AI Terminal

MODULE: AI_ANALYST
Interactive Q&A, Risk Assessment, Summarization
MODULE: DATA_EXTRACT
Excel Export, XBRL Parsing, Table Digitization
MODULE: PEER_COMP
Sector Benchmarking, Sentiment Analysis
SYSTEM ACCESS LOCKED
Authenticate / Register Log In

ARZUM ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Environmental & Social Information Oct 31, 2025

9005_rns_2025-10-31_468c1039-89b8-4eeb-a3d3-99d82c0e5381.pdf

Environmental & Social Information

Open in Viewer

Opens in native device viewer

ARZUM 2024 YILI TSRS UYUMLU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU

ARZUM ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI ORTAKLIKLARI'NIN TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARTLARI KAPSAMINDA SUNULAN BİLGİLERİ HAKKINDA BAĞIMSIZ DENETÇİNİN SINIRLI GÜVENCE RAPORU

Eren Bağımsız Denetim A.Ş. Maslak, Eski Büyükdere Cad. No.14 Kat: 10 34396 Sarıyer/İstanbul, Turkey

T + 90 212 373 00 00 F + 90 212 291 77 97 www.grantthornton.com.tr

Arzum Elektrikli Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Genel Kurulu'na:

Arzum Elektrikli Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ("Şirket" veya "Arzum") ve bağlı ortaklıklarının (hepsi birlikte "Grup" olarak anılacaktır) 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler" ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 2 "İklimle İlgili Açıklamalar"a uygun olarak sunulan bilgiler ("Sürdürülebilirlik Bilgileri") hakkında sınırlı güvence denetimini üstlenmiş bulunmaktayız.

Güvence denetimimiz, önceki dönemlere ilişkin bilgileri ve Sürdürülebilirlik Bilgileri ile ilişkilendirilen diğer bilgileri (herhangi bir resim, ses dosyası veya yerleştirilen videolar dahil) kapsamamaktadır.

Sınırlı Güvence Sonucu

"Güvence Sonucuna Dayanak Olarak Yürütülen Çalışmanın Özeti" başlığı altında açıklanan şekilde gerçekleştirdiğimiz prosedürlere ve elde ettiğimiz kanıtlara dayanarak, Grup'un 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin, tüm önemli yönleriyle Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ("KGK") tarafından 29 Aralık 2023 tarihli ve 32414(M) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye "Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'na ("TSRS") göre hazırlanmadığı kanaatine varmamıza sebep olan herhangi bir husus dikkatimizi çekmemiştir. Önceki dönemlere ilişkin bilgiler ve Sürdürülebilirlik Bilgileri ile ilişkilendirilmiş diğer herhangi bir bilgi (herhangi bir resim, ses dosyası veya yerleştirilen videolar dâhil) hakkında bir güvence sonucu açıklamamaktayız.

Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin Hazırlanmasında Yapısal Kısıtlamalar

Sürdürülebilirlik Bilgileri, bilimsel ve ekonomik bilgi eksikliklerinden kaynaklanan yapısal belirsizliklere maruz kalmaktadır. Sera gazı emisyonlarının hesaplanmasında bilimsel bilginin yetersizliği belirsizliğe yol açmaktadır. Ayrıca, gelecekteki muhtemel fiziksel ve geçiş dönemi iklim risklerinin olasılığı, zamanlaması ve etkilerine ilişkin veri eksikliği nedeniyle, Sürdürülebilirlik Bilgileri iklimle ilgili senaryolara dayalı belirsizlikler içermektedir.

Yönetimin ve Üst Yönetimden Sorumlu Olanların Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne İlişkin Sorumlulukları

Grup Yönetimi aşağıdakilerden sorumludur:

• Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları esaslarına uygun olarak hazırlanması,

  • Hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içermeyen Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanmasıyla ilgili iç kontrolün tasarlanması, uygulanması ve sürdürülmesi,
  • İlaveten Grup Yönetimi uygun sürdürülebilirlik raporlama yöntemlerinin seçimi ve uygulanması ile koşullara uygun makul varsayımlar ve tahminler yapılmasından da sorumludur.

Üst Yönetimden Sorumlu olanlar, Grup'un sürdürülebilirlik raporlama sürecinin gözetiminden sorumludur.

Bağımsız Denetçinin Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin Sınırlı Güvence Denetimine İlişkin Sorumlulukları

Aşağıdaki hususlardan sorumluyuz:

  • Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içerip içermediği hakkında sınırlı bir güvence elde etmek için güvence çalışmasını planlamak ve yürütmek,
  • Elde ettiğimiz kanıtlara ve uyguladığımız prosedürlere dayanarak bağımsız bir sonuca ulaşmak ve
  • Grup yönetimine ulaştığımız sonucu bildirmek.

Yönetim tarafından hazırlanan Sürdürülebilirlik Bilgileri hakkında bağımsız bir sonuç bildirmekle sorumlu olduğumuz için, bağımsızlığımızın tehlikeye girmemesi adına Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanma sürecine dâhil olmamıza izin verilmemektedir.

Mesleki Standartların Uygulanması

KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve Sürdürülebilirlik Bilgilerinde yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak Güvence Denetimi Standardı "3410 Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri"ne uygun olarak sınırlı güvence denetimini gerçekleştirdik.

Bağımsızlık ve Kalite Kontrol

KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan Bağımsız Denetçiler İçin Etik Kurallar'daki (Bağımsızlık Standartları Dâhil) (Etik Kurallar) bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız Şirketimiz, Kalite Yönetim Standardı 1 hükümlerini uygulamakta ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler dâhil, kapsamlı bir kalite kontrol sistemi sürdürmektedir. Çalışmalarımız, denetçiler ve sürdürülebilirlik ve risk uzmanlarından oluşan bağımsız ve çok disiplinli bir ekip tarafından yürütülmüştür. Grup'un iklim ve sürdürülebilirlikle ilişkili risk ve fırsatlarına yönelik bilgilerin ve varsayımların makuliyetini değerIendirmeye yardımcı olmak için uzman ekibimizin çalışmalarını kullanmış bulunmaktayız. Verdiğimiz güvence sonucundan tek başımıza sorumluyuz.

Güvence Sonucuna Dayanarak Olarak Yürütülen Çalışmanın Özeti

Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir. Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanır. Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:

  • Grup'un anahtar konumdaki kıdemli personeli ile raporlama dönemine ait Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin elde edilmesi için uygulamada olan süreçleri anlamak için yüz yüze ve çevrimiçi görüşmeler yapılmıştır.
  • Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgileri değerlendirmek ve incelemek için Grup'un iç dokümantasyonu kullanılmıştır.

  • Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgilerin açıklanmasının ve sunumunun değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.
  • Sorgulamalar yoluyla, Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanmasıyla ilgili Grup'un kontrol çevresi ve bilgi sistemleri konusunda kanaat edinilmiştir. Ancak, belirli kontrol faaliyetlerinin tasarımı değerlendirilmemiş, bunların uygulanmasıyla ilgili kanıt elde edilmemiş ve işleyiş etkinlikleri test edilmemiştir.
  • Grup'un tahmin geliştirme yöntemlerinin uygun olup olmadığı ve tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmiştir. Ancak prosedürlerimiz, tahminlerin dayandığı verilerin test edilmesini veya Grup'un tahminlerini değerIendirmek için kendi tahminlerimizin geliştirilmesini içermemektedir.

Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler, nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetiminden farklıdır ve kapsamı daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetimi sonucunda sağlanan güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütülmüş olsaydı elde edilecek güvence seviyesinden önemli ölçüde daha düşüktür.

Eren Bağımsız Denetim A.Ş. Member Firm of GRANT THORNTON International

Ömer Cihan Caymaz, SMMM Sorumlu Denetçi

31 Ekim 2025 İstanbul, Türkiye

İçerik Endeksi

1 Giriş. 3
1.1 Rapor Hakkında 3
1.1.1 Finansal Açıklamalarla Bağlantı 3
1.1.2 Geçiş Muafiyetlerinin Uygulanması 3
1.1.3 Raporlama Sınırları, Ölçüm Yaklaşımı ve Metrikler 4
2 Arzur n Hakkında 0
2.1 Şirket Organizasyonu ve Faaliyet Konusu 0
2.2 İş Modeli ve Değer Zinciri 1
3 Yönet işim 3
3.1 Arzum Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Yönetişim Yapısı 3
3.2 Yönetim Kurulu 4
3.3 Sürdürülebilirlik Komitesi 4
3.4 Çalışma Grupları 5
4 Strate ji 7
4.1 İklimle İlgili Riskler 8
4.1.1 İklim Değişikliği Kaynaklı Aşırı Hava Olayları Sonucu Üreticilerin Zarar Görmesi Riski 8
4.1.2 İklim Değişikliği Kaynaklı Aşırı Hava Olayları Sonucu Lojistik Süreçlerinin Etkilenmesi Riski 11
4.2 İklimle İlgili Risklerin Şirketin Stratejisi Üzerindeki Etkileri 13
5 Risk Y önetimi 14
5.1 Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risk ve Fırsatlarının Değerlendirilmesi 14
5.1.1 Risklerin Belirlenmesi ve Tanımlanması 14
5.1.2 Risklerin Değerlendirilmesi ve Önceliklendirilmesi 14
5.1.3 Riske Cevap Verme 15
5.1.4 Risklerin Raporlanması ve İzlenmesi 15
6 Metri kler ve Hedefler 16
6.1 Sektöre Dayalı Metrikler 16
6.1.1 Tüketilen toplam enerji 16
6.1.2 Şebeke elektriği yüzdesi 16
6.1.3 Yenilenebilir enerji yüzdesi 16
6.2 Faaliyet Metrikleri 16
6.3 Sektörler Arası Metrikler 17
631 Sera Gazı Emisyonları 18

1 Giriş

1.1 Rapor Hakkında

Arzum Elektrikli Ev Aletleri San. Ve Tic. A.Ş ("Arzum" veya "Şirket"), 29 Aralık 2023 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Kurul Kararının Üçüncü Maddesinin Birinci Fıkrasında Sayılan ve Hadlere Tabi Olan İşletmeler Listesi'nde bulunması ve bu listede yer alan işletmeler için belirlenmiş ölçütlerin en az ikisini art arda iki raporlama döneminde karşılaması sebebiyle Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) doğrultusunda raporlama yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.

