AI Terminal

MODULE: AI_ANALYST
Interactive Q&A, Risk Assessment, Summarization
MODULE: DATA_EXTRACT
Excel Export, XBRL Parsing, Table Digitization
MODULE: PEER_COMP
Sector Benchmarking, Sentiment Analysis
SYSTEM ACCESS LOCKED
Authenticate / Register Log In

QNB FİNANSAL KİRALAMA A.Ş.

Environmental & Social Information Aug 11, 2025

8866_rns_2025-08-11_f355e174-9355-4e37-82ec-b55325c094a4.pdf

Environmental & Social Information

Open in Viewer

Opens in native device viewer

QNB Finansal Kiralama 2024 TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu

İÇİNDEKİLER

  • Rapor Hakkında
  • Bir Bakışta QNB Finansal Kiralama
  • Yönetişim
  • Strateji
  • Risk Yönetimi
  • Metrikler ve Hedefler
  • TSRS 2 Ek Cilt 64: Araba Kiralama ve Leasing
  • Sınırlı Güvence Raporu

Rapor Hakkında

1. Stratejik Çerçeve ve Raporun Amacı

Sürdürülebilirliği iş stratejisinin ve sorumlu finansman anlayışının temel bir bileşeni olarak gören QNB Finansal Kiralama, bu raporu asli kullanıcılara karşı şeffaflık ve hesap verebilirlik taahhüdünün bir yansıması olarak sunmaktadır.

Bu rapor, QNB Finansal Kiralama A.Ş.'nin ("Şirket") iklimle ilgili önemli risk ve fırsatlarını nasıl yönettiğini ve bu unsurların Şirket'in finansal durumu, finansal performansı ve nakit akışları üzerindeki mevcut ve beklenen etkilerini açıklamak amacıyla hazırlanmıştır.

Şirket'in, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır vizyonuyla uyumlu stratejilerini ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine olan katkısını somut, doğrulanabilir ve karşılaştırılabilir verilerle ortaya koyan bu rapor, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'nın (TSRS) öngördüğü yapıya uygun olarak, sürdürülebilirlik konularını dört temel bileşen altında ele alarak yapılandırılmıştır: Yönetişim, Strateji, Risk Yönetimi ile Metrikler ve Hedefler.

2. Raporlama Standartları ve Uygunluk Beyanı

Bu rapor, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 29/12/2023 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS); TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ve TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar standartları ile tam uyumlu olarak hazırlanmıştır.

Rapor, TSRS 1 ve 2'nin gerekliliklerini karşılamakta ve sürdürülebilirlik performansının şeffaf bir şekilde sunulmasına katkıda bulunmaktadır. Bununla birlikte, TSRS 1'in getirdiği geçiş kolaylıkları uyarınca, bu ilk raporlama yılında TSRS 1'deki hükümler, yalnızca iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin bilgilerin açıklanmasıyla ilgili olduğu ölçüde uygulanmıştır.

3. Raporun Kapsamı ve Sınırları

Rapor, 1 Ocak – 31 Aralık 2024 tarihleri arasındaki bir yıllık hesap dönemini kapsamaktadır. Raporda belirtilen parasal değerler, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası (TL) cinsindendir. Raporda sunulan veriler ve beyanlar, QNB Finansal Kiralama A.Ş.'nin faaliyetlerini içermekte olup, Şirket'in konsolide edilmeyen bağlı ortaklığı, iştiraki veya iş ortaklığı bulunmamaktadır.

4. Raporlamanın Temel Dayanakları

  • Temel Raporlama İlkeleri: Bu raporun hazırlanmasında, TSRS 1'de tanımlanan bilgilerin niteliksel özelliklerine temel teşkil eden ilkelere titizlikle uyulmuştur: Rapordaki bilgilerin Gerçeğe Uygun Sunum ilkesi çerçevesinde; ilgili, tam, tarafsız, doğru ve doğrulanabilir olması sağlanmıştır. Ayrıca bilgilerin Karşılaştırılabilirlik, Anlaşılabilirlik ve Zamanlılık ilkelerine uygun olarak sunulmasına azami özen gösterilmiştir.
  • Karşılaştırmalı Bilgiler ve Muafiyetler: Bu rapor, QNB Finansal Kiralama'nın TSRS çerçevesindeki ilk raporu olması nedeniyle, TSRS 1'in getirdiği geçiş kolaylıkları uyarınca, önceki raporlama dönemlerine ait karşılaştırmalı bilgi sunulmamıştır. Benzer şekilde, ilk yıl muafiyetinden faydalanılarak Kapsam 3 sera gazı emisyonları bu raporda açıklanmamıştır.
  • Bağlantılı Bilgiler: Bu rapor, QNB Finansal Kiralama'nın kurumsal raporlama bütününün bir parçasıdır. Okuyucuların, sürdürülebilirlik konularının Şirket'in genel

performansı ve finansal durumu üzerindeki etkilerini bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirebilmesi için bu raporu, Şirket'in 2024 Yılı Faaliyet Raporu, ilgili döneme ait finansal tabloları ve Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklamaları ile birlikte okumaları önerilir.

  • Finansal Önemlilik Yaklaşımı: QNB Finansal Kiralama, iklimle ilgili risk ve fırsatların finansal etkilerini değerlendirirken hem nitel analizleri hem de nicel eşikleri kullanır. Bu çerçevede, iklimle ilgili bir risk veya fırsatın finansal performans üzerindeki etkisinin "önemli" olarak sınıflandırılmasında, potansiyel etkinin Şirket'in Net Leasing Alacaklarının %9'unu aşması kriteri kullanılır. 2024 yılında QNB Finansal Kiralama'nın Net Leasing Alacakları toplamı 26,7 milyar TL olup, eşik değer olarak bu rakamın %9'u olan 2,4 milyar TL belirlenmiştir. Bu nicel eşiğin yanı sıra, finansal olmayan diğer potansiyel etkiler de nitel olarak yorumlanmakta ve "düşük", "orta" veya "yüksek" olarak sınıflandırılarak karar alma süreçlerinde dikkate alınmaktadır.
  • İleriye Yönelik Beyanlar: Bu rapor, Şirket'in gelecek dönemlere ilişkin plan, hedef, tahmin ve beklentilerini içeren ileriye dönük ifadeler barındırabilir. Bu tür ifadeler, raporun yayım tarihi itibarıyla mevcut koşullar ve varsayımlar çerçevesinde oluşturulmuş olup, gelecekte ortaya çıkabilecek riskler, belirsizlikler ve diğer faktörler nedeniyle fiili sonuçlardan farklılık gösterebilir.

5. Veri Güvenilirliği ve Bağımsız Güvence

QNB Finansal Kiralama, bu raporda yer alan bilgilerin güvenilirliğine ve doğruluğuna büyük önem vermektedir. Bu yaklaşımla Şirket'in 2024 TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu, KPMG Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. tarafından raporun bir bütün olarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'na (TSRS) uygunluğu hakkında sınırlı güvence sağlamak amacıyla, Güvence Denetimi Standardı (GDS) 3000 ve 3410 uyarınca denetlenmiştir. Yapılan denetim sonucunda, beyan edilen verilerin dayandığı sistem ve kayıtların uygun şekilde oluşturulduğuna ve verilerin önemli bir yanlışlık içermediğine kanaat getirilmiştir. Bağımsız güvence raporu, bu raporun nihai versiyonuyla birlikte kamuoyuna açıklanmıştır.

6. İletişim

Raporla ilgili soru, görüş ve önerileriniz için [email protected], [email protected] ve [email protected] adreslerinden iletişime geçebilirsiniz.

Bir Bakışta QNB Finansal Kiralama

1990 yılında kurulan QNB Finansal Kiralama A.Ş., sektörde öncü, güçlü ve yaygın hizmet ağı ile Türkiye'deki kiralama sektörünün öncü kuruluşlarından biri olarak müşterilerinin yatırımlarını desteklemeye devam etmektedir. Şirket, inşaat, sağlık, tarım ve hayvancılık başta olmak üzere birçok sektöre finansman sağlamaktadır. Geniş ürün portföyü ve sektörel çeşitliliğiyle müşteri ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmayı ilke edinen QNB Finansal Kiralama, leasing sektöründe yenilikçi uygulamalarıyla tanınmaktadır.

Anadolu'da şubeleşmeyi başlatan ilk leasing firmalarından biri olan QNB Finansal Kiralama, biri Serbest Bölge'de olmak üzere toplam 13 şubesiyle Türkiye genelinde yaygın bir hizmet ağına sahiptir. 2024 yıl sonu itibarıyla Şirket, Türkiye kiralama sektöründeki toplam 4.452 milyon ABD doları işlem hacminin %12,1'ini oluşturarak 539 milyon ABD doları işlem gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde aktif büyüklüğü 30 milyar TL'ye, net dönem kârı ise 1.205 milyon TL'ye ulaşmıştır.

QNB Finansal Kiralama, 2024 yıl sonu itibarıyla 129 çalışanıyla 2.756 müşteriye hizmet vermekte ve 10 ayrı şehirde kurduğu merkezleriyle faaliyetlerini tüm Türkiye'ye kararlılıkla ulaştırmaktadır. Şirket, KOBİ'lerden büyük ölçekli işletmelere kadar uzanan müşteri portföyüyle, ekonomik büyümenin ve sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir destekçisi olarak öne çıkmaktadır. Yenilikçi ürünleri ve müşteri odaklı stratejisi sayesinde finansman sağladığı sektörlerin büyümesine katkıda bulunmaktadır.

Sermaye ve Ortaklık Yapımız

Ortaklık Yapısı Oran
QNB Bank A.Ş. %99,4
Halka Açık Pay %0,6

Şirketin ödenmiş sermayesi 1 milyar TL olarak belirlenmiştir. Halka açık pay oranı %0,6'dır ve QNB Finansal Kiralama, Borsa İstanbul (BİST) Tüm Endeksi'nde yer almaktadır.

Yönetişim

QNB Finansal Kiralama'da sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin sorumluluklar, Şirket'in temel politikaları ve yönetişim organlarının görev tanımları aracılığıyla kurumsal yapıya entegre edilmektedir. QNB Grup stratejisiyle uyumlu olarak geliştirilen ve Yönetim Kurulu tarafından onaylanan Sürdürülebilirlik Politikası ve QNB Leasing Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Politikası gibi temel belgeler sürdürülebilirlik yönetişimine dair çerçeveyi sunmakta, Şirket'in çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) taahhütlerini tanımlamakta ve bu kriterlerin tüm iş süreçlerine entegre edilmesi için bir rehber görevi görmektedir.

Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların yönetişimi en üst düzeyde Yönetim Kurulu'nun nihai gözetimi ve stratejik yönlendirmesi altında yürütülmektedir. Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili konulara stratejik planlama süreçlerinde öncelikli olarak yer vererek bu konuların en üst düzeyde sahiplenilmesini sağlamakta, risk ve fırsatların Şirket'in en üst düzey stratejilerine entegrasyonunu güvence altına almaktadır.

Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik yönetişiminde sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların yönetim görevi kapsamında operasyonel sorumluluğu, 23 Haziran 2021 tarihli ve 1286 numaralı Kararı ile kurulan Sürdürülebilirlik Komitesi'ne devretmiştir.

Sürdürülebilirlik Komitesi, yapısı itibarıyla bir yönetim seviyesi organıdır ve kompozisyonu Şirket'in üst düzey yöneticilerinden oluşmaktadır. Komite, Genel Müdür'ün başkanlığında; Finansal İşler Genel Müdür Yardımcısı (CFO), Kredi Tahsis, İzleme ve Hukuktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Satıştan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü'nden oluşmaktadır.

Komite, Şirket'in Sürdürülebilirlik Politikası ve stratejisi kapsamındaki hedeflerin gerçekleştirilmesi için ana yürütme organı olarak hareket etmektedir. Komite'nin temel görev ve yetkileri arasında; Şirket'in çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ÇSY) risk ve fırsatlarını düzenli olarak değerlendirmek, performans izleme çalışmalarını yürütmek ve bu konulardaki politikaları uygulamak bulunmaktadır. Komite, benimsediği bütüncül yaklaşım ile toplantılarında alınan kararları ve belirlenen hedefleri tüm departmanlara aktararak Şirket genelinde uygulanmasını koordine etmektedir.

Komite, çalışmalarında tek başına hareket etmemekte, görevlerin Şirket geneline yayılması ve uzmanlık alanlarına göre yürütülmesi amacıyla İç Denetim, Krediler ve Pazarlama gibi farklı departmanlardan oluşturulan çalışma gruplarından destek almaktadır. Örneğin; Sürdürülebilirlik Raporu'nun hazırlanmasında "Sürdürülebilirlik ve Proje Geliştirme Müdürü" ve "Ürün Yönetimi ve İş Geliştirme Müdürü" gibi belirli yönetim pozisyonlarının aktif rol alması, görevin yönetim kademesinde spesifik pozisyonlara da yayıldığını göstermektedir. Ayrıca, Komite küresel gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla ana ortaklık olan QNB Grup bünyesindeki sürdürülebilirlik komitelerine de aktif katılım sağlamaktadır.

QNB Finansal Kiralama, sürdürülebilirlik yönetişiminde Yönetim Kurulu'nun gözetim rolü ile Sürdürülebilirlik Komitesi'nin icracı rolünü net bir şekilde ayırmakta ve sorumlulukların politikalardan başlayarak komite görev tanımlarına ve oradan da tüm Şirket operasyonlarına yayılmasını sağlayan bir mekanizma oluşturmaktadır.

Yönetişim organlarının sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlar hakkında bilgilendirilmesi, Sürdürülebilirlik Komitesi'nden Yönetim Kurulu'na uzanan yapılandırılmış bir raporlama ve toplantı mekanizması ile sağlanmaktadır. Bilgilendirme faaliyetinin temel unsurlarını periyodik raporlar, performans göstergeleri ve toplantı gündemleri oluşturmaktadır. Sürdürülebilirlik Komitesi, kendi gündemini ve çalışmalarını yürütmek üzere yıllık çalışma planı çerçevesinde toplanmaktadır. Komite, belirlediği risk ve fırsatları, devam eden projelerin durumunu ve hedeflere yönelik ilerlemeyi spesifik performans göstergeleri aracılığıyla takip ederek periyodik raporlar hazırlamakta, düzenli ve sistematik bir şekilde Şirket'in en üst düzey karar alma organı olan Yönetim Kurulu'na aktarmaktadır. Sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili önemli konular, Yönetim Kurulu'nun ilgili toplantılarının gündemine alınarak doğrudan müzakere edilmekte ve karara bağlanmaktadır.

Riskin Erken Saptanması Komitesi gibi diğer önemli komiteler de "iki ayda bir" gibi net periyotlarla toplanarak kendi alanlarındaki bulguları Yönetim Kurulu'na raporlamaktadır. Tüm bulgular, düzenli raporlar ve performans verileriyle desteklenerek en az ayda bir kez Yönetim Kurulu'nun gündemine taşınmaktadır. Yönetim Kurulu, Şirket performansının ve stratejik hedeflere ulaşma derecesinin görüşüldüğü aylık icra toplantılarında sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili konulardaki risk ve fırsatlar hakkında bilgilendirilmektedir. Düzenli ve sık aralıklı gerçekleştirilen toplantılar, iklimle ilgili konuların anlık olarak takip edilmesine ve stratejik kararlara hızla yansıtılmasına olanak tanımaktadır.

