AI Terminal

MODULE: AI_ANALYST
Interactive Q&A, Risk Assessment, Summarization
MODULE: DATA_EXTRACT
Excel Export, XBRL Parsing, Table Digitization
MODULE: PEER_COMP
Sector Benchmarking, Sentiment Analysis
SYSTEM ACCESS LOCKED
Authenticate / Register Log In

BAŞTAŞ BAŞKENT ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Environmental & Social Information Sep 30, 2025

8670_rns_2025-09-30_63129c47-ce87-4ee8-9051-00847c3da3ad.pdf

Environmental & Social Information

Open in Viewer

Opens in native device viewer

Sürdürülebi̇̇li̇̇rli̇̇k Raporu

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nun Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı'na istinaden, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 88 inci maddesi ile 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu, 26 ncı, 27 nci ve Geçici 1 inci maddeleri kapsamdaki kurum, kuruluş ve işletmelerin sürdürülebilirlik raporlarının hazırlanmasında Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları esas alınacaktır.

Bu karara istinaden Baştaş Çimento 31 Aralık 2024 yılında sona eren yıla ait TSRS Raporu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları;

  • TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler
  • TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar

standartlarına göre hazırlanmıştır.

BAŞTAŞ BAŞKENT ÇİMENTO SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.'nin 2024 yılı için hazırladığı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu TSRS kapsamında hazırladığı ilk rapor olup bu raporda, TSRS 1'in sağladığı muafiyetleri dikkate alarak yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin bilgileri açıklamıştır ve önceki döneme ait bilgileri karşılaştırmalı bilgi olarak sunmamıştır.

Şirket 29 Aralık 2023 tarihli ve 32414 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı Geçici madde 3 uyarınca ilk iki yıl geçerli olan Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını açıklamama muafiyetinden yararlanmıştır. Bu nedenle, ilişikteki TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu Şirket'in TSRS 'ye göre hazırlanan ilk raporu olduğu için Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını açıklanmamıştır.

Bağlı ortaklıklar

Bağlı ortaklıklar, Grup tarafından kontrol edilen işletmelerdir. Grup yatırım yapılan bir işletmeyi değişken getirilerine maruz kaldığı ya da bu değişken getiriler üzerinde hak sahibi olduğu ve bu getirileri yatırım yapılan işletme üzerindeki gücüyle etkileme imkanına sahip olduğu durumda yatırım yapılan işletmeyi kontrol etmektedir. Bağlı ortaklıkların finansal tabloları kontrolün başladığı ve kontrolün sona erdiği tarihe kadar konsolide Sürdürülebilirlik Raporlamasına dahil edilmektedir.

Aşağıdaki tablo 31 Aralık 2024 itibarıyla bağlı ortaklığı ve bu ortaklığın sermaye yapısını göstermektedir:

Baştaş Hazır Beton Sanayi ve
Ticaret Anonim Şirketi (Baştaş Beton)

31 Aralık 2024

%100

Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardaki paylar iştirak payları içerir. İştirakler, Grup'un işletmenin finansal ve faaliyet politikaları üzerinde tek başına ya da müşterek kontrol yetkisine sahip bulunmamakla birlikte önemli etkiye sahip olduğu işletmelerdir. İş ortaklığı, Grup'un anlaşmaya ilişkin varlıklar üzerinde haklara ve borçlara ilişkin yükümlülüklere sahip olmasından ziyade anlaşmanın net varlıkları üzerinde haklara sahip olmasından dolayı ortak kontrole sahip olduğu anlaşmalardır.

İştirakler ve iş ortaklığı, özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilir. İlk olarak, yatırım maliyeti işlem maliyetlerini de içeren maliyet değeri ile kaydedilir. İlk kayıtlara alınmasından sonraki dönemde, konsolide finansal tablolar, önemli etkisinin veya müşterek kontrolün bittiği tarihe kadar, Grup'un özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımların kar veya zarar ve diğer kapsamlı gelirindeki payını içerir. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamında pay oranında dahil edilir.

Aşağıdaki tablo 31 Aralık 2024 itibarıyla iştirakleri ve sermaye yapılarını göstermektedir:

Sigma Beton Laboratuar Hizmet Ticaret Limited Şirketi (Sigma)

Çözüm Endüstriyel Atık İşleme Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (Çözüm Atık)

31 Aralık 2024

%50

%50

İçindekiler

Strateji

Risk/Fırsat Vade Tanımları 10
İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar 12
Risklere Karşı Kırılgan Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı 15
Fırsatlara Karşı Uyumlu Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı 15
Strateji ve Karar Alma
İklimle İlgili Risk ve Fırsatları Ele Almak İçin Mevcut ve
Öngörülen Değişiklikler ve Adaptasyon Çabaları
16
Risk ve Fırsatlara Yönelik Sermaye Dağıtımı & Kaynak Kullanımı 16
Geçiş Planı 17
Hedeflere Ulaşma Planı 17
Yönetişim
Sürdürülebilirlik ile İlgili Risk ve Fırsatlara İlişkin Sorumluluklar 03
Sürdürülebilirlik Komitesi Hakkında 04
Denetim Yapısı 05
Teşvik Mekanizması 05
Yönetimin Görevi 06
Risk Yönetimi
Kurumsal Yaklaşım 07
Risk/Fırsat Değerlendirme Metodolojisi 07
Risk ve Fırsatların İzlenmesi 09
Kurumsal Risk Yapısı ile Entegrasyon 09
Strateji
Risk/Fırsat Vade Tanımları 10
İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar 12
Risklere Karşı Kırılgan Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı 15
Fırsatlara Karşı Uyumlu Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı 15
Strateji ve Karar Alma
İklimle İlgili Risk ve Fırsatları Ele Almak İçin Mevcut ve
Öngörülen Değişiklikler ve Adaptasyon Çabaları
16
Risk ve Fırsatlara Yönelik Sermaye Dağıtımı & Kaynak Kullanımı 16
Geçiş Planı 17
Hedeflere Ulaşma Planı 17

İklim Dirençliliği

Senaryo Analizi 19
Metrikler ve Hedefler
İklimle İlgili Metrikler
Sera Gazı Emisyonları 41
Sera Gazı Emisyonları Hesaplama Metodolojisi 41
İç Karbon Mekanizması 43
Sektör Bazlı Metrikler 43
İklimle İlgili Hedefler

Bağımsız Denetim Sınırlı Güvence Raporu

Bağımsız Denetim Sınırlı Güvence Raporu 53
----------------------------------------- ----
Ek Bilgiler
------------- --

Ek Bilgiler 57

Yönetişim

Sürdürülebilirlik ile İlgili Risk ve Fırsatlara İlişkin Sorumluluklar

S2.06a-i

Baştaş Çimento'da sürdürülebilirlik ile ilgili risk ve fırsatlara ilişkin sorumluluklar, şirketin iç yönergesiyle tanımlanmış Sürdürülebilirlik Komitesi bünyesinde yapılandırılmıştır. Komite; çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) başlıkları dahilinde sürdürülebilirlik alanında koordinasyon sağlar ve bu kapsamda iklimle ilgili risk ve fırsatlar da çalışma alanı içinde yer alır.

Komite, sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını belirlemeye yönelik analiz ve değerlendirme çalışmalarını yürütür ve bu bulguları Yönetim Kurulu'na sunar. Yönetim Kurulu, bu değerlendirmeler doğrultusunda stratejik kararları alır ve uygulamaya koyar. Komite ise yalnızca bu kararların uygulanma durumunu takip eder; uygulama ve denetim yetkisine sahip değildir.

S2.06a-iii

Sürdürülebilirlik yönetimi, Nisan 2024'ten itibaren Genel Müdür koordinasyonunda çalışan bir Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu tarafından yürütülmüştür. 2024 döneminde resmen tesis edilmiş bir Sürdürülebilirlik Komitesi bulunmamakta olup, ilgili süreçler çalışma grubu aracılığıyla yürütülmüştür.

Bu yapı, 20.03.2025 tarihli ve 1158 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile Sürdürülebilirlik Komitesi olarak resmen tesis edilmiştir. Komite, yılda altı kez toplanacak şekilde yapılandırılmış olup toplantılar Genel Müdür başkanlığında, ilgili iç fonksiyonlardan temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirilir. Toplantı çıktıları yazılı olarak kayıt altına alınır ve Yönetim Kurulu'na raporlanır.

S2.06a-iv

Yönetim Kurulu, Komite tarafından yürütülen bu analizleri dikkate alarak ödünleşimleri değerlendirir ve stratejik karar alma süreçlerinde bu değerlendirmeleri esas alır.

S2.06a-v

Baştaş Çimento'da sürdürülebilirlik hedeflerinin belirlenmesine yönelik öneriler, Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından hazırlanır ve Yönetim Kurulu'na sunulur. Nihai karar ve onay, Yönetim Kurulu tarafından verilir.

Belirlenen hedefler, Baştaş Çimento ana ortağı (%87,9) Vicat Grubu'nun sürdürülebilirlik ve iklim stratejileriyle uyumlu olacak şekilde, şirketin operasyonel gerçeklikleri ve öncelikleri doğrultusunda geliştirilir. Grup düzeyinde tanımlanmış göstergeler, şirket koşullarına uygun şekilde ele alınarak şirket özelinde uygulanabilir hale getirilir.

Komite, bu hedeflere yönelik ilerlemeyi izlemek amacıyla veri toplar, performans analizleri yapar

ve sapma durumlarına yönelik düzeltici aksiyon önerileri geliştirir. Şirket, hedeflerine ulaşmak üzere, uygulama takvimini ve performans izlemesini Vicat Grubu'nun sürdürülebilirlik stratejileri ile uyumlu şekilde yürütmektedir.

Bu süreçte elde edilen bilgiler toplantı tutanaklarına kaydedilir ve düzenli olarak Yönetim Kurulu'na raporlanır.

İlerlemeye dair performansın değerlendirilmesi bu raporlar üzerinden yapılmakta olup, hedeflerin güncellenmesi veya politika değişiklikleri Yönetim Kurulu kararıyla yürütülmektedir.

Sürdürülebilirlik Komitesi Hakkında

Komite'nin başkanlığını Genel Müdür yürütmekte olup, sürdürülebilirlik çalışmalarının yönetsel düzeyde koordinasyonundan ve Yönetim Kurulu ile bilgi akışının sağlanmasından sorumludur. Komite üyeleri; çevre, finans, insan kaynakları, iç kontrol gibi çeşitli iç fonksiyonlardan temsilcilerden oluşur ve her bir üye kendi görev alanı kapsamında sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını ele alır.

Komite üyeleri ve yetkinlikleri aşağıda açıklanmaktadır:

Komite kısa vadeli finansal getiriler ile uzun vadeli çevresel hedefler, mevcut operasyonel verimlilik ile dönüşüm yatırımları ve maliyet-etkinlik ile düzenleyici uyum gibi ödünleşimleri analiz eder. Bu analizler, hedeflerin bütçeye etkisi, maliyet-fayda dengesi ve farklı stratejilerin göstergelere etkisi gibi boyutları kapsar. 2024 Yılı Sürdürülebi̇̇li̇̇rli̇̇k Raporu

Genel Müdür (Komite Başkanı): İş geliştirme, risk yönetimi, uzun vadeli iş planlaması ve maliyet optimizasyon programları konularında yirmi yılı aşkın tecrübeye sahiptir. IFRS raporlama, bütçe ve yönetim raporlama süreçlerini yönettiği görevleri sayesinde finansal verilerin stratejik karar alma ve uzun vadeli planlarla uyumlu tutulması konusunda deneyimlidir. Türk Çimento Sektörü strateji ve ekonomik analiz komitesindeki geçmiş çalışmaları, sektörün çevresel ve düzenleyici trendlerini stratejik planlara dâhil etme yetkinliğini desteklemektedir. Komite içindeki karar süreçlerinde en üst düzey yetkili olarak görev almaktadır.

Finans Direktörü (CFO): Uluslararası finansal raporlama (IFRS), kurumsal risk haritalama ve iç kontrol sistemlerinin (SOX tabanlı) kurulumu konularında üst düzey uzmanlığa sahiptir. Geçmiş tecrübeleri arasında enerji projelerinin finansal uygunluk analizleri yer almakta olup, komite bünyesinde sürdürülebilirlik yatırımlarının mali değerlendirmelerine destek sunar.

Genel Müdür Yardımcısı: Çimento sektöründe 20 yılı aşkın tecrübesiyle çok hatlı klinker tesislerinin işletilmesi, lojistikte yakıt / hammadde optimizasyonu ve yatırımların yönetimi konularında uzmandır. Operasyonel riskleri doğrudan yönetim kuruluna raporlamaktadır. Bu görevi kapsamında, sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarının izlenmesine katkı sunar.

Finansal Kontrol Direktörü & Sürdürülebilirlik Raporlama Koordinatörü: Finansal raporlama ve bütçe-öngörü süreçlerinde 17+ yıllık deneyime sahiptir; Nisan 2024'ten bu yana "Sürdürülebilirlik Raporlama Koordinatörü" unvanıyla CSRD/TSRS/IFRS uyumlu raporlamayı yönetmektedir. "KGK onaylı Kurumsal Sürdürülebilirlik Eğitimi" sertifikasına sahip olup (Vicat TR Liderlik Programı dâhil) şirketin finansal stratejileriyle çevresel-sosyal göstergelerin entegrasyonundan sorumludur; aylık "Finansal Önemli Noktalar" raporları ve uzun vadeli yatırım analizleriyle sürdürülebilirlik verilerinin üst yönetime aktarılmasına katkı sunar.

Çevre Müdürü: 2021'den bu yana Grup Çevre Müdürü olarak görev yapmaktadır. Öncesinde Çimento sektöründe İş Sağlığı Güvenliği ve Çevre, Kalite Kontrol, Entegre Yönetim Sistemleri Yöneticiliği pozisyonlarında görev almıştır. Kimya Mühendisliği lisansı ve iş güvenliği yüksek lisansına sahiptir. On dokuz yılı aşkın saha deneyimiyle, çevresel yönetim uygulamalarının

yürütülmesinde görev alır. Komitede, çevresel metriklerin izlenmesi ve ilgili teknik katkıların sağlanmasından sorumludur.

İç Kontrol Müdürü: Yirmi yılı aşkın finansal kontrol ve mali raporlama deneyimine sahip olup 2019'dan beri İç Kontrol Müdürü olarak görev yapmaktadır. IFRS konsolidasyon raporlaması, uluslararası bütçe & tahmin süreçleri ve yatırım fizibilite analizleri konularındaki uzmanlığı; sürdürülebilirlik verilerinin iç kontrol sistemleriyle entegrasyonu açısından destek sağlar. Hazır beton, agrega ve hizmet birimleri dâhil olmak üzere çok şirketli operasyonların finansal kontrolünü yürütmektedir.

Muhasebe Direktörü: Yaklaşık 18 yıllık mali raporlama deneyimine sahiptir. Son beş yıldır Muhasebe Direktörü olarak görev yapmaktadır. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (CPA) unvanına, ayrıca "Kurumsal Yönetim Derecelendirme Uzmanlığı" ve "Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey Lisansı" sertifikalarına sahiptir. Bu yetkinlikleriyle, TSRS uyumlu finansal göstergelerin muhasebe politikalarıyla ilişkilendirilmesi süreçlerine katkı sunar.

Hukuk Müşaviri: Hukuk alanında 15+ yıllık tecrübesi bulunmakta olup sözleşme yönetimi, uyum süreçleri ve Avrupa Birliği hukuku konularında uzmanlaşmıştır. GDPR ve veri koruma sertifikaları ile şirketin düzenleyici yükümlülüklerinin takibi; tedarik sözleşmelerine çevresel ve sosyal şartların entegre edilmesi; sürdürülebilirlik politikalarının mevzuatla uyumunun sağlanması gibi alanlarda katkı sunar.

Komite, çevresel, sosyal ve yönetişim konularında sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarının belirlenmesi, sürdürülebilirlik stratejisine entegrasyonu, performans göstergelerinin izlenmesi ve gerektiğinde iyileştirme önerilerinin geliştirilmesi gibi görevleri yürütür. Ayrıca paydaş beklentilerinin değerlendirilmesi ve iyi uygulamaların şirkete entegre edilmesine yönelik faaliyetlerde bulunur.

Denetim Yapısı

S2.06a-ii & S2.06a-iv

Baştaş Çimento'da sürdürülebilirlik stratejilerinin uygulanmasını denetlemek üzere görevlendirilmiş bir organ veya yapı henüz bulunmamaktadır. Bu doğrultuda, stratejilerin gözetimi ve ilerleyen dönemlerde kurulması planlanan denetim yapıları için gerekli çalışmalara başlanmıştır.

Teşvik Mekanizması

S2.06a-v & S2.29g

Baştaş Çimento'da, Vicat Grubu'nun Türkiye için uyguladığı Kısa Vadeli Teşvik Programı (STIP) kapsamında, iklimle ilgili performans metrikleri, çalışanların değişken ücretlendirme sistemine artı değer yaratan bir çarpan olarak entegre edilmiştir. Bu sistemde:

• Çalışanların teşvik alabilmesi şirketin finansal hedeflerine, bireysel yetkinliklerine, iş güvenliği konusundaki şirket hedeflerine, kapsayıcılık ve iklim sürdürülebilirlik hedeflerine bağlıdır.

Şirketin tüm finansal hedeflerinin gerçekleşmesi durumunda çalışanlar, brüt maaşlarının %100'üne kadar teşvik primi almaya hak kazanır.

  • Bu durumda iklimle ilgili sürdürülebilirlik hedefi, özellikle emisyon azaltımı performansı, sistemde bir ek çarpan olarak işler.
  • Emisyon hedefinin tamamına ulaşan çalışanlar, mevcut teşviklerine ek olarak performans çarpanı uygulanması yoluyla bonuslarını artırabilir.
  • Bu yapı sayesinde çalışanlar hem finansal hem çevresel başarılarıyla ödüllendirilmekte; belirlenen limitlerin aşılması durumunda toplam teşvik oranı %150'ye kadar çıkabilmektedir.

Bu teşvik modeli, sürdürülebilirlik hedeflerini teşvik sistemine doğrudan bağlamaz; ancak finansal hedeflerin gerçekleşmesinden sonra devreye giren iklim performans bazlı ödüllendirme mekanizması yoluyla, çalışanları çevresel etkiyi azaltma yönünde davranışsal olarak motive eder.

İnsan Kaynakları Direktörü: 24 yılı aşkın insan kaynakları deneyimine sahiptir; stratejik İK yönetimi, organizasyonel gelişim, liderlik ve yetenek yönetimi alanlarında uzmanlaşmıştır. Küresel İK projeleri yürütme ve maliyet optimizasyon programları geliştirme tecrübesi, çalışan bağlılığını ve sürdürülebilirlik kültürünü kurum genelinde yaygınlaştırma kapasitesini destekler. Bu yetkinlikler, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik insan kaynakları politikalarının tasarlanması, eğitim programlarının kurgulanması ve performans yönetim sistemlerine çevresel-sosyal metriklerin entegre edilmesine katkı sağlar. 2024 Yılı Sürdürülebi̇̇li̇̇rli̇̇k Raporu

S2.29g

31 Aralık 2024 tarihinde sona eren hesap döneminde, üst düzey yöneticilere sağlanan kısa vadeli faydaların toplam tutarı 34.067.4621 TL'dir. Bu tutarın herhangi bir bölümü iklimle ilgili risk ve fırsatların yönetimiyle ilişkilendirilmemiştir. Dolayısıyla, cari dönemde finansal tablolara alınan üst düzey yönetici ücretlerinin iklimle ilgili hususlara bağlanan oranı %0'dır.

