AI Terminal

MODULE: AI_ANALYST
Interactive Q&A, Risk Assessment, Summarization
MODULE: DATA_EXTRACT
Excel Export, XBRL Parsing, Table Digitization
MODULE: PEER_COMP
Sector Benchmarking, Sentiment Analysis
SYSTEM ACCESS LOCKED
Authenticate / Register Log In

TACİRLER YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş.

Regulatory Filings Jan 29, 2025

9133_rns_2025-01-29_1ab0637c-74f1-4f45-855c-d6018637d2a9.pdf

Regulatory Filings

Open in Viewer

Opens in native device viewer

ENDA ENERJİ HOLDİNG A.Ş.

Mordoğan-Karaburun / İZMİR

(Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali)

GAYRİMENKUL DEĞERLEME RAPORU

Rapor No: 2022 / 1380

Tarih: 28/03/2023 16:18

1. RAPOR ÖZETĠ 4
2. RAPOR BĠLGĠLERĠ 5
3. ġĠRKET BĠLGĠLERĠ 6
4. MÜġTERĠ BĠLGĠLERĠ 6
5. DEĞERLEME RAPORUNUN TEBLĠĞĠN 1. MADDESĠNĠN 2. FIKRASI KAPSAMINDA
HAZIRLANIP HAZIRLANMADIĞI HAKKINDA AÇIKLAMA 7
6. MÜġTERĠ TALEPLERĠNĠN KAPSAMI VE VARSA GETĠRĠLEN SINIRLAMALAR 7
7. DEĞERLEME ĠġLEMĠNĠ SINIRLAYAN VE OLUMSUZ YÖNDE ETKĠLEYEN FAKTÖRLER 7
8. DEĞER TANIMI VE GEÇERLĠLĠK KOġULLARI 8
9. UYGUNLUK BEYANI VE KISITLAYICI KOġULLAR 9
10. TAġINMAZIN TAPU KAYITLARI 10
10.1. TAPU KAYITLARI 10
11. BELEDĠYE ĠNCELEMELERĠ 10
11.1. ĠMAR DURUMU 10
11.2. ĠMAR DOSYASI ĠNCELEMESĠ 10
11.3. ENCÜMEN KARARLARI, MAHKEME KARARLARI, PLAN ĠPTALLERĠ V.B. KONULAR 10
11.4. YAPI DENETĠM FĠRMASI 10
11.5. SON ÜÇ YIL ĠÇĠNDEKĠ HUKUKĠ DURUMDAN KAYNAKLANAN DEĞĠġĠM 10
12. TESĠSĠN ÇEVRE VE KONUMU 11
12.1. KONUM VE ÇEVRE BĠLGĠLERĠ 11
12.2. BÖLGE ANALĠZĠ 12
12.3. DÜNYA EKONOMĠSĠNE GENEL BAKIġ 16
12.4. TÜRKIYE'NIN MAKROEKONOMIK GÖRÜNÜMÜ 18
12.5. MEVCUT EKONOMIK KOġULLARIN, GAYRIMENKUL PIYASASININ ANALIZI, MEVCUT 22
TRENDLER VE DAYANAK VERILER 22
12.6. TÜRKIYE GAYRIMENKUL PIYASASINI BEKLEYEN FIRSAT VE TEHDITLER 24
13. DÜNYA'DA VE TÜRKĠYE'DE ENERJĠ SEKTÖRÜ 25
13.1. DÜNYADA VE TÜRKĠYE'DE ENERJĠ TALEBĠ 25
13.2. TÜRKĠYE'DE ELEKTRĠK TÜKETĠMĠ 34
13.3. ENERJĠ SANTRALLERĠNĠN ÜLKEMĠZDEKĠ DAĞILIMI 38
13.4. TÜRKĠYE'DE RÜZGAR ENERJĠSĠ 41
14. RÜZGAR ENERJĠ SANTRALLERĠ HAKKINDA KISA BĠLGĠ 47
15. YASAL ĠZĠNLER VE TESĠSĠN ÖZELLĠKLERĠ 57
16. AÇIKLAMALAR 58
17. EN VERİMLİ KULLANIM ANALİZİ
18. TESİSİN FAYDALI ÖMRÜ HAKKINDA GÖRÜŞ
19. DEĞERLENDİRME
20. DEĞERLEME YAKLAŞIMLARI
20.1. PAZAR YAKLAŞIMI
20.2. MALIYET YAKLAŞIMI
20.3. GELIR YAKLAŞIMI
21. FİYATLANDIRMA
21.1. GELİR İNDİRGEME YAKLAŞIMI
22. ANALİZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRMESİ
22.1. FARKLI DEĞERLEME METOTLARININ VE ANALİZ SONUÇLARININ UYUMLAŞTIRILMASI
VE BU AMAÇLA İZLENEN YÖNTEMİN VE NEDENLERİNİN AÇIKLAMASI
22.2. KİRA DEĞERİ ANALİZİ VE KULLANILAN VERİLER
22.3. GAYRİMENKUL VE BUNA BAĞLI HAKLARIN HUKUKİ DURUMUNUN ANALİZİ 67
22.4. GAYRİMENKUL ÜZERİNDEKİ TAKYİDAT VE İPOTEKLER İLE İLGİLİ GÖRÜŞ 67
22.5. DEĞERLEME KONUSU GAYRİMENKULÜN, ÜZERİNDE İPOTEK VEYA GAYRİMENKULÜN
DEĞERİNİ DOĞRUDAN ETKİLEYECEK NİTELİKTE HERHANGİ BİR TAKYİDAT BULUNMASI
DURUMLARI HARİÇ, DEVREDİLEBİLMESİ KONUSUNDA BİR SINIRLAMAYA TABİ OLUP
OLMADIĞI HAKKINDA BİLGİ
22.6. BOŞ ARAZİ VE GELİŞTİRİLMİŞ PROJE DEĞERİ ANALİZİ VE KULLANILAN VERİ VE
VARSAYIMLAR İLE ULAŞILAN SONUÇLAR
22.7. MÜŞTEREK VEYA BÖLÜNMÜŞ KISIMLARIN DEĞERLEME ANALİZİ
22.8. HASILAT PAYLAŞIMI VEYA KAT KARŞILIĞI YÖNTEMİ İLE YAPILACAK PROJELERDE,
EMSAL PAY ORANLARI
22.9. ASGARİ BİLGİLERDEN RAPORDA VERİLMEYENLERİN NİÇİN YER ALMADIKLARININ
GEREKCELERİ
22.10. YASAL GEREKLERİN YERİNE GETİRİLİP GETİRİLMEDİĞİ VE MEVZUAT UYARINCA
ALINMASI GEREKEN İZİN VE BELGELERİN TAM VE EKSİKSİZ OLARAK MEVCUT OLUP
OLMADIĞI HAKKINDA GÖRÜŞ
22.11. DEĞERLEME KONUSU ARSA VEYA ARAZİ İSE, ALIMINDAN İTİBAREN BEŞ YIL
GEÇMESİNE RAĞMEN ÜZERİNDE PROJE GELİŞTİRMESİNE YÖNELİK HERHANGİ BİR
TASARRUFTA BULUNUP BULUNULMADIĞINA DAİR BİLGİ
23. SONUÇ

1.RAPOR ÖZETĠ

DEĞERLEMEYĠ TALEP EDEN ENDA ENERJĠ HOLDĠNG A.ġ.
DEĞERLEMESĠ YAPILAN
GAYRĠMENKULÜN ADRESĠ
Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali,
Aşağıovacık - Başovacık – Yellicebelendağı mevkii,
Karaburun / ĠZMĠR
DAYANAK SÖZLEġME 23 Kasım 2022 tarih ve 889 - 2022/059 no ile
DEĞERLEME TARĠHĠ 31 Aralık 2022
RAPOR TARĠHĠ 06 Ocak 2023
DEĞERLENEN
TAġINMAZIN TÜRÜ
Rüzgar Enerji Santrali
DEĞERLENEN
MÜLKĠYET HAKLARI
İşletme için alınmış 29.05.2008 tarihli 49 yıl süreli
üretim lisansı bulunmaktadır.
TAPU BĠLGĠLERĠ ÖZETĠ İşletme Maliye Hazinesi ve Orman arazisi içerisinde
yer almaktadır.
ĠMAR DURUMU ÖZETĠ Bkz. İmar Durumu
RAPORUN KONUSU Bu rapor, yukarıda adresi belirtilen tesisin pazar
değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır.
RAPORUN TÜRÜ Konu değerleme raporu, Sermaye Piyasası Kurulu
düzenlemeleri kapsamında "Değerleme Raporlarında
Bulunması Gereken Asgari Hususları" içerecek şekilde
hazırlanmıştır.
GAYRĠMENKUL ĠÇĠN TAKDĠR OLUNAN TOPLAM DEĞER (KDV HARĠÇ)
ĠZMĠR ĠLĠ, KARABURUN ĠLÇESĠNDE YER ALAN MORDOĞAN
423.900.000,-TL
RÜZGAR ENERJĠ SANTRAL TESĠSĠNĠN DEĞERĠ
RAPORU HAZIRLAYANLAR
Sorumlu Değerleme Uzmanı Sorumlu Değerleme Uzmanı
M. KIVANÇ KILVAN
(SPK Lisans Belge No: 400114)
Uygar TOST
(SPK Lisans Belge No: 401681)

2. RAPOR BĠLGĠLERĠ

DEĞERLEMEYĠ TALEP EDEN ENDA ENERJĠ HOLDĠNG A.ġ.
DEĞERLEMESĠ YAPILAN
GAYRĠMENKULÜN ADRESĠ
Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali,
Aşağıovacık - Başovacık – Yellicebelendağı mevkii,
Karaburun / ĠZMĠR
MÜġTERĠ NO 889
RAPOR NO 2022/1380
DEĞERLEME TARĠHĠ 31 Aralık 2022
RAPOR TARĠHĠ 06 Ocak 2023
RAPORUN KONUSU Bu
rapor,
yukarıda
adresi
belirtilen
tesisin
pazar
değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır.
RAPORU HAZIRLAYANLAR M. Kıvanç KILVAN - Sorumlu Değerleme Uzmanı
Lisans No: 400114
Uygar TOST- Sorumlu Değerleme Uzmanı
Lisans No: 401681
RAPORA KONU
GAYRĠMENKUL ĠÇĠN
ġĠRKETĠMĠZ TARAFINDAN
YAPILAN SON ÜÇ
DEĞERLEMEYE ĠLĠġKĠN
BĠLGĠLER
Aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
RAPOR TARİHİ 07.01.2020 05.02.2021 16.01.2022
RAPOR
NUMARASI
2019/1902 2021/085 2021/1804
RAPORU
HAZIRLAYANLAR
M. Kıvanç
KILVAN
(400114)
Uygar TOST
(401681)
M. Kıvanç
KILVAN
(400114)
Uygar TOST
(401681)
M. Kıvanç
KILVAN
(400114)
Uygar TOST
(401681)
TAKDİR OLUNAN
DEĞER (TL) (KDV
HARİÇ)
176.350.000 194.150.000 311.250.000

3. ġĠRKET BĠLGĠLERĠ

ġĠRKET ADI Lotus Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık A.Ş.
ġĠRKET MERKEZĠ İstanbul
ġĠRKET ADRESĠ Gömeç Sokak, No: 37 Akgün İş Merkezi Kat 3/8-
34718
Acıbadem – Kadıköy / İSTANBUL
TELEFON (0216) 545 48 66 / (0216) 545 48 67
(0216) 545 95 29 / (0216) 545 88 91
(0216) 545 28 37
FAKS (0216) 339 02 81
EPOSTA [email protected]
WEB www.lotusgd.com
KURULUġ (TESCĠL) TARĠHĠ 10 Ocak 2005
SERMAYE PĠYASASI KURUL
KAYDINA ALINIġ TARĠH VE
KARAR NO
07 Nisan 2005 – 14/462
BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUL KAYDINA
ALINIġ TARĠH VE KARAR NO
12 Mart 2009 - 3073
TĠCARET SĠCĠL NO 542757/490339
KURULUġ SERMAYESĠ 75.000,-YTL
ġĠMDĠKĠ SERMAYESĠ 1.000.000,-TL

4. MÜġTERĠ BĠLGĠLERĠ

ġĠRKET ADI Enda Enerji Holding A.Ş.
ġĠRKET MERKEZĠ İzmir
ġĠRKET ADRESĠ Şehit Nevres Bulvarı, No:10, Deren Plaza, Kat:,
Konak / İzmir
TELEFON (232) 463 98 11
KURULUġ (TESCĠL) TARĠHĠ 06.01.2010
ÖDENMĠġ SERMAYESĠ 300.000.000,-TL
FAALĠYET KONUSU Elektrik Enerjisi Üretim ve Satışı.

5. DEĞERLEME RAPORUNUN TEBLĠĞĠN 1. MADDESĠNĠN 2. FIKRASI KAPSAMINDA HAZIRLANIP HAZIRLANMADIĞI HAKKINDA AÇIKLAMA

Bu rapor, aşağıda belirtilen tebliğ ve düzenlemelere göre hazırlanmış olup, Sermaye Piyasalarında Faaliyette bulunacak Gayrimenkul Değerleme Kuruluşları Hakkında Tebliğin (III-

62.3) 1. Maddesinin 2. Fıkrası kapsamındadır.

  • Sermaye Piyasası Kurulu'nun III-62.3 sayılı "Sermaye Piyasalarında Faaliyette bulunacak Gayrimenkul Değerleme Kuruluşları Hakkında Tebliğ" ekinde yer alan "Değerleme Raporlarında Bulunması Gereken Asgari Hususular"
  • Sermaye Piyasası Kurulu'nun III-62.1 sayılı "Sermaye Piyasasında Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ"
  • Sermaye Piyasası Kurul Karar Organı'nın 22.06.2017 tarih ve 25/856 sayılı kararı ile uygun görülen Uluslar Arası Değerleme Standartları (2017)

6. MÜġTERĠ TALEPLERĠNĠN KAPSAMI VE VARSA GETĠRĠLEN SINIRLAMALAR

Bu rapor ENDA ENERJI HOLDING A.Ş.'nin talebiyle yukarıda adresi belirtilen ve şirket portföyünde yer alan gayrimenkullerin Türk Lirası cinsinden pazar değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır. Müşteri tarafından getirilmiş herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır.

7. DEĞERLEME ĠġLEMĠNĠ SINIRLAYAN VE OLUMSUZ YÖNDE ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

Herhangi bir sınırlayıcı ve olumsuz faktör bulunmamaktadır.

8. DEĞER TANIMI VE GEÇERLĠLĠK KOġULLARI

Bu rapor, müşterinin talebi üzerine adresi belirtilen gayrimenkullerin pazar değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır.

Pazar değeri:

Bir mülkün, istekli alıcı ve istekli satıcı arasında, tarafların herhangi bir ilişkiden etkilenmeyeceği şartlar altında, hiçbir zorlama olmadan, basiretli ve konu hakkında yeterli bilgi sahibi kişiler olarak, uygun bir pazarlama sonrasında değerleme tarihinde gerçekleştirecekleri alım satım işleminde el değiştirmesi gerektiği takdir edilen tahmini tutardır.

Bu değerleme çalışmasında aşağıdaki hususların geçerliliği varsayılmaktadır.

  • Analiz edilen gayrimenkullerin türü ile ilgili olarak mevcut bir pazarın varlığı peşinen kabul edilmiştir.
  • Alıcı ve satıcı makul ve mantıklı hareket etmektedirler.
  • Taraflar gayrimenkuller ile ilgili her konuda tam bilgi sahibidirler ve kendilerine azami faydayı sağlayacak şekilde hareket etmektedirler.
  • Gayrimenkullerin satışı için makul bir süre tanınmıştır.
  • Ödeme nakit veya benzeri araçlarla peşin olarak yapılmaktadır.
  • Gayrimenkullerin alım satım işlemi sırasında gerekebilecek finansman, piyasa faiz oranları üzerinden gerçekleştirilmektedir.

9. UYGUNLUK BEYANI ve KISITLAYICI KOġULLAR

Bilgi ve inançlarımız doğrultusunda aşağıdaki hususları teyit ederiz.

  • a. Raporda yer alan görüş ve sonuçlar, sadece belirtilen varsayımlar ve koşullarla sınırlıdır. Tümü kişisel, tarafsız ve önyargısız olarak yapılmış çalışmaların sonucudur.
  • b. Şirketimizin değerleme konusunu oluşturan tesis ve mülklere ilişkin güncel veya geleceğe dönük hiçbir ilgisi yoktur. Bu işin içindeki taraflara karşı herhangi bir çıkarı ya da önyargısı bulunmamaktadır.
  • c. Verdiğimiz hizmet, herhangi bir tarafın amacı lehine sonuçlanacak bir yöne veya önceden saptanmış olan bir değere; özel koşul olarak belirlenen bir sonuca ulaşmaya ya da sonraki bir olayın oluşmasına bağlı değildir.
  • d. Şirketimiz değerlemeyi ahlâki kural ve performans standartlarına göre gerçekleştirmiştir.
  • e. Şirketimiz, ekspertiz raporu tarihinden sonra gayrimenkulde meydana gelebilecek fiziksel değişikliklerin ve ekonomide yaşanabilecek olumlu ya da olumsuz gelişmelerin raporda belirtilen fikir ve sonuçları etkilemesinden ötürü sorumluluk taşımaz.
  • f. Mülkün takdir edilen değerde değişikliğe yol açabilecek zemin altı (radyoaktivite, kirlilik, depremsellik vb.) veya yapısal sorunları içermediği varsayılmıştır. Bu hususlar, zeminde ve binada yapılacak aletsel gözlemlemeler ve statik hesaplamaların yanı sıra uygulama projelerindeki incelemeler sonucu açıklık kazanabilecek olup uzmanlığımız dışındadır. Bu tür mühendislik ve etüt gerektiren koşullar veya bunların tespiti için hiçbir sorumluluk alınmaz.