Sürdürülebilirlik Komitesi üzerindeki gözetim, doğrudan Yönetim Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir. Yönetim Kurulu tarafından kurulan Komite, yine Yönetim Kurulu'na karşı sorumlu olarak hareket etmektedir. Bu yapı sayesinde, görev yönetim seviyesine etkin bir şekilde devredilirken Yönetim Kurulu'nun düzenli raporlama ve toplantılar aracılığıyla nihai gözetim ve denetim sorumluluğunu kesintisiz bir şekilde yerine getirmesi sağlanmaktadır. Yönetim Kurulu aylık olarak gerçekleştirdiği icra toplantılarında Komite tarafından belirlenen hedef ve stratejileri onaylamakta ve ilerlemeyi denetlemektedir.

QNB Finansal Kiralama, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları yönetecek yönetişim organlarının gerekli beceri ve yetkinliklere sahip olmasını, üyelerin mevcut mesleki deneyimleri ve Şirket tarafından sağlanan sürekli gelişim faaliyetlerinden oluşan çift yönlü bir yaklaşımla temin etmektedir.

Şirket Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi üyelerinin finans, risk yönetimi gibi temel alanlardaki derinlemesine tecrübeleri, iklimle ilgili konuların finansal ve stratejik boyutlarını yönetme kapasitelerinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Yönetim Kurulu'nda, ana ortaklık olan QNB Bank'ın Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı olarak görev yapan bir üye ve yenilenebilir enerji alanında yatırım şirketi kurmuş başka bir üye bulunmaktadır. Mevcut yetkinliklerin yanı sıra, bu becerilerin sürekli geliştirilmesi için aktif bir yaklaşım benimseyen Şirket, 2024 yılında çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik "temel ve ileri düzey sürdürülebilirlik eğitimleri" düzenlemiştir. Bu programlar kapsamında "yeşil dönüşüm", "iklim finansmanı", "ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi" ve "İklim Finansmanı Piyasası" gibi doğrudan iklimle ilgili konular ele alınarak başta yöneticiler olmak üzere ilgili tüm personelin bilgi ve farkındalık düzeyi artırılmıştır. Bu eğitimler, yönetişim organlarına sunulan bilgilerin kalitesini ve denetim kapasitelerini doğrudan desteklemektedir.

Yönetim Kurulu'na üye atamalarından sorumlu olan Kurumsal Yönetim Komitesi, aynı zamanda Aday Gösterme Komitesi görevini de yerine getirmekte ve üye seçimlerinde Şirket'in stratejik ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmaktadır. Özetle; QNB Finansal

Kiralama, yönetişim organlarının iklimle ilgili yetkinliğini; üyelerin kanıtlanmış tecrübeleri, bu alanda özel uzmanlığa sahip üyelerin varlığı ve tüm yönetim kademesini kapsayan sürekli ve hedefli eğitim programları aracılığıyla güvence altına almaktadır.

İklim Risklerinin Yönetim ve Karar Alma Süreçlerine Entegrasyonu

QNB Finansal Kiralama Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları; Şirket'in stratejisi, kredi kararları ve risk yönetim süreçlerinin denetimine entegre etmiştir. Bu entegrasyon, Şirket'in hem finansal dayanıklılığını artırmayı hem de uzun vadeli değer yaratmayı hedeflemektedir.

  • Stratejinin Gözetimi: Yönetişim organları, sürdürülebilirliği kurumsal stratejinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bu doğrultuda, çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) kriterleri Şirket'in iş modeline entegre edilmiştir. İklimle ilgili risk ve fırsatlar, Şirket'in uzun vadeli yönelimini ve hedeflerini belirlerken temel bir faktör olarak dikkate alınmaktadır.
  • Büyük Çaplı İşlemlerin ve Kredi Kararlarının Gözetimi: İklimle ilgili değerlendirmeler, özellikle büyük çaplı finansman kararlarında kilit bir rol oynamaktadır. Yönetişim organları, Şirket'in kaynaklarını yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve su yönetimi gibi iklimle ilgili fırsat alanlarına yönlendirmesini teşvik etmektedir. Risk tarafında ise, 2 milyon ABD doları üzerindeki tüm finansman projeleri için geçerli olan ve müşterilerin çevresel ve sosyal performansını ölçen özel bir risk değerlendirme ve skorlama aracı kullanılmaktadır. Bu araçla yapılan değerlendirme sonucunda projeler risk seviyelerine göre (A, B+, B-, C) sınıflandırılmakta ve yüksek riskli görülen projeler için ek takip ve denetim mekanizmaları devreye alınmaktadır. Bu süreç, büyük çaplı işlemlerin iklimle ilgili riskler göz önünde bulundurularak onaylanmasını sağlamaktadır. Bu prosedür, Krediler fonksiyonunun büyük çaplı finansman taleplerini değerlendirme sürecinin standart bir parçası olarak kullanılmaktadır.
  • Risk Yönetimi Süreç ve Politikalarının Gözetimi: Şirket'in iklimle ilgili risk ve fırsatları yönetme yaklaşımı, Yönetim Kurulu tarafından onaylanmış olan QNB Leasing Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Politikası ile resmileştirilmiştir. Sürdürülebilirlik Komitesi, bu politikanın uygulanmasını denetlemekte ve risk yönetim sürecini yönlendirmektedir. Risklerin tespiti, ölçümü, izlenmesi ve raporlanması bu politika çerçevesinde yürütülmekte ve sonuçları periyodik olarak Yönetim Kurulu'na sunulmaktadır.

QNB Finansal Kiralama, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların gözetimine yönelik olarak Sürdürülebilirlik Politikası ve QNB Leasing Çevresel ve Sosyal Yönetim Politikası doğrultusunda bir dizi kontrol ve prosedür kullanmakta ve bu mekanizmaları Şirket'in diğer iç fonksiyonlarıyla bütünleşik bir şekilde çalıştırmaktadır.

Şirket, bu kontrol ve prosedürleri diğer iç fonksiyonlarıyla aşağıdaki tabloda yer verildiği şekilde üç temel düzeyde bütünleştirmektedir.

Fonksiyonlar Arası Sürdürülebilirlik Komitesi, çalışmalarını yürütürken Krediler,
Yürütme Pazarlama ve İç Denetim gibi kilit departmanlardan
temsilcilerin yer aldığı çalışma gruplarından destek almaktadır.
Bu yapı, iklimle ilgili prosedürlerin sadece bir birimin
sorumluluğunda kalmasını engelleyerek Şirket geneline
yayılmasını ve ortak akılla yürütülmesini sağlamaktadır.
İş Süreçlerine İklimle ilgili kontroller, doğrudan ana iş süreçlerine entegre
Entegrasyon edilmiştir.
Örneğin, Şirket'in çevresel ve sosyal risk skorlama
prosedürü, Krediler fonksiyonunun büyük çaplı finansman
taleplerini değerlendirme sürecinin standart bir parçası haline
getirilmiştir. Bu, iklimle ilgili risk analizinin, kredi tahsis
kararlarının ayrılmaz bir bileşeni olmasını temin etmektedir.
İç Kontrol ve Denetim İklimle ilgili geliştirilen tüm yeni prosedürler, Şirket'in
Güvencesi mevcut İç Kontrol ve İç Denetim fonksiyonlarının denetimine
tabi tutulmaktadır. İç Denetim birimi, bu prosedürlerin
etkinliğini ve uygulamadaki tutarlılığını risk bazlı denetim
planı kapsamında periyodik olarak gözden geçirmekte ve
bulgularını doğrudan Denetim Komitesi aracılığıyla Yönetim
Kurulu'na raporlamaktadır. Böylelikle, iklimle ilgili kontroller
Şirket'in genel kurumsal güvence mekanizmasına entegre
edilmektedir.

Hedef Yönetimi ve Performansın Değerlendirilmesi

QNB Finansal Kiralama yönetişim organları, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili hedeflerin belirlenmesini ve bu hedeflere yönelik ilerlemenin izlenmesini çift katmanlı bir denetim yapısıyla yönetmektedir.

Hedef Belirlenmesi ve İlerlemenin İzlenmesi: Sürdürülebilirlik Komitesi sürdürülebilirlik hedeflerini tanımlayarak ana çerçeveyi oluşturmaktadır. Yönetim Kurulu, bu stratejik hedefleri ve bunlara ulaşma derecesini aylık icra toplantılarında inceleyerek onaylamakta ve böylece en üst düzeyde denetim görevini yerine getirmektedir. Yönetişim organları hedeflere yönelik ilerlemeyi de benzer şekilde sıklıkla izlemekte ve denetlemektedir. Sürdürülebilirlik Komitesi, spesifik performans göstergeleri aracılığıyla ilerlemeyi takip etmekte ve periyodik olarak raporlamaktadır. Yönetim Kurulu, bu raporları ve göstergeleri düzenli toplantılarında değerlendirerek hedeflerden sapma olup olmadığını kontrol etmekte ve gerekli gördüğü takdirde stratejik yönlendirmelerde bulunmaktadır.

Performans Metriklerinin Ücretlendirme Politikasına Dahil Edilmesi: Şirket, iklimle ilgili performansın ölçüm metodolojilerini ve veri toplama altyapısını yeni olgunlaştırmaya başlamış olduğu için mevcut raporlama dönemi itibarıyla, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili performans metrikleri, Üst Yönetim'in değişken ücretlendirme paketlerine henüz resmi olarak entegre edilmemiştir. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasını güçlü bir şekilde teşvik etmek amacıyla, 2026 mali yılından itibaren geçerli olmak üzere, Üst Yönetim'in performans değerlendirme ve prim sistemlerine iklimle ilgili spesifik anahtar performans göstergelerinin (KPI) dahil edilmesi yönünde bir çalışma başlatılması planlanmaktadır.

Ödünleşimlerin Değerlendirilmesi: Yönetişim organları, karar alma süreçlerinde iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin ödünleşimleri (trade-offs) aktif olarak değerlendirmektedir. Sürdürülebilirlik Raporu'nda bu yaklaşımı, "sürdürülebilirlik hedefleri ile ekonomik faydalar arasında dengeli bir yaklaşımla hareket etmek" olarak açıkça tanımlanmaktadır. Şirket, iklimle ilgili konuların potansiyel etkilerini kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere aşağıdaki tabloda yer verildiği üzere çok katmanlı bir yapıda analiz ederek stratejisinin sürdürülebilirlik ve kârlılık hedefleri arasında optimum bir denge kurmasını sağlamaktadır.

Kısa vadede (0-1 yıl) Operasyonel ve düzenleyici risklere uyum
gözetilmektedir.
Orta vadede (1-5 yıl) Pazar ve teknoloji dönüşümüne yönelik stratejik
portföy adaptasyonu gözetilmektedir.
Uzun vadede (5-25
yıl)
Türkiye'nin 2053 Net Sıfır hedefi doğrultusunda köklü
fiziksel risklere karşı Şirket dayanıklılığı
gözetilmektedir.

Strateji

İklimle İlgili Riskler ve Fırsatların Etkilerinin Değerlendirilmesi

QNB Finansal Kiralama, "Geleceğe Doğru Yoldayız" mottosu ve Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasını finanse etme misyonu doğrultusunda, iklim değişikliğinin küresel ve ulusal ölçekte giderek artan etkilerini stratejik bir bakış açısıyla yönetmektedir. Şirket, faaliyetlerini, stratejisini ve finansal durumunu kısa, orta ve uzun vadede etkilemesi makul ölçüde beklenen iklimle ilgili önemli risk ve fırsatları sistematik bir şekilde tanımlamıştır. Bu anlayışla, ana ortağı QNB Türkiye'nin stratejileriyle tam uyumlu olarak Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı, Paris Anlaşması'nı ve Türkiye'nin 2053 Net Sıfır hedefini rehber edinerek, düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecine sürdürülebilir finansman çözümleriyle öncülük etmeyi amaçlamaktadır.

Bu çerçevede gerçekleştirilen analizler, Şirket'in kredi portföyü üzerindeki potansiyel fiziksel riskleri (aşırı hava olayları vb.) ve geçiş risklerini (karbon vergileri, yasal düzenlemeler vb.) ile bu süreçlerin beraberinde getirdiği fırsatları kapsamlı bir şekilde değerlendirmeyi ve bunların finansal etkilerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Bu analizler, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) RCP senaryoları ve Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı'nın (NGFS) düşük karbonlu ekonomiye geçiş senaryoları gibi uluslararası kabul görmüş modellere dayanmaktadır.

Şirket, iklimle ilgili risk ve fırsatların etkilerini, kendi stratejik planlama ve bütçeleme ufuklarıyla tam uyumlu bir yaklaşımla aşağıdaki zaman dilimlerini esas alarak değerlendirmektedir:

  • Kısa Vade (0-1 yıl): Bu dönem, iklim değişikliğinin mevcut ve yakın gelecekteki doğrudan etkilerine (örneğin, aşırı hava olaylarının operasyonel devamlılığa ve finanse edilen varlıklara etkisi; enerji maliyetlerindeki dalgalanmaların müşterilerin geri ödeme kapasitesine yansıması), acil uyum tedbirlerine ve yürürlükteki finansal düzenleyici çerçevedeki (örneğin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) iklim riski yönetimi ve raporlama beklentileri) değişikliklere odaklanılan zaman dilimidir. Şirket'in yıllık bütçesi, kredi portföyü büyüme hedefleri, risk iştahı beyanı ve sürdürülebilir finansman hedefleri bu kısa vadeli dinamiklerle uyumlu olarak yönetilmektedir.
  • Orta Vade (1-5 yıl): Bu dönemde, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gibi yapısal politika dönüşümlerinin, teknolojik inovasyonların (örneğin, elektrikli araçlar, yeşil hidrojen, batarya depolama gibi yeni varlık sınıflarının finanse edilmesi) ve pazardaki talep değişimlerinin (örneğin, sürdürülebilir leasing ürünlerine ve yeşil projelere yönelik talebin artması) daha belirginleşeceği öngörülmektedir. Şirket'in kredi portföyünün düşük karbonlu ve iklime dirençli sektörlere doğru kademeli olarak yönlendirilmesi ve yeni finansman ürünlerinin geliştirilmesi bu zaman diliminde planlanmaktadır.
  • Uzun Vade (5-25 yıl): Bu zaman ufku, iklim değişikliğinin daha köklü ve geri dönüşü zor fiziksel etkilerinin (örneğin kuraklık, finanse edilen tarım makinelerinin bulunduğu bölgelerde kuraklık riskinin artması, kıyı şeridindeki varlıkların sel riskine maruz kalması) ve düşük karbonlu ekonomiye geçişle birlikte finanse edilen bazı varlıkların "atıl kalma" riskinin ele alındığı perspektiftir. Bu yaklaşım, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi gibi uzun vadeli ulusal taahhütlerle tam uyum içindedir.

İklim kaynaklı risk ve fırsatların potansiyel finansal ve stratejik sonuçları "düşük", "orta" ve "yüksek" etki seviyeleri kullanılarak değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler; Finansal Performans ve Bilanço, Kredi Portföyü ve Risk Yönetimi, Stratejik Amaçlar ve Pazarda Konumlanma ile İtibar ve Paydaş Güveni olmak üzere dört ana alana odaklanmaktadır. "Düşük etki" yönetilebilir sonuçları; "orta etki" proaktif aksiyonlar gerektiren önemli değişimleri; "yüksek etki" ise Şirket'in kârlılığı, sermaye yeterliliği ve pazar konumu üzerinde ciddi ve acil müdahale gerektiren sonuçları ifade etmektedir.

