AI Terminal

MODULE: AI_ANALYST
Interactive Q&A, Risk Assessment, Summarization
MODULE: DATA_EXTRACT
Excel Export, XBRL Parsing, Table Digitization
MODULE: PEER_COMP
Sector Benchmarking, Sentiment Analysis
SYSTEM ACCESS LOCKED
Authenticate / Register Log In

İNDEKS BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Environmental & Social Information Oct 31, 2025

10697_rns_2025-10-31_8a7a6d68-f258-47c4-ad6c-df04a7821ed1.pdf

Environmental & Social Information

Open in Viewer

Opens in native device viewer

İçindekiler

INDEX GRUP – TÜRKİYE'NİN TEKNOLOJİ KAYNAĞI 1
YÖNETİM KURULU BAŞKANI'NIN MESAJI 2
AMAÇ 4
KAPSAM 5
GENEL HÜKÜMLER 6
Raporlayan İşletme 6
İş Modeli ve Değer Zinciri 6
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler) 8
Ürün tedarik sürecimizde dünyanın önde gelen BT Sağlayıcıları ile çalışıyoruz 8
Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler) 8
Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler) 8
Raporlama Zamanı ve Açıklamanın Yeri 11
Karşılaştırmalı Bilgi 12
Gerçeğe ve İhtiyaca Uygun Sunum 12
Muhakemeler ve Ölçüm Belirsizlikleri 13
Önemlilik 14
Bağlantılı Bilgi 15
Rehberlik Kaynakları 15
Geçiş Hükümleri 15
Uygunluk Beyanı 16
TEMEL İÇERİK 17
Ana Şirket ve Bağlı Ortaklıklar 17
YÖNETİŞİM 18
Yönetişim Organı ve Sürdürülebilirlikle İlgili Risk ve Fırsatların Gözetiminden Sorumlu Kişiler 18
Yönetişim Organının Faaliyetlerine İlişkin Talimat ve Prosedürler 20
Yönetişim Organının Yetkinliğinin Kaynakları ve Sürekli Gelişimi 24
Yönetişim Organının Bilgilendirme Sıklığı ve Yöntemleri 27
İşletme Stratejisi Belirlenirken Sürdürülebilirlikle İlgili Risk ve Fırsatların Ele Alınışı 27
Ücretlendirme Politikası 28
STRATEJİ 30
Gelecekteki Finansal Yeterliliğini Etkilemesi Makul Ölçüde Beklenebilecek
Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar
30
İklim Dirençliliği 41
RİSK YÖNETİMİ 43
Risk Yönetimi Sürecimiz 43
Kurumsal Yapı ve Sorumluluklar 43
Risklerin Belirlenmesi 44
Risklerin Değerlendirilmesi 44
İzleme ve Raporlama 44
METRİKLER VE HEDEFLER 46
Metrikler 46
İklimle İlgili Hedefler 49

Index Grup, 1989 yılında Türkiye genelindeki bilgisayar firmalarına ihtiyaç duydukları tüm teknoloji ürünlerini güçlü bir distribütör güvencesiyle sunmak amacıyla kurulmuştur. Bugün Index Grup, 200'den fazla dünya teknoloji devinin ürünlerini 8000'den fazla iş ortağı kanalıyla Türkiye'nin her noktasındaki bireysel ve kurumsal kullanıcılarla buluşturmaktadır. 2001 yılından bu yana bilişim teknolojileri sektöründe açık ara liderliğini sürdüren Index Grup, aynı zamanda sektörün birçok alanında ilklerin öncüsüdür.

Index Grup, farklı teknoloji alanlarında faaliyet gösteren altı şirketle yoluna devam etmektedir. Bu şirketler; Index AŞ, Datagate AŞ, Despec AŞ, Netex AŞ, HB Bilişim AŞ ve Teklos AŞ'dir. Grup şirketlerinden Index AŞ 2004 yılında, Datagate AŞ 2006 yılında ve Despec AŞ 2010 yılında BIST'te halka açılmıştır.

1989 yılından beri Türk bilişim sektöründe "Geleceğin Teknoloji Dağıtım Grubu" vizyonuyla hareket eden Index Grup, sektöre ve Türkiye'ye beş kez yabancı stratejik ortak ve sermaye girişi gerçekleşmesine katkıda bulunmuştur. Geride kalan otuz altı yılda hedeflerini sürekli yükselten ve ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayan Index Grup, bugün Türkiye'nin en değerli ilk 50 şirketi arasında yer almaktadır.

Index Grup, HB Bilişim ve i-renovo şirketleriyle güçlenirken, ana faaliyet alanlarını destekleyen tamamlayıcı iş kollarına da yatırım yapmayı sürdürüyor. Index Grup, Gebze'de temellerini attığı 62 bin metrekare kapasiteli yeni nesil akıllı lojistik merkeziyle lojistik merkezi işletmeciliği alanında yeni bir iş modelinin de öncülüğünü yapıyor. Bu merkezle birlikte depolama, stok yönetimi, dağıtım, iade süreçleri ve Ar-Ge hizmetleri gibi katma değerli çözümleri hayata geçiriyor.

Index Grup, 2024 yılı sonunda kurduğu Bilişime ve Eğitime Erişim Vakfı aracılığıyla dezavantajlı bölgelerdeki gençlere teknolojik ürün ve burs imkânı sunmayı, teknoloji laboratuvarları kurmayı ve iyi fikirleri desteklemeyi hedefliyor. Vakıf ayrıca yerel yönetimler, kamu kurumları ve eğitim kurumları arasında köprü görevi üstlenerek bilişime ve eğitime erişimi yaygınlaştırmayı amaçlıyor.

Bugün attığı stratejik adımlar, yalnızca grubun değil bilişim sektörünün tamamının daha verimli ve güçlü bir geleceğe hazırlanmasını sağlıyor. Index Grup, Türkiye için teknolojiyle değer yaratma, inovasyon ve sürdürülebilir büyüme vizyonuyla geleceğe emin adımlarla ilerliyor.

YÖNETİM KURULU BAŞKANI'NIN MESAJI

Index Grup'un Değerli Yatırımcıları, Pay Sahipleri, Değerli İş Ortaklarımız ve Sevgili Çalışma Arkadaşlarımız,

1989 yılında büyük bir hayal ve küçük bir adımla başlayan yolculuğumuzda, hedefimiz yalnızca teknoloji ürünlerinin dağıtımını yapmak değil, Türkiye'nin dijital dönüşümüne öncülük etmekti. O günlerde attığımız küçük adımlar, bugün ülkemizin her noktasında binlerce iş ortağımızla her gün daha da gelişen bir ekosisteme dönüştü. Türkiye'yi teknolojiyle buluşturmak için var gücümüzle çalıştığımız otuz altı yılı geride bırakırken biliyoruz ki, gerçek başarı yalnızca büyümek değil, büyürken içinde yaşadığımız bu güzel toplum için fayda ve değer yaratmak üzere sorumluluk almaya gönüllü olmaktır.

Biz her daim bu topraklardan aldığımızı, bu topraklarla paylaşma ilkesini benimsiyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik bizim için daima bir kavramdan öte bir yol haritası oldu. Index Grup olarak faaliyetlerimizin merkezine çevresel, sosyal ve yönetişim ilkelerini yerleştiriyor; sürdürülebilirliği uzun vadeli değer yaratımının vazgeçilmez unsuru olarak görüyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sürdürülebilir bir gelecek; ancak kaynakları koruyarak, insanı güçlendirerek ve işimizi daha adil bir dünya hedefiyle yürüttüğümüzde mümkündür.

Yönetim Kurulumuz bünyesinde oluşturduğumuz Sürdürülebilirlik Komitesi, bu vizyonun kurumsal

güvencesidir. Komitemiz, sürdürülebilirlik ile iklim kaynaklı riskleri ve fırsatları düzenli olarak değerlendiriyor, paydaşlarımızın beklentilerini gözetiyor ve karar süreçlerimize rehberlik ediyor. Bu yıl TSRS uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporumuzu yayımlarken, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini bir adım öteye taşıdık.

Çevresel etkimizi azaltmak ve kaynaklarımızı daha verimli kullanmak amacıyla somut hedeflerle ilerliyoruz. 2024 yılını baz alarak Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarımızı 2030 yılı sonuna kadar %25 oranında azaltmayı, değer zincirimizin tamamını kapsayan Kapsam 3 emisyonlarında ise 2053 yılına kadar Net Sıfır seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Bu hedefler, çevreye olan duyarlılığımızın yanı sıra inovasyona ve verimliliğe olan inancımızı da yansıtıyor.

Sürdürülebilirlik yolculuğumuzun merkezinde her zaman insan var. Yeni kurduğumuz "Bilişime ve Eğitime Erişim Vakfı" ile hayalimiz; teknolojiyi, bilgiyi ve fırsatları ülkemizin her köşesine ulaştırmak. Anadolu'daki gençlerin eğitimde ve bilişimde eşit koşullara sahip olmasını sağlamak, bizim için yalnızca bir sosyal sorumluluk değil; toplumsal gelişimin ön şartı. Çünkü biz biliyoruz ki bugünün dünyasında bilişime ve eğitime erişim bir ayrıcalık değil, temel bir haktır.

Index Grup olarak geleceğe dair kararlılığımız net: Biz yalnızca bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da gözeten bir anlayışla ilerliyoruz. Sürdürülebilirlik bizim için bir raporun konusu değil, bir yaşam biçimidir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da teknolojiyi, bilgiyi ve insanı aynı potada buluşturarak, daha yeşil, daha adil ve daha umut dolu bir gelecek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz.

Yolumuz açık, umudumuz güçlü; çünkü biliyoruz ki teknoloji ancak insanla anlam bulur.

Sevgi ve saygılarımla,

Erol BİLECİK

Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı

AMAÇ

Kıymetli Paydaşlarımız,

Bu rapor 4 Haziran 2022 tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişiklikle Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK)'nun Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya yetkili kılınmasının ve "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonumuzun bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

KGK sürdürülebilirlik raporlaması alanında yetkili kılınmasının akabinde Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlerken Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Vakfı (IFRS Vakfı) bünyesinde oluşturulan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından yayımlanan sürdürülebilirlik standartlarını esas almıştır. ISSB tarafından yayımlanmış olan iki Standart bulunmaktadır ve bu iki standart TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar isimleriyle 29 Aralık 2023 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanarak KGK tarafından mevzuatımıza kazandırılmıştır.

Mevzuatımıza kazandırılmış hâliyle TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler; bir işletmenin genel amaçlı finansal raporların asli kullanıcıları açısından işletmeye kaynak sağlama kararı verirken faydalı olacak sürdürülebilirlikle ilgili risklerine ve fırsatlarına ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmayı amaçlamaktadır.

TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar ise bir işletmenin genel amaçlı finansal raporların asli kullanıcıları açısından işletmeye kaynak sağlama kararı verirken faydalı olacak iklimle ilgili risklerine ve fırsatlarına ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmayı amaçlamaktadır.

Bu bağlamda Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Sürdürülebilirlik Raporlaması Uygulama Kapsamını da 29 Aralık 2023 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlamış ve bu uygulama kapsamı uyarınca da Topluluğumuzun "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonuna ek olarak 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla ayrı bir TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu yayımlaması bir zorunluluk halini almıştır.

KAPSAM

Topluluğumuzun "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonunu yansıtan "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu"muz, 1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2024 raporlama dönemini kapsayacak şekilde ve KGK tarafından belirlenen Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları esas alınarak hazırlanmıştır.

"TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu"muz hazırlanırken Topluluğumuzun gelecekteki finansal yeterliliğini makul ölçüde etkilemesi beklenmeyen sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları kapsam dışında bırakılmıştır.

Sürdürülebilirlikle ilgili belirli risk ve fırsatlara ilişkin açıklama yapılması gereken bilgileri diğer TSRS'ler belirleyebilmektedir. Bu bağlamda Topluluğumuzun "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu" hazırlama sürecinde iklimle ilgili risk ve fırsatların açıklanması için TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardı uygulanmıştır.

Bu bağlamda TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardı kapsamında Topluluğumuzun gelecekteki finansal yeterliliğini etkilemesi makul ölçüde beklenen iklimle ilgili riskleri ve fırsatları açıklanmıştır. Topluluğumuzun iklimle ilgili riskleri açıklanırken TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardında zorunlu kılınan;

  • İklimle İlgili Fiziksel Riskler ve
  • İklimle İlgili Geçiş Riskleri esas alınmıştır.

GENEL HÜKÜMLER

Raporlayan İşletme

Genel amaçlı finansal raporları ve sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaları hazırlamakla yükümlü olan ya da bunları hazırlamayı seçen işletme raporlayan işletme olarak tanımlanmaktadır. Bilindiği üzere genel amaçlı finansal raporlar, kendi özel bilgi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik raporlar hazırlanmasını talep edebilme imkânı bulunmayan asli kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanmaktadır. Böylelikle raporlayan işletme hakkında, o işletmeye kaynak sağlamaya ilişkin kararlar veren asli kullanıcılar için faydalı olacak finansal bilgilerin sağlanması hedeflenmektedir.

Nitekim TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler Standardına göre, sürdürülebilirlik kapsamında yapılan finansal açıklamalar, ilgili finansal tabloları hazırlayıp raporlayan aynı işletmeye ait olmalıdır. Dolayısıyla da bir işletmenin genel amaçlı finansal raporları ve sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaları aynı işletmeyi kapsamalıdır. Örnek vermek gerekirse Türkiye Muhasebe Standartlarına göre hazırlanan konsolide finansal tablolar, ana ortaklık ve bağlı ortaklıklar hakkında, tek bir raporlayan işletme olarak bilgi sunmaktadır. Dolayısıyla söz konusu işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalarını da konsolide olarak hazırlaması gerekmektedir.

Bu kapsamda Topluluğumuz "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonuna katkı sunabilmek ve Sürdürülebilirlik Raporlaması Uygulama Kapsamı uyarınca "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu" yükümlülüğünü layıkıyla yerine getirebilmek için sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalarda bulunurken Topluluk konsolide finansal tablolarını dikkate almıştır.

Böylelikle ana ortaklık ve bağlı ortaklıklar hakkında tek bir raporlayan işletme olarak bilgi sunulması temin edilmiş ve asli kullanıcıların Topluluğumuzun sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalarını hem ana ortaklık ve hem de bağlı ortaklıklar için anlamaları sağlanmaya çalışılmıştır.

İş Modeli ve Değer Zinciri

TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler asli kullanıcılar tarafından Topluluğun sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlarının iş modelimiz ve değer zincirimiz üzerindeki;

  • Mevcut ve
  • Öngörülen etkilerini

açıklamamızı zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda, iş modeli stratejik amaçları yerine getirerek değer ile nakit akışı yaratmak amacıyla girdilerin Topluluk faaliyetleri aracılığıyla çıktılara ve sonuçlara dönüştürülmesini sağlayan sistem olarak tanımlanmaktadır. Özetle iş modeli;

  • Bir işletmenin girdilerini (doğal kaynaklar, insan sermayesi, finansal kaynaklar vs.),
  • Bu girdileri kullanarak oluşturduğu faaliyetleri (üretim, hizmet, tedarik zinciri, AR-GE vs.),
  • Bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan çıktılar ve sonuçları (ürünler, hizmetler, atıklar, emisyonlar, toplumsal etkiler vs.) ve
  • Tüm bu süreçlerin kısa, orta ve uzun vadede işletmenin değer yaratma süreci üzerindeki etkilerini bütüncül bir şekilde ele alan yapı olarak da tanımlanabilmektedir.

Bu doğrultuda Topluluğumuzun girdileri; insan kaynağı, finansal sermaye ve teknolojik altyapıdan oluşmaktadır. Bu girdiler, topluluğumuzun faaliyetleri aracılığıyla etkin ve verimli şekilde kullanılarak işlenmektedir. Faaliyetlerimiz esas itibarıyla yurtiçi ve yurtdışından bilişim ürünlerinin tedariki, bu ürünlerin toptan ticareti, lojistik ve dağıtım süreçlerinin yönetilmesi ile bilişim sektöründe değer yaratan hizmet ve çözümler sunulmasından oluşmaktadır.

Söz konusu faaliyetlerin sonucunda; bilişim ürün ve hizmetlerinin ülke genelinde müşterilerle buluşturulması, dijitalleşmeye katkı sağlayan çözümler geliştirilmesi, istihdam ve ekonomik katma değer yaratılması, ayrıca çevresel ve toplumsal etkilerin ortaya çıkması söz konusudur. Bu çıktılar; yalnızca finansal performansımıza değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal fayda ve paydaş memnuniyeti boyutlarına da etki etmektedir.

Bu kapsamda 1989 yılında temelleri atılan Topluluğumuz, bugün Türkiye'de bilişim ürünlerinde ana tedarikçi, uluslararası pazarlarda ise güçlü bir müşteri konumunda faaliyet göstermektedir. 2004 yılında paylarının bir bölümü halka arz edilerek Borsa İstanbul'a kote edilen Topluluğumuz, günümüzde Borsa İstanbul Yıldız Pazar'da işlem görmekte ve güçlü değer zinciri ile geniş bir paydaş kitlesine hizmet sunmaktadır.

Bu iş modeli sayesinde Topluluğumuz, sürdürülebilir büyüme stratejileri doğrultusunda kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak hem toplumumuzun geleceği için ekonomik değer üretmekte hem de çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirerek uzun vadeli değer yaratmaktadır.

Sonuç olarak Topluluğumuz Türkiye'nin önde gelen bilişim teknolojileri distribütörlerinden biri olarak faaliyet göstermektedir. İş modelimiz, çok geniş bir ürün portföyünü (bilgisayar, tablet, yazıcı, ağ ürünleri, depolama çözümleri, yazılım lisansları ve tüketici elektroniği) dünyanın önde gelen üreticilerinden temin ederek, ülke çapındaki bayi, perakendeci, e-ticaret platformu ve kurumsal müşterilere ulaştırmak üzerine kuruludur.

Topluluğumuz sadece ürünlerin tedarik ve dağıtımını yapan bir aracı olmanın ötesinde; tedarik zincirinin verimliliğini, maliyet avantajını ve sürdürülebilirliğini gözeten bir çözüm sağlayıcı rolü de üstlenmektedir. Bu çerçevede iş modelimizin temel unsurlarını şu şekilde özetlemek mümkündür.

  • Tedarik: Topluluk uluslararası bilişim ve elektronik üreticileri ile uzun vadeli iş birlikleri kurarak ürün portföyünü çeşitlendirir.
  • Lojistik ve Depolama: İstanbul ve Gebze'de bulunan lojistik merkezlerimiz, ürünlerin hızlı ve güvenilir şekilde dağıtımını sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır.
  • Dağıtım ve Satış: Ürünler, bayi kanalı, zincir mağazalar, kurumsal müşteriler ve e-ticaret platformları aracılığıyla Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırılmaktadır.
  • Müşteri İlişkileri ve Son Kullanım: Topluluk yalnızca ürün tedarik eden değil, aynı zamanda iş ortaklarına eğitim, teknik destek ve sürdürülebilir ürün bilgilendirmesi sunan bir paydaş konumundadır.
  • Dolayısıyla da bilişim ürünlerine ilişkin değer zincirimiz esasen tasarımdan teslimata, tüketimden kullanım ömrünün sonuna kadar tüm aşamaları kapsamaktadır. Bu süreçte yalnızca ürünlerin dolaşımı değil, aynı zamanda çevresel, sosyal ve yönetişim etkileri de dikkate alınmaktadır.

Bu kapsamda Topluluğumuzun iş modeli kapsamındaki değer zinciri ise aşağıdaki temel aktörlerden oluşmaktadır:

Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler):

  • Uluslararası ve yerel üreticiler,
  • İthalatçılar ve markalar,
  • Lojistik ve depolama hizmet sağlayıcıları,
  • Stratejik iş ortaklarımız.

Topluluk İçi Etkiler (Faaliyetler):

  • Ürünlerin yurtiçi ve yurtdışından tedariki,
  • Depolama, stok ve lojistik yönetimi,
  • Toptan satış ve dağıtım,
  • Katma değerli bilişim hizmetleri ve çözümler.

Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler):

  • Bayiler, perakendeciler ve e-ticaret platformları,
  • Kurumsal müşteriler,
  • Son kullanıcıya ürün/hizmet sunan diğer iş ortakları.

Bu yapı sayesinde topluluğumuz, bilişim sektöründe geniş ve güçlü bir ekosistem oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların etkin bir şekilde yönetilmesi ve tüm paydaşlara uzun vadeli değer yaratma yaklaşımımızın yansıtılabilmesi temel bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır.

Bu kapsamda Topluluğumuzun ortaklık yapısı, değer zincirinde yer alan bağlı ortaklıkları ve değer zincirini özetleyen şema aşağıda sunulmuştur.

31.12.2024 tarihi itibariyle Topluluğumuzun ortaklık yapısı aşağıdaki gibidir:

Ortak Adı Ülkesi Pay Oranı Pay Adedi Pay Tutarı
Nevres Erol Bilecik (*) T.C. %30,93 231.987.797 231.987.797
Desbil A.Ş. T.C. %9,17 68.742.505 68.742.505
Halka Açık %57,53 431.491.283 431.491.283
Diğer T.C. %2,37 17.778.415 17.778.415
Toplam 750.000.000 750.000.000

(*) Grup'un nihai kontrolü Nevres Erol Bilecik ve ailesi üyelerindedir. Desbil A.Ş.'nin (%100 ortağı N. Erol Bilecik) payı ile birlikte Nevres Erol Bilecik'in toplam payı %40,10'dur.

