AI Terminal

MODULE: AI_ANALYST
Interactive Q&A, Risk Assessment, Summarization
MODULE: DATA_EXTRACT
Excel Export, XBRL Parsing, Table Digitization
MODULE: PEER_COMP
Sector Benchmarking, Sentiment Analysis
SYSTEM ACCESS LOCKED
Authenticate / Register Log In

ÜLKER BİSKÜVİ SANAYİ A.Ş.

Environmental & Social Information Sep 22, 2025

5974_rns_2025-09-22_9ebedb40-6cf7-48fb-83a7-e4b659728baf.pdf

Environmental & Social Information

Open in Viewer

Opens in native device viewer

Ülker Bisküvi Sanayi A.Ş. 2024 Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS)

Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu

Ülker Bisküvi Sanayi A.Ş.

2024 Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu

İÇİNDEKİLER

3 1. RAPOR HAKKINDA VE SUNUM ESASLARI

1.1 Raporlama Çerçevesi ve Standartlar 1.2 Raporlama Kapsamı 1.3 Sera Gazı Emisyonları (Kapsam 1 ve 2) Raporlama Yaklaşımı 1.4 Faydalanılan Muafiyetler

4 2. ŞİRKET HAKKINDA

2.1 Üretim Tesisleri 2.2 Şirketin Değer Zinciri

6 3. YÖNETİŞİM

3.1 Sürdürülebilirlik Yaklaşımı 3.2 Sürdürülebilirlik ile İlgili Gözetim Sorumluluğu ve Kurumsal Yapı 3.3 Yetkinliklerin Değerlendirilmesi 3.4 Stratejik Kararlara Entegrasyon 3.5 Performans Göstergeleri ve Ücretlendirme 3.6 Kurumsal Politika ve İşleyişlere Entegrasyon

14 4. STRATEJİ

4.1 İklimle İlgili Riskler ve Fırsatlar 4.2 Strateji ve Karar Alma Üzerindeki Etkiler 4.3 İklim Riskleri ve Fırsatlarının Finansal Planlama Üzerindeki Etkileri 4.4 İklim Dirençliliği

37 5. KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ

  • 5.1 Küresel ve Sektörel Görünüm
  • 5.2 Kurumsal Risk Yönetimi Yaklaşımı
  • 5.3 Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risklerin Kurumsal Risk Yönetimi Sistemine Entegrasyonu
  • 5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve İzleme Süreçleri

40 6. METRİKLER VE HEDEFLER

  • 6.1 Metrikler
  • 6.2 Hedefler
  • 6.3 Sektör Bazlı Metrikler

44 7. EKLER

Ek 1- Emisyon Faktörleri Ek 2- TSRS İçerik Endeksi Ek 3- TSRS Kapsamında Sınırlı Güvence Beyanı

1. RAPOR HAKKINDA VE SUNUM ESASLARI

1.1 Raporlama Çerçevesi ve Standartlar

Bu rapor, Ülker Bisküvi Sanayi A.Ş. ("Şirket") ve bağlı ortaklıkları ("Grup") için hazırlanmış olup Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından TSRS kapsamında yayımlanan TSRS 1 - Genel Hükümler ve TSRS 2 - Genel Açıklamalar Standardı temel alınarak oluşturulmuştur. Raporlama dönemi, 1 Ocak 2024 - 31 Aralık 2024 tarihleri arasındaki finansal yılı kapsamaktadır.

1.2 Raporlama Kapsamı

Bu raporda yalnızca iklimle bağlantılı sürdürülebilirlik konuları ele alınmış; açıklamalar Grup'un Türkiye ve yurtdışındaki doğrudan operasyonlarını kapsayacak şekilde sunulmuştur. Risk ve fırsatlar, Grup'un değer zinciri genelinde finansal etkileri ve çevresel boyutları göz önünde bulundurularak belirlenmiş ve önceliklendirilmiştir.

1.3 Sera Gazı Emisyonları (Kapsam 1 ve 2) Raporlama Yaklaşımı

Sera gazı emisyonlarının hesaplanmasında GHG Protokolü'nün "operasyonel kontrol yaklaşımı" esas alınmıştır. Bu kapsamda, Şirket'in Türkiye'deki ve yurt dışındaki üretim tesislerinde operasyonel kontrolüne sahip olduğu tüm bağlı ortaklıklarından kaynaklanan Kapsam 1 (doğrudan) ve Kapsam 2 (dolaylı - satın alınan enerji) emisyonları rapora dahil edilmiştir. Raporlama döneminde, üretim faaliyetleri yürüten ve operasyonel kontrol sağlanan başlıca yurt dışı iştirakler Mısır, Suudi Arabistan ve Kazakistan'da konumlanmıştır.

1.4 Faydalanılan Muafiyetler

TSRS 1 uyarınca, bu raporda yalnızca TSRS kapsamında açıklanması zorunlu olan bilgiler yer almakta olup, ilgili verilerin bulunmaması, güvenilirliğinin sağlanamaması veya orantısız çaba gerektirmesi durumlarında belirli açıklamalarda geçiş muafiyeti uygulanmıştır. Bu gibi durumlar açıkça belirtilmiş ve gerekçeleri açıklanmıştır. Bu bağlamda, aşağıdaki konulara ilişkin bilgiler bu raporlama döneminde kapsam dışında bırakılmıştır:

> İklimle Bağlantılı Olmayan Sürdürülebilirlik Riskleri ve Fırsatları

Mevcut raporlama döneminde yalnızca iklimle bağlantılı riskler ve fırsatlar değerlendirilmiş olup, sosyal, yönetişim veya diğer sürdürülebilirlik konularıyla bağlantılı risklerin sistematik olarak tanımlanması ve analizine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu nedenle, TSRS 2'nin 21(a) paragrafı kapsamında tanımlanan diğer sürdürülebilirlik konularına ilişkin risk ve fırsat açıklamaları bu dönem için paylaşılmamıştır.

> Kapsam 3 Sera Gazı Emisyonları

Raporlama döneminde TSRS kapsamında Kapsam 3 emisyonlarına ilişkin açıklamalarda geçici muafiyet uygulanmış, bu alandaki çalışmaların gelecek dönemde geliştirilmesi hedeflenmiştir.

2. ŞİRKET HAKKINDA

Türkiye'nin lider gıda markalarından biri olan Şirket, çikolata, bisküvi ve kek kategorilerinde geniş bir ürün portföyüne sahiptir. Türkiye'de dokuz, yurt dışında Mısır, Suudi Arabistan (iki tesis) ve Kazakistan'da dört olmak üzere toplam 13 üretim tesisiyle faaliyet göstermektedir. Üretim altyapısı yalnızca mamül üretimiyle sınırlı olmayıp; un, fındık, kakao gibi temel hammaddelere ilişkin ara mamul üretiminde de entegre tesis yapısı sayesinde yüksek seviyede iç kaynaklı üretim gerçekleştirilmektedir. Şirket'in sermaye yapısında pladis %47,23, diğer ortaklar ise %52,77 oranında pay sahibidir.

Şirketin %5'ten Fazla Paya Sahip Ortaklarının Unvanları ve Ortaklık Payları

Ortaklığın Unvanı Sermayedeki Payı (TL) Pay Oranı (2024)
pladis Foods Limited 174.420.000 %47,23
Diğer 194.855.855 %52,77
Toplam 369.275.855 %100,00
31 Aralık 2024
Bağlı Ortaklıklar Doğrudan Sahiplik Oranı Etkin Sahiplik Oranı
Atlas Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş. %100,00 %100,00
Reform Gıda Paz. San. ve Tic. A.Ş. %100,00 %100,00
UI Egypt B.V. %51,00 %51,00
pladis Egypt for Food Industries S.A.E. - %51,40
Sabourne Investments Ltd. %100,00 %100,00
pladis Arabia Food Manufacturing Company - %55,00
pladis Kazakhstan %100,00 %100,00
Ulker Star LLC - %99,00
UI Mena B.V. %100,00 %100,00
pladis Gulf FZE - %100,00
pladis Egypt for Trading and Marketing S.A.E. - %99,80
pladis Arabia International Manufacturing Company %100,00 %100,00
Önem Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. - -
Taygeta Gıda Üretim ve Pazarlama A.Ş. %100,00 %100,00
F.E. Pladis Confectionary LLC %100,00 %100,00

2.1 Üretim Tesisleri

Şirket'in üretim faaliyetleri, farklı coğrafyalarda ve ürün gruplarında uzmanlaşmış fabrikalar aracılığıyla yürütülmektedir:

Türkiye

  • Silivri, İstanbul Fabrikası: Çikolata ve çikolata kaplamalı bisküvi (31 bin ton/yıl)

  • Topkapı, İstanbul Fabrikası: Çikolata, toz kakao, damla, pul ve kuvertür çikolata (220 bin ton/yıl)

  • Topkapı, Önem Şubesi İstanbul Fabrikası: Kakao türevleri ve çikolata hamuru (152 bin ton/yıl)

  • Ankara Fabrikası: Bisküvi, gofret, kraker (153 bin ton/yıl)

  • Ankara, Akyurt Şubesi Fabrikası: Un (244 bin ton/yıl)

  • Gebze, Kocaeli Fabrikası: Bisküvi, kraker, kek (188 bin ton/yıl)

  • Giresun, Keşap Fabrikası: Fındık türevleri (6 bin ton/yıl)

  • Karaman Fabrikası: Unlu mamuller ve çikolata (205 bin ton/yıl)

  • Karaman, Un Fabrikası: Un (64 bin ton/yıl)

Yurt Dışı

  • Kazakistan Fabrikası: Bisküvi, çikolata, kek (35 bin ton/yıl)

  • Mısır Fabrikası: Bisküvi üretimi (37 bin ton/yıl)

  • Suudi Arabistan Fabrikası (pladis Arabia Food): Bisküvi, çikolata, kek (49 bin ton/yıl)

  • Suudi Arabistan Fabrikası (pladis Arabia International): Bisküvi ve çikolata (25 bin ton/yıl)

2.2 Şirket'in Değer Zinciri

Tedarik

  • • Buğday, fındık, kakao, bitkisel yağ, şeker, süt ve yumurta gibi tarımsal ham maddelerin tedariki ve süreç yönetimi
  • • %94,99'u yerel olmak üzere 2.017 tedarikçiden ambalaj, hizmet ve diğer malların tedariki

Üretim

  • • 10.254*çalışanın katkısıyla 4'ü yurtdışında bulunan 13 fabrikada Şirket ürünlerinin üretimi
  • Yurtiçi fabrikalarda 1 milyon 263 bin ton, yurt dışı fabrikalarda 146 bin ton yıllık üretim kapasitesi
  • • 415 milyon TL Ar-Ge bütçesiyle yeni ürünlerin ve çevresel etkisi düşük ambalaj ve süreçlerin geliştirilmesi

  • Ürünlerin satış noktalarına dağıtımı
  • Rota ve araç filosu optimizasyonu
  • Çift katlı tır kullanımı
  • Türkiye'de hızlı tüketim sektörü sevkiyatlarında ilk demiryolu kullanımı

Satış ve Pazarlama

  • • 300'ü aşkın markayla, 100'ün üzerinde ülkeye ihracat
  • Binlerce farklı satış noktasında ürünlerin tüketicilere ulaşması

* Türkiye Kazakistan, Mısır ve Suudi Arabistan ülkeleri toplam çalışan sayısıdır. Taşeron çalışan sayısı da dahildir.

3. YÖNETİŞİM

3.1 Sürdürülebilirlik Yaklaşımı

Şirket, sürdürülebilirliği kurum içi yönetişim yapısıyla bütünleşik bir şekilde ele almaktadır. Bu kapsamda sürdürülebilirliğin uygulanması, izlenmesi ve denetlenmesine ilişkin süreçleri "Üçlü Savunma Hattı" yaklaşımıyla yürütmektedir. Her savunma hattı, kendi rol ve sorumlulukları doğrultusunda faaliyet göstererek hem operasyonel etkinliği hem de stratejik uyumu güvence altına alır. İş birimlerinden Yönetim Kurulu'na uzanan bu yapı, sürdürülebilirliğin tüm seviyelerde sahiplenilmesini ve kurumsal hedeflere entegre edilmesini mümkün kılar.

3.2 Sürdürülebilirlik ile İlgili Gözetim Sorumluluğu ve Kurumsal Yapı

3.2.1 Yönetim Kurulu'nun Rolü ve Sorumluluğu

Şirket'in sürdürülebilirlik stratejisi, politikaları ve hedeflerinin en üst düzeyde sahiplenilmesini ve uygulanmasını sağlamak amacıyla Yönetim Kurulu, gözetim ve onay sorumluluğunu doğrudan üstlenir. Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik stratejilerini –iklim krizi başta olmak üzere– tüm ÇSY (çevresel, sosyal, yönetişim) konularına entegre bir şekilde değerlendirir ve bu stratejilere ilişkin nihai kararları alır. Yönetim Kurulu, iklim stratejisi, sürdürülebilirlik politikaları ve bu alanlardaki kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin değerlendirilmesi, onaylanması ve takibinden sorumludur.

Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik performansının takibi, değerlendirilmesi ve stratejik yönlendirme ihtiyaçları doğrultusunda Sürdürülebilirlik Komitesi ve Sürdürülebilirlik Platformu'ndan gelen rapor ve önerilerle bilgilendirilir. Sürdürülebilirlik stratejisinin şirket stratejisi ile entegrasyonundan ve uygulanmasından sorumlu organlar Sürdürülebilirlik Komitesi ve Sürdürülebilirlik Platformu'dur. Bu yapılar, Şirket'in sürdürülebilirlik stratejisinin etkin bir şekilde uygulanması ve şirket stratejisine entegre edilmesi amacıyla çalışır. Sürdürülebilirlik Komitesi yılda en az iki kez Yönetim Kurulu'na detaylı ilerleme raporları sunar, ayrıca acil gelişmeler olması durumunda ara bilgilendirmeleri yapar. Sürdürülebilirlik Komitesi aracılığıyla hazırlanan raporlar iklim stratejisi, tedarik zinciri riskleri, sosyal etki ve performans göstergeleri gibi başlıklarda güncel gelişmeleri içerir ve karar süreçlerine katkı sağlar. Riskin Erken Saptanması Komitesi ise tüm kurumsal risklerle birlikte sürdürülebilirlik ve iklim risklerini de kapsayan değerlendirmeleri yapar, bu riskleri izler ve sonuçlarını periyodik olarak Yönetim Kurulu'na raporlar.

3.2.2 Riskin Erken Saptanması Komitesi

Komite, Yönetim Kurulu'na bağlı olarak faaliyet göstermekte olup, yılda altı kez toplanır ve şirketin maruz kalabileceği stratejik, operasyonel, finansal, uyum, sürdürülebilirlik ve iklimle bağlantılı risklerine ilişkin süreçleri değerlendirir. Şirketin tüm faaliyet alanlarında ve iş dünyasını etkileme ihtimaline sahip ortaya çıkabilecek riskler, Riskin Erken Saptanması Komitesi (RESK) tarafından düzenli olarak gözetilir ve izlenir ve bu çalışmalar ile ilgili Yönetim Kurulu'na düzenli bilgi akışı sağlanır. Risklerin izlenmesi ve ölçülmesi süreçleri, uluslararası standartlara uygun, yazılı risk politikaları doğrultusunda yürütülür.

Komite Yapısı:

  • Füsun Kuran (Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Başkan)
  • Ahmet Bal (Yönetim Kurulu Başkanı (Bağımsız) Üye)

Şirket genelindeki kurumsal risk yönetimi faaliyetleri, Mali İşler Genel Müdür Yardımcılığı'na bağlı olarak çalışan Kurumsal Risk Yönetimi Müdürlüğü tarafından yürütülür. Şirket genelinde uygulanmakta olan kurumsal risk yönetimi sisteminin tesis edilmesi, gelişiminin sağlanması, etkin bir şekilde işleyişinin gözlemlenmesi ve takip edilerek Yönetim Kuruluna raporlanması faaliyetleri ise Şirket'in Riskin Erken Saptanması Komitesi (RESK) tarafından gerçekleştirilir. İklimle ilgili riskler; "fiziksel riskler" ve "geçiş riskleri" olarak sınıflandırılmakta ve kurumsal risk envanteri içerisine dahil edilmektedir. Risk yönetimi çerçevesi; riskten kaçınma, azaltma, aktarma (transfer) veya kabul etme gibi alternatif yöntemleri kapsamakta ve alınan önlemler periyodik olarak Komite tarafından değerlendirilerek Yönetim Kurulu'na raporlanmaktadır.

3.2.3 Sürdürülebilirlik Komitesi

Şirket'in sürdürülebilirlik yönetişiminin merkezinde yer alan Sürdürülebilirlik Komitesi, Yönetim Kurulu tarafından oluşturulmuş ve yetkilendirilmiştir. Komite, şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki performansını takip etmek, geliştirilen stratejileri ve hedefleri değerlendirmek ve bunları Yönetim Kurulu'nun onayına sunmakla görevlidir. Sürdürülebilirlik Platformu, sürdürülebilirlik stratejilerinin oluşturulması, politikaların belirlenmesi ve Yönetim Kurulu'na sunulacak önerilerin hazırlanması konularından sorumlu olup, doğrudan Sürdürülebilirlik Komitesi'ne raporlar.

Komite Yapısı:

  • Pınar Ilgaz (Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Başkan)
  • Ahmet Bal (Yönetim Kurulu Başkanı (Bağımsız) Üye)
  • Füsun Kuran (Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Üye)
  • Özgür Kölükfakı (Yönetim Kurulu Üyesi/CEO Üye)
  • Süheyl Aybar (Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Üye)
  • Komite Sekreteryası: Verda Beste Taşar (Yatırımcı İlişkileri Direktörü)

Komite, yılda en az iki kez toplanmakta olup, ihtiyaç halinde daha sık bir araya gelmektedir. Toplantılarda görüşülen konular, alınan kararlar ve öneriler yazılı hale getirilerek kayıt altına alınmakta ve Yönetim Kurulu'na sunulmaktadır. Komite, belirlenen sürdürülebilirlik politikaları ve hedeflerini, Türkiye'de ve dünyada sürdürülebilirlikle ilgili gelişmeleri yakından takip eder, bu doğrultuda hazırlanan yıllık planları ve sürdürülebilirlik yönetim sistemlerinin etkinliğini düzenli olarak gözden geçirir.

Komite, Sürdürülebilirlik Platformu'nca belirlenen sürdürülebilirlik stratejisinin, politika ve hedeflerin oluşturulması sürecine rehberlik etmekte; Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi kapsamında raporlamalarını gözden geçirmekte; şirketin sürdürülebilirlik uygulamalarını gözden geçirerek gelişim alanlarını belirlemektedir. Komite'nin etkinliğini artırmak üzere, alt çalışma grupları kurabilme ve Şirket içi/dışı uzmanlarla çalışma imkânı da bulunmaktadır.

3.2.4 Üst Yönetimin Rolü

CEO, iklim stratejisinin uygulanmasında liderlik yapmakta, sürdürülebilirlik ve iklim KPI'larını takip etmekte ve iklim risk ve fırsatlarının kurumsal yönetim yapısı içinde bütüncül şekilde ele alınmasında aktif rol oynamaktadır. Ayrıca sürdürülebilirlik stratejilerinin finansal planlamaya entegrasyonuna liderlik etmektedir. Sürdürülebilirlik Komitesi üyesi olan CEO aynı zamanda Sürdürülebilirlik Platformu'na başkanlık eder. Bu kapsamda, iklimle ilgili risk ve fırsatlar ile performans göstergelerinin izlenmesi, hedeflerin takibi ve ilgili yatırım süreçlerinin yürütülmesi CEO'nun sorumluluğundadır. Söz konusu süreçlerin ilerleyişi, CEO tarafından düzenli olarak Yönetim Kurulu'na raporlanmaktadır.