Yönetimin Görevi

S2.06b-i

Baştaş Çimento'da iklim dahil olmak üzere sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların izlenmesi ve yönetilmesi sorumluluğu, Yönetim Kurulu tarafından üstlenilmiştir. Yönetim Kurulu, bu kapsamda stratejik kararların alınması, uygulamaların onaylanması ve kurumsal yönetişim çerçevesinin oluşturulmasından sorumludur.

Şirketin üst düzey icra yetkilisi olan Genel Müdür aynı zamanda Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı'dır. Bu kapsamda, Yönetim Kurulu kararlarının uygulanmasını sağlamakla yükümlüdür ve Komite faaliyetlerine yönelik kurumsal denetimi yürütür. Yönetim Kurulu'nun gözetim rolü, Komite aracılığıyla gerçekleştirilen analiz ve raporlamalar sayesinde bilgi akışı üzerinden sürdürülmektedir. Komite, Yönetim Kurulu'na periyodik olarak sunduğu raporlarla, iklimle ilgili risk ve fırsatlar ile performans göstergelerine ilişkin bilgileri iletmektedir.

Sürdürülebilirlik Komitesi'nin karar alma veya uygulama yetkisi bulunmamakta olup, Yönetim Kurulu tarafından alınan kararların hayata geçirilmesi ve ilgili stratejilerin icrasında Genel Müdür sorumludur.

S2.06b-ii

Yönetim, iklimle ilgili risk ve fırsatların kurumsal düzeyde gözetimini desteklemek amacıyla, Sürdürülebilirlik Komitesi İç Yönergesi doğrultusunda tanımlanmış kontrol mekanizmaları ve prosedürler kullanmaktadır. Bu mekanizmalar, şirketin farklı departmanlarından yöneticilerin yer aldığı disiplinler arası Komite yapısı sayesinde, kurumsal işleyişin tümüne entegre şekilde işler.

Komite üyeleri; Çevre, Teknik departman (Üretim), Finans, Muhasebe, İç Kontrol, İnsan Kaynakları ve Hukuk gibi fonksiyonların yöneticileridir.Her bir üye, kendi departmanı içerisinde standartların ve iklimle ilgili kontrollerin uygulanmasını gözetir; bu kontrollerin iç politika, prosedür, eğitim, izleme ve iyileştirme süreçlerine entegre olmasını sağlar.

Bu sayede sürdürülebilirlik ile ilgili risk ve fırsatların gözetimi yalnızca çevresel değil, aynı zamanda finansal, yönetsel, hukuki ve insan kaynağı süreçlerine de nüfuz edecek şekilde disiplinler arası bir yapıya kavuşur.

1

Baştaş Çimento

Risk Yönetimi

Kurumsal Yaklaşım

S2.25a- (i)(ii) & S2.25b- (i)(ii)

İklim senaryoları, sürece yalnızca belirsizlikleri modellemek amacıyla değil, aynı zamanda potansiyel büyüme alanlarını öngörebilmek için de entegre edilmiştir. Hem düşük karbon geçiş senaryoları hem de fiziksel etkilerin yoğunlaştığı iklim yolları altında; karbon düzenlemeleri, enerji dönüşümü, su kıtlığı, piyasa tercihleri ve teknoloji adaptasyonu gibi başlıklar üzerinden hem riskler hem de fırsatlar yapılandırılmış biçimde analiz edilmiştir.

Risk/Fırsat Değerlendirme Metodolojisi

S2.25a- (iii) & S2.25b- (iii)

Değerlendirme süreci, çift aşamalı bir metodolojiye dayanmaktadır. İlk aşamada her risk ve fırsat için olasılık ve şiddet (etki) parametreleri ayrı ayrı puanlanmakta; elde edilen skor, etki düzeyini belirlemektedir. Olasılık ve şiddet tanımları aşağıda yer almaktadır. (Tablo 1 & Tablo 2)

Baştaş Çimento, iklimle bağlantılı etkilerin yalnızca olası tehditlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda dönüşüm ve rekabet avantajı içeren fırsatlar barındırdığını kabul ederek 2024 yılı itibarıyla kapsamlı bir risk ve fırsat değerlendirme süreci başlatmıştır. Bu süreç, şirketin finansal yeterliliğini etkileyebilecek unsurların hem olumsuz etkilerini yönetmeye hem de olumlu gelişmeleri stratejik olarak değerlendirmeye yönelik yapılandırılmış bir yaklaşıma dayanmaktadır. Fiziksel ve geçiş kaynaklı iklim koşullarından doğabilecek etkiler; üretim, tedarik, operasyon, lojistik ve satış gibi değer zincirinin tüm bileşenlerinde analiz edilmiştir. 2024 Yılı Sürdürülebi̇̇li̇̇rli̇̇k Raporu

Şiddet
Derecesi
Şiddet
Puanı
Fırsatlar için
Şiddet Tanımı
Net satışlarda belirgin sapma veya faaliyet kârında
düşüş riski yaratır.
Çok Yükse
(Catastrophic)
4 Ana üretim süreçlerinde ciddi duruşlar, arz-talep
dengesinde bozulma yaratır.
Stratejik seviyede dönüşüm
Yasal yaptırım, yüksek para cezası veya faaliyet
lisansının riske girmesi söz konusudur.
sağlar; gelir modeli, pazar
payı, rekabet gücü gibi temel
performans göstergelerinde
Medyada olumsuz görünürlük, sosyal lisansın kaybı,
yatırımcıların güveninde düşüş.
kalıcı, ölçülebilir ve sektörel
üstünlük yaratır.
Tesis kapatma, pazar kaybı veya rekabet gücünde
uzun süreli zayıflama riski doğurur.
Yüksek
(High)
Net satışlarda belirgin sapma veya faaliyet kârında
düşüş riski yaratır.
3 Tesis kapasitesinde sınırlama veya planlı bakım dışı
duruşlar tetikler.
Ana faaliyet alanında güçlü
rekabet avantajı sağlar; yeni
gelir kanalı, satış hacminde
artış veya yüksek marj etkisi
yaratabilir.
Uyum için teknoloji yatırımı veya lisans revizyonu
gerekir.
Önemli müşterilerde güven kaybı yaratabilir;
tedarikçilerle ilişkileri zorlar.
Yıllık hedeflerde sapmaya ve stratejik planların
gözden geçirilmesine neden olur.
Orta
(Medium)
2 Kısmi gelir kaybı veya operasyonel maliyet artışı
vardır, ancak yıllık performansı belirgin şekilde
sarsmaz.
Belirli hat, tesis veya taşeronlarda verimlilik düşüşü
gözlemlenir.
Bölgesel/kısıtlı ölçekte fayda
sağlar; operasyonel iyileşme,
ürün farkındalığı veya pazar
penetrasyonu gibi katkılar
sunar.
Uyumu sağlamak için kısıtlı kaynak veya iş gücü
gerekir.
Sınırlı paydaş tepkisi olabilir; basında kısa süreli
görünürlük yaratabilir.
Planlanan küçük ölçekli yatırımın ertelenmesine
neden olabilir.
1 Artan maliyet veya gelir kaybı önemsizdir; mevcut
bütçe içinde yönetilebilir.
Geçici, lokal ve telafi edilebilir aksaklıklar görülür.
Düşük
(Low)
Yeni bir yükümlülük doğmaz veya basit
dokümantasyon ile uyum sağlanabilir.
Sadece sınırlı birimlerde/
operasyonlarda fark yaratır;
kısa süreli veya dolaylı olum
Paydaş algısında değişim yaratmaz; kamuoyuna
yansıması beklenmez.
lu etki yaratabilir.
Şirket stratejisi, hedefleri veya yatırımları üzerinde
etkisizdir.

Risk ve Fırsatların İzlenmesi

S2.25a- (v)(vi) & S2.25b- (v)(vi)

Kurumsal Risk Yapısı ile Entegrasyon

S2.25c

Olasılık
Derecesi
Olasılık
Puanı
Olasılık
Tanımı
Çok Yüksek
(Very High)
4 Net satışlarda belirgin sapma veya faaliyet kârında düşüş riski yaratır.
Yüksek (High) 3 Ana üretim süreçlerinde ciddi duruşlar, arz-talep dengesinde bozulma
yaratır.
Orta (Medium) 2 Yasal yaptırım, yüksek para cezası veya faaliyet lisansının riske girme
si söz konusudur.
Düşük (Low) 1 Medyada olumsuz görünürlük, sosyal lisansın kaybı, yatırımcıların
güveninde düşüş.
Tablo 2
dikkate alarak karara destek sağlar. puana sahip olan risk/fırsatlar yüksek etkili olarak sınıflandırılmaktadır.
Yüksek etkili çıkan risk/fırsatlar, ikinci aşamada nicel kriterlere tabi tutulmaktadır. Şirket hasılatının2
%0.1'i üzerinde etki yaratacağı belirlenen risk/fırsatlar öncelikli olarak sınıflandırılmaktadır. (2024
Yılı hasılatı2 8,419,016,103.00 TRY'dir, 2024 yılı için eşik değer bu değerin %0.1'i olan 8,419,016.00
TRY'dir.) Bu yöntem, yalnızca olasılığı değil, şirketin iş modeli ve gelir yapısı üzerindeki etkileri de
Risk ve Fırsatların İzlenmesi
S2.25a- (v)(vi) & S2.25b- (v)(vi)
bir şekilde yönetilmektedir. Risk ve fırsatların izlenmesi, sürdürülebilirlik koordinasyon fonksiyonu altında yürütülmekte olup,
ilgili iş birimlerinin katkısıyla yılda en az bir kez gözden geçirilmektedir. İklimle ilgili göstergeler
gelişmekte olan izleme sistemlerine entegre edilmesi planlanmaktadır. Böylece yalnızca tehditlerin
kontrolü değil, aynı zamanda fırsatların takibi ve kurumsal değer yaratımına katkısı da sürdürülebilir
Bu süreç, 2024 yılı itibarıyla Baştaş Çimento için ilk kez yapılandırılmış ve TSRS2 ile uyumlu
hale getirilmiştir. Önceki raporlama dönemlerinde bu yapıya ilişkin sistematik bir metodoloji
bulunmamaktadır. Dolayısıyla kullanılan bu yapı, risk ve fırsat yönetimini iklim stratejisinin
merkezine taşıyan temel çerçeveyi oluşturmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde bu yapı, kurumsal
risk yönetimi ve stratejik karar mekanizmalarıyla daha sıkı entegre edilerek geliştirilecektir.
Kurumsal Risk Yapısı ile Entegrasyon
S2.25c
dışından uzman görüşlerine başvurulmasını sağlar. Halihazırda Şirket bünyesinde yazılı bir risk yönetim politikası veya kurumsallaşmış bir entegre risk
yönetimi sistemi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Riskin Erken Saptanması Komitesi, Şirket'in
stratejik, operasyonel, hukuki ve finansal risklerini önceden tespit etmeye, risk yönetim sistemlerini
oluşturmaya ve bu doğrultuda Yönetim Kurulu'na öneriler sunmakla görevlidir. Komite yılda en
az bir kez risk yönetim sistemlerinin gözden geçirilmesini ve gerektiğinde Şirket içinden ya da
İklimle ilgili risk ve fırsatlar, 2024 yılı itibarıyla kurulan ilk değerlendirme çerçevesi kapsamında
bağımsız olarak analiz edilmiştir. Ancak önümüzdeki dönemlerde bu analizlerin, Riskin Erken

Saptanması Komitesi'ne sunulması ve Komite tarafından Yönetim Kurulu'na tavsiye niteliğinde raporlanması planlanmaktadır. Bu çerçevede, iklim kaynaklı belirsizliklerin kurumsal risk yapısı içinde tanımlanabilir hale gelmesi, diğer risk türleriyle birlikte değerlendirilmesi ve iç kontrol sistemlerine entegre edilmesi hedeflenmektedir.

Dolayısıyla mevcut durumda iklimle ilgili risk ve fırsatlar, genel risk yönetimi süreçlerinden ayrı yürütülmekte; ancak orta vadede bu yapıların Riskin Erken Saptanması Komitesi'nin gündemine alınması ve kurumsal risk değerlendirme döngüsüne dâhil edilmesi planlanmaktadır.

Strateji

Risk/Fırsat Vade Tanımları

S2.10d

İklimle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesinde kullanılan zaman dilimleri, mevcut kurumsal stratejik planlama uygulamaları ile uyumlu olacak şekilde belirlenmiştir. Bu kapsamda:

Kısa vade: 0 ila 1 yılı, Orta vade: 1 ila 5 yılı, Uzun vade: 5 yıl ve sonrasını kapsamaktadır.

Söz konusu tanımlar, kuruluşun finansal ve operasyonel planlama süreçlerine entegre bir şekilde oluşturulmuştur. Mevcut uygulamalara göre, her mali yılda çeyrek dönem bazlı revize tahminler hazırlanmakta; bir sonraki yılın bütçesi ayrıntılı olarak planlanmaktadır. Buna ek olarak, yılda bir kez gerçekleştirilen "Uzun Vadeli Planlama" süreci kapsamında, kuruluşun beş yıllık stratejik yatırım ve operasyonel planları belirlenmekte ve güncellenmektedir.

Bu nedenle, kuruluşun iklimle ilgili stratejik planlama yaklaşımı, iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatların analiz edilmesinde kullanılan zaman dilimlerinin belirlenmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Zaman dilimlerinin bu şekilde yapılandırılması, iklimle ilgili belirsizliklerin ve etkilerin, şirketin uzun vadeli yönetişim ve yatırım kararlarına entegre edilmesini mümkün kılmaktadır.

S2.11

Baştaş Çimento, finansal yeterliliğini makul ölçüde etkileyebileceğini öngördüğü iklimle ilgili risk ve fırsatlarını belirlerken geçmişteki olaylara, mevcut durumdaki koşullara ve gelecekteki tahminlere ilişkin bilgileri her bir raporlama yılında gözden geçirirken aşırı maliyet ve çabaya katlanmadan, makul ve desteklenebilir bilgileri kullanmaktadır.

S2.12

Bu belirleme sürecinde, TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulamasına İlişkin Rehber'de çimento sektörü için tanımlanan açıklama konuları dikkate alınmış; risk ve fırsatlar bu başlıklarla uyumlu şekilde yapılandırılmıştır.

Baştaş Çimento'nun raporlama yılı içerisinde tespit etmiş olduğu iklim ile alakalı risk ve fırsatları aşağıda paylaşılmıştır. (Tablo 3)

Baştaş Çimento

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar (S2.10 & S2.13 & S2.15 & S2.16)

Risk/Fırsat Risk/Fırsat Risk/Fırsat Tanım Vade Mevcut Etki Öngörülen Etki Etki Alanı Mevcut Öngörülen
Türü Kodu Adı Finansal Etki Finansal Etki
Geçiş Riski GR1 ETS Riski Türkiye'de 2026 sonuna kadar devreye alınması
beklenen Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile
birlikte çimento üretiminden kaynaklanan Kapsam
1 CO2 emisyonları için kota belirlenecek ve bu kota
zamanla daralacaktır. Kalan emisyonlar için karbon
hakkı satın alımı gerekecektir. Bu durum, işletmenin
maliyetlerini arttırarak, hasılat üzerinde negatif etki
yaratabilir.
Orta/Uzun Raporlama yılında, Ulusal
ETS henüz yürürlüğe
girmemiş olduğundan
şirketin finansal gösterge
leri üzerinde herhangi bir
önemli etki görülmemiştir.
2026 sonrası devreye girmesi beklenen
ETS ile birlikte şirketin faaliyet
gösterdiği çimento üretim süreçlerinde
doğrudan emisyonlara kota getirilmesi
öngörülmektedir. Bu nedenle orta ve
uzun vadede, kota altına düşmeyen
emisyonlar için piyasa fiyatı üzerinden
karbon hakkı satın alma yükümlülüğü
doğacaktır. Bu durum nakit çıkışlarını
artıracaktır. Üretim maliyetleri üzerinde
negatif etki oluşturacaktır.
Bu riskin etkisi, doğrudan
çimento üretim süreçlerine ve bu
süreçlerdeki Kapsam 1 emisyon
kaynaklarına odaklanmaktadır.
Özellikle klinker üretimi gibi yüksek
sıcaklık gerektiren ve karbon yoğun
aşamalarda ortaya çıkan emisyonlar,
ETS kapsamına dahil olacak başlıca
faaliyetlerdir. Bu çerçevede, şirketin
Türkiye'deki üretim tesisleri öncelikli
etki alanıdır.
- İlgili Risk'in Orta/
Uzun Vadede
(2026-2030),
şirket maliyetleri
2
üzerinde, minimum
4,242,792,360
TRY, maksimum
4,342,259,911 TRY
artış etkisi yaratması
beklenmektedir. Bu
maliyet, Maksimum
senaryoda hasılatın
%5'ine denk
gelmektedir.
Fiziksel Risk FR1 Suya Erişim ve
Maliyet Artışı
Riski
İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve artan
su talebi nedeniyle, su stresi seviyesinin yüksek
olduğu bölgelerde bulunan tesislerde suya erişimin
kısıtlanması veya tamamen kesilmesi riski mevcuttur.
Bu durum, üretim süreçlerinin aksamasına, kapasite
kullanım oranlarının düşmesine, operasyonel
maliyetlerin artmasına ve nihayetinde şirketin finansal
performansında olumsuzluklara yol açabilir.
Orta/Uzun Raporlama yılında, şirketin
suya erişiminde herhangi
bir kesinti yaşanmamış ve
üretim süreçlerinde aksa
ma olmamıştır.
Küresel iklim değişikliği kaynaklı olarak
su kaynaklarında azalma, özellikle
su stresi yüksek bölgelerde faaliyet
gösteren çimento tesislerini doğrudan
etkileyebilir. Öngörülen etkiler
şunlardır: Kuyu suyuna erişilememesi,
su ihtiyacının çevre bölgelerden
karşılanması, su tarifelerinin kuraklık
nedeniyle ciddi artış göstermesi ve
maliyetlerin artması.
Bu risk, özellikle Türkiye'de su
stresi açısından hassas kabul edilen
bölgelerde faaliyet gösteren çimento
üretim ve Hazır Beton tesislerini
kapsamaktadır. Riskin yoğunlaştığı
alanlar; üretim süreçlerinde
yoğun su tüketimi yapılan klinker
üretimi, soğutma sistemleri, Hazır
beton üretimi ve toz bastırma
uygulamalarıdır. Ayrıca, hammadde
yükleme, işleme ve hazırlık
aşamalarında da su kullanımının kritik
olması nedeniyle, değer zincirinin
birçok halkasında operasyonel ve
finansal risk oluşturabilir.
- İlgili Risk'in 2030
yılında, şirket
maliyetleri2
üzerinde, minimum
278,382,842.86
TRY, maksimum
301,495,422 TRY
artış etkisi yaratması
beklenmektedir. Bu
maliyet, Maksimum
senaryoda hasılatın
%1.5'ine denk
gelmektedir.
Fırsat F1 Katkılı Çimento
Oranı Arttırma
Kaynaklı Maliyet
ten Kazanç Fırsatı
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında çimento
sektörünün karbon ayak izini azaltmak amacıyla düşük
klinker oranına sahip "katkılı çimento" üretimi ve
kullanımının artırılması hem regülasyonlara uyum hem
de maliyet avantajı sağlamaktadır.
Kısa/Orta/Uzun Raporlama yılında katkılı
çimento üretim oranı %78.1
civarlarındadır. Bu sayede
üretim sürecinde ton başı
na düşen emisyon miktarı
azalmış ve maliyetlerde
düşüş sağlanmıştır.
Katkılı çimento üretiminin sistematik
olarak artırılması planlanmaktadır. Bu
kapsamda:
Kapsam 1 emisyonlarda yıllık bazda
düşüş sağlanacak ve ETS kapsamındaki
karbon yükümlülüğü azalacaktır.
Üretim maliyetleri daha düşük olan ikincil
hammaddelerin kullanımı sayesinde brüt
kâr marjı artacaktır.
Bu fırsatın etki alanı, üretim
tesislerinde kullanılan hammadde
reçeteleri ve klinker oranlarının
düşürülmesiyle doğrudan ilişkilidir.
Özellikle katkı maddelerine
erişim sağlayabilen coğrafyalarda
bulunan tesislerde bu stratejinin
uygulanabilirliği ve kârlılığı daha
yüksektir.
İlgili Fırsat'ın
raporlama yılında
(2024), bir önceki
yıla göre mali
yetlerdeki2 düşüşe
etkisi, 45,801,093
TRY olarak tespit
edilmiştir. Bu değer
2024 hasılatının
%0.54'üne denk
gelmektedir.
İlgili Fırsat'ın kısa/
orta/uzun vadede
(2024-2030),
şirket maliyetleri2
üzerinde,
296,951,887
TRY azalış
etkisi yaratması
beklenmektedir.
Bu değer hasılatın
%0.30'una denk
gelmektedir.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar (S2.10 & S2.13 & S2.15 & S2.16)