Aşağıdaki tablolarda Şirket tarafından tanımlanan temel risk ve fırsatlar, kategorileri ve etki zaman dilimleri ile özetlenmektedir.

Risk Kategorisi Risk Etkinin Beklendiği
Zaman Dilimi
Fiziksel Risk (Akut) Finanse Edilen Varlıklarda ve Teminatlarda
Fiziksel Hasar ve Değer Kaybı
Kısa -
Orta Vade
Fiziksel Risk (Akut Müşteri Değer Zincirindeki Kırılmalardan Kısa -
ve Kronik) Kaynaklanan Dolaylı Kredi Riski Uzun Vade
Fiziksel Risk Portföydeki Varlıkların Verimlilik Kaybı ve Orta -
(Kronik) İklim Kaynaklı Değer Aşınması Uzun Vade
Geçiş Riski (Politika Karbon Yoğun Sektörlerdeki Müşterilerin Orta -
ve Yasal) Kredi Riskinde Artış Uzun Vade
Geçiş Riski
(Teknoloji ve Piyasa)
Finanse Edilen Varlıkların Atıl Kalma Riski Orta -
Uzun Vade
Geçiş Riski (Piyasa Sürdürülebilir Fonlama Kaynaklarına Erişim Kısa -
ve İtibar) ve Maliyet Artışı Orta Vade

İklimle İlgili Tanımlanan Temel Riskler

İklimle İlgili Tanımlanan Temel Fırsatlar

Fırsat Kategorisi Fırsat Etkinin Beklendiği
Zaman Dilimi
Ürün ve Hizmetler Yeşil ve Sürdürülebilir Leasing Ürünlerinin
Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması
Kısa -
Orta Vade
Piyasalar Yeşil Dönüşüm Odaklı Yeni Müşteri
Segmentlerine ve Pazarlara Giriş
Orta Vade
Enerji Kaynağı
(Fonlama)
Sürdürülebilirlik Temalı ve Düşük Maliyetli Fon
Kaynaklarına Erişim
Kısa -
Orta Vade
Kaynak
Verimliliği
Operasyonel Süreçlerde Dijitalleşme ve
Verimlilik Artışı
Kısa Vade

Tanımlanan bu risk ve fırsatların detayları incelendiğinde, fiziksel riskler kategorisinde, sıklığı ve şiddeti artan aşırı hava olaylarının (sel, fırtına, orman yangını vb.) finanse edilen varlıkları (sanayi makineleri, enerji santralleri, tarım ekipmanları) ve teminatları doğrudan etkileyerek kısmi veya tam hasara yol açması, varlık değerini düşürmesi ve müşterinin gelir yaratma kapasitesini kesintiye uğratması "Yüksek" etki büyüklüğüne sahip bir risk olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, varlıkların bilanço değerinin silinmesi (write-off), müşterinin kira ödemelerini yapamaması sonucu kredi riskinin artması ve beklenen kredi zararı (BKZ)

karşılıklarının yükselmesi gibi doğrudan finansal etkilere neden olabilmektedir. Bununla birlikte, aşırı hava olayları veya kronik iklim etkilerinin (kuraklık, su stresi vb.), finanse edilen varlığa doğrudan zarar vermese dahi, müşterinin tedarik veya dağıtım zincirinde ciddi kırılmalara yol açması "Orta" etki büyüklüğünde bir dolaylı kredi riski olarak tanımlanmıştır. Bu yapısal riski yönetmek amacıyla, gelecekte belirli kredi başvurularında müşterinin tedarik zinciri dayanıklılığını ölçen bir "Değer Zinciri Dayanıklılık Anketi" uygulanması ve kilit sektörler için potansiyel darboğazların proaktif olarak belirlenmesi planlanmaktadır. İklimdeki uzun vadeli değişimlerin (ortalama sıcaklıkların artması, su kıtlığının yaygınlaşması vb.) finanse edilen varlıkların ekonomik ömrünü ve verimliliğini olumsuz etkilemesi ve ikinci el değerlerinin (residual value) beklenenden daha hızlı düşmesi sonucu potansiyel zarar riski yaratması da "Orta" etki büyüklüğünde bir diğer fiziksel risktir. Planlanan aksiyonlar arasında, uzun vadeli finanse edilecek kilit varlık sınıfları için "iklime uyarlanmış ikinci el değer" analizleri yapmak ve müşterilere "teknoloji yenileme" opsiyonları sunan ürünler geliştirmek bulunmaktadır.

Geçiş riskleri bağlamında, Türkiye'nin ve AB'nin iklim politikalarının sıkılaşmasıyla (SKDM, karbon vergileri vb.) portföydeki karbon yoğun sektörlerde (imalat, sanayi, ulaşım) yer alan müşterilerin operasyonel maliyetlerinin artması, kârlılıklarının ve leasing ödeme kapasitelerinin zayıflaması, "Yüksek" etki büyüklüğüne sahip bir risk olarak değerlendirilmiştir. Bu riske karşı planlanan aksiyonlar arasında kredi analizlerine "gölge karbon fiyatlandırması" etkisini dahil etmek yer almaktadır. Benzer şekilde, düşük karbonlu teknolojilerin hızla yaygınlaşması sonucu, portföydeki fosil yakıtlı veya verimsiz varlıkların (dizel kamyonlar, eski tip makineler vb.) ekonomik ömürleri dolmadan "atıl" duruma düşmesi, ikinci el değerlerinin çökmesi ve bilançoda değersiz bir varlığa dönüşmesi riski de "Yüksek" etki büyüklüğündedir. Bu riski yönetmek amacıyla, kredi değerlendirme sistemlerinin teknoloji kaynaklı değer kaybı risklerini de içerecek şekilde yeniden yapılandırılması planlanmaktadır. Son olarak, yatırımcıların ve uluslararası finans kuruluşlarının finansal kurumların iklim performansına artan önemi nedeniyle, Şirket'in bu alanda yetersiz kalması durumunda sürdürülebilirlik temalı fonlara erişiminin zorlaşması veya genel borçlanma maliyetlerinin artması riski de "Yüksek" etki büyüklüğüne sahip olarak sınıflandırılmıştır. Bu risk, bir maliyet artışından çok, kaynaklara "hiçbir fiyattan ulaşamama" şeklinde niteliksel bir erişim riski olarak değerlendirilmektedir.

Bu risklerin yanı sıra, iklim değişikliği süreci önemli fırsatları da beraberinde getirmektedir. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde, müşterilerin artan yeşil yatırım talebine (yenilenebilir enerji, enerji verimliliği vb.) yönelik özel leasing paketleri oluşturarak yeni gelir akışları yaratmak ve pazar liderliğini pekiştirmek, "Yüksek" etki büyüklüğünde bir fırsattır. Bu hedef doğrultusunda planlanan aksiyonlar arasında, ürün gamını su verimliliği ve döngüsel ekonomi gibi yeni alanları içerecek şekilde genişletmek ve yeşil teknoloji üreten firmalarla stratejik iş birlikleri kurmak yer almaktadır. Özellikle SKDM gibi düzenlemeler nedeniyle yeşil dönüşümü zorunluluk haline gelen ihracatçı firmalara yönelik özel finansman çözümleri sunarak yüksek potansiyelli bir müşteri segmenti kazanmak da "Yüksek" etkili bir diğer fırsat alanıdır. Güçlü bir sürdürülebilirlik stratejisi ve yeşil leasing portföyü oluşturarak, uluslararası finans kuruluşları (Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) vb.) ve Çevresel, Sosyal, Yönetişim (ÇSY) odaklı yatırım fonlarının sağladığı sürdürülebilirlik temalı fon kaynaklarına erişim sağlamak da "Yüksek" etki büyüklüğüne sahip bir fırsat olarak görülmektedir. Son olarak, Şirket içi operasyonel süreçleri dijitalleştirerek kaynak kullanımını azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak "Düşük-Orta" etki büyüklüğünde bir fırsat olarak tanımlanmıştır. Bu durum, gelecekte bir tasarruftan ziyade, verimlilik sayesinde "halihazırda kaçınılan maliyetler" olarak finansal etki

yaratmaktadır. Örneğin, 2024 yılında kırtasiye giderleri 529 bin TL, iş seyahati giderleri ise 1,6 milyon TL gibi optimize edilmiş seviyelerdedir.

QNB Finansal Kiralama, bu risk ve fırsatları belirleme ve değerlendirme sürecinde, aşırı maliyet veya çabaya katlanmaksızın raporlama tarihinde elde edilebilen tüm makul ve desteklenebilir bilgileri kapsamlı bir yaklaşımla kullanmaktadır. Bu bütüncül yaklaşım; Şirket'in kendi kurumsal risk yönetimi altyapısından elde edilen içsel veriler (geçmiş olaylar ve mevcut koşullar) ile uluslararası kabul görmüş dış kaynaklı çerçevelerden (geleceğe yönelik tahminler) beslenen çok katmanlı bir analiz sürecine dayanmaktadır. Analizlerin temelini oluşturan mevcut finansal göstergeler, QNB Finansal Kiralama tarafından sağlanan resmi veriler (örneğin, sigorta prim maliyetleri, iklime duyarlı sektörlerdeki portföy büyüklüğü vb.) üzerinden hesaplanmış, doğrudan ölçülebilir verilerin bulunmadığı veya ölçüm belirsizliğinin yüksek olduğu durumlarda ise, "aşırı maliyet veya çabaya katlanmama" ilkesiyle uyumlu olarak, uzman görüşüne dayalı niteliksel ve niceliksel senaryo mantığı kullanılmıştır. Bu değerlendirme süreci; risklerin tanımlanması, etkilerinin ölçülmesi ve bunlara yönelik yanıt stratejilerinin geliştirilmesi adımlarını içermektedir. Süreç, Şirket'in Üst Yönetimi, Sürdürülebilirlik Komitesi, Risk Komitesi, Kredi Tahsis ve Hazine gibi ilgili tüm iş birimlerinin aktif katılımı ve koordinasyonu ile yürütülerek, kullanılan varsayımların Şirket'in faaliyetleri ve pazar dinamikleriyle tutarlı olması sağlanmıştır.

İş Modeli ve Değer Zinciri Üzerindeki Etkiler

QNB Finansal Kiralama, temel faaliyet alanı olan reel sektör yatırımlarının finansmanı rolü çerçevesinde, iklimle ilgili risk ve fırsatların, iş modelinin ve değer zincirinin tüm unsurları üzerinde mevcut ve öngörülen önemli etkilerinin bilincindedir. Bu etkiler, Şirket'in stratejik öncelikleri olan kredi portföyü, fonlama kaynakları, operasyonel süreçler ve müşteri ilişkileri olmak üzere dört ana başlık altında değerlendirilmektedir:

  • Kredi Portföyü ve Finansman Faaliyetleri üzerinde, iklim değişikliğinin en doğrudan etkileri yoğunlaşmaktadır. Mevcut ve öngörülen risk etkileri değerlendirildiğinde, yukarıda detaylandırılan fiziksel risk dinamikleri (aşırı hava olaylarının finanse edilen varlıklara ve teminatlara doğrudan zarar verme potansiyeli), kredi portföyü üzerinde en somut etkiyi yaratmaktadır. Bu durum, kredi riskinin yükselmesine ve beklenen kredi zararı karşılıklarının artmasına yol açabilecek bir kırılganlık alanı oluşturmaktadır. Ayrıca, düşük karbonlu teknolojilerin hızla yaygınlaşması, fosil yakıtlı veya verimliliği düşük varlıkların ekonomik ömrü dolmadan "atıl" kalma riskini beraberinde getirmektedir. Diğer yandan, düşük karbonlu ekonomiye geçiş süreci, Şirket için önemli bir büyüme alanı yaratmaktadır. Yenilenebilir enerji yatırımları (GES, RES), enerji verimliliği projeleri ve elektrifikasyon (elektrikli ticari araç filoları) gibi alanlarda artan yatırım talebi, "Yeşil ve Sürdürülebilir Leasing Ürünleri" sunarak yeni gelir akışları yaratmayı ve pazar liderliğini pekiştirmeyi mümkün kılmaktadır.
  • Fonlama Kaynakları ve Yatırımcı İlişkileri açısından, yatırımcıların ve uluslararası finans kuruluşlarının (IFC, EBRD vb.) finansal kurumların iklim performansına giderek daha fazla önem vermesi, Şirket'in iklim risklerini yönetmede yetersiz kalması durumunda sürdürülebilirlik temalı fon kaynaklarına erişimini zorlaştırabilir veya genel borçlanma maliyetlerini artırabilir. Bu durum, büyüme stratejilerini ve rekabet gücünü olumsuz etkileme riski taşımaktadır. Buna karşılık, güçlü bir sürdürülebilirlik stratejisi ve büyüyen yeşil leasing portföyü, uluslararası finans kuruluşlarının sağladığı sürdürülebilirlik temalı ve potansiyel olarak daha düşük maliyetli fon kaynaklarına

erişimi kolaylaştırmaktadır. Bu durum, fonlama kaynaklarını çeşitlendirerek finansal dayanıklılığı ve kârlılığı artırma potansiyeli sunmaktadır.

  • Şirket'in Müşterileri, Pazar Konumu ve Tedarikçi Ekosistemi de iklimle ilgili risk ve fırsatlardan yeniden şekillenmektedir. İklim düzenlemeleri, ihracatçı firmalar için yeşil dönüşümü bir zorunluluk haline getirmektedir. Bu durum, Şirket'in iş modelini geleneksel bir finansman sağlayıcıdan, müşterilerinin yeşil dönüşümünde stratejik bir iş ortağına dönüştürme fırsatı sunmaktadır. Bu firmaların teknoloji ve ekipman yatırımlarını finanse ederek yeni bir pazar segmenti kazanmak, pazar payını artırmak ve Türkiye'nin yeşil dönüşümünde kilit bir finansal aktör olarak konumlanmak, iş stratejisinin temel bir parçası haline gelmiştir. Aynı zamanda, finanse edilen varlıkları temin edilen makine-ekipman üreticileri ve teknoloji tedarikçileri ile olan ilişkiler, yeşil ürün ve çözümleri müşterilere sunabilmek açısından stratejik bir fırsat niteliğindedir.
  • Operasyonel Süreçler ve Kurumsal Altyapı kapsamında ise Genel Müdürlük ve şube binaları gibi fiziki varlıklar, operasyonel karbon ayak izi ve kaynak tüketimi; fiziksel riskler (sel, fırtına vb. olayların hizmet devamlılığına etkisi) ve geçiş riskleri (artan enerji maliyetleri, yasal uyum gereklilikleri) açısından ele alınmaktadır. Operasyonel verimlilik, dijitalleşme ve kaynak tasarrufu (enerji, su, atık) bu alandaki temel fırsatları oluşturmaktadır.

Risk ve fırsatların yoğunlaştığı alanlar incelendiğinde, risk yoğunlaşmalarının temel olarak Şirket'in finansman sağladığı müşteri portföyünün sektörel, coğrafi ve finanse edilen varlık tipi özelliklerinde ortaya çıktığı görülmektedir.