Değer Zinciri
Bölümü
Bağlı
Ortaklıklar
İş Modeli Lokasyon Bilgileri
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
Datagate
Bilgisayar
Malzemeleri
A.Ş. (Datagate)
Türkiye'de kurulmuş olan şirketimiz, bilgi teknolojileri
sektöründe faaliyet göstermektedir. Yetkilendirilmiş
bayiler aracılığıyla mobil telefon, mobil cihaz,
aksesuar ve bilgisayar ürünlerinin tedarik ve satışını
gerçekleştirmektedir. Şirketimiz, iş ortaklarına güvenilir
ürün temini ve sürdürülebilir hizmet anlayışı sunmayı ilke
edinmiştir.
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok.
D Blk. No:21 D/10 Sarıyer, 34485
İstanbul
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
Despec
Bilgisayar
Pazarlama
ve Ticaret
A.Ş.(Despec)
Şirket, bilişim teknolojileri ("BT") tüketim malzemeleri
(toner, mürekkep kartuşu, şerit, yedekleme ürünleri, kâğıt
ürünleri ve aksesuarlar) ile mobil telefonların dağıtımı
konusunda faaliyet göstermektedir. Şirket, geniş ürün
portföyü ve güçlü dağıtım ağı sayesinde iş ortaklarına
güvenilir, sürdürülebilir ve yüksek kalite standartlarına
uygun çözümler sunmayı hedeflemektedir.
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok.
D Blk. No:21 D/9 Sarıyer, 34485
İstanbul
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
Neteks
Teknoloji
Ürünleri A.Ş.
(Neteks Tek.)
Her türlü telekomünikasyon, bilgi işlem ve endüstriyel
otomasyon teçhizatı ile yardımcı teçhizat ve makinelerin
yazılım, donanım, alt birim ve parçalarını; bu makine ve
teçhizatların işletim, malzeme ve yazılımlarını, ayrıca her
türlü kablo ve kablolama ürünlerini ithal etmek, satın almak
suretiyle temin etmek ve bunların iç ve dış pazarlarda
satışını ve dağıtımını gerçekleştirmek, söz konusu ürünleri
kendi projelerinde kullanmak. Şirket, bu faaliyetler
kapsamında iş ortaklarına yüksek teknoloji çözümleri
sunmayı, sektördeki gelişmeleri yakından takip ederek
sürekli yenilikçi ve sürdürülebilir hizmetler sağlamayı amaç
edinmiştir.
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok.
D Blk. No:21 D/6 Sarıyer, 34485
İstanbul
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
Teklos Teknoloji
Lojistik
Hizmetleri A.Ş.
(Teklos)
Şekerpınar bölgesinde bulunan 15.000 m²'lik lojistik
merkezinde; depolama hizmetleri, yurt içi dağıtım ve
lojistik yönetimi alanlarında faaliyet göstermektedir.
Teknoloji ürünlerinin depolanması, depo içi katma değerli
hizmetler, stok yönetimi, dağıtımı, iade yönetimi ve servis
lojistiği konularında hizmet sunmaktadır. Şirket, lojistik
operasyonlarını modern altyapısı, gelişmiş bilgi sistemleri
ve uzman kadrosu ile yürütmekte olup, iş ortaklarına hızlı,
güvenilir ve verimli çözümler sağlamayı hedeflemektedir.
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok.
D Blk. No:21 D/11 Sarıyer, 34485
İstanbul (Merkez)
Cumhuriyet
Mahallesi Yahyakaptan Caddesi
No:10A D:2 Çayırova / KOCAELİ
ve Akse Mah., 534.Sokak No:23
Çayırova/KOCAELİ (Lojistik
Merkezi/Depo)
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
İndeks
International
FZE (Indeks
FZE)
Dubai merkezli faaliyetleri ile topluluğun uluslararası
tedarik ve ihracat operasyonlarını yürütmekte, PC, dizüstü
bilgisayar ve sunucu ürünleriyle dış pazarlara açılımını
desteklemektedir. Ayrıca mobil cihazlar, bilişim teknolojileri
ekipmanları ve çevre birimlerinin bölgesel pazarlara
sunumunda aktif rol almakta; küresel tedarik zinciri
yönetimi, ihracat lojistiği ve bölgesel iş ortaklıklarının
geliştirilmesi alanlarında stratejik katkılar sağlamaktadır.
Şirket, uluslararası operasyonlarını güçlü distribütörlük
yapısı ve geniş çözüm ortakları ağı ile yürütmekte, küresel
ölçekte rekabet gücünü artırmayı hedeflemektedir.
Executive Desk Q1-07-049/A P.O.
Box 120637,Sharjah,UAE
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
İnfin Bilgisayar
Ticaret A.Ş.
Bilgisayar, bilgisayar çevre birimleri ve yazılımlarının toptan
ticareti (bilgisayar donanımları, POS cihazları, ATM cihazları
vb. dâhil) ile ithalat ve ihracatını gerçekleştirmektedir.
Ayrıca, bilgi teknolojileri alanında kullanılan donanım
ve yazılım ürünlerinin yurt içi ve yurt dışı pazarlarda
tedariki, satışı, dağıtımı ve satış sonrası destek hizmetlerini
sunmaktadır. Şirket, geniş ürün portföyü ve güçlü
iş ortaklıklarıyla, sektörde sürdürülebilir büyüme ve
uluslararası rekabet gücü sağlamayı hedeflemektedir.
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok.
D Blk. No:21 D/11 Sarıyer, 34485
İstanbul

Değer Zinciri
Bölümü
Bağlı
Ortaklıklar
İş Modeli Lokasyon Bilgileri
Neotech
Topluluk
Teknolojik
İçi Etkiler
Ürünler Dağ.
(Faaliyetler)
bulunmak. Satın alınan emtianın ambalajlanması,
A.Ş. (Neotech)
Her türlü teknolojik ürün, bilgi ve iletişim cihazları, küçük
ev aletleri, hobi malzemeleri ile ilgili her türlü elektronik
alet, gereç ve eşyaların; beyaz eşya, kahverengi eşya
ve teknolojik gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan
yeni ürünlerin alım, satım, ithalat, ihracat, mümessillik,
pazarlama, dağıtım, toptan ve perakende satış faaliyetlerini
yürütmek ve bu konulara ilişkin her türlü ticari faaliyette
depolanması ve nakliyesini gerçekleştirmek. Şirket, bu
faaliyetler kapsamında ulusal ve uluslararası pazarlarda
etkin rol üstlenmekte; modern lojistik altyapısı ve gelişmiş
operasyonel kapasitesi ile iş ortaklarına güvenilir, hızlı ve
sürdürülebilir çözümler sunmayı amaç edinmektedir.
Ayazağa Mah. Mimar Sinan Sok.
D Blk. No:21 D/11 Sarıyer, 34485
İstanbul
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
HB Bilişim
Teknolojileri
Sanayi Ticaret
A.Ş.
İkinci el cep telefonu tamir ve satış hizmetleriyle
topluluğun hizmet boyutunu genişletmektedir. Bu
kapsamda, yenilenmiş cihazların tedariki, bakım ve
onarımı, yedek parça temini, kalite kontrol süreçleri ile
satış sonrası teknik destek hizmetlerini yürütmektedir.
Şirket, sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda ikinci el cihaz
pazarında güvenilir ve ekonomik çözümler sunmakta, aynı
zamanda döngüsel ekonomiye katkıda bulunarak çevresel
sorumluluk bilinciyle hareket etmektedir.
Sinanpaşa Mah. Hasfırın Cad.
Sinanpaşa İş Merkezi No: 5 İç Kapı
No: 324 Beşiktaş/ İstanbul
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
Irenovo Bilişim
Teknolojileri ve
Sistemleri A.Ş.
İkinci el cep telefonu tamir, satış ve kiralama çözümleri
ile topluluğun teknoloji geliştirme ve dijital dönüşüm
kapasitesine katkı sunmaktadır. Bu doğrultuda, yenilenmiş
cihazların tekrar ekonomiye kazandırılması, teknik
servis hizmetlerinin geliştirilmesi, yazılım ve donanım
iyileştirmelerinin yapılması ile müşteri ihtiyaçlarına
uygun dijital çözümler üretilmektedir. Şirket, teknoloji
ekosisteminde sürdürülebilir bir büyüme stratejisi
izlemekte olup, inovasyon odaklı yaklaşımı sayesinde
hem iç pazarda hem de dış pazarlarda rekabet avantajı
sağlamayı hedeflemektedir.
Sinanpaşa Mah. Hasfırın Cad.
Sinanpaşa İş Merkezi No: 5 İç Kapı
No: 323 Beşiktaş/ İstanbul
Topluluk
İçi Etkiler
(Faaliyetler)
ASF Emlak
Gayrimenkul
A.Ş.
Asansör tamir ve bakım faaliyetleri ile topluluğun
farklı sektörlerde hizmet çeşitliliğini artırmakta,
ayrıca gayrimenkul yatırımları ve yönetimiyle finansal
sürdürülebilirliği desteklemektedir. Bunun yanı sıra,
gayrimenkul projelerinin geliştirilmesi, kiralanması ve
yönetilmesi alanlarında faaliyet göstermekte; modern
şehircilik anlayışı ve yatırım stratejileri doğrultusunda
topluluğun uzun vadeli büyümesine katkı sağlamaktadır.
Şirket, teknik hizmetlerden gayrimenkul yatırımlarına
kadar geniş bir yelpazede faaliyet göstererek, iş alanlarını
çeşitlendirmeyi ve paydaşlarına katma değer yaratmayı
hedeflemektedir.
Pelitli Mah. Pelitli Yolu Cad. No:133
Gebze 41400

Raporlama Zamanı ve Açıklamanın Yeri

TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standartları uyarınca sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalar, ilgili finansal tablolar ile aynı raporlama dönemini (1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2024) kapsayacak şekilde sunulmuştur.

Öte yandan raporlama döneminin bitiminden sonra ancak sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaların yayımlanması için onayladığı tarihten önce Topluluk, raporlama dönemi sonunda var olan koşullar hakkında bilgi elde ederse, yeni bilgiler ışığında bu koşullarla ilgili açıklamaları güncellemelidir. Ancak bu güncellemenin yapılmasının zorunlu olması için bu bilgilerin asli kullanıcıların kararlarını makul derecede etkilemesi gerekmektedir. Bu bağlamda ilgili raporlama dönemi sonrasında asli kullanıcıların kararlarını etkileyecek herhangi bir gelişme yaşanmamıştır.

Karşılaştırmalı Bilgi

Başka bir TSRS'de aksi belirtilmedikçe raporlama döneminde açıklanan tüm tutarların önceki dönemle karşılaştırmalı olarak sunulması gerekmektedir.

Bilindiği üzere metrikler ve hedefler bazı durumlarda tahmine dayanabilmekte ve yeni bilgi edinimi ile değişebilmektedir. Bu durumda işletmeler hem raporlama döneminde hem de sonrasında karşılaştırmalı bilgi sunarken;

  • Yeni bilgiyi yansıtan ve revize edilmiş tutarları,
  • Önceki tutarla olan farkları ve
  • Metrik ya da hedefteki revizyonun nedenlerini açıklamalıdır.

Ancak karşılaştırmalı tutarlarda revize edilmiş tutarı hesaplamak mümkün değilse veya metrik ileriye yönelikse ek bir açıklama yapılması gerekmemektedir. Öte yandan raporlama döneminde yeni bir metrik ya da hedef kullanılmaya başlanıldığında ise eğer mümkün ise karşılaştırmalı tutarlarında açıklanması gerekmektedir.

Bu doğrultuda Topluluk sürdürülebilirlik ve iklim ilgili açıklamaları ve bu açıklamaların finansal durum ve finansal performansa olan etkilerini kurumsal politikalar ve iç kontrol sistemleri aracılığıyla TSRS uyumlu hale getirmek üzere ilgili raporlama dönemi itibariyle sistematik hale getirmeye başlamıştır.

Ancak ifade etmek gerekir ki Topluluğumuz dört ana başlıktaki (Yönetişim, Strateji, Risk Yönetimi, Metrikler ve Hedefler) temel içerikleri TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler de yer alan geçiş hükümlerine ve TSRS Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı'nın geçici 1'inci maddesinde yer alan muafiyete dayanarak karşılaştırmalı sunmamıştır.

Gerçeğe ve İhtiyaca Uygun Sunum

Sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilgilerin faydalı olması için; bu bilgilerin ihtiyaca uygun olması ve sunmayı amaçladığı hususu gerçeğe uygun bir şekilde sunması gerekir. Bunlar sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilginin temel niteliksel özellikleridir. Sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilginin karşılaştırılabilir, doğrulanabilir, zamanında sunulmuş ve anlaşılabilir olması durumunda faydası arttırılmış olur. Karşılaştırılabilirlik, doğrulanabilirlik, zamanında sunum ve anlaşılabilirlik, sürdürülebilirlikle ilgili faydalı finansal bilginin destekleyici niteliksel özellikleridir.

Bir bilginin faydalı olabilmesi için açıklamayı amaçladığı olayların biçiminden ziyade özünü gerçeğe uygun olarak sunması gerekmektedir. Dolayısıyla gerçeğe uygun sunumun sağlanabilmesi için sunumun tam, tarafsız ve doğru olması gerekir. Bu kapsamda;

  • Asli kullanıcıların riskleri ve fırsatları anlayabilmesi için gereken tüm önemli bilgileri içeren sunum tam sunumdur.
  • Bilgilerin seçiminde ve açıklanmasında taraflılığın bulunmadığı sunum tarafsız sunumdur. Tarafsız sunumda asli kullanıcıları önemli bilgilerin özünden uzaklaştıracak manipülatif anlatımlara yer verilmez. Ayrıca tarafsızlık ihtiyatlılıkla da desteklenmeli ve risk ile fırsatlar olduğundan düşük ya da yüksek gösterilmemelidir.
  • Bir bilgi kesinlik içermese de doğru olabilir. Doğru bilgiler önemli hatalar içermeyen, tanımlamaların kesin olduğu, dilin sarih olduğu, tahminler ile gelecek muhakemelerinin oluşturulmasında makul girdilerin kullanıldığı bilgilerdir. Bu şekilde bir sunum ise doğru sunumdur.

Öte yandan ihtiyaca uygun bilgi asli kullanıcıların verdikleri kararlarda fark yaratma gücüne sahip bilgidir. Bir bilgi tahmin değerine, doğrulama değerine veya her ikisine birden sahip ise ihtiyaca uygundur.

  • Bir bilgi asli kullanıcılar tarafından gelecekteki sonuçları tahmin etmek için girdi olarak kullanılabiliyorsa, tahmin değerine sahiptir. Bu bilginin illaki bir tahmin ya da öngörü olması gerekmez. Asli kullanıcıların bilgiyi tahminleri için girdi olarak kullanabilmesi tahmin değeri özelliğini taşıması için yeterlidir.
  • Bir bilgi önceki değerlendirmelere yönelik geri bildirim sağlıyor, yani önceki bilgileri doğruluyor ya da değişmesine sebep oluyorsa doğrulama değerine sahiptir. Sonuç olarak tahmin değerine sahip olan bilgi, genellikle doğrulama değerine de sahiptir. Örneğin, cari yıl sera gazı emisyonuna ilişkin bilgi gelecek yıllara ilişkin sera gazı emisyonlarının tahmin edilmesinde dayanak olarak kullanılabileceği gibi, geçmiş yıllarda cari yıl sera gazı emisyonu için yapılmış olan tahminlerle de karşılaştırılabilir. Bu karşılaştırmaların sonuçları ise daha önceki tahminlerin yapılması sırasında uygulanan süreçlerin düzeltilmesi ve iyileştirilmesinde kullanıcılara yardımcı olabilir.

Bu kapsamda gerçeğe ve ihtiyaca uygun sunumu sağlamak adına Topluluğumuz tarafından sunulan sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili tüm riskler ve fırsatlar mümkün olan her koşulda iş modelimizi ve gelecekteki finansal yeterliliğimizi makul ölçüde etkilemesi beklenen metrikler ve hedeflerle ilişkilendirilmiş ve ilk raporlama dönemi olması sebebiyle bu ilişkilere yönelik olarak nitel açıklamalara yer verilmiştir.

Muhakemeler ve Ölçüm Belirsizlikleri

Topluluğumuz iklim risklerini değerlendirirken yalnızca Türkiye'deki faaliyet alanlarını değil, aynı zamanda Avrupa, Asya ve Amerika'daki tedarikçilerini de kapsayan geniş bir coğrafyayı dikkate almaktadır. Bu çerçevede, IPCC tarafından yayımlanan senaryo analizleri karar alma süreçlerimizde önemli bir referans noktasıdır. Ancak bu senaryoların zaman içinde güncellenmesi ve bölgesel farklılıklara göre değişiklik göstermesi, fiziksel risklerin kesin ve ayrıntılı biçimde değerlendirilmesini güçleştiren başlıca belirsizlik kaynaklarından birisidir.

Benzer şekilde, geçiş risklerinde de belirsizlikler söz konusudur. Topluluğumuz, bu alanda NGFS senaryo analizlerini dikkate almakta; karbon fiyatlandırması, emisyon azaltım yükümlülükleri ve politika değişimlerini yakından izlemektedir. Bununla birlikte, Türkiye'de İklim Kanunu yürürlüğe girmiş olsa da Emisyon Ticaret Sistemi ve ikincil mevzuat hazırlıkları henüz tamamlanmamıştır. Küresel düzeyde ise karbon vergileri ve çok çeşitli ETS uygulamaları gündemde olup bu düzenlemelerin ne şekilde hayata geçirileceği halen belirsizdir.

Dolayısıyla hem fiziksel risklerde hem de geçiş risklerinde, kullanılan senaryoların dinamik yapısı ve mevzuatın gelişim aşamasında olması Topluluğumuzun stratejik kararlarının ve iklim hedeflerinin gerçekleşme düzeyini doğrudan etkileyebilecek önemli belirsizlik alanlarını oluşturmaktadır.

Sonuç olarak iklimle ilgili fiziksel ve geçiş riskleri henüz sayısal olarak ölçülebilir bir seviyeye ulaşmamıştır. Bu nedenle, TSRS 2 kapsamında beklenen finansal açıklamalar, daha net projeksiyonların ve düzenlemelerin oluşacağı gelecek raporlama dönemlerinde yeniden ele alınacak ve nicel bilgi verilmesi sağlanılmaya çalışılacaktır.

Önemlilik

İhtiyaca uygunluğun işletmeye özgü haline önemlilik denilmektir. Bir bilginin verilmemesi, yanlış verilmesi veya gizlenmesinin asli kullanıcılarının kararlarını etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa o bilgi önemlidir. Önemlilik niteliksel ya da niceliksel olabilmektedir.

Bu kapsamda topluluğumuz, 2024 raporlama dönemine özgü bir önemlilik analizi çalışması yürütmüş ve sürdürülebilirlik ile iklim konularının topluluğumuz ve değer zincirimiz açısından önemi değerlendirilmiştir.

Analiz sonuçları, topluluğumuzun faaliyet gösterdiği bilişim ürünleri tedarik ve toptan ticareti sektörüne özgü risk ve fırsatları dikkate alarak aşağıdaki öncelikli konuları ortaya koymuştur:

  • Ulusal ve Uluslararası Karbon Vergileri ve Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları: Karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma mekanizmalarının bilişim ürünleri tedarik zincirimizde gömülü maliyetlerimizi artırma riski bulunmaktadır. Özellikle AB düzenlemeleri sektörümüz ve Topluluğumuz için kritik önem arz etmektedir. Öte yandan düşük karbonlu tedarikçilerle yapılacak muhtemel iş birliği ise Topluluğumuza rekabet avantajı sağlayabilecektir.
  • Ortalama Hava Sıcaklıklarındaki Artış: Küresel ölçekte artan ortalama sıcaklıklar, enerji tüketimi, soğutma ihtiyacı ve lojistik faaliyetler üzerinde ek maliyet baskısı yaratmaktadır. Ayrıca tedarik zincirindeki üretim merkezlerinin iklim koşullarına bağlı verimlilik kayıpları da sektörümüz ve Topluluğumuz için önemli bir risk unsurudur.
  • Tedarik Zinciri Dayanıklılığı: Küresel üreticilere bağımlılık, lojistikteki aksaklıklar ve jeopolitik riskler sektör ve Topluluğumuz için tedarik sürekliliğini tehdit etmektedir. Çeşitlendirilmiş ve esnek tedarik zinciri stratejileri ile faaliyet risklerinin azaltılması hedeflenmektedir.
  • Müşteri Tercihlerinin Değişmesi: Sürdürülebilirlik ve çevresel etkiler konusunda artan bilinç, müşterilerin düşük karbon ayak izine sahip ürün ve hizmetleri tercih etmesine yol açmaktadır. Bu eğilim, sektörde yeşil tedarik zincirleri ve çevre dostu ürün portföyleri geliştiren işletmeler için önemli bir rekabet avantajı yaratmaktadır.

Özetle bu analiz, Topluluğumuzun paydaşlarına uzun vadeli değer sunabilmesi için hangi konuları öncelikli olarak ele alması gerektiğini göstermekte ve raporlama dönemine ilişkin açıklamalarımızın temelini oluşturmaktadır.

Bu bağlamda, topluluk üzerinde en yüksek potansiyel finansal etkiye sahip sürdürülebilirlik ve iklim konularını belirlemek amacıyla 2024 raporlama dönemine özgü yapılan bu önemlilik analizi çalışması sürecinde ulusal ve uluslararası ölçekte yayımlanan çeşitli sektörel raporların, akademik çalışmaların ve rehber dokümanların dikkate alındığını belirtmek isteriz.

