ALKİM ALKALİ KİMYA A.Ş.

Environmental & Social Information • Aug 19, 2025

TSRS UYUMLU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU

2024

ALKİM ALKALİ KİMYA ANONİM ŞİRKETİ'NİN TSRS UYUMLU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORUNA İLİŞKİN BAĞIMSIZ DENETÇİNİN SINIRLI GÜVENCE RAPORU

Alkim Alkali Kimya Anonim Şirketi Genel Kurulu'na,

Alkim Alkali Kimya Anonim Şirketi'nin (Şirket) 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren hesap dönemine ait TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 2 "İklimle İlgili Açıklamalar"a ve ilgili olduğu ölçüde Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler"e uygun olarak Şirket Yönetiminizce sunulan iklimle ilgili açıklamalarınız hakkında sınırlı güvence denetimini üstlenmiş bulunmaktayız.

Güvence denetimimiz, önceki dönemlere ilişkin bilgileri ve İklimle İlgili Açıklamalar ile ilişkilendirilen diğer bilgileri (herhangi bir resim, ses dosyası, internet sitesi bağlantıları veya yerleştirilen videolar dâhil) kapsamamaktadır.

Sınırlı Güvence Sonucu

"Güvence sonucuna dayanak olarak yaptığımız çalışmanın özeti" başlığı altında açıklanan şekilde gerçekleştirdiğimiz prosedürlere ve elde ettiğimiz kanıtlara dayanarak, Şirket'in 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan İklimle İlgili Açıklamaların, tüm önemli yönleriyle Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 29 Aralık 2023 tarihli ve 32414 (M) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'na (TSRS) göre hazırlanmadığı kanaatine varmamıza sebep olan herhangi bir husus dikkatimizi çekmemiştir.

Önceki dönemlere ilişkin bilgiler ve İklimle İlgili Açıklamalar ile ilişkilendirilmiş diğer herhangi bir bilgi (herhangi bir resim, ses dosyası, internet sitesi bağlantıları veya yerleştirilen videolar dâhil) hakkında bir güvence sonucu açıklamamaktayız.

İklimle İlgili Açıklamaların Hazırlanmasında Yapısal Kısıtlamalar

Sera gazı emisyonlarının hesaplanmasında kullanılan yöntemler, bilimsel olarak gelişmekte olan yaklaşımlara dayanmaktadır. Kurumsal ölçekte ölçümleme için standartlaştırılmış yöntemlerin sınırlı olması, emisyon verilerinde belirsizliğe yol açmaktadır.

İklim politikalarının ve düzenlemelerinin gelecekte nasıl şekilleneceğinin net olmaması ve uzun vadeli iklimle ilgili hedeflerin mevcut faaliyetlerle ilişkilendirilmesinin zor olması, açıklamalarda belirsizlik doğurmaktadır.

İklimle İlgili Açıklamalar kapsamında varsayımlara dayalı senaryoların şirket özeline indirgenmesi, gerçekleşmesi beklenen durumların olasılığına, zamanlamasına ve etkilerinin ölçüm hassasiyetine bağlı olacağından ilgili senaryolar önemli ölçüde belirsizlik içermektedir. İklimle ilgili projeksiyonlar için özellikle vade uzadıkça yeterli veri üzerinden modelleme yapılamaması, ölçüm belirsizliğini arttırmaktadır.

Yönetimin ve Üst Yönetimden Sorumlu Olanların İklimle İlgili Açıklamalar'a İlişkin Sorumlulukları

Şirket Yönetimi aşağıdakilerden sorumludur:

• · İklimle İlgili Açıklamalar'ın Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına ve ilgili sair mevzuata uygun olarak hazırlanması,
• · Hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içermeyen İklimle İlgili Açıklamalar'ın hazırlanmasıyla ilgili iç kontrolün tasarlanması, uygulanması ve sürdürülmesi,
• · Sürdürülebilirlik raporlamasında gereceğe uygun sunumu sağlayan yöntemlerin seçimi ve uygulanması; tam, doğru ve tarafsız olarak sunulması gerekli açıklamalara konu verilerin gerçeğe uygun sunumu sağlayacak şekilde kullanılması ile koşullara uygun makul varsayımlar ve tahminler yapılması,
• · Şirket'in TSRS uyumlu sürdürülebilirlik raporlama sürecinin gözetimi.

Bağımsız Denetçinin İklimle İlgili Açıklamaların Sınırlı Güvence Denetimine İlişkin Sorumlulukları

Aşağıdaki hususlardan sorumluyuz:

• · İklimle İlgili Açıklamalar'ın hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içerip içermediği hakkında kanaat oluşturmak üzere sınırlı güvence elde etmek için güvence çalışmasını planlamak ve yürütmek,
• · Elde ettiğimiz kanıtlara ve uyguladığımız prosedürlere dayanarak sınırlı güvence sonucuna ulaşmak ve Şirket yönetimine ulaştığımız sonucu bildirmek,
• · Şirket'in iç kontrolünün etkinliği hakkında bir güvence sonucu bildirmek amacıyla değil ama iç kontrol yapısını anlamak ve İklimle İlgili Açıklamalar'ın hata ve hile kaynaklı önemli yanlışlık risklerini tanımlamak ve değerlendirmek amacıyla risk değerlendirme prosedürlerini yerine getirmek,
• · İklimle İlgili Açıklamalar'ın önemli yanlışlık içerebilecek alanları belirlemek ve bu alanlara yönelik prosedürleri tasarlamak ve uygulamak.

Hile; muvazaalı işlemler, sahtekârlık, işlemlerin kasıtlı olarak kayda geçirilmemesi veya denetçiye kasten gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulması veya iç kontrolün ihlali gibi konuları içerebilmesi sebebiyle hile kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riski, hata kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riskinden daha yüksektir.

Yanlışlıklar hata veya hile kaynaklı olabilir. Yanlışlıkların, tek başına veya toplu olarak, İklimle İlgili Açıklamalar'ın kullanıcılarının buna istinaden alacakları ekonomik kararları etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa bu yanlışlıklar önemli olarak kabul edilir.

Yönetim tarafından hazırlanan İklimle İlgili Açıklamalar hakkında sınırlı güvence sonucu bildirmekle sorumlu olduğumuz için, bağımsızlığımızın korunması adına İklimle İlgili Açıklamalar'ın hazırlanma sürecine dâhil olmamıza izin verilmemektedir.

Mesleki Standartların Uygulanması

KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve İklimle İlgili Açıklamalar'da yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak Güvence Denetimi Standardı 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri"ne uygun olarak sınırlı güvence denetimini gerçekleştirdik.

Bağımsızlık ve Kalite Yönetimi

KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan "Bağımsız Denetçiler İçin Etik Kurallar"daki bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız. Şirketimiz, "Kalite Yönetim Standartları" (KYS 1, KYS 2 ve BDS 220 (Revize)) hükümlerini uygulamakta ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler dâhil, kapsamlı bir kalite kontrol sistemi sürdürmektedir. Çalışmalarımız, denetçiler ve uzmanlardan oluşan bağımsız ve çok disiplinli bir ekip tarafından yürütülmüştür. Verdiğimiz sınırlı güvence sonucundan tek başımıza sorumluyuz.

Güvence Sonucuna Dayanak Olarak Yürütülen Çalışmanın Özeti

İklimle İlgili Açıklamalar'da önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir.

Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanmaktadır. İklimle İlgili Açıklamalar'a ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:

• · Şirket'in sürdürülebilirlik raporlama süreçleriyle birlikte önemli olduğu tespit edilen risk ve fırsatların belirlenmesine ilişkin süreçler anlaşılmış; anahtar konumdaki kıdemli personel ile raporlama dönemine ait İklimle İlgili Açıklamalar'ın belirlenmesine ve raporda yer verilmesine ilişkin görüşmeler yapılmıştır.
• · İklimle İlgili Açıklamalar'ı değerlendirmek ve incelemek için Şirket'in iç dokümantasyonu kullanılmıştır.
• · İklimle İlgili Açıklamalar'ın geçerli raporlama çerçevesine uygunluğunun değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.
• · Sorgulamalar yoluyla, İklimle İlgili Açıklamalar'ın hazırlanmasıyla ilgili Şirket'in kontrol çevresi ve bilgi sistemleri hakkında kanaat edinilmiştir. Ancak, kontrol faaliyetlerinin tasarımı değerlendirilmemiş, bunların uygulanmasıyla ilgili kanıt elde edilmemiş ve işleyiş etkinlikleri test edilmemiştir.

· Şirket'in tahmin geliştirme yöntemlerinin uygun olup olmadığı ve tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmiştir. Ancak prosedürlerimiz, tahminlerin dayandığı verilerin test edilmesini veya Şirket'in tahminlerini değerlendirmek için kendi tahminlerimizin geliştirilmesini içermemektedir.

Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler, nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetiminden farklıdır ve kapsamı daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetimi sonucunda sağlanan güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütülmüş olsaydı elde edilecek güvence seviyesinden önemli ölçüde daha düşüktür.

Bu sınırlı güvence denetimini yürütüp sonuçlandıran Özgür ÇEKİL'dir.

RSM Turkey Uluslararası Bağımsız Denetim Anonim Şirketi Member of RSM International

Özgür ÇEKİL Sorumlu Denetçi

İstanbul, 19/08/2025

YÖNETİM KURULU BAŞKANI'NIN MESAJI

Değerli Paydaşlarımız,

Küresel ekonomi, son yıllarda yalnızca makroekonomik dengeler açısından değil; aynı zamanda çevresel ve toplumsal kırılganlıklar bakımından da köklü ve hızlı bir değişime sahne olmaktadır.

Doğal kaynakların azaldığı, enerji güvenliğinin stratejik önem kazandığı ve iklim kriziyle mücadelenin bir önceliğe dönüştüğü günümüzde, iş dünyası ile ekonomik aktörlerin sürdürülebilirlik konusundaki sorumluluğu her zamankinden daha fazla önem kazanmış durumdadır.

Üretim ve ticari faaliyetlerimizi icra ederken yalnızca bugüne değil, yarına da katma değer üretmeye odaklanıyor; küresel iklim krizinin çözümüne katkı sağlıyoruz. Kimya ve kâğıt sektörlerinde uzun yıllara dayanan tecrübemizle ülkemiz sanayisine katkı sağlarken, doğayla uyumlu, topluma duyarlı ve sürdürülebilir geleceği önceleyen bir yaklaşım benimsiyoruz.

Alkim Kimya'nın, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ile uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporunu siz değerli paydaşlarımızın değerlendirmesine sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Raporumuzun, iklimle bağlantılı risk ve fırsatlara ilişkin şeffaflığımıza katkıda bulunacağına ve paydaşlarımızla olan iletişimimizi güçlendireceğine inanıyoruz.