Sektörel olarak en önemli geçiş riski yoğunlaşması, gelecekteki iklim politikalarından (karbon vergileri, emisyon standartları vb.) doğrudan etkilenecek olan karbon yoğun sektörlerde bulunmaktadır. 31 Aralık 2024 itibarıyla toplam portföyün %42,6'sına denk gelen 12,852 milyar TL'lik kısmı, geçiş risklerine karşı hassas olarak değerlendirilen imalat sanayi, ulaştırma ve lojistik, tekstil gibi karbon yoğun sektörlerde yer almaktadır. Fiziksel risk açısından ise tedarik zincirindeki kırılmalara (örneğin kuraklık nedeniyle ham madde temininde zorluk) karşı hassas olan Gıda ve Tekstil gibi sektörlerde 6,928 milyar TL'lik bir risk bakiyesi yoğunlaşmıştır. Bu rakam, toplam portföyün %23'ünü oluşturmaktadır.

Coğrafi olarak, Şirket'in risk haritalandırmasına göre, aşırı hava olayları (sel, fırtına, orman yangını vb.) açısından "yüksek riskli" olarak tanımlanan bölgelerde bulunan müşteri portföyünün toplam risk bakiyesi 5,887 milyar TL'dir. Bu tutar, toplam net leasing alacaklarının yaklaşık %22'sine tekabül etmektedir.

Varlık türü bazında ise teknolojik ve piyasa değişimleri nedeniyle gelecekte değer kaybetme potansiyeli taşıyan varlık sınıflarında önemli bir atıl kalma riski yoğunlaşması bulunmaktadır. Toplam portföyün %25,3'üne denk gelen 7,633 milyar TL'lik kısmı, teknolojik atıl kalma riski yüksek olarak değerlendirilen fosil yakıtlı ticari araçlar ve verimliliği düşük sanayi makineleri gibi varlık sınıflarından oluşmaktadır.

Fırsatlar ise özellikle belirli ürün gruplarında ve yeşil dönüşüm ihtiyacı artan müşteri segmentlerinde yoğunlaşmaktadır. Şirket'in en önemli fırsat yoğunlaşması, yeşil ve sürdürülebilir leasing ürünlerindedir. 31 Aralık 2024 itibarıyla Şirket'in sürdürülebilirlik temalı portföyünün büyüklüğü 3,456 milyar TL'ye ulaşmıştır. Bu portföy içerisinde en büyük payı 2,840 milyar TL ile Yenilenebilir Enerji (GES, RES vb.) yatırımları oluşturmaktadır. Stratejik bir diğer fırsat alanı ise SKDM gibi düzenlemelerden doğrudan etkilenecek olan

ihracatçı firmalardır. Şirket'in mevcut portföyünde, SKDM'den öncelikli olarak etkilenecek demir-çelik, alüminyum, çimento gibi sektörlerde faaliyet gösteren müşterilerinin oluşturduğu 2,101 milyar TL'lik bir portföy bulunmaktadır. Bu müşteri grubu, zorunlu hale gelecek yeşil dönüşüm yatırımlarını finanse etmek için önemli bir fırsat yoğunlaşması sunmaktadır.

İklim Stratejisi ve Geçiş Yol Haritası

QNB Finansal Kiralama, iklimle ilgili risk ve fırsatlara yönelik yanıtlarını, iş stratejisinin ve karar alma mekanizmalarının merkezine entegre etmiştir. Şirket'in yaklaşımı, riskleri proaktif bir şekilde yöneterek finansal dayanıklılığı artırmak ve ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek pazar konumunu güçlendirmek ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek üzerine kuruludur.

Bu çerçevede, iklimle ilgili riskleri yönetmek için kredi, varlık ve fonlama stratejilerinde çeşitli kararlar alınmış ve aksiyonlar planlanmıştır.

  • Kredi ve Portföy Yönetimi alanında, finanse edilen varlıkları sel, fırtına gibi akut fiziksel risklere karşı korumak amacıyla, tüm leasing işlemlerinde kapsamlı sigorta poliçeleri zorunlu tutulmaktadır. Ayrıca, 2 milyon ABD doları üzerindeki tüm finansman projeleri için müşterilerin çevresel ve sosyal performansını ölçen özel bir risk değerlendirme ve skorlama aracı (ÇSRD modeli) kredi değerlendirme süreçlerine entegre edilmiştir. Gelecekteki geçiş risklerine karşı, özellikle SKDM gibi düzenlemelerden etkilenecek portföyün vadeleri, riskin finansal etkileri başlamadan önce sona erecek şekilde proaktif olarak yönetilmektedir. Planlanan aksiyonlar arasında ise, Türkiye'nin güncel iklim riski haritalarını kullanarak tüm portföyün coğrafi risk skorlamasının yapılması ve bu analizlerin kredi tahsis kriterlerine (örneğin ek teminat talebi veya daha kapsamlı sigorta şartları) entegre edilmesi yer almaktadır.
  • Varlık Riski ve Değerleme kapsamında, düşük karbonlu teknolojilerin yaygınlaşmasıyla finanse edilen bazı varlıkların (örneğin dizel araçlar) atıl kalma riskine karşı, kredi ve varlık değerlendirme süreçlerine "Teknolojik Atıl Kalma Riski" adıyla yeni bir kriter eklenmesi planlanmaktadır. Bununla birlikte, atıl kalma riski yüksek olarak değerlendirilen yeni varlıkların leasing sözleşmelerine, müşteriye sözleşme süresi içinde varlığı daha yeni ve verimli bir modelle değiştirme imkânı sunacak olan "teknoloji yenileme opsiyonu" eklenmesi de planlanmaktadır.
  • Fonlama ve Yatırımcı İlişkileri stratejisi olarak ise, sürdürülebilir fonlama kaynaklarına erişimin devamlılığını sağlamak ve yatırımcı güvenini korumak amacıyla, başta TSRS olmak üzere ulusal ve uluslararası standartlara uyumlu, şeffaf sürdürülebilirlik raporlaması yapmak temel bir strateji olarak benimsenmiştir.

Düşük karbonlu ekonomiye geçişi bir büyüme motoru olarak gören Şirket, stratejisini bu yönde şekillendirmektedir.

  • Ürün Geliştirme ve Pazar Liderliği alanında temel strateji, yenilenebilir enerji (GES, RES), enerji verimliliği ve elektrifikasyon (elektrikli ticari araç filoları) gibi alanlarda artan yatırım talebine yönelik özel leasing paketleri oluşturarak "Yeşil ve Sürdürülebilir Leasing Ürünlerini" geliştirmek ve yaygınlaştırmaktır. Bu stratejiyi desteklemek amacıyla, yeşil teknoloji üreten veya satan ana sanayi firmaları ve distribütörler ile "uçtan uca" finansman çözümleri sunan stratejik iş birlikleri kurulması planlanmaktadır.
  • Yeni Pazarlara Giriş ve Müşteri Segmentasyonu kapsamında, özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı ve SKDM gibi düzenlemeler nedeniyle yeşil dönüşümü zorunluluk haline gelen ihracatçı firmalara yönelik özel finansman çözümleri sunulmaktadır. Bu yolla,

daha önce sınırlı çalışılan yüksek potansiyelli bir müşteri segmenti kazanmak ve pazar payını artırmak hedeflenmektedir.

Bu stratejileri hayata geçirmek üzere iş modelinde ve kaynak tahsisinde mevcut ve öngörülen bir dizi stratejik değişiklik gerçekleştirilmektedir. Şirket'in iş modelindeki en temel değişiklik, finansal kaynaklarını proaktif bir şekilde iklim fırsatlarına yönlendirmesidir. Operasyonel süreçlerde ise kâğıt kullanımını azaltan "Dijital Slip" ve dijital onay platformları hayata geçirilmiş, kredi karar süreçlerini hızlandırmak amacıyla Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) projesi devreye alınmıştır.

Şirket, iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla hem riskleri azaltmaya (azaltım) hem de kaçınılmaz etkilere uyum sağlamaya (uyum) yönelik doğrudan çabalar içerisindedir. Azaltım çabaları, temel olarak finansman portföyünü aktif bir şekilde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve elektrifikasyon gibi düşük karbonlu teknolojilere yönlendirmeye ve kendi operasyonel ayak izini minimize etmeye odaklanmıştır. Operasyonel düzeyde, Genel Müdürlük binalarında I-REC Sertifikası kapsamında %100 yenilenebilir enerji tedarik edilmektedir. Uyum çabaları ise, özellikle artan fiziksel risklerin potansiyel finansal ve operasyonel etkilerine karşı Şirket'in dayanıklılığını artırmaya yöneliktir. Bu doğrultuda, finanse edilen tüm varlıklar için iklimle ilişkili tehlikeleri kapsayan geniş kapsamlı sigorta poliçeleri zorunlu kılınmaktadır.

Değer zincirini de kapsayan dolaylı azaltım ve uyum çabaları da yürütülmektedir. Müşterilerle yürütülen çabalar, yeşil dönüşümlerinin finanse edilmesi, stratejik danışmanlık sunulması ve kredi süreçleri yoluyla uyum kapasitelerini artırmaya yönelik teşvik mekanizmaları oluşturulmasını içermektedir. Bu kapsamda, enerji verimliliği projelerinin planlanması ve finansmanı için Escon Enerji gibi uzman firmalarla iş birlikleri yapılmaktadır. Tedarik zinciri ile yürütülen çabalar ise, tedarikçi seçim sürecinde çevresel ve sosyal risklerin temel kriterler arasında yer almasını ve 2025 yılı itibarıyla tedarik zinciri süreçlerinin Sürdürülebilirlik Politikası kapsamında yeniden yapılandırılmasını hedeflemektedir.

QNB Finansal Kiralama'nın iklimle ilgili geçiş planı, ayrı bir dokümandan ziyade, Şirket'in genel iş stratejisine ve sürdürülebilirlik hedeflerine entegre edilmiş bir dizi stratejik eylem ve hedeften oluşmaktadır. Bu plan, Şirket'in ana ortağı QNB Grup'un stratejileri ve Türkiye'nin 2053 Net Sıfır hedefi gibi ulusal taahhütlerle tam uyum içindedir. Planın temel unsuru, Şirket'in finansal kaynaklarını ve iş geliştirme çabalarını stratejik olarak düşük karbonlu ve iklime dayanıklı varlıklara yönlendirmesidir. Plan, NGFS tarafından tanımlanan "Düzenli Geçiş (Orderly Transition)" senaryosunun gerçekleşeceği, uluslararası kreditörlerin sürdürülebilirlik performansı zayıf kurumlara ek bir ceza primi (brownium) uygulamayacağı ve yeşil portföy büyüme hedefinin makul bir ekonomik büyüme tahmini üzerine kurulu olduğu varsayımlarına dayanmaktadır. Planın başarısı; müşterilerin yeşil dönüşüm yatırımlarını yapma istekliliğine, yeşil teknolojilerin ticari olarak erişilebilirliğine, sürdürülebilir finansman kaynaklarına devamlı erişime ve ulusal/uluslararası iklim politikalarının tutarlılığına kritik düzeyde bağlıdır.

Bu vizyonu destekleyen portföy bazlı somut hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için eylem planları geliştirilmiştir. Sera gazı emisyonlarına yönelik uzun vadeli hedef, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Hedefi ile uyumlu hareket etmektir. Kısa vadeli hedef ise, "operasyonel süreçlerde enerji tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını minimuma indirmek" olarak nitel bir şekilde tanımlanmıştır. Şirket, şu an için kendi operasyonel (Kapsam 1 ve 2) ve finanse ettiği (Kapsam 3, Kategori 15) emisyonları için spesifik, nicel azaltım hedefleri belirleme sürecindedir. Kısa vadeli hedef, "operasyonel süreçlerde enerji tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını minimuma indirmek" olarak nitel bir şekilde tanımlanmıştır. Gelecekte, azaltılması teknik olarak mümkün olmayan emisyonlar için karbon kredisi kullanımı da değerlendirilen planlar arasındadır.

Stratejik iklim hedefleri ise; yeşil portföyün toplam portföy içindeki payını 2024 sonundaki %11,5 seviyesinden, 2027 sonuna kadar %20 seviyesine çıkarmak ve 2024 yılında finansmanı sağlanan 94 MW'lık yenilenebilir enerji yatırımını, 2025 yılında 150 MW'ın üzerine çıkarmaktır. Bu hedef, finansal kaynak tahsisinin net bir şekilde yeşil yatırımlara kaydırılacağını göstermektedir. Ayrıca, özellikle SKDM gibi düzenlemelerden etkilenecek ihracatçı firmaların yeşil dönüşüm ihtiyaçlarına yönelik "SKDM Uyum Finansmanı" gibi özel leasing paketleri tasarlanması ve yeşil teknoloji üreten firmalarla stratejik iş birlikleri kurulması planlanmaktadır.

Bu hedefleri ve geçiş planını hayata geçirmek için gerekli faaliyetler, temel olarak iki ana kanal üzerinden finanse edilmektedir. Birincisi, uluslararası finans ve kalkınma kuruluşlarından sağlanan sürdürülebilirlik odaklı fonlardır. Önümüzdeki dönemde bu kanallar üzerinden yıllık ortalama 150–200 milyon ABD doları tutarında yeni sürdürülebilirlik temalı fon sağlanması ve gelecekte yeşil, sosyal veya sürdürülebilirlik bağlantılı tahvil (Eurobond) ihraçları gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. İkincisi ise, Şirket'in kendi iç kaynakları ve operasyonel bütçeleridir. Dijitalleşme projeleri gibi verimlilik artırıcı teknoloji yatırımları Şirket'in genel Bilgi Teknolojileri ve operasyonel iyileştirme bütçelerinden (OPEX) veya sermaye harcaması (CAPEX) bütçelerinden karşılanmaktadır.

Bu rapor, QNB Finansal Kiralama'nın Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) çerçevesinde hazırladığı ilk sürdürülebilirlik raporu olma özelliğini taşımaktadır. TSRS 1'in getirdiği geçiş kolaylıkları uyarınca, ilk uygulama yılında işletmelerin önceki raporlama dönemlerine ait karşılaştırmalı bilgi sunma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle, önceki raporlama dönemlerinde TSRS kapsamında açıklanmış bir plan bulunmadığından, bu plana yönelik bir ilerleme raporlaması bu dönem için geçerli değildir. Gelecek raporlama dönemlerinden itibaren, bu raporda açıklanan planlara yönelik kaydedilen nicel ve nitel ilerlemeler düzenli olarak raporlanacaktır.

Finansal Etkilerin Değerlendirilmesi ve Senaryo Analizi

Bu bölümde sunulan mevcut ve geleceğe yönelik potansiyel finansal etki analizlerinde yer alan tutarların hiçbiri, Şirket'in "Rapor Hakkında" bölümünde tanımlanan ve 31.12.2024 tarihli Net Leasing Alacakları'nın %9'u (yaklaşık 2,4 Milyar TL) olarak belirlenen nicel finansal önemlilik eşiğini aşmamaktadır.

Mevcut Finansal Etkiler (2024 Raporlama Dönemi): İklimle ilgili risk ve fırsatların finansal performans ve nakit akışları üzerindeki cari dönem etkileri, QNB Finansal Kiralama'nın 2024 yılı finansal tablolarına açıkça yansımıştır. Birçok riskin finansal etkilerinin orta ve uzun vadede gerçekleşmesi öngörülmekle birlikte, cari dönem finansallarına yansıyan önemli ve ölçülebilir etkiler bulunmaktadır.