Bu rapor, Şirket'in 1 Ocak – 31 Aralık 2024 finansal raporlama dönemini esas alarak hazırlanmış ilk TSRS raporu olup, TSRS 1: Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve TSRS 2: İklimle İlgili Açıklamalar Standartlarında belirtilen gerekliliklere uygun hazırlanmıştır. Ayrıca, TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehberi'nin "Cilt 6-Çok Hatlı ve Özel Perakendeciler ve Distribütörler" bölümünde yer alan metriklere ve ilgili açıklamalarına da bu raporda yer verilmiştir. Raporlama kapsamında, ilk raporlamaya ilişkin geçiş muafiyetlerinden yararlanılmış olup, ilgili muafiyetler Geçiş Muafiyetlerinin Uygulanması başlığında detaylandırılmıştır.

Raporda, sürdürülebilirlikle ve iklimle ilgili riskler ve fırsatlar, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu'nun (ISSB) Sürdürülebilirlik Muhasebe Standartları Kurulu (SASB) Standartları'nın çizdiği çerçeveden de yararlanılarak ele alınmıştır.

Şirket, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarının yönetişimini, stratejisini, risk yönetimi modelini, ilgili metrik ve hedeflerini mevcut performansını yansıtacak şekilde ve şeffaflıkla ele almıştır. Küresel, ulusal ve sektörel perspektiflerde sürdürülebilirlik ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden Arzum, sürdürülebilirlikle ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını ele alış performansını da yükseltmeyi, bu konuda belirlenen çerçeveleri iş modeline entegre etmeyi amaçlamaktadır.

1.1.1 Finansal Açıklamalarla Bağlantı

Bu raporda yer alan sürdürülebilirlikle ve iklime ilişkin açıklamalar, Arzum'un 1 Ocak – 31 Aralık 2024 tarihleri arasındaki 12 aylık finansal dönem kapsamında hazırlanmış olup, bu raporda paylaşılan bilgiler şirketin konsolide finansal tabloları ile birlikte değerlendirilmelidir.

1.1.2 Geçiş Muafiyetlerinin Uygulanması

TSRS, standartların ilk kez uygulandığı raporlama dönemi için belirli geçiş muafiyetleri sağlamaktadır. TSRS s1'de belirtilen E3, E4, E5 ve E6 maddeleri ile TSRS 2'de belirtilen C3, C4 ve C5 maddelerinde bu muafiyetler açıklanmıştır. Arzum'un ilk TSRS kapsamında yayınladığı raporunda uyguladığı geçiş muafiyetleri aşağıda sunulmaktadır.

  • TSRS 1-E3, TSRS 2-C3 ve TSRS 1-E6: İşletmenin raporlama yaptığı ilk dönemde karşılaştırmalı bilgi açıklaması zorunlu değildir. Arzum, ilgili raporlama döneminde yalnızca 2024 yılına yönelik metrikleri açıklamıştır.
  • TSRS 1-E4: İşletmenin raporlama yaptığı ilk dönemde, işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalarını, ilgili finansal tablolarını yayımladıktan sonra raporlamasına izin verilmiştir. Ayrıca, KGK'nın 05/08/2025 tarihli "2024 yılı faaliyet dönemine ilişkin TSRS uyumlu sürdürülebilirlik

  • raporlarının yayımlanma sürelerinin 31 Ekim 2025 tarihine kadar uzatılması" konulu duyurusuna binaen raporunu bu süreye uygun olacak şekilde yayınlamıştır.

  • TSRS 1-E5: İşletmenin raporlama yaptığı ilk dönemde, (TSRS 2 uyarınca) yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara yönelik bilgilerini açıklamasına izin verilir. Bu doğrultuda Arzum, işbu raporda sadece iklim ile ilgili risk ve fırsatları dikkate almıştır. Bununla birlikte, yönetişim, strateji ve risk yönetimi yaklaşımına ilişkin bilgiler iklim de dahil olmak üzere tüm sürdürülebilirlik konularını kapsamaktadır.
  • Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı - Geçici Madde 3: İşletmenin, uygulama kapsamı çerçevesinde TSRS'yi uyguladığı ilk iki yıllık raporlama döneminde Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını açıklaması zorunlu değildir. Şirket, bu raporlama döneminde TSRS 2 kapsamında yer alan C4 maddesi uyarınca muafiyet hakkını kullanarak 2024 yılına ait Kategori 15 - yatırımlar dahil olmak üzere Kapsam 3 sera gazı emisyonu bilgilerine yer vermemiştir.

1.1.3 Raporlama Sınırları, Ölçüm Yaklaşımı ve Metrikler

İşbu rapor kapsamına dahil edilen şirketler, varlıklar ve operasyonlar, Arzum'un 31 Aralık 2024 tarihli konsolide finansal tablolarına dahil edilenler ile aynıdır. Raporun hazırlanmasında, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) çatısı altında yayımlanan ve Sürdürülebilirlik Muhasebe Standartları Kurulu (SASB) tarafından geliştirilen standartlardan da yararlanılmıştır. Özellikle, TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehberler esas alınarak, Arzum'un faaliyet alanına karşılık gelen sektör rehberleri olan Cilt 6-Çok Hatlı ve Özel Perakendeciler ve Distribütörler kapsamlı şekilde değerlendirilmiş, sektör rehberi kapsamında yer alan metriklerden Arzum'un değer zinciri, faaliyetleri, risk ve fırsatları ile doğrudan ilişkili olmayan metrikler kapsam dışı bırakılmıştır. Söz konusu sektör rehberlerinde yer alan sürdürülebilirlik metrikleri ve iklimle bağlantılı risk ve fırsatlara yönelik açıklamalar, Rapor'un Metrik ve Hedefler bölümünde detaylı olarak sunulmuştur.

2 Arzum Hakkında

2.1 Şirket Organizasyonu ve Faaliyet Konusu

Arzum Elektrikli Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1977 yılında Kazım Kolbaşı, Kemal Kolbaşı ve İbrahim Kolbaşı tarafından Güney İthalat A.Ş. adıyla kurulmuştur. Şirketin büyüme sürecinde, 1993 yılında Arzum Dış Ticaret A.Ş. ("Arzum Dış") 2005 yılında ise Felix Elektrikli Ev Aletleri A.Ş. ("Felix"), Arzum'un ürünlerini pazarlamak amacıyla faaliyete geçmiştir. Tüm bu şirketler Kolbaşı ailesinin yönetimi altında bulunmuş ve 31 Aralık 2007 tarihinde Arzum, Arzum Dış ve Felix'in tüm hisselerini satın alarak 29 Aralık 2008'de yılında Şirket ve diğer iki kuruluş tek bir yasal tüzel kişilik olarak Arzum Elektrikli Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adı altında birleşmiştir.

29 Aralık 2008'de, 14 Nisan 2008 ve 4 Mart 2009 tarihlerinde Şirket'in sırasıyla %38 ve %11 hisseleri Turkish Household Appliances BV ("Turkish Household")'a satılmıştır. 9 Aralık 2013'te, Turkish Household Appliances BV ("Turkish Household")'nin %49 oranındaki hissesi SDA International S.a.r.l ("SDA International")'a satılmıştır. 2014 yılında, SDA International'ın %1,49'luk payı diğer ortaklara devredilmiştir. 2020 yılında ise, SDA International'ın %47,51'lik payı halka arz edilmiştir.

Arzum, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)'ya kayıtlı olup, 2020 yılından itibaren Borsa İstanbul (BİST)'te işlem görmektedir. 31 Aralık 2023 itibarıyla Şirket'in %49 oranında hissesi BİST'te işlem görmektedir.

Şirket, elektrikli ev aletleri sektöründe faaliyet göstermekte olup, ürünlerini Türkiye ve Çin'deki tedarikçiler aracılığıyla ürettirmektedir. Satışlarını, toptancılar, perakendeciler, zincir mağazalar ve e-ticaret kanalları üzerinden gerçekleştirmektedir.

Arzum, uluslararası pazarlardaki varlığını güçlendirmek amacıyla çeşitli ülkelerde bağlı ortaklıklar kurmuştur. 1 Haziran 2009 tarihinde Hong Kong'da, kendi adına yurtdışı alımları yapması için Arzum Asia Pacific kurulmuştur. Avrupa'daki satış operasyonlarını yürütmek için 11 Temmuz 2011'de, kendi adına Avrupa'da satış yapması için %50'sine Arzum'un, diğer %50'sine ise Arzum Asia Pacific'in sahip olduğu Arzum Europe GMBH ("Arzum Europe") kurulmuş, 31 Aralık 2013 itibarıyla Arzum Europe'nin tamamına Arzum sahip olmuştur. 15 Haziran 2012'de, serbest ticaret bölgesinde faaliyet göstermek amacıyla Arzum Elektrikli Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölge Şubesi ("Arzum Serbest Bölge") açılmıştır. 31 Ocak 2019'da Ar-Ge çalışmalarını desteklemek için Ömer Halisdemir Üniversitesi Teknopark Şubesinin açılışı gerçekleştirilmiştir. Şirket, 17 Ocak 2023'te, iş modelini yurtdışına taşımak amacıyla, %100 hissesi Arzum Asia Pacific'e ait olan Arzum Shangai Limited'ı Çin Halk Cumhuriyeti'nde kurmuştur. Şirket, 8 Kasım 2022 tarihinde, Grup'un Amerika pazarındaki mevcut operasyonlarının daha yukarı taşınması amacıyla, Arzum USA ("Arzum USA") şirketini Delaware eyaletinde fiilen kurmuş olup, 12 Nisan 2023 tarihi itibarıyla, Şirketin sermaye işlemleri tamamlanmıştır. Yine aynı amaçla; 21 Mayıs 2024 tarihinde Dubai'nin Jebel Ali Serbest Bölgesinde "Arzum FZE" şirketi %100 bağlı ortaklık şeklinde fiilen kurulmuş ve sermaye işlemleri tamamlanmıştır. 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla ve aynı tarihte sona eren yıla ait konsolide finansal tablolar, Şirket ve bağlı ortaklıklarından (bundan sonra "Grup" olarak bahsedilecektir) oluşmaktadır. Şirket'in genel merkezi Defterdar Mah. Otakçılar Cad. Sinpaş Flatofis No: 78 İç Kapı No: 34 Eyüpsultan, İstanbul'dur.

31 Aralık 2024 itibarıyla Grup'un sahip olduğu pay oranları ile bağlı ortaklıklar aşağıda gösterilmektedir:

Bağlı Ortaklıklar Bağlı ortaklıklarının doğrudan ve dolaylı kontrol payları (%)
Arzum Asia Pasific 100
Arzum Europe 100
Arzum Serbest Bölge* 100
Arzum USA 100
Arzum Shangai 100
Arzum FZE** 100

* Ayrı bir tüzel kişiliği bulunmamakla birlikte Arzum Elektrikli Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölge Şubesi de ilişikteki konsolide finansal tablolarda, konsolidasyona tabi bir bağlı ortaklık olarak kabul edilmektedir. Bu şube Ticaret Bakanlığı'nın serbest bölge şubeleri için düzenlemelere yer verdiği Faaliyet Ruhsat Müracaatlarının Değerlendirilmesi, Şube, Şube Adresli Firma başlıklı 1998/4 sayılı genelgesi uyarınca bir serbest bölge şubesidir ve merkeze bağlı olmakla birlikte kendine ait bir sermayesi vardır ve muhasebe kayıtları merkezden ayrı tutulmaktadır. Hukuki açıdan ayrı bir tüzel kişiliği olmasa da kendine ait bir sermayesi olmasından dolayı, konsolidasyona tabi tutulmaktadır.