CFO, İklimle bağlantılı risklerin finansal etkilerinin değerlendirilmesi, SBTi hedeflerinin yıllık yatırım planlarına entegrasyonu ve sürdürülebilirlik odaklı finansal karar alma süreçlerinde aktif sorumluluk üstlenir. CFO aynı zamanda, emisyon azaltım projeleri, enerji verimliliği yatırımları, tedarik zinciri dayanıklılığı gibi öncelikli alanlarda sürdürülebilirlik stratejileriyle uyumlu finansal değerlendirmeler ve kaynak tahsisi yaparak, şirketin uzun vadeli iklim hedeflerine katkı sağlar.

3.2.5 Sürdürülebilirlik Platformu

Başkanlığını CEO'nun yürütmekte olduğu Sürdürülebilirlik Platformu, Şirket'in sürdürülebilirlik stratejisinin şirket kültürüne entegre edilmesi ve uygulanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Sürdürülebilirlik Komitesi'nin kararlarının uygulanmasından sorumlu olan Platform, sürdürülebilirlik hedefleri, politikaları ve paydaş iletişimine ilişkin süreçleri bütüncül ve katılımcı bir yaklaşımla yürütür.

Sürdürülebilirlik Platformu'ndaki yöneticiler, deneyimleri ve alan bilgileriyle Şirket'in sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik stratejileri geliştirir ve uygulamaları hayata geçirir. Platform, Ar-Ge, Üretim, İnsan Kaynakları, Lojistik, Satın Alma, Operasyonel Mükemmellik, Kurumsal Risk Yönetimi, Kurumsal İletişim, Pazarlama, Yatırımcı İlişkileri ve Finans, Kalite ve Gıda Güvenliği ile SEÇ (Sağlık, Emniyet, Enerji, Çevre) birimlerinden temsilcilerden oluşmaktadır. Her departman, kendi alanındaki sürdürülebilirlik faaliyetlerini yürütür ve bu çalışmalar uzman ekiplerce sürekli gözden geçirilerek iyileştirilir.

Sürdürülebilirlik kapsamında, iklimle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesi, alınan aksiyonların yeterliliğinin takibi için yılda 4 kez toplanan platform, gerektiğinde hedeflerde güncelleme yapar. Sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda belirlenen yol haritaları üzerindeki ilerlemelerin ve başarılı uygulamaların paylaşıldığı Sürdürülebilirlik Platformu toplantıları her üç ayda bir söz konusu departman temsilcilerinin katılımıyla düzenlenmektedir.

3.3 Yetkinliklerin Değerlendirilmesi

Komite ve Üst Yönetim düzeyinde sürdürülebilirlik konularında görev alan kişilerin iklim değişikliği ve ÇSY (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) konularında yetkinlikleri düzenli olarak değerlendirilir. Şirket, sürdürülebilirlik konularında karar alıcı mekanizmaların bilgi düzeyinin güncel ve yeterli olmasına öncelik vermektedir. Bu kapsamda iç ve dış eğitimler alınmakta ve uzman danışmanlıklardan da faydalanılmaktadır. Sürdürülebilirlik Platformu ve Üst Yönetimin, iklimle bağlantılı konularda yetkinliğini artırmak amacıyla, sürdürülebilir finans, karbon yönetimi ve iklim riski gibi alanlarda iç ve dış eğitim programları düzenlenir. Ayrıca Sürdürülebilirlik Platformu üyeleriyle düzenli bilgi paylaşımı toplantıları da gerçekleştirilir. Bu sayede Platform'un karar alma süreçlerinde sürdürülebilirlik perspektifini daha etkin şekilde dikkate alması sağlanır.

Sürdürülebilirlik Komitesi Yetkinlikleri
Pınar Ilgaz
Komite Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi (Bağımsız)
ARGE Danışmanlık'ta yönetici ortak olarak görev yapan Ilgaz, entegre raporlama ve sürdürülebilirlik stratejileri
geliştirme konularında danışmanlık ve eğitimler vermektedir. IFRS Entegre Raporlama Lisanslı Eğitmeni olup,
TSRS raporlaması konusunda da destek sunmaktadır. Aynı zamanda Argüden Yönetişim Akademisi'nin Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı olan Ilgaz, yönetişim araştırmaları ve eğitimlerinin kurgulanmasına liderlik etmekte
ve UN Global Compact Türkiye'de Akademi'yi temsil etmektedir. Yönetim Kurulunda Kadın Derneği'nin Sürdürü
lebilirlik Komitesi'nde de aktif görev almaktadır.
Füsun Kuran
Komite Üyesi, Yönetim Kurulu Üyesi (Bağımsız)
Komite üyelerinden Füsun Kuran'ın iklim konusundaki bilgi düzeyi, kurucusu olduğu İyi Ki Vakfı'nın sürdürülebi
lirlik odaklı çalışmaları ve Birleşmiş Milletler Global Compact üyelik süreciyle pekişmiştir. Kuran'ın bu süreçte
edindiği deneyim iklim risklerinin yönetimi, çevresel performansın izlenmesi ve sürdürülebilir uygulamaların
kurumsallaştırılması gibi konularda kapsamlı bir yetkinlik kazandığını göstermektedir.
Ahmet Bal
Komite Üyesi, Yönetim Kurulu Başkanı (Bağımsız)
Komite üyelerinden Ahmet Bal, sürdürülebilirlik ve iklim riskleri alanında teknik bilgisi ve disiplinler arası bakış
açısıyla öne çıkmaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin iklim politikaları ve yasal düzenlemelerini yakından takip etmek
tedir ve bu kapsamda 2025 yılında düzenlenen "İklim Kanunu" webinarına katılarak güncel gelişmelere yönelik
bilgisini derinleştirmiştir.
Özgür Kölükfakı
Komite Üyesi, CEO, Yönetim Kurulu Üyesi
Özgür Kölükfakı, sürdürülebilirlik odaklı stratejik yatırımlar ve kurumsal sorumluluk uygulamaları konusunda kap
samlı deneyime sahiptir. Önceki iş deneyimlerinde güneş enerjisi yatırımları ile yenilenebilir enerji dönüşümüne katkı
sağlamış; enerji verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılması yönünde somut adımlar atmıştır. Yine bu süreçlerde genç
ve çocuklara yönelik pazarlama, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkeleri ile şiddet karşıtı iletişim gibi sorumlu reklamcılık
ilkelerinin hayata geçirilmesinde aktif rol oynamıştır. "Zero Waste to Landfill" (sıfır atık) yaklaşımını Türkiye ve bölge
genelinde başarıyla uygulayarak bu alanda sektörel liderlik üstlenmiştir. Ayrıca, yeşil ofis ve yeşil fabrika uygula
malarıyla çevresel sürdürülebilirlik standartlarının kurumsal düzeyde benimsenmesini sağlamış; toplum yararına
yürütülen çok sayıda sosyal sorumluluk projesiyle de sosyal etki yaratmıştır.
Süheyl Aybar
Komite Üyesi, Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı
Süheyl Aybar, uluslararası şirketlerde 20 yılı aşkın sürede Operasyonel Mükemmellik, Kalite, İSG ve Sürdürüle
bilirlik alanlarında liderlik görevlerinde bulunmuş özellikle FMCG sektöründe Almanya başta olmak üzere farklı
coğrafyalarda İş Mükemmelliği sistemlerini kurarak, işletmelerin ÇSY performansının artırılmasına öncülük et
miştir. 2013 yılından bu yana pladis ve Şirket'in Sürdürülebilirlik yol haritasının oluşturulması, stratejik uzun
vadeli hedeflerin belirlenmesi ve performans takibi açısından üst düzey yönetim sorumluluğu almıştır.
Departman ve Yöneticisi Sürdürülebilirlik Platformu Tecrübe ve Yetkinlikleri
İnsan Kaynakları Yetenek yönetimi, çalışan bağlılığı ve motivasyonu, fırsat eşitliği ve çeşitlilik, sürdürülebilir iş kültürü, iş sürekliliği, eğitimler, etik ve
uyumluluk, çalışan hakları, veri güvenliği
Üretim Sürdürülebilir iş kültürü, risk analizi ve yönetimi, iklim krizi, kaynak verimliliği ve atık azaltımı, enerji yönetimi, karbon emisyonları ve atık
yönetimi, su & atık su yönetimi, iş sürekliliği, yenilikçi iş uygulamaları, kalite yönetim sistemleri, dengeli beslenme, sürdürülebilir ambalaj
Satın Alma Sürdürülebilir iş kültürü, risk analizi ve yönetimi, tedarik zincirinde çevresel, sosyal, yönetişim değerlendirmeleri ve izlenebilirlik, yerel
tedarik ve kalkınma, ham madde tedarikinde ormansızlaşma verifikasyonları, yenilikçi iş uygulamaları, hammaddelerin fabrikalara yakın
lokasyonlardan temini, dengeli beslenmeye yönelik ürünler için kritik hammadde tedariki, iş sürekliliği, tarımsal hammaddelerde yenilikçi
uygulamalar, iklim krizi ve kaynak verimliliği
Ar-Ge Sürdürülebilir iş kültürü, yenilikçi iş uygulamaları, iklim krizi, kaynak verimliliği ve atık azaltımı, dengeli beslenme, iş birlikleri ve kurumsal
ilişkiler, müşteri memnuniyeti ve bağlılığı, sürdürülebilir ambalaj
Yatırımcı İlişkileri ve Finans Sürdürülebilir iş kültürü, risk analizi ve yönetimi, iş birlikleri ve kurumsal ilişkiler, sürdürülebilirlik endeksleri, finansal ve finansal
olmayan riskler
Lojistik Sürdürülebilir iş kültürü, risk analizi ve yönetimi, tedarik zincirinde çevresel, sosyal, yönetişim değerlendirmeleri ve izlenebilirlik, yenilikçi
iş uygulamaları, rota optimizasyonu ve verimlilik, iklim krizi, kaynak verimliliği ve atık azaltımı, iş sürekliliği
Pazarlama Sürdürülebilir iş kültürü, yenilikçi iş uygulamaları, dengeli beslenme, iş birlikleri, müşteri memnuniyeti ve bağlılığı, iş sürekliliği
Kurumsal İletişim Kurumsal sosyal sorumluluk ve yerel kalkınma, dengeli beslenme, iş birlikleri ve kurumsal ilişkiler, sürdürülebilirlik iletişimleri,
sürdürülebilirlik kültürünün kurum içinde ve dışında yaygınlaştırılması
Kalite Sürdürülebilir iş kültürü, risk analizi ve yönetimi, yenilikçi iş uygulamaları, dengeli beslenme, müşteri memnuniyeti ve bağlılığı, iş sürekliliği,
tarımsal ham maddelerde yenilikçi uygulamalar, tedarik zincirinde çevresel, sosyal, yönetişim değerlendirmeleri ve izlenebilirlik, gıda
güvenliği ve kalite yönetim sistemleri
Operasyonel Mükemmellik Sürdürülebilir iş kültürü, risk analizi ve yönetimi, yenilikçi iş uygulamaları, iklim krizi, kaynak verimliliği ve atık azaltımı, iş sürekliliği,
dijital dönüşüm, enerji yönetimi
İSG İSG denetimleri, iş kazalarının yönetimi ve azaltılması, İSG kültür çalışmaları, risk analizi ve yönetimi, yenilikçi iş uygulamaları, iş birlikleri
ve kurumsal ilişkiler, iş sürekliliği, kalite yönetim sistemleri, İSG süreçlerinde dijitalleşme, makine risk değerlendirmeleri, acil durum ve
kriz yönetimi
Çevre ve Enerji Sürdürülebilir iş kültürü, iklim krizi, kaynak verimliliği ve atık yönetimi, enerji yönetimi, emisyonlar, su & atık su yönetimi, finansal olmayan
risk analizi ve yönetimi, tedarik zincirinde çevresel, sosyal, yönetişim değerlendirmeleri ve izlenebilirlik, kurumsal sosyal sorumluluk ve
yerel kalkınma, yenilikçi iş uygulamaları, iş birlikleri ve kurumsal ilişkiler, iş sürekliliği, tarımsal ham maddelerde yenilikçi uygulamalar,
kalite yönetim sistemleri
Kurumsal Risk Yönetimi Sürdürülebilirlik ve iklimle bağlantılı risklerin şirket genelinde sistematik şekilde tanımlanması, değerlendirilmesi ve önceliklendirilmesi,
finansal olmayan risklerin izlenmesi, ÇSY risklerinin kurumsal risk envanterine dahil edilmesi ve bu risklerin yönetim kurulu düzeyinde
raporlanması

3.4 Stratejik Kararlara Entegrasyon

Şirket'in sürdürülebilirlik vizyonu; "2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma" ana hedefiyle şekillenmektedir. Bu vizyon, karbon emisyonlarının azaltılması, enerji verimliliği, döngüsel ekonomi, sürdürülebilir tedarik ve onarıcı tarım gibi temel alanları kapsamaktadır. İklimle ilgili risk ve fırsatlar, finansal planlama süreçlerine entegre edilmekte ve yıllık bütçe ve yatırım kararlarında iklim senaryoları ve hammadde tedarik riskleri dikkate alınmaktadır. Sürdürülebilirlik, Şirket'in stratejik planlama süreçlerine dört ana başlıkta entegre edilmiştir: Dünyamız, Değer Zinciri, Çalışanlar ve Toplum. Bu yapı doğrultusunda alınan kararlar ise iklim kriziyle mücadele, ham madde tedariki, gıda güvenliği, insan hakları ve sosyal etki gibi alanlarda sürdürülebilirliği merkeze almaktadır.

2023 baz yılına göre 2030 yılının sonuna kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarda %42 azaltım hedeflenmektedir.

Bu hedefler, Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) ile uyumlu şekilde oluşturulmuş ve resmi olarak taahhüt edilmiştir. Bu doğrultuda şirketin üretim, lojistik, tedarik zinciri, Ar-Ge ve inovasyon yatırımları yeniden yapılandırılmıştır. Bunların başında yenilenebilir enerji projeleri, enerji verimliliği yatırımları, su ve atık su geri kazanım projeleri ve iklim değişikliğine uyum kapsamında, sürdürülebilir hammadde tedarikini destekleyen onarıcı tarım programları yer almaktadır.

Sürdürülebilirlik hedefleri, yıllık iş planları ve finansal planlama süreçleriyle doğrudan entegre edilmiştir. Bu kapsamda;

  • Enerji verimliliği yatırımları ve karbon azaltımı, yıllık yatırım bütçelerinde önceliklendirilmektedir.
  • Döngüsel ekonomi uygulamaları, ambalajlama ve atık yönetimi stratejilerinde maliyet avantajı yaratacak şekilde planlanmaktadır.
  • Onarıcı tarım projeleri ve sürdürülebilir tedarik zinciri yaklaşımları, hammadde güvenliği ve uzun vadeli finansal riskleri azaltmaya yöneliktir.

3.5 Performans Göstergeleri ve Ücretlendirme

Sürdürülebilirlik KPI'ları 2018 yılından bu yana tüm yöneticilerin ve çalışanların hedef kartlarına entegre edilmektedir. Sürdürülebilirlik Platformu aracılığıyla belirlenen tüm sürdürülebilirlik KPI'ları, yöneticilerin ve ekiplerinin bireysel performans değerlendirme süreçlerine entegre edilerek, ilgili ücret ve primlendirme mekanizmalarına doğrudan yansıtılır. Sürdürülebilirlik Komitesi'nde görev alan icracı üyelerin ücretlendirme politikalarına sürdürülebilirlik bağlantılı metrik ve hedefler entegre edilmektedir.

Şirketin "İsrafsız Şirket" vizyonu doğrultusunda, sürdürülebilirlik bir iş stratejisi olarak kurumun genel vizyon ve misyonuna entegre edilmektedir. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik odaklı ücretlendirme bağlantısı, tüm üst düzey yöneticiler için zorunlu bir kriterdir ve bu bağlantı, değişken ücretlendirmelerini etkiler.

CEO'nun değişken ücretlendirmesi, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) hedefleri, yenilenebilir enerji, su yönetimi, tedarik zincirinde sürdürülebilirlik ve çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi konularla ilgili sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasına bağlıdır. Enerji tüketimi, karbon salımı, sürdürülebilir ham madde tedariki ve yetenek yönetimi, kapsayıcılık gibi göstergeler, CEO'dan departman yöneticilerine kadar tüm çalışanların bireysel performans değerlendirmelerinde esas alınmaktadır.

N-1* seviye liderlerin her birinde, SBTi uyumu, döngüsel ekonomi, enerji verimliliği, sosyal program tanımlama, dengeli temsil gibi başlıklarda en az bir sürdürülebilirlik hedefi bulunmaktadır. Bu hedefler toplam bireysel hedeflerin yaklaşık %15 ila %20'sini oluşturmaktadır. SBTi ve EUDR ormansızlaşma hedeflerine yönelik uyum planlarının tamamlanması, en az bir enerji tasarrufu projesinin tamamlanması, teknik alanda dış eğitim sayısının %30 oranında artırılması kadın-erkek dengeli işe alım uygulamalarının sağlanması, önemli ürünler için kârlılık ve fiyatlandırma kararlarının zamanında alınması ve iş gücü devir oranının %14,5'in altında tutulması bu hedeflerden bazılarıdır.

Bu hedeflerin bireysel performans değerlendirmelerine yansıması, ücret ve prim sistemine doğrudan etki etmektedir. Üst yönetimin hedefleri CEO dahil olacak şekilde paralel yapıdadır ve hedef gerçekleşme durumu yıl sonunda değerlendirilerek İnsan Kaynakları tarafından primlendirme süreçlerinde kullanılmaktadır.

Şirketin ücretlendirme politikası, Şirketin kurumsal internet sitesinde yayımlanmaktadır.

* N-1 lider, bir organizasyonda en üst düzey yöneticinin (genellikle CEO veya Genel Müdür) doğrudan raporlama yaptığı liderleri ifade eder.

3.6 Kurumsal Politika ve İşleyişlere Entegrasyon

Şirket, sürdürülebilirlik stratejisinin şirket genelinde etkin şekilde uygulanabilmesini sağlamak amacıyla, tüm kurumsal politika ve işleyişlerini Yönetim Kurulu onaylı temel ilkeler ve prosedürler çerçevesinde yapılandırır. Sürdürülebilirlik politikaları, çevresel sorumluluk, enerji yönetimi, insan hakları, iş sağlığı ve güvenliği, etik iş uygulamaları ve tedarik zinciri yönetimi gibi temel alanları kapsamaktadır.

Bu politikaların şirketin tüm birimlerinde tutarlı ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak üzere, ilgili süreçler Sürdürülebilirlik Komitesi ve Sürdürülebilirlik Platformu tarafından yönlendirilmekte, iç denetim mekanizmalarıyla da izlenmektedir. Şirketin organizasyonel yapısı, görev tanımları, iş akışları ve yetki/sorumluluk dağılımları sürdürülebilirlik hedefleri ile uyumlu olacak şekilde güncellenmiş ve uygulamaya alınmıştır.

Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların izlenmesi ve yönetilmesi, Şirket'in kurumsal iç kontrol sistemiyle entegre şekilde yürütülmektedir. İklimle ilgili risk ve fırsatların belirlenmesi, değerlendirilmesi ve izlenmesinden Riskin Erken Saptanması Komitesi sorumludur. Diğer yandan, sürdürülebilirlik stratejileri ve iklimle ilgili uygulamaların şirket genelinde hayata geçirilmesi, Üst Yönetim'e bağlı olarak faaliyet gösteren Sürdürülebilirlik Platformu tarafından koordine edilmekte; geliştirilen uygulamalar tedarik zinciri, üretim, insan kaynakları, operasyon gibi temel iş süreçlerine entegre edilmektedir.

