Environmental & Social Information • Sep 30, 2025
Environmental & Social Information
Open in ViewerOpens in native device viewer


Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nun Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı'na istinaden, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 88 inci maddesi ile 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu, 26 ncı, 27 nci ve Geçici 1 inci maddeleri kapsamdaki kurum, kuruluş ve işletmelerin sürdürülebilirlik raporlarının hazırlanmasında Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları esas alınacaktır.
Bu karara istinaden Konya Çimento 31 Aralık 2024 yılında sona eren yıla ait TSRS Raporu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları;
standartlarına göre hazırlanmıştır.
KONYA ÇİMENTO SANAYİİ A.Ş.'nin 2024 yılı için hazırladığı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu TSRS kapsamında hazırladığı ilk rapor olup bu raporda, TSRS 1'in sağladığı muafiyetleri dikkate alarak yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin bilgileri açıklamıştır ve önceki döneme ait bilgileri karşılaştırmalı bilgi olarak sunmamıştır.
Şirket 29 Aralık 2023 tarihli ve 32414 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı Geçici madde 3 uyarınca ilk iki yıl geçerli olan Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını açıklamama muafiyetinden yararlanmıştır. Bu nedenle, ilişikteki TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu Şirket'in TSRS 'ye göre hazırlanan ilk raporu olduğu için Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını açıklanmamıştır.
Bağlı ortaklıklar, Grup tarafından kontrol edilen işletmelerdir. Grup yatırım yapılan bir işletmeyi değişken getirilerine maruz kaldığı ya da bu değişken getiriler üzerınde hak sahibi olduğu ve bu getirileri yatırım yapılan işletme üzerindeki gücüyle etkileme imkanına sahip olduğu durumda yatırım yapılan işletmeyi kontrol etmektedır. Bağlı ortaklıkların finansal tabloları kontrolün başladığı ve kontrolün sona erdiği tarihe kadar konsolide Sürdürülebilirlik Raporlamasına dahil edilmektedir.
Aşağıdaki tablo 31 Aralık 2024 itibarıyla bağlı ortaklığı ve bu ortaklığın sermaye yapısını göstermektedir:
Konya Hazır Beton Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (Konya Beton) 31 Aralık 2024
Konya Çimento Ticaret Limited Şirketi (Konya Limited)
Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardaki paylar iştirak payları içerir. İştirakler, Grup'un işletmenin finansal ve faaliyet politikaları üzerinde tek başına ya da müşterek kontrol yetkisine sahip bulunmamakla birlikte önemli etkiye sahip olduğu işletmelerdir. İş ortaklığı, Grup'un anlaşmaya ilişkin varlıklar üzerinde haklara ve borçlara ilişkin yükümlülüklere sahip olmasından ziyade anlaşmanın net varlıkları üzerinde haklara sahip olmasından dolayı ortak kontrole sahip olduğu anlaşmalardır.
İştirakler ve iş ortaklığı, özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilir. İlk olarak, yatırım maliyeti işlem maliyetlerini de içeren maliyet değeri ile kaydedilir. İlk kayıtlara alınmasından sonraki dönemde, konsolide finansal tablolar, önemli etkisinin veya müşterek kontrolün bittiği tarihe kadar, Grup'un özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımların kar veya zarar ve diğer kapsamlı gelirindeki payını içerir. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamında pay oranında dahil edilir.
Aşağıdaki tablo 31 Aralık 2024 itibarıyla iştirakleri ve sermaye yapılarını göstermektedir:
Sigma Beton Laboratuar Hizmet Ticaret Limited Şirketi (Sigma)
Çözüm Endüstriyel Atık İşleme Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (Çözüm Atık)
31 Aralık 2024
%50
%50
%99
Konya Çimento
2024 Yılı Sürdürülebi̇̇li̇̇rli̇̇k Raporu