2.2 İş Modeli ve Değer Zinciri

Arzum, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalarını hazırlarken, yalnızca kendi faaliyetlerini değil, tedarikçileri ve dağıtım ağını da içeren tüm değer zincirini kapsamlı bir şekilde değerlendirmektedir. Küçük ev aletleri sektöründe geniş bir tedarik ağı ve stratejik iş ortaklıklarıyla faaliyet gösteren Şirket, doğrudan üretim yapmamakla beraber, tedarikçiler ve hizmet sağlayıcılarla güçlü iş birlikleri kurarak iş süreçlerini yönetmektedir. Arzum'un iş modeli, ürün geliştirme ve tasarımı, üretici seçimi, kalite kontrol, dağıtım ve satış sonrası destek hizmetleri içermektedir. Değer zincirinde, tedarikçilerden lojistik sağlayıcılara, e-ticaret platformlarından bayilere kadar birçok farklı paydaş bulunmaktadır. Bu süreçte, üretim süreçlerinin kalite standartlarına ve sürdürülebilirlik kriterlerine uygunluğu, tedarikçi yönetimi ve lojistik süreçlerin verimliliği, Arzum'un uzun vadeli başarısını doğrudan etkilemektedir.

** Yurtdışı operasyonların gelişmesi ve globalleşme çalışmalarına hız verilmesi amacıyla; Dubai'nin Jebel Ali Serbest Bölgesinde "Arzum FZE" unvanıyla kurulan %100 bağlı ortaklığın 200.000 Birleşik Arap Emirlikleri Dirhemi tutarındaki kuruluş sermayesi ödenmiş olup ve ticari faaliyetlere başlanmıştır.

Arzum'un yukarı yönlü değer zinciri, operasyonları ve aşağı yönlü değer zinciri ilişkileri aşağıda gösterilmiştir.

Değer Zinciri Aşaması Açıklama ve Tanım Coğrafi
Konum
Ana
Tedarikçiler
Küçük ev aletlerinin üretimi, Arzum tarafından
yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli tedarikçilerle iş
birliği yapılarak sağlanmaktadır.
Türkiye,
Çin
Yukarı
Yönlü
Değer Zinciri
Lojistik Ürünler,
tedarikçilerden
depolara
ve
dağıtım
merkezlerine, uluslararası lojistik ağlar kullanılarak
ulaştırılmaktadır. Tedarik zincirinin etkin yönetimi
için stratejik lojistik ortaklıkları yapılmaktadır.
Türkiye,
Çin,
Almanya,
Dubai
Operasyonlar AR-GE ve Ürün
Geliştirme
Ürün
geliştirme
sürecinde,
iki
farklı
yöntem
uygulanmaktadır.
Özgün
tasarım
ve
ürün
geliştirme faaliyetleri, şirketin kendi Ar-Ge ekibi
tarafından
yürütülmektedir;
aynı
zamanda,
üreticiler tarafından geliştirilen ürünler, haklarıyla
birlikte satın alınarak portföye dahil edilmektedir.
Bu süreçler sayesinde, inovatif ve kaliteli ürünlerin
geliştirilmesi sağlanmaktadır.
Türkiye,
Çin
Kalite Kontrol Ürünler, belirlenen
kalite standartlarına
uygun
olarak tedarikçiler tarafından üretilmekte
olup,
Arzum
kalite
kontrol
süreçleri
ve
tedarikçi
denetimleri ile takip edilmektedir.
Türkiye,
Çin
Aşağı
Yönlü
Değer Zinciri
Distribütörler
ve Satış
Ürünler, geniş bir bayi ve distribütör ağı aracılığıyla
satışa
sunulmaktadır.
Fiziksel
mağaza
bulunmamakla birlikte, doğrudan tüketiciye satış,
Arzum'un
kendi
internet
sitesi
üzerinden
gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, perakende zincirleri
ve distribütörler aracılığıyla da ürünler geniş bir
tüketici kitlesine ulaştırılmaktadır.
Türkiye,
Avrupa
Müşteri
Hizmetleri
ve
Satış
Sonrası
Destek
Türkiye genelinde yaygın bir teknik servis ağı ile
satış sonrası hizmetler
sunulmakta
ve müşteri
memnuniyeti odaklı operasyonlar yürütülmektedir.
Türkiye

3 Yönetişim

3.1 Arzum Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Yönetişim Yapısı

Arzum'un sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili çalışmaları, şirketin genel yönetişim yapısı kapsamında ele alınmakta olup, bu alanlardaki stratejik gözetim ve karar alma süreçlerinde Yönetim Kurulu temel rolü üstlenmektedir. Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği alanındaki planlama, koordinasyon ve uygulama süreçleri Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından desteklenmektedir. Komite, ilgili stratejilerin oluşturulması ve hayata geçirilmesi süreçlerinde görev alarak Yönetim Kurulu'nu bilgilendirmektedir.

Kredi Kontrol ve Risk Yönetimi Bölümü, dönem içerisinde ortaya çıkan riskleri veya şirketin ilgili birimleri tarafından kendisine iletilen risk unsurlarını değerlendirmekte ve gerekli görülen durumlarda bu riskleri Riskin Erken Saptanması Komitesi'ne iletmektedir. Ayrıca, söz konusu bölüm tarafından her iki ayda bir risk raporu hazırlanmakta ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında tanımlanan erken risk teşhisi yükümlülüğü doğrultusunda Riskin Erken Saptanması Komitesi'ne sunulmaktadır.

Riskin Erken Saptanması Komitesi, Kredi Kontrol ve Risk Yönetimi Bölümü tarafından hazırlanan konsolide risk envanterini incelemekte, değerlendirmekte ve Yönetim Kurulu'na sunmaktadır. Komite aynı zamanda şirketin risk yönetimi sisteminin etkinliğini ve yeterliliğini sürekli olarak gözetmekte ve gelişim alanlarını izlemektedir. Denetim Komitesi, kamuya açıklanacak yıllık ve ara dönem finansal tabloların, Şirketin izlediği muhasebe ilkelerine, gerçeğe uygunluğuna ve doğruluğuna ilişkin olarak Şirketin sorumlu yöneticileri ve bağımsız denetçilerinin görüşlerini alarak, kendi değerlendirmeleriyle birlikte Yönetim Kurulu'na yazılı olarak bildirmekten sorumludur. Aynı zamanda, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları çerçevesince yapılacak açıklamaların da her raporlama döneminde Yönetim Kurulu'na sunulması görevini de Denetim Komitesi icra edecektir. Arzum'un sürdürülebilirlik yönetim yapısının genel çerçevesi aşağıda sunulmaktadır.

3.2 Yönetim Kurulu

Yönetim Kurulu, Arzum'un sürdürülebilirlik stratejisini belirlemekten sorumlu olup, sürdürülebilirlik girişimlerinin etkili bir şekilde yönetilebilmesi için gerekli kaynakları onaylamaktadır. Yönetim Kurulu, risk bakış açısını stratejik karar alma süreçlerine entegre etmekte ve şirket stratejisinin sağlam bir risk yönetim mekanizmasıyla desteklenmesini sağlamaktadır. Bu gözetim sorumluluğunu, Riskin Erken Saptanması Komitesi aracılığıyla yürütmektedir. 2024 yılı itibarıyla, Yönetim Kurulu'nun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesine daha etkin şekilde dahil olacağı bir yönetişim yapısının oluşturulmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu kapsamda; sürdürülebilirlik stratejilerinin oluşturulması, risk ve fırsat yönetimi, performans takibi, hedeflerin izlenmesi ve raporlama süreçlerine ilişkin sorumlulukların açık ve sistematik şekilde tanımlanması hedeflenmektedir.

Yönetim Kurulu, şirketin genel stratejisine sürdürülebilirliği entegre etmektedir. Bu doğrultuda, stratejik karar alma, performans hedeflerinin belirlenmesi ve risk yönetimi süreçlerine sürdürülebilirlik ile iklimle ilgili risk ve fırsatların sistematik olarak entegre edilmesine yönelik adımlar atılmaktadır. Bu süreçlere Yönetim Kurulu'nun daha bütüncül bir şekilde yer almasını sağlamak amacıyla ilgili yapıların ve mekanizmaların güçlendirilmesine yönelik çalışmalar sürmektedir.

Yönetim Kurulu, stratejik kararların bir parçası olarak, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesine yönelik entegrasyonu güçlendirmeyi hedeflemektedir. Büyük ölçekli işlemler ve stratejik hedefler değerlendirilirken sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların doğrudan dikkate alınmasına yönelik sistematik bir yaklaşım geliştirilmesi amacıyla çalışmalar devam etmektedir.

Arzum'un, sürdürülebilirlik ve iklim riskleri dahil tüm risklerin yönetilmesinde ve değerlendirilmesinde Kurumsal Risk Yönetimi Uygulama Rehberi kullanılmaktadır. Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların etkin bir şekilde gözetilebilmesi için kontrol ve prosedürlerin yönetişim süreçlerine daha sistematik biçimde dâhil edilmesini sağlamaya yönelik çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca, risk yönetimi süreçlerinden elde edilecek bulguların düzenli olarak Sürdürülebilirlik Komitesi'ne raporlanması ve ilerleyen dönemlerde de Risk Yönetimi ve Finans ekiplerinin birlikte çalışarak, sürdürülebilirlik ve iklim risklerinin potansiyel finansal etkilerini analiz etmesi ve bu analizlerin Yönetim Kurulu'na sunulması hedeflenmektedir. Arzum, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlara yönelik hedeflerin belirlenmesi ve bu hedeflere ulaşma sürecindeki ilerlemenin izlenmesindeki ilgili performans ölçütlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, üst düzey yöneticiler, ilgili departman yöneticileri ve çalışanlar özelinde sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili KPI'ların tanımlanması; bu KPI'ların yıllık performans değerlendirme süreçlerine ve ücretlendirme sistemine entegre edilmesi yönünde planlamalar yapılmaktadır. 2022 yılından Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili sorumlulukların yerine getirmesine destek olmak amacıyla yetkilendirme yoluyla özel bir Sürdürülebilirlik Komitesi oluşturmuştur.

