Environmental & Social Information • Oct 31, 2025
Environmental & Social Information
Open in ViewerOpens in native device viewer


| INDEX GRUP – TÜRKİYE'NİN TEKNOLOJİ KAYNAĞI | 1 |
|---|---|
| YÖNETİM KURULU BAŞKANI'NIN MESAJI | 2 |
| AMAÇ | 4 |
| KAPSAM | 5 |
| GENEL HÜKÜMLER | 6 |
| Raporlayan İşletme | 6 |
| İş Modeli ve Değer Zinciri | 6 |
| Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler) | 8 |
| Ürün tedarik sürecimizde dünyanın önde gelen BT Sağlayıcıları ile çalışıyoruz | 8 |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) | 8 |
| Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler) | 8 |
| Raporlama Zamanı ve Açıklamanın Yeri | 11 |
| Karşılaştırmalı Bilgi | 12 |
| Gerçeğe ve İhtiyaca Uygun Sunum | 12 |
| Muhakemeler ve Ölçüm Belirsizlikleri | 13 |
| Önemlilik | 14 |
| Bağlantılı Bilgi | 15 |
| Rehberlik Kaynakları | 15 |
| Geçiş Hükümleri | 15 |
| Uygunluk Beyanı | 16 |
| TEMEL İÇERİK | 17 |
| Ana Şirket ve Bağlı Ortaklıklar | 17 |
| YÖNETİŞİM | 18 |
| Yönetişim Organı ve Sürdürülebilirlikle İlgili Risk ve Fırsatların Gözetiminden Sorumlu Kişiler | 18 |
| Yönetişim Organının Faaliyetlerine İlişkin Talimat ve Prosedürler | 20 |
| Yönetişim Organının Yetkinliğinin Kaynakları ve Sürekli Gelişimi | 24 |
| Yönetişim Organının Bilgilendirme Sıklığı ve Yöntemleri | 27 |
| İşletme Stratejisi Belirlenirken Sürdürülebilirlikle İlgili Risk ve Fırsatların Ele Alınışı | 27 |
| Ücretlendirme Politikası | 28 |
| STRATEJİ | 30 |
| Gelecekteki Finansal Yeterliliğini Etkilemesi Makul Ölçüde Beklenebilecek Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar |
30 |
| İklim Dirençliliği | 41 |
| RİSK YÖNETİMİ | 43 |
| Risk Yönetimi Sürecimiz | 43 |
| Kurumsal Yapı ve Sorumluluklar | 43 |
| Risklerin Belirlenmesi | 44 |
| Risklerin Değerlendirilmesi | 44 |
| İzleme ve Raporlama | 44 |
| METRİKLER VE HEDEFLER | 46 |
| Metrikler | 46 |
| İklimle İlgili Hedefler | 49 |

Index Grup, 1989 yılında Türkiye genelindeki bilgisayar firmalarına ihtiyaç duydukları tüm teknoloji ürünlerini güçlü bir distribütör güvencesiyle sunmak amacıyla kurulmuştur. Bugün Index Grup, 200'den fazla dünya teknoloji devinin ürünlerini 8000'den fazla iş ortağı kanalıyla Türkiye'nin her noktasındaki bireysel ve kurumsal kullanıcılarla buluşturmaktadır. 2001 yılından bu yana bilişim teknolojileri sektöründe açık ara liderliğini sürdüren Index Grup, aynı zamanda sektörün birçok alanında ilklerin öncüsüdür.
Index Grup, farklı teknoloji alanlarında faaliyet gösteren altı şirketle yoluna devam etmektedir. Bu şirketler; Index AŞ, Datagate AŞ, Despec AŞ, Netex AŞ, HB Bilişim AŞ ve Teklos AŞ'dir. Grup şirketlerinden Index AŞ 2004 yılında, Datagate AŞ 2006 yılında ve Despec AŞ 2010 yılında BIST'te halka açılmıştır.
1989 yılından beri Türk bilişim sektöründe "Geleceğin Teknoloji Dağıtım Grubu" vizyonuyla hareket eden Index Grup, sektöre ve Türkiye'ye beş kez yabancı stratejik ortak ve sermaye girişi gerçekleşmesine katkıda bulunmuştur. Geride kalan otuz altı yılda hedeflerini sürekli yükselten ve ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayan Index Grup, bugün Türkiye'nin en değerli ilk 50 şirketi arasında yer almaktadır.
Index Grup, HB Bilişim ve i-renovo şirketleriyle güçlenirken, ana faaliyet alanlarını destekleyen tamamlayıcı iş kollarına da yatırım yapmayı sürdürüyor. Index Grup, Gebze'de temellerini attığı 62 bin metrekare kapasiteli yeni nesil akıllı lojistik merkeziyle lojistik merkezi işletmeciliği alanında yeni bir iş modelinin de öncülüğünü yapıyor. Bu merkezle birlikte depolama, stok yönetimi, dağıtım, iade süreçleri ve Ar-Ge hizmetleri gibi katma değerli çözümleri hayata geçiriyor.
Index Grup, 2024 yılı sonunda kurduğu Bilişime ve Eğitime Erişim Vakfı aracılığıyla dezavantajlı bölgelerdeki gençlere teknolojik ürün ve burs imkânı sunmayı, teknoloji laboratuvarları kurmayı ve iyi fikirleri desteklemeyi hedefliyor. Vakıf ayrıca yerel yönetimler, kamu kurumları ve eğitim kurumları arasında köprü görevi üstlenerek bilişime ve eğitime erişimi yaygınlaştırmayı amaçlıyor.
Bugün attığı stratejik adımlar, yalnızca grubun değil bilişim sektörünün tamamının daha verimli ve güçlü bir geleceğe hazırlanmasını sağlıyor. Index Grup, Türkiye için teknolojiyle değer yaratma, inovasyon ve sürdürülebilir büyüme vizyonuyla geleceğe emin adımlarla ilerliyor.
Index Grup'un Değerli Yatırımcıları, Pay Sahipleri, Değerli İş Ortaklarımız ve Sevgili Çalışma Arkadaşlarımız,
1989 yılında büyük bir hayal ve küçük bir adımla başlayan yolculuğumuzda, hedefimiz yalnızca teknoloji ürünlerinin dağıtımını yapmak değil, Türkiye'nin dijital dönüşümüne öncülük etmekti. O günlerde attığımız küçük adımlar, bugün ülkemizin her noktasında binlerce iş ortağımızla her gün daha da gelişen bir ekosisteme dönüştü. Türkiye'yi teknolojiyle buluşturmak için var gücümüzle çalıştığımız otuz altı yılı geride bırakırken biliyoruz ki, gerçek başarı yalnızca büyümek değil, büyürken içinde yaşadığımız bu güzel toplum için fayda ve değer yaratmak üzere sorumluluk almaya gönüllü olmaktır.
Biz her daim bu topraklardan aldığımızı, bu topraklarla paylaşma ilkesini benimsiyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik bizim için daima bir kavramdan öte bir yol haritası oldu. Index Grup olarak faaliyetlerimizin merkezine çevresel, sosyal ve yönetişim ilkelerini yerleştiriyor; sürdürülebilirliği uzun vadeli değer yaratımının vazgeçilmez unsuru olarak görüyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sürdürülebilir bir gelecek; ancak kaynakları koruyarak, insanı güçlendirerek ve işimizi daha adil bir dünya hedefiyle yürüttüğümüzde mümkündür.
Yönetim Kurulumuz bünyesinde oluşturduğumuz Sürdürülebilirlik Komitesi, bu vizyonun kurumsal

güvencesidir. Komitemiz, sürdürülebilirlik ile iklim kaynaklı riskleri ve fırsatları düzenli olarak değerlendiriyor, paydaşlarımızın beklentilerini gözetiyor ve karar süreçlerimize rehberlik ediyor. Bu yıl TSRS uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporumuzu yayımlarken, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini bir adım öteye taşıdık.
Çevresel etkimizi azaltmak ve kaynaklarımızı daha verimli kullanmak amacıyla somut hedeflerle ilerliyoruz. 2024 yılını baz alarak Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarımızı 2030 yılı sonuna kadar %25 oranında azaltmayı, değer zincirimizin tamamını kapsayan Kapsam 3 emisyonlarında ise 2053 yılına kadar Net Sıfır seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Bu hedefler, çevreye olan duyarlılığımızın yanı sıra inovasyona ve verimliliğe olan inancımızı da yansıtıyor.
Sürdürülebilirlik yolculuğumuzun merkezinde her zaman insan var. Yeni kurduğumuz "Bilişime ve Eğitime Erişim Vakfı" ile hayalimiz; teknolojiyi, bilgiyi ve fırsatları ülkemizin her köşesine ulaştırmak. Anadolu'daki gençlerin eğitimde ve bilişimde eşit koşullara sahip olmasını sağlamak, bizim için yalnızca bir sosyal sorumluluk değil; toplumsal gelişimin ön şartı. Çünkü biz biliyoruz ki bugünün dünyasında bilişime ve eğitime erişim bir ayrıcalık değil, temel bir haktır.
Index Grup olarak geleceğe dair kararlılığımız net: Biz yalnızca bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da gözeten bir anlayışla ilerliyoruz. Sürdürülebilirlik bizim için bir raporun konusu değil, bir yaşam biçimidir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da teknolojiyi, bilgiyi ve insanı aynı potada buluşturarak, daha yeşil, daha adil ve daha umut dolu bir gelecek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz.
Yolumuz açık, umudumuz güçlü; çünkü biliyoruz ki teknoloji ancak insanla anlam bulur.
Sevgi ve saygılarımla,
Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı
Kıymetli Paydaşlarımız,
Bu rapor 4 Haziran 2022 tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişiklikle Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK)'nun Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya yetkili kılınmasının ve "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonumuzun bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
KGK sürdürülebilirlik raporlaması alanında yetkili kılınmasının akabinde Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlerken Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Vakfı (IFRS Vakfı) bünyesinde oluşturulan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından yayımlanan sürdürülebilirlik standartlarını esas almıştır. ISSB tarafından yayımlanmış olan iki Standart bulunmaktadır ve bu iki standart TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar isimleriyle 29 Aralık 2023 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanarak KGK tarafından mevzuatımıza kazandırılmıştır.
Mevzuatımıza kazandırılmış hâliyle TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler; bir işletmenin genel amaçlı finansal raporların asli kullanıcıları açısından işletmeye kaynak sağlama kararı verirken faydalı olacak sürdürülebilirlikle ilgili risklerine ve fırsatlarına ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmayı amaçlamaktadır.
TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar ise bir işletmenin genel amaçlı finansal raporların asli kullanıcıları açısından işletmeye kaynak sağlama kararı verirken faydalı olacak iklimle ilgili risklerine ve fırsatlarına ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmayı amaçlamaktadır.
Bu bağlamda Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Sürdürülebilirlik Raporlaması Uygulama Kapsamını da 29 Aralık 2023 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlamış ve bu uygulama kapsamı uyarınca da Topluluğumuzun "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonuna ek olarak 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla ayrı bir TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu yayımlaması bir zorunluluk halini almıştır.

Topluluğumuzun "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonunu yansıtan "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu"muz, 1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2024 raporlama dönemini kapsayacak şekilde ve KGK tarafından belirlenen Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları esas alınarak hazırlanmıştır.
"TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu"muz hazırlanırken Topluluğumuzun gelecekteki finansal yeterliliğini makul ölçüde etkilemesi beklenmeyen sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları kapsam dışında bırakılmıştır.
Sürdürülebilirlikle ilgili belirli risk ve fırsatlara ilişkin açıklama yapılması gereken bilgileri diğer TSRS'ler belirleyebilmektedir. Bu bağlamda Topluluğumuzun "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu" hazırlama sürecinde iklimle ilgili risk ve fırsatların açıklanması için TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardı uygulanmıştır.
Bu bağlamda TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardı kapsamında Topluluğumuzun gelecekteki finansal yeterliliğini etkilemesi makul ölçüde beklenen iklimle ilgili riskleri ve fırsatları açıklanmıştır. Topluluğumuzun iklimle ilgili riskleri açıklanırken TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardında zorunlu kılınan;

Genel amaçlı finansal raporları ve sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaları hazırlamakla yükümlü olan ya da bunları hazırlamayı seçen işletme raporlayan işletme olarak tanımlanmaktadır. Bilindiği üzere genel amaçlı finansal raporlar, kendi özel bilgi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik raporlar hazırlanmasını talep edebilme imkânı bulunmayan asli kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanmaktadır. Böylelikle raporlayan işletme hakkında, o işletmeye kaynak sağlamaya ilişkin kararlar veren asli kullanıcılar için faydalı olacak finansal bilgilerin sağlanması hedeflenmektedir.
Nitekim TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler Standardına göre, sürdürülebilirlik kapsamında yapılan finansal açıklamalar, ilgili finansal tabloları hazırlayıp raporlayan aynı işletmeye ait olmalıdır. Dolayısıyla da bir işletmenin genel amaçlı finansal raporları ve sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaları aynı işletmeyi kapsamalıdır. Örnek vermek gerekirse Türkiye Muhasebe Standartlarına göre hazırlanan konsolide finansal tablolar, ana ortaklık ve bağlı ortaklıklar hakkında, tek bir raporlayan işletme olarak bilgi sunmaktadır. Dolayısıyla söz konusu işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalarını da konsolide olarak hazırlaması gerekmektedir.
Bu kapsamda Topluluğumuz "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonuna katkı sunabilmek ve Sürdürülebilirlik Raporlaması Uygulama Kapsamı uyarınca "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu" yükümlülüğünü layıkıyla yerine getirebilmek için sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalarda bulunurken Topluluk konsolide finansal tablolarını dikkate almıştır.
Böylelikle ana ortaklık ve bağlı ortaklıklar hakkında tek bir raporlayan işletme olarak bilgi sunulması temin edilmiş ve asli kullanıcıların Topluluğumuzun sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalarını hem ana ortaklık ve hem de bağlı ortaklıklar için anlamaları sağlanmaya çalışılmıştır.
TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler asli kullanıcılar tarafından Topluluğun sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlarının iş modelimiz ve değer zincirimiz üzerindeki;
açıklamamızı zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda, iş modeli stratejik amaçları yerine getirerek değer ile nakit akışı yaratmak amacıyla girdilerin Topluluk faaliyetleri aracılığıyla çıktılara ve sonuçlara dönüştürülmesini sağlayan sistem olarak tanımlanmaktadır. Özetle iş modeli;
Bu doğrultuda Topluluğumuzun girdileri; insan kaynağı, finansal sermaye ve teknolojik altyapıdan oluşmaktadır. Bu girdiler, topluluğumuzun faaliyetleri aracılığıyla etkin ve verimli şekilde kullanılarak işlenmektedir. Faaliyetlerimiz esas itibarıyla yurtiçi ve yurtdışından bilişim ürünlerinin tedariki, bu ürünlerin toptan ticareti, lojistik ve dağıtım süreçlerinin yönetilmesi ile bilişim sektöründe değer yaratan hizmet ve çözümler sunulmasından oluşmaktadır.
Söz konusu faaliyetlerin sonucunda; bilişim ürün ve hizmetlerinin ülke genelinde müşterilerle buluşturulması, dijitalleşmeye katkı sağlayan çözümler geliştirilmesi, istihdam ve ekonomik katma değer yaratılması, ayrıca çevresel ve toplumsal etkilerin ortaya çıkması söz konusudur. Bu çıktılar; yalnızca finansal performansımıza değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal fayda ve paydaş memnuniyeti boyutlarına da etki etmektedir.
Bu kapsamda 1989 yılında temelleri atılan Topluluğumuz, bugün Türkiye'de bilişim ürünlerinde ana tedarikçi, uluslararası pazarlarda ise güçlü bir müşteri konumunda faaliyet göstermektedir. 2004 yılında paylarının bir bölümü halka arz edilerek Borsa İstanbul'a kote edilen Topluluğumuz, günümüzde Borsa İstanbul Yıldız Pazar'da işlem görmekte ve güçlü değer zinciri ile geniş bir paydaş kitlesine hizmet sunmaktadır.
Bu iş modeli sayesinde Topluluğumuz, sürdürülebilir büyüme stratejileri doğrultusunda kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak hem toplumumuzun geleceği için ekonomik değer üretmekte hem de çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirerek uzun vadeli değer yaratmaktadır.
Sonuç olarak Topluluğumuz Türkiye'nin önde gelen bilişim teknolojileri distribütörlerinden biri olarak faaliyet göstermektedir. İş modelimiz, çok geniş bir ürün portföyünü (bilgisayar, tablet, yazıcı, ağ ürünleri, depolama çözümleri, yazılım lisansları ve tüketici elektroniği) dünyanın önde gelen üreticilerinden temin ederek, ülke çapındaki bayi, perakendeci, e-ticaret platformu ve kurumsal müşterilere ulaştırmak üzerine kuruludur.
Topluluğumuz sadece ürünlerin tedarik ve dağıtımını yapan bir aracı olmanın ötesinde; tedarik zincirinin verimliliğini, maliyet avantajını ve sürdürülebilirliğini gözeten bir çözüm sağlayıcı rolü de üstlenmektedir. Bu çerçevede iş modelimizin temel unsurlarını şu şekilde özetlemek mümkündür.
Bu kapsamda Topluluğumuzun iş modeli kapsamındaki değer zinciri ise aşağıdaki temel aktörlerden oluşmaktadır:
Bu yapı sayesinde topluluğumuz, bilişim sektöründe geniş ve güçlü bir ekosistem oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların etkin bir şekilde yönetilmesi ve tüm paydaşlara uzun vadeli değer yaratma yaklaşımımızın yansıtılabilmesi temel bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır.
Bu kapsamda Topluluğumuzun ortaklık yapısı, değer zincirinde yer alan bağlı ortaklıkları ve değer zincirini özetleyen şema aşağıda sunulmuştur.