| Yönetişim | |
|---|---|
| Sürdürülebilirlik ile İlgili Risk ve Fırsatlara İlişkin Sorumluluklar | 03 |
| Sürdürülebilirlik Komitesi Hakkında | 04 |
| Denetim Yapısı | 05 |
| Teşvik Mekanizması | 05 |
| Yönetimin Görevi | 06 |
| Risk Yönetimi | |
| Kurumsal Yaklaşım | 07 |
| Risk/Fırsat Değerlendirme Metodolojisi | 07 |
| Risk ve Fırsatların İzlenmesi | 09 |
| Kurumsal Risk Yapısı ile Entegrasyon | 09 |
| Strateji |
| Risk/Fırsat Vade Tanımları | 10 |
|---|---|
| İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar | 12 |
| Risklere Karşı Kırılgan Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı | 15 |
| Fırsatlara Karşı Uyumlu Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı | 15 |
| Strateji ve Karar Alma | |
| İklimle İlgili Risk ve Fırsatları Ele Almak İçin Mevcut ve Öngörülen Değişiklikler ve Adaptasyon Çabaları |
16 |
| Risk ve Fırsatlara Yönelik Sermaye Dağıtımı & Kaynak Kullanımı | 16 |
| Geçiş Planı | 17 |
| Hedeflere Ulaşma Planı | 17 |
| Senaryo Analizi | 19 |
|---|---|
| Metrikler ve Hedefler | |
| İklimle İlgili Metrikler | |
| Sera Gazı Emisyonları | 41 |
| Sera Gazı Emisyonları Hesaplama Metodolojisi | 41 |
| İç Karbon Mekanizması | 43 |
| Sektör Bazlı Metrikler | 43 |
| İklimle İlgili Hedefler |
| Bağımsız Denetim Sınırlı Güvence Raporu | 57 |
|---|---|
| Ek Bilgiler | |
|---|---|
| ------------- | -- |
Konya Çimento'da sürdürülebilirlik ile ilgili risk ve fırsatlara ilişkin sorumluluklar, şirketin iç yönergesiyle tanımlanmış Sürdürülebilirlik Komitesi bünyesinde yapılandırılmıştır. Komite; çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) başlıkları dahilinde sürdürülebilirlik alanında koordinasyon sağlar ve bu kapsamda iklimle ilgili risk ve fırsatlar da çalışma alanı içinde yer alır.
Komite, sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını belirlemeye yönelik analiz ve değerlendirme çalışmalarını yürütür ve bu bulguları Yönetim Kurulu'na sunar. Yönetim Kurulu, bu değerlendirmeler doğrultusunda stratejik kararları alır ve uygulamaya koyar. Komite ise yalnızca bu kararların uygulanma durumunu takip eder; uygulama ve denetim yetkisine sahip değildir.
Sürdürülebilirlik yönetimi, Nisan 2024'ten itibaren Genel Müdür koordinasyonunda çalışan bir Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu tarafından yürütülmüştür. 2024 döneminde resmen tesis edilmiş bir Sürdürülebilirlik Komitesi bulunmamakta olup, ilgili süreçler çalışma grubu aracılığıyla yürütülmüştür.
Bu yapı, 20.03.2025 tarihli ve 1158 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile Sürdürülebilirlik Komitesi olarak resmen tesis edilmiştir. Komite, yılda altı kez toplanacak şekilde yapılandırılmış olup toplantılar Genel Müdür başkanlığında, ilgili iç fonksiyonlardan temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirilir. Toplantı çıktıları yazılı olarak kayıt altına alınır ve Yönetim Kurulu'na raporlanır.
Komite kısa vadeli finansal getiriler ile uzun vadeli çevresel hedefler, mevcut operasyonel verimlilik ile dönüşüm yatırımları ve maliyet-etkinlik ile düzenleyici uyum gibi ödünleşimleri analiz eder. Bu analizler, hedeflerin bütçeye etkisi, maliyet-fayda dengesi ve farklı stratejilerin göstergelere etkisi gibi boyutları kapsar.
Yönetim Kurulu, Komite tarafından yürütülen bu analizleri dikkate alarak ödünleşimleri değerlendirir ve stratejik karar alma süreçlerinde bu değerlendirmeleri esas alır.
Konya Çimento'da sürdürülebilirlik hedeflerinin belirlenmesine yönelik öneriler, Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından hazırlanır ve Yönetim Kurulu'na sunulur. Nihai karar ve onay, Yönetim Kurulu tarafından verilir.
Belirlenen hedefler, Konya Çimento ana ortağı (%66,14) Vicat Grubu'nun sürdürülebilirlik ve iklim stratejileriyle uyumlu olacak şekilde, şirketin operasyonel gerçeklikleri ve öncelikleri doğrultusunda geliştirilir. Grup düzeyinde tanımlanmış göstergeler, şirket koşullarına uygun şekilde ele alınarak şirket özelinde uygulanabilir hale getirilir.
Komite, bu hedeflere yönelik ilerlemeyi izlemek amacıyla veri toplar, performans analizleri yapar
ve sapma durumlarına yönelik düzeltici aksiyon önerileri geliştirir. Şirket, hedeflerine ulaşmak üzere, uygulama takvimini ve performans izlemesini Vicat Grubu'nun sürdürülebilirlik stratejileri ile uyumlu şekilde yürütmektedir.
Bu süreçte elde edilen bilgiler toplantı tutanaklarına kaydedilir ve düzenli olarak Yönetim Kurulu'na raporlanır.
İlerlemeye dair performansın değerlendirilmesi bu raporlar üzerinden yapılmakta olup, hedeflerin güncellenmesi veya politika değişiklikleri Yönetim Kurulu kararıyla yürütülmektedir.
Komite'nin başkanlığını Genel Müdür yürütmekte olup, sürdürülebilirlik çalışmalarının yönetsel düzeyde koordinasyonundan ve Yönetim Kurulu ile bilgi akışının sağlanmasından sorumludur. Komite üyeleri; çevre, finans, insan kaynakları, iç kontrol gibi çeşitli iç fonksiyonlardan temsilcilerden oluşur ve her bir üye kendi görev alanı kapsamında sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını ele alır.
Komite üyeleri ve yetkinlikleri aşağıda açıklanmaktadır:
Genel Müdür (Komite Başkanı): İş geliştirme, risk yönetimi, uzun vadeli iş planlaması ve maliyet optimizasyon programları konularında yirmi yılı aşkın tecrübeye sahiptir. IFRS raporlama, bütçe ve yönetim raporlama süreçlerini yönettiği görevleri sayesinde finansal verilerin stratejik karar alma ve uzun vadeli planlarla uyumlu tutulması konusunda deneyimlidir. Türk Çimento Sektörü strateji ve ekonomik analiz komitesindeki geçmiş çalışmaları, sektörün çevresel ve düzenleyici trendlerini stratejik planlara dâhil etme yetkinliğini desteklemektedir. Komite içindeki karar süreçlerinde en üst düzey yetkili olarak görev almaktadır.
Finans Direktörü (CFO): Uluslararası finansal raporlama (IFRS), kurumsal risk haritalama ve iç kontrol sistemlerinin (SOX tabanlı) kurulumu konularında üst düzey uzmanlığa sahiptir. Geçmiş tecrübeleri arasında enerji projelerinin finansal uygunluk analizleri yer almakta olup, komite bünyesinde sürdürülebilirlik yatırımlarının mali değerlendirmelerine destek sunar.
Genel Müdür Yardımcısı: Çimento sektöründe 20 yılı aşkın tecrübesiyle çok hatlı klinker tesislerinin işletilmesi, lojistikte yakıt / hammadde optimizasyonu ve yatırımların yönetimi konularında uzmandır. Operasyonel riskleri doğrudan yönetim kuruluna raporlamaktadır. Bu görevi kapsamında, sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarının izlenmesine katkı sunar.
Finansal Kontrol Direktörü & Sürdürülebilirlik Raporlama Koordinatörü: Finansal raporlama ve bütçe-öngörü süreçlerinde 17+ yıllık deneyime sahiptir; Nisan 2024'ten bu yana "Sürdürülebilirlik Raporlama Koordinatörü" unvanıyla CSRD/TSRS/IFRS uyumlu raporlamayı yönetmektedir. "KGK onaylı Kurumsal Sürdürülebilirlik Eğitimi" sertifikasına sahip olup (Vicat TR Liderlik Programı dâhil) şirketin finansal stratejileriyle çevresel-sosyal göstergelerin entegrasyonundan sorumludur; aylık "Finansal Önemli Noktalar" raporları ve uzun vadeli yatırım analizleriyle sürdürülebilirlik verilerinin üst yönetime aktarılmasına katkı sunar..
Çevre Müdürü: 2021'den bu yana Grup Çevre Müdürü olarak görev yapmaktadır. Öncesinde Çimento sektöründe İş Sağlığı Güvenliği ve Çevre, Kalite Kontrol, Entegre Yönetim Sistemleri Yöneticiliği pozisyonlarında görev almıştır. Kimya Mühendisliği lisansı ve iş güvenliği yüksek lisansına sahiptir. On dokuz yılı aşkın saha deneyimiyle, çevresel yönetim uygulamalarının
yürütülmesinde görev alır. Komitede, çevresel metriklerin izlenmesi ve ilgili teknik katkıların sağlanmasından sorumludur..
İç Kontrol Müdürü: Yirmi yılı aşkın finansal kontrol ve mali raporlama deneyimine sahip olup 2019'dan beri İç Kontrol Müdürü olarak görev yapmaktadır. IFRS konsolidasyon raporlaması, uluslararası bütçe & tahmin süreçleri ve yatırım fizibilite analizleri konularındaki uzmanlığı; sürdürülebilirlik verilerinin iç kontrol sistemleriyle entegrasyonu açısından destek sağlar. Hazır beton, agrega ve hizmet birimleri dâhil olmak üzere çok şirketli operasyonların finansal kontrolünü yürütmektedir..
Muhasebe Direktörü: Yaklaşık 18 yıllık mali raporlama deneyimine sahiptir. Son beş yıldır Muhasebe Direktörü olarak görev yapmaktadır. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (CPA) unvanına, ayrıca "Kurumsal Yönetim Derecelendirme Uzmanlığı" ve "Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey Lisansı" sertifikalarına sahiptir. Bu yetkinlikleriyle, TSRS uyumlu finansal göstergelerin muhasebe politikalarıyla ilişkilendirilmesi süreçlerine katkı sunar.
Hukuk Müşaviri: Hukuk alanında 15+ yıllık tecrübesi bulunmakta olup sözleşme yönetimi, uyum süreçleri ve Avrupa Birliği hukuku konularında uzmanlaşmıştır. GDPR ve veri koruma sertifikaları ile şirketin düzenleyici yükümlülüklerinin takibi; tedarik sözleşmelerine çevresel ve sosyal şartların entegre edilmesi; sürdürülebilirlik politikalarının mevzuatla uyumunun sağlanması gibi alanlarda katkı sunar.
İnsan Kaynakları Direktörü: 24 yılı aşkın insan kaynakları deneyimine sahiptir; stratejik İK yönetimi, organizasyonel gelişim, liderlik ve yetenek yönetimi alanlarında uzmanlaşmıştır. Küresel İK projeleri yürütme ve maliyet optimizasyon programları geliştirme tecrübesi, çalışan bağlılığını ve sürdürülebilirlik kültürünü kurum genelinde yaygınlaştırma kapasitesini destekler. Bu yetkinlikler, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik insan kaynakları politikalarının tasarlanması, eğitim programlarının kurgulanması ve performans yönetim sistemlerine çevresel-sosyal metriklerin entegre edilmesine katkı sağlar.
Komite, çevresel, sosyal ve yönetişim konularında sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarının belirlenmesi, sürdürülebilirlik stratejisine entegrasyonu, performans göstergelerinin izlenmesi ve gerektiğinde iyileştirme önerilerinin geliştirilmesi gibi görevleri yürütür. Ayrıca paydaş beklentilerinin değerlendirilmesi ve iyi uygulamaların şirkete entegre edilmesine yönelik faaliyetlerde bulunur.
Konya Çimento'da sürdürülebilirlik stratejilerinin uygulanmasını denetlemek üzere görevlendirilmiş bir organ veya yapı henüz bulunmamaktadır. Bu doğrultuda, stratejilerin gözetimi ve ilerleyen dönemlerde kurulması planlanan denetim yapıları için gerekli çalışmalara başlanmıştır.
Konya Çimento'da, Vicat Grubu'nun Türkiye için uyguladığı Kısa Vadeli Teşvik Programı (STIP) kapsamında, iklimle ilgili performans metrikleri, çalışanların değişken ücretlendirme sistemine artı değer yaratan bir çarpan olarak entegre edilmiştir.
• Çalışanların teşvik alabilmesi şirketin finansal hedeflerine, bireysel yetkinliklerine, iş güvenliği
konusundaki şirket hedeflerine, kapsayıcılık ve iklim sürdürülebilirlik hedeflerine bağlıdır. Şirketin tüm finansal hedeflerinin gerçekleşmesi durumunda çalışanlar, brüt maaşlarının %100'üne kadar teşvik primi almaya hak kazanır.
Bu teşvik modeli, sürdürülebilirlik hedeflerini teşvik sistemine doğrudan bağlamaz; ancak finansal hedeflerin gerçekleşmesinden sonra devreye giren iklim performans bazlı ödüllendirme mekanizması yoluyla, çalışanları çevresel etkiyi azaltma yönünde davranışsal olarak motive eder.
31 Aralık 2024 tarihinde sona eren hesap döneminde üst düzey yöneticilere sağlanan kısa vadeli faydalar 27.236.1021 TL'dir. Bu faydaların %4.79'u iklimle ilgili hususlarla bağlantılıdır.
Konya Çimento'da iklim dahil olmak üzere sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların izlenmesi ve yönetilmesi sorumluluğu, Yönetim Kurulu tarafından üstlenilmiştir. Yönetim Kurulu, bu kapsamda stratejik kararların alınması, uygulamaların onaylanması ve kurumsal yönetişim çerçevesinin oluşturulmasından sorumludur.
Şirketin üst düzey icra yetkilisi olan Genel Müdür aynı zamanda Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı'dır. Bu kapsamda, Yönetim Kurulu kararlarının uygulanmasını sağlamakla yükümlüdür ve Komite faaliyetlerine yönelik kurumsal denetimi yürütür. Yönetim Kurulu'nun gözetim rolü, Komite aracılığıyla gerçekleştirilen analiz ve raporlamalar sayesinde bilgi akışı üzerinden sürdürülmektedir. Komite, Yönetim Kurulu'na periyodik olarak sunduğu raporlarla, iklimle ilgili risk ve fırsatlar ile performans göstergelerine ilişkin bilgileri iletmektedir.
Sürdürülebilirlik Komitesi'nin karar alma veya uygulama yetkisi bulunmamakta olup, Yönetim Kurulu tarafından alınan kararların hayata geçirilmesi ve ilgili stratejilerin icrasında Genel Müdür sorumludur.
Yönetim, iklimle ilgili risk ve fırsatların kurumsal düzeyde gözetimini desteklemek amacıyla, Sürdürülebilirlik Komitesi İç Yönergesi doğrultusunda tanımlanmış kontrol mekanizmaları ve prosedürler kullanmaktadır. Bu mekanizmalar, şirketin farklı departmanlarından yöneticilerin yer aldığı disiplinler arası Komite yapısı sayesinde, kurumsal işleyişin tümüne entegre şekilde işler.
Komite üyeleri; Çevre, Teknik departman (Üretim), Finans, Muhasebe, İç Kontrol, İnsan Kaynakları ve Hukuk gibi fonksiyonların yöneticileridir.Her bir üye, kendi departmanı içerisinde standartların ve iklimle ilgili kontrollerin uygulanmasını gözetir; bu kontrollerin iç politika, prosedür, eğitim, izleme ve iyileştirme süreçlerine entegre olmasını sağlar.
Bu sayede sürdürülebilirlik ile ilgili risk ve fırsatların gözetimi yalnızca çevresel değil, aynı zamanda finansal, yönetsel, hukuki ve insan kaynağı süreçlerine de nüfuz edecek şekilde disiplinler arası bir yapıya kavuşur.
Konya Çimento, iklimle bağlantılı etkilerin yalnızca olası tehditlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda dönüşüm ve rekabet avantajı içeren fırsatlar barındırdığını kabul ederek 2024 yılı itibarıyla kapsamlı bir risk ve fırsat değerlendirme süreci başlatmıştır. Bu süreç, şirketin finansal yeterliliğini etkileyebilecek unsurların hem olumsuz etkilerini yönetmeye hem de olumlu gelişmeleri stratejik olarak değerlendirmeye yönelik yapılandırılmış bir yaklaşıma dayanmaktadır. Fiziksel ve geçiş kaynaklı iklim koşullarından doğabilecek etkiler; üretim, tedarik, operasyon, lojistik ve satış gibi değer zincirinin tüm bileşenlerinde analiz edilmiştir.
İklim senaryoları, sürece yalnızca belirsizlikleri modellemek amacıyla değil, aynı zamanda potansiyel büyüme alanlarını öngörebilmek için de entegre edilmiştir. Hem düşük karbon geçiş senaryoları hem de fiziksel etkilerin yoğunlaştığı iklim yolları altında; karbon düzenlemeleri, enerji dönüşümü, su kıtlığı, piyasa tercihleri ve teknoloji adaptasyonu gibi başlıklar üzerinden hem riskler hem de fırsatlar yapılandırılmış biçimde analiz edilmiştir.
Değerlendirme süreci, çift aşamalı bir metodolojiye dayanmaktadır. İlk aşamada her risk ve fırsat için olasılık ve şiddet (etki) parametreleri ayrı ayrı puanlanmakta; elde edilen skor, etki düzeyini belirlemektedir. Olasılık ve şiddet tanımları aşağıda yer almaktadır. (Tablo 1 & Tablo 2)
| Şiddet Derecesi |
Şiddet Puanı |
Riskler için Şiddet Tanımı |
Fırsatlar için Şiddet Tanımı |
|
|---|---|---|---|---|
| Çok Yüksek (Catastrophic) |
4 | Net satışlarda belirgin sapma veya faaliyet kârında düşüş riski yaratır. |
Stratejik seviyede dönüşüm sağlar; gelir modeli, pazar payı, rekabet gücü gibi temel performans göstergelerinde kalıcı, ölçülebilir ve sektörel üstünlük yaratır. |
|
| Ana üretim süreçlerinde ciddi duruşlar, arz-talep dengesinde bozulma yaratır. |
||||
| Yasal yaptırım, yüksek para cezası veya faaliyet lisansının riske girmesi söz konusudur. |
||||
| Medyada olumsuz görünürlük, sosyal lisansın kaybı, yatırımcıların güveninde düşüş. |
||||
| Tesis kapatma, pazar kaybı veya rekabet gücünde uzun süreli zayıflama riski doğurur. |
||||
| Net satışlarda belirgin sapma veya faaliyet kârında düşüş riski yaratır. |
Ana faaliyet alanında güçlü rekabet avantajı sağlar; yeni gelir kanalı, satış hacminde artış veya yüksek marj etkisi yaratabilir. |
|||
| Yüksek (High) |
3 | Tesis kapasitesinde sınırlama veya planlı bakım dışı duruşlar tetikler. |
||
| Uyum için teknoloji yatırımı veya lisans revizyonu gerekir. |
||||
| Önemli müşterilerde güven kaybı yaratabilir; tedarikçilerle ilişkileri zorlar. |
||||
| Yıllık hedeflerde sapmaya ve stratejik planların gözden geçirilmesine neden olur. |
||||
| Orta (Medium) |
2 | Kısmi gelir kaybı veya operasyonel maliyet artışı vardır, ancak yıllık performansı belirgin şekilde sarsmaz. |
Bölgesel/kısıtlı ölçekte fayda sağlar; operasyonel iyileşme, ürün farkındalığı veya pazar penetrasyonu gibi katkılar sunar. |
|
| Belirli hat, tesis veya taşeronlarda verimlilik düşüşü gözlemlenir. |
||||
| Uyumu sağlamak için kısıtlı kaynak veya iş gücü gerekir. |
||||
| Sınırlı paydaş tepkisi olabilir; basında kısa süreli görünürlük yaratabilir. |
||||
| Planlanan küçük ölçekli yatırımın ertelenmesine neden olabilir. |
||||
| Düşük (Low) |
1 | Artan maliyet veya gelir kaybı önemsizdir; mevcut bütçe içinde yönetilebilir. |
Sadece sınırlı birimlerde/ operasyonlarda fark yaratır; kısa süreli veya dolaylı olum lu etki yaratabilir. |
|
| Geçici, lokal ve telafi edilebilir aksaklıklar görülür. | ||||
| Yeni bir yükümlülük doğmaz veya basit dokümantasyon ile uyum sağlanabilir. |
||||
| Paydaş algısında değişim yaratmaz; kamuoyuna yansıması beklenmez. |
||||
| Şirket stratejisi, hedefleri veya yatırımları üzerinde etkisizdir. |
| Olasılık Derecesi |
Olasılık Puanı |
Olasılık Tanımı |
|---|---|---|
| Çok Yüksek (Very High) |
4 | Risk/fırsatın belirtilen vadede gerçekleşmesi kuvvetle muhtemeldir. Yasal, iklimsel veya piyasa trendleri bunu desteklemektedir. |
| Yüksek (High) | 3 | Risk/fırsatın gerçekleşme olasılığı yüksektir. Sektörel/yerel sinyaller ve geçmiş örnekler mevcuttur. |
| Orta (Medium) | 2 | Risk/fırsatın gerçekleşmesi mümkündür, ancak kesin değildir. Sınırlı bir sinyal veya belirsizlik vardır. |
| Düşük (Low) | 1 | İlgili risk/fırsatın belirtilen vadede gerçekleşmesi beklenmemektedir. Gözlemlenmiş bir eğilim yoktur. |
Tablo 2
Buna göre, risk/fırsat skoru şiddet ve olasılık puanlarının çarpımı ile elde edilmekte; 9 ve üstü puana sahip olan risk/fırsatlar yüksek etkili olarak sınıflandırılmaktadır.
Yüksek etkili çıkan risk/fırsatlar, ikinci aşamada nicel kriterlere tabi tutulmaktadır. Şirket hasılatının2 %0.1'i üzerinde etki yaratacağı belirlenen risk/fırsatlar öncelikli olarak sınıflandırılmaktadır. (2024 Yılı hasılatı2 5,251,421,653.00 TRY'dir, 2024 yılı için eşik değer bu değerin %0.1'i olan 5,251,422 TRY'dir.) Bu yöntem, yalnızca olasılığı değil, şirketin iş modeli ve gelir yapısı üzerindeki etkileri de dikkate alarak karara destek sağlar.
Risk ve fırsatların izlenmesi, sürdürülebilirlik koordinasyon fonksiyonu altında yürütülmekte olup, ilgili iş birimlerinin katkısıyla yılda en az bir kez gözden geçirilmektedir. İklimle ilgili göstergeler gelişmekte olan izleme sistemlerine entegre edilmesi planlanmaktadır. Böylece yalnızca tehditlerin kontrolü değil, aynı zamanda fırsatların takibi ve kurumsal değer yaratımına katkısı da sürdürülebilir bir şekilde yönetilmektedir.
Bu süreç, 2024 yılı itibarıyla Konya Çimento için ilk kez yapılandırılmış ve TSRS2 ile uyumlu hale getirilmiştir. Önceki raporlama dönemlerinde bu yapıya ilişkin sistematik bir metodoloji bulunmamaktadır. Dolayısıyla kullanılan bu yapı, risk ve fırsat yönetimini iklim stratejisinin merkezine taşıyan temel çerçeveyi oluşturmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde bu yapı, kurumsal risk yönetimi ve stratejik karar mekanizmalarıyla daha sıkı entegre edilerek geliştirilecektir.
Halihazırda Şirket bünyesinde yazılı bir risk yönetim politikası veya kurumsallaşmış bir entegre risk yönetimi sistemi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Riskin Erken Saptanması Komitesi, Şirket'in stratejik, operasyonel, hukuki ve finansal risklerini önceden tespit etmeye, risk yönetim sistemlerini oluşturmaya ve bu doğrultuda Yönetim Kurulu'na öneriler sunmakla görevlidir. Komite yılda en az bir kez risk yönetim sistemlerinin gözden geçirilmesini ve gerektiğinde Şirket içinden ya da dışından uzman görüşlerine başvurulmasını sağlar.
İklimle ilgili risk ve fırsatlar, 2024 yılı itibarıyla kurulan ilk değerlendirme çerçevesi kapsamında bağımsız olarak analiz edilmiştir. Ancak önümüzdeki dönemlerde bu analizlerin, Riskin Erken
Saptanması Komitesi'ne sunulması ve Komite tarafından Yönetim Kurulu'na tavsiye niteliğinde raporlanması planlanmaktadır. Bu çerçevede, iklim kaynaklı belirsizliklerin kurumsal risk yapısı içinde tanımlanabilir hale gelmesi, diğer risk türleriyle birlikte değerlendirilmesi ve iç kontrol sistemlerine entegre edilmesi hedeflenmektedir.
Dolayısıyla mevcut durumda iklimle ilgili risk ve fırsatlar, genel risk yönetimi süreçlerinden ayrı yürütülmekte; ancak orta vadede bu yapıların Riskin Erken Saptanması Komitesi'nin gündemine alınması ve kurumsal risk değerlendirme döngüsüne dâhil edilmesi planlanmaktadır.
İklimle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesinde kullanılan zaman dilimleri, mevcut kurumsal stratejik planlama uygulamaları ile uyumlu olacak şekilde belirlenmiştir. Bu kapsamda:
Kısa vade: 0 ila 1 yılı, Orta vade: 1 ila 5 yılı, Uzun vade: 5 yıl ve sonrasını kapsamaktadır.
Söz konusu tanımlar, kuruluşun finansal ve operasyonel planlama süreçlerine entegre bir şekilde oluşturulmuştur. Mevcut uygulamalara göre, her mali yılda çeyrek dönem bazlı revize tahminler hazırlanmakta; bir sonraki yılın bütçesi ayrıntılı olarak planlanmaktadır. Buna ek olarak, yılda bir kez gerçekleştirilen "Uzun Vadeli Planlama" süreci kapsamında, kuruluşun beş yıllık stratejik yatırım ve operasyonel planları belirlenmekte ve güncellenmektedir.
Bu nedenle, kuruluşun iklimle ilgili stratejik planlama yaklaşımı, iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatların analiz edilmesinde kullanılan zaman dilimlerinin belirlenmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Zaman dilimlerinin bu şekilde yapılandırılması, iklimle ilgili belirsizliklerin ve etkilerin, şirketin uzun vadeli yönetişim ve yatırım kararlarına entegre edilmesini mümkün kılmaktadır.
Konya Çimento, finansal yeterliliğini makul ölçüde etkileyebileceğini öngördüğü iklimle ilgili risk ve fırsatlarını belirlerken geçmişteki olaylara, mevcut durumdaki koşullara ve gelecekteki tahminlere ilişkin bilgileri her bir raporlama yılında gözden geçirirken aşırı maliyet ve çabaya katlanmadan, makul ve desteklenebilir bilgileri kullanmaktadır.
Bu belirleme sürecinde, TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulamasına İlişkin Rehber'de çimento sektörü için tanımlanan açıklama konuları dikkate alınmış; risk ve fırsatlar bu başlıklarla uyumlu şekilde yapılandırılmıştır.
Konya Çimento'nun raporlama yılı içerisinde tespit etmiş olduğu iklim ile alakalı risk ve fırsatları aşağıda paylaşılmıştır. (Tablo 3)
| Tablo 3 | |||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Risk/Fırsat Türü |
Risk/Fırsat Kodu |
Risk/Fırsat Adı |
Tanım | Vade | Mevcut Etki | Öngörülen Etki | Etki Alanı | Mevcut Finansal Etki |
Öngörülen Finansal Etki |
| Geçiş Riski | GR1 | ETS Riski | Türkiye'de 2026 sonuna kadar devreye alınması beklenen Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile birlikte çimento üretiminden kaynaklanan Kapsam 1 CO2 emisyonları için kota belirlenecek ve bu kota zamanla daralacaktır. Kalan emisyonlar için karbon hakkı satın alımı gerekecektir. Bu durum, işletmenin maliyetlerini arttırarak, hasılat üzerinde negatif etki yaratabilir. |
Orta/Uzun | Raporlama yılında, Ulusal ETS henüz yürürlüğe girmemiş olduğundan şirketin finansal gösterge leri üzerinde herhangi bir önemli etki görülmemiştir. |
2026 sonrası devreye girmesi beklenen ETS ile birlikte şirketin faaliyet gösterdiği çimento üretim süreçlerinde doğrudan emisyonlara kota getirilmesi öngörülmektedir. Bu nedenle orta ve uzun vadede, kota altına düşmeyen emisyonlar için piyasa fiyatı üzerinden karbon hakkı satın alma yükümlülüğü doğacaktır. Bu durum nakit çıkışlarını artıracaktır. Üretim maliyetleri üzerinde negatif etki oluşturacaktır. |
Bu riskin etkisi, doğrudan çimento üretim süreçlerine ve bu süreçlerdeki Kapsam 1 emisyon kaynaklarına odaklanmaktadır. Özellikle klinker üretimi gibi yüksek sıcaklık gerektiren ve karbon yoğun aşamalarda ortaya çıkan emisyonlar, ETS kapsamına dahil olacak başlıca faaliyetlerdir. Bu çerçevede, şirketin Türkiye'deki üretim tesisleri öncelikli etki alanıdır. |
- | İlgili Risk'in Orta/ Uzun Vadede (2026-2030), 2 şirket maliyetleri üzerinde, minimum 3,668,773,151 TRY, maksimum 3,754,945,284 TRY artış etkisi yaratması beklenmektedir. Bu maliyet, Maksimum senaryoda hasılatın %8'ine denk gelmektedir. |
| Fiziksel Risk | FR1 | Suya Erişim ve Maliyet Artışı Riski |
İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve artan su talebi nedeniyle, su stresi seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde bulunan tesislerde suya erişimin kısıtlanması veya tamamen kesilmesi riski mevcuttur. Bu durum, üretim süreçlerinin aksamasına, kapasite kullanım oranlarının düşmesine, operasyonel maliyetlerin artmasına ve nihayetinde şirketin finansal performansında olumsuzluklara yol açabilir. |
Orta/Uzun | Raporlama yılında, şirketin suya erişiminde herhangi bir kesinti yaşanmamış ve üretim süreçlerinde aksa ma olmamıştır. |
Küresel iklim değişikliği kaynaklı olarak su kaynaklarında azalma, özellikle su stresi yüksek bölgelerde faaliyet gösteren çimento tesislerini doğrudan etkileyebilir. Öngörülen etkiler şunlardır: Kuyu suyuna erişilememesi, su ihtiyacının çevre bölgelerden karşılanması, su tarifelerinin kuraklık nedeniyle ciddi artış göstermesi ve maliyetlerin artması. |
Bu risk, özellikle Türkiye'de su stresi açısından hassas kabul edilen bölgelerde faaliyet gösteren çimento üretim ve Hazır Beton tesislerini kapsamaktadır. Riskin yoğunlaştığı alanlar; üretim süreçlerinde yoğun su tüketimi yapılan klinker üretimi, soğutma sistemleri, Hazır beton üretimi ve toz bastırma uygulamalarıdır. Ayrıca, hammadde yükleme, işleme ve hazırlık aşamalarında da su kullanımının kritik olması nedeniyle, değer zincirinin birçok halkasında operasyonel ve finansal risk oluşturabilir. |
- | İlgili Risk'in 2030 yılında, şirket maliyetleri 2 üzerinde, minimum 164,101,539 TRY maksimum 176,126,920 TRY artış etkisi yaratması beklenmektedir. Bu maliyet, Maksimum senaryoda hasılatın %1.4'üne denk gelmektedir. |
| Fırsat | F1 | Katkılı Çimento Oranı Arttırma Kaynaklı Maliyet ten Kazanç Fırsatı |
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında çimento sektörünün karbon ayak izini azaltmak amacıyla düşük klinker oranına sahip "katkılı çimento" üretimi ve kullanımının artırılması hem regülasyonlara uyum hem de maliyet avantajı sağlamaktadır. |
Kısa/Orta/Uzun | Raporlama yılında katkılı çimento üretim oranı %85 civarlarındadır. Bu sayede üretim sürecinde ton başı na düşen emisyon miktarı azalmış ve maliyetlerde düşüş sağlanmıştır. |
Katkılı çimento üretiminin sistematik olarak artırılması planlanmaktadır. Bu kapsamda: Kapsam 1 emisyonlarda yıllık bazda düşüş sağlanacak ve ETS kapsamındaki karbon yükümlülüğü azalacaktır. Üretim maliyetleri daha düşük olan ikincil hammaddelerin kullanımı sayesinde brüt kâr marjı artacaktır. |
Bu fırsatın etki alanı, üretim tesislerinde kullanılan hammadde reçeteleri ve klinker oranlarının düşürülmesiyle doğrudan ilişkilidir. Özellikle katkı maddelerine erişim sağlayabilen coğrafyalarda bulunan tesislerde bu stratejinin uygulanabilirliği ve kârlılığı daha yüksektir. |
İlgili Fırsat'ın raporlama yılında (2024), şirket mal iyetleri 2 üzerinde, 63,096,142 TRY azalış etkisi yarattığı tespit edilmiştir. Bu değer 2024 hasılatının %1.2'sine denk gelmektedir. |
İlgili Fırsat'ın kısa/ orta/uzun vadede (2024-2030), şirket maliyetleri 2 üzerinde, 184,282,559 TRY azalış etkisi yaratması beklenmektedir. Bu değer hasılatın %0.31'ine denk gelmektedir. |
| Risk/Fırsat Türü |
Risk/Fırsat Kodu |
Risk/Fırsat Adı |
Tanım | Vade | Mevcut Etki | Öngörülen Etki | Etki Alanı | Mevcut Finansal Etki |
Öngörülen Finansal Etki |
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Fırsat | F2 | Su Tasarrufu ile Su Stresine Karşı Dirençlilik Fırsatı |
İklim değişikliğinin etkisiyle su stresi yaşanan bölgelerde, su kaynaklarına erişim hem maliyetli hale gelmekte hem de düzenleyici riskler artmaktadır. Bu nedenle, şirketin su tüketimini azaltan teknolojilere ve proses iyileştirmelerine yatırım yapması hem operasyonel sürdürülebilirliği sağlaması hem de su fiyatlarındaki olası artışlardan korunması açısından önemli bir fırsat yaratmaktadır. Geri kazanım sistemleri, düşük debili ekipmanlar, kapalı devre soğutma sistemleri gibi çözümler sayesinde su tüketimi azaltılarak uzun vadeli maliyet avantajı sağlanmakta; bu da şirketin hem çevresel hem de finansal performansına katkı sunmaktadır. |
Kısa/Orta/Uzun | Raporlama yılında, bazı tesislerde su geri kazanım ve verimlilik uygulamaları sınırlı ölçekte devreye alınmış; ancak genel şirket düzeyinde finansal göstergelere anlamlı bir katkı sağlamamıştır. |
Su yönetimi uygulamalarının yaygınlaştırılması ile çimento üretim süreçlerinde su tüketimi ciddi oranda azaltılabilecektir. Bu sayede, su stresi nedeniyle ortaya çıkabilecek üretim kesintilerinin önüne geçilecek ve suya erişimle ilgili operasyonel süreklilik sağlanacaktır. Su maliyetlerinin artmasına karşı şirketin korunması sağlanarak uzun vadeli maliyet tasarrufu elde edilecektir. |
Bu fırsat, şirketin su kaynaklarına bağımlı olan tüm üretim tesislerini kapsar. Özellikle klinker üretimi, soğutma işlemleri, toz bastırma uygulamaları ve hammadde hazırlama süreçlerinde su kullanımının azaltılması, operasyonel verimliliği artırarak doğrudan fayda sağlar. |
İlgili Fırsat'ın rapor lama yılında (2024), şirket maliyetleri 2 üzerinde, 1,054,680 TRY azalış etkisi yarattığı tespit edilmiştir. Bu değer 2024 hasılatının %0.02'sine denk gelmektedir. |
İlgili Fırsat'ın kısa/ orta/uzun vadede (2024-2030), şirket maliyetleri 2 üzerinde, minimum 14,056,342 TRY, maksimum 15,897,145 TRY azalış etkisi yaratması beklenmektedir. Maksimum senaryoda bulunan değer hasılatın %0.03'üne denk gelmektedir. |
| Fırsat | F3 | Alternatif Yakıt Kullanımı Arttırma Kaynaklı Maliyet Düşürme Fırsatı |
Şirketin çimento üretiminde fosil yakıtlar yerine alternatif yakıt kullanımını artırma stratejisi hem karbon emisyonlarının azaltılmasını sağlamakta hem de yakıt maliyetlerinin düşürülmesine katkıda bulunmaktadır. |
Kısa/Orta/Uzun | Raporlama yılında alternatif yakıt kullanım oranı artırılmış, %60 seviyelerine ulaşılmıştır. Bu artış sayesinde, ton başına enerji maliyeti düşürülmüş ve üretim sürecindeki karbon yoğunluğu azalmıştır. |
Alternatif yakıt hedefinin başarıyla sürdürülmesiyle birlikte: Fosil yakıtlara yapılan harcamalar azalacak ve yakıt maliyetlerinde önemli tasarruf sağlanacaktır, Atık yönetimi ve döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda atıkların yakıta dönüştürülmesiyle çevresel performans güçlenecektir, Tedarik zinciri içinde yeni atık tedarik kaynaklarının geliştirilmesi, yerel ekonomilerle iş birliklerinin artırılması mümkün olacaktır. |
Bu fırsatın etki alanı, doğrudan çimento üretim sürecinin en yüksek enerji tüketiminin gerçekleştiği klinker üretim hatlarında yoğunlaşmaktadır. |
İlgili Fırsat'ın rapor lama yılında (2024), 2 şirket maliyetleri üzerinde, 624,999 TRY azalış etkisi yarattığı tespit edilmiştir. Bu değer 2024 hasılatının %0.01'ine denk gelmektedir. |
İlgili Fırsat'ın kısa/ orta/uzun vadede (2024-2030), 2 şirket maliyetleri üzerinde, 112,701,904 TRY azalış etkisi yaratması beklenmektedir. Bu değer hasılatın %0.19'una denk gelmektedir. |
Açıklanmış olan risklerin gerçekleşme olasılıkları ve şiddetleri dikkate alınarak değerlendirilmeler gerçekleştirilmiştir. Söz konusu değerlendirmeler neticesinde Konya Çimento'nun varlıkları üzerinde herhangi bir etki beklenmemektedir.
Ancak, Şirket maliyetlerinin iklimle ilgili geçiş risklerine karşı orta/uzun vadede 3,754,945,284.46 TRY kırılgan olduğu saptanmıştır. Bu tutar toplam hasılatın yüzde 7.70'ine tekabül etmektedir.
Ayrıca, Şirket maliyetlerinin iklimle ilgili fiziksel risklerine karşı orta/uzun vadede 176,126,919.64 TRY kırılgan olduğu saptanmıştır. Bu tutar toplam hasılatın yüzde 1.41'ine tekabül etmektedir.
Açıklanmış olan fırsatların gerçekleşme olasılıkları ve şiddetleri dikkate alınarak değerlendirilmeler gerçekleştirilmiştir. Söz konusu değerlendirmeler neticesinde Konya Çimento'nun, faaliyetleriyle uyumlu olarak, iklimle ilgili fırsatlarına karşı kısa/orta/uzun vadede 312,881,608.96 TRY maliyetlerinden tasarruf elde edebileceği saptanmıştır. Bu tutar toplam hasılatın yüzde 0.52'sine tekabül etmektedir.
Raporlama yılında açıklanan fırsatların Şirket'e sağlamış oldukları tasarruf miktarları ve bu miktarların raporlama yılı toplam maliyetlere (2024 yılı için toplam maliyet3 4,734,904,152.00 TRY'dir.) oranı aşağıda paylaşılmıştır.
| No | Fırsat | Tasarruf Değeri (TRY) | Maliyetler üzerindeki %'sel değeri |
|---|---|---|---|
| F1 | Katkılı Çimento Oranı Arttırma Kaynaklı Maliyetten Kazanç Fırsatı |
63,096,142.11 | 1.33% |
| F2 | Su Tasarrufu ile Su Stresine Karşı Dirençlilik Fırsatı |
1,054,680.00 | 0.02% |
| F3 | Alternatif Yakıt Kullanımı Arttırma Kaynaklı Maliyet Düşürme Fırsatı |
624,999.38 | 0.01% |
Konya Çimento, TSRS 2 kapsamında yürüttüğü iklim riskleri ve fırsatları değerlendirmesi sonucunda iş modelini gözden geçirme ve iklimle bağlantılı konuları kurumsal strateji ve karar alma süreçlerine entegre etme yönünde adımlar atmaya başlamıştır. Şirket, ilk kez 2024 yılında iklim risk ve fırsatlarını fiziksel ve geçiş riskleri kapsamında sistematik olarak analiz etmiş ve bu değerlendirmeyi genel risk yönetimi süreçlerine entegre etmeyi planlamıştır.
Konya Çimento'nun doğrudan azaltım ve adaptasyon çabaları, emisyon yoğunluğunu azaltmaya, alternatif yakıt kullanımını artırmaya ve üretimde klinker oranını düşürmeye odaklanmaktadır. Şirket, hedefleri doğrultusunda emisyon azaltımını; süreç optimizasyonu, yakıt ikamesi ve ürün formülasyonu faaliyetleri üzerinden yürütmektedir.
Konya Çimento'nun dolaylı azaltım çabaları arasında düşük karbon ayak izine sahip ürünlerin geliştirilerek müşterilere sunulması ön plana çıkmaktadır. Şirket, döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda hammadde ikamesine dayalı ürün formülasyonları geliştirmiş, bu ürünleri ticarileştirmiştir.
Konya Çimento'nun iklimle ilgili bağlantılı risk, fırsat ve hedefleri ağırlıklı olarak iç kaynaklarla finanse edilmekte olup, faaliyetlerin bir bölümü grup düzeyinde belirlenen bütçeler ve teknolojik iş birlikleri aracılığıyla desteklenmektedir. Halihazırda iklimle ilgili yatırımlara tahsis edilmiş özel bir dış finansman veya karbon fonu bulunmamaktadır.
Şirket, iklim değişikliğiyle bağlantılı riskleri azaltmak ve düşük karbon ekonomisine geçiş sürecini desteklemek amacıyla 2030 yılına kadar uzanan dönemde uygulanmak üzere, Yönetim Kurulu onaylı yatırım projeleri geliştirmiştir. Bu projeler, özellikle geçiş risklerine karşı dayanıklılığın artırılması ve üretim süreçlerinin karbonsuzlaştırılması hedefleri doğrultusunda tasarlanmıştır. Yatırımlar kapsamında, katkılı çimento ürünlerindeki klinker oranının azaltılması, alternatif yakıt kullanım oranının artırılması ve üretim süreçlerindeki enerji verimliliğinin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu stratejiler doğrultusunda, ton çimento eşdeğeri başına yaklaşık 77 kg CO2 net azaltım potansiyeli öngörülmektedir.
Söz konusu yatırımların şirketin toplam varlıkları üzerindeki etkisi önemli düzeyde olup, sermaye tahsis süreçleri iklimle ilgili risk ve fırsatların entegre şekilde değerlendirilmesini temel almaktadır.
Konya Çimento'nun halihazırda resmi ve yayınlanmış bir geçiş planı bulunmamaktadır. Ancak, Şirket, hedefleri doğrultusunda yatırım planlamasını sürdürmekte, süreç dönüşümlerini ve ürün portföyü optimizasyonunu bu doğrultuda yönlendirmektedir. Hedeflerin temelinde, karbon düzenlemeleri, piyasa dönüşümü ve teknolojik gelişmelere dair grup varsayımları yer almaktadır.
Konya Çimento'nun, Türkiye'nin iklim politikaları ve 2053 net-sıfır hedefi doğrultusunda çimento sektörüne getirilen yasal düzenlemeler temel alınarak oluşturulmuş sera gazı emisyon azaltım hedeflerine ulaşmak için izlemeyi planladığı stratejiler, üretim süreçlerinin düşük karbonlu yapıya kademeli olarak dönüştürülmesini esas almaktadır. Bu stratejiler; teknik uygulamalar, operasyonel iyileştirmeler ve ürün portföyü dönüşümü gibi alanlara yayılmaktadır.
Planlanan başlıca uygulamalar şunlardır:
Tüm bu önlemler, şirketin hedeflerine ulaşmak üzere yapılandırılan dönüşüm sürecinin temel yapı taşlarını oluşturmaktadır.
İklim dirençliliğine ilişkin değerlendirmeler, bu raporlama döneminde ilk kez gerçekleştirilmiş olup, değerlendirmede kullanılan senaryo analizlerinin çıktıları esas alınmıştır. Senaryo analizleri, işletmenin stratejisi ve iş modeli üzerindeki potansiyel etkilerin anlaşılmasına yönelik olarak, sürdürülebilirlik komitesi koordinasyonunda yapılmıştır. Bu değerlendirme kapsamında, strateji ve iş modeli üzerinde doğrudan bir değişikliğe gerek duyulmamış; ancak ilerleyen dönemlerde analizlerin güncellenmesiyle birlikte etkilere karşı uyum kapasitesinin gözden geçirilmesi planlanmaktadır.
Şirket, iklim değişikliğine karşı dirençliliğini değerlendirmek amacıyla kapsamlı bir senaryo analizi yürütmektedir. Bu analiz, Paris Anlaşması ile uyumlu, küresel sıcaklık artışının 1,5°C ile sınırlandırıldığı iyimser senaryolar (ör. IEA NZE 2050, SSP1-2.6, RCP2.6) ile sıcaklık artışının 2°C sınırını aşarak 3°C ila 4°C seviyelerine ulaştığı kötümser senaryoları (ör. IEA STEPS, SSP5-8.5,
RCP8.5) kapsayan iki uç noktayı dikkate almaktadır. Bu kapsam, farklı iklimsel geleceklerin işletme üzerindeki etkilerini kıyaslayarak, stratejik planlamada esneklik ve hazırlık kabiliyeti sağlamaktadır.
Karbon nötr bir geleceğe geçişi öngören senaryolar, fosil yakıtlardan hızla uzaklaşılması, yenilenebilir enerji yatırımlarının artması ve karbon fiyatlandırma mekanizmalarının etkin şekilde uygulanması gibi varsayımlara dayanmaktadır. Bu dönüşümün gerçekleşebilmesi; hükümetlerin güçlü iklim politikaları geliştirmesi, karbon fiyatlarının artırılması ve temiz enerjiye geçişi destekleyecek düzenlemelerin yürürlüğe konması gibi koşullara bağlıdır. Ancak, bu politika adımlarının zamanlaması, kapsamı ve uygulanma düzeyi belirsizlik arz etmekte; bu da şirketin maliyet yapısı, rekabet gücü ve yatırım planları üzerinde belirsizlik yaratmaktadır.
Bu nedenle, sıcaklık artışının yüksek seyrettiği kötümser senaryolar da değerlendirme sürecine dahil edilmiştir. Bu senaryolarda, iklim politikalarının yetersiz kalması durumunda karbon yoğun faaliyetlerin devam etmesi ve emisyonların artması muhtemeldir. Bu durum, uzun vadede fiziksel iklim risklerinin şiddetlenmesine ve iklim kaynaklı felaketlerin artmasına neden olabilir. Böyle bir gelişme, geçiş risklerinin gecikmeli fakat çok daha sert biçimde ortaya çıkmasına, karbon maliyetlerinin hızla yükselmesine ve işletmenin beklenmedik finansal yüklerle karşılaşmasına yol açabilir.
Senaryo analizinde kısa, orta ve uzun vadeli etkiler değerlendirilmiş; her bir senaryo altında işletmenin maruz kalabileceği riskler ve potansiyel yanıt stratejileri düşünülmüştür. Bu analiz sayesinde şirket, gelecekte karşılaşabileceği farklı iklim koşullarına karşı hazırlıklı olmayı hedeflemekte; iş stratejilerini belirsizliklere karşı daha dayanıklı ve esnek hale getirmektedir. Senaryo analizine dayalı bu bütüncül yaklaşım, etkin bir risk yönetimi çerçevesi sunmakta ve şirketin iklim değişikliği karşısındaki stratejik dirençliliğini güçlendirmektedir.
Şirketin iklimle bağlantılı risk ve fırsatlara yönelik finansal yanıt kapasitesi, hâlihazırda kurumsal planlama süreçleri içerisinde ayrı bir yapı altında tanımlanmamıştır. Ancak, Yönetim kuruluna bağlı, Riskin erken saptanması komitesi iklim senaryo analizleri doğrultusunda finansal planlama yapmak üzere yapılandırılmaya çalışılmaktadır. İklim senaryo analizleri, 2024 yılında ilk kez gerçekleştirilmiş olup, bu analizlerin bulguları henüz finansal planlama veya bütçeleme süreçlerine entegre edilmemiştir.
İklimle bağlantılı yatırım kararlarını destekleyecek özel bir finansman mekanizması veya ESG temelli finansman aracı bulunmamakla birlikte, gerektiğinde kaynak tahsisine olanak sağlayabilecek esnek yapılar ve grup içi koordinasyon olanakları mevcuttur. Gelecek dönemde, senaryo analizlerinden elde edilen çıktıların karar alma mekanizmalarına entegrasyonu değerlendirmeye alınacaktır.
Mevcut varlıkların iklim değişikliğine uyumu ve yeniden yapılandırılması kapsamında yatırımların yapılması planlanmaktadır. Senaryo analizlerinden elde edilen bulgular, mevcut varlık yapısının kısa ve orta vadede iklim kaynaklı fiziksel etkiler nedeniyle hizmet dışı kalma riskinin düşük olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, belirli fiziksel risklerin detaylı şekilde analiz edildiği ayrı bir çalışma hizmet olarak alınmış ve bu analiz, operasyonların sürekliliği açısından tamamlayıcı bir girdi sağlamıştır.
Bu kapsamda, mevcut varlıkların kapatılması, taşınması veya hizmet dışı bırakılması yönünde herhangi bir öncelikli planlama yapılmamıştır. Bununla birlikte, yeni teknolojilere geçiş ve modernizasyon olanakları proje bazlı olarak değerlendirilmekte; teknik ve mali analizlerden geçen projeler, şirket içi yönetişim süreçleri doğrultusunda hayata geçirilmektedir.
Şirketin kısa ve orta vadeli stratejik planlarında, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum başlıkları altında değerlendirilen bazı yatırım alanları yer almaktadır. Bu yatırımlar, başta enerji verimliliği olmak üzere operasyonel iyileştirmelere katkı sunmayı hedeflemektedir.
Ürün portföyünün gelişen pazar ve regülasyon koşullarına uyumlu olacak şekilde çeşitlendirilmesi yönünde çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, farklı bağlayıcı oranlarına sahip ürünlerin geliştirilmesine yönelik üretim olanakları analiz edilmektedir. Bu çalışmalar, çevresel etki azaltımı ve teknik uyum hedefleri doğrultusunda şekillenmektedir.
Yatırım kararları, her yıl güncellenen uzun vadeli planlama süreci içerisinde değerlendirilmekte; teknik uygulanabilirlik, çevresel uyum ve operasyonel süreklilik esas alınarak önceliklendirme yapılmaktadır.
Küresel ve makro düzeyde geliştirilen senaryolar kesin sonuçlar vermese dahi iklim senaryoları hakkında tahminler sunmaktadır. Bu doğrultuda faydalanılan senaryolar Paris Anlaşmasının 1,5°C dünya ile uyumlu senaryoları (NZE, RCP2.6 & SSP1-2.6 vb.) ile sıcaklık artışının 2 °C ile sınırlandırılamadığı bir dünya için daha yüksek sıcaklık artışı öngörüsü sunan (STEPS, RCP4.5 & SSP2-4.5 veya RCP8.5 & SSP5-8.5 vb.) senaryolardır.
Senaryo analizi kapsamında başvurulan ve sıklıkla kullanılan Dünya Enerji Görünümü 'nün (WEO) içerdiği NZE, STEPS, APS gibi senaryolara ve IPCC'nin sunduğu RCP ve SSP gibi senaryolara ek olarak NGFS Current Policies ve Net Zero 2050 senaryolarını da içermektedir.
Bu senaryolar, şirketin ilerde karşılaşması öngörülen geçiş riskleri ve fiziksel riskleri ile ilgili öngörüler sunabilmektedir. Dolayısıyla, küresel olarak geliştirilen senaryo varsayımları şirketin belirlediği risk ve fırsatlar için bir tahminleme sunar.
Ayrıca bu varsayımların kullanılması, gelecekteki iklim değişikliği risk ve fırsatlarını analiz etmeyi kolaylaştırarak stratejinin dayanıklılığını artırmaktadır.
Uzun vadeli şirket stratejileri için faydalanılan küresel senaryolar kısa ve orta vadeli öngörüler sunabildiği gibi 2050, 2060 gibi uzun vadeli öngörüler de barındırmaktadır. Senaryo çalışması, çimento sektörü özelindeki dinamikler dikkate alınarak yürütülmüş; karbon yoğunlukları, yakıt dönüşüm potansiyelleri ve talep projeksiyonları gibi sektör spesifik parametreler analizde kullanılmıştır. Değerlendirmeler tüm operasyonları kapsayacak şekilde gerçekleştirilmiş olup, şirketin organizasyonel bütününü içermektedir.
Senaryo analizi çalışmasında değerlendirilen senaryolar, değerlendirildikleri alanlara göre, varsayımları ve çıktıları ile aşağıda paylaşılmıştır. (Tablo 4, 5, 6, 7, 8) Bahse konu senaryo analizi çalışmaları güncel kaynaklara göre gözden geçirilmiş olup 1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2024 raporlama yılı için değerlendirilmiştir.


| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | |||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Karbon Düzenlemesi | • politikalar ile sağlanır. |
Dünya üzerinde gelişmiş ekonomilerin yanı sıra gelişen ekonomisiyle öne çıkan Çin, Hindistan Endonezya ve Güney Afrika gibi ülkelerde de karbon fiyatlandırması uygulanır. Net sıfır emisyon taahhüdü olan gelişmiş ülkelerde CO2 fiyatları hızla yükselir, diğer gelişmekte olan ülkelerde bu artış daha ılımlıdır. En düşük gelirli bölgelerde ise CO2 azalımı doğrudan uygulanacak |
Mevcut ve planlanmış karbon fiyatlandırma girişimlerini (Kanada, Şili & Kolombiya, Çin, AB, Kore) içermektedir. • Piyasa temelli mekanizmaların sürekli artış gösterirken karbon vergileri ve diğer piyasa dışı mekanizmaların yalnızca önceden planlanmış artışlar doğrultusunda sabit kalabilecektir. |
||||||
| NZE Senaryosuna göre birim ton karbon fiyatı (USD); | STEPS senaryosuna göre 2050 yılı itibarıyla Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS) kapsamında elektrik, sanayi ve enerji üretiminde kullanılan karbon fiyatı, ton CO2 başına 160 USD'nin hemen altında |
||||||||
| 1 | 2 | 3 | öngörülmektedir. | ||||||
| 2030 | 140 | 90 | 25 | AB | Kanada | Kore | |||
| 2040 | 205 | 160 | 85 | 2030 | 140 | 126 | 56 | ||
| 2050 | 250 | 200 | 180 | 2040 2050 |
149 158 |
126 126 |
73 89 |
||
| Nicel Metrikler | Brezilya, Güney Afrika) gelişen Asya ve Sahra Altı Afrika bölgeleri. |
2: Net Sıfır taahhüdü bulunan gelişmekte olan piyasa ve gelişmekte olan ekonomiler (Çin, Hindistan, Endonezya, 3: OECD ülkeleri hariç, net sıfır emisyon taahhüdü veren seçilmiş gelişen piyasa ve gelişmekte olan ekonomiler, |
1,5°C (<2°C) | > 4°C | |||||
| Yıl | IEA (NZE) | SSP | NGFS | IEA (STEPS) | SSP | NGFS | |||
| 2030 | 90 | 146.15 | 85.8 | 140 | 18.90 | 0.5 | |||
| 2040 | 160 | 103.42 | 244.1 | 149 | 24.85 | 48.9 | |||
| 2050 | 200 | 137.18 | 802.7 | 158 | 39.64 | 60.4 | |||
| Bölge | Gelişmekte Olan Piyasalar | Tüm Dünya | Tüm Dünya | Avrupa Birliği | Tüm Dünya | Tüm Dünya | |||
| Birim US\$(2023)/t US\$(2010)/t |
US\$(2023)/t | US\$(2010)/t | |||||||
| Kaynaklar | • • |
IEA WEO, 2024 & IEA GEC Model 2024, Tablo 2.4 IIASA SSPs (AIM Hub Model & GCAM Model) |

| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | |||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Enerji Politikaları | • kapsanmıştır. • • |
Sıcaklık artışını sınırlamak için net sıfır olma taahhüdü (Net Zero Pledges) veren gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sayısı artmakta, temiz enerji geçişi hızlandırılmaktadır. State of Energy Policy raporuna göre, Eylül 2024 itibarıyla AB ve 98 ülke karbon nötrlüğü sağlama kararlılıklarını taahhüt etmiştir. Enerjiyle ilgili küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık %87'si bu taahhütlerle Temiz enerji yatırımları göz korkutucu olsa da sağlam politika ve düzenlemeler, özel sektör katılımı ile desteklendiğinde, temiz enerji yatırımlarının miktarını ve kalitesini artıracaktır. Temiz enerji politikaları ile desteklenen yatırımların faydaları iklim değişikliğini hafifletmenin ötesindedir. Fosil yakıtlı tesislere kıyasla genellikle daha düşük işletme maliyetlerine sahiptir ve finansal olarak volatiliteleri yüksek yakıt maliyetlerine maruz kalmazlar. Bu, özellikle yakıt ithalatına yüksek derecede bağımlı ekonomiler için büyük uzun vadeli enerji ve ekonomik güvenlik kazançları sağlayabilir. |
IEA İklim Taahhütleri Keşif Aracı (Climate Pledges Explorer) mevcut NDC'lerin uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmak için gereken seviyenin altında kaldığını belirtmiştir. Güncellenmiş NDC'lerin 2025'te açıklanması beklenmektedir. • 2023'ten itibaren, enerji sektöründeki CO2 emisyonlarının 1/5'ini temsil eden 35 ülke, yeni enerji düzenlemelerini (araçlar için en son yakıt verimliliği, ABD'deki fosil yakıtlı elektrik santralleri için düzenlemeler) hayata geçirdi. • Yerli üretimi güçlendirmek ve küresel tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için temiz enerji teknolojilerine odaklanan yeni ticaret önlemleri yürürlüğe girmiştir. • Çin, Hindistan, Malezya ve Filipinler gibi Asya-Pasifik ülkelerinde uygulan tarife indirimleri, Arjantin ve Mısır'da da uygulanmıştır. |
||||
| 2023 yılında verilen yeni taahhütler; | Mevcut eylem planlarına göre 2019'a kıyasla 2030'da küresel sera gazı emisyonlarında; | ||||||
| İsviçre İklim ve Yenilik Yasası 2050 Etiyopya & Uzun Vadeli Düşük Emisyon Geliştirme Stratejileri 2050 Gürcistan |
1,5°C uyumlu dünya için gereken azaltım | ||||||
| Mevcut Politikalar ile öngörülen Azaltım | |||||||
| Nicel Metrikler | Gana | Enerji Geçişi Yatırım Planı | 2060 | ||||
| Uganda | Enerji Geçiş Planı | 2065 | |||||
| Net sıfır taahhüdü kapsamındaki artış en çok Avrupa'da olmuştur. Türkiye net sıfır taahhüdü kapsamında 2053 iklim nötrlüğü hedefinin kapsayıcılığını bölgesel emisyon payını %95'e çıkardı. |
|||||||
| Kaynaklar | • IEA WEO, 2024 • UN Climate Action |

| dığı dünya (> 4°C) | |
|---|---|
| -------------------- | -- |
SSP5 senaryosuna göre; Ekonomik kalkınmaya odaklanmış, fosil yakıtlara bağımlı bir dünya gözlenmektedir. Nüfus küçük emisyon seviyeleri yüksek, adaptasyon zorlukları ise düşüktür. Bu dünyada gelir hızı artışı yüksektir.
Yüksek sıcaklık senaryoları net sıfır taahhüdü olan bölgelere göre daha düşük karbon fiyatları öngörmektedir.
• Güney Afrika haricindeki Sahra Altı bölgeleri ve gelişmekte olan Asya ülkeleri için belirli bir fiyatlandırma
| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | |
|---|---|---|---|
| Ekonomik Büyüme | SSP1 senaryosuna göre; Teknolojik değişimlerin hızlı olduğu, uluslararası iş birliği seviyelerinin yüksek olduğu bir dünya gözlemlenmektedir. Nüfus küçük, emisyon seviyeleri ise düşük olarak öngörülmektedir. Bu dünyada gelir hızı artışı yüksektir. |
SSP5 senaryosuna göre; Ekonomik kalkınmaya odaklanmış, fosil yakıtlara bağımlı bir dünya gözlenmektedir. | |
| Nicel Metrikler | 2020 yılı (2017 PPP, USD baz alınarak) 124 bin milyar olan, dünya geneli GDP'nin (PPP): • 2030 yılında; ortalama %40,43 • 2050 yılında; ortalama %146,72 Artış göstermesi beklenmektedir. |
2020 yılı (2017 PPP, USD baz alınarak) 124 bin milyar olan, dünya geneli GDP'nin (PPP): • 2030 yılında; ortalama %40,82 • 2050 yılında; ortalama %184,78 Artış göstermesi beklenmektedir. |
|
| Kaynaklar | • IIASA SSP Scenario Explorer 3.1.0 |
||
| Karbon Fiyatlandırma | Dünya Bankası (2024b) verilerine göre güncel durumda doğrudan uygulanan 75 karbon fiyatlandırma aracı olup, bunlar yaklaşık 50 ülke ve 40 alt ulusal yargı alanını kapsamaktadır. |
• Güney Afrika haricindeki Sahra Altı bölgeleri ve gelişmekte olan Asya ülkeleri için belirli bir fiyatlandırma mevcut değildir. |
|
| Nicel Metrikler | APS senaryosuna göre Birim ton karbon fiyatı 2030 ve 2035 yıllarında sırasıyla; - Çin'de 40 ve 65 euro olarak öngörülür. |
STEPS senaryosuna (mevcut politikalara) göre birim ton karbon fiyatı Çin'de 2030 ve 2035 yıllarında sırasıyla 39 ve 43 euro projeksiyonu mevcuttur. |
|
| Kaynaklar | IEA WEO, 2024 | ||
| Risklerin Ekonomik Karşılığı | NGFS Net Zero 2050 Fiziksel ve geçiş risklerine göre karakterize edilmiş bu senaryoda; Politika amacı küresel ısınmayı 1.4 C değerlerinde tutmaktır, Politika reaksiyonları anında ve sorunsuz gerçekleşmekte, Teknoloji hızlı gelişmekte, Karbondioksit azalımları orta ve yüksek kullanımda ve Orta düzeyde Bölgesel politika çeşitliliği bulunmaktadır. |
NGFS Current Policies Fiziksel risklere göre karakterize edilmiş bu senaryoda; Politika amacı küresel ısınmayı 3 C ve üstünde kabul etmektir, Politika reaksiyonları bulunmamakta ve varolan politikalar sabit kalmaktadır bu nedenle bir geçiş Bölgesel politika çeşitliliği bulunmaktadır. |
|
| Nicel Metrikler | Fiziksel ve geçiş risklerinin GDP üzerinde düşüş etkileri (2017 PPP, USD kuruna göre); Yakın vadede (2030): - %6 Orta vadede (2050): - %8.49 civarlarında görülmektedir. |
Fiziksel risklerin GDP üzerinde düşüş etkileri (2017 PPP, USD kuruna göre); Yakın vadede (2030): - %5.29 Orta vadede (2050): - %14.76 civarlarında görülmektedir. |
|
| Kaynaklar | • IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer |
Fiziksel risklere göre karakterize edilmiş bu senaryoda; Politika amacı küresel ısınmayı 3 C ve üstünde kabul etmektir, Politika reaksiyonları bulunmamakta ve varolan politikalar sabit kalmaktadır bu nedenle bir geçiş riski bulunmamakta, Teknoloji yavaş gelişmekte, Karbondioksit azalımları düşük kullanımda ve Düşük düzeyde

Düşük doğurganlık ve ölüm oranları, yüksek eğitim düzeyi ve küresel ölçekte yüksek göç seviyelerini içerir.
| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | ||
|---|---|---|---|---|
| Demografi | Yüksek eğitim düzeyi, düşük ölüm ve doğurganlık oranları ile nispeten küçük bir nüfus yapısını tanımlar. İnsan refahının öncelikli olduğu bu gelecekte, göç oranları dengeli bir şekilde orta düzeydedir. |
Nüfus, büyük ölçüde kentleşmeye ve büyük şehirlerin büyümesine yönelir. | ||
| Nicel Metrikler | SSP 1 senaryosunda, 2020 yılı 7.8 milyar olan dünya nüfusu, 2020'ye göre: 2030 yılında; ortalama %7.79 artarak 8.4 milyar 2050 yılında; ortalama %17.06 artarak 9.1 milyar 2100 yılında; ortalama %2.23 artarak 7.9 milyar seviyelerine gelmektedir. |
SSP 5 senaryosunda, 2020 yılı 7.8 milyar olan dünya nüfusu, 2020'ye göre: 2030 yılında; ortalama %7.78 artarak 8.4 milyar 2050 yılında; ortalama %17.05 artarak 9.1 milyar 2100 yılında; ortalama %2.58 artarak 8.0 milyar seviyelerine gelmektedir. |
||
| Kaynaklar | • IIASA SSP Scenario Explorer 3.1.0 |
|||
| Kentselleşme | Hızlı kentleşme ve yüksek gelir artışı ile birlikte, çevre dostu kentleşme politikaları ön plandadır. Kompakt kentsel formlar, kaynak kullanım verimliliğini artırarak sürdürülebilir kalkınmayı destekler. |
kentlerin çekiciliği, şehirleşme oranını önemli ölçüde artırır. | ||
| Nicel Metrikler | SSP 1 senaryosunda, 2020 yılında % 56.03 olan kentlerde yaşayan nüfus yüzdesi: 2030 yılında; %63.73 2050 yılında; %76.58 2100 yılında; %92.48 seviyelerine gelmektedir. |
SSP 5 senaryosunda, 2020 yılında % 56.03 olan kentlerde yaşayan nüfus yüzdesi: 2030 yılında; %63.81 2050 yılında; %76.76 2100 yılında; %92.65 seviyelerine gelmektedir. |
||
| Kaynaklar | • IIASA SSP Scenario Explorer 3.1.0 |
Hızlı kentleşme, büyük mühendislik projeleri ve teknolojik gelişmelerle desteklenir. Artan ekonomik refah ve
| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | ||||
|---|---|---|---|---|---|---|
| Sıcaklık Artışı & Aşırı Sıcak Gün Sayısındaki Değişiklikler |
21. yüzyıl boyunca, CO2 ve diğer sera gazı emisyonlarında önümüzdeki on yıllarda kayda değer azalmalar gözlenmediği takdirde, küresel ısınma 1,5°C ve 2°C eşiğini aşacaktır. Bununla beraber, yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren özellikle Güney Yarım Küre ve Ekvator çevresinde ekstrem sıcaklıkların (>35°C) yaşanabileceği gün sayısının artması beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır. |
21. yüzyıl boyunca, CO2 ve diğer sera gazı emisyonlarında önümüzdeki on yıllarda kayda değer azalmalar gözlenmediği takdirde, küresel ısınma 1,5°C ve 2°C eşiğini aşacaktır. Ayrıca, yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren Güney Yarım Küre'nin tamamında, Kuzey Yarım Küre tarafında ise kutup dairesi dolaylarına kadar ekstrem sıcaklıkların (>35°C) yaşanabileceği gün sayısının ciddi bir şekilde artması beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır. |
||||
| SSP1-2.6 (<2°C) | SSP5-8.5 (>4°C) | |||||
| Yıl | Sıcaklık artışı (°C) | Aşırı sıcak gün sayısındaki ort. değişiklikler (gün) |
Sıcaklık artışı (°C) | Aşırı sıcak gün sayısındaki ort. değişiklikler (gün) |
||
| Nicel Metrikler | 2030 | 1,5 | 2,8 | 1,6 | 3,6 | |
| 2040 | 1,5 | 2,8 | 1,6 | 3,6 | ||
| 2050 | 1,7 | 4,1 | 2,4 | 7,9 | ||
| Kaynaklar | • • |
IPCC. (2021). Climate Change 2021, The Physical Science Basis. IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information. |
||||
| CO2 yoğunluk artışı | Düşük emisyon senaryolarında, yüksek gelir eşitliği, sürdürülebilir teknolojiler ve çevresel farkındalığın güçlü olduğu sosyoekonomik koşulları varsayılır. SSP1-1.9 senaryosuna göre 2050 civarında veya sonrasında net sıfır seviyesine düştükten sonra, değişen seviyelerde net negatif değere ulaşacaktır. Bu senaryoda görülen CO2 emisyonları çok düşük veya düşük olarak sınıflandırılabilir. |
SSP5-8.5 gibi yüksek emisyon senaryoları, fosil yakıt kullanımına dayalı hızlı ekonomik büyüme ve düşük çevresel önceliklerle ilişkilendirilir. Dolayısı ile sosyoekonomik koşullar zayıfladıkça, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonunun arttığı gözlemlenmektedir. yüksek sera gazı (GHG) emisyonları gözlemlenecektir |
Mevcut düzeylere göre 2100 ve 2050 yıllarında yaklaşık iki katına çıkan CO2 emisyonlarını içeren yüksek ve çok | |||
| Nicel Metrikler | NZE senaryosunda, nihai kullanım sektörlerinden kaynaklanan emisyonlar 2050 yılında yaklaşık 1 Gt CO2'e kadar hızla düşer. NZE açısından incelendiğinde 2030 yılında nihai kullanım sektörleri kaynaklı emisyonların yaklaşık 15 Gt CO2, 2050 yılında ise yaklaşık 1 Gt CO2'e kadar düşeceği öngörülmektedir. |
STEPS trajektörü, 2100 yılına kadar ortalama 2.4 derece Santigrat (°C) bir sıcaklık artışı öngörmektedir. Havacılık sektörü için STEPS'e göre, dünya genelindeki CO2e emisyonunun 2030, 2035, 2040 ve 2050 yıllarında sırasıyla 1158, 1266, 1363 ve 1491 Mt CO2e olacağı öngörülmektedir. |
||||
| Kaynaklar | • • • IEA. (2024). World Energy Outlook 2024 |
IPCC. (2021). Climate Change 2021, The Physical Science Basis. IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information. |

| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | ||||
|---|---|---|---|---|---|---|
| Yağış rejimindeki değişiklikler | Dünyanın yüzey sıcaklığındaki artışa bağlı olarak yüzey sularının yoğunlaşması artacağı için near-term, mid-term ve long-term'de; Ekvator çevresi, Pasifik okyanusu ve çevresi ve Güney Doğu Asya dolaylarında yağış miktarının artışa geçmesi beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır. |
Dünyanın yüzey sıcaklığındaki artışa bağlı olarak yüzey sularının yoğunlaşması artacağı için near-term, mid-term ve long-term'de; Ekvator çevresi, Pasifik okyanusu ve çevresi ve Güney Doğu Asya dolaylarında yağış miktarının artışa geçmesi beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır. |
||||
| SSP1-2.6 (<2°C) | SSP5-8.5 (>4°C) | |||||
| Yıl | Yağış miktarı (mm/gün) | |||||
| 2030 | 3 | 3 | ||||
| Nicel Metrikler | 2040 | 3 | 3 | |||
| 2050 | 3 | 3,2 | ||||
| 2023 yılında global ortalama yağış miktarı 2,82 mm/gün'dür. | ||||||
| Kaynaklar | • IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information. • Adler, R.F.; Gu, G. Global Precipitation for the Year 2023 and How It Relates to Longer Term Variations and Trends. |
|||||
| Rüzgâr hızı &yönündeki değişim | İklim değişikliği atmosferdeki genel dolaşım modellerini etkileyeceğinden, rüzgarların hızını ve yönünü değiştirebilir. Çalışmalar, bazı bölgelerde rüzgâr hızlarının azalırken, diğer bölgelerde artabileceğini göstermektedir. Genellikle okyanusa uzak karasal yüzeylerde daha büyük değişim söz konusudur. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır. |
|||||
| Nicel Metrikler | ||||||
| Yıl | SSP1-2.6 (<2°C) | SSP5-8.5 (>4°C) | ||||
| Rüzgâr hızı (m/s) | ||||||
| 2030 | 6,2 | 6,2 | ||||
| 2040 | 6,2 | 6,2 | ||||
| 2050 | 6,2 | 6,2 | ||||
| Kaynaklar | • IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information |

| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | |||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Deniz seviyesindeki değişimler | İklim değişikliği kara buzullarının erimesine ve denizlerde termal genleşmeye sebep olmaktadır. Bu sebeple deniz seviyesinin ilerleyen yüzyıllarda yükselmesi beklenmektedir. | ||||||
| Raporda sunulan her iki sıcaklık senaryosu için de yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren özellikle Kuzey Amerika'nın Doğu kıyılarında deniz seviyesinin minimal de olsa yükselmesi beklenmektedir. Sıcaklık artışının 4°C ve üzeri olduğu bir dünyada ise ilaveten, yüzyılın son çeyreğinde ise deniz seviyesinin nispeten daha fazla yükseleceği görülmektedir. SSP1-2.6 ve SSP5-8.5 senaryolarına göre deniz seviyesinde beklenen değişimler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. |
|||||||
| Yıl Deniz seviyesindeki yükselme miktarı (m) |
|||||||
| Nicel Metrikler | 2030 | 0.1 | |||||
| 2040 | 0.1 | ||||||
| 2050 | 0.2 | ||||||
| Kaynaklar | • IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information |
||||||
| Sıcaklığın 0°C'nin altında görüldüğü gün sayısındaki (FD) değişiklikler |
Atmosferdeki sera gazı emisyonu yoğunluğunun antropojenik faaliyetler sonucunda artması sebebi ile FD sayısı Atmosferdeki sera gazı emisyonu yoğunluğunun antropojenik faaliyetler sonucunda artması sebebi ile FD sayısı Kuzey Yarımküre ve Antarktika'da azalış gösterebilir. Batı Güney Amerika, Kuzey Afrika sahilleri, Kuzey Yarımküre ve Antarktika'da kayda değer bir azalış gösterebilir. |
||||||
| Yıl | SSP1-2.6 (<2°C) SSP5-8.5 (>4°C) FD sayısındaki ortalama değişiklikler (gün) |
||||||
| Nicel Metrikler | 2030 | -7,1 | -7,1 | ||||
| 2040 | -7,1 | -10,7 | |||||
| 2050 | -8,7 | -10,7 | |||||
| Kaynaklar | • IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information |
||||||
| Su Stresi | Su stresi, belirli bir zaman diliminde toplam su talebinin, mevcut su arzını aşması durumunu ifade eder. İklim değişikliği su kaynaklarında değişime neden olabileceğinden, artan su stresi; su miktarının (örneğin yeraltı suyu aşırı kullanımı, kuruyan nehirler vb.) ve kalitesinin (örneğin ötrofikasyon, organik madde kirliliği, tuzlu su girişimi vb.) bozulması yoluyla insan sağlığı, tarım ve enerji üretimi için risk oluşturur. |
||||||
| Nicel Metrikler | WRI'nin Su Riski Atlası'na göre, İç Anadolu'da yer alan tesislerin 2050 yılında su stresi yaşama riski %80'in üzerindedir (SSP5 RCP8.5 senaryosuna göre) | ||||||
| Kaynaklar | • WRI Aqueduct 4.0 |


• STEPS'e göre birçok petrol ve gaz üreticisi daha düşük gelirden kaynaklanan mali dengelerdeki gerilimlere
Orta Doğu'daki çatışmalar nedeniyle petrol ve gaz arzında yakın vadede ciddi kesintiler olma potansiyeli yüksektir. Günümüzdeki küresel petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) arzının yaklaşık %20'si bölgedeki bir deniz geçidi olan Hürmüz Boğazı'ndan geçmekte olduğu göz önünde bulundurulursa, 4°C ve üzeri uyumlu bir
STEPS senaryosunda yavaşlayan petrol talebi büyümesi, 2030 itibarıyla günlük 8 milyon varile ulaşması beklenen yedek ham petrol üretim kapasitesinin piyasa dengeleri ve fiyatları üzerinde rahatlama sağlayabileceğini göstermektedir. Ayrıca, yeni LNG projelerinin 2030 yılına kadar mevcut ihracat kapasitesine neredeyse %50
| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | |||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Fosil Yakıt Talebi | Gelişmekte olan piyasalar ve ekonomilerde hızlı nüfus artışı, ekonomik büyüme ve sanayi genişlemesi dolayısıyla enerji talebi yılda %2,6 artar. NZE senaryosuna göre 2050 yılı itibarıyla küresel petrol ve gaz ithalatlarının %60-70'ini Asya elinde tutacaktır. Dünya genelinde azalan talep ve proje işletme maaliyetlerindeki düşüş petrol fiyatlarında da düşüşe sebep olabilir. |
Fosil yakıtlar halen temel enerji kaynağıdır. Temiz enerjiye geçişin ancak 2030 sonrası hızlanacağı öngörülmektedir. • STEPS'e göre birçok petrol ve gaz üreticisi daha düşük gelirden kaynaklanan mali dengelerdeki gerilimlere dayanmakta zorlanacaktır. Orta Doğu'daki çatışmalar nedeniyle petrol ve gaz arzında yakın vadede ciddi kesintiler olma potansiyeli yüksektir. Günümüzdeki küresel petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) arzının yaklaşık %20'si bölgedeki bir deniz geçidi olan Hürmüz Boğazı'ndan geçmekte olduğu göz önünde bulundurulursa, 4°C ve üzeri uyumlu bir dünyada bu jeopolitik risk yüksek kalmaya devam edecektir. |
|||||
| Küresel enerji karışımında fosil yakıtların oranı; | Petrol ve gaz üreticilerinin net geliri; | ||||||
| 2013 | %82 | 2035 | 2,4 trilyon USD | ||||
| 2023 | %80 | STEPS senaryosunda yavaşlayan petrol talebi büyümesi, 2030 itibarıyla günlük 8 milyon varile ulaşması bekle | |||||
| Nicel Metrikler | Petrol ve gaz üreticilerinin net geliri; | nen yedek ham petrol üretim kapasitesinin piyasa dengeleri ve fiyatları üzerinde rahatlama sağlayabileceğini göstermektedir. Ayrıca, yeni LNG projelerinin 2030 yılına kadar mevcut ihracat kapasitesine neredeyse %50 oranında bir artış eklemesi planlanmaktadır. |
|||||
| 2023 | 2,27 trilyon USD | ||||||
| 2035 | 680 milyar USD | ||||||
| Kaynaklar | • IEA. (2024). World Energy Outlook 2024 |
||||||
| Nihai enerji tüketimi | Daha verimli süreçler veya ekipmanlar aracılığıyla sağlanacak enerji kullanımının teknik verimliliğindeki iyileşmeler, küresel enerji sisteminin uzun süredir devam eden bir özelliğidir ve verimlilik artışlarını teşvik eden politikalar, minimum enerji performansı standartları veya diğer düzenleme türleri gibi faktörlerden büyük ölçüde etkilenir. Bu sebeplerle NZE senaryolarında teknik verimlilik iyileşmelerinin tahmin edilen hızında daha belirgin bir artış söz konusudur. NZE senaryosunda, yıllık enerji yoğunluğu iyileştirmeleri 2035 yılına kadar iki katından fazla artar: bu, hem elektrifikasyonun hızlanmasını hem de geleneksel biyokütle kullanımının daha hızlı bir şekilde sona ermesini yansıtır; bu kullanım, çoğunlukla elektrik ve sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) gibi daha verimli kaynaklarla yer değiştirilir. |
2023 ile 2035 yılları arasında yıllık nüfus artışının 2013-2023 yılları arasındaki ortalama seviyenin yaklaşık %85'i kadar olacağı öngörülmekte. Bu artış öngörüsüne rağmen aydınlatma, soğutma ve mobilite gibi temel enerji hizmetlerine olan talebin, en azından geçmişteki hızla aynı oranda artmaya devam etmesi bekleniyor. |
|||||
| Nicel Metrikler | Küresel nihai enerji tüketimi şu anda 445 exajül (EJ) seviyesindedir. NZE senaryolarında ise toplam nihai tüketim azalmaya başlar. 2035 yılına kadar talebin mevcut seviyelerden %15 daha düşük olacağı tahmin edilmektedir |
Küresel nihai enerji tüketimi şu anda 445 exajül (EJ) seviyesindedir. STEPS senaryosunda, bu 2050 yılına kadar istikrarlı bir şekilde 530 EJ'nin üzerine çıkmaktadır. STEPS senaryosuna göre nihai enerji tüketimi oranı 2023 ile 2035 yılları arasında yıllık ortalama %0,5'e düşerek geçmişten üç kat daha yavaş bir artış göstermektedir, ancak bunun sebebi yavaş bir ekonomik büyüme değildir; küresel GSYİH büyümesinin, son on yıla benzer olarak 2023-2035 arasında yıllık ortalama %3 olması bekleniyor. |
|||||
| Kaynaklar | • IEA. (2024). World Energy Outlook 2024 |
2023 ile 2035 yılları arasında yıllık nüfus artışının 2013-2023 yılları arasındaki ortalama seviyenin yaklaşık %85'i kadar olacağı öngörülmekte. Bu artış öngörüsüne rağmen aydınlatma, soğutma ve mobilite gibi temel enerji
Küresel nihai enerji tüketimi şu anda 445 exajül (EJ) seviyesindedir. STEPS senaryosunda, bu 2050 yılına kadar istikrarlı bir şekilde 530 EJ'nin üzerine çıkmaktadır. STEPS senaryosuna göre nihai enerji tüketimi oranı 2023 ile 2035 yılları arasında yıllık ortalama %0,5'e düşerek geçmişten üç kat daha yavaş bir artış göstermektedir, ancak bunun sebebi yavaş bir ekonomik büyüme değildir; küresel GSYİH büyümesinin, son on yıla benzer olarak
NGFS Current Policies senaryosu ise yalnızca halihazırda yürürlükte olan iklim politikalarını dikkate alır; yeni politika veya taahhütler öngörülmez. Bu durum, enerji sistemlerinde fosil yakıtların yüksek oranlarda kullanılmaya devam etmesine yol açar: kömür, petrol ve doğalgaz talebi birçok bölgede sürdürülebilir bir şekilde azalmaz. Yenilenebilir enerji kapasitesi artış gösterse de, bu artış düşük karbonlu bir enerji sistemine geçiş için yetersiz kalır. Sonuç olarak, 2050 yılına gelindiğinde küresel enerji karışımında fosil yakıtların hâlâ büyük bir payı vardır
Current Policies senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında yenilenebilir enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi
| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | ||
|---|---|---|---|---|
| Yenilenebilir Enerji %'si | NGFS Net Zero 2050 senaryosu, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlandırmak amacıyla hızlı, kapsamlı ve koordineli iklim politikalarını öngörür. Bu senaryoda enerji sistemleri köklü bir dönüşüm geçirir: kömür başta olmak üzere fosil yakıtların kullanımı hızla azalır, yenilenebilir enerji kaynakları (güneş, rüzgar) elektrik üretiminde baskın hale gelir. Elektrifikasyon, özellikle ulaşım, sanayi ve binalar sektörlerinde yaygınlaştırılır; enerji verimliliği yatırımlarıyla enerji talebi kontrol altında tutulur. 2050 yılı itibarıyla toplam enerji arzının çok büyük bölümü düşük karbonlu kaynaklardan sağlanır ve temiz enerji yatırımları küresel ölçekte hız kazanır. |
ve enerji sektörü iklim hedeflerinden oldukça uzak bir konumda kalır. | ||
| Nicel Metrikler | Net Zero 2050 senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında yenilenebilir enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi olmaktadır: 2030: yaklaşık %24 2050: yaklaşık %77 |
olmaktadır: 2030: yaklaşık %17 2050: yaklaşık %24 |
||
| Kaynaklar | • IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer |
|||
| Kömür Kaynaklı Enerji %'si | NGFS Net Zero 2050 senaryosu, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlandırmak amacıyla hızlı, kapsamlı ve koordineli iklim politikalarını öngörür. Bu senaryoda enerji sistemleri köklü bir dönüşüm geçirir: kömür başta olmak üzere fosil yakıtların kullanımı hızla azalır, yenilenebilir enerji kaynakları (güneş, rüzgar) elektrik üretiminde baskın hale gelir. Elektrifikasyon, özellikle ulaşım, sanayi ve binalar sektörlerinde yaygınlaştırılır; enerji verimliliği yatırımlarıyla enerji talebi kontrol altında tutulur. 2050 yılı itibarıyla toplam enerji arzının çok büyük bölümü düşük karbonlu kaynaklardan sağlanır ve temiz enerji yatırımları küresel ölçekte hız kazanır. |
ve enerji sektörü iklim hedeflerinden oldukça uzak bir konumda kalır. | ||
| Nicel Metrikler | Net Zero 2050 senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında kömür kaynaklı enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi olmaktadır: 2030: yaklaşık %9 2050: yaklaşık %2 |
olmaktadır: 2030: yaklaşık %13 2050: yaklaşık %11 |
||
| Kaynaklar | • IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer |
|||
| Temiz enerji talebi (elektrifikasyon) | Elektrik talebi, mevcut kullanımların, özellikle soğutmanın ve elektrikli mobilite ile veri merkezleri gibi yeni kullanım alanlarının etkisiyle, genel enerji talebinden çok daha hızlı büyümektedir. Yenilenebilir enerjiler, elektrik üretimindeki genişlemeye öncülük etmekte ve talepteki artışların tamamını karşılayacak hızda büyümektedir. Hatta daha hızlı büyüme için bir potansiyel de bulunmaktadır. |
neredeyse tamamını karşılayacağı öngörülmektedir. | ||
| Nicel Metrikler | NZE senaryosu, 2024 yılında %20 olan elektriğin nihai tüketimdeki payının 2035 yılında %36'ya ulaşacağını öngörmektedir. Ayrıca bu senaryoya göre 2050 yılında küresel enerji talebinin %90'ı temiz enerjiden karşılanacak. Günümüzde güneş enerjisi üretim kapasitesi yaklaşık 1100 GW/yıl civarındadır ki bu durum, 2023 yılına kıyasla neredeyse üç kat daha fazla kurulum yapılmasını mümkün kılmaktadır. |
%26'ya ulaşması öngörülmektedir. | ||
| Kaynaklar | • IEA. (2024). World Energy Outlook 2024 |
NGFS Current Policies senaryosu ise yalnızca halihazırda yürürlükte olan iklim politikalarını dikkate alır; yeni politika veya taahhütler öngörülmez. Bu durum, enerji sistemlerinde fosil yakıtların yüksek oranlarda kullanılmaya devam etmesine yol açar: kömür, petrol ve doğalgaz talebi birçok bölgede sürdürülebilir bir şekilde azalmaz. Yenilenebilir enerji kapasitesi artış gösterse de, bu artış düşük karbonlu bir enerji sistemine geçiş için yetersiz kalır. Sonuç olarak, 2050 yılına gelindiğinde küresel enerji karışımında fosil yakıtların hâlâ büyük bir payı vardır
Current Policies senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında kömür kaynaklı enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi
STEPS senaryolarına göre temiz enerjinin, 2023 ile 2035 yılları arasında toplam enerji talebindeki artışın
STEPS senaryolarına göre günümüzde elektriğin nihai tüketimdeki payı %20 seviyelerinde iken 2035 yılında
| Husus | Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) | Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C) | |||
|---|---|---|---|---|---|
| Karbon Yakalama, Kullanma ve Depolama (CCUS) |
Kaynak verimliliği sağlayan teknolojiler ve CCUS yaygın şekilde uygulanır ve emisyon azaltımında kilit rol oynar. Üretim süreçlerinde alternatif yakıtlar, elektrikli fırınlar ve CCUS sistemleri entegre edilir. Çimento sektörü gibi zor azaltılan sektörlerde proses kaynaklı CO2 yakalanarak tutulur. Teknoloji yatırımları ile CCUS kapasitesi hızla büyür. |
CCUS politikaları sınırlı kalır, teknolojik yayılım düşüktür. Gelişim büyük ölçüde sınırlı projelerle sınırlı kalır, karbon emisyonlarının büyük kısmı tutulmaz. Endüstriyel süreçlerde yalnızca düşük miktarda CO2 tutulur, büyük ölçekte etkisizdir. CCUS uygulamaları yalnızca demonstrasyon aşamasında kalır. |
|||
| Nicel Metrikler | Net Zero 2050 senaryosuna göre Dünya geneli karbon yakalama miktarı (Carbon Sequestration CCS); 2030: 838.57 MtCO2 2050: 6131.04 MtCO2 Seviyelerine gelecektir. |
Current Policies senaryosuna göre Dünya geneli karbon yakalama miktarı (Carbon Sequestration CCS); 2030: 317.17 MtCO2 2050: 1179.21 MtCO2 Seviyelerine gelecektir. |
|||
| Kaynaklar | • IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer |
||||
| Teknolojik müdahalelerle çimento üretiminden kaynaklanan emisyonların ne ölçüde azaltılabileceği |
Her ülke konut talebini yalnızca kendi ekonomik büyüme hızıyla artırır (SSP2 uyumlu). Kişi başı konut alanı GSYH artış hızına bağlı olarak sınırlı şekilde artar. Enerji verimliliği, düşük klinker oranı, alternatif yakıt veya CCS gibi müdahaleler uygulanmaz. 1.5°C karbon bütçesini tek başına tüketir. Yetersiz konut erişimi ve altyapı yatırımı devam eder. Emisyon artışı yeni kapasite yerine mevcut eski tesislerden gelir. Tüm çimento üretimi ülkede yapılır, ticaret ihmal edilir. |
Tüm ülkeler, 2050'ye kadar kişi başı 47 m2 konut alanı seviyesine ulaşır (2020 gelişmiş ülke ortalaması). Yoğun altyapı ve konut yatırımı varsayılır. Bu senaryoda teknolojik dönüşüm olabilir ama zorunlu değildir. Emisyonlar 2°C sınırını da aşar. Altyapı eşitliği sağlanır, ancak yüksek kaynak ve karbon yoğunluğu nedeniyle sistem sürdürülemez hâle gelir. Büyük oranda yeni tesis yapılacağı için emisyonları azaltmak için CCS ve SCM ön koşuldur. Bu senaryo, düşük karbon teknolojiler uygulanmazsa tüm küresel karbon bütçesini tek başına tüketebilir. |
|||
| Nicel Metrikler | BAU (SSP2) senaryosuna göre; 2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 33.4 Gt CO2 2050 Çimento Kaynaklı Yıllık Emisyon: 1.4 Gt CO2 ELC*, 2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 20.4 Gt CO2 (–38.9%) |
Developed Average senaryosuna göre; 2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 64.3 Gt CO2 2050 Çimento Kaynaklı Yıllık Emisyon: 3.8 Gt CO2 ELC*, 2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 33.4 Gt CO2 (–48.0%) |
|||
| Bilgi | *: Extremely Low Carbon Paketi: ELC, çimento üretim düzeyi senaryolarına (örneğin BAU ya da Developed Average) uygulanarak, bu üretimin gerçekleştiği koşullarda mevcut ve uygulanabilir teknolojilerin maksimum düzeyde kullanılmasıyla emisyonların ne ölçüde azaltılabileceğini hesaplayan bir emisyon azaltım senaryo setidir. |
||||
| Kaynaklar | • Cheng, D. et al. (2023) Projecting future carbon emissions from cement production in developing countries, Nature News. Available at: https://www.nature.com/articles/s41467-023-43660-x (Accessed: 20 June 2025). |
S2.29a-i
Sera Gazı Emisyonları Hesaplama Metodolojisi
Konya Çimento, emisyon raporlaması Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardına (2004) ve buna uygun geliştirilen GCCA Sürdürülebilirlik Rehberi'ne [Çimento Üretiminden Kaynaklanan CO2 Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması (Kasım 2018)] uygun olarak ölçülmüştür.
GCCA rehberi, çimento sektörü özelinde proses kaynaklı CO2 emisyonlarının detaylı ve karşılaştırılabilir şekilde raporlanmasına olanak tanıdığı için tercih edilmiştir.
Konya Çimento, sera gazı emisyonlarının konsolidasyonu için Öz Kaynak Payı yaklaşımını kullanır.
Kapsam-1 Sera Gazı Emisyonları: Konya Çimento'nun sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan, doğrudan yayılan sera gazı emisyonları hesaplanmaktadır. Bu hesaplamaya, bağlı ortaklıkların Kapsam 1 emisyonlarından, özkaynak oranı kadar olan kısmı da dâhil edilir. Kapsam 1 emisyonları; sabit yanma, mobil yanma ve proses kaynaklı emisyonlardan oluşur.
Bu emisyonlar, aktivite temelli ölçüm yaklaşımı kullanılarak hesaplanır. Faaliyet verileri toplandıktan sonra, GCCA, IPCC ve Türkiye'nin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı'nın yayınladığı tablolardan alınan ilgili emisyon faktörleri ve kalorifik değerler ile hesaplama yapılır. Kullanılan faaliyet verileri aşağıdaki gibidir:
| Kapsam | Sera Gazı Emisyonları (tCO2e) |
|---|---|
| Kapsam-1 | 1,095,509.91 |
| Kapsam-2 (Market Bazlı) | 58,521.25 |
| Kapsam-2 (Lokasyon Bazlı) | 73,811.035 |
| Tablo 9 |
• Şirket'e ait/kontrol edilen mobil yakıt yakan kaynaklarda (araçlar vb.) malzeme, ürün, atık ve personel taşımacılığı
konsolide edilmektedir.
Lokasyon bazlı (location-based) yaklaşımda ilgili departmanlardan elektrik faturalarındaki tüketimler toplanarak Türkiye'nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından raporlanan şebeke emisyon faktörü ile Kapsam-2 emisyonu hesaplanır. Pazar bazlı (market-based) yaklaşımda ise satın alınan yenilenebilir enerji sertifikalarından kaynaklanan emisyonlar lokasyon bazlı değerden düşülerek hesaplama yapılmıştır.
Konya Çimento, sera gazı emisyonlarının konsolidasyonunda Özkaynak Payı Yaklaşımını tercih etmektedir. Bu yaklaşım, şirketin sahip olduğu ekonomik çıkar oranına karşılık gelen emisyonları raporlamasını sağlar. Bu yöntem sayesinde, Konya Çimento, doğrudan ekonomik çıkar sağladığı tüm faaliyetlerdeki emisyon verilerini düzenli ve şeffaf biçimde izler ve raporlar.
Bununla birlikte, Konya Çimento emisyon hesaplamalarında aktivite temelli hesaplama yöntemini kullanmaktadır. Bu yöntem, doğrudan ölçülebilir faaliyet verilerine (örneğin tüketilen yakıt miktarı, üretilen klinker miktarı) dayanır. Aktivite temelli yöntem, emisyonların kaynak bazlı ve daha doğru bir şekilde tespit edilmesini sağlar. Bu sayede hem tesis performansı izlenebilir hem de azaltım stratejileri daha etkin planlanabilir.
Bu iki yöntemin birlikte kullanılması, emisyonların hem doğru şekilde ölçülmesini hem de yalnızca şirketin ekonomik çıkar sağladığı oranda konsolide edilmesini sağlar.
Bir önceki raporlama yılından bu yana ölçüm yaklaşımında, girdilerde ve varsayımlarda bir değişim olmamıştır.
Konya Çimento'nun raporlama periyodu içerisinde konsolide edilen grup için Kapsam-1 emisyonları 5,430.91 tCO2e, Kapsam-2 emisyonları 1,300.04 tCO2e olarak hesaplanmıştır. Konsolide edilen grubun içerisinde bulunan şirketler aşağıdaki gibidir.
Konya Çimento aşağıda yer alan yatırımlarını, emisyon envanterini makul derece etkilemesi beklemediği için konsolide etmemiştir.
Raporlama yılı itibarıyla, konsolide lokasyon bazlı Kapsam 2 emisyonları 73,811.035 ton CO2e olarak hesaplanmıştır. Pazar bazlı yaklaşım çerçevesinde ise, aynı tüketim verileri üzerinden hesaplanan lokasyon bazlı emisyonlardan, sözleşmeye dayalı yenilenebilir enerji araçları (IREC) ile belgelenmiş emisyonsuz elektrik miktarına karşılık gelen emisyonlar düşülür. Konya Çimento, 2024 yılı boyunca IREC sertifikaları kullanarak emisyon azaltımı sağlamıştır. Bu uygulama sonucunda,