Bağlantılı Bilgi

Bilginin ilgili olduğu unsurlar ile genel amaçlı finansal raporlarda işletme tarafından sağlanan açıklamalar arasındaki bağlantıların açıklanması bağlantılı bilgidir. Bu kapsamda işletmelerin bilgiler arasındaki bağlantı kurarken bu bilgilerin yönetişim, strateji, risk yönetimi, metrik ve hedeflerle olan bağlantısını da açıklaması gerekmektedir. Ayrıca bağlantılı bilgi sunulurken;

  • Bağlantılar açık ve öz bir şekilde ifade edilmeli,
  • Gereksiz tekrarlardan kaçınılmalı,
  • Sürdürülebilirlik ve iklim ilgili finansal açıklamalar için kullanılan veriler ile genel amaçlı raporları hazırlamak için kullanılan verilere ait önemli farklar ifade edilmeli ve
  • Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalarda ölçü birimi para olarak belirlendiğinde genel amaçlı finansal raporlardaki sunum para birimi kullanılmalıdır.

Bu bağlamda, Topluluğumuzca sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin önemli bilgiler açıklanırken, söz konusu risk ve fırsatların mevcut ve gelecekteki finansal durum ile finansal performans üzerindeki bağlantılarına, bu raporun "Muhakemeler ve Ölçüm Belirsizlikleri" bölümünde bahsedilen sebepler ile ilk raporlama dönemi olması nedeniyle nitel açıklamalar aracılığıyla yer verilmiştir.

Rehberlik Kaynakları

Topluluğumuz tarafından TSRS'ler uygulanırken;

TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehber'in EK-6 Çok Hatlı ve Özel Perakendeciler ve Distribütörler bölümü rehber olarak kullanılmıştır.

Ayrıca Topluluk seviyesinde TSRS 1 bağlamında ele alınan konularda;

  • SASB standartları ve
  • Küresel Raporlama İnisiyatifi standartlarından istifade edilmiştir.

Geçiş Hükümleri

Topluluk, 2024 yılı itibarıyla Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında ilk sürdürülebilirlik raporunu hazırlamaktadır. İlk uygulama yılı olması nedeniyle, TSRS'nin geçiş hükümlerinden ve kolaylaştırıcı uygulamalarından yararlanılmıştır.

İlk raporlama döneminde yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara odaklanılmış olup, rapor TSRS 2 – İklimle İlgili Açıklamalar esas alınarak hazırlanmıştır. Bu çerçevede çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) temelli sürdürülebilirlik konularına ilişkin detaylı açıklamalara 2025 ve sonraki raporlama dönemlerinde yer verilecektir.

Bu geçiş muafiyetini uygulamasından dolayı Topluluk ilk raporlama döneminde iklimle ilgili risk ve fırsatlarına sonraki raporlama döneminde ise sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlarına yönelik karşılaştırmalı bilgi sunmayacaktır.

TSRS 2 standardı uyarınca, Topluluk kısa, orta ve uzun vadeli iklim risklerini değerlendirmek amacıyla IPCC'nin RCP 4.5 ve RCP 8.5 senaryolarına dayalı analiz çalışmalarına başlamıştır. Ayrıca, küresel finansal otoriteler tarafından yaygın olarak kullanılan NGFS (Network for Greening the Financial System) senaryoları da dikkate alınarak farklı geçiş riskleri ve piyasa koşullarının potansiyel etkileri değerlendirilmiştir. Bu analizler hem fiziksel hem de geçiş risklerinin Topluluk faaliyetlerine olası etkilerini kapsamlı biçimde ortaya koymak üzere yapılandırılmıştır.

Ayrıca TSRS 1 ve KGK düzenlemeleri kapsamında TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporumuz 2024 yılına ait finansal tabloların yayımlanmasının ardından hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır.

TSRS 2'nin sağlamış olduğu geçiş muafiyeti kapsamında ise ilk raporlama döneminde Kapsam 3 sera gazı emisyonları (yukarı yönlü/aşağı yönlü faaliyetlerden kaynaklanan dolaylı emisyonlar) açıklama kapsamı dışında bırakılmıştır. Topluluk ilerleyen dönemlerde Kapsam 3 emisyonlarının hesaplanması ve açıklanması için gerekli süreç ve veri altyapısını oluşturmayı hedeflemektedir.

Uygunluk Beyanı

Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamaları TSRS'lerin tüm hükümleriyle uygunluk sağlayan bir işletme, açık ve koşulsuz bir uygunluk beyanında bulunur. İşletme, TSRS'lerin tüm hükümlerine uymadığı müddetçe, sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaların, TSRS'lerle uygunluk sağladığını belirtemez.

Topluluk; gerçeğe ve ihtiyaca uygun sunum temel niteliksel özelliklerini ve şeffaflık ile hesap verebilirlik ilkelerini şiar edinerek yürürlükte olan TSRS'ler de yer alan tüm hükümlere uyum sağladığını ve ilerleyen dönemlerde de uyum sağlayacağını beyan etmektedir.

TEMEL İÇERİK

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) uyarınca işletmeler, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalarını temel olarak şu başlıklar altında sunar:

  • Yönetişim,
  • Strateji,
  • Risk Yönetimi ve
  • Metrikler ve hedefler başlıkları altında açıklamalar yapılır.

Bu kapsamda;

  • Yönetişim bölümünde, Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları izlemek ve yönetmek amacıyla kullandığı yönetişim süreçleri, kontroller ve prosedürlere ilişkin bilgiler paylaşılmaktadır. Böylece asli kullanıcıların, bu risk ve fırsatların nasıl yönetildiğini anlamaları amaçlanmaktadır.
  • Strateji başlığı altında yapılan açıklamalarla Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili olası risklerini bertaraf edebilmek ve fırsatlarını değerlendirebilmek için kullandığı yaklaşıma dair önemli bilgilere yer verilmektedir. Böylelikle asli kullanıcıların Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını yönetme stratejisini anlamalarını sağlamak amaçlanmaktadır.
  • Risk Yönetimi başlığı altında, Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları nasıl değerlendirdiği, önceliklendirdiği ve izlediğine ilişkin süreçlere dair önemli bilgilere yer verilmektedir. Bu sayede, söz konusu süreçlerin işletmenin genel risk yönetimi yapısına entegre edilip edilmediği, entegre edildiyse nasıl bir yöntemle gerçekleştirildiği, genel risk yönetimi sürecine nasıl bilgi akışı sağlandığı ile işletmenin genel risk profili ve risk yönetim yaklaşımlarına ilişkin önemli bilgilerin asli kullanıcılar tarafından anlaşılmasını sağlamak amaçlanmaktadır.
  • Metrikler ve Hedefler başlığı altında ise Topluluğun TSRS'ler ile uyumlu bir şekilde belirlenmiş hedeflere yönelik ilerlemeler de dâhil olmak üzere, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili riskler ve fırsatlarını yönetilebilmesi için ortaya koyduğu performans raporlanmaktadır. Böylelikle metrik ve hedeflere ilişkin önemli bilgilerin asli kullanıcılar tarafından anlaşılmasını sağlamak amaçlanmaktadır.

Ana Şirket ve Bağlı Ortaklıklar

TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler bu raporun "Raporlayan İşletme" bölümünde de ifade edildiği üzere TSRS raporlama yükümlülüğü bulunan işletmelerin, ana ortaklık ve bağlı ortaklıkları hakkında tek bir raporlayan işletme olarak bilgi sunmasını şart koşmuştur.

Bu sebeple 2024 yılı raporlama dönemi için TSRS yükümlülüğü bulunan İndeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili açıkladığı bilgilerde konsolide finansal tablolarını esas almış ve bu konsolide finansal tablolarıyla uyumlu bir şekilde raporlama yapmıştır.

Bu duruma ek olarak İndeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin %100 sahipliğinin bulunduğu, bilişim ürünleri ve telekom faaliyetleri yürüten Datagate Bilgisayar Malzemeleri A.Ş.'de TSRS'lerin uygulama kapsamına ilişkin alınan kurul kararında belirlenen eşik değerleri aştığından 2024 raporlama dönemine ait bir TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu yayımlayacaktır.

YÖNETİŞİM

Topluluk sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını yönetmek adına proaktif, reaktif, inovatif, pozitif ve dinamik bir yönetişim yapısı ile hareket etmektedir. Bu kapsamda asli kullanıcıların sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları izlemek, yönetmek ve denetlemek için kullandığı yönetişim süreçlerini, kontrolleri ve prosedürlerini anlamalarını sağlamak için bu başlık altında özün önceliği de gözetilerek kapsamlı açıklamalar yapılmıştır.

Yönetişim Organı ve Sürdürülebilirlikle İlgili Risk ve Fırsatların Gözetiminden Sorumlu Kişiler

Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili tüm risk ve fırsatların izlenmesi ve yönetilmesi, Topluluk Sürdürülebilirlik Komitesi'nin tavsiyeleri doğrultusunda, topluluğun sürdürülebilirlik yönetimine kılavuzluk eden ve en üst yönetişim organı konumunda bulunan Yönetim Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir.

Topluluğun Yönetim Kurulu, üçü bağımsız olmak üzere toplam dokuz üyeden oluşmaktadır. Yönetim Kurulu, topluluğun en üst karar ve gözetim organı olarak; genel yönetim, stratejik hedefler, sürdürülebilirlik politikaları ve anahtar performans göstergelerinin izlenmesinden sorumludur.

Bu kapsamda Yönetim Kurulu:

  • Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları düzenli olarak gündemine almakta,
  • İlgili komite raporları doğrultusunda stratejik yönlendirmelerde bulunmakta,
  • Finansal hedefler ve faaliyet hedefleri ile sürdürülebilirlik ve iklim hedefleri arasındaki uyumu gözetmekte ve
  • Paydaş beklentileri ve düzenleyici yükümlülükleri de göz önünde bulundurarak şeffaf ve hesap verilebilir bir sürdürülebilirlik raporlaması yapılmasını sağlamaktadır.

Topluluğumuzun Yönetim Kurulu;

  • Nevres Erol Bilecik (Yönetim Kurulu Başkanı),
  • Salih Baş (Yönetim Kurulu Bşk. Yrd.),
  • Attila Kayalıoğlu (Yönetim Kurulu Üyesi),
  • Ayşe İnci Bilecik (Yönetim Kurulu Üyesi),
  • Kaan Bilecik (Yönetim Kurulu Üyesi),
  • Banu Sürek (Yönetim Kurulu Üyesi),
  • Ufuk Esin (Bağımsız Yön. Kurulu Üyesi),
  • Kübra Erman Karaca (Bağımsız Yön. Kurulu Üyesi) ve
  • Pınar Efendioğlu'ndan (Bağımsız Yön. Kurulu Üyesi) müteşekkildir.

Topluluk, "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonuna katkı sağlamak ve "TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu" yayımlama yükümlülüğünü yerine layığıyla getirmek adına 24/09/2025 tarihinde almış olduğu Yönetim Kurulu Kararıyla hem "Sürdürülebilirlik Komitesi" oluşturmuş hem de bu komitenin "Usul ve Esaslarını" belirleyerek Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayımlamıştır.

Ayrıca alınan bu yönetim Kurulu kararı şeffaflık ilkesi doğrultusunda Topluluğun yatırımcı ilişkileri sayfasının "Kurumsal Yönetim" ve "Politikalar ve Dokümanlar" başlıkları altında yayımlanmıştır.

Bu kapsamda, Yönetim Kurulu topluluk genelinde sürdürülebilirlik kültürünü güçlendirmek amacıyla; sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların yönetimi, uygulanması, takibi ve ölçümlenmesi görevlerini, kendi gözetim sorumluluğu saklı kalmak üzere Sürdürülebilirlik Komitesi'ne devretmiştir.

Topluluk'un Sürdürülebilirlik Komitesi ise;

  • Ufuk ESİN ,
  • Banu SÜREK ve
  • Kaan BİLECİK'ten müteşekkildir.

Yönetişim Organının Faaliyetlerine İlişkin Talimat ve Prosedürler

Sürdürülebilirlik Komitesi

1. AMAÇ VE KAPSAM

  • İşbu doküman, Sürdürülebilirlik Komitesi'nin İndeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ("Şirket") Yönetim Kurulu'na yönelik görev ve sorumluluklarının uygulama usul ve esaslarını düzenlemektedir.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi, Şirket'in sürdürülebilirlik stratejisi, politikaları, sürdürülebilirlikle ilgili riskleri, fırsatları, hedefleri ve ÇSY (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) konularındaki performansının geliştirilmesine ve Yönetim Kurulu'nun sürdürülebilirlikle ilgili sorumluluklarını yerine getirmesine katkı sağlar.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi, Şirket'in faaliyetlerini, hissedarlarını, değer zincirini paydaşlarını veya kamuoyunu etkileyebilecek ÇSY (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) alanlardaki yasal ve düzenleyici konuları ilgilendiren Şirket politikaları ve programları ile Şirket'e yönelik ilgili riskleri gözetler ve denetler.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi, ÇSY (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) süreçleriyle ilgili tüm hazırlık faaliyetlerinde Yönetim Kurulu'na destek verir ve tavsiyelerde bulunur.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi; uzun vadeli değer yaratma perspektifinin bir parçası olarak Şirket'in kurumsal amaçları doğrultusunda, sürdürülebilirliğin Şirket'in stratejik vizyonuna dahil edilmesi ve faaliyetlerine entegrasyona rehberlik eder. Böylelikle komite Şirket'in "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonuna katkı sağlar.
  • Komite bu sorumluluklarını, Görev ve Sorumluluklar başlığı altında belirtilen faaliyetlerde bulunarak yerine getirir.

2. YETKİ

  • Sürdürülebilirlik Komitesi üyeleri, Yönetim Kurulu tarafından atanır ve yetkilendirilir. Sürdürülebilirlik Komitesi'nin görev alanları ve çalışma esasları Yönetim Kurulu tarafından belirlenir.
  • Yönetim Kurulu, görev süresi dolmamış olsa dahi Sürdürülebilirlik Komitesi'ni oluşturan üyelerin bir kısmının ya da tamamının görevine son verebilir.
  • Yönetim Kurulu, göreve son verme, istifa ya da vefat sebebiyle boşalan Sürdürülebilirlik Komitesi üyeliklerine kalan süreyi tamamlamak üzere atama yapar.
  • Komitenin kendi yetki ve sorumluluğu dahilinde hareket etmesi esastır ve Yönetim Kurulu'na tavsiyelerde bulunur; ancak ifade etmek gerekir ki nihai karar alma sorumluluğu her zaman Yönetim Kurulu'na aittir.

3. KOMİTENİN YAPISI VE TOPLANTILAR

Sürdürülebilirlik Komitesi Yönetim Kurulu'nun kendi üyeleri arasından ve/veya hariçten seçilecek üyelerden oluşur. Komite'ye Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi başkanlık eder. Sürdürülebilirlik Komitesi bünyesinde faaliyet gösterecek çeşitli çalışma grupları oluşturabilir. Çalışma grupları Sürdürülebilirlik Komitesinin gözetiminde çalışır ve çalışmaları konusunda Komite'yi bilgilendirir.

  • Sürdürülebilirlik Komitesi'nin görevlerini yerine getirmesi için gereken her türlü kaynak ve destek Yönetim Kurulu tarafından sağlanır. Sürdürülebilirlik Komitesi, gerekli gördüğü yönetici ya da birimi toplantılarına davet edebilir ve bunların görüşlerini alabilir.
  • Şirket'in Yönetim Kurulu Başkanı, üyeleri ve diğer birimleri oy hakkı olmaksızın Sürdürülebilirlik Komitesi toplantılarına her zaman iştirak edebilir.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi, faaliyetleriyle ilgili olarak ihtiyaç gördüğü konularda bağımsız uzman görüşlerinden faydalanabilir. Bu kapsamda Komitenin ihtiyaç duyduğu uzmanlık görüşlerine yönelik danışmanlık hizmetlerinin bedeli Şirket tarafından karşılanır.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi yılda en az iki defa toplanır.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi olağan toplantılarının dışında Yönetim Kurulu'nun veya Komite üyelerin çoğunluğunun talebi ile yıl içinde daha fazla sayıda toplantı gerçekleştirebilir.
  • Komite toplantılarını fiziki ya da çevrimiçi gerçekleştirebilir.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi toplantı tutanakları Komite sekreteryası tarafından hazırlanır.
  • Komite, üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğunun olumlu oyu ile karar alır.
  • Tutanaklar, Şirket kurumsal kayıtlarında saklanır.
  • 4'üncü çeyreğe yönelik toplantından sonra en fazla iki ay içinde, Komite Başkanı Yönetim Kurulu'yla yıllık bir bilgilendirme toplantısı yapar.

4. GÖREV VE SORUMLULUKLAR

  • Şirket'in "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonunun; Şirket'in iş modeli, değer zinciri, değer yaratma kabiliyeti ve uzun vadeli sürdürülebilirlikle ilgili etkisini gözden geçirmek ve bu hususlarda Yönetim Kurulu'na tavsiyede bulunmak.
  • Şirket›in iklim değişikliği ve çevresel sorumluluk alanlarıyla ilgili plan ve eylemlerini gözden geçirmek, yorumlamak ve rehberlik etmek.
  • Şirket'in değer zinciri boyunca insan hakları, toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği, kapsayıcılık, sosyal sorumluluk ve etik alanlarındaki politikaları, prosedürleri, plan ve eylemlerini gözden geçirmek, yorumlamak ve rehberlik etmek.
  • Şirket'in Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından ÇSY alanında belirlenen metrikleri ve sürdürülebilirlik raporlama standartlarını periyodik olarak gözden geçirmek ve bu hususlarda Yönetim Kurulu'na tavsiyede bulunmak.
  • Finansal olmayan öncelikli konuların bağlantılı bilgi kapsamında finansal durum ve performansı nasıl etkilediğini ve Şirket›in uzun vadeli stratejisi ile ilişkisini periyodik olarak değerlendirmek.
  • ÇSY kapsamındaki konulardan kaynaklanan riskleri gözden geçirmek ve gerektiğinde risklerin yönetilmesini ve azaltılmasını sağlamak için önlemler ve uygulamalar konusunda Yönetim Kurulu'na destek olmak.
  • ÇSY konularına ilişkin mevzuat değişiklikleri ve bunların Şirket üzerindeki etkilerine yönelik güncellemeleri düzenli olarak takip etmek.

  • Yürürlüğe giren / girecek yasal düzenlemelere uyum sağlamak için gerekli iç süreçlerin ve politikaların zamanında oluşturulmasını sağlamak.

  • Sürdürülebilirlik raporlamasında yer alan açıklamaların gerçeğe ve ihtiyaca uygun sunumunu gözden geçirmek ve bu hususlarda Yönetim Kurulu'nu bilgilendirmek.

5. YÜRÜLÜK VE SON HÜKÜMLER

  • Bu Usul ve Esaslar Şirket Yönetim Kurulu tarafından onaylandığı tarihinden itibaren geçerlidir.
  • Gerekmesi halinde söz konusu Usul ve Esasların revize edilerek güncellenmesi Yönetim Kurulu'nun yetkisindedir.

Bu bağlamda Komite'nin gündeminde yer alan sürdürülebilirlik konularının ve bu konularla ilgili kararların etkin takibi ve yürütülmesinin kolaylaştırılması için asıl sorumlu birimler Topluluk Sürdürülebilirlik Komitesi üyesi birimler olarak belirlenmiştir.

Ancak Komite, Topluluk sürdürülebilirlik çalışmaları bağlamında ihtiyaç duyulması ya da Topluluk sürdürülebilirlik çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmesi halinde başka birimlerin temsilcilerini de;

  • Toplantılarına davet edebilir,
  • Çalışmalarında bu birim ya da kişilerin bilgi ve tecrübelerinden istifade edebilir ve
  • Bu birim ya da kişilerden teşekkül eden çalışma grupları oluşturabilir.

Öte yandan yönetim yapısı, Topluluğun stratejik hedefleri, operasyonel sürekliği ve sürdürülebilirlik performansını desteklemek üzere şekillendirilmiştir. Bu kapsamda, Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarının değerlendirilmesi, bu konulara ilişkin stratejilerin belirlenmesi ve performans takibinin yapılması, yönetim kurulunun doğrudan gözetiminde ve ilgili komitelerin katkısıyla yürütülmektedir.

Yönetim kurulunun görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmesini desteklemek üzere aşağıdaki komitelerde görev almaktadır.

Denetimden Sorumlu Komite

Denetimden Sorumlu Komite Üyeleri, Kurumsal Yönetim İlkeleri gereği Yönetim Kurulu'nun bağımsız üyeleri arasından seçilmektedir. Topluluğumuzda denetimden sorumlu komite üyeleri, 25.10.2023 tarihli ve 2023/13 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile Ufuk Esin, Kübra Erman Karaca ve Pınar Efendioğlu olarak belirlenmiştir. Komite başkanlığı görevini Ufuk Esin yürütmektedir.

Komite, Topluluğun muhasebe sistemi ve finansal raporlama süreçlerinin denetimi, finansal tabloların gerçeğe ve ihtiyaca uygunluğunun incelenmesi, finansal raporların genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri ve ilgili mevzuat hükümlerine uygunluğunun kontrol edilmesi amacıyla kurulmuştur. Ayrıca iç kontrol, iç denetim ve bağımsız denetim süreçlerinin gözetimi de Komite'nin görev alanına girmektedir.

Komite'nin başlıca görevleri şunlardır:

  • Finansal raporlama sisteminin işleyişini düzenli olarak izlemek ve değerlendirmek,
  • Finansal tabloların, Topluluğun gerçek finansal durumunu doğru yansıtıp yansıtmadığını kontrol etmek,

  • İç kontrol ve risk yönetimi sistemlerinin etkinliğini incelemek, gerekli iyileştirme önerilerini Yönetim Kurulu'na sunmak,

  • Bağımsız denetim kuruluşunun seçimi, çalışmasının gözetimi ve bağımsızlığının korunmasına ilişkin süreçleri yönetmek,
  • Yönetim Kurulu'na ve paydaşlara şeffaf, doğru ve zamanında bilgi akışını sağlamak.