Yönetim seviyesindeki bu kontrol faaliyetleri, merkezi Sürdürülebilirlik Müdürlüğü'nün yürüttüğü iç denetimler ile fabrikaların ÇSY alanındaki performansları takip edilir ve denetim raporları CEO dahil üst yönetime raporlanır. Ek olarak, söz konusu faaliyetler Yıldız Holding Denetim Grup Başkanlığı'nın denetim birimleri ve bağımsız denetim kuruluşları tarafından da düzenli olarak denetlenmekte, bu denetimlerden elde edilen bulgular Denetim Komitesi aracılığıyla Yönetim Kurulu üyeleriyle paylaşılmakta ve gerekli durumlarda aksiyon planları oluşturulmaktadır.

4. STRATEJİ

Şirket, sürdürülebilirlik stratejisini, uzun vadeli değer yaratımı, finansal yeterliliğin korunması ve paydaş beklentilerinin karşılanması hedefleri doğrultusunda iklimle ilgili risk ve fırsatları dikkate alarak kurgulamakta ve uygulamaktadır. Şirket, Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi - Science Based Targets initiative) çerçevesinde belirlediği 2050 net sıfır hedefi ve 2030 ara hedefleri doğrultusunda net sıfıra ulaşmak için adım adım ilerlerken, bu hedefleri stratejilerine, iş modeline, değer zincirine, operasyonel süreçlerine ve finansal planlamasına entegre etmektedir. Şirket'in sürdürülebilirlik yaklaşımı, "Dünyamız, Değer Zinciri, Çalışanlar ve Toplum" eksenlerinde şekillendirilmekte olup, düşük karbon ekonomisine geçişi destekleyecek uygulamaları kapsamaktadır.

İklim risk ve fırsatları, Şirket'in üretim, yatırım, tedarik ve finansal planlama başta olmak üzere tüm iş kararlarının merkezinde stratejik bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Şirketin iklimle bağlantılı risk ve fırsatlara yönelik yaklaşımı; karbon emisyonlarının azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması, alternatif hammadde ve enerji kaynaklarının kullanımı, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve tedarik zinciri esnekliğinin sağlanması gibi çok boyutlu unsurları kapsamaktadır.

Şirket, SBTi uyumlu dekarbonizasyon yol haritası ve sürdürülebilirlik odaklı finansman yaklaşımı ile düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecini şeffaf, hesap verebilir ve denetime uygun bir şekilde yöneterek, paydaşlarına sürdürülebilir değer yaratma kararlılığını güçlü şekilde ortaya koymaktadır. Bu çerçevede geliştirilen Dekarbonizasyon Yol Haritası, Şirket'in SBTi uyumlu net sıfır vizyonunu somut adımlarla destekleyen; aşamalı, ölçülebilir ve operasyonel süreçlere entegre bir plan olarak uygulanmaktadır. Yol haritası 2023 yılını baz yıl olarak kabul eden, 2014-2023, 2023-2030 ve 2030-2050 dönemlerine göre hazırlanmış olup her aşamada emisyon azaltımını hızlandırmaya, enerji ve kaynak verimliliğini artırmaya ve yenilikçi teknolojilerin devreye alınmasına odaklanmaktadır.

4.1 İklimle İlgili Riskler ve Fırsatlar

Artan sıcaklıklar, kuraklık, su stresi ve aşırı hava olayları gibi fiziksel risklerin tesis operasyonlarında aksamalara, üretim maliyetlerinde artışlara, lojistik süreçlerinde kesintilere ve sigorta maliyetlerinde yükselişe neden olabileceği değerlendirilmekte, geçiş riskleri kapsamında ise karbon fiyatlaması, ulusal ve uluslararası regülasyonlara uyum gereklilikleri, düşük karbonlu teknolojilere geçiş maliyetleri ve değişen tüketici tercihlerinin iş modeline potansiyel etkileri dikkate alınmaktadır. Bu risklere karşı direnç geliştirmek amacıyla enerji verimliliği projeleri, yenilenebilir enerji yatırımları, sürdürülebilir hammadde tedariki, döngüsel ambalaj yönetimi ve karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik operasyonel dönüşüm projeleri sürdürülmektedir. Şirket, iklimle ilgili risk ve fırsatları belirlerken TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehberlerinden -Cilt 25- İşlenmiş Gıdalar dokümanında tanımlanan "tüketilen toplam enerji", "şebeke elektriği yüzdesi" ve "yenilenebilir enerji yüzdesi" metriklerini dikkate almakta ve bu metriklerin uygulanabilirliğini değerlendirmektedir. Bu metrikler hem enerji kaynaklı emisyonların hem de yenilenebilir enerji kullanımının artırılmasına yönelik fırsatların belirlenmesinde aktif olarak kullanılmaktadır.

Şirket'in iklim ile bağlantılı sürdürülebilirlik riskleri TSRS 2 uyarınca kısa, orta ve uzun vadeli mevcut ve öngörülen finansal etkiler kapsamında değerlendirilmiş olup, söz konusu değerlendirmelere aşağıdaki tabloda yer verilmektedir. Raporlama dönemi itibarıyla, iklimle bağlantılı geçiş risklerinin ve fiziksel risklerin işletmenin finansal durumu, performansı ve nakit akışları üzerinde kayda değer mevcut ve doğrudan bir etkisi tespit edilmemiştir.

Vade Yaklaşımı
Kısa Vade 0-5 Yıl Şirket'in mevcut stratejik plan dönemine giren, yakın vadeli operasyonel etkiler ve düzenleyici uyum yükümlülüklerinin
gündemde olduğu dönemdir. SKDM ve AB regülasyonlarına uyum, karbon ayak izinin düşürülmesi, 2030'a kadar birim üretim
başına emisyon azaltımı hedefleri ve SLB performans kriterlerinin izlenmesi bu dönemde gerçekleşmektedir.
Orta Vade 5-10 Yıl Bu dönem, Şirket'in SBTi near-term (yakın vade) hedefinin tamamlanacağı 2034 yılı ile doğrudan ilişkilidir. Yatırım kararları,
yeni teknoloji geçişleri ve tedarik zinciri dönüşümleri gibi orta vadeli dönüşüm etkilerinin hissedileceği dönemdir.
Uzun Vade +10 Yıl Sektörel yapının, iklim politikalarının ve kaynak arzının daha kalıcı biçimde değişime uğrayacağı, stratejik risk ve fırsatların
şekilleneceği dönemdir. Paris Anlaşması'nın 1,5 °C hedefi, SBTi Net-Zero taahhüdü (2050) bu vadeyi kapsamakta olup, iklimin
fiziksel etkilerinin (kuraklık, sıcaklık artışı, tarımsal verim düşüşü, su stresi vb.) daha güçlü biçimde hissedildiği bir stratejik
dönüşüm dönemidir.

Finansal Etki ve Olasılık

Risk ve fırsatların finansal etkisi, ilgili konunun yıllık FAVÖK (faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr) üzerindeki potansiyel etkisine göre 5 seviyede (Çok Düşük - Çok Yüksek) sınıflandırılmıştır. Bu aralıklar, şirketin kurumsal risk tolerans eşikleri dikkate alınarak tanımlanmıştır. Hesaplamada kullanılan yöntem, finansal önemlilik yaklaşımına uyumludur. Risk ve fırsatların gerçekleşme zamanlaması ise kısa, orta ve uzun vadeli dönemleri kapsayacak şekilde gerçekleşme olasılığına göre beş seviyede değerlendirilmiştir.

Risk/Fırsatın Etkisi FAVÖK (Milyon TL) Risk/Fırsatın Olasılığı
Çok Düşük 0-149 Olası 0-2 Yıl
Düşük 150-449 Mümkün 2-5 Yıl
Orta 450-799 Muhtemel 5-8 Yıl
Yüksek 800-1.499 Nadir 8-10 Yıl
Çok Yüksek +1.500 Uzak İhtimal +10 Yıl
Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Geçiş Riski -
Politika
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan tüm
üretim tesisleri
Regülasyon
Kaynaklı Riskler
Doğrudan
Operasyonlar
Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi
(ETS) ve Sınırda Karbon Düzenleme
Mekanizması (SKDM) gibi
düzenlemelere uyum ve şirketin
faaliyet gösterdiği sektörün gelecekte
bu kapsama dahil olabilmesi ihtimaline
karşı oluşabilecek ek maliyetler söz
konusu olabilecektir.
ETS ve SKDM gibi düzenlemelere
uyum sağlama ihtimali, özellikle
enerji yoğun üretim süreçlerinde
karbon emisyonlarının izlenmesi ve
raporlanması gerekliliği nedeniyle
ek maliyetler doğurabilecektir. Bu
maliyetler, karbon sertifikası alımı,
raporlama altyapısının kurulması ve
potansiyel karbon vergileri şeklinde
olabilecektir.
Gıda sektörü mevcut durumda bu
düzenlemelerin doğrudan kapsamında
değildir. Bununla birlikte gelecekte
kapsama dahil olunması durumunda
doğabilecek vergi maliyetlerine ilişkin
projeksiyon hesaplamaları yapılmıştır.
Söz konusu riskin olası finansal etkisi
bu çerçevede analiz edilmiş olup
orta ve uzun vadede etkisinin çok
düşük düzeyde gerçekleşebileceği
değerlendirilmiştir.
Çok Düşük (1) Muhtemel (3) AB Yeşil Mutabakatı ve SBTi ile uyumlu olarak
2050 yılında net sıfır emisyona ulaşılması
hedeflenmektedir. Bu çerçevede geliştirilen
Dekarbonizasyon Yol Haritası, Şirket'in
SBTi uyumlu net sıfır vizyonunu somut
adımlarla destekleyen; aşamalı, ölçülebilir ve
operasyonel süreçlere entegre bir plan olarak
uygulanmaktadır.
2030 yılının sonuna kadar Kapsam 1 ve
2 emisyonlarında %42 azaltım hedefi
doğrultusunda enerji verimliliği ve yenilebilir
enerjiye yatırım yapılmaktadır. Basınçlı hava
ve HVAC sistemleri başta olmak üzere,
aydınlatma, yalıtım, ısı geri kazanımı, enerji
verimli motor ve elektrikli fırın dönüşümleri
gibi uygulamalar yaygınlaştırılmaktadır.
Emisyon katsayısı düşük soğutucu
akışkanlara geçiş çalışmaları yürütülmektedir.
Elektrikli sevkiyat araçlarıyla karbon salımını
düşürmeye yönelik adımlar atılmaktadır.
2025 yılı sonuna kadar tüm fabrikalarda ve
2030 yılının sonuna kadar tüm depolarda
%100 yenilenebilir kaynaklardan elde
edilen elektrik kullanımına geçilmesi
planlanmaktadır. Bu doğrultuda arazi
tipi güneş enerji santralleri kurulumu
planlanmakta; yeşil hidrojen ve biyogaz gibi
alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımının artırılması hedeflenmektedir.
Orta ve uzun vadede karbon yakalama
sistemlerinin geliştirilmesiyle doğrudan
emisyon azaltımı hedeflenmektedir.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Geçiş Riski -
Politika
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan tüm
üretim tesisleri
Regülasyon
Kaynaklı Riskler
Doğrudan
Operasyonlar
Gelecekte uygulama alanı
genişletilebilecek düzenlemelere
(AB Tarladan Sofraya Stratejisi, AB
Ormansızlaşmayı Önleme vb.) ve
regülasyon kaynaklı uyumsuzluk
durumunda cezai yaptırıma uğranması söz
konusu olabilecektir.
İlgili düzenlemeler, gıda üretiminde
çevresel sürdürülebilirliği artırmayı ve
tedarik zincirlerinde ormansızlaşma
riskini azaltmayı hedeflemekte olup, bu
doğrultuda özellikle hammadde tedarik
süreçlerinde izlenebilirlik, sertifikasyon ve
çevresel standartlara uyum gibi alanlarda
ek uyum maliyetleri ve operasyonel yükler
doğurabilecektir.
Söz konusu düzenlemelere doğrudan tabi
olup olunmayacağı ve ne zaman kapsama
alınacağına dair belirsizlik ile bu riskin
nicel etkisini hesaplamak için gerekli veri
ve kaynakların henüz mevcut olmaması
nedeniyle, riskin nicel etkisi şu aşamada
net olarak hesaplanamamaktadır.
(**) Muhtemel (3) Üretimde kullanılan ana ham maddelerden
buğday ve kakaonun sürdürülebilir
kaynaklardan sağlanması için değer zinciri
boyunca iş birlikleri geliştirilmektedir.
Earthworm Vakfı ile gerçekleştirilen iş
birliği kapsamında yürütülen Kakaodan
Fazlası projelerine ek olarak bitkisel yağ için
de ormansızlaşma olmayan kaynaklardan
tedarik süreçleri ile ilgili çalışmalar devam
etmektedir.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Teknoloji Riskleri
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan tüm
üretim tesisleri
Düşük Karbon
Teknolojilerine
Uyum Riskleri
Doğrudan
Operasyonlar
Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği
gibi düşük karbon teknolojilerine uyum
sağlanamaması sonucu rekabet ve
maliyet avantajının azalması söz konusu
olabilecektir.
Tüketilen enerji miktarının
düşürülememesi ve kaynak verimliliği
sağlanamaması durumunda, rakip
firmalara göre üretim maliyetlerinin
artması nedeniyle nihai ürün fiyatlarının
rakiplere göre yüksek kalması sonucu
satışlardaki olası düşüş kaynaklı gelir
kaybı yaşanabilecektir.
Teknolojik dönüşüm hızı, enerji
piyasasındaki gelişmeler ve
konuya ilişkin mevzuat ve uyum
düzenlemelerine ilişkin belirsizlikler
nedeniyle mevcut veriler ve gelişmeler
çerçevesinde bu riske ilişkin nicel bir
değerlendirme yapılamamaktadır.
(**) Muhtemel (3) 2025 yılı sonuna kadar tüm fabrikalarda ve
2030 yılının sonuna kadar tüm depolarda
%100 yenilenebilir kaynaklardan elde edilen
elektrik kullanılması hedeflenmektedir.
Bu hedef doğrultusunda güneş enerjisi
santrali kurma fizibilite çalışmaları ve enerji
verimliliği çalışmaları devam etmektedir.
Ayrıca, HVAC ve basınçlı hava sistemleri
gibi enerji yoğun alanlarda modernizasyon
çalışmaları yürütülmekte, düşük enerji
tüketimli ekipmanlara geçiş sağlanmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Piyasa Riskleri
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan tüm
üretim tesisleri
Enerji Maliyet
Artışı Riskleri
Yukarı Yönlü Tedarik
Zinciri
İklim değişikliğine karşı uygulanan
karbon fiyatlama mekanizmaları
(karbon vergisi, emisyon ticareti
sistemleri vb.) ile birlikte enerji
maliyetlerindeki olası artışlar
operasyonel giderlerin artmasına
neden olabilecektir.
Karbon fiyatlama mekanizmaları
(karbon vergisi, ETS vb.) ile birlikte
enerji maliyetlerinde yaşanabilecek
artışlar, üretim ve dağıtım
süreçlerinde operasyonel giderlerin
yükselmesine neden olabilecektir.
Bu durum, özellikle enerji yoğun
üretim hatlarında ve geniş lojistik
ağına sahip ürün gruplarında kârlılığı
olumsuz etkileyebilecektir.
Başta enerji piyasasındaki
gelişmeler ve karbon fiyatlaması
ile ETS sistemine ilişkin uyum
düzenlemelerine ilişkin belirsizlikler
nedeniyle mevcut veriler ve
gelişmeler çerçevesinde bu
riske ilişkin net bir finansal etki
değerlendirmesi yapılamamaktadır.
(**) Muhtemel (3) 2025 yılı sonuna kadar tüm fabrikalarda ve 2030
yılının sonuna kadar tüm depolarda %100 yenilenebilir
kaynaklardan elde edilen elektrik kullanılması
hedeflenmektedir.
Bu hedef doğrultusunda güneş enerjisi santrali kurma
fizibilite çalışmaları ve enerji verimliliği çalışmaları
devam etmektedir. Ayrıca, HVAC ve basınçlı hava
sistemleri gibi enerji yoğun alanlarda modernizasyon
çalışmaları yürütülmekte, düşük enerji tüketimli
ekipmanlara geçiş sağlanmaktadır.
Şirket, karbon fiyatlaması ve artan enerji maliyetlerine
karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla enerji verimliliği
ve yenilenebilir enerji yatırımlarını stratejik öncelik
olarak konumlandırmaktadır. Şebeke üzerinden sağlanan
enerjinin ise yenilenebilir enerji sertifikalarıyla temini
sağlanmaktadır.
Ayrıca enerji yoğun proseslerde, yüksek verimli
ekipman dönüşümleri, atık ısı geri kazanım sistemleri
ve dijital enerji izleme sistemleri gibi uygulamalar
yaygınlaştırılmaktadır. Bu aksiyonlar sayesinde, karbon
fiyatlamasından kaynaklı maliyet artışlarının etkisinin
sınırlanması, operasyonel giderlerin düşürülmesi ve
enerji maliyetlerinin öngörülebilir hale getirilmesi
amaçlanmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Piyasa Riskleri
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri:Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan tüm
üretim tesisleri
Sürdürülebilir
Finansmana
Erişim Riskleri
Doğrudan
Operasyonlar
ÇSY'ye yönelik finansman koşullarının /
gereksinimlerinin yerine getirilememesi
sonucu finansmana erişimin
zorlaşması ve/veya sınırlanması söz
konusu olabilecektir. İlaveten mevcut
sürdürülebilirlik bağlantılı finansal
araçlardaki sürdürülebilirlik hedeflerinin
gerçekleştirilememesi durumunda
finansman giderlerinde artış olabilecektir.
Söz konusu riske ilişkin finansal etki
değerlendirmesi mevcut sürdürülebilirlik
bağlantılı finansal araçlar göz önünde
bulundurularak hesaplanmış olup,
finansal etki oldukça sınırlı düzeydedir.
ÇSY kriterlerine uyum sağlanamaması
durumunda, sürdürülebilirlik odaklı
finansman kaynaklarına erişim
zorlaşabilecek veya daha yüksek
maliyetli hale gelebilecektir. Bu
durum da yatırım ve büyüme projeleri
başta olmak üzere finansman bulma
süreçlerini yavaşlatabilecek ve rekabet
gücünü olumsuz etkileyebilecektir.
Ancak, ÇSY finansman koşullarının
kapsamı, uygulama kriterleri ve bu
koşullara ne ölçüde tabi olunacağına
dair belirsizliklerin söz konusu olması
nedeniyle bu riskin nicel etkisi net olarak
hesaplanamamaktadır.
Çok Düşük (1) Muhtemel (3) Şirket, yürüttüğü bütünsel sürdürülebilirlik
stratejisi sayesinde yatırımcıların ÇSY
kriterlerine dayalı değerlendirme yaptığı
global endekslerde öne çıkmaktadır. 2024
yılında, London Stock Exchange Group (LSEG)
sürdürülebilirlik derecelendirmesinde 450'den
fazla küresel şirket arasında en yüksek puanı
alarak kategori lideri seçilmiş; aynı zamanda
Borsa İstanbul genelinde tüm sektörler
arasında birinci sırada yer almıştır.
S&P Global'in Kurumsal Sürdürülebilirlik
Değerlendirmesi' nde üst üste dördüncü kez
yer alan Şirket, bu değerlendirmeye dahil
edilen 9 Türk şirketinden biri ve gıda ürünleri
kategorisindeki tek Türk şirketi olmuştur. Bu
başarılar, sürdürülebilirlik performansının
uluslararası ölçekte tescillenmesini sağlamış;
aynı zamanda çeşitli yeşil fonlara ve ÇSY odaklı
finansman kaynaklarına erişimi güçlendirmiştir.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
İtibar Riskleri
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri:Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan tüm
üretim tesisleri
İklim
Performansına
Bağlı İtibar
Riskleri
Doğrudan
Operasyonlar
İklim hedeflerinde geri kalınması veya
tedarik zincirinde ormansızlaşmaya bağlı
ortaya çıkan krizlerle marka itibarının
zedelenmesi sonucu pazar kaybı ve
muhtemel gelir kayıpları yaşanabilecektir.
Özellikle Avrupa pazarında, NZE
senaryosuna göre %100 ormansızlaşma
olmayan bölgelerden kakao/bitkisel
yağ tedariki sağlanamaması sonucu, AB
pazarını kaybetme ve ürün satışlarında
düşüş yaşanması ihtimaline bağlı olarak
gelir kaybı yaşanabilecektir.
Olası marka değeri kaybı ve gelir
etkilerinin, itibar yönetimiyle bağlantılı
olması ve çok sayıda dışsal faktöre
bağlı olarak şekillenmesi nedeniyle, bu
aşamada riskin nicel etkisi net olarak
hesaplanamamaktadır.
(**) Muhtemel (3) Özellikle kakao tedarik zincirinde, Earthworm
Vakfı ile yürütülen iş birliği kapsamında,
Sürdürülebilir Kakao Standardı'na uygun
üretim ve çalışma koşullarının sağlanmasına,
ormansızlaşmanın önlenmesine ve etik
ilkelere bağlı kalınmasına yönelik izleme ve
denetleme süreçleri uygulanmaktadır. Şirket,
2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma
hedefiyle, Bilim Temelli Hedefler Girişimi
(SBTi) tarafından doğrulanmış emisyon azaltım
hedefleri taahhüt etmiş olup, bu kapsamda
yayımladığı Dekarbonizasyon Yol Haritası ile
iklim stratejisini somut ve hesap verebilir
temellere oturtmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Akut Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri:Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan üretim
tesisleri
Aşırı Hava Olayları
Kaynaklı Riskler
Doğrudan
Operasyonlar
Aşırı hava olaylarının (sel, fırtına, dolu,
sıcaklık artışı vb.) görülme sıklığının ve
şiddetinin artması sonucunda üretim
tesislerinin zarar görmesi ve operasyonel
giderler ile yatırım maliyetlerinin
artmasına bağlı olarak finansal kayıplar
yaşanabilecektir.
Finansal etki değerlendirmesinde aşırı
hava olayları yaşanması sonucu üretimde
oluşabilecek aksamalar, operasyonel
kesintiler sebebiyle meydana gelebilecek
kâr kaybı, zarar gören ekipman ve/veya
teçhizatın yenilenme maliyeti ve olası bir
altyapı hasarının giderilmesi için gerekli
yatırım harcamaları dikkate alınmıştır.
Düşük (2) Muhtemel (3) Üretim tesislerinin tamamı Acil Durum Planları
aracılığı ile işletmenin fiziksel risklerden zarar
görmemesi için gerekli önlemleri almakta ve
yürütülen risk analizi çalışmaları ile yönetim
bilgilendirilmektedir. Ayrıca maddi hasar ve
kâr kaybı sigortaları ile riskler teminat altına
alınmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Akut Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık Türleri:
Türkiye ve
Kazakistan'da yer
alan tüm üretim
tesisleri
Aşırı Hava
Olayları
Kaynaklı
Riskler
Yukarı Yönlü Tedarik
Zinciri
Sel, don, fırtına, dolu yağışı vb. aşırı hava
olaylarına bağlı olarak tedarik ve lojistik
kesintileri yaşanması durumunda gelir
kaybı söz konusu olabilecektir.
Aşırı hava olayları kritik hammaddelerin
tedarikinde ve lojistiğinde kesintilere
yol açabilecek olup, bu doğrultuda, stok
tutma süresi, üretim kesintisi halinde
oluşabilecek maddi kayıp ve alternatif
lojistik maliyetleri analiz edilmiştir.
Yapılan analiz ve değerlendirmeler
sonucunda; Şirket tarafından kritik
hammaddeler için mevcut stok yönetimi
stratejisi çerçevesinde ortalama
stok gün seviyesinin yeterli düzeyde
tutulmasının, tedarik ve lojistik
kesintilerine karşı önemli ölçüde
operasyonel ve finansal dayanıklılık
sağladığı görülmektedir. Dolayısıyla,
söz konusu stok politikası sayesinde
kısa süreli tedarik ve lojistik kaynaklı
aksamaların üretim ve satış faaliyetleri
üzerinde kayda değer bir olumsuz etki
yaratması beklenmemektedir.
Çok Düşük (1) Olası (5) Tedarik zincirinin sürekliliğini güvence altına almak
ve iklim değişikliğinin temel tarımsal hammaddeler
üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla, saha temelli
projeler geliştirilmektedir.
Fındık hammaddesi özelinde yürütülen Fındıktan
Fazlası projesi kapsamında, entegre zararlı yönetimi
yaklaşımıyla pestisit kullanımını azaltmaya yönelik
uygulamalar hayata geçirilmektedir. Giresun'daki
çiftçilere dağıtılan feromon tuzaklarla zararlılar doğal
yollarla kontrol altına alınmakta, kurulmuş zararlı sayım
istasyonları aracılığıyla da zararlı popülasyonları takip
edilerek uyarı sistemleri geliştirilmektedir. Mikrobiyal
gübre denemeleri ile kimyasal girdilerin azaltılması ve
toprak sağlığının korunması hedeflenmektedir.
Buna ek olarak, kahverengi kokarca (Halyomorpha
halys) tehdidine karşı biyolojik mücadele kapsamında,
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Fındık Araştırma
Enstitüsü tarafından samuray arısı (Trissolcus
japonicus) üretimi başlatılmıştır. 2025 yılında 300 bin
samuray arısının üretilmesi ve Giresun, Trabzon, Rize
ve Artvin illerinde doğaya salınması planlanmaktadır.
Bu yöntem henüz erken aşamada olmakla birlikte,
uzun vadede zararlı popülasyonları baskılamak için
potansiyel bir çözüm sunmaktadır.
Buğday özelinde ise, Onarıcı Tarım projesi kapsamında,
tarlalar uydu sistemleriyle izlenmekte, agronomistler
tarafından sıcaklık, don gibi aşırı hava olaylarına karşı
çiftçiler zamanında bilgilendirilmektedir. Sıcaklık
sensörleriyle toprak nemi ve çevresel koşullar takip
edilmekte; sulama kararları için çiftçilere veri temelli
yönlendirmeler sağlanmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Akut Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan üretim
tesisleri
Aşırı Hava
Olayları Kaynaklı
Riskler
Doğrudan
Operasyonlar
Aşırı hava olaylarının sıklığındaki artış,
çalışanların sağlık ve güvenliğini olumsuz
etkileyerek iş gücü verimliliğinde düşüşe
yol açabilecektir. Bu durum, orta ve
uzun vadede operasyonel süreçlerde
aksamalara, maliyet artışlarına, iş
sürekliliği kayıplarına ve çalışan refahının
zedelenmesi sonucu kurumsal itibar
kaybına neden olabilecektir.
Söz konusu riskin finansal etkileri
öngörülmekle birlikte, çok değişkenli yapı
ve belirsizlikler nedeniyle bu aşamada net
bir nicel hesaplama yapılamamaktadır.
(**) Mümkün (4) İSG yönetim sisteminin temel unsurları
düzenli risk değerlendirme çalışmaları,
kişisel koruyucu donanım tedariki, acil
durum hazırlıkları, sağlık yönetimi, yasal
mevzuat takibi, yüklenici ve ziyaretçi güvenliği
yönetimi süreçlerini kapsamaktadır. Şirket,
İSG mevzuatına tam uyumla birlikte, çalışan
sağlığını korumak ve geliştirmek amacıyla
süreçlerini sürekli iyileştirmektedir.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Kronik Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Uzun
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan üretim
tesisleri
Sıcaklık Artışı,
Su Stresi vb.
Kaynaklı Riskler
Yukarı Yönlü Tedarik
Zinciri
Su stresi dolayısıyla suya erişimde
sıkıntı yaşanması sonucu operasyonel
maliyetlerde artış ve üretimde aksamalar
söz konusu olabilecektir.
Su stresi ve suya erişimde sıkıntı yaşanması
üretim süreçlerinde aksamalara, soğutma,
temizlik ve proses suyu ihtiyacının yeterli
düzeyde karşılanamamasına ve alternatif
su kaynaklarına yönelinmesi nedeniyle
operasyonel maliyetlerin artmasına ve
üretimde aksamalar yaşanmasına neden
olabilecektir.
Söz konusu riskin olası finansal etkisi
bu çerçevede analiz edilmiş olup orta ve
uzun vadede etkisinin çok sınırlı düzeyde
gerçekleşebileceği değerlendirilmiştir.
Çok Düşük (1) Muhtemel (3) Yağmur suyu geri kazanımı ve arıtma tesisi
atık suyunun geri kazanımı çalışmaları ile
2024 yılında 2014 yılına göre toplam su
tüketimi Grup'un tüm fabrikalarında %37,2
oranında azalmış olup, geliştirilen farklı
projelerle fabrikalardaki su tüketimini
azaltım çalışmalarının daha da artırılması
hedeflenmektedir.
Su stresi yüksek bölgelerde yer alan fabrikalar
için su verimliliği yatırımlarını teşvik etmek ve
suyun gerçek fiyatını belirlemek amacıyla iç su
fiyatlandırması çalışmalarına başlanmıştır.
Su Riskleri Projesi kapsamında iklim
değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki
etkilerini azaltmak amacıyla damla sulama ve
sensör teknolojileri gibi modern sulama ve
izleme çözümleri uygulanmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Kronik Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan üretim
tesisleri
Sıcaklık Artışı, Su
Stresi vb. Kaynaklı
Riskler
Doğrudan
Operasyonlar
İklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklık
artışları sonucu, iklimlendirme ve
havalandırma kullanımının artmasına
bağlı olarak enerji maliyetlerinde artış
görülebilecektir.
İklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışları,
üretim tesislerinde iklimlendirme ve
havalandırma sistemlerinin daha yoğun
kullanılmasına neden olabilecektir.
Bu durum ise özellikle yaz aylarında
enerji tüketimini artırarak operasyonel
maliyetlerin yükselmesine yol
açabilecektir.
Söz konusu riskin olası finansal etkisi bu
çerçevede değerlendirilmiş olup orta ve
uzun vadede etkisinin çok düşük olacağı
değerlendirilmiştir.
Çok Düşük (1) Muhtemel (3) AB Yeşil Mutabakatı ile uyumlu olarak 2050
yılında net sıfır emisyona ulaşılmasının
sağlanması için üretim ve tedarik zincirinde;
hammadde/su/enerji azaltım projelerinin
uygulanması ile iklim üzerine risklerin en
az seviyeye düşürülmesi hedeflenmektedir.
Fabrikalarda ısı yalıtımı kapsamında
çalışmalar yürütülmekte olup, enerji
kullanımının azaltılması kapsamında her sene
çalışmalar yürütülmektedir.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki
Etki
Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin
Etkisi
Riskin
Olasılığı
Risk Azaltım Stratejileri/
Aksiyonları
Kronik Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Uzun
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Ana
Hammaddelerin
Tedarik Edildiği
Ülkeler: Türkiye
(Buğday ve
Şeker), Fildişi
Sahili ve
Gana, (Kakao),
Malezya
(Bitkisel Yağ)
Sıcaklık
Artışı, Su
Stresi vb.
Kaynaklı
Riskler
Yukarı Yönlü Tedarik
Zinciri
Ortalama sıcaklıklardaki artış ve yağış rejimlerindeki değişiklikler nedeniyle su stresi
ve kuraklık tarımsal verimlilikte düşüşe ve hammadde arzında daralmaya neden
olarak hammadde fiyatlarında artışa neden olabilecektir.
Su stresi ve kuraklık riskleri başta Türkiye, Fildişi Sahili, Gana ve Malezya olmak
üzere temel tarımsal girdilerin temin edildiği bölgelerde kronik fiziksel riskleri
artırabilecektir. Bu bölgelerde toprak bozulması, orman örtüsü kaybı, yüksek
sıcaklıklar ve ekosistem dengesindeki değişiklikler, çiftçilerin iklim değişikliğine uyum
sağlama kapasitesini sınırlayabilecek; bu durum da tarımsal verimlilikte düşüşe ve
hammadde arzında daralmaya neden olabilecektir. Sonuç olarak, söz konusu bu
gelişmeler hammadde fiyatlarında artış yaşanmasını beraberinde getirebilecektir.
Kakao, buğday, şeker ve bitkisel yağ başta olmak üzere önemli üretim girdileri
olan tarımsal emtiaların fiyatları, iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık, sel, sıcaklık
artışı vb. çevresel faktörlerden doğrudan etkilenmekte olup (rekolte düşüşü, verim
kaybı vb.); aynı zamanda bunların dışındaki birçok yapısal dışsal etmen ve dönemsel
gelişmelerden de etkilenebilmektedir.
Kakao: Kısa vadede kakao tedarikinin gerçekleştirildiği başta Fildişi Sahili ve Gana'da
iklim değişikliğine bağlı gelişmeler çerçevesinde ürün rekoltesindeki azalmaya bağlı
olarak fiyat artışlarının yaşanabileceği ve bu durumun da FAVÖK üzerinde olumsuz bir
etkisinin olabileceği;
Orta ve uzun vadede, kötümser senaryo çerçevesinde ise Fildişi Sahili ve Gana'daki
iklim koşullarının daha agresif bir şekilde olumsuz olarak değişmesine bağlı olarak,
ürün hasadının ihtiyaç duyulan talebi tam olarak karşılayamaması ve söz konusu
bu talebin bir kısmının da alternatif pazarlardan temin edilmesine bağlı olarak fiyat
artışının yanı sıra ilave lojistik ve emisyon maliyetlerine neden olması çerçevesinde
FAVÖK üzerindeki olumsuz etkisinin daha da artabileceği öngörülmektedir.
(**) Muhtemel (3) Üretim faaliyetlerinin
devamlılığını sağlamak,
Şirket'in iş ortakları olan
çiftçileri ve etki alanı
dahilinde gıda zincirini
korumak için sürdürülebilir
tarım uygulamaları
desteklenmektedir. 2030 yılının
sonuna kadar üretim yapılan
10.000 dekar toprakta onarıcı
tarım uygulamalarının hayata
geçirilmesi, buğday ve fındık
üretiminde ise sürdürülebilir
tarım uygulamalarına geçişin
sağlanması hedeflenmektedir.
Bu kapsamda hayata geçirilen
Aliağa Bisküvilik Buğdayı
projesi ve Earthworm Vakfı ile
yürütülen Kakaodan Fazlası
projeleri ile daha verimli ve
dayanıklı ham madde tedariki
için çalışmalarımız devam
etmektedir. Bunun yanı sıra
Buğdayda Onarıcı Tarım
projesi kapsamında 300 dekar
alanda onarıcı tarım, 1500
dekar alanda ise karbon ayak
izi projeleri yürütülmektedir.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki
Etki
Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin
Etkisi
Riskin
Olasılığı
Risk Azaltım Stratejileri/
Aksiyonları
Kronik Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Uzun
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Ana
Hammaddelerin
Tedarik Edildiği
Ülkeler: Türkiye
(Buğday ve
Şeker), Fildişi
Sahili ve
Gana, (Kakao),
Malezya
(Bitkisel Yağ)
Sıcaklık
Artışı, Su
Stresi vb.
Kaynaklı
Riskler
Yukarı Yönlü Tedarik
Zinciri
Buğday: Kısa vadede iklim değişikliğine bağlı gelişmeler doğrultusunda ürün rekoltesi
ve verimindeki azalmaya bağlı olarak fiyat artışlarının yaşanabileceği ve bu durumun
da FAVÖK özelinde olumsuz etkisi olabileceği;
Orta ve uzun vadede ise iklim koşullarına bağlı olumsuz gelişmelerin daha da
artmasına bağlı olarak, ürün hasadının azalması beklentisi çerçevesinde yerli
pazarlardan tam olarak karşılanamayan ilave ürün talebinin alternatif pazarlardan
temin edilmesi ile olumlu bir finansal etkisi olabileceği öngörülmektedir. Alternatif
pazarlarda özellikle artan sıcaklıkların etkisi ile kullanılabilir tarım arazilerinin daha
elverişli hale gelmesi beklentisi çerçevesinde ürün arzında meydana gelebilecek artış
ihtimali, buğday fiyatlarının düşmesini sağlayabilecektir.
Şeker ve bitkisel yağ özelinde, özellikle kısa vadede iklim değişikliğine bağlı
gelişmeler çerçevesinde rekolte düşüşüne bağlı fiyat artışlarının, FAVÖK üzerinde
olumsuz etkisinin olabileceği;
Orta ve uzun vadede ise söz konusu etkinin fiyat artışının yanı sıra alternatif dış
pazarlara ihtiyaç duyulabileceği varsayımı çerçevesinde ilave lojistik ve emisyon
maliyetlerini artırması ihtimali doğrultusunda FAVÖK üzerindeki olumsuz etkisinin
daha da artabileceği tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan, söz konusu tarımsal hammaddelerin üretiminde kullanılan girdi
(gübre, yakıt, elektrik vb.) maliyetlerindeki değişimler, döviz kurlarındaki volatilite,
üretimin yoğunlaştığı bölgelerdeki jeopolitik gerginlikler ve bölgesel çatışmalar,
küresel ticaret ile ulusal tarım politikalarındaki gelişmeler (gümrük tarifesi
kotaları, ambargolar, ithalat kısıtları vb.), lojistik ve tedarik zincirinde yaşanabilecek
aksaklıklar ile spekülatif fiyat hareketleri de tarımsal hammadde girdilerinin fiyatlarını
etkileyebilmektedir.
Söz konusu emtiaların fiyatlarını belirleyen etmenlerin çok boyutlu olması sebebiyle
sadece iklim değişikliği kaynaklı risklerin finansal etkileri mevcut veriler ve analizler
çerçevesinde tam olarak hesaplanamamıştır.
(**) Muhtemel (3) Ankara Üniversitesi Su
Yönetimi Enstitüsü ve
SKD Türkiye ortaklığında
gerçekleşen projeye destek
verilerek su kaynaklarının
yenilenmesine ve su
döngüsünün korunmasına
katkıda bulunulmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

Risk Başlığı Risk Adı Değer Zincirindeki Etki Riskin Finansal Etki Açıklaması (*) Riskin Etkisi Riskin Olasılığı Risk Azaltım Stratejileri/Aksiyonları
Kronik Riskler
Etkinin Türü:
Öngörülen
Vade: Orta
Riskin
Yoğunlaştığı
Coğrafi Alanlar
ve Varlık
Türleri: Türkiye,
Kazakistan,
Mısır ve Suudi
Arabistan'da
bulunan tüm
üretim tesisleri
Sıcaklık Artışı, Su
Stresi vb. Kaynaklı
Riskler
Doğrudan
Operasyonlar
Aşırı sıcaklık artışı ve uzun süren
kuraklık dönemlerine bağlı olarak,
orman yangınları yaşanması ve bunun
sonucunda elektrik hatları ve ulaşım
ağları gibi kamusal altyapıların yanı
sıra iş gücü ve fiziksel varlıklara zarar
gelmesi sonucunda üretimde aksaklıklar
görülebilecektir.
Şirketin ana üretim tesisleri genellikle
şehir içinde, organize sanayi
bölgelerinde veya sanayileşmiş
alanlarda yer almaktadır. Bu lokasyonlar
yoğun ormanlık alanlara göre daha
düşük yangın riski taşımaktadır. Ayrıca
sanayi bölgeleri yangın güvenliği
açısından iyi donanımlı bölgelerdir. Bu
sebeplerle söz konusu fiziksel riskin
altyapı ve üretim kesintisi üzerinde
önemli bir etkisinin olmayacağı
değerlendirilmektedir. Dolaylı olarak
tedarik zincirinde aksamalar (tarımsal
hammaddelerin üretildiği bölgelerde
yangın yaşanması durumuna bağlı
olarak) yaşanabilecek olup, mevcut
belirsizlikler nedeniyle bu aşamada net
bir nicel hesaplama yapılamamaktadır.
(**) Muhtemel (3) Grup'un üretim tesislerinin tamamı Acil
Durum Planları aracılığı ile işletmenin fiziksel
risklerden zarar görmemesi için gerekli
önlemleri almakta ve yürüttüğü risk analizi
çalışmaları ile yönetimi bilgilendirmektedir.
Ayrıca maddi hasar ve kâr kaybı sigortaları ile
riskler teminat altına alınmaktadır.

(*) Söz konusu risklerin finansal etkileri hesaplanırken, IPCC'nin RCP 2.6 ve RCP 4.5 senaryoları kullanılmış olup, finansal etki analizlerinde senaryo çeşitliliği dikkate alınarak, en olumsuz etki potansiyeline sahip senaryo varsayımı temel alınmıştır.

4.1.3 İklimle Bağlantılı Fırsatlar

İklimle Bağlantılı Fırsatlar Fırsatın Finansal Etki Açıklaması (*) Fırsatın Etkisi Fırsatın Olasılığı Fırsata Yönelik Alınan Aksiyonlar
Fırsat- Pazar
Vade: Orta
Değer Zincirindeki Yeri:
Doğrudan Operasyonlar &
Tedarik Zinciri & Satış ve
Pazarlama
Fırsatın Yoğunlaştığı Coğrafi
Alan ve Varlık Türleri:
Şirket'in Türkiye, Kazakistan,
Mısır ve Suudi Arabistan'da
bulunan üretim tesisleri,
lojistik ve dağıtım varlıkları,
satış ve pazarlama altyapısı.
Avrupa ihracat pazarları
(düşük karbonlu ürün
talebi ve sürdürülebilirlik
fırsatları açısından fırsatların
yoğunlaştığı alanlar)
Gelecek dönemde Net Sıfır Emisyon (Net Zero Emissions
- NZE) senaryosu kapsamında önlemlerin alınması
kapsamında düşük karbonlu, besleyici ve dengeli
beslenmeyi destekleyen ürün gamının artmasıyla özellikle,
beklentilerin bu yönde geliştiği AB pazarında satışların
artması beklenmektedir.
Bunun yanında, iklim kriziyle mücadelede yerel ve
uluslararası düzeyde öncü konumda bulunarak marka imajı
ve itibarın artması ile pazar payının yükselmesi ve gelir
artışı sağlanması beklenmektedir.
Sürdürülebilir ve dengeli beslenme ürün portföyünün
genişletilmesi yoluyla yeni pazarlara erişim imkânı ve
müşteri bağlılığının güçlendirilmesi sayesinde gelirlerin
çeşitlenmesi, satış hacimlerinin artması ve operasyonel
kârlılığın desteklenmesi öngörülmektedir.
Fırsatlara ilişkin olumlu etkiler öngörülmekle birlikte,
mevcut belirsizlikler nedeniyle bu aşamada tutarlı bir nicel
hesaplama yapılamamıştır.
(**) Mümkün (4) – Başta buğday, fındık ve kakao olmak üzere temel
hammaddeler için yürütülen sürdürülebilir tarım projeleri
gerçekleştirilmektedir.
– Tüketicilerin sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme
beklentilerine yanıt olarak, yüksek besin değerine sahip,
porsiyon kontrolünü destekleyen ve şeker, tuz ile yağ oranı
azaltılmış ürünler geliştirilmektedir.
– 2024 yılında, tüketicilere çok tahıllı ve yüksek lif kaynağı
sunan Altınbaşak Çiya Tohumlu Haşhaşlı ürünü piyasaya
sunulmuştur.
– SBTi uyumlu emisyon azaltım taahhütlerinin yerine
getirilmesi kapsamında çalışmalar yürütülmektedir.
– Plastik ve kağıt ambalajların azaltılması, plastik
ambalajlarda %100 geri dönüştürülmüş plastik kullanımına
yönelik projeler yürütülmektedir.
– Sürdürülebilir ve düşük karbonlu ürün gamının artırılması
kapsamında çalışmalar yürütülmektedir.
– Onarıcı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması
kapsamında Buğdayda Onarıcı tarım projesi
yürütülmektedir.
– Müşteri odaklı sürdürülebilirlik iletişimi ile marka imajının
güçlendirilmesi çalışmaları sürdürülmektedir.
– Ürün ambalajlarında şeffaflık ve sürdürülebilirlik iletişimini
güçlendirecek şekilde etiketleme ve tüketici bilgilendirme
uygulamalarıyla entegre edilme çalışmaları devam
etmektedir.

(*) Söz konusu fırsatların finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

4.1.3 İklimle Bağlantılı Fırsatlar

İklimle Bağlantılı Fırsatlar Fırsatın Finansal Etki Açıklaması (*) Fırsatın Etkisi Fırsatın Olasılığı Fırsata Yönelik Alınan Aksiyonlar
Fırsat- Kaynak Verimliliği
Vade: Uzun
Değer Zincirindeki Yeri:
Doğrudan Operasyonlar &
Tedarik Zinciri
Fırsatın Yoğunlaştığı
Coğrafi Alan ve Varlık
Türleri: Grup'un Türkiye,
Kazakistan, Mısır ve Suudi
Arabistan'da bulunan tüm
üretim tesisleri (üretim ve
lojistik operasyonlarının
yürütüldüğü, enerji verimliliği
ve yenilenebilir enerji
fırsatlarının uygulanabileceği
bölgeler)
Enerji ve kaynak verimliliği projeleri sayesinde
regülasyonlardan doğabilecek yükümlülüklerin azaltılması,
operasyonel maliyetlerin düşürülmesi ve nakit akışının
iyileştirilmesi sağlanmaktadır.
NZE Senaryosunda, 2030'a kadar petrol fiyatlarında keskin
bir düşüş öngörülmektedir. Bu düşüşün temel nedeni,
talepteki belirgin azalma nedeniyle fiyatların marjinal
üreticilerin işletme maliyetleri tarafından belirlenmesidir.
Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarının uzun
vadede enerji maliyetlerini düşürmesi, karbon fiyatlaması
risklerinden korunmayı sağlayarak finansal dayanıklılığı
artırması ve düşük emisyonlu üretim süreçleri ile ÇSY
performansının iyileştirilmesi sayesinde finansmana
erişimin kolaylaştırılması beklenmektedir.
Mevcut raporlama yılında enerji verimliliği projelerine
yapılan yatırımlar ile 26,3 milyon TL tasarruf sağlanmıştır.
Fırsatlara ilişkin olumlu etkiler öngörülmekle birlikte,
mevcut belirsizlikler nedeniyle bu aşamada net bir nicel
hesaplama yapılamamıştır.
(**) Mümkün (4) – Enerji verimliliği yatırımları uygulanmaktadır. (LED
dönüşümleri, yüksek verimli motorlar, ısı geri kazanım
sistemleri)
– Arazi tipi güneş enerji santrallerinin kurulması ve
yenilenebilir enerji kullanım oranının artırılması
planlanmaktadır.
– Su ve atık su geri kazanım projelerinin yaygınlaştırılması
kapsamında çalışmalar yürütülmektedir.
– Elektrikli fırın dönüşümleri ve elektrikli sevkiyat yatırımları
çalışmaları kapsamında doğal gaz tüketiminin azaltılması
amaçlanmaktadır.
– Lojistik optimizasyonu ile rota ve yakıt tüketiminin
azaltılması çalışmaları yürütülmektedir.

(*) Söz konusu fırsatların finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

4.1.3 İklimle Bağlantılı Fırsatlar

İklimle Bağlantılı Fırsatlar Fırsatın Finansal Etki Açıklaması (*) Fırsatın Etkisi Fırsatın Olasılığı Fırsata Yönelik Alınan Aksiyonlar
Fırsat- Kaynak Verimliliği
Vade: Orta
Değer Zincirindeki Yeri:
Doğrudan Operasyonlar &
Tedarik Zinciri
Fırsatın Yoğunlaştığı Coğrafi
Alan ve Varlık Türleri:
Türkiye, Kazakistan, Mısır ve
Suudi Arabistan'da bulunan
üretim tesisleri.
Gıda ve gıda dışı atıkların azaltılması/döngüsel ekonomiye
kazandırılması ile sera gazı salımlarının azaltılması,
enerji tasarrufu yapılması ve maliyet avantajı sağlanması
öngörülmektedir.
Söz konusu fırsatın olumlu finansal etkileri öngörülmekle
birlikte, mevcut veriler ve gelişmeler çerçevesinde finansal
etki nicel olarak hesaplanamamaktadır.
(**) Mümkün (4) – Gıda kayıplarının azaltılması, atıkların enerjiye
dönüştürülmesi kapsamında çalışmalar yürütülmektedir.
- Sürdürülebilir ambalaj uygulamaları ve ambalaj azaltım
çalışmaları ile plastik ve kağıt ambalaj kullanımı
azaltılmaktadır.
- Enerji verimliliği çalışmaları kapsamında enerji tüketimi
azaltılmaktadır.
- Su verimliliği çalışmaları kapsamında ürün başına su
tüketimi azaltılmaktadır.

(*) Söz konusu fırsatların finansal etkileri hesaplanırken IEA'in NZE senaryosu dikkate alınmıştır.

4.2. Strateji ve Karar Alma Üzerindeki Etkiler

Şirket, iklim krizinin şirket üzerindeki potansiyel etkilerini azaltmayı ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde uzun vadeli değer yaratmayı amaçlayan kapsamlı bir yol haritası geliştirmiştir.

Şirket'in iklim stratejisinin temelini oluşturan Dekarbonizasyon Yol Haritası 2023 baz yılına göre, 2014-2023, 2023-2030 ve 2030-2050 olmak üzere üç aşamalı olarak yapılandırılmıştır. 2014 yılında hızlandırılan karbon yönetimi programı çerçevesinde, 2024 hedeflerine uyumlu şekilde 5 fabrikanın (yurt içi üretim tesisleri) dahil olduğu kapsamda emisyon azaltım süreçleri yönetilmiş, üretim artışına rağmen 2014 yılına kıyasla 2024 yılında %51,4 oranında karbon emisyonları azaltılmıştır. 2023 yılı itibarıyla kapsam genişlemiş ve Şirket, hammadde üretim tesisleri (4 üretim tesisi) ve yurt dışı üretim tesisleri (4 üretim tesisi) dahil edilerek toplamda 13 tesise ulaşmıştır. 13 fabrika üzerinden 2023 baz yılı olacak şekilde SBTi uyumlu olarak belirlenen 2030 hedefleri kapsamında net sıfır yol haritasının validasyonu başlatılmıştır. 2024 yılında 13 fabrika toplamı 135.908 tCO2 e seviyesinde karbon emisyonu ölçülmüş ve bir önceki yıla göre de %14 oranında azaltım sağlanmıştır.

2030 yılının sonuna kadar Kapsam 1 ve 2 karbon emisyonlarında %42 oranında azaltım hedeflenirken, 2050 yılına kadar da karbon emisyonlarının %90 oranında azaltılması hedeflenmektedir. 2050 yılında kalan zorunlu emisyonların (%10) dengelenmesi amacıyla karbon kredileri ve yenilikçi teknolojilere yatırım yapılması planlanmaktadır. Yol haritası çerçevesinde, 2025 yılı sonuna kadar fabrikalarda, 2030 yılının sonuna kadar ise depolarda %100 yenilenebilir kaynaklardan elektrik kullanımına geçilmesi, LEED sertifikalı fabrika sayısının artırılması ve fosil yakıt kullanımının düşürülmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, enerji verimliliği projeleri ile basınçlı hava, HVAC sistemlerinde iyileştirmeler, LED dönüşümleri, düşük emisyon katsayılı soğutucu akışkanlara geçiş ve arazi tipi güneş enerji santrallerinin kurulumu gibi yatırımlar öngörülmektedir. Karbon emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlayacak şekilde, elektrikli fırın dönüşümleri, arazi tipi güneş enerji santralleri kurarak fabrikalarda kendi yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması, yeşil hidrojen ve biyogaz kullanımının artırılması, elektrikli sevkiyat sistemlerinin yaygınlaştırılması ve karbon yakalama sistemlerinin geliştirilmesi, dekarbonizasyon yol haritasının ileri fazlarını destekleyecek adımlar arasında yer almaktadır.

Dekarbonizasyon Yol Haritası

Kapsam 1 + 2 Kapsam 3 Flag Emisyonlar Mevcut durum Net zero yol haritası

Milyon tCo2

e

4.3. İklim Riskleri ve Fırsatlarının Finansal Planlama Üzerindeki Etkileri

Şirket, iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatları yalnızca operasyonel süreçlerinde değil, finansal planlama süreçlerinin merkezinde bir unsur olarak ele almakta, şirketin uzun vadeli finansal yeterliliğini güvence altına almak ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecini desteklemek amacıyla iklimle bağlantılı risk ve fırsatları finansal projeksiyonlara entegre etmektedir. 2023 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve uluslararası bankalarla sürdürülebilirlik bağlantılı ilk sendikasyon kredi anlaşmasını imzalayan Şirket, bu kredi kapsamında karbon emisyonlarının azaltılması ve enerji verimliliği gibi anahtar performans göstergeleri (KPI) doğrultusunda performans göstermeyi taahhüt etmiştir. Bu yapı sayesinde, KPI hedeflerinin karşılanması durumunda faiz oranlarında indirim (sustainability discount), hedeflerin sağlanamaması halinde ise faiz artışı (sustainability premium) mekanizmaları uygulanmaktadır.

2024 yılında Şirket, sürdürülebilirlik bağlantılı ilk tahvilini ihraç etmiş ve uluslararası finansal piyasalarda sürdürülebilirlik bağlantılı tahvillerle kaynak temin ederek iklim hedeflerini gerçekleştirme sürecini hızlandırmayı amaçlamıştır. ICMA (International Capital Market Association) ilkeleri ile tam uyumlu olarak hazırlanan bu tahvil yapısı, Şirket'in sürdürülebilirlik KPI'larına bağlı finansal taahhütlerini içermektedir. Söz konusu sürdürülebilir finansman yapıları, özellikle 2030 yılının sonuna kadar Kapsam 1, 2 ve 3 sera gazı emisyonlarında mutlak azaltım hedefleri ile ilişkilendirilmiş; yenilenebilir enerji yatırımları, enerji verimliliği projeleri ve emisyon azaltıcı uygulamalarla desteklenmiştir.

KPI'lara ilişkin verilerin doğruluğu ve izlenebilirliği için çerçevenin ICMA ilkeleriyle uyumu bağımsız bir üçüncü taraf tarafından teyit edilmiştir. Hedeflerin sağlanamaması halinde, tahvil belgelerinde tanımlandığı şekilde ek yükümlülükler uygulanmakta olup, finansal yükümlülüklerin şeffaf şekilde uygulanması güvence altına alınmaktadır.

4.4. İklim Dirençliliği

Şirket, faaliyet gösterdiği tüm coğrafyalarda iklim değişikliğinin yaratabileceği fiziksel risklere ve geçiş risklerine karşı operasyonel ve finansal dayanıklılığını artırmayı hedeflemekte, iş modeli ile stratejik karar süreçlerini iklim dirençliliği bakış açısıyla yapılandırmaktadır. Finansal dayanıklılık kapsamında Şirket, Ar-Ge yatırımlarının önemli bir bölümünü sürdürülebilirlik öncelikleri ile uyumlu projelere tahsis etmektedir. Şirket, karbon fiyatlaması mekanizmalarına hazırlık amacıyla SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması), AB ETS (Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi) ve TR ETS (Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi) gibi piyasa temelli araçlara uyum sağlayacak senaryoları dikkate almakta, düşük karbonlu dönüşüm projelerine öncelik vererek potansiyel mali yükümlülüklerden korunmayı hedeflemektedir. Şirket, iklim dirençliliğini stratejik planlama süreçlerine entegre etmek amacıyla iklim senaryo analizlerini aktif biçimde kullanmaktadır. Farklı sıcaklık artış senaryolarına (1,5 °C ve üzeri gibi) dayalı analizlerle hem fiziksel risklerin hem de geçiş risklerinin şirket operasyonları ve değer zinciri üzerindeki potansiyel etkileri değerlendirilmekte, bu senaryo analizlerinin çıktıları stratejik yol haritalarına ve yatırım planlamalarına yansıtılmaktadır. İklim dirençliliği değerlendirmesinde dikkate alınan başlıca belirsizlik alanları; ulusal ve uluslararası politika ve regülasyonların kapsamı ve zamanlamasına ilişkin belirsizlikler, fiziksel risklerin sıklık ve şiddetine dair senaryolar arası farklılıklar, karbon fiyatlaması gibi piyasa mekanizmalarının maliyet üzerindeki etkilerinin öngörülemezliği, yeni teknolojilerin uygulanabilirliği ve tedarik zincirindeki kırılganlıklardır.

4.4.1. Senaryo Analizi Çalışmaları

İklim senaryo analizlerinde IPCC tarafından geliştirilen Temsili Konsantrasyon Yolları (RCP - Representative Concentration Pathways) ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA - International Energy Agency) 2050'ye Kadar Net Sıfır Emisyon Senaryosu (NZE) bilimsel senaryo setleri temel alınmıştır.

Uluslararası Enerji Ajansı 2050'ye Kadar Net Sıfır Emisyon Senaryosu (NZE) enerji dönüşümü, verimlilik artışı, karbon azaltım politikaları ve emisyon ticaret sistemlerine ilişkin gelişmelerin Şirket üzerindeki olası finansal etkilerini değerlendirmek amacıyla kullanılmaktadır. IPCC tarafından geliştirilen Temsili Konsantrasyon Yolları (RCP - Representative Concentration Pathways) senaryoları ise; su stresi, aşırı hava olayları, sıcak hava dalgaları ve sel gibi akut ve kronik fiziksel risklerin etkilerini analiz etmek üzere referans alınmaktadır.

Bu senaryolar, Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu şekilde 1,5 °C ile 4 °C arasında değişen küresel sıcaklık artışı projeksiyonlarını içermektedir. Böylelikle, Grup'un faaliyet gösterdiği tüm coğrafyalarda iklimle bağlantılı belirsizliklere karşı dayanıklılığı ve esnekliği değerlendirilebilmekte; sürdürülebilirlik risklerinin stratejik düzeyde yönetilmesine katkı sağlanmaktadır. Senaryo analizleri, şirketin faaliyetlerinin tümünü kapsayacak şekilde kısa, orta ve uzun vadeli etkileri dikkate almakta ve potansiyel finansal etkilerin konsolide olarak değerlendirilmesine olanak sunmaktadır.

Kullanılan Yöntem Senaryo Operasyonlara Etkisi Risk Tipi
RCP 2.6
(Temsili
Konsantrasyon
Yolları/
Representative
Concentration
Pathways)
Küresel sıcaklık artışını 1,5 °C ile sınırlandırmayı amaçlayan
bu senaryo, güçlü iklim politikalarının erken dönemde
uygulanmasıyla düşük karbonlu ekonomiye geçişi öngörür. Erken
ve güçlü iklim politikalarının devreye alındığı bu senaryoda,
yenilenebilir enerjiye hızlı geçiş, karbon fiyatlandırmasının erken
aşamada yaygınlaşması ve karbon yakalama teknolojilerinin
kullanımı öngörülmektedir.
Sıcaklık artışının sınırlı kalması sayesinde, kakao, buğday, şeker ve bitkisel
yağ gibi kritik tarımsal hammaddelerin üretildiği bölgelerde rekolte kaybı
ve üretim dalgalanması riski çok düşüktür. Bu, Şirket'in hammadde tedarik
sürekliliğini korumasını sağlar. Ancak, erken dönemde hızla artan karbon
fiyatlandırmaları ve sıkı düzenlemeler nedeniyle Şirket için operasyonel
uyum ve düşük karbon teknolojilerine geçişte ilave yatırım ve dönüşüm
maliyetleri gündeme gelebilir. Dolayısıyla enerji verimliliği ve yenilenebilir
kaynaklara geçiş konusunda yapılan yatırımlar bu senaryo altında rekabet
avantajı yaratır.
Geçiş Riskleri - Fiziksel Riskler
RCP 4.5
(Temsili
Konsantrasyon
Yolları/
Representative
Concentration
Pathways)
Daha ılımlı ama yavaş ilerleyen emisyon azaltım politikalarının
izlendiği bu senaryo, küresel sıcaklık artışının 2 °C ile 3 °C
arasında gerçekleşebileceği bir yolu tanımlar. Fosil yakıt
kullanımının sürdüğü ve ülkeler arası iklim politikalarında
farkların olduğu bir geçiş öngörülür.
Türkiye ve çevre bölgelerde artan kuraklık ve toprak bozulması buğday
ve şeker gibi hammaddelerin üretimini olumsuz etkileyebilir. Kakao ve
bitkisel yağ gibi ürünlerde tedarik istikrarsızlığı yaşanması ve üretim
maliyetlerinin artması muhtemeldir. Geçiş riskleri daha yavaş gelişmekle
birlikte, karbon maliyetlerinin orta vadede artmasıyla üretim ve lojistik
maliyetlerinde yükseliş öngörülebilir. Bu durum, daha yüksek adaptasyon
yatırımı gerektirir.
Geçiş Riskleri - Fiziksel Riskler
Uluslararası
Enerji Ajansı (IEA -
International Energy
Agency) Net Sıfır
Emisyon Senaryosu
Uluslararası Enerji Ajansı tarafından geliştirilen ve küresel ölçekte
net sıfır emisyon hedefinin 2050'ye kadar gerçekleştirilmesini
öngören enerji geçiş senaryosudur. Bu senaryoda, enerji
sistemlerinin büyük ölçüde dönüştüğü, karbon fiyatlarının hızla
yükseldiği ve düşük karbonlu teknolojilerin hızla yayıldığı bir
gelecek projeksiyonu sunulmaktadır.
Şirket'in karbon ayak izinin düşürülmesine yönelik yatırımları
(yenilenebilir enerji, lojistik, enerji verimliliği) sayesinde AB gibi sıkı karbon
düzenlemelerine sahip pazarlarda rekabet avantajı elde edilebilir. ÇSY
uyumlu finansmana erişim kolaylaşır. Ayrıca, düşük karbon ürünlere
olan talep artışı Şirket'in sürdürülebilir ürün portföyünü güçlendirmesi
paralelinde fırsatları da beraberinde getirir.
Geçiş Riskleri - Fiziksel Riskler

5. KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ

5.1 Küresel ve Sektörel Görünüm

Dünya Ekonomik Forumu'nun 2025 Küresel Riskler Raporu*, çevresel risklerin artık hem kısa hem de uzun vadede küresel risk algısının merkezine yerleştiğini açık biçimde ortaya koymaktadır. Rapora göre, iklim krizine bağlı aşırı hava olayları kısa vadede iş dünyasının karşı karşıya olduğu en önemli riskler arasında yer alırken, uzun vadeli perspektifte yerküre sistemlerinde kritik değişim, biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü ile doğal kaynak kıtlıkları gibi çevresel tehditler, sistematik risk unsurları olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, yalnızca çevre odaklı değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve yönetişim süreçlerini de doğrudan etkileyen çok boyutlu bir risk yapısına işaret etmektedir.

Avrupa Birliği'nin 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini temel alan Yeşil Mutabakat çerçevesinde gündeme gelen düzenlemeler, özellikle Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) aracılığıyla ihracat odaklı sanayiler üzerinde yeni yükümlülükler doğurmaktadır. Karbon yoğun sektörlerin değer zincirlerini yeniden yapılandırmalarını zorunlu kılmaktadır. Paris Anlaşması kapsamında belirlenen 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda sera gazı azaltım politikaları hız kazanmıştır. Türkiye de bu dönüşüme paralel olarak ulusal emisyon ticaret sisteminin yasal ve teknik altyapısını hazırlamakta, ulusal karbon piyasası oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürdürmektedir. Ayrıca İklim Kanunu, 2025 yılı itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmış olup, uygulama süreci devam etmektedir.

Şirket, tüm bu küresel ve ulusal gelişmeleri yakından izleyerek hem mevcut regülasyonlara uyum sağlamakta hem de öngörülen düzenlemelere hazırlıklı olacak şekilde stratejik planlamalarını şekillendirmektedir. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik kaynaklı risklerin yalnızca çevresel etkilerle sınırlı olmadığı, aynı zamanda stratejik, finansal, operasyonel ve uyum boyutlarıyla birlikte ele alınması gerektiği bilinciyle hareket etmekte ve kurumsal risk yönetimi yaklaşımını bu çok boyutlu ve dinamik risk ortamına uyumlu şekilde sürekli olarak geliştirerek yürütmektedir.

5.2 Kurumsal Risk Yönetimi Yaklaşımı

Şirket, riskleri sadece kendi içerisinde değil, tüm riskleri bütünleşik bir şekilde birbiriyle etkileşim içinde olan, kök nedenleri itibarıyla stratejik hedeflere tehdit oluşturabilecek olasılıklar olarak değerlendirmektedir. Aynı zamanda faaliyetlerini sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda şekillendirirken, iklim değişikliğinden kaynaklanabilecek riskleri ve fırsatları kurumsal risk yönetimi sistemine entegre bir biçimde değerlendirmektedir. İklim risklerinin etkin yönetimi, şirketin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmasında temel bir unsur olarak görülmekte ve bu yaklaşım tüm iş süreçlerine sistematik bir şekilde entegre edilmektedir.

Bu doğrultuda, kurumsal risk yönetimi çerçevesi kapsamında tüm riskler, etkileri ve kök nedenleri ile ele alınarak 4 ana grupta sınıflandırılmakta ve periyodik olarak sistematik bir şekilde izlenmektedir.

İlk risk grubu olarak stratejik riskler, Şirket'in uzun vadeli büyüme hedeflerini ve iş modelini etkileyebilecek riskleri kapsamaktadır. Tüketici davranışlarındaki ve paydaş beklentilerindeki hızlı değişim ve dönüşüm, küresel ve yerel regülasyonlardaki önemli gelişmeler ve rekabet dinamiklerindeki farklılaşmalar bu tür risklerin temelini oluşturmaktadır. Özellikle son dönemde dengeli beslenme ve iyi yaşam temalarına olan ilginin artması ve Şirket'in faaliyet gösterdiği pazarlarda bu kapsamda hızla değişen düzenlemeler, proaktif uyum süreçlerini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, ürün çeşitliliği ve inovasyon gereksinimlerini merkezine alacak şekilde stratejik riskler, tüketici araştırmaları, paydaş analizleri ve Ar-Ge iş birlikleri aracılığıyla yönetilmekte ve konuya ilişkin gelişmeler proaktif bir şekilde sürekli izlenmektedir. Böylelikle ürün portföyü, sürdürülebilir ve inovatif ürünler çerçevesinde geliştirilerek, bu risklerin olası etkileri azaltılmaya çalışılmaktadır.

İkinci risk grubu olan finansal riskler, temel olarak şirketin mali yapısını doğrudan etkileyebilecek piyasa göstergelerindeki dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Özellikle, döviz kuru, enflasyon, faiz oranı ve emtia fiyatlarındaki değişkenlik, Şirket'in kur, faiz ve likidite risklerine maruz kalmasına yol açmaktadır. Şirket, bu riskleri hem doğal korunma yöntemleri hem de finansal türev enstrümanlar aracılığıyla yönetmekte ve maruz kalınabilecek finansal etkiler ve yükümlülükler, çevresel, operasyonel, yasal/uyum ve itibar özelindeki muhtemel etkiler üst yönetim tarafından dikkate alınarak belirlenmiş olan risk iştahı sınırları içinde kalacak şekilde gerekli pozisyonları almaktadır. Aynı zamanda, etkin nakit akışı yönetimi, güçlü fonlama yapısı ve makroekonomik gelişmelere dair düzenli analizlerle söz konusu riskler kontrol altında tutulmaktadır.

Üçüncü grup olan operasyonel riskler, şirketin günlük iş süreçlerinde karşılaşabileceği aksaklıklar, sistemsel sorunlar veya insan kaynaklı hatalar sonucu ortaya çıkmaktadır. Tedarik zincirinde yaşanabilecek aksaklıklar, bilgi güvenliği sistemlerinin zarar görmesi, iş sürekliliğini tehdit eden iç ve dış etkenler, kalite kontrol mekanizmalarındaki verimsizlikler bu başlık altında değerlendirilmektedir. Şirket, bilgi güvenliği alanında düzenli olarak iç ve dış denetimlerle sistemlerini test etmekte, tüm çalışanlara zorunlu bilgi güvenliği ve risk farkındalığı eğitimleri sunmakta, teknolojik altyapı yatırımlarıyla iş sürekliliği risklerini minimize etmektedir. Ayrıca üretim tesislerinde yürütülen kalite güvence süreçleri ve tedarikçilere yönelik çevresel ve etik performans değerlendirmeleri de operasyonel risklerin yönetiminde önemli rol oynamaktadır.

Son gruptaki uyum riskleri ise şirketin yasal düzenlemelere ve etik ilkelere uyum konusunda karşılaşabileceği riskleri kapsamaktadır. Özellikle faaliyet gösterilen coğrafyalarda yürürlükte olan ulusal ve uluslararası mevzuatın sıklıkla değişmesi, şirketin yasal yükümlülüklerini etkileyebilmektedir. Buna karşılık, Şirket tüm mevzuat gelişmelerini yakından takip etmekte ve gerekli güncellemeleri hızla hayata geçirmektedir. Kişisel verilerin korunması, rekabet hukuku, vergi düzenlemeleri ve insan hakları gibi konularda düzenli eğitimler verilmektedir. Şirket'in en temel değerleri arasında yer alan etik ilkelerin tüm iş yapış şekillerinde ve değer zincirinde benimsenmesi amacıyla oluşturulmuş olan politikalar ve etik bildirim hattı ile bu alandaki farkındalık kurumsal seviyede güçlendirilmektedir.

Tüm bu risk grupları, Şirket'in kurumsal risk yönetimi çerçevesi kapsamında periyodik olarak yılda en az iki kez değerlendirilmektedir. Risklerin stratejik hedeflere etkileri ve olasılıkları bakımından detaylı olarak değerlendirilmesiyle oluşan risk envanteri, yıl içerisinde periyodik olarak güncellenmekte; risklere ilişkin değişimler analiz edilirken, ortaya çıkan yeni riskler ise risk envanterine dahil edilmektedir. Önceliklendirilmiş risklere yönelik risk sahipleri tarafından oluşturulan aksiyon planları, düzenli olarak takip edilmekte ve Riskin Erken Saptanması Komitesine düzenli aralıklarla sunulmaktadır. Şirket'in kurumsal risk yönetimi sürecinde uygulamış olduğu "Üçlü Savunma Hattı" yaklaşımı, maruz kalınabilecek risklerin etkin şekilde yönetilmesini, izlenmesini ve tüm organizasyon genelinde güçlü bir risk yönetimi ve farkındalık kültürünün oluşmasını desteklemektedir.

5.3 Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risklerin Kurumsal Risk Yönetimi Sistemine Entegrasyonu

Şirket'in gelecekte faaliyetlerini ve finansal yeterliliğini etkilemesi beklenen iklimle ilgili risk ve fırsatlara yönelik süreçleri, Kurumsal Risk Yönetimi Müdürlüğü tarafından koordine edilen genel risk yönetimi sistemine entegre edilmiştir. Bilim Temelli Hedef Girişimi 'ne uyumlu olarak 2030 ara hedefi ve 2050 net sıfır taahhüdü kapsamında enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları önceliklendirilmektedir. Bu kapsamda gerçekleştirilen başlıca yatırımlar şunlardır:

  • Fosil yakıt kullanımını azaltmak üzere enerji verimliliği projeleri hayata geçirilmektedir.
  • Basınçlı hava ve HVAC sistemleri başta olmak üzere, aydınlatma, yalıtım, ısı geri kazanımı ve enerji verimli motor geçişleri gibi uygulamalar yaygınlaştırılmaktadır.
  • LEED sertifikalı fabrika sayısının artırılması hedeflenmekte ve bu doğrultuda yeşil bina yatırımları sürdürülmektedir.
  • Emisyon katsayısı düşük ve çevre dostu soğutucu akışkanlara geçiş çalışmaları yürütülmektedir.
  • 2025 yılı sonuna kadar tüm fabrikalarda ve 2030 yılının sonuna kadar tüm depolarda %100 yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik kullanımına geçilmesi planlanmaktadır.
  • Elektrikli fırın dönüşümleri ile hem enerji verimliliği sağlanmakta hem de karbon ayak izi azaltılmaktadır.
  • Arazi tipi güneş enerji santralleri kurulmakta; yeşil hidrojen ve biyogaz gibi alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı artırılmaktadır.
  • Elektrikli sevkiyat araçlarıyla karbon salımını düşürmeye yönelik adımlar atılmaktadır.
  • Orta ve uzun vadede karbon yakalama sistemlerinin geliştirilmesiyle doğrudan emisyon azaltımı hedeflenmektedir.

Şirket, karşı karşıya olduğu iklimle ilgili riskleri, geçiş riskleri ve fiziksel riskler olarak iki ana grupta ele almakta, fırsatları da içerecek şekilde geniş tanım ve açıklamalara yer vermektedir.

Tüm sürdürülebilirlik ve iklim riskleri, risk envanteri güncellemelerinde ayrı bir başlık altında değerlendirilmektedir. Riskin Erken Saptanması Komitesi, iklim risklerini diğer risklerle birlikte değerlendirmekte ve alınan kararlara ilişkin, üst yönetim bilgilendirilmektedir. İklim riskleri, Şirket'in risk iştahı doğrultusunda belirlenmiş olan etki ve olasılık kriterleri açısından periyodik olarak değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme hem niteliksel (stratejik, uyum, itibar etkisi vb.) hem de niceliksel (potansiyel maliyet artışı, üretim kapasite kaybı vb.) risk faktörleri göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmektedir. Tüm riskler, stratejik hedeflere etkisi, potansiyel finansal etkileri, regülasyon uyumu vb. kriterler çerçevesinde değerlendirilmekte ve bu doğrultuda bir risk öncelik sıralaması oluşturulmaktadır. İklimle ilgili riskler, özellikle sürdürülebilirlik hedeflerine olan etkileri nedeniyle üst düzey önceliğe sahip stratejik riskler olarak ele alınmakta ve risk envanteri içerisinde ayrı bir başlık altında izlenmektedir.

5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve İzleme Süreçleri

İklimle ilgili risklerin tespiti ve yönetiminde kullanılan veriler ve kriterler; ulusal meteoroloji verileri, IPCC raporları, sektörel iklim senaryoları (örneğin gıda sektörüne ilişkin geçiş riskleri), yerel çevresel risk analizleri (örneğin su stresi haritaları), akademik çalışmalar, uluslararası ve danışman kuruluşlardan elde edilen raporlar başta olmak üzere çeşitli kaynaklara dayanmaktadır. Bu harici kaynaklara ek olarak, işletme içi finansal raporlar da değerlendirme sürecine dahil edilmektedir. Süreçler, üretim tesisleri, tedarik zinciri, enerji kullanımı ve atık yönetimi gibi operasyonların tamamını kapsamaktadır. Bu çok boyutlu veri ve kriter seti aracılığıyla, iklim riskleri hem fiziksel risk hem de geçiş riski boyutlarıyla bütüncül olarak değerlendirilmektedir.

Şirket, risklerin etkisi ve gerçekleşme olasılığına dayalı 5x5'lik bir matris yapısı üzerinden bir önceliklendirme metodolojisi kullanmaktadır. Riskler "etki" boyutlarında 1 (çok düşük) ile 5 (çok yüksek) arasında puanlanmaktadır. Olasılık puanlaması, riskin gerçekleşme sıklığına göre belirlenmekte olup, 1 (çok uzak ihtimal) ile 5 (olası) arasında derecelendirilmektedir. Bu değerlendirme sonucunda riskler önceliklendirilerek ilgili risk sahipleri tarafından aksiyon planları ile yönetilmektedir. Risk ve fırsatların finansal etki ve olasılık eşiklerine dair detaylı tanımlar, Strateji bölümü altında yer alan Finansal Etki ve Olasılık başlığında sunulmuştur.

Şirket, iklimle bağlantılı fiziksel riskleri ve geçiş risklerini yönetmek ve bu risklerin farklı zaman dilimlerinde iş modeli ve stratejiler üzerindeki potansiyel etkilerini öngörebilmek amacıyla senaryo bazlı analizler gerçekleştirmektedir. Kullanılan senaryolar hem uluslararası bilimsel otoriteler hem de sektörel veri sağlayıcı kuruluşlar tarafından geliştirilen küresel projeksiyonlara dayanmaktadır. Bu analizler, Şirket'in kısa, orta ve uzun vadeli stratejik planlama süreçlerine doğrudan girdi sağlamaktadır.

Geçiş risklerinin değerlendirilmesinde, Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) hazırladığı güncel senaryo setleri referans alınmaktadır. Bunlar arasında IEA STEPS (Stated Policies Scenario), SDS (Sustainable Development Scenario) ve Net-Zero Emissions by 2050 (NZE2050) senaryoları yer almakta; bunlar içerisinden seçilen senaryolar aracılığıyla karbon düzenlemeleri, enerji dönüşüm politikaları ve piyasa beklentilerinin iş üzerindeki potansiyel etkileri analiz edilmektedir.

Ayrıca iklim bağlantılı fiziksel risklerinin değerlendirilmesinde, IPCC'nin Küresel Isınma 1,5 °C Özel Raporu (SR1.5) ve bu kapsamda yer alan RCP2.6 (düşük emisyon), RCP4.5 (orta düzey) ve RCP8.5 (yüksek emisyon) projeksiyonları risklerin farklı zaman ufuklarında değerlendirilmesinde referans alınmaktadır. Kullanılan veriler güvenilir açık kaynaklara dayanmaktadır. Fiziksel risk analizlerinde su mevcudiyeti ve stresine yönelik olarak WRI Aqueduct platformundan yararlanılmış; ilgili veriler ve öngörüler, Şirket'in faaliyet gösterdiği coğrafyalardaki etkileri değerlendirmek üzere dikkate alınmıştır. İklim risklerine yönelik değerlendirmeler, mevcut veri ve eğilimlere dayanmakta olup, ileri seviye modelleme araçları bu aşamada kullanılmamıştır.

Fiziksel risklerin daha ekosistem temelli boyutlarını analiz edebilmek adına WWF Biyoçeşitlilik Risk Filtresi ile bölgesel tür kaybı ve habitat bozulması projeksiyonları da dikkate alınmakta, bu analizler Şirket'in doğal sermaye üzerindeki etkilerini daha doğru yönetebilmesini sağlamaktadır. Tüm bu çalışmalar, Şirket'in çevre mühendisliği ve biyomühendislik alanlarında uzmanlığa sahip birimleri ile birlikte yürütülmekte ve teknik senaryo verileri, saha bilgisi ile desteklenerek karar destek süreçlerine entegre edilmektedir.