pazar bazlı Kapsam 2 emisyonlarında toplam 15289.79 ton CO 2 düzeyinde tasarruf sağlanmıştır.
Raporlama yılı itibarıyla, konsolide pazar bazlı Kapsam 2 emisyonları 58521.25 ton CO 2e olarak hesaplanmıştır.
Konya Çimento'da karar verme süreçlerinde herhangi bir iç karbon fiyatı uygulaması kullanılmamaktadır.
Konya Çimento, TSRS 2 kapsamında hazırladığı açıklamalarda, belirtilen yükümlülükler doğrultusunda sektörler-arası metrik kategorilerini ve açıklama konularıyla ilişkili sektör bazlı metrikleri dikkate almıştır.
Bu kapsamda, ana faaliyet alanı olan çimento üretimi için TSRS 2 Ek Cilt 8 – İnşaat Malzemeleri dokümanında yer alan sektörel metriklerin uygulanabilirliğini değerlendirmiştir. Ayrıca, tüm bağlı ortaklıklarının faaliyet alanları ayrı ayrı ele alınmış; bu doğrultuda TSRS 2 Ek Cilt 38 – Atık Yönetimi dokümanı ile birlikte, sektör eki bulunmayan bir bağlı ortaklık için SASB Professional & Commercial Services dokümanında yer alan metriklerin uygulanabilirliği de değerlendirilmiştir.
Uygulanabilir bulunan metrikler ile ilgili açıklama aşağıda yer almaktadır. (Tablo 10, 11, 12)

| CİLT 8 - İnşaat Malzemeleri | ||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ | KOD | Konya Çimento | Konya Beton | Çözüm Atık | Konsolide |
| Sera Gazı Emisyonları |
Brüt toplam Kapsam 1 emisyonları (ton CO2-e) (Kapsam 1 Production+ Kapsam 1 Down stream transportation)+Kireç Üretim |
Nicel | Metrik ton (t) CO2-e | EM-CM-110a.1 | 1090079 | 5400 | 61.82 | 1095509.91 |
| Emisyon sınırlayıcı düzenlemeler kapsamındaki yüzde, % |
Nicel | % | Uygulanmamaktadır. | |||||
| Kapsam 2 emisyonları (Market Bazlı) |
Nicel | Metrik ton (t) CO2-e, |
57221 | 753 | 1094.07 | 58521.25 | ||
| Kapsam 2 emisyonları (Lokasyon Bazlı) |
Nicel | Metrik ton (t) CO2-e, |
72511 | 753 | 1094.07 | 73811.04 | ||
| Kapsam 1 emisyonlarını, emisyon azaltma hedeflerini yönetmek için uzun ve kısa vadeli strateji veya planın müzakere edilmesi ve bu hedeflere yönelik performans analizi |
Müzakere ve Analiz | Yok | EM-CM-110a.2 | - | - | - | Konya Çimento'da 2020 baz yılına göre 2024 yılında Kg CO2 net/ton cement eq. için % 15 azaltış sağlanmış olup, 2030 orta vade he defimizde 2020 baz yılına göre % 25 azaltım |
|
| Hava Kali̇̇tesi | 1-NOx (N2O hariç), ton | Nicel | Metrik ton(t) | EM-CM-120a.1 | 2076.70 | - | - | 2076.70 |
| 2- SOX,ton | 48.72 | - | - | 48.72 | ||||
| 3-Partikül Madde (PM 10) (Toz), ton |
29.55 | - | - | 29.55 | ||||
| 4- Dioksinler/furanlar | 0.00000006911 | - | - | 0.00 | ||||
| 5-Uçucu organik bileşikler (VOC'ler)) |
268 | - | - | 268.04 | ||||
| 6-Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH'lar) |
0.0289 | - | - | 0.03 | ||||
| 7-Ağır Metaller | 0.084 | - | - | 0.08 | ||||
| Enerji̇̇ Yöneti̇̇mi | 1- Tüketilen toplam enerji, Gjoule* |
Nicel | Giga joule (GJ), Yüzde (%) |
EM-CM-130a.1 | 5899011.09 | 6089.82 | 8850.924 | 5909526.366 |
| 2-Şebeke elektriği yüzdesi, % |
9.94% | 100.00% | 100.00% | 10.10% | ||||
| 3-alternatif enerji yüzdesi, % |
53.63% | - | - | 53.54% | ||||
| 4-yenilenebilir enerji yüzdesi, % |
12.49% | - | - | 2.09% |
| CİLT 8 - İnşaat Malzemeleri | ||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ | KOD | Konya Çimento | Konya Beton | Çözüm Atık | Konsolide |
| Su Yöneti̇̇mi | 1-Çekilen Toplam Su (Bin m3) |
Nicel | Bin metreküp (m3), Yüzde (%) |
EM-CM-140a.1 | 244.24 | 165.65 | - | 409.89 |
| 2- Tüketilen Toplam Su (Bin m3) |
212.06 | 161.85 | - | 373.91 | ||||
| 3- Çekilen Toplam Su, Yüksek veya aşırı yüksek temel su stresi olan bölgelerde yüzdesi (%) |
100% | 100% | - | 100.00% | ||||
| 4- Tüketilen Toplam Su, Yüksek veya aşırı yüksek temel su stresi olan bölgelerde yüzdesi (%) |
100% | 100% | - | 100.00% | ||||
| 1-Üretilen atık miktarı (TON) | Nicel | Metrik ton (t), Yüzde (%) |
EM-CM-150a.1 | 3358.152 | 11.1 | 783.627 | 3761.0655 | |
| Atık Yöneti̇̇mi | 2- tehlikeli yüzde (%) | 35.16% | 9.91% | 99.99% | 41.84% | |||
| 3- geri dönüştürülen yüzde (%) |
64.84% | 0% | 0.01% | 58.16% | ||||
| Ürün İnovasyonu | Sürdürülebilir bina tasarımı ve inşaat sertifikalarında kredi almaya ha kazanan ürünlerin yüzdesi |
Nicel | Yıllık satış gelirine göre yüzde (%) |
EM-CM-410a.1 | Uygulanmamaktadır. | |||
| Kullanım veya üretim sırasında enerji, su veya malzeme etkilerini azaltan ürünler için toplam erişilebilir pazar ve pazar payı |
Nicel | Sunum para birimi, Yüzde (%) |
EM-CM-410a.2 | Uygulanmamaktadır. |
| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ | KOD | Konya Çimento | Konya Beton | Çözüm Atık | Konsolide |
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Faali̇̇yet Metri̇̇ği | Ana Ürün Grubuna Göre Üretim |
Nicel | Metrik ton (t) | EM-CM-000.A | 1554601 | 1857233 | 75785 | - |
| Ana Ürün Grubuna Göre Üretim (Klinker) |
Nicel | Metrik ton (t) | EM-CM-000.A | 1276506 | - | |||

| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ |
KOD | ÇÖZÜM |
|---|---|---|---|---|---|
| Brüt toplam Kapsam 1 emisyonları ( ton CO2-e) ( Kapsam 1 Production+ Kapsam 1 Down stream transportation)+Kireç Üretim |
Nicel | Metrik ton (t) CO2-e |
61.82 | ||
| emisyon sınırlayıcı düzenlemeler kapsamındaki yüzde, % |
Nicel | % | IF-WM-110a.1 | Uygulanmamak tadır. |
|
| emisyon raporlama düzenlemeleri kapsamındaki yüzde |
Nicel | % | Uygulanmamak tadır. |
||
| Kapsam 2 emisyonları | Nicel | Metrik ton (t) CO2-e, |
1094.07 | ||
| Sera Gazı Emisyonları |
Üretilen toplam çöp gazı | Nicel | Milyon İngiliz Isı Birimi (MMBtu) |
Uygulanmamak tadır. |
|
| Üretilen toplam çöp gazının (2) yakılan yüzdesi Nicel |
% | IF-WM-110a.2 | Uygulanmamak tadır. |
||
| Üretilen toplam çöp gazının enerji için kullanılan yüzdesi |
Nicel | % | Uygulanmamak tadır. |
||
| Kapsam 1 emisyonlarını, emisyon azaltma hedeflerini yönetmek için uzun ve kısa vadeli strateji veya planın müzakere edilmesi ve bu hedeflere yönelik performans analizi |
Müzakere ve Analiz |
Yok | IF-WM-110a.3 | Çözüm şirketi, Konya Çimento için atık temini tonajlarını arttır mayı hedefler, bu sayede Çimento şirketinin kap sam 1 emisyon larının azaltımına destek olur. |
|
| (1) Tüketilen filo yakıtı | Nicel | Gigajoule (GJ) | Uygulanmamak tadır. |
||
| Filo Yakıt | Tüketilen filo yakıtının, (2) doğal gaz yüzdesi |
Nicel | % | IF-WM-110b.1 | Uygulanmamak tadır. |
| Yönetimi | Tüketilen filo yakıtının, (3) yenilenebilir enerji yüzdesi Nicel |
% | Uygulanmamak tadır. |
||
| Filodaki alternatif yakıtlı araç yüzdesi |
Nicel | % | F-WM-110b.2 | Uygulanmamak tadır. |
| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ |
KOD | ÇÖZÜM |
|---|---|---|---|---|---|
| Kategoriye göre müşteri sayısı: (1) belediye |
Sayı | IF-WM-000.A | Uygulanmamak tadır. |
||
| Kategoriye göre müşteri sayısı: (2) ticari |
Uygulanmamak tadır. |
||||
| Kategoriye göre müşteri sayısı: (3) endüstriyel |
Nicel | 350 | |||
| Kategoriye göre müşteri sayısı: (4) konut |
Uygulanmamak tadır. |
||||
| Kategoriye göre müşteri sayısı: (5) diğer |
Uygulanmamak tadır. |
||||
| Araç filosu büyüklüğü | Nicel | Sayı | IF-WM-000.B | 0 | |
| (1) depolama alanları'nın sayısı |
Sayı | IF-WM-000.C | Uygulanmamak tadır. |
||
| (2) transfer istasyonları'nın sayısı |
Uygulanmamak tadır. |
||||
| Faali̇̇yet | (3) geri dönüşüm merkezleri'nin sayısı |
Uygulanmamak tadır. |
|||
| Metri̇̇ği | (4) gübreleme merkezleri'nin sayısı |
Nicel | Uygulanmamak tadır. |
||
| (5) yakma fırınları'nın sayısı |
Uygulanmamak tadır. |
||||
| (6) diğer tüm tesisler'in sayısı |
1 | ||||
| Müşteri kategorisine göre yönetilen toplam malzeme miktarı: (1) belediye |
Nicel | Metrik ton (t) | IF-WM-000.D | Uygulanmamak tadır. |
|
| Müşteri kategorisine göre yönetilen toplam malzeme miktarı: (2) ticari |
Uygulanmamak tadır. |
||||
| Müşteri kategorisine göre yönetilen toplam malzeme miktarı: (3) endüstriyel |
90 kton | ||||
| Müşteri kategorisine göre yönetilen toplam malzeme miktarı: (4) konut |
Uygulanmamak tadır. |
||||
| Müşteri kategorisine göre yönetilen toplam malzeme miktarı: (5) diğer |
Uygulanmamak tadır. |
Konya Ltd., veri güvenliği risklerini tanımlamak ve bu riskleri yönetmek amacıyla kapsamlı bir politika ve prosedür çerçevesinde hareket etmektedir. Şirket, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve ilgili düzenlemelere uygun olarak kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesini ve erişimini önlemeye yönelik hem teknik hem idari önlemleri uygulamaktadır. Teknik önlemler kapsamında; yetkisiz erişimlerin önüne geçilmesi, loglama yapılması, kriptografik veri saklama yöntemlerinin kullanılması, antivirüs ve güvenlik duvarlarının kurulması gibi sistemsel uygulamalar öne çıkmaktadır. Özellikle özel nitelikli kişisel verilerin şifrelenerek korunması, güvenlik testlerinin düzenli yapılması ve uzaktan erişimlerde çift faktörlü kimlik doğrulama gibi gelişmiş önlemler alınmaktadır. İdari önlemler çerçevesinde ise tüm çalışanlara KVKK kapsamındaki sorumluluklar hakkında düzenli eğitimler verilmekte, erişim yetkileri görev tanımlarına göre sınırlandırılmakta ve gizlilik sözleşmeleriyle desteklenmektedir. Şirket içinde veri güvenliğinin denetimi düzenli olarak yapılmakta ve herhangi bir ihlal durumunda derhal müdahale edilmesi için iç prosedürler oluşturulmuştur. Tüm bu süreçlerde sorumluluklar açık şekilde belirlenmiş olup, çalışanlar, departmanlar ve
| SASB Professional & Commercial Services | |||||
|---|---|---|---|---|---|
| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ |
KOD | Konya Limited |
| Veri Güvenliği |
Veri güvenliği risklerini tanımlama ve ele alma yaklaşımının açıklaması |
Açıklama ve Analiz | Yok | SV-PS-230a.1 | veri sorumlusu düzeyinde rol paylaşımı yapılmıştır. |
| Müşteri bilgilerinin toplanması, kullanımı ve saklanmasına ilişkin politika ve uygulamaların açıklaması |
Açıklama ve Analiz | Yok | SV-PS-230a.2 | yasal sürede değerlendirilip sonuçlandırılmaktadır | |
| (1) Veri ihlali sayısı, | Nicel | Sayı | Uygulanmamaktadır. | ||
| (2) Veri ihlali hakkında şu yüzdeler: (a) müşteri gizli iş bilgilerinin dahil olduğu, |
Nicel | % | Uygulanmamaktadır. | ||
| (2) Veri ihlali hakkında şu yüzdeler: (b) kişisel veri ihlalinin olduğu |
Nicel | % | SV-PS-230a.3 | Uygulanmamaktadır. | |
| (3) Veri ihlallerinden etkilenen müşteri sayısı | Nicel | Sayı | Uygulanmamaktadır. | ||
| (3) Veri ihlallerinden etkilenen kişi sayısı | Nicel | Sayı | Uygulanmamaktadır. |
Konya Ltd., müşterilere ait kişisel verilerin toplanması, kullanımı ve saklanmasına ilişkin süreçlerini açık ve mevzuata uyumlu politikalarla yürütmektedir. Şirket tarafından yayımlanan Aydınlatma Metni ve KVKK Politikası uyarınca, müşteri verileri sözlü, yazılı veya elektronik ortamlar üzerinden toplanmakta ve KVKK'nın 5. maddesi kapsamında sözleşmenin kurulması ve ifası gibi hukuki sebepler doğrultusunda işlenmektedir. Bu veriler; ticari faaliyetlerin yürütülmesi, finansal değerlendirme yapılması, resmi yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve gerektiğinde savunma hakkının kullanılması gibi yasal amaçlarla sınırlı olarak işlenmektedir. Açık rızaya tabi işlemler için (örneğin ticari iletişim gönderimleri) müşterilerden özel olarak onay alınmakta ve bu veriler sadece ilgili amaç doğrultusunda kullanılmaktadır. Saklama süresi dolan veya işlenme amacı sona eren veriler, Kişisel Veri Saklama, İmha ve Anonimleştirme Politikası doğrultusunda silinmekte, yok edilmekte veya anonimleştirilmektedir. Verilerin üçüncü taraflara aktarımı ise yalnızca yasal yükümlülüklerin gerektirdiği durumlarda, yeterli koruma taahhüdü alınarak ve açık rıza mevcutsa gerçekleştirilmektedir. Müşterilere, kişisel verileri üzerinde erişim, düzeltme, silme, işleme faaliyetlerine itiraz ve veri aktarım bilgisi edinme gibi haklarını kullanma imkânı tanınmakta; bu talepler şirket tarafından

| SASB Professional & Commercial Services | |||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ |
KOD | Konya Limited | ||
| İşgücü Çeşitliliği ve Katılımı |
(1) Cinsiyet ve (2) çeşitlilik grubu temsili: (a) üst yönetim, (b) alt yönetim, (c) diğer tüm çalışanlar |
Nicel | % | SV-PS-330a.1 | (Tüm Çalışanlar: Kadın %1- Erkek %99) / (Üst Yönetim: Kadın 0%- Erkek 0%) / (Alt Yönetim: Kadın 0% - Erkek 100%) |
||
| (1) Gönüllü ve (2) zorunlu, çalışan işten ayrılma oranı |
Nicel | % | SV-PS-330a.2 | (1) 48% / (2) 52% | |||
| Çalışan bağlılığı oranı (yüzde olarak) | Nicel | % | SV-PS-330a.3 | %89 Yapılan etkinliklere/eğitimlere katılım ortalaması | |||
| Mesleki Dürüstlük |
Mesleki bütünlüğün sağlanmasına yönelik yaklaşımın açıklanması |
Açıklama ve Analiz | Yok | SV-PS-510a.1 | İş yaşam dengesinin sağlanmasına yönelik Employee Welness programlarımız (diyetisyen, pilates, psikolog desteği ve koçluk uygulamaları) bulunmaktadır. |
||
| Nicel | Para birimi | SV-PS-510a.2 | Nicel | Uygulanmamaktadır. |
| SASB Professional & Commercial Services | ||||||
|---|---|---|---|---|---|---|
| KONU | METRİK | KATEGORİ | ÖLÇÜ BİRİMİ |
KOD | KYACIM Ltd | |
| FAALİYET METRİĞİ |
Çalışan sayısı: (1) tam zamanlı ve yarı zamanlı | Sayı | SV-PS-000.A | Tam Zamanlı 99 Kişi | ||
| Çalışan sayısı: (2) geçici | Nicel | 0 | ||||
| Çalışan sayısı: (3) sözleşmeli | 0 | |||||
| Toplam çalışılan saat, | Nicel Sayı |
333,562 | ||||
| Faturalandırılabilir çalışma saati yüzdesi | Nicel | % | SV-PS-000.B | 100% |
| Tablo 12 | |
|---|---|

Konya Çimento hedefleri aşağıda paylaşılmıştır.
| Durum | Hedef | ||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Hedef Tanımı |
Birim | Kapsam Baz Yıl | Baz Yıl Değeri |
2023 Değeri |
2024 Değeri |
Kısa Vade (2025) |
Orta Vade (2030) |
Uzun Vade |
|
| Kapsam 1, çimento başına spes i f ik sera gazı yoğunluğu azaltım hedef i * |
Kg CO2 net/ton cement eq. |
Ç imento Fabr ikası |
2020 | 627 | 522 | 532 | 546 | 469 | Karbon Nötr |
| Kg CO2 brüt/ton cement eq. |
698 | 668 | 656 | 638 | 611 | Karbon Nötr |
|||
| Alterna- tif yakıt kullanımı yoğun luğunu arttırma hedef i |
% Calor i f i c |
Ç imento Fabr ikası |
2020 | 31.4 | 69.3 | 60.3 | 49.9 | 73.3 | - |
| Ç imento başına kl inker kullanım yoğun luğunu düşürme hedef i |
Kl inker/ Cement eq. |
Ç imento Fabr ikası |
2020 | 78.9 | 79.6 | 76.8 | 75.1 | 73.0 | - |
Konya Çimento'nun hedefleri, Türkiye'nin taraf olduğu Paris Anlaşması kapsamında belirlenen küresel 1,5°C hedefi ve bu doğrultuda şekillenen 2053 net-sıfır taahhüdü 2030 yılına yönelik %41 emisyon azaltımı taahhüdü doğrultusunda şekillendirilmiştir. Bu hedefler, ayrıca Ticaret Bakanlığı tarafından 2024 yılında yayımlanan Sektörel Düşük Karbonlu Yol Haritaları belgesinde çimento sektörü için tanımlanan dönüşüm öncelikleri ve teknik geçiş adımları ile de uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır.
Belirlenen hedefler üçüncü bir kuruluş tarafından doğrulanmamıştır.
Şirket hedefleri gözden geçirmek için aylık bazda düzenli olarak hedef metriklerini takip etmektedir. Hedef metrikleri her ay güncellenmekte, her 3 ayda bir ise raporlanmaktadır. Hedefe olan ilerleme yalnızca hedef belirlenmiş metrikler üzerinden yapılmaktadır.
Raporlama yılında hedeflerde bir düzenleme ya da değişiklik yapılmamıştır.


KGK tarafindan yay1mla nan ve dOrostlOk, tarafs1zl1k, me sleki yeterlik ve ozen, sir saklama ve mesle ge uygun davrani\$ tem el ilkeleri Ozerine bina edilmi\$ olan Bag1ms1z Denet9iler i<;in Etik Kurallar'daki
(BagIms1zilk Sta ndartlan Dahil) (Etik Kurallar) bag1ms1zilk hOkOmlerine ve diger etik hOkOmlere uygun
davranm1\$ bulunmaktay1z. KPMG, Kalite Yonetim Standard1 1 ("KYS 1") Finansal Tablo/ann Bag1ms1z Denetim veya S1nir/1 Bag1ms1z Denetimleri ile Diger Govence Denetimleri veya ilgili Hizmetleri Yuruten Bag1ms1z Denetim §irket/e ri h;in Kal ite Yonetimi hOkOmlerini uygulamak ve bu dogrultuda etik hOkOml er, mesleki standartlar ve ge9erli me vzuat hOkOmlerine uygunluk konusunda yaz1il politika ve prosedOrler de dahil kapsaml1 bir kalite yonetim sistemi sOrdOrmekle sorumludur.
SOrdOr Olebilirlik Bilgileri'nde onemli yanil\$hklarm ortaya 91kma olas1ilg1nm yoksek oldugunu belirledigimiz alanlan ele almak i9in 9al1\$malanm121 planlamam1z ve yerine getirmemiz ge rekmektedir. Uygulad 1g1m1z prosedOrler mesleki muhakememize dayanir. SOrdOrOlebilirlik Bilgile ri'ne ili\$kin siniril govence denetimini yorotor ken:
\$irket'in anahtar konumdaki k1d emli personeli ile raporlama donemine ait SOrdOrOle bilirlik Bilgileri'ni n elde edilmesi i<;in uygulamada olan sure9leri anlamak i<;in gorO�meler yap1lm1�;
SOrdOrOlebilirlik ile ilgili bilgileri de gerlendirmek ve incelemek i9in \$irket 'in i<; dokOmantasyonu kullanilm1§;
SO rdOrOlebilirlik ile ilgili bilgilerin a91klanmasm1n ve sunumunun degerlendirilmesi ger9ekle§tirilmi\$tir.
Sorgulamalar yoluyla, SO rdOrOlebilirlik Bilgileri'nin haz1rlanmas1yla ilgili \$irket'in kontrol 9evresi ve bilgi sistemleri konusunda kanaat edinilmi§tir. Ancak, belirli kontrol faaliyetlerinin tasanm1 degerlendirilmemi§, bunlarin uygulanmas1yla ilgili kanit elde edilmemi§ ve i§leyi§ et kinlikleri test edilmemi§tir.
\$irketin onemlilik degerlendirme sorecinin uygulanmasin1 TSRS'lerin ger ekliliklerine kar\$1 degerlendirdik ve onemlilik de gerlendirmesi i9in saglanan bilgilerin TSRS'lere uygunlugunu inceledik.
SOrdOrOlebilirlik Bilgileri'nin dogrulugu, orneklem bazmda §irketin destekleyici dokOmantasyonu ile kar\$1la§tirarak test edilmi\$tir.
Orneklem bazinda analitik gOvence prosedOrleri ve ilgili sorgulamalan, yeniden hesaplamalan ger9ekle §ti rdik, dokOman tasyonu inceledik ve veri toplama i\$1emlerini test ed erek grup sOrdOrOl ebilirlik beyanmm dogrulugunu degerlendirdik.
\$irket'in tahmin geli\$tirme yontemlerinin uygun olup olmad1g1 ve tutarl1 bir \$ekilde uygulanip uygulanmad1 g1 de gerlendirilmi\$ tir. Ancak prosedOrlerimiz, tahminlerin dayand1g1 verilerin test edilmesini veya \$ir ket'in tahminlerini dege rlendirmek i9in kendi tahminlerimizin geli§tirilmesini i<;ermemektedir.
SOrdOrOlebilirlik Bilgileri'ne ili\$kin maddi dogrulama prosedOrleri uygulanm1\$t1r,