10. TAġINMAZIN TAPU KAYITLARI

10.1. Tapu kayıtları

Tesis, Orman ve Maliye Hazinesi arazileri içerisinde yer almakta olup tapu kayıt ve takyidat incelemesi yapılmamıştır.

11. BELEDĠYE ĠNCELEMELERĠ

11.1. Ġmar Durumu

Tesis, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan 08.04.2015 tarihli imar planı sınırları içerisinde kalmaktadır. Ayrıca tesis için 18.05.2009 tarihinde "ÇED gerekli değildir" kararı alınmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın kesin izin onay tarihi 18.02.2015'tir.

11.2. Ġmar Dosyası Ġncelemesi

Tesis bünyesindeki yapı için muafiyet başvurusu yapılmıştır.

11.3. Encümen Kararları, Mahkeme Kararları, Plan Ġptalleri v.b. konular Herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

11.4. Yapı Denetim Firması

Tesis bünyesindeki yapıların yapı ruhsatı muafiyeti için başvuru yapıldığı öğrenilmiştir.

11.5. Son Üç Yıl Ġçindeki Hukuki Durumdan Kaynaklanan DeğiĢim 11.5.1.Tapu Müdürlüğü Bilgileri

11.5.1.1. Son Üç Yıl Ġçersisinde GerçekleĢen Alım Satım Bilgileri

Herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

11.5.2. Belediye Bilgileri

11.5.2.1. Ġmar Planında Meydana Gelen DeğiĢiklikler, KamulaĢtırma ĠĢlemleri v.b. ĠĢlemler

Tesis, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan 08.04.2015 tarihli imar planı sınırları içerisinde kalmaktadır. Ayrıca tesis için 18.05.2009 tarihinde "ÇED gerekli değildir" kararı alınmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın kesin izin onay tarihi 18.02.2015'tir.

11.5.3. Gayrimenkulün Enerji Verimlilik Sertifikası Hakkında Bilgi

Taşınmazın enerji verimlilik sertifikası bulunmamaktadır.

11.5.4. Ruhsat AlınmıĢ Yapılarda Yapılan DeğiĢikliklerin 3194 Sayılı Ġmar Kanunu'nun 21. Maddesi Kapsamında Yeniden Ruhsat Alınmasını Gerektirir DeğiĢiklikler Olup Olmadığı Hakkında Bilgi

Tesis bünyesindeki yapılar yapı ruhsatından muaf olduğundan herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

12. TESĠSĠN ÇEVRE VE KONUMU

12.1. Konum ve Çevre Bilgileri

Değerlemeye konu tesis, İzmir İli, Karaburun İlçesi, Mordoğan Mahallesi, Aşağıovacık-Başovacık–Yellicebelendağı mevkiilerinde yer alan Enda Enerji Mordoğan Rüzgar Enerji Santralidir.

Tesisin yakın çevresinde boş parseller, rüzgar enerji santralleri ile mesken olarak kullanılan yapılar yer almaktadır.

Tesis, Mordoğan merkezine kuşuçuşu 3 km., Eski İzmir-Çeşme Yoluna ise kuşuçuşu yaklaşık 19 km. mesafededir.

Uydu görüntüleri

12.2. Bölge Analizi

İzmir İli:

İzmir, Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir. Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadası'nın Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla birlikte anılmakta olan körfezle kucaklaşır. İl toprakları, 37o 45' ve 39o 15' kuzey enlemleri ile 26o 15' ve 28o 20' doğu boylamları arasında kalır.

İlin kuzey-güney doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık olarak 200 km, doğu-batı doğrultusundaki genişliği ise 180 km.'dir. Yüzölçümü 12.012 km2 dir.

Türkiye'nin üçüncü büyük şehri olan İzmir ayni zamanda işlek bir ticaret merkezidir. İzmir'in batısında denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adini duyurmaktaydı.

İzmir ili içinde Ege Bölgesi'nin önemli akarsularından olan Gediz'in aşağı çığırı ile Küçükmenderes ve Bakırçay akış gösterir. Diğerleri sel karakterli küçük akarsulardır. Gediz Nehri, İç batı Anadolu'da Murat Dağı'ndan doğar. Toplam uzunluğu 400 km. dir. İzmir sınırı içindeki Yamanlar Dağı'ndan doğan Kemalpaşa Çayı Gediz'in en önemli kollarından biridir. Gediz, Manisa Ovası'nın batısında İzmir il sınırına ulaşır, Yamanlar Dağı ile Dumanlı Dağ arasındaki Menemen Boğazı'ndan geçerek, Foça'nın güneyinde denize dökülür.

Küçükmenderes, Bozdağlar'dan doğar. Uzunluğu 124 km.dir. Kendi ismi ile anılan çok bereketli bir ovayı sulayarak, Selçuk ilçesinin batısında denize dökülür. Küçükmenderes de bol alüvyon getirdiği için, kıyı çizgisini devamlı olarak ilerletmiş, bu yüzden ilk çağların en önemli liman kentlerinden olan Efes, bugün denizden 5-6 km içeride kalmıştır.

Bakırçay, doğuda Ömerdağ, kuzeyde Madra, güneyde Yunt Dağı'ndan gelen kollardan oluşur, 128 km uzunluğundadır. Ege Havzası'nın bir parçası olan ve büyük bölümü İzmir il sınırları içerisinde yer alan Bakırçay Havzası'nın en önemli akarsuyudur. Çandarlı Körfezi'nde denize dökülür.

Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmir'de yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçmektedir. Dağların denize dik uzanması ve ovaların İç batı Anadolu eşiğine kadar sokulması, denizel etkilerin iç kesimlere kadar yayılmasına olanak vermektedir.

İzmir'de yıllık ortalama sıcaklık, 16ºC (Bergama) ile 17ºC (Bayındır) arasında değişmektedir. İzmir'de ölçülen uç değerler göz önüne alındığında, sıcaklığın maksimum 45.1ºC (Torbalı) ile minimum -13ºC (Ödemiş) arasında değiştiği görülmektedir.

İzmir'de bağıl nem oranı sıcaklığın yüksek, bulutluluğun az olduğu yaz aylarında düşüktür. Buna karşılık nemli hava akımlarının etkisine girildiği yılın soğuk döneminde artış görülmektedir. Yıl içinde Mart ayından itibaren azalmaya başlayan değerler en düşük oranına Temmuz ayında ulaşmaktadır. Bu ayda aylık ortalama bağıl nem Bergama'da %52, İzmir kent merkezinde %50'dir. Kış mevsiminde ise aylık ortalama %70 civarındadır.

İzmir'de iklim elemanları içinde en büyük değişkenliği yağış miktarı göstermektedir. Yıllık ortalama yağış miktarı 700 mm. olmasına karşın, genel atmosfer dolaşımında görülen değişmelere bağlı olarak bazı yıllarda yağış toplamı 1000 mm'ye yaklaşmakta, bazı yıllarda ise 300 mm civarına düşmektedir. Yıl içinde yağış miktarı ekim ayının ikinci yarısından itibaren artış göstermekte ve Mayıs ayına kadar devam etmektedir. Aylık ortalama yağış miktarının en yüksek olduğu aylar Aralık, Ocak, Şubat'tır. Ortalama yağış değerlerine göre, sadece Aralık ayında düşen yağışların yıllık toplama katkısı % 20 civarındadır. Yaz aylarında aylık yağış miktarının yıllık toplam içindeki payı ise, % 2 düzeyine düşmektedir.

Izmir iklimi
Aylar Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Yıl
En yüksek sıcaklık (°C) 22.4 27.0 30.5 32.5 37.6 41.3 42.6 43.0 40.1 36.0 30.3 25.2 43.0
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C) 12.4 13.6 16.2 20.9 26.1 30.7 33.2 32.9 29.1 23.9 18.5 14.0 22.6
Ortalama sicaklik (°C) 8.7 9.5 11.6 15.8 20.8 25.5 28.0 27.6 23.6 18.7 14.1 10.4 17.9
Ortalama en düşük sıcaklık (°C) 5.7 6.2 7.6 11.1 15.4 19.8 22.4 22.3 18.6 14.5 10.7 7.5 13.5
En düşük sıcaklık (°C) $-8.2$ $-5.2$ $-3.8$ 0.6 4.3 9.5 15.4 11.5 10.0 3.6 $-2.9$ $-4.7$ $-8.2$
Ortalama yağış (mm) 132.7 102.2 76.1 45.4 31.1 9.9 1.7 2.9 13.6 43.8 92.9 143.1 695.4

İzmir ilinde en yüksek rüzgar hızları ve yönleri incelendiğinde, Güzelyalı istasyonunda, 41.2 m/sn ile güneydoğu yönüne, Seferihisar'da 32.1 m/sn ile güneydoğu, Ödemiş'te 26.7 m/sn ile kuzeydoğu, Bornova'da 25.0 m/sn ile kuzeydoğu ve Çiğli istasyonunda 31.8 m/sn ile kuzeydoğu yönüne ait olduğu görülür.

2018 yılı itibarıyla il nüfusu 4.320.519 kişidir. İlde km2 'ye 363 kişi düşmektedir. Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe 14.857 kişi ile Konak'tır. İlde yıllık nüfus artış oranı %0,95 olmuştur. Nüfus artış oranı en yüksek ve en düşük ilçeler: Karaburun (% 8,06) ve Konak (-% 1,82) olmuştur.

1 Şubat 2019 TÜİK verilerine göre 30 ilçe ve belediye, bu belediyelerde toplam 1.295 mahalle bulunmaktadır.

Kentte, tarıma dayalı sanayi kolları oldukça gelişkindir. Tekstil, konfeksiyon, gıda, içki, bira, tütün ve yem sanayi en önemli işkolları arasındadır. Bunların dışında, demir-çelik, petro kimya, otomotiv, çimento, ayakkabı, gübre, tarım makineleri ve seramik sanayi iç ve dış pazara yönelik olarak üretim yapmaktadır.

Liman kenti olmasının yanında, hammadde kaynakları, nitelikli işgücü ve ulaşım olanaklarının genişliği, sanayinin gelişmesine olanak vererek İzmir'i bölgenin ticaret merkezi konumuna getirmiş durumdadır.

Yörede, kömür, altın, bakır, kurşun, çinko, demir, antimuan, perlit, grafit, asbest, titanyum, dolomit ve mermer madenleri çıkarılıp işlenmektedir.

İzmir, İnşaat malzemeleri imalatı ve inşaat yapımı alanlarında Türkiye'nin en gelişmiş kentlerinden birisi haline gelmiştir.

Türkiye'nin en büyük ihracat limanı olan İzmir, Sanayi bakımından da Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırada gelir.

Bölge ekonomisine ayrıca hidroelektrik, termik santraller ve jeotermal enerji santralleri de önemli katkı sağlar. İzmir, üç büyükşehir içerisinde kendine yetecek elektrik enerjisini üretebilen tek şehirdir. İlde 3.992 MW kurulu güce sahip elektrik santrali bulunmaktadır.

Karaburun İlçesi:

Karaburun, Türkiye'nin İzmir iline bağlı bir ilçedir. Karaburun Yarımadası'nda konumlu olan ilçenin 1 beldesi ve 13 köyü vardır. İlin en küçük ilçesidir.

Karaburun ilçe merkezi Kaza, İskele, Burgaz Arkası ve Bodrum olarak 4 ana kısma ayrılmıştır. Karaburun'da İskele'nin önünde Büyük Ada ve Burgaz Arkasına bakan Küçük Ada bulunmaktadır. İskelenin ilerisinde Karaburun Yelken Kulübü vardır.

İzmir merkeze uzaklığı yaklaşık 106 km.'dir. Merkezi aynı adlı yarımadanın kuzeydoğusundadır.

Her ne kadar doğal zenginlikleri itibari ile tatil turizminin tüm imkânlarına sahip olsa da, turistler açısından tenha denilebilecek bir durumdadır. Bunda en büyük etmen olarak çok virajlı ve dar yollara sahip olması gösterilmektedir. Tabii ki bu girintili çıkıntılı kıyı şeridi virajlar yanında birçok irili ufaklı koyları da beraberinde getirmektedir.

Karaburun konumu itibari ile açık denize baktığı için, suyun devirdaim içinde olması nedeniyle, temiz bir denize sahiptir. Lodoslu veya poyrazlı kötü hava şartları sebebiyle dalgalı ve çalkantılı durumlar dışında, deniz çok berraktır. Dik dağlık yapısı gereği kumsaldan çok kayalık yapıya sahip olan Karaburun, su altı zenginliği açısından dikkat çekmektedir. Bu yapısı ile tüplü ve tüpsüz dalış meraklılarının ilgisini çekmektedir. Balıkçılık ile ilgilenenler için de birçok imkân sunmaktadır.

Turist potansiyelini daha çok yazlığı olan yerli turistler oluşturmaktadır. Yabancı turistlere fazla rastlanmamaktadır. Buna bağlı olarak yazlık eğlenceye yönelik tesisleri sınırlıdır. Özellikle İskele mevkiinde deniz kenarındaki balık restoranları ve birkaç kafe dışında fazla tesis yoktur. İskele mevkiinin kuzeybatısında yaklaşık yarım mil açığında bulunan Büyük Ada turizme açık olup, ancak tekne kiralama ile ya da yerel halkın kendi tekneleri ile sağlanabilmektedir. Adada herhangi bir turistik tesis bulunmamakta sadece kuzey ucunda çakarlı deniz feneri bulunmaktadır.

Yaz aylarında öğleden sonra başlayıp hava kararıncaya kadar her gün düzenli esen imbat rüzgarına sahiptir.

Başlıca ticari ürünleri enginar, üzüm, nergis çiçeği, nar, narenciye, bademdir. Yöreye has olarak nitelendirilebilecek olan hurma zeytini ve kopanisti peyniri vardır.

12.3. Dünya Ekonomisine Genel BakıĢ

Küresel Ekonomik büyüme 2018 yılında sağlam bir görüntü çizmiştir. 2018 yılı, nispeten senkronize bir eğilim izleyen büyüme trendlerinin bölgesel olarak büyük değişimler izlediği bir dönem olmuştur. 2017 yılındaki güçlü toparlanmadan sonra toplam gayrisafi yurtiçi hasılattaki büyüme hızının azaldığı ve %3,6 - %3,7 seviyesinde gerçekleştiği gözlenmiştir. Büyüme hızındaki yavaşlama, OECD ülkelerinde özellikle Avrupa bölgesi ve Japonya'da hissedilmiş olup Amerika Birleşik devletleri bu trendin dışında kalmıştır. Ancak Amerika'nın yaşadığı ekonomik büyümenin pek çok mali teşvik ile desteklenmesini de göz ardı etmemek gerekir. Gelişmekte olan ekonomilerde ise Hindistan güçlü bir toparlanma yaşamış, bu esnada Rusya ve Brezilya da nispeten daha iyi performanslar göstermiştir. Çin ekonomisi ise yavaşlama eğilimini kıramamıştır.

2019 yılının Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü 2020'nin ikinci ayından itibaren tüm Dünya'ya yayılamaya başlamış olup salgının kontrol altına alınması için alınan önlemler ekonomilerin yavaşlamasına yol açmıştır. Finansal piyasalar salgının olası olumsuz etkilerinden dolayı önemli düşüşler yaşamış olup Başta FED olmak üzere merkez bankalarının parasal genişleme sinyalleri vermesi üzerine kısmen toparlanma yaşanmış. 2019 yılında %2,9 oranında gerçekleşen global ekonomik büyümeyi 2020 yılında %3,3 daralma takip etmiştir. Küresel ekonominin 2021 yılında %5,8 oranında büyüme yakaladığı tahmin edilmektedir.

2021 yılı aşılamaların hızla yapılmaya çalışıldığı seyahat kısıtlamalarının büyük oranda kalktığı bir dönem olmuştur. Yılın son çeyreğinde gelişmiş ülkeler pandeminin etkisinden kurtulup normalleşme yönünde adımlar atarken pek çok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkede vaka sayıları artamaya devam etmektedir. Virüsün yayılmaya devam etmesi, aşılamanın beklenilen hızda yapılamaması ve virüsün geçirdiği mutasyonlar sebebiyle tam anlamıyla bir toparlanmanın ne zaman yaşanacağı konusu hala belirsizliğini korumaktadır. Bu süreçte gelişmiş ülkelerde dahil olmak üzere artan enflasyon oranlarının, pandemi kaynaklı gelişmelerden, arz-talep dengesizliklerinden, tedarik zincirlerindeki sorunlardan, artan teknolojik ürün-hizmet talebinden, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaşın yaratmış olduğu enerji krizinden ve Amerika ile Çin arasındaki Ticari çekişmeden kaynaklandığı söylenebilir.