Denetimden Sorumlu Komite, en az üç ayda bir olmak üzere yılda en az dört kez toplanmaktadır. Yapılan tüm toplantılar tutanağa bağlanmakta ve alınan kararlar Yönetim Kurulu'na yazılı olarak raporlanmaktadır. Böylelikle Komite, Yönetim Kurulu'nun finansal raporlama, iç kontrol ve denetim süreçlerindeki gözetim görevini etkin biçimde yerine getirmesine katkı sağlamaktadır.

Kurumsal Yönetim Komitesi

Kurumsal Yönetim Komitesi üyeleri, 25.10.2023 tarihli ve 2023/13 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile belirlenmiştir. Komite; Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Esin ve Kübra Erman Karaca ile birlikte, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliği'nin (II-17.1) 11. maddesinin 2. fıkrası uyarınca İç Denetim ve Yatırımcı İlişkileri Müdürü Naim Saraç ve Onur Kara'dan oluşmaktadır.

Komite, topluluk bünyesinde kurumsal yönetim ilkelerinin benimsenmesi, uygulanması, geliştirilmesi ve izlenmesi amacıyla kurulmuş olup, bu çerçevede Topluluğun Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan kurumsal yönetim ilkelerine uyumunu sürekli olarak takip etmektedir. Kurumsal Yönetim Komitesi, bu alandaki gözlemleri ve değerlendirmeleri ışığında hazırladığı raporları Yönetim Kurulu'na sunarak karar alma süreçlerine katkıda bulunmaktadır.

Komite'nin temel görev ve sorumlulukları şunlardır:

  • Kurumsal yönetim ilkelerinin Topluluk bünyesinde etkin şekilde uygulanmasını sağlamak,
  • Uygulamada karşılaşılan eksiklikleri tespit ederek iyileştirme önerileri geliştirmek,
  • Yönetim Kurulu'nun etkinliği ve işleyişine ilişkin değerlendirmeler yapmak ve önerilerde bulunmak,
  • Yatırımcı ilişkileri faaliyetlerini denetlemek, pay sahipleri ile ilişkilerin adil, şeffaf, etkin ve eşitlikçi bir şekilde yürütülmesini gözetmek,
  • Kurumsal yönetim uygulamalarına ilişkin düzenli raporlar hazırlamak ve Yönetim Kurulu'na sunmak,
  • Paydaş iletişimini güçlendirecek uygulamalar geliştirmek ve iyi kurumsal yönetim uygulamalarını teşvik etmek.

Komite, bu görevleri aracılığıyla yalnızca mevzuata uyumu sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda Topluluğun şeffaf, hesap verebilir, sağlıklı ve sürdürülebilir bir yönetim yapısına sahip olmasına katkıda bulunmaktadır. Böylelikle Komite, kurumsal yönetimin Topluluk genelinde bir kültür haline gelmesini desteklemekte ve yatırımcı güveninin artırılmasına yardımcı olmaktadır.

Riskin Erken Saptanması Komitesi

Riskin Erken Saptanması Komitesi üyeleri, 25.10.2023 tarihli ve 2023/13 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile belirlenmiştir. Komite; Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Esin, Salih Baş ve Kübra Erman Karaca'dan oluşmakta olup, Komite Başkanlığı görevini Ufuk Esin yürütmektedir.

Komite, Türk Ticaret Kanunu, Kurumsal Yönetim İlkeleri ve ilgili mevzuat çerçevesinde, Topluluğun faaliyetlerini sürdürülebilir bir şekilde devam ettirebilmesi için risklerin erken teşhis edilmesi, izlenmesi, önlenmesi ve yönetilmesi konularında önemli bir rol üstlenmektedir. Riskin Erken Saptanması Komitesi, yılda en az altı kez toplanmakta, ihtiyaç duyulduğunda olağanüstü toplantılar da yapabilmektedir.

Komitenin başlıca görev ve sorumlulukları şunlardır:

  • Topluluğun varlığını, gelişmesini, devamlılığını ve sürdürülebilirliğini tehlikeye düşürebilecek riskleri erken aşamada tespit etmek,
  • Belirlenen risklere karşı alınması gereken önlemleri belirlemek ve uygulanmasını takip etmek,
  • Topluluk genelinde risk yönetimi kültürünün gelişmesini sağlamak,
  • Risk yönetim sistemlerinin etkinliğini düzenli olarak gözden geçirmek,
  • Stratejik, faaliyetlere yönelik, finansal ve sürdürülebilirlik temelli risklere ilişkin Yönetim Kurulu'na düzenli rapor sunmak,
  • Gerektiğinde riskleri daha etkin yönetebilmek amacıyla özel çalışma grupları oluşturmak ve bu grupların faaliyetlerini koordine etmek.

Komite, yaptığı değerlendirmeleri ve aldığı kararları tutanak altına almakta ve bu raporları Yönetim Kurulu'nun bilgisine sunmaktadır. Böylelikle Yönetim Kurulu, Topluluğun risk yönetimi performansını düzenli olarak izleme ve gerekli aksiyonları alma imkanına sahip olmaktadır.

Riskin Erken Saptanması Komitesi, bu görevleriyle yalnızca mevzuat gerekliliklerini yerine getirmekle kalmamakta, aynı zamanda Topluluğun uzun vadeli sürdürülebilirliğine ve kurumsal dayanıklılığına katkı sağlamaktadır.

Yönetişim Organının Yetkinliğinin Kaynakları ve Sürekli Gelişimi

Topluluğumuzun sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda en üst düzeyde karar alma, gözetim ve yönetişim görevini yürüten Yönetim Kurulu üyelerinin mesleki deneyimleri ve yetkinlikleri aşağıda sunulmaktadır.

Nevres Erol Bilecik Yönetim Kurulu Başkanı

  • 1962 doğumlu olan Erol Bilecik, İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden mezun olmuştur. 1989 yılında İndeks'i kuran Bilecik, aynı zamanda topluluk bünyesindeki birçok şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır.
  • Türkiye bilişim sektöründe öncü bir isim olan Bilecik, 2001-2004 yılları arasında TÜBİSAD Başkanlığı, 2016-2018 yıllarında TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini üstlenmiştir. Ayrıca Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği ve TÜBİSAD Başkanlar Konseyi Başkanlığı görevlerini sürdürmektedir. Spor alanında da aktif görevler alarak 2020-2025 tarihleri arasında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan Vekilliği görevini üstlenmiştir.
  • Sektör ve sivil toplumda geniş deneyimiyle, topluluğumuzun stratejik vizyonuna katkı sağlamaktadır.

Salih Baş Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili

  • 1965 doğumlu olan Salih Baş, Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunudur. 1990'dan itibaren İndeks Grubu bünyesinde çeşitli görevler üstlenmiş, finans ve yönetim alanındaki uzmanlığıyla öne çıkmıştır.
  • 2003 yılında Datagate Bilgisayar'a Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak atanmış; halen İndeks Bilgisayar, Teklos Teknoloji, Homend, İnfin Bilgisayar ve Desbil'de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Ayrıca topluluk şirketlerinde farklı yönetim kurulu üyeliklerini sürdürmektedir.
  • Mali işler ve stratejik yönetim alanındaki birikimiyle, topluluğun finansal sürdürülebilirliğine katkı sağlamaktadır.

Attila Kayalıoğlu Yönetim Kurulu Üyesi İcra Kurulu Başkan Yardımcısı

  • 1952 doğumlu olan Kayalıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Syracuse Üniversitesi Endüstri Mühendisliği yüksek lisans mezunudur. 1980- 1999 arasında IBM Türk'te üst düzey görevlerde bulunmuş, ardından İndeks'e katılmıştır.
  • Halen İndeks Bilgisayar Yönetim Kurulu Üyesi olan Kayalıoğlu, aynı zamanda birçok grup şirketinde de yönetim kurulu üyeliği yürütmektedir.
  • Teknoloji yönetimi ve kurumsal strateji konusundaki derin bilgi birikimiyle topluluğa katkı sunmaktadır.

Ayşe İnci Bilecik Yönetim Kurulu Üyesi

  • 1964 doğumlu olan Ayşe İnci Bilecik, İTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunudur. İndeks Bilgisayar'ın kurucu ortakları arasında yer almış, uzun yıllar yazılım mühendisliği alanında çalışmıştır.
  • Bugün Desbil Teknolojik Ürünler'de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta, mühendislik deneyimini topluluğun teknolojik dönüşümüne aktarmaktadır.

Kaan Bilecik Yönetim Kurulu Üyesi Satış ve İş Geliştirme Direktörü

  • 1990 doğumlu olan Bilecik, Üsküdar Amerikan Lisesi ve Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur. UCLA'de Pazarlama üzerine sertifika programını tamamlamıştır.
  • İndeks Grup şirketlerinde farklı görevler üstlenmiş, halen Satış ve İş Geliştirme Direktörü olarak görev yapmaktadır. Özellikle genç nesil liderlik yaklaşımıyla satış stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır.

Banu Sürek Yönetim Kurulu Üyesi Genel Müdür

  • 1977 doğumlu olan Sürek, ODTÜ İşletme Bölümü mezunudur. Kariyerine Garanti Bankası'nda başlamış, ABD'de Pazarlama Yönetimi eğitimi almıştır.
  • 2003'ten bu yana İndeks ve Datagate bünyesinde çeşitli görevlerde bulunmuş; finans, pazarlama ve genel müdürlük deneyimleriyle dikkat çekmiştir. 2017'den bu yana İndeks Bilgisayar Genel Müdürü olarak görev yapmaktadır.
  • Uluslararası tecrübesi ve finansal yönetim yetkinliğiyle topluluğun stratejik yönelimlerine katkıda bulunmaktadır.

Ufuk Esin Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Danışmanı

  • 1962 doğumlu olan Esin, ODTÜ'de mühendislik eğitimi almış, ardından IBM'de uzun yıllar üst düzey görevlerde bulunmuştur. Lenovo Türkiye ofisini kurarak Genel Müdürlük görevini yürütmüş, sonrasında danışmanlık faaliyetlerine yönelmiştir.
  • Bilişim ve telekom sektörlerinde stratejik yönetim ve insan kaynakları alanında uzmanlığıyla topluluğa değer katmaktadır.

Kübra Erman Karaca Yönetim Kurulu Üyesi

  • Ege Üniversitesi Matematik ve Bilgisayar Mühendisliği yüksek lisans mezunudur. 2014'ten bu yana TFI Tab Gıda CTO'su olarak görev yapmaktadır.
  • Bankacılık ve teknoloji şirketlerinde üst düzey görevler üstlenmiş; TÜBİSAD'da 2015-2021 arasında ilk kadın başkan olarak görev yapmıştır. Ayrıca TBV, WTECH ve DEİK gibi birçok kurumda aktif görevler yürütmektedir.
  • Teknoloji yönetimi, dijital dönüşüm ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarındaki deneyimiyle topluluğa yenilikçi bir bakış açısı kazandırmaktadır.

Pınar Efendioğlu Yönetim Kurulu Üyesi

  • 1964 doğumlu olan Efendioğlu, İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunudur. Siemens Türkiye'de uzun yıllar üst düzey görevlerde bulunmuş, Elkotek'te danışmanlık yapmıştır.
  • Sivil toplumda da aktif görevler üstlenmiş olup, İTÜ Mezunları Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve İTÜ Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeliğini sürdürmektedir.
  • Teknoloji yönetimi ve mühendislik alanındaki tecrübesiyle topluluğun yönetim yapısına katkı sağlamaktadır.

Yönetim Kurulu üyelerinin mevcut yetkinliklerine ek olarak, 2024 yılı raporlama dönemi içerisinde çeşitli programlara katılım sağlanmış ve böylelikle üyelerin sürekli gelişimine katkı sunulmaya devam edilmiştir.

2025 yılı itibarıyla ise, sürdürülebilirlik ve iklim riskleri yönetimi alanlarında uzmanlaşmış özel bir danışmanlık firmasıyla iş birliği yapılmıştır. Bu iş birliği çerçevesinde, dış uzmanlardan sağlanan bilgi ve deneyimle topluluğun kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi ve toplam kalitenin sürekli artırılması hedeflenmektedir.

Bu kapsamda danışmanlık desteği alınan başlıca konular şunlardır:

  • TSRS uyumlu raporlama süreçleri,
  • Emisyon izleme stratejileri.

Bu yaklaşım sayesinde, Topluluk yönetimi ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik standartlarına uyumu güçlendirirken aynı zamanda iklim risklerinin daha etkin yönetilmesine yönelik kurumsal kapasitesini geliştirmektedir.

Yönetişim Organının Bilgilendirme Sıklığı ve Yöntemleri

Riskin Erken Saptanması Komitesi, topluluğun varlığını, gelişmesini ve sürdürülebilirliğini etkileyebilecek nitelikteki her türlü riski, özellikle de sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili potansiyel riskleri düzenli olarak izlemekte ve değerlendirmektedir. Komite, bu tür risklerin tespit edilmesi halinde, bulgularını ve önerilerini hem Yönetim Kurulu'na hem de Sürdürülebilirlik Komitesi'ne raporlamaktadır. Böylelikle risklerin erken teşhisi, gerekli önlemlerin alınması ve stratejik karar alma süreçlerine entegre edilmesi sağlanmaktadır.

Sürdürülebilirlik Komitesi, belirlenen Usul ve Esaslar doğrultusunda yılda en az iki kere toplantı yapmakla yükümlüdür. Ancak, Toplulukta Sürdürülebilirlik Komitesi'nin kuruluşu 24/09/2025 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile gerçekleştiğinden, ilk raporlama döneminde yalnızca bir toplantı düzenlenebilmiştir. Buna rağmen, söz konusu toplantıda, ilk yıl TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlaması süreci ele alınmış ve Komite Başkanı, Yönetim Kurulu ile yıllık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirmiştir.

Bu toplantılar sonucunda ortaya çıkan tüm raporlar, kararlar ve bilgilendirme faaliyetleri yazılı ve dijital ortamda kayıt altına alınmış, şeffaflık, izlenebilirlik ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda belgelenmiş ve arşivlenmiştir. Böylelikle hem iç denetim hem de dış paydaşlar açısından güvenilir ve doğrulanabilir bir raporlama altyapısı oluşturulmuştur.

Öte yandan, Sürdürülebilirlik Komitesi Usul ve Esasları, Komite'nin olağan toplantıların dışında, Yönetim Kurulu'nun talebi veya Komite üyelerinin çoğunluğunun isteği üzerine yıl içerisinde daha fazla sayıda toplantı gerçekleştirebilmesine imkân tanımaktadır. Bu esneklik, beklenmedik gelişmeler karşısında hızlı karar alınmasına ve sürdürülebilirlik ile iklimle ilgili risk ve fırsatların etkin biçimde yönetilmesine olanak sağlamaktadır.

İşletme Stratejisi Belirlenirken Sürdürülebilirlikle İlgili Risk ve Fırsatların Ele Alınışı

Topluluğun stratejik hedefleri Yönetim Kurulu'nun gözetiminde ve Kurul tarafından alınan kararlar doğrultusunda, Topluluğun gelecek vizyonunu da dikkate alarak oluşturmaktadır. Belirlenen hedeflere ulaşmak için ilgili personel görevlendirilmekte, performansları düzenli olarak izlenmekte ve bu süreçlerin kurumsal katılım ile şeffaf ve izlenebilir bir biçimde yönetilmesi sağlanmaktadır. Böylelikle karar alma süreçlerinde yalnızca üst yönetimin değil, tüm kurumsal yapının etkin katılımı temin edilmektedir.

Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları iş stratejisine entegre ederken, özellikle Sürdürülebilirlik Komitesi ile Riskin Erken Saptanması Komitesinin değerlendirmelerinden ve raporlarından yararlanmaktadır.

  • Sürdürülebilirlik Komitesi, şirketin sürdürülebilirlik stratejisini, politikalarını, hedeflerini ve ÇSY (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) alanlarındaki performansını geliştirmeye yönelik önerilerde bulunmakta; aynı zamanda sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risklerin ve fırsatların stratejik kararlara yansıtılmasına katkı sağlamaktadır.
  • Riskin Erken Saptanması Komitesi ise, kurumsal risk yönetimi çerçevesinde riskleri düzenli olarak gözden geçirmekle ve bu risklerin etkin biçimde yönetilebilmesi için gerekli önlemleri onaylamakla sorumludur. Böylece topluluğun uzun vadeli sürdürülebilirliğine ve risk dayanıklılığına doğrudan katkı sağlamaktadır.

Öte yandan, üst yönetim ve diğer komiteler de sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları dikkate alarak ödünleşim mekanizmalarını değerlendirmekte ve stratejik karar alma süreçlerini yönlendirmektedir. Denetim Komitesi, diğer birimlerin süreçlere katkısını gözetleyerek Yönetim Kurulu'na raporlamakta, böylece stratejik kararların daha bütüncül bir bakış açısıyla alınmasına imkân tanımaktadır.

Bu yapının tamamı, 2024 raporlama dönemi için gerçekleştirilen önemlilik analizi sonuçlarıyla da desteklenmektedir. Analiz sonucunda belirlenen öncelikli konular – Ulusal ve Uluslararası Karbon Vergileri ve Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları, Ortalama Hava Sıcaklıklarındaki Artış, Tedarik Zinciri Dayanıklılığı, Müşteri Tercihlerindeki Değişim– doğrudan iş stratejilerine entegre edilmiş ve karar alma süreçlerinin ana girdisi haline getirilmiştir.

Sonuç olarak Yönetim Kurulu ve Komiteler tüm bu süreçlerde sürdürülebilirlik ve iklimle risk ve fırsatları dikkate alarak farklı seçenekler arasından en iyi tercihi yapmaya gayret etmekte, birimler ve komiteler arasında eş güdüm sağlayarak stratejik karar alma süreçlerini müştereken yönlendirmektedir.

Ayrıca Topluluğumuzun İnsan Kaynakları Politikası, Etik Politikası ve İş İlkeleri, sürdürülebilirlik vizyonumuzu destekleyerek, alınan tüm stratejik kararlarda iklim ve sürdürülebilirlik perspektiflerinin dikkate alınmasını güvence altına almaktadır. Böylelikle Topluluk, yalnızca kısa vadeli finansal sonuçları değil, uzun vadeli değer yaratmayı ve paydaş beklentilerini gözeten kapsayıcı bir yönetişim anlayışını benimsemektedir.

Ücretlendirme Politikası

Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili performans metriklerini henüz ücret politikasına dahil etmemiştir. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik hedefleri ile kurumsal performans arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi amacıyla bu metriklerin ücret politikasıyla entegre edilmesi planlanmaktadır.

Bu çerçevede, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili anahtar performans göstergelerinin (APG) belirlenmesi ve bu göstergelerin yönetici ve çalışanların maaş, prim ve teşvik sistemlerine ilerleyen dönemlerde entegre edilmesi hedeflenmektedir. Böylelikle;

Yöneticilerin ve çalışanların karar alma süreçlerinde sürdürülebilirlik önceliklerini dikkate almaları teşvik edilecek,

  • Kurumsal değer zincirinde karbon azaltımı, döngüsel ekonomi uygulamaları ve iklim risklerine uyum gibi konularda ölçülebilir sonuçlar elde edilmesi desteklenecek,
  • Çalışanların sürdürülebilirlik odaklı girişimlere katılımı artırılarak, Topluluk kültüründe "sürdürülebilirlik odaklı performans" anlayışı güçlendirilecektir.

Ayrıca, bu entegrasyon sayesinde, Topluluğun hem TSRS çerçevesine uyumu hem de uluslararası iyi uygulamalara paralel olarak şeffaf, hesap verebilir ve uzun vadeli değer yaratma hedefi desteklenecektir.

STRATEJİ

Stratejiye ilişkin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili finansal açıklamalarla genel amaçlı finansal raporların kullanıcılarının, işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatları yönetme stratejisini anlamalarını sağlamak amaçlanmaktadır.

Gelecekteki Finansal Yeterliliğini Etkilemesi Makul Ölçüde Beklenebilecek Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar

Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını, yalnızca ana ortaklığı değil aynı zamanda tüm bağlı ortaklıkları kapsayan entegre bir yaklaşımla ve tüm Topluluk düzeyinde yürütülen ortak bir çalışma sonucu belirlemiştir. Bu süreçte, önemlilik analizinin sonuçları, paydaş beklentileri ve ulusal/uluslararası standartlar ve sektörel raporlar dikkate alınmıştır.

Dolayısıyla Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili faaliyetleri üzerindeki potansiyel etkileri stratejik düzeyde ele almaya çaba göstermiş ve bu çerçevede sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını sistematik bir yaklaşımla değerlendirmeye tabii tutmuştur.

Bu doğrultuda sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili riskler ve fırsatlar belirlenirken ilgili risk ve fırsatlardan her birinin etkisinin gerçekleşmesinin makul ölçüde beklenebileceği zaman dilimlerinin yani kısa, orta, uzun vadenin belirtilmesi gerekmektedir. Nitekim kısa, orta ve uzun vadeli zaman dilimleri işletmeden işletmeye değişebilmektedir. Ayrıca bu zaman dilimleri belirlenirken raporlayan işletme ile de tutarlı bir yaklaşım sergilenmesi adına Topluluk bazında değerlendirmede bulunulması gerekmektedir.

Bu kapsamda işletme, gelecekteki finansal yeterliliğini etkilemesini beklediği sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları bu raporun kapsam bölümünde de belirtildiği üzere iklimle ilgili fiziksel riskler ve iklimle ilgili geçiş riskleri olmak üzere iki ana başlık altında ele almıştır.

Bilindiği üzere iklimle ilgili fiziksel riskler olay tabanlı gerçekleşen bir iklim değişikliğinden kaynaklanan akut fiziksel riskler ile iklim olaylarındaki uzun vadeli değişimlerden kaynaklanan kronik fiziksel risklerden müteşekkildir.