Finansal durum üzerindeki en belirgin etki, sürdürülebilirlik temalı varlık portföyünün büyümesidir. 31 Aralık 2024 itibarıyla, Şirket'in bilançosunda "Finansal Kiralama Alacakları" kalemi içerisinde yer alan sürdürülebilirlik temalı net leasing alacaklarının büyüklüğü 3,456 milyar TL'dir. Bu tutar, Şirket'in iklim fırsatlarına yönelik kaynak tahsisinin doğrudan bir

yansıması olarak varlık kalemlerini etkilemektedir. İklimle ilgili faaliyetlerin finanse edilmesi amacıyla sağlanan dış kaynaklar Şirket'in yükümlülüklerini de etkilemiştir. 31 Aralık 2024 itibarıyla, "Alınan Krediler" yükümlülüğü içerisinde uluslararası ve ulusal kalkınma kuruluşlarından sağlanan sürdürülebilirlik temalı fonların toplamı 192 milyon ABD doları (yaklaşık 6,78 milyar TL) seviyesindedir ve bu fonların içinde en öne çıkanı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'ndan (EBRD) sağlanan 25 milyon avro tutarındaki "Yeşil Ekonomi Finansmanı"dır.

Finansal performans üzerindeki etkilere bakıldığında, raporlama döneminde iklimle ilgili risklerin en somut ve doğrudan maliyeti, fiziksel risklere karşı alınan önlemlerden kaynaklanmıştır. Şirket'in, finanse ettiği varlıkları sel, fırtına ve yangın gibi iklim kaynaklı akut fiziksel risklere karşı korumak amacıyla 2024 yılında katlandığı toplam sigorta primi maliyeti yaklaşık 381,7 milyon TL'dir. Bu tutar, potansiyel hasar kayıplarını sigorta piyasasına transfer etmenin net maliyeti olarak doğrudan kârlılığı etkileyen bir gider kalemidir. Fırsatların etkisi ise yeni gelir akışları yaratarak finansal performansı pozitif yönde etkilemiştir. 2024 yılı içerisinde sürdürülebilirlik projelerine sağlanan toplam yeni işlem hacmi 100 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş ve bu yeni işlemler Şirket'in faiz geliri kalemine doğrudan katkı sağlamıştır. Mevcut durumda bu portföyün kârlılığının, geleneksel portföy ile aynı seviyede olduğu belirtilmiştir. Bu değişiklikler nakit akışlarına da yansımış; ödenen sigorta primi işletme faaliyetlerinden nakit çıkışı oluştururken, yeşil portföyün büyümesini desteklemek amacıyla uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan sürdürülebilirlik temalı fonlar finansman faaliyetlerinden kaynaklanan nakit girişlerini artırmıştır. Yeşil projelere kullandırılan yeni finansman ise yatırım faaliyetlerinden nakit çıkışı olarak kaydedilmiş olup, bu çıkışların gelecekte kira ödemeleri yoluyla işletme faaliyetlerinden nakit girişlerine dönüşmesi beklenmektedir.1

Geleceğe Yönelik Finansal Etkiler ve Stratejik Dirençlilik Analizi: QNB Finansal Kiralama, iklimle ilgili risk ve fırsatların gelecekteki potansiyel finansal etkilerini öngörmek ve stratejik dayanıklılığını test etmek amacıyla finansal planlama süreçlerine senaryo analizini entegre etmiştir. Bu analizler, farklı iklim gelecekleri altında Şirket'in karşılaşabileceği finansal sonuçları modelleyerek mevcut iş modeli üzerindeki stratejik etkilerini ortaya koymaktadır.

Senaryo analizi, 2024 raporlama dönemi için çift çerçeveli bir yaklaşımla gerçekleştirilmiştir. Fiziksel riskler için Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) RCP 4.5 (Orta Düzey) ve RCP 8.5 (Kötümser) senaryoları temel alınmıştır. Geçiş riskleri ve fırsatlar için ise Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı'nın (NGFS) "Düzenli Geçiş", "Düzensiz Geçiş" ve "Sıcak Ev Dünyası" senaryoları kullanılmıştır.

Analiz, Şirket'in faaliyet gösterdiği ortama özgü ve farklı senaryo gruplarına göre şekillenen bir dizi kilit varsayıma dayanmaktadır. İklim politikaları alanında, Türkiye'nin Paris Anlaşması'na bağlılığı ve 2053 Net Sıfır emisyon hedefine yönelik ulusal stratejileri kademeli olarak hayata geçireceği, gelecekte bir Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gibi karbon fiyatlandırma mekanizmalarını devreye alacağı ve Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon

1 Diğer geçiş riskleri (örneğin karbon yoğun sektörlerdeki kredi riski) henüz doğrudan bir maliyet veya zarar yaratmamış, ilgili portföylerde yapısal bir risk yoğunlaşması olarak izlenmektedir. Bu risklerin somut finansal etkilerinin orta ve uzun vadede ortaya çıkması beklenmektedir.

Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi uluslararası düzenlemelerin özellikle ihracatçı sektörlerde finansal etki yaratacağı varsayılmıştır.

Makroekonomik trendler açısından, fırsat analizlerinde Türkiye ekonomisi ve leasing sektörünün geçmiş dinamiklerine dayanarak Şirket'in toplam portföyünün yıllık ortalama %10 büyüyeceği gibi spesifik varsayımlar kullanılmış; ayrıca küresel ekonomik büyüme, enerji fiyatları, faiz oranları ve enflasyon gibi genel değişkenlerin de senaryolara göre farklılaşacağı kabul edilmiştir.

Fiziksel risk analizleri, Türkiye'ye özgü olarak sel, kuraklık ve orman yangını gibi yerel aşırı hava olaylarının sıklık ve şiddetinin artacağı varsayımına dayanmakta olup, bu durum finanse edilen varlıkların coğrafi risk haritalarının temelini oluşturmaktadır.

Enerji kullanımına ilişkin olarak, "Sıcak Ev Dünyası" gibi senaryolarda ülkenin büyük ölçüde ithal fosil yakıtlara dayalı mevcut enerji profilinin kısa ve orta vadede süreceği varsayılmıştır. "Düzenli Geçiş" senaryosunda ise yenilenebilir enerjiye geçişin hızlanacağı varsayılmıştır. Teknolojik gelişmelerle ilgili olarak ise, yenilenebilir enerji ve elektrifikasyon gibi yeşil teknolojilerin pazar payını artıracağı varsayımı, hem eski teknolojiler için "atıl kalma" riskinin hem de yeni teknolojiler için "yeşil leasing" fırsatlarının değerlendirilmesinde kilit rol oynamaktadır.

Bu varsayımlara rağmen, değerlendirme sürecinde ulusal ve uluslararası iklim politikalarının hızı, düşük karbonlu teknolojilerin ticarileşme hızı, piyasa ve müşteri tepkileri ile veri/modelleme sınırlılıkları gibi temel belirsizlik alanları dikkate alınmıştır. Öngörülen finansal etkilerin hesaplanmasında, raporlama tarihinde elde edilebilen en güncel ve bilimsel temelli bilgiler kullanılmış, etkinin ayrı belirlenemediği veya ölçüm belirsizliğinin çok yüksek olduğu sınırlı durumlarda (örneğin, Sürdürülebilir Fonlama Kaynaklarına Erişim Riski) ise nitel açıklamalar sunulmuştur.

Yapılan analizler, Şirket'in stratejisinin farklı senaryolar altında önemli finansal sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir:

  • Fiziksel Risk Senaryoları: Analizler, fiziksel risklerin kısa ve orta vadede önemli bir kredi zararı potansiyeli taşıdığını ortaya koymaktadır. Şirket'in yüksek coğrafi risk taşıyan portföyü üzerinde yapılan modellemeye göre;
    • o Orta Etki Senaryosu (RCP 4.5'e yakın): Potansiyel ek kredi zararının 58,9 milyon TL ile 176,6 milyon TL arasında olacağı öngörülmektedir.
    • o Kötümser Etki Senaryosu (RCP 8.5'e yakın): Bu senaryo, 294,4 milyon TL ile 588,7 milyon TL arasında (veya 333,8 milyon TL'yi aşan) potansiyel kredi kayıpları ile Şirket'in kârlılığı ve bilançosu için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca, bu senaryo altında mevcut yıllık sigorta maliyetlerinde orta vadede %15 ila %30 arasında bir artış yaşanması (yıllık 57 milyon TL ila 114 milyon TL ek operasyonel maliyet) makul bir beklentidir.
  • Geçiş Riski ve Fırsat Senaryoları (NGFS):
    • o Düzenli Geçiş (Orderly Transition): Bu senaryo, Şirket stratejisiyle en uyumlu ve finansal olarak en ödüllendirici yoldur. Yönetilebilir geçiş riski maliyetleri (yaklaşık -25,6 milyon TL) ve kredi riski etkisi (yaklaşık 11,6 milyon TL), yaratılan fırsatların (yaklaşık +247 milyon TL) çok altında kalmaktadır. Bu durum, Şirket için yıllık yaklaşık +221,4 milyon TL gibi önemli bir net pozitif finansal sonuç potansiyeli taşımaktadır.
  • o Düzensiz Geçiş (Disorderly Transition): Ani ve sert politika değişikliklerinin yaşandığı bu senaryoda, karbon yoğun sektörlerdeki portföyde yıllık bazda yaklaşık 46,2 milyon TL potansiyel ek kredi zararı ve varlıkların atıl kalmasından kaynaklanacak yaklaşık 15,6 milyon TL kâr kaybı öngörülmektedir. Bu şoklarla birlikte net finansal etkinin -92,7 milyon TL'nin üzerine çıkarak kârlılığı önemli ölçüde baskılayabileceği görülmektedir.
  • o Sıcak Ev Dünyası (Hot House World): Bu, "eylemsizliğin" en ağır faturasının çıktığı senaryodur. Yeşil dönüşüm fırsatları büyük ölçüde ortadan kalkarken, katastrofik boyutlara ulaşan fiziksel riskler ile orta düzeydeki geçiş riskleri birleştiğinde, genel finansal etkinin -381,8 milyon TL'nin çok daha üzerine çıkarak sürdürülemez bir tablo ortaya koyduğu değerlendirilmektedir.

İklimle ilgili fırsatların önemli bir değer yaratma potansiyeli olduğu görülmektedir. Şirket'in yeşil portföy payını 2027 sonuna kadar artırma hedefi doğrultusunda, yeşil leasing portföyünün üç yıl içinde yaklaşık 4,56 milyar TL büyümesi ve bu yeni segmentten yıllık ek 187 milyon TL kâr elde edilmesi hesaplanmaktadır. Ayrıca, SKDM ile uyum sağlamak zorunda olan ihracatçı firmalara yönelik hedeflenen yaklaşık 200 milyon ABD doları (yaklaşık 7,07 milyar TL) tutarındaki yeni portföyün, ortalama beş yıllık vade sonunda Şirket'e toplamda yaklaşık 8,5 milyon ABD doları (yaklaşık 300 milyon TL) kâr getirmesi beklenmektedir.

Analiz sonuçları, QNB Finansal Kiralama'nın en temel kırılganlığının, Türkiye geneline yayılmış olan kredi portföyünün fiziksel iklim olaylarına maruz kalması olduğunu net bir şekilde teyit etmektedir. Şirket'in geniş coğrafyaya yayılmış ve farklı sektörleri içeren portföy yapısı, şiddetli fiziksel risk senaryolarına ve düzenleyici şoklar içeren Düzensiz Geçiş senaryosuna karşı en büyük zafiyetini oluşturmaktadır.

Buna karşın, Şirket'in bu potansiyel şokları karşılama kapasitesinin temelini güçlü özkaynak yapısı oluşturmaktadır. 31 Aralık 2024 itibarıyla Şirket'in 4,65 milyar TL tutarındaki özkaynakları ve 2024 yılı için elde ettiği 1,2 milyar TL dönem kârı, senaryo analizlerinde öngörülen potansiyel kredi zararlarını absorbe etmek için önemli bir finansal tampon sağlamaktadır. Şirket'in sağlıklı borçlanma oranı (5,5) ve uluslararası finans kuruluşlarından sürdürülebilirlik temalı fon sağlama yeteneği, bu finansal esnekliği destekleyen diğer önemli unsurlardır. Finansal tamponların yanı sıra, kurulan dinamik yönetişim yapısı (Yönetim Kurulu ve Sürdürülebilirlik Komitesi), stratejinin değişen koşullara göre proaktif bir şekilde revize edilmesine olanak tanımaktadır.

Bu analizler ışığında QNB Finansal Kiralama, finansal performansının ve nakit akışlarının zaman içinde belirgin bir şekilde değişmesini beklemektedir:

  • Kısa Vade (0-1 yıl): Bu dönem, yüksek sigorta primi maliyetleri gibi proaktif risk yönetimi giderlerinin kârlılık üzerinde baskı oluşturduğu, ancak düşük karbonlu ürünlerden elde edilen hasılatın artmaya başladığı bir yatırım dönemi olacaktır.
  • Orta Vade (1-5 yıl): Yeşil portföy payının artırılması hedefi doğrultusunda, düşük karbonlu ekonomiye uyumlu ürünlerden elde edilen hasılat ve kârlılığın önemli ölçüde artması öngörülmektedir. Bu, işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit girişlerinin güçleneceği bir stratejik dönüşüm ve büyüme dönemidir.
  • Uzun Vade (5-25 yıl): Stratejinin başarısı, portföyün iklim risklerine karşı dayanıklı, ağırlıklı olarak düşük karbonlu varlıklardan oluşan ve istikrarlı gelir yaratan bir yapıya kavuşması anlamına gelecektir. Bu dönemde en önemli risk, iklim değişikliğinin

fiziksel etkilerinin şiddetlenmesiyle genel ekonomik koşullarda yaratabileceği bozulmalardır.

Farklı senaryolar altında yapılan bütünsel değerlendirme aşağıdaki tabloda özet bir gösterimle paylaşılmaktadır.