Ülke 2022 2023
Çin 3.2 4.7
ABD 1.5 0.5
Rusya -5,5 -4.5
Suudi Arabistan 9.9 6
Fransa 2.6 0.5
Almanya 1.2 -0.7
İtalya 3.4 0.4
Japonya 1.6 1.4
Meksika 2.1 1.5
İspanya 4.4 1.5
İngiltere 3.4 0
Türkiye 5.4 3
Brezilya 2.5 0.8
Kanada 3.4 1.5
Güney Afrika 1.7 1.1
Arjantin 3.6 0.4
Hindistan 6.9 5.7

Bazı Ülkelerin 2022 ve 2023 yılların Büyüme Oranları Tahminleri

12.4. Türkiye'nin Makroekonomik Görünümü

2008 yılındaki küresel ekonomik krizden sonra Türkiye ekonomisi ciddi bir toparlanma sürecine girmiş olup 2014, 2015 yıllarında GYSH bir önceki yıla göre % 5,2 ve %6,1 seviyelerinde artmıştır. 2016 yılı, pek çok farklı etkenin de etkisiyle büyüme hızının yavaşladığı bir dönem olmuş 2017 yılında %7,5, 2018 yılında ise %2,8 lik büyüme oranları yakalanmıştır. 2019 yılında büyüme oranı 0,9, 2020 yılında %1,8, 2021 yılında %11 olarak gerçekleşmiştir.

2020 yılında Covid-19 salgınının olumsuz etkisiyle yılın ikinci çeyreğinde %9,9 oranında daralma kaydedilmiştir. 2021 yılı itibariyle GSYH büyüklüğüne göre Türkiye, Dünya'nın 21. Büyük ekonomisidir.

2004 yılından itibaren çift haneli seviyelerin altında seyreden enflasyon oranı 2017 yılında % 11,1, 2018 yılında %16,3, 2019 yılında %15,18, 2020 yılında %12,8, 2021 yılında %13,58 oranında gerçekleşmiştir. 2022 yılı Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre 80,21 artmıştır. TÜFE bir önceki aya göre değişim oranı %1,46 dır.

İşsizlik oranları ise son 4 yılda %11-%13 Aralığında seyretmekteydi. 2022 yılı Ekim ayı itibariyle mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %10,2 seviyesinde gerçekleşmiştir. İşsiz sayısı bir önceki aya göre 57 bin kişi artmıştır. İstihdam edilenlerin sayısı 2022 yılı Ekim döneminde, bir önceki aya göre 229 bin kişi artarak 31 milyon 200 bin kişi olmuştur. Buna göre mevsim etkisinden arındırılmış İstihdam oranı ise %48 oldu.

Ödemeler dengesi tarafında ise 2018 yılında %75 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2019 yılında %77,2, 2020 yılında ise %86, 2021 yılında ise %82 olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılı Ekim ayı itibariyle ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 6.463 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.

KiĢi BaĢına DüĢen GSYH (USD)

2000 2010 2015 2516 2017 2018 2019 2020 2021
GSYH ARTISI, 2009 Flyatlarıyla, % 6.9 8.4 6.1 3.3 7,5 3.0 0,9 1.9 11.4
GSYH, Carl Flyatlaria, Milyar TL 171 1,168 2.351 2.627 3.134 3.759 4.312 5.048 7,249
GSYH, Carl Flyatlaria, Milyar S 273 777.5 867 869 859 797 759.3 717.1 807.1
NÜFUS, Bin Kişi 64.269 73.142 78.218 79.278 80.313 81.407 82.579 83.385 84.147
KİSİ BASINA GSYH, Cari Fiyatlarla, S 4.24% 10.629 11.085 10,964 10,696 9.793 9.195 R.600 9.592
HRACAT (GTS, F.O.B.), Milyon S ٠ ٠ 151 149.2 164.5 177.2 180.8 169,6 225.3
HRACAT(GTS]/GSYH,% × ÷. 17.4 17,2 19,1 22.2 23,8 23,7 28,1
THALAT (GTS, C.I.F.), Milyon S. 213.6 202,2 238.7 231.2 210.3 219.5 271.4
THALAT(GTS)/GSYH, % × $-1.46$ 24.6 23,3 27.8 29.0 27,7 30.6 33,8
HRACATIN ITHALATI KARSILAMA
ORANI (%, GTS)
70.7 73.8 68.9 76.6 86 77,3 83
SEYAHAT GELIRLERI, Milyar S 7.6 22.6 26.6 18,7 22.5 25.2 29.8 10,2 20.8
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR
GIRIS), Milyar S
$\mathbf{I}$ 0,1 19,3 13,8 11 12.5 9,6 7,8 14,1
CARÍ ISLEMLER DENGESI/GSYN, % $-3,6$ $-5.7$ 3.2 $-3.1$ $-4.8$ $-2.7$ 0.7 5.0 $-1.9$
SGÜCÜNE KATILMA ORANI, % 46,5 51,3 52 52.8 53.2 53 49.3 \$1.4
SSIZLIK ORANI, % 11.1 10.3 10,9 10.9 11 13.7 33,2 12
STIHDAM ORANI, % 41.3 96 46,3 47.1 47,4 45,7 42,8 45,2
TÜFE, (On iki avlık ortalamalara
göre değişim) [%].
8.6 7.7 7,8 11.1 16.3 15,2 12,28 19,6

Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Görünüm (Eylül 2022)

Dönemler Ġtibariyle Büyüme Oranları

Türkiye ekonomisi, 2022'nin ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %7,6 oranında büyümüştür. 2003-2021 döneminde Türkiye Ekonomisinde yıllık ortalama %5,5 oranında büyüme kaydedilmiştir.

Kaynak: TÜİK

Bazı Ülke-Ülke Gruplarına İlişkin Büyüme Tahminleri (%)
Dünya Avro Bölgesi ABD Brezilya Rusya Hindistan CHC Japonya
2021 6,1 5,3 5,7 4,6 4,7 8,9 8,1 1,6
IMF 2022 3,2 2,6 2,3 1,7 $-6,0$ 7,4 3,3 1,7
2023 2,9 1,2 1,0 1,1 $-3,5$ 6,1 4,6 1,7
2021 5,8 5,2 5,7 4,9 4,7 8,7 8,1 1,7
OECD 2022 3,0 3,1 1,5 2,5 $-5,5$ 6,9 3,2 1,6
2023 2,2 0,3 0, 5 0,8 $-4,5$ 5,7 4,7 1,4
2021 5,7 5,4 5,7 4,6 4,7 8,7 8,1 1,7
Dünya
Bankası
2022 2,9 2,5 2,5 1,5 $-8,9$ 7,5 4,3 1,7
2023 3,0 1,9 2,4 0,8 $-2,0$ 7,1 5,2 1,3

2021-2022 Büyüme Tahminleri:

Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Görünüm (Eylül 2022)

Merkezi Yönetim Bütçe GerçekleĢmeleri

2022 yılı Ağustos ayında merkezi yönetim bütçe gelirleri 305,9 milyar TL olarak gerçekleşirken, bütçe giderleri 302,3 milyar TL olmuş ve bütçe 3,6 milyar TL fazla vermiştir.

Doğrudan Yabancı Yatırımlar (Milyon USD)

Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Görünüm (Eylül 2022)

12.5. Mevcut Ekonomik KoĢulların, Gayrimenkul Piyasasının Analizi, Mevcut Trendler ve Dayanak Veriler

Ülkemizde özellikle 2001 yılında yaşanan ekonomik krizle başlayan dönem, yaşanan diğer krizlere paralel olarak tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul piyasasında da önemli ölçüde bir daralmayla sonuçlanmıştır. 2001-2003 döneminde gayrimenkul fiyatlarında eskiye oranla ciddi düşüşler yaşanmış, alım satım işlemleri yok denecek kadar azalmıştır.

Sonraki yıllarda kaydedilen olumlu gelişmelerle, gayrimenkul sektörü canlanmaya başlamış; gayrimenkul ve inşaat sektöründe büyüme kaydedilmiştir. Ayrıca 2004-2005 yıllarında oluşan arz ve talep dengesindeki tutarsızlık, yüksek talep ve kısıtlı arz, fiyatları hızla yukarı çekmiştir. Bu dengesiz büyüme ve artışların sonucunda 2006 yılının sonuna doğru gayrimenkul piyasası sıkıntılı bir sürece girmiştir.

2007 yılında Türkiye için iç siyasetin ağır bastığı ve seçim ortamının ekonomiyi ve gayrimenkul sektörünü durgunlaştırdığı gözlenmiştir. 2008 yılı ilk yarısında iç siyasette yaşanan sıkıntılar, dünya piyasasındaki daralma, Amerikan Mortgage piyasasındaki olumsuz gelişmeler devam etmiştir. 2008 yılında ise dünya ekonomi piyasaları çok ciddi çalkantılar geçirmiştir. Yıkılmaz diye düşünülen birçok finansal kurum devrilmiş ve global dengeler değişmiştir.

Daha önce Türkiye'ye oldukça talepkar davranan birçok yabancı gayrimenkul yatırım fonu ve yatırım kuruluşu, faaliyetlerini bekletme aşamasında tutmaktadır. Global krizin etkilerinin devam ettiği dönemde reel sektör ve ülkemiz olumsuz etkilenmiştir.

Öte yandan 2009 yılı gayrimenkul açısından dünyada ve Türkiye'de parlak bir yıl olmamıştır. İçinde bulunduğumuz yıllar gayrimenkul projeleri açısından finansmanda seçici olunan yıllardır. Finans kurumları son dönemde yavaş yavaş gayrimenkul finansmanı açısından kaynaklarını kullandırmak için araştırmalara başlamışlardır.

2010 içerisinde ise siyasi ve ekonomik verilerin inşaat sektörü lehine gelişmesiyle gayrimenkul yatırımlarında daha çok nakit parası olan yerli yatırımcıların gayrimenkul portföyü edinmeye çalıştığı bir yıl olmuş ve az da olsa daha esnek bir yıl yaşanmıştır. Geçmiş dönem bize gayrimenkul sektöründe her dönemde ihtiyaca yönelik gayrimenkul ürünleri "erişilebilir fiyatlı" olduğu sürece satılabilmekte mesajını vermektedir. Bütün verilere bakıldığında 2010 yılındaki olumlu gelişmeler 2011 ilâ 2016 yıllarında da devam etmiştir.

2017 yılından itibaren, beşeri ve jeopolitik etkenlerin etkisi, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar ve finansman imkânlarının daralmasına ek olarak artan enerji ve iş gücü maliyetleri geliştiricilerin ödeme zorluğu yaşamasına neden olmuştur.

Ülkemizdeki ekonomik dinamikleri önemli ölçüde etkileyen ve çok sayıda yan sektöre destek olan inşaat sektöründe yaşanan bu zorluklar gayrimenkullerin fiyatlamalarında optimizasyona ve üretilen toplam ünite sayısı ile proje geliştirme hızında düşüşe yol açmıştır. Banka faiz oranlarının yükselmesi ve yatırımcıların farklı enstrümanlara yönelmesi de yatırım amaçlı gayrimenkul alımlarını azaltmıştır.

Kaynak: TÜİK, 2022 yılı verisi 10 aylıktır.

2018 yılında düşük bir performans çizen inşaat sektörü 2019 yılını son çeyreği itibariyle toparlanma sürecine girmiştir. Bu hareketlenme 2020 yılının ilk 2 aylık döneminde de devam etmiştir. Ancak 2019 yılının Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan Covid-19 salgınının 2020 yılı Mart ayında ülkemizde yayılmaya başlamasıyla ekonomi olumsuz etkilenmiş ve gayrimenkul sektörü bu durgunluktan payını almıştır. Karantina süreci sonrası TCMB ve BDDK tarafından açıklanan kararlar ve destekler sektöre olumlu yansımış, konut kredisi faizlerindeki düşüş ve kampanyalar Temmuz ve Ağustos aylarında konut satışlarını rekor seviyelere ulaştırmıştır.

Ticari hareketliliğin sağlanması amacıyla piyasaya aktarılan ucuz likidite döviz kurlarında ve fiyatlar genel seviyesinde büyük artışlara yol açmış, sonrasında Merkez Bankası parasal sıkılaşma politikası uygulamaya başlarken parasal sıkılaşma kararları sonrasında bankaların likidite kaynakları kısılmış, bu da faiz oranlarında yükselişe yol açmıştır. İnşaat maliyetlerinin arttığı ve risk iştahının azaldığı süreçte yeni inşaat sayısı azalmış bu da konut arzında düşüşe yol açmıştır. Konut arzındaki bu düşüşe karşın Türk halkının gayrimenkule olan doğal ilgilisinin canlı kalması, döviz kurlarında yaşanan artışlar ve enflasyon oranındaki artış fiyatların yükselmesine sebep olmuştur. Ayrıca yabancılara yapılan satışlar bölgesel fiyat artışlarına yol açmıştır. Son dönemde Merkez Bankası politika faizlerinin düşük tutulduğu, Dünya genelinde yaşanan tedarik sıkıntıları, hammadde temininde yaşanan zorluklar ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi jeopolitik gerilimler ve resesyon beklentilerine rağmen ekonominin canlı tutulmaya çalışıldığı bir dönem içerisinden geçmekteyiz.

12.6. Türkiye Gayrimenkul Piyasasını Bekleyen Fırsat ve Tehditler

Tehditler:

  • Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki ticari çekişme, Rusya-Ukrayna savaşı ve Dünya genelindeki pek çok farklı jeopolitik gerilimin ekonomiye etkisi,
  • Yabancı sermaye kaynaklı yatırımlarda görülen yavaşlama,
  • Türkiye'nin mevcut durumu itibariyle jeopolitik risklere açık olması sebebiyle yatırımların yavaşlaması ve talebin azalması,
  • Son dönemde inşaat maliyetlerinde görülen hızlı artış.

Fırsatlar:

  • Türkiye'deki gayrimenkul piyasasının uluslararası standartlarda gelen taleplere cevap verecek düzeyde olması,
  • Son dönemde gayrimenkule olan yabancı ilgisinin artıyor olması,
  • Genç bir nüfus yapısına sahip olmanın getirdiği doğal talebin devam etmesi.

13. DÜNYA'DA ve TÜRKĠYE'DE ENERJĠ SEKTÖRÜ

13.1. Dünyada ve Türkiye'de enerji talebi

Enerji ve enerji kaynaklarına sahip olma ihtiyacı, Sanayi Devrimi itibariyle uluslararası güç dengesini belirleyen en önemli parametrelerden biri haline gelmiş ve bu dönem itibariyle devletlerarası ilişkilerdeki etkisini artırarak devam ettirmiştir. Enerji kaynaklarına sahip olmanın bu kadar önemli olmasının sebebi, enerjinin aynı zamanda ülkelerin kalkınması, refahı ve gelişmesi için olmazsa olmaz unsurların başında gelmesinden kaynaklanmaktadır. Ekonomik kalkınma, refah ve gelişme için artık insan hayatının ayrılmaz parçası haline gelen makine, tesis ve fabrikaların çalışabilmesi ve insan hayatına katkı sunabilmesi için sürekli olarak enerjiye ihtiyaç vardır. Dünya üzerindeki enerji tüketimi, nüfus artışı, şehirleşme, sanayileşme ve teknolojinin yaygınlaşmasına paralel olarak gün geçtikçe artmaktadır. Sınırlı olan enerji kaynakları ise, enerji talebi ile ters orantılı olarak, dünya üzerinde sürekli azalmaktadır. Bununla beraber, ülkelerin nüfus artışı, iktisadi büyüme ve yüksek hayat standartlarını yakalama çabalarındaki farklılıklar, devletlerarası enerji ihtiyaç oranlarının da birbirinden farklı olmasını beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin enerji taleplerinde farklılıklar gözlemlenmektedir.

Yılda yaklaşık % 2 oranında artış gösteren küresel enerji ihtiyacı, gelişmekte olan ülkeler arasında olan Türkiye'de, dünya ortalama enerji ihtiyacının yaklaşık 3 - 4 katı seviyesinde, % 6 ile % 8 seviyesinde seyretmektedir. Bu rakamlar, kalkınma ve büyüme için Türkiye'nin diğer ülkelere göre daha agresif enerji politikaları takip etmesini ve kalkınmanın sürdürülebilirliği için kısa, orta ve uzun vadeli enerji yatırımlarının gerçekleştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda, enerjinin sürekli, güvenli ve asgari maliyetle temini ve üretimi; en verimli ve çevre konusundaki duyarlılıkları dikkate alacak şekilde tüketimi büyük önem taşımaktadır.

Bununla beraber, üretilen enerjinin dağıtımı ve kullanılmasında da altyapı ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması diğer gereklilikler arasında öne çıkmaktadır. Günümüzde enerji kaynakları, kaynağın yenilenebilir olup olmamasına göre sınıflandırılmaktadır. Genel olarak, yenilenemeyen enerji kaynakları ifadesiyle, kömür, petrol, doğalgaz ve nükleer enerji; yenilenebilen enerji kaynakları ifadesiyle ise, güneş, rüzgâr, dalga enerjisi, biyoenerji ve jeotermal enerji gibi kaynaklar ifade edilmektedir.

Küresel enerji tüketimi 2019 yılında %1,3 artmıştır. Büyümenin lokomotifi yenilenebilir enerji kaynakları ve doğalgaz olmuştur. Petrol, Afrika, Avrupa ve Amerika'da en çok kullanılan yakıt olurken Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Asya'da doğalgaz çok tercih edilmektedir. Asya-Pasifikte kömürün kullanımının fazla olduğu görülmektedir. 2019 da kömürün kullanımının Kuzey Amerika ve Avrupa'da tarihsel düşük seviyelere indiği görülmüştür. "Covid Yılı" olarak nitelenen 2020 yılında küresel enerji talebi % 4,5 düzeyinde, enerji kaynaklı küresel karbon salınımı ise % 6,3 düzeyinde düşmüştür. Küresel enerji tüketimindeki bu düşüş, 2. Dünya Savaşından beri en büyük düşüş olmuştur.