Dolayısıyla bu riskler, Topluluk için hem doğrudan finansal etkiler (örneğin varlık hasarı, sigorta maliyetlerinde artış) hem de dolaylı etkiler (örneğin tedarik zinciri kesintileri, lojistik maliyetler) doğurabilmektedir.

İklimle ilgili geçiş riskleri ise düşük karbonlu ekonomiye geçiş çabalarından kaynaklanmaktadır.

Akut Fiziksel Riskler Şiddeti ve sıklığı artan fırtınalar, sel, kuraklık, orman yangınları ve sıcak hava dalgaları gibi ani ve olay tabanlı hava olaylarıdır. Bu riskler, doğrudan varlık hasarına yol açarak üretim ve lojistik süreçlerinde aksamalara sebep olabilmektedir. Kronik Fiziksel Riskler Deniz seviyesinin yükselmesi, yağış ve sıcaklık rejimlerindeki kalıcı değişiklikler, suya erişimin azalması, biyolojik çeşitlilik kaybı ve toprak verimliliğindeki düşüş gibi uzun vadeli iklim değişikliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu riskler, Topluluğun tedarik zincirinde süreklilik sorunlarına ve faaliyetlere yönelik maliyetlerin artışlarına sebep olabilmektedir. Politik geçiş riskleri siyasi kararlar, düzenlemeler, hükümet değişiklikleri, toplumsal istikrarsızlık ya da uluslararası ilişkilerden kaynaklanan risklerdir. Dolayısıyla bu riskler kaynaklı karbon vergileri, emisyon ticaret sistemleri ve AB düzenlemeleri gibi yeni düzenlemelerin ek maliyet baskısı yaratabileceği değerlendirilmektedir. Yasal geçiş riskleri yürürlükteki kanun, yönetmelik, standart ve sözleşmelere uyulmaması ya da bu düzenlemelerde meydana gelen değişikliklerin maddi kayıp, itibar zedelenmesi veya hukuki yaptırımlara maruz bıraktığı risklerdir. Dolayısıyla ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik düzenlemelerinin ek maliyet

Düşük Karbonlu Ekonomiye Geçiş Riskleri

  • Teknolojik geçiş riskleri faaliyetleri ve rekabet gücünü etkileyebilecek teknolojideki hızlı değişimlerden veya yeni teknolojilere uyum sağlanamamasından kaynaklanan belirsizlikler kaynaklı risklerdir. Dolayısıyla düşük karbonlu teknolojilere geçiş için yapılması gereken yatırımların ek maliyet baskısı yaratabileceği değerlendirilmektedir.
  • Piyasa geçiş riskleri faaliyet gösterilen piyasalarda meydana gelen talep değişimleri, fiyat dalgalanmaları, rekabet koşulları veya müşteri tercihlerindeki kaymalar nedeniyle finansal performansın olumsuz etkilenmesi riskleridir. Dolayısıyla müşteri taleplerinin hızla değişmesinin ve düşük karbon ayak izine sahip ürünlere yönelimin artmasının rekabet dezavantajı yaratabileceği değerlendirilmektedir.
  • İtibar geçiş riskleri ise kamuoyu, müşteriler, yatırımcılar, çalışanlar ve diğer paydaşlar nezdinde sahip olduğu güven ve marka değerinin zedelenmesi sonucu maddi kayıplar, müşteri kaybı veya yatırımcı ilgisinin azalması riskleridir. Dolayısıyla sürdürülebilirlik konularında yeterli aksiyon alınmaması halinde ek maliyetlerin oluşabileceği değerlendirilmektedir.

Bu doğrultuda Topluluk, iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı risk ve fırsatları dikkate alarak iş modelini ve stratejisini kısa, orta ve uzun vadede proaktif bir yaklaşımla güçlendirmektedir. Bu süreçte;

Yönetim Kurulu en üst gözetim organı olarak yönetişim sorumluluğunu üstlenmekte,

baskısı ve uyum riski yaratabileceği değerlendirilmektedir.

  • Sürdürülebilirlik Komitesi sürdürülebilirlik stratejisi, politikaları, hedefler ve ÇSY performansını yönlendirmekte,
  • Riskin Erken Saptanması Komitesi risklerin izlenmesi ve önleyici tedbirlerin uygulanmasını sağlamaktadır.

Ayrıca Denetim Komitesi, tüm bu süreçlere ilişkin raporlamaları gözetim altında tutarak şeffaflık ve hesap verebilirliği güçlendirmektedir. İnsan Kaynakları Politikası, Etik İlkeler ve İş İlkeleri de bu yaklaşımlara katkı sağlayarak karar alma süreçlerinde sürdürülebilirlik perspektifinin kurumsal düzeyde benimsenmesini güvence altına almaktadır.

Bu bağlamda sektörel dinamiklerin ve küresel eğilimlerin farkında olan Topluluk, iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı risk ve fırsatları iş modeline ve stratejik planlamasına entegre ederek bu etkileri kısa, orta ve uzun vadeli perspektiflerle yönetmeyi hedeflemektedir. Sonuç olarak bu yaklaşım, hem TSRS'lerin öngördüğü metodolojiyle uyumlu olup hem de Topluluğun stratejik vizyonu ile de örtüşmektedir.

Bu kapsamda Topluluk, belirlenen risk ve fırsatların gerçekleşme olasılığı ve etkilerini zaman dilimlerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırmaktadır:

Kısa vade (0-3 yıl),

Bu dönem, iklimle ilgili risk ve fırsatların ilk yansımalarının en somut şekilde hissedildiği ve faaliyetler düzeyinde aksiyonların hayata geçirilmeye başlandığı süreçtir.

Orta vade (4-12 yıl) ve

Bu dönem Topluluğun stratejik yatırımlarının olgunlaştığı ve sektörel dönüşümlere adaptasyonun hızlandığı bir süreçtir. Bu dönemde sürdürülebilirlik yatırımlarının ve iklim stratejilerinin somut çıktıları ortaya çıkmaya başlamaktadır.

Uzun vade (13+ yıl) olarak değerlendirmektedir.

Uzun vadede, Topluluğun sürdürülebilirlik stratejisinin kurumsal kültürün ayrılmaz bir parçası haline geldiği, iklimle mücadele alanında kalıcı çözümlere ulaştığı bir süreçtir.

Vade Vade Türü Yıllar
0-3 Yıl Kısa Vade 2024-2026
4-12 Yıl Orta Vade 2027-2038
13+ Yıl Uzun Vade 2038 ve Sonrası

Topluluk, "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonunun bir parçası olarak, ilk sürdürülebilirlik raporlaması sürecinin çıktılarından da yararlanarak, stratejik öncelikleri çerçevesinde kısa, orta ve uzun vadeli risk ve fırsatlarını kapsamlı şekilde değerlendirmektedir.

Bu kapsamda Topluluğun kısa vadede odak noktası, risklerin hızlı tespiti, bu risklere cevap verecek mekanizmaların alt yapısının oluşturulması olarak belirlenmiştir.

Orta vadede, stratejik yatırımların olgunlaşmasıyla birlikte, Topluluk sürdürülebilirliği iş modeline bütüncül şekilde entegre etmeyi hedeflemektedir. Bu dönem, iklim risklerine karşı kurumsal yapının güçlendirildiği ve fırsatların daha etkin şekilde değerlendirildiği bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu kapsamda Topluluğun orta vadede odak noktası, çevre dostu ürün ithalatının artırılması, müşteri bilinçlendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir lojistik çözümlerinin geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda Topluluk tarafından yeni iş modellerinin hayata geçirilmesi, sektörel dönüşümlere daha hızlı adaptasyon sağlanması ve fırsatlardan doğacak avantajların sistematik olarak takip edilerek değer yaratma sürecine entegre edilmesi hedeflenmektedir.

Uzun vadeli dönemde ise Topluluk iklimle mücadelede karbon sıfır ve net sıfır hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirlik stratejisini kurumsal kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi amaçlamaktadır.

Bu kapsamda Topluluğun uzun vadede odak noktası ülke hedefleriyle de uyumlu bir şekilde 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda oluşturacak ulusal politikalara uyum sağlamak, İklim Kanunu ve ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) süreçlerine tamamıyla entegre olmak ve uzun vadeli değer yaratma ve paydaş güvenini pekiştirmek olarak belirlenmiştir.

Dolayısıyla Yönetim Kurulu, iklimle ilgili risk ve fırsatların stratejik hedeflere entegrasyonunu gözeterek Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından belirlenen risk ve fırsatların stratejik planlamaya yansıtılmasını, ÇSY performansının artırılmasını ve politika geliştirilmesini temin etmeyi hedeflemektedir.

Ayrıca, ödünleşim mekanizmaları dikkate alınmakta; risk ve fırsatların değerlendirilmesinden doğabilecek olumlu ya da olumsuz etkiler, Sürdürülebilirlik Komitesi ve Yönetim Kurulu tarafından bütüncül şekilde ele alınmaktadır. Böylece kısa vadeli faaliyetlerin verimliliği ile uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri arasında bir denge kurulmaktadır.

Bu bağlamda Topluluk, iklimle ilgili risk ve fırsatlarını senaryo analizleri ışığında değerlendirmektedir. Bu yöntem, TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standardı çerçevesinde, işletmenin iklim değişikliğine ilişkin farklı gelecek senaryolarına karşı dayanıklılığını test etmesi ve stratejik planlamasını bu doğrultuda uyarlaması için önemli bir araçtır.

Bu kapsamda iklimle ilgili fiziksel riskler için Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan Altıncı Değerlendirme Raporu (AR6) esas alınmış ve aşağıdaki iki temel senaryo dikkate alınmıştır:

RCP 4.5 (Orta Düzey Senaryo):

RCP 4.5, küresel ölçekte sera gazı emisyonlarının 2040'lı yıllardan itibaren kademeli olarak düşüş eğilimine girdiği görece dengeli bir senaryoyu temsil etmektedir. Bu senaryoda, emisyonlar zirve yaptıktan sonra yüzyıl ortasına doğru azalmaya başlamakta ve yüzyıl sonunda nispeten istikrarlı bir düzeye ulaşmaktadır.

  • Sıcaklık Artışı: Sanayi öncesi döneme kıyasla küresel ortalama sıcaklıkların yaklaşık 2,0–2,7 °C artacağı öngörülmektedir. Bu artış, iklim sisteminde belirgin değişiklikler yaratmakla birlikte, karbon nötr politikaların ve enerji dönüşümünün etkisiyle daha yönetilebilir bir risk ortamı ortaya çıkarmaktadır.
  • Fiziksel Riskler: Sel, fırtına ve sıcak dalgalarının sıklığında artış, tarımsal verimlilikte azalma ve ekosistem hizmetlerinde bozulma gibi etkiler gözlemlenmektedir. Ancak RCP 8.5'e kıyasla bu etkiler daha orta düzeyde kalmaktadır.
  • Geçiş Dinamikleri: Bu senaryo, karbon vergileri, emisyon ticaret sistemleri ve yenilenebilir enerjiye geçiş yatırımları gibi düzenleyici ve ekonomik adımların hız kazanacağını öngörmektedir. İşletmeler açısından bu durum, enerji verimliliği yatırımları, yenilenebilir kaynakların devreye alınması ve karbon yönetimi konularında daha geniş fırsatlar anlamına gelmektedir.

RCP 8.5 (Yüksek Düzey Senaryo):

RCP 8.5, sıklıkla "işlerin alışıldığı gibi devam etmesi" (business as usual) senaryosu olarak tanımlanmakta olup, küresel ölçekte sera gazı emisyonlarının ciddi ölçüde artmaya devam ettiği bir gelecek projeksiyonudur. Bu senaryoda fosil yakıt tüketimi yüksek seviyelerde sürmekte, enerji verimliliği ve düşük karbon teknolojilerine geçiş gecikmektedir.

Sıcaklık Artışı: Sanayi öncesi döneme göre küresel sıcaklıkların 4 °C ve üzeri artması öngörülmektedir. Bu artış, gezegenin birçok bölgesinde geri dönüşü olmayan ekolojik ve sosyo-ekonomik sonuçlara yol açabilecek yüksek riskli bir gelecek anlamına gelmektedir.

  • Fiziksel Riskler: Kuraklık, su kıtlığı, orman yangınları, sıcak hava dalgaları, sel ve taşkın olaylarının şiddeti ve sıklığı ciddi ölçüde artmaktadır. Ayrıca deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle kıyı bölgeleri ve kritik altyapılar risk altına girmektedir. Bu durum, tedarik zincirlerinde kesintiler, lojistik maliyetlerinde artış ve üretim kapasitesinde düşüş gibi doğrudan finansal etkiler yaratmaktadır.
  • Geçiş Dinamikleri: Bu senaryo, düşük karbon ekonomisine geçişte gecikme yaşandığı için işletmelerin bir anda çok daha sert düzenlemelerle karşı karşıya kalma riskini barındırmaktadır. Karbon fiyatlarının hızla yükselmesi, fosil yakıtlara bağımlı iş modellerinin değer kaybetmesi ve itibar riskleri ön plana çıkmaktadır.

Öte yandan iklimle ilgili geçiş riskleri için, Yeşil Finansal Sistem Ağı (NGFS) tarafından yayımlanan senaryolar esas alınmış ve aşağıdaki iki temel senaryo dikkate alınmıştır:

NGFS 1 – Düzenli Geçiş (Orderly Transition)

Bu senaryo, iklim politikalarının erken, planlı ve kademeli biçimde hayata geçirildiği bir dünyayı ifade etmektedir. 2020'li yılların başından itibaren karbon fiyatlandırma, enerji dönüşümü ve sürdürülebilir yatırımlar hızla devreye alınır.

  • Sıcaklık artışı: Yüzyıl sonunda sanayi öncesi döneme kıyasla yaklaşık 1,5–2 °C ile sınırlandırılır.
  • Geçiş maliyetleri: Karbon fiyatları öngörülebilir şekilde artar; işletmelerin uyum sağlaması için zamana yayılmış bir süreç öngörülür.
  • Riskler: Fiziksel riskler düşük, geçiş riskleri yönetilebilir düzeydedir.

NGFS 2 – Düzensiz / Gecikmiş Geçiş (Disorderly Transition)

Bu senaryo, iklim politikalarının gecikmeli, ani ve düzensiz biçimde uygulandığı bir gelecek tasvir etmektedir. Başlangıçta hareketsizlik söz konusudur; ancak 2030 sonrası sert düzenlemeler ve ani karbon fiyat artışlarıyla piyasada şok etkisi oluşacağı öngörülmektedir.

  • Sıcaklık artışı: Yüzyıl sonunda 2,0–2,5 °C aralığında gerçekleşir.
  • Geçiş maliyetleri: Kısa vadede yüksek uyum maliyetleri, ani sermaye ihtiyacı ve bazı sektörlerde varlık değeri kayıpları yaşanır.
  • Riskler: Fiziksel riskler orta, geçiş riskleri ise çok yüksektir.

Riskler

Topluluk, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını belirlerken yukarıda da özetlendiği üzere senaryo analizlerinden ve sektörel raporlardan yararlanmıştır. Bu çerçevede, fiziksel riskler için IPCC'nin RCP senaryoları, geçiş riskleri için ise NGFS senaryoları esas alınmıştır. Böylece farklı gelecek senaryoları altında Topluluğun faaliyetleri üzerindeki potansiyel etkiler sistematik bir biçimde değerlendirilmiş ve önceliklendirilmiştir.