3.3 Sürdürülebilirlik Komitesi

Arzum'un sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi, Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından yürütülmektedir. Sürdürülebilirlik Komitesi, sürdürülebilirlik stratejisi, politikaları ve hedeflerinin oluşturulmasında aktif bir rol oynamakta; çevresel, sosyal, ekonomik ve kurumsal konulardaki karşılaşılmakta olan risk ve fırsatları yakından takip ederek şirketin hedefleri doğrultusunda stratejik öneriler geliştirmektedir. Komite, aldığı kararları tavsiye niteliğinde Yönetim Kurulu'na sunmakta olup, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili konularda nihai karar yetkisi Yönetim Kurulu'na aittir. Komitenin görev ve sorumlulukları, Sürdürülebilirlik Komitesi Görev ve Çalışma Esaslarında belirlenmiştir.

Yönetim Kurulu'nun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesine daha etkin bir şekilde dahil olacağı bir yönetişim yapısının oluşturulmasına yönelik çalışmalar çerçevesinde, Riskin Erken Saptanması Komitesi'nin, Kredi Kontrol ve Risk Bölümü aracılığıyla sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risklerin izlenmesine yönelik sorumluluk üstlenmesi değerlendirilmektedir. Bu yapıyla, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların düzenli olarak izlenmesi ve analiz edilmesi sağlanarak; Riskin Erken Saptanması Komitesi'nin Sürdürülebilirlik Komitesi'ni belirli periyotlarla bilgilendirmesi planlanmaktadır.

Sürdürülebilirlik Komitesi bir Genel Müdür, iki Genel Müdür Yardımcısı ve bir İnsan Kaynakları Direktörü olmak üzere toplam dört üyeden oluşmaktadır. Komite, yılda en az iki kez toplanarak gündemindeki konuları ele almakta ve hazırladığı raporlarla Yönetim Kurulu'nun bilgilendirilmesini sağlamaktadır. Komite toplantılarına ilişkin gündem maddeleri ve alınan kararların yazılı hale getirilerek düzenli bir şekilde kayıt altına alınması yönünde çalışmalar sürdürülmekte olup, bu uygulamanın kurumsal hafızayı güçlendirmesi ve süreçlerin şeffaflığını artırması hedeflenmektedir.

Komitenin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili riskleri ve fırsatları belirleme ve yönetme konusunda yetkinliğini artırmak amacıyla, bağımsız sürdürülebilirlik danışmanları ile düzenli olarak görüşmeler yapılmaktadır. Bağımsız sürdürülebilirlik danışmanı, sürdürülebilirlik konularında bilgi ve uzmanlık sağlayarak stratejik rehberlik sunmaktadır. Mevcut yönetişim yapısının güçlendirilmesi amacıyla yetkinlik matrisinin oluşturulması değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, sürdürülebilirlik ve iklim konularında deneyimli kişilerin yönetişim yapılarına dahil edilmesine yönelik çalışmalar sürmektedir. Ayrıca, Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi'nin iklim ve sürdürülebilirlik risklerine ilişkin farkındalığını artırmak amacıyla periyodik eğitimler düzenlenmesi planlanmaktadır.

Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların yönetimine yönelik gözetim mekanizmalarının daha da güçlendirilmesi amacıyla, Sürdürülebilirlik Komitesi'nin faaliyetlerinin Denetim Komitesi tarafından, İç Denetim fonksiyonları aracılığıyla değerlendirilmesi yönünde çalışmalar yapılması planlanmaktadır.

3.4 Çalışma Grupları

Arzum'un sürdürülebilirlik yönetiminde operasyonel seviyede faaliyet gösteren alt çalışma grupları, Arzum Sürdürülebilirlik Komitesi'ne bağlı olarak organize edilmiştir. Bu yapı, şirketin sürdürülebilirlik teması altındaki dört odak noktasını temsil eden ana gruplardan oluşmaktadır. Bunlar; Strateji ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Çalışma Grubu, Çevre Çalışma Grubu, Toplumsal Çalışma Grubu, Satın Alma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Çalışma Grubu'dur. Bu çalışma grupları, çeşitli departman müdürleri ve teknik uzmanlardan oluşan bir yapıya sahiptir. İlgili oldukları konular özelinde ihtiyaç halinde toplantılar yapan çalışma gruplarının şirketin sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik ilerlemesini destekleyecek şekilde daha düzenli bir yapıda faaliyet göstermesine yönelik çalışmalar sürmektedir.

Strateji ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Çalışma Grubu, Arzum'un sürdürülebilirlik stratejilerinin belirlenmesi, uygulanması ve izlenmesi süreçlerini koordine etmektedir. Ayrıca, sürdürülebilirlik hedeflerinin şirketin genel iş stratejisiyle uyumlu olmasını sağlamakta ve performans takibi yapmaktadır.

İklim değişikliği ve atık yönetimi gibi öncelikli konular üzerinde çalışan Çevre Çalışma Grubu, bu alandaki risklerin ve fırsatların yönetiminden sorumludur. Arzum'un çevresel performansını arttırmaya yönelik politikalar geliştirir ve uygular. Enerji verimliliği, karbon ayak izinin azaltılması, atık yönetimi gibi sürdürülebilirlik hedeflerini takip ederek şirketin çevresel stratejilerine katkı sağlar.

Toplumsal Çalışma Grubu, kadının güçlenmesi, çalışan bağlılığı, mutluluğu ve esenliği ile paydaş etkileşimi ve iletişim konularında en iyi uygulama örneklerini takip ederek Arzum'un bu alanlardaki politikalarını geliştirmekten ve uygulamaktan sorumludur.

Satın Alma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Çalışma Grubu, Arzum'un geniş tedarikçi portföyü ile esnek ve müşteri odaklı bir organizasyon yapısını sürdürerek tedarik süreçlerinde etkin değer zinciri, risk ve fırsat yönetimi öncelikli konuları üzerinde çalışmalar yürütür.

4 Strateji

İklim değişikliğinin artan etkileri, günümüzde yalnızca bireylerin değil iş dünyasının da karşı karşıya kaldığı en kritik küresel sorunlardan biridir. Bu durum, çevresel yaklaşımları, ekonomik ve toplumsal sistemleri yeniden yapılanmaya itecek kadar önemini artırmaktadır. İklim değişikliğine karşı artan hassasiyet bireylerin ve kurumların tüketim alışkanlıklarını da etkilemeye başlamıştır. İklim krizinin tüketim alışkanlıklarına ve iş dünyasına etkilerini yakından takip eden Arzum, iklim değişikliğiyle mücadeledeki sorumluluğunu ciddiyetle ele almaktadır.

Paris Anlaşması hedefleri kapsamında küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamak amacıyla aksiyonlar alınmadığı durumda, geri dönülmesi güç sonuçlarla karşılaşılması öngörülmekte bu konuyla ilgili araştırmalar yapılarak çözümler geliştirilmeye çalışılmaktadır. İş modelinde ve tüketicilerine sunduğu ürünlerde iklim değişikliği sorunlarına karşı geliştirilen çözümlerin bir parçası olmak için çalışan Arzum, bu çabalarını artırmayı ve gelecek ile uyumlu bir şirket olmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda Arzum, iklim değişikliği ile ilgili risk ve fırsatlarını belirlerken, tüm değer zincirini, bağlı ortaklık yapısını, iş stratejilerini ve karar alma süreçleriyle ilgili konularını ele alarak değerlendirmede bulunmuştur.

Önemlilik Değerlendirmesi

Arzum, iklimle ilgili risk ve fırsatların potansiyel finansal etkilerine ilişkin değerlendirmeler yaparken, finansal önemlilik eşiği, vergi öncesi kâr marjında %3 ve üzeri oranda değişim olarak kabul edilmiştir.

Arzum, stratejik karar alma süreçlerinde kullandığı zaman çizelgelerine uyumlu olarak, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk değerlendirme süreçlerinde zaman dilimlerini aşağıdaki gibi tanımlamıştır:

Kısa vade: 0-1 yıl

Orta vade: 1-3 yıl

Uzun vade: 3 yıl ve üzeri

Bu bağlamda önemli olarak tespit edilen riskler, iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olayları sonucu üreticilerin zarar görmesi riski ve iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olayları sonucu lojistik süreçlerinin etkilenmesi riski olmak üzere fiziksek akut riskler olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede, Arzum, iklim değişikliğinin yaratabileceği riskleri daha etkili yönetebilmek için senaryo analizleri üzerinden değerlendirmeler yapmış ve ilgili değerlendirmeler her bir riskin altında bu Rapor'a konu etmiştir.

4.1 İklimle İlgili Riskler

4.1.1 İklim Değişikliği Kaynaklı Aşırı Hava Olayları Sonucu Üreticilerin Zarar Görmesi Riski

Arzum için tedarik zinciri dayanıklılığı, operasyonel sürekliliğin ve finansal istikrarın temel taşlarından biridir. İklim değişikliği kaynaklı durumlar tedarik zincirlerinin kırılganlığını artırmakta ve Arzum'un süreçlerini tehdit edebilmektedir. Bu sebeple dayanıklı bir tedarik zinciri kurmak, Arzum'un operasyonel verimliliğini ve piyasa konumunu güvence altına almaya katkı sağlaması, markanın uzun vadede başarıya ulaşması için stratejik bir dayanak noktası oluşturmaktadır.