Dünya üzerinde enerji tüketiminin kaynaklara göre dağılımına bakıldığında, tüketimin 3'te 2'sinden fazlasının kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil kaynaklardan elde edildiği görülmektedir. Türkiye'de de birincil enerji tüketiminin hemen hemen tamamı, dünya üzerinde olduğu gibi fosil kaynaklardan karşılanmaktadır. Enerji sektöründe fosil kaynaklara olan bu bağımlılık, yeterli miktarda petrol ve doğalgaz rezervi bulunmayan Türkiye için başka bir bağımlılığa, yani enerji talebinde dışa bağımlılığa sebep olmaktadır. 2022 yılı Ocak-Ekim Döneminde toplam enerji ithalatı 80,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Buna göre Türkiye'nin toplam ithalatının %22'sini enerji ithalatı oluşturmaktadır

Bölgesel Tüketimler (2021)

Kaynak: Statistical Review of World Energy 2022, BP

Konu Başlığı Birim 2021 Ekim
Dönemi
2022 Ekim
Dönemi
2021 Ocak-Ekim
Dönemi
2022 Ocak-Ekim
Dönemi
Lisanslı Kurulu Güç MW 91.643 94.890 - -
Lisanssız Kurulu Güç MW 7.407 8.386 - -
Lisanslı Üretim MWh 25.432.596 23.898.011 265.418.225 262.198.722
Brüt Lisanssız Üretim Miktarı MWh 1.091.731 999.691 10.937.303 11.206.790
İhtiyaç Fazlası Satın Alınan
Lisanssız Üretim Miktarı
MWh 1.038.001 1.026.365 10.667.459 10.925.611
En Yüksek Ani Puant MW 41.733 41.595 56.304 52.423
En Düşük Ani Puant MW 26.175 24.350 20.611 19.452
YEKDEM Üretim MWh 5.685.526 6.284.341 63.500.291 72.888.034
YEKDEM Ödeme Tutarı TL 5.079.629.498 11.545.364.772 49.220.112.233 111.464.600.464
Fiili Tüketim MWh 26.302.553 25.460.062 273.234.552 276.588.784
Faturalanan Tüketim MWh 20.565.874 20.129.357 210.078.036 214.210.861
Tüketici Sayısı Adet 47.084.919 48.265.344 - -
İthalat MWh 362.559 700.636 1.663.834 4.949.170
İhracat MWh 414.004 287.239 3.501.736 3.207.360
Ortalama YEKDEM fiyatı TL/MWh 893,43 1.837,16 775,12 1.529,26
YEKDEM Ek Maliyeti TL/MWh 61 -539,87 105,71 -270,6
Ağırlıklı Ortalama PTF TL/MWh 671,07 3.566,42 425,41 2.324,52
Ağırlıklı Ortalama SMF TL/MWh 719,47 3.703,80 437,75 2.473,13

2022 Yılı Ekim Ayı Elektrik Piyasası Genel Görünümü

TOPLAM KURULU GÜÇ (MW) TOPLAM ÜRETİM (MWh)
KAYNAK
TÜRÜ
2021
EKİM
(MW)
ORAN
(%)
2022 EKİM
(MW)
ORAN
(%)
2021 OCAK
EKİM (MWh)
ORAN
(%)
2022 OCAK
EKİM (MWh)
ORAN
(%)
HİDROLİK 31.469,3
7
31,77 31.568,21 30,57 49.075.420,20 17,76 59.809.930,28 21,88
RÜZGÂR 10.252,8
4
10,35 11.306,78 10,95 25.723.275,71 9,31 29.500.741,23 10,79
GÜNEŞ 7.658,60 7,73 9.120,45 8,83 12.250.237,11 4,43 13.530.717,34 4,95
JEOTERMAL 1.651,17 1,67 1.686,34 1,63 8.848.925,88 3,20 8.985.090,59 3,29
BİYOKÜTLE 1.524,21 1,54 1.827,25 1,77 6.291.808,63 2,28 7.455.851,16 2,73
YENİLENEBİLİ
R
52.556,1
9
53,06 55.509,02 53,75 102.189.667,5
2
36,98 119.282.330,6
0
43,63
DOĞAL GAZ 25.905,0
8
26,15 25.696,03 24,88 90.604.241,55 32,79 60.494.949,50 22,13
LİNYİT 10.119,9
2
10,22 10.191,52 9,87 35.126.126,23 12,71 37.276.484,72 13,63
İTHAL KÖMÜR 8.993,80 9,08 10.373,80 10,04 43.475.317,37 15,73 49.336.226,71 18,05
TAŞ KÖMÜRÜ 810,77 0,82 840,77 0,81 2.671.236,96 0,97 2.693.435,67 0,99
ASFALTİT 405 0,41 405 0,39 2.049.398,22 0,74 1.315.504,78 0,48
FUEL OİL 251,93 0,25 251,93 0,24 239.059,40 0,09 621.081,83 0,23
NAFTA 4,74 0,00 4,74 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00
LNG 1,95 0,00 1,95 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00
MOTORİN 1,04 0,00 1,04 0,00 481,29 0,00 2.385.498,74 0,87
TERMİK 46.494,2
2
46,94 47.766,77 46,25 174.165.861,0
2
63,02 154.123.181,9
5
56,37
TOPLAM 99.050,4
1
100,0
0
103.275,7
9
100,0
0
276.355.528,5
3
100,0
0
273.405.512,5
5
100,0
0

2021 Ekim-2022 Ekim Elektrik Kurulu Gücü ve Üretim Miktarı

Kaynak: EPDK

Yıllar Ġtibariyle Lisanslı Kurulu Gücün Kaynak Bazında GeliĢimi

Kaynak: EPDK

2021 EKİM 2022 EKİM
KAYNAK TÜRÜ ÜRETİM (MWh) ORAN (%) ÜRETİM
(MWh)
ORAN (%) DEĞİŞİM
(%)
İTHAL KÖMÜR 2.723.730,10 10,71 6.418.630,89 26,86 135,66
DOĞAL GAZ 10.859.482,63 42,70 4.858.706,24 20,33 -55,26
LİNYİT 3.683.837,59 14,48 3.738.074,40 15,64 1,47
HİDROLİK 3.285.885,71 12,92 3.303.178,53 13,82 0,53
RÜZGAR 2.631.696,18 10,35 3.205.198,70 13,41 21,79
JEOTERMAL 939.913,42 3,70 916.913,80 3,84 -2,45
BİYOKÜTLE 672.380,50 2,64 732.925,74 3,07 9,00
GÜNEŞ 180.330,44 0,71 274.836,79 1,15 52,41
TAŞ KÖMÜRÜ 241.108,65 0,95 273.632,15 1,14 13,49
ASFALTİT 192.007,68 0,75 111.320,43 0,47 -42,02
FUEL OİL 22.169,79 0,09 63.884,20 0,27 188,16
MOTORİN 53,62 0,00 709,51 0,00 1.223,22
Genel Toplam 25.432.596,29 100,00 23.898.011,38 100,00 -6,03

Ekim 2022 Sonu Ġtibariyle Lisanslı Elektrik Kurulu Gücünün Kaynak Bazında

Dağılımı

2020-2029 Yılları Elektrik Enerjisi Talep Tahminleri

Kaynak: TEİAŞ

Türkiye'nin birincil enerji tüketiminin gelişimi incelendiğinde, son 30 yılda hidrolik ve kömür enerjisinin tüketiminde yatay bir seyir gerçekleştiği; petrole bağımlılığın kısmen düşürülebildiği; odun ve çöpün enerji kaynağı olarak tüketiminin ciddi seviyelerde azaldığı; doğalgaza bağımlılığın son 20 yıl içinde hızla arttığı ve rüzgâr-güneş enerjisi ile ilgili ise son yıllarda mesafe kat edilmeye başlandığı görülmektedir. Bununla beraber, son 30 yıllık zaman dilimi içinde, Türkiye'nin dışa bağımlı olan enerji kurgusunda pek fazla değişiklik bulunmadığı tespit edilmektedir. Bu bağımlılığı azaltmak için, yerli kaynakların azami ölçüde kullanılmasına; yeni enerji sahalarının tespit edilmesine; temin edilen enerjinin verimli şekilde kullanılmasını sağlayan teknolojilerin kullanılmasının teşvik edilmesine; dünya üzerinde tespit edilen yeni enerji kaynaklarının yakından takip edilmesine ve ülke potansiyelinin araştırılmasına öncelik verilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'nin en büyük ekonomik sorunlarından olan cari açığın, büyük ölçüde enerji ithalatından kaynaklanması, enerjide dışa bağımlı olan Türkiye'yi alternatif çözüm arayışlarına itmiş ve itmeye devam etmektedir. Bu amaçla takip edilmekte olan yöntemlerden bir diğeri de Türkiye'nin jeopolitik konumunun faydaya dönüştürülmesidir. Hazar Havzası ve Ortadoğu Enerji Bölgesine, son yıllarda önemli miktarda doğalgaz rezervlerinin tespit edildiği Akdeniz Havzası'nın ekleniyor olması, Türkiye'nin jeopolitik konumundan kaynaklanan enerji koridoru rolünü pekiştirmektedir. Bu konumu Türkiye'ye hem kendi enerji arz güvenliğini sağlayacak tedarikçi çeşitlendirmesini sağlamakta, hem de uluslararası öneme sahip bir enerji koridoru haline getirmektedir. Sağladığı lojistik hizmeti ve bu sayede eriştiği kaynak çeşitliliği sayesinde, Türkiye'nin jeopolitik konumunun Türkiye'nin ödemekte olduğu yüksek enerji faturasını daha aşağı çekmesi beklenmektedir. Bakü-Tiflis Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, Nabucco Doğalgaz Boru Hattı, Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğalgaz Boru Hattı, Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı gibi stratejik projeler, yukarıda belirtilen amaca hizmet etmekte olan projelerdir.

PUANT TALEP ENERJİ TALEBİ
YIL MW Artış $(\% )$ GWh Artış $(\% )$
2020 50.845 329.600
2021 53.128 4,5 344.400 4,5
2022 55.473 4,4 359.600 4,4
2023 57.972 4,5 375.800 4,5
2024 60.487 4,3 392.100 4,3
2025 62.770 3,8 406.900 3,8
2026 65.068 3,7 421.800 3,7
2027 67.352 3,5 436.600 3,5
2028 69.681 3,5 451.700 3,5
2029 72.010 3,3 466.800 3,3

Türkiye'nin Enerji Ġthalatı

13.2. Türkiye'de Elektrik Tüketimi

2022 yılında Türkiye'nin yıllık brüt elektrik tüketimi 328.700 GWh olarak hesaplanmıştır.

Tüketimdeki en büyük artış %18,4 ile 1976 yılında gerçekleşirken, 2009 yılında ise %2 düşüş ile en büyük düşüş yaşanmıştır. 1971 yılından günümüze elektrik tüketimi sadece 2001 ve 2009 yıllarında önceki yıla göre düşmüştür. 1971'den 2015'e ortalama alındığında tüketimin her yıl %8,0 arttığı, 2006-2015 yıllarını kapsayan son 10 yıl dikkate alındığında ise tüketimin her yıl % 5,1 arttığı görülmektedir. Son 10 yıl, her yıl için önceki 5 yılın ortalama elektrik tüketimi hesaplandığında da tüketimin her yıl ortalama yüzde 5,78 arttığı görülmektedir. Tüketim 2016 yılında %6, 2017 yılında %7,7, 2018 yılında %2,3 artmış; 2019 yılında bir önceki yıla göre %0,9 oranında azalmış, 2020 yılında bir önceki yıla göre %0,18 oranında artmış, 2021 yılında bir önceki yıla göre %8,13 oranında artmış, 2022 yılında ise bir önceki yıla göre %1,25 oranında azalmıştır.

KİŞİ BAŞINA
PER CAPITA
KURULU BRÜT BRÜT TALEP(2) NET KURULU BRÜT BRÜT TALEP NET
YILLAR NÜFUS (4) GÜÇ ÜRETİM ARZ (1) GROSS TÜKETİM(3) GÜÇ ÜRETIM ARZ GROSS TÜKETİM
POPULATION (4) INS. CAPACITY GROSS GEN. SUPPLY (1) DEMAND (2) NET CON. (3) INS. CAPACITY GROSS GEN. SUPPLY DEMAND NET CON.
YEARS (x1000) (MW) (GWh) (GWh) (GWh) (GWh) (Watt) (kWh) (kWh) (kWh) (kWh)
1975 40348 4186,6 15622,8 15126,9 15719,0 13491.7 104 387 375 390 334
1980 44737 5118.7 23275.4 23222.7 24616.6 20398.2 114 520 519 550 456
1990 56473 16317,6 57543 53500,3 56811,7 46820.0 289 1019 947 1006 829
2000 67845 27264,1 124921.6 122051.6 128275.6 98295.7 402 1841 1799 1891 1449
2007 70586 40835,7 191558.1 181781.8 190000,2 155135.2 579 2714 2575 2692 2198
2008 71517 41817,2 198418.0 189429,1 198085,2 161947,6 585 2774 2649 2770 2264
2009 72561 44761,2 194812,9 185885.5 194079,1 156894.1 617 2685 2562 2675 2162
2010 73723 49524,1 211207.7 202272,3 210434,0 172050.6 672 2865 2744 2854 2334
2011 74724 52911,1 229395,1 218468.9 230306,3 186099,5 708 3070 2924 3082 2490
2012 75627 57059,4 239496,8 230580,4 242369,9 194923,4 754 3167 3049 3205 2577
2013 76668 64007,5 240154,0 235179.7 246356,6 198045.2 835 3132 3068 3213 2583
2014 77696 69519.8 251962.8 244706.1 257220.1 207375.1 895 3243 3150 3311 2669
2015 78741 73146.7 261783.3 253840.6 265724.4 217312.2 929 3325 3224 3375 2760
2016 79814 78497,4 274407,7 266829,5 279286,4 231203,7 984 3438 3343 3499 2897
2017 80811 85200,0 297277.5 283682.1 296702.1 249022,7 1054 3679 3510 3672 3082
2018 82004 88500,8 304801.9 289867.2 304166.9 254863,0* 1079 3717 3535 3709 3108
Birim(Unit): GWF
SEBEKE KAYBI $\overline{\phantom{0}}$ NETWORK LOSSES
YILLAR
YEARS
BRÜT
ÜRETİM
GROSS GEN.
ARTIS %
INCREASE
iç.
IHTIYAC
INTERNAL
CONSUMPTION
% NET
ÜRETIM
NET GEN.
İTHALAT
IMPORTS
SEBEKEYE
VERİLEN (1)
SUPPLIED TO
THE NETWORK (1)
İLETİM
TRANSMISSION
% DAĞITIM
DISTRIBUTION
% TOPLAM
TOTAL
% IHRACAT(2)
EXPORTS(2)
NET
TÜKETİM
NET CONS.
ARTIS %
INCREASE
2002 129399.5 5.4 5672.7 4,4 123726.8 3588.2 127315,0 3440,7 2,7 20491.2 $\star$ 16.1 23931.9 18.8 435.1 102948,0 * 6,1
2003 140580,5 8,6 5332,2 3,8 135248.3 1158.0 136406.3 3330.7 2,4 20722.0 15.2 24052.7 17.6 587,6 111766.0 * 8,6
2004 150698.3 7.2 5632,6 3,7 145065.7 463.5 145529.2 3422,8 2,4 19820.2 13.6 23243.0 16.0 1144.3 121141.9 * 8,4
2005 161956,2 7.5 6487.1 4.0 155469.1 635.9 156105,0 3695,3 2.4 20348,7 13,0 24044,0 15.4 1798.1 130262,9 * 7,5
2006 176299.8 8,9 6756.7 3,8 169543.1 573.2 170116.3 4543,8 2,7 19245.4 11,3 23789.2 14.0 2235,7 144091.4 * 10,6
2007 191558.1 8.7 8218,4 4,3 183339.7 864,3 184204,0 4523,0 2,5 22123,6 12,0 26646,6 14.5 2422,2 155135,2 * 7,7
2008 198418.0 3,6 8656.1 4,4 189761.9 789.4 190551,3 4388.4 2,3 23093,1 12.1 27481,5 14.4 1122.2 161947,6 * 4,4
2009 194812.9 $-1,8$ 8193,6 4,2 186619.3 812.0 187431.3 3973,4 2,1 25018,0 13.3 28991.4 15.5 1545,8 156894,1 * $-3,1$
2010 211207.7 8,4 8161,6 3,9 203046,1 1143.8 204189,9 5690,5 2,8 24531,2 12,0 30221,7 14,8 1917,6 172050,6 * 9,7
2011 229395.1 8.6 11837,4 5.2 217557.7 4555.8 222113.5 4189.3 1.9 28180.1 12.7 32369.4 14.6 3644.6 186099.5 * 8,2
2012 239496.8 4,4 11789.5 4,9 227707.3 5826,7 233534.0 6024,7 2,6 29632.3 12.7 35657.0 15.3 2953.6 194923.4 * 4,7
2013 240154.0 0.3 11177,0 4.7 228977.0 7429.4 236406,4 5639,4 2.4 31495.1 13,3 37134,5 15.7 1226,7 198045,2 * 1,6
2014 251962.8 4,9 12513.9 5,0 239448.8 7953.3 247402.2 6271.2 2,5 31059.9 12.6 37331.1 15.1 2696.0 207375.1 * 4,7
2015 261783.3 3,9 11883.8 4,5 249899.5 7135.5 257035,0 5338,1 2,1 31190.2 12,1 36528,3 14.2 3194.5 217312,2 * 4,8
2016 274407.7 4,8 12471.0 4.5 261936.8 6330.3 268267,1 5607,6 2,1 30004,1 11,2 35611,7 13.3 1451.7 231203,7 * 6,4
2017 297277.5 8.3 13020.0 4,4 284257,5 2728.3 286985.8 5503.3 1.9 29156.2 10.2 34659.5 12.1 3303,7 249022,7 * 7,7
2018 304801,9 2,5 14299,7 4,7 290502.2 2476,9 292979,0 5120,3 1.7 29883.9 10.2 35004,2 11.9 3111,9 254863.0 * 2,3
Dönem Serbest Tüketici Hakkor Kullanan Tüketicilerin
Tüketim Miktan
Serbest Tüketici Hakkını Kullanmayan
Tüketicilerin Tüketim Miktan
Profil Abone Grubu
Ara - 2022 9.036.4334 10496542 AYONLATAH
$473 - 2022$ 3902.0152 883595,0279 MESKEN
Ara - 2022 3486.030.8738 536689.8048 SANAY
$As-2022$ 12228.0529 96,678,0916 TARINGAL SULAMA
Ara - 2022 2064/91642 2010/155933 TICARETHANE
Ara - 2022 5.181.879.8725 83854646
AND AND AND AND
Veri yok