Risk Riskin Tanımı Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma
Mekanizması Üzerindeki Etkileri
Riske Karşı Atılacak Adımlar
Risk 1 Ulusal ve
Uluslararası Karbon
Vergileri ve Karbon
Fiyatlandırma
Mekanizmaları
(Emisyon Ticaret
Sistemi, Karbon
Vergisi, İklim
Kanunu gibi yasal
ve düzenleyici
gereklilikler) (Geçiş
Riski Politik ve Yasal)
Karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma
mekanizmaları, Topluluğumuzun faaliyet gösterdiği
bilişim ürünleri tedarik zincirinde gömülü karbon
maliyetlerinin artmasına yol açabilecek önemli bir
politik ve yasal geçiş riski mahiyetindedir.
Özellikle Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB
ETS) sektörümüz açısından kritik öneme sahiptir.
AB ETS'si kapsamındaki karbon maliyetlerinin
tedarikçilerimiz üzerinden ürün fiyatlarına dolaylı
yansıması yani gömülenmesi ithalat maliyetlerimizde
artışlara sebep olabilecektir.
Öte yandan kısa vadede Türkiye'de de yürürlüğe
girmesi beklenen Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS)
de ulusal düzeyde benzer etkiler yaratabileceği
değerlendirilmektedir.
Nitekim senaryo analizlerimiz de bu riskin boyutlarını
daha net ortaya koymaktadır:
ƒ NGFS "Düzenli Geçiş" senaryosunda, karbon
fiyatlarının kademeli olarak yükseldiği
öngörülmekte ve etkilerin makul düzeyde kaldığı
değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu senaryolarda
gömülü maliyetlerin Topluluğumuzca yönetiminin
mümkün olduğu düşünülmektedir.
ƒ NGFS "Düzensiz / Gecikmiş Geçiş" Senaryosunda,
iklim politikaları başlangıçta gecikmeli
uygulanmakta, ancak sonraki yıllarda ani
ve sert düzenlemeler devreye alınmaktadır.
Karbon fiyatlarının hızlı ve öngörülmesi güç bir
şekilde artmasıyla birlikte işletmeler için uyum
maliyetlerinin hızla yükselmesi ve piyasalarda
şok etkisi oluşması beklenmektedir. Bu senaryo
kapsamında Topluluğumuzun özellikle ithalat
maliyetlerinin artacağı, ürün fiyatlarımızda
karbon gömülü maliyetlerin yükseleceği ve
tedarik zincirimizin daha kırılgan hale geleceği
öngörülmekte ve Topluluğumuzca süreç
yönetiminin zorlaşacağı düşünülmektedir.
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler)
ƒ AB ETS'si Avrupa Birliği'ndeki üretici ve distribütörlerin
maliyetlerinin artması ve bu artışın ürün fiyatlarına yansıması
öngörülmektedir.
ƒ Türkiye ETS'si Türkiye'de ETS'nin yürürlüğe girmesiyle, yerel
tedarikçilerimizin maliyetlerinin artması ve bu artışın ürün
fiyatlarına yansıması öngörülmektedir.
Topluluk İçindeki Etkiler (Faaliyetler)
ƒ İthal edilen ürünlerdeki maliyet artışının Topluluğun brüt kâr
marjını ve fiyatlama politikasını doğrudan etkileyebileceği
öngörülmektedir.
ƒ Topluluğun enerji tüketimi yüksek olan lojistik, depo ve ofis
faaliyetlerinde dolaylı karbon maliyetlerinde artış olacağı
öngörülmektedir.
Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler)
ƒ Müşterilere sunulan ürünlerin fiyatının gömülü karbon
maliyetleri nedeniyle artacağı öngörülmektedir.
ƒ Düşük karbonlu ürün taleplerinin artacağı ve karbon yoğun
ürünlere olan talebin düşeceği öngörülmektedir.
ƒ Topluluğun karbon maliyetlerini yönetememesi halinde pazar
payında kayıp yaşayacağı öngörülmektedir.
Topluluk için karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma
mekanizmaları riski kısa vadede önem arz etmektedir.
AB'de ETS uygulanmakta olup Türkiye'de ise
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hazırlıkları hızla
ilerlemektedir. Özellikle 2025 yılı sonu itibarıyla
ikincil mevzuatın devreye girmesi beklenmektedir.
Dolayısıyla her ne kadar Topluluğumuzun doğrudan
uyum yükümlülükleri olmasa da tedarikçileri
üzerinden gömülü karbon maliyetlerine maruz
kalacağı, brüt kâr marjımızın daralacağı, pazarlık
gücümüzü ve rekabet avantajımızın zayıflayabileceği
öngörülmektedir.
Dolayısıyla bu riskin kısa vadede önceliği "orta" olarak
belirlenmiştir. Çünkü etkilerin kısa vadenin sonuna
doğru hissedileceği ve orta vadeye yayılarak finansal
performansımızı ve faaliyet süreçlerimizi yakından
ilgilendireceği değerlendirilmektedir.
Karbon vergileri ve karbon fiyatlandırma
uygulamaları Topluluğumuz için sadece
finansal bir risk değil aynı zamanda bir
öğrenme ve mevzuata uyum süreci
olarak görülmektedir. Yönetim Kurulu,
bu gelişmeleri dikkate alarak bu mevzuat
hakkında çalışmalar yapılmasını,
sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimini
ve ürün portföyünün dönüşümünü kısa
ve orta vadeli stratejik öncelik olarak
tanımlamıştır.
Bu kapsamda karbon vergileri ve
karbon fiyatlandırma mekanizmalarının
Topluluğun stratejik planlama,
yatırım öncelikleri ve karar alma
süreçleri üzerinde doğrudan etkili
olacağı varsayılmaktadır. Dolayısıyla
Topluluğumuz karbon muhasebesi,
raporlama, tedarik zinciri çeşitlendirmesi
ve piyasa mekanizmaları konusunda
kurumsal kapasitesini geliştirmeye
başlamıştır.
ƒ AB ETS ve Türkiye ETS düzenlemelerinin
sürekli takibi, kurum içi eğitimlerle ETS
ve karbon vergisi mevzuatlarına ilişkin
kurumsal kapasitenin artırılması.
ƒ Tedarikçi seçiminde karbon kriterlerinin
dikkate alınması, düşük karbonlu
ürünlerin ürün gamına entegre edilmesi.
ƒ Karbon uyumlu ürünlerin rekabet
avantajı sağlayan marka unsuru haline
getirilmesi.
Risk Riskin Tanımı Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma
Mekanizması Üzerindeki Etkileri
Riske Karşı Atılacak Adımlar
Risk 2 Ortalama Hava
Sıcaklıklarındaki Artış
(Kronik Fiziksel Risk)
Küresel ortalama sıcaklıklardaki artış, iklim
değişikliğinin en belirgin kronik etkilerinden biridir.
IPCC RCP 4.5 ve RCP 8.5 senaryoları altında bu
artış daha net gözlemlenmektedir. Özellikle RCP
8.5 senaryosunda 2100 yılına kadar ortalama
sıcaklık artışının 4°C ve üzeri seviyelere ulaşması
beklenmektedir.
Topluluk açısından sıcaklık artışının temel etkileri:
Depo, ofis ve lojistik alanlarında soğutma ihtiyacının
artması,
Enerji tüketiminde ve işletme giderlerinde yükseliş,
Çalışma koşullarının zorlaşması ve iş gücü
verimliliğinde düşüş,
Kritik ekipmanlarda ısınma kaynaklı arızaların ve erken
yenileme ihtiyacının artmasıdır.
Bu nedenle ortalama hava sıcaklıklarındaki artışın
Topluluğun faaliyetleri üzerinde doğrudan maliyet
baskısı ve dolaylı verimlilik kaybı riski oluşturacağı
öngörülmektedir.
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler):
ƒ Artan sıcaklıkların tedarikçilerin üretim süreçlerinde
enerji ihtiyacını artıracağı ve dolayısıyla maliyetlerimizi
yükselteceği öngörülmektedir.
Topluluk İçindeki Etkiler (Faaliyetler)
ƒ Depo ve ofislerde enerji yoğunluğunun artması ve bakım
onarım sıklığının yükseleceği öngörülmektedir.
ƒ Lojistikte aşırı sıcaklık kaynaklı rota değişiklikleri ve yük
taşıma kısıtlarının oluşacağı öngörülecektir.
ƒ Çalışma koşullarının zorlaşması sebebiyle verimlilik ve iş gücü
performansında düşüş olacağı öngörülmektedir.
Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler)
ƒ Enerji verimli ürünlere talebin artacağı ve yüksek enerji
tüketimli ürünlere yönelik talebin azalacağı öngörülmektedir.
ƒ Müşteri tercihlerine uyum sağlayamayan işletmelerin rekabet
avantajı kaybı yaşayacağı öngörülmektedir.
Ortalama hava sıcaklıklardaki artışın kısa ve orta
vadede faaliyetlere yönelik maliyetler üzerinde baskı
yaratsa da asıl kritik etkilerini uzun vadede (2038 ve
sonrası) göstereceği değerlendirilmektedir. Çünkü
iklim değişikliğinin kronik boyutunun özellikle IPCC
RCP 8.5 senaryosunda öngörüldüğü üzere yüzyıl
ortalarından sonra daha belirgin hale geleceği
düşünülmektedir.
Bu dönemde:
ƒ Soğutma sistemleri, iklimlendirme altyapısı
ve lojistik faaliyetlerde sürekli yüksek enerji
ihtiyacının doğacağı,
ƒ Depo ve ofislerde iklim dayanıklı altyapı, yeşil bina
yatırımları ve izolasyon çözümlerinin kaçınılmaz
olacağı,
ƒ İş gücü verimliliğinin ve üretkenliğin azalacağı ve
ƒ Enerji verimsiz ürünlerin pazar dışında kalarak
enerji verimli ve düşük karbonlu ürünlerin
standart hale geleceği öngörülmektedir.
Dolayısıyla bu riskin etkileri, kısa vadede yönetilebilir
olsa da uzun vadede yapısal bir dönüşüm gerektiren
stratejik bir konudur.
Her ne kadar bu risk, uzun vadede kritik sonuçlar
doğurabilecek olsa da öncelik derecesi "orta" olarak
belirlenmiştir. Bunun temel sebepleri:
ƒ İklim uyumlu iş planları sayesinde bu riskin
etkilerinin önemli ölçüde yönetilebilir olması,
ƒ Sıcaklık artışının ani bir kriz olmaktan ziyade
kademeli bir süreç olması ve bunun da Topluluğa
uyum sağlama ve yatırım planlarını şekillendirme
konusunda fırsat sunması ve
ƒ Riskin yalnızca Topluluğumuza değil tüm sektöre
yayılması gösterilebilecektir.
Uzun vadeli sıcaklık artışı, Topluluğun
stratejik gündemini doğrudan
etkilemektedir. Yönetim Kurulu ve
Sürdürülebilirlik Komitesi, iklim
değişikliğinin kronik etkilerini dikkate
alarak "iklim uyumlu iş modeli
altyapısını" uzun vadeli stratejinin
merkezine yerleştirmiştir.
Depo, ofis ve veri merkezlerinde ısı yalıtımı,
gölgelendirme ve enerji verimli soğutma
sistemlerine geçilmesi,
Düşük GWP soğutuculara geçilmesi ve
önleyici bakım süreçlerinin güçlendirilmesi,
Enerji verimliliği projelerinin hayata
geçirilmesi (LED, otomasyon),
Bakım onarım faaliyetlerinin sıklaştırılması ve
Esnek vardiya ve çalışma modellerine
geçilmesi.
Risk Riskin Tanımı Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma
Mekanizması Üzerindeki Etkileri
Riske Karşı Atılacak Adımlar
Risk 3 Tedarik
Zincirinde Meydana
Gelecek İklim Kaynaklı
Aksamalar (Fiziksel
Risk Akut ve Kronik)
İklim değişikliğine bağlı olarak artan aşırı hava olayları
(fırtına, sel, kuraklık, sıcak hava dalgaları, yangın vb.)
ve kronik iklim etkileri (Enerji ve Altyapı Kesintileri,
Kritik Hammadde ve Tedarik Kısıtları, Lojistik ve
Taşımacılık Aksamaları) Topluluğumuzun tedarik
zinciri sürekliliğini tehdit etmektedir. Dolayısıyla
iklim değişikliğine bağlı etkiler tedarik ve lojistik
süreçlerinde aksamalara ve faaliyet maliyetlerimizde
artışa yol açabilecektir. Bu bağlamda, fiziksel risklerin
Topluluğumuzun tedarik zincirinin kırılganlığını
artırabileceği öngörülmektedir.
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler):
ƒ Kritik hammaddelerin üretiminde iklim kaynaklı kesintilerin
oluşması uluslararası üretici ve distribütörlerden temin
edilen ürünlerimizin gecikmesine ve fiyatların artmasına
sebep olacaktır. Dolayısıyla da faaliyet ve nakit döngümüzün
uzayacağı ve maliyetlerimizin artacağı öngörülmektedir.
Topluluk İçindeki Etkiler (Faaliyetler)
ƒ Lojistik ve depolama süreçlerinde hava koşullarına bağlı
gecikmeler, ek yakıt tüketimi ve rota değişiklikleri sebebiyle
faaliyetlere yönelik maliyetlerini artıracağı öngörülmektedir.
Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler)
ƒ Tedarik zincirinde yaşanacak aksamalar müşteri taleplerine
zamanında yanıt verilmesini zorlaştıracaktır. Dolayısıyla da
bu durumun müşteri memnuniyeti ve pazar payı üzerinde
olumsuz etkiler doğurabileceği öngörülmektedir.
Tedarik zincirinde meydana gelebilecek iklim kaynaklı
aksamaların orta vadede belirli faaliyetlerimize yönelik
kesintilere yol açabileceği, ancak asıl kritik etkilerinin
uzun vadede (2038 ve sonrası) ortaya çıkacağı
değerlendirilmektedir. Çünkü iklim değişikliğinin
etkileri, özellikle artan aşırı hava olayları, suya erişim
sorunları ve lojistikte yaşanan aksaklıklar ile birlikte
daha belirgin hale gelmektedir.
Bu dönemde:
ƒ Kritik hammaddelerin ve bileşenlerin tedarikinde
kesintilerin artacağı,
ƒ Uluslararası lojistik ağlarında gecikmelerin ve
maliyet artışlarının kaçınılmaz hale geleceği,
ƒ Depo ve dağıtım merkezlerinde aşırı hava
olaylarına karşı altyapı yatırımlarının zorunlu
olacağı,
ƒ Müşteri taleplerine zamanında yanıt verme
kapasitesinin azalabileceği öngörülmektedir.
Dolayısıyla bu riskin etkileri orta vadede belirli
önlemlerle yönetilebilir olsa da uzun vadede
yapısal bir dönüşüm gerektiren stratejik bir konu
niteliğindedir.
Sonuç olarak her ne kadar bu risk uzun vadede kritik
sonuçlar doğurabilecek olsa da öncelik derecesi bu
sebeple "orta" olarak belirlenmiştir. Bunun temel
sebepleri:
ƒ Tedarikçi çeşitlendirmesi, stratejik stok yönetimi
ve lojistik esneklik yatırımları sayesinde bu riskin
önemli ölçüde yönetilebilir olması,
ƒ İklim kaynaklı aksaklıkların çoğunlukla bölgesel
veya dönemsel olması ve işletmeye uyum
sağlama fırsatı sunması,
ƒ Riskin yalnızca Topluluğumuza değil, küresel
ölçekte tüm sektöre yayılmasıdır.
Tedarik zincirinde iklim kaynaklı
aksaklıklar, topluluğun orta ve uzun
vadeli stratejik önceliklerini doğrudan
etkilemektedir. Bu kapsamda Yönetim
Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi, bu
riski yalnızca faaliyetlere yönelik bir konu
olarak değil aynı zamanda stratejik bir
konu olarak da değerlendirmektedir.
Bu nedenle tedarikçi seçim kriterlerine
orta vadede "iklim dayanıklılığı" ve
"sürdürülebilirlik performansı"nın da
dâhil edilmesi planlanmaktadır. Ayrıca,
kritik ve hacmi yüksek olan ürünlerimizin
tedariğinde de çeşitliliğin artırılması,
alternatif kaynakların değerlendirilmesi
ve riskin finansal etkilerinin senaryo
analizleriyle yönetilmesi için alt yapı
oluşturulmaya başlanmıştır.
ƒ Kritik ürün ve malzemelerde birden fazla
tedarikçiyle çalışılarak riskin dağıtılması,
ƒ Alternatif tedarikçi ve ürün
araştırmalarının artırılması,
ƒ Tedarikçilerin faaliyet gösterdiği
bölgelerdeki iklim risklerini izleyecek bir
takip mekanizmasının oluşturulması,
ƒ Kritik ve hacmi yüksek ürünler için
minimum stok seviyelerinin belirlenmesi
ve
ƒ Lojistik planlarının aşırı hava koşullarına
karşı esnek hale getirilmesi.
Risk Riskin Tanımı Riskin Değer Zincirimizdeki Yeri Riskin Zaman Dilimi ve Önceliği Riskin İşletmenin Strateji ve Karar Alma
Mekanizması Üzerindeki Etkileri
Riske Karşı Atılacak Adımlar
Risk 4 Müşteri
Tercihlerinin Değişmesi
(Geçiş Riski Piyasa ve
İtibar)
Küresel ölçekte sürdürülebilirlik farkındalığının
artması ve düşük emisyonlu teknolojilerle üretilmiş
ürünlere olan talebin yükselmesi, Topluluğumuz
için önemli bir geçiş riskini temsil etmektedir.
Müşterilerin karbon ayak izi düşük, enerji verimli ve
çevre dostu ürünleri tercih etmeleri, pazar payımızın
dalgalanmasına ve pazarlık gücümüzün zayıflamasına
yol açabilecektir. Özellikle uluslararası pazarlarda
sürdürülebilirlik kriterlerinin satın alma kararlarında
belirleyici hale gelmesi, mevcut ürün portföyümüzün
ve fiyatlama stratejimizin yeniden değerlendirilmesini
gerektirmektedir.
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler):
ƒ Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlayamayan
tedarikçilerden temin edilen ürünlerin müşteri nezdinde
tercih edilmemesi ve bu ürünlerin stok yönetiminde
zorlukların oluşabileceği öngörülmektedir.
Topluluk Faaliyetleri (Faaliyetler):
ƒ Ürün gamımızda düşük karbonlu ürünlerin yetersiz
kalmasının pazarlama ve satış süreçlerinde rekabet
dezavantajı yaratabileceği öngörülmektedir.
Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler):
ƒ Müşterilerin sürdürülebilirlik odaklı ürünlere yönelmesi; enerji
verimsiz, karbon yoğun ürünlerin ise talep kaybına uğraması
öngörülmektedir.
Müşteri tercihlerinde yaşanacak değişimlerin kısa
vadede sınırlı pazar dalgalanmalarına yol açabileceği,
ancak asıl kritik etkilerinin orta vadede (2027–2038)
ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Çünkü
sürdürülebilirlik farkındalığının artmasıyla birlikte
düşük emisyonlu, enerji verimli ve çevre dostu
ürünlere yönelim bu dönemde daha belirgin hale
gelecektir.
Bu dönemde:
ƒ Enerji verimsiz ve karbon yoğun ürünlerin pazar
dışında kalacağı,
ƒ Düşük karbonlu ve çevre dostu ürünlerin standart
hale geleceği,
ƒ Sürdürülebilir ürün gamı sunamayan işletmelerin
müşteri kaybı ve itibar riskiyle karşılaşacağı,
ƒ Satış, pazarlama ve lojistik süreçlerinde müşteri
beklentilerini karşılamak için yapısal dönüşümlerin
zorunlu hale geleceği öngörülmektedir.
Dolayısıyla bu riskin etkileri, kısa vadede alınabilecek
aksiyonlarla yönetilebilir olsa da orta vadede
yapısal bir dönüşüm gerektiren stratejik bir konu
niteliğindedir.
Her ne kadar bu risk orta vadede kritik sonuçlar
doğurabilecek olsa da öncelik derecesi "orta" olarak
belirlenmiştir. Bunun temel sebepleri:
ƒ Ürün gamının düşük karbonlu ve sürdürülebilir
seçeneklerle çeşitlendirilmesi sayesinde riskin
önemli ölçüde yönetilebilir olması,
ƒ Müşteri tercihlerindeki değişimin ani bir krizden
ziyade kademeli bir süreç olarak gerçekleşmesi
ve bu sürecin işletmeye uyum sağlama ve yatırım
planlarını şekillendirme fırsatı sunması,
ƒ
Riskin yalnızca Topluluğumuza değil, küresel
ölçekte tüm sektöre yayılmasıdır.
Müşteri tercihlerinde yaşanacak
dönüşüm, topluluğun stratejik
planlamasında kritik bir faktör
haline gelmiştir. Yönetim Kurulu ve
Sürdürülebilirlik Komitesi, müşteri
odaklı sürdürülebilirlik stratejilerini
iş modeline entegre etmektedir. Bu
bağlamda ürün portföyünün düşük
karbonlu, enerji verimli ve çevre dostu
ürünlerle çeşitlendirilmesi; pazarlama
ve bilgilendirme faaliyetlerinde
sürdürülebilirlik performansının
öne çıkarılması temel öncelikler
arasına alınmıştır. Böylelikle, müşteri
taleplerindeki değişim hem risk hem
de fırsat olarak değerlendirilmekte ve
karar alma süreçlerinde belirleyici unsur
olmaktadır.
ƒ Enerji verimli, düşük karbonlu ve çevre
dostu ürünlerin ürün gamına dahil
edilmesi,
ƒ Tedarikçilerle iş birliği yaparak
sürdürülebilir ürünlerin tedarik zincirine
entegre edilmesi,
ƒ Müşteri taleplerine hızlı yanıt verebilmek
için satış ve lojistik süreçlerinin iklim
odaklı olarak yeniden tasarlanması,
ƒ Sürdürülebilir ürünlerin avantajlarının
vurgulanması, müşteri farkındalığının
artırılması ve
ƒ Çevre dostu ambalajlama ve düşük
emisyonlu teslimat yöntemlerinin
geliştirilmesi.

Fırsatlar

Fırsat Fırsatın Tanımı Fırsatın Değer Zincirimizdeki Yeri Fırsatın Zaman Dilimi ve Önceliği Fırsatın İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması
Üzerindeki Etkileri
Fırsat 1 Düşük Karbonlu Ürün Portföyü ve Yeşil
Finansmana Erişim (Geçiş Fırsatı Piyasa ve İtibar)
Düşük karbonlu ve enerji verimli ürünlere yapılacak
yatırımlar, değişen müşteri beklentilerini karşılamanın
yanı sıra yatırımcıların sürdürülebilirlik odaklı tercihleri
doğrultusunda Topluluğumuza pazar payı artışı ve
rekabet avantajı sağlayacaktır. Ayrıca, bu ürünlerin
geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması sayesinde yeşil krediler,
sürdürülebilir tahviller ve diğer yeşil finansman araçlarına
erişim kolaylaşacak; işletmenin finansman maliyetleri
düşerken, marka itibarı da güçlenecektir.
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler):
ƒ Düşük karbonlu ürün üreten markalarla iş birliklerinin
artırılması sayesinde ürün gamımızın çeşitlenmesinin
sağlanacağı öngörülmektedir.
Topluluk Faaliyetleri (Faaliyetler):
ƒ Dağıtım portföyünde düşük karbonlu ve enerji
verimli ürünlerin ağırlığının artırılmasının hem
maliyet avantajı yaratacağı hem de müşterilere
sunulan ürünlerde rekabet gücünü yükselteceği
değerlendirilmektedir.
Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler):
ƒ Bayiler ve perakendecilere sürdürülebilir ürünler
sunulması, onların da son tüketici nezdinde rekabet
gücünü artıracaktır. Böylece Topluluğun değer zinciri
boyunca talep artışı yaşayacağı öngörülmektedir.
Fırsatın Zaman Dilimi ve Önceliği
Düşük karbonlu ürün yatırımlarının kısa vadede
(2024–2026) sınırlı pazar payı artışı yaratabileceği, ancak
asıl kritik etkilerinin orta vadede (2027–2038) ortaya
çıkacağı değerlendirilmektedir.
Bu dönemde:
ƒ Enerji verimsiz ve karbon yoğun ürünlerin pazar
dışında kalacağı,
ƒ Düşük karbonlu ürünlerin standart haline geleceği,
ƒ Yeşil finansman araçlarının çeşitlenerek Topluluğa
maliyet avantajı sağlayacağı,
ƒ Hasılatın ve pazar payının artacağı öngörülmektedir.
Dolayısıyla bu fırsat, kısa vadede rekabet gücüne katkı
sağlarken orta vadede yapısal dönüşüm sağlayan
stratejik bir unsur niteliğindedir. Bu sebeple öncelik
derecesi "orta" olarak belirlenmiştir.
Düşük karbonlu ürünlere yönelim, Yönetim Kurulu'nun
stratejik öncelikleri arasında yer almaktadır. Bu yatırımlar
sayesinde Topluluğumuz, sadece sürdürülebilirlik
hedeflerine ulaşmakla kalmayacak, aynı zamanda
uluslararası pazarda rekabet gücünü artıracaktır. Ayrıca,
yeşil finansman araçlarına erişim sayesinde finansman
maliyetlerinde avantaj sağlanarak ve uzun vadeli büyüme
desteklenecektir.
Fırsat İçin Atılacak Adımlar
ƒ Enerji verimli, düşük emisyonlu ürünlerin ürün
gamımıza eklenmesi,
ƒ Tedarikçilerle sürdürülebilir üretim süreçlerine
yönelik ortak çalışmaların yürütülmesi.
ƒ Yeşil kredi ve sürdürülebilir tahvil gibi finansman
araçlarından faydalanmak için uygun projelerin
geliştirilmesi.
ƒ Düşük karbonlu ürünlerin avantajlarının pazarlama
faaliyetlerinde öne çıkarılması, müşteri bilincinin
artırılması.
Fırsat Fırsatın Tanımı Fırsatın Değer Zincirimizdeki Yeri Fırsatın Zaman Dilimi ve Önceliği Fırsatın İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması
Üzerindeki Etkileri
Fırsat 2 Kurumsal ÇSY Kapasitesi ve Marka-Değer Artışı
(Geçiş Fırsatı Piyasa ve İtibar)
Çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) alanlarında
kurumsal kapasitenin geliştirilmesi; marka değerinin
yükseltilmesi, müşteri güveninin pekiştirilmesi ve yeni
distribütörler ile yatırımcıların kazanılması için önemli
bir fırsat oluşturmaktadır. Güçlü ÇSY performansı, ulusal
ve uluslararası pazarlarda şirketimizin rekabet gücünü
artırırken, sürdürülebilir finansmana erişim olanaklarını
da geliştirecektir.
Yukarı Yönlü Etkiler (Tedarikçiler):
ƒ ÇSY kriterlerini benimseyen tedarikçilerle çalışmak,
tedarik zincirinde sürdürülebilirlik standartlarının
yükselmesini sağlayacağı öngörülmektedir.
Topluluk Faaliyetleri (Faaliyetler):
ƒ ÇSY temelli kurumsal yapının güçlendirilmesinin iç
süreçlerde şeffaflığı artıracağı ve yönetişim kalitesini
yükselteceği öngörülmektedir.
Aşağı Yönlü Etkiler (Müşteriler):
ƒ Güçlü ÇSY performansının müşteri tercihlerini
olumlu etkileyerek marka bağlılığını artıracağı
öngörülmektedir.
Düşük karbonlu ürünlere yönelik yatırımlarının
kısa vadede (2024–2026) sınırlı pazar payı artışı
yaratabileceği, ancak asıl kritik etkilerinin orta vadede
(2027–2038) ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir.
Bu dönemde:
ƒ Enerji verimsiz ve karbon yoğun ürünlerin pazar
dışında kalacağı,
ƒ Düşük karbonlu ürünlerin standart haline geleceği,
ƒ Yeşil finansman araçlarının çeşitlenerek işletmeye
maliyet avantajı sağlayacağı,
ƒ Hasılatın ve pazar payının artacağı öngörülmektedir.
Dolayısıyla bu fırsat, kısa vadede rekabet gücüne katkı
sağlarken orta vadede yapısal dönüşüm sağlayan
stratejik bir unsur niteliğindedir. Öncelik derecesi "orta"
olarak belirlenmiştir.
ÇSY kapasitesinin güçlendirilmesi, Yönetim Kurulu'nun
sürdürülebilirlik stratejisinin temelini oluşturmaktadır.
Bu yaklaşım sayesinde Topluluğumuz, yatırımcılar
ve müşteriler nezdinde güvenilir bir marka olarak
konumlanacak, aynı zamanda uzun vadeli büyüme
stratejilerinde finansal dayanıklılık kazanacaktır.
Fırsat İçin Atılacak Adımlar
ƒ ÇSY süreçlerinin kurumsal yönetim sistemlerine
entegre edilmesi.
ƒ Sürdürülebilirlik raporlarının uluslararası standartlara
uygun şekilde hazırlanması.
ƒ Müşteri, yatırımcı ve iş ortaklarıyla ÇSY
performansının etkin biçimde paylaşılması.
ƒ ÇSY ile ilgili raporlarımızın bağımsız kuruluşlarca
denetlenmesi

Özetle 2024 yılı, Topluluğumuz için iklim değişikliğinin hem risklerini hem de fırsatlarını daha yakından gözlemlediği bir dönem olmuştur. Topluluğumuz faaliyetlerini yürütürken yalnızca karlılığa odaklanmamış aynı zamanda iklim değişikliğinin doğrudan ve dolaylı olarak yaratabileceği finansal etkileri de gündemine almıştır.