Saygılarımla, Mehmet Reha Kora Yönetim Kurulu Başkanı

İÇİNDEKİLER

1. Hakkında

Rapor Dönemi ve Uygunluk Beyanı

Geçiş Muafiyetleri

Raporlama Kapsamı

2. Yönetişim

Yönetişimin Yapısı

İklimle İlgili Sorumlulukların Organizasyonel Yapıya Entegrasyonu

İklimle İlgili Stratejilere Yönelik Yeterlilik ve Becerilerin Değerlendirilmesi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar Konusunda Yönetim Organlarının Bilgilendirilmesi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Stratejik Karar Süreçlerine Entegrasyonu ve Ödünleşimlerin Değerlendirilmesi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Yönetimi İçin Uygulanan Yönetişim Süreci ve Gözetim Mekanizması

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Gözetiminde Kullanılan Kontroller ve İç Fonksiyonlarla Entegrasyon

3. Strateji

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların İş Modeli ve Değer Zinciri Üzerindeki Etkileri

Geçiş Planı Kapsamında İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Strateji ve Karar Süreçlerine Etkisi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Gelecekteki Finansal Yeterlilik Üzerindeki Etkileri

Zaman Dilimlerinin Tanımlanması ve Stratejik Planlama ile İlişkisi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların İş Modeli ve Değer Zinciri Üzerindeki Coğrafi Yoğunlaşması

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlara Yönelik Stratejik Karşılık Verme Mekanizması

İş Modeli ve Stratejisinin İklimle İlgili Değişiklik, Gelişme ve Belirsizliklere Karşı Dirençliliği

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar Arasındaki Ödünleşimlerin Değerlendirilmesi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Finansal Planlamaya Entegrasyonu ve Finansal Etkilerinin Analizi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Belirlenmesinde TSRS 2 Sektör Bazlı Açıklama Konularının Uygulanabilirliğinin Değerlendirmesi

4. Risk Yönetimi

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Genel Risk Yönetimi Sürecine Entegrasyonu

İklimle İlgili Risklerin Diğer Risk Türlerine Göre Önceliklendirilmesi

5. Metrikler ve Hedefler

İklimle İlgili Hedefler ve Ölçüm Metrikleri

Sera Gazı Emisyonlarının GHG Protokolüne Uygun Ölçümü

İklimle İlgili Fiziksel ve Geçiş Risklerine ve Fırsatlarına Karşı Kırılgan Varlık ve Faaliyetlerin Tanımlanması

İklimle İlgili Hedefler

1. HAKKINDA

Rapor Dönemi ve Uygunluk Beyanı

Raporlayan İşletme olarak Alkim Alkali Kimya A.Ş.'nin ("Alkim Kimya" veya "Şirket") işbu 2024 Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu, 01.01.2024 - 01.12.2024 tarihleri arasındaki dönemi kapsamaktadır. Raporlama sürecinde kullanılan veriler, aynı dönemi kapsayan finansal tablolar ile uyumlu olacak şekilde hazırlanmıştır.

İşbu raporda TSRS 2: İklimle İlgili Açıklamalar ile gerekli olduğu ölçüde TSRS 1: Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve ilgili KGK düzenlemeleri uyarınca hazırlanan iklimle ilgili açıklamalar tam, tarafsız ve doğru olarak gerçeğe uygun şekilde sunulmaktadır.

Geçiş Muafiyetleri

Raporlama sürecinde geçiş hükümleri kapsamında yararlanılan muafiyetler aşağıdaki şekildedir:

Bu doğrultuda ilgili raporlama döneminde, TSRS 1'in E5 hükmü muafiyetinden yararlanılarak TSRS 2 standardı dikkate alınmış; TSRS 1'de belirtilen E3, E4, E5 ve E6 maddeleri ile TSRS 2'de belirtilen C3, C4 ve C5 maddeleri kapsamında geçiş muafiyetlerinden yararlanmaktadır.

Yararlanılan muafiyetler aşağıda yer almaktadır:

TSRS 1 E3 ve TSRS 2 C3: Raporda sadece ilgili raporlama dönemine ait iklimle ilgili bilgilere yer verilmiştir. İklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin önceki raporlama dönemleriyle karşılaştırmalı bilgi paylaşılmamaktadır.

TSRS 1 E4: TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu, 1 Ocak - 30 Haziran 2025 dönemini kapsayan ara dönem finansal raporuyla aynı zamanda yayınlanmaktadır.

TSRS 1 E5 ve TSRS 1 E6: İlgili yılda sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin bilgi paylaşılmamaktadır.

Bununla birlikte 29 Aralık 2023 tarih ve 32414 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan KGK Kurul Kararı çerçevesinde ise Kapsam 3 sera gazı emisyonları bu raporlama döneminde hesaplanmamıştır.

Raporlama Kapsamı

Alkim Kimya ve bağlı ortaklıkları Alkim Kağıt Sanayi Ticaret A.Ş. ve Alkim Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. ile TFRS'ler uyarınca hazırlanan finansal tabloları konsolide edilmekte olup, iş bu TSRS raporunda iklimle ilgili yapılan önemli açıklamalar kapsamında gerekli veriler birlikte sunulmuştur. İlgili şirketlerin tüm lokasyonları raporlama kapsamına dahil edilmiştir. Raporlama dönemine ilişkin, yasal düzenlemeler uyarınca açıklanması kısıtlanan iklimle ilgili önemli herhangi bir risk veya fırsat bulunmamaktadır. Ayrıca, ticari sır niteliği taşıması nedeniyle açıklanmayan herhangi bir iklimle ilgili fırsat da mevcut değildir.

31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla Şirket'in bağlı ortaklıkları, faaliyet konuları ve kuruldukları ülke aşağıda belirtilmiştir:

Konsolidasyon Kapsamına Giren Bağlı Ortaklık	Faaliyet	Kurulduğu Ülke
Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. ("Alkim Kağıt")	Kağıt ürünlerinin üretimi ve satışı	Türkiye
Alkim Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. ("Alkim Sigorta")	Acentelik	Türkiye

Alkim Kağıt'ın fiili faaliyet konusu, birinci hamur kağıt, kuşe ve fotokopi kağıdı imalatı ve satışı, kendi elektrik ve ısı enerjisi ihtiyacını karşılamak üzere elektrik ve ısı enerjisi üretimi ve üretim fazlası olması halinde satışıdır.

Alkim Sigorta'nın faaliyet konusu ise sigorta Şirketleri genel müdürlüğü ve bölge müdürlüklerinden düzenlenmesi kaydı ile poliçe üretilerek sigorta aracılık hizmeti verilmesidir.

Alkim Kağıt, bağlı bulunduğu Alkim Kimya'ya benzer şekilde, 29 Aralık 2023 tarihli 32414 (M) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere 21634 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Kurul Kararıyla yürürlüğe giren Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) doğrultusunda raporlama yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bağlı ortaklık, Sermaye Piyasası Kurulu'nun düzenleme ve denetimine tabi olması ve TSRS Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı'nda yer alan Madde 3'te belirtilen eşik değerleri aşması sonucu 2024 yılı faaliyet dönemine ilişkin TSRS uyumlu sürdürülebilirlik raporu hazırlama yükümlülüğüne tabidir.

Bununla birlikte Şirketin diğer bağlı ortaklığı Alkim Sigorta'nın 2024 yılı faaliyet dönemi itibarıyla tüzel kişilik olarak TSRS raporlama zorunluğu bulunmamaktadır. Bununla birlikte Alkim Sigorta'nın Şirket varlıkları içindeki oranının %0,13; net satışlara katkısının %0,0003 olduğu; dolayısıyla Şirket varlıkları ve net satışlarının Alkim Kimya ve Alkim Kağıt'tan müteşekkil olduğu, aşağıdaki tablodan görülmektedir. Aşağıdaki tablo Şirket'in 31.12.2024 tarihinde sona eren faaliyet dönemine ilişkin bağımsız denetim raporu Not:4'te yer almaktadır.

Şirketin, 1 Ocak - 31 Aralık 2024 hesap dönemine ait bölüm net satışları aşağıdaki gibidir:

	Kimyevi Ürünler	Kağıt	Sigorta	Raporlayan İşletme
Brüt bölüm satışları	1.962.514.516	2.726.546.111	3.593.343	4.692.653.970
Bölüm içi satışlar	(620.913)	(132.499)	(3.578.730)	(4.332.142)
Net satışlar	1.961.893.603	2.726.413.612	14.613	4.688.321.828

31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla bölüm varlıkları, aşağıdaki gibidir:

	Kimyevi Ürünler	Kağıt	Sigorta	Raporlayan İşletme
Varlıklar	2.429.706.402	2.431.145.635	6.316.150	4.867.168.187

Sonuç olarak konsolidasyona dahil edilen bağlı ortaklıkların hasılattaki payı ve varlıklar üzerindeki ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda, Şirket'in TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu ("Rapor") hazırlanırken Alkim Kimya ve Alkim Kağıt'ın iklimle ilgili açıklamaları detaylı olarak değerlendirilmiş, Alkim Sigorta ilgili faaliyet döneminde önemli kabul edilmemiştir. Alkim Kağıt'ın iklimle ilgili açıklamaları için kendi raporuna atıfta bulunulmuştur.

2. YÖNETİŞİM

Yönetişimin Yapısı

Alkim Kimya A.Ş., iklim değişikliğinin yarattığı fiziksel riskler ve geçiş risklerinin şirket faaliyetlerine olan potansiyel etkilerini dikkate alarak yönetişim yapısını bu çerçevede yapılandırmıştır. İklimle ilgili risk ve fırsatların tanımlanması, değerlendirilmesi, stratejik yanıtların geliştirilmesi ve gözetimi, şirketin sürdürülebilirlik stratejisinin temel bir bileşeni olarak ele alınmakta olup, bu alandaki sorumluluklar doğrudan yönetim kuruluna bağlı olarak görev yapan Sürdürülebilirlik Komitesi'ne 2025 yılında atanmıştır.

Komite, ayrıca şirketin sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda iklim risklerinin tanımlanması, değerlendirilmesi ve bu risklere ilişkin stratejik yanıtların geliştirilmesi süreçlerinden sorumludur. Komitenin yapısı; Genel Müdür (Başkan), Mali İşler Direktörü (Başkan Yardımcısı), iki bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi, bir eski Yönetim Kurulu Üyesi, Kalite Güvence ve Laboratuvar Müdürü'nden oluşmakta olup, şirketin farklı birimlerini temsil eden bu yapı sayesinde iklimle ilgili meselelerin çok boyutlu bir perspektifle ele alınması sağlanmaktadır.

Komite üyelerinin görev ve yetki alanları; şirket organizasyon şeması, komite iç yönergesi ve bireysel görev tanımları ile açıkça belirlenmiştir. Bu belgelerde, her üyenin iklimle ilgili risklerin izlenmesi, raporlanması ve gerektiğinde Yönetim Kurulu'na sunulacak önerilerin hazırlanması süreçlerindeki rolü detaylı biçimde tanımlanmıştır. Örneğin, Mali İşler Direktörü'nün görev tanımı, geçiş risklerinin finansal etkilerinin analiz edilmesini kapsarken;

Kalite Güvence ve Laboratuvar Müdürü, çevresel göstergelerin takibinden ve emisyon azaltım hedeflerinin teknik uygulanabilirliğinin değerlendirilmesinden sorumludur. Söz konusu görev ve sorumluklar 2024 yılı içerisinde fiilen yerine getirilse de herhangi bir karara bağlanmadığından 2025 yılı içerisinde tanımlar detaylandırılıp güncellenerek resmî olarak yürürlüğe girmiştir.

Komite, yılda en az dört kez toplanarak iklimle ilişkili sürdürülebilirlik göstergelerini gözden geçirmektedir.

Sürdürülebilirlik Komitesi'nin görev alanı, yalnızca sürdürülebilirlikle ilgili faaliyetlerini yürütmekle sınırlı kalmayıp, çalışan farkındalığını artırmaya yönelik eğitim ve proje geliştirme faaliyetlerini de kapsamaktadır. Alkim Kimya'nın farklı bölümleriyle yakın koordinasyon içerisinde çalışılarak, iklimle ilgili stratejik hedeflerin tüm organizasyon genelinde benimsenmesi amaçlanmaktadır.

Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin iklimle ilgili yönetişim yapısına ilişkin detaylı bilgiler, 2024 yılına ait TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nun 2. Yönetişim başlığı altında ayrı olarak sunulmakta olup Alkim Kimya ile entegre ve koordineli yürütülen bir yönetişim yapısına sahiptir.

İklimle İlgili Sorumlulukların Organizasyonel Yapıya Entegrasyonu

Alkim Kimya, iklim değişikliğine bağlı risk ve fırsatların etkin bir şekilde yönetilebilmesi amacıyla organizasyonel yapısını bu kapsamda 2025 yılı içerisinde yeniden şekillendirmiştir. Şirket genelinde, iklimle ilgili sorumluluklar açık ve izlenebilir bir şekilde tanımlanmış, bu sorumluluklar hem yönetim organları hem de ilgili pozisyonlar düzeyinde görev tanımlarına, yetki alanlarına ve politika belgelerine entegre edilmiştir.

Şirketin iklim stratejisine ilişkin nihai gözetim ve yönetişim sorumluluğu Alkim Kimya Yönetim Kurulu'na aittir. Bu sorumluluk, stratejik düzeyde kararların iklim risk ve fırsatlarının da gözetilerek alınmasını sağlamaktadır. Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik yaklaşımının kurumsal yapıya entegre edilmesi, sürdürülebilirlik performansının izlenmesi ve yıllık raporlamaların yapılması amacıyla 2025 yılında Sürdürülebilirlik Komitesi'ni resmi olarak kurmuş ve yetkilendirmiştir. Komite, sürdürülebilirlik stratejisinin uygulanmasından, performans göstergelerinin takibinden ve ilgili gelişmelerin yönetim kuruluna raporlanmasından sorumludur.

Komitenin çok disiplinli bir yapıya sahip olması sayesinde sürdürülebilirlik konusu şirketin tüm temel süreçleriyle bütünleşik olarak ele alınmaktadır. Görev tanımları, komite yönergesi ve organizasyon şeması ile yazılı hale getirilmiş ve sürdürülebilirlik yönetişiminin şeffaf biçimde yürütülmesi sağlanmıştır.

Şirketin sürdürülebilirlikten sorumlu üst düzey yöneticisi konumundaki Genel Müdür, iklimle ilgili risk ve fırsatların kurumsal düzeyde ele alınmasını sağlamaktadır. Bu kapsamda CEO'nun rolü; iklimle ilgili risk ve fırsatların finansal etkilerinin değerlendirilmesi, sürdürülebilir yatırımların planlanması, enerji verimliliği politikalarının takibi ve çevresel performans göstergelerinin analiz edilmesi gibi çok boyutlu sorumlulukları kapsamaktadır. CEO bu bilgileri hem yönetime hem de dış paydaşlara aktaracak raporların hazırlanmasında yönlendirici rol oynamaktadır.

İklimle ilgili sorumlulukların sadece yönetim kuruluna bırakılmadan operasyonel düzeyde de sahiplenilmesini sağlamak amacıyla, farklı iş birimlerine özel görevler tanımlanmıştır. Bu kapsamda; Çevre birimi, emisyon yönetimi, atık azaltımı ve çevre mevzuatlarına uyum konularında uygulayıcı roldedir.

İnsan Kaynakları birimi, çalışanların iklim değişikliği farkındalığını artıracak eğitim programlarının planlanmasından sorumludur.

Satın alma birimi, tedarik süreçlerinde çevresel ve sosyal kriterleri gözeterek sorumlu tedarik yaklaşımını benimsemektedir.

Operasyon birimleri, enerji ve kaynak verimliliği hedeflerinin gerçekleştirilmesinden ve üretim süreçlerinde çevresel etkilerin azaltılmasından sorumludur.

Kurumsal İletişim birimi, sürdürülebilirlik performansının şeffaf biçimde kamuoyuna aktarılmasını sağlamaktadır.

Bu birimlerin görev tanımları, yetki alanları ve yıllık performans hedefleri, kurumsal yapıya 2025 yılında entegre edilmiştir.

Alkim Kimya bünyesinde yürürlükte olan sürdürülebilirlik Politikası", "Çevre Politikası" ve "Etik İlkeler Politikası" gibi temel politikalar, şirketin iklimle ilgili sorumluluk yaklaşımını çerçevelendirmektedir. Bu belgeler, tüm çalışanların erişimine açık olup, iklimle ilişkili uygulamaların şirket genelinde tutarlı ve sistematik bir şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Organizasyon şeması, sürdürülebilirlik yönetişim yapısını açıkça göstermekte ve kurum içi platformlar aracılığıyla erişilebilir durumdadır.

Alkim Kimya, yönetişim yapısının bilgi düzeyini sürdürülebilir biçimde geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, iklimle ilgili sorumluluğu bulunan yöneticilerin bilgi ve yetkinlik düzeyleri İnsan Kaynakları birimi tarafından düzenli olarak değerlendirilmekte, gelişim alanlarına yönelik eğitim ve kapasite artırımı çalışmaları uygulanmaktadır. Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de de 2024 yılı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda belirtildiği üzere benzer şekilde çevre, insan kaynakları ve operasyon birimleri iklimle ilgili uygulayıcı sorumluluklar üstlenmektedir.

İklimle İlgili Stratejilere Yönelik Yeterlilik ve Becerilerin Değerlendirilmesi

Alkim Kimya, iklimle ilgili risk ve fırsatlara karşılık vermek amacıyla geliştirilen stratejilerin uygulanabilirliğini ve etkinliğini artırmak için, bu süreçlerde görev alan yönetişim organlarının ve yönetim kadrolarının bilgi ve yetkinlik düzeyini düzenli olarak gözden geçirmektedir. Söz konusu değerlendirmeler, İnsan Kaynakları birimi tarafından yapılandırılmış süreçler çerçevesinde yürütülmekte ve ölçülmektedir.

Bu kapsamda, çalışanların teknik bilgi birikimi, sektör regülasyonlarına hakimiyet, stratejik analiz becerileri gibi alanlarda ölçümlenmektedir. Değerlendirme sonuçlarına göre ihtiyaç duyulan alanlarda hedefli eğitim programları, seminerler ve dış danışmanlık destekleri planlanmakta; böylece karar alma kapasitesi güçlendirilmektedir.

Alkim Kimya, bu yaklaşımıyla sadece mevcut yeterlilikleri denetlemekte kalmayıp, aynı zamanda gelecekte karşılaşılması muhtemel iklim kaynaklı risklere ilişkin senaryolarla da hazırlıklı bir organizasyonel yapı inşa etmeyi hedeflemektedir.

2. YÖNETİŞİM

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar Konusunda Yönetim Organlarının Bilgilendirilmesi

Alkim Kimya, iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatların şirket faaliyetlerine etkisini etkin bir şekilde yönetebilmek amacıyla, bu konulara ilişkin bilgileri düzenli olarak yönetim organlarının gündemine taşımaktadır. Bu çerçevede, 2025 yılında resmi olarak kurulan Sürdürülebilirlik Komitesi'nin üyeleri tarafından 2024 yılında yürütülen değerlendirme ve izleme faaliyetleri sonucunda elde edilen veriler, analizler ve öneriler, Yönetim Kurulu ile sistematik biçimde paylaşılmaktadır.

2025 yılında resmi olarak faaliyete geçen Komite, yılda en az dört kez düzenleyeceği toplantılar aracılığıyla Yönetim Kurulu'na kapsamlı bir sürdürülebilirlik performans raporu sunmayı hedeflemekte; bu raporda iklimle bağlantılı riskler, fırsatlar, alınan önlemler, göstergeler ve stratejik yönlendirme ihtiyaçlarının detaylı biçimde yer alması planlanmaktadır. Bunun yanı sıra, önemli gelişmelerin yaşandığı dönemlerde Yönetim Kurulu olağanüstü gündemle bilgilendirilmekte, gerekli durumlarda karar destek süreçleri hızla işletilmektedir.

Bilgilendirme süreci yalnızca periyodik raporlamalarla sınırlı olmayıp, aynı zamanda Yönetim Kurulu üyelerinin güncel iklim stratejilerine ve regülasyonlara dair bilgi seviyelerinin artırılmasına yönelik özel sunum ve bilgilendirme oturumlarını da içermektedir. Böylece, yönetim seviyesindeki karar alma süreçlerinin iklim riskleri ve fırsatlarını da kapsayacak şekilde gerçekleştirilmesi güvence altına alınmaktadır.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Stratejik Karar Süreçlerine Entegrasyonu ve Ödünleşimlerin Değerlendirilmesi

Alkim Kimya, stratejik karar alma süreçlerinde iklimle bağlantılı risk ve fırsatları dikkate almayı kurumsal bir ilke haline getirmiştir. Şirketin uzun vadeli büyüme hedefleri, yatırım planlamaları, risk yönetimi süreçleri ve kurumsal politika oluşturma faaliyetleri yürütülürken, iklimle ilgili hem fiziksel riskleri hem geçiş risklerini sistematik biçimde analiz edilmekte ve bu analizler karar süreçlerine entegre edilmektedir.

Stratejik planlama süreçlerinde, emisyon azaltımı, enerji verimliliği, kaynak yönetimi ve iklimle ilgili mevzuatlara uyum gibi unsurlar öncelikli değerlendirme kriterleri arasında yer almaktadır. Yeni tesis yatırımları, ürün geliştirme projeleri veya üretim hattı dönüşümleri gibi büyük ölçekli kararlar alınırken, bu kararların karbon ayak izi üzerindeki etkileri, kaynak kullanımı ve operasyonel sürdürülebilirlik boyutları dikkate alınmaktadır.

Alkim Kimya, iklim risklerinin yönetimi sırasında ortaya çıkabilecek ödünleşimleri açık biçimde değerlendirmektedir. Örneğin, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik teknolojik bir yatırım, kısa vadede finansal yük oluştursa dahi, uzun vadede regülasyon uyumu, enerji maliyeti avantajı ve paydaş güveni açısından fırsat olarak değerlendirilmektedir. Benzer şekilde, doğal kaynakların kullanımına dair stratejik kararlar alınırken çevresel sınırlar gözetilmekte, su tüketimi, atık yönetimi ve biyoçeşitlilik üzerindeki potansiyel etkiler hesaplanmakta ve bu etkilerle ekonomik fayda arasında denge kurulmaktadır.

Risk yönetimi uygulamaları kapsamında ise iklim değişikliğine bağlı finansal ve operasyonel etkiler, kurumsal risk envanteri içerisinde ayrı bir başlık altında izlenmekte ve yönetim kurulu seviyesinde düzenli olarak raporlanmaktadır. Bu yaklaşım, iklimle ilgili konuların şirket genelinde sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda stratejik bir yönetim unsuru olarak ele alınmasını sağlamaktadır.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Yönetimi İçin Uygulanan Yönetişim Süreci ve Gözetim Mekanizması

Alkim Kimya, iklim değişikliğiyle bağlantılı risk ve fırsatları kurumsal seviyede izlemek, yönetmek ve denetlemek amacıyla yapılandırılmış bir yönetişim süreci uygulamaktadır. Bu süreç kapsamında, hem stratejik düzeyde karar alıcı organlar hem de uygulayıcı yönetim kadrolarının görev ve sorumlulukları net biçimde tanımlanmış ve iç prosedürlerle desteklenmiştir.

İklimle ilgili stratejik risklerin yönetiminde ana sorumluluk, doğrudan yönetim kuruluna bağlı olarak görev yapan Sürdürülebilirlik Komitesi'ne devredilmiştir. Komite; çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) konularındaki gelişmeleri yakından izlemekte, iklimle ilgili riskleri ve fırsatları değerlendirmekte ve bu değerlendirmeleri yönetim kuruluna düzenli olarak raporlamaktadır.

Uygulayıcı düzeyde ise yönetim fonksiyonları, ilgili üst düzey yöneticilere (özellikle CEO) devredilmiştir. CEO, sürdürülebilirlik hedeflerinin kurumsal stratejiyle uyumlu biçimde uygulanmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu rol; iklimle ilgili finansal etkilerin analiz edilmesi, enerji ve kaynak verimliliği politikalarının entegrasyonu ve kurumsal raporlama süreçlerinin yönetimini kapsamaktadır. CEO, görevlerini yerine getirirken doğrudan Sürdürülebilirlik Komitesi'ne periyodik olarak raporlama yapmakta ve gerektiğinde operasyonel risklere ilişkin önleyici tedbirlerin planlanmasına öncülük etmektedir.

Gözetim mekanizması iki düzeyde işlemektedir. Birincisi, yönetim kurulu ve komite düzeyinde yapılan yıllık gözden geçirme ve performans değerlendirme toplantılarıdır. Bu toplantılarda, yönetişim süreçlerinin etkinliği, uygulama sonuçları ve iyileştirme alanları ele alınmaktadır. İkincisi ise, iç kontrol sistemleri ve insan kaynakları değerlendirme mekanizmaları aracılığıyla yöneticilerin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğine yönelik yapılan düzenli iç denetim ve yetkinlik analizleridir. Bu ikinci düzey gözetim süreçlerinin nihai sorumluluğu da doğrudan Yönetim Kurulu tarafından üstlenilmektedir.

Bu bütüncül yapı sayesinde, iklimle ilgili yönetimsel görevler yalnızca bireysel inisiyatiflerle değil, sistematik kontrollerle izlenen, raporlanan ve sürekli geliştirilen bir süreç haline getirilmiştir.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Gözetiminde Kullanılan Kontroller ve İç Fonksiyonlarla Entegrasyon

Alkim Kimya, iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatların kurumsal düzeyde etkin biçimde gözetimini sağlamak amacıyla, yönetimsel karar süreçlerini destekleyen çeşitli kontrol mekanizmaları ve prosedürler uygulamaktadır. Bu kapsamda, şirket genelinde geçerli olan "Kurumsal Risk Yönetimi Prosedürü" iklimle ilgili risklerin de dahil olduğu tüm stratejik, operasyonel ve çevresel risklerin sistematik olarak tanımlanmasını, değerlendirilmesini ve izlenmesini sağlamaktadır.

Bu prosedür çerçevesinde, iklimle ilgili riskler; fiziksel riskler (örneğin aşırı hava olayları, su stresi) ve geçiş riskleri (örneğin regülasyon değişiklikleri, piyasa beklentileri) olmak üzere sınıflandırılmakta ve her bir risk türüne özel analiz yöntemleri uygulanmaktadır. Risk değerlendirme sonuçları, periyodik olarak Sürdürülebilirlik Komitesi ve ilgili yönetim birimlerine raporlanmakta, böylece Genel Müdür ve direktörlerden oluşan yönetim kurulu düzeyinde alınan stratejik kararların veri temelli ve bütüncül yaklaşımla şekillenmesi sağlanmaktadır.

Bu kontrol mekanizması, yalnızca sürdürülebilirlik alanıyla sınırlı kalmayıp, şirketin diğer iç fonksiyonlarıyla entegre şekilde yürütülmektedir. Örneğin:

Finans birimi, iklim risklerinin uzun vadeli mali etkilerini analiz ederek yatırım kararlarının önceliklendirilmesine katkı sunmaktadır.

İnsan Kaynakları, iklim risklerini yönetecek yetkinliğe sahip kadroların oluşturulmasına yönelik kapasite geliştirme faaliyetlerini bu prosedürden elde edilen çıktılarla uyumlu biçimde planlamaktadır.

Satın alma ve tedarik zinciri

yönetimi, tedarikçi seçiminde çevresel riskleri dikkate alarak kurumsal risk prosedürlerine dayalı sürdürülebilirlik kriterlerini uygulamaktadır.

Üretim ve operasyon ekipleri, doğal kaynak kullanımı, enerji tüketimi ve atık yönetimi gibi çevresel göstergeleri, risk yönetimi sistemiyle entegre şekilde izlemektedir.

Böylece, Kurumsal Risk Yönetimi Prosedürü yalnızca yönetimsel gözetimi destekleyen bir araç olarak değil, aynı zamanda departmanlar arası koordinasyonu sağlayan ve iklim stratejisinin Alkim Kağıt ile birlikte şirket geneline yayılmasını mümkün kılan bir yapı taşı niteliği kazanmaktadır.

3. STRATEJİ

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların İş Modeli ve Değer Zinciri Üzerindeki Etkileri

Alkim Kimya'nın iş modeli; doğal sodyum sülfat ve tuz kaynaklarının çıkarılması ve saflaştırılması, ileri proseslerle kimyasal üretim yapılması, ürünlerin ambalajlanması ve başta cam, deterjan, kağıt, tekstil ve kimya sektörleri olmak üzere farklı endüstriyel müşterilere ulaştırılması süreçlerinden oluşmaktadır. Üretim faaliyetleri, Dazkırı ve Çayırhan sahalarındaki rezervlerden başlayan bir değer yaratım süreciyle tesislerdeki rafinasyon ve kristalizasyon operasyonlarını, ardından da yurt içi ve yurt dışı satış ağlarını kapsamaktadır.

Alkim Kimya'nın değer zinciri, yukarı yönlü olarak doğal kaynak tedarik süreçleri, ekipman ve yardımcı kimyasal alımları; aşağı yönlü olarak ise dağıtım hizmet sağlayıcıları ve endüstriyel müşterilerden oluşmaktadır. Bu zincirde yer alan tüm paydaşlar, çevresel etkilerin azaltılması hedefiyle sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda değerlendirilmektedir. Örneğin; sahalardaki su tüketiminin azaltılmasına yönelik süreç optimizasyonları, tedarik edilen ekipmanların enerji verimli teknolojilerden seçilmesi ve ürünlerin düşük karbon ayak izine sahip sevkiyat yöntemleriyle ulaştırılması, değer zincirinin çevresel açıdan dönüştürülmesine katkı sunmaktadır.

İklimle bağlantılı riskler, özellikle emisyon regülasyonları, fiziksel olaylara bağlı operasyonel kesintiler, su stresi, enerji arz güvenliği ve doğal kaynakların erişilebilirliği gibi alanlarda hem iş modeli üzerinde hem de değer zinciri boyunca önemli etkiler yaratma potansiyeline sahiptir. Bu riskler, şirketin uzun vadeli stratejik karar alma süreçlerinde dikkate alınmakta; yenilenebilir enerji kullanımı, alternatif su kaynakları geliştirme ve süreç bazlı risk analizleri ile yönetilmektedir.

Diğer yandan, iklimle ilgili fırsatlar da Alkim Kimya'nın iş modelinde dönüşüm sağlayan ve rekabet avantajı oluşturan unsurlar barındırmaktadır. Özellikle enerji verimliliği yatırımları, çevreci proses teknolojilerine geçiş, yeşil tedarik zinciri uygulamaları ve müşterilere sunulan çevresel performansı yüksek ürün seçenekleri bu kapsamda değerlendirilmektedir.

2025 yılında resmen kurulan Sürdürülebilirlik Komitesi'nin 2024 yılı itibarıyla çalışmaları başlatılmış ve bu komite, söz konusu risk ve fırsatları hem yönetim kurulu düzeyine taşımakta hem de iş modeline entegre edecek aksiyon planlarını koordine etmektedir. Bu kapsamda, kurumsal karar destek sistemlerine entegre edilen analiz yöntemleriyle iklim etkilerinin ölçülmesi ve yönetimi çok paydaşlı bir yaklaşımla yürütülmektedir.

Benzer şekilde, Alkim Kâğıt'ın iş modeli ve değer zincirine ilişkin iklim etkileri bağlı ortaklığa ait 2024 yılı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nun 3. Strateji bölümünde yer alan aynı başlık altında detaylandırılmıştır.

Geçiş Planı Kapsamında İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Strateji ve Karar Süreçlerine Etkisi

Alkim Kimya, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında düşük karbonlu bir ekonomiye geçişi destekleyen stratejik adımlar geliştirmekte ve bu doğrultuda geçiş planlarını kurumsal yapısına entegre etmektedir. Şirketin karar alma mekanizmalarında, özellikle enerji kullanımı, üretim süreçleri ve kaynak yönetimi konularında iklimle ilgili risk ve fırsatların etkisi dikkate alınmakta; bu değerlendirmeler uzun vadeli yönetişim kararlarına doğrudan yön vermektedir.

Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranının artırılmasına yönelik olarak yapılandırılmış bir geçiş planı mevcuttur. Bu plan, yalnızca operasyonel karbon ayak izini azaltmayı değil, aynı zamanda enerji arz güvenliğini artırmayı, regülasyonlara uyumu güçlendirmeyi ve sürdürülebilir finansmana erişimi kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Planın hayata geçirilmesi yönünde alınan stratejik kararlar, üretim tesislerinin enerji altyapılarında dönüşüm gereklilikleri doğrultusunda şekillenmektedir.

Alkim Kimya, geçiş planı kapsamında geliştirilen adımları yönetim kurulu, sürdürülebilirlik komitesi ve ilgili teknik birimler arasında koordineli şekilde yürütmekte, böylece iklimle bağlantılı karar alma süreçlerinin kurumsal düzeyde süreklilik kazanmasını sağlamaktadır. Alkim Kağıt bünyesinde de kendi faaliyetlerine özel bir geçiş planı hazırlanmakta olup, düşük karbonlu üretim altyapısına geçişe yönelik yatırımların ve enerji verimliliği önlemlerinin bu plana entegre edilmesi yönünde çalışmalar sürdürülmektedir. İlgili açıklamalar bağlı ortaklığa ait 2024 yılı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nun 3. Strateji bölümü altında detaylandırılmıştır.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Gelecekteki Finansal Yeterlilik Üzerindeki Etkileri

Alkim Kimya, iklim değişikliği kaynaklı risk ve fırsatların finansal yeterlilik üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla analiz çalışmaları yürütmektedir. Bu doğrultuda, sera gazı emisyonları, enerji yönetimi ve su yönetimi başlıklarında tanımlanan çevresel risk ve fırsatlar, yalnızca operasyonel düzeyde değil, aynı zamanda finansal tablo yapıları üzerinde oluşturabileceği etkilerle birlikte ele alınmaktadır.

Yapılan analizlerde, her bir risk ve fırsat kaleminin gelir tablosu, bilanço ve nakit akış tablosu üzerindeki potansiyel etkileri değerlendirilmektedir. Örneğin, iklimle ilgili düzenlemelerin düzenlemelerin olası mali yükü, enerji verimliliği projelerinin yatırım geri dönüş süreleri veya su kaynaklarına erişim maliyetlerinin değişimi gibi faktörler, finansal göstergelerle ilişkilendirilerek ölçülmektedir.

Bu çalışmalar sayesinde, iklimle bağlantılı risklerin şirketin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ve sermaye yapısına olası etkileri öngörülebilmekte, fırsat alanlarında ise finansal avantaj sağlayabilecek stratejik adımlar önceden tespit edilebilmektedir. Söz konusu analizler hem stratejik planlama süreçlerinde hem de yönetim kurulu düzeyindeki yatırım kararlarında bilgi temelli yönlendirmeler sunmaktadır.

Zaman Dilimlerinin Tanımlanması ve Stratejik Planlama ile İlişkisi

Alkim Kimya, iklimle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesinde kullanılan kısa, orta ve uzun vadeli zaman dilimlerini, finansal planlama ve kurumsal strateji yapısıyla uyumlu biçimde tanımlamaktadır.

Bu kapsamda:

Kısa vadeli dönem, azami 1 yıl olarak ele alınmakta,

Orta vadeli dönem, 1 ila 5 yıl arasını kapsamaktadır,

Uzun vadeli dönem ise 5 yıl ve üzeri süreleri içermektedir.

Bu zaman tanımları, şirketin stratejik planlama süreçlerinde kullanılan dönemlerle bütünleşik biçimde yapılandırılmıştır. Alkim Kimya, iklimle bağlantılı analiz, risk değerlendirmesi, yatırım planlaması ve hedef belirleme süreçlerinde bu zaman perspektiflerini dikkate almakta; böylece çevresel ve finansal faktörleri entegre eden karar alma mekanizmaları geliştirmektedir.

Alkim Kağıt için faaliyetlerine ve planlamasına uygun şekilde kısa vade azami 2 yıl; orta vade azami 5 yıl uzun vade ise 5 yılın üzeri olarak alınmakta olup ilgili açıklama bağlı ortaklığa ait 2024 yılı TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nun 3. Strateji bölümünde sunulmaktadır.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların İş Modeli ve Değer Zinciri Üzerindeki Coğrafi Yoğunlaşması

Alkim Kimya, iklimle bağlantılı risk ve fırsatların iş modeli ve değer zinciri üzerindeki mekânsal etkilerini değerlendirmekte ve bu etkilerin yoğunlaştığı alanları belirlemektedir. Yapılan analizler doğrultusunda, özellikle Afyon Dazkırı ve Konya Cihanbeyli bölgelerinde yer alan üretim tesislerimizdeki göl işletmeleri, iklim değişikliğine bağlı fiziksel risklerin görece yüksek olduğu alanlar olarak ön plana çıkmaktadır.

Söz konusu göl alanları, su seviyelerindeki dalgalanmalar ve hava koşullarına bağlı olarak üretim süreçlerini doğrudan etkileyebilecek hassaslığa sahiptir. Bu kapsamda, Alkim Kimya, ilgili bölgelerdeki göllere ilişkin günlük bazda su seviyesi ve hava durumu ölçümlerini içeren teknik raporlar aracılığıyla fiziksel risk göstergelerini izlemektedir. Bu veriler, operasyonel planlamada ve çevresel sürdürülebilirlik stratejilerinde karar destek unsuru olarak değerlendirilmektedir.

Şirket, bu bölgelere ilişkin izleme ve erken uyarı mekanizmalarını güçlendirmeyi, iklim kaynaklı fiziksel risklerin etkilerini azaltmaya yönelik altyapı ve proses iyileştirmeleriyle desteklemeyi hedeflemektedir. Bu doğrultuda, su stresi ve aşırı hava olaylarına duyarlılığı yüksek sahalar önceliklendirilmekte; izleme verileri, operasyonel planlamaya entegre edilerek yönetim süreçlerinde düzenli olarak değerlendirilmektedir. Böylece iklim değişikliğinin etkilerine karşı kurumsal direnç artırılmaktadır. Alkim Kağıt tarafından da benzer yaklaşım benimsenmiş olup, söz konusu şirketin 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda sahasındaki operasyonlara ilişkin coğrafi risk yoğunluğu değerlendirilmiş ve benzer izleme yöntemleri kullanılmıştır.

3. STRATEJİ

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlara Yönelik Stratejik Karşılık Verme Mekanizması

Alkim Kimya, iklim değişikliğine karşı dirençli ve düşük karbonlu bir ekonomiye uyumlu bir yapıya geçiş sürecini desteklemek amacıyla kurumsal stratejisini yeniden yapılandırmakta ve bu doğrultuda kapsamlı bir geçiş planı geliştirmektedir. Söz konusu planın, şirketin sürdürülebilir büyüme vizyonuyla uyumlu şekilde 2026 yılı itibarıyla tamamlanması öngörülmektedir.

Hazırlıkları devam eden geçiş planının temel bileşenleri arasında stratejik planlama yapısının iklim kriterlerine uyarlanması, dijital dönüşüm uygulamaları ile izleme ve raporlama kabiliyetlerinin güçlendirilmesi ve karbon ayak izini azaltacak kritik yatırım kararlarının planlanması yer almaktadır. Bu kapsamda, enerji verimliliği artırımı, yenilenebilir enerjiye geçiş ve çevresel etkiyi azaltacak proses dönüşümleri gibi başlıklar önceliklendirilmektedir.

Geçiş planı, yalnızca teknik altyapıyı değil; aynı zamanda karar alma süreçlerinde iklim faktörlerinin sistematik biçimde dikkate alınmasını sağlayacak kurumsal mekanizmaları da kapsamaktadır. Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi, bu planın oluşturulması ve uygulanmasında yönlendirici rol üstlenmekte; ilgili birimlerle koordineli şekilde süreci yönetmektedir.

Alkim Kimya, geçiş planını kurumsal stratejinin bir parçası haline getirerek, iklimle ilgili risk ve fırsatlara yalnızca reaktif değil, aynı zamanda proaktif bir yaklaşım geliştirmeyi hedeflemektedir. Alkim Kağıt da 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'ndan da görüleceği üzere düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecine yönelik planlamaları bulunmaktadır.

İş Modeli ve Stratejisinin İklimle İlgili Değişiklik, Gelişme ve Belirsizliklere Karşı Dirençliliği

Alkim Kimya, iklim değişikliğinin etkilerini yalnızca çevresel bir konu olarak değil, aynı zamanda iş modelinin uzun vadeli sürdürülebilirliği açısından stratejik bir öncelik olarak ele almaktadır. Bu kapsamda, iklimle ilgili değişiklikler, piyasa düzenlemeleri, teknolojik gelişmeler ve kaynak erişimindeki belirsizlikler karşısında şirketin mevcut iş modeli ve stratejik yönelimi düzenli olarak gözden geçirilmekte ve dirençlilik kapasitesi analiz edilmektedir. Benzer bir değerlendirme, Alkim Kağıt tarafından da gerçekleştirilmiş olup, bağlı ortaklığın 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda iklimle ilgili belirsizliklere karşı iş modelinin ve stratejik yapısının dayanıklılığı ilgili raporun 3. Strateji bölümünde analiz edilmiştir.

1. Operasyonel Esneklik ve Düşük Karbon Uyum Yetkinliği

Alkim Kimya, enerji ve su gibi doğal kaynaklara bağımlı üretim yapısına rağmen, iklim politikalarına uyum sağlama kapasitesini artıran bir dönüşüm süreci yürütmektedir. Bu kapsamda:

İklim Kanunu gibi mevzuat kaynaklı politika değişikliklerine karşı, düşük karbonlu teknolojilere yatırım yapılmakta, geçiş planında belirlenen yol haritası doğrultusunda uygulamalar hayata geçirilmektedir.

Emisyon azaltımı sağlayacak yakıt türü geçiş olasılıkları (kömürden doğalgaza geçiş gibi) finansal açıdan değerlendirilmekte, Yatırımların çevresel etkileri ile finansal geri dönüşleri analiz edilerek stratejik karar alma süreçlerine entegre edilmektedir.

Bu yaklaşım, Alkim Kimya'nın karbon yoğun sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşlar için öne çıkan "geçiş riskleri" karşısında proaktif ve uyumlu bir strateji benimsemesini sağlamaktadır.

2. Enerji Bağımsızlığı ve Maliyet Esnekliği

Elektrik piyasalarındaki dalgalanmaların etkisini azaltmak amacıyla geçiş planı kapsamında 2024 yılı içinde kojenerasyon sistemleri ve yenilenebilir enerji yatırımları değerlendirmeye alınmıştır. Bu yatırımların fizibilite ve ön uygulama çalışmaları, enerji maliyetlerinin azaltılması ve arz güvenliğinin sağlanması hedefiyle sürdürülmektedir. Orta ve uzun vadede, kendi elektriğini üretme kapasitesinin artırılmasıyla hem enerji maliyetlerinin öngörülebilirliği hem de enerji arz güvenliği sağlanacaktır. Bu sayede şirket, enerji maliyetlerindeki dışsal oynaklıklara karşı daha dirençli hâle gelmektedir. Aynı zamanda enerji verimliliği projeleri ile işletme süreçlerinde kaynak kullanımı daha etkin yönetilmektedir.

3. Su Yönetimi ve Kaynak Güvencesi

İklim değişikliğinin su döngüsü üzerindeki etkilerine karşılık olarak Alkim Kimya, yüksek su stresi altındaki bölgelerde faaliyet göstermesine rağmen su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetimi için önlemler geliştirmektedir.

Özellikle:

• Atık su geri kazanım projeleri sayesinde tüketim azaltılmaktadır,
• Alternatif su kaynaklarına erişim ve yedekleme sistemleri değerlendirilmektedir.

Uzun vadeli yatırım planlamalarında su kıtlığı riski göz önünde bulundurularak altyapı yatırımları yapılandırılmaktadır.

Bu yaklaşımlar, üretim sürekliliğinin güvence altına alınmasına katkı sağlamakta ve Alkim Kimya'nın iklimle ilgili fiziksel risklere karşı dayanıklılığını artırmaktadır.

4. Stratejik Senaryo ve Risk Analizi Uygulamaları

Alkim Kimya 2024 yılı itibarıyla senaryo analizi kullanmamıştır, ancak, enerji maliyetleri ve su kullanımına ilişkin varsayımlar altında finansal etkileri nicel olarak değerlendirmeyi ve bu çıktıları stratejik planlama sürecine entegre etmeyi planlamaktadır.

Bu çalışmalar kapsamında:

• Olası maliyet artışlarının kârlılık üzerindeki etkisi öngörülmekte,
• İş modeli içerisindeki kırılgan noktalar tespit edilmekte,

Risklerin fırsata dönüştürülebileceği alanlar (örneğin enerji verimliliği, düşük karbonlu pazarlara erişim) belirlenmektedir.

5. İtibar Yönetimi ve Paydaş Güveni

İklimle ilgili gelişmeler karşısında sergilenen şeffaf ve dönüşüm odaklı yaklaşım, Alkim Kimya'nın sektör içinde itibarını güçlendirmekte ve yatırımcılar, müşteriler ve düzenleyici kurumlar nezdinde güven algısını pekiştirmektedir. Alkim Kimya, TSRS'ler raporlama standartlarına uyum sağlayarak hem uyumluluğunu hem de stratejik şeffaflığını artırmaktadır.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlar Arasındaki Ödünleşimlerin Değerlendirilmesi

Alkim Kimya, iklim değişikliğiyle bağlantılı risk ve fırsatların yönetiminde ortaya çıkabilecek potansiyel ödünleşimleri sistematik biçimde değerlendirmektedir. Özellikle enerji yönetimi alanında, kısa vadeli kârlılık hedefleri ile uzun vadeli iklim risklerinin etkileri arasındaki denge dikkatle gözetilmekte; karar alma süreçlerinde uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine öncelik verilmektedir.

Yatırım kararlarında, çevresel etkileri azaltacak projelerin kısa vadeli finansal yüklerine rağmen, orta ve uzun vadeli değer yaratma potansiyeli dikkate alınmaktadır. Bu değerlendirmelerde, yatırım bazlı geri dönüş süresi analizleri temel karar kriterlerinden biri olarak kullanılmakta; her yatırım özelinde hem finansal getiriler hem çevresel kazanımlar birlikte ele alınmaktadır.

Alkim Kimya, bu yaklaşımı sayesinde yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmamakta, aynı zamanda iklim kaynaklı geçiş risklerine karşı dirençli bir yapı oluşturarak sürdürülebilir büyüme hedeflerine güvence altına almaktadır. Şirketin karar alma mekanizmaları, bu tür ödünleşimleri proje bazında değerlendirebilecek esnekliğe ve yönetişim kapasitesine sahiptir. Alkim Kağıt'ın da. 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nun 3. Strateji bölümünde enerji yatırımları ve proses iyileştirmelerinde çevresel ve finansal etkiler birlikte değerlendirilmiş, olası ödünleşimler analiz edilmiştir.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Finansal Planlamaya Entegrasyonu ve Finansal Etkilerinin Analizi

Alkim Kimya, iklimle ilgili risk ve fırsatların yalnızca çevresel etkilerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda iş modelini, değer zincirini ve finansal yapıyı dönüştüren temel faktörler olduğunu değerlendirmektedir. Yapılan analizler ile hem mevcut durum hem de kısa, orta ve uzun vadede öngörülen etkiler finansal boyutlarıyla birlikte ele alınmakta, stratejik yatırım kararları bu bilgiler ışığında şekillendirilmektedir. Bu yaklaşım, Alkim Kimya'nın değer zincirinde iklim duyarlılığına dayalı dayanıklı bir iş modeline geçişini mümkün kılmaktadır. Alkim Kağıt'ın, iklimle bağlantılı risk ve fırsatların finansal planlamaya etkileri analiz edilmiş; yatırım kararlarında çevresel ve finansal göstergeler birlikte değerlendirilmiştir.

Alkim Kimya, iklim değişikliğine bağlı sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını finansal planlama süreçlerine entegre ederek, kısa, orta ve uzun vadeli etki analizleri gerçekleştirmektedir. Şirketin faaliyetleri doğrudan operasyonlarında yoğun enerji ve su kullanımı içerdiğinden, emisyon düzenlemeleri, enerji fiyat dalgalanmaları ve su stresi gibi çevresel değişkenlerin finansal sonuçlara etkisi yakından takip edilmektedir.

3. STRATEJİ

Bu etkiler, aşağıdaki şekilde planlamaya entegre edilmiştir:

1. Sera Gazı Emisyonlarına Bağlı Geçiş Fırsatı: Düşük Karbonlu Süreç ve Teknoloji

Alkim Kimya, düşük karbonlu teknolojilere geçişle birlikte hem çevresel hem de finansal fayda yaratma potansiyelini değerlendirmektedir. Örneğin, kömür yerine doğalgaz gibi alternatif yakıt kullanımı ile emisyon kaynaklı maliyetlerin yıllık bazda azalacağı hesaplanmakta ve yüksek olasılıklı orta seviye büyüklükteki fırsat olarak değerlendirilmektedir. İlk aşamada yatırım gereksinimi doğsa da bu dönüşüm uzun vadede daha düşük karbon maliyeti, artan kârlılık ve güçlü özkaynak yapısı gibi olumlu etkiler sunmaktadır. Aynı zamanda çevre dostu üretim yaklaşımı, yeşil dönüşüm vizyonuna katkı sağlayarak itibar ve pazar avantajı yaratmaktadır.

2. Enerji Yönetimine İlişkin Risk ve Fırsatlar

Geçiş Riski: Elektrik Fiyatlarındaki Dalgalanma:

Alkim Kimya'nın enerji yoğun üretim yapısı nedeniyle dışarıdan temin edilen elektriğin fiyatındaki değişimler, faaliyet giderlerinde dalgalanmalara yol açabilmektedir. Mevcut durumda örneğin sadece Alkim Kimya için, orta vadede enerji fiyatlarının yükselmesi durumunda bu giderin artması söz konusu olabilir ve etkinin sınırlı bir zaman dilimiyle sınırlı kalması öngörüldüğünden, orta olasılıklı düşük seviye büyüklükteki risk olarak değerlendirilmektedir. Bu tür gelişmeler, kısa vadeli dalgalanmalarda nakit akışı ve işletme sermayesi ihtiyacında sınırlı ve geçici artışlara neden olabilmektedir. Ancak bu gelişmeler, şirketin enerji kaynaklarını çeşitlendirme stratejilerine yönelik adımlarını hızlandırmasına zemin hazırlamakta ve ileriye dönük enerji bağımsızlığı yatırımlarına gerekçe oluşturmaktadır.

Geçiş Fırsatı: Kojenerasyon ve Yenilenebilir Enerji Yatırımları:

Alkim Kimya, enerji maliyetlerini sürdürülebilir biçimde azaltmak amacıyla kendi üretim altyapısını güçlendirmeyi hedeflemektedir. Kojenerasyon veya güneş enerjisi gibi çözümlerle elektriğin birim maliyetinin indirilmesi durumunda önemli tasarruf potansiyeli söz konusudur ve yüksek olasılıklı yüksek seviye büyüklükteki fırsat olarak değerlendirilmektedir. Bu yatırımlar, sadece enerji maliyetlerini azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda bilanço yapısında iyileşme, özkaynaklarda güçlenme ve uzun vadeli rekabet avantajı sağlamaktadır. Şirketin bu yöndeki stratejik kararlılığı, sürdürülebilir büyümeye hizmet eden önemli bir adımı temsil etmektedir.

3. Su Yönetimine Bağlı Risk ve Fırsatlar

Fiziksel Risk: Yüksek Su Stresi ve Fiyat Artışı:

Alkim Kimya'nın örneğin yıllık 675 bin ton düzeyindeki su ihtiyacı, üretim süreçleri açısından önemli bir kaynak yönetimi başlığıdır. Su temininde yaşanabilecek olası arz kısıtları veya fiyat artışları, operasyonel esneklik gereksinimini artırabilmektedir ve yüksek olasılıklı orta seviye büyüklükteki risk olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu durum, su kaynaklarının daha verimli kullanılmasına ve alternatif temin modelleri üzerine odaklanılmasına yönelik stratejik farkındalık yaratmaktadır. Şirketin mevcut su yönetimi uygulamaları, bu gibi olasılıkların etkisini sınırlamayı amaçlayan önleyici niteliktedir.

Geçiş Fırsatı: Su Geri Kazanımı ve Verimlilik Artışı:

Çayırhan ve Dazkırı tesislerinden deşarj edilen suyun arıtılarak geri kazanımı hem kaynak tasarrufu hem de maliyet avantajı sunmaktadır. Yıllık 100.000 m³ suyun geri kazanılması ile önemli düzeyde maliyet azalması mümkündür ve yüksek olasılıklı orta seviye büyüklükteki risk olarak değerlendirilmektedir. Bu uygulamalar, uzun vadede su kıtlığı riskini hafifletmekte, çevresel sorumluluk algısını güçlendirmekte ve Alkim Kimya'nın sürdürülebilir üretim yaklaşımını desteklemektedir. Söz konusu projeler, şirketin itibarını artıran, regülasyonlara uyumu kolaylaştıran ve pazarda tercih edilirliğini destekleyen önemli girişimler arasında yer almaktadır.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Belirlenmesinde TSRS 2 Sektör Bazlı Açıklama Konularının Uygulanabilirliğinin Değerlendirmesi

Alkim Kimya, iklimle ilgili risk ve fırsatların tanımlanmasında TSRS 2 "Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehber" Ek Cilt 47 kapsamında kimya sektörüne özgü belirlenmiş açıklama konularına atıfta bulunmakta ve bu açıklamaların faaliyetlerine uygulanabilirliğini değerlendirmektedir. Söz konusu değerlendirme, doğrudan operasyonel faaliyetlerin sera gazı emisyonları, enerji tüketimi ve su kullanımı gibi çevresel faktörlerle yüksek ilişkili olması nedeniyle önem arz etmektedir. Benzer şekilde Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda da kağıt sektörüne yönelik sektör bazlı açıklama konularının uygulanabilirliği ilgili raporun aynı başlığı altında değerlendirilmiş; özellikle enerji verimliliği, su kullanımı ve proses kaynaklı emisyon yönetimi başlıklarında sektörel rehberle uyumlu analizler yapılmıştır.

1. Sera Gazı Emisyonları (Açıklama Kodu: RT-CH-110a.1)

Uygulanabilirlik: Uygulanabilir

Alkim Kimya'nın 2024 yılı itibarıyla yıllık kömür tüketimi yaklaşık 100.000 ton'dur. İlgili tüketim, doğrudan Kapsam 1 emisyonlar kapsamında değerlendirilmekte olup, potansiyel karbon vergisi ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) yükümlülükleri açısından ciddi finansal etkiler yaratma riski taşımaktadır. Bu nedenle RT-CH-110a.1 kapsamında yer alan "brüt toplam Kapsam 1 emisyonları" Alkim Kimya için uygulanabilirdir. "Emisyon sınırlayıcı düzenlemeler kapsamındaki yüzdesi" metriği ise ETS kanunlarının henüz taslak aşamasında olmasından ötürü mevcut raporlama yılı içinde uygulanabilir olmamaktadır.