Aralık 2022 Dönemi Serbest Tüketici Elektrik Tüketimi

TÜRKİYE BRÜT ELEKTRİK ÜRETİMİNİN BIRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA GÖRE AYLIK DAĞILIMI
MONTHLY DISTRIBUTION OF TURKEY'S GROSS ELECTRICITY GENERATION BY PRIMARY ENERGY RESOURCES
2022
Birin (Unit): GWh
OCAK SUBAT MART Nisas MAYIS HAZIRAN TEMMUZ AGUSTOS EVL01 EKÍM KASIM ARALIK TOPLAM
LUMITARY PERMITTEY MARCH atun. MAY STOR RILY ALGULET CERTIFIANCE DCTORES SUITEURES DECEMBER texat
Tacklaskett + Meal Könfert Axfaltit
Hard Coal + Imported Coal 6,488.5 5,630.3 4.444.1 3.149.9 3.252.9 4,700,1 6,913.3 6,576.9 4,43,5 6,583.6 7.267.8 7,487.9 65.070.2
Liavir
Lignato 4,186.9 3.679.7 4.145.4 3,683.6 3.487.2 3.744.5 3,874.9 3,636.9 3,897.6 3.738.1 3.629.8 3.439.4 44.766,7
Sm Yakıtlar
Liquid Fuels 608.3 511.3 787.0 610.0 189.7 62.3 64.3 19.0 89.3 64.6 49.5 49.3 3.194,4
Degal Gaz «Lug
Naturi Qui -Lea 7.332.8 \$516.8 A294.2 4.193.3 4,448.6 5,593.9 F.SSLS 3,799.3 7,967.1 6,887.7 4,977.7 6,716.2 72.836.2
Yenilenekilir + Ank
Renew and Waites 723,3 681.7 796.1 724. 798,102 780,864 794,623 763.3 741.6 743.2 798 831.3 9.079.8
TERMIA
THERMAL 19,228. 18,519.3 15.279.9 12.371.6 11,128,6 14,881.3 16.137.8 20.845.8 18,578.8 16,388.2 16,614.5 18,834,0 197,856,2
HIDROLIK
IFYDRO
4.736.3 4.073.5 5,383.4 \$757.8 \$728.4 6,998.9 ESILE KA19.4 1,946.9 3,387.9 3,168.2 A 283.2 67.195.4
JEOTENAL - RÜZGAR-GÜNES
GEOTHERMAL + WIND + SOLAR 4.738.4 4.034.4 秋井記念 4.970.6 4,628,4 6,368.8 T.095.7 4,389,7 4.923.9 5,383,8 4,836.3 4.361,6 61.283.2
BRUT CRETIM
GROSS GENERATION 28,705.0 15.796.7 28,694.4 26,079.7 25,487.3 27.238.8 28,893.9 31.644.8 27.289.6 25.046.1 24.619.3 26.548.6 326.014.8
DIS ALIM
BEFORTS 4713 419.3 288.7 370.8 438.7 616.1 834.6 666.3 641.0 798,6 7413 713.6 6.414.1
DIS SAIDA
EXPORTS 4383 382.5 331.0 341.7 364.6 186.4 387.3 139.9 291.7 187.1 141.6 261.1 3.710.5
BRÛT TALLY
GROSS DEMAND 28.751.3 25.833.4 28.662.1 26.108.5 25,683.6 27.468.5 29.171.3 31.971.0 27,608,9 25,460.1 25,119.0 27.011.1 328.718,8
ÖNCEKİ YILA GÖRE KARŞILAŞTIRMALI AYLIK TÜRKİYE BRÜT ELEKTRİK ÜRETİMİ
MONTHLY ELECTRICITY GENERATION OF TURKEY COMPARED WITH PREVIOUS YEAR
Birim (Unit): GWh
2021 2022
AYLAR EÜAS ÜRETİM SRK. +
İŞLETME HAKKI DEVİR
TOPLAM EÜAS ÜRETIM SRK. +
İŞLETME HAKKI DEVİR
TOPLAM ARTIS %
MONTS EÜAŞ PRODUCTION COMP. +
AUTOPRODUCERS + TOOR
TOTAL EŬAS PRODUCTION COMP. +
AUTOPRODUCERS + TOOR
TOTAL INCREASE%
OCAK
JANUARY
4.512,4 22,778.3 27.290,7 3.847,4 24.857.5 28.705.0 5,2
SUBAT
FEBRUARY
3.196.6 21.449,3 24.645,9 2.954,2 22.842,5 25.796.7 4,7
MART
MARCH
NISAN
4.677,1 23.536,8 28.213,9 4.456,7 24.237,7 28.694,4 1,7
APRIL
MAYIS
4.654.3 21.741,6 26.395.9 3.218.2 22.861.5 26.079.7 $-1,2$
MAY
HAZİRAN
4.347,6 21.151,8 25.499.4 3.896.6 21.590,7 25.487.3 0,0
JUNE
TEMMUZ
4.561,7 22.667.2 27.228,9 4.165,3 23.073,5 27.238,8 0,0
JULY
AĞUSTOS
5.315,7 25.950,3 31.266,1 4.305,7 24.588,0 28.893,8 $-7,6$
AUGUST
EYLÜL
5.851.8 27.172.1 33.024.0 5.631.3 26.013,5 31.644.8 $-4,2$
SEPTEMBER
EKİM
4.341.2 23.807.2 28.148.5 4.477.6 22.782.0 27.259.6 $-3,2$
OCTOBER
KASIM
4.234,5 22.478,7 26.713.2 3.151.8 21.894,8 25.046,7 $-6,2$
NOVEMBER
ARALIK
DECEMBER
3.794,5
4.035,7
23.246,4
25.220,0
27.040,9
29.255,7
2.977,4
3.356,9
21.641,8
23.191,7
24.619,3
26.548,6
$-9,0$
$-9,3$
TOPLAM
TOTAL
53.523,2 281.199,9 334.723,1 46.439.4 279.575,4 326.014,8 $-2,6$
YILLAR ITIBARIYLE TÜRKIYE NET ELEKTRIK TÜKETIMININ SEKTÖRLERE DAĞILIMI Birim: GWh
YIL MESKEN KÖY % TICARET VE
KAMU HİZ
SANAYI AYDINLATMA DİĞER ×. TOPLAM
2000 23.888 24.3 17.939 18.3 48.842 49.7 4,558 4.6 3.070 3.1 98.296
2001 23.557 24.3 18.432 19.0 46.989 48.4 4.888 5,0 3.203 3,3 97.070
2002 23.559 22.9 20.305 19.7 50.489 49.0 5.104 5.0 3.490 3.4 102,948
2003 25.195 22.5 22,840 20.4 55.099 49.3 4.975 4.5 3.657 3.3 111,766
2004 27.619 22.8 25.629 21,2 59.566 49.2 4.433 3.7 3.895 $3.2^{\circ}$ 121.142
2005 30.935 23.7 28.777 22.1 62.294 47.6 4.143 3.2 4.113 $3.2^{\circ}$ 130.263
2006 34.466 24.1 32.186 22.5 68.027 47.5 3,950 2.8 4.441 3.1 143.070
2007 36.476 23.5 35 831 23.1 73.795 47.6 4.053 2.6 4.981 3.2 155.135
2008 39.584 24.4 37.737 23,3 74.850 46,2 3.970 2.5 5.806 3.6 161,948
2009 39.148 26.0 38, 553 24.6 70.470 44.9 3.845 2.5 4.879 3.1 156,894
2010 41.411 24.1 41.965 24.4 79.331 46.1 3.768 2.2 5.586 3,2 172.051
2011 44.271 23.8 44.715 24.0 87,980 47.3 3.986 2.1 5.147 2.8 186,100
2012 45.375 23.3 47.512 24.4 92.302 47.4 3.885 2,0 5.850 3.0 194.923
2013 44.971 22.7 51.072 25.8 93.252 47.1 3.836 1.9 4.915 2.5 198.045
2014 46.190 22.3 54,304 26.2 97.777 47.2 3.943 1.9 5.161 $2.5^{\circ}$ 207,375
2015 47.901 22.0 56.922 26.2 103.535 47.6 4.074 1,9 4.881 22 217,312
2016 51.204 22.1 60.668 26,2 108.298 46.8 4.229 1,8 6.805 29 231,204
2017 54.251 21.8 67.094 26.9 116,483 46.8 6.049 2.4 5.146 2,1 249.023
2018 54.591 21.1 71.927 27.9 117.712 45.6 4.725 1.8 9.278 36 5 258,232
2019 56.194 21.8 70.757 27.5 115,675 45.0 5.075 2.0 9.571 3.7 257.273

Ekim 2022 Döneminde Faturalanan Elektrik Tüketiminin Tüketici Türü Bazında Dağılımı (%)

Ekim 2022 Dönemi Faturalanan Elektrik Tüketiminin Dağıtım Bölgesi Bazında Dağılımı (MWh)

Kaynak: EPDK

13.3. Enerji Santrallerinin Ülkemizdeki Dağılımı

Türkiye'de bulunan lisanslı santrallerin kurulu gücü 92.798 MW'dır. Kurulu güç olarak en yüksek kapasiteli İzmir, en düşük kapasiteli il ise hiç üretim santrali bulunmayan Ağrı'dır. Rüzgar santralleri Ege kıyıları ile Akdeniz'in doğusu, hidroelektrik santraller Fırat-Dicle havzası ile Çoruh havzası, yerli kömür santralleri kömür madeni bulunan bölgelerde, ithal kömür santralleri kıyı şehirlerinde, doğalgaz santralleri yüksek elektrik tüketimi olan bölgelerde, ülkemizde yeni yeni kurulmaya başlayan güneş elektriği santralleri ise Türkiye'nin güney bölgelerinde yoğunlaşmıştır.

Aşağıdaki tabloda Ekim 2022 yılı itibariyle şehirlerimizdeki lisanslı santrallerin toplam kurulu güçleri ve tüketimi karşılama oranları verilmiştir.

İLLER KURULU GÜÇ (MW) ORAN (%) İLLER KURULU GÜÇ (MW) ORAN (%)
İzmir 5.168,24 5,45 Sinop 608,36 0,64
Adana 5.138,71 5,42 Erzurum 571,97 0,60
Çanakkale 4.573,21 4,82 Bolu 537,99 0,57
Kahramanmaraş 4.407,91 4,65 Ordu 501,73 0,53
İstanbul 3.496,63 3,68 Muş 462,66 0,49
Zonguldak 3.377,11 3,56 Gaziantep 449,93 0,47
Şanlıurfa 3.300,25 3,48 Afyonkarahisar 422,51 0,45
Samsun 3.250,94 3,43 Şırnak 420,92 0,44
Balıkesir 3.086,23 3,25 Çorum 402,43 0,42
Manisa 2.932,22 3,09 Yalova 386,93 0,41
Hatay 2.887,01 3,04 Rize 366,57 0,39
Bursa 2.886,49 3,04 Erzincan 324,40 0,34
Sakarya 2.821,10 2,97 Kırşehir 316,09 0,33
Elazığ 2.466,17 2,60 Amasya 314,66 0,33
Ankara 2.382,98 2,51 Isparta 290,65 0,31
Muğla 2.315,61 2,44 Adıyaman 258,64 0,27
Diyarbakır 2.260,86 2,38 Kars 251,66 0,27
Kocaeli 2.107,49 2,22 Ardahan 235,90 0,25
Artvin 2.071,30 2,18 Bilecik 205,18 0,22
Kırıkkale 2.001,52 2,11 Karabük 185,97 0,20
Kırklareli 1.907,92 2,01 Edirne 181,01 0,19
Antalya 1.832,33 1,93 Van 160,42 0,17
Denizli 1.753,47 1,85 Düzce 124,91 0,13
Aydın 1.572,43 1,66 Kastamonu 123,23 0,13
Konya 1.538,13 1,62 Burdur 122,46 0,13
Tekirdağ 1.502,41 1,58 Malatya 117,74 0,12
Mardin 1.423,09 1,50 Tunceli 106,95 0,11
Bingöl 1.325,49 1,40 Bitlis 103,05 0,11
Kütahya 1.067,82 1,13 Uşak 102,97 0,11
Osmaniye 1.060,89 1,12 Nevşehir 89,13 0,09
Mersin 1.025,38 1,08 Yozgat 69,43 0,07
Sivas 1.017,80 1,07 Niğde 64,36 0,07
Giresun 911,87 0,96 Batman 61,68 0,07
Siirt 793,91 0,84 Çankırı 61,12 0,06
Gümüşhane 686,80 0,72 Hakkari 58,17 0,06
Tokat 681,73 0,72 Aksaray 39,24 0,04
Karaman 676,79 0,71 Bayburt 35,68 0,04
Eskişehir 654,76 0,69 Ağrı 35,11 0,04
Trabzon 650,75 0,69 Bartın 34,33 0,04
Kayseri 644,01 0,68 Iğdır 23,79 0,03
Genel Toplam 94.889,65 100,00

2022 Yılı Ekim Ayı Ġtibariyle Lisanslı Elektrik Kurulu Gücünün Kaynak Bazında Dağılımı

(Türkiye)

2022 Yılı Ekim Ayı Ġtibariyle Lisanslı Elektrik Üretiminin Kaynak Bazında Dağılımı (Türkiye)

Bölgelere göre kurulu güç,elektrik üretim kapasitesi ve Üretim – Tüketim Oranları aşağıda verilmiştir.

s. Bölge Kurulu Güc Yıllık Üretim Tahmini Üretim/Tüketim Oranı
$\mathbf{1}$ Karadeniz Bölgesi 14.029 MW 41.426 GWh 211 %
2 Ege Bölgesi 13.299 MW 57.095 GWh 147 %
з. Akdeniz Bölgesi 15.953 MW 51.303 GWh 130 %
4 Doğu Anadolu Bölgesi 5.304 MW 14.892 GWh 133 %
6. Güneydoğu Anadolu Bölgesi 7.725 MW 24.050 GWh 81%
5. Marmara Bölgesi 20.739 MW 77.843 GWh 82%
7 İc Anadolu Bölgesi 8.180 MW 27.723 GWh 85 %

13.4. Türkiye'de Rüzgar Enerjisi

Türkiye'de rüzgâr gücü, 2005 yılında devreye giren YEK (Yenilenebilir Enerji Kanunu) ile hızlı bir gelişime girmiştir. Devletin, 2023 yılına kadar 20,000 MW (megawatt) kurulu rüzgâr gücü kapasitesine ulaşma hedefi vardır.

Türkiye'de yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7.5 m/s üzeri rüzgar hızlarına sahip alanlarda kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgar santralı kurulabileceği kabul edilmiştir. Bu kabuller ışığında 2007 yılında, orta-ölçekli sayısal hava tahmin modeli ve mikro-ölçekli rüzgar akış modeli kullanılarak üretilen rüzgar kaynak bilgilerinin verildiği Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA) hazırlanmıştır. Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli 48,000 MW olarak belirlenmiştir. Bu potansiyele karşılık gelen toplam alan Türkiye yüzölçümünün %1.30'una denk gelmektedir.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin (TÜREB) 2021 raporuna göre halihazırda Türkiye'nin toplam elektrik ihtiyacının yaklaşık % 8,44'ü rüzgar enerji santrallerinden sağlanmaktadır.

Türkiye'de Rüzgar Enerjisi Santrallerinin Elektrik Üretimindeki Payı

2021 yılı istatistiklerine göre ülkemiz yıllık kurulu güç sıralamasında Dünya'da on ikinci oldu. Türkiye'de 2021 yılında Türkiye elektriğin yüzde %10'unu Avrupa Birliği elektriğinin yaklaşık yüzde 15'ini rüzgar enerjisinden sağladı.

12 Aralık 2022 tarihinde yapılan açıklamada Türkiye'de rüzgardan elektrik üretiminde günlük bazda 207 bin 906 megavatsaatle rekor kırılmıştır.

Aralık 2021 itibariyle Türkiye'nin rüzgar enerjisine dayalı elektrik kurulu gücü 10.930 MW, toplam elektrik üretimi içerisindeki payı % 10,86 olup yıllara göre kurulu güç değişimi ve toplam elektrik üretimi içerisindeki payı aşağıdaki grafiklerde yer almaktadır.