Risk/Fırsat
Türü
Risk/Fırsat
Kodu
Risk/Fırsat
Adı
Tanım Vade Mevcut Etki Öngörülen Etki Etki Alanı Mevcut
Finansal Etki
Öngörülen
Finansal Etki
Fırsat F2 Su Tasarrufu ile
Su Stresine Karşı
Dirençlilik Fırsatı
İklim değişikliğinin etkisiyle su stresi yaşanan
bölgelerde, su kaynaklarına erişim hem maliyetli hale
gelmekte hem de düzenleyici riskler artmaktadır. Bu
nedenle, şirketin su tüketimini azaltan teknolojilere
ve proses iyileştirmelerine yatırım yapması hem
operasyonel sürdürülebilirliği sağlaması hem de su
fiyatlarındaki olası artışlardan korunması açısından
önemli bir fırsat yaratmaktadır. Geri kazanım sistemleri,
düşük debili ekipmanlar, kapalı devre soğutma
sistemleri gibi çözümler sayesinde su tüketimi
azaltılarak uzun vadeli maliyet avantajı sağlanmakta;
bu da şirketin hem çevresel hem de finansal
performansına katkı sunmaktadır.
Kısa/Orta/Uzun Raporlama yılında, bazı
tesislerde su geri kazanım
ve verimlilik uygulamaları
sınırlı ölçekte devreye
alınmış; ancak genel
şirket düzeyinde finansal
göstergelere anlamlı bir
katkı sağlamamıştır.
Su yönetimi uygulamalarının
yaygınlaştırılması ile çimento üretim
süreçlerinde su tüketimi ciddi oranda
azaltılabilecektir. Bu sayede, su stresi
nedeniyle ortaya çıkabilecek üretim
kesintilerinin önüne geçilecek ve suya
erişimle ilgili operasyonel süreklilik
sağlanacaktır. Su maliyetlerinin
artmasına karşı şirketin korunması
sağlanarak uzun vadeli maliyet tasarrufu
elde edilecektir.
Bu fırsat, şirketin su kaynaklarına
bağımlı olan tüm üretim tesislerini
kapsar. Özellikle klinker üretimi,
soğutma işlemleri, toz bastırma
uygulamaları ve hammadde
hazırlama süreçlerinde su kullanımının
azaltılması, operasyonel verimliliği
artırarak doğrudan fayda sağlar.
İlgili Fırsat'ın rapor
lama yılında (2024),
şirket maliyetleri2
üzerinde, 9,272,682
TRY azalış etkisi
yarattığı tespit
edilmiştir. Bu değer
2024 hasılatının
%0.11'ine denk
gelmektedir.
İlgili Fırsat'ın kısa/
orta/uzun vadede
(2024-2030),
şirket maliyetleri2
üzerinde, minimum
131,199,560,
maksimum
198,602,648
TRY azalış
etkisi yaratması
beklenmektedir.
Maksimum
senaryoda bulunan
değer hasılatın
%0.2'sine denk
gelmektedir.
Fırsat F3 Alternatif Yakıt
Kullanımı Arttırma
Kaynaklı Maliyet
Düşürme Fırsatı
Şirketin çimento üretiminde fosil yakıtlar yerine
alternatif yakıt kullanımını artırma stratejisi hem karbon
emisyonlarının azaltılmasını sağlamakta hem de yakıt
maliyetlerinin düşürülmesine katkıda bulunmaktadır.
Kısa/Orta/Uzun Raporlama yılında alter
natif yakıt kullanım oranı
artırılmış, %41 seviyeler
ine ulaşılmıştır. Bu artış
sayesinde, ton başına en
erji maliyeti düşürülmüş ve
üretim sürecindeki karbon
yoğunluğu azalmıştır.
Alternatif yakıt hedefinin başarıyla
sürdürülmesiyle birlikte:
Fosil yakıtlara yapılan harcamalar
azalacak ve yakıt maliyetlerinde
önemli tasarruf sağlanacaktır, Atık
yönetimi ve döngüsel ekonomi
ilkeleri doğrultusunda atıkların yakıta
dönüştürülmesiyle çevresel performans
güçlenecektir, Tedarik zinciri içinde yeni
atık tedarik kaynaklarının geliştirilmesi,
yerel ekonomilerle iş birliklerinin
artırılması mümkün olacaktır.
Bu fırsatın etki alanı, doğrudan
çimento üretim sürecinin en yüksek
enerji tüketiminin gerçekleştiği
klinker üretim hatlarında
yoğunlaşmaktadır.
İlgili Fırsat'ın rapor
lama yılında (2024),
şirket maliyetleri2
üzerinde, 895,862
TRY azalış etkisi
yarattığı tespit
edilmiştir. Bu değer
2024 hasılatının
%0.01'ine denk
gelmektedir.
İlgili Fırsat'ın kısa/
orta/uzun vadede
(2024-2030),
şirket maliyetleri2
üzerinde,
146,624,612
TRY azalış
etkisi yaratması
beklenmektedir.
Bu değer hasılatın
%0.15'ine denk
gelmektedir.
Fırsat F4 WHR sistemi ile
Enerji Tasarrufu
ve Enerji Fiyatları
na Karşı Dirençli
lik Fırsatı
Fabrika arazisi içinde Atık Isı Geri kazanımı (WHR)
sistemi kurarak, tesislerin elektrik tüketimleri geri
kazanımdan sağlanabilir. Bu yaklaşım, hem çevresel
sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar hem de enerji
maliyetlerini uzun vadede azaltma fırsatı sunar.
Kısa/Orta/Uzun Raporlama yılında, bu
uygulama şirket genelinde
tasarruf sağlamıştır. Ayrıca,
WHR atık ısıdan elektrik
üretimi ile 2024 yılında
fabrika elektrik tüketi
minin %24'ü karşılanmıştır.
(49 milyon kW üretim
yapılmıştır.)
Kurulacak WHR sistemleri sayesinde,
şirketin enerji ihtiyacını dış kaynaklı
enerji yerine kendi ürettiği yenilenebilir
enerji ile karşılaması mümkün olacaktır.
Bu durum, enerji maliyetlerinde
önemli tasarruf sağlayarak üretim
maliyetlerini düşürebilir. Ayrıca,
yenilenebilir enerji kullanımının
artması, şirketin karbon ayak izinin
azaltılmasına katkıda bulunarak Ulusal
Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında
karşılaşılabilecek potansiyel karbon
maliyetlerinin düşmesine yardımcı
olur. Kendi enerji üretim kapasitesine
sahip olunması, enerji fiyatlarındaki
dalgalanmalara karşı önemli bir koruma
sağlayacak ve operasyonel sürekliliği
güçlendirecektir. Şirketin çevresel
performansının iyileşmesi, kamuoyu ve
yatırımcı nezdinde kurumsal itibarını da
artıracaktır.
Bu fırsat, yalnızca döner fırın
kullanılan entegre çimento üretim
tesislerinde geçerlidir. WHR
sisteminden elde edilen elektrik,
öncelikli olarak klinker üretim
hattında kullanılmakla birlikte,
aynı fabrikada yer alan öğütme,
paketleme ve yardımcı tesisler ile
entegre hammadde ocaklarında
da dolaylı olarak fayda sağlar. Bu
nedenle fırsatın etkisi, enerji yoğun
üretim süreçlerinin tamamında,
özellikle döner fırına sahip entegre
tesislerde yoğunlaşmaktadır.
WHR sisteminin
raporlama yılında
şirkete kazandırdığı
maliyetleri2 üze
rindeki tasarruf
144,456,532 TL
olarak belirlenmiştir.
Bu da raporla
ma yılı hasılatının
%1.72'sine denk
gelmektedir.
Kısa/orta/uzun
vadede (2024-
2030) WHR
sisteminden,
maliyetler2 üzerinde
1,567,555,118 TRY
tasarruf edilmesi
beklenmektedir.
Bu da hasılatın
%1.61'ine denk
gelmektedir.

Risklere Karşı Kırılgan Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı

S2.29b

S2.29c

Fırsatlara Karşı Uyumlu Varlıklar veya Faaliyetler Toplamı

S2.29d

Strateji ve Karar Alma

İklimle İlgili Risk ve Fırsatları Ele Almak İçin Mevcut ve Öngörülen Değişiklikler ve Adaptasyon Çabaları

S2.14a-i & ii

Baştaş Çimento, TSRS 2 kapsamında yürüttüğü iklim riskleri ve fırsatları değerlendirmesi sonucunda iş modelini gözden geçirme ve iklimle bağlantılı konuları kurumsal strateji ve karar alma süreçlerine entegre etme yönünde adımlar atmaya başlamıştır. Şirket, ilk kez 2024 yılında iklim risk ve fırsatlarını fiziksel ve geçiş riskleri kapsamında sistematik olarak analiz etmiş ve bu değerlendirmeyi genel risk yönetimi süreçlerine entegre etmeyi planlamıştır.

Ayrıca, Ar-Ge odaklı iş modeli dönüşüm süreci kapsamında sürdürülebilir ürün portföyünü çeşitlendirmiştir. Geliştirilen dört yeni sürdürülebilir ürün, iklimle uyumlu ürün stratejisinin iş modeli içinde nasıl somutlaştığını göstermektedir.

Baştaş Çimento'nun doğrudan azaltım ve adaptasyon çabaları, emisyon yoğunluğunu azaltmaya, alternatif yakıt kullanımını artırmaya ve üretimde klinker oranını düşürmeye odaklanmaktadır. Şirket, hedefleri doğrultusunda emisyon azaltımını; süreç optimizasyonu, yakıt ikamesi ve ürün formülasyonu faaliyetleri üzerinden yürütmektedir.

Bunlara ek olarak, Baştaş'ta Atık Isıdan Enerji Geri Kazanım (WHR) sistemi aktif olarak kullanılmaktadır. Bu sistem sayesinde proses kaynaklı ısının enerjiye dönüştürülmesiyle doğrudan elektrik tüketimi azaltılmakta ve Scope 2 emisyonları üzerinde azaltıcı etki sağlanmaktadır.

S2.14a-iii

Baştaş Çimento'nun dolaylı azaltım çabaları arasında düşük karbon ayak izine sahip ürünlerin geliştirilerek müşterilere sunulması ön plana çıkmaktadır. Şirket, döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda hammadde ikamesine dayalı ürün formülasyonları geliştirmiş, bu ürünleri ticarileştirmiştir.

Risk, Fırsat ve Hedeflere Yönelik Sermaye Dağıtımı & Kaynak Kullanımı

S2.29e & S2.14b

Baştaş Çimento, iklim değişikliğiyle bağlantılı risk, fırsat ve hedeflerini dikkate alarak düşük karbonlu üretime geçişi destekleyen yatırımlar ve proje faaliyetleri yürütmektedir. Bu faaliyetleri ağırlıklı olarak iç kaynaklarla finanse edilmekte, ayrıca kamu teşviklerinden ve hibe programlarından yararlanılmaktadır.

Bu kapsamda, 2024 yılı içinde Ar-Ge faaliyetlerine toplam 23,453,2274 TRY tutarında sermaye harcaması gerçekleştirilmiştir. Söz konusu harcamalar, özellikle düşük klinkerli ürün geliştirme, alternatif yakıt kullanımı ve süreç verimliliği gibi alanlara odaklanarak, şirketin uzun vadeli iklim stratejilerine katkı sağlamaktadır.

Ar-Ge harcamaları, şirketin konsolide finansal raporlarında gelir tablosu altında "Araştırma ve Geliştirme Giderleri" kaleminde yer almakta olup, 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında vergi indiriminden faydalanılmaktadır. Bu projelerden biri olan United Circles kapsamında, Avrupa Birliği Horizon Europe programı

Baştaş Çimento'nun iklimle ilgili sermaye tahsis yaklaşımı, bilimsel araştırma ve dış kaynaklı finansmanla desteklenen uygulamalı projeler ile uzun vadeli yatırım planlarını entegre bir şekilde ele almakta; bu sayede hem riskleri azaltmayı hem de sürdürülebilir değer yaratmayı hedeflemektedir.

Geçiş Planı

S2.14a-iv

Baştaş Çimento'nun halihazırda resmi ve yayınlanmış bir geçiş planı bulunmamaktadır. Ancak, Şirket, hedefleri doğrultusunda yatırım planlamasını sürdürmekte, süreç dönüşümlerini ve ürün portföyü optimizasyonunu bu doğrultuda yönlendirmektedir. Hedeflerin temelinde, karbon düzenlemeleri, piyasa dönüşümü ve teknolojik gelişmelere dair grup varsayımları yer almaktadır.

Hedeflere Ulaşma Planı

S2.14a-v

Baştaş Çimento'nun, Türkiye'nin iklim politikaları ve 2053 net-sıfır hedefi doğrultusunda çimento sektörüne getirilen yasal düzenlemeler temel alınarak oluşturulmuş, sera gazı emisyon azaltım hedeflerine ulaşmak için izlemeyi planladığı stratejiler, üretim süreçlerinin düşük karbonlu yapıya kademeli olarak dönüştürülmesini esas almaktadır. Bu stratejiler; teknik uygulamalar, operasyonel iyileştirmeler ve ürün portföyü dönüşümü gibi alanlara yayılmaktadır.

Planlanan başlıca uygulamalar şunlardır:

  • Klinker oranının azaltılması: Çimento formülasyonlarında katkı maddelerinin kullanımının artırılması yoluyla, karbon yoğunluğu yüksek klinkerin kullanım oranı düşürülmesi hedeflenmektedir. Bu yaklaşım doğrudan proses kaynaklı emisyonların azaltımını destekleyecektir.
  • Alternatif yakıt kullanımının artırılması: Fosil yakıt tüketimini azaltmak amacıyla, atık türevli yakıtların kullanım oranının artırılması planlanmaktadır. Böylece hem emisyon azaltımı hem de yakıt kaynaklı maliyet optimizasyonu sağlanması amaçlanmaktadır.
  • Enerji verimliliği önlemleri: Üretim süreçlerinde enerji tüketimini düşürmeye yönelik ısıl denge ve proses verimliliği uygulamaları gündemdedir.
  • Sürdürülebilir ürün geliştirme: Ar-Ge faaliyetleri aracılığıyla, düşük karbon ayak izine sahip çimento türleri geliştirilmeye devam edilmekte; bu ürünlerin pazarda yaygınlaştırılması planlanmaktadır.

Tüm bu önlemler, şirketin hedeflerine ulaşmak üzere yapılandırılan dönüşüm sürecinin temel yapı taşlarını oluşturmaktadır.

İklim Dirençliliği

S2.22a-i

İklim dirençliliğine ilişkin değerlendirmeler, bu raporlama döneminde ilk kez gerçekleştirilmiş olup, değerlendirmede kullanılan senaryo analizlerinin çıktıları esas alınmıştır. Senaryo analizleri, işletmenin stratejisi ve iş modeli üzerindeki potansiyel etkilerin anlaşılmasına yönelik olarak, sürdürülebilirlik komitesi koordinasyonunda yapılmıştır. Bu değerlendirme kapsamında, strateji ve iş modeli üzerinde doğrudan bir değişikliğe gerek duyulmamış; ancak ilerleyen dönemlerde analizlerin güncellenmesiyle birlikte etkilere karşı uyum kapasitesinin gözden geçirilmesi planlanmaktadır.

aracılığıyla 8,388,648.76 TL tutarında hibe alınmış ve bu tutar şirkete aktarılmıştır. Yapılan harcamalardan sonra kalan tutar bilançoda, "Ertelenmiş Gelirler" hesabında yer almaktadır.5 Bu proje; atık yönetimi, döngüsellik ve karbon azaltımı gibi temalarda yenilikçi uygulamalar içermekte ve iklimle ilgili teknolojik dönüşüm süreçlerine doğrudan katkı sunmaktadır. Öte yandan, 2026–2030 dönemini kapsayan orta vadeli stratejiler doğrultusunda, üretim süreçlerinde karbon yoğunluğunu azaltmaya yönelik yatırımların planlaması sürmektedir. Bu yatırımların; klinker oranının düşürülmesi, alternatif yakıt kullanımının artırılması ve enerji verimliliğinin iyileştirilmesi gibi teknik alanlarda uygulanması öngörülmekte olup, yaklaşık 74 kg CO2/ton çimento eşdeğeri düzeyinde azaltım potansiyeli sunması beklenmektedir. Ancak bu yatırımlar hâlen planlama aşamasındadır ve henüz gerçekleşmiş sermaye harcaması olarak değerlendirilmemektedir. 2024 Yılı Sürdürülebi̇̇li̇̇rli̇̇k Raporu

S2.22a-ii

Şirket, iklim değişikliğine karşı dirençliliğini değerlendirmek amacıyla kapsamlı bir senaryo analizi yürütmektedir. Bu analiz, Paris Anlaşması ile uyumlu, küresel sıcaklık artışının 1,5°C ile sınırlandırıldığı iyimser senaryolar (ör. IEA NZE 2050, SSP1-2.6, RCP2.6) ile sıcaklık artışının 2°C sınırını aşarak 3°C ila 4°C seviyelerine ulaştığı kötümser senaryoları (ör. IEA STEPS, SSP5-8.5, RCP8.5) kapsayan iki uç noktayı dikkate almaktadır. Bu kapsam, farklı iklimsel geleceklerin işletme üzerindeki etkilerini kıyaslayarak, stratejik planlamada esneklik ve hazırlık kabiliyeti sağlamaktadır. Karbon nötr bir geleceğe geçişi öngören senaryolar, fosil yakıtlardan hızla uzaklaşılması, yenilenebilir enerji yatırımlarının artması ve karbon fiyatlandırma mekanizmalarının etkin şekilde uygulanması gibi varsayımlara dayanmaktadır. Bu dönüşümün gerçekleşebilmesi; hükümetlerin güçlü iklim politikaları geliştirmesi, karbon fiyatlarının artırılması ve temiz enerjiye geçişi destekleyecek düzenlemelerin yürürlüğe konması gibi koşullara bağlıdır. Ancak, bu politika adımlarının zamanlaması, kapsamı ve uygulanma düzeyi belirsizlik arz etmekte; bu da şirketin maliyet yapısı, rekabet gücü ve yatırım planları üzerinde belirsizlik yaratmaktadır.

Bu nedenle, sıcaklık artışının yüksek seyrettiği kötümser senaryolar da değerlendirme sürecine dahil edilmiştir. Bu senaryolarda, iklim politikalarının yetersiz kalması durumunda karbon yoğun faaliyetlerin devam etmesi ve emisyonların artması muhtemeldir. Bu durum, uzun vadede fiziksel iklim risklerinin şiddetlenmesine ve iklim kaynaklı felaketlerin artmasına neden olabilir. Böyle bir gelişme, geçiş risklerinin gecikmeli fakat çok daha sert biçimde ortaya çıkmasına, karbon maliyetlerinin hızla yükselmesine ve işletmenin beklenmedik finansal yüklerle karşılaşmasına yol açabilir.

Senaryo analizinde kısa, orta ve uzun vadeli etkiler değerlendirilmiş; her bir senaryo altında işletmenin maruz kalabileceği riskler ve potansiyel yanıt stratejileri düşünülmüştür. Bu analiz sayesinde şirket, gelecekte karşılaşabileceği farklı iklim koşullarına karşı hazırlıklı olmayı hedeflemekte; iş stratejilerini belirsizliklere karşı daha dayanıklı ve esnek hale getirmektedir. Senaryo analizine dayalı bu bütüncül yaklaşım, etkin bir risk yönetimi çerçevesi sunmakta ve şirketin iklim değişikliği karşısındaki stratejik dirençliliğini güçlendirmektedir.

S2.22a-iii

Şirketin iklimle bağlantılı risk ve fırsatlara yönelik finansal yanıt kapasitesi, hâlihazırda kurumsal planlama süreçleri içerisinde ayrı bir yapı altında tanımlanmamıştır. Ancak, Yönetim kuruluna bağlı, Riskin erken saptanması komitesi iklim senaryo analizleri doğrultusunda finansal planlama yapmak üzere yapılandırılmaya çalışılmaktadır. İklim senaryo analizleri, 2024 yılında ilk kez gerçekleştirilmiş olup, bu analizlerin bulguları henüz finansal planlama veya bütçeleme süreçlerine entegre edilmemiştir. İklimle bağlantılı yatırım kararlarını destekleyecek özel bir finansman mekanizması veya ESG temelli finansman aracı bulunmamakla birlikte, gerektiğinde kaynak tahsisine olanak sağlayabilecek esnek yapılar ve grup içi koordinasyon olanakları mevcuttur. Gelecek dönemde, senaryo analizlerinden elde edilen çıktıların karar alma mekanizmalarına entegrasyonu değerlendirmeye alınacaktır.

Baştaş Çimento

Şirketin kısa ve orta vadeli stratejik planlarında, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum başlıkları altında değerlendirilen bazı yatırım alanları yer almaktadır. Bu yatırımlar, başta enerji verimliliği olmak üzere operasyonel iyileştirmelere katkı sunmayı hedeflemektedir. Ürün portföyünün gelişen pazar ve regülasyon koşullarına uyumlu olacak şekilde çeşitlendirilmesi yönünde çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, farklı bağlayıcı oranlarına sahip ürünlerin geliştirilmesine yönelik üretim olanakları analiz edilmektedir. Bu çalışmalar, çevresel etki azaltımı ve teknik uyum hedefleri doğrultusunda şekillenmektedir.

Yatırım kararları, her yıl güncellenen uzun vadeli planlama süreci içerisinde değerlendirilmekte; teknik uygulanabilirlik, çevresel uyum ve operasyonel süreklilik esas alınarak önceliklendirme yapılmaktadır.

Senaryo Anal i z i

S2.22b-i

Mevcut varlıkların iklim değişikliğine uyumu ve yeniden yapılandırılması kapsamında çeşitli yatırımlar yapılmış olup; yeni yatırımların yapılması planlanmaktadır. Senaryo analizlerinden elde edilen bulgular, mevcut varlık yapısının kısa ve orta vadede iklim kaynaklı fiziksel etkiler nedeniyle hizmet dışı kalma riskinin düşük olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, belirli fiziksel risklerin detaylı şekilde analiz edildiği ayrı bir çalışma hizmet olarak alınmış ve bu analiz, operasyonların sürekliliği açısından tamamlayıcı bir girdi sağlamıştır. Bu kapsamda, mevcut varlıkların kapatılması, taşınması veya hizmet dışı bırakılması yönünde herhangi bir öncelikli planlama yapılmamıştır. Bununla birlikte, yeni teknolojilere geçiş ve modernizasyon olanakları proje bazlı olarak değerlendirilmekte; teknik ve mali analizlerden geçen projeler, şirket içi yönetişim süreçleri doğrultusunda hayata geçirilmektedir. i̇̇l i̇̇rl i̇̇k Raporu

Küresel ve makro düzeyde geliştirilen senaryolar kesin sonuçlar vermese dahi iklim senaryoları hakkında tahminler sunmaktadır. Bu doğrultuda faydalanılan senaryolar Paris Anlaşmasının 1,5°C dünya ile uyumlu senaryoları (NZE, RCP2.6 & SSP1-2.6 vb.) ile sıcaklık artışının 2 °C ile sınırlandırılamadığı bir dünya için daha yüksek sıcaklık artışı öngörüsü sunan (STEPS, RCP4.5 & SSP2-4.5 veya RCP8.5 & SSP5-8.5 vb.) senaryolardır.

Senaryo analizi kapsamında başvurulan ve sıklıkla kullanılan Dünya Enerji Görünümü 'nün (WEO) içerdiği NZE, STEPS, APS gibi senaryolara ve IPCC'nin sunduğu RCP ve SSP gibi senaryolara ek olarak NGFS Current Policies ve Net Zero 2050 senaryolarını da içermektedir. Bu senaryolar, şirketin ilerde karşılaşması öngörülen geçiş riskleri ve fiziksel riskleri ile ilgili öngörüler sunabilmektedir. Dolayısıyla, küresel olarak geliştirilen senaryo varsayımları şirketin belirlediği risk ve fırsatlar için bir tahminleme sunar. Ayrıca bu varsayımların kullanılması, gelecekteki iklim değişikliği risk ve fırsatlarını analiz etmeyi kolaylaştırarak stratejinin dayanıklılığını artırmaktadır.

Uzun vadeli şirket stratejileri için faydalanılan küresel senaryolar kısa ve orta vadeli öngörüler sunabildiği gibi 2050, 2060 gibi uzun vadeli öngörüler de barındırmaktadır.

Senaryo çalışması, çimento sektörü özelindeki dinamikler dikkate alınarak yürütülmüş; karbon yoğunlukları, yakıt dönüşüm potansiyelleri ve talep projeksiyonları gibi sektör spesifik parametreler analizde kullanılmıştır. Değerlendirmeler tüm operasyonları kapsayacak şekilde gerçekleştirilmiş olup, şirketin organizasyonel bütününü içermektedir.

S2.22b-ii & S2.22-iii

Senaryo analizi çalışmasında değerlendirilen senaryolar, değerlendirildikleri alanlara göre, varsayımları ve çıktıları ile aşağıda paylaşılmıştır. (Tablo 4, 5, 6, 7, 8) Bahse konu senaryo analizi çalışmaları güncel kaynaklara göre gözden geçirilmiş olup 1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2024 raporlama yılı için değerlendirilmiştir.

Baştaş Çimento 2024 Yılı Sürdürüleb

Politika ve Regülasyon

Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Karbon Düzenlemesi
politikalar ile sağlanır.
Dünya üzerinde gelişmiş ekonomilerin yanı sıra gelişen ekonomisiyle öne çıkan Çin, Hindistan Endonezya ve
Güney Afrika gibi ülkelerde de karbon fiyatlandırması uygulanır.
Net sıfır emisyon taahhüdü olan gelişmiş ülkelerde CO2 fiyatları hızla yükselir, diğer gelişmekte olan
ülkelerde bu artış daha ılımlıdır. En düşük gelirli bölgelerde ise CO2 azalımı doğrudan uygulanacak
Mevcut ve planlanmış karbon fiyatlandırma girişimlerini (Kanada, Şili & Kolombiya, Çin, AB, Kore) içermektedir.

Piyasa temelli mekanizmaların sürekli artış gösterirken karbon vergileri ve diğer piyasa dışı mekanizmaların
yalnızca önceden planlanmış artışlar doğrultusunda sabit kalabilecektir.
NZE Senaryosuna göre birim ton karbon fiyatı (USD); STEPS senaryosuna göre 2050 yılı itibarıyla Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS) kapsamında
elektrik, sanayi ve enerji üretiminde kullanılan karbon fiyatı, ton CO2 başına 160 USD'nin hemen altında
1 2 3 öngörülmektedir.
2030 140 90 25 AB Kanada Kore
2040 205 160 85 2030 140 126 56
2050 250 200 180 2040 149 126 73
Nicel Metrikler Yıl IEA (NZE) 1,5°C (<2°C)
SSP
NGFS
IEA (STEPS) > 4°C
SSP
NGFS
2030
2040
90
160
146.15
103.42
85.8
244.1
140
149
18.90
24.85
0.5
48.9
2050 200 137.18 802.7 158 39.64 60.4
Bölge Gelişmekte Olan Piyasalar Tüm Dünya Tüm Dünya Avrupa Birliği Tüm Dünya Tüm Dünya
Birim US\$(2023)/t US\$(2010)/t US\$(2023)/t US\$(2010)/t
Kaynaklar
IEA WEO, 2024 & IEA GEC Model 2024, Tablo 2.4
IIASA SSPs (AIM Hub Model & GCAM Model)
Tablo 4

Politika ve Regülasyon

Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Enerji Politikaları
kapsanmıştır.

Sıcaklık artışını sınırlamak için net sıfır olma taahhüdü (Net Zero Pledges) veren gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerin sayısı artmakta, temiz enerji geçişi hızlandırılmaktadır.
State of Energy Policy raporuna göre, Eylül 2024 itibarıyla AB ve 98 ülke karbon nötrlüğü sağlama
kararlılıklarını taahhüt etmiştir. Enerjiyle ilgili küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık %87'si bu taahhütlerle
Temiz enerji yatırımları göz korkutucu olsa da sağlam politika ve düzenlemeler, özel sektör katılımı ile
desteklendiğinde, temiz enerji yatırımlarının miktarını ve kalitesini artıracaktır.
Temiz enerji politikaları ile desteklenen yatırımların faydaları iklim değişikliğini hafifletmenin ötesindedir.
Fosil yakıtlı tesislere kıyasla genellikle daha düşük işletme maliyetlerine sahiptir ve finansal olarak
volatiliteleri yüksek yakıt maliyetlerine maruz kalmazlar. Bu, özellikle yakıt ithalatına yüksek derecede
bağımlı ekonomiler için büyük uzun vadeli enerji ve ekonomik güvenlik kazançları sağlayabilir.
IEA İklim Taahhütleri Keşif Aracı (Climate Pledges Explorer) mevcut NDC'lerin uzun vadeli iklim hedeflerine
ulaşmak için gereken seviyenin altında kaldığını belirtmiştir. Güncellenmiş NDC'lerin 2025'te açıklanması
beklenmektedir.

2023'ten itibaren, enerji sektöründeki CO2 emisyonlarının 1/5'ini temsil eden 35 ülke, yeni enerji
düzenlemelerini (araçlar için en son yakıt verimliliği, ABD'deki fosil yakıtlı elektrik santralleri için
düzenlemeler) hayata geçirdi.

Yerli üretimi güçlendirmek ve küresel tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için temiz enerji teknolojilerine
odaklanan yeni ticaret önlemleri yürürlüğe girmiştir.

Çin, Hindistan, Malezya ve Filipinler gibi Asya-Pasifik ülkelerinde uygulan tarife indirimleri, Arjantin ve
Mısır'da da uygulanmıştır.
2023 yılında verilen yeni taahhütler; Mevcut eylem planlarına göre 2019'a kıyasla 2030'da küresel sera gazı emisyonlarında;
İsviçre İklim ve Yenilik Yasası 3 1,5°C uyumlu dünya için gereken azaltım
Etiyopya &
Gürcistan
Uzun Vadeli Düşük Emisyon Geliştirme Stratejileri 25 Mevcut Politikalar ile öngörülen Azaltım
Nicel Metrikler Gana Enerji Geçişi Yatırım Planı 85
Uganda Enerji Geçiş Planı 180
Net sıfır taahhüdü kapsamındaki artış en çok Avrupa'da olmuştur. Türkiye net sıfır taahhüdü kapsamında 2053
iklim nötrlüğü hedefinin kapsayıcılığını bölgesel emisyon payını %95'e çıkardı.
Kaynaklar
IEA WEO, 2024

UN Climate Action

IEA İklim Taahhütleri Keşif Aracı (Climate Pledges Explorer) mevcut NDC'lerin uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmak için gereken seviyenin altında kaldığını belirtmiştir. Güncellenmiş NDC'lerin 2025'te açıklanması • 2023'ten itibaren, enerji sektöründeki CO2 emisyonlarının 1/5'ini temsil eden 35 ülke, yeni enerji düzenlemelerini (araçlar için en son yakıt verimliliği, ABD'deki fosil yakıtlı elektrik santralleri için • Yerli üretimi güçlendirmek ve küresel tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için temiz enerji teknolojilerine • Çin, Hindistan, Malezya ve Filipinler gibi Asya-Pasifik ülkelerinde uygulan tarife indirimleri, Arjantin ve 1,5°C uyumlu dünya için gereken azaltım %43 Mevcut Politikalar ile öngörülen Azaltım %2,6

dığı dünya (> 4°C)
-------------------- --

Ekonomi

SSP5 senaryosuna göre; Ekonomik kalkınmaya odaklanmış, fosil yakıtlara bağımlı bir dünya gözlenmektedir. Nüfus küçük emisyon seviyeleri yüksek, adaptasyon zorlukları ise düşüktür. Bu dünyada gelir hızı artışı yüksektir.

Yüksek sıcaklık senaryoları net sıfır taahhüdü olan bölgelere göre daha düşük karbon fiyatları öngörmektedir.

• Güney Afrika haricindeki Sahra Altı bölgeleri ve gelişmekte olan Asya ülkeleri için belirli bir fiyatlandırma

Ekonomi
Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Ekonomik Büyüme SSP1 senaryosuna göre; Teknolojik değişimlerin hızlı olduğu, uluslararası iş birliği seviyelerinin yüksek olduğu bir
dünya gözlemlenmektedir. Nüfus küçük, emisyon seviyeleri ise düşük olarak öngörülmektedir. Bu dünyada gelir
hızı artışı yüksektir.
SSP5 senaryosuna göre; Ekonomik kalkınmaya odaklanmış, fosil yakıtlara bağımlı bir dünya gözlenmektedir.
Nicel Metrikler 2020 yılı (2017 PPP, USD baz alınarak) 124 bin milyar olan, dünya geneli GDP'nin (PPP):

2030 yılında; ortalama %40,43

2050 yılında; ortalama %146,72
Artış göstermesi beklenmektedir.
2020 yılı (2017 PPP, USD baz alınarak) 124 bin milyar olan, dünya geneli GDP'nin (PPP):

2030 yılında; ortalama %40,82

2050 yılında; ortalama %184,78
Artış göstermesi beklenmektedir.
Kaynaklar
IIASA SSP Scenario Explorer 3.1.0
Karbon Fiyatlandırma Dünya Bankası (2024b) verilerine göre güncel durumda doğrudan uygulanan 75 karbon fiyatlandırma aracı olup,
bunlar yaklaşık 50 ülke ve 40 alt ulusal yargı alanını kapsamaktadır.

Güney Afrika haricindeki Sahra Altı bölgeleri ve gelişmekte olan Asya ülkeleri için belirli bir fiyatlandırma
mevcut değildir.
Nicel Metrikler APS senaryosuna göre Birim ton karbon fiyatı 2030 ve 2035 yıllarında sırasıyla;
- Çin'de 40 ve 65 euro olarak öngörülür.
STEPS senaryosuna (mevcut politikalara) göre birim ton karbon fiyatı
Çin'de 2030 ve 2035 yıllarında sırasıyla 39 ve 43 euro projeksiyonu mevcuttur.
Kaynaklar IEA WEO, 2024
Risklerin Ekonomik Karşılığı NGFS Net Zero 2050
Fiziksel ve geçiş risklerine göre karakterize edilmiş bu senaryoda; Politika amacı küresel ısınmayı 1.4 C
değerlerinde tutmaktır, Politika reaksiyonları anında ve sorunsuz gerçekleşmekte, Teknoloji hızlı gelişmekte,
Karbondioksit azalımları orta ve yüksek kullanımda ve Orta düzeyde Bölgesel politika çeşitliliği bulunmaktadır.
NGFS Current Policies
Fiziksel risklere göre karakterize edilmiş bu senaryoda; Politika amacı küresel ısınmayı 3 C ve üstünde kabul
etmektir, Politika reaksiyonları bulunmamakta ve varolan politikalar sabit kalmaktadır bu nedenle bir geçiş
Bölgesel politika çeşitliliği bulunmaktadır.
Nicel Metrikler Fiziksel ve geçiş risklerinin GDP üzerinde düşüş etkileri (2017 PPP, USD kuruna göre);
Yakın vadede (2030): - %6
Orta vadede (2050): - %8.49
civarlarında görülmektedir.
Fiziksel risklerin GDP üzerinde düşüş etkileri (2017 PPP, USD kuruna göre);
Yakın vadede (2030): - %5.29
Orta vadede (2050): - %14.76
civarlarında görülmektedir.
Kaynaklar
IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer

Fiziksel risklere göre karakterize edilmiş bu senaryoda; Politika amacı küresel ısınmayı 3 C ve üstünde kabul etmektir, Politika reaksiyonları bulunmamakta ve varolan politikalar sabit kalmaktadır bu nedenle bir geçiş riski bulunmamakta, Teknoloji yavaş gelişmekte, Karbondioksit azalımları düşük kullanımda ve Düşük düzeyde

Sosyal

Düşük doğurganlık ve ölüm oranları, yüksek eğitim düzeyi ve küresel ölçekte yüksek göç seviyelerini içerir.

Sosyal
Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Demografi Yüksek eğitim düzeyi, düşük ölüm ve doğurganlık oranları ile nispeten küçük bir nüfus yapısını tanımlar. İnsan
refahının öncelikli olduğu bu gelecekte, göç oranları dengeli bir şekilde orta düzeydedir.
Nüfus, büyük ölçüde kentleşmeye ve büyük şehirlerin büyümesine yönelir.
Nicel Metrikler SSP 1 senaryosunda, 2020 yılı 7.8 milyar olan dünya nüfusu, 2020'ye göre:
2030 yılında; ortalama %7.79 artarak 8.4 milyar
2050 yılında; ortalama %17.06 artarak 9.1 milyar
2100 yılında; ortalama %2.23 artarak 7.9 milyar
seviyelerine gelmektedir.
SSP 5 senaryosunda, 2020 yılı 7.8 milyar olan dünya nüfusu, 2020'ye göre:
2030 yılında; ortalama %7.78 artarak 8.4 milyar
2050 yılında; ortalama %17.05 artarak 9.1 milyar
2100 yılında; ortalama %2.58 artarak 8.0 milyar
seviyelerine gelmektedir.
Kaynaklar
IIASA SSP Scenario Explorer 3.1.0
Kentselleşme Hızlı kentleşme ve yüksek gelir artışı ile birlikte, çevre dostu kentleşme politikaları ön plandadır.
Kompakt kentsel formlar, kaynak kullanım verimliliğini artırarak sürdürülebilir kalkınmayı destekler.
kentlerin çekiciliği, şehirleşme oranını önemli ölçüde artırır.
Nicel Metrikler SSP 1 senaryosunda, 2020 yılında % 56.03 olan kentlerde yaşayan nüfus yüzdesi:
2030 yılında; %63.73
2050 yılında; %76.58
2100 yılında; %92.48
seviyelerine gelmektedir.
SSP 5 senaryosunda, 2020 yılında % 56.03 olan kentlerde yaşayan nüfus yüzdesi:
2030 yılında; %63.81
2050 yılında; %76.76
2100 yılında; %92.65
seviyelerine gelmektedir.
Kaynaklar
IIASA SSP Scenario Explorer 3.1.0

Hızlı kentleşme, büyük mühendislik projeleri ve teknolojik gelişmelerle desteklenir. Artan ekonomik refah ve

Çevre ve Enerji
Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Sıcaklık Artışı & Aşırı Sıcak Gün
Sayısındaki Değişiklikler
21. yüzyıl boyunca, CO2 ve diğer sera gazı emisyonlarında önümüzdeki on yıllarda kayda değer azalmalar
gözlenmediği takdirde, küresel ısınma 1,5°C ve 2°C eşiğini aşacaktır. Bununla beraber, yüzyılın ikinci çeyreğinden
itibaren özellikle Güney Yarım Küre ve Ekvator çevresinde ekstrem sıcaklıkların (>35°C) yaşanabileceği gün
sayısının artması beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır.
21. yüzyıl boyunca, CO2 ve diğer sera gazı emisyonlarında önümüzdeki on yıllarda kayda değer azalmalar
gözlenmediği takdirde, küresel ısınma 1,5°C ve 2°C eşiğini aşacaktır. Ayrıca, yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren
Güney Yarım Küre'nin tamamında, Kuzey Yarım Küre tarafında ise kutup dairesi dolaylarına kadar ekstrem
sıcaklıkların (>35°C) yaşanabileceği gün sayısının ciddi bir şekilde artması beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900
olarak alınmıştır.
SSP1-2.6 (<2°C) SSP5-8.5 (>4°C)
Yıl Sıcaklık artışı (°C) Aşırı sıcak gün sayısındaki ort.
değişiklikler (gün)
Sıcaklık artışı (°C) Aşırı sıcak gün sayısındaki ort.
değişiklikler (gün)
Nicel Metrikler 2030 1,5 2,8 1,6 3,6
2040 1,5 2,8 1,6 3,6
2050 1,7 4,1 2,4 7,9
Kaynaklar
CO2 yoğunluk artışı

IPCC. (2021). Climate Change 2021, The Physical Science Basis.

IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information.
Düşük emisyon senaryolarında, yüksek gelir eşitliği, sürdürülebilir teknolojiler ve çevresel farkındalığın güçlü
olduğu sosyoekonomik koşulları varsayılır. SSP1-1.9 senaryosuna göre 2050 civarında veya sonrasında net sıfır
seviyesine düştükten sonra, değişen seviyelerde net negatif değere ulaşacaktır. Bu senaryoda görülen CO2
emisyonları çok düşük veya düşük olarak sınıflandırılabilir.
NZE senaryosunda, nihai kullanım sektörlerinden kaynaklanan emisyonlar 2050 yılında yaklaşık 1 Gt CO2'e kadar
hızla düşer.
SSP5-8.5 gibi yüksek emisyon senaryoları, fosil yakıt kullanımına dayalı hızlı ekonomik büyüme ve düşük
çevresel önceliklerle ilişkilendirilir. Dolayısı ile sosyoekonomik koşullar zayıfladıkça, atmosferdeki sera gazı
konsantrasyonunun arttığı gözlemlenmektedir.
Mevcut düzeylere göre 2100 ve 2050 yıllarında yaklaşık iki katına çıkan CO2 emisyonlarını içeren yüksek ve çok
yüksek sera gazı (GHG) emisyonları gözlemlenecektir
STEPS trajektörü, 2100 yılına kadar ortalama 2.4 derece Santigrat (°C) bir sıcaklık artışı öngörmektedir.
Havacılık sektörü için STEPS'e göre, dünya genelindeki CO2e emisyonunun 2030, 2035, 2040 ve 2050
Nicel Metrikler NZE açısından incelendiğinde 2030 yılında nihai kullanım sektörleri kaynaklı emisyonların yaklaşık 15 Gt CO2,
2050 yılında ise yaklaşık 1 Gt CO2'e kadar düşeceği öngörülmektedir.
IPCC. (2021). Climate Change 2021, The Physical Science Basis.
yıllarında sırasıyla 1158, 1266, 1363 ve 1491 Mt CO2e olacağı öngörülmektedir.
Kaynaklar
IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information.

IEA. (2024). World Energy Outlook 2024
Tablo 7

Çevre ve Enerji
Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Yağış rejimindeki değişiklikler Dünyanın yüzey sıcaklığındaki artışa bağlı olarak yüzey sularının yoğunlaşması artacağı için near-term, mid-term
ve long-term'de; Ekvator çevresi, Pasifik okyanusu ve çevresi ve Güney Doğu Asya dolaylarında yağış miktarının
artışa geçmesi beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır.
Dünyanın yüzey sıcaklığındaki artışa bağlı olarak yüzey sularının yoğunlaşması artacağı için near-term, mid-term
ve long-term'de; Ekvator çevresi, Pasifik okyanusu ve çevresi ve Güney Doğu Asya dolaylarında yağış miktarının
artışa geçmesi beklenmektedir. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır.
Yıl SSP1-2.6 (<2°C) SSP5-8.5 (>4°C)
Yağış miktarı (mm/gün)
Nicel Metrikler 2030 3 3
2040
2050
3
3
3
3,2
2023 yılında global ortalama yağış miktarı 2,82 mm/gün'dür.
Kaynaklar
IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information.

Adler, R.F.; Gu, G. Global Precipitation for the Year 2023 and How It Relates to Longer Term Variations and Trends.
Rüzgâr hızı &yönündeki değişim İklim değişikliği atmosferdeki genel dolaşım modellerini etkileyeceğinden, rüzgarların hızını ve yönünü değiştirebilir. Çalışmalar, bazı bölgelerde rüzgâr hızlarının azalırken, diğer bölgelerde artabileceğini göstermektedir. Genellikle
okyanusa uzak karasal yüzeylerde daha büyük değişim söz konusudur. Baz yıl 1850-1900 olarak alınmıştır.
SSP1-2.6 (<2°C) SSP5-8.5 (>4°C)
Yıl Rüzgâr hızı (m/s)
Nicel Metrikler 2030 6,2 6,2
2040 6,2 6,2
2050 6,2 6,2
Kaynaklar
IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information

Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Deniz seviyesindeki değişimler İklim değişikliği kara buzullarının erimesine ve denizlerde termal genleşmeye sebep olmaktadır. Bu sebeple deniz seviyesinin ilerleyen yüzyıllarda yükselmesi beklenmektedir.
Raporda sunulan her iki sıcaklık senaryosu için de yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren özellikle Kuzey Amerika'nın Doğu kıyılarında deniz seviyesinin minimal de olsa yükselmesi beklenmektedir. Sıcaklık artışının 4°C ve üzeri
olduğu bir dünyada ise ilaveten, yüzyılın son çeyreğinde ise deniz seviyesinin nispeten daha fazla yükseleceği görülmektedir. SSP1-2.6 ve SSP5-8.5 senaryolarına göre deniz seviyesinde beklenen değişimler aşağıdaki tabloda
gösterilmiştir.
Yıl Deniz seviyesindeki yükselme miktarı (m)
Nicel Metrikler 2030 0.1
2040 0.1
2050 0.2
Kaynaklar
IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information
Sıcaklığın 0°C'nin altında
görüldüğü gün sayısındaki
(FD) değişiklikler
Atmosferdeki sera gazı emisyonu yoğunluğunun antropojenik faaliyetler sonucunda artması sebebi ile FD sayısı
Atmosferdeki sera gazı emisyonu yoğunluğunun antropojenik faaliyetler sonucunda artması sebebi ile FD sayısı
Kuzey Yarımküre ve Antarktika'da azalış gösterebilir.
Batı Güney Amerika, Kuzey Afrika sahilleri, Kuzey Yarımküre ve Antarktika'da kayda değer bir azalış gösterebilir.
SSP1-2.6 (<2°C) SSP5-8.5 (>4°C)
Yıl FD sayısındaki ortalama değişiklikler (gün)
Nicel Metrikler 2030 -7,1 -7,1
2040 -7,1 -10,7
2050 -8,7 -10,7
Kaynaklar
IPCC. (n.d.). WG-I Interactive atlas: Regional information
Su Stresi Su stresi, belirli bir zaman diliminde toplam su talebinin, mevcut su arzını aşması durumunu ifade eder. İklim değişikliği su kaynaklarında değişime neden olabileceğinden, artan su stresi; su miktarının (örneğin yeraltı suyu aşırı
kullanımı, kuruyan nehirler vb.) ve kalitesinin (örneğin ötrofikasyon, organik madde kirliliği, tuzlu su girişimi vb.) bozulması yoluyla insan sağlığı, tarım ve enerji üretimi için risk oluşturur.
Nicel Metrikler WRI'nin Su Riski Atlası'na göre, İç Anadolu'da yer alan tesislerin 2050 yılında su stresi yaşama riski %80'in üzerindedir (SSP5 RCP8.5 senaryosuna göre)

• STEPS'e göre birçok petrol ve gaz üreticisi daha düşük gelirden kaynaklanan mali dengelerdeki gerilimlere

Orta Doğu'daki çatışmalar nedeniyle petrol ve gaz arzında yakın vadede ciddi kesintiler olma potansiyeli yüksektir. Günümüzdeki küresel petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) arzının yaklaşık %20'si bölgedeki bir deniz geçidi olan Hürmüz Boğazı'ndan geçmekte olduğu göz önünde bulundurulursa, 4°C ve üzeri uyumlu bir

STEPS senaryosunda yavaşlayan petrol talebi büyümesi, 2030 itibarıyla günlük 8 milyon varile ulaşması beklenen yedek ham petrol üretim kapasitesinin piyasa dengeleri ve fiyatları üzerinde rahatlama sağlayabileceğini göstermektedir. Ayrıca, yeni LNG projelerinin 2030 yılına kadar mevcut ihracat kapasitesine neredeyse %50

Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Fosil Yakıt Talebi Gelişmekte olan piyasalar ve ekonomilerde hızlı nüfus artışı, ekonomik büyüme ve sanayi genişlemesi dolayısıyla
enerji talebi yılda %2,6 artar.
NZE senaryosuna göre 2050 yılı itibarıyla küresel petrol ve gaz ithalatlarının %60-70'ini Asya elinde tutacaktır.
Dünya genelinde azalan talep ve proje işletme maaliyetlerindeki düşüş petrol fiyatlarında da düşüşe sebep
olabilir.
Fosil yakıtlar halen temel enerji kaynağıdır. Temiz enerjiye geçişin ancak 2030 sonrası hızlanacağı
öngörülmektedir.

STEPS'e göre birçok petrol ve gaz üreticisi daha düşük gelirden kaynaklanan mali dengelerdeki gerilimlere
dayanmakta zorlanacaktır.
Orta Doğu'daki çatışmalar nedeniyle petrol ve gaz arzında yakın vadede ciddi kesintiler olma potansiyeli
yüksektir. Günümüzdeki küresel petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) arzının yaklaşık %20'si bölgedeki bir
deniz geçidi olan Hürmüz Boğazı'ndan geçmekte olduğu göz önünde bulundurulursa, 4°C ve üzeri uyumlu bir
dünyada bu jeopolitik risk yüksek kalmaya devam edecektir.
Küresel enerji karışımında fosil yakıtların oranı; Petrol ve gaz üreticilerinin net geliri;
2013 %82 2035 2,4 trilyon USD
Nicel Metrikler 2023
Petrol ve gaz üreticilerinin net geliri;
%80 STEPS senaryosunda yavaşlayan petrol talebi büyümesi, 2030 itibarıyla günlük 8 milyon varile ulaşması bekle
nen yedek ham petrol üretim kapasitesinin piyasa dengeleri ve fiyatları üzerinde rahatlama sağlayabileceğini
göstermektedir. Ayrıca, yeni LNG projelerinin 2030 yılına kadar mevcut ihracat kapasitesine neredeyse %50
oranında bir artış eklemesi planlanmaktadır.
2023 2,27 trilyon USD
2035 680 milyar USD
Kaynaklar
IEA. (2024). World Energy Outlook 2024
Nihai enerji tüketimi kaynaklarla yer değiştirilir. Daha verimli süreçler veya ekipmanlar aracılığıyla sağlanacak enerji kullanımının teknik verimliliğindeki
iyileşmeler, küresel enerji sisteminin uzun süredir devam eden bir özelliğidir ve verimlilik artışlarını teşvik eden
politikalar, minimum enerji performansı standartları veya diğer düzenleme türleri gibi faktörlerden büyük ölçüde
etkilenir. Bu sebeplerle NZE senaryolarında teknik verimlilik iyileşmelerinin tahmin edilen hızında daha belirgin
bir artış söz konusudur. NZE senaryosunda, yıllık enerji yoğunluğu iyileştirmeleri 2035 yılına kadar iki katından
fazla artar: bu, hem elektrifikasyonun hızlanmasını hem de geleneksel biyokütle kullanımının daha hızlı bir şekilde
sona ermesini yansıtır; bu kullanım, çoğunlukla elektrik ve sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) gibi daha verimli
2023 ile 2035 yılları arasında yıllık nüfus artışının 2013-2023 yılları arasındaki ortalama seviyenin yaklaşık %85'i
kadar olacağı öngörülmekte. Bu artış öngörüsüne rağmen aydınlatma, soğutma ve mobilite gibi temel enerji
hizmetlerine olan talebin, en azından geçmişteki hızla aynı oranda artmaya devam etmesi bekleniyor.
Nicel Metrikler Küresel nihai enerji tüketimi şu anda 445 exajül (EJ) seviyesindedir. NZE senaryolarında ise toplam nihai tüketim
azalmaya başlar. 2035 yılına kadar talebin mevcut seviyelerden %15 daha düşük olacağı tahmin edilmektedir
Küresel nihai enerji tüketimi şu anda 445 exajül (EJ) seviyesindedir. STEPS senaryosunda, bu 2050 yılına kadar
istikrarlı bir şekilde 530 EJ'nin üzerine çıkmaktadır. STEPS senaryosuna göre nihai enerji tüketimi oranı 2023
ile 2035 yılları arasında yıllık ortalama %0,5'e düşerek geçmişten üç kat daha yavaş bir artış göstermektedir,
ancak bunun sebebi yavaş bir ekonomik büyüme değildir; küresel GSYİH büyümesinin, son on yıla benzer olarak
2023-2035 arasında yıllık ortalama %3 olması bekleniyor.
Kaynaklar
IEA. (2024). World Energy Outlook 2024

2023 ile 2035 yılları arasında yıllık nüfus artışının 2013-2023 yılları arasındaki ortalama seviyenin yaklaşık %85'i kadar olacağı öngörülmekte. Bu artış öngörüsüne rağmen aydınlatma, soğutma ve mobilite gibi temel enerji

Küresel nihai enerji tüketimi şu anda 445 exajül (EJ) seviyesindedir. STEPS senaryosunda, bu 2050 yılına kadar istikrarlı bir şekilde 530 EJ'nin üzerine çıkmaktadır. STEPS senaryosuna göre nihai enerji tüketimi oranı 2023 ile 2035 yılları arasında yıllık ortalama %0,5'e düşerek geçmişten üç kat daha yavaş bir artış göstermektedir, ancak bunun sebebi yavaş bir ekonomik büyüme değildir; küresel GSYİH büyümesinin, son on yıla benzer olarak

NGFS Current Policies senaryosu ise yalnızca halihazırda yürürlükte olan iklim politikalarını dikkate alır; yeni politika veya taahhütler öngörülmez. Bu durum, enerji sistemlerinde fosil yakıtların yüksek oranlarda kullanılmaya devam etmesine yol açar: kömür, petrol ve doğalgaz talebi birçok bölgede sürdürülebilir bir şekilde azalmaz. Yenilenebilir enerji kapasitesi artış gösterse de, bu artış düşük karbonlu bir enerji sistemine geçiş için yetersiz kalır. Sonuç olarak, 2050 yılına gelindiğinde küresel enerji karışımında fosil yakıtların hâlâ büyük bir payı vardır

Current Policies senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında yenilenebilir enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi

Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Yenilenebilir Enerji %'si NGFS Net Zero 2050 senaryosu, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlandırmak amacıyla hızlı, kapsamlı ve
koordineli iklim politikalarını öngörür. Bu senaryoda enerji sistemleri köklü bir dönüşüm geçirir: kömür başta
olmak üzere fosil yakıtların kullanımı hızla azalır, yenilenebilir enerji kaynakları (güneş, rüzgar) elektrik üretiminde
baskın hale gelir. Elektrifikasyon, özellikle ulaşım, sanayi ve binalar sektörlerinde yaygınlaştırılır; enerji verimliliği
yatırımlarıyla enerji talebi kontrol altında tutulur. 2050 yılı itibarıyla toplam enerji arzının çok büyük bölümü
düşük karbonlu kaynaklardan sağlanır ve temiz enerji yatırımları küresel ölçekte hız kazanır.
ve enerji sektörü iklim hedeflerinden oldukça uzak bir konumda kalır.
Nicel Metrikler Net Zero 2050 senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında yenilenebilir enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi
olmaktadır:
olmaktadır:
2030: yaklaşık %24
2030: yaklaşık %17
2050: yaklaşık %77
2050: yaklaşık %24
Kaynaklar
IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer
Kömür Kaynaklı Enerji %'si NGFS Net Zero 2050 senaryosu, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlandırmak amacıyla hızlı, kapsamlı ve
koordineli iklim politikalarını öngörür. Bu senaryoda enerji sistemleri köklü bir dönüşüm geçirir: kömür başta
olmak üzere fosil yakıtların kullanımı hızla azalır, yenilenebilir enerji kaynakları (güneş, rüzgar) elektrik üretiminde
baskın hale gelir. Elektrifikasyon, özellikle ulaşım, sanayi ve binalar sektörlerinde yaygınlaştırılır; enerji verimliliği
yatırımlarıyla enerji talebi kontrol altında tutulur. 2050 yılı itibarıyla toplam enerji arzının çok büyük bölümü
düşük karbonlu kaynaklardan sağlanır ve temiz enerji yatırımları küresel ölçekte hız kazanır.
ve enerji sektörü iklim hedeflerinden oldukça uzak bir konumda kalır.
Nicel Metrikler Net Zero 2050 senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında kömür kaynaklı enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi
olmaktadır:
olmaktadır:
2030: yaklaşık %9
2030: yaklaşık %13
2050: yaklaşık %2
2050: yaklaşık %11
Kaynaklar
IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer
Temiz enerji talebi (elektrifikasyon) Elektrik talebi, mevcut kullanımların, özellikle soğutmanın ve elektrikli mobilite ile veri merkezleri gibi yeni
kullanım alanlarının etkisiyle, genel enerji talebinden çok daha hızlı büyümektedir. Yenilenebilir enerjiler, elektrik
üretimindeki genişlemeye öncülük etmekte ve talepteki artışların tamamını karşılayacak hızda büyümektedir.
Hatta daha hızlı büyüme için bir potansiyel de bulunmaktadır.
neredeyse tamamını karşılayacağı öngörülmektedir.
Nicel Metrikler NZE senaryosu, 2024 yılında %20 olan elektriğin nihai tüketimdeki payının 2035 yılında %36'ya ulaşacağını
öngörmektedir. Ayrıca bu senaryoya göre 2050 yılında küresel enerji talebinin %90'ı temiz enerjiden
karşılanacak. Günümüzde güneş enerjisi üretim kapasitesi yaklaşık 1100 GW/yıl civarındadır ki bu durum, 2023
yılına kıyasla neredeyse üç kat daha fazla kurulum yapılmasını mümkün kılmaktadır.
%26'ya ulaşması öngörülmektedir.
Kaynaklar
IEA. (2024). World Energy Outlook 2024

NGFS Current Policies senaryosu ise yalnızca halihazırda yürürlükte olan iklim politikalarını dikkate alır; yeni politika veya taahhütler öngörülmez. Bu durum, enerji sistemlerinde fosil yakıtların yüksek oranlarda kullanılmaya devam etmesine yol açar: kömür, petrol ve doğalgaz talebi birçok bölgede sürdürülebilir bir şekilde azalmaz. Yenilenebilir enerji kapasitesi artış gösterse de, bu artış düşük karbonlu bir enerji sistemine geçiş için yetersiz kalır. Sonuç olarak, 2050 yılına gelindiğinde küresel enerji karışımında fosil yakıtların hâlâ büyük bir payı vardır

Current Policies senaryosuna göre Dünya geneli enerji karışımında kömür kaynaklı enerji yüzdeleri aşağıdaki gibi

STEPS senaryolarına göre temiz enerjinin, 2023 ile 2035 yılları arasında toplam enerji talebindeki artışın

STEPS senaryolarına göre günümüzde elektriğin nihai tüketimdeki payı %20 seviyelerinde iken 2035 yılında

Teknoloji

Teknoloji
Husus Paris Antlaşması ile uyumlu dünya (<2°C) Sıcaklık artışının sınırlı tutulamadığı dünya (> 4°C)
Karbon Yakalama, Kullanma ve
Depolama (CCUS)
Kaynak verimliliği sağlayan teknolojiler ve CCUS yaygın şekilde uygulanır ve emisyon azaltımında kilit rol oynar.
Üretim süreçlerinde alternatif yakıtlar, elektrikli fırınlar ve CCUS sistemleri entegre edilir. Çimento sektörü gibi
zor azaltılan sektörlerde proses kaynaklı CO2 yakalanarak tutulur. Teknoloji yatırımları ile CCUS kapasitesi hızla
büyür.
CCUS politikaları sınırlı kalır, teknolojik yayılım düşüktür. Gelişim büyük ölçüde sınırlı projelerle sınırlı kalır, karbon
emisyonlarının büyük kısmı tutulmaz. Endüstriyel süreçlerde yalnızca düşük miktarda CO2 tutulur, büyük ölçekte
etkisizdir. CCUS uygulamaları yalnızca demonstrasyon aşamasında kalır.
Nicel Metrikler Net Zero 2050 senaryosuna göre Dünya geneli karbon yakalama miktarı (Carbon Sequestration CCS);
2030: 838.57 MtCO2
2050: 6131.04 MtCO2
Seviyelerine gelecektir.
Current Policies senaryosuna göre Dünya geneli karbon yakalama miktarı (Carbon Sequestration CCS);
2030: 317.17 MtCO2
2050: 1179.21 MtCO2
Seviyelerine gelecektir.
Kaynaklar
IIASA NGFS Phase 5 Scenario Explorer
Teknolojik müdahalelerle
çimento üretiminden
kaynaklanan emisyonların
ne ölçüde azaltılabileceği
Her ülke konut talebini yalnızca kendi ekonomik büyüme hızıyla artırır (SSP2 uyumlu). Kişi başı konut alanı
GSYH artış hızına bağlı olarak sınırlı şekilde artar. Enerji verimliliği, düşük klinker oranı, alternatif yakıt veya CCS
gibi müdahaleler uygulanmaz. 1.5°C karbon bütçesini tek başına tüketir. Yetersiz konut erişimi ve altyapı yatırımı
devam eder. Emisyon artışı yeni kapasite yerine mevcut eski tesislerden gelir. Tüm çimento üretimi ülkede
yapılır, ticaret ihmal edilir.
Tüm ülkeler, 2050'ye kadar kişi başı 47 m2 konut alanı seviyesine ulaşır (2020 gelişmiş ülke ortalaması).
Yoğun altyapı ve konut yatırımı varsayılır. Bu senaryoda teknolojik dönüşüm olabilir ama zorunlu değildir.
Emisyonlar 2°C sınırını da aşar. Altyapı eşitliği sağlanır, ancak yüksek kaynak ve karbon yoğunluğu nedeniyle
sistem sürdürülemez hâle gelir. Büyük oranda yeni tesis yapılacağı için emisyonları azaltmak için CCS ve SCM
ön koşuldur. Bu senaryo, düşük karbon teknolojiler uygulanmazsa tüm küresel karbon bütçesini tek başına
tüketebilir.
Nicel Metrikler BAU (SSP2) senaryosuna göre;
2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 33.4 Gt CO2
2050 Çimento Kaynaklı Yıllık Emisyon: 1.4 Gt CO2
ELC*, 2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 20.4 Gt CO2 (–38.9%)
Developed Average senaryosuna göre;
2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 64.3 Gt CO2
2050 Çimento Kaynaklı Yıllık Emisyon: 3.8 Gt CO2
ELC*, 2020–2050 Çimento Kaynaklı Kümülatif Emisyon: 33.4 Gt CO2 (–48.0%)
Bilgi *: Extremely Low Carbon Paketi: ELC, çimento üretim düzeyi senaryolarına (örneğin BAU ya da Developed Average) uygulanarak, bu üretimin gerçekleştiği koşullarda mevcut ve uygulanabilir teknolojilerin maksimum düzeyde
kullanılmasıyla emisyonların ne ölçüde azaltılabileceğini hesaplayan bir emisyon azaltım senaryo setidir.
Kaynaklar Cheng, D. et al. (2023) Projecting future carbon emissions from cement production in developing countries, Nature News. Available at: https://www.nature.com/articles/s41467-023-43660-x (Accessed: 20 June 2025).

Metrikler ve Hedefler

İklimle İlgili Metrikler

Sera Gazı Emisyonları

S2.29a-ii

S2.29a-iii

  • Sabit kaynaklarda (örneğin, fırınlarda) yakıtların yanması sonucu elektrik, ısı veya buhar üretimi
  • Fiziksel veya kimyasal işlemler (örneğin klinkerleşme sürecindeki kalsinasyon)

• Şirket'e ait/kontrol edilen mobil yakıt yakan kaynaklarda (araçlar vb.) malzeme, ürün, atık ve personel taşımacılığı

Kapsam-2 Sera Gazı Emisyonları: Baştaş Çimento'nun satın alarak tükettiği elektrik, ısıtma ve soğutma hizmetlerinden kaynaklanan dolaylı sera gazı emisyonları hesaplanmaktadır. Ayrıca, bağlı ortaklıkların bu tüketimlerinden kaynaklanan Kapsam 2 emisyonları da özkaynak oranı kadar konsolide edilmektedir.

Lokasyon bazlı (location-based) yaklaşımda ilgili departmanlardan elektrik faturalarındaki tüketimler toplanarak Türkiye'nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından raporlanan şebeke emisyon faktörü ile Kapsam-2 emisyonu hesaplanır. Pazar bazlı (market-based) yaklaşımda ise satın alınan yenilenebilir enerji sertifikalarından kaynaklanan emisyonlar lokasyon bazlı değerden düşülerek hesaplama yapılmıştır.

Baştaş Çimento, sera gazı emisyonlarının konsolidasyonunda Özkaynak Payı Yaklaşımını tercih etmektedir. Bu yaklaşım, şirketin sahip olduğu ekonomik çıkar oranına karşılık gelen emisyonları raporlamasını sağlar. Bu yöntem sayesinde, Baştaş Çimento, doğrudan ekonomik çıkar sağladığı tüm faaliyetlerdeki emisyon verilerini düzenli ve şeffaf biçimde izler ve raporlar.

Bununla birlikte, Baştaş Çimento emisyon hesaplamalarında aktivite temelli hesaplama yöntemini kullanmaktadır. Bu yöntem, doğrudan ölçülebilir faaliyet verilerine (örneğin tüketilen yakıt miktarı, üretilen klinker miktarı) dayanır. Aktivite temelli yöntem, emisyonların kaynak bazlı ve daha doğru bir şekilde tespit edilmesini sağlar. Bu sayede hem tesis performansı izlenebilir hem de azaltım stratejileri daha etkin planlanabilir.

Metrikler ve Hedefler
İklimle İlgili Metrikler
Sera Gazı Emisyonları
S2.29a-i
Kapsam Sera Gazı Emisyonları (tCO2e)
Kapsam-1 1,346,317.62
Kapsam-2 (Market Bazlı) 56,563.42
Kapsam-2 (Lokasyon Bazlı) 71,854.04
Tablo 9
Sera Gazı Emisyonları Hesaplama Metodolojisi
S2.29a-ii
Baştaş Çimento, emisyon raporlaması Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama
Standardına (2004) ve buna uygun geliştirilen GCCA Sürdürülebilirlik Rehberi'ne [Çimento
Üretiminden Kaynaklanan CO2 Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması (Kasım 2018)] uygun
olarak ölçülmüştür.
GCCA rehberi, çimento sektörü özelinde proses kaynaklı CO2 emisyonlarının detaylı ve
karşılaştırılabilir şekilde raporlanmasına olanak tanıdığı için tercih edilmiştir.
S2.29a-iii
Baştaş Çimento, sera gazı emisyonlarının konsolidasyonu için Öz Kaynak Payı yaklaşımını kullanır.
Kapsam-1 Sera Gazı Emisyonları: Baştaş Çimento'nun sahip olduğu veya kontrol ettiği
kaynaklardan, doğrudan yayılan sera gazı emisyonları hesaplanmaktadır. Bu hesaplamaya, bağlı
ortaklıkların Kapsam 1 emisyonlarından, özkaynak oranı kadar olan kısmı da dâhil edilir. Kapsam 1
emisyonları; sabit yanma, mobil yanma ve proses kaynaklı emisyonlardan oluşur.
sonra, GCCA, IPCC ve Türkiye'nin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim
Değişikliği Başkanlığı'nın yayınladığı tablolardan alınan ilgili emisyon faktörleri ve kalorifik
değerler ile hesaplama yapılır. Kullanılan faaliyet verileri aşağıdaki gibidir:
Bu emisyonlar, aktivite temelli ölçüm yaklaşımı kullanılarak hesaplanır. Faaliyet verileri toplandıktan
Sabit kaynaklarda (örneğin, fırınlarda) yakıtların yanması sonucu elektrik, ısı veya buhar üretimi

Fiziksel veya kimyasal işlemler (örneğin klinkerleşme sürecindeki kalsinasyon)

Bu iki yöntemin birlikte kullanılması, emisyonların hem doğru şekilde ölçülmesini hem de yalnızca şirketin ekonomik çıkar sağladığı oranda konsolide edilmesini sağlar.

Bir önceki raporlama yılından bu yana ölçüm yaklaşımında, girdilerde ve varsayımlarda bir değişim olmamıştır.

S2.29a-iv

Baştaş Çimento'nun raporlama periyodu içerisinde konsolide edilen grup için Kapsam-1 emisyonları 19,174.81 tCO2e, Kapsam-2 emisyonları 3,421.04 tCO2e olarak hesaplanmıştır. Konsolide edilen grubun içerisinde bulunan şirketler aşağıdaki gibidir.

  • Baştaş Hazır Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş.
  • Çözüm Endüstriyel Atık İşleme Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Baştaş Çimento aşağıda yer alan yatırımlarını, emisyon envanterini makul derece etkilemesi beklemediği için konsolide etmemiştir.

• Sigma Beton Laboratuvar Hizmetleri ve Ticaret Ltd. Şti.

S2.29a-v

Raporlama yılı itibarıyla, konsolide lokasyon bazlı Kapsam 2 emisyonları 71,854.04 ton CO2e olarak hesaplanmıştır. Pazar bazlı yaklaşım çerçevesinde ise, aynı tüketim verileri üzerinden hesaplanan lokasyon bazlı emisyonlardan, sözleşmeye dayalı yenilenebilir enerji araçları (IREC) ile belgelenmiş emisyonsuz elektrik miktarına karşılık gelen emisyonlar düşülür. Baştaş Çimento, 2024 yılı boyunca IREC sertifikaları kullanarak emisyon azaltımı sağlamıştır. Bu uygulama sonucunda, pazar bazlı Kapsam 2 emisyonlarında toplam 15,290.61 ton CO2 düzeyinde tasarruf sağlanmıştır.

Raporlama yılı itibarıyla, konsolide pazar bazlı Kapsam 2 emisyonları 56,563.42 ton CO 2e olarak hesaplanmıştır.

İç Karbon Mekan izması

S2.29f

Baştaş Çimento'da karar verme süreçlerinde herhangi bir iç karbon fiyatı uygulaması kullanılmamaktadır.

Sektör Bazlı Metr ikler

S2.12 & S2.23 & S2.32 S2.37

Baştaş Çimento, TSRS 2 kapsamında hazırladığı açıklamalarda, belirtilen yükümlülükler doğrultusunda sektörler-arası metrik kategorilerini ve açıklama konularıyla ilişkili sektör bazlı metrikleri dikkate almıştır.

Bu kapsamda, ana faaliyet alanı olan çimento üretimi için TSRS 2 Ek Cilt 8 – İnşaat Malzemeleri dokümanında yer alan sektörel metriklerin uygulanabilirliğini değerlendirmiştir. Ayrıca, tüm bağlı ortaklıklarının faaliyet alanları ayrı ayrı ele alınmış; bu doğrultuda TSRS 2 Ek Cilt 38 – Atık Yönetimi dokümanında yer alan metriklerin uygulanabilirliği de değerlendirilmiştir. i̇̇l i̇̇rl i̇̇k Raporu

Uygulanabilir bulunan metrikler ile ilgili açıklama aşağıda yer almaktadır. (Tablo 10, 11)

Baştaş Çimento 2024 Yılı Sürdürüleb

Ana faaliyet- TSRS 2 Ek Cilt 8 – İnşaat Malzemeleri

CİLT 8 - İnşaat Malzemeleri
KONU METRİK KATEGORİ ÖLÇÜ BİRİMİ KOD Baştaş Çimento Baştaş Beton Çözüm Atık Konsolide
Brüt toplam Kapsam 1
emisyonları (ton CO2-e)
(Kapsam 1 Production+
Kapsam 1 Down stream
transportation)+Kireç
Üretim
Nicel Metrik ton (t) CO2-e EM-CM-110a.1 1327142.81 19143.9 61.82 1346317.62
Emisyon sınırlayıcı
düzenlemeler
kapsamındaki yüzde, %
Nicel % Uygulanmamaktadır.
Sera Gazı Kapsam 2 emisyonları
(Market Bazlı)
Nicel Metrik ton (t)
CO2-e,
53142 2874 1094.07 56563.42
Emisyonları Kapsam 2 emisyonları
(Lokasyon Bazlı)
Nicel Metrik ton (t)
CO2-e,
68433 2874 1094.07 71854.04
Kapsam 1 emisyonlarını,
emisyon
azaltma hedeflerini
yönetmek için uzun ve
kısa vadeli strateji veya
planın müzakere edilmesi
ve bu hedeflere yönelik
performans analizi
Müzakere ve Analiz Yok EM-CM-110a.2 - - -
-
-
-
-
-
-
Baştaş Çimento'da 2020
baz yılına göre 2024 yılında
Kg CO2 net/ton cement eq.
için %7.5 azaltış sağlan
mış olup, 2030 orta vade
hedefimizde 2020 baz
yılına göre % 24 azaltım
hedeflenmektedir. Detaylar
için İklim ilgili Hedefler
bölümüne bakabilirsiniz.
1-NOx (N2O hariç), ton Nicel Metrik ton(t) 1867.70 - 1867.70
2- SOX,ton EM-CM-120a.1 33.78 - 33.78
3-Partikül Madde (PM 10)
(Toz), ton
33.26 - 33.26
Hava Kali̇̇tesi 4- Dioksinler/furanlar 0.00000001300 - 0.00
5-Uçucu organik bileşikler
(VOC'ler))
144 - 144.02
6-Polisiklik aromatik
hidrokarbonlar (PAH'lar)
0.0281 - 0.03
7-Ağır Metaller 0.611 - - 0.61
1- Tüketilen toplam enerji,
Gjoule*
6651671.50 23251.65 8850.924 6679348.613
2-Şebeke
elektriği yüzdesi, %
8.32% 100.00% 100.00% 8.70%
Enerji̇̇ Yöneti̇̇mi 3-alternatif enerji
yüzdesi, %
Nicel Giga joule
(GJ),
EM-CM-130a.1 35.74% - - 35.60%
4-yenilenebilir enerji
yüzdesi, %
Yüzde (%) 11.89% - - 4.49%
5- WHR Elektrik
üretiminin toplam Elektrik
tüketimindeki yüzdesi, %
24.14% - - 23.26%

Ana faaliyet- TSRS 2 Ek Cilt 8 – İnşaat Malzemeleri

CİLT 8 - İnşaat Malzemeleri
KONU METRİK KATEGORİ ÖLÇÜ BİRİMİ KOD Baştaş Çimento Baştaş Beton Çözüm Atık Konsolide
Su Yöneti̇̇mi 1-Çekilen Toplam Su (Bin
m3)
Nicel Bin metreküp
(m3),
Yüzde (%)
EM-CM-140a.1 232.84 430.00 BAŞTAŞ ÇİMENTO
kapsamında
raporlanmaktadır.
662.84
2- Tüketilen Toplam Su (Bin
m3)
206.41 411.53 BAŞTAŞ ÇİMENTO
kapsamında
raporlanmaktadır.
617.95
3- Çekilen Toplam Su,
Yüksek veya aşırı yüksek
temel su stresi olan
bölgelerde yüzdesi (%)
100% % 98,94 (425449,82 m3) BAŞTAŞ ÇİMENTO
kapsamında
raporlanmaktadır.
99.31%
4- Tüketilen Toplam Su,
Yüksek veya aşırı yüksek
temel su stresi olan
bölgelerde yüzdesi (%)
100% %98.51 (405410.82 m3) BAŞTAŞ ÇİMENTO
kapsamında
raporlanmaktadır.
99.01%
Atık Yöneti̇̇mi 1-Üretilen atık miktarı (TON) Nicel Metrik ton (t),
Yüzde (%)
EM-CM-150a.1 3741.95 22619.744 783.627 26753.5095
2- tehlikeli yüzde (%) 1.64 0.13 99.99 1.81
3- geri dönüştürülen yüzde
(%)
93.24 99.52 0,01 97.18
Ürün İnovasyonu Sürdürülebilir bina
tasarımı ve inşaat
sertifikalarında
kredi almaya ha
kazanan
ürünlerin yüzdesi
Nicel Yıllık satış
gelirine göre
yüzde (%)
EM-CM-410a.1 Uygulanmamaktadır.
Kullanım veya üretim
sırasında enerji, su
veya malzeme etkilerini
azaltan ürünler
için toplam erişilebilir pazar
ve pazar payı
Nicel Sunum para
birimi,
Yüzde (%)
EM-CM-410a.2 Uygulanmamaktadır.
KONU METRİK KATEGORİ ÖLÇÜ BİRİMİ KOD Baştaş Çimento Baştaş Beton Çözüm Atık Konsolide
Ana Ürün Grubuna Göre
Üretim
Nicel Metrik ton (t) EM-CM-000.A 2086024 4825420.8 75785 -
Faali̇̇yet Metri̇̇ği Ana Ürün Grubuna Göre
Üretim (Klinker)
Nicel Metrik ton (t) EM-CM-000.A 1534471 -
Tablo 10
KONU METRİK KATEGORİ ÖLÇÜ BİRİMİ KOD Baştaş Çimento Baştaş Beton Çözüm Atık Konsolide
Ana Ürün Grubuna Göre
Üretim
Nicel Metrik ton (t) EM-CM-000.A 2086024 4825420.8 75785 -
Faali̇̇yet Metri̇̇ği Ana Ürün Grubuna Göre
Üretim (Klinker)
Nicel Metrik ton (t) EM-CM-000.A 1534471 -

Çözüm Endüstriyel Atık İşleme Sanayi ve Ticaret A.Ş ortaklığı için TSRS 2 Ek Cilt 38 – Atık Yönetimi

CİLT 38 - Atık Yönetimi
KONU METRİK KATEGORİ ÖLÇÜ
BİRİMİ
KOD ÇÖZÜM
Brüt toplam Kapsam 1
emisyonları ( ton CO2-e)
( Kapsam 1 Production+
Kapsam 1 Down stream
transportation)+Kireç
Üretim
Nicel Metrik ton (t)
CO2-e
61.82
emisyon sınırlayıcı
düzenlemeler
kapsamındaki yüzde, %
Nicel % IF-WM-110a.1 Uygulanmamak
tadır.
emisyon raporlama
düzenlemeleri
kapsamındaki yüzde
Nicel % Uygulanmamak
tadır.
Kapsam 2 emisyonları Nicel Metrik ton (t)
CO2-e,
1094.07
Sera Gazı
Emisyonları
Üretilen toplam çöp gazı Nicel Milyon İngiliz Isı
Birimi (MMBtu)
Uygulanmamak
tadır.
Üretilen toplam çöp
gazının (2) yakılan yüzdesi Nicel
% IF-WM-110a.2 Uygulanmamak
tadır.
Üretilen toplam çöp
gazının enerji için
kullanılan yüzdesi
Nicel % Uygulanmamak
tadır.
Kapsam 1 emisyonlarını,
emisyon azaltma
hedeflerini yönetmek için
uzun ve kısa vadeli strateji
veya planın müzakere
edilmesi ve bu hedeflere
yönelik performans analizi
Müzakere ve
Analiz
Yok IF-WM-110a.3 Çözüm şirketi,
Baştaş Çimento
için atık temini
tonajlarını arttır
mayı hedefler, bu
sayede Çimento
şirketinin kap
sam 1 emisyon
larının azaltımına
destek olur.
(1) Tüketilen filo yakıtı Nicel Gigajoule (GJ) Uygulanmamak
tadır.
Filo Yakıt Tüketilen filo yakıtının,
(2) doğal gaz yüzdesi
Nicel % IF-WM-110b.1 Uygulanmamak
tadır.
Yönetimi Tüketilen filo yakıtının, (3)
yenilenebilir enerji yüzdesi Nicel
% Uygulanmamak
tadır.
Filodaki alternatif yakıtlı
araç yüzdesi
Nicel % F-WM-110b.2 Uygulanmamak
tadır.
CİLT 38 - Atık Yönetimi
KONU METRİK KATEGORİ ÖLÇÜ
BİRİMİ
KOD ÇÖZÜM
Kategoriye göre müşteri
sayısı: (1) belediye
Uygulanmamak
tadır.
Kategoriye göre müşteri
sayısı: (2) ticari
Uygulanmamak
tadır.
Kategoriye göre müşteri
sayısı: (3) endüstriyel
Nicel Sayı IF-WM-000.A 350
Kategoriye göre müşteri
sayısı: (4) konut
Uygulanmamak
tadır.
Kategoriye göre müşteri
sayısı: (5) diğer
Uygulanmamak
tadır.
Araç filosu büyüklüğü Nicel Sayı IF-WM-000.B 0
(1) depolama alanları'nın
sayısı
Uygulanmamak
tadır.
(2) transfer istasyonları'nın
sayısı
Uygulanmamak
tadır.
Faali̇̇yet (3) geri dönüşüm
merkezleri'nin sayısı
Nicel
Sayı
Uygulanmamak
tadır.
Metri̇̇ği (4) gübreleme
merkezleri'nin sayısı
IF-WM-000.C Uygulanmamak
tadır.
(5) yakma fırınları'nın
sayısı
Uygulanmamak
tadır.
(6) diğer tüm tesisler'in
sayısı
1
Müşteri kategorisine göre
yönetilen toplam malzeme
miktarı: (1) belediye
Nicel Metrik ton (t) IF-WM-000.D Uygulanmamak
tadır.
Müşteri kategorisine göre
yönetilen toplam malzeme
miktarı: (2) ticari
Uygulanmamak
tadır.
Müşteri kategorisine göre
yönetilen toplam malzeme
miktarı: (3) endüstriyel
90 kton
Müşteri kategorisine göre
yönetilen toplam malzeme
miktarı: (4) konut
Uygulanmamak
tadır.
Müşteri kategorisine göre
yönetilen toplam malzeme
miktarı: (5) diğer
Uygulanmamak
tadır.

İkl imle İlg i l i Hedefler

S2.33 & S2.35

S2.34 & S2.33h

Baştaş Çimento hedefleri aşağıda paylaşılmıştır.
Durum
Hedef
Hedef
Tanımı
Birim Kapsam Baz Yıl Baz Yıl
Değeri
2023
Değeri
2024
Değeri
Kısa
Vade
(2025)
Orta
Vade
(2030)
Uzun
Vade
Kapsam 1,
çimento
başına
spes
i
f
ik
Kg CO2
net/ton
cement
eq.
Ç
imento
Fabr
ikası
635 593 587 550 484 Karbon
Nötr
sera gazı
yoğunluğu
azaltım
hedef
i
*
Kg CO2
brüt/ton
cement
eq.
2020 692 681 664 631 588 Karbon
Nötr
Alterna-
tif yakıt
kullanımı
yoğun
luğunu
arttırma
hedef
i
% Calor
i
f
i
c
Ç
imento
Fabr
ikası
2020 30.2 44.6 41 48 64 -
Ç
imento
başına
kl
inker
kullanım
yoğun
luğunu
düşürme
hedef
i
Kl
inker/
Cement
eq.
Ç
imento
Fabr
ikası
2020 81.8 79.6 78.1 76.9 73.06 -
S2.34 & S2.33h
tasarlanmıştır.
Baştaş Çimento'nun hedefleri, Türkiye'nin taraf olduğu Paris Anlaşması kapsamında belirlenen
küresel 1,5°C hedefi ve bu doğrultuda şekillenen 2053 net-sıfır taahhüdü 2030 yılına yönelik %41
emisyon azaltımı taahhüdü doğrultusunda şekillendirilmiştir. Bu hedefler, ayrıca Ticaret Bakanlığı
tarafından 2024 yılında yayımlanan Sektörel Düşük Karbonlu Yol Haritaları belgesinde çimento
sektörü için tanımlanan dönüşüm öncelikleri ve teknik geçiş adımları ile de uyumlu olacak şekilde
Belirlenen hedefler üçüncü bir kuruluş tarafından doğrulanmamıştır.
Şirket hedefleri gözden geçirmek için aylık bazda düzenli olarak hedef metriklerini takip
etmektedir. Hedef metrikleri her ay güncellenmekte, her 3 ayda bir ise raporlanmaktadır. Hedefe
olan ilerleme yalnızca hedef belirlenmiş metrikler üzerinden yapılmaktadır.
Raporlama yılında hedeflerde bir düzenleme ya da değişiklik yapılmamıştır.

Bağımsız Denetim Sınırlı Güvence Raporu i̇̇l i̇̇rl i̇̇k Raporu

-

Bag1ms1zhk ve Kalite Yonetimi

KGK taraf1ndan yay1mlanan ve dOrOstlOk, tarafs1zhk, me sleki yeterlik ve ozen, sir saklama ve meslege uygun davrant§ temel ilkeleri Ozerine bina edilmi§ olan Bag1ms12 Denet9iler i9in Etik Kurallar'daki

(Bag1ms1zhk Standartlan Dahil) (Etik Kurallar) bag1ms1zhk hOkOmler ine ve diger etik hOkOmlere uygun dav ranm1§ bulunmaktayI2.

KPMG, Kalite Yonetim Standard1 1 ("KYS 1") Finansa/ Tab/o/ann Bag1ms1z Denetim veya S1ntr/1 Bag1ms1z Denetimleri ile Diger Govence Denetimleri veya ilgili Hizmetleri Yu roten Bag1ms1z Denetim \$irke tleri ir; in Kalite Yonetimi hOkOmlerini uygulamak ve bu dogru ltuda etik hOkOmler, mesleki standartlar ve ge9erli mevzuat hOkOmlerine uygunluk konusunda yaz1h politika ve prosedOr ler de dahil kapsamh bir kalite yonetim sistemi sOrdOrmekle sorumludur.

Sm1rh Gu vence Son ucumuza Dayanak Ola rak Yurutulen Cah�manm Ozeti

SOrdOrOlebilirlik Bilgileri'nde onemli yan h§hklann ortaya 91kma olas1hgmm yOksek old ugunu belirledigimiz alanlan ele almak i9in 9ah§malanm121 planlamam12 ve yerine getirmemiz gerekmektedir. Uygulad191m12 prosedOrler mesleki muhakememize dayanir. SOrdOrOlebilirlik Bilgileri'ne ili§kin smIrh gOvence denetimini yorotorken:

\$irket'in anahtar konum daki k1demli personeli ile raporlama donemine ait SOrdOrOlebilirlik Bilgileri'nin elde edilmesi i9 in uygulamada olan sure9leri anlamak i9in gorO§meler yap1lm1§;

SOrdOrOlebilirlik ile ilgili bilgileri deger lendirmek ve incelemek i9in \$irket'in i 9 dokOmantasyonu kullarnlm1§;

SOrdOrOlebilirlik ile ilgili bilgilerin a91klanmasmm ve sunumunun deger lendirilmesi ger9ekle§tirilmi§tir.

Sorgulamalar yoluyla, SOrdOrOlebilirlik Bilgileri'nin haz1rlanmas1yla ilgili \$irket'in kontrol 9evresi ve bilgi sistemleri konusunda kanaat edinilmi§tir. Ancak, belirli kontrol faaliyetlerinin tasanmI degerlendirilmemii;;, bunlann uygulanmas1yla ilgili kanit elde edilmemii;; ve ii;;leyi§ etkinlikleri test edilmemi§tir.

\$irketin onemlilik degerlendirme sOrecinin uygulanmasm1 TSRS'lerin gerekliliklerine kar§1 degerlendirdik ve onemlilik degerlendirmesi i9in saglanan bilgilerin TSRS'lere uygunlugunu inceledik.

SOr dOrOlebilirlik Bilgileri'nin dogrulugu, orneklem bazmda i;;irketin destekleyici dokomantasyonu

ile kari;;1lai;;t1rarak test edilmi§tir. Orneklem bazmda analitik gOvence prosedOrleri ve ilgili sorgulamalan, yeniden hesaplamalan ge r9eklei;;tirdik, dokomantasyonu inceledik ve veri toplama ii;;lemlerini test ederek grup sOrdOrOle bilirlik beyarnnm dogrulugunu degerlendirdik.

\$irket'in tahmin geli§tirme yontemlerinin uygun olup olmad191 ve tutarl1 bir i;;ekilde uygulan1p uygulanmad191 degerlendirilmi§tir. Ancak prosedOrlerimiz, tahminlerin daya nd1 91 verilerin test edilmesini veya \$irket'in tahminlerini degerlendirmek i9in kendi tahminlerimizin geli§tirilmesini i9ermemektedir.

SOrdOrOlebilirlik Bilgileri'ne ilii;;kin maddi dogrulama prosedOrleri uygulanm1§t1r,

Bağımsız Denetim Sınırlı Güvence Raporu i̇̇l i̇̇rl i̇̇k Raporu

EK Bilgiler

Şirketin ilgili risk ve fırsatları belirleme ve ilişkili finansalları hesaplamada yaptığı muhakemeler
aşağıda paylaşılmıştır. 2030 sonrası döneme ilişkin fiyat, maliyet ve gelir projeksiyonlarının yüksek
belirsizlik taşıması nedeniyle nicel hesaplamalar yalnızca 2030 yılına kadar yapılmıştır. Bu nedenle
uzun vadeye ilişkin analizlerde, yalnızca 2030 yılına ait sayısal değerlendirmelere yer verilmiştir.
Risk/Fırsat
Türü
Risk/Fırsat
Kodu
Belirlenmesinde Yapılan Muhakeme Hesaplanmasında Yapılan Muhakemeler
Geçiş
Riski
GR16 Bu riskin belirlenmesinde temel dayanak, Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından
yayımlanan ve kamuoyuyla paylaşılan politika belgeleri ile Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'na uyum sürecinde Türkiye'nin
taahhüt ettiği emisyon azaltım hedefleri olmuştur. Özellikle, İklim Kanunu Taslağı ve Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)
Yol Haritası belgeleri kapsamında, 2026 yılı sonuna kadar Türkiye'de zorunlu ETS uygulamasına geçileceği açıkça ifade
edilmiştir.
Ayrıca, Dünya Bankası'nın desteğiyle yürütülen "Türkiye'de Emisyon Ticareti Sistemi Geliştirilmesi Projesi" ve Bakanlığın bu
kapsamda yayımladığı teknik raporlar, Türkiye'deki sanayi sektörleri için ETS'nin kapsamı, kapsamlı karbon hesaplamaları
ve kotaların belirleneceği sektörler hakkında detaylı bilgiler sağlamaktadır. Bu belgelerde çimento sektörü, yüksek emisyon
yoğunluğu nedeniyle öncelikli sektörlerden biri olarak tanımlanmıştır.
Bu bilgiler ışığında, riskin orta vadeli olarak nakit akışı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği öngörülerek muhakeme
yapılmıştır.
Muhakeme sürecinde aşağıdaki unsurlar dikkate alınmıştır:
Zamanlama ve Kesinlik: ETS'nin yürürlüğe girmesi belirli bir takvime bağlanmış, resmi kaynaklarla teyit edilmiş ve politika
belgelerinde net biçimde belirtilmiştir. Bu bağlamda, gerçekleşme olasılığı yüksek bir gelişme olarak kabul edilmiştir.
Finansal Büyüklük: Karbon hakkı alımlarının finansal boyutu, işletmenin yıllık operasyonel giderlerine göre anlamlı bir
büyüklük oluşturabileceğinden, açıklama yapılması uygun bulunmuştur.
Kaynak: T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı web sitesinde yayınlanan ETS
haberlerine başvurulmuştur.
Bu riskin hesaplanmasında ciddi belirsizlikler yer almaktadır. Bunlar;
Düzenleyici Belirsizlik: ETS kapsamındaki tahsisat yöntemleri, serbest tahsis oranları, sektörlere özgü kısıtlamalar ve cezai
yaptırımlar henüz kesinleşmemiştir. Bu nedenle, ETS sistemi için halihazırda yürürlükte olan EU ETS düzenlemesinin yön
temlerinin kullanılacağı kabul edilmiştir. Tüm düzenlemeler EU ETS'nin serbest tahsis oranları ve düzenlemesinin bire bir
uygulanacağı varsayılmıştır.
Karbon Piyasası Belirsizliği: Karbon hakkı fiyatlarının serbest piyasada arz-talep dengesine göre belirlenecek olması nedeni
yle maliyet tahminleri değişkendir. Bu nedenle, Hesaplamada kullanılan karbon fiyatları Uluslararası Enerji Ajansının yayın
lamış olduğu, China ETS Carbon Pricing senaryo analizi (APS ve STEPS) projeksiyonlarına göre hazırlanmıştır.
Ayrıca, Kullanılan hasılat değerleri; 2024 yılı için Konsolide SPK raporundan, 2025 yılı için şirket içi yapılmış tahmin çalışma
larından, 2026 yılı ve sonrası ise enflasyon esasına göre uygulanmış projeksiyonlardan türetilmiştir.
Fiziksel
Risk
FR17 Bu riskin tanımlanmasında hem bilimsel iklim modellemeleri hem de ulusal ve uluslararası kurumlardan alınan bölgesel
su stresi verileri dikkate alınmıştır. Özellikle Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute - WRI) tarafından
yayımlanan Aqueduct Su Riski Atlası şirket tesislerinin bulunduğu bölgelerdeki su stres düzeylerinin tespiti için temel
veri kaynağı olmuştur. Ayrıca, IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) tarafından yayımlanan iklim senaryoları
çerçevesinde, Akdeniz havzası ve Türkiye'nin güney bölgelerinde yağış miktarlarının azalacağı ve kuraklık şiddetinin artacağı
yönündeki öngörüler de muhakemeyi desteklemiştir.
Fiziksel risklerin finansal raporlama açısından anlamlı hale gelip gelmediğini değerlendirmek amacıyla yapılan muhakemede,
su stresi kaynaklı riskin şirketin faaliyet sürekliliği, operasyonel verimlilik ve maliyet yapısı üzerindeki etkileri temel alınmıştır.
Bu riskin raporlanmasının gerekli görülmesinin altında yatan başlıca muhakeme unsurları şunlardır:
Operasyonel Bağımlılık: Şirketin bazı üretim prosesleri sürekli ve güvenilir su teminine yüksek düzeyde bağımlıdır. Bu
nedenle, suya erişimde yaşanabilecek herhangi bir kesinti veya kısıtlama, doğrudan üretim kapasitesini ve gelir yaratma
potansiyelini etkileyebilir.
Bölgesel Risk Konsantrasyonu: Su stresi düzeyi yüksek bölgelerde bulunan tesislerin sayısı ve bu tesislerin toplam üretim
kapasitesi içindeki payı dikkate alındığında, bölgesel risklerin konsolide finansal performans üzerinde anlamlı etki yaratma
potansiyeli mevcuttur.
Maliyet Etkisi: Suya erişimde yaşanabilecek aksaklıklar tedarikçileri etkilemesi durumunda, tarifelerde ciddi artışlar
görülebilir. Su fiyatlarında görülen artışın şirketin nakit akışı üstünde baskı yaratacağı öngörülmektedir.
Zamanlama ve Belirginlik: İklim projeksiyonlarına göre su kıtlığı ve kuraklık etkilerinin orta ve uzun vadede daha sık
yaşanacağı öngörülmektedir. Bu da konunun zaman içinde daha önemli bir finansal meseleye dönüşeceğini göstermektedir.
Tüm bu nedenlerle, suya erişim riskine ilişkin potansiyel etkilerin finansal açıklamalarda yer almasının gerekli olduğu
değerlendirilmiş ve bu bilgiler kamuya açıklanacak önemli unsurlar arasında yer almıştır.
Suya erişim riskinin finansal etkilerine ilişkin yapılan tahminler yüksek düzeyde ölçüm belirsizliği içermektedir. İklim model
lemelerinde öngörülen kuraklık eğilimlerinin zamanlaması ve şiddeti kesin olarak tahmin edilemediğinden, oluşabilecek mali
etkiler büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Ancak en büyük belirsizlik, su tarifelerinin projeksiyonundan kaynaklanmaktadır.
Kuraklığın su fiyatlarına yansıtacağı etki bilinmemektedir.
Tesislerin su tüketimleri kuyu suyundan karşılanmaktadır, su kuraklığı durumunda bu suya erişim sağlanamayacağı ve çekilen
suyun tamamının çevre bölgelerden sağlanılacağı kabul edilmiştir.
2030 yılında kuraklığın gerçekleşeceği ve su fiyatlarının, İç Anadolu bölgesi için, enflasyondan, Ankara su tarifelerinin son 2
yılda geçirdiği artış oranlarının artış oranı kadar fazla olacak şekilde zamlanacağı kabul edilmiştir. Bu durumda 2022 yılı ve
2023 yılları arasındaki fiyat artışı (%41) ve 2023 - 2024 yılları arası artış oranı (%50) değerleri hesaba katılmış, bu değerler
arasındaki artışın (%23) enflasyon değerlerinin üzerine sabit olarak yansıyacağı kabul edilmiştir.
Ayrıca, şirket su tüketimlerinin, üretim kapasitesine doğru oranla artacağı varsayılmıştır.
Risk/Fırsat
Türü
Risk/Fırsat
Kodu
Belirlenmesinde Yapılan Muhakeme Hesaplanmasında Yapılan Muhakemeler
Fırsat F1 Bu fırsatın belirlenmesinde, hem iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik düzenlemeler hem de üretim maliyetlerini azaltma
hedefi birlikte değerlendirilmiştir. Klinker, çimento üretiminde en yüksek karbon emisyonuna neden olan bileşen olup,
üretim sürecinde maliyetleri de önemli ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle klinker oranının düşürülmesi hem çevresel etkilerin
azaltılması hem de ekonomik açıdan önemli kazanımlar sağlamaktadır.
Katkılı çimento kullanımı, bu kapsamda çift yönlü bir avantaj sunmaktadır: Bir yandan emisyon yoğunluğunun düşürülmesiyle
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gibi düzenlemelerden kaynaklanabilecek maliyet artışları sınırlandırılmakta; diğer yandan
sürdürülebilir ürünlere yönelik artan pazar taleplerine yanıt verilerek rekabet gücü korunmaktadır.
Bunun yanı sıra, 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe giren Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip
Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ ile kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı
ihalelerinde kullanılacak çimentolarda klinker/çimento oranı sınırlandırılmıştır. Tebliğe göre bu oran, 2025–2029 döneminde
en fazla %80, 2030 yılından itibaren ise en fazla %75 olacaktır. Söz konusu düzenleme, katkılı çimentoların (CEM II, CEM
III, CEM IV, CEM V ve benzeri) kullanımını teşvik ederek bu ürünleri sektör genelinde standart hale getirmektedir. Böylece,
katkılı çimentoya yönelmek yalnızca gönüllü bir çevresel tercih değil, aynı zamanda yasal bir gereklilik haline gelmiştir.
Fırsatın finansal etkisi hesaplanırken, ETS fiyatlamasındaki yüksek belirsizlik nedeniyle bu etki analiz dışında bırakılmış,
yalnızca katkılı çimento hedeflerinin gerçekleştirilmesi durumunda sağlanacak üretim maliyeti avantajı dikkate alınmıştır.
Kaynak: Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin
Tebliğ (RG: 14.02.2024, Sayı: 32459)
Fırsatın finansal etkisi yalnızca katkılı çimento üretimiyle elde edilecek doğrudan üretim maliyeti avantajına dayalı olarak he
saplanmıştır. ETS fiyatları üzerinden sağlanabilecek faydalar, taşıdığı yüksek belirsizlik nedeniyle analiz dışında bırakılmıştır.
Bu nedenle hesaplamalar, görece düşük belirsizlik içeren gerçek üretim verileri ve sabitlenmiş maliyet parametrelerine
dayanmıştır.
Belirsizlik düzeyi sınırlıdır; ancak aşağıdaki unsurlar hesaplamaları etkileyebilir:
Hammadde Fiyat Değişkenliği: Katkı maddelerinin (uçucu kül, cüruf, kalker vb.) tedarik fiyatları bölgesel ve dönemsel olarak
değişkenlik gösterebilir.
Katkı Maddesi Erişimi: Her tesiste katkılı çimento üretimi için gerekli hammaddelerin süreklilik arz eden miktarda ve kalitede
temin edilip edilemeyeceği tesis bazında farklılık gösterebilir.
Hedef Gerçekleşme Varsayımı: Katkılı çimento hedefinin üretim programına tam olarak entegre edilmesi ve satış pazarların
da kabul görmesi koşuluna bağlıdır.
Katkılı çimento satış tonajının normal satışa oranının 2030 yılına kadar %16 artacağı kabul edilmiştir. Raporlama yılında %78
olan klinker oranının 2030 yılında % 73'e düşeceği kabul edilmiştir. Katkı maddesine erişimde bir darboğaz yaşanmayacağı
ve fiyatlarda enflasyon dışı artış olmayacağı varsayılmıştır.
Fırsat F28 Tesislerde uygulanan kapalı devre su geri kazanım sistemleri sayesinde, üretim süreçlerinde kullanılan suyun büyük kısmı
fiziksel ve kimyasal arıtma yoluyla yeniden kullanıma kazandırılmakta, bu sayede dış kaynaklı su ihtiyacı önemli ölçüde
azaltılmaktadır.
Bu uygulama, yalnızca mevcut kaynak verimliliğini artırmakla kalmamakta; iklim değişikliği nedeniyle artan su kıtlığı riski
karşısında operasyonel faaliyetlerin sürekliliğini güvence altına almakta ve uzun vadeli su temin maliyetlerini kontrol altında
tutma potansiyeli taşımaktadır.
Dünya Kaynakları Enstitüsü'nün (WRI) yayımladığı Aqueduct Su Riski Atlası'na göre, şirket tesislerinin bir kısmı hali hazırda
yüksek su stresi altında faaliyet göstermektedir. Ayrıca IPCC iklim projeksiyonları, Türkiye'nin güney bölgelerinde yağış
rejimlerinin zayıflayacağını ve kuraklık sıklığı ile şiddetinin artacağını ortaya koymaktadır. Bu öngörüler, işletmelerin su
kaynaklarına erişiminde belirsizliklerin artacağına işaret etmektedir.
Bu çerçevede, su geri kazanım sistemleri aracılığıyla dışsal su kaynaklarına olan bağımlılığın azaltılması, şirketin su arzına
ilişkin fiziksel risklere karşı uyum kapasitesini artırmakta ve bu sayede üretim faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamaktadır.
Ayrıca, su tarifelerinde yaşanabilecek olası artışlara karşı maliyet yapısının korunmasına katkıda bulunmaktadır.
Sistem bugünden itibaren değer yaratmakta olup, iklim değişikliği kaynaklı su risklerinin zaman içinde artacağı varsayımı
altında, fırsatın ilerleyen dönemlerde daha belirgin bir finansal etkiye dönüşmesi beklenmektedir. Bu nedenle söz konusu
uygulama, iklim değişikliğine uyum sağlayan ve şirketin gelecekteki finansal yeterliliğini destekleyen bir fırsat olarak
değerlendirilmiştir.
Kaynak: Özellikle Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute - WRI) tarafından yayımlanan Aqueduct Su
Riski Atlası şirket tesislerinin bulunduğu bölgelerdeki su stres düzeylerinin tespiti için temel veri kaynağı olmuştur. Ayrıca,
IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) tarafından yayımlanan iklim senaryoları çerçevesinde, Akdeniz havzası
ve Türkiye'nin güney bölgelerinde yağış miktarlarının azalacağı ve kuraklık şiddetinin artacağı yönündeki öngörüler de
muhakemeyi desteklemiştir.
Su tasarrufu fırsatının finansal etkilerine ilişkin yapılan tahminler yüksek düzeyde ölçüm belirsizliği içermektedir. İklim model
lemelerinde öngörülen kuraklık eğilimlerinin zamanlaması ve şiddeti kesin olarak tahmin edilemediğinden, oluşabilecek mali
etkiler büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Ancak en büyük belirsizlik, su tarifelerinin projeksiyonundan kaynaklanmaktadır.
Kuraklığın su fiyatlarına yansıtacağı etki bilinmemektedir.
Tesislerin su tüketimlerinin çoğu kuyu suyundan karşılanmaktadır, su kuraklığı durumunda bu suya erişim sağlanamayacağı
ve çekilen suyun tamamının çevre bölgelerden sağlanılacağı kabul edilmiştir.
2030 yılında kuraklığın gerçekleşeceği ve su fiyatlarının, İç Anadolu bölgesi için, enflasyondan, Ankara su tarifelerinin son 2
yılda geçirdiği artış oranlarının artış oranı kadar fazla olacak şekilde zamlanacağı kabul edilmiştir. Bu durumda 2022 yılı ve
2023 yılları arasındaki fiyat artışı (%41) ve 2023 - 2024 yılları arası artış oranı (%50) değerleri hesaba katılmış, bu değerler
arasındaki artışın (%23) enflasyon değerlerinin üzerine sabit olarak yansıyacağı kabul edilmiştir.
Su tasarrufunun ise mevcut uygulamalar özelinde devam ettirileceği kabul edilmiştir.
8Kullanılan Senaryo Analizleri: sayfa 27, Yağış rejimindeki değişiklikler & sayfa 28, Su stresi

Risk/Fırsat
Türü
Risk/Fırsat
Kodu
Belirlenmesinde Yapılan Muhakeme Hesaplanmasında Yapılan Muhakemeler
Fırsat F39 Çimento üretiminin yüksek enerji yoğunluğu ve yakıt giderlerinin toplam maliyetler içindeki belirleyici ağırlığı dikkate
alındığında, yakıt kaynağının türü ve fiyat istikrarı işletmenin finansal performansı açısından kritik önemdedir. Bu
çerçevede, üretim süreçlerinde fosil yakıtlar yerine alternatif yakıt kullanım oranının artırılması, hem kısa vadede maliyet
avantajı sağlaması hem de iklimle bağlantılı uzun vadeli riskleri azaltması nedeniyle iklimle ilgili stratejik bir fırsat olarak
değerlendirilmiştir.
Alternatif yakıtların birim maliyetinin fosil yakıtlara kıyasla daha düşük olması, doğrudan enerji giderlerini azaltmakta ve
üretim maliyet yapısını iyileştirmektedir. Ek olarak, bu kaynakların yerli, sürdürülebilir ve daha az karbon yoğun özellikte
olması nedeniyle karbon emisyonlarını azaltma potansiyeli bulunmaktadır. Bu durum, Türkiye'de yürürlüğe girmesi beklenen
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamına girildiğinde oluşacak karbon maliyetlerine karşı maliyetten kaçınma imkânı
yaratmaktadır. ETS'ye ilişkin tahsisat ve fiyat mekanizmaları henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, düşük karbonlu üretim
senaryosuna geçiş sürecinde alternatif yakıt kullanımı bir rekabet avantajı yaratmaktadır.
Bu değerlendirme, IEA'nın 2024 tarihli World Energy Outlook raporundaki senaryo projeksiyonlarıyla da örtüşmektedir.
Net Sıfır Emisyon (NZE) senaryosunda enerji verimliliği yatırımları yaygınlaşmakta ve nihai enerji tüketiminin 2035'e kadar
%15 oranında azalması öngörülmektedir. Öte yandan, mevcut politikaların sürdüğü STEPS senaryosunda enerji tüketiminin
artmaya devam edeceği ve 2050 itibarıyla 530 EJ'yi aşacağı öngörülmektedir. Bu durum, özellikle gelişmekte olan
ülkelerde enerji arz güvenliği ve fiyat istikrarı üzerindeki baskının artacağına işaret etmektedir.
Enerji talebinin büyümeye devam edeceği bu bağlamda, fosil yakıt tedarikine dair jeopolitik riskler (örneğin Orta Doğu
kaynaklı kesintiler) fiyat dalgalanması riskini artırmaktadır. Bu koşullar altında yerli ve ulaşılabilir alternatif yakıt kaynaklarına
yönelmek, arz güvenliğini destekleyici ve maliyetleri dengeleyici bir önlem niteliği taşımaktadır.
Tüm bu nedenlerle, alternatif yakıt kullanımının artırılması yönündeki strateji; karbon emisyonlarını düşürerek çevresel etkiyi
azaltan, enerji arzındaki oynaklığa karşı operasyonel dayanıklılığı güçlendiren ve üretim maliyetlerini optimize eden çok
boyutlu bir fırsat olarak değerlendirilmiştir.
Kaynaklar:

IEA (2024). World Energy Outlook 2024.

WBCSD – Cement Sustainability Initiative (CSI): "Alternative Fuels and Raw Materials Guidance".

IPCC Emisyon Faktörleri Rehberi (2006 ve 2019 güncellemeleri).

Türkiye Çimento Sektörü Düşük Karbon Yol Haritası.
Belirlenen tutar yüksek düzeyde ölçüm belirsizliği içermemektedir. Alternatif yakıt hedefinin tutturulacağı varsayımı ve yakıt
maliyet projeksiyonları net bir senaryo temelinde değerlendirilmiştir. Bu nedenle hesaplamalar ölçülebilir parametrelere
dayanmakta, belirsizlik orta düzeyde kalmaktadır.
Ölçüm belirsizliği aşağıdaki unsurlardan kaynaklanmaktadır:
Yakıt fiyat projeksiyonları: Fosil yakıtların dolar enflasyonuna, alternatif yakıtların ise TL enflasyonuna göre artacağı var
sayılmıştır. Bu varsayımlar, döviz kuru ve ülke enflasyon oranlarındaki oynaklıktan etkilenebilir.
2030 hedefi gerçekleşme varsayımı: Alternatif yakıt kullanım oranının planlandığı şekilde 2030 yılına kadar artırılacağı var
sayılmıştır. Ancak bu hedefin teknik, tedarik ve mevzuat engelleri nedeniyle tam olarak tutturulamama riski vardır.
Tedarik sürekliliği ve fiyat değişkenliği: Alternatif yakıt tedarik zincirinde oluşabilecek kesintiler veya ATY arzında daralma,
maliyet avantajını etkileyebilir. Bu nedenle, tedarik zincirinde değişiklik olmayacağı kabul edilmiştir.
Fırsat F410 2024 raporlama döneminde, Baştaş Çimento'nun toplam elektrik tüketiminin %24'ü WHR sistemi aracılığıyla karşılanmıştır.
WHR sistemi, proses kaynaklı atık ısının elektrik enerjisine dönüştürülmesini sağlayarak, harici kaynaklardan elektrik tedarik
edilmesine duyulan ihtiyacı azaltmaktadır.
Bu durum, bir yandan karbon yoğun elektrik tüketiminin azaltılmasını sağlarken, diğer yandan elektrik piyasasındaki fiyat
artışlarından kaynaklanabilecek maliyet risklerini sınırlamakta ve dolayısıyla finansal performans üzerinde olumlu etki
yaratmaktadır.
Enerji verimliliği sağlayan bu sistemin kullanımı, kısa ve orta vadede işletmenin operasyonel maliyetlerini düşürmesi ve
karbon yoğunluğunu azaltması nedeniyle iklimle ilgili bir fırsat olarak tanımlanmıştır.
Bu değerlendirme, IEA tarafından yayımlanan World Energy Outlook 2024 senaryo projeksiyonları ile de tutarlıdır. Net Sıfır
Emisyon (NZE) senaryosunda, 2035 yılına kadar nihai enerji tüketiminin %15 azalması öngörülmektedir. Bu kapsamda enerji
verimliliği yatırımlarının önemi artmakta, işletmeler için sürdürülebilirlik ve maliyet avantajı sağlayan stratejik bir fırsat alanı
oluşmaktadır. Diğer yandan, mevcut politikaların sürdüğü STEPS senaryosunda enerji tüketiminin artış eğilimini sürdürerek
2050 yılında 530 EJ seviyesini aşacağı öngörülmektedir. Bu eğilim, enerji kaynaklarına erişim maliyetlerinin yükselmesiyle
birlikte WHR gibi sistemlerin işletmeler açısından daha yüksek finansal katkı sağlamasını muhtemel kılmaktadır.
Kaynaklar: IEA (2024). World Energy Outlook 2024.
WHR Elektrik üretiminin toplam Elektrik tüketimindeki yüzdesi 2024 yılında % 24 olarak gerçekleşmiştir. 2030 yılına kadar
WHR elektrik üretiminin toplam tüketime oranın %31 civarında olacağı kabul edilmiştir. Tarife projeksiyonları, dolar en
flasyonu üzerinden hesaplanmıştır.
Kömür Kaynaklı Enerji %'si ve Temiz enerji talebi (elektrifikasyon)
Kömür Kaynaklı Enerji %'si ve Temiz enerji talebi (elektrifikasyon)
9Kullanılan Senaryo Analizleri: sayfa 36, Fosil Yakıt Talebi & sayfa 36, Nihai enerji tüketimi ve Yenilenebilir Enerji %'si & sayfa 38,
10Kullanılan Senaryo Analizleri: sayfa 28, Fosil Yakıt Talebi & sayfa 29, Nihai enerji tüketimi ve Yenilenebilir Enerji %'si & sayfa 30,
Kısaltma İngilizce Türkçe
TSRS Turkey Sustainability Reporting Standards Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı
CSRD Corporate Sustainability Reporting Directive Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
IFRS/UFRS International Financial Reporting Standards Uluslararası Finansal Raporlama Standartları
ESG/ÇSY Environmental Social and Governance Çevresel Sosyal ve Yönetişim
SOX Sarbanes-Oxley Act Sarbanes-Oxley Yasası
KGK Public Oversight Accounting and Auditing
Standards Authority
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu
GDPR General Data Protection Regulation Genel Veri Koruma Yönetmeliği
ETS Emissions Trading System Emisyon Ticaret Sistemi
WHR Waste Heat Recovery Atık Isı Geri Kazanımı
IEA International Energy Agency Uluslararası Enerji Ajansı
NZE Net Zero Emissions Net Sıfır Emisyon
SSP Shared Socioeconomic Pathways Paylaşılan Sosyoekonomik Senaryolar
RCP Representative Concentration Pathways Temsili Konsantrasyon Senaryoları
STEPS Stated Policies Scenario Beyan Edilen Politikalar Senaryosu
WEO World Energy Outlook Dünya Enerji Görünümü
APS Announced Pledges Scenario Duyurulan Taahhütler Senaryosu
Kısaltma İngilizce Türkçe
IPCC Intergovernmental Panel on Climate Change Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli
NGFS Network for Greening the Financial System Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı
OECD Organisation for Economic Co-operation and
Development
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü
IIASA International Institute for Applied Systems
Analysis
Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü
AIM Asia-Pacific Integrated Model Asya-Pasifik Entegre Modeli
GCAM Global Change Analysis Model Küresel Değişim Analiz Modeli
NDC Nationally Determined Contribution Ulusal Olarak Belirlenen Katkı
GDP Gross Domestic Product Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
IIASA International Institute for Applied Systems
Analysis
Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü
WRI
Aqueduct
World Resources Institute Su Risk Haritalama ve Analiz Aracı
GCCA Global Climate Change Alliance Küresel İklim Değişikliği İttifakı
IREC International Renewable Energy Certificate Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası
SBTI Science Based Targets initiative Bilime Dayalı Hedefler Girişimi
WRI World Resources Institute Dünya Kaynakları Enstitüsü
CSI Cement Sustainability Initiative Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi
WBCSD World Business Council for Sustainable
Development
Sürdürülebilir Kalkınma için Dünya İş Konseyi

Talk to a Data Expert

Have a question? We'll get back to you promptly.