31.12.2024 tarihi itibariyle Topluluğumuzun ortaklık yapısı aşağıdaki gibidir:
| Ortak Adı | Ülkesi | Pay Oranı | Pay Adedi | Pay Tutarı |
|---|---|---|---|---|
| Nevres Erol Bilecik (*) | T.C. | %30,93 | 231.987.797 | 231.987.797 |
| Desbil A.Ş. | T.C. | %9,17 | 68.742.505 | 68.742.505 |
| Halka Açık | %57,53 | 431.491.283 | 431.491.283 | |
| Diğer | T.C. | %2,37 | 17.778.415 | 17.778.415 |
| Toplam | 750.000.000 | 750.000.000 |
(*) Grup'un nihai kontrolü Nevres Erol Bilecik ve ailesi üyelerindedir. Desbil A.Ş.'nin (%100 ortağı N. Erol Bilecik) payı ile birlikte Nevres Erol Bilecik'in toplam payı %40,10'dur.

| Değer Zinciri Bölümü |
Bağlı Ortaklıklar |
İş Modeli | Lokasyon Bilgileri |
|---|---|---|---|
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
Datagate Bilgisayar Malzemeleri A.Ş. (Datagate) |
Türkiye'de kurulmuş olan şirketimiz, bilgi teknolojileri sektöründe faaliyet göstermektedir. Yetkilendirilmiş bayiler aracılığıyla mobil telefon, mobil cihaz, aksesuar ve bilgisayar ürünlerinin tedarik ve satışını gerçekleştirmektedir. Şirketimiz, iş ortaklarına güvenilir ürün temini ve sürdürülebilir hizmet anlayışı sunmayı ilke edinmiştir. |
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok. D Blk. No:21 D/10 Sarıyer, 34485 İstanbul |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
Despec Bilgisayar Pazarlama ve Ticaret A.Ş.(Despec) |
Şirket, bilişim teknolojileri ("BT") tüketim malzemeleri (toner, mürekkep kartuşu, şerit, yedekleme ürünleri, kâğıt ürünleri ve aksesuarlar) ile mobil telefonların dağıtımı konusunda faaliyet göstermektedir. Şirket, geniş ürün portföyü ve güçlü dağıtım ağı sayesinde iş ortaklarına güvenilir, sürdürülebilir ve yüksek kalite standartlarına uygun çözümler sunmayı hedeflemektedir. |
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok. D Blk. No:21 D/9 Sarıyer, 34485 İstanbul |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
Neteks Teknoloji Ürünleri A.Ş. (Neteks Tek.) |
Her türlü telekomünikasyon, bilgi işlem ve endüstriyel otomasyon teçhizatı ile yardımcı teçhizat ve makinelerin yazılım, donanım, alt birim ve parçalarını; bu makine ve teçhizatların işletim, malzeme ve yazılımlarını, ayrıca her türlü kablo ve kablolama ürünlerini ithal etmek, satın almak suretiyle temin etmek ve bunların iç ve dış pazarlarda satışını ve dağıtımını gerçekleştirmek, söz konusu ürünleri kendi projelerinde kullanmak. Şirket, bu faaliyetler kapsamında iş ortaklarına yüksek teknoloji çözümleri sunmayı, sektördeki gelişmeleri yakından takip ederek sürekli yenilikçi ve sürdürülebilir hizmetler sağlamayı amaç edinmiştir. |
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok. D Blk. No:21 D/6 Sarıyer, 34485 İstanbul |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
Teklos Teknoloji Lojistik Hizmetleri A.Ş. (Teklos) |
Şekerpınar bölgesinde bulunan 15.000 m²'lik lojistik merkezinde; depolama hizmetleri, yurt içi dağıtım ve lojistik yönetimi alanlarında faaliyet göstermektedir. Teknoloji ürünlerinin depolanması, depo içi katma değerli hizmetler, stok yönetimi, dağıtımı, iade yönetimi ve servis lojistiği konularında hizmet sunmaktadır. Şirket, lojistik operasyonlarını modern altyapısı, gelişmiş bilgi sistemleri ve uzman kadrosu ile yürütmekte olup, iş ortaklarına hızlı, güvenilir ve verimli çözümler sağlamayı hedeflemektedir. |
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok. D Blk. No:21 D/11 Sarıyer, 34485 İstanbul (Merkez) Cumhuriyet Mahallesi Yahyakaptan Caddesi No:10A D:2 Çayırova / KOCAELİ ve Akse Mah., 534.Sokak No:23 Çayırova/KOCAELİ (Lojistik Merkezi/Depo) |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
İndeks International FZE (Indeks FZE) |
Dubai merkezli faaliyetleri ile topluluğun uluslararası tedarik ve ihracat operasyonlarını yürütmekte, PC, dizüstü bilgisayar ve sunucu ürünleriyle dış pazarlara açılımını desteklemektedir. Ayrıca mobil cihazlar, bilişim teknolojileri ekipmanları ve çevre birimlerinin bölgesel pazarlara sunumunda aktif rol almakta; küresel tedarik zinciri yönetimi, ihracat lojistiği ve bölgesel iş ortaklıklarının geliştirilmesi alanlarında stratejik katkılar sağlamaktadır. Şirket, uluslararası operasyonlarını güçlü distribütörlük yapısı ve geniş çözüm ortakları ağı ile yürütmekte, küresel ölçekte rekabet gücünü artırmayı hedeflemektedir. |
Executive Desk Q1-07-049/A P.O. Box 120637,Sharjah,UAE |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
İnfin Bilgisayar Ticaret A.Ş. |
Bilgisayar, bilgisayar çevre birimleri ve yazılımlarının toptan ticareti (bilgisayar donanımları, POS cihazları, ATM cihazları vb. dâhil) ile ithalat ve ihracatını gerçekleştirmektedir. Ayrıca, bilgi teknolojileri alanında kullanılan donanım ve yazılım ürünlerinin yurt içi ve yurt dışı pazarlarda tedariki, satışı, dağıtımı ve satış sonrası destek hizmetlerini sunmaktadır. Şirket, geniş ürün portföyü ve güçlü iş ortaklıklarıyla, sektörde sürdürülebilir büyüme ve uluslararası rekabet gücü sağlamayı hedeflemektedir. |
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok. D Blk. No:21 D/11 Sarıyer, 34485 İstanbul |
| Değer Zinciri Bölümü |
Bağlı Ortaklıklar |
İş Modeli | Lokasyon Bilgileri |
|---|---|---|---|
| Neotech Topluluk Teknolojik İçi Etkiler Ürünler Dağ. (Faaliyetler) bulunmak. Satın alınan emtianın ambalajlanması, A.Ş. (Neotech) |
Her türlü teknolojik ürün, bilgi ve iletişim cihazları, küçük ev aletleri, hobi malzemeleri ile ilgili her türlü elektronik alet, gereç ve eşyaların; beyaz eşya, kahverengi eşya ve teknolojik gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan yeni ürünlerin alım, satım, ithalat, ihracat, mümessillik, pazarlama, dağıtım, toptan ve perakende satış faaliyetlerini yürütmek ve bu konulara ilişkin her türlü ticari faaliyette depolanması ve nakliyesini gerçekleştirmek. Şirket, bu faaliyetler kapsamında ulusal ve uluslararası pazarlarda etkin rol üstlenmekte; modern lojistik altyapısı ve gelişmiş operasyonel kapasitesi ile iş ortaklarına güvenilir, hızlı ve sürdürülebilir çözümler sunmayı amaç edinmektedir. |
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok. D Blk. No:21 D/11 Sarıyer, 34485 İstanbul |
|
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
HB Bilişim Teknolojileri Sanayi Ticaret A.Ş. |
İkinci el cep telefonu tamir ve satış hizmetleriyle topluluğun hizmet boyutunu genişletmektedir. Bu kapsamda, yenilenmiş cihazların tedariki, bakım ve onarımı, yedek parça temini, kalite kontrol süreçleri ile satış sonrası teknik destek hizmetlerini yürütmektedir. Şirket, sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda ikinci el cihaz pazarında güvenilir ve ekonomik çözümler sunmakta, aynı zamanda döngüsel ekonomiye katkıda bulunarak çevresel sorumluluk bilinciyle hareket etmektedir. |
Sinanpaşa Mah. Hasfırın Cad. Sinanpaşa İş Merkezi No: 5 İç Kapı No: 324 Beşiktaş/ İstanbul |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
Irenovo Bilişim Teknolojileri ve Sistemleri A.Ş. |
İkinci el cep telefonu tamir, satış ve kiralama çözümleri ile topluluğun teknoloji geliştirme ve dijital dönüşüm kapasitesine katkı sunmaktadır. Bu doğrultuda, yenilenmiş cihazların tekrar ekonomiye kazandırılması, teknik servis hizmetlerinin geliştirilmesi, yazılım ve donanım iyileştirmelerinin yapılması ile müşteri ihtiyaçlarına uygun dijital çözümler üretilmektedir. Şirket, teknoloji ekosisteminde sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izlemekte olup, inovasyon odaklı yaklaşımı sayesinde hem iç pazarda hem de dış pazarlarda rekabet avantajı sağlamayı hedeflemektedir. |
Sinanpaşa Mah. Hasfırın Cad. Sinanpaşa İş Merkezi No: 5 İç Kapı No: 323 Beşiktaş/ İstanbul |
| Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) |
ASF Emlak Gayrimenkul A.Ş. |
Asansör tamir ve bakım faaliyetleri ile topluluğun farklı sektörlerde hizmet çeşitliliğini artırmakta, ayrıca gayrimenkul yatırımları ve yönetimiyle finansal sürdürülebilirliği desteklemektedir. Bunun yanı sıra, gayrimenkul projelerinin geliştirilmesi, kiralanması ve yönetilmesi alanlarında faaliyet göstermekte; modern şehircilik anlayışı ve yatırım stratejileri doğrultusunda topluluğun uzun vadeli büyümesine katkı sağlamaktadır. Şirket, teknik hizmetlerden gayrimenkul yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede faaliyet göstererek, iş alanlarını çeşitlendirmeyi ve paydaşlarına katma değer yaratmayı hedeflemektedir. |
Pelitli Mah. Pelitli Yolu Cad. No:133 Gebze 41400 |
TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standartları uyarınca sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalar, ilgili finansal tablolar ile aynı raporlama dönemini (1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2024) kapsayacak şekilde sunulmuştur.
Öte yandan raporlama döneminin bitiminden sonra ancak sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaların yayımlanması için onayladığı tarihten önce Topluluk, raporlama dönemi sonunda var olan koşullar hakkında bilgi elde ederse, yeni bilgiler ışığında bu koşullarla ilgili açıklamaları güncellemelidir. Ancak bu güncellemenin yapılmasının zorunlu olması için bu bilgilerin asli kullanıcıların kararlarını makul derecede etkilemesi gerekmektedir. Bu bağlamda ilgili raporlama dönemi sonrasında asli kullanıcıların kararlarını etkileyecek herhangi bir gelişme yaşanmamıştır.
Başka bir TSRS'de aksi belirtilmedikçe raporlama döneminde açıklanan tüm tutarların önceki dönemle karşılaştırmalı olarak sunulması gerekmektedir.
Bilindiği üzere metrikler ve hedefler bazı durumlarda tahmine dayanabilmekte ve yeni bilgi edinimi ile değişebilmektedir. Bu durumda işletmeler hem raporlama döneminde hem de sonrasında karşılaştırmalı bilgi sunarken;
Ancak karşılaştırmalı tutarlarda revize edilmiş tutarı hesaplamak mümkün değilse veya metrik ileriye yönelikse ek bir açıklama yapılması gerekmemektedir. Öte yandan raporlama döneminde yeni bir metrik ya da hedef kullanılmaya başlanıldığında ise eğer mümkün ise karşılaştırmalı tutarlarında açıklanması gerekmektedir.
Bu doğrultuda Topluluk sürdürülebilirlik ve iklim ilgili açıklamaları ve bu açıklamaların finansal durum ve finansal performansa olan etkilerini kurumsal politikalar ve iç kontrol sistemleri aracılığıyla TSRS uyumlu hale getirmek üzere ilgili raporlama dönemi itibariyle sistematik hale getirmeye başlamıştır.
Ancak ifade etmek gerekir ki Topluluğumuz dört ana başlıktaki (Yönetişim, Strateji, Risk Yönetimi, Metrikler ve Hedefler) temel içerikleri TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler de yer alan geçiş hükümlerine ve TSRS Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı'nın geçici 1'inci maddesinde yer alan muafiyete dayanarak karşılaştırmalı sunmamıştır.
Sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilgilerin faydalı olması için; bu bilgilerin ihtiyaca uygun olması ve sunmayı amaçladığı hususu gerçeğe uygun bir şekilde sunması gerekir. Bunlar sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilginin temel niteliksel özellikleridir. Sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilginin karşılaştırılabilir, doğrulanabilir, zamanında sunulmuş ve anlaşılabilir olması durumunda faydası arttırılmış olur. Karşılaştırılabilirlik, doğrulanabilirlik, zamanında sunum ve anlaşılabilirlik, sürdürülebilirlikle ilgili faydalı finansal bilginin destekleyici niteliksel özellikleridir.
Bir bilginin faydalı olabilmesi için açıklamayı amaçladığı olayların biçiminden ziyade özünü gerçeğe uygun olarak sunması gerekmektedir. Dolayısıyla gerçeğe uygun sunumun sağlanabilmesi için sunumun tam, tarafsız ve doğru olması gerekir. Bu kapsamda;
Öte yandan ihtiyaca uygun bilgi asli kullanıcıların verdikleri kararlarda fark yaratma gücüne sahip bilgidir. Bir bilgi tahmin değerine, doğrulama değerine veya her ikisine birden sahip ise ihtiyaca uygundur.
Bu kapsamda gerçeğe ve ihtiyaca uygun sunumu sağlamak adına Topluluğumuz tarafından sunulan sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili tüm riskler ve fırsatlar mümkün olan her koşulda iş modelimizi ve gelecekteki finansal yeterliliğimizi makul ölçüde etkilemesi beklenen metrikler ve hedeflerle ilişkilendirilmiş ve ilk raporlama dönemi olması sebebiyle bu ilişkilere yönelik olarak nitel açıklamalara yer verilmiştir.
Topluluğumuz iklim risklerini değerlendirirken yalnızca Türkiye'deki faaliyet alanlarını değil, aynı zamanda Avrupa, Asya ve Amerika'daki tedarikçilerini de kapsayan geniş bir coğrafyayı dikkate almaktadır. Bu çerçevede, IPCC tarafından yayımlanan senaryo analizleri karar alma süreçlerimizde önemli bir referans noktasıdır. Ancak bu senaryoların zaman içinde güncellenmesi ve bölgesel farklılıklara göre değişiklik göstermesi, fiziksel risklerin kesin ve ayrıntılı biçimde değerlendirilmesini güçleştiren başlıca belirsizlik kaynaklarından birisidir.
Benzer şekilde, geçiş risklerinde de belirsizlikler söz konusudur. Topluluğumuz, bu alanda NGFS senaryo analizlerini dikkate almakta; karbon fiyatlandırması, emisyon azaltım yükümlülükleri ve politika değişimlerini yakından izlemektedir. Bununla birlikte, Türkiye'de İklim Kanunu yürürlüğe girmiş olsa da Emisyon Ticaret Sistemi ve ikincil mevzuat hazırlıkları henüz tamamlanmamıştır. Küresel düzeyde ise karbon vergileri ve çok çeşitli ETS uygulamaları gündemde olup bu düzenlemelerin ne şekilde hayata geçirileceği halen belirsizdir.
Dolayısıyla hem fiziksel risklerde hem de geçiş risklerinde, kullanılan senaryoların dinamik yapısı ve mevzuatın gelişim aşamasında olması Topluluğumuzun stratejik kararlarının ve iklim hedeflerinin gerçekleşme düzeyini doğrudan etkileyebilecek önemli belirsizlik alanlarını oluşturmaktadır.
Sonuç olarak iklimle ilgili fiziksel ve geçiş riskleri henüz sayısal olarak ölçülebilir bir seviyeye ulaşmamıştır. Bu nedenle, TSRS 2 kapsamında beklenen finansal açıklamalar, daha net projeksiyonların ve düzenlemelerin oluşacağı gelecek raporlama dönemlerinde yeniden ele alınacak ve nicel bilgi verilmesi sağlanılmaya çalışılacaktır.
İhtiyaca uygunluğun işletmeye özgü haline önemlilik denilmektir. Bir bilginin verilmemesi, yanlış verilmesi veya gizlenmesinin asli kullanıcılarının kararlarını etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa o bilgi önemlidir. Önemlilik niteliksel ya da niceliksel olabilmektedir.
Bu kapsamda topluluğumuz, 2024 raporlama dönemine özgü bir önemlilik analizi çalışması yürütmüş ve sürdürülebilirlik ile iklim konularının topluluğumuz ve değer zincirimiz açısından önemi değerlendirilmiştir.
Analiz sonuçları, topluluğumuzun faaliyet gösterdiği bilişim ürünleri tedarik ve toptan ticareti sektörüne özgü risk ve fırsatları dikkate alarak aşağıdaki öncelikli konuları ortaya koymuştur:
Özetle bu analiz, Topluluğumuzun paydaşlarına uzun vadeli değer sunabilmesi için hangi konuları öncelikli olarak ele alması gerektiğini göstermekte ve raporlama dönemine ilişkin açıklamalarımızın temelini oluşturmaktadır.
Bu bağlamda, topluluk üzerinde en yüksek potansiyel finansal etkiye sahip sürdürülebilirlik ve iklim konularını belirlemek amacıyla 2024 raporlama dönemine özgü yapılan bu önemlilik analizi çalışması sürecinde ulusal ve uluslararası ölçekte yayımlanan çeşitli sektörel raporların, akademik çalışmaların ve rehber dokümanların dikkate alındığını belirtmek isteriz.
Bilginin ilgili olduğu unsurlar ile genel amaçlı finansal raporlarda işletme tarafından sağlanan açıklamalar arasındaki bağlantıların açıklanması bağlantılı bilgidir. Bu kapsamda işletmelerin bilgiler arasındaki bağlantı kurarken bu bilgilerin yönetişim, strateji, risk yönetimi, metrik ve hedeflerle olan bağlantısını da açıklaması gerekmektedir. Ayrıca bağlantılı bilgi sunulurken;
Bu bağlamda, Topluluğumuzca sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin önemli bilgiler açıklanırken, söz konusu risk ve fırsatların mevcut ve gelecekteki finansal durum ile finansal performans üzerindeki bağlantılarına, bu raporun "Muhakemeler ve Ölçüm Belirsizlikleri" bölümünde bahsedilen sebepler ile ilk raporlama dönemi olması nedeniyle nitel açıklamalar aracılığıyla yer verilmiştir.
Topluluğumuz tarafından TSRS'ler uygulanırken;
TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehber'in EK-6 Çok Hatlı ve Özel Perakendeciler ve Distribütörler bölümü rehber olarak kullanılmıştır.
Ayrıca Topluluk seviyesinde TSRS 1 bağlamında ele alınan konularda;
Topluluk, 2024 yılı itibarıyla Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında ilk sürdürülebilirlik raporunu hazırlamaktadır. İlk uygulama yılı olması nedeniyle, TSRS'nin geçiş hükümlerinden ve kolaylaştırıcı uygulamalarından yararlanılmıştır.
İlk raporlama döneminde yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara odaklanılmış olup, rapor TSRS 2 – İklimle İlgili Açıklamalar esas alınarak hazırlanmıştır. Bu çerçevede çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) temelli sürdürülebilirlik konularına ilişkin detaylı açıklamalara 2025 ve sonraki raporlama dönemlerinde yer verilecektir.
Bu geçiş muafiyetini uygulamasından dolayı Topluluk ilk raporlama döneminde iklimle ilgili risk ve fırsatlarına sonraki raporlama döneminde ise sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlarına yönelik karşılaştırmalı bilgi sunmayacaktır.
TSRS 2 standardı uyarınca, Topluluk kısa, orta ve uzun vadeli iklim risklerini değerlendirmek amacıyla IPCC'nin RCP 4.5 ve RCP 8.5 senaryolarına dayalı analiz çalışmalarına başlamıştır. Ayrıca, küresel finansal otoriteler tarafından yaygın olarak kullanılan NGFS (Network for Greening the Financial System) senaryoları da dikkate alınarak farklı geçiş riskleri ve piyasa koşullarının potansiyel etkileri değerlendirilmiştir. Bu analizler hem fiziksel hem de geçiş risklerinin Topluluk faaliyetlerine olası etkilerini kapsamlı biçimde ortaya koymak üzere yapılandırılmıştır.
Ayrıca TSRS 1 ve KGK düzenlemeleri kapsamında TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporumuz 2024 yılına ait finansal tabloların yayımlanmasının ardından hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır.
TSRS 2'nin sağlamış olduğu geçiş muafiyeti kapsamında ise ilk raporlama döneminde Kapsam 3 sera gazı emisyonları (yukarı yönlü/aşağı yönlü faaliyetlerden kaynaklanan dolaylı emisyonlar) açıklama kapsamı dışında bırakılmıştır. Topluluk ilerleyen dönemlerde Kapsam 3 emisyonlarının hesaplanması ve açıklanması için gerekli süreç ve veri altyapısını oluşturmayı hedeflemektedir.
Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamaları TSRS'lerin tüm hükümleriyle uygunluk sağlayan bir işletme, açık ve koşulsuz bir uygunluk beyanında bulunur. İşletme, TSRS'lerin tüm hükümlerine uymadığı müddetçe, sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaların, TSRS'lerle uygunluk sağladığını belirtemez.
Topluluk; gerçeğe ve ihtiyaca uygun sunum temel niteliksel özelliklerini ve şeffaflık ile hesap verebilirlik ilkelerini şiar edinerek yürürlükte olan TSRS'ler de yer alan tüm hükümlere uyum sağladığını ve ilerleyen dönemlerde de uyum sağlayacağını beyan etmektedir.