Güncel veriler ile Türkiye'de bulunan 285 Rüzgar Enerji Santrallerinin toplam kurulu gücü 10.930 MW'dır. Devreye alınan bu 285 santralin bir kısmı henüz lisans kurulu gücü kadar kurulu güce erişmemiş olup inşası devam etmektedir. Bu kapsamda bir kısmı devreye alınan santrallerin de tam kapasite devreye girmesi ile 1.257 MW kapasiteli ilave rüzgar türbini devreye girmiş olacak ve kurulu güç 11.279 MW kapasiteye ulaşacaktır. Ayrıca henüz hiçbir ünitesi devreye alınmayan fakat kurulumunda ilerleme kaydedilen (yani yatan lisanslar hariç) 54 santralin lisans kapasitesi de 131 MW'dır. Bu bağlamda kısmen devreye alınan ve inşaatında ilerleme kaydedilen projelerin tümü tamamlandığında Türkiye rüzgar santrali kurulu gücünün 12.318 MW düzeyine çıkacağı görülmektedir.

Rüzgar Enerji Santralleri Profili
Kayıtlı Santral Sayısı : 285
RES Kurulu Güc: 10.930 MWe
Kayıtlı: 11.279 MWe
Kurulu Güce Oranı : % 10,86
Yıllık Elektrik Üretimi : $\sim$ 28.992 GWh
Üretimin Tüketime Oranı: % 9,66
Lisans Durumu : 268 lisanslı, 17 lisanssız

Kaynak: Enerji atlası

Aşağıdaki tabloda İllere göre (ilk 30 ilin) Rüzgar Enerji Santrali verileri yer almakta olup teorik potansiyel değerleri YEGM verilerinden alınmıştır.

s. Santral Adı İl Firma Kurulu
Güc
1) Soma Rüzgar Santrali Manisa Polat Enerji 288 MW
2). Karaburun Rüzgar Santrali Izmir Alto Holding 227 MW
3). Dinar Rüzgar Santrali Afyonkarahisar Güriş Holding 200 MW
4) İstanbul RES İstanbul Universal Wind Enerji 200 MW
5). Geycek Rüzgar Santrali Kırşehir Polat Enerji 168 MW
6) Balıkesir Rüzgar Santrali Balıkesir Enerjisa Elektrik 143 MW
7) Saros RES Canakkale Borusan EnBW Enerji 138 MW
8) Osmaniye Gökçedağ RES Osmaniye Zorlu Enerji 135 MW
(150.6)
MW)
9) Evrencik RES Kırklareli RES Anatolia Holding 130 MW
10) Kangal Rüzgar Santrali Sivas Ece Tur Insaat 128 MW
11) Şamlı Rüzgar Santrali Balıkesir Fernas Enerji 127 MW
12) Bergama Rüzgar Santrali İzmir Bilgin Enerji 120 MW
13) Bilgin Enerji Soma Rüzgar Santrali Manisa Bilgin Enerji 120 MW
14) Zonguldak RES Sakarya Türkerler Holding 120 MW
15) Göktepe RES Yalova Erguvan Enerji 110 MW
16) Tatlıpınar RES Balıkesir Ağaoğlu Enerji 108 MW
17) Şah Rüzgar Santrali Balıkesir Galata Wind Enerji 105 MW
18) Kuşadası RES Aydın Ulusoy Enerji 104 MW
19) Bağlar RES Konya Sancak Enerji 100 MW
20) Ömerli RES Istanbul Erciyes Anadolu Holding 100 MW
21) Kıyıköy Rüzgar Santrali Kırklareli Borusan EnBW Enerji 99 MW
22) Ucpinar RES Canakkale Derbent Enerji Uretim 99 MW
(108.6)
MW)
23) Çatalca Rüzgar Santrali İstanbul Sanko Enerji 93 MW
(100 MW)
24) Ulu Rüzgar Santrali Bursa Güriş Holding 91 MW
(120 MW)
25) Bozüyük RES Bilecik Inebolu Enerji 90 MW
26) Cerit Rüzgar Santrali Kahramanmaraş Pakmem Elektrik 90 MW
27) Kocatepe RES Afyonkarahisar Güris Holding 88 MW
28) Bandırma Kurşunlu RES Balıkesir Borusan EnBW Enerji 87 MW
29) Killik Rüzgar Santrali Tokat Eksim Enerji 85 MW
30) Kayseri Yahyalı Rüzgar Santrali Kayseri FC Enerji 83 MW
(92.85

Kaynak: Enerjiatlası

Ġzmir Ġli rüzgar enerjisi potansiyeli kapasite faktör haritası

Kaynak: Enerji Atlası

İzmir'in elektrik santrali kurulu gücü 5.477 MWe'dir. Toplam 121 adet elektrik enerji santrali bulunan İzmir'deki elektrik santralleri yıllık yaklaşık 17.012 GW elektrik üretimi yapmaktadır. Bu üretim miktarı ile İzmir'in elektrik tüketiminin yüzde 81'lik kısmı yine bu şehirdeki santraller ile karşılanmaktadır.

Aşağıdaki tabloda ise İzmir'de yer alan işletmedeki rüzgar enerji santralleri ve kurulu güçleri (MW) yer almaktadır.

İşletmedeki Elektrik Santralleri
Santral Adı Firma Güç
Enka Izmir Doğalgaz Santrali Enka Elektrik 1.520 MW
Habaş Aliağa Doğalgaz Termik Santrali Habaş Enerji 1.043 MW
İzdemir Enerji Aliağa Termik Santrali Izmir Demir Çelik 370 MW
Karaburun Rüzgar Santrali Alto Holding 227 MW
Petkim Petrokimya Termik Santrali Petkim 222 MW
Bergama Rüzgar Santrali Bilgin Enerji 120 MW
TÜPRAŞ Aliağa Termik Santrali TUPRAS 92 MW
Sibelres RES Erciyes Anadolu Holding 80 MW
Bergres Rüzgar Santrali Dost Enerji 70 MW
Yuntdağ Rüzgar Santrali Dost Enerji 60 MW
Mazı 1 Mare Rüzgar Santrali Demirer Enerji 56 MW
Mersinli RES Bomonti Elektrik 55 MW
Düzova Rüzgar Santrali Fina Enerji 52 MW
Kınık Rüzgar Santrali Ozbolat Enerji Grubu 50 MW
Kirazlı Rüzgar Enerji Santrali Türkerler Holding 50 MW
Tire Rüzgar Enerji Santrali Türkerler Holding 50 MW
Zeytineli RES Bilgin Enerji 50 MW
Samurlu Rüzgar Santrali Polat Enerji 44 MW
Ödemiş RES Erdem Holding Enerji Grubu 42 MW
Demircili Rüzgar Santrali Çalık Enerji 40 MW
Petkim Rüzgar Santrali Petkim 38 MW
Seyitali Rüzgar Santrali Polat Enerji 36 MW
Kozbeyli Rüzgar Santrali Polat Enerji 35 MW
Çiğli Harmandalı BES Biotrend Enerji 32 MW
Sarpincik RES Çalık Enerji 32 MW
Mordoğan Rüzgar Santrali Ayen Enerji 31 MW
Fuatres RES Borusan EnBW Enerji 30 MW
Mazı Rüzgar Santrali Bilgin Enerji 30 MW
Akbaş Bergama Rüzgar Santrali Akbaş Holding Enerji Grubu 25 MW
Kores Kocadağ RES Dost Enerji 25 MW
Korkmaz Rüzgar Santrali Ayen Enerji 24 MW
Salman Rüzgar Santrali Fina Enerji 24 MW
Örlemiş RES Akın Holding 23 MW
Çandarlı RES Çandarlı RES Elektrik Üretim 23 MW
Adares Rüzgar Santrali FC Enerji 22 MW
Akça Rüzgar Santrali Menderes Tekstil 20 MW
Yahşelli RES 20 MW
Bozyaka Rüzgar Enerjisi Santrali Kardemir Haddecilik ve Elektrik 20 MW
İşbirliği Enerji Doğalgaz Termik Santrali İşbirliği Enerji 19 MW
Aliağa Rüzgar Enerji Santrali Akça Enerji 19 MW

14. RÜZGAR ENERJĠ SANTRALLERĠ HAKKINDA KISA BĠLGĠ

Havanın bir akışkan olduğunu hayal etmek oldukça zordur. Çünkü hava görünmez. Sıvılardan farklı olarak hava daha çabuk hareket eder ve bulunduğu ortamın her yerini kaplar. Havanın hızlı yerdeştirmesi ile içindeki parçacıkların hareketi de hızlı olur. Havanın bu özelliğini kinetik enerjiye dönüştürme işlemine Rüzgar Enerjisi adı verilir.

Aynı mantıkla su gibi sıvı maddelerin yer değiştirme özelliğini kullanarak enerji elde etmeye de hidroelektrik adı verilmektedir ve üretilen merkeze Hidroelektrik Santrali denilir. Rüzgar enerjisinden elektrik üreten merkezlere de Rüzgar Santrali denilmektedir.

Rüzgar Santralleri kurulduktan sonra pervaneler rüzgarın (havanın) hareketiyle bağlı oldukları şaftı döndürür. Uygun bir jeneratör ile de bu hareket enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülür.

Rüzgar enerjisi güneşin doğmasıyla başlar. Gece oluşan soğuk hava tabakasının yere yakın bölümleri, güneşin ışınlarıyla hemen ısınmaya başlar. Isınan hava genleşir ve yükselir. Bu anda atmosferdeki soğuk hava tabakası yere doğru iner. Sıcak ve soğuk havanın yer değiştirmesiyle de rüzgar oluşur.

Rüzgar Türbini:

En basit anlamda bir rüzgar türbini 3 bölümden oluşur.

1. Pervane Kanatları:

Rüzgar estiği zaman pervanenin kanatlarına çarparak onu döndürmeye başlar. Bu sayede rüzgar enerjisi ile kinetik (hareket) enerjisi elde edilmiş olur. Pervaneler rüzgar estiğinde aynı yönde dönecek şekilde tasarlanmışlardır.

2. ġaft:

Pervanelerin dönmesiyle ona bağlı olan şaft da dönmeye başlar. Şaftın dönmesiyle de motor içinde hareket oluşur ve motorun çıkışında elektrik enerji sağlanmış olur.

3. Jeneratör(Üreteç):

Oldukça basit bir çalışma yöntemi vardır. Elektromanyetik indüksiyon ile elektrik enerjisi üretilmiş olur. Küçük oyuncak arabalardaki elektrik motoruna benzer bir sistemdir. İçinde mıknatıslar bulunur. Bu mıknatısların ortasında da ince tellerle sarılmış bir bölüm bulunur.

Pervane şaftı döndürdüğü zaman motor içindeki bu sarım bölgesi, etrafındaki mıknatısların ortasında dönmeye başlar. Bunun sonucunda da alternatif akım (AC) oluşur.

Günümüzde kullanılan rüzgar türbinleri, tarlalarda kullanılan yel değirmenlerinden daha karmaşık bir yapıdadır. Ülkemizde yel değirmenleri pek yaygın kullanılmaz.

Modern Rüzgar Türbin Teknolojisi:

Rüzgar Türbinleri günümüzde iki farklı tasarımla karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi dikey eksen etrafında dönebilen tasarım.

Dikey eksenli türbin

VAWTs yani "Vertical Axis Wind Turbine" (Düşey Eksenli Rüzgar Türbini) olarak adlandırılır.

Düşey ekseni yere dik olacak şekilde tasarlanmıştır. Daima rüzgarın geleceği yöne göre ayarlanır. Yatay ekseninin rüzgara göre ayarlanmasına gerek yoktur. Genelde ilk hareket olarak elektrik motoruna ihtiyac duymaktadır. Türbin yardımcı tellerle ekseninden sabitlenmiştir. Deniz seviyesine yakın yerlerde daha az rüzgar aldığından cihazın verimi düşük olmaktadır. Ancak tüm gerekli donanımlar yer seviyesinde olması bir avantaj olsa da, tarım arazileri için olumsuz etkisi fazla olmaktadır.

Diğer önemli tasarım ise Yatay Eksenli Rüzgar Türbini (HAWTs) "Horizontal Axis Wind Turbine" olarak adlandırılır. Dönme ekseni yere paralel olarak tasarlanmıştır. Bir elektrik motoru yardımıyla rüzgar yönüne göre pervanenin yönü ayarlanabilir. Yapısal olarak bir elektrik motorundan farklı değildir. Verimli olarak çalışabilmesi için deniz seviyesinden yaklaşık 80 m. yüksekte olması gereklidir.

Yatay eksenli türbin

Rotor Blades (Pervane kanatları) : Rüzgar enerjisini dönme hareketine çevirmeye yarar.

Shaft (ġaft) : Dönme hareketini üreteçe iletir.

Gear Box (DiĢli Kutusu): Pervaneyle şaftın aralarındaki hızı arttırıp, üretece daha hızlı bir hareket iletilmesine yardımcı olur.

Generator (Üreteç) : Dönme hareketinden elektrik enerjisi üreten bölüm.

Breaks (Frenler) : Aşırı yüklenme ve bir sorun olduğunda pervaneyi durdurmaya yarar.

Tower (Kule) : Pervane ve motor bölümününü yerden güvenli bir yükseklikte çalışmasını sağlar.

Electrical Equipment (Elektrik Donanımı) : Üretilen elektrik enerjisini ilgili merkezlere iletilmesini sağlar.

Rüzgar türbini markalarının pazar payları

Üretilen Enerjinin Hesaplanması

Bir rüzgar türbininin ürettiği enerjinin hesaplanması için rüzgarın hızına ve pervane çapına ihtiyaç vardır. Çoğunlukla büyük rüzgar türbinleri saniyede 15 m. hızla dönmektedir. Teorik olarak üretilen enerjinin artması için pervane çapının artması gerekmektedir. Bu da rüzgar türbininin yüksekliğinin de artması anlamına gelir. Bu sayede daha fazla rüzgar alıp daha hızlı bir dönme hareketi sağlanır.

Pervane Boyu ve Maksimum Güç Çıkışı
Pervane Çapı (metre) Güç Çıkışı (kW)
10 25
$17^{1}$ 100
27 225
33 300
40 500
44 600
48 750
54 1000
64 1500
72 2000
80 2500

Genellikle rüzgar türbinleri saatte 33 mil hızla döndüklerinde tam kapasite olarak çalışmaktadırlar. Saatte 45 mil (20 metre / saniye) hızına çıktıklarında ise otomatik olarak sistem durmaktadır. Türbinin fazla hızlanması halinde sistemi durduracak birçok kontrol bulunmaktadır. En genel sistem fren sistemidir. Pervane 45 mil/saatte hızına ulaştığında dönme işlemini durdurur. Bundan başka diğer güvenlik elemanları da şunlardır:

Açı Kontrolü : Pervane yüksek hızlara çıktığında, üretilen enerji de çok fazla olmakta. Bu gibi durumlarda pervanelerin açılarını değiştirip daha yavaş bir dönme hareketi elde etmek için kullanılır.

Pasif YavaĢlatıcı: Genellikle pervaneler ve motor bloğu sabit bir açıyla ayarlanmışlardır. Ancak rüzgar çok hızlı estiği zamanlarda pervanenin tepe taklak olmasını engellemek için geliştirilmiş bir sistemdir. Aerodinamik olarak rüzgarın tersi yönde pervanenin açısını değiştirip hızın azaltılmasına çalışılır.

Aktif YavaĢlatıcı: Açı kontrol sistemine benzer bir sistemdir. Üretilen gücün fazla olması durumunda pervane ve motor bloğunun açısını değiştirmeye yarayan sistemdir.

Tipik büyük bir rüzgar türbini yıllık 5.2 milyon KWh elektrik enerjisi üretir. Yaklaşık 600 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilir. Günümüzde kömür ve nükleer santraller, rüzgar santrallerinden daha ucuza enerji üretebilmektedirler. Rüzgar enerjisini kullanmanın iki önemli nedeni bulunmaktadır. Rüzgar enerjisi, "Temiz" ve "Yenilenebilir" özelliktedir. Atmosfere zararlı karbon dikosit ve nitrojen gazları salınımı yoktur ve rüzgarın bitmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Rüzgar enerjisi her ülkede üretilebilir. Başka ülkelerden enerji transfer etmeye gerek duyulmaz. Ayrıca rüzgar santralleri uzak bölgelere inşa edilip, üretilen enerjinin merkezi yerlere iletilmesi daha kolaydır.

Rüzgar santrallerinin bu yararlarının yanında olumsuz yönleride de vardır. Diğer enerji santaralleri gibi her zaman yüksek verimle çalışamazlar. Çünkü rüzgar hızı değişkenlik göstermektedir. Rüzgar türbinleri şehirlere yakın bölgelerde oluşturdukları ses kirliliği sebebiyle insanlara, hayvanlara ve doğal yaşama rahatsızlık vermektedir.

Rüzgar var olduğundan beri güvenilir enerji kaynağı değildir. Rüzgar hızı düştüğünde ya da kesildiğinde geri dönüşümü olmayan enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Rüzgardan Elektrik Üretimi İstatistikleri:

Türkiye'de 2020 yılında rüzgar santrallerinden 24.498.119 MWh elektrik üretimi gerçekleşmiştir. 2021 yılında ise 31.137.427 MWh leketrik üretimi gerçekleşmiştir. Türkiye'de günlük elektrik tüketimi 01.12.2022 tarihinde 872.883,22 MWh olarak gerçekleşmiştir. Rüzgar enerjisinden sağlanan elektriğin tüketime oranı yaklaşık %9,72 dir.

Haziran 2022 itibariyle rüzgar enerjisine dayalı elektrik kurulu gücü 10.976 MW dir. Toplam kurulu güç içerisinde oranı ise %10,81'dir.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin (TÜREB), Ocak-Haziran dönemine ilişkin Türkiye Rüzgâr Enerjisi İstatistik Raporu'na göre rüzgâr enerjisi kurulu gücü, yılın ilk yarısında devreye alınan 1280 MW ilave kapasiteyle 10 bin 585 MW seviyesine ulaşmıştır.

Buna göre, koronavirüs salgını nedeniyle kısıtlamaların devam ettiği söz konusu dönemde rüzgâr enerjisi santralleri elektrik talebini karşılamada önemli rol oynadı.

ĠĢletmedeki Rüzgar Enerji Santrallerinin Kurulum ve Üretim Bilgileri

Kaynak: Tureb

Kaynak: Tureb

Kaynak: Tureb

Rüzgar ile Elektrik Üretiminin Önceki Yıllara Göre ArtıĢı

Türkiye'de ilk olarak 1998 yılında başlayan rüzgar ile elektrik üretimi ilk yılını 6 milyon kilovatsaat üretim ile kapatmıştı. Sonraki yıl 21 milyon kilovatsaate çıkan üretim miktarı %250 artış göstermiş idi. Sektörün henüz emeklediği bu yıllarda hızlı büyümeler görülse de 2015'i 11,5 milyar kilovatsaat üretim ile kapatan sektör 2014'e göre üretimini %38 oranında arttırmayı başardı. 2016 yılında bir önceki yıla göre %31, 17 yılında %30, 2019 yılında %22, 2020 yılında %14, 2021 yılında ise %26 artış yaşanmıştır.

Rüzgar Üretiminin Toplam Tüketimi KarĢılama Oranı

1998 - 2021 döneminde rüzgar ile elektrik üretiminin toplam tüketimi karşılama oranı aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.

15. YASAL ĠZĠNLER VE TESĠSĠN ÖZELLĠKLERĠ

ÜRETĠM LĠSANSI :
29.05.2008 tarih – 1622/8 nolu (*)
YAPI KULLANIM ALANI : ~ 150 m2 (**)
TOPLAM KURULU GÜÇ :
13,8 MW (15 MW)
YILLIK ORTALAMA
TOPLAM ENERJĠ
ÜRETĠMĠ
:
53,90 GW
ENERJĠ NAKĠL HATTI
UZUNLUĞU
: 11,2
km
RÜZGAR TÜRBĠNĠ
ADEDĠ
: 5
(Beheri 3 MW)
RÜZGAR TÜRBĠN
MARKASI/MODELĠ
: ENERCON / E82-E4
HUB YÜKSEKLĠĞĠ/
ROTOR ÇAPI
: 78 m. / 82 m.
RÜZGAR SINIFI : CLASS I
SĠSTEME BAĞLANTI
NOKTASI
: KARABURUN GIS HAVZA
TM (OG BARA)
GERĠLĠM SEVĠYESĠ : 33 kV (477 MCM ÇİFT DEVRE)
ORTALAMA HIZ : 8,6
m/s
DĠZEL JENERATÖR :
Mevcut/50 kvA
YANGIN TESĠSATI :
Yangın söndürme sistemleri mevcut
SATIġ
KABĠLĠYETĠ
"Satılabilirlik"
:
özelliğine sahiptir.

(*) 49 yıl sürelidir.

(**) Mimari projesinden yaklaşık olarak hesaplanmıştır.

16. AÇIKLAMALAR

  • Mordoğan RES projesi Karaburun İlçesi, Aşağıovacık-Başovacık–Yellicebelendağı mevkiilerinde yer almaktadır.
  • Bünyesinde 5 adet Enercon marka (E82-E4 model) rüzgar türbini, santral binası, depolar ve su deposu bulunmaktadır.
  • Rüzgar türbinleri arasındaki yollar stabilizedir.
  • Tesisin toplam kurulu gücü 13,8 MW (15 MW) dir.
  • Santral binası tek katlı olup yaklaşık 150 m2 kullanım alanlıdır.
  • Projesine göre hol, soyunma odası, toplantı odası, zayıf akım odası, akü odası, OG odası, kumanda odası, mutfak ve duş hacimleri mevcuttur.

17. EN VERĠMLĠ KULLANIM ANALĠZĠ

"Bir mülkün fiziki olarak mümkün, finansal olarak gerçekleştirilebilir olan, yasalarca izin verilen ve değerlemesi yapılan mülkü en yüksek değerine ulaştıran en olası kullanımdır". (UDS Madde 6.3)

"Yasalarca izin verilmeyen ve fiziki açıdan mümkün olmayan kullanım yüksek verimliliğe sahip en iyi kullanım olarak kabul edilemez. Hem yasal olarak izin verilen hem de fiziki olarak mümkün olan bir kullanım, o kullanımın mantıklı olarak niçin mümkün olduğunun değerleme uzmanı tarafından açıklanmasını gerektirebilir. Analizler, bir veya birkaç kullanım olası olduğu belirlediğinde, finansal fizibilite bakımından test edilirler. Diğer testlerle birlikte en yüksek değerle sonuçlanan kullanım en verimli ve en iyi kullanımdır. (UDS madde 6.4)

Tesisin mevcut kullanım fonksiyonunun devam etmesinin en uygun kullanım şekli olduğu düşünülmektedir.

18. TESĠSĠN FAYDALI ÖMRÜ HAKKINDA GÖRÜġ

Bilindiği üzere Rüzgar santrali maliyetlerinin büyük kısmını türbinler, şalt sistemi ve iletim hatları oluşturmaktadır. Her nekadar türbinler için 25 yıl mertebesinde teorik bir kullanım ömrü öngörülmekle birlikte normal şartlar altında gerekli bakım onarım faaliyetlerinin düzenli olarak yerine getirildiği sürece türbinler ve ana ekipmanları ile şalt ekipmanlarının santral lisans süresi boyunca kullanılabilir olacağı, ancak bakım-onarım maliyetlerinin 25. Yıldan itibaren artacağı kanaatindeyiz.

19. DEĞERLENDĠRME

Tesisin değerine etki eden özet faktörler:

Olumlu etkenler:

  • Enerji talebinin hızla artması,
  • Devlet (TEİAŞ) tarafından belirlenen alım fiyatları üzerinden alım garantisi bulunması,
  • Yasal izinlerin alınmış olması,
  • Bakımların periyodik olarak yapılması,
  • Kaynağının tükenmemesi,
  • Güvenilirliğinin artması,
  • Kurulumu ve işletilmesinin diğer enerji tesislerine göre daha kolay olması,
  • Rüzgar alan bir bölgede yer alması.

Olumsuz etkenler:

  • Enerji üretiminin diğer santral türlerine göre düşük olması,
  • Rüzgârın sürekliliği olmadığı için enerji üretiminin değişken olması,
  • Yatırım maliyetlerinin yüksek olması,
  • Ülkemizde nükleer santrallerin ileriki dönemde faaliyete geçmesi ile enerji arzının artmasına paralel olarak enerji fiyatlarının düşmesi ihtimalinin bulunması.

20. DEĞERLEME YAKLAġIMLARI

Değerleme yaklaşımlarının uygun ve değerlenen varlıklarının içeriği ile ilişkili olmasına dikkat edilmesi gerekir. Aşağıda tanımlanan ve açıklanan üç yaklaşım değerlemede kullanılan temel yaklaşımlardır. Bunların tümü, fiyat dengesi, fayda beklentisi veya ikame ekonomi ilkelerine dayanmaktadır. Temel değerleme yaklaşımları Pazar YaklaĢımı, Gelir YaklaĢımı ve Maliyet YaklaĢımıdır. Bu temel değerleme yaklaşımlarının her biri farklı, ayrıntılı uygulama yöntemlerini içerir.

Bir varlığa ilişkin değerleme yaklaşımlarının ve yöntemlerinin seçiminde amaç belirli durumlara en uygun yöntemin bulunmasıdır. Bir yöntemin her duruma uygun olması söz konusu değildir. Seçim sürecinde asgari olarak aşağıdakiler dikkate alınır:

(a) değerleme görevinin koşulları ve amacı ile belirlenen uygun değer esas(lar)ı ve varsayılan kullanım(lar)ı,

(b) olası değerleme yaklaşımlarının ve yöntemlerinin güçlü ve zayıf yönleri, (c) her bir yöntemin varlığın niteliği ve ilgili pazardaki katılımcılar tarafından kullanılan yaklaşımlar ve yöntemler bakımından uygunluğu,

(d) yöntem(ler)in uygulanması için gereken güvenilir bilginin mevcudiyeti.

20.1. Pazar YaklaĢımı

Pazar yaklaşımı varlığın, fiyat bilgisi elde edilebilir olan aynı veya karşılaştırılabilir (benzer) varlıklarla karşılaştırılması suretiyle gösterge niteliğindeki değerin belirlendiği yaklaşımı ifade eder.

Aşağıda yer verilen durumlarda, pazar yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmektedir:

(a) değerleme konusu varlığın değer esasına uygun bir bedelle son dönemde satılmış olması,

(b) değerleme konusu varlığın veya buna önemli ölçüde benzerlik taşıyan varlıkların aktif olarak işlem görmesi, ve/veya

(c) önemli ölçüde benzer varlıklar ile ilgili sık yapılan ve/veya güncel gözlemlenebilir işlemlerin söz konusu olması.

Yukarıda yer verilen durumlarda pazar yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmekle birlikte, söz konusu kriterlerin karşılanamadığı aşağıdaki ilave durumlarda, pazar yaklaşımı uygulanabilir ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilebilir. Pazar yaklaşımının aşağıdaki durumlarda uygulanması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin diğer yaklaşımların uygulanıp uygulanamayacağını ve pazar yaklaşımı ile belirlenen gösterge niteliğindeki değeri pekiştirmek amacıyla ağırlıklandırılıp ağırlıklıklandırılamayacağı dikkate alması gerekli görülmektedir:

(a) değerleme konusu varlığa veya buna önemli ölçüde benzer varlıklara ilişkin işlemlerin, pazardaki oynaklık ve hareketlilik dikkate almak adına, yeteri kadar güncel olmaması,

(b) değerleme konusu varlığın veya buna önemli ölçüde benzerlik taşıyan varlıkların aktif olmamakla birlikte işlem görmesi,

(c) pazar işlemlerine ilişkin bilgi elde edilebilir olmakla birlikte, karşılaştırılabilir varlıkların değerleme konusu varlıkla önemli ve/veya anlamlı farklılıklarının, dolayısıyla da sübjektif düzeltmeler gerektirme potansiyelinin bulunması,

(d) güncel işlemlere yönelik bilgilerin güvenilir olmaması (örneğin, kulaktan dolma, eksik bilgiye dayalı, sinerji alıcılı, muvazaalı, zorunlu satış içeren işlemler vb.),

(e) varlığın değerini etkileyen önemli unsurun varlığın yeniden üretim maliyeti veya gelir yaratma kabiliyetinden ziyade pazarda işlem görebileceği fiyat olması.

Birçok varlığın benzer olmayan unsurlardan oluşan yapısı, pazarda birbirinin aynı veya benzeyen varlıkları içeren işlemlere ilişkin bir kanıtın genelde bulunamayacağı anlamına gelir. Pazar yaklaşımının kullanılmadığı durumlarda dahi, diğer yaklaşımların uygulanmasında pazara dayalı girdilerin azami kullanımı gerekli görülmektedir (örneğin, etkin getiriler ve getiri oranları gibi pazara dayalı değerleme ölçütleri).

Karşılaştırılabilir pazar bilgisinin varlığın tıpatıp veya önemli ölçüde benzeriyle ilişkili olmaması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin karşılaştırılabilir varlıklar ile değerleme konusu varlık arasında niteliksel ve niceliksel benzerliklerin ve farklılıkların karşılaştırmalı bir analizini yapması gerekir. Bu karşılaştırmalı analize dayalı düzeltme yapılmasına genelde ihtiyaç

duyulacaktır. Bu düzeltmelerin makul olması ve değerlemeyi gerçekleştirenlerin düzeltmelerin gerekçeleri ile nasıl sayısallaştırıldıklarına raporlarında yer vermeleri gerekir.

Pazar yaklaşımında genellikle her biri farklı çarpanlara sahip karşılaştırılabilir varlıklardan elde edilen pazar çarpanları kullanılır. Belirlenen aralıktan uygun çarpanın seçimi niteliksel ve niceliksel faktörlerin dikkate alındığı bir değerlendirmenin yapılmasını gerektirir.

20.2. Maliyet YaklaĢımı

Maliyet yaklaşımı, bir alıcının, gereksiz külfet doğuran zaman, elverişsizlik, risk gibi etkenler söz konusu olmadıkça, belli bir varlık için, ister satın alma, isterse yapım yoluyla edinilmiş olsun, kendisine eşit faydaya sahip başka bir varlığı elde etme maliyetinden daha fazla ödeme yapmayacağı ekonomik ilkesinin uygulanmasıyla gösterge niteliğindeki değerin belirlendiği yaklaşımdır. Bu yaklaşımda, bir varlığın cari ikame maliyetinin veya yeniden üretim maliyetinin hesaplanması ve fiziksel bozulma ve diğer biçimlerde gerçekleşen tüm yıpranma paylarının düşülmesi suretiyle gösterge niteliğindeki değer belirlenmektedir.

Aşağıda yer verilen durumlarda, maliyet yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmektedir:

(a) katılımcıların değerleme konusu varlıkla önemli ölçüde aynı faydaya sahip bir varlığı yasal kısıtlamalar olmaksızın yeniden oluşturabilmesi ve varlığın, katılımcıların değerleme konusu varlığı bir an evvel kullanabilmeleri için önemli bir prim ödemeye razı olmak durumunda kalmayacakları kadar, kısa bir sürede yeniden oluşturulabilmesi,

(b) varlığın doğrudan gelir yaratmaması ve varlığın kendine özgü niteliğinin gelir yaklaşım ını veya pazar yaklaşımını olanaksız kılması, ve/veya

(c) kullanılan değer esasının temel olarak ikame değeri örneğinde olduğu gibi ikame maliyetine dayanması.

Yukarıda yer verilen durumlarda maliyet yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmekle birlikte, söz konusu kriterlerin karşılanamadığı aşağıdaki ilave durumlarda, maliyet yaklaşımı uygulanabilir ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilebilir. Maliyet yaklaşımının aşağıdaki durumlarda uygulanması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin diğer yaklaşımların uygulanıp uygulanamayacağını ve maliyet yaklaşımı ile belirlenen gösterge niteliğindeki değeri pekiştirmek amacıyla ağırlıklandırılıp ağırlıklandırılamayacağını dikkate alması gerekli görülmektedir:

(a) katılımcıların aynı faydaya sahip bir varlığı yeniden oluşturmayı düşündükleri, ancak varlığın yeniden oluşturulmasının önünde potansiyel yasal engellerin veya önemli ve/veya anlamlı bir zaman ihtiyacının bulunması,

(b) maliyet yaklaşımının diğer yaklaşımlara bir çapraz kontrol aracı olarak kullanılması (örneğin, maliyet yaklaşımının, değerlemesi işletmenin sürekliliği varsayımıyla yapılan bir işletmenin tasfiye esasında daha değerli olup olmadığının teyit edilmesi amacıyla kullanılması), ve/veya (c) varlığın, maliyet yaklaşımında kullanılan varsayımları son derece güvenilir kılacak kadar, yeni oluşturulmuş olması.

Kısmen tamamlanmış bir varlığın değeri genellikle, varlığın oluşturulmasında geçen süreye kadar katlanılan maliyetleri (ve bu maliyetlerin değere katkı yapıp yapmadığını) ve katılımcıların, varlığın, tamamlandığındaki değerinden varlığı tamamlamak için gereken maliyetler ile kâr ve riske göre yapılan uygun düzeltmeler dikkate alındıktan sonraki değerine ilişkin beklentilerini yansıtacaktır.

20.3. Gelir YaklaĢımı

Gelir yaklaşımı, gösterge niteliğindeki değerin, gelecekteki nakit akışlarının tek bir cari değere dönüştürülmesi ile belirlenmesini sağlar. Gelir yaklaşımında varlığın değeri, varlık tarafından yaratılan gelirlerin, nakit akışlarının veya maliyet tasarruflarının bugünkü değerine dayanılarak tespit edilir.

Aşağıda yer verilen durumlarda, gelir yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmektedir:

(a) varlığın gelir yaratma kabiliyetinin katılımcının gözüyle değeri etkileyen çok önemli bir unsur olması,

(b) değerleme konusu varlıkla ilgili gelecekteki gelirin miktarı ve zamanlamasına ilişkin makul tahminler mevcut olmakla birlikte, ilgili pazar emsallerinin varsa bile az sayıda olması.