Risk Tanımı İklim Değişikliği Kaynaklı Aşırı Hava Olayları Sonucu Üreticilerin Zarar Görmesi Riski
Risk Kategorisi Fiziksel Akut Risk
Değer Zincirindeki Yeri Yukarı Yönlü Değer Zinciri - Tedarik Zinciri
Riske Karşı Kırılgan Hale Gelen Faaliye t Yurtdışında gerçekleşen üretim süreçleri
İklim değişikliği kaynaklı artan aşırı hava olayları üretim faaliyetleri üzerinde etkilere sahiptir.
Arzum, piyasada tüketicilerinin kullanımına sunduğu ürünleri Türkiye, Çin ve Malezya'da
bulunan üreticiler tarafından üretilmesini sağlamaktadır. Bu tedarikçilerin herhangi bir
sebeple zamanında ve yeterli sayıda ürünü Arzum'a arz edememesi, Arzum'un müşteri
siparişlerinde gecikmelere yol
açabilir,
doğrudan satış
kayıplarına
ve müşteri
memnuniyetsizliğine sebep olabilir.
Öte yandan Arzum'un ürün portföyünde yer alan her bir ürün modeli belirli bir üretici
Risk Açıklaması tarafından üretilmektedir. Ürün modellerinin tasarımsal bilgileri her ne kadar Arzum'a ait
olsa da ilgili ürünü üreten tedarikçinin üretim yapamaması ve/veya ürünü zamanında
Arzum'a teslim edememesi durumunda, bu tasarımsal bilgilerin Arzum'un alternatif bir
tedarikçisine aktararak, ürün tedariğini gerçekleştirse dahi, aynı kalitede ve istenen zamanda
ürünün üretilememesi durumuna sebep olabilir ve
müşteri talebinin zamanında
karşılanamaması riskini doğurabilir. Bu risk Arzum'un sektörü açısından önem arz eden küçük
ev aletleri satışlarının
yoğun olduğu günler için daha fazla
öneme
sahiptir.
Vade Uzun
Etki Skalası 4
Olasılık 4
Risk Skoru 16
Senaryo
Analizi ve İklim Dirençliliği
Arzum, iklim değişikliğine bağlı fiziksel riskleri değerlendirirken, ürünlerini tedarik ettiği
tedarikçilerinin faaliyetlerini yürüttüğü Türkiye, Çin ve Malezya özelinde IPCC'nin RCP 4.5 ve
RCP 8.51 senaryolarına dayalı projeksiyonlarını dikkate almıştır. Yapılan değerlendirmelerde
bu üç coğrafya için sıcaklık değişiminin kısa ve orta vadede üretim operasyonları üzerinde
belirgin bir olumsuz etkisi öngörülmemektedir. Benzer şekilde, rüzgâr
hızındaki
değişikliklerin de sınırlı seviyede kalacağı ve üretim sürekliliği açısından kritik bir tehdit
oluşturmayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, fiziksel iklim risklerinin değerlendirilmesinde
daha çok ekstrem yağışları öne çıkmaktadır. Yağış projeksiyonları, ülkeler bazında uzun
vadede farklılaşan risk seviyelerine işaret etmekte olup, bu durum Arzum'un iklim risk
stratejilerinde dikkate alınmaktadır.
Arzum'un ürünlerini tedarik ettiği üç ülke özelinde ekstrem yağış projeksiyonlarının özellikle
uzun vadede operasyonel aksamalar yaratabilme potansiyeline sahip olduğu, ancak kısa ve
orta vadede anlamlı bir risk oluşturmadığı görülmektedir.

Çin: Uzun vadede ekstrem yağış sıklığında ve şiddetinde artış öngörülmektedir.
Bu durumun, üretim bölgelerinde sel ve su baskını kaynaklı operasyonel
kesintilere yol açabileceği değerlendirilmektedir. Ancak kısa ve orta vadede

1 https://climate-impact-explorer.climateanalytics.org/

belirgin bir etki beklenmemektedir. Arzum, bu durumu yakından izlemekte ve üretim çeşitlendirme stratejileriyle bu riski yönetilebilir kılmaktadır. • Malezya: Uzun vadeli projeksiyonlar, liman bölgeleri ve dış lojistik süreçlerde risk yaratabilecek nitelikte aşırı yağış artışını işaret etmektedir. Ancak kısa ve orta vadede operasyonlara etkisi düşüktür. Halihazırda uygulanan çift kaynak stratejisi, bu bölgedeki potansiyel kesintilere karşı dayanıklılık sağlamaktadır. • Türkiye: Ekstrem yağış projeksiyonları uzun vadede sınırlı artış göstermektedir. Kısa ve orta vadede ise operasyonel süreçlerde aksama yaratabilecek seviyede bir değişiklik beklenmemektedir. Mevcut altyapı kapasitesi ve bölgesel dirençlilik göz önüne alındığında, Türkiye'deki üretim süreçleri üzerinde kısa vadeli etkilerin düşük kalacağı öngörülmektedir. Sonuç olarak, Arzum'un Türkiye, Çin ve Malezya'daki üretim operasyonlarına ilişkin yapılan senaryo analizlerinde, kısa ve orta vadede ekstrem yağış kaynaklı ciddi bir üretim aksaması öngörülmemektedir. Uzun vadeli projeksiyonlar değerlendirildiğinde üretim aksaması riskleri ile karşılaşabileceği öngörülmektedir ancak bu doğrultuda risk izleme mekanizmaları ve tedarikçi çeşitlendirmesi ile yönetilmesi planlanmaktadır. Risk Etkileri Türkiye, Çin ve Malezya iklim değişikliğinin farklı yönlerinde ve farklı seviyelerde etkilenecek olsalar da Çin ve Malezya gibi ülkelerin belirli iklim olaylarına karşı daha yüksek düzeyde kırılganlık sergiledikleri görülmektedir. Bu durum, coğrafi konumları ve iklim olaylarına karşı savunmasızlıkları nedeniyle bu ülkelerin daha fazla risk altında olabileceğini göstermektedir. Çin, yüzölçümü sebebiyle çeşitlilik açısından küresel iklim krizinin en karmaşık sonuçlarıyla karşılaşabilecek ülkelerden biridir. Malezya ise coğrafi konumu dolayısıyla deniz seviyesinin yükselmesi ve tropikal fırtınaların yıkıcı etkileri karşısında daha savunmasız bir durumda bulunmaktadır. İklim krizinin ülkeler üzerindeki etkileri, coğrafi konum, ekonomik yapı, altyapı ve uyum sağlama kapasitesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Türkiye, Çin ve Malezya'da üretilen ürünlerin Arzum'un gelirlerine etkisi dikkate alındığında Türkiye ve Çin'de yer alan üreticiler öncelikli olarak ele alınmıştır. Aşırı hava olayları, tedarikçilerin üretim tesisleri ve/veya üretim bantları üzerinde fiziksel zararlar yaratarak üretim süreçlerinde ve dolayısıyla ürün tedarikinde gecikmeleri beraberinde getirebilir. Bu tür gecikmeler doğru zamanda ürünün rafa konulamaması dolayısıyla paydaş ilişkilerinin yönetilmesini zorlaştırabilir. İklim değişikliği kaynaklı ani şokların yarattığı üretim kesintilerini telafi edebilmek için plansız bir alternatif üretici iş birliği, beraberinde kalite standartlarının korunması gibi ek konuları da beraberinde getirebilir. Dolayısıyla, iklim değişikliğinin tedarik zinciri üzerindeki etkileri, yalnızca operasyonel alanla sınırlı kalmayıp, stratejik riskler de doğurabilecektir. Potansiyel Finansal Etki %25 olan Uzakdoğu üretimlerinin yaklaşık %12'sinin üretimi Türkiye'de bulunmamakta olup bu ürünler yalnızca Uzakdoğu'dan tedarik edilmektedir. Ancak, Şirket'in çay makinesi, Türk kahvesi makinesi ve dik şarjlı süpürge gibi ürünlerinde hem yerli hem de ithal tedarik kaynaklarını içeren bir double sourcing modeli uygulanmaktadır. Satış gelirlerinde %9 olmak üzere önemli bir paya sahip olan bu ürün grubunda, iklim kaynaklı olası bir olay nedeniyle tedarik süreçlerinde yaşanabilecek aksamalar, Şirket için anlamlı düzeyde finansal etki yaratma potansiyeline sahiptir. Bu doğrultuda hem Türkiye hem de Uzakdoğu tedarik senaryoları dikkate alınarak finansal etki öngörüleri yapılmıştır. Mevcut Dönem Finansal Etkiler Raporlama döneminde söz konusu risk gerçekleşmemiş, dolayısıyla buna bağlı herhangi bir finansal etki oluşmamıştır. Öngörülen Finansal Etkiler Çin ve Malezya olmak üzere Uzakdoğu'da yaşanabilecek iklim kaynaklı bir üretim kesintisi sebebiyle tedarik aksaması durumunda Türkiye merkezli tedarik modeline geçilmesi senaryosu üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Türkiye'deki ürünlerin FOB (Free On Board-Ürünün gemiye yüklenene kadarki fiyatı) fiyatları Uzakdoğu kaynaklarına kıyasla daha yüksek seviyelerdedir. Ancak, yerli tedarik seçeneği vadeli ödeme koşulları ve nakit akışına sağladığı esneklik sayesinde finansal açıdan daha dengeli bir yapı sunmaktadır. Ayrıca, toplam maliyetlerin (landed cost) daha öngörülebilir olması ve kriz dönemlerinde tedarik

sürekliliğinin korunabilmesi açısından Türkiye tedarik modeli daha güvenli bir alternatif
olarak değerlendirilmektedir.
Öte yandan, Türkiye'de yaşanabilecek iklim kaynaklı bir üretim kesintisi durumunda tedarik
aksaması durumunda Uzakdoğu tedarik modeline
geçilmesi senaryosu üzerinden
değerlendirme yapıldığında; ürünlerin FOB maliyetleri Türkiye'ye göre belirgin biçimde daha
düşük olmakla birlikte, toplam maliyet (landed cost) seviyesi nakliye, sigorta ve gümrük
unsurları nedeniyle daha yüksektir. Bu nedenle FOB fiyat avantajı toplam maliyete tam
olarak yansımamakta
olup, ek finansal yük yaratma potansiyeline sahiptir. Ayrıca, bu
kaynaklardan yapılan alımlar peşin ödeme gerekliliği nedeniyle finansal olarak daha az
avantajlıdır. Bu senaryoda, Uzakdoğu kaynaklarının toplam maliyetinin daha yüksek olması
nedeniyle Şirket için yaklaşık 10 milyon \$ düzeyinde ek finansal yük oluşabileceği
öngörülmektedir.
Ölçüm Belirsizlikleri İklim değişikliğine bağlı üretim kesintileri ve tedarik zinciri aksaklıkları, çeşitli dışsal faktörlere
bağlı olarak önemli ölçüde belirsizlik taşımaktadır. Üretim tesislerinin belirli bölgelerde
yoğunlaşması, aşırı hava olaylarına karşı kırılganlığı artırırken; altyapı kapasitesi, müdahale
hızı ve adaptasyon seviyesi bu etkinin boyutunu belirlemektedir. Tedarik süreleri ve maliyet
tahminleri geçmiş verilere dayansa da, jeopolitik gelişmeler, navlun darboğazları, döviz kuru
dalgalanmaları ve regülasyon değişiklikleri gibi unsurlar bu tahminlerde sapmalara yol
açabilmektedir. Bu durum, maliyet ve teslimat sürelerinin güvenilirliğini azaltarak finansal
planlamalarda ölçüm belirsizliği yaratmaktadır.
Ayrıca navlun, gümrük ve taşıma
maliyetlerindeki dalgalanmalar; nihai ürün fiyatlarında artış, rekabet gücünde azalma ve
satış kaybı riski doğurabilmektedir. Tedarik veya kalite kaynaklı gecikmeler ise müşteri
memnuniyetsizliği ve operasyonel verimsizlik riskini beraberinde getirmektedir.
Riske Karşı Uygulanan Önlem ve
Aksiyonlar
Şirket, bu riski azaltmak amacıyla tedarikçi çeşitliliğini korumakta, ödeme vadelerini optimize
etmekte ve alternatif tedarik zinciri senaryolarını düzenli olarak değerlendirmektedir.
Arzum, Çin ve Malezya'da ürettiği ürünleri Türkiye'de de üreterek, ürün portföyünün
yerlileştirilmesine yönelik çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar, yalnızca ekonomik ve
operasyonel anlamda avantajlar sağlamakla kalmayıp, iklim değişikliğinin neden olduğu
tedarik zinciri risklerine karşı da önemli bir direnç geliştirmesini desteklemektedir. Artan
iklim değişikliğinin yaratmış olduğu aşırı hava olayları gibi yıkıcı etkiler sonucu ortaya
çıkabilecek üretim kesintileri, küresel ölçekte tedarik sürekliliğini tehlikeye atmaktadır.
Arzum'un tek tedarikçi kullanımını sınırlayan bu çift kaynak (double sourcing) yaklaşımı iklim
kaynaklı aksaklıklara karşı tedarik sisteminin dayanıklılığını artırmaktadır.
Bu yaklaşım ile aşırı hava olaylarının üretim tesisleri ve üretim hatları üzerinde yaratabileceği
yıkıcı etkilerin maddi sonuçlarını sınırlandıran Arzum, iklimle ilgili olumsuz durumlara karşı
alternatif çözümler sunarak iş sürekliliğini güvence altına almakta ve bu durum, tedarik
sürekliliğinin sağlanmasında kritik bir önem taşımaktadır.