Şirketin ilgili risk ve fırsatları belirleme ve ilişkili finansalları hesaplamada yaptığı muhakemeler aşağıda paylaşılmıştır. 2030 sonrası döneme ilişkin fiyat, maliyet ve hasılat projeksiyonlarının yüksek belirsizlik taşıması nedeniyle nicel hesaplamalar yalnızca 2030 yılına kadar yapılmıştır. Bu nedenle uzun vadeye ilişkin analizlerde, yalnızca 2030 yılına ait sayısal değerlendirmelere yer verilmiştir.
| Risk/Fırsat Türü |
Risk/Fırsat Kodu |
Belirlenmesinde Yapılan Muhakeme | Hesaplanmasında Yapılan Muhakemeler |
|---|---|---|---|
| Geçiş Riski |
GR14 | Bu riskin belirlenmesinde temel dayanak, Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan ve kamuoyuyla paylaşılan politika belgeleri ile Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'na uyum sürecinde Türkiye'nin taahhüt ettiği emisyon azaltım hedefleri olmuştur. Özellikle, İklim Kanunu Taslağı ve Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Yol Haritası belgeleri kapsamında, 2026 yılı sonuna kadar Türkiye'de zorunlu ETS uygulamasına geçileceği açıkça ifade edilmiştir. Ayrıca, Dünya Bankası'nın desteğiyle yürütülen "Türkiye'de Emisyon Ticareti Sistemi Geliştirilmesi Projesi" ve Bakanlığın bu kapsamda yayımladığı teknik raporlar, Türkiye'deki sanayi sektörleri için ETS'nin kapsamı, kapsamlı karbon hesaplamaları ve kotaların belirleneceği sektörler hakkında detaylı bilgiler sağlamaktadır. Bu belgelerde çimento sektörü, yüksek emisyon yoğunluğu nedeniyle öncelikli sektörlerden biri olarak tanımlanmıştır. Bu bilgiler ışığında, riskin orta vadeli olarak nakit akışı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği öngörülerek muhakeme yapılmıştır. Muhakeme sürecinde aşağıdaki unsurlar dikkate alınmıştır: Zamanlama ve Kesinlik: ETS'nin yürürlüğe girmesi belirli bir takvime bağlanmış, resmi kaynaklarla teyit edilmiş ve politika belgelerinde net biçimde belirtilmiştir. Bu bağlamda, gerçekleşme olasılığı yüksek bir gelişme olarak kabul edilmiştir. Finansal Büyüklük: Karbon hakkı alımlarının finansal boyutu, işletmenin yıllık operasyonel giderlerine göre anlamlı bir büyüklük oluşturabileceğinden, açıklama yapılması uygun bulunmuştur. Kaynak: T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı web sitesinde yayınlanan ETS haberlerine başvurulmuştur. |
Bu riskin hesaplanmasında ciddi belirsizlikler yer almaktadır. Bunlar; Düzenleyici Belirsizlik: ETS kapsamındaki tahsisat yöntemleri, serbest tahsis oranları, sektörlere özgü kısıtlamalar ve cezai yaptırımlar henüz kesinleşmemiştir. Bu nedenle, ETS sistemi için halihazırda yürürlükte olan EU ETS düzenlemesinin yön temlerinin kullanılacağı kabul edilmiştir. Tüm düzenlemeler EU ETS'nin serbest tahsis oranları ve düzenlemesinin bire bir uygulanacağı varsayılmıştır. Karbon Piyasası Belirsizliği: Karbon hakkı fiyatlarının serbest piyasada arz-talep dengesine göre belirlenecek olması nedeni yle maliyet tahminleri değişkendir. Bu nedenle, Hesaplamada kullanılan karbon fiyatları Uluslararası Enerji Ajansının yayın lamış olduğu, China ETS Carbon Pricing senaryo analizi (APS ve STEPS) projeksiyonlarına göre hazırlanmıştır. Ayrıca, Kullanılan hasılat değerleri; 2024 yılı için Konsolide SPK raporundan, 2025 yılı için şirket içi yapılmış tahmin çalışma larından, 2026 yılı ve sonrası ise enflasyon esasına göre uygulanmış projeksiyonlardan türetilmiştir. |
| Fiziksel Risk |
FR15 | Bu riskin tanımlanmasında hem bilimsel iklim modellemeleri hem de ulusal ve uluslararası kurumlardan alınan bölgesel su stresi verileri dikkate alınmıştır. Özellikle Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute - WRI) tarafından yayımlanan Aqueduct Su Riski Atlası şirket tesislerinin bulunduğu bölgelerdeki su stres düzeylerinin tespiti için temel veri kaynağı olmuştur. Ayrıca, IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) tarafından yayımlanan iklim senaryoları çerçevesinde, Akdeniz havzası ve Türkiye'nin güney bölgelerinde yağış miktarlarının azalacağı ve kuraklık şiddetinin artacağı yönündeki öngörüler de muhakemeyi desteklemiştir. Fiziksel risklerin finansal raporlama açısından anlamlı hale gelip gelmediğini değerlendirmek amacıyla yapılan muhakemede, su stresi kaynaklı riskin şirketin faaliyet sürekliliği, operasyonel verimlilik ve maliyet yapısı üzerindeki etkileri temel alınmıştır. Bu riskin raporlanmasının gerekli görülmesinin altında yatan başlıca muhakeme unsurları şunlardır: Operasyonel Bağımlılık: Şirketin bazı üretim prosesleri sürekli ve güvenilir su teminine yüksek düzeyde bağımlıdır. Bu nedenle, suya erişimde yaşanabilecek herhangi bir kesinti veya kısıtlama, doğrudan üretim kapasitesini ve gelir yaratma potansiyelini etkileyebilir. Bölgesel Risk Konsantrasyonu: Su stresi düzeyi yüksek bölgelerde bulunan tesislerin sayısı ve bu tesislerin toplam üretim kapasitesi içindeki payı dikkate alındığında, bölgesel risklerin konsolide finansal performans üzerinde anlamlı etki yaratma potansiyeli mevcuttur. Maliyet Etkisi: Suya erişimde yaşanabilecek aksaklıklar tedarikçileri etkilemesi durumunda, tarifelerde ciddi artışlar görülebilir. Su fiyatlarında görülen artışın şirketin nakit akışı üstünde baskı yaratacağı öngörülmektedir. Zamanlama ve Belirginlik: İklim projeksiyonlarına göre su kıtlığı ve kuraklık etkilerinin orta ve uzun vadede daha sık yaşanacağı öngörülmektedir. Bu da konunun zaman içinde daha önemli bir finansal meseleye dönüşeceğini göstermektedir. Tüm bu nedenlerle, suya erişim riskine ilişkin potansiyel etkilerin finansal açıklamalarda yer almasının gerekli olduğu değerlendirilmiş ve bu bilgiler kamuya açıklanacak önemli unsurlar arasında yer almıştır. |
Suya erişim riskinin finansal etkilerine ilişkin yapılan tahminler yüksek düzeyde ölçüm belirsizliği içermektedir. İklim model lemelerinde öngörülen kuraklık eğilimlerinin zamanlaması ve şiddeti kesin olarak tahmin edilemediğinden, oluşabilecek mali etkiler büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Ancak en büyük belirsizlik, su tarifelerinin projeksiyonundan kaynaklanmaktadır. Kuraklığın su fiyatlarına yansıtacağı etki bilinmemektedir. Tesislerin su tüketimleri kuyu suyundan karşılanmaktadır, su kuraklığı durumunda bu suya erişim sağlanamayacağı ve çekilen suyun tamamının çevre bölgelerden sağlanılacağı kabul edilmiştir. 2030 yılında kuraklığın gerçekleşeceği ve su fiyatlarının, İç Anadolu bölgesi için, enflasyondan, Ankara su tarifelerinin son 2 yılda geçirdiği artış oranlarının artış oranı kadar fazla olacak şekilde zamlanacağı kabul edilmiştir. Bu durumda 2022 yılı ve 2023 yılları arasındaki fiyat artışı (%41) ve 2023 - 2024 yılları arası artış oranı (%50) değerleri hesaba katılmış, bu değerler arasındaki artışın (%23) enflasyon değerlerinin üzerine sabit olarak yansıyacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, şirket su tüketimlerinin, üretim kapasitesine doğru oranla artacağı varsayılmıştır. |
| Risk/Fırsat Türü |
Risk/Fırsat Kodu |
Belirlenmesinde Yapılan Muhakeme | Hesaplanmasında Yapılan Muhakemeler |
|---|---|---|---|
| Fırsat | F1 | Bu fırsatın belirlenmesinde, hem iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik düzenlemeler hem de üretim maliyetlerini azaltma hedefi birlikte değerlendirilmiştir. Klinker, çimento üretiminde en yüksek karbon emisyonuna neden olan bileşen olup, üretim sürecinde maliyetleri de önemli ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle klinker oranının düşürülmesi hem çevresel etkilerin azaltılması hem de ekonomik açıdan önemli kazanımlar sağlamaktadır. Katkılı çimento kullanımı, bu kapsamda çift yönlü bir avantaj sunmaktadır: Bir yandan emisyon yoğunluğunun düşürülmesiyle Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gibi düzenlemelerden kaynaklanabilecek maliyet artışları sınırlandırılmakta; diğer yandan sürdürülebilir ürünlere yönelik artan pazar taleplerine yanıt verilerek rekabet gücü korunmaktadır. Bunun yanı sıra, 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe giren Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ ile kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı ihalelerinde kullanılacak çimentolarda klinker/çimento oranı sınırlandırılmıştır. Tebliğe göre bu oran, 2025–2029 döneminde en fazla %80, 2030 yılından itibaren ise en fazla %75 olacaktır. Söz konusu düzenleme, katkılı çimentoların (CEM II, CEM III, CEM IV, CEM V ve benzeri) kullanımını teşvik ederek bu ürünleri sektör genelinde standart hale getirmektedir. Böylece, katkılı çimentoya yönelmek yalnızca gönüllü bir çevresel tercih değil, aynı zamanda yasal bir gereklilik haline gelmiştir. Fırsatın finansal etkisi hesaplanırken, ETS fiyatlamasındaki yüksek belirsizlik nedeniyle bu etki analiz dışında bırakılmış, yalnızca katkılı çimento hedeflerinin gerçekleştirilmesi durumunda sağlanacak üretim maliyeti avantajı dikkate alınmıştır. Kaynak: Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ (RG: 14.02.2024, Sayı: 32459) |
Fırsatın finansal etkisi yalnızca katkılı çimento üretimiyle elde edilecek doğrudan üretim maliyeti avantajına dayalı olarak he saplanmıştır. ETS fiyatları üzerinden sağlanabilecek faydalar, taşıdığı yüksek belirsizlik nedeniyle analiz dışında bırakılmıştır. Bu nedenle hesaplamalar, görece düşük belirsizlik içeren gerçek üretim verileri ve sabitlenmiş maliyet parametrelerine dayanmıştır. Belirsizlik düzeyi sınırlıdır; ancak aşağıdaki unsurlar hesaplamaları etkileyebilir: Hammadde Fiyat Değişkenliği: Katkı maddelerinin (uçucu kül, cüruf, kalker vb.) tedarik fiyatları bölgesel ve dönemsel olarak değişkenlik gösterebilir. Katkı Maddesi Erişimi: Her tesiste katkılı çimento üretimi için gerekli hammaddelerin süreklilik arz eden miktarda ve kalitede temin edilip edilemeyeceği tesis bazında farklılık gösterebilir. Hedef Gerçekleşme Varsayımı: Katkılı çimento hedefinin üretim programına tam olarak entegre edilmesi ve satış pazarların da kabul görmesi koşuluna bağlıdır. Katkılı çimento satış tonajının normal satışa oranının 2030 yılına kadar %3 artacağı kabul edilmiştir. %77 olan klinker oranı 2030 yılında % 73'e düşeceği kabul edilmiştir. Katkı maddesine erişimde bir darboğaz yaşanmayacağı ve fiyatlarda en flasyon dışı artış olmayacağı varsayılmıştır. |
| Fırsat | F26 | Tesislerde uygulanan kapalı devre su geri kazanım sistemleri sayesinde, üretim süreçlerinde kullanılan suyun büyük kısmı fiziksel ve kimyasal arıtma yoluyla yeniden kullanıma kazandırılmakta, bu sayede dış kaynaklı su ihtiyacı önemli ölçüde azaltılmaktadır. Bu uygulama, yalnızca mevcut kaynak verimliliğini artırmakla kalmamakta; iklim değişikliği nedeniyle artan su kıtlığı riski karşısında operasyonel faaliyetlerin sürekliliğini güvence altına almakta ve uzun vadeli su temin maliyetlerini kontrol altında tutma potansiyeli taşımaktadır. Dünya Kaynakları Enstitüsü'nün (WRI) yayımladığı Aqueduct Su Riski Atlası'na göre, şirket tesislerinin bir kısmı hali hazırda yüksek su stresi altında faaliyet göstermektedir. Ayrıca IPCC iklim projeksiyonları, Türkiye'nin güney bölgelerinde yağış rejimlerinin zayıflayacağını ve kuraklık sıklığı ile şiddetinin artacağını ortaya koymaktadır. Bu öngörüler, işletmelerin su kaynaklarına erişiminde belirsizliklerin artacağına işaret etmektedir. Bu çerçevede, su geri kazanım sistemleri aracılığıyla dışsal su kaynaklarına olan bağımlılığın azaltılması, şirketin su arzına ilişkin fiziksel risklere karşı uyum kapasitesini artırmakta ve bu sayede üretim faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamaktadır. Ayrıca, su tarifelerinde yaşanabilecek olası artışlara karşı maliyet yapısının korunmasına katkıda bulunmaktadır. Sistem bugünden itibaren değer yaratmakta olup, iklim değişikliği kaynaklı su risklerinin zaman içinde artacağı varsayımı altında, fırsatın ilerleyen dönemlerde daha belirgin bir finansal etkiye dönüşmesi beklenmektedir. Bu nedenle söz konusu uygulama, iklim değişikliğine uyum sağlayan ve şirketin gelecekteki finansal yeterliliğini destekleyen bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Kaynak: Özellikle Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute - WRI) tarafından yayımlanan Aqueduct Su Riski Atlası şirket tesislerinin bulunduğu bölgelerdeki su stres düzeylerinin tespiti için temel veri kaynağı olmuştur. Ayrıca, IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) tarafından yayımlanan iklim senaryoları çerçevesinde, Akdeniz havzası ve Türkiye'nin güney bölgelerinde yağış miktarlarının azalacağı ve kuraklık şiddetinin artacağı yönündeki öngörüler de muhakemeyi desteklemiştir. |
Su tasarrufu fırsatının finansal etkilerine ilişkin yapılan tahminler yüksek düzeyde ölçüm belirsizliği içermektedir. İklim model lemelerinde öngörülen kuraklık eğilimlerinin zamanlaması ve şiddeti kesin olarak tahmin edilemediğinden, oluşabilecek mali etkiler büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Ancak en büyük belirsizlik, su tarifelerinin projeksiyonundan kaynaklanmaktadır. Kuraklığın su fiyatlarına yansıtacağı etki bilinmemektedir. Tesislerin su tüketimlerinin çoğu kuyu suyundan karşılanmaktadır, su kuraklığı durumunda bu suya erişim sağlanamayacağı ve çekilen suyun tamamının çevre bölgelerden sağlanılacağı kabul edilmiştir. 2030 yılında kuraklığın gerçekleşeceği ve su fiyatlarının, İç Anadolu bölgesi için, enflasyondan, Ankara su tarifelerinin son 2 yılda geçirdiği artış oranlarının artış oranı kadar fazla olacak şekilde zamlanacağı kabul edilmiştir. Bu durumda 2022 yılı ve 2023 yılları arasındaki fiyat artışı (%41) ve 2023 - 2024 yılları arası artış oranı (%50) değerleri hesaba katılmış, bu değerler arasındaki artışın (%23) enflasyon değerlerinin üzerine sabit olarak yansıyacağı kabul edilmiştir. Su tasarrufunun ise mevcut uygulamalar özelinde devam ettirileceği kabul edilmiştir. |
| Risk/Fırsat Türü |
Risk/Fırsat Kodu |
Belirlenmesinde Yapılan Muhakeme | Hesaplanmasında Yapılan Muhakemeler |
|---|---|---|---|
| Fırsat | F37 | Çimento üretiminin yüksek enerji yoğunluğu ve yakıt giderlerinin toplam maliyetler içindeki belirleyici ağırlığı dikkate alındığında, yakıt kaynağının türü ve fiyat istikrarı işletmenin finansal performansı açısından kritik önemdedir. Bu çerçevede, üretim süreçlerinde fosil yakıtlar yerine alternatif yakıt kullanım oranının artırılması, hem kısa vadede maliyet avantajı sağlaması hem de iklimle bağlantılı uzun vadeli riskleri azaltması nedeniyle iklimle ilgili stratejik bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Alternatif yakıtların birim maliyetinin fosil yakıtlara kıyasla daha düşük olması, doğrudan enerji giderlerini azaltmakta ve üretim maliyet yapısını iyileştirmektedir. Ek olarak, bu kaynakların yerli, sürdürülebilir ve daha az karbon yoğun özellikte olması nedeniyle karbon emisyonlarını azaltma potansiyeli bulunmaktadır. Bu durum, Türkiye'de yürürlüğe girmesi beklenen Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamına girildiğinde oluşacak karbon maliyetlerine karşı maliyetten kaçınma imkânı yaratmaktadır. ETS'ye ilişkin tahsisat ve fiyat mekanizmaları henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, düşük karbonlu üretim senaryosuna geçiş sürecinde alternatif yakıt kullanımı bir rekabet avantajı yaratmaktadır. Bu değerlendirme, IEA'nın 2024 tarihli World Energy Outlook raporundaki senaryo projeksiyonlarıyla da örtüşmektedir. Net Sıfır Emisyon (NZE) senaryosunda enerji verimliliği yatırımları yaygınlaşmakta ve nihai enerji tüketiminin 2035'e kadar %15 oranında azalması öngörülmektedir. Öte yandan, mevcut politikaların sürdüğü STEPS senaryosunda enerji tüketiminin artmaya devam edeceği ve 2050 itibarıyla 530 EJ'yi aşacağı öngörülmektedir. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkelerde enerji arz güvenliği ve fiyat istikrarı üzerindeki baskının artacağına işaret etmektedir. Enerji talebinin büyümeye devam edeceği bu bağlamda, fosil yakıt tedarikine dair jeopolitik riskler (örneğin Orta Doğu kaynaklı kesintiler) fiyat dalgalanması riskini artırmaktadır. Bu koşullar altında yerli ve ulaşılabilir alternatif yakıt kaynaklarına yönelmek, arz güvenliğini destekleyici ve maliyetleri dengeleyici bir önlem niteliği taşımaktadır. Tüm bu nedenlerle, alternatif yakıt kullanımının artırılması yönündeki strateji; karbon emisyonlarını düşürerek çevresel etkiyi azaltan, enerji arzındaki oynaklığa karşı operasyonel dayanıklılığı güçlendiren ve üretim maliyetlerini optimize eden çok boyutlu bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Kaynaklar: • IEA (2024). World Energy Outlook 2024. • WBCSD – Cement Sustainability Initiative (CSI): "Alternative Fuels and Raw Materials Guidance". • IPCC Emisyon Faktörleri Rehberi (2006 ve 2019 güncellemeleri). • Türkiye Çimento Sektörü Düşük Karbon Yol Haritası. |
Belirlenen tutar yüksek düzeyde ölçüm belirsizliği içermemektedir. Alternatif yakıt hedefinin tutturulacağı varsayımı ve yakıt maliyet projeksiyonları net bir senaryo temelinde değerlendirilmiştir. Bu nedenle hesaplamalar ölçülebilir parametrelere dayanmakta, belirsizlik orta düzeyde kalmaktadır. Ölçüm belirsizliği aşağıdaki unsurlardan kaynaklanmaktadır: Yakıt fiyat projeksiyonları: Fosil yakıtların dolar enflasyonuna, alternatif yakıtların ise TL enflasyonuna göre artacağı var sayılmıştır. Bu varsayımlar, döviz kuru ve ülke enflasyon oranlarındaki oynaklıktan etkilenebilir. 2030 hedefi gerçekleşme varsayımı: Alternatif yakıt kullanım oranının planlandığı şekilde 2030 yılına kadar artırılacağı var sayılmıştır. Ancak bu hedefin teknik, tedarik ve mevzuat engelleri nedeniyle tam olarak tutturulamama riski vardır. Tedarik sürekliliği ve fiyat değişkenliği: Alternatif yakıt tedarik zincirinde oluşabilecek kesintiler veya ATY arzında daralma, maliyet avantajını etkileyebilir. Bu nedenle, tedarik zincirinde değişiklik olmayacağı kabul edilmiştir. |

| Kısaltma | İngilizce | Türkçe |
|---|---|---|
| TSRS | Turkey Sustainability Reporting Standards | Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı |
| CSRD | Corporate Sustainability Reporting Directive | Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi |
| IFRS/UFRS | International Financial Reporting Standards | Uluslararası Finansal Raporlama Standartları |
| ESG/ÇSY | Environmental Social and Governance | Çevresel Sosyal ve Yönetişim |
| SOX | Sarbanes-Oxley Act | Sarbanes-Oxley Yasası |
| KGK | Public Oversight Accounting and Auditing Standards Authority |
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu |
| GDPR | General Data Protection Regulation | Genel Veri Koruma Yönetmeliği |
| ETS | Emissions Trading System | Emisyon Ticaret Sistemi |
| WHR | Waste Heat Recovery | Atık Isı Geri Kazanımı |
| IEA | International Energy Agency | Uluslararası Enerji Ajansı |
| NZE | Net Zero Emissions | Net Sıfır Emisyon |
| SSP | Shared Socioeconomic Pathways | Paylaşılan Sosyoekonomik Senaryolar |
| RCP | Representative Concentration Pathways | Temsili Konsantrasyon Senaryoları |
| STEPS | Stated Policies Scenario | Beyan Edilen Politikalar Senaryosu |
| WEO | World Energy Outlook | Dünya Enerji Görünümü |
| APS | Announced Pledges Scenario | Duyurulan Taahhütler Senaryosu |
| Kısaltma | İngilizce | Türkçe |
|---|---|---|
| IPCC | Intergovernmental Panel on Climate Change | Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli |
| NGFS | Network for Greening the Financial System | Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı |
| OECD | Organisation for Economic Co-operation and Development |
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü |
| IIASA | International Institute for Applied Systems Analysis |
Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü |
| AIM | Asia-Pacific Integrated Model | Asya-Pasifik Entegre Modeli |
| GCAM | Global Change Analysis Model | Küresel Değişim Analiz Modeli |
| NDC | Nationally Determined Contribution | Ulusal Olarak Belirlenen Katkı |
| GDP | Gross Domestic Product | Gayri Safi Yurtiçi Hasıla |
| IIASA | International Institute for Applied Systems Analysis |
Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü |
| WRI Aqueduct |
World Resources Institute | Su Risk Haritalama ve Analiz Aracı |
| GCCA | Global Climate Change Alliance | Küresel İklim Değişikliği İttifakı |
| IREC | International Renewable Energy Certificate | Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası |
| SBTI | Science Based Targets initiative | Bilime Dayalı Hedefler Girişimi |
| WRI | World Resources Institute | Dünya Kaynakları Enstitüsü |
| CSI | Cement Sustainability Initiative | Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi |
| WBCSD | World Business Council for Sustainable Development |
Sürdürülebilir Kalkınma için Dünya İş Konseyi |

Building tools?
Free accounts include 100 API calls/year for testing.
Have a question? We'll get back to you promptly.