Bütünsel Senaryo Analizi Sonuçları

Etki Kategorisi RCP 4.5 (Orta
Düzey Fiziksel Etki)
RCP 8.5 (Şiddetli
Fiziksel Etki)
NGFS Düzenli
Geçiş
NGFS Düzensiz
Geçiş
NGFS Sıcak Ev
Dünyası
FİZİKSEL RİSKLERİN YILLIK MALİYETİ (Ek Kredi Zararı)
1. Fiziksel Hasar ve Değer Kaybı -58,9 milyon TL'den
fazla
-294,4 milyon
TL'den fazla
Etki Düşük Etki Düşük Etki Katastrofik
2. Müşteri Değer Zincirinde
Kırılma
-18,6 milyon TL -37,2 milyon TL Etki Düşük Etki Düşük Etki Yüksek
3. Varlıkların Verimlilik Kaybı -1,1 milyon TL -2,2 milyon TL Etki Düşük Etki Düşük Etki Yüksek
TOPLAM FİZİKSEL RİSK
(Yaklaşık):
-78,6 milyon TL'den
fazla
-333,8 milyon
TL'den fazla
Düşük Düşük ÇOK YÜKSEK
GEÇİŞ RİSKLERİNİN YILLIK MALİYETİ
4. Karbon Yoğun Sektörlerde
Kredi Riski
Etki Sınırlı Etki Sınırlı -19,3 milyon TL -77,1 milyon TL -38,6 milyon TL
5. Varlıkların "Atıl Kalma" Riski
(Kâr Kaybı)
Etki Sınırlı Etki Sınırlı -6,3 milyon TL -15,6 milyon TL -9,4 milyon TL
6. Sürdürülebilir Fonlamaya
Erişim Riski
0 TL (Erişim Riski
Orta)
0 TL (Erişim Riski
Orta)
0 TL (Erişim Riski
Düşük)
0 TL (Erişim Riski
Yüksek)
0 TL (Erişim Riski
Yüksek)
TOPLAM GEÇİŞ RİSKİ
(Yaklaşık):
Düşük Düşük -25,6 milyon TL -92,7 milyon TL -48 milyon TL
FIRSATLARIN YILLIK NET POZİTİF KATKISI
7. Yeşil Leasing Ürünleri
Geliştirme
Potansiyel Sınırlı Potansiyel Düşük +187 milyon TL Belirsiz / Yüksek
Riskli
Fırsat Kaybı
8. Yeni Pazarlara Giriş (SKDM) Potansiyel Sınırlı Potansiyel Düşük +60 milyon TL* Belirsiz / Yüksek
Riskli
Fırsat Kaybı
9. Sürdürülebilir Fonlama Erişimi Nötr Nötr Stratejik Büyümeyi
Mümkün Kılar
Stratejik Büyümeyi
Mümkün Kılar
Fırsat Kaybı
Mevcut Verimlilik Mevcut Verimlilik Mevcut Verimlilik Mevcut Verimlilik Mevcut Verimlilik
10. Operasyonel Verimlilik Korunur Korunur Korunur Korunur Korunur
TOPLAM FIRSATLARIN NET Belirsiz / Yüksek
KATKISI (Yaklaşık): Sınırlı Düşük +247 milyon TL Riskli Fırsat Kaybı
TOPLAM YILLIK NET
FİNANSAL ETKİ (Yaklaşık)
-78,6 milyon TL'den
fazla
-333,8 milyon
TL'den fazla
Yaklaşık +221,4
milyon TL
Yaklaşık -92,7
milyon TL'den fazla
Yaklaşık -381,8
milyon TL'den fazla

* Bu rakam, Fırsat 2 analizinde hedeflenen 200 milyon ABD dolarlık portföyün yaratacağı toplam 8,5 milyon dolarlık kârın, beş yıllık ortalama vadeye bölünerek yıllık etkiye dönüştürülmesiyle elde edilmiştir (8,5 milyon ABD doları/ 5 yıl = 1,7 milyon ABD doları/yıl -> yaklaşık 60 milyon TL/yıl).

Bu analiz ışığında ve sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda QNB Finansal Kiralama'nın iklimle ilgili stratejik öncelikleri ve geliştirmeyi hedeflediği alanlar aşağıda özetlenmektedir:

  • Kredi Portföyünün Fiziksel Risklere Karşı Dayanıklılığını Artırmak: Özellikle sel, kuraklık ve orman yangını risklerine karşı, portföyün coğrafi dağılımını iklim riski haritalarıyla analiz etmek. Yeni kredi tahsis süreçlerinde, finanse edilecek varlığın bulunduğu lokasyonun fiziksel risk derecesini önemli bir kriter olarak değerlendirmek.
  • Sürdürülebilir Finansman Ürünlerinde Liderliği Sürdürmek: Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi mevcut güçlü alanlara ek olarak, elektrifikasyon (ticari araç filoları, şarj altyapısı), döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir tarım gibi geleceğin büyüme alanlarına yönelik yeni ve yenilikçi leasing ürünleri geliştirmek.
  • Kredi Riski Değerlendirme Süreçlerini Geliştirmek: Karbon yoğun sektörlerdeki müşterilerin geçiş risklerini (karbon maliyetlerine dayanıklılık, SKDM'ye uyum kapasitesi vb.) kredi değerlendirme modellerine daha derinlemesine entegre etmek. Müşterilerin dekarbonizasyon planlarını ve bu yöndeki yatırım ihtiyaçlarını analiz ederek proaktif bir risk yönetimi yaklaşımı benimsemek.
  • TFRS/TSRS Uyumlu Raporlamanın Derinleştirilmesi: Başta finanse edilen emisyonlar (Kapsam 3, Kategori 15) olmak üzere, iklimle ilgili performans metriklerinin hesaplanması ve raporlanması için veri toplama altyapısını ve metodolojileri geliştirmek. Bu senaryo analizini periyodik olarak güncelleyerek stratejik karar alma süreçlerine daha fazla entegre etmek.
  • Müşterilerin Yeşil Dönüşümünde Finansal İş Ortağı Olmak: Müşterileri, sürdürülebilir ve verimli teknoloji yatırımlarının getireceği uzun vadeli maliyet avantajları ve rekabet gücü konusunda bilinçlendirmek. Bu dönüşümde onlara sadece bir finansman sağlayıcı değil, aynı zamanda bir çözüm ortağı olarak destek olmak.
  • Yeşil Finansman Kaynaklarına Erişimi Artırmak: Büyüyen yeşil portföyü desteklemek ve fonlama kaynaklarını çeşitlendirmek için ulusal ve uluslararası yeşil finansman, sürdürülebilirlik bağlantılı krediler, tahvil ihraçları, hibe ve teşvik mekanizmalarını proaktif olarak takip etmek ve başvuru süreçlerini güçlendirmek.
  • Paydaş Katılımı ve Şeffaflığı Güçlendirmek: Yatırımcılara, uluslararası fon sağlayıcılara ve diğer paydaşlara, Şirket'in iklim stratejisi, portföyünün iklim performansı ve risk yönetimi yaklaşımları hakkında şeffaf ve düzenli bilgi akışı sağlamak.

Risk Yönetimi

QNB Finansal Kiralama, iklimle ilgili risk ve fırsatları, Şirket'in genel Kurumsal Risk Yönetimi (KRY) çerçevesiyle bütünleşik, yapılandırılmış süreçler ve politikalar aracılığıyla yönetmektedir. Bu yaklaşım, iklimle ilgili konuların Şirket'in maruz kaldığı kredi, operasyonel ve diğer temel risklerle aynı çerçevede ve tutarlı biçimde ele alınmasını sağlamaktadır.

İklimle ilgili risk ve fırsat yönetimi sürecinin temel çerçevesi, Yönetim Kurulu tarafından onaylanmış iki ana politika belgesi ile çizilmiştir:

  • Sürdürülebilirlik Politikası: Şirket'in genel çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) taahhütlerini tanımlamakta ve iklimle ilgili konuların tüm iş süreçlerine entegrasyonu için rehberlik etmektedir.
  • QNB Leasing Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Politikası: Özellikle finansman faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel ve sosyal risklerin nasıl yönetileceğine dair spesifik kuralları ve süreçleri ortaya koymaktadır.

Bu politikalar doğrultusunda, risk ve fırsatların yönetimi aşağıdaki döngüsel süreçle ele alınmaktadır:

1. Belirleme Süreci: İklimle ilgili risk ve fırsatlar, İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) gibi uluslararası çerçeveler rehberliğinde, Şirket'in kendi operasyonlarından başlayarak tüm değer zincirini kapsayacak şekilde belirlenmektedir. Bu süreçte riskler dört ana alanda yoğunlaşmaktadır: Kredi Portföyü, Fonlama Kaynakları, Operasyonel Süreçler ve Müşteri Ekosistemi. Fırsatlar ise pazar trendleri, yasal düzenlemeler, teknolojik gelişmeler ve müşteri talepleri analiz edilerek tanımlanmaktadır.

Kredi tahsis sürecine entegre edilmiş somut bir belirleme mekanizması örneği olarak, 2 milyon ABD doları üzerindeki tüm finansman projeleri için müşterilerin çevresel performansını ölçen ve iklimle ilgili potansiyel riskleri ortaya çıkaran özel bir risk değerlendirme ve skorlama aracı (ÇSRD) kullanılmaktadır.

2. Değerlendirme Süreci ve Senaryo Analizi Kullanımı: Belirlenen risk ve fırsatlar, potansiyel finansal ve stratejik etkilerinin büyüklüğü ile gerçekleşme olasılıkları dikkate alınarak hem niteliksel hem de niceliksel bir metodoloji ile değerlendirilmektedir. Bu sürecin merkezinde, geleceğe yönelik potansiyel etkileri anlamak için kullanılan iklim senaryo analizi yer almaktadır:

  • Risk Değerlendirmesi: Belirlenen risklerin potansiyel etkileri yalnızca doğrudan finansal sonuçlarla sınırlı kalmamakta; finansal performans ve bilanço (kâr marjları, beklenen kredi zararı karşılıkları vb.), kredi portföyü ve risk yönetimi (takipteki alacaklar oranı, sektörel risk yoğunlaşmaları vb.), stratejik amaçlar ve pazarda konumlanma (pazar payı, yeşil fon kaynaklarına erişim vb.) ile itibar ve paydaş güveni (yatırımcılar nezdindeki algı) gibi dört ana stratejik alan üzerindeki yansımalarıyla nitel olarak analiz edilmektedir. Geçiş riskleri, Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı'nın (NGFS) "Düzenli", "Düzensiz" ve "Sıcak Ev Dünyası" gibi senaryoları kullanılarak modellenmektedir. Fiziksel riskler ise Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) RCP 4.5 ve RCP 8.5 gibi senaryolarına dayalı olarak değerlendirilmektedir.
  • Örnek: "Düzensiz Geçiş" senaryosu, karbon vergilerinin aniden ve sert bir şekilde uygulanabileceği bir geleceği modelleyerek, Şirket'in portföyündeki karbon yoğun

sektörlerdeki kredi riskinin ne kadar önemli bir risk olduğunu belirlemesine yardımcı olmuştur. Benzer şekilde, teknolojik değişimin hızlandığı senaryolar, finanse edilen varlıkların atıl kalma riskinin tanımlanmasında kullanılmıştır.

  • Örnek: Bu senaryolardan elde edilen veriler, Türkiye'nin iklim riski haritalarıyla birleştirilerek, portföyde yer alan varlıkların ve teminatların sel, kuraklık veya orman yangını gibi tehlikelere maruziyetinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Bu analiz, Şirket'in coğrafi risk yoğunlaşmalarını önemli bir risk alanı olarak tanımlamasını sağlamıştır.
  • Fırsat Değerlendirmesi: Özellikle, NGFS'in "Düzenli Geçiş (Orderly Transition)" senaryosu, sürdürülebilir finansal fırsatların nicel etkilerini modellemek için temel analitik çerçeve olarak kullanılmaktadır. Bu senaryo kapsamında gerçekleştirilen değerlendirmeler, "Yeşil Leasing Ürünleri"nden beklenen yıllık yaklaşık 187 milyon TL'lik ek kâr ile "SKDM Pazarı"ndan öngörülen yaklaşık 300 milyon TL'lik toplam kâr gibi projeksiyonların dayanak noktasını teşkil etmektedir.
  • Olasılığın Değerlendirilmesi: Bir riskin gerçekleşme olasılığı, büyük ölçüde referans alınan IPCC ve NGFS iklim senaryolarına ve bu senaryoların gerçekleşeceği zaman dilimlerine (kısa, orta, uzun vade) bağlı olarak değerlendirilmektedir.

3. Önceliklendirme Süreci: Riskler, potansiyel etki büyüklüklerine (yüksek, orta veya düşük) ve gerçekleşme zaman dilimlerine (kısa, orta, uzun vade) göre önceliklendirilmektedir. Fırsatların önceliklendirilmesinde ise finansal etkinin büyüklüğü, stratejik uyum ve gerçekleşme olasılığı temel kriterler olarak değerlendirilmektedir.

4. İzleme Süreci: Tanımlanan risk ve fırsatlar çok katmanlı ve sürekli bir yapı içinde izlenmektedir. Sürdürülebilirlik Komitesi, belirlenen performans göstergeleri üzerinden operasyonel düzeyde düzenli takip yapmakta ve bulguları periyodik olarak Yönetim Kurulu'na raporlamaktadır. Riskin Erken Saptanması Komitesi, iki ayda bir toplanarak iklim riskleri de dâhil olmak üzere Şirket'in maruz kalabileceği tüm riskleri belirlenen tolerans limitleri çerçevesinde değerlendirmektedir. Yönetim Kurulu ise aylık icra toplantıları ve komite raporları aracılığıyla nihai gözetimi sağlamaktadır.

Genel Risk Yönetimi Sürecine Entegrasyon

QNB Finansal Kiralama, iklimle ilgili riskleri ayrı bir risk kategorisi olarak değil, Şirket'in mevcut Kurumsal Risk Yönetimi (KRY) çerçevesine entegre edilmiş ve temel risk türlerini etkileyen bir "risk faktörü" olarak ele almaktadır. Bu entegrasyon tam kapsamlıdır. İklimle ilgili geçiş ve fiziksel riskler, başta kredi riski ve operasyonel risk olmak üzere yerleşik risk kategorileri üzerindeki etkilerine göre değerlendirilmekte ve yönetilmektedir.

Bu entegre yaklaşımın nasıl işlediğini gösteren somut örnekler şunlardır:

  • Kredi Riski Perspektifi: İklimle bağlantılı geçiş risklerinden biri olan karbon vergileri, finanse edilen müşterilerin maliyet yapılarını baskılayarak finansal dayanıklılıklarını azaltabilir ve böylece kredi geri ödeme performanslarında bozulmaya yol açabilir. Bu nedenle karbon vergileri, ayrı bir risk sınıfı olarak değil, kredi değerlendirme sürecinde müşterinin temerrüt olasılığını yükselten bütünleşik bir risk faktörü olarak ele alınmaktadır.
  • Operasyonel Risk Perspektifi: Aşırı hava olaylarının (sel, fırtına vb.) Şirket'in fiziksel varlıkları veya finanse edilen yatırımlar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler, operasyonel risk yönetiminin mevcut mekanizmaları içinde

değerlendirilmekte; bu tür olayların sıklık ve şiddetine göre risk azaltıcı önlemler alınmaktadır.

İklimle ilgili riskler, diğer tüm risklerle aynı yönetişim mekanizmaları kapsamında izlenmektedir; Riskin Erken Saptanması Komitesi ve Yönetim Kurulu bu süreçte aktif rol üstlenmektedir. Ayrıca, iklimle ilgili geliştirilen tüm yeni prosedürler Şirket'in mevcut İç Kontrol ve İç Denetim fonksiyonlarının denetimine tabi tutulmaktadır. Kurumsal güvence mekanizması bu sayede güçlendirilmekte, iklim riskleri tüm kontrol hatlarına entegre edilmektedir. İklim senaryo analizi gibi ileriye dönük araçlardan elde edilen bulgular, geleneksel yöntemlerle tespit edilemeyen yeni nesil riskleri ortaya çıkarmakta, bu bulgular Şirket'in risk iştahı beyanını, sermaye planlamasını ve stratejik önceliklerini doğrudan bilgilendirmekte ve risk yönetimi sürecini daha proaktif bir yapıya taşımaktadır.

Değerlendirmelerde Kullanılan Girdiler, Parametreler ve Kriterler

Risk ve fırsat yönetimi süreçleri, çeşitli içsel ve dışsal girdiler ile parametrelere dayanmaktadır.

  • İçsel Veriler: Kredi portföyünün sektörel ve coğrafi dağılımı, müşteri risk bakiyeleri, mevcut beklenen kredi zararı (BKZ) karşılıkları ve gerçekleşen finansal göstergeler (2024 yılında ödenen 381,7 milyon TL tutarındaki sigorta primi gibi).
  • Dışsal Veriler: IPCC ve NGFS iklim senaryoları, SKDM gibi ulusal ve uluslararası iklim politikaları ve makroekonomik göstergeler.
  • Niteliksel Girdiler: Risk yönetimi süreci, Yönetim Kurulu onaylı Sürdürülebilirlik Politikası ve Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Politikası gibi kurumsal politika belgeleriyle yönlendirilmekte olup; Sürdürülebilirlik Komitesi, Riskin Erken Saptanması Komitesi ve ilgili iş birimlerinin uzman görüşleri sürece entegre edilmektedir. Özellikle ölçüm belirsizliğinin yüksek olduğu durumlarda, nitel senaryo mantığı oluşturmak için bu uzman görüşlerinden aktif şekilde yararlanılmıştır.
  • Nicel Kriterler: Etkinin büyüklüğünü sayısallaştırmak amacıyla belirlenen varsayımlardır. Bu kapsamda, fiziksel risk senaryolarında riske maruz portföyün %1 ila %10 arasında ek temerrüde düşebileceği öngörülürken; geçiş riski senaryolarında karbon yoğun portföylerin temerrüt olasılığının %5 ila %20 arasında artış gösterebileceği tahmin edilmektedir. Bu oranlar, senaryo analizleri kapsamında nitel değerlendirmelerin nicel kriterlerle desteklenmesi amacıyla kullanılan eşiklerdir. Ayrıca, kredi tahsis süreçlerinde 2 milyon ABD doları bir eşik değer olarak belirlenmiş olup, bu tutarın üzerindeki projeler için çevresel ve sosyal risklerin değerlendirildiği ayrı bir skorlama süreci işletilmektedir.

Metrikler ve Hedefler

Bu bölüm, QNB Finansal Kiralama'nın iklimle ilgili risk ve fırsatlara yönelik performansının ve bu konudaki ilerlemesinin, genel amaçlı finansal raporların kullanıcıları tarafından anlaşılmasını sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Bu kapsamda, Şirket'in iklimle ilgili performansını ölçmek, izlemek ve yönetmek için kullandığı temel metrikler ile hem kendi belirlediği hedeflere hem de uymayı taahhüt ettiği ulusal hedeflere (örneğin, 2053 Net Sıfır hedefi) yönelik amaçları sunulmaktadır.

Açıklanan metrik ve hedefler, raporun Strateji ve Risk Yönetimi bölümlerinde detaylandırılan yaklaşımlarla doğrudan ilişkilidir ve bu stratejilerin uygulanmasındaki ilerlemenin şeffaf bir şekilde izlenmesine olanak tanımaktadır.

Sektörler Arası Metrikler

QNB Finansal Kiralama, iklimle ilgili risk ve fırsatlara yönelik performansını ölçmek ve izlemek amacıyla Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) 2'de tanımlanan sektörler-arası metrik kategorileri doğrultusunda aşağıdaki bilgileri açıklamaktadır.

Sera Gazı (GHG) Emisyonları

Şirket'in 1 Ocak 2024 - 31 Aralık 2024 raporlama dönemi için operasyonel kontrol yaklaşımıyla hesaplanan brüt sera gazı emisyonları aşağıdaki tabloda sunulmaktadır:

Emisyon Kapsamı 2024 Yılı (ton CO₂e)
Kapsam 1 (Doğrudan Emisyonlar) 253
Kapsam 2 (Dolaylı Enerji Emisyonları) 139
TOPLAM (Kapsam 1 + Kapsam 2) 392

Emisyon Faktörleri

Emisyon Kaynağı Emisyon Kaynağı
Benzin -
Katalitik Oksidasyon
2,350265731
Motorin
-
Onroad
2,686511572
Motorin
Jeneratör
2,653462275
Doğal
Gaz
2,15635968

Şirket, Kapsam 3 emisyonlarını da GHG Protokolü'ne uygun olarak takip etmektedir. Ancak, TSRS'ye uygun ilk kez raporlama yapacak işletmelere tanınan geçiş kolaylıkları uyarınca, bu ilk raporlama yılı olması sebebiyle Kapsam 3 emisyonları (özellikle Kategori 15: Finanse Edilen Emisyonlar) açıklanmamıştır. Şirket, Kapsam 3 emisyonlarını hesaplama metodolojisini ve veri toplama altyapısını geliştirmekte olup, gelecek raporlama dönemlerinden itibaren bu verileri de açıklamayı hedeflemektedir.

Kapsam 2 emisyonları, Türkiye'nin ulusal elektrik şebekesinin ortalama emisyon faktörüne dayalı olarak (lokasyon-dayalı) hesaplanmıştır. Bununla birlikte Şirket, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikaları (I-REC) kullanarak 2024 yılı itibarıyla tedarik ettiği elektriğin %100'ünü yenilenebilir kaynaklardan belgelendirmiştir. Bu durum, piyasa-bazlı (market-based) Kapsam 2 emisyonlarının sıfıra yakın olduğu anlamına gelmektedir.

İklimle İlgili Risk ve Fırsatlara Maruz Varlıklar

Aşağıdaki metrikler, Şirket'in geçiş ve fiziksel riskler ile iklimle ilgili fırsatlara maruz varlık ve faaliyetlerinin parasal tutarını ve toplam içindeki yüzdesini göstermektedir:

Metrik Metrik Açıklaması Tutar Toplam Portföy İçindeki
Kategorisi (Milyar TL) Yüzdesi (%)
Geçiş Riskleri Karbon Yoğun Sektörlerdeki
Portföy
12,852 %42,6
Atıl Kalma Riski Yüksek Varlık
Portföyü
7,633 %25,3
Fiziksel Yüksek Riskli Coğrafi %22,0 (Net Leasing
Riskler Bölgelerdeki Portföy 5,887 Alacakları)
İklim
Fırsatları
Sürdürülebilirlik Temalı Portföy 3,456 %11,5

Sermaye Dağıtımı

Şirket'in 2024 yılında iklimle ilgili risk ve fırsatlara yönelik olarak dağıttığı sermaye harcaması, finansman veya yatırım tutarı aşağıdaki gibidir:

Fırsatlara Yönelik Finansman: 2024 yılı içerisinde müşterilerin sürdürülebilirlik projelerine yönelik sağlanan yeni finansman tutarı 100 milyon ABD dolarıdır.

Risk Yönetimine Yönelik Harcama: Fiziksel risklere karşı finansal dayanıklılığı artırmak amacıyla 2024 yılında katlanılan sigorta primi maliyeti yaklaşık 381,7 milyon TL'dir.

Sektöre Özgü Metrikler

QNB Finansal Kiralama, TSRS 2 Madde 28(b) uyarınca, faaliyetleriyle en ilgili sektörel rehber olan "Cilt 64 – Araba Kiralama ve Leasing" standardında tanımlanan sektör bazlı metrikleri, kendi iş modelinin getirdiği sınırlılıklar çerçevesinde açıklamaktadır.

Filo Yakıt Ekonomisi (TR-CR-410a.1): QNB Finansal Kiralama, operasyonel kiralama hizmeti sunmadığından ve finansal kiralama modelinde araçların operasyonel yönetimi müşterilerde olduğundan, yakıt tüketimi gibi operasyonel verilere erişim mümkün değildir. Bu nedenle iş modelinin niteliği gereği bu metrik raporlanamamaktadır.

Filo Kullanım Oranı (TR-CR-410a.2): Bu metrik, yalnızca Şirket'in operasyonel kullanımı için çalışanlara tahsis edilen 58 araçlık dahili filosu için hesaplanabilmekte olup, bu kapsamda filo kullanım oranı %100'dür.

Aşağıdaki faaliyet metrikleri, sektöre özgü açıklamaların bağlamını oluşturmak için sunulmuştur:

Ortalama Araç Yaşı (TR-CR-000.A): Yalnızca 58 araçlık dahili filo için hesaplanmış olup, ortalama yaş 2,7 yıldır.

Ortalama Kiralık Filo Büyüklüğü (TR-CR-000.C): Raporlama dönemi boyunca müşterilere finanse edilen ortalama binek ve hafif ticari araç sayısı 1.496 adettir.

Toplam Mevcut Kiralama Günleri (TR-CR-000.B): Finanse edilen araçlar için raporlama dönemindeki toplam mevcut kiralama günü sayısı 546.040 gündür.

İklimle İlgili Hedefler

QNB Finansal Kiralama, iklimle ilgili stratejik amaçlarına ulaşma konusundaki ilerlemeyi izlemek üzere, hem kendi belirlediği hem de uymayı taahhüt ettiği ulusal hedeflerle uyumlu, nitel ve nicel hedefler belirlemiştir.

Yeşil Portföy Payını Artırma Hedefi

Şirket'in temel hedeflerinden biri, portföyünü karbonsuzlaştırarak iklim etkilerini azaltmak ve düşük karbonlu ekonomiye geçişten kaynaklanan fırsatları değerlendirmektir. 2024 yıl sonu itibarıyla %11,5 olan baz dönem oranının, orta vadeli bir dönem olan 2027 yılı sonuna kadar %20 seviyesine çıkarılması amaçlanmaktadır. Yeşil portföyün toplam içindeki oranını ölçtüğü için bir yoğunluk hedefi niteliğindeki bu hedef, Şirket'in tüm leasing portföyünü kapsayacak şekilde işletmenin tamamı için geçerlidir. Bu hedef, Paris Anlaşması'nın ruhuna ve Türkiye'nin 2053 Net Sıfır hedefine uygundur.

Yenilenebilir Enerji Finansmanını Büyütme Hedefi

Şirket'in bir diğer önemli azaltım hedefi, temiz enerji üretimini finanse ederek sera gazı emisyonlarının düşürülmesine katkıda bulunmaktır. 2024 baz yılında 94 MW olan finansman hacminin, kısa vadeli bir hedefle 2025 yılında 150 MW'ın üzerine çıkarılması planlanmaktadır. Ulaşılması gereken spesifik bir kapasiteyi belirttiği için bir mutlak hedef niteliği taşıyan bu amaç, Şirket'in işletme genelindeki yenilenebilir enerji finansmanı faaliyetleri için geçerlidir. Kısa vadeli bir hedef olduğu için spesifik bir ara hedef belirlenmemiştir. Bu hedef, Paris Anlaşması ve Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 7 (Erişilebilir ve Temiz Enerji) ile doğrudan uyumlu olup, Türkiye'nin ulusal katkı beyanlarına ulaşmasına katkı sağlamaktadır.

Operasyonel Karbon Ayak İzine Yönelik Vizyon

Şirket, uzun vadeli bir azaltım vizyonu olarak, operasyonel karbon ayak izini Türkiye'nin 2053 Net Sıfır hedefi ile uyumlu hale getirmeyi benimsemiştir. Bu vizyona yönelik ilerleme, Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonlarının mutlak değeri (ton CO₂e) metriği ile izlenecektir. 2024 yılı baz dönem olarak kabul edilmekle birlikte, bu uzun vadeli vizyon için henüz somut bir nicel azaltım hedefi belirlenmemiştir.

Metodoloji ve Yönetişim

Sera Gazı Emisyonlarının Ölçüm Metodolojisi

QNB Finansal Kiralama, sera gazı emisyonlarını, uluslararası alanda en yaygın kabul gören çerçeve olan Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı'na (2004) uygun olarak ölçmektedir. QNB Finansal Kiralama'nın sera gazı emisyonlarını ölçmek için kullandığı yaklaşıma ilişkin detaylar aşağıdadır:

Ölçüm Yaklaşımı: Şirket, sera gazı emisyonlarını hesaplarken, uluslararası en iyi uygulama olan emisyon faktörü yaklaşımını kullanmaktadır. Bu yaklaşımda, faaliyet verileri (örneğin, tüketilen yakıt veya elektrik miktarı), ilgili sera gazı emisyonunu metrik ton CO₂ eşdeğerine çeviren bilimsel katsayılar (emisyon faktörleri) ile çarpılır.

Girdiler: Hesaplamalarda kullanılan temel girdiler şunlardır:

Kapsam 1 için: Şirket'in operasyonel kontrolü altındaki binalarda tüketilen doğalgaz ve jeneratör yakıtı gibi sabit kaynaklardan ve Şirket'e ait araçların yakıt tüketiminden elde edilen veriler.

Kapsam 2 için: Satın alınan elektriğin faturalandırılmış tüketim verileri (kWh).

Varsayımlar: Temel varsayım, hesaplamalarda kullanılan emisyon faktörlerinin (örneğin, IPCC ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gibi ulusal ve uluslararası kabul görmüş kaynaklardan alınan), ilgili faaliyetin sera gazı etkisini doğru bir şekilde temsil ettiğidir.

Bu yaklaşımın seçilme nedeni, uluslararası geçerliliği, tutarlılığı ve şeffaflığıdır. Bu rapor, Şirket'in TSRS kapsamındaki ilk raporu olduğundan, önceki bir dönemle karşılaştırılacak bir ölçüm yaklaşımı değişikliği bulunmamaktadır.

Hedef Belirleme ve İzleme Yaklaşımı

Hedefler, Şirket'in genel stratejik planlama süreçleriyle bütünleşik bir yaklaşımla, Sürdürülebilirlik Komitesi koordinasyonunda belirlenir, Üst Yönetim tarafından onaylanır ve Yönetim Kurulu gözetiminde uygulanır. Hedeflere yönelik ilerleme, Sürdürülebilirlik

Komitesi tarafından düzenli olarak izlenir ve periyodik olarak İcra Komitesi ile Yönetim Kurulu'na raporlanır.

İçsel Karbon Fiyatlandırması

QNB Finansal Kiralama, bu raporlama dönemi itibarıyla bağlayıcı bir içsel karbon fiyatı uygulamamaktadır. Ancak, gelecekte kredi riski analizlerine NGFS senaryolarına dayalı bir "gölge karbon fiyatlandırması" etkisini dâhil ederek müşterilerin dayanıklılığını ölçmeyi hedeflemektedir.

İklimle İlgili Hususların Yönetici Ücretlerine Dâhil Edilmesi

Şirket'in Üst Yönetimi'nin performansa bağlı ücretlendirme (prim) metodolojisi, iklimle ilgili konular da dâhil olmak üzere, Şirket'in uzun vadeli sürdürülebilir ekonomik performansını etkileyen tüm unsurları dikkate almaktadır. Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından takip edilen hedeflere ulaşma derecesi, genel sürdürülebilirlik performansı aracılığıyla prim sistemini dolaylı olarak etkileyen bir bileşendir. Cari dönem itibarıyla, ücretlendirmenin belirli bir yüzdesi doğrudan iklimle ilgili metriklere bağlanmamıştır.

Hedeflere Yönelik Performans ve Gelecek Planları

Bu rapor, QNB Finansal Kiralama'nın TSRS çerçevesinde iklimle ilgili spesifik hedefler belirlediği ve raporladığı ilk dönemdir. Bu nedenle, bu raporda sunulan metrikler ve hedefler, gelecek yıllardaki performansın ölçüleceği temel çizgiyi (baseline) oluşturmaktadır.

Yeşil Portföy Payını Artırma Hedefi: 2024 raporlama dönemi sonu itibarıyla, Şirket'in yeşil portföyünün toplam portföy içindeki payı %11,5 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, hedefin başlangıç noktasını ve baz dönem performansını oluşturmaktadır. Bu hedef, Paris Anlaşması'nın ruhuna ve Türkiye'nin 2053 Net Sıfır hedefine ulaşma yolunda finans sektörünün oynaması gereken role uygun olup düşük karbonlu ekonomiye geçişi finanse ederek bu anlaşmaları destekler.