2. Enerji Yönetimi (Açıklama Kodu: RT-CH-130a.1)

Uygulanabilirlik: Uygulanabilir

Örneğin kimya üretim tesislerinde dışarıdan aylık yaklaşık 2 milyon kWh elektrik temin eden Alkim Kimya, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara yüksek düzeyde duyarlıdır. Bu durum hem brüt kâr marjlarını hem de nakit akışlarını doğrudan etkilemektedir.

Bu çerçevede:

• Mevcut elektrik fiyatı (4 TL/kWh) ile aylık 8 milyon TL sadece Alkim Kimya için enerji gideri oluşmaktadır.
• Üretim kapasitesinin sabit kaldığı varsayımıyla orta vadede fiyatın artması halinde bu gider orta vadede - yükselecektir.
• Kojenerasyon veya güneş enerjisi yatırımları ile enerji birim maliyetinin düşürülmesi durumunda orta vadede tasarruf potansiyeli mevcuttur.

RT-CH-130a.1 açıklama konusundaki tüm metrikler, yani toplam enerji tüketimi, şebekeden sağlanan elektriğin yüzdesi, yenilenebilir enerji kullanımı ve tesis içi üretim miktarı, Alkim Kimya'nın faaliyetleri ile doğrudan ilişkili ve uygulanabilir durumdadır.

3. Su Yönetimi (Açıklama Kodu: RT-CH-140a.1)

Uygulanabilirlik: Uygulanabilir

Alkim Kimya, tek başına yıllık 675.000 m3 su tüketimiyle yüksek su bağımlılığı gösteren üretim süreçlerine sahiptir. Faaliyet bölgeleri olan Çayırhan ve Dazkırı, su stresi açısından hassas alanlar arasında yer almakta olup, bu durum sürdürülebilirlik açısından hem operasyonel hem de finansal riskler barındırmaktadır.

Sadece Alkim Kimya'nın:

• Yıllık 1,8 milyon TL tutarında su maliyeti doğmaktadır.
• Su geri kazanım projeleri ile 100.000 m³/yıl suyun yeniden kullanılması hâlinde önemli seviyede tasarruf sağlanabilecektir.
• RT-CH-140a.1 kapsamında yer alan "çekilen ve tüketilen toplam su" ile bu tüketimin "yüksek veya aşırı yüksek temel su stresi" altındaki bölgelerdeki oranı, Alkim Kimya'nın su yönetimi stratejileri için uygulanabilir ve önceliklidir.

4. RİSK YÖNETİMİ

İklimle İlgili Risk ve Fırsatların Genel Risk Yönetimi Sürecine Entegrasyonu

Alkim Kimya, iklimle ilgili risk ve fırsatları kurumsal düzeyde bütünsel bir bakış açısıyla ele almakta ve bu unsurları genel risk yönetimi sistemine entegre biçimde değerlendirmektedir. Bu amaçla şirket bünyesinde yılda bir kez güncellenen Kurumsal Risk Raporu, tüm iş birimlerinden toplanan verilerle oluşturulmakta ve iklim değişikliğine bağlı gelişmeler bu kapsamda sistematik olarak izlenmektedir. Ancak raporlama dönemi itibarıyla Şirket iklimle ilgili riskleri belirlemek için iklimle ilgili senaryo analizi kullanmamaktadır.

Kurumsal Risk Yönetimi sistematiği içinde iklim riskleriyle ilgili yürütülen bu çalışmalarda, iklimle bağlantılı risk ve fırsatlar örneğin su kaynaklarına erişim, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, düzenleyici çerçevede yaşanabilecek değişiklikler veya karbon emisyonlarıyla ilgili yeni yükümlülükler her iş birimi tarafından kendi faaliyet alanına göre tanımlanmakta ve önceliklendirilmektedir. Bu bilgiler daha sonra merkezi bir yapı altında konsolide edilerek şirket genelini kapsayan bir bakış açısıyla değerlendirilmekte, yönetim kurulu ve ilgili komitelere sunulmaktadır. Alkim Kimya, iklimle bağlantılı riskleri değerlendirme sürecinde niteliksel ve nicel analiz yöntemlerinden yararlanmakta; 3. Strateji bölümünde anlatıldığı üzere bu riskleri nitelik, gerçekleşme olasılığı ve etkisi doğrultusunda sınıflandırmaktadır.

Bu yapıyla birlikte Alkim Kimya, iklimle ilgili risklerin yalnızca çevresel bir mesele olmadığını; aynı zamanda kurumsal strateji, operasyonel verimlilik ve finansal sürdürülebilirlik açısından çok boyutlu bir unsur olduğunu kabul etmekte ve bu yaklaşımla yönetmektedir. Aynı şekilde, Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu kapsamında iklimle ilgili risk ve fırsatları kendi faaliyet alanları doğrultusunda Kurumsal Risk

Yönetimi sistemine entegre etmekte ve bu süreci birim bazlı analizlerle desteklemektedir.

İklimle İlgili Risklerin Diğer Risk Türlerine Göre Önceliklendirilmesi

Alkim Kimya, iklim değişikliği kaynaklı riskleri, stratejik önemi ve potansiyel etkileri nedeniyle genel risk yönetimi yaklaşımı içinde öncelikli konular arasında değerlendirmektedir. Şirketin sürdürülebilirlik çerçevesinde yürüttüğü risk ve fırsat analizlerinde, iklimle ilgili riskler en üst düzeyde önceliklendirilen başlıklar arasında yer almakta; fiziksel ve geçiş risklerinin işletme üzerindeki etkileri sürekli olarak izlenmektedir.

Bu değerlendirmelerde; operasyonel süreklilik, su temini, enerji kullanımı, emisyon kaynaklı düzenleyici değişiklikler ve pazar koşullarına uyum gibi faktörler dikkate alınmakta ve bu alanlardaki olası riskler stratejik yönetim süreçlerine entegre edilmektedir. Kurumsal farkındalık düzeyi ve iklim risklerinin iş modeli üzerindeki doğrudan etkileri göz önünde bulundurularak, bu risklere karşı alınacak önlemler, yönetişim yapısı içinde üst düzeyde takip edilmektedir.

Kullanılan Önceliklendirme Kriterleri:

Etki: Üretim kapasitesi, maliyet yapısı ve müşteri ilişkileri üzerindeki potansiyel etkiler göz önünde bulundurulmaktadır.

Gerçekleşme Olasılığı: Sektörel eğilimler, yerel iklim verileri ve düzenleyici gelişmeler ışığında olasılık değerlendirmesi yapılmaktadır.

Zaman Dilimi: Risklerin kısa, orta veya uzun vadede etkili olma potansiyeli analiz edilmektedir.

Kontrol Edilebilirlik: Alkim Kimya'nın söz konusu riske karşı alabileceği önlemler ve uyum kapasitesi dikkate alınmaktadır.

Sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatları ele alan analiz çalışmalarında, iklim riskleri kapsamlı biçimde ele alınmakta ve bu başlık altında geliştirilen aksiyon alanları yönetime düzenli olarak raporlanmaktadır. Alkim Kimya, bu yaklaşımı sayesinde, iklim değişikliğiyle bağlantılı belirsizlikleri proaktif biçimde yönetmeyi ve dayanıklı bir kurumsal yapı oluşturmayı hedeflemektedir.

Alkim Kimya, iklim değişikliğine bağlı riskleri izleme faaliyetlerini, kurumsal yönetişim mekanizması içerisinde yapılandırılmış bir süreçle yürütmektedir. Bu süreç, Sürdürülebilirlik Komitesi'nin periyodik toplantıları çerçevesinde işletilmekte; toplantılarda iklimle bağlantılı fiziksel ve geçiş riskleri düzenli olarak gündeme alınmakta ve mevcut durum analizleri yapılmaktadır.

Komite üyeleri, operasyonel birimlerden gelen veri ve gözlemleri değerlendirmekte; su kaynakları üzerindeki stres, enerji kullanımındaki değişkenlik, karbon emisyonlarına ilişkin düzenleyici gelişmeler gibi başlıkları izlemeye yönelik güncel gelişmeleri yönetim kuruluna raporlamaktadır. Bu raporlamalar, sürdürülebilirlik stratejisinin gözden geçirilmesinde ve risklere karşı önleyici adımların planlanmasında temel referans olarak kullanılmaktadır. İklimle ilgili riskler Kurumsal Risk Yönetimi sistematiğiyle de ilişkilendirilmekte; şirketin genel risk raporları içerisinde ayrı başlıklar altında analiz edilerek kurum genelinde izlenebilirlik sağlanmaktadır. Bu sayede, iklim riskleri sadece çevresel bir konu değil, aynı zamanda kurumsal karar alma süreçlerinin ayrılmaz bir unsuru olarak izlenmektedir.

Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda da iklimle bağlantılı riskler, diğer risk türlerine göre stratejik önem düzeyi yüksek olarak sınıflandırılmış; Kurumsal Risk Yönetimi süreçleri içinde öncelikli olarak değerlendirilmiştir. Bu hususlar bağlı ortaklıkça hazırlanan ilgili raporun Risk Yönetimi bölümü altında sunulmaktadır.

5. METRİKLER VE HEDEFLER

Alkim Kimya, iklimle ilgili risk ve fırsatları değerlendirirken TSRS 2 Sektör Bazlı Uygulama Rehberi kapsamında yayımlanan Ek Cilt 47 - Kimyasallar dokümanındaki açıklama konularını dikkate almaktadır. Bu rehberde yer alan sektör özelinde tanımlanmış göstergeler, Alkim Kimya'nın çevresel ve sosyal veri izleme sistemiyle örtüşmektedir. Alkim Kimya'nın, Kimyasallar sektörüne yönelik göstergeleri aşağıdaki başlıklarda ele alınmaktadır:

Açıklama Konusu	Metrik Kodu	2024 Verisi	Açıklama / Kaynak
Sera Gazı Emisyonları	RT-CH-110a.1	106.307 ton CO2 e*	Çevresel Performans Tablosu
Enerji Yönetimi	RT-CH-130a.1	1490667 GJ	Çevresel Performans Tablosu
Su Yönetimi	RT-CH-140a.1	675.403 m³	Çevresel Performans Tablosu
Su Yönetimi	RT-CH-140a.3	0	Çevresel Performans

* Tabloda Çayırhan tesisi kapsam 1 SG emisyonları yer almaktadır. Alkim Kağıt'ın 2024 yılı verisi kendi raporunda açıklanmış olup 2024 yılı itibarıyla hesaplanan SG emisyonu 32.044 ton CO2 e'dir.

İklimle İlgili Hedefler ve Ölçüm Metrikleri

Alkim Kimya, sodyum sülfat üretim faaliyetleri kapsamında iklimle ilgili risklerin azaltılması ve fırsatların değerlendirilmesi ve hedef belirlenebilmesi amacıyla stratejik öncelik alanları belirlemiştir. Raporlama dönemi itibarıyla Şirket aşırı maliyet ve çabaya katlanmaksızın elde edilen tüm makul ve desteklenebilir bilgileri kullanarak içinde bulunduğu şartlara uygun açıklamalar yapmaktadır. Bu kapsamda, şirketin temel çevresel hedefleri iki ana başlık altında tanımlanmaktadır:

• Ham su kullanımının azaltılması yoluyla su kaynaklarının korunması;
• Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonlarının düşürülmesi,

Belirlenen bu hedefler, üretimle ilişkili çevresel etkiyi izlemeye olanak tanıyacak biçimde ham su kullanımı ve Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonu miktarı şeklinde ölçülmektedir. Böylece şirket, operasyonel düzeydeki çevresel performansı sayısallaştırmakta ve izlenebilir kılmaktadır.

Bu metrikler, ilgili teknik birimler tarafından düzenli olarak hesaplanmakta olup, sürdürülebilirlik yönetişimi çerçevesinde yönetime bilgi desteği sağlamak üzere yapılandırılmaktadır. Alkim Kimya, bu hedeflerin izlenmesi ve sürekli iyileştirilmesi amacıyla, kurum genelinde çevresel performansa ilişkin farkındalığı artırmaya ve ölçüm altyapısını güçlendirmeye devam etmektedir.

Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nunun 5. Metrik ve Hedefler bölümünde yer alan açıklamalardan da görüleceği üzere, paralel bir hedefmetrik yaklaşımı benimsenmiş olup, söz konusu raporda enerji tüketimi ve su yönetimi alanlarında çevresel hedefler tanımlanmış ve performans ölçümüne yönelik metrikler oluşturulmuştur.

Sera Gazı Emisyonlarının GHG Protokolüne Uygun Ölçümü

Alkim Kimya, sera gazı emisyonlarını Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı (GHG Protokol: 2004) çerçevesinde, temin edilebilen veriler dikkate alınarak uygulanabilir olduğu ölçüde, ölçmekte ve raporlamaktadır. Operasyonel kontrol yaklaşımı benimsenmiş olup, şirketin emisyon hesaplama yaklaşımı üç temel adıma dayanmaktadır:

Kapsam ve Sınırların Belirlenmesi

Raporlama dönemi belirlenerek, doğrudan kontrol edilen emisyon kaynaklarını kapsayan Kapsam 1 emisyonlar tanımlanır. Kurumsal sınırlar, operasyonel kontrol ilkesi esas alınarak yapılandırılır.

Faaliyet Verileri ve Emisyon Faktörlerinin Belirlenmesi

Yakıt tüketimi, enerji kullanımı gibi faaliyet verileri tesis bazında toplanır. Bu veriler, IPCC veya ulusal sera gazı emisyon envanterlerinde tanımlı emisyon faktörleriyle çarpılarak ton CO2 eşdeğeri (CO2 e) cinsinden hesaplanır. Hesaplamalarda, "Faaliyet Verisi × Emisyon Faktörü = Emisyon" formülü temel alınmaktadır.

Raporlama ve Doğrulama

Hesaplanan emisyonlar, GHG Protokolü'nün öngördüğü şeffaflık ilkeleri doğrultusunda raporlanmaktadır.

Bu metodoloji ile Alkim Kimya sera gazı emisyonlarının izlenmesi, azaltım hedeflerinin belirlenmesi ve sürdürülebilirlik performansının şeffaf biçimde raporlanması süreçlerinde uluslararası standartlara uyum sağlamaktadır.

Alkim Kimya, 2024 yılı raporlama döneminde sera gazı emisyonlarının izlenmesi ve raporlanması amacıyla gerekli teknik süreçleri başlatmıştır makul çaba göstermesine rağmen Sera gazı emisyonlarına ilişkin aşağıdaki hususlarla ilgili açıklamaları gerçekleştirebilirmiştir. Şirket sadece Çayırhan tesisine ilişkin kapsam 1 emisyonlarını raporlama kapsamına dahil etmiştir. Bu doğrultuda 13.05.2025 tarihi itibarıyla CPC Belgelendirme Muayene ve Deney Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi'nden doğrulama hizmeti alınmıştır. Doğrulanmış SG emisyonu yukarıdaki tabloda yer almaktadır.

Alkim Kağıt için de Şirkete benzer şekilde ilgili raporlama döneminde açıklanması için makul ve desteklenebilir bilgiler sağlanamayan metrikler açıklanamamış olup detayı 2024 yılı TSRS uyumlu sürdürülebilirlik raporunda belirtildiği üzere hesaplanan sera gazı emisyonu 32.044 ton CO2 e'dir.

5. METRİKLER VE HEDEFLER

İlk uygulama yılında yaşanan teknik ve mali zorluklar 2024 yılına ilişkin veri ve tahminler üzerinde belirsizlikleri arttırdığından ve hasaplamaları zorlaştırdığından ilgili yılda yaşanan aksaklıkları gidermek üzere sera gazı emisyonlarına ilişkin baz yıl olarak 2025 kabul edilmiştir. Şirket bu konuda gerekli adımları atacağını taahhüt etmektedir.

Mevcut dönemde yalnızca fabrika kaynaklı emisyonlara ilişkin doğrulanabilir veriler elde edilebilmiş; Kapsam 2 (elektrik tüketimi kaynaklı dolaylı emisyonlar) ve Kapsam 3 (tedarik zinciri, lojistik, atık, iş seyahatleri vb.) emisyonlarının hesaplanmasına yönelik veri derleme ve analiz süreçleri ise kurumsal kapasite ve teknik sınırlılıklar nedeniyle tamamlanamamıştır. Bu alanlara yönelik raporlama yükümlülüklerinin yerine getirilmesi amacıyla makul çaba gösterilmiş, ancak söz konusu veriler 2024 yılı itibarıyla yeterli doğrulukta elde edilememiştir.

Alkim Kimya, "raporlayan işletme" olarak önümüzdeki raporlama dönemlerinde kapsamın genişletilmesini; Kapsam 2 ve Kapsam 3 emisyonlarının da sera gazı envanterine dahil edilerek, raporlamanın GHG Protokolü uygun şekilde bütüncül hale getirilmesini hedeflemektedir.

Benzer şekilde, iştirak şirket Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu kapsamında da sera gazı emisyonlarının GHG Protokolü çerçevesinde ölçülmesi ve raporlanmasına yönelik metodolojik hazırlıklar başlatılmış olup, doğrulama süreçlerinin ilerleyen raporlama dönemlerinde tamamlanması hedeflenmektedir.

İklimle İlgili Fiziksel ve Geçiş Risklerine ve Fırsatlarına Karşı Kırılgan Varlık ve Faaliyetlerin Tanımlanması

Alkim Kimya, üretim süreçlerinde göllerden sağlanan suyu temel kaynak olarak kullanmakta olup, bu durum şirketin belirli varlık ve faaliyetlerini iklim değişikliğine bağlı fiziksel risklere karşı hassas hale getirmektedir.

Özellikle kuraklık kaynaklı su seviyesindeki düşüşler, yoğun yağışlar sonucu oluşabilecek sel olayları ile bu durumların altyapı üzerinde yaratabileceği hasarlar ve aşırı sıcaklık dönemlerinde buharlaşma oranlarının artması, su temin sürekliliği açısından doğrudan risk oluşturmaktadır.

Bu koşullar altında, üretim tesislerindeki suya bağımlı fiziksel varlıklar arasında yer alan boru hatları, pompa sistemleri ve göl bağlantılı altyapılar, iklim kaynaklı fiziksel riskler karşısında görece yüksek hassasiyete sahip alanlar olarak tanımlanmıştır.

Alkim Kimya, bu tür varlık ve faaliyetlerin dayanıklılığını artırmaya yönelik teknik iyileştirme fırsatlarını değerlendirmekte; su yönetimi, altyapı risk analizleri ve iklim senaryoları ışığında geliştirilecek adaptasyon stratejilerini öncelikli gündem maddeleri arasında tutmaktadır. Söz konusu yapıların şirket genelindeki varlık portföyü içindeki oranı ilerleyen raporlama dönemlerinde belirlenecek olmakla birlikte, suya bağımlı kritik altyapı unsurları, kurumsal risk değerlendirme sistematiği içinde izlenmektedir.

Alkim Kağıt'ın 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporunda da belirtildiği üzere, üretim sahalarındaki iklim koşullarına duyarlı altyapı unsurları değerlendirilmiş ve ilgili raporun risklere karşı kırılgan varlık ve faaliyetler başlığı altında tanımlanmıştır.

İklimle İlgili Hedefler

Alkim Kimya, 2030 yılı sonuna kadar toplam ham su kullanımını %10 oranında azaltmayı hedeflemektedir. Bu hedef, ham su çekiminde verimliliği artırarak çevresel etkileri azaltmayı amaçlamaktadır. Hedef, Çayırhan ve Dazkırı sahalarındaki proses ve yardımcı hizmetlerde kullanılan ham suyu kapsamaktadır.

Uygulama dönemi 1 Ocak 2025 - 31 Aralık 2030 olarak belirlenmiştir, baz yıl olarak 2025 yılı esas alınmaktadır. Belirlenen hedef mutlak bir azaltım hedefidir.

Hedef, iklim değişikliğine uyum sağlanması ve su stresi olan bölgelerde operasyonel dayanıklılığın artırılması bağlamında uluslararası sürdürülebilirlik politikalarıyla uyumludur. Ham su kullanımı ISO 14046 su ayak izi standardına uygun şekilde ölçülmektedir.

Hedefin uygunluğu ve ilerleme durumu her yıl Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından gözden geçirilerek Yönetim Kurulu'na raporlanacaktır. Hedefe ilişkin performans sonuçları sürdürülebilirlik raporunda yayımlanır. Su tasarrufunun sağladığı enerji tasarrufu dolaylı yoldan Kapsam 2 sera gazı emisyonlarını da etkileyecektir.

Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu kapsamında da ilgili hedefe tam uyum sağlanmakta olduğu belirtilmektedir.

Alkim Kimya, 2030 yılı itibarıyla Kapsam 1 ve Kapsam 2 toplam sera gazı emisyonlarını %30 azaltmayı hedeflemektedir. Bu hedef, düşük karbonlu enerji dönüşümünü teşvik etmeyi ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmayı amaçlamaktadır. Hedef, şirketin tüm tesislerinde yürüttüğü üretim, madencilik ve enerji faaliyetlerini kapsamaktadır.

Uygulama süreci 1 Ocak 2025 - 31 Aralık 2030 tarihlerini kapsamakta, referans yılı olarak 2025 yılı baz alınacaktır Belirlenen hedef mutlak azaltım ilkesine dayanmaktadır.

Hedefin Paris Anlaşması'nın 1,5°C hedefiyle uyumlu olması ve bilim temelli bir yörüngeye oturtulması ilerleyen raporlama dönemi için planlanmaktadır. Yıllık sera gazı emisyonları, Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından izlenecek ve üst yönetime raporlanacaktır.

Alkim Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan 2024 yılı Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu kapsamında da ilgili hedefe tam uyum sağlanacağı 5. Metrik ve Hedefler altında belirtilmektedir.

Raporlama ve tasarım danışmanlığı

TAYBURN www.tayburnkurumsal.com www.alkim.com.tr