4.1.2 İklim Değişikliği Kaynaklı Aşırı Hava Olayları Sonucu Lojistik Süreçlerinin Etkilenmesi Riski

Lojistik süreçlerin dayanıklılığı, operasyonel sürekliliğin ve finansal istikrarın kritik unsurlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Küresel ölçekte faaliyet gösteren Arzum, lojistik zincirindeki herhangi bir kesintinin ürün dağıtımını olumsuz etkileyebileceğinin ve bunun satış kayıplarına ve müşteri memnuniyetsizliğine yol açabileceğinin farkındadır. İklim değişikliğiyle ilişkili aşırı hava olayları, lojistik ağların kırılganlığını artırarak Arzum'un operasyonlarını tehdit edebilmektedir. Bu nedenle, dayanıklı ve esnek bir lojistik sistem kurmak, Arzum'un operasyonel etkinliğini ve rekabetçi konumunu korumasına yardımcı olmakta, markanın uzun vadede başarısını desteklemek üzere stratejik bir temel oluşturmaktadır.

Risk Tanımı İklim Değişikliği Kaynaklı Aşırı Hava Olayları Sonucu Lojistik Süreçlerinin Etkilenmesi Riski
Risk Kategorisi Fiziksel Akut Risk
Değer Zincirindeki Yeri Yukarı Yönlü Değer Zinciri - Tedarik Zinciri
Riske Karşı Kırılgan Hale Gelen Faaliye t Yurtdışında üretilen ürünlerin deniz lojistiği süreci
Risk Açıklaması Arzum, Çin ve Malezya olmak üzere Uzakdoğu'da ürettirdiği ürünlerin, yurt dışı satış
faaliyetleri kapsamında dünyanın farklı bölgelerine lojistik ve sevkiyat süreçlerini
yürütmektedir. Bu kapsamda, sevkiyat rotalarının coğrafi dağılımı dikkate alındığında, Ümit
Burnu ve Süveyş Kanalı gibi küresel ticarette kritik öneme sahip deniz geçiş noktaları öne
çıkmaktadır.
İklim değişikliğinin etkisiyle bu bölgelerde meydana gelme olasılığı artan tropikal fırtınalar,
aşırı yağışlar ve deniz koşullarındaki ani değişimler, taşımacılık operasyonlarının sürekliliği
ve güvenliği açısından potansiyel risk unsurları olarak değerlendirilmektedir. Bu tür aşırı
hava olayları, gemi trafiğinde kesintilere, güzergâh değişikliklerine veya sevkiyat sürelerinde
uzamalara neden olabilmekte; dolayısıyla tedarik zinciri performansını ve teslimat
planlamasını etkileyebilmektedir.
Vade Uzun
Etki Skalası 4
Olasılık 5
Risk Skoru 20
Senaryo Analizi ve İklim Dirençliliği Arzum, iklim değişikliğine bağlı fiziksel riskleri, küresel tedarik zincirinin sürekliliğini
etkileyebilecek lojistik güzergahlar özelinde de ele almaktadır. Bu kapsamda, deniz
taşımacılığı açısından stratejik öneme sahip iki önemli geçiş noktası olan Süveyş Kanalı ve
Ümit Burnu çevresinde aşırı yağış projeksiyonları değerlendirilmiştir. Söz konusu iki bölge,
Arzum'un Çin, Malezya ve Türkiye'deki üreticilerinden Çin, Almanya, Türkiye ve Dubai gibi
destinasyonlara gerçekleştirilen ürün sevkiyatlarında kullanılan ana deniz taşımacılığı
rotaları üzerinde yer almaktadır.
Al Isma`iliyah (Mısır) ve Güney Afrika için yapılan aşırı yağış projeksiyonları, Süveyş Kanalı
ve Ümit Burnu gibi küresel deniz taşımacılığının stratejik geçiş noktalarında yer almaları
nedeniyle, Arzum'un lojistik operasyonlarını etkileyebilecek olası iklim risklerinin
değerlendirilmesi açısından incelenmiştir. RCP4.5 ve RCP8.52 senaryoları temelinde
yürütülen analizler, her iki bölgeye dair farklılaşan eğilimleri ortaya koymaktadır:
Al Isma`iliyah (Mısır): Projeksiyonlara göre, ekstrem yağış miktarında uzun
vadede azalma eğilimi söz konusudur. RCP8.5 senaryosunda bu azalma daha da
belirgindir. Bu durum, bölgedeki liman altyapısı ve karayolu lojistik sistemleri
açısından doğrudan bir tehdit oluşturmadığı gibi, Arzum'un ihracat rotaları
üzerindeki etkisinin de düşük olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla kısa, orta ve
uzun vadede Mısır üzerinden yürütülen lojistik faaliyetlerde iklim kaynaklı aşırı
yağış riski önemli bir etken olarak görülmemektedir.

2 https://climate-impact-explorer.climateanalytics.org/

Güney Afrika: Bölge özelinde ise RCP8.5 senaryosu altında uzun vadede ekstrem yağış olaylarında artış öngörülmektedir. Bu artışın, özellikle deniz ve kara yolu taşımacılığında sel, altyapı bozulması ve taşıma gecikmeleri gibi riskleri beraberinde getirme potansiyeli bulunmaktadır. Ancak bu etkilerin operasyonlara doğrudan ve şiddetli bir yansıma göstermesi beklenmemektedir. Rotaların çeşitlendirilmesi ve ileriye dönük güzergâh güvenliği analizleri bu bağlamda önem kazanmaktadır. Söz konusu senaryolar, gelecekteki sevkiyat sürelerini optimize etmede ve güzergâh güvenliği tehditlerini öngörüp önlem geliştirmede Arzum tarafından değerlendirilmektedir.

İki bölgeye dair iklim kaynaklı lojistik riskler değerlendirildiğinde kısa ve orta vadede Arzum için kritik seviyede olmayacağı öngörülmektedir. Ancak rotalar üzerindeki iklim

dayanıklılığına dair çalışmalar, uzun vadeli stratejiler kapsamında dikkatle yürütülmektedir.

Risk Etkileri İklim değişikliğine bağlı aşırı hava olayları, rüzgâr rejimlerinde yaşanan değişiklikler ve deniz akıntılarındaki düzensizlikler, özellikle denizyolu taşımacılığına dayalı tedarik süreçlerinde önemli operasyonel ve finansal riskler oluşturabilmektedir. Çin ve Malezya gibi üretim merkezlerinden yapılan sevkiyatlarda artan tropikal fırtınalar, aşırı hava koşulları ve liman kapanmaları; gemi rotalarında kesintilere, sefer gecikmelerine ve lojistik zincirinde aksamalara neden olabilmektedir. Bu durum, ürünlerin zamanında tedarik edilmesini güçleştirerek üretim planlarının sekteye uğramasına, müşteri taleplerinin gecikmeli veya hiç karşılanamamasına ve dolayısıyla satış performansının olumsuz etkilenmesine yol açabilmektedir.

Taşımacılıkta yaşanan gecikmeler, kısa sürede çözüm üretme gerekliliğini artırmakta; alternatif rotalar veya hızlandırılmış sevkiyat çözümleri ise lojistik ve gümrük süreçlerinde beklenmedik maliyet artışları yaratabilmektedir. Buna ek olarak, döviz kuru dalgalanmaları, yakıt fiyatlarındaki yükseliş ve navlun ücretlerindeki belirsizlikler finansman yükünü artırarak maliyet yapısını olumsuz etkilemektedir. Uzayan taşıma süreleri ve artan operasyonel giderler, kalite standartlarının sürdürülebilirliğini zorlaştırırken; teslimat güvenilirliğinde yaşanacak olası düşüşler risk oluşturabilmektedir.

Potansiyel Finansal Etki Şirket'in çay makinesi, Türk kahvesi makinesi ve dik şarjlı süpürge gibi ürünlerinde hem yerli hem de ithal tedarik kaynaklarını içeren bir double sourcing modeli uygulanmaktadır. Satış gelirlerinde %9 olmak üzere önemli bir paya sahip olan bu ürün gruplarında, iklim kaynaklı olası bir olay nedeniyle lojistik süreçlerinde yaşanabilecek aksamalar, Şirket için anlamlı düzeyde finansal etki yaratma potansiyeline sahiptir.

Mevcut Dönem Finansal Etkiler Raporlama döneminde söz konusu risk gerçekleşmemiş, dolayısıyla buna bağlı herhangi bir finansal etki oluşmamıştır.

Öngörülen Finansal Etkiler Çin ve Malezya olmak üzere Uzakdoğu'dan lojistiği gerçekleştirilen ürünlerde yaşanabilecek iklim kaynaklı bir lojistik aksaması durumunda Türkiye merkezli tedarik modeline geçilmesi senaryosu üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Bu doğrultuda, ürünlerin FOB fiyatları görece yüksek olmakla birlikte, daha kısa teslimat süreleri ve düşük lojistik maliyetleri sayesinde operasyonel esneklik sağlanmaktadır. Yerli üretim, iklim kaynaklı lojistik kesintilere karşı daha dirençli olup, iç pazara yönelik taleplerde stok-out riskini azaltıcı bir

etki yaratmaktadır.