İklim değişikliğine karşı geliştirilen stratejik aksiyonlar yalnızca risklerin azaltılmasına değil, aynı zamanda yeni fırsatların değerlendirilmesine de odaklanmaktadır. Şirket, yenilenebilir enerji yatırımları, çevresel etkisi daha düşük ambalaj geliştirme, karbon emisyonlarının düşürülmesi ve "israfsız şirket" modelinin uygulanması gibi başlıklarda fırsat değerlendirmesi yapmaktadır. Fırsatlar, sürdürülebilir ürün portföyünün genişletilmesi, enerji ve su verimliliği yatırımlarının getiri potansiyeli, çevre regülasyonlarına uyumun sağladığı rekabet avantajı gibi parametrelerle değerlendirilmekte ve yatırım öncelikleri bu değerlendirmeye göre belirlenmektedir. Şirket'in iklim risk ve fırsatları yönetim süreçlerine dair 2024 yılında bir değişiklik olmamıştır. İklimle bağlantılı risk ve fırsatlar, Şirket'in kapsamlı kurumsal risk yönetimi çerçevesi kapsamında düzenli aralıklarla gözden geçirilmekte ve değerlendirmektedir. Bu değerlendirme süreci, "Küresel ve Sektörel Görünüm" bölümünde detaylandırıldığı üzere; düzenleyici çerçevedeki değişiklikler, paydaş beklentilerindeki dönüşüm ve iklim verilerindeki güncellemeler gibi faktörlerin ışığında sürekli olarak güncellenmektedir.

6. METRİKLER VE HEDEFLER

Şirket, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefi doğrultusunda, sera gazı emisyonlarını şeffaf, izlenebilir ve sistematik bir şekilde yönetmektedir. 2022 yılından bu yana ham madde üretiminden başlayıp ürünlerin tüketilmesine kadar olan süreçte Kapsam 1 (doğrudan emisyonlar) ve Kapsam 2 (enerji dolaylı emisyonlar) dahil olmak üzere, sera gazı emisyonlarını Türkiye ve yurt dışı operasyonları dahil ayrıntılı olarak hesaplamaktadır. Sera gazı performansının yıllık olarak izlenmesi ve raporlanması, şirketin sürdürülebilirlik stratejisinin temel unsurlarından biridir.

2024 yılı sera gazı envanteri, Sera Gazı Protokolü (GHG Protocol) ilkelerine uygun olarak hazırlanmış ve bağımsız doğrulama sürecinden geçmiştir. Bu kapsamda İstanbul'da 3, Karaman'da 2, Ankara'da 2, Kocaeli'de 1, Giresun'da 1, Suudi Arabistan'da 2, Mısır'da 1 ve Kazakistan'da 1 olmak üzere toplamda üretim gerçekleştirilen 13 fabrikanın tamamı konsolide edilmiştir.

6.1 Metrikler

6.1.1 Sera Gazları

Kapsam 1 ve Kapsam 2 gazı emisyonlarının ölçümü için kullanılan girdiler, örneğin doğalgaz ve motorin tüketim miktarları, elektrik tüketimi, lojistik taşımacılık verileri gibi somut faaliyet verilerini içermektedir. Emisyon hesaplamalarında kullanılan emisyon faktörleri, IPCC ve GHG Protokolü gibi bilimsel kaynaklardan alınmış ve yerel koşullara göre güncellenmiştir.

2024 yılı sera gazı emisyonları, Kapsam 1 için 106.068 ton CO2 e, Kapsam 2 için 29.840 ton CO2 e (piyasa temelli) olarak hesaplanmış; toplamda 135.908 ton CO2 e olarak hesaplanmıştır.

Metrik Birim 2023 2024 İlgili / Bağlantılı Hedef
Kapsam 1 Emisyonları tCO2
e
105.874 106.068 2023 baz yılına göre 2030 yılının
sonuna kadar %42 azaltım (SBTi)
Kapsam 2 Emisyonları (Piyasa
Bazlı)
tCO2
e
51.967 29.840 2023 baz yılına göre 2030 yılının
sonuna kadar %42 azaltım (SBTi)
Kapsam 1 + 2 Emisyonları
(Toplam)
tCO2
e
157.841 135.908 2023 baz yılına göre 2030 yılının
sonuna kadar %42 azaltım (SBTi)

*SBTi kapsamında; Türkiye ve Yurt Dışı fabrikaları olmak üzere toplamda 13 fabrika konsolide edilmiş ve baz yıl 2023 olarak belirlenmiştir.

6.1.2 İklimle Bağlantılı Diğer Metrikler

Metrik Birim 2023 2024 İlgili / Bağlantılı Hedef
Elektrik Tüketimi
(Yenilenebilir Oran)
% 63 81 2025 yılı sonuna kadar
fabrikalarda, 2030 yılının sonuna
kadar tüm depolarda %100
yenilenebilir kaynaklardan elde
edilen elektrik kullanmak.
Enerji Tüketimi (Toplam) MWh 721.127 722.678 Değer zinciri net sıfır hedefi
- 2050
Enerji Tüketimi (Toplam) GJ 2.596.057 2.601.643 Değer zinciri net sıfır hedefi
- 2050

Şirket, iklimle bağlantılı risk ve fırsatlara yönelik olarak Ar-Ge, inovasyon ve enerji verimliliği öncelikli olmak üzere çeşitli yatırımlar gerçekleştirmektedir. Bu kapsamda, 2024 yılında çevre koruma ve enerji verimliliği yatırım ve harcamaları için toplam 95 milyon TL bütçe ayrılmıştır. Grup'un toplam 13 üretim tesisinin yaklaşık %69'unda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı yaygınlaştırılmış, toplam enerji tüketiminin %81'i yenilenebilir kaynaklardan sağlanmıştır. Bu kapsamda, Grup'un faaliyetlerinin önemli bir kısmı iklimle ilgili fırsatlarla uyumlu olacak şekilde dönüştürülmektedir. Bununla birlikte, iklimle ilgili geçiş ve fiziksel risklere karşı kırılgan olarak değerlendirilebilecek varlık ve faaliyetler tespit edilmemiştir.

İklim stratejisinin daha da güçlendirilmesi ve karbon maliyetlerinin kurumsal karar alma mekanizmalarına entegre edilmesi amacıyla, iç karbon fiyatlandırma sisteminin çalışmaları devam etmektedir.

Mevcut durumda karbon kredisi alımına ilişkin bir uygulama bulunmamakla birlikte, %90'lık emisyon azaltımına ulaştıktan sonra, geri kalan zorunlu emisyonları dengelemek için karbon kredileri ve yenilikçi teknolojilere yatırım yapılması planlanmaktadır.

6.1.3 Verilerin Hazırlanması

Grup'un Türkiye'de yer alan; Karaman'da 2, İstanbul'da 3 (Silivri ve Topkapı (2)) Kocaeli'nde 1, Ankara'da 2, Giresun'da 1 olmak üzere ve yurt dışı fabrikaları olarak belirtilen Suudi Arabistan'daki pladis Arabia Food Manufacturing Company ve pladis Arabia Int. Man. Company fabrikalarını, Kazakistan'daki pladis Kazkhstan LLP fabrikasını ve Mısır'daki pladis Egypt for Food Ind. S.A.E. fabrikasındaki operasyonlarını kapsamaktadır.

6.1.4 Sera Gazı Emisyonlarının Hesaplanma Yöntemi

Sera gazı emisyonları, GHG Protokolüne uygun olarak hesaplanmıştır. Şirket'in sınırları operasyonel kontrol ilkesiyle ele alınmış olup, Grup'un kontrolünde bulunan üretim tesisleri ile ilgili sera gazı emisyonlarına neden olan kaynaklar aşağıdaki gibidir:

Kapsam 1 - Doğrudan Sera Gazları: Fabrikalarda ve binalarda kullanılan yakıtlar ve motorin kullanan acil durum jeneratörleri, şirket araçları ve soğutma gazları

Kapsam 2 - Enerji Kaynaklı Dolaylı Sera Gazları: Elektrik tüketimi

  • Lokasyon Bazlı: Satın alınan elektrik enerjisinin üretimi nedeniyle ortaya çıkan sera gazı emisyonlarını ifade eder.
  • Piyasa Bazlı: Satın alınan yenilenebilir olmayan kaynaklı elektrik enerjisinin üretimi nedeniyle ortaya çıkan sera gazı emisyonlarını ifade eder.

Sera Gazı Protokolü metodolojisi izlenerek yapılan hesaplamalarda, kullanılan emisyon faktörleri için 2006 Ulusal Sera Gazı Envanterleri için IPCC Kılavuzları, IPCC 5 ve IPCC 6 Değerlendirme Raporu'nda yer alan Küresel Isınma Potansiyeli değerleri (100 yıllık) ve Defra GHG Conversion Factors kaynakları referans alınmıştır. Hesaplamaya dahil edilen sera gazları yakıt tüketim faaliyetleri sonucu gerçekleşen emisyonları içermektedir ve Emisyon Yönetimi CO2 , CH4 ve N2 O gazlarını kapsamaktadır. Hesaplamalarda CO2 , CH4 ve N2 O (soğutucu gaz) emisyonları için CO2 eşdeğer faktörleri kullanılmıştır. Şebeke emisyon faktörü, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından sağlanan ilgili yıllık veriler kullanılarak hesaplanmıştır.

Toplam enerji tüketimi, raporlama döneminde Şirket'in tükettiği yenilenebilir ve yenilenebilir olmayan enerji tüketimlerinin MWH ve GJ olarak toplamını ifade etmektedir. Araç yakıtları Dizel Off Road, Araç yakıtları Benzin Off Road, Doğalgaz, LNG, Jeneratör Dizel tüketimi, LPG, Araç yakıtları Dizel On Road, Araç yakıtları Benzin On Road, Yenilenebilir Enerji ve Elektrik tüketimlerinden oluşmaktadır.

6.1.5 Emisyon Ölçümünde Karşılaşılan Zorluklar ve Ölçüm Belirsizliği

Farklı coğrafyalara yayılan üretim tesisleri ve uluslararası operasyonel yapısı nedeniyle, Grup'un sera gazı emisyon yönetimi süreci çeşitli bölgesel düzenlemelere, veri sistemlerine ve operasyonel koşullara uyum sağlamayı gerektirmektedir. Yurt dışı fabrikalardan elde edilen verilerde kullanılan sistem ve ölçüm yöntemlerinin veri çözünürlüklerinin farklı olması, emisyon envanterinde kategori bazlı tutarsızlık riskini artırmakta ve ölçüm belirsizliklerine yol açabilmektedir. Emisyon hesaplamalarında en güncel metodolojiler, varsayımlar ve emisyon faktörleri kullanılmakta; buna rağmen bazı kategorilerde tahmine dayalı verilerin yer alması ölçüm belirsizliğini beraberinde getirmektedir. Ölçüm süreci her yıl gözden geçirilerek iyileştirme alanları belirlenmektedir.

6.2 Hedefler

Şirket, Bilim Temelli Hedef Girişimi'ne (SBTi), 2030 ara hedefi olarak Kapsam 1&2 emisyonları için %42 ve 2050 net sıfır taahhüdünü vererek, bu alanda öncü kuruluşlar arasında bulunmaktadır. Emisyon hedefleri, ilgili sektörlere özgü karbonsuzlaşma yol haritaları ile uyumlu şekilde belirlenmiştir. SBTi validasyon süreci halen devam etmektedir.* Belirlenen her bir stratejik hedef ile uyumlu olacak şekilde, ilgili nicel göstergeler tanımlanmış ve bu göstergeler aracılığıyla yıllık bazda ilerleme performansı izlenmektedir. Mevcut raporlama döneminde hedeflerde herhangi bir değişiklik/revizyon yapılmamıştır.

Hedefin Türü Açıklama İlerleme
Nicel SBTi taahhüdü kapsamında
2023 yılına kıyasla Kapsam 1
ve 2 emisyonlarını 2030 yılının
sonuna kadar %42 azaltmak
2024 yılı sonuna kadar Türkiye
fabrikalarında (ham madde fabrikaları
dahil) Kapsam 1 ve 2 emisyonları bir
önceki yıla göre %19 azaltılmıştır.
Nicel 2050 yılında net sıfır şirket
olmak
2050 dekarbonizasyon yol haritasına göre
aksiyonlar alınmaya devam edilmektedir.
Nicel 2025 yılı sonuna kadar
fabrikalarda %100 yenilenebilir
kaynaklardan elde edilen
elektrik kullanmak
2024'te Türkiye fabrikalarının tamamında
yenilenebilir kaynaklardan elektrik
tüketimi sağlanmıştır.
2030 yılının sonuna kadar tüm
depolarda %100 yenilenebilir
Nicel
kaynaklardan elde edilen
elektrik kullanmak
2050 dekarbonizasyon yol haritasına göre
aksiyonlar alınmaya devam edilmektedir.

* Raporlama süreci devam ederken Haziran 2025'te SBTi validasyon süreci tamamlanmış ve Şirket hedefleri onaylanmıştır.

6.2.1 Hedef Belirleme Süreci ve Gözden Geçirme Yaklaşımı

Şirket, sera gazı emisyonlarına ilişkin azaltım hedeflerini SBTi ile uyumlu olarak bilim temelli yöntemlerle belirlemektedir ve Paris Anlaşması'nın 2050 net sıfır hedefi ile uyumludur. Hedef belirleme süreci; baz yıl verisinin konsolide edilmesi, emisyon kaynaklarının analizi, senaryo ve azaltım potansiyelinin değerlendirilmesi adımlarını içermektedir. Belirlenen hedefler yıllık olarak gözden geçirilmekte, gerçekleşmeler ile karşılaştırılmakta ve gerektiğinde revize edilmektedir. Gözden geçirme sürecinde operasyonel değişiklikler, veri güncellemeleri ve yeni düzenlemeler dikkate alınmaktadır.

6.3 Sektör Bazlı Metrikler

TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehber doğrultusunda, Grup'un İşlenmiş Gıdalar sektöründe yer alan faaliyetlerine yönelik sektörel metrikler ve belirli faaliyet metrikleri de takip edilmektedir.

Konu Metrik Kategori 2024
Enerji Yönetimi (1) Tüketilen toplam enerji, (2) şebeke elektriği yüzdesi ve (3) yenilenebilir
enerji yüzdesi
Nicel (1) 2.601.643 GJ
(2) %19
(3) %81
1) Çekilen toplam su, (2) tüketilen toplam su; Yüksek veya Aşırı Yüksek Temel
Su Stresi olan bölgelerde her birinin yüzdesi
Nicel (1) 976.484 m3
(2) 981.227 m3
Su kalitesi izinleri, standartları ve düzenlemeleri ile ilgili uyumsuzluk
olaylarının sayısı
Nicel 0
Su Yönetimi Su yönetimi risklerinin tanımı ve bu riskleri azaltmak için strateji ve
uygulamaların tartışılması
Tartışma ve Analiz Su, Grup'un üretim süreçlerinde kritik bir doğal kaynaktır ve
iklim değişikliğiyle birlikte artan su stresi, fiziksel, operasyonel
ve mevzuata bağlı riskleri beraberinde getirmektedir. Şirketin
faaliyet gösterdiği bölgelerde görülebilecek azalan su
mevcudiyeti, artan su temin maliyetleri, kalite bozulmaları ve
yasal düzenlemelerdeki değişiklikler, operasyonların sürekliliği
ve maliyet yapısı üzerinde etkili olabilecek başlıca su yönetimi
riskleridir.
Bu riskleri yönetmek amacıyla Grup, su ayak izi takibi, tesis
bazlı su verimliliği çalışmaları, geri kazanım ve yeniden kullanım
uygulamaları gibi çok yönlü stratejiler yürütmektedir. WRI
Aqueduct, CDP Su Güvenliği ve ilgili yerel risk haritalarından
yararlanarak su ile ilişkili fiziksel ve düzenleyici riskleri sürekli
olarak izlemekte ve bu doğrultuda önleyici ve adaptif önlemler
almaktadır.
Konu Metrik Kategori 2024
Üçüncü taraf çevresel veya sosyal standartlara göre sertifikalandırılmış
kaynaklı gıda içeriklerinin yüzdesi ve standarda göre yüzdeler
Nicel Şeker %1
Kakao %0,05
İçerik Tedarik
Zincirinin Çevresel
ve Sosyal Etkileri
Tedarikçilerin sosyal ve çevresel sorumluluk denetimi (1) uygunsuzluk oranı
ve (2) (a) büyük ve (b) küçük uygunsuzluklar için ilgili düzeltici faaliyet oranı
Nicel (1) %9,8
(2) (a) %14,2
(2) (b) %85,8
İçerik Tedarik Öncelikli gıda bileşenlerinin listesi ve çevresel ve sosyal hususlarla ilgili
kaynak bulma risklerinin tartışılması
Tartışma ve Analiz Grup'un ürün portföyünde yer alan birçok ürün için kritik öneme
sahip olan buğday, kakao, bitkisel yağ, şeker, fındık gibi temel
tarımsal bileşenler, üretimin sürekliliği açısından stratejik
hammadde niteliği taşımaktadır. Bu bileşenlerin büyük bölümü
yerel ve bölgesel tedarikçilerden temin edilmekte olup, bazı
girdiler ise küresel tarımsal emtia piyasalarına bağlı olarak
temin edilmektedir. Ancak, tedarik zincirindeki jeopolitik, iklim
değişikliği gibi faktörlere bağlı aksaklıklar, bu temel bileşenlerin
temininde sıkıntılar yaratabilir ve Şirket'in üretim süreçlerinde
sürekliliği sağlama noktasında zorluklar oluşturabilir.
Faaliyet Metriği Kategori 2024 Gerçekleşmesi
Satılan ürünlerin ağırlığı* Nicel 621.000 kg
Üretim tesisi sayısı Nicel 13

* Giresun (bütün fındık, kıyılmış fındık, fındık püresi), İstanbul Topkapı (kakao tozu, kakao yağı, kakao kitlesi, çikolata hamuru), Ankara (un), Karaman (un) fabrikaları üretimi grup içinde yarı mamul tedariki kapsamında değerlendirildiğinden bu metrik hesaplamasına dahil edilmemiştir. Ancak üretim çıktısı, toplam operasyonel hacme katkı sağlamaktadır.