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) uyarınca işletmeler, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalarını temel olarak şu başlıklar altında sunar:
TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler bu raporun "Raporlayan İşletme" bölümünde de ifade edildiği üzere TSRS raporlama yükümlülüğü bulunan işletmelerin, ana ortaklık ve bağlı ortaklıkları hakkında tek bir raporlayan işletme olarak bilgi sunmasını şart koşmuştur.
Bu sebeple 2024 yılı raporlama dönemi için TSRS yükümlülüğü bulunan İndeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili açıkladığı bilgilerde konsolide finansal tablolarını esas almış ve bu konsolide finansal tablolarıyla uyumlu bir şekilde raporlama yapmıştır.
Bu duruma ek olarak İndeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin %100 sahipliğinin bulunduğu, bilişim ürünleri ve telekom faaliyetleri yürüten Datagate Bilgisayar Malzemeleri A.Ş.'de TSRS'lerin uygulama kapsamına ilişkin alınan kurul kararında belirlenen eşik değerleri aştığından 2024 raporlama dönemine ait bir TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu yayımlayacaktır.
Topluluk sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını yönetmek adına proaktif, reaktif, inovatif, pozitif ve dinamik bir yönetişim yapısı ile hareket etmektedir. Bu kapsamda asli kullanıcıların sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları izlemek, yönetmek ve denetlemek için kullandığı yönetişim süreçlerini, kontrolleri ve prosedürlerini anlamalarını sağlamak için bu başlık altında özün önceliği de gözetilerek kapsamlı açıklamalar yapılmıştır.
Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili tüm risk ve fırsatların izlenmesi ve yönetilmesi, Topluluk Sürdürülebilirlik Komitesi'nin tavsiyeleri doğrultusunda, topluluğun sürdürülebilirlik yönetimine kılavuzluk eden ve en üst yönetişim organı konumunda bulunan Yönetim Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir.
Topluluğun Yönetim Kurulu, üçü bağımsız olmak üzere toplam dokuz üyeden oluşmaktadır. Yönetim Kurulu, topluluğun en üst karar ve gözetim organı olarak; genel yönetim, stratejik hedefler, sürdürülebilirlik politikaları ve anahtar performans göstergelerinin izlenmesinden sorumludur.
Topluluk, "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonuna katkı sağlamak ve "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu" yayımlama yükümlülüğünü yerine layığıyla getirmek adına 24/09/2025 tarihinde almış olduğu Yönetim Kurulu Kararıyla hem "Sürdürülebilirlik Komitesi" oluşturmuş hem de bu komitenin "Usul ve Esaslarını" belirleyerek Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayımlamıştır.
Ayrıca alınan bu yönetim Kurulu kararı şeffaflık ilkesi doğrultusunda Topluluğun yatırımcı ilişkileri sayfasının "Kurumsal Yönetim" ve "Politikalar ve Dokümanlar" başlıkları altında yayımlanmıştır.
Bu kapsamda, Yönetim Kurulu topluluk genelinde sürdürülebilirlik kültürünü güçlendirmek amacıyla; sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların yönetimi, uygulanması, takibi ve ölçümlenmesi görevlerini, kendi gözetim sorumluluğu saklı kalmak üzere Sürdürülebilirlik Komitesi'ne devretmiştir.
Topluluk'un Sürdürülebilirlik Komitesi ise;

Sürdürülebilirlik Komitesi
Sürdürülebilirlik Komitesi Yönetim Kurulu'nun kendi üyeleri arasından ve/veya hariçten seçilecek üyelerden oluşur. Komite'ye Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi başkanlık eder. Sürdürülebilirlik Komitesi bünyesinde faaliyet gösterecek çeşitli çalışma grupları oluşturabilir. Çalışma grupları Sürdürülebilirlik Komitesinin gözetiminde çalışır ve çalışmaları konusunda Komite'yi bilgilendirir.
ÇSY konularına ilişkin mevzuat değişiklikleri ve bunların Şirket üzerindeki etkilerine yönelik güncellemeleri düzenli olarak takip etmek.
Yürürlüğe giren / girecek yasal düzenlemelere uyum sağlamak için gerekli iç süreçlerin ve politikaların zamanında oluşturulmasını sağlamak.
Bu bağlamda Komite'nin gündeminde yer alan sürdürülebilirlik konularının ve bu konularla ilgili kararların etkin takibi ve yürütülmesinin kolaylaştırılması için asıl sorumlu birimler Topluluk Sürdürülebilirlik Komitesi üyesi birimler olarak belirlenmiştir.
Ancak Komite, Topluluk sürdürülebilirlik çalışmaları bağlamında ihtiyaç duyulması ya da Topluluk sürdürülebilirlik çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmesi halinde başka birimlerin temsilcilerini de;
Öte yandan yönetim yapısı, Topluluğun stratejik hedefleri, operasyonel sürekliği ve sürdürülebilirlik performansını desteklemek üzere şekillendirilmiştir. Bu kapsamda, Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarının değerlendirilmesi, bu konulara ilişkin stratejilerin belirlenmesi ve performans takibinin yapılması, yönetim kurulunun doğrudan gözetiminde ve ilgili komitelerin katkısıyla yürütülmektedir.
Yönetim kurulunun görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmesini desteklemek üzere aşağıdaki komitelerde görev almaktadır.
Denetimden Sorumlu Komite Üyeleri, Kurumsal Yönetim İlkeleri gereği Yönetim Kurulu'nun bağımsız üyeleri arasından seçilmektedir. Topluluğumuzda denetimden sorumlu komite üyeleri, 25.10.2023 tarihli ve 2023/13 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile Ufuk Esin, Kübra Erman Karaca ve Pınar Efendioğlu olarak belirlenmiştir. Komite başkanlığı görevini Ufuk Esin yürütmektedir.
Komite, Topluluğun muhasebe sistemi ve finansal raporlama süreçlerinin denetimi, finansal tabloların gerçeğe ve ihtiyaca uygunluğunun incelenmesi, finansal raporların genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri ve ilgili mevzuat hükümlerine uygunluğunun kontrol edilmesi amacıyla kurulmuştur. Ayrıca iç kontrol, iç denetim ve bağımsız denetim süreçlerinin gözetimi de Komite'nin görev alanına girmektedir.
Komite'nin başlıca görevleri şunlardır:
Finansal tabloların, Topluluğun gerçek finansal durumunu doğru yansıtıp yansıtmadığını kontrol etmek,
İç kontrol ve risk yönetimi sistemlerinin etkinliğini incelemek, gerekli iyileştirme önerilerini Yönetim Kurulu'na sunmak,
Denetimden Sorumlu Komite, en az üç ayda bir olmak üzere yılda en az dört kez toplanmaktadır. Yapılan tüm toplantılar tutanağa bağlanmakta ve alınan kararlar Yönetim Kurulu'na yazılı olarak raporlanmaktadır. Böylelikle Komite, Yönetim Kurulu'nun finansal raporlama, iç kontrol ve denetim süreçlerindeki gözetim görevini etkin biçimde yerine getirmesine katkı sağlamaktadır.
Kurumsal Yönetim Komitesi üyeleri, 25.10.2023 tarihli ve 2023/13 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile belirlenmiştir. Komite; Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Esin ve Kübra Erman Karaca ile birlikte, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliği'nin (II-17.1) 11. maddesinin 2. fıkrası uyarınca İç Denetim ve Yatırımcı İlişkileri Müdürü Naim Saraç ve Onur Kara'dan oluşmaktadır.
Komite, topluluk bünyesinde kurumsal yönetim ilkelerinin benimsenmesi, uygulanması, geliştirilmesi ve izlenmesi amacıyla kurulmuş olup, bu çerçevede Topluluğun Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan kurumsal yönetim ilkelerine uyumunu sürekli olarak takip etmektedir. Kurumsal Yönetim Komitesi, bu alandaki gözlemleri ve değerlendirmeleri ışığında hazırladığı raporları Yönetim Kurulu'na sunarak karar alma süreçlerine katkıda bulunmaktadır.
Komite'nin temel görev ve sorumlulukları şunlardır:
Komite, bu görevleri aracılığıyla yalnızca mevzuata uyumu sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda Topluluğun şeffaf, hesap verebilir, sağlıklı ve sürdürülebilir bir yönetim yapısına sahip olmasına katkıda bulunmaktadır. Böylelikle Komite, kurumsal yönetimin Topluluk genelinde bir kültür haline gelmesini desteklemekte ve yatırımcı güveninin artırılmasına yardımcı olmaktadır.
Riskin Erken Saptanması Komitesi üyeleri, 25.10.2023 tarihli ve 2023/13 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile belirlenmiştir. Komite; Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Esin, Salih Baş ve Kübra Erman Karaca'dan oluşmakta olup, Komite Başkanlığı görevini Ufuk Esin yürütmektedir.
Komite, Türk Ticaret Kanunu, Kurumsal Yönetim İlkeleri ve ilgili mevzuat çerçevesinde, Topluluğun faaliyetlerini sürdürülebilir bir şekilde devam ettirebilmesi için risklerin erken teşhis edilmesi, izlenmesi, önlenmesi ve yönetilmesi konularında önemli bir rol üstlenmektedir. Riskin Erken Saptanması Komitesi, yılda en az altı kez toplanmakta, ihtiyaç duyulduğunda olağanüstü toplantılar da yapabilmektedir.
Komitenin başlıca görev ve sorumlulukları şunlardır:
Komite, yaptığı değerlendirmeleri ve aldığı kararları tutanak altına almakta ve bu raporları Yönetim Kurulu'nun bilgisine sunmaktadır. Böylelikle Yönetim Kurulu, Topluluğun risk yönetimi performansını düzenli olarak izleme ve gerekli aksiyonları alma imkanına sahip olmaktadır.
Riskin Erken Saptanması Komitesi, bu görevleriyle yalnızca mevzuat gerekliliklerini yerine getirmekle kalmamakta, aynı zamanda Topluluğun uzun vadeli sürdürülebilirliğine ve kurumsal dayanıklılığına katkı sağlamaktadır.
Topluluğumuzun sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda en üst düzeyde karar alma, gözetim ve yönetişim görevini yürüten Yönetim Kurulu üyelerinin mesleki deneyimleri ve yetkinlikleri aşağıda sunulmaktadır.