Bu dönemde, karbon ayak izi hesaplamalarının yapılması, raporlanması ve bağımsız denetim hizmetlerinin alınması, Topluluğumuzun şeffaflık ve hesap verebilirlik taahhüdünün bir yansıması olmuştur.

Bu kapsamda Faaliyetlerimizin sürdürüldüğü ofislerimiz ve lojistik merkezlerimiz, satışa sunulmak üzere depolanan cihazlarımız ve faaliyetlerde kullanılan ekipman ve araçlarımız, iklim değişikliğinin yaratabileceği risklere karşı kurumsal sigorta poliçeleri kapsamında güvence altına alınmıştır. Böylelikle yalnızca potansiyel kayıplar sınırlanmamış aynı zamanda Topluluğumuzun uzun vadeli sürdürülebilirliğini de güvence altına alan risk yönetim kültürü pekiştirilmiştir.

Sonuç olarak, 2024 raporlama döneminde iklimle ilgili risk ve fırsatların finansal etkisi doğrudan büyük çaplı bir finansal yük oluşturmamış olsa da sigorta kapsamları ve danışmanlık hizmetleri Topluluğun stratejik yönelimini şekillendiren önemli faktörler olmuştur. Bu süreç Topluluğumuzun iklim değişikliğini yalnızca bir tehdit değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme yolculuğunda bir fırsat alanı olarak da gördüğünün de somut bir göstergesidir.

İklimle İlgili Giderler 1 Ocak – 31 Aralık 2024
Sürdürülebilirlik Raporlaması, Karbon Ayak İzi Hesaplamaları ve Bağımsız Denetim Hizmetleri 1.200.000 TL
İklimle İlgili Riskler de Dahil Sigorta Maliyetleri 102.484.474 TL

İklim Dirençliliği

Topluluk olarak iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı etkileri yalnızca çevresel bir sorun olarak değil aynı zamanda iş modelimizi ve değer zincirimizi şekillendiren stratejik bir unsur olarak ele almaktayız. Tedarik zinciri yönetimimiz, geniş ürün yelpazemiz ve müşteri odaklı hizmet anlayışımız ile iş modelimizi ve değer zincirimizi yapılandırmış bulunmaktayız.

Bilişim sektöründe faaliyet gösteren Topluluğumuz, iklimle ilgili risklerden doğrudan ve dolaylı olarak etkilenme potansiyeline sahiptir. Bu kapsamda, raporumuzun "Gelecekteki Finansal Yeterliliğini Etkilemesi Makul Ölçüde Beklenebilecek Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar" bölümünde de detaylandırıldığı üzere; IPCC RCP 4.5–8.5 ve NGFS 1–2 senaryoları dikkate alınarak AB ve Türkiye ETS uygulamaları, emisyon raporlama yükümlülükleri ve düşük emisyona geçiş düzenlemelerinin getirdiği geçiş riskleri ile aşırı hava olayları, küresel sıcaklık artışları ve bunlara bağlı doğal afetler gibi fiziksel riskler tarafımızca değerlendirilmektedir.

Topluluğumuz, yayımlanan iklim senaryolarını, mevzuat değişikliklerini ve güncel uygulamaları yakından takip ederek iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatları yönetişim süreçlerine entegre etmektedir.

Bu kapsamda, Topluluk olarak ulusal ve uluslararası karbon vergileri ile karbon fiyatlandırma mekanizmaları ve müşteri tercihlerindeki değişimler geçiş riskleri olarak; ortalama hava sıcaklıklarındaki artış ile tedarik zincirinde meydana gelebilecek aksamalar ise fiziksel riskler olarak belirlemiş ve bu konulara ilişkin detaylı açıklamalara bu raporun ilgili bölümlerinde yer vermiştir.

Bu doğrultuda Topluluğun iklim risklerinin değerlendirilmesinde en büyük etkilerin uzun vadede faaliyetlerimizin önemli bir parçası olan tedarik zincirinde meydana gelecek iklim kaynaklı aksamalar üzerinden ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Özellikle tedarikçilerimizin iklim değişikliğine uyum kapasitelerinin ve fiyatlandırma politikalarının değerlendirilmesinin Topluluğumuz için önem arz edeceği öngörülmektedir.

Sonuç olarak mevcut durumda iklim değişikliğine ilişkin senaryo analizlerinde bulunan belirsizlikler nedeniyle tarafımızca uzun vadeli iklim dirençliliğine ilişkin kesin sonuçlara varılamamaktadır. Ancak iklimle ilgili riskleri yönetmek ve fırsatlardan yararlanmak amacıyla senaryo analizleri ile detaylandırılan gelişmeler dikkate alındığında Topluluğun bu süreçleri yönetebilecek yeterli finansal kapasiteye sahip olduğu değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, küresel ve ulusal ölçekteki ekonomik değişkenlikler ve iklim senaryolarındaki belirsizlikler nedeniyle henüz finansal açıdan nicel tutarlar içeren bir senaryo çalışması yapılamamıştır.

RİSK YÖNETİMİ

Risk Yönetimi Sürecimiz

Topluluğumuz için risk yönetimi, yalnızca tehditleri bertaraf etmeye yönelik dar kapsamlı bir faaliyet alanı değildir. Aynı zamanda "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonumuzu destekleyen ve Topluluk kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan bir süreçtir. Dolayısıyla risk yönetimi, Topluluğumuz için sadece bir yönetim aracı değildir. Aynı zamanda bir kurumsal bir yönetim anlayışıdır. Bu kapsamda risk yönetimi sürecimiz, çok katmanlı ve katılımcı bir yönetişim modeli üzerine inşa edilmiştir. Böylelikle risk yönetimi sürecimizin yalnızca Yönetim Kurulu düzeyinde kalması engellenerek Topluluğumuzun tüm kademelerine yayılan katılımcı bir sorumluluk bilincine dönüşmesi sağlanmıştır.

Kurumsal Yapı ve Sorumluluklar

  • Yönetim Kurulu: Risk yönetimi zincirinin en tepesinde bu raporun yönetişim bölümünde de ifade edildiği üzere Yönetim Kurulumuz yer almaktadır. Yönetim Kurulumuz tüm sürdürülebilirlik ve iklim risklerinin nihai gözetim organıdır. Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından hazırlanan raporlar ve tavsiye kararları yılda en az bir kez Yönetim Kurulu'nun gündemine alınmakta, sürdürülebilirlik ve iklimle stratejik kararlar bu çerçevede şekillendirilmektedir. Özetle Yönetim Kurulumuz risk yönetim pusulası mahiyetindedir.
  • Sürdürülebilirlik Komitesi: Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğinin iş modelimiz ve değer zincirimiz üzerindeki etkilerini sürekli analiz etmektedir. Bu kapsamda yeni riskleri tanımlamakta, fırsatları belirlemekte ve bunların nasıl yönetileceğine dair tavsiyeler geliştirmektedir. Bir anlamda bu komite, Topluluğumuzun sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili riskleri yönünden bir erken uyarı sistemi görevi üstlenmektedir. Dolayısıyla sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili çalışmaların çoğu bu komitenin çalışmalarıyla Yönetim Kurulu gündemine taşınmaktadır.
  • Riskin Erken Saptanması Komitesi: Finansal etkisi yüksek riskler için erken uyarı mekanizmaları geliştirmektedir. Bunlardan sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili olanlar hakkında ise sürdürülebilirlik komitesi ve yönetim kuruluna bilgi vermektedir.
  • Denetim Komitesi: Tüm bu süreçlerin şeffaf, tutarlı ve güvenilir şekilde yürütülmesini sağlayan mekanizmadır. Komite, risk yönetimi süreçlerinin yalnızca iç kontrol sistemlerimizle uyumlu olmasını değil, aynı zamanda şeffaf biçimde paydaşlara aktarılmasını da gözetir.
  • İş Birimleri: Risk yönetiminin yalnızca üst düzey komitelerde ele alınması yeterli değildir. Bu nedenle Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından uygun görülen diğer tüm birimler de sürecin doğrudan parçası haline getirilmektedir. Böylelikle birimlerden toplanan verilerle sürece katkı sunulmakta ve alınan kararların birimler tarafından uygulanması da temin edilmektedir.

Özetle tüm bu yapının amacı, risk yönetimini yalnızca üst yönetimin gündeminde kalan bir konu olmaktan çıkarıp, Topluluğun tüm seviyelerinde sahiplenilen bir kültür haline getirmektir. Böylelikle kurumsal sürdürülebilirliğin sağlanılacağı değerlendirilmektedir.

Risklerin Belirlenmesi

Topluluğumuz sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risklerinin belirlenmesinde de çok katmanlı bir yaklaşım benimsenmektedir. Bu süreç yalnızca geçmiş verilerle dayanmamakta aynı zamanda geleceğe dönük senaryo analizleriyle de desteklenmektedir. Bu kapsamda topluluğumuz risklerini belirlerken aşağıdaki kaynaklardan istifade etmektedir.

  • Küresel İklim Senaryoları: IPCC'nin RCP 4.5 ve RCP 8.5 senaryoları ile NGFS'nin Düzenli ve Düzensiz Geçiş Senaryoları kullanılarak farklı gelecek koşulları değerlendirilmektedir.
  • Finansal Göstergeler: Karbon vergileri, lojistik maliyetler ve sigorta primleri dikkate alınmaktadır.
  • Sektörel Raporlar: TÜBİSİAD gibi bilişim, teknoloji, dağıtım ve lojistik sektörüne özgü raporlar incelenmektedir.
  • Paydaş Beklentileri: Müşteriler, tedarikçiler, yatırımcılar ve kreditörlerle yapılan görüşmelerden elde edilen geri bildirimler, risk tanımlarının bir parçası haline getirilmektedir.
  • Düzenlemeler: AB Yeşil Mutabakatı, Türkiye'nin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hazırlıkları, karbon vergisi düzenlemeleri, KGK tarafından yayımlanan Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ve sektöre özgü mevzuatlar sürecin içine dahil edilmektedir.

Risklerin Değerlendirilmesi

İlgili birimlerimiz tarafından çalışılan, sürdürülebilirlik komitesi tarafından olgunlaştırılan ve yönetim kurulumuz tarafından stratejimize dahil edilen her risk tarafımızca üç boyutta incelenmektedir.

Bu doğrultuda İlk olarak Topluluğumuz tarafından her riskin doğası anlaşılmaya çalışılmakta; söz konusu riskin fiziksel bir risk mi, yoksa geçiş riski mi olduğu tespit edilmektedir. Ardından, bu riskin kendi kategorisi içerisinde hangi alt başlığa dahil olduğu belirlenerek nitelendirme netleştirilmektedir.

İkinci adımda, bu riskin gerçekleşme ihtimali değerlendirilmektedir. Bu noktada Topluluğumuzun amacımı yalnızca tahmin yapmak değildir. Özellikle senaryo analizlerinden ve geçmiş deneyimlerimizden faydalanarak riskin gerçekleşme olasılığını zaman dilimleri de göz önünde bulundurularak belirlenmektedir.

Son aşamada ise riskin yaratacağı etkinin büyüklüğünü değerlendirilerek riskler yıllık önemlilik analizi kapsamında önceliklendirilmekte ve kapsamlı bir değerlendirilmeye tabii tutulmaktadır.

İzleme ve Raporlama

Topluluğumuz raporlama dönemi itibarıyla riskleri yalnızca belirleyip değerlendirmemekte aynı zamanda sürekli olarak izlemekte ve şeffaf biçimde raporlamaktadır. Topluluğumuzca riskler izlenirken Anahtar Performans Göstergelerinden (APG) istifade edilmektedir. Raporlama dönemi itibarıyla APG'ler;

  • Düzenlemelere Uyum,
  • İklim Senaryoları,
  • Enerji Tüketimi,
  • Kritik ürünlerde Tedarik ve Lojistik güvenliği

Müşteri memnuniyeti başlıkları altında yapılmaktadır.

Ayrıca risklerimiz ve bunlara yönelik ilerleme ise;

  • Yılda iki kez Sürdürülebilirlik Komitesi'nde,
  • Yılda bir kez Yönetim Kurulu'nda ele alınmakta ve
  • Yıllık sürdürülebilirlik raporları aracılığıyla da tüm paydaşlara raporlanmaktadır. Bu kapsamda 2024 raporlama dönemi itibariyle ise TSRS uyumlu sürdürülebilirlik raporumuzun bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlendiğini de belirtmek isteriz.

Sonuç olarak Topluluğumuzun risk yönetimi, reaktif değil proaktif bir anlayış üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla Topluluğumuz riskleri sadece bir tehdit olarak görmemekte aynı zamanda Topluluğumuzun "Sürdürülebilir Bir Gelecek" vizyonu için bir dönüşüm alanı olarak değerlendirmektedir. Dolayısıyla TSRS 1 ve TSRS 2'nin ortaya koyduğu çerçeveye uygun olarak:

  • Risklerimiz katılımcı ve sistematik biçimde belirlenmekte,
  • Türü, gerçekleşme olasılığı ve etkisi ile birlikte değerlendirilmekte,
  • Öncelik sıralamasına göre yönetmekte ve
  • Anahtar performans göstergeleri ile izlenmekteyiz.

Böylelikle hem paydaşlara şeffaflık sağlamakta hem de Topluluğun sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği gündeminin getirdiği belirsizliklere karşı daha dirençli hale gelmesine sebep olmaktayız.

METRİKLER VE HEDEFLER

Metrikler

Sera Gazı ve Emisyon Verileri

Bu raporda sera gazı emisyon hesaplamaları, Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı (2004) esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Hesaplamalar, Kurumsal (Organizasyonel) Sınırlar ve Operasyonel Sınırlar prensipleri çerçevesinde hazırlanmış olup, Kapsam 1 (doğrudan emisyonlar) ve Kapsam 2 (dolaylı enerji kaynaklı emisyonlar) verilerini içermektedir. Tüm hesaplamalarda ulusal ve uluslararası kabul görmüş emisyon faktörleri kullanılmış, veri toplama sürecinde doğruluk, bütünlük ve karşılaştırılabilirlik ilkeleri gözetilmiştir. Kapsam 3 (diğer dolaylı emisyonlar) hesaplamaları, 21634 sayılı KGK Kurul Kararı'nda yer alan Geçici Madde 3 hükmü uyarınca iki yıl süreyle raporlama yükümlülüğünden muaf tutulmuştur. Bu nedenle, raporlama döneminde Kapsam 3 emisyon verileri hesaplama kapsamına dahil edilmemiştir. İlgili muafiyet süresinin sona ermesiyle birlikte, tedarik zinciri, taşımacılık, atık yönetimi ve diğer ilgili faaliyetlerden kaynaklanan Kapsam 3 emisyonlarının da hesaplanarak raporlanması planlanmaktadır.

  • Kapsam 1: Doğrudan Sera Gazı Emisyonları
  • Kapsam 2: Enerji Dolaylı Sera Gazı Emisyonları
  • Kapsam 3: Diğer Dolaylı Sera Gazı Emisyonları (Kapsam 3 altında 15 ayrı kategori yer almaktadır)

Topluluk aksi belirtilmedikçe, mutlak brüt sera gazı (GHG) emisyonlarını metrik ton karbondioksit eşdeğeri (tCO₂e) cinsinden açıklamaktadır. Sera gazı envanterinin hesaplanmasında, GHG Protokol standardının kapsadığı; CO2 karbondioksit, CH4 metan, N2O nitrozoksit, NF3 nitrojen trifluorid, HFCs hidroflorokarbonlar, PFCs perflorokarbonlar SF6 kükürtheksaflorid olmak üzere yedi (7) sera gazı dikkate alınmıştır.

Buna göre Topluluğun 2024 yılı Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonları toplam 1280,50 ton CO2e olarak hesaplanmıştır. Topluluğun 1 Ocak 2024-31 Aralık 2024 tarihleri arası lokasyon bazlı ve toplam brüt emisyonlar aşağıdaki tabloda verilmektedir. Topluluğun iştirakleri bulunmadığından herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Toplam İstanbul Gebze Ankara
Kapsam 1: Doğrudan Sera Gazı Emisyonları 764,57 323,26 345,03 96,28
Kapsam 2: Enerji Dolaylı Sera Gazı Emisyonları 515,93 245,66 270,27 -
Toplam (Kapsam 1 + Kapsam 2) 1280,50 568,92 615,30 96,28

Sera Gazı (GHG) Protokolü ile uyumlu olarak kurumsal sınırlar "finansal kontrol yaklaşımı" temel alınarak tanımlanmıştır. Bu yönteme göre, kuruluş, mülkiyet payı gözetilmeksizin kontrolü altında bulunan tüm faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının %100'ünü raporlamıştır.

Finansal kontrol yaklaşımında şirket, bir işletmenin faaliyetlerinden ekonomik fayda elde etmek amacıyla, işletmenin finansal ve operasyonel politikalarını yönlendirme yetkisine sahipse, işletme üzerinde finansal kontrole sahiptir. Örneğin, finansal kontrol genellikle, işletmenin faydalarının çoğunluğuna sahip olma hakkına sahipse, ancak bu haklar devredilmişse mevcuttur. Benzer şekilde, bir işletmenin varlıklarının mülkiyetinin getirdiği risk ve getirilerin çoğunluğunu elinde tutması durumunda, işletmenin finansal kontrolü sağlanmış sayılır.

Finansal kontrol yaklaşımına göre şirket ile faaliyet arasındaki ilişkinin ekonomik özü, yasal sahiplik statüsünden önce gelir; böylece şirket, söz konusu operasyonda yüzde 50'den az paya sahip olsa bile operasyon üzerinde finansal kontrole sahip olabilir. İlişkinin ekonomik özünü değerlendirirken hem şirketin hem de diğer tarafların sahip olduğu potansiyel oy haklarının etkisi de dikkate alınır. Bu kriter, uluslararası finansal muhasebe standartlarıyla uyumludur. Dolayısıyla, bir şirket, finansal konsolidasyon amacıyla bir grup şirketi veya bağlı ortaklık olarak kabul edilirse, yani operasyon finansal hesaplarda tam olarak konsolide edilirse, sera gazı muhasebesi amaçları açısından bir operasyon üzerinde finansal kontrole sahiptir. Kontrolü belirlemek için bu kriter seçilirse, ortakların ortak finansal kontrole sahip olduğu ortak girişimlerden kaynaklanan emisyonlar, öz sermaye payı yaklaşımına göre muhasebeleştirilir.

Finansal kontrol yaklaşımı, kuruluşun yönettiği operasyonlarda çevresel ve enerji verimliliği politikalarını uygulama kapasitesini en iyi şekilde yansıttığı için tercih edilmiştir. Bu yöntem, finansal raporlama yapıları ve iç yönetim modelleriyle de uyumludur. Bu sera gazı envanteri yalnızca İndeks Bilgisayar tarafından doğrudan yönetilen operasyonları kapsamıştır.

Topluluğun gerçekleştirdiği faaliyetler sonucu oluşan sera gazı emisyonları, faaliyet verileri ile uygun emisyon faktörlerinin çarpımıyla hesaplanmıştır. Bu yöntem, mevcut faaliyet verilerine uygun olarak belirlenmiş olup böylece sonuçların belirsizliği en aza indirilebilmiş, doğru ve tutarlı sonuçlar elde edilmiştir. Bu kapsamda, doğrudan sera gazı emisyonlarının (Kapsam 1) hesaplanması amacıyla 2006 IPCC Ulusal Sera Gazı Envanter Kılavuzları ile 2006 IPCC İyi Uygulamalar Rehberi ve Ulusal Sera Gazı Envanterlerinde Belirsizlik Yönetimi (2006-IPCC Good Practice Guidance and Uncertainty Management in National Greenhouse Gas Inventories 2006) kılavuzunda belirtilmiş olan "Kademe 1- Tier 1" yaklaşımı uygulanmıştır. Enerji dolaylı sera gazı emisyonlarının (Kapsam 2) hesaplanması amacıyla, T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Ulusal Elektrik Şebekesi Emisyon Faktörü Bilgi Formu'nda verilen dağıtım hattından bağlı tüketim noktası için emisyon faktörü (0,478 ton CO2e/MWh) kullanılmış olup, "Kademe 2- Tier 2" yaklaşımı uygulanmıştır.

Emisyon faktörleri, her bir sera gazı için (CO2, CH4, N2O, HFC ve diğer karışım gazlar) yukarıda belirtilen kaynaklardan temin edilerek sera gazı emisyon miktarları ayrı ayrı hesaplanmış ve CO2 eşdeğerine (CO2e) çevrilmiştir. Bu hesaplama kapsamında Topluluğun belirtilen 2 ayrı lokasyonunda doğrudan sera gazı emisyonları (Kapsam 1), enerji dolaylı sera gazı emisyonları (Kapsam 2) hesaplanarak 2024 yılı Kurumsal Sera Gazı Emisyon Envanteri oluşturulmuştur.

Girdiler aşağıdaki gibidir;

  • Kapsam 1 altında; doğalgaz tüketimi ile Topluluğun faaliyetlerinin devamlılığı için elektrik kesintilerinde devreye giren acil durum jeneratörü motorin tüketimi, Topluluğa ait olan taşıtların yakıt tüketimleri ile alakalı sera gazı emisyonları hesaplanmıştır.
  • Kapsam 2 altında; elektrik tüketimi kaynaklı sera gazı emisyonları hesaplanmıştır.

Topluluk tarafından ihraç edilmek, yurt içinde satılmak veya dağıtılmak üzere üretilen ısı, elektrik veya buhar üretimi ve operasyonel sınırları içerisinde biyokütle kullanımı bulunmamaktadır.

Topluluğun sera gazı emisyon envanterinin hazırlanmasında Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change-IPCC) tarafından yayımlanan 6. Değerlendirme Raporu'nda verilen küresel ısınma potansiyelleri kullanılmıştır. Karışım gazların karışım oranları IPCC Vol.3 Bölüm 7'den alınmıştır.

Topluluğun 2024 yılı Sera Gazı Envanterinin hazırlanmasında kullanılan emisyon faktörleri, raporun doğrulanabilmesi amacıyla Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı (2004) uyarınca belirtilen gereklere uygun olacak şekilde seçilmiştir. Bu envanter kapsamında yapılan sera gazı emisyonu hesaplamalarında; IPCC tarafından yayınlanan emisyon faktörleri ve küresel ısınma potansiyelleri ile elektrik emisyon faktörü için T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Ulusal Elektrik Şebekesi Emisyon Faktörü Bilgi Formu verileri kullanılmıştır. Tüm hesaplamalarda; kilogram ve gram birimiyle bulunan sonuçlar tona dönüştürülmüş brüt emisyonlardır.

Hesaplamada kullanılan varsayımlar aşağıdaki gibidir;

Kapsam 1 varsayımlar:

  • Doğalgaz; kWh olarak faturalardan alınan doğalgaz miktarında 1 m³ doğalgazdan 10,64 kWh enerji açığa çıktığı dikkate alınmıştır. Doğalgazın alt ısıl değeri 8.250 kCal/m³ alınmıştır. Tüketim verisi, kCal birimi biriminden Joule (J) birimine dönüştürülürken 1 kCal = 4,184 kJ eşitliği kullanılmıştır. Sonrasında Joule değeri GigaJoule (GJ) birimine dönüştürülürken 1 TJ=10^6 kJ eşitliği baz alınmıştır. Doğalgaz kazanı yakma hesabında yakıtın tamamının yandığı kabul edilerek oksidasyon katsayısı 1 olarak alınmıştır.
  • Jeneratör; Jeneratör için satın alınan 1.926,09 L yakıtın 2024 yılında tamamının tüketildiği kabul edilmiştir. Dizel yakıtın yoğunluğu 0,83 kg/L olarak, net kalorifik değeri (NKD) 43 TJ/Gg olarak kabul edilmiştir.
  • Sahip olunan ve kiralanan araçlar; SAP programından her bir lokasyon için ilgili tüketim verileri temin edilmiştir. Benzin yoğunluğu 0,735 kg/L, motorin yoğunluğu ise 0,83 kg/L kabul edilmiştir.

Kapsam 2 varsayımlar:

  • Elektrik Tüketimi; her bir lokasyon için ayrı ayrı olacak şekilde raporlama dönemindeki elektrik faturalarından temin edilmiştir.
  • Satın Alınan Enerji; 1 m³ doğalgazdan 10,64 kWh enerji açığa çıktığı dikkate alınmıştır. Doğalgazın alt ısıl değeri 8.250 kCal/m³ alınmış, tüketim verisi, kCal biriminden Joule (J) birimine dönüştürülürken 1 kCal = 4,184 kJ eşitliği kullanılmıştır. Sonrasında Joule değeri GigaJoule (GJ) birimine dönüştürülürken 1 GJ=10^6 kJ eşitliği baz alınmıştır. Doğalgaz kazanı yakma hesabında yakıtın tamamının yandığı kabul edilerek oksidasyon katsayısı 1 olarak alınmıştır.

Kurumsal sınırlar dahilinde kalan ve finansal kontrol yaklaşımı ilkesi kapsamında olan bütün sera gazı emisyon kaynakları bu envanter raporuna dahil edilmiştir.

Kapsam 2 Enerji Dolaylı Sera Gazı Emisyonlarında, tüketilen elektrik ulusal şebekeden sağlanmaktadır. Enerji üretimi mevcut değildir. Toplam emisyon hesaplamalarında Kapsam 2 için lokasyon bazlı emisyon değeri esas alınmaktadır.

Sektör Spesifik Sürdürülebilirlik Metrikleri

Sürdürülebilirlik Açıklama Konuları ve Metrikler

Konu Metrik Kategori Ölçü Birimi Miktar Açıklama
(1) Tüketilen toplam enerji Gigajoule (GJ) 14.803,25 Raporlama
Perakende
ve Dağıtımda
Enerji Yönetimi
(2) Şebeke elektriği yüzdesi Nicel Yüzde (%) 26,24% dönemi
boyunca
doğrudan
(3) Yenilenebilir enerji yüzdesi Yüzde (%) 0,00% tüketilen enerji

Faaliyet Metrikleri

Faaliyet Metriği Kategori Ölçü Birimi Miktar Kod
Sayısı: (1) perakende satış yeri Nicel Sayı 1 CG-MR-000.A
Sayısı: (2) dağıtım merkezi Nicel
Sayı
1 CG-MR-000.B
Toplam Alanı: (1) perakende alanı Nicel
Metrekare (m²)
5.030,05 m2 CG-MR-000.B
Toplam Alanı: (2) dağıtım merkezlerinin toplam alanı Nicel
Metrekare (m²)
18.250 m2 CG-MR-000.B

İklimle İlgili Hedefler

Topluluk, "Sürdürülebilirlik Bir Gelecek" vizyonun temel yapı taşlarından biri olarak, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik somut, zamana bağlı ve ölçülebilir hedefler belirlemiştir. Bu hedefler, yalnızca yasal uyumluluk için değil, aynı zamanda Topluluğumuzun uzun vadeli rekabetçiliğini güçlendirmek, faaliyetlerin verimliliğini artırmak ve paydaşlarımızın güvenini pekiştirmek için ortaya konmuştur.

Kapsam 1 ve Kapsam 2 Emisyonların Azaltılması

Topluluğumuz 2024 yılını baz alarak, Kapsam 1 (doğrudan) ve Kapsam 2 (dolaylı enerji) emisyonlarını 2030 yılı sonuna kadar %25 azaltmayı hedeflemektedir. Bu hedef, doğrudan kontrolümüzde bulunan faaliyet alanlarını kapsamaktadır. Bu kapsamda;

  • Depo ve ofislerde enerji verimliliğinin sağlanması (LED aydınlatma, yüksek verimli iklimlendirme sistemleri, otomasyon çözümleri, izolasyon yatırımları),
  • Yenilenebilir enerji kullanımına yönelmeye başlanılması (özellikle çatı GES projeleri ve yeşil elektrik tedariki),
  • Lojistik süreçlerde dönüşüm sağlanması (rota düzenlemeleri, elektrikli araçlara geçiş, düşük emisyonlu nakliye çözümleri),
  • Soğutma sistemlerinde enerji verimli teknolojiler ve düşük GWP soğutucuların kullanımına geçişin sağlanması hedeflenmektedir.

Bu kapsamda, 2027 yılına kadar en az %10 azaltım gerçekleştirilmesi planlanmış olup, ilerlemeler yıllık sera gazı envanteri çalışmaları ile takip edilecektir.

Başlık Kapsam 1 Kapsam 2 Emisyonların Azaltılması
Metrik tCO₂e
Konu 2024 baz yılına göre 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarında %25 azaltım
Faaliyet Kapsamı Topluluğun kendi faaliyetleri (depo, ofis, lojistik, filo)
Hedefin Kapsadığı Sera Gazları CO₂ (karbondioksit), CH₄ (metan), N₂O (nitroz oksit), NF₃ (azot triflorür), HFCs
(hidroflorokarbonlar), PFCs (perflorokarbonlar), SF₆ (kükürtheksaflorid)
Kapsam Kapsam 1 ve 2
Faaliyet Dönemleri 2024–2030
Baz Yıl 2024
Ara Hedefler 2027 yılına kadar en az %10 azaltım gerçekleştirmek
Hedef Türü Niceliksel mutlak hedef
Hedefin Nasıl
Gerçekleştirileceği
- Depo ve ofislerde enerji verimliliği yatırımları (LED, izolasyon, otomasyon)
- Çatı GES yatırımları ve yeşil elektrik kullanımı
- Lojistikte düşük emisyonlu araçlar ve rota düzenlemesi
- Soğutma sistemlerinde yüksek verimli teknolojiler
Hedef Gözden Geçirme Sıklığı Yıllık; emisyonlarda %15 ve üzeri değişim olduğunda yeniden değerlendirme
İlerlemeyi İzlemek İçin
Kullanılan Metrikler
2024 yılındaki brüt Kapsam 1 ve 2 emisyonlarına kıyasla cari yılda hesaplanan emisyon azalım
yüzdesi

Kapsam 3 Emisyonların Azaltılması

Topluluğumuz değer zincirimizin tamamını kapsayan Kapsam 3 emisyonları içinse 2053 yılına kadar ülke hedeflerimizle de uyumlu bir şekilde Net Sıfır hedefi belirlemiştir. Bu uzun vadeli hedef, tedarikçilerden lojistik süreçlere, ürün kullanımından atık yönetimine kadar tüm dolaylı emisyon kaynaklarını kapsamaktadır. Yol haritamızda ise aşağıdaki hususlar yer almaktadır:

  • Tedarikçilerle iş birliği yaparak düşük karbonlu ve sertifikalı malzeme tedarikinin artırılması,
  • Dağıtım ve taşımacılıkta düşük emisyonlu çözümler ve dijital lojistik iyileştirmesi,
  • Enerji verimli ürün portföyünün artırılması, müşteri kullanım aşamasında enerji tüketimini düşürecek çözümler sunulması,
  • Ürün yaşam döngüsünün sonunda geri dönüşüm ve yeniden kullanım oranlarının artırılması,
  • Kalan emisyonların karbon dengeleme ve ödünleşim mekanizmaları ile telafi edilmesi.
Başlık Net Sıfır Topluluk
Metrik tCO₂e
Konu 2053 yılında Kapsam 3 sera gazı emisyonlarında net sıfıra ulaşmak
Faaliyet Kapsamı Topluluk ve değer zinciri faaliyet alanlarının tamamı
Hedefin Kapsadığı Sera Gazları CO₂ (karbondioksit), CH₄ (metan), N₂O (nitroz oksit), NF₃ (azot triflorür), HFCs
(hidroflorokarbonlar), PFCs (perflorokarbonlar), SF₆ (kükürtheksaflorid)
Kapsam Kapsam 3
Faaliyet Dönemleri 2026–2053
Baz Yıl 2026 yılı Kapsam 3 sera gazı emisyonları
Ara Hedefler 2026 yılında verilerin ölçülmesiyle birlikte ara hedefler belirlenecektir
Hedef Belirleme Metodolojisi Mutlak bazlı azaltım
Hedef Türü Niceliksel mutlak hedef
Hedefin Nasıl
Gerçekleştirileceği
- Tedarikçilerle iş birliği yaparak düşük karbonlu hammadde ve malzeme tedariki
- Geri dönüştürülmüş veya sertifikalı malzeme kullanımının artırılması
- Lojistik faaliyetlerde düşük emisyonlu taşıma çözümleri
- Müşteri kullanım aşamasında enerji verimliliğini artıracak ürün tasarımları
- Ürünlerin kullanım ömrü sonunda geri kazanım ve yeniden kullanım oranlarının artırılması
- Yenilenebilir enerji kullanımını artıracak iş birlikleri
- Kalan emisyonlar için güvenilir karbon dengeleme ve ödünleşim projelerine yatırım
Hedef Gözden Geçirme Sıklığı Yıllık; emisyonlarda %15 ve üzeri değişim olduğunda yeniden değerlendirme
İlerlemeyi İzlemek İçin
Kullanılan Metrikler
2026'daki brüt Kapsam 3 emisyonlarına kıyasla cari yılda hesaplanan brüt Kapsam 3
emisyonlarında azalma yüzdesi

İNDEKS BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARTLARI KAPSAMINDA SUNULAN BİLGİLER HAKKINDA BAĞIMSIZ DENETÇİNİN SINIRLI GÜVENCE RAPORU

İndeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi Ve Ticaret A.Ş. Genel Kurulu'na,

Indeks Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi Ve Ticaret A.Ş. ve bağlı ortaklıklarının ("hepsi birlikte "Grup" olarak adlandırılacaktır) 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler" ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 2 "İklimle İlgili Açıklamalar"a uygun olarak sunulan bilgiler ("Sürdürülebilirlik Bilgileri") hakkında sınırlı güvence denetimini üstlendik.

Güvence denetimimiz, 2024 Yılı Sürdürülebilirlik Raporunda yer alan diğer bilgileri ve Sürdürülebilirlik Bilgileri veya 2024 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu ile ilişkilendirilen diğer bilgileri kapsamaz.

Sınırlı Güvence Sonucu

"Güvence sonucuna dayanak olarak yaptığımız çalışmanın özeti" başlığı altında açıklanan şekilde gerçekleştirdiğimiz prosedürlere ve elde ettiğimiz kanıtlara dayanarak, Grup'un 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin, tüm önemli yönleriyle Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ("KGK") tarafından yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ("TSRS")'na göre hazırlanmadığı kanaatine varmamıza sebep olan herhangi bir husus dikkatimizi çekmemiştir.

Dikkat Cekilen Husus

TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nun TSRS Geçiş Hükümleri bölümünde açıklandığı üzere, Grup'un 2024 yılı için hazırladığı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu TSRS Kapsamında hazırladığı ilk rapor olup bu raporda TSRS 1'in sağladığı muafiyetleri dikkate alarak yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin bilgileri açıklamıştır ve önceki döneme ait bilgileri karşılaştırmalı bilgi olarak sunmamıştır.

Ancak bu husus tarafımızca verilen sonucu etkilememektedir.

Sürdürülebilirlik Bilgilerinin Hazırlanmasında Yapısal Kısıtlamalar

İncelenmekte olan bilgilerin seçici olarak test edilmesi nedeniyle tüm güvence sözleşmelerinde yapısal sınırlamalar mevcuttur. Bu nedenle hile, hata veya uyumsuzluk meydana gelebilir ve tespit edilemeyebilir. Ek olarak, raporlama belgelerinde yer alan finansal olmayan bilgiler gibi, bu tür bilgilerin belirlenmesi, hesaplanması ve örneklenmesi veya tahmin edilmesi için kullanılan nitelik ve yöntemler dikkate alındığında, finansal bilgilere göre daha yapısal sınırlamalara tabidir.

Denetimimiz, Güvence Denetimi Standardı 3000 ve 3410'da tanımlandığı şekilde sınırlı güvence sağlamaktadır. Sınırlı güvence çalışması kapsamında yapılan işlemler, doğası ve zamanlaması gereği – ve daha az kapsamlı olarak – makul bir güvence çalışmasından farklılık göstermektedir. Dolayısıyla sınırlı bir güvence çalışmasında elde edilen güvence düzeyi, makul bir güvence çalışması kapsamına kıyasla önemli ölcüde dardır.

Yönetimin ve Üst Yönetimden Sorumlu Olanların Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne İlişkin

Grup Yönetimi aşağıdakilerden sorumludur:

  • Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları esaslarına uygun olarak hazırlanması;
  • Hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içermeyen Sürdürülebilirlik Bilgilerinin hazırlanmasıyla ilgili iç kontrolün tasarlanması, uygulanması ve sürdürülmesi;
  • İlaveten Grup Yönetimi uygun sürdürülebilirlik raporlama yöntemlerinin seçimi ve uygulanması ile koşullara uygun makul varsayımlar ve tahminler yapılmasından da sorumludur.

Üst yönetimden sorumlu olanlar, Grup'un sürdürülebilirlik raporlama sürecinin gözetiminden sorumludur.

Bağımsız Denetçinin Sürdürülebilirlik Bilgilerinin Sınırlı Güvence Denetimine İlişkin Sorumlulukları

Aşağıdaki hususlardan sorumluyuz:

  • Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içerip içermediği hakkında sınırlı bir güvence elde etmek için güvence çalışmasını planlamak ve yürütmek;
  • Elde ettiğimiz kanıtlara ve uyguladığımız prosedürlere dayanarak bağımsız bir sonuca ulaşmak ve Grup yönetimine ulaştığımız sonucu bildirmek.
  • Grup'un iç kontrolünün etkinliği hakkında bir güvence sonucu bildirmek amacıyla değil ama iç kontrol yapısını anlamak ve sürdürülebilirlik bilgilerinin hata ve hile kaynaklı önemli yanlışlık risklerini tanımlamak ve değerlendirmek amacıyla risk değerlendirme prosedürleri yerine getirilmiştir.
  • Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin önemli yanlışlık içerebilecek alanları belirlemek ve bu alanlara yönelik prosedürler tasarlanmış ve uygulanmıştır. Hile; muvazaalı işlemler, sahtekârlık, işlemlerin kasıtlı olarak kayda geçirilmemesi veya denetçiye kasten gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulması veya iç kontrolün ihlali gibi konuları içerebilmesi sebebiyle hile kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riski, hata kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riskinden daha yüksektir.

Yanlışlıklar hata veya hile kaynaklı olabilir. Yanlışlıkların, tek başına veya toplu olarak, Sürdürülebilirlik Bilgileri kullanıcılarının buna istinaden alacakları ekonomik kararları etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa bu yanlışlıklar önemli olarak kabul edilir.

Yönetim tarafından hazırlanan Sürdürülebilirlik Bilgileri hakkında bağımsız bir sonuç bildirmekle sorumlu olduğumuz için, bağımsızlığımızın tehlikeye girmemesi adına Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanma sürecine dâhil olmamıza izin verilmemektedir.

Mesleki Standartların Uygulanması

KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak Güvence Denetimi Standardı 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri" ne uygun olarak sınırlı güvence denetimini gerçekleştirdik.

Bağımsızlık ve Kalite Yönetimi

KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan Bağımsız Denetçiler İçin Etik Kurallar'daki (Bağımsızlık Standartları Dâhil) (Etik Kurallar) bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız. Kuruluşumuz, Kalite Yönetim Standardı 1 hükümlerini uygulamakta ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler dâhil, kapsamlı bir kalite kontrol sistemi sürdürmektedir. Çalışmalarımız, denetçiler ve sürdürülebilirlik ve risk uzmanlarından oluşan bağımsız ve çok disiplinli bir ekip tarafından yürütülmüştür. Grup'un iklim ve sürdürülebilirlikle ilişkili risk ve fırsatlarına yönelik bilgilerin ve varsayımların makuliyetini değerlendirmeye yardımcı olmak için uzman ekibimizin calısmalarını kullandık. Verdiğimiz güvence sonucundan tek başımıza sorumluyuz.

Güvence Sonucuna Dayanak Olarak Yürütülen Çalışmanın Özeti

Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir. Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanır.

Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:

  • Grup'un anahtar konumdaki kıdemli personeli ile raporlama dönemine ait Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin elde edilmesi için uygulamada olan süreçleri anlamak için görüşmeler yapılmış; Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgileri değerlendirmek ve incelemek için Grup'un iç dokümantasyonu kullanılmıs;
  • Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgilerin açıklanmasının ve sunumunun değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.
  • Sorgulamalar yoluyla, Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanmasıyla ilgili Grup'un kontrol çevresi ve bilgi sistemleri konusunda kanaat edinilmiştir. Ancak, belirli kontrol faaliyetlerinin tasarımı değerlendirilmemiş, bunların uygulanmasıyla ilgili kanıt elde edilmemiş ve işleyiş etkinlikleri test edilmemiştir.
  • Grup'un tahmin geliştirme yöntemlerinin uygun olup olmadığı ve tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmiştir. Ancak prosedürlerimiz, tahminlerin dayandığı verilerin test edilmesini veya Grup'un tahminlerini değerlendirmek için kendi tahminlerimizin geliştirilmesini içermemektedir.
  • Grup'un sürdürülebilirlik raporlama süreçleriyle birlikte finansal olarak önemli olduğu tespit edilen risk ve fırsatların belirlenmesine ilişkin süreçler anlaşılmıştır.

Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler, nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetiminden farklıdır ve kapsamı daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetimi sonucunda sağlanan güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütülmüş olsaydı elde edilecek güvence seviyesinden önemli ölcüde daha düsüktür.

Yeditepe Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.

(Associate Member of Praxity AISBL)

Hasan Ersin

Sorumlu Denetçi

İstanbul, 31 Ekim 2025

Talk to a Data Expert

Have a question? We'll get back to you promptly.