Yenilenebilir Enerji Finansmanını Büyütme Hedefi: 2024 baz dönemi için finanse edilen yenilenebilir enerji kapasitesi 94 MW olarak gerçekleşmiştir. Bu performans, 2025 yılı için belirlenen 150 MW'ın üzerindeki hedefe ulaşmak için bir temel oluşturmaktadır.

Operasyonel Karbon Ayak İzini Sıfırlama Vizyonu: 2024 baz yılı için Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonları toplamı 392 tCO₂e olarak gerçekleşmiştir. Bu emisyon verileri, uzun vadeli Net Sıfır vizyonuna yönelik ilerlemenin izleneceği başlangıç noktasıdır. Yenilenebilir elektrik tedarikinde %100 performansına ulaşılması, bu hedefe yönelik atılmış somut ve başarılı bir adımdır.

Üçüncü Taraf Doğrulaması

Bu TSRS Raporu'nda yer alan seçili finansal olmayan bilgiler, KPMG Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş. tarafından sınırlı güvence denetiminden geçmiştir. Ancak, raporda sunulan hedeflerin belirlenme metodolojisi, Şirket'in iç yönetişim ve stratejik planlama süreçlerine dayanmakta olup, raporlama dönemi itibarıyla herhangi bir üçüncü taraf denetim kuruluşundan ayrıca ve spesifik olarak bir doğrulama almamıştır.

TSRS 2 Ek Cilt 64: Araba Kiralama ve Leasing

Sürdürülebilirlik Açıklama Konuları ve Metrikler

Tablo 1. Sürdürülebilirlik Açıklama Konuları ve Metrikler

Konu
Hesaplama
Kategori
Ölçü
Kod
QNB Finansal Kiralama'nın
Metriği
Birimi
Cevabı
Filo Yakıt
Bölgeye
Nicel
Mpg,
TR
QNB Finansal Kiralama,
Ekonomisi
göre kiralık
L/km,
CR
operasyonel kiralama hizmeti
ve
gün ağırlıklı
gCO₂/km,
410a.1
sunmamakta, yalnızca finansal
Kullanımı
ortalama
km/L
kiralama faaliyetleri
kiralık filo
yürütmektedir. Bu nedenle,
yakıt
müşterilere tahsis edilen
ekonomisi
araçların nerede, ne kadar
süreyle kullanıldığı, yakıt
tüketimi, bakım gibi
operasyonel veriler şirketimiz
tarafından takip edilmemekte
ve bu bilgilere erişim mümkün
olmamaktadır.
Söz konusu metrik,
operasyonel kiralama yapan
şirketlerin kendi
yönetimindeki araç filolarına
ilişkin verilere dayanarak
hesaplanmaktadır. Ancak
finansal kiralama modeli,
araçların kullanım ve yönetim
sorumluluğunu tamamen
müşterilere devrettiğinden,
ilgili veriler şirketimizce temin
edilememektedir.
Şirketimiz, çalışanlara tahsis
edilen operasyonel araçlara
ilişkin sınırlı bazı bilgilere
(yakıt tüketimi, il bazında
kullanım gibi) sahip olmakla
birlikte, bu veriler ilgili
metriği hesaplamak için yeterli
kapsam ve nitelikte değildir.
Yakıt ekonomisi hesaplaması
için gereken kilometre verisi
ve kiralık gün ağırlıklı
bölgesel kırılımlar da mevcut
değildir.
Bu doğrultuda, QNB Finansal
Kiralama olarak söz konusu
göstergeye ilişkin doğrudan
ölçüm yapmamız mümkün
olmayıp, bu durum iş
modelimizin niteliğinden
kaynaklanmaktadır.
Filo
kullanım
oranı
Nicel Oran TR
CR
410a.2
Filo kullanım oranı: %100
*QNB Leasing bünyesinde
çalışanlar için ayrılan 58 araç
için hesaplanmıştır.

Tablo 2. Faaliyet Metrikleri

FAALİYET
METRİĞİ
KATEGORİ ÖLÇÜ
BİRİMİ
KOD QNB Finansal
Kiralama'nın
Cevabı
Ortalama araç
yaşı
Nicel Aylar TR-CR
000.A
Ortalama Araç
Yaşı:
2,7 yıl
QNB Leasing
bünyesinde
çalışanlar için
ayrılan 58 araç
için
hesaplanmıştır.
Toplam mevcut
kiralama
günleri¹¹⁵
Nicel Gün TR-CR
000.B
Firmalara
kiralanan araçlar
minimum 1 yıl
kiralama
yapıldığı için
1.496*365=
546.040
gün
Ortalama kiralık
filo büyüklüğü¹¹⁶
Nicel Araç sayısı TR-CR
000.C
Her ay
kiralanabilecek
ortalama araç
sayısı: 1.496

115 TR-CR-000.B Notu – Mevcut kiralama günlerinin toplam sayısı, işletmenin raporlama dönemi boyunca kiralama için araç sunduğu 24 saatlik dönemlerin veya bunların bölümlerinin sayısıdır.

116 TR-CR-000.C Notu – Ortalama kiralık filo büyüklüğü, raporlama döneminde her ay kiralanabilecek maksimum araç sayısının basit ortalamasıdır.

Sınırlı Güvence Raporu

KPMG Bag1ms1z Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Mu�avirlik A.\$. I� Kuleleri Kule 3 Kat:2-9 Levent 34330 istanbul Tel +90 212 316 6000 Fax +90 212 316 6060 www kpmg.com.tr

QNB FiNANSAL KiRALAMA A.\$ TURKiYE S0RD0R0LEBiLiRLiK RAPORLAMA STANDARTLARI KAPSAMINDA SUNULAN S0RD0R0LEBiLiRLiK RAPORU HAKKINDA BAGIMSIZ DENETCiNiN SINIRLI G0VENCE RAPORU

QNB Finansal Kiralama A.\$ \$irketi Genel Kuruluna

QNB Finansal Kiralama A.\$. ("\$irket" ya da "QNB Finansal Kira lama") 31 Aralik 2024 tarihinde sona eren y1la ait TSRS Uyumlu Surdurolebilirlik Raporu'nda Kamu Gozetimi, Muhasebe ve Denetim Standartlan Kurumu ("KGK") tarafmdan yay,mlanan Turkiye SOrdurulebilirlik Raporlama Standartlan 1 SOrdurulebilirlikle ligili Finansal Bilgilerin Ac;1klanmasma ili§kin Genel HukOmler ve Turkiye SOrdorulebilirlik Raporlama Standartlan 2 lklimle ilgili Ac;1klamalar'a (hep birlikte "TSRS" olarak anilacakt1r) uygun olarak sunulan bilgiler ("SOrdOrOlebilirlik Bilgileri") hakkmda smirli guvence denetimini ustlenmi§ bulunuyoruz.

Govence denetimimiz, onceki donemlere ili§kin bilgileri ve SOrdurulebilirlik Bilgileri ile ili§kilendirilen diger bilgileri (herhangi bir resim, ses dosyasI, internet sitesi baglant1lan veya yerle§tirilen videolar dahil) kapsamamaktad1r.

Sm1rh Guvence Sonucu

"Guvence sonucuna dayanak olarak yapt191m1z c;alI§manm ozeti" ba§ltg1 altmda ac;1klanan §ekilde gerc;ekle§tirdigimiz prosedOrlere ve elde ettigimiz kan1tlara dayanarak, \$irket'in 31 Arallk 2024 tarihinde sona eren y1la ait SOrdOrulebilirlik Bilgileri, tum onemli yonleriyle TSRS'ye uygun olarak haz1rlanmad1g1 kanaatine varmam,za sebep olacak herhangi bir husus dikkatimizi c;ekmemi§tir.

Dikkat Cekilen Husus(lar)

TSRS Uyumlu Surdorolebilirlik Raporu'nun Rapor Hakkmda bolomunde ac;1kland191 uzere, \$irket'in 2024 y1l1 ic;in haz1rlad1g1 TSRS Uyumlu Sordorolebilirlik Raporu TSRS kapsammda haz1rlad191 ilk rapor olup bu raporda, TSRS 1 'in saglad1g1 muafiyetleri dikkate alarak yalnizca iklimle ilgili risk ve f1rsatlara ili§kin bilgileri ac;1klam1§t1r ve onceki doneme ait bilgileri kar§1la§tIrmal1 bilgi olarak sunmamI§tIr. Ancak bu husus taraf1m1zca verilen sonucu etkilememektedir.

TSRS Uyumlu Surdurolebilirlik Raporu'nun Rapor Hakkinda bolumunde ac;:1kland1g1 uzere, \$irket 29 Arahk 2023 tarihli ve 32414 sayI1i Resmi Gazete'de yay1mlanan "Turkiye Surdurulebilirlik Raporlama Standartlan (TSRS) Uygulama Kapsamina ili§kin Kurul Karan Gec;:ici madde 3 uyannca ilk iki y1I gec;:erli olan Kapsam 3 sera gazI emisyonlanrn ac;:1klamama muafiyetinden yararlanm1§t1r. Bu nedenle, ili§ikteki TSRS Uyumlu Surdurulebilirlik Raporu \$irket'in TSRS 'ye gore haz1rlanan ilk TSRS Uyumlu surdurulebilirlik raporu oldugu ic;:in Kapsam 3 sera gazI emisyonlarin1 ac;:1klanmam1§tir. Ancak bu husus taraf1m1zca verilen sonucu etkilememektedir.

TSRS Uyumlu Surdurulebilirlik raporunda yer alan bilgilerin haz1rlanmasmda yap1sal k1s1tlamalar

SOrdurulebilirlik Bilgileri, gelecekteki olas1 fiziksel ve gec;:ici iklimle ilgili olas1hk, zamanlama veya etkiler hakkinda eksik bilimsel ve ekonomik bilgi nedeniyle yaptsal belirsizlige tabi olan iklimle ilgili senaryolara dayah bilgileri ic;:erir.

Aynca, sera gazI say1salla§t1rmas1, emisyon faktorlerini vefarkh gaz emisyonlann1 birle§tirmek amac1yla gereken degerleri belirlemek ic;:in kullarnlan bilimsel bilginin yetersizliginden dolay1, yap1sal belirsizlige maruz kahr.

Yonetimin ve Ost Yonetimden Sorumlu Olanlarm Surdurulebilirlik Bilgileri'ne ili�kin Sorumluluklan

\$irket Yonetimi a§ag1dakilerden sorumludur:

Surdurulebilirlik Bilgileri'nin TSRS 'ye uygun olarak haz1rlanmas1ndan;

Surdurulebilirlik Bilgileri'nin hata veya hile kaynakl1 onemli yanh§llk ic;:ermeyecek §ekilde haz1rlanmas1 ic;:in gerekli gorulen ic;: kontrolun tasarlanmas1, uygulanmas1 ve sOrdurulmesinden;

ilaveten \$irket Yonetimi uygun surdurulebilirlik raporlama yontemlerinin sec;:ImI ve uygulanmas1 ile ko§ullara uygun makul varsay1mlar ve tahminler yap1lmas1ndan da sorumludur.

Ost Yonetimden Sorumlu olanlar, \$irket'in sOrdurulebilirlik raporlama surecinin gozetiminden sorumludur.

Bag1ms1z Denet�inin Surdurulebilirlik Bilgileri'nin Sm1rh Guvence Denetimine ilif?kin Sorumluluklan

A§ag1daki hususlardan sorumluyuz:

Surdurulebilirlik Bilgileri'nin hata veya hile kaynakl1 onemli yanh§hklar ic;:erip ic;:ermedigi hakkinda s1n1rl1 bir guvence elde etmek ic;:in denetimi planlamak ve yurutmek,

Eide ettigimiz karntlara ve uygulad1g1mIz prosedOrlere dayanarak bagIms1z bir sonuca ula§mak ve

\$irket yonetimine ula§t191m1z sonucu bildirmek.

Yonetim tarafindan haz1rlanan Surdurulebilirlik Bilgileri hakkinda bag1ms1z bir sonuc;: bildirmekle sorumlu oldugumuzdan dolayI bag1ms1zl1g1m121 tehlikeye atabilecegi ic;:in Surdurulebilirlik Bilgileri'nin haz1rlanmasina dahil olmam1za izin verilmemektedir.

Mesleki Standartların Uygulanması

Yaptığımız sınırlı güvence denetimi, KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve Güvence Denetimi Standardı 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri"ne uygun olarak yürütülmüştür. Bu güvence standartları kapsamındaki sorumluluklarımız, raporumuzun Bağımsız Denetçinin Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin Sınırlı Güvence Denetimine İlişkin Sorumlulukları bölümünde ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.

Sınırlı güvence denetimi sırasında elde ettiğimiz kanıtların, sonucumuzun oluşturulması için yeterli ve uygun bir dayanak oluşturduğuna inanıyoruz.

Bağımsızlık ve Kalite Yönetimi

KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan Bağımsız Denetçiler için Etik Kurallar'daki (Bağımsızlık Standartları Dahil) (Etik Kurallar) bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız.

KPMG, Kalite Yönetim Standardı 1 ("KYS 1") Finansal Tabloların Bağımsız Denetim veya Sınırlı Bağımsız Denetimleri ile Diğer Güvence Denetimleri veya İlgili Hizmetleri Yürüten Bağımsız Denetim Şirketleri İçin Kalite Yönetimi hükümlerini uygulamak ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler de dahil kapsamlı bir kalite yönetim sistemi sürdürmekle sorumludur.

Sınırlı Güvence Sonucumuza Dayanak Olarak Yürütülen Çalışmanın Özeti

Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir. Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanır. Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:

Şirket'in anahtar konumdaki kıdemli personeli ile raporlama dönemine ait Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin elde edilmesi için uygulamada olan süreçleri anlamak için görüşmeler yapılmış;

Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne ilişkin sorumlu kişiler ile görüşmeler yapılmıştır.

Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgileri değerlendirmek ve incelemek için Şirket'in iç dokümantasyonu kullanılmıştır.

Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgilerin açıklanmasının ve sunumunun değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.

Sorgulamalar yoluyla, Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanmasıyla ilgili Şirket'in kontrol çevresi ve bilgi sistemleri konusunda kanaat edinilmiştir. Ancak, belirli kontrol faaliyetlerinin tasarımı değerlendirilmemiş, bunların uygulanmasıyla ilgili kanıt elde edilmemiş ve işleyiş etkinlikleri test edilmemiştir.

Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin doğruluğu, örneklem bazında Şirket'in destekleyici dokümantasyonu ile karşılaştırarak test edilmiştir.

Şirket'in tahmin geliştirme yöntemlerinin uygun olup olmadığı ve tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmiştir. Ancak prosedürlerimiz, tahminlerin dayandığı verilerin test edilmesini veya Şirket'in tahminlerini değerlendirmek için kendi tahminlerimizin geliştirilmesini içermemektedir.

Sera gazlarına yönelik sayısallaştırma yöntemleri ve raporlama politikalarının seçimi değerlendirilmiştir.

Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetimine göre farklılık gösterir ve bu prosedürlerin kapsamı da daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetiminde elde edilen güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütüp,,QJıaydı elde edilecek olan güvence seviyesine göre önemli ölçüde düşüktür .

.,.r";..�•-�, --.. .. '··, ... ,.. '\ ,. - t.:! f - "' ,•, J ;c .. .... ı.z . ... ,. ' v• .,____ '- {' Ştı:i; 'so)'�� tilv1MM

Sorllm.lU Qeoetçi

11 Ağustos 2025 İstanbul, Türkiye

Talk to a Data Expert

Have a question? We'll get back to you promptly.