Nevres Erol Bilecik Yönetim Kurulu Başkanı

Salih Baş Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili

Attila Kayalıoğlu Yönetim Kurulu Üyesi İcra Kurulu Başkan Yardımcısı

Ayşe İnci Bilecik Yönetim Kurulu Üyesi

Kaan Bilecik Yönetim Kurulu Üyesi Satış ve İş Geliştirme Direktörü

Banu Sürek Yönetim Kurulu Üyesi Genel Müdür

Ufuk Esin Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Danışmanı

Kübra Erman Karaca Yönetim Kurulu Üyesi

Pınar Efendioğlu Yönetim Kurulu Üyesi
Yönetim Kurulu üyelerinin mevcut yetkinliklerine ek olarak, 2024 yılı raporlama dönemi içerisinde çeşitli programlara katılım sağlanmış ve böylelikle üyelerin sürekli gelişimine katkı sunulmaya devam edilmiştir.
2025 yılı itibarıyla ise, sürdürülebilirlik ve iklim riskleri yönetimi alanlarında uzmanlaşmış özel bir danışmanlık firmasıyla iş birliği yapılmıştır. Bu iş birliği çerçevesinde, dış uzmanlardan sağlanan bilgi ve deneyimle topluluğun kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi ve toplam kalitenin sürekli artırılması hedeflenmektedir.
Bu kapsamda danışmanlık desteği alınan başlıca konular şunlardır:
Bu yaklaşım sayesinde, Topluluk yönetimi ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik standartlarına uyumu güçlendirirken aynı zamanda iklim risklerinin daha etkin yönetilmesine yönelik kurumsal kapasitesini geliştirmektedir.
Riskin Erken Saptanması Komitesi, topluluğun varlığını, gelişmesini ve sürdürülebilirliğini etkileyebilecek nitelikteki her türlü riski, özellikle de sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili potansiyel riskleri düzenli olarak izlemekte ve değerlendirmektedir. Komite, bu tür risklerin tespit edilmesi halinde, bulgularını ve önerilerini hem Yönetim Kurulu'na hem de Sürdürülebilirlik Komitesi'ne raporlamaktadır. Böylelikle risklerin erken teşhisi, gerekli önlemlerin alınması ve stratejik karar alma süreçlerine entegre edilmesi sağlanmaktadır.
Sürdürülebilirlik Komitesi, belirlenen Usul ve Esaslar doğrultusunda yılda en az iki kere toplantı yapmakla yükümlüdür. Ancak, Toplulukta Sürdürülebilirlik Komitesi'nin kuruluşu 24/09/2025 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile gerçekleştiğinden, ilk raporlama döneminde yalnızca bir toplantı düzenlenebilmiştir. Buna rağmen, söz konusu toplantıda, ilk yıl TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlaması süreci ele alınmış ve Komite Başkanı, Yönetim Kurulu ile yıllık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirmiştir.
Bu toplantılar sonucunda ortaya çıkan tüm raporlar, kararlar ve bilgilendirme faaliyetleri yazılı ve dijital ortamda kayıt altına alınmış, şeffaflık, izlenebilirlik ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda belgelenmiş ve arşivlenmiştir. Böylelikle hem iç denetim hem de dış paydaşlar açısından güvenilir ve doğrulanabilir bir raporlama altyapısı oluşturulmuştur.
Öte yandan, Sürdürülebilirlik Komitesi Usul ve Esasları, Komite'nin olağan toplantıların dışında, Yönetim Kurulu'nun talebi veya Komite üyelerinin çoğunluğunun isteği üzerine yıl içerisinde daha fazla sayıda toplantı gerçekleştirebilmesine imkân tanımaktadır. Bu esneklik, beklenmedik gelişmeler karşısında hızlı karar alınmasına ve sürdürülebilirlik ile iklimle ilgili risk ve fırsatların etkin biçimde yönetilmesine olanak sağlamaktadır.
Topluluğun stratejik hedefleri Yönetim Kurulu'nun gözetiminde ve Kurul tarafından alınan kararlar doğrultusunda, Topluluğun gelecek vizyonunu da dikkate alarak oluşturmaktadır. Belirlenen hedeflere ulaşmak için ilgili personel görevlendirilmekte, performansları düzenli olarak izlenmekte ve bu süreçlerin kurumsal katılım ile şeffaf ve izlenebilir bir biçimde yönetilmesi sağlanmaktadır. Böylelikle karar alma süreçlerinde yalnızca üst yönetimin değil, tüm kurumsal yapının etkin katılımı temin edilmektedir.
Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları iş stratejisine entegre ederken, özellikle Sürdürülebilirlik Komitesi ile Riskin Erken Saptanması Komitesinin değerlendirmelerinden ve raporlarından yararlanmaktadır.
Öte yandan, üst yönetim ve diğer komiteler de sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları dikkate alarak ödünleşim mekanizmalarını değerlendirmekte ve stratejik karar alma süreçlerini yönlendirmektedir. Denetim Komitesi, diğer birimlerin süreçlere katkısını gözetleyerek Yönetim Kurulu'na raporlamakta, böylece stratejik kararların daha bütüncül bir bakış açısıyla alınmasına imkân tanımaktadır.
Bu yapının tamamı, 2024 raporlama dönemi için gerçekleştirilen önemlilik analizi sonuçlarıyla da desteklenmektedir. Analiz sonucunda belirlenen öncelikli konular – Ulusal ve Uluslararası Karbon Vergileri ve Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları, Ortalama Hava Sıcaklıklarındaki Artış, Tedarik Zinciri Dayanıklılığı, Müşteri Tercihlerindeki Değişim– doğrudan iş stratejilerine entegre edilmiş ve karar alma süreçlerinin ana girdisi haline getirilmiştir.
Sonuç olarak Yönetim Kurulu ve Komiteler tüm bu süreçlerde sürdürülebilirlik ve iklimle risk ve fırsatları dikkate alarak farklı seçenekler arasından en iyi tercihi yapmaya gayret etmekte, birimler ve komiteler arasında eş güdüm sağlayarak stratejik karar alma süreçlerini müştereken yönlendirmektedir.
Ayrıca Topluluğumuzun İnsan Kaynakları Politikası, Etik Politikası ve İş İlkeleri, sürdürülebilirlik vizyonumuzu destekleyerek, alınan tüm stratejik kararlarda iklim ve sürdürülebilirlik perspektiflerinin dikkate alınmasını güvence altına almaktadır. Böylelikle Topluluk, yalnızca kısa vadeli finansal sonuçları değil, uzun vadeli değer yaratmayı ve paydaş beklentilerini gözeten kapsayıcı bir yönetişim anlayışını benimsemektedir.
Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili performans metriklerini henüz ücret politikasına dahil etmemiştir. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik hedefleri ile kurumsal performans arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi amacıyla bu metriklerin ücret politikasıyla entegre edilmesi planlanmaktadır.
Bu çerçevede, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili anahtar performans göstergelerinin (APG) belirlenmesi ve bu göstergelerin yönetici ve çalışanların maaş, prim ve teşvik sistemlerine ilerleyen dönemlerde entegre edilmesi hedeflenmektedir. Böylelikle;
Yöneticilerin ve çalışanların karar alma süreçlerinde sürdürülebilirlik önceliklerini dikkate almaları teşvik edilecek,
Ayrıca, bu entegrasyon sayesinde, Topluluğun hem TSRS çerçevesine uyumu hem de uluslararası iyi uygulamalara paralel olarak şeffaf, hesap verebilir ve uzun vadeli değer yaratma hedefi desteklenecektir.

Stratejiye ilişkin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalarla genel amaçlı finansal raporların kullanıcılarının, işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatları yönetme stratejisini anlamalarını sağlamak amaçlanmaktadır.
Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını, yalnızca ana ortaklığı değil aynı zamanda tüm bağlı ortaklıkları kapsayan entegre bir yaklaşımla ve tüm Topluluk düzeyinde yürütülen ortak bir çalışma sonucu belirlemiştir. Bu süreçte, önemlilik analizinin sonuçları, paydaş beklentileri ve ulusal/uluslararası standartlar ve sektörel raporlar dikkate alınmıştır.
Dolayısıyla Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili faaliyetleri üzerindeki potansiyel etkileri stratejik düzeyde ele almaya çaba göstermiş ve bu çerçevede sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını sistematik bir yaklaşımla değerlendirmeye tabii tutmuştur.
Bu doğrultuda sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili riskler ve fırsatlar belirlenirken ilgili risk ve fırsatlardan her birinin etkisinin gerçekleşmesinin makul ölçüde beklenebileceği zaman dilimlerinin yani kısa, orta, uzun vadenin belirtilmesi gerekmektedir. Nitekim kısa, orta ve uzun vadeli zaman dilimleri işletmeden işletmeye değişebilmektedir. Ayrıca bu zaman dilimleri belirlenirken raporlayan işletme ile de tutarlı bir yaklaşım sergilenmesi adına Topluluk bazında değerlendirmede bulunulması gerekmektedir.
Bu kapsamda işletme, gelecekteki finansal yeterliliğini etkilemesini beklediği sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları bu raporun kapsam bölümünde de belirtildiği üzere iklimle ilgili fiziksel riskler ve iklimle ilgili geçiş riskleri olmak üzere iki ana başlık altında ele almıştır.
Bilindiği üzere iklimle ilgili fiziksel riskler olay tabanlı gerçekleşen bir iklim değişikliğinden kaynaklanan akut fiziksel riskler ile iklim olaylarındaki uzun vadeli değişimlerden kaynaklanan kronik fiziksel risklerden müteşekkildir.
Dolayısıyla bu riskler, Topluluk için hem doğrudan finansal etkiler (örneğin varlık hasarı, sigorta maliyetlerinde artış) hem de dolaylı etkiler (örneğin tedarik zinciri kesintileri, lojistik maliyetler) doğurabilmektedir.
İklimle ilgili geçiş riskleri ise düşük karbonlu ekonomiye geçiş çabalarından kaynaklanmaktadır.
Bu doğrultuda Topluluk, iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı risk ve fırsatları dikkate alarak iş modelini ve stratejisini kısa, orta ve uzun vadede proaktif bir yaklaşımla güçlendirmektedir. Bu süreçte;
Yönetim Kurulu en üst gözetim organı olarak yönetişim sorumluluğunu üstlenmekte,
baskısı ve uyum riski yaratabileceği değerlendirilmektedir.
Ayrıca Denetim Komitesi, tüm bu süreçlere ilişkin raporlamaları gözetim altında tutarak şeffaflık ve hesap verebilirliği güçlendirmektedir. İnsan Kaynakları Politikası, Etik İlkeler ve İş İlkeleri de bu yaklaşımlara katkı sağlayarak karar alma süreçlerinde sürdürülebilirlik perspektifinin kurumsal düzeyde benimsenmesini güvence altına almaktadır.
Bu bağlamda sektörel dinamiklerin ve küresel eğilimlerin farkında olan Topluluk, iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı risk ve fırsatları iş modeline ve stratejik planlamasına entegre ederek bu etkileri kısa, orta ve uzun vadeli perspektiflerle yönetmeyi hedeflemektedir. Sonuç olarak bu yaklaşım, hem TSRS'lerin öngördüğü metodolojiyle uyumlu olup hem de Topluluğun stratejik vizyonu ile de örtüşmektedir.
Bu kapsamda Topluluk, belirlenen risk ve fırsatların gerçekleşme olasılığı ve etkilerini zaman dilimlerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırmaktadır:
Bu dönem, iklimle ilgili risk ve fırsatların ilk yansımalarının en somut şekilde hissedildiği ve faaliyetler düzeyinde aksiyonların hayata geçirilmeye başlandığı süreçtir.
Bu dönem Topluluğun stratejik yatırımlarının olgunlaştığı ve sektörel dönüşümlere adaptasyonun hızlandığı bir süreçtir. Bu dönemde sürdürülebilirlik yatırımlarının ve iklim stratejilerinin somut çıktıları ortaya çıkmaya başlamaktadır.
Uzun vadede, Topluluğun sürdürülebilirlik stratejisinin kurumsal kültürün ayrılmaz bir parçası haline geldiği, iklimle mücadele alanında kalıcı çözümlere ulaştığı bir süreçtir.
| Vade | Vade Türü | Yıllar |
|---|---|---|
| 0-3 Yıl | Kısa Vade | 2024-2026 |
| 4-12 Yıl | Orta Vade | 2027-2038 |
| 13+ Yıl | Uzun Vade | 2038 ve Sonrası |
Topluluk, "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonunun bir parçası olarak, ilk sürdürülebilirlik raporlaması sürecinin çıktılarından da yararlanarak, stratejik öncelikleri çerçevesinde kısa, orta ve uzun vadeli risk ve fırsatlarını kapsamlı şekilde değerlendirmektedir.
Bu kapsamda Topluluğun kısa vadede odak noktası, risklerin hızlı tespiti, bu risklere cevap verecek mekanizmaların alt yapısının oluşturulması olarak belirlenmiştir.
Orta vadede, stratejik yatırımların olgunlaşmasıyla birlikte, Topluluk sürdürülebilirliği iş modeline bütüncül şekilde entegre etmeyi hedeflemektedir. Bu dönem, iklim risklerine karşı kurumsal yapının güçlendirildiği ve fırsatların daha etkin şekilde değerlendirildiği bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu kapsamda Topluluğun orta vadede odak noktası, çevre dostu ürün ithalatının artırılması, müşteri bilinçlendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir lojistik çözümlerinin geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda Topluluk tarafından yeni iş modellerinin hayata geçirilmesi, sektörel dönüşümlere daha hızlı adaptasyon sağlanması ve fırsatlardan doğacak avantajların sistematik olarak takip edilerek değer yaratma sürecine entegre edilmesi hedeflenmektedir.
Uzun vadeli dönemde ise Topluluk iklimle mücadelede karbon sıfır ve net sıfır hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirlik stratejisini kurumsal kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi amaçlamaktadır.
Bu kapsamda Topluluğun uzun vadede odak noktası ülke hedefleriyle de uyumlu bir şekilde 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda oluşturacak ulusal politikalara uyum sağlamak, İklim Kanunu ve ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) süreçlerine tamamıyla entegre olmak ve uzun vadeli değer yaratma ve paydaş güvenini pekiştirmek olarak belirlenmiştir.
Dolayısıyla Yönetim Kurulu, iklimle ilgili risk ve fırsatların stratejik hedeflere entegrasyonunu gözeterek Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından belirlenen risk ve fırsatların stratejik planlamaya yansıtılmasını, ÇSY performansının artırılmasını ve politika geliştirilmesini temin etmeyi hedeflemektedir.
Ayrıca, ödünleşim mekanizmaları dikkate alınmakta; risk ve fırsatların değerlendirilmesinden doğabilecek olumlu ya da olumsuz etkiler, Sürdürülebilirlik Komitesi ve Yönetim Kurulu tarafından bütüncül şekilde ele alınmaktadır. Böylece kısa vadeli faaliyetlerin verimliliği ile uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri arasında bir denge kurulmaktadır.
Bu bağlamda Topluluk, iklimle ilgili risk ve fırsatlarını senaryo analizleri ışığında değerlendirmektedir. Bu yöntem, TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardı çerçevesinde, işletmenin iklim değişikliğine ilişkin farklı gelecek senaryolarına karşı dayanıklılığını test etmesi ve stratejik planlamasını bu doğrultuda uyarlaması için önemli bir araçtır.
Bu kapsamda iklimle ilgili fiziksel riskler için Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan Altıncı Değerlendirme Raporu (AR6) esas alınmış ve aşağıdaki iki temel senaryo dikkate alınmıştır:
RCP 4.5, küresel ölçekte sera gazı emisyonlarının 2040'lı yıllardan itibaren kademeli olarak düşüş eğilimine girdiği görece dengeli bir senaryoyu temsil etmektedir. Bu senaryoda, emisyonlar zirve yaptıktan sonra yüzyıl ortasına doğru azalmaya başlamakta ve yüzyıl sonunda nispeten istikrarlı bir düzeye ulaşmaktadır.
RCP 8.5, sıklıkla "işlerin alışıldığı gibi devam etmesi" (business as usual) senaryosu olarak tanımlanmakta olup, küresel ölçekte sera gazı emisyonlarının ciddi ölçüde artmaya devam ettiği bir gelecek projeksiyonudur. Bu senaryoda fosil yakıt tüketimi yüksek seviyelerde sürmekte, enerji verimliliği ve düşük karbon teknolojilerine geçiş gecikmektedir.
Sıcaklık Artışı: Sanayi öncesi döneme göre küresel sıcaklıkların 4 °C ve üzeri artması öngörülmektedir. Bu artış, gezegenin birçok bölgesinde geri dönüşü olmayan ekolojik ve sosyo-ekonomik sonuçlara yol açabilecek yüksek riskli bir gelecek anlamına gelmektedir.
Öte yandan iklimle ilgili geçiş riskleri için, Yeşil Finansal Sistem Ağı (NGFS) tarafından yayımlanan senaryolar esas alınmış ve aşağıdaki iki temel senaryo dikkate alınmıştır:
Bu senaryo, iklim politikalarının erken, planlı ve kademeli biçimde hayata geçirildiği bir dünyayı ifade etmektedir. 2020'li yılların başından itibaren karbon fiyatlandırma, enerji dönüşümü ve sürdürülebilir yatırımlar hızla devreye alınır.
Bu senaryo, iklim politikalarının gecikmeli, ani ve düzensiz biçimde uygulandığı bir gelecek tasvir etmektedir. Başlangıçta hareketsizlik söz konusudur; ancak 2030 sonrası sert düzenlemeler ve ani karbon fiyat artışlarıyla piyasada şok etkisi oluşacağı öngörülmektedir.
Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını belirlerken yukarıda da özetlendiği üzere senaryo analizlerinden ve sektörel raporlardan yararlanmıştır. Bu çerçevede, fiziksel riskler için IPCC'nin RCP senaryoları, geçiş riskleri için ise NGFS senaryoları esas alınmıştır. Böylece farklı gelecek senaryoları altında Topluluğun faaliyetleri üzerindeki potansiyel etkiler sistematik bir biçimde değerlendirilmiş ve önceliklendirilmiştir.
| Risk | Riskin Tanımı | Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri | Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği | Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
Riske Karşı Atılacak Adımlar |
|---|---|---|---|---|---|
| Risk 1 Ulusal ve Uluslararası Karbon Vergileri ve Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları (Emisyon Ticaret Sistemi, Karbon Vergisi, İklim Kanunu gibi yasal ve düzenleyici gereklilikler) (Geçiş Riski Politik ve Yasal) |
Karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma mekanizmaları, Topluluğumuzun faaliyet gösterdiği bilişim ürünleri tedarik zincirinde gömülü karbon maliyetlerinin artmasına yol açabilecek önemli bir politik ve yasal geçiş riski mahiyetindedir. Özellikle Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS) sektörümüz açısından kritik öneme sahiptir. AB ETS'si kapsamındaki karbon maliyetlerinin tedarikçilerimiz üzerinden ürün fiyatlarına dolaylı yansıması yani gömülenmesi ithalat maliyetlerimizde artışlara sebep olabilecektir. Öte yandan kısa vadede Türkiye'de de yürürlüğe girmesi beklenen Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS) de ulusal düzeyde benzer etkiler yaratabileceği değerlendirilmektedir. Nitekim senaryo analizlerimiz de bu riskin boyutlarını daha net ortaya koymaktadır: ƒ NGFS "Düzenli Geçiş" senaryosunda, karbon fiyatlarının kademeli olarak yükseldiği öngörülmekte ve etkilerin makul düzeyde kaldığı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu senaryolarda gömülü maliyetlerin Topluluğumuzca yönetiminin mümkün olduğu düşünülmektedir. ƒ NGFS "Düzensiz / Gecikmiş Geçiş" Senaryosunda, iklim politikaları başlangıçta gecikmeli uygulanmakta, ancak sonraki yıllarda ani ve sert düzenlemeler devreye alınmaktadır. Karbon fiyatlarının hızlı ve öngörülmesi güç bir şekilde artmasıyla birlikte işletmeler için uyum maliyetlerinin hızla yükselmesi ve piyasalarda şok etkisi oluşması beklenmektedir. Bu senaryo kapsamında Topluluğumuzun özellikle ithalat maliyetlerinin artacağı, ürün fiyatlarımızda karbon gömülü maliyetlerin yükseleceği ve tedarik zincirimizin daha kırılgan hale geleceği öngörülmekte ve Topluluğumuzca süreç yönetiminin zorlaşacağı düşünülmektedir. |
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler) ƒ AB ETS'si Avrupa Birliği'ndeki üretici ve distribütörlerin maliyetlerinin artması ve bu artışın ürün fiyatlarına yansıması öngörülmektedir. ƒ Türkiye ETS'si Türkiye'de ETS'nin yürürlüğe girmesiyle, yerel tedarikçilerimizin maliyetlerinin artması ve bu artışın ürün fiyatlarına yansıması öngörülmektedir. Topluluk İçindeki Etkiler (Faaliyetler) ƒ İthal edilen ürünlerdeki maliyet artışının Topluluğun brüt kâr marjını ve fiyatlama politikasını doğrudan etkileyebileceği öngörülmektedir. ƒ Topluluğun enerji tüketimi yüksek olan lojistik, depo ve ofis faaliyetlerinde dolaylı karbon maliyetlerinde artış olacağı öngörülmektedir. Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler) ƒ Müşterilere sunulan ürünlerin fiyatının gömülü karbon maliyetleri nedeniyle artacağı öngörülmektedir. ƒ Düşük karbonlu ürün taleplerinin artacağı ve karbon yoğun ürünlere olan talebin düşeceği öngörülmektedir. ƒ Topluluğun karbon maliyetlerini yönetememesi halinde pazar payında kayıp yaşayacağı öngörülmektedir. |
Topluluk için karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma mekanizmaları riski kısa vadede önem arz etmektedir. AB'de ETS uygulanmakta olup Türkiye'de ise Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hazırlıkları hızla ilerlemektedir. Özellikle 2025 yılı sonu itibarıyla ikincil mevzuatın devreye girmesi beklenmektedir. Dolayısıyla her ne kadar Topluluğumuzun doğrudan uyum yükümlülükleri olmasa da tedarikçileri üzerinden gömülü karbon maliyetlerine maruz kalacağı, brüt kâr marjımızın daralacağı, pazarlık gücümüzü ve rekabet avantajımızın zayıflayabileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla bu riskin kısa vadede önceliği "orta" olarak belirlenmiştir. Çünkü etkilerin kısa vadenin sonuna doğru hissedileceği ve orta vadeye yayılarak finansal performansımızı ve faaliyet süreçlerimizi yakından ilgilendireceği değerlendirilmektedir. |
Karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma uygulamaları Topluluğumuz için sadece finansal bir risk değil aynı zamanda bir öğrenme ve mevzuata uyum süreci olarak görülmektedir. Yönetim Kurulu, bu gelişmeleri dikkate alarak bu mevzuat hakkında çalışmalar yapılmasını, sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimini ve ürün portföyünün dönüşümünü kısa ve orta vadeli stratejik öncelik olarak tanımlamıştır. Bu kapsamda karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma mekanizmalarının Topluluğun stratejik planlama, yatırım öncelikleri ve karar alma süreçleri üzerinde doğrudan etkili olacağı varsayılmaktadır. Dolayısıyla Topluluğumuz karbon muhasebesi, raporlama, tedarik zinciri çeşitlendirmesi ve piyasa mekanizmaları konusunda kurumsal kapasitesini geliştirmeye başlamıştır. |
ƒ AB ETS ve Türkiye ETS düzenlemelerinin sürekli takibi, kurum içi eğitimlerle ETS ve karbon vergisi mevzuatlarına ilişkin kurumsal kapasitenin artırılması. ƒ Tedarikçi seçiminde karbon kriterlerinin dikkate alınması, düşük karbonlu ürünlerin ürün gamına entegre edilmesi. ƒ Karbon uyumlu ürünlerin rekabet avantajı sağlayan marka unsuru haline getirilmesi. |
| Risk | Riskin Tanımı | Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri | Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği | Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
Riske Karşı Atılacak Adımlar |
|---|---|---|---|---|---|
| Risk 2 Ortalama Hava Sıcaklıklarındaki Artış (Kronik Fiziksel Risk) |
Küresel ortalama sıcaklıklardaki artış, iklim değişikliğinin en belirgin kronik etkilerinden biridir. IPCC RCP 4.5 ve RCP 8.5 senaryoları altında bu artış daha net gözlemlenmektedir. Özellikle RCP 8.5 senaryosunda 2100 yılına kadar ortalama sıcaklık artışının 4°C ve üzeri seviyelere ulaşması beklenmektedir. Topluluk açısından sıcaklık artışının temel etkileri: Depo, ofis ve lojistik alanlarında soğutma ihtiyacının artması, Enerji tüketiminde ve işletme giderlerinde yükseliş, Çalışma koşullarının zorlaşması ve iş gücü verimliliğinde düşüş, Kritik ekipmanlarda ısınma kaynaklı arızaların ve erken yenileme ihtiyacının artmasıdır. Bu nedenle ortalama hava sıcaklıklarındaki artışın Topluluğun faaliyetleri üzerinde doğrudan maliyet baskısı ve dolaylı verimlilik kaybı riski oluşturacağı öngörülmektedir. |
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler): ƒ Artan sıcaklıkların tedarikçilerin üretim süreçlerinde enerji ihtiyacını artıracağı ve dolayısıyla maliyetlerimizi yükselteceği öngörülmektedir. Topluluk İçindeki Etkiler (Faaliyetler) ƒ Depo ve ofislerde enerji yoğunluğunun artması ve bakım onarım sıklığının yükseleceği öngörülmektedir. ƒ Lojistikte aşırı sıcaklık kaynaklı rota değişiklikleri ve yük taşıma kısıtlarının oluşacağı öngörülecektir. ƒ Çalışma koşullarının zorlaşması sebebiyle verimlilik ve iş gücü performansında düşüş olacağı öngörülmektedir. Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler) ƒ Enerji verimli ürünlere talebin artacağı ve yüksek enerji tüketimli ürünlere yönelik talebin azalacağı öngörülmektedir. ƒ Müşteri tercihlerine uyum sağlayamayan işletmelerin rekabet avantajı kaybı yaşayacağı öngörülmektedir. |
Ortalama hava sıcaklıklardaki artışın kısa ve orta vadede faaliyetlere yönelik maliyetler üzerinde baskı yaratsa da asıl kritik etkilerini uzun vadede (2038 ve sonrası) göstereceği değerlendirilmektedir. Çünkü iklim değişikliğinin kronik boyutunun özellikle IPCC RCP 8.5 senaryosunda öngörüldüğü üzere yüzyıl ortalarından sonra daha belirgin hale geleceği düşünülmektedir. Bu dönemde: ƒ Soğutma sistemleri, iklimlendirme altyapısı ve lojistik faaliyetlerde sürekli yüksek enerji ihtiyacının doğacağı, ƒ Depo ve ofislerde iklim dayanıklı altyapı, yeşil bina yatırımları ve izolasyon çözümlerinin kaçınılmaz olacağı, ƒ İş gücü verimliliğinin ve üretkenliğin azalacağı ve ƒ Enerji verimsiz ürünlerin pazar dışında kalarak enerji verimli ve düşük karbonlu ürünlerin standart hale geleceği öngörülmektedir. Dolayısıyla bu riskin etkileri, kısa vadede yönetilebilir olsa da uzun vadede yapısal bir dönüşüm gerektiren stratejik bir konudur. Her ne kadar bu risk, uzun vadede kritik sonuçlar doğurabilecek olsa da öncelik derecesi "orta" olarak belirlenmiştir. Bunun temel sebepleri: ƒ İklim uyumlu iş planları sayesinde bu riskin etkilerinin önemli ölçüde yönetilebilir olması, ƒ Sıcaklık artışının ani bir kriz olmaktan ziyade kademeli bir süreç olması ve bunun da Topluluğa uyum sağlama ve yatırım planlarını şekillendirme konusunda fırsat sunması ve ƒ Riskin yalnızca Topluluğumuza değil tüm sektöre yayılması gösterilebilecektir. |
Uzun vadeli sıcaklık artışı, Topluluğun stratejik gündemini doğrudan etkilemektedir. Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi, iklim değişikliğinin kronik etkilerini dikkate alarak "iklim uyumlu iş modeli altyapısını" uzun vadeli stratejinin merkezine yerleştirmiştir. |
Depo, ofis ve veri merkezlerinde ısı yalıtımı, gölgelendirme ve enerji verimli soğutma sistemlerine geçilmesi, Düşük GWP soğutuculara geçilmesi ve önleyici bakım süreçlerinin güçlendirilmesi, Enerji verimliliği projelerinin hayata geçirilmesi (LED, otomasyon), Bakım onarım faaliyetlerinin sıklaştırılması ve Esnek vardiya ve çalışma modellerine geçilmesi. |
| Risk | Riskin Tanımı | Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri | Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği | Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
Riske Karşı Atılacak Adımlar |
|---|---|---|---|---|---|
| Risk 3 Tedarik Zincirinde Meydana Gelecek İklim Kaynaklı Aksamalar (Fiziksel Risk Akut ve Kronik) |
İklim değişikliğine bağlı olarak artan aşırı hava olayları (fırtına, sel, kuraklık, sıcak hava dalgaları, yangın vb.) ve kronik iklim etkileri (Enerji ve Altyapı Kesintileri, Kritik Hammadde ve Tedarik Kısıtları, Lojistik ve Taşımacılık Aksamaları) Topluluğumuzun tedarik zinciri sürekliliğini tehdit etmektedir. Dolayısıyla iklim değişikliğine bağlı etkiler tedarik ve lojistik süreçlerinde aksamalara ve faaliyet maliyetlerimizde artışa yol açabilecektir. Bu bağlamda, fiziksel risklerin Topluluğumuzun tedarik zincirinin kırılganlığını artırabileceği öngörülmektedir. |
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler): ƒ Kritik hammaddelerin üretiminde iklim kaynaklı kesintilerin oluşması uluslararası üretici ve distribütörlerden temin edilen ürünlerimizin gecikmesine ve fiyatların artmasına sebep olacaktır. Dolayısıyla da faaliyet ve nakit döngümüzün uzayacağı ve maliyetlerimizin artacağı öngörülmektedir. Topluluk İçindeki Etkiler (Faaliyetler) ƒ Lojistik ve depolama süreçlerinde hava koşullarına bağlı gecikmeler, ek yakıt tüketimi ve rota değişiklikleri sebebiyle faaliyetlere yönelik maliyetlerini artıracağı öngörülmektedir. Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler) ƒ Tedarik zincirinde yaşanacak aksamalar müşteri taleplerine zamanında yanıt verilmesini zorlaştıracaktır. Dolayısıyla da bu durumun müşteri memnuniyeti ve pazar payı üzerinde olumsuz etkiler doğurabileceği öngörülmektedir. |
Tedarik zincirinde meydana gelebilecek iklim kaynaklı aksamaların orta vadede belirli faaliyetlerimize yönelik kesintilere yol açabileceği, ancak asıl kritik etkilerinin uzun vadede (2038 ve sonrası) ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Çünkü iklim değişikliğinin etkileri, özellikle artan aşırı hava olayları, suya erişim sorunları ve lojistikte yaşanan aksaklıklar ile birlikte daha belirgin hale gelmektedir. Bu dönemde: ƒ Kritik hammaddelerin ve bileşenlerin tedarikinde kesintilerin artacağı, ƒ Uluslararası lojistik ağlarında gecikmelerin ve maliyet artışlarının kaçınılmaz hale geleceği, ƒ Depo ve dağıtım merkezlerinde aşırı hava olaylarına karşı altyapı yatırımlarının zorunlu olacağı, ƒ Müşteri taleplerine zamanında yanıt verme kapasitesinin azalabileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla bu riskin etkileri orta vadede belirli önlemlerle yönetilebilir olsa da uzun vadede yapısal bir dönüşüm gerektiren stratejik bir konu niteliğindedir. Sonuç olarak her ne kadar bu risk uzun vadede kritik sonuçlar doğurabilecek olsa da öncelik derecesi bu sebeple "orta" olarak belirlenmiştir. Bunun temel sebepleri: ƒ Tedarikçi çeşitlendirmesi, stratejik stok yönetimi ve lojistik esneklik yatırımları sayesinde bu riskin önemli ölçüde yönetilebilir olması, ƒ İklim kaynaklı aksaklıkların çoğunlukla bölgesel veya dönemsel olması ve işletmeye uyum sağlama fırsatı sunması, ƒ Riskin yalnızca Topluluğumuza değil, küresel ölçekte tüm sektöre yayılmasıdır. |
Tedarik zincirinde iklim kaynaklı aksaklıklar, topluluğun orta ve uzun vadeli stratejik önceliklerini doğrudan etkilemektedir. Bu kapsamda Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi, bu riski yalnızca faaliyetlere yönelik bir konu olarak değil aynı zamanda stratejik bir konu olarak da değerlendirmektedir. Bu nedenle tedarikçi seçim kriterlerine orta vadede "iklim dayanıklılığı" ve "sürdürülebilirlik performansı"nın da dâhil edilmesi planlanmaktadır. Ayrıca, kritik ve hacmi yüksek olan ürünlerimizin tedariğinde de çeşitliliğin artırılması, alternatif kaynakların değerlendirilmesi ve riskin finansal etkilerinin senaryo analizleriyle yönetilmesi için alt yapı oluşturulmaya başlanmıştır. |
ƒ Kritik ürün ve malzemelerde birden fazla tedarikçiyle çalışılarak riskin dağıtılması, ƒ Alternatif tedarikçi ve ürün araştırmalarının artırılması, ƒ Tedarikçilerin faaliyet gösterdiği bölgelerdeki iklim risklerini izleyecek bir takip mekanizmasının oluşturulması, ƒ Kritik ve hacmi yüksek ürünler için minimum stok seviyelerinin belirlenmesi ve ƒ Lojistik planlarının aşırı hava koşullarına karşı esnek hale getirilmesi. |
| Risk | Riskin Tanımı | Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri | Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği | Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
Riske Karşı Atılacak Adımlar |
|---|---|---|---|---|---|
| Risk 4 Müşteri Tercihlerinin Değişmesi (Geçiş Riski Piyasa ve İtibar) |
Küresel ölçekte sürdürülebilirlik farkındalığının artması ve düşük emisyonlu teknolojilerle üretilmiş ürünlere olan talebin yükselmesi, Topluluğumuz için önemli bir geçiş riskini temsil etmektedir. Müşterilerin karbon ayak izi düşük, enerji verimli ve çevre dostu ürünleri tercih etmeleri, pazar payımızın dalgalanmasına ve pazarlık gücümüzün zayıflamasına yol açabilecektir. Özellikle uluslararası pazarlarda sürdürülebilirlik kriterlerinin satın alma kararlarında belirleyici hale gelmesi, mevcut ürün portföyümüzün ve fiyatlama stratejimizin yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. |
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler): ƒ Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlayamayan tedarikçilerden temin edilen ürünlerin müşteri nezdinde tercih edilmemesi ve bu ürünlerin stok yönetiminde zorlukların oluşabileceği öngörülmektedir. Topluluk Faaliyetleri (Faaliyetler): ƒ Ürün gamımızda düşük karbonlu ürünlerin yetersiz kalmasının pazarlama ve satış süreçlerinde rekabet dezavantajı yaratabileceği öngörülmektedir. Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler): ƒ Müşterilerin sürdürülebilirlik odaklı ürünlere yönelmesi; enerji verimsiz, karbon yoğun ürünlerin ise talep kaybına uğraması öngörülmektedir. |
Müşteri tercihlerinde yaşanacak değişimlerin kısa vadede sınırlı pazar dalgalanmalarına yol açabileceği, ancak asıl kritik etkilerinin orta vadede (2027–2038) ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Çünkü sürdürülebilirlik farkındalığının artmasıyla birlikte düşük emisyonlu, enerji verimli ve çevre dostu ürünlere yönelim bu dönemde daha belirgin hale gelecektir. Bu dönemde: ƒ Enerji verimsiz ve karbon yoğun ürünlerin pazar dışında kalacağı, ƒ Düşük karbonlu ve çevre dostu ürünlerin standart hale geleceği, ƒ Sürdürülebilir ürün gamı sunamayan işletmelerin müşteri kaybı ve itibar riskiyle karşılaşacağı, ƒ Satış, pazarlama ve lojistik süreçlerinde müşteri beklentilerini karşılamak için yapısal dönüşümlerin zorunlu hale geleceği öngörülmektedir. Dolayısıyla bu riskin etkileri, kısa vadede alınabilecek aksiyonlarla yönetilebilir olsa da orta vadede yapısal bir dönüşüm gerektiren stratejik bir konu niteliğindedir. Her ne kadar bu risk orta vadede kritik sonuçlar doğurabilecek olsa da öncelik derecesi "orta" olarak belirlenmiştir. Bunun temel sebepleri: ƒ Ürün gamının düşük karbonlu ve sürdürülebilir seçeneklerle çeşitlendirilmesi sayesinde riskin önemli ölçüde yönetilebilir olması, ƒ Müşteri tercihlerindeki değişimin ani bir krizden ziyade kademeli bir süreç olarak gerçekleşmesi ve bu sürecin işletmeye uyum sağlama ve yatırım planlarını şekillendirme fırsatı sunması, ƒ Riskin yalnızca Topluluğumuza değil, küresel ölçekte tüm sektöre yayılmasıdır. |
Müşteri tercihlerinde yaşanacak dönüşüm, topluluğun stratejik planlamasında kritik bir faktör haline gelmiştir. Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi, müşteri odaklı sürdürülebilirlik stratejilerini iş modeline entegre etmektedir. Bu bağlamda ürün portföyünün düşük karbonlu, enerji verimli ve çevre dostu ürünlerle çeşitlendirilmesi; pazarlama ve bilgilendirme faaliyetlerinde sürdürülebilirlik performansının öne çıkarılması temel öncelikler arasına alınmıştır. Böylelikle, müşteri taleplerindeki değişim hem risk hem de fırsat olarak değerlendirilmekte ve karar alma süreçlerinde belirleyici unsur olmaktadır. |
ƒ Enerji verimli, düşük karbonlu ve çevre dostu ürünlerin ürün gamına dahil edilmesi, ƒ Tedarikçilerle iş birliği yaparak sürdürülebilir ürünlerin tedarik zincirine entegre edilmesi, ƒ Müşteri taleplerine hızlı yanıt verebilmek için satış ve lojistik süreçlerinin iklim odaklı olarak yeniden tasarlanması, ƒ Sürdürülebilir ürünlerin avantajlarının vurgulanması, müşteri farkındalığının artırılması ve ƒ Çevre dostu ambalajlama ve düşük emisyonlu teslimat yöntemlerinin geliştirilmesi. |
| Fırsat | Fırsatın Tanımı | Fırsatın Değer Zincirimizdeki Yeri | Fırsatın Zaman Dilimi ve Önceliği | Fırsatın İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
|---|---|---|---|---|
| Fırsat 1 Düşük Karbonlu Ürün Portföyü ve Yeşil Finansmana Erişim (Geçiş Fırsatı Piyasa ve İtibar) |
Düşük karbonlu ve enerji verimli ürünlere yapılacak yatırımlar, değişen müşteri beklentilerini karşılamanın yanı sıra yatırımcıların sürdürülebilirlik odaklı tercihleri doğrultusunda Topluluğumuza pazar payı artışı ve rekabet avantajı sağlayacaktır. Ayrıca, bu ürünlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması sayesinde yeşil krediler, sürdürülebilir tahviller ve diğer yeşil finansman araçlarına erişim kolaylaşacak; işletmenin finansman maliyetleri düşerken, marka itibarı da güçlenecektir. |
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler): ƒ Düşük karbonlu ürün üreten markalarla iş birliklerinin artırılması sayesinde ürün gamımızın çeşitlenmesinin sağlanacağı öngörülmektedir. Topluluk Faaliyetleri (Faaliyetler): ƒ Dağıtım portföyünde düşük karbonlu ve enerji verimli ürünlerin ağırlığının artırılmasının hem maliyet avantajı yaratacağı hem de müşterilere sunulan ürünlerde rekabet gücünü yükselteceği değerlendirilmektedir. Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler): ƒ Bayiler ve perakendecilere sürdürülebilir ürünler sunulması, onların da son tüketici nezdinde rekabet gücünü artıracaktır. Böylece Topluluğun değer zinciri boyunca talep artışı yaşayacağı öngörülmektedir. Fırsatın Zaman Dilimi ve Önceliği Düşük karbonlu ürün yatırımlarının kısa vadede (2024–2026) sınırlı pazar payı artışı yaratabileceği, ancak asıl kritik etkilerinin orta vadede (2027–2038) ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Bu dönemde: ƒ Enerji verimsiz ve karbon yoğun ürünlerin pazar dışında kalacağı, ƒ Düşük karbonlu ürünlerin standart haline geleceği, ƒ Yeşil finansman araçlarının çeşitlenerek Topluluğa maliyet avantajı sağlayacağı, ƒ Hasılatın ve pazar payının artacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla bu fırsat, kısa vadede rekabet gücüne katkı sağlarken orta vadede yapısal dönüşüm sağlayan stratejik bir unsur niteliğindedir. Bu sebeple öncelik derecesi "orta" olarak belirlenmiştir. |
Düşük karbonlu ürünlere yönelim, Yönetim Kurulu'nun stratejik öncelikleri arasında yer almaktadır. Bu yatırımlar sayesinde Topluluğumuz, sadece sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası pazarda rekabet gücünü artıracaktır. Ayrıca, yeşil finansman araçlarına erişim sayesinde finansman maliyetlerinde avantaj sağlanarak ve uzun vadeli büyüme desteklenecektir. |
Fırsat İçin Atılacak Adımlar ƒ Enerji verimli, düşük emisyonlu ürünlerin ürün gamımıza eklenmesi, ƒ Tedarikçilerle sürdürülebilir üretim süreçlerine yönelik ortak çalışmaların yürütülmesi. ƒ Yeşil kredi ve sürdürülebilir tahvil gibi finansman araçlarından faydalanmak için uygun projelerin geliştirilmesi. ƒ Düşük karbonlu ürünlerin avantajlarının pazarlama faaliyetlerinde öne çıkarılması, müşteri bilincinin artırılması. |
| Fırsat | Fırsatın Tanımı | Fırsatın Değer Zincirimizdeki Yeri | Fırsatın Zaman Dilimi ve Önceliği | Fırsatın İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
|---|---|---|---|---|
| Fırsat 2 Kurumsal ÇSY Kapasitesi ve Marka-Değer Artışı (Geçiş Fırsatı Piyasa ve İtibar) |
Çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) alanlarında kurumsal kapasitenin geliştirilmesi; marka değerinin yükseltilmesi, müşteri güveninin pekiştirilmesi ve yeni distribütörler ile yatırımcıların kazanılması için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Güçlü ÇSY performansı, ulusal ve uluslararası pazarlarda şirketimizin rekabet gücünü artırırken, sürdürülebilir finansmana erişim olanaklarını da geliştirecektir. |
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler): ƒ ÇSY kriterlerini benimseyen tedarikçilerle çalışmak, tedarik zincirinde sürdürülebilirlik standartlarının yükselmesini sağlayacağı öngörülmektedir. Topluluk Faaliyetleri (Faaliyetler): ƒ ÇSY temelli kurumsal yapının güçlendirilmesinin iç süreçlerde şeffaflığı artıracağı ve yönetişim kalitesini yükselteceği öngörülmektedir. Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler): ƒ Güçlü ÇSY performansının müşteri tercihlerini olumlu etkileyerek marka bağlılığını artıracağı öngörülmektedir. |
Düşük karbonlu ürünlere yönelik yatırımlarının kısa vadede (2024–2026) sınırlı pazar payı artışı yaratabileceği, ancak asıl kritik etkilerinin orta vadede (2027–2038) ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Bu dönemde: ƒ Enerji verimsiz ve karbon yoğun ürünlerin pazar dışında kalacağı, ƒ Düşük karbonlu ürünlerin standart haline geleceği, ƒ Yeşil finansman araçlarının çeşitlenerek işletmeye maliyet avantajı sağlayacağı, ƒ Hasılatın ve pazar payının artacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla bu fırsat, kısa vadede rekabet gücüne katkı sağlarken orta vadede yapısal dönüşüm sağlayan stratejik bir unsur niteliğindedir. Öncelik derecesi "orta" olarak belirlenmiştir. |
ÇSY kapasitesinin güçlendirilmesi, Yönetim Kurulu'nun sürdürülebilirlik stratejisinin temelini oluşturmaktadır. Bu yaklaşım sayesinde Topluluğumuz, yatırımcılar ve müşteriler nezdinde güvenilir bir marka olarak konumlanacak, aynı zamanda uzun vadeli büyüme stratejilerinde finansal dayanıklılık kazanacaktır. Fırsat İçin Atılacak Adımlar ƒ ÇSY süreçlerinin kurumsal yönetim sistemlerine entegre edilmesi. ƒ Sürdürülebilirlik raporlarının uluslararası standartlara uygun şekilde hazırlanması. ƒ Müşteri, yatırımcı ve iş ortaklarıyla ÇSY performansının etkin biçimde paylaşılması. ƒ ÇSY ile ilgili raporlarımızın bağımsız kuruluşlarca denetlenmesi |
Özetle 2024 yılı, Topluluğumuz için iklim değişikliğinin hem risklerini hem de fırsatlarını daha yakından gözlemlediği bir dönem olmuştur. Topluluğumuz faaliyetlerini yürütürken yalnızca karlılığa odaklanmamış aynı zamanda iklim değişikliğinin doğrudan ve dolaylı olarak yaratabileceği finansal etkileri de gündemine almıştır.
Bu dönemde, karbon ayak izi hesaplamalarının yapılması, raporlanması ve bağımsız denetim hizmetlerinin alınması, Topluluğumuzun şeffaflık ve hesap verebilirlik taahhüdünün bir yansıması olmuştur.
Bu kapsamda Faaliyetlerimizin sürdürüldüğü ofislerimiz ve lojistik merkezlerimiz, satışa sunulmak üzere depolanan cihazlarımız ve faaliyetlerde kullanılan ekipman ve araçlarımız, iklim değişikliğinin yaratabileceği risklere karşı kurumsal sigorta poliçeleri kapsamında güvence altına alınmıştır. Böylelikle yalnızca potansiyel kayıplar sınırlanmamış aynı zamanda Topluluğumuzun uzun vadeli sürdürülebilirliğini de güvence altına alan risk yönetim kültürü pekiştirilmiştir.
Sonuç olarak, 2024 raporlama döneminde iklimle ilgili risk ve fırsatların finansal etkisi doğrudan büyük çaplı bir finansal yük oluşturmamış olsa da sigorta kapsamları ve danışmanlık hizmetleri Topluluğun stratejik yönelimini şekillendiren önemli faktörler olmuştur. Bu süreç Topluluğumuzun iklim değişikliğini yalnızca bir tehdit değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme yolculuğunda bir fırsat alanı olarak da gördüğünün de somut bir göstergesidir.
| İklimle İlgili Giderler | 1 Ocak – 31 Aralık 2024 |
|---|---|
| Sürdürülebilirlik Raporlaması, Karbon Ayak İzi Hesaplamaları ve Bağımsız Denetim Hizmetleri | 1.200.000 TL |
| İklimle İlgili Riskler de Dahil Sigorta Maliyetleri | 102.484.474 TL |
Topluluk olarak iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı etkileri yalnızca çevresel bir sorun olarak değil aynı zamanda iş modelimizi ve değer zincirimizi şekillendiren stratejik bir unsur olarak ele almaktayız. Tedarik zinciri yönetimimiz, geniş ürün yelpazemiz ve müşteri odaklı hizmet anlayışımız ile iş modelimizi ve değer zincirimizi yapılandırmış bulunmaktayız.
Bilişim sektöründe faaliyet gösteren Topluluğumuz, iklimle ilgili risklerden doğrudan ve dolaylı olarak etkilenme potansiyeline sahiptir. Bu kapsamda, raporumuzun "Gelecekteki Finansal Yeterliliğini Etkilemesi Makul Ölçüde Beklenebilecek Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar" bölümünde de detaylandırıldığı üzere; IPCC RCP 4.5–8.5 ve NGFS 1–2 senaryoları dikkate alınarak AB ve Türkiye ETS uygulamaları, emisyon raporlama yükümlülükleri ve düşük emisyona geçiş düzenlemelerinin getirdiği geçiş riskleri ile aşırı hava olayları, küresel sıcaklık artışları ve bunlara bağlı doğal afetler gibi fiziksel riskler tarafımızca değerlendirilmektedir.
Topluluğumuz, yayımlanan iklim senaryolarını, mevzuat değişikliklerini ve güncel uygulamaları yakından takip ederek iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatları yönetişim süreçlerine entegre etmektedir.
Bu kapsamda, Topluluk olarak ulusal ve uluslararası karbon vergileri ile karbon fiyatlandırma mekanizmaları ve müşteri tercihlerindeki değişimler geçiş riskleri olarak; ortalama hava sıcaklıklarındaki artış ile tedarik zincirinde meydana gelebilecek aksamalar ise fiziksel riskler olarak belirlemiş ve bu konulara ilişkin detaylı açıklamalara bu raporun ilgili bölümlerinde yer vermiştir.
Bu doğrultuda Topluluğun iklim risklerinin değerlendirilmesinde en büyük etkilerin uzun vadede faaliyetlerimizin önemli bir parçası olan tedarik zincirinde meydana gelecek iklim kaynaklı aksamalar üzerinden ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Özellikle tedarikçilerimizin iklim değişikliğine uyum kapasitelerinin ve fiyatlandırma politikalarının değerlendirilmesinin Topluluğumuz için önem arz edeceği öngörülmektedir.
Sonuç olarak mevcut durumda iklim değişikliğine ilişkin senaryo analizlerinde bulunan belirsizlikler nedeniyle tarafımızca uzun vadeli iklim dirençliliğine ilişkin kesin sonuçlara varılamamaktadır. Ancak iklimle ilgili riskleri yönetmek ve fırsatlardan yararlanmak amacıyla senaryo analizleri ile detaylandırılan gelişmeler dikkate alındığında Topluluğun bu süreçleri yönetebilecek yeterli finansal kapasiteye sahip olduğu değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, küresel ve ulusal ölçekteki ekonomik değişkenlikler ve iklim senaryolarındaki belirsizlikler nedeniyle henüz finansal açıdan nicel tutarlar içeren bir senaryo çalışması yapılamamıştır.
Topluluğumuz için risk yönetimi, yalnızca tehditleri bertaraf etmeye yönelik dar kapsamlı bir faaliyet alanı değildir. Aynı zamanda "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonumuzu destekleyen ve Topluluk kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan bir süreçtir. Dolayısıyla risk yönetimi, Topluluğumuz için sadece bir yönetim aracı değildir. Aynı zamanda bir kurumsal bir yönetim anlayışıdır. Bu kapsamda risk yönetimi sürecimiz, çok katmanlı ve katılımcı bir yönetişim modeli üzerine inşa edilmiştir. Böylelikle risk yönetimi sürecimizin yalnızca Yönetim Kurulu düzeyinde kalması engellenerek Topluluğumuzun tüm kademelerine yayılan katılımcı bir sorumluluk bilincine dönüşmesi sağlanmıştır.
Özetle tüm bu yapının amacı, risk yönetimini yalnızca üst yönetimin gündeminde kalan bir konu olmaktan çıkarıp, Topluluğun tüm seviyelerinde sahiplenilen bir kültür haline getirmektir. Böylelikle kurumsal sürdürülebilirliğin sağlanılacağı değerlendirilmektedir.
Topluluğumuz sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risklerinin belirlenmesinde de çok katmanlı bir yaklaşım benimsenmektedir. Bu süreç yalnızca geçmiş verilerle dayanmamakta aynı zamanda geleceğe dönük senaryo analizleriyle de desteklenmektedir. Bu kapsamda topluluğumuz risklerini belirlerken aşağıdaki kaynaklardan istifade etmektedir.
İlgili birimlerimiz tarafından çalışılan, sürdürülebilirlik komitesi tarafından olgunlaştırılan ve yönetim kurulumuz tarafından stratejimize dahil edilen her risk tarafımızca üç boyutta incelenmektedir.
Bu doğrultuda İlk olarak Topluluğumuz tarafından her riskin doğası anlaşılmaya çalışılmakta; söz konusu riskin fiziksel bir risk mi, yoksa geçiş riski mi olduğu tespit edilmektedir. Ardından, bu riskin kendi kategorisi içerisinde hangi alt başlığa dahil olduğu belirlenerek nitelendirme netleştirilmektedir.
İkinci adımda, bu riskin gerçekleşme ihtimali değerlendirilmektedir. Bu noktada Topluluğumuzun amacımı yalnızca tahmin yapmak değildir. Özellikle senaryo analizlerinden ve geçmiş deneyimlerimizden faydalanarak riskin gerçekleşme olasılığını zaman dilimleri de göz önünde bulundurularak belirlenmektedir.
Son aşamada ise riskin yaratacağı etkinin büyüklüğünü değerlendirilerek riskler yıllık önemlilik analizi kapsamında önceliklendirilmekte ve kapsamlı bir değerlendirilmeye tabii tutulmaktadır.
Topluluğumuz raporlama dönemi itibarıyla riskleri yalnızca belirleyip değerlendirmemekte aynı zamanda sürekli olarak izlemekte ve şeffaf biçimde raporlamaktadır. Topluluğumuzca riskler izlenirken Anahtar Performans Göstergelerinden (APG) istifade edilmektedir. Raporlama dönemi itibarıyla APG'ler;
Müşteri memnuniyeti başlıkları altında yapılmaktadır.
Ayrıca risklerimiz ve bunlara yönelik ilerleme ise;
Sonuç olarak Topluluğumuzun risk yönetimi, reaktif değil proaktif bir anlayış üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla Topluluğumuz riskleri sadece bir tehdit olarak görmemekte aynı zamanda Topluluğumuzun "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonu için bir dönüşüm alanı olarak değerlendirmektedir. Dolayısıyla TSRS 1 ve TSRS 2'nin ortaya koyduğu çerçeveye uygun olarak:
Böylelikle hem paydaşlara şeffaflık sağlamakta hem de Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği gündeminin getirdiği belirsizliklere karşı daha dirençli hale gelmesine sebep olmaktayız.
Bu raporda sera gazı emisyon hesaplamaları, Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı (2004) esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Hesaplamalar, Kurumsal (Organizasyonel) Sınırlar ve Operasyonel Sınırlar prensipleri çerçevesinde hazırlanmış olup, Kapsam 1 (doğrudan emisyonlar) ve Kapsam 2 (dolaylı enerji kaynaklı emisyonlar) verilerini içermektedir. Tüm hesaplamalarda ulusal ve uluslararası kabul görmüş emisyon faktörleri kullanılmış, veri toplama sürecinde doğruluk, bütünlük ve karşılaştırılabilirlik ilkeleri gözetilmiştir. Kapsam 3 (diğer dolaylı emisyonlar) hesaplamaları, 21634 sayılı KGK Kurul Kararı'nda yer alan Geçici Madde 3 hükmü uyarınca iki yıl süreyle raporlama yükümlülüğünden muaf tutulmuştur. Bu nedenle, raporlama döneminde Kapsam 3 emisyon verileri hesaplama kapsamına dahil edilmemiştir. İlgili muafiyet süresinin sona ermesiyle birlikte, tedarik zinciri, taşımacılık, atık yönetimi ve diğer ilgili faaliyetlerden kaynaklanan Kapsam 3 emisyonlarının da hesaplanarak raporlanması planlanmaktadır.
Topluluk aksi belirtilmedikçe, mutlak brüt sera gazı (GHG) emisyonlarını metrik ton karbondioksit eşdeğeri (tCO₂e) cinsinden açıklamaktadır. Sera gazı envanterinin hesaplanmasında, GHG Protokol standardının kapsadığı; CO2 karbondioksit, CH4 metan, N2O nitrozoksit, NF3 nitrojen trifluorid, HFCs hidroflorokarbonlar, PFCs perflorokarbonlar SF6 kükürtheksaflorid olmak üzere yedi (7) sera gazı dikkate alınmıştır.
Buna göre Topluluğun 2024 yılı Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonları toplam 1280,50 ton CO2e olarak hesaplanmıştır. Topluluğun 1 Ocak 2024-31 Aralık 2024 tarihleri arası lokasyon bazlı ve toplam brüt emisyonlar aşağıdaki tabloda verilmektedir. Topluluğun iştirakleri bulunmadığından herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
| Toplam | İstanbul | Gebze | Ankara | |
|---|---|---|---|---|
| Kapsam 1: Doğrudan Sera Gazı Emisyonları | 764,57 | 323,26 | 345,03 | 96,28 |
| Kapsam 2: Enerji Dolaylı Sera Gazı Emisyonları | 515,93 | 245,66 | 270,27 | - |
| Toplam (Kapsam 1 + Kapsam 2) | 1280,50 | 568,92 | 615,30 | 96,28 |
Sera Gazı (GHG) Protokolü ile uyumlu olarak kurumsal sınırlar "finansal kontrol yaklaşımı" temel alınarak tanımlanmıştır. Bu yönteme göre, kuruluş, mülkiyet payı gözetilmeksizin kontrolü altında bulunan tüm faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının %100'ünü raporlamıştır.
Finansal kontrol yaklaşımında şirket, bir işletmenin faaliyetlerinden ekonomik fayda elde etmek amacıyla, işletmenin finansal ve operasyonel politikalarını yönlendirme yetkisine sahipse, işletme üzerinde finansal kontrole sahiptir. Örneğin, finansal kontrol genellikle, işletmenin faydalarının çoğunluğuna sahip olma hakkına sahipse, ancak bu haklar devredilmişse mevcuttur. Benzer şekilde, bir işletmenin varlıklarının mülkiyetinin getirdiği risk ve getirilerin çoğunluğunu elinde tutması durumunda, işletmenin finansal kontrolü sağlanmış sayılır.
Finansal kontrol yaklaşımına göre şirket ile faaliyet arasındaki ilişkinin ekonomik özü, yasal sahiplik statüsünden önce gelir; böylece şirket, söz konusu operasyonda yüzde 50'den az paya sahip olsa bile operasyon üzerinde finansal kontrole sahip olabilir. İlişkinin ekonomik özünü değerlendirirken hem şirketin hem de diğer tarafların sahip olduğu potansiyel oy haklarının etkisi de dikkate alınır. Bu kriter, uluslararası finansal muhasebe standartlarıyla uyumludur. Dolayısıyla, bir şirket, finansal konsolidasyon amacıyla bir grup şirketi veya bağlı ortaklık olarak kabul edilirse, yani operasyon finansal hesaplarda tam olarak konsolide edilirse, sera gazı muhasebesi amaçları açısından bir operasyon üzerinde finansal kontrole sahiptir. Kontrolü belirlemek için bu kriter seçilirse, ortakların ortak finansal kontrole sahip olduğu ortak girişimlerden kaynaklanan emisyonlar, öz sermaye payı yaklaşımına göre muhasebeleştirilir.
Finansal kontrol yaklaşımı, kuruluşun yönettiği operasyonlarda çevresel ve enerji verimliliği politikalarını uygulama kapasitesini en iyi şekilde yansıttığı için tercih edilmiştir. Bu yöntem, finansal raporlama yapıları ve iç yönetim modelleriyle de uyumludur. Bu sera gazı envanteri yalnızca İndeks Bilgisayar tarafından doğrudan yönetilen operasyonları kapsamıştır.
Topluluğun gerçekleştirdiği faaliyetler sonucu oluşan sera gazı emisyonları, faaliyet verileri ile uygun emisyon faktörlerinin çarpımıyla hesaplanmıştır. Bu yöntem, mevcut faaliyet verilerine uygun olarak belirlenmiş olup böylece sonuçların belirsizliği en aza indirilebilmiş, doğru ve tutarlı sonuçlar elde edilmiştir. Bu kapsamda, doğrudan sera gazı emisyonlarının (Kapsam 1) hesaplanması amacıyla 2006 IPCC Ulusal Sera Gazı Envanter Kılavuzları ile 2006 IPCC İyi Uygulamalar Rehberi ve Ulusal Sera Gazı Envanterlerinde Belirsizlik Yönetimi (2006-IPCC Good Practice Guidance and Uncertainty Management in National Greenhouse Gas Inventories 2006) kılavuzunda belirtilmiş olan "Kademe 1- Tier 1" yaklaşımı uygulanmıştır. Enerji dolaylı sera gazı emisyonlarının (Kapsam 2) hesaplanması amacıyla, T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Ulusal Elektrik Şebekesi Emisyon Faktörü Bilgi Formu'nda verilen dağıtım hattından bağlı tüketim noktası için emisyon faktörü (0,478 ton CO2e/MWh) kullanılmış olup, "Kademe 2- Tier 2" yaklaşımı uygulanmıştır.
Emisyon faktörleri, her bir sera gazı için (CO2, CH4, N2O, HFC ve diğer karışım gazlar) yukarıda belirtilen kaynaklardan temin edilerek sera gazı emisyon miktarları ayrı ayrı hesaplanmış ve CO2 eşdeğerine (CO2e) çevrilmiştir. Bu hesaplama kapsamında Topluluğun belirtilen 2 ayrı lokasyonunda doğrudan sera gazı emisyonları (Kapsam 1), enerji dolaylı sera gazı emisyonları (Kapsam 2) hesaplanarak 2024 yılı Kurumsal Sera Gazı Emisyon Envanteri oluşturulmuştur.
Topluluk tarafından ihraç edilmek, yurt içinde satılmak veya dağıtılmak üzere üretilen ısı, elektrik veya buhar üretimi ve operasyonel sınırları içerisinde biyokütle kullanımı bulunmamaktadır.
Topluluğun sera gazı emisyon envanterinin hazırlanmasında Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change-IPCC) tarafından yayımlanan 6. Değerlendirme Raporu'nda verilen küresel ısınma potansiyelleri kullanılmıştır. Karışım gazların karışım oranları IPCC Vol.3 Bölüm 7'den alınmıştır.
Topluluğun 2024 yılı Sera Gazı Envanterinin hazırlanmasında kullanılan emisyon faktörleri, raporun doğrulanabilmesi amacıyla Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı (2004) uyarınca belirtilen gereklere uygun olacak şekilde seçilmiştir. Bu envanter kapsamında yapılan sera gazı emisyonu hesaplamalarında; IPCC tarafından yayınlanan emisyon faktörleri ve küresel ısınma potansiyelleri ile elektrik emisyon faktörü için T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Ulusal Elektrik Şebekesi Emisyon Faktörü Bilgi Formu verileri kullanılmıştır. Tüm hesaplamalarda; kilogram ve gram birimiyle bulunan sonuçlar tona dönüştürülmüş brüt emisyonlardır.
Hesaplamada kullanılan varsayımlar aşağıdaki gibidir;
Kurumsal sınırlar dahilinde kalan ve finansal kontrol yaklaşımı ilkesi kapsamında olan bütün sera gazı emisyon kaynakları bu envanter raporuna dahil edilmiştir.
Kapsam 2 Enerji Dolaylı Sera Gazı Emisyonlarında, tüketilen elektrik ulusal şebekeden sağlanmaktadır. Enerji üretimi mevcut değildir. Toplam emisyon hesaplamalarında Kapsam 2 için lokasyon bazlı emisyon değeri esas alınmaktadır.
| Konu | Metrik | Kategori | Ölçü Birimi | Miktar | Açıklama |
|---|---|---|---|---|---|
| (1) Tüketilen toplam enerji | Gigajoule (GJ) | 14.803,25 | Raporlama | ||
| Perakende ve Dağıtımda Enerji Yönetimi |
(2) Şebeke elektriği yüzdesi | Nicel | Yüzde (%) | 26,24% | dönemi boyunca doğrudan |
| (3) Yenilenebilir enerji yüzdesi | Yüzde (%) | 0,00% | tüketilen enerji |
| Faaliyet Metriği | Kategori | Ölçü Birimi | Miktar | Kod |
|---|---|---|---|---|
| Sayısı: (1) perakende satış yeri | Nicel | Sayı | 1 | CG-MR-000.A |
| Sayısı: (2) dağıtım merkezi | Nicel Sayı |
1 | CG-MR-000.B | |
| Toplam Alanı: (1) perakende alanı | Nicel Metrekare (m²) |
5.030,05 m2 | CG-MR-000.B | |
| Toplam Alanı: (2) dağıtım merkezlerinin toplam alanı | Nicel Metrekare (m²) |
18.250 m2 | CG-MR-000.B |
Topluluk, "Sürdürülebilirlik Bir Gelecek" vizyonun temel yapı taşlarından biri olarak, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik somut, zamana bağlı ve ölçülebilir hedefler belirlemiştir. Bu hedefler, yalnızca yasal uyumluluk için değil, aynı zamanda Topluluğumuzun uzun vadeli rekabetçiliğini güçlendirmek, faaliyetlerin verimliliğini artırmak ve paydaşlarımızın güvenini pekiştirmek için ortaya konmuştur.
Topluluğumuz 2024 yılını baz alarak, Kapsam 1 (doğrudan) ve Kapsam 2 (dolaylı enerji) emisyonlarını 2030 yılı sonuna kadar %25 azaltmayı hedeflemektedir. Bu hedef, doğrudan kontrolümüzde bulunan faaliyet alanlarını kapsamaktadır. Bu kapsamda;
Bu kapsamda, 2027 yılına kadar en az %10 azaltım gerçekleştirilmesi planlanmış olup, ilerlemeler yıllık sera gazı envanteri çalışmaları ile takip edilecektir.
| Başlık | Kapsam 1 Kapsam 2 Emisyonların Azaltılması |
|---|---|
| Metrik | tCO₂e |
| Konu | 2024 baz yılına göre 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarında %25 azaltım |
| Faaliyet Kapsamı | Topluluğun kendi faaliyetleri (depo, ofis, lojistik, filo) |
| Hedefin Kapsadığı Sera Gazları | CO₂ (karbondioksit), CH₄ (metan), N₂O (nitroz oksit), NF₃ (azot triflorür), HFCs (hidroflorokarbonlar), PFCs (perflorokarbonlar), SF₆ (kükürtheksaflorid) |
| Kapsam | Kapsam 1 ve 2 |
| Faaliyet Dönemleri | 2024–2030 |
| Baz Yıl | 2024 |
| Ara Hedefler | 2027 yılına kadar en az %10 azaltım gerçekleştirmek |
| Hedef Türü | Niceliksel mutlak hedef |
| Hedefin Nasıl Gerçekleştirileceği |
- Depo ve ofislerde enerji verimliliği yatırımları (LED, izolasyon, otomasyon) - Çatı GES yatırımları ve yeşil elektrik kullanımı - Lojistikte düşük emisyonlu araçlar ve rota düzenlemesi |
| - Soğutma sistemlerinde yüksek verimli teknolojiler | |
| Hedef Gözden Geçirme Sıklığı | Yıllık; emisyonlarda %15 ve üzeri değişim olduğunda yeniden değerlendirme |
| İlerlemeyi İzlemek İçin Kullanılan Metrikler |
2024 yılındaki brüt Kapsam 1 ve 2 emisyonlarına kıyasla cari yılda hesaplanan emisyon azalım yüzdesi |
Topluluğumuz değer zincirimizin tamamını kapsayan Kapsam 3 emisyonları içinse 2053 yılına kadar ülke hedeflerimizle de uyumlu bir şekilde Net Sıfır hedefi belirlemiştir. Bu uzun vadeli hedef, tedarikçilerden lojistik süreçlere, ürün kullanımından atık yönetimine kadar tüm dolaylı emisyon kaynaklarını kapsamaktadır. Yol haritamızda ise aşağıdaki hususlar yer almaktadır:
| Başlık | Net Sıfır Topluluk | |
|---|---|---|
| Metrik | tCO₂e | |
| Konu | 2053 yılında Kapsam 3 sera gazı emisyonlarında net sıfıra ulaşmak | |
| Faaliyet Kapsamı | Topluluk ve değer zinciri faaliyet alanlarının tamamı | |
| Hedefin Kapsadığı Sera Gazları | CO₂ (karbondioksit), CH₄ (metan), N₂O (nitroz oksit), NF₃ (azot triflorür), HFCs (hidroflorokarbonlar), PFCs (perflorokarbonlar), SF₆ (kükürtheksaflorid) |
|
| Kapsam | Kapsam 3 | |
| Faaliyet Dönemleri | 2026–2053 | |
| Baz Yıl | 2026 yılı Kapsam 3 sera gazı emisyonları | |
| Ara Hedefler | 2026 yılında verilerin ölçülmesiyle birlikte ara hedefler belirlenecektir | |
| Hedef Belirleme Metodolojisi | Mutlak bazlı azaltım | |
| Hedef Türü | Niceliksel mutlak hedef | |
| Hedefin Nasıl Gerçekleştirileceği |
- Tedarikçilerle iş birliği yaparak düşük karbonlu hammadde ve malzeme tedariki - Geri dönüştürülmüş veya sertifikalı malzeme kullanımının artırılması - Lojistik faaliyetlerde düşük emisyonlu taşıma çözümleri - Müşteri kullanım aşamasında enerji verimliliğini artıracak ürün tasarımları - Ürünlerin kullanım ömrü sonunda geri kazanım ve yeniden kullanım oranlarının artırılması - Yenilenebilir enerji kullanımını artıracak iş birlikleri - Kalan emisyonlar için güvenilir karbon dengeleme ve ödünleşim projelerine yatırım |
|
| Hedef Gözden Geçirme Sıklığı | Yıllık; emisyonlarda %15 ve üzeri değişim olduğunda yeniden değerlendirme | |
| İlerlemeyi İzlemek İçin Kullanılan Metrikler |
2026'daki brüt Kapsam 3 emisyonlarına kıyasla cari yılda hesaplanan brüt Kapsam 3 emisyonlarında azalma yüzdesi |


İNDEKS BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARTLARI KAPSAMINDA SUNULAN BİLGİLER HAKKINDA BAĞIMSIZ DENETÇİNİN SINIRLI GÜVENCE RAPORU
Indeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi Ve Ticaret A.Ş. ve bağlı ortaklıklarının ("hepsi birlikte "Grup" olarak adlandırılacaktır) 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler" ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 2 "İklimle İlgili Açıklamalar"a uygun olarak sunulan bilgiler ("Sürdürülebilirlik Bilgileri") hakkında sınırlı güvence denetimini üstlendik.
Güvence denetimimiz, 2024 Yılı Sürdürülebilirlik Raporunda yer alan diğer bilgileri ve Sürdürülebilirlik Bilgileri veya 2024 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu ile ilişkilendirilen diğer bilgileri kapsamaz.
"Güvence sonucuna dayanak olarak yaptığımız çalışmanın özeti" başlığı altında açıklanan şekilde gerçekleştirdiğimiz prosedürlere ve elde ettiğimiz kanıtlara dayanarak, Grup'un 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin, tüm önemli yönleriyle Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ("KGK") tarafından yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ("TSRS")'na göre hazırlanmadığı kanaatine varmamıza sebep olan herhangi bir husus dikkatimizi çekmemiştir.
TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nun TSRS Geçiş Hükümleri bölümünde açıklandığı üzere, Grup'un 2024 yılı için hazırladığı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu TSRS Kapsamında hazırladığı ilk rapor olup bu raporda TSRS 1'in sağladığı muafiyetleri dikkate alarak yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin bilgileri açıklamıştır ve önceki döneme ait bilgileri karşılaştırmalı bilgi olarak sunmamıştır.
Ancak bu husus tarafımızca verilen sonucu etkilememektedir.
İncelenmekte olan bilgilerin seçici olarak test edilmesi nedeniyle tüm güvence sözleşmelerinde yapısal sınırlamalar mevcuttur. Bu nedenle hile, hata veya uyumsuzluk meydana gelebilir ve tespit edilemeyebilir. Ek olarak, raporlama belgelerinde yer alan finansal olmayan bilgiler gibi, bu tür bilgilerin belirlenmesi, hesaplanması ve örneklenmesi veya tahmin edilmesi için kullanılan nitelik ve yöntemler dikkate alındığında, finansal bilgilere göre daha yapısal sınırlamalara tabidir.
Denetimimiz, Güvence Denetimi Standardı 3000 ve 3410'da tanımlandığı şekilde sınırlı güvence sağlamaktadır. Sınırlı güvence çalışması kapsamında yapılan işlemler, doğası ve zamanlaması gereği – ve daha az kapsamlı olarak – makul bir güvence çalışmasından farklılık göstermektedir. Dolayısıyla sınırlı bir güvence çalışmasında elde edilen güvence düzeyi, makul bir güvence çalışması kapsamına kıyasla önemli ölcüde dardır.


Grup Yönetimi aşağıdakilerden sorumludur:
Üst yönetimden sorumlu olanlar, Grup'un sürdürülebilirlik raporlama sürecinin gözetiminden sorumludur.
Aşağıdaki hususlardan sorumluyuz:
Yanlışlıklar hata veya hile kaynaklı olabilir. Yanlışlıkların, tek başına veya toplu olarak, Sürdürülebilirlik Bilgileri kullanıcılarının buna istinaden alacakları ekonomik kararları etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa bu yanlışlıklar önemli olarak kabul edilir.
Yönetim tarafından hazırlanan Sürdürülebilirlik Bilgileri hakkında bağımsız bir sonuç bildirmekle sorumlu olduğumuz için, bağımsızlığımızın tehlikeye girmemesi adına Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanma sürecine dâhil olmamıza izin verilmemektedir.
KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak Güvence Denetimi Standardı 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri" ne uygun olarak sınırlı güvence denetimini gerçekleştirdik.


KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan Bağımsız Denetçiler İçin Etik Kurallar'daki (Bağımsızlık Standartları Dâhil) (Etik Kurallar) bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız. Kuruluşumuz, Kalite Yönetim Standardı 1 hükümlerini uygulamakta ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler dâhil, kapsamlı bir kalite kontrol sistemi sürdürmektedir. Çalışmalarımız, denetçiler ve sürdürülebilirlik ve risk uzmanlarından oluşan bağımsız ve çok disiplinli bir ekip tarafından yürütülmüştür. Grup'un iklim ve sürdürülebilirlikle ilişkili risk ve fırsatlarına yönelik bilgilerin ve varsayımların makuliyetini değerlendirmeye yardımcı olmak için uzman ekibimizin calısmalarını kullandık. Verdiğimiz güvence sonucundan tek başımıza sorumluyuz.
Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir. Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanır.
Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:
Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler, nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetiminden farklıdır ve kapsamı daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetimi sonucunda sağlanan güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütülmüş olsaydı elde edilecek güvence seviyesinden önemli ölcüde daha düsüktür.
Yeditepe Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.
(Associate Member of Praxity AISBL)
Hasan Ersin
Sorumlu Denetçi
İstanbul, 31 Ekim 2025
Have a question? We'll get back to you promptly.