Ayrıca yerli tedarikçilerle yapılan vadeli ödeme anlaşmaları, Şirket'in nakit akış yönetimini desteklemekte ve olası kriz dönemlerinde finansal istikrarın korunmasına katkı sunmaktadır. Bu nedenlerle Türkiye tedarik modeli, yüksek birim maliyetlere rağmen daha sürdürülebilir bir operasyonel yapı sağlamaktadır.

Uzakdoğu kaynaklı tedarik modelinde, FOB fiyat avantajı bulunsa da toplam maliye t (landed cost) seviyeleri; navlun, gümrük, KKDF etkisi ve peşin ödeme gereklilikleri nedeniyle Türkiye tedarikine kıyasla daha yüksek gerçekleşmektedir. Yapılan senaryo analizlerinde, Uzakdoğu tedarikinin yaklaşık 9 milyon \$ düzeyinde ek finansal yük oluşturabileceği öngörülmektedir.

Buna ek olarak, 105 güne varan teslimat süreleri, stok-out riskini artırmakta; uzun nakliye süreci ve finansman yükü ise nakit akışında bozulmaya yol açabilmektedir. İklim değişikliğinin neden olabileceği aşırı hava olayları, liman kapanmaları ve navlun darboğazları, bu riskleri daha da derinleştirebilir.Bununla birlikte, Uzakdoğu'daki üreticiler ihracat pazarlarına erişimde zaman avantajı sağlayarak uluslararası satış performansını

desteklemektedir. Ancak iklim değişikliğine bağlı taşımacılık gecikmeleri veya rota
değişiklikleri, bu avantajı sınırlayabilir.
Ölçüm Belirsizlikleri İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının deniz taşımacılığı üzerindeki etkilerini
değerlendirmek, senaryo temelli projeksiyonlara dayansa da önemli ölçüm belirsizlikleri
içermektedir. Tropikal fırtına sıklığı, güzergâh güvenliği ve taşıma sürelerine ilişkin öngörüler
bölgesel iklim modeli farklılıkları, sınırlı tarihsel veri setleri ve meteorolojik tahminlerin
doğruluk payı gibi nedenlerle sınırlı kesinlik taşır. Ayrıca dışsal ekonomik değişkenler,
operasyonel risk tahminlerini daha belirsiz hale getirmektedir.
Riske Karşı Uygulanan Önlem ve
Aksiyonlar
Özellikle yurtdışında üretilen ve uzun deniz yolculuğu geçiren ürünlerin tedarik sürelerini
kısaltmak, yolculuk boyunca karşılaşılabilecek iklim veya iklim ile ilgili olmayan riskleri
minimize etmek için Türkiye'de faaliyet gösteren üreticilerin sayısının artırılması için
çalışmalar yapılmaktadır.
Arzum'un, Çin, Malezya ve Türkiye arasında oluşturduğu çok kaynaklı tedarikçi ağı, iklim
değişikliği kaynaklı lojistik aksaklıklar karşısında önemli bir esneklik sağlamaktadır. Herhangi
bir bölgede yaşanabilecek lojistik sebepli bir sorun olması durumunda, farklı lokasyonlardaki
tedarikçileri aracılığıyla alternatif ürünleri hızlıca devreye alabilmekte, böylece pazardaki
sürekliliğini koruyabilmektedir. Bu yapı, tedarik zincirinin dayanıklılığını artırırken aynı
zamanda operasyonel süreklilik açısından da stratejik bir avantaj sunmaktadır.
Bununla birlikte Arzum, taşımacılıkta
sadece
tek bir taşıma yöntemine bağımlı
kalmamaktadır. Tren ve gemi veya tren ve karayolu gibi çok modlu lojistik çözümler
geliştirerek, iklim değişikliğinin lojistik operasyonları üzerinde yaratabileceği aksamalara
karşı dayanıklılığını artırmakta ve hareket kabiliyetini geliştirmektedir. Alternatif ulaşım
yöntemlerini kullanmak ve kullanmaya hazır olmak, Arzum'un iklim kaynaklı lojistik
kesintilere karşı daha dirençli bir yapıya sahip olmasını sağlamaktadır.

4.2 İklimle İlgili Risklerin Şirketin Stratejisi Üzerindeki Etkileri

Arzum, iklim değişikliği kaynaklı tedarik zinciri kırılmalarının etkilerini minimize etmek amacıyla iş modelinde esneklik ve dayanıklılığı artıracak şekilde önemli adımlar atmaktadır. Tek tedarikçiye olan bağımlılığın yarattığı riskleri azaltmayı hedefleyen Şirket, stratejik öneme sahip ve piyasada talep gören ürün gruplarının üretimi için birden fazla üretici ile iş birliği yapma kararı almıştır. Bu yaklaşım, Arzum'un tedarik zincirindeki çeşitliliği artırarak, iklim koşullarındaki değişiklikler veya diğer operasyonel zorluklar karşısında daha sağlam bir yapı kurmasına imkân tanımaktadır. Bu stratejik planlamalar, Arzum'un hem rekabet gücünü korumayı hem de iklim değişikliğine bağlı müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilme yeteneğini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Şirket, bu yeni yaklaşımıyla sürdürülebilir büyüme stratejisi çerçevesinde, iklim değişikliği kaynaklı üretim alanlarına ve/veya üretim hatlarına zarar gelmesi durumunda, değişen dinamiklere uyum sağlayacak esnek bir tedarik ağı oluşturmaya başlamıştır.

Aynı zamanda, tedarik zinciri dayanıklılığını artırmak, maliyetleri optimize etmek ve iklim değişikliğinin lojistik operasyonları üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri en aza indirmek amacıyla süreçlere farklı taşıma modlarını entegre etmek Arzum için büyük bir önem taşımaktadır. Bu kapsamda, geleneksel tedarik yöntemlerinin ötesine geçerek, çevresel faktörlere duyarlı esnek ve dinamik lojistik yapıları kullanan Arzum, bu yaklaşımına devam etmeyi ve bu uygulamaları geliştirmeyi hedeflemektedir. Böylece değişen iklim koşullarına ve bu koşulların ürünlerin tedarik süreçlerindeki lojistik faaliyetleri aksatmasının önüne geçmeyi ve sorunlara anında yanıt verebilme kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır. Arzum'un farklı taşıma yöntemlerini bir arada kullanması, çeşitlendirilmiş tedarikçi iş birlikleri ile birleşerek geniş bir tedarik kaynağı yelpazesi oluşturmasına olanak tanımakta, Arzum'un rekabet avantajlarını sürdürebilmesine , müşteri beklentilerine daha iyi yanıt verebilmesine ve sürdürülebilir bir büyüme modeli geliştirme yolunda önemli bir adım atmasına yardımcı olmaktadır.

5 Risk Yönetimi

5.1 Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risk ve Fırsatlarının Değerlendirilmesi

Arzum, önemli riskleri belirlemek, değerlendirmek, önceliklendirmek ve yönetmek amacıyla Kurumsal Risk Yönetimi (KRY) çerçevesini benimsemektedir. Risk yönetim süreci, risklerin sistematik olarak ele alınmasını, kontrol mekanizmalarının değerlendirilmesini ve kabul edilebilir seviyelere indirilmesi için aksiyon planları geliştirilmesini sağlamaktadır.

Arzum'un risk yönetim süreci, Yönetim Kurulu'nun belirlediği risk iştahı kapsamında yürütülmekte olup, Şirket genelinde risk farkındalığını artırmayı, bütüncül bir yaklaşımla riskleri yöneterek sürdürülebilirliği sağlamayı hedeflemektedir. Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi, Arzum'un Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından yürütülmektedir. Risk yönetimi süreçleri, risklerin tanımlanmasını, senaryo analizlerinin yapılmasını, veri kaynaklarının incelenmesini ve olasılık-etki değerlendirmelerini kapsamaktadır.

5.1.1 Risklerin Belirlenmesi ve Tanımlanması

Arzum, riskleri belirlemek, değerlendirmek, önceliklendirmek ve izlemek için sistematik bir yaklaşım benimsemektedir. Bu kapsamda, stratejik hedefleri tehdit edebilecek unsurların yer aldığı risk envanterinde riskler takip edilmektedir. Envanterde riskler, ait oldukları fonksiyonun kısaltmasıyla numaralandırılmakta, kısa tanımları yapılmakta, kök nedenleri belirlenmekte ve ana risk türüne göre kategorilere ayrılmaktadır. Ayrıca, mevcut ise risk referansları eklenmekte ve her risk için en fazla iki sorumlu yetkili atanmaktadır.

Riskleri ve fırsatları belirlemek amacıyla sektörel analizler, risk yönetimi yayınları, senaryo analizleri ve sektördeki diğer şirketlerin uygulamaları takip edilmektedir. Ayrıca raporda, TCFD (The Task Force on Climate-related Financial Disclosures) ve Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu'nun (ISSB) Sürdürülebilirlik Muhasebe Standartları Kurulu (SASB) Standartları gibi küresel standartlardan da yararlanılmıştır. İç ve dış denetim raporları analiz edilerek potansiyel riskler tespit edilmekte, çalışanların katılımıyla düzenlenen çalıştaylarla ortak bir risk algısı oluşturulmaktadır. Risk haritaları ve envanterleri, bu süreçte temel araçlar olarak kullanılmaktadır.

5.1.2 Risklerin Değerlendirilmesi ve Önceliklendirilmesi

Arzum, riskleri net etki ve net olasılık derecelerine göre değerlendirerek risk skoru ve seviyesini belirlemektedir. Belirlenen riskler ısı haritası üzerinde sınıflandırılarak yönetilmektedir. Yüksek risk seviyesine sahip riskler, şirket için kritik tehditler oluşturduğundan, bu risklere yönelik detaylı aksiyon planları hazırlanmakta ve üst yönetimin sürece dahil olması sağlanmaktadır. Orta seviyedeki riskler, belirli kontrol mekanizması gerektirdiğinden, ilgili yöneticiler tarafından takip edilmektedir. Düşük-orta riskler, nispeten daha az tehdit oluşturmasına rağmen gerekli önlemler alınmakta olup, aksiyon planlarının yazılı hale getirilmesi işletmenin tercihine bağlı olmaktadır. Düşük riskler ise işletme üzerinde minimum etkiye sahip olup, risk sahibi tarafından yönetilmekte ve aksiyon planlarının yazılı hale getirilmesi zorunlu tutulmamaktadır.

Şekil 1: Arzum Etki ve Olasılık Skalası

5.1.3 Riske Cevap Verme

Arzum risklere verilen yanıtları, net risk skoru doğrultusunda belirlenmekte ve dört ana başlık altında ele almaktadır. Bunlar; Riskten Kaçınma, Riski Kabul Etme, Riski Azaltma ve Riski Paylaşma'dır. Risk değerlendirmeleri, periyodik toplantılar veya ani gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekleştirilmekte olup, bu süreçte, risklerin kök nedenleri analiz edilmekte, uygun aksiyon planları oluşturulmakta ve aksiyonlar, ilgili tarafların onayıyla hayata geçirilmektedir. Öncelikli risklere yönelik alınan aksiyon ve önlemler, Riskin Erken Saptanması Komitesi aracılığıyla Yönetim Kurulu'na sunulmaktadır.

Kredi Kontrol ve Risk Yönetimi Bölümü, çalıştaylarda belirlenen risklerin önceliklendirilmesi sürecinde mevcut kontrollerin etkinliğini değerlendirmekte, İç Denetim Müdürü ile iş birliği yaparak, risk sahiplerine farkındalık kazandırmakta ve gerekli yönlendirmeleri sağlamaktadır.

5.1.4 Risklerin Raporlanması ve İzlenmesi

Risklerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, her birimin kendi risk envanterini oluşturup takip etmesini ve tüm risklerin Kredi Kontrol ve Risk Yönetimi Bölümü tarafından konsolide edilerek yönetilmesini kapsamaktadır. Ortaya yeni çıkan riskler veya mevcut risklerdeki değişiklikler her iki ayda bir gözden geçirilerek üst yönetime raporlanmaktadır. Ayrıca, kritik değişiklikler veya yeni tespit edilen riskler ilgili kişilere zamanında bildirilmektedir. Arzum, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risklerin izlenmesini ve değerlendirilmesini Sürdürülebilirlik Komitesi aracılığıyla yürütmektedir.

Arzum'un risk izleme sürecindeki değişiklikler, her yılın faaliyet raporu hazırlanırken gözden geçirilmekte, önceki yılın Kurumsal Risk Yönetimi uygulamalarından elde edilen kazanımlar ve en iyi uygulamalar doğrultusunda süreçler güncellenmektedir.

6 Metrikler ve Hedefler

6.1 Sektöre Dayalı Metrikler

Arzum'un faaliyet konusu, iş modeli ve değer zinciri dikkate alındığında, TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehberi kapsamında "TSRS 2 Ek Cilt 6 — Çok Hatlı ve Özel Perakendeciler ve Distribütörler" sektör cildinin içerdiği yönlendirmeler kapsamında ilgili metriklere aşağıda yer verilmiştir.

Arzum, elektrikli küçük ev aletleri alanında faaliyet göstermekte olup, ürün satışlarını toptancılar, perakendeciler, zincir mağazalar ile e-ticaret kanalları üzerinden gerçekleştirmektedir. Şirketin değer zinciri satış, dağıtım, satış sonrası hizmet ve tedarik zinciri yönetimi süreçlerini kapsamaktadır.

Bu doğrultuda Arzum'un faaliyetlerinin niteliğini yansıtan enerji yönetimi ve faaliyet kapsamına ilişkin sektöre özgü metrikler aşağıda sunulmaktadır.

6.1.1 Tüketilen toplam enerji

Konu Metrik 2024 Verisi Birim
Perakende ve dağıtımda enerji
yönetimi
Tüketilen toplam enerji 416,23 Gigajoule (GJ)

6.1.2 Şebeke elektriği yüzdesi

Konu Metrik 2024 Verisi Birim
Perakende ve dağıtımda enerji
yönetimi
Şebeke elektriği yüzdesi 100 Yüzde (%)

6.1.3 Yenilenebilir enerji yüzdesi

Konu Metrik 2024 Verisi Birim
Perakende ve dağıtımda enerji Yenilenebilir enerji yüzdesi 0 Yüzde (%)
yönetimi

6.2 Faaliyet Metrikleri

Arzum'un perakende ve dağıtım operasyonları kapsamında, şirketin faaliyet noktaları ve bu alanların büyüklükleri aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. Bu metrikler, şirketin operasyonel kapsamını ve altyapısını yansıtmaktadır.

Faaliyet Metrikleri 2024 Verisi Birim
Perakende satış noktası ve dağıtım merkezi sayısı 3 Sayı
Perakende
alanlarının
ve
dağıtım merkezlerinin toplam
Türkiye 10.000 Metreküp(m3)
alanı Almanya 500
Dubai 1.000

6.3 Sektörler Arası Metrikler

Metrik Açıklama
Sera
gazı emisyonları
2024 yılına ait Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyon
değerleri rapora dahil edilmiş olup, hesaplama
yöntemleri ve kullanılan metodoloji "6.3.1
Sera
Gazı Emisyon Metrikleri" başlığında açıklanmıştır.
TSRS Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı'nda
yer alan "Raporlamaya ilişkin geçiş hükümleri"
Geçici Madde 3'e göre
TSRS'nin uygulandığı ilk iki
yıllık
raporlama
döneminde
Kapsam
3
emisyonlarının
raporda
yer
alma zorunluluğu
bulunmamaktadır.
Kapsam
3
emisyonlarının
hesaplanmasına
yönelik
çalışmalar ise devam
etmektedir.
İklimle
ilgili
geçiş
riskleri—iklimle
ilgili
geçiş
risklerine karşı kırılgan varlıkların veya işletme
faaliyetlerin miktarı ve yüzdesi
Arzum'un iklimle ilgili geçiş risklerine karşı kırılgan
varlık veya işletme faaliyeti tespit edilememiştir.
İklimle ilgili fiziksel riskler—iklimle
ilgili fiziksel
risklere
karşı kırılgan
varlıkların
veya işletme
faaliyetlerin miktarı ve yüzdesi
Double sourcing
yöntemi uygulanmayan Uzakdoğu
tedarikleri bu kapsamda değerlendirilmiştir. 4.1
İklimle
İlgili
Fiziksel
Riskler
başlığı
altında
açıklanmıştır.
İklimle
ilgili fırsatlar—
iklimle
ilgili
fırsatlarla
uyumlu
varlıkların
veya
işletme
faaliyetlerin
miktarı ve yüzdesi
Arzum'un
iklimle
ilgili
finansal
performansını
etkileyebilecek bir fırsat
tespit edilmediğinden, bu
fırsatlarla uyumlu
varlık veya işletme faaliyeti
tanımlanmamıştır.
Sermaye dağıtımı -
İklimle ilgili riskler ve fırsatlara
yönelik dağıtılan sermaye harcaması, finansman
veya yatırım miktarı
İklimle ilişkili riskler ve fırsatlar için ayrılmış bir
sermaye
harcaması,
finansman
veya
yatırım
bulunmamaktadır.
İç karbon fiyatları için:

İşletmenin
karar
verme
sürecinde
bir
karbon fiyatı uygulayıp uygulamadığına ve
ne şekilde uyguladığına dair bir açıklama
(örneğin;
yatırım
kararları,
transfer
fiyatlandırması ve senaryo analizi) ve

İşletmenin,
sera
gazı
emisyonlarının
maliyetlerini
değerlemek için kullandığı
her bir metrik ton sera gazı emisyonunun
fiyatı
Türkiye'de şu anda yürürlükte
olan resmi bir
karbon
fiyatlandırma
mekanizması
bulunmamaktadır. Bu nedenle Arzum, karar alma
süreçlerinde karbon fiyatı uygulamamaktadır ve
bu konuda paylaşılabilir bir veri mevcut değildir.
Ancak
Türkiye'de
karbon
fiyatlandırma
mekanizmalarına
yönelik
gelişmeler
takip
edilmektedir ve ilerleyen dönemde mevzuat ile
piyasa koşullarındaki değişikliklere bağlı olarak bu
alanda
strateji
ve
uygulamalar
geliştirmeyi
planlamaktadır.
Ücretlendirme için:

İklimle ilgili hususların yönetici ücretlerine
dâhil edilip edilmediğine ve nasıl dâhil
edildiğine dair bir açıklama

İklimle ilgili hususlarla bağlantılı olarak cari
dönemde
finansal tablolara alınan üst
düzey yönetici ücretlerinin yüzdesi
3. Yönetişim başlığı altında yer alan 3.2 Yönetim
Kurulu alt başlığında yer alan açıklamada beyan
edildiği üzere, raporda iklimle ilgili hususların
yönetici
ücretleri
üzerinde
mevcut
bir
etkisi
bulunmamaktadır.

6.3.1 Sera Gazı Emisyonları

Arzum'un sera gazı emisyonları, GHG Protokolü (Sera Gazları Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı) ve ISO 14064-1:2019 Standardı çerçevesinde sınıflandırılmış ve hesaplanmıştır. Hesaplamalara, Arzum'un Genel Müdürlük faaliyetlerini yürüttüğü ofis alanının elektrik tüketimi, ulaşım amaçlı şirket araçlarının yakıt kullanımı, yangın tüpleri ve soğutucu gaz kaynaklı kaçakların oluşturduğu emisyonlar dahil edilmiştir.

Hesaplamalar yapılırken emisyon faktörleri için yerel ve uluslararası kabul görmüş ve güvenilir kaynaklar kullanılmıştır. Kapsam 1 emisyonları, raporlama döneminde Arzum'un şirket araç yakıtları, yangın tüpü ve soğutucu gaz kaçakları sebebiyle oluşan etkisini içermektedir. Bu verilerin emisyonlarının hesaplanmasında Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change, IPCC) kaynaklarında yer alan emisyon faktörleri baz alınmıştır. Kapsam 2 emisyonları raporlama döneminde Arzum'un satın aldığı elektrikten kaynaklanmakta olup, ulusal şebeke elektrik emisyon faktörü dikkate alınarak hesaplanmıştır. Arzum ilerleyen dönemlerde emisyonlarının azaltılması için aksiyonların belirlenmesine yönelik çalışmalar yapmayı hedeflemektedir. Ayrıca, Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını da hesaplayarak raporlamayı planlamaktadır.

Arzum'un bağlı ortaklıklarının emisyonlarının olmaması sebebiyle raporlamaya dahil edilmemistir.

2024 Yılı Sera Gazı Emisyonları
Kapsam 1
(tCO 2 e)
Kapsam 2
(Lokasyon Temelli -tCO 2 e )
Toplam Sera Gazı Emisyonları
(tCO 2 e)
Emisyonlar 731,34 54,39 785,73

Talk to a Data Expert

Have a question? We'll get back to you promptly.