EK 1- EMİSYON FAKTÖRLERİ

Emisyon Faktörü CO
2
CH
4
N
O
2
Total Kg CO
2
Doğalgaz 1,9365 0,0010 0,0009 1,9384
Motorin 2,6248 0,0041 0,0377 2,6666
Motorin (Sabit) 2,6248 0,0032 0,0058 2,6337
Soğutucu Gazlar - R410A 2255,5 - - 2255,5
Soğutucu Gazlar - R404A 4728 - - 4728
Soğutucu Gazlar - R407C 1908 - - 1908
Soğutucu Gazlar - R134A 1530 - - 1530
Yangın Söndürücüler - HFC 227 3600 - - 3600
Elektrik (Şebeke) (2022) 0,442 0 0 0,442

EK 2- TSRS İÇERIK ENDEKSI

TSRS 1
Temel İçerik
TSRS 1 Standardı İlgili TSRS 1
Standart Açıklaması
Raporda İlgili Bölüm/Açıklama
Yönetişim 27 (a): Yönetişim organı/organları (üst yönetimden sorumlu kurul, komite
veya eşdeğer bir organı içerebilir) veya sürdürülebilirlikle ilgili risk ve
fırsatların gözetiminden sorumlu kişi/kişiler
TSRS 1 27(a)(i) 3.2 Sürdürülebilirlik ile İlgili Gözetim Sorumluluğu ve Kurumsal Yapı
3.2.1 Yönetim Kurulu'nun Rolü ve Sorumluluğu
3.2.2 Riskin Erken Saptanması Komitesi
3.2.3 Sürdürülebilirlik Komitesi
3.2.4 Üst Yönetimin Rolü
3.2.5 Sürdürülebilirlik Platformu
TSRS 1 27(a)(ii) 3.3 Yetkinliklerin Değerlendirilmesi
TSRS 1 27(a)(iii) 3.2.3 Sürdürülebilirlik Komitesi
3.2.5 Sürdürülebilirlik Platformu
TSRS 1 27(a)(iv) 3.4 Stratejik Kararlara Entegrasyon
TSRS 1 27(a)(v) 3.5 Performans Göstergeleri ve Ücretlendirme
27 (b): Sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatları izlemek, yönetmek ve
denetlemek için kullanılan yönetişim süreçlerinde, kontrollerde ve prosedürlerde
yönetimin görevi
TSRS 1 27(b)(i) 3.6 Kurumsal Politika ve İşleyişlere Entegrasyon
TSRS 1 27(b)(ii) 3.5 Performans Göstergeleri ve Ücretlendirme
Strateji 29: Sürdürülebilirlikle ilgili söz konusu risk ve fırsatların, işletmenin stratejisi ve
karar alma mekanizması üzerindeki etkileri
TSRS 1 29(c) 4. Strateji
30: Sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlar 4.1.1 İklim Bağlantılı Geçiş Riskleri
TSRS 1 30(c)
4.2.1 İklim Bağlantılı Fiziksel Riskler
4.1.3 İklimle Bağlantılı Fırsatlar
32: İş modeli ve değer zinciri TSRS 1 32(a)
TSRS 1 32(b)
4.1.1İklim Bağlantılı Geçiş Riskleri
4.2.1 İklim Bağlantılı Fiziksel Riskler
4.1.3 İklimle Bağlantılı Fırsatlar
33: Strateji ve karar alma TSRS 1 33(a)
4.2 Strateji ve Karar Alma Üzerindeki Etkiler
34-40: Finansal durum, finansal performans ve nakit akışları TSRS 1 34(a) 4.3 İklim Riskleri ve Fırsatlarının Finansal Planlama Üzerindeki Etkileri
41-42: Dirençlilik TSRS 1 41, TSRS 1 42 4.4 İklim Dirençliliği
TSRS 1
Temel İçerik
TSRS 1 Standardı İlgili TSRS 1
Standart Açıklaması
Raporda İlgili Bölüm/Açıklama
Risk Yönetimi 44 (a): Sürdürülebilirlikle ilgili riskleri belirlemek, değerlendirmek,
önceliklendirmek ve izlemek amacıyla uygulanan süreçler ve bu süreçlere
ilişkin politikalar
TSRS 1 44(a)(i) 5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve
İzleme Süreçleri
TSRS 1 44(a)(ii) 5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve
İzleme Süreçleri
TSRS 1 44(a)(iii) 5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve
İzleme Süreçleri
TSRS 1 44(a)(iv) 5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve
İzleme Süreçleri
44 (b): İşletmenin sürdürülebilirlikle ilgili fırsatları belirlemek, değerlendirmek,
önceliklendirmek ve izlemek amacıyla uyguladığı süreçler
TSRS 1 44(b) 5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve
İzleme Süreçleri
44 (c): Sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların belirlenmesine,
değerlendirilmesine, önceliklendirilmesine ve izlenmesine yönelik süreçlerin;
işletmenin genel risk yönetimi sürecine ne ölçüde ve nasıl entegre edildiği ve
işletmenin genel risk yönetim sürecini ne ölçüde ve nasıl bilgilendirdiği
TSRS 1 44(c) 5.3 Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risklerin Kurumsal Risk Yönetimi
Sistemine Entegrasyonu
Metrik ve
Hedefler
46(b): İşletmenin sürdürülebilirlikle ilgili risk veya fırsatlara, kendi belirlediği
hedeflere ve mevzuat uyarınca ulaşması gereken hedeflere yönelik ilerlemeleri
de kapsayacak şekilde, söz konusu risk veya fırsatlara ilişkin sürdürülebilirlik
performansı
TSRS 1 46(b)(i) 6.1 Metrikler
6.1.1 Sera Gazları
6.1.2 İklimle Bağlantılı Diğer Metrikler
TSRS 1 46(b)(ii) 6.2 Hedefler
51: İşletme, stratejik amaçlarına ulaşmadaki ilerlemeyi izlemek amacıyla
belirlediği hedefler ile mevzuat uyarınca ulaşması gereken hedeflere ilişkin
bilgileri açıklar
TSRS 1 51(a) 6.2.1 Hedef Belirleme Süreci ve Gözden Geçirme Yaklaşımı
TSRS 1 51(b)
TSRS 1 51(c)
TSRS 1 51(d) 6.2 Hedefler
TSRS 1 51(e)
TSRS 1 51(g)
TSRS 2
Temel İçerik
TSRS 2 Standardı İlgili TSRS 2
Standart Açıklaması
Raporda İlgili Bölüm/Açıklama
Yönetişim 6(a): İklimle ilgili risk ve fırsatların gözetiminden sorumlu yönetişim
organı veya organları (üst yönetimden sorumlu kurul, komite ya da
eşdeğer bir yapı dahil) ya da ilgili kişi veya kişiler
TSRS 2 6(a)(i) 3.2 Sürdürülebilirlik ile İlgili Gözetim Sorumluluğu ve Kurumsal Yapı
TSRS 2 6(a)(ii) 3.3 Yetkinliklerin Değerlendirilmesi
TSRS 2 6(a)(iii) 3.2.3 Sürdürülebilirlik Komitesi
TSRS 2 6(a)(iv) 3.4 Stratejik Kararlara Entegrasyon
TSRS 2 6(a)(v) 3.5 Performans Göstergeleri ve Ücretlendirme
6(b): Yönetimin, iklimle ilgili risk ve fırsatların izlenmesi, yönetilmesi ve
denetlenmesine yönelik yönetişim süreçleri, kontroller ve prosedürlerdeki görev
ve sorumlulukları
TSRS 2 6(b)(i) 3.6 Kurumsal Politika ve İşleyişlere Entegrasyon
TSRS 2 6(b)(ii) 3.6 Kurumsal Politika ve İşleyişlere Entegrasyon
9: İşletme, genel amaçlı finansal rapor kullanıcılarının iklimle ilgili stratejik
açıklamaları anlayabilmesini sağlayacak bilgileri açıklar
TSRS 2 9(a) 4. Strateji
TSRS 2 9(b)
TSRS 2 9(c)
TSRS 2 9(d)
TSRS 2 9(e)
10: İklimle ilgili riskler ve fırsatlar TSRS 2 10(a)
Strateji TSRS 2 10(b) 4.1 İklimle İlgili Riskler ve Fırsatlar
TSRS 2 10(c)
TSRS 2 10(d) 4.1 İklimle İlgili Riskler ve Fırsatlar
13: İş modeli ve değer zinciri TSRS 2 13(a) 4.1 İklimle İlgili Riskler ve Fırsatlar
TSRS 2 13(b)
14: Strateji ve karar alma TSRS 2 14(a)(i)
TSRS 2 14(a)(ii) 4.2 Strateji ve Karar Alma Üzerindeki Etkiler
TSRS 2 14(a)(iii)
TSRS 2 14(a)(iv)
16: Finansal durum, finansal performans ve nakit akışları TSRS 2 16(a) 4.3 İklim Riskleri ve Fırsatlarının Finansal Planlama Üzerindeki Etkileri
TSRS 2
Temel İçerik
TSRS 2 Standardı İlgili TSRS 2
Standart Açıklaması
Raporda İlgili Bölüm/Açıklama
TSRS 2 22(a)(i) 4.4 İklim Dirençliliği
TSRS 2 22(a)(iii)
TSRS 2 22(b)(i)(1)
22: İklim dirençliliği TSRS 2 22(b)(i)(2)
TSRS 2 22(b)(i)(3)
TSRS 2 22(b)(i)(4)
TSRS 2 22(b)(i)(5)
TSRS 2 22(b)(i)(6) 4.4.1 Senaryo Analizi Çalışmaları
TSRS 2 22(b)(i)(7)
TSRS 2 22(b)(ii)(1)
TSRS 2 22(b)(ii)(2)
TSRS 2 22(b)(ii)(3)
TSRS 2 22(b)(ii)(4)
TSRS 2 22(b)(ii)(5)
TSRS 2 22(b)(iii)
25(a): İşletmenin iklimle ilgili riskleri belirlemek, değerlendirmek,
önceliklendirmek ve izlemek için kullandığı süreçler ve ilgili politikalar
TSRS 2 25(a)(i) 5.2 Kurumsal Risk Yönetimi Yaklaşımı
TSRS 2 25(a)(iii)
Risk Yönetimi TSRS 2 25(a)(iv)
TSRS 2 25(a)(v)
TSRS 2 25(a)(iv)
25(b): İklimle ilgili senaryo analizi kullanıp kullanmadığına ve nasıl kullandığına
ilişkin bilgiler dahil olmak üzere, işletmenin iklimle ilgili risk ve fırsatları
belirlemek, değerlendirmek, önceliklendirmek ve izlemek için kullandığı süreçler
TSRS 2 25(b) 5.4 İklimle İlgili Riskleri Belirleme, Değerlendirme, Önceliklendirme ve
İzleme Süreçleri
25(c): İklimle ilgili risk ve fırsatların belirlenmesi, değerlendirilmesi,
önceliklendirilmesi ve izlenmesine yönelik süreçlerin; işletmenin genel risk
yönetimi sürecine ne ölçüde ve nasıl entegre edildiği ve işletmenin genel risk
yönetimi sürecini ne ölçüde ve nasıl bilgilendirdiği
TSRS 2 25(c) 5.3 Sürdürülebilirlik ve İklimle İlgili Risklerin Kurumsal Risk Yönetimi
Sistemine Entegrasyonu
TSRS 2
Temel İçerik
TSRS 2 Standardı İlgili TSRS 2
Standart Açıklaması
Raporda İlgili Bölüm/Açıklama
29: İklimle ilgili metrikler TSRS 2 29(a)(i)(1)
TSRS 2 29(a)(i)(2) 6.1 Metrikler
TSRS 2 29(a)(i)(3)
TSRS 2 29(a)(ii) 6.1.1 Sera Gazları
Metrik ve
Hedefler
TSRS 2 29(a)(iii)(1) 6.1.4 Sera Gazı Emisyonlarının Hesaplanma Yöntemi
TSRS 2 29(a)(v) 6.1.1 Sera Gazları
TSRS 2 29(a)(vi)(1)
TSRS 2 29(a)(vi)(2)
TSRS 2 29(f) 6.1.2 İklimle Bağlantılı Diğer Metrikler
32: Sektör bazlı metrikler TSRS 2 32 6.3 Sektör Bazlı Metrikler
33: İklimle ilgili hedefler TSRS 2 33(a)
TSRS 2 33(b)
TSRS 2 33(d)
TSRS 2 33(e)
TSRS 2 33(f) 6.2 Hedefler
TSRS 2 34(d)
TSRS 2 35
TSRS 2 36(a)

EK 3 - TSRS KAPSAMINDA SINIRLI GÜVENCE BEYANI

DRT Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. Maslak no1 Plaza Eski Büyükdere Caddesi Maslak Mahallesi No:1 Maslak, Sarıyer 34485 İstanbul, Türkiye

Tel: +90 (212) 366 6000 Fax: +90 (212) 366 6010 www.deloitte.com.tr

Mersis No: 0291001097600016 Ticari Sicil No: 304099

ÜLKER BİSKÜVİ SANAYİ A.Ş. ve BAĞLI ORTAKLIKLARININ TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARTLARI KAPSAMINDA SUNULAN BİLGİLER HAKKINDA BAĞIMSIZ DENETÇİNİN SINIRLI GÜVENCE RAPORU

Ülker Bisküvi Sanayi A.Ş Genel Kurulu'na,

Ülker Bisküvi Sanayi A.Ş ve bağlı ortaklıklarının ("Grup") 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler" ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 2 "İklimle İlgili Açıklamalar"a uygun olarak sunulan bilgiler ("Sürdürülebilirlik Bilgileri") hakkında sınırlı güvence denetimini üstlendik.

Güvence denetimimiz, önceki dönemlere ilişkin bilgileri, Sürdürülebilirlik Bilgileri ile ilişkilendirilen diğer bilgileri (herhangi bir resim, ses dosyası, internet sitesi bağlantısındaki doküman veya yerleştirilen videolar dâhil) kapsamaz.

Sınırlı Güvence Sonucu

"Güvence sonucuna dayanak olarak yaptığımız çalışmanın özeti" başlığı altında açıklanan şekilde gerçekleştirdiğimiz prosedürlere ve elde ettiğimiz kanıtlara dayanarak, Grup'un 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin, tüm önemli yönleriyle Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (''KGK'') tarafından 29 Aralık 2023 tarihli ve 32414(M) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ("TSRS")'na göre hazırlanmadığı kanaatine varmamıza sebep olan herhangi bir husus dikkatimizi çekmemiştir.

Önceki dönemlere ilişkin bilgiler ve Sürdürülebilirlik Bilgileri ile ilişkilendirilmiş diğer herhangi bir bilgi (herhangi bir resim, ses dosyası, internet sitesi bağlantısındaki doküman veya yerleştirilen veya yerleşik videolar dâhil) hakkında bir güvence sonucu açıklamamaktayız.

Sürdürülebilirlik Bilgilerinin Hazırlanmasında Yapısal Kısıtlamalar

Sürdürülebilirlik Bilgileri, "Emisyon Ölçümünde Karşılaşılan Zorluklar ve Ölçüm Belirsizliği" başlığı altında açıklandığı üzere, bilimsel ve ekonomik bilgi eksikliklerinden kaynaklanan yapısal belirsizliklere maruz kalmaktadır. Sera gazı emisyonlarının hesaplanmasında bilimsel bilginin yetersizliği belirsizliğe yol açmaktadır. Ayrıca, gelecekteki muhtemel fiziksel ve geçiş dönemi iklim risklerinin olasılığı, zamanlaması ve etkilerine ilişkin veri eksikliği nedeniyle, Sürdürülebilirlik Bilgileri iklimle ilgili senaryolara dayalı belirsizlikler içermektedir.

Yönetimin ve Üst Yönetimden Sorumlu Olanların Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne İlişkin Sorumlulukları

Grup Yönetimi aşağıdakilerden sorumludur:

  • Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları esaslarına uygun olarak hazırlanması;
  • Hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içermeyen Sürdürülebilirlik Bilgilerinin hazırlanmasıyla ilgili iç kontrolün tasarlanması, uygulanması ve sürdürülmesi;
  • İlaveten Grup Yönetimi uygun sürdürülebilirlik raporlama yöntemlerinin seçimi ve uygulanması ile koşullara uygun makul varsayımlar ve tahminler yapılmasından da sorumludur.

Üst Yönetimden Sorumlu olanlar, Grup'un sürdürülebilirlik raporlama sürecinin gözetiminden sorumludur.

Bağımsız Denetçinin Sürdürülebilirlik Bilgilerinin Sınırlı Güvence Denetimine İlişkin Sorumlulukları

Aşağıdaki hususlardan sorumluyuz:

  • Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içerip içermediği hakkında sınırlı bir güvence elde etmek için güvence çalışmasını planlamak ve yürütmek;
  • Elde ettiğimiz kanıtlara ve uyguladığımız prosedürlere dayanarak bağımsız bir sonuca ulaşmak ve Grup yönetimine ulaştığımız sonucu bildirmek.
  • Grup'un iç kontrolünün etkinliği hakkında bir güvence sonucu bildirmek amacıyla değil ama iç kontrol yapısını anlamak ve sürdürülebilirlik bilgilerinin hata ve hile kaynaklı önemli yanlışlık risklerini tanımlamak ve değerlendirmek amacıyla risk değerlendirme prosedürleri yerine getirilmiştir.
  • Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin önemli yanlışlık içerebilecek alanları belirlemek ve bu alanlara yönelik prosedürler tasarlanmış ve uygulanmıştır. Hile; muvazaalı işlemler, sahtekârlık, işlemlerin kasıtlı olarak kayda geçirilmemesi veya denetçiye kasten gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulması veya iç kontrolün ihlali gibi konuları içerebilmesi sebebiyle hile kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riski, hata kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riskinden daha yüksektir.

Yanlışlıklar hata veya hile kaynaklı olabilir. Yanlışlıkların, tek başına veya toplu olarak, Sürdürülebilirlik Bilgileri kullanıcılarının buna istinaden alacakları ekonomik kararları etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa bu yanlışlıklar önemli olarak kabul edilir.

Yönetim tarafından hazırlanan Sürdürülebilirlik Bilgileri hakkında bağımsız bir sonuç bildirmekle sorumlu olduğumuz için, bağımsızlığımızın tehlikeye girmemesi adına Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanma sürecine dâhil olmamıza izin verilmemektedir.

Mesleki Standartların Uygulanması

KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak Güvence Denetimi Standardı 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri" ne uygun olarak sınırlı güvence denetimini gerçekleştirdik.

Bağımsızlık ve Kalite Yönetimi

KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan Bağımsız Denetçiler İçin Etik Kurallar'daki (Bağımsızlık Standartları Dâhil) (Etik Kurallar) bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız. Şirketimiz, Kalite Yönetim Standardı 1 hükümlerini uygulamakta ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler dâhil, kapsamlı bir kalite yönetim sistemi sürdürmektedir. Çalışmalarımız, denetçiler ve sürdürülebilirlik ve risk uzmanlarından oluşan bağımsız ve çok disiplinli bir ekip tarafından yürütülmüştür. Grup'un iklim ve sürdürülebilirlikle ilişkili risk ve fırsatlarına yönelik bilgilerin ve varsayımların makuliyetini değerlendirmeye yardımcı olmak için uzman ekibimizin çalışmalarını kullandık. Verdiğimiz güvence sonucundan tek başımıza sorumluyuz.

Güvence Sonucuna Dayanak Olarak Yürütülen Çalışmanın Özeti

Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir. Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanır. Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:

  • Grup'un anahtar konumdaki kıdemli personeli ile raporlama dönemine ait Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin elde edilmesi için uygulamada olan süreçleri anlamak için görüşmeler yapılmıştır.
  • Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgileri değerlendirmek ve incelemek için Grup'un iç dokümantasyonu kullanılmıştır.
  • Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgilerin açıklanmasının ve sunumunun değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.
  • Sorgulamalar yoluyla, Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanmasıyla ilgili Grup'un kontrol çevresi ve bilgi sistemleri konusunda kanaat edinilmiştir. Ancak, belirli kontrol faaliyetlerinin tasarımı değerlendirilmemiş, bunların uygulanmasıyla ilgili kanıt elde edilmemiş ve işleyiş etkinlikleri test edilmemiştir.
  • Grup'un tahmin geliştirme yöntemlerinin uygun olup olmadığı ve tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmiştir. Ancak prosedürlerimiz, tahminlerin dayandığı verilerin test edilmesini veya Grup'un tahminlerini değerlendirmek için kendi tahminlerimizin geliştirilmesini içermemektedir.
  • Grup'un sürdürülebilirlik raporlama süreçleriyle birlikte finansal olarak önemli olduğu tespit edilen risk ve fırsatların belirlenmesine ilişkin süreçler anlaşılmıştır.

Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler, nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetiminden farklıdır ve kapsamı daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetimi sonucunda sağlanan güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütülmüş olsaydı elde edilecek güvence seviyesinden önemli ölçüde daha düşüktür.

Ömer Yüksel, SMMM Sorumlu Denetçi

İstanbul, 15 Eylül 2025

Talk to a Data Expert

Have a question? We'll get back to you promptly.