Yukarıda yer verilen durumlarda gelir yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmekle birlikte, söz konusu kriterlerin karşılanamadığı aşağıdaki ilave durumlarda, gelir yaklaşımı uygulanabilir ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilebilir. Gelir yaklaşımının aşağıdaki durumlarda uygulanması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin diğer yaklaşımların uygulanıp uygulanamayacağını ve gelir yaklaşımı ile belirlenen gösterge niteliğindeki değeri pekiştirmek amacıyla ağırlıklandırılıp ağırlıklandırılamayacağını dikkate alması gerekli görülmektedir:

(a) değerleme konusu varlığın gelir yaratma kabiliyetinin katılımcının gözüyle değeri etkileyen birçok faktörden yalnızca biri olması,

(b) değerleme konusu varlıkla ilgili gelecekteki gelirin miktarı ve zamanlamasına ilişkin önemli belirsizliklerin bulunması,

(c) değerleme konusu varlıkla ilgili bilgiye erişimsizliğin bulunması (örneğin, kontrol gücü bulunmayan bir pay sahibi geçmiş tarihli finansal tablolara ulaşabilir, ancak tahminlere/bütçelere ulaşamaz), ve/veya

(d) değerleme konusu varlığın gelir yaratmaya henüz başlamaması, ancak başlamasının planlanmış olması.

Gelir yaklaşımının temelini, yatırımcıların yatırımlarından getiri elde etmeyi beklemeleri ve bu getirinin yatırıma ilişkin algılanan risk seviyesini yansıtmasının gerekli görülmesi teşkil eder.

Genel olarak yatırımcıların sadece sistematik risk ("pazar riski" veya "çeşitlendirmeyle giderilemeyen risk" olarak da bilinir) için ek getiri elde etmeleri beklenir.

21. FĠYATLANDIRMA

Tesisin satış (pazar) değerinin tespiti, kullanımı mümkün olan yöntemlerle saptanmış olup değerleme prosesi aşağıda ayrıntılı olarak verilmiştir.

Sermaye Piyasası Kurulu'nun 01.02.2017 tarih Seri III-62.1 sayılı "Sermaye Piyasasında Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ" doğrultusunda Sermaye Piyasası Kurulu Karar Organı'nın 22.06.2017 tarih ve 25/856 sayılı kararı ile Uluslar Arası Değerleme Standartları 2017 UDS 105 Değerleme Yaklaşımları ve Yöntemleri 10.4. maddesinde; "Değerleme çalışmasında yer alan bilgiler ve şartlar dikkate alındığında, özellikle tek bir yöntemin doğruluğuna ve güvenirliğine yüksek seviyede itimat duyulduğu hallerde, değerlemeyi gerçekleştirenlerin bir varlığın değerlemesi için birden fazla değerleme yöntemi kullanılması gerekmez" yazmaktadır.

Tek bir yöntem ile güvenilir bir karar verilebilmesi için yeterli bulgu bulunduğundan tesisin Pazar değerinin tespitinde "Gelir İndirgeme Yaklaşımı" kullanılmıştır.

21.1. Gelir Ġndirgeme YaklaĢımı

Bu yaklaşımda, Doğrudan İndirgeme (Direkt Kapitalizasyon) ve Gelir İndirgeme (en önemli örneği İndirgenmiş Nakit Akımları analizidir) olarak adlandırılan iki yöntem kullanılmaktadır. Rapor konusu tesisin değer tesbitinde kira bedelinin ve kapitalizasyon oranının tesbit edilememesi sebebiyle ve sürekli gelir üreten bir işletme olması dikkate alınarak İndirgenmiş Nakit Akımları yöntemi kullanılmıştır.

Bu çalışmaya konu değerleme, bir taşınmazın mevcut durumu itibariyle olan kıymetinin tespitinden çok kendi sektörel tablosu içinde uygun bir lokasyona, ülkemizde zorlukla elde edilebilen önemli bir işletme hakkına ve makul ticari büyüklüklere sahip olan bir RES tesisinin optimize değerini ifade etmektedir. Değer tespitine ilişkin projeksiyonun verileri (kapasite, üretim miktarları, maliyetler ve satış bedelleri gibi) firmandan ve sektörden temin edilen verilerdir.

Bu yöntem, taşınmaz değerinin gayrimenkulün gelecek yıllarda üreteceği serbest nakit akımlarının bugünkü değerlerinin toplamına eşit olacağı esasına dayalı olup santralin 49 yıllık işletme hakkının rapor tarihi itibariyle kalan yaklaşık 34,5 yıllık kısmının projeksiyonunu kapsar biçimde uygulanmıştır.

Projeksiyonlardan elde edilen nakit akımları, ekonominin, sektörün ve taşınmazın taşıdığı risk seviyesine uygun bir iskonto oranı ile bugüne indirgenmekte ve tesisin bugünkü değeri hesaplanmaktadır. Bu değer taşınmazın, mevcut piyasa koşullarından bağımsız olarak finansal yöntemlerle hesaplanan (olması gereken) değeridir.

Varsayımlar:

Reel İskonto Oranı :

Reel iskonto oranı, sektörün özellikleri ve mevcut piyasa koşulları ile uzun süreli işletme hakkı bulunmasının yanı sıra Ülkemizin her geçen gün artan enerji ihtiyacı/talep fazlası ile % 8 – 9,5 mertebesindeki orta-uzun vadeli Eurobond faizleri dikkate alınarak % 12,50 olarak belirlenmiştir.

Yıllık Üretim Miktarları:

Tesisin fizibilite değerlerine göre yıllık ortalama toplam enerji üretimi 53,90 GW olup geçmiş dönemdeki fiili üretim miktarları ile firmanın gelecek dönemlere ilişkin tahminlerinden hareketle 2023 yılı ve sonrası için yıllık ortalama üretimin 49 GW mertebesinde olacağı varsayılmıştır.

Satış Gelirleri:

KWh başına satış tutarları sayfa 65'teki tabloda sunulmuş olup 2023 ila 2026 yıllarında EPDK tarafından belirlenmiş olan 0,0730 USD sabit fiyat alınmıştır. 2027 yılı ve sonrasında ise tablodaki fiyatlarla realize olacağı kabul edilmiştir.

Üretim Maliyetleri ve Yıllık Amortisman Tutarları :

Tesisin üretim maliyetlerinin, geçmiş yıllardaki fiili üretim maliyetleri ile gelecek yıllar için firma yetkilileri tarafından tahmin edilen verilerden hareketle 2023 yılı ve sonrası için yıllık 600.000 USD mertebesinde olacağı varsayılmıştır. Bu bedellere yıllık bakım-onarım masrafları da dahildir. Bilindiği üzere Rüzgar santrali maliyetlerinin büyük kısmını türbinler, şalt sistemi ve iletim hatları oluşturmaktadır. Her nekadar türbinler için 25 yıl mertebesinde teorik bir kullanım ömrü öngörülmekle birlikte normal şartlar altında gerekli bakım onarım faaliyetlerinin düzenli olarak yerine getirildiği sürece türbinler ve ana ekipmanları ile şalt ekipmanlarının santral lisans süresi boyunca kullanılabilir olacağı kanaatindeyiz. Ancak 25. yıldan itibaren bakım-onarım maliyetlerinin artacağı kabul edilmiş olup 2040 yılından itibaren sayfa 65'teki tabloda belirtildiği şekilde kademeli bir maliyet artışı öngörülmüştür. Sabit kıymetler için belirlenen amortisman miktarları sayfa 65'teki tabloda sunulmuştur.

Nakit Ödenen Vergiler:

Etkin vergi oranı 2023 yılı ve sonrası için % 20 (yirmi) kabul edilmiştir.

Özet olarak:

Yukarıdaki varsayımlar altında, bugünden sonraki nakit giriş çıkışları ile (sayfa 65'te sunulan indirgenmiş nakit akımları tablosundan da görüleceği üzere) tesisin değeri ~ 423.900.000 TL olarak bulunmuştur.

Bu değerin, ekonomideki gelişmelere bağlı olarak satışların gerçekleşme oranlarındaki ve birim fiyatlardaki değişimlere, yanı sıra üretim miktarlarına göre artabileceği ya da azalabileceği tabiidir.

MORDOĞAN RÜZGAR ELEKTRĠK SANTRALĠ

(USD)
Varsayımlar
Kurulu Güç (MW) 15
Fizibiliteye Göre Yıllık Ortalama Elektrik
Üretim Miktarı (GWh)
53,90
2023 Yılı ve Sonrası Tahmini Gider 600.000
2023 2024 2025 2026 2027 2028 2029 2030 2031 2032 2033 2034
Elektrik Satış Fiyatı (KWh/USD) 0,0730 0,0730 0,0730 0,0730 0,0901 0,0927 0,0902 0,0877 0,0870 0,0873 0,0860 0,0853
Ortalama Yıllık Üretim Miktarı (GWh) 49 49 49 49 49 49 49 49 49 49 49 49
31/12/2022 USD/TL 18,6983
Reel Ġskonto Oranı 12,50%
Reel Ġskonto Oranı 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50%
1 / Ġskonto Faktörü 1,06 1,19 1,34 1,51 1,70 1,91 2,15 2,42 2,72 3,06 3,44 3,87
Etkin Vergi Oranı 20%
Toplam Satış Geliri 3.577.000 3.577.000 3.577.000 3.577.000 4.414.900 4.542.300 4.419.800 4.297.300 4.263.000 4.277.700 4.214.000 4.179.700
Toplam Elektrik üretim maliyeti 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000 600.000
Ġşletme Nakit Akımı 2.977.000 2.977.000 2.977.000 2.977.000 3.814.900 3.942.300 3.819.800 3.697.300 3.663.000 3.677.700 3.614.000 3.579.700
Amortisman 290.113 290.113 290.113 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260
Serbest Nakit Akımı 2.439.623 2.439.623 2.439.623 2.385.052 3.055.372 3.157.292 3.059.292 2.961.292 2.933.852 2.945.612 2.894.652 2.867.212
Serbest Nakit Akımının Bugünkü Değeri 2.300.098 2.044.532 1.817.362 1.579.298 1.798.365 1.651.870 1.422.753 1.224.158 1.078.057 962.114 840.417 739.956
31/12/2022 Ġtibarı Ġle Toplam Değer 22.670.392
31/12/2022 Ġtibarı Ġle Toplam Değer (TL) 423.900.000
2035 2036 2037 2038 2039 2040 2041 2042 2043 2044 2045 2046
0,0851 0,0823 0,0838 0,0814 0,0808 0,0816 0,0812 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809
49 49 49 49 49 49 49 49 49 49 49 49
12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50%
4,36 4,90 5,52 6,21 6,98 7,86 8,84 9,94 11,18 12,58 14,16 15,93
4.169.900
600.000
3.569.900
17.260
4.032.700
600.000
3.432.700
17.260
4.106.200
600.000
3.506.200
17.260
3.988.600
600.000
3.388.600
17.260
3.959.200
600.000
3.359.200
17.260
3.998.400
630.000
3.368.400
17.260
3.978.800
630.000
3.348.800
17.260
3.964.100
630.000
3.334.100
17.260
3.964.100
630.000
3.334.100
17.260
3.964.100
630.000
3.334.100
17.260
3.964.100
648.000
3.316.100
17.260
3.964.100
648.000
3.316.100
17.260
2.859.372 2.749.612 2.808.412 2.714.332 2.690.812 2.698.172 2.682.492 2.670.732 2.670.732 2.670.732 2.656.332 2.656.332
655.940 560.676 509.037 437.320 385.360 343.479 303.541 268.631 238.783 212.252 187.651 166.801
2047 2048 2049 2050 2051 2052 2053 2054 2055 2056 2057
0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809 0,0809
12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50% 12,50%
17,92 20,16 22,67 25,51 28,70 32,28 36,32 40,86 45,97 51,71 58,18
3.964.100 3.964.100 3.964.100 3.964.100 3.964.100 3.964.100 3.964.100 3.964.100 3.964.100 3.964.100 1.982.050
648.000 648.000 660.000 660.000 660.000 672.000 672.000 672.000 690.000 690.000 345.000
3.316.100 3.316.100 3.304.100 3.304.100 3.304.100 3.292.100 3.292.100 3.292.100 3.274.100 3.274.100 1.637.050
17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260 17.260
2.656.332 2.656.332 2.646.732 2.646.732 2.646.732 2.637.132 2.637.132 2.637.132 2.622.732 2.622.732 1.313.092
148.267 131.793 116.726 103.757 92.228 81.683 72.607 64.540 57.055 50.716 22.570

49 49 49 49 49 49 49 49 49 49 49

22. ANALĠZ SONUÇLARININ DEĞERLENDĠRMESĠ

22.1. Farklı Değerleme Metotlarının ve Analiz Sonuçlarının UyumlaĢtırılması ve Bu Amaçla Ġzlenen Yöntemin ve Nedenlerinin Açıklaması

Tek bir yöntem ile güvenilir bir karar verilebilmesi için yeterli bulgu bulunduğundan tesisin pazar değerinin tespitinde "Gelir İndirgeme Yaklaşımı Yöntemi" kullanılmıştır. Buna göre tesisin değeri için 423.900.000,-TL kıymet takdir edilmiştir.

22.2. Kira Değeri Analizi Ve Kullanılan Veriler

Tesis için kira değeri analizi yapılmamıştır.

22.3. Gayrimenkul ve Buna Bağlı Hakların Hukuki Durumunun Analizi Değerlemeye konu tesisin herhangi bir hukuki soru bulunmamaktadır.

22.4. Gayrimenkul Üzerindeki Takyidat ve Ġpotekler Ġle Ġlgili GörüĢ

Tesis, Orman ve Maliye Hazinesi arazileri içerisinde yer almakta olup tapu kayıt ve takyidat incelemesi yapılmamıştır.

22.5. Değerleme Konusu Gayrimenkulün, Üzerinde Ġpotek veya Gayrimenkulün Değerini Doğrudan Etkileyecek Nitelikte Herhangi Bir Takyidat Bulunması Durumları Hariç, Devredilebilmesi Konusunda Bir Sınırlamaya Tabi Olup Olmadığı Hakkında Bilgi

Rapora konu taşınmazın devredilmesinde sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde herhangi bir engel bulunmadığı kanaatindeyiz.

22.6. BoĢ Arazi Ve GeliĢtirilmiĢ Proje Değeri Analizi Ve Kullanılan Veri Ve Varsayımlar Ġle UlaĢılan Sonuçlar

Değerleme, proje geliştirme niteliğinde değildir.

22.7. MüĢterek Veya BölünmüĢ Kısımların Değerleme Analizi

Taşınmazın müşterek veya bölünmüş kısmı yoktur.

22.8. Hasılat PaylaĢımı Veya Kat KarĢılığı Yöntemi Ġle Yapılacak Projelerde, Emsal Pay Oranları

Hasılat paylaşımı veya kat karşılığı yöntemi söz konusu değildir.

22.9. Asgari Bilgilerden Raporda Verilmeyenlerin Niçin Yer Almadıklarının Gerekçeleri

Asgari bilgilerden verilmeyen herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

22.10. Yasal Gereklerin Yerine Getirilip Getirilmediği Ve Mevzuat Uyarınca Alınması Gereken Ġzin Ve Belgelerin Tam Ve Eksiksiz Olarak Mevcut Olup Olmadığı Hakkında GörüĢ

Tesisin Rüzgar Elektrik Santrali olarak işletilmesi için gerekli yasal izinler alınmış durumda olup ruhsat lisans süresi 29.05.2057 tarihinde sona ermektedir.

22.11. Değerleme Konusu Arsa veya Arazi ise, Alımından Ġtibaren BeĢ Yıl Geçmesine Rağmen Üzerinde Proje GeliĢtirmesine Yönelik Herhangi Bir Tasarrufta Bulunup Bulunulmadığına Dair Bilgi

Taşınmaz arsa veya arazi niteliğinde değildir.

23. SONUÇ

Rapor içeriğinde özellikleri belirtilen Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali Tesisinin yerinde yapılan incelemelerinde konumuna, büyüklüğüne, elektrik üretim kapasitesine, mevcut makine parkına ve işletme verilerine göre değeri için,

423.900.000,-TL (Dörtyüzyirmiüçmilyondokuzyüzbin Türk Lirası) kıymet takdir edilmiştir.

(423.900.000,-TL ÷ 19,9349 TL/Euro (*) 21.264.000,-Euro)

  • (423.900.000,-TL ÷ 18,6983 TL/USD (*) 22.671.000,-USD)
  • (*) 31.12.2022 itibariyle TCMB Döviz Alış Kurları; 1,-Euro = 19,9349 TL; 1,-USD = 18,6983 TL'dir. Euro ve USD bazındaki değerler, yalnızca bilgi için verilmiştir.

Tesisin KDV dahil toplam değeri 500.202.000,-TL'dir.

İşbu rapor, ENDA ENERJI HOLDING A.ġ.'nin talebi üzerine ve e-imzalı olarak düzenlenmiş olup kopyaların kullanımları halinde ortaya çıkabilecek sonuçlardan şirketimiz sorumlu değildir.

Bilgilerinize sunulur. 06 Ocak 2023

(Değerleme tarihi: 31 Aralık 2022)

Saygılarımızla,

Lotus Gayrimenkul Değerleme ve DanıĢmanlık A.ġ.

Eki:

  • Uydu görüntüleri
  • Fotoğraflar
  • Bina vaziyet ve kat planları
  • Üretim lisansı belgesi
  • Değerleme uzmanlığı lisans belgeleri
  • Mesleki tecrübe belgeleri

M. Kıvanç KILVAN Sorumlu Değerleme Uzmanı (Lisans No: 400114)

Uygar TOST Sorumlu Değerleme Uzmanı (Lisans No: 401681)

Uydu görüntüleri

Tesisin görünümleri (Arşiv)

70

Vaziyet planı ve kat planı

Üretim Lisansı

Talk to a Data Expert

Have a question? We'll get back to you promptly.