Environmental & Social Information • Aug 5, 2025
Environmental & Social Information
Open in ViewerOpens in native device viewer

Türkiye Sigorta 2024 Sürdürülebilirlik Raporu
DRT Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. Maslak No1 Plaza Eski Büyükdere Caddesi Maslak Mahallesi No:1 Maslak, Sarıyer 34485 İstanbul, Türkiye
Tel: +90 (212) 366 60 00 Fax: +90 (212) 366 60 10 www.deloitte.com.tr
Mersis No :0291001097600016 Ticari Sicil No: 304099
Türkiye Sigorta A.Ş. Genel Kurulu'na,
Türkiye Sigorta A.Ş. ("Şirket") 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler" ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 2 "İklimle İlgili Açıklamalar"a uygun olarak sunulan bilgiler ("Sürdürülebilirlik Bilgileri") hakkında sınırlı güvence denetimini üstlendik.
"Güvence sonucuna dayanak olarak yaptığımız çalışmanın özeti" başlığı altında açıklanan şekilde gerçekleştirdiğimiz prosedürlere ve elde ettiğimiz kanıtlara dayanarak, Şirket'in 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin, tüm önemli yönleriyle Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (''KGK'') tarafından 29 Aralık 2023 tarihli ve 32414(M) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ("TSRS")'na göre hazırlanmadığı kanaatine varmamıza sebep olan herhangi bir husus dikkatimizi çekmemiştir.
Sürdürülebilirlik Bilgileri, "Rapor Kapsamı" başlığı altında açıklandığı üzere, bilimsel ve ekonomik bilgi eksikliklerinden kaynaklanan yapısal belirsizliklere maruz kalmaktadır. Sera gazı emisyonlarının hesaplanmasında bilimsel bilginin yetersizliği belirsizliğe yol açmaktadır. Ayrıca, gelecekteki muhtemel fiziksel ve geçiş dönemi iklim risklerinin olasılığı, zamanlaması ve etkilerine ilişkin veri eksikliği nedeniyle, Sürdürülebilirlik Bilgileri iklimle ilgili senaryolara dayalı belirsizlikler içermektedir.
Deloitte; İngiltere mevzuatına göre kurulmuş olan Deloitte Touche Tohmatsu Limited ("DTTL") şirketini, üye firma ağındaki şirketlerden ve ilişkili tüzel kişiliklerden bir veya birden fazlasını ifade etmektedir. DTTL ve üye firmalarının her biri ayrı ve bağımsız birer tüzel kişiliktir. DTTL ("Deloitte Global" olarak da anılmaktadır) müşterilere hizmet sunmamaktadır. Global üye firma ağımızla ilgili daha fazla bilgi almak için www.deloitte.com/about adresini ziyaret ediniz.
© 2025. Daha fazla bilgi için Deloitte Türkiye (Deloitte Touche Tohmatsu Limited üye şirketi) ile iletişime geçiniz.
Yönetimin ve Üst Yönetimden Sorumlu Olanların Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne İlişkin Sorumlulukları
Şirket Yönetimi aşağıdakilerden sorumludur:
Üst yönetimden sorumlu olanlar, Şirket'in sürdürülebilirlik raporlama sürecinin gözetiminden sorumludur.
Aşağıdaki hususlardan sorumluyuz:
Yanlışlıklar hata veya hile kaynaklı olabilir. Yanlışlıkların, tek başına veya toplu olarak, Sürdürülebilirlik Bilgileri kullanıcılarının buna istinaden alacakları ekonomik kararları etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa bu yanlışlıklar önemli olarak kabul edilir.
Yönetim tarafından hazırlanan Sürdürülebilirlik Bilgileri hakkında bağımsız bir sonuç bildirmekle sorumlu olduğumuz için, bağımsızlığımızın tehlikeye girmemesi adına Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanma sürecine dâhil olmamıza izin verilmemektedir.
KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak Güvence Denetimi Standardı 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri" ne uygun olarak sınırlı güvence denetimini gerçekleştirdik.
2 3 İstanbul, 22 Nisan 2025
KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan Bağımsız Denetçiler İçin Etik Kurallar'daki (Bağımsızlık Standartları Dâhil) (Etik Kurallar) bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız. Şirketimiz, Kalite Yönetim Standardı 1 hükümlerini uygulamakta ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler dâhil, kapsamlı bir kalite kontrol sistemi sürdürmektedir. Çalışmalarımız, denetçiler ve sürdürülebilirlik ve risk uzmanlarından oluşan bağımsız ve çok disiplinli bir ekip tarafından yürütülmüştür. Şirket'in iklim ve sürdürülebilirlikle ilişkili risk ve fırsatlarına yönelik bilgilerin ve varsayımların makuliyetini değerlendirmeye yardımcı olmak için uzman ekibimizin çalışmalarını kullandık. Verdiğimiz güvence sonucundan tek başımıza sorumluyuz.
Sürdürülebilirlik Bilgileri'nde önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir.
Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanır. Sürdürülebilirlik Bilgileri'ne ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:
• Şirket'in anahtar konumdaki kıdemli personeli ile raporlama dönemine ait Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin elde edilmesi için uygulamada olan süreçleri anlamak için görüşmeler yapılmış;
• Sürdürülebilirlik ile ilgili bilgilerin açıklanmasının ve sunumunun değerlendirilmesi
• Sorgulamalar yoluyla, Sürdürülebilirlik Bilgileri'nin hazırlanmasıyla ilgili Şirket'in kontrol çevresi ve bilgi sistemleri konusunda kanaat edinilmiştir. Ancak, belirli kontrol faaliyetlerinin tasarımı değerlendirilmemiş, bunların uygulanmasıyla ilgili kanıt elde edilmemiş ve işleyiş etkinlikleri test
• Şirket'in tahmin geliştirme yöntemlerinin uygun olup olmadığı ve tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmiştir. Ancak prosedürlerimiz, tahminlerin dayandığı verilerin test edilmesini veya Şirket'in tahminlerini değerlendirmek için kendi tahminlerimizin geliştirilmesini
• Şirket'in sürdürülebilirlik raporlama süreçleriyle birlikte finansal olarak önemli olduğu tespit edilen
Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler, nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetiminden farklıdır ve kapsamı daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetimi sonucunda sağlanan güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütülmüş olsaydı elde edilecek güvence seviyesinden önemli ölçüde daha düşüktür.
Member of DELOITTE TOUCHE TOHMATSU LIMITED

Sürdürülebilirlikle ilgili açıklamalar DRT BAĞIMSIZ DENETİM VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş. tarafından GDS 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Güvence Denetimleri" ve GDS 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri" standartları kapsamında sınırlı güvence denetimine tabi tutulmuş ve sınırlı bağımsız güvence beyanına raporda yer verilmiştir.TSRS 1 ve TSRS 2 standardı doğrultusunda gerçekleştirilen bu denetim süreci, Türkiye Sigorta'nın sürdürülebilirlik raporlamasına yönelik şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini güçlendirmekte olup, iklimle ilgili risklerin işletmenin nakit akışları, finansmana erişimi ve sermaye maliyeti üzerindeki etkilerini açıklamaya yönelik en iyi uygulamaları içermektedir. Türkiye Sigorta, sürdürülebilirlik performansını uluslararası standartlara uygun şekilde ölçme ve raporlama taahhüdünü sürdürmektedir. Bağımsız denetim süreciyle doğrulanan sürdürülebilirlik verileri, yatırımcılar ve diğer paydaşlar için güvenilir ve kapsamlı bir bilgi
Denetim kaynağı sunmaktadır.
Bu rapor, 1 Ocak – 31 Aralık 2024 finansal raporlama dönemini esas alarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS 1 ve TSRS 2)'ye uygun olarak hazırlanmıştır.
Raporda yer alan "Şirket" ve "Şirketimiz" ifadeleri Türkiye Sigorta anlamına gelmektedir. Sosyal ve çevresel performansa ilişkin veriler, aksi belirtilmedikçe, Şirket faaliyetlerinin en büyük bölümünü oluşturan Türkiye operasyonlarını kapsamaktadır. Rapor, Şirket faaliyetlerinin çevresel ve sosyal olarak tamamını içermektedir.
TSRS, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından belirlenen uluslararası standartlar temel alınarak oluşturulmuştur. TSRS raporu, şirketlerin faaliyetlerinin temel bileşenlerini temsil eden yönetişim, strateji, risk yönetimi, ölçüt ve hedefler olmak üzere dört kategori etrafında yapılandırılmıştır.
Türkiye Sigorta olarak, şirketimizde kurumsal yönetim ve sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulamalarını takip etmek, yatırımcı ilişkileri bölümünün kurumsal yönetim açısından çalışmalarını gözetmek ve Yönetim Kurulu'na kurumsal yönetim uygulamalarını iyileştirici tavsiyelerde bulunmak amacıyla Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi'ni kurduk. Sürdürülebilirlik faaliyetleri Yönetim Kuruluna bağlı Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi sorumluluğu alında yürütülmektedir. Komite, sürdürülebilirlik faaliyetlerini izleme, kontrol etme ve alınan kararların Yönetim Kurulu'nun onayına sunulmasından sorumludur.
Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesine, Yönetim Kurulu tarafından Şirket'in icrada görevli olmayan Yönetim Kurulu üyeleri arasından en az iki üye seçilerek atanır. Komite Başkanı, Bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri arasından seçilmesi gerekir. Yatırımcı İlişkileri bölüm yöneticisi Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesine üye olarak görevlendirilir. Bölüm yöneticisinin görevinden ayrılması durumunda 30 gün içerisinde yeni bir kişinin görevlendirilmesi zorunludur.
Türkiye Sigorta olarak küresel ve yerel sürdürülebilirlik yaklaşımlarının sigortacılık faaliyetlerimiz üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak, tüm paydaşlarımıza yönelik sorumluluklarımızı net bir şekilde belirledik.
Üst yönetimimizin güçlü katılımı ve sahiplenmesiyle, ekonomik, çevresel, sosyal ve yönetişimsel faktörleri iş süreçlerimize ve karar alma mekanizmalarımıza entegre ediyoruz. Bu faktörlerle ilişkili fırsat ve riskleri etkin bir şekilde yönetmeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik ilkelerini iş stratejilerimizin merkezine yerleştirerek, faaliyetlerimizin ÇSY etkilerini en iyi şekilde yönetmeyi ve paydaşlarımıza uzun vadeli değer yaratmayı amaçlıyoruz. Komite, zorunlu haller haricinde prensip olarak en az üç ayda bir ve gerekli olan her durumda toplanmaktadır. Komite toplantılarında alınan kararlar yazılı hale getirilmekte; Komite üyeleri tarafından imzalanmakta ve düzenli bir şekilde saklanmaktadır. Toplantılarda alınan kararlar, katılanların oy çokluğu ile alınır. Oyların eşit olması durumunda, karar Komite Başkanı'nın oyunu kullandığı yönde alınır.
Komite Başkanı Prof. Dr. Murat Akbalık, bağımsız üye olarak görev yaparken, akademik ve profesyonel kariyerinde kurumsal yönetim, stratejik yönetim ve sürdürülebilirlik alanlarında derinlemesine uzmanlık geliştirmiştir. Prof. Dr. Akbalık, sürdürülebilirlik ile ilgili ulusal ve uluslararası gelişmeleri yakından takip ederek, bilgi birikimini komite çalışmalarına aktarmaktadır. Komite üyelerinden Yönetim Kurulu üyemiz Bilal Bedir, şirketin operasyonel süreçlerinde stratejik bir rol üstlenmiş ve sürdürülebilir değer yaratma konularında
6 7 Şirketimizin çevresel risk yönetimi kapsamında, iklimle ilgili riskleri tanımlıyor, analiz ediyor ve raporlama süreçlerini belirlenen politikalar çerçevesinde yürütüyoruz. Bu süreçlerde, faaliyetlerimizi çevresel düzenlemelere ve iç prosedürlerimize uygun şekilde gerçekleştirmeyi sağlıyoruz. İç denetim mekanizmalarımız aracılığıyla sürdürülebilirlik uygulamalarımızı periyodik olarak gözden geçirmeyi planlıyor ve gerekli iyileştirme önerilerini Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi'ne sunmayı planlıyoruz.
aktif çalışmalara katılmıştır. Sektörel tecrübesi, sürdürülebilirlik ilkelerinin iş süreçlerine entegrasyonunda önemli bir katkı sağlamaktadır. Şahika Balbay Demiroğlu, Yatırımcı İlişkileri Direktörü olarak, sürdürülebilirlik ile ilgili faaliyetlerin koordinasyonu ve raporlanmasında liderlik yapmaktadır. Kendisinin sürdürülebilirlik politikalarının oluşturulması, çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) ilkelerinin uygulanması konusundaki bilgi birikimi, şirketin stratejik hedeflerine ulaşmasında önemli
bir rol oynamaktadır.
Şirketimizin Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi Yönetmeliği'ne buradan erişebilirsiniz. Yatırımcı İlişkileri Direktörlüğü, sürdürülebilirlik projelerimizin ilerleyişini düzenli olarak Komitemize sunmakta ve ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik standartlarına uygunluk sağlamak amacıyla analizler ve raporlamalar gerçekleştirmektedir. Bu süreçler boyunca, sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yürütmeye devam ediyoruz.
Türkiye Sigorta olarak, iklimle ilgili risk ve fırsatları etkin bir şekilde izlemek, yönetmek ve denetlemek amacıyla kapsamlı bir yönetişim çerçevesi benimsiyoruz. Bu süreçlerde temel görevimiz, şirketimizin sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda iklim risklerini proaktif bir şekilde ele almak ve fırsatları değerlendirerek kurumsal hedeflerimize entegre etmektir. İklim risklerini izlemek ve yönetmek amacıyla düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz risk değerlendirme süreçlerinde, operasyonel ve stratejik faaliyetlerimize yönelik iç ve dış etmenleri dikkate alarak gerekli önlemleri belirliyoruz.
İklimle ilgili konuları, sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda belirlenen performans göstergeleriyle takip ediyor ve düzenli olarak Yönetim Kurulu'na raporluyoruz. Bu kapsamda, karbon ayak izimizin azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması, atık yönetimi ve sürdürülebilir iş modellerinin geliştirilmesi gibi öncelikli konuları yönetişim süreçlerimize entegre ederek yönetimimizin sorumluluk alanında tutuyoruz.
Türkiye Sigorta'da sürdürülebilirlik yönetimini desteklemek amacıyla, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi'ne bağlı alt komiteler bulunmaktadır. Bununla birlikte, Komite, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Kurumsal Yönetim Tebliği çerçevesinde Aday Gösterme Komitesi ve Ücret Komitesi görevlerini yerine getirmekte, bu kapsamda Yönetim Kurulu'na sunulacak adayların belirlenmesi, değerlendirilmesi ve üst düzey yöneticilerin ücretlendirme esaslarının oluşturulmasına yönelik çalışmaları yürütmektedir. Bu doğrultuda, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ilgili iş birimlerinden gelen geri bildirimler değerlendirilmekte ve Yönetim Kurulu'na iletilmektedir.



| Komiteler | Komite Üyeleri | Görevi | Komite Görevi |
|---|---|---|---|
| Prof. Dr. Murat AKBALIK |
Bağımsız Üye | Komite Başkanı | |
| Kurumsal Yönetim ve Sürdürebilirlik |
Bilal BEDİR | Üye | Komite Üyesi |
| Komitesi | Şahika BALBAY | Yatırımcı İlişkileri | |
| DEMİROĞLU | Direktörü | Komite Üyesi |
belirlenen sürdürülebilirlik kriterlerinin başarısına dayalı olarak oluşturuyoruz. Yönetim Kurulu üyelerimiz ve Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitemiz, bu hedeflere yönelik ilerlemeyi OKR (Objective and Key Results) performans yönetim sistemiyle düzenli olarak takip ediyor. OKR sistemi sayesinde, hedeflerimizi ve kilit sonuçları net bir şekilde tanımlayarak hem ölçülebilir metrikleri hem de niteliksel değerlendirmeleri etkin bir şekilde yönetiyoruz.
Finansal tablolarımıza yansıtılan üst düzey yöneticilerin ücretlendirmesinde, ÇSY kriterlerine dayalı teşviklerin ağırlığını şirketimizin stratejik önceliklerine uygun şekilde belirliyoruz. Ücret politikamızı, sektördeki rekabet koşulları ve Türkiye Sigorta'nın büyüklüğünü dikkate alarak oluştururken, ÇSY performansına dayalı ücret bileşenleri ile sürdürülebilirlik odaklı stratejilerin benimsenmesini ve uygulanmasını teşvik eden bir yapı sunuyoruz.
Yönetim Kurulumuz, ÇSY kriterlerini içeren ücretlendirme politikalarını periyodik olarak gözden geçiriyor ve sürdürülebilirlik odaklı hedeflerimizin gerçekleştirilmesine yönelik kararlar almaktadır. ÇSY performansını kurumsal değerlerimize entegre eden bir ücretlendirme yaklaşımını benimsiyor ve Yönetim Kurulu ile Üst Düzey Yöneticilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını teşvik eden bir model uyguluyoruz.

8 9 Her yıl belirlenen ÇSY hedefleri doğrultusunda Yönetim Kurulu ve Üst Düzey Yöneticilerimizi değerlendiriyor ve bu değerlendirme sonuçlarına göre ücretlendirme kararlarını alıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejilerimiz kapsamında belirlediğimiz ÇSY hedefleri arasında, iklim değişikliğine yönelik risklerin azaltılması, karbon ayak izinin düşürülmesi, enerji verimliliğinin artırılması ve sosyal sorumluluk projelerinin desteklenmesi gibi unsurlar yer alıyor. Yıl sonunda yapılan performans değerlendirmelerinde yöneticilerimizin bu hedeflere ulaşmadaki katkılarını göz önünde bulundurarak ücretlendirme sürecimizi şekillendiriyor, değişken ücret unsurlarını
Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak amacıyla ilgili departmanlar arasında koordinasyonu sağlıyor, ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik endeksleri ile raporlama standartlarına uyum süreçlerini yönetiyoruz. Yönetişim süreçlerimizde etkin karar alma mekanizmaları oluşturarak sürdürülebilirlik performansımızı artırmayı hedefliyor, sektörel gelişmeleri düzenli olarak takip ederek şirket politikalarımızı bu doğrultuda güncelliyoruz.
Türkiye Sigorta olarak, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Üst Düzey Yöneticilerin ücretlendirme politikasını, şirketimizin uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda şekillendiriyoruz. Bu politika, çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) kriterlerini kapsayarak adil, rekabetçi ve sürdürülebilir bir model üzerine kurulmuştur. Finansal performansın yanı sıra sürdürülebilirlik stratejilerine katkıyı teşvik etmeyi amaçlıyoruz.
ÇSY performansını kurumsal değerlerimize entegre eden bir ücretlendirme yaklaşımını benimsiyor ve Yönetim Kurulu ile Üst Düzey Yöneticilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını teşvik eden bir model uyguluyoruz.
Şirketimizin sürdürülebilirlik hedeflerini belirleme süreçleri Türkiye Sigorta Entegre Faaliyet Raporu sayfa 42-43'te detaylı olarak ele alınmaktadır.
Şirketimizin ücretlendirme politikası ve ilkeleri Türkiye Sigorta Entegre Faaliyet Raporu sayfa 144'te detaylı olarak ele alınmaktadır.
ÇSY Ücretlendirme politikamıza ilgili linkten ulaşabilirsiniz.
Yönetim Kurulu Üyeleri ve Üst Düzey Yöneticilerin Ücretlendirme politikamıza linkten ulaşabilirsiniz.
Sürdürülebilirlik alanındaki bilgi ve yetkinliklerimizi sürekli güncel tutarak, şirketimizin bu alandaki stratejik yönetimine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Komite üyelerimiz,
sürdürülebilirlik yönetimi, iklim değişikliği riskleri, çevresel performans ölçümleri ve sürdürülebilir finans gibi konularda düzenli olarak seminerlere katılmaktadır. Hem ulusal hem de uluslararası uzman kuruluşlar tarafından sağlanan bu eğitimler sayesinde, sektördeki en iyi uygulamaları süreçlerimize entegre etmeyi hedefliyoruz.
İlgili eğitim verilerine Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu sayfa 150'de yer alan eğitimler tablosundan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, sürdürülebilirlik raporlama standartları ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) gibi küresel sürdürülebilirlik çerçevelerine yönelik düzenli bilgi güncellemeleri alıyoruz. Bu süreçler, stratejik karar alma mekanizmalarımıza yüksek bilgi birikimiyle katkı sağlamamızı desteklemektedir.
Türkiye Sigorta olarak, stratejik karar alma süreçlerimizde iklimle ilgili risk ve fırsatları önemli bir unsur olarak değerlendiriyoruz. Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi olarak, uzun vadeli stratejilerimiz çerçevesinde iklim risklerini sürekli gözden geçiriyor ve büyük çaplı işlemler ile risk yönetim politikalarının oluşturulmasında kritik bir rol oynuyoruz.
Faaliyetlerimizi, piyasa koşullarında meydana gelen değişikliklere paralel olarak düzenli aralıklarla gözden geçiriyor ve iklimle bağlantılı riskleri sigorta, kredi ve piyasa riskleri gibi temel risk kategorileri çerçevesinde değerlendiriyoruz. Komite olarak, iklimle ilgili düzenlemelere uyumluluğu sağlamak amacıyla periyodik olarak politika ve strateji önerilerinde bulunuyor, yatırım ve iş süreçlerimizde sürdürülebilirlik odaklı risk yönetim prensiplerini uyguluyoruz.
Türkiye Sigorta olarak, sürdürülebilirliği tüm iş yapış süreçlerimize entegre ederek, çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) boyutlarında uzun vadeli değer yaratmayı stratejik bir öncelik olarak belirledik. İklim değişikliği, toplumsal refah ve kurumsal sorumluluk gibi kritik konuların farkında olarak, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama misyonuyla hareket ediyoruz. Bu kapsamda, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları TSRS 1 ve TSRS 2 doğrultusunda iklimle ilgili risk ve fırsatlarımızı ilk defa belirledik. Bu risk ve fırsatları, ilerleyen yıllarda genişleterek ve önemlilik derecelerine göre yöneterek sürdürülebilirlik stratejimizi daha da güçlendireceğiz.
Sürdürülebilirlik stratejimiz, yalnızca çevresel etkilerimizi en aza indirmekle kalmayıp, aynı zamanda paydaşlarımızla değer odaklı ilişkiler kurmayı ve toplumun geniş kesimlerine fayda sağlamayı hedefliyoruz. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürekli gelişim ilkeleri doğrultusunda oluşturduğumuz bu strateji; kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimizle geleceğe yönelik net bir yol haritası sunuyoruz.
İklim değişikliği, küresel ekonomilerin yanı sıra ülkemiz ekonomisini de derinlemesine etkilemektedir. Türkiye Sigorta olarak, geniş bir müşteri portföyüne ve ülke genelindeki faaliyetlerimize bağlı olarak, bu değişimin doğrudan sonuçlarıyla karşı karşıyayız. İklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları (sel, kuraklık, fırtına vb.) sonucu oluşan hasarlar hem sigortalılarımızın hem de şirketimizin üzerinde önemli bir yük oluşturmaktadır.
Düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş sürecinde ise, sektörümüzde önemli yapısal değişiklikler yaşanmaktadır. Yeni düzenlemeler, teknolojik gelişmeler ve tüketici davranışlarındaki değişimler, sigorta ürün ve hizmetlerimizi yeniden değerlendirmemizi gerektirmektedir. İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik politikalar, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sürdürülebilirlik hedefleri hem riskler hem de yeni iş fırsatları sunmaktadır.
Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliğinin hem şirketimize hem de sigortalılarımıza olan etkilerini yakından takip etmekte ve bu doğrultuda stratejilerimizi geliştirmekteyiz. Bu kapsamda, iklim risklerini değerlendirmek, yeni ürün ve hizmetler geliştirmek ve sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Amacımız, değişen iklim koşullarına uyum sağlayarak hem sigortalılarımızın güvenliğini sağlamak hem de sektörümüzde öncü bir rol üstlenmektir.
İklim değişikliğinin sadece bir risk değil, aynı zamanda iş modelimizi şekillendiren önemli bir faktör olduğunun farkındayız. Şirketimizin faaliyetleri hem iklim değişikliğinden etkilenmekte hem de bu değişime katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, iklim değişikliğinin hem olumsuz etkilerini azaltmak hem de ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmak için çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz.
Şirketimizin iklimle ilgili süreçlerindeki geliştirmeleri Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 45-89 ve 97. sayfalarında detaylı olarak ele alınmaktadır.
Şirketimizin iklimle ilgili risk ve fırsatlarını göz önüne aldığı sürdürülebilirlik anlayışı ve organizasyonu Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 41-42. sayfalarında detaylı olarak ele alınmaktadır.
Şirketimizin 2021 yılında temelini attığı ve sürekli olarak geliştirmeyi amaçladığı sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile mücadele yolculuğu Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 88. sayfasında verilmiştir.

İklim değişikliğinin uzun vadeli etkilerini daha iyi anlamak ve risklere karşı daha dirençli bir yapı oluşturmak amacıyla, farklı iklim senaryoları üzerinde analizler gerçekleştiriyoruz. Bu analizler, sıcaklık artışı, deniz seviyesi yükselmesi, aşırı hava olayları gibi iklimsel değişimlerin portföyümüz üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirmemizi sağlıyor. Özellikle, IPCC'nin belirlemiş olduğu ve 2030 yılına kadar 1,5°C sıcaklık artışının altında kalınması için gerekli adımları içeren senaryolar üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu sayede hem sigortalılarımızın hem de şirketimizin geleceğini potansiyel risklere karşı daha iyi koruyabiliyoruz.
Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliğinin sigortacılık sektörümüz üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için kapsamlı bir risk analizi gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Bu analizde, her bir sigorta branşı için iklim değişikliğine bağlı temel risk unsurları belirlenmiştir. Bu risk unsurları, teknolojik gelişmeler, düzenleyici değişiklikler, tüketici davranışlarındaki değişimler gibi geçiş riskleri ve sel, kuraklık, orman yangını gibi fiziksel riskler farklı kategorilerde
değerlendirilmiştir.
Risklerin belirlenmesinde, sektör uzmanlarımızın görüşleri, güncel bilimsel çalışmalar, TCFD (The Task Force on Climate-related Financial Disclosures) ve SASB standartları dikkate alınmıştır. Bu sayede kısa, orta ve uzun vadede sigorta portföyümüzü etkileyebilecek potansiyel iklimle ilgili riskler ve fırsatlar tespit edilmiştir. Örneğin, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle kıyı bölgelerindeki mülk sigortaları, aşırı hava olayları nedeniyle tarım sigortaları ve kuraklık nedeniyle su kaynaklarına bağlı sektörlerdeki sigortalar, iklim değişikliğinden en çok etkilenen branşlar arasında yer almaktadır.
Bu risk analizi, Türkiye Sigorta olarak iklim değişikliğine uyum sağlama ve gelecekteki risklere karşı daha hazırlıklı olmamızı sağlayacaktır. Elde ettiğimiz bulgular doğrultusunda, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi güncelleyerek, sigortalılarımıza daha kapsamlı koruma sağlayacağız. Ayrıca, yatırım kararlarımızda da iklim risklerini göz önünde bulundurarak, sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapacağız.
Türkiye Sigorta olarak, işletme stratejilerimizi ve karar alma süreçlerimizi desteklemek amacıyla, faaliyetlerimizi "kısa vadeli", "orta vadeli" ve "uzun vadeli" dönemlere göre yapılandırmaktayız. Bu dönemler hem bütçe planlaması hem de stratejik hedeflerimizin belirlenmesinde temel bir referans noktası oluşturmaktadır. İklim değişikliği ve buna bağlı risklerin etkilerinin zaman içinde farklı yoğunluk ve belirsizlik seviyelerinde ortaya çıkabileceği gerçeğinden hareketle, bu dönemlere yönelik ayrı ayrı stratejiler geliştirmekteyiz.
Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliğinin sigorta sektörü üzerindeki etkilerini yakından takip etmekte ve bu riskleri yönetmek adına stratejik adımlar atmaya devam etmekteyiz. Bu kapsamda, iklimle ilgili riskleri önceliklendirerek sürdürülebilir sigortacılık yaklaşımımızı güçlendiriyoruz.
Bu zaman dilimleri, stratejik karar alma süreçlerimizde kullanılan planlama dönemleriyle doğrudan bağlantılıdır. Bütçe, risk yönetimi ve sürdürülebilirlik politikalarımız, belirlenen bu dönemler doğrultusunda şekillendirilmekte ve zaman bazlı bir yaklaşım benimsenerek iş süreçlerine entegre edilmektedir.
| Finansal Etki Düzeyi | Hasılata Etki | Tanım |
|---|---|---|
| Düşük | %0-1 | |
| Orta | %1-5 | 2024 yılı hasılatı dikkate alınarak |
| Yüksek | %5+ | gerçekleştirilmiştir. |
Finansal önemlilik eşiği, hasılatın %5'i olarak belirlenmiş olup; bu eşiği aşan tüm etkiler finansal olarak önemli kabul edilmiş ve söz konusu etkiler risk ve fırsat tablosuna 'yüksek' olarak yansıtılmıştır.
Türkiye Sigorta olarak, TSRS 1 ve TSRS 2 standartlarına uygun bir şekilde iklimle ilgili risk ve fırsatlarımızı belirleme sürecini başarıyla tamamladık. Bu süreçte, ilk etapta SASB (Sustainability Accounting Standards Board) çerçevesi, TCFD, ulusal kaynaklar ve sektörel araştırmalar doğrultusunda, şirketimiz için potansiyel olarak önemli olabilecek risk ve fırsatları tespit ettik.
İklimle ilgili risk ve fırsatlarını, Gerçekleşme Olasılığı ve Etki Büyüklüğü (Finansal & Operasyonel) kriterlerine göre 1'den 5'e (1: En Düşük - 5: En Yüksek) kadar derecelendirerek değerlendirdik. Risk ve fırsatların gerçekleşme olasılığı ile etki büyüklüğü değerlerini çarparak toplam etkilerini tespit etmiş olduk. Belirlemiş olduğumuz eşik değerini aşan risk ve fırsatları 'önemli' olarak sınıflandırdık. Bu doğrultuda, önemli kabul edilen iklimle ilgili risk ve fırsatlarımızı Yonetim Kurulu'nun onayına sunarak karar alma süreçlerine entegre ettik.
Bu kapsamlı yaklaşım, şirketimizin stratejik hedefleri doğrultusunda, iklimle ilgili risklerin ve fırsatların etkili bir şekilde yönetilmesine olanak tanımaktadır.

Etki Büyüklüğü
Şirketimizin iklim risklerine yönelik değerlendirmeleri ve yönetim stratejileri Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 46-47. sayfalarında detaylı olarak ele alınmaktadır.
| Zaman Aralığı |
Yıl | Açıklama |
|---|---|---|
| Kısa | 0-3 | Türkiye Sigorta olarak, bütçe ve stratejik planlama çalışmalarımızı bu dönem içerisinde gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte, iklim kaynaklı riskleri geçmiş verilerden faydalanarak öngörülebilir ve yönetilebilir düzeyde tutuyoruz. Kısa dönem stratejilerimiz, bu risklerin mevcut iş süreçlerimize entegre edilmesine odaklanmaktadır. |
| Orta | 4-7 | Orta vadede, iklim kaynaklı risklere yönelik politikaları ve teknolojik gelişmeleri uygulamaya almayı hedefliyoruz. Bu dönemde, iklim değişikliğine uyum süreçlerimizi güçlendirerek ortaya çıkabilecek belirsizlikleri azaltmayı amaçlıyoruz. Yeni teknoloji adaptasyonu ve iklim risk yönetimi stratejileriyle operasyonel verimliliğimizi artırmayı planlıyoruz. |
| Uzun | 8+ Uzun vadede, iklim kaynaklı risklerin küresel düzeyde daha belirgin ve şiddetli hale gelmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda, bu tür risklerin etkilerini azaltmak amacıyla kapsamlı bir risk yönetim modeli benimseyerek proaktif stratejilerle sürdürülebilir iş süreçlerimizi desteklemeyi hedefliyoruz. |
| Risk Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| İklim değişikliği kaynaklı olarak oluşan şiddetli fırtına, sel, kuraklık veya sıcak hava dalgaları gibi hava kaynaklı olaylar can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. |
Doğal afet risk bölgelerinde bulunan sigortalı varlıkların toplam portföydeki oranı |
0,61 | Orta Vade | Orta |
| Sel ve fırtına gibi risklerden etkilenen varlıkların toplam sigorta miktarına oranı (%) |
0,58 | |||
| *Aşırı hava olaylarından etkilenebilecek şirket operasyonlarının oranı (mülk hasarları) |
- | |||
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Riski Odak Alanları | Riske Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| Artan hasar ödemeleri ve karşılıklara bağlı olarak mali bünyenin sürdürülebilirliği konusunda stratejik önlemler alınması gerekmektedir. Ayrıca, risk analiz süreçleri ve fiyatlandırma politikaları gözden geçirilerek uzun vadeli dayanıklılık sağlanmalıdır. |
Hasar ödemelerinde artış, karşılıklarda artış, karlılık azalışı, SYR üzerinde oluşacak baskı, yatırımcı ve müşteri davranışlarındaki değişiklikler |
Hasar frekansını ve büyüklüğünü azaltmaya yönelik sigortalama politikalarının revize edilmesi, ürün portföyünün çeşitlendirilmesi, risk transfer mekanizmalarının kullanımı (reasürans anlaşmaları gibi), sürdürülebilir sigorta ürünlerinin geliştirilmesi |
Finansal kaynaklar, reasürans anlaşmaları, risk modelleme araçları, teknoloji yatırımları, iklim değişikliği senaryo analizleri, çalışan eğitimleri |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| -191.255.354 TL | İyimser Senaryo: -219.943.657 TL | |||
| Orta Senaryo: -248.631.960 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: -277.320.263 TL | ||||
| Riskin Tamamen Gerçekleşme Durumu: -15.070.956.772.563 TL |
| Risk Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| Su stresi, tarım sektörü, su yoğun sanayiler ve sağlık sigortaları |
*Sigorta Portföyünde Su Stresine Maruz Kalan Varlıkların Oranı (%) |
- | ||
| üzerindeki baskıyı | *Su Yoğun Sanayilerde Sigorta Taleplerinin Artış Oranı (%) |
- | ||
| artırmaktadır. İklim değişikliği ve su |
*Su Stresinden Kaynaklanan Sağlık Sigortası Talepleri (%) |
- | ||
| kaynaklarının azalması, tarımda verimliliği düşürerek sigorta |
*Tarımsal hasar taleplerinin toplam tazminat içindeki oranı (%) - |
|||
| taleplerini artırabilir. Su yoğun sanayiler daha yüksek risk primleriyle karşılaşırken, su stresiyle bağlantılı sağlık sorunları sigorta sektörüne ek yük getirebilir. Bu durum, su yönetiminin etkinleştirilmesini ve sigorta şirketlerinin su stresi kaynaklı risklere yönelik yeni ürünler geliştirmesini zorunlu kılmaktadır. |
Tarım ve hayvancılık poliçelerinin toplam sigorta portföyündeki oranı (%): |
19,84 | Orta Vade | Orta |
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Riski Odak Alanları | Riske Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| Tarım sektörü, su yoğun sanayiler ve sağlık sigortaları üzerindeki baskı artmaktadır. İklim değişikliği nedeniyle sigorta taleplerinde artış ve operasyonel sürdürülebilirlik riskleri bulunmaktadır. Sigorta şirketlerinin bu duruma uygun stratejik planlar oluşturması gerekmektedir |
Sigorta portföyünde su stresine maruz kalan varlıkların oranı, su yoğun sanayilerde sigorta taleplerinin artış oranı, su stresinden kaynaklanan sağlık sigortası talepleri, tarımsal hasar taleplerinin toplam tazminat içindeki oranı. |
Su stresine bağlı riskleri minimize etmek amacıyla yeni sigorta ürünleri geliştirilmesi, su yönetimine yönelik sürdürülebilir projelerle entegre iş modellerinin oluşturulması, müşteri farkındalığını artırmaya yönelik bilgilendirme çalışmaları |
Finansal analiz araçları, su yönetimi stratejileri, sürdürülebilir sigorta ürünleri, teknoloji yatırımları, risk değerlendirme modelleri |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| -1.164.025.302 TL | İyimser Senaryo: -1.338.629.097 TL | |||
| Orta Senaryo: -1.513.232.893 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: -1.687.836.688 TL | ||||
| Riskin Tamamen Gerçekleşme Durumu: -2.200.925.766.023 TL |
* Fazla çaba ve maliyet gerektirdiğinden hesabı gerçekleştirilmemiştir.
**Hesaplamalar 1 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
* Fazla çaba ve maliyet gerektirdiğinden hesabı gerçekleştirilmemiştir. **Hesaplamalar 1 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
Deniz Seviyesinin Yükselmesi ve Kuraklık
| Risk Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri | Zaman Aralığı | Etki Seviyesi |
|---|---|---|---|---|
| Deniz seviyesinin yükselmesi ve kuraklık, sigorta sektörüne yönelik kronik fiziksel riskler olup, uzun vadede can ve mal kaybına yol açabilir. |
*Kıyı bölgelerinde yer alan sigortalı varlıkların toplam portföydeki oranı (%) |
- | Uzun Vade | Orta |
| Tarım ve hayvancılık poliçelerinin toplam sigorta portföyündeki oranı (%) |
19,84 | |||
| *Heyelan risk bölgelerinde bulunan sigortalı varlıkların toplam portföydeki oranı (%) |
- | |||
| Aşırı yağışlardan kaynaklı sigorta taleplerinin toplam tazminat içindeki oranı (%) |
0,50 | |||
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Riski Odak Alanları | Riske Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| Artan hasar ödemeleri ve karşılıklara bağlı olarak mali bünyenin sürdürülebilirliği konusunda stratejik önlemler alınması gerekmektedir. Ayrıca, risk analiz süreçleri ve fiyatlandırma politikaları gözden geçirilerek uzun vadeli dayanıklılık sağlanmalıdır. |
Hasar ödemelerinde artış, karşılıklarda artış, karlılık azalışı, SYR üzerinde oluşacak baskı, yatırımcı ve müşteri davranışlarındaki değişiklikler |
Hasar frekansını ve büyüklüğünü azaltmaya yönelik sigortalama politikalarının revize edilmesi, ürün portföyünün çeşitlendirilmesi, risk transfer mekanizmalarının kullanımı (reasürans anlaşmaları gibi), sürdürülebilir sigorta ürünlerinin geliştirilmesi |
Finansal kaynaklar, reasürans anlaşmaları, risk modelleme araçları, teknoloji yatırımları, iklim değişikliği senaryo analizleri, çalışan eğitimleri |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| -19.953.845.089 TL | İyimser Senaryo: -36.023.494.647 TL | |||
| Orta Senaryo: -29.963.559.476 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: -23.903.624.304 TL | ||||
| Riskin Tamamen Gerçekleşme Durumu: -12.014.323.386.854 TL |
| Risk Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| Türkiye'de TSRS'lere uyum zorunlu hale |
Karbon yoğun sektörlere yönelik poliçe oranı (%) |
10 | Uzun Vade | Düşük |
| getirilmiş olup, finansal raporlamada iklim |
*Fosil yakıt yatırımlarının toplam portföy içindeki oranı (%) |
- | ||
| riskleri esas alınmaktadır. Gelecekte, yüksek iklim |
Hasar ödemeleri / Prim oranı (%) |
2,91 | ||
| riski taşıyan sektörlere bazı sigorta ürünlerinin |
*İklim Riskine Bağlı Tazminat Talepleri Oranı (%) |
1,37 | ||
| sunumu yasaklanabilir veya kısıtlanabilir. |
Çevre dostu poliçe oranı (%) | - | ||
| • Karşılıklarda Artış: | Dava sayısı (adet) | 0 | ||
| İklim davalarına bağlı | Dava kaybı oranı (%) | 0 | ||
| ödemeler nedeniyle mali dengeyi korumak için karşılık oranlarının |
*Tazminat Maliyet oranı (%) = Tazminat Miktarı / Toplam Gelir x 100 |
- | ||
| yükselmesi. | *Karşılık artış oranı (%) | - | ||
| • Karlılık Azalışı: Hasar ödemeleri ve karşılık artışlarının kârlılık üzerindeki baskısı. • SYR Üzerinde Baskı: Kârlılığın azalmasıyla yasal özsermaye (SYR) üzerindeki olumsuz etki. |
Sürdürülebilir yatırımların toplam yatırımlardaki oranı (%) 1,7 |
|||
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Riski Odak Alanları | Riske Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| TSRS uyum zorunlulukları doğrultusunda finansal raporlama süreçlerinin güncellenmesi ve iklim riski yüksek sektörlerde iş stratejilerinin yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda sigorta portföyü gözden geçirilmeli ve risk değerlendirme süreçleri güçlendirilmelidir. |
Karbon yoğun sektörlere yönelik poliçe oranı, fosil yakıt yatırımlarının toplam portföy içindeki oranı, hasar ödemeleri/ tazminat oranı, iklim riskine bağlı tazminat talepleri oranı, çevre dostu poliçe oranı, dava sayısı, dava kaybı oranı, tazminat maliyet oranı, karşılık artış oranı |
İklim riskine bağlı iş stratejilerinin yeniden yapılandırılması, ÇSY kriterlerine uygun sigorta ürünlerinin geliştirilmesi, mevcut portföyde sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm sağlanması, şirketin finansal dayanıklılığını artırmaya yönelik önlemler alınması |
Finansal planlama araçları, çevresel risk modelleme sistemleri, mevzuata uygunluk danışmanlığı, sürdürülebilirlik fonları, çalışan farkındalığını artırmaya yönelik eğitim programlar |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| -4.253.245.916 TL | İyimser Senaryo: -3.444.790.726 TL | |||
| Orta Senaryo: -5.084.160.590 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: -6.723.530.454 TL | ||||
| Riskin Tamamen Gerçekleşme Durumu: -614.182.464.644 TL |
* Fazla çaba ve maliyet gerektirdiğinden hesabı gerçekleştirilmemiştir.
**Hesaplamalar 2 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
Küresel ölçekte iklim kaynaklı afetlerin sigorta şirketlerine maliyeti 2023'te yüzde 15-20 artarken sigorta şirketleri, maliyetleri karşılamak için primlerini yükseltmek zorunda kaldı. Sellerin sıklıkla yaşandığı bölgelerde konut sigortası primleri, düşük riskli bölgelere kıyasla yüzde 30'a varan oranlarda artış gösterirken ABD'nin Florida eyaletinde sık sık sel baskını yaşandığı için buradaki konut poliçelerinde sel riski kapsam dışında bırakıldı.
2021-2024 yılları arasında TSB tarafından açıklanan toplam sektör üretimi için trend analizi gerçekleştirerek tahminleme metodolojisi oluşturulmuştur.
* Fazla çaba ve maliyet gerektirdiğinden hesabı gerçekleştirilmemiştir. **Hesaplamalar 2 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
Sigorta ürünlerinin yaygınlaşması
| Fırsat Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| İklim kaynaklı akut ve kronik risklerle mücadele kapsamında, hane halkı, işletmeler ve diğer tüm paydaşlar tarafından sigorta ürünlerinin kullanımının ve Şirket'imizin müşteri tabanının yaygınlaşmasına katkıda bulunması beklenmektedir. |
İklim risklerine yönelik sigorta ürünlerinin satış oranı (%) |
1,7 | Uzun Vade | Yüksek |
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Fırsatı Odak Alanları |
Fırsata Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| İklim kaynaklı akut ve kronik risklerin artması nedeniyle hane halkı, işletmeler ve diğer paydaşlar sigorta ürünlerine daha fazla ilgi gösterecek, bu durum müşteri tabanının genişlemesine olanak sağlayacaktır. Şirket taleplere uygun stratejiler belirleyerek talebi karşılamaya yönelik kararlar alacaktır. |
Ürünler ve Servisler, Piyasa, Dayanıklılık |
Yeni sigorta ürünlerinin geliştirilmesi, farklı sektörlere yönelik ürün çeşitlendirmesi, risk yönetimi farkındalığı oluşturulması |
Pazarlama bütçesi, müşteri analizleri, dijital sigorta platformları, eğitim programları,parasal kaynaklar, insan kaynağı, teknoloji ve ar-ge kaynakları |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** |
|||
| 1.391.127.501 TL | İyimser Senaryo: 2.504.029.502 TL | |||
| Orta Senaryo: 2.086.691.252 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: 1.669.353.001 TL |
| Fırsat Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri |
Zaman Aralığı | Etki Seviyesi |
|---|---|---|---|---|
| İklim kaynaklı akut ve kronik olaylar büyük çapta can ve mal kaybına yol açma riskini ortaya çıkarmaktadır. Bu durum, iklim riskinden kaynaklanan olaylar için yeni ürün ve fiyatlama imkânı doğuracaktır. |
İklim Riskine Dayalı Ürünlerden Elde Edilen Toplam Gelir Oranı (%) |
1,37 | Uzun Vade | Yüksek |
| İklim Riskine Özel Ürün Sayısı |
2 (Yeşil Kasko ve T-Kasko) |
|||
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Fırsatı Odak Alanları |
Fırsata Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| Artan iklim olayları sebebiyle ürün fiyatlandırma politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve doğru risk primi belirlenmesi gereklidir. |
Ürünler ve Servisler, Piyasa, Dayanıklılık |
Aktüeryal analizlerin güçlendirilmesi, fiyatlandırma stratejilerinin revize edilmesi |
Risk modelleme yazılımları, veri analitiği ekipleri, piyasa araştırmaları |
|
| Mevcut Finansal Etki Öngörülen Finansal Etki** |
||||
| 1.391.127.501 TL | İyimser Senaryo: 2.504.029.502 TL | |||
| Orta Senaryo: 2.086.691.252 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: 1.669.353.001 TL |
**Hesaplamalar 1 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
**Hesaplamalar 1 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
| Fırsat Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| Enerji tasarruflu ve düşük karbonlu ürünlere yönelik artan taleple poliçe hacminde büyüme fırsatı doğacaktır. |
Enerji tasarruflu ürünlere sağlanan poliçe sayısı (% artış) |
1,61 | Uzun Vade | Yüksek |
| İşletmenin Strateji ve | İklim Fırsatı Odak Alanları |
Fırsata Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için | |
| Karar Alma Mekanizması | sağlanan/sağlanacak | |||
| Üzerindeki Etkileri | kaynaklar | |||
| Enerji verimliliği sağlayan ürün ve hizmetlere artan taleple birlikte sigorta sektöründe yeni fırsatları elde etmek için gerekli aksiyonlar ve çalışmalar yapılacaktır. |
Kaynak Verimliliği, Enerji Kaynağı, Ürünler ve Servisler |
Enerji tasarruflu ürünlere yönelik sigorta paketlerinin oluşturulması |
Sürdürülebilirlik uzmanları, finansman destekleri, mevzuata uygunluk danışmanlığı |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| 1.033.841.905 TL | İyimser Senaryo: 1.860.915.429 TL | |||
| Orta Senaryo: 1.550.762.858 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: 1.240.610.286 TL |
| Fırsat Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| Sürdürülebilirlik endeksine dahil olmak, yatırımcılar ve paydaşlar nezdinde itibar ve marka algısını güçlendirerek şirketin uzun vadeli değer yaratma potansiyelini artırabilir. |
Sürdürülebilirlik endeksinden alınan puan (%) |
28,2 | Orta Vade | Orta |
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Fırsatı Odak Alanları |
Fırsata Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| Şirketin sürdürülebilirlik odaklı iş stratejileri geliştirerek yatırımcı ve müşteri nezdindeki itibarını güçlendirmesi için çalışmalar yapılacaktır. |
Dayanıklılık, Piyasa | Sürdürülebilirlik performansının artırılması, ÇSY raporlamalarının yapılması, endeks veri girişlerinin düzenli olarak gerçekleştrilmesi |
ÇSY danışmanlık hizmetleri, sürdürülebilirlik veri tabanları, yeşil fonlar, sektör araştırmaları |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| - | İyimser Senaryo: - | |||
| Orta Senaryo: - | ||||
| Kötümser Senaryo: - |
| Fırsat Tanımı | Ölçüm Metriği | Metrik Değeri Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| Yenilenebilir enerji ve düşük karbon teknolojilerine yatırım, hedeflenen yıl için yenilenebilir enerji ürünleri üzerinden gelir artışı sağlayarak şirketin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunabilir. |
Yenilenebilir enerji ürünlerinin toplam satış içindeki payı (%) |
1,02 | Orta Vade | Orta |
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Fırsatı Odak Alanları |
Fırsata Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| Şirket, yenilenebilir enerji çözümlerini sigorta portföyüne dahil ederek pazar payını artırmayı ve sürdürülebilir büyüme sağlanması için çalışmaların gerçekleştirilmesi. |
Kaynak Verimliliği, Enerji Kaynağı, Piyasa, Ürünler ve Servisler |
Yenilenebilir enerji projeleri için özel sigorta paketleri geliştirilmesi, sektör iş birliklerinin artırılması |
Finansman desteği, sürdürülebilirlik danışmanlığı, Ar-Ge yatırımları |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| 1.033.841.905 TL | İyimser Senaryo: 1.860.915.429 TL | |||
| Orta Senaryo: 1.550.762.858 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: 1.240.610.286 TL |
**Hesaplamalar 1 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
**Hesaplamalar 1 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
| Fırsat Tanımı | Ölçüm Metriği | Zaman Aralığı | Etki Seviyesi | |
|---|---|---|---|---|
| SKA (Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları) bağlantılı ürün tanıtımı ile Tüketici tercihlerine uyum sağlayarak talep artışı sağlamak. |
SKA bağlantılı ürünlerden elde edilen toplam gelir (%) |
1,17 | Orta Vade | Orta |
| İşletmenin Strateji ve Karar Alma Mekanizması Üzerindeki Etkileri |
İklim Fırsatı Odak Alanları |
Fırsata Karşılık Alınacak Aksiyonlar |
Aksiyonlar için sağlanan/sağlanacak kaynaklar |
|
| Şirket, sürdürülebilir ürünler aracılığıyla müşteri bağlılığını artırmayı ve SKA uyumlu ürünleri pazara sunarak marka değerini yükseltmeye yönelik aksiyonların alınması. |
Ürünler ve Servisler, Piyasa, Dayanıklılık |
SKA odaklı sigorta ürünlerinin tanıtımı, müşteri bilgilendirme kampanyaları |
Pazarlama bütçesi, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri, iş birlikleri, teşvikler |
|
| Mevcut Finansal Etki | Öngörülen Finansal Etki** | |||
| 1.191.453.598 TL | İyimser Senaryo: 2.144.616.476 TL | |||
| Orta Senaryo: 1.787.180.397 TL | ||||
| Kötümser Senaryo: 1.429.744.318 TL |

Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliği kaynaklı fiziksel risklerin analizinde, Network for Greening the Financial System (NGFS) senaryolarını kullanmaktayız. Yukarıdaki grafikten görüldüğü üzere, özellikle sel gibi fiziksel risklerin, sera gazı emisyonlarının düzenli bir şekilde azaltıldığı bir senaryo ile (örneğin, NGFS Net-Zero 2050) gecikmeli bir geçiş senaryosu (NGFS Delayed Transition) arasında önemli farklılıklar göstermesi beklenmektedir.
Türkiye'de operasyonlarımızın yoğun olduğu bölgelerde, iklim değişikliğine bağlı olarak sel risklerinin artması olasıdır. Bu bağlamda, NGFS Net-Zero 2050 senaryosu, karbon emisyonlarının 1,5°C hedefine uygun şekilde düzenlendiği bir gelecek öngörerek, yıllık nehir taşkınlarından kaynaklanan hasarların daha düşük seviyelerde kalabileceğini göstermektedir. Öte yandan, NGFS Delayed Transition senaryosu, karbon azaltımında gecikme
Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliğinin şirketimiz üzerindeki etkilerini değerlendirmek ve stratejik dayanıklılığımızı artırmak amacıyla kapsamlı senaryo analizleri gerçekleştiriyoruz. Bu analizlerde hem Network for Greening the Financial System (NGFS) hem de Representative Concentration Pathways (RCP) senaryolarını kullanıyoruz. NGFS senaryoları, geçiş risklerini analiz ederek enerji dönüşümü, karbon azaltım politikaları ve bu değişimlerin finansal etkilerini anlamamıza olanak sağlarken, RCP senaryoları fiziksel riskleri değerlendirerek sera gazı emisyonlarının farklı seviyelerinde iklim sisteminin tepkilerini incelememizi mümkün kılmaktadır.
Senaryo analizlerimiz, iklim değişikliğiyle ilgili hem geçiş hem de fiziksel riskleri kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu kapsamda, NGFS senaryolarını geçiş risklerini, RCP senaryolarını ise fiziksel riskleri analiz etmek için kullanıyoruz. Her iki senaryo türü, uluslararası düzenlemeler ve Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda geliştirilmiş olup, 1,5°C ile 4°C arasındaki küresel sıcaklık artışı projeksiyonlarını kapsamaktadır. Bu, şirketimizin iklimle ilgili en güncel uluslararası anlaşmalarla uyumlu bir değerlendirme yapmasını sağlamaktadır.
Senaryo analizlerinde kullandığımız bu yaklaşımlar, şirketimizin iklimle bağlantılı değişikliklere, gelişmelere ve belirsizliklere karşı dayanıklılığını test etmemizi mümkün kılmaktadır. Bu analizler, kısa, orta ve uzun vadeli etkileri değerlendirmek amacıyla 2050 yılına kadar uzanan zaman dilimlerini içermektedir. Ayrıca, senaryo analizlerimiz şirketimizin tüm iş birimlerini ve operasyon bölgelerini kapsamaktadır. Bu bütünsel yaklaşım, faaliyetlerimizin farklı coğrafyalarda ve sektörlerde iklim risklerine karşı nasıl bir direnç göstereceğini anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Risk göstergelerine yönelik analizler, stres testleri ve senaryo analizlerine ilişkin bilgilere Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu sayfa 207'de yer verilmektedir.
**Hesaplamalar 1 varsayım üzerinden ilerlemiştir:
yaşandığı bir durumda, hasarların önemli ölçüde artabileceğini işaret etmektedir.
Türkiye, emisyonların düzenlendiği ve gelecekte karbon azaltımı konusunda daha sıkı taahhütlerin alınmasının muhtemel olduğu bir ülke olarak, uluslararası anlaşmalara uyum sağlamayı taahhüt etmiştir. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle ilgili en güncel uluslararası anlaşmalara uygun ve düşük karbon ekonomisine düzenli geçiş senaryosuyla analizlerimizi gerçekleştirmek, stratejik önceliklerimiz arasında yer almaktadır.
Sel gibi fiziksel riskler, sadece sigortalama süreçlerimizi değil, aynı zamanda operasyonlarımızın sürdürülebilirliğini ve müşterilerimize sunduğumuz teminatların yeterliliğini de doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, iklim senaryoları üzerinden yapılan analizlerimiz, hem mevcut poliçe koşullarını optimize etmek hem de gelecekte olası zararları azaltmak için kritik bir rehber görevi görmektedir. Türkiye Sigorta olarak hem müşterilerimizin hem de operasyonlarımızın bu risklere karşı dayanıklılığını artırmayı hedeflemekteyiz.

Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliği kaynaklı fiziksel risklerin analizinde, Network for Greening the Financial System (NGFS) senaryolarını kullanmaktayız. Yukarıdaki grafikten görüldüğü üzere, aşırı yağış riskleri, sera gazı emisyonlarının düzenli bir şekilde azaltıldığı bir senaryo (örneğin, NGFS Net-Zero 2050) ile gecikmeli geçiş senaryosu (NGFS Delayed Transition) arasında önemli farklılıklar göstermektedir.
Türkiye'de operasyonlarımızın yoğun olduğu bölgelerde, iklim değişikliğine bağlı olarak aşırı yağış risklerinin artması olasıdır. Bu bağlamda, NGFS Net-Zero 2050 senaryosu, karbon emisyonlarının 1,5°C hedefine uygun şekilde düzenlendiği bir gelecek öngörerek, aşırı yağışlardan kaynaklanan risklerin daha düşük seviyelerde kalabileceğini göstermektedir.
Öte yandan, NGFS Delayed Transition senaryosu, karbon azaltımında gecikme yaşandığı bir durumda, hasarların önemli ölçüde artabileceğini işaret etmektedir.
Türkiye, emisyonların düzenlendiği ve gelecekte karbon azaltımı konusunda daha sıkı taahhütlerin alınmasının muhtemel olduğu bir ülke olarak, uluslararası anlaşmalara uyum sağlamayı taahhüt etmiştir. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle ilgili en güncel uluslararası anlaşmalara uygun ve düşük karbon ekonomisine düzenli geçiş senaryosuyla analizlerimizi gerçekleştirmek, stratejik önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Aşırı hava olayları riski, sadece sigortalama süreçlerimizi değil, aynı zamanda operasyonlarımızın sürdürülebilirliğini ve müşterilerimize sunduğumuz teminatların yeterliliğini de doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, iklim senaryoları üzerinden yapılan analizlerimiz, hem mevcut poliçe koşullarını optimize etmek hem de gelecekte olası zararları azaltmak için kritik bir rehber görevi görmektedir. Türkiye Sigorta olarak hem müşterilerimizin hem de operasyonlarımızın bu risklere karşı dayanıklılığını artırmayı hedeflemekteyiz.
Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliğinin işletmemiz ve müşterilerimiz üzerindeki etkilerini anlamak ve bu etkileri yönetmek amacıyla senaryo analizlerini kullanıyoruz. Yukarıdaki grafikte, nehir taşkınlarından kaynaklanan yıllık beklenen zararların iki farklı senaryo altında (RCP 4.5 ve RCP 6.0) projeksiyonu yer almaktadır. RCP 4.5 senaryosu, daha düşük karbon emisyonlarına geçişi ve daha sıkı iklim politikalarını temsil ederken, RCP 6.0 senaryosu, emisyonların daha yavaş bir hızla azaldığı bir geleceği göstermektedir.
Grafikten görüldüğü üzere, karbon azaltımına yönelik düzenli geçişin (RCP 4.5) taşkın zararlarını sınırlı bir seviyede tutma potansiyeline sahip olduğu anlaşılmaktadır. Buna karşın, daha yavaş bir karbon azaltımı ve düşük iklim politikası uyumu (RCP 6.0) durumunda, taşkınlardan kaynaklanan zararların önemli ölçüde artabileceği öngörülmektedir. Bu durum, özellikle Türkiye gibi iklim değişikliğine karşı hassas bir coğrafyada, işletmeler için önemli riskler taşımaktadır.


Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliğinin işletmemiz ve müşterilerimiz üzerindeki etkilerini anlamak ve bu etkileri yönetmek amacıyla senaryo analizlerini kullanıyoruz. Yukarıdaki grafikte, aşırı yağışlardan kaynaklanan yıllık beklenen değişimler, iki farklı senaryo altında (RCP 4.5 ve RCP 6.0) projeksiyonu yer almaktadır.
RCP 4.5 senaryosu, daha düşük karbon emisyonlarına geçişi ve daha sıkı iklim politikalarını temsil ederken, RCP 6.0 senaryosu, emisyonların daha yavaş ve daha az azaltıldığı bir geleceği göstermektedir.
24 25 İklim değişikliği risklerinin etkilerini azaltmak için hem ulusal hem de uluslararası düzenlemelere uyumlu bir politika izliyoruz. Ayrıca, bu risklere dayanıklı sigorta ürünleri geliştirerek, taşkın risklerinin yüksek olduğu bölgelerde poliçe kapsamlarını optimize ediyoruz. Düşük karbon ekonomisine geçişe yönelik senaryoları dikkate alarak, sadece iş modelimizin sürdürülebilirliğini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda müşterilerimize güvenilir ve etkili çözümler sunuyoruz. Bu yaklaşım, iklim değişikliğinin etkileri karşısında hem şirketimizin hem de müşterilerimizin dayanıklılığını artırmaktadır.
Grafikten görüldüğü üzere, karbon azaltımına yönelik düzenli geçişin (RCP 4.5), aşırı yağış artışlarını belirli bir seviyede sınırlayabileceği anlaşılmaktadır. Buna karşılık, daha yavaş bir karbon azaltımı ve düşük iklim politikası uyumu (RCP 6.0) durumunda, aşırı yağışların ilerleyen yıllarda önemli ölçüde artabileceği öngörülmektedir. Bu durum, özellikle Türkiye gibi iklim değişikliğine karşı hassas bir coğrafyada, işletmeler için önemli riskler taşımaktadır.
Türkiye'de emisyon düzenlemelerinin ve uluslararası anlaşmalara uyumun giderek artması beklenirken, Türkiye Sigorta olarak stratejimizi düşük karbonlu ekonomiye geçişle uyumlu hale getirmekteyiz. Aşırı yağış ve sel, müşterilerimize ve poliçelerimize yönelik en önemli fiziksel risklerden biridir. Bu nedenle, sel gibi doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek ve müşterilerimizi korumak amacıyla kapsamlı risk yönetimi stratejileri geliştirmekteyiz.
İklim değişikliği risklerinin etkilerini azaltmak için hem ulusal hem de uluslararası düzenlemelere uyumlu bir politika izliyoruz. Ayrıca, bu risklere dayanıklı sigorta ürünleri geliştirerek, aşırı yağış ve taşkın risklerinin yüksek olduğu bölgelerde poliçe kapsamlarını optimize ediyoruz. Düşük karbon ekonomisine geçişe yönelik senaryoları dikkate alarak, sadece iş modelimizin sürdürülebilirliğini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda müşterilerimize güvenilir ve etkili çözümler sunuyoruz. Bu yaklaşım, iklim değişikliğinin etkileri karşısında hem şirketimizin hem de müşterilerimizin dayanıklılığını
artırmaktadır.
2100 yılına kadar uzanan zaman dilimlerinde ve yüzyılın sonunda 1,5°C ila 4°C arasında değişen ortalama ısınma senaryolarını içeren duyarlılık ve senaryo analizleri gerçekleştiriyoruz. Analizlerde dikkate alınan zaman dilimleri, iş birimlerimize bağlı olarak değişiklik gösterebilse de uyguladığımız geniş senaryo yelpazesi, iklim değişikliğiyle ilişkili çeşitli riskleri daha iyi değerlendirmemize olanak tanır.
1,5°C senaryolarına uyum analizleri yaparken, senaryo seçimlerimizi Net Sıfır Varlık Sahipleri İttifakı'nın (NZAOA) geliştirdiği rehber doğrultusunda uyarlıyoruz. Bu rehber, yüzyılın ikinci yarısında sera gazı (Greenhouse Gas) emisyonlarının atmosferden çıkarılması ihtiyacını en aza indirecek şekilde 1,5°C'lik ısınma eşiğinin aşıldığı durumları sınırlar.
Türkiye'de emisyon düzenlemelerinin ve uluslararası anlaşmalara uyumun giderek artması beklenirken, Türkiye Sigorta olarak stratejimizi düşük karbonlu bir ekonomiye geçişle uyumlu hale getirmekteyiz. Sel, müşterilerimize ve poliçelerimize yönelik en önemli fiziksel risklerden biridir. Bu nedenle, sel gibi doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek ve müşterilerimizi korumak amacıyla kapsamlı risk yönetimi stratejileri geliştirmekteyiz.
Dış etki senaryo analizleri
gerçekleştirdiğimizde, sıcaklık sonuçları ve özellikleri açısından daha geniş bir senaryo aralığı kullanıyoruz. Nitel değerlendirmeler yaparak, iklim değişikliği risklerinin işimizin farklı yönlerini ne ölçüde ve hangi kanallar aracılığıyla etkilediğini araştırıyoruz. Bu değerlendirmeler, nicel modellerin henüz tüm iş faaliyetlerimizi kapsayacak şekilde tam olarak geliştirilmemiş olmasına rağmen, iş süreçlerimize yönelik iklim risklerini daha kapsamlı anlamamıza yardımcı olmaktadır.
İklim değişikliği risklerine olan maruziyetimizi yaklaşık olarak boyutlandırmak için nicel değerlendirmeler yapıyoruz. Bilançomuzdaki riskleri değerlendirmek için bir yukarıdan aşağıya (top-down) yaklaşım geliştirilmiştir. Buna ek olarak, en önemli maruziyetler için aşağıdan yukarıya (bottom-up) modelleme, bireysel yatırım veya sigorta projeleri düzeyinde iklim değişikliği risklerine ilişkin içgörüler sağlar ve yukarıdan aşağıya analiz sonuçlarının bağlam içinde değerlendirilmesine destek olur.
Bu raporda yer alan analizlerin, iklim değişikliği risk değerlendirmelerine yönelik mevcut yaklaşımlarımızı yansıttığını belirtmek önemlidir. Uzun vadeli analizlerin doğasında bulunan yüksek belirsizlikler ve mevcut yöntem ile veri kısıtları, bazı sonuçların karar alma süreçlerindeki faydasını sınırlayabilir. Bununla birlikte, bu yaklaşımlar, iklim senaryoları geliştikçe, araştırmalar ilerledikçe, yöntemler olgunlaştıkça ve sektörün en iyi uygulamaları ortaya çıktıkça zamanla değişecektir. Türkiye Sigorta olarak, bu çalışmalarla iklim değişikliği risklerine karşı hazırlıklı olmayı ve iş stratejimizin uzun vadeli dayanıklılığını artırmayı hedefliyoruz.
Şirketimiz, iklim değişikliğinden kaynaklanan riskleri daha etkin bir şekilde yönetmek amacıyla süreçlerini geliştirmektedir. Bu kapsamda, iklim riskiyle ilgili veri kaynakları belirleme aşamasında çalışmalara başlanmıştır. Ayrıca, iklim riski değerlendirmesi için senaryoların oluşturulması ve uygulanması süreçleri devam etmektedir.
Türkiye Sigorta olarak, iklim değişikliğinin getirdiği riskleri ve fırsatları değerlendirmek amacıyla kapsamlı senaryo analizleri gerçekleştirmekteyiz. Bu süreçte, uluslararası kabul görmüş NGFS (Network for Greening the Financial System) ve RCP (Representative Concentration Pathways) senaryolarını temel alarak, iklimle ilgili riskleri sistematik bir şekilde analiz ediyoruz.
İklim riskleri, nitel ve nicel riskler olarak iki ana gruba ayrılacak ve bu risklerin etkileri senaryo analizleri yoluyla değerlendirilecektir.
TSRS 2 Yönetişim Hükümleri çerçevesinde, Şirketimiz iklim risklerini, maruz kalınan diğer risklerle birlikte entegre bir şekilde ele alacaktır.
Önceki raporlama dönemine kıyasla, iklim riski yönetimi süreçlerimizde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu doğrultuda, Risk Yönetimi ve Strateji Politikası dokümanına, iklim riskleriyle ilgili görevler ve hedefler eklenmiş, şirketimizin iklim riskine dair stratejik yaklaşımı güçlendirilmiştir.
"Risk Yönetimi Strateji ve Politikaları'na ilave edilen metne aşağıda yer verilmiştir;
İklim Değişikliği Riskinin Yönetilmesine İlişkin Genel Usul ve Esaslar:
26 27 Karbon emisyonlarımızı GHG Protocol standardına göre hesaplıyor ve raporluyoruz. 2024 yılında Kapsam-3 emisyonları kapsamında finanse edilen emisyonlarımızı hesaplayarak hesaplama kapsamımızı genişlettik ve bu sayede iklim değişikliğiyle mücadeleye olan katkımızı daha da artırdık. Yatırım emisyonları, bir kuruluşun doğrudan neden olmadığı ancak finansal ilişkileri aracılığıyla dolaylı olarak ortaya çıkan sera gazı emisyonlarını ifade eder ve bu emisyonların hesaplanması, kuruluşların iklim değişikliği üzerindeki toplam etkisini daha kapsamlı bir şekilde anlamalarını ve azaltım stratejileri geliştirmelerini sağlar.

Şirketimizin risk yönetim süreci ve prosedürleri Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 154. sayfasında detaylı olarak ele alınmaktadır.
Bu doğrultuda güncelleme gerçekleştirdiğimiz Risk Yönetim Politikası Türkiye Sigorta Entegre Faaliyet Raporu sayfa 167'de verilmiştir.
Emisyonlarımız ile ilgili olarak, 2023 yılında şirketimizde sera gazı kaynaklarının tespiti, tüketim miktarlarının ölçülmesi ve emisyon değerlerinin hesaplanması amacıyla Çevre Yönetim Ekibi kurulmuştur. Bu ekip hem şirket içi hem de şirket dışı faaliyetlerimizden kaynaklanan tüketim miktarlarını ve emisyon değerlerini yakından takip etmekte, yıllara göre değişimleri analiz ederek enerji verimliliği çalışmalarını sürdürmektedir.
2022 yılı itibarıyla, Genel Müdürlük binamızda elektrik, aydınlatma ve su tüketimine ek olarak, tüm klima sistemleri, soğutma odaları, buzdolapları ve sebiller gibi soğutma üniteleri, jeneratörler, akım kesiciler ve yangın söndürücüler de ölçüm envanterimize eklenmiş ve emisyon hesaplamalarına dâhil edilmiştir. Ayrıca, bakım raporlarının detaylı incelemeleriyle, Genel Müdürlük binamızdaki tüm kaynaklar karbon emisyon hesaplama sürecine katılmıştır. Bunun yanı sıra, uçak seyahatlerimiz, konaklamalarımız, personel servislerimiz ve kargo hizmetlerinden kaynaklanan tüketimler de emisyon hesaplama çalışmalarımıza eklenmiştir.
| 2024 | ||
|---|---|---|
| 1.474 | ||
| 671 | ||
| 671 | 332 | 94 |
| 1.884 | 1.666 | 2.239 |
| 1,19 | 1,06 | 1,43 |
| 2022 1.213 |
2023 1.334 |
YEK-G sertifikaları, elektrik tedarikçilerinin yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik ürettiklerini belgeleyen ve bu elektriği tüketicilere sunmalarını sağlayan bir sistemdir. Türkiye Sigorta olarak, YEK-G sertifikaları satın alarak hem yenilenebilir enerji kaynaklarına destek olduk hem de karbon ayak izimizi dengeledik. Bu sayede, geçtiğimiz yıla göre YEK-G üretimine sahip elektrik tüketimimizi %27 oranında artırmış olduk. Böylelikle 2023 yılına göre Kapsam-2 Piyasa Temelli emisyonlarımızı %72 oranında azaltmış olduk.
Çalışanlarımızın özellikle büyük şehirlerde güvenli ve konforlu bir şekilde Şirkete ulaşımını sağlamak ve sera gazı salınımını azaltmak adına servis hizmeti
sunmaktayız. Optimum servis sayısını ve rotalarını belirlemek amacıyla bilgisayar destekli bir uygulama kullanıyoruz. Çalışanlarımızın ikamet ettiği bölgelere göre tek servis ile taşınmalarını sağlayarak verimliliği artırıyor ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik ortak çözümler geliştiriyoruz.
Şirketimizin çevresel performans göstergeleri olan "Enerji ve Emisyon", "Su" ve "Atık" değerleri Türkiye Sigorta Entegre Faaliyet Raporu'nun 92-99. sayfaları arasında verilmiştir.
Şirketimizin emisyon hesaplama metodolojisi ve kullandığı standartlar Türkiye Sigorta Entegre Faaliyet Raporu sayfa 93'te detaylı olarak ele alınmıştır.


Kısa vadeli hedeflerimiz kapsamında, Kapsam 1, 2 ve 3 sera gazı emisyonlarımızı ölçümleme çalışmalarına ağırlık veriyoruz ve bu süreci yıl sonunda GHG Protocol standartlarına uygun bir Sera Gazı Emisyon Raporu ile sonuçlandırmayı amaçlıyoruz. Yenilenebilir enerji kullanımını artırmak adına, YEK-G sertifikalı kaynaklardan enerji temin ederek karbon ayak izimizi azaltma yolunda somut adımlar atıyoruz.
Ayrıca, sürdürülebilirlik performansımızı uluslararası platformlarda daha görünür kılmak için Refinitiv Endeksi ve S&P Global Endeksi'ndeki performansımızı yükseltmek adına kapsamlı bir çalışma planı uyguluyoruz. Operasyonel süreçlerimizde ise sıfır atık hedefimizi desteklemek amacıyla, ofislerimizde atık yönetimini güçlendirerek Sıfır Atık Belgesi standartlarına uyum sağlamayı sürdürüyoruz ve 2024 yılı itibarıyla bu belgeyi başarıyla temin etmiş bulunuyoruz bu çalışmalar, çevresel etkilerimizi minimize etme ve sürdürülebilirlik yaklaşımımızı daha ileriye taşıma konusundaki kararlılığımızın bir yansımasıdır.
Küresel düzeyde kabul görmüş prensiplere bağlılığımızı artırmak için, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC), Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) ve Sorumlu Yatırım İlkeleri (UNPRI) gibi girişimlere imza atan bir şirket olarak, bu prensipleri iş yapış süreçlerimize entegre ediyoruz. Amacımız, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir iş modeli oluşturarak adil bir çalışma düzeni sağlamaktır.
sigorta ve yatırım faaliyetlerimizi sınırlandırmayı planlıyoruz. Bu yaklaşım ile karbon ayak izimizi azaltmaya ve daha çevreci bir iş modeli benimsemeye yönelik kararlılığımızı pekiştiriyoruz.
Bu çalışmalarımız, çevresel etkilerimizi en aza indirmenin yanı sıra toplumsal faydayı artırarak, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamayı hedeflemektedir. Şirket olarak tüm bu süreçleri şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürekli gelişim ilkelerine bağlı kalarak yürütüyor, paydaşlarımızla birlikte uzun vadeli değer yaratmayı sürdürüyoruz.
Türkiye Sigorta olarak, sera gazı emisyonlarını ölçümlemek için uluslararası kabul görmüş GHG Protokolü ve ISO 14064 standartlarını benimsemiş bulunuyoruz. Bu standartlar, ölçüm ve raporlama süreçlerinde tutarlılık, güvenilirlik ve karşılaştırılabilirlik sağlamaktadır. Özellikle finansal ve operasyonel sınırlar içinde doğrudan (kapsam 1) ve dolaylı (kapsam 2) emisyonları kapsayarak karbon ayak izimizi doğru bir şekilde hesaplamamıza olanak tanımaktadır. Bu yaklaşım, sürdürülebilirlik hedeflerimizle uyumlu bir strateji geliştirmenin temelini oluşturuyoruz. İlgili sürdürülebilirlik hedeflerimizin detayına Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu sayfa 50-53 "Sürdürülebilirlik Hedeflerimiz" tablosundan ulaşabilirsiniz.
Türkiye Sigorta olarak, emisyon hesaplamalarında enerji ve yakıt tüketimi gibi temel girdiler kullanıyoruz. Elektrik ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarının tüketim verileri, operasyonel faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon
Ayrıca, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS S2) kapsamında, iklimle ilgili risk ve fırsatlarımızı detaylı bir şekilde belirliyoruz. Bu çalışmayla hem finansal raporlamamızı güçlendirmeyi hem de iş süreçlerimiz üzerindeki etkileri etkin bir şekilde yönetmeyi planlıyoruz. Orta vadeli hedeflerimiz, şirketimizin sürdürülebilirlik çalışmalarını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirme çabalarımızı yansıtmaktadır.
Sürdürülebilirlik stratejimizin uzun vadeli hedefleri arasında, tedarik zincirimize sürdürülebilirlik yaklaşımını entegre etmek önemli bir yer tutmaktadır. Bu doğrultuda, geliştirdiğimiz tedarikçi değerlendirme anketleri aracılığıyla iş ortaklarımızın çevresel, sosyal ve etik duyarlılıklarını analiz ediyoruz. Tedarikçilerimizle iş birliği yaparak, iş sağlığı ve güvenliği, emisyon azaltımı, müşteri memnuniyeti ve insan hakları gibi temel alanlarda bir sürdürülebilirlik ekosistemi oluşturmayı hedefliyoruz. 2024 yılında tedarikçilerimizin sürdürülebilirlik performansını ölçme amacıyla gerçekleştirdiğimiz anketin sonucuna buradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, Bilim Temelli Hedefler girişimi (SBTi) doğrultusunda, karbon azaltım hedeflerimizi belirlemek ve uluslararası onay almak, uzun vadeli stratejimizin temel taşlarından biridir. Bu kapsamda, 2053 yılına kadar karbon nötr olmayı, 2030 yılına kadar ise %15 enerji verimliliği artırmayı taahhüt ediyoruz. Bunun yanı sıra, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda, karbon yoğun sektörlerle ilişiğimizi kademeli olarak kesmeyi ve bu sektörlere yönelik
salınımını hesaplamak için kritik öneme sahiptir. Şirket araçlarımızın yakıt tüketim verileri taşımacılıktan kaynaklanan emisyonların anlaşılmasına katkı sağlarken, atık yönetimi verileri operasyonel süreçlerimizin çevresel etkilerinin bütünsel bir şekilde değerlendirilmesini mümkün kılıyor.
İklim değişikliğiyle mücadele politikalarımız ve çevresel sürdürülebilirlik uygulamalarımıza ilişkin detaylara, Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu sayfa 90'daki "Çevre Yönetimi ve İklim Değişikliği ile Mücadele" bölümünden ulaşabilirsiniz.
Enerji tüketimi ve araç yakıt kullanımı gibi verilerin emisyona dönüştürülmesinde kullanılan katsayılar, önemli bir varsayım olarak öne çıkmaktadır. Türkiye Sigorta olarak, yerel veya uluslararası kabul görmüş emisyon katsayılarını kullanarak hesaplamalarımızı gerçekleştirmekteyiz. Araçların ortalama yakıt tüketim verilerinin tüm filomuzu
temsil ettiği varsayımı yapılmakta, enerji kaynaklarının karbon yoğunluğu ise şebeke emisyon faktörleri üzerinden değerlendirilmektedir. Bu varsayımlar, hesaplamaların doğruluğunu artırmak ve süreçlerin güvenilirliğini sağlamak adına kritik bir rol oynamaktadır. Raporlama döneminde ölçüm yaklaşımında, girdilerde ve varsayımlarda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Şirketimizin iklim değişikliği ile mücadelesine dair detaylı bilgiler Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 89. sayfasında yer almaktadır.

Doğal afetlerden etkilenebilecek varlıklar tarım ve hayvancılık sigortaları, turizm ve kıyı bölgelerindeki varlıklar ile enerji ve altyapı sigortaları üzerinden tanımlanabilir. Fiziksel risklerin ölçümü için kullanılabilecek metrikler aşağıda sıralanmıştır:
Rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri gibi projelere yönelik sigorta çözümleri hem çevresel hem de finansal faydalar sağlar. Bu projelere sağlanan sigorta poliçelerinin toplam portföydeki oranı izlenmelidir.
Enerji verimliliği sertifikalı binalar, çevre dostu araçlar ve sürdürülebilir işletmelere yönelik poliçeler, artan müşteri talebine yanıt verir. Yeşil bina sigortaları ve elektrikli araç sigortaları, toplam sigorta ürünleri içindeki oranıyla ölçümlenebilir.
Sürdürülebilirliği ve sorumlu davranışları teşvik etmek amacıyla, direktörlüğümüz bünyesinde bulunan ve en önde gelen ürünlerimizden biri olan Kasko ürünümüzün tarife yapısında elektrikli ve hibrit araçları farklılaştıran istatistiki fiyatlama modelleri kullanıyoruz. Bu uygulama sayesinde çevre dostu motor teknolojisine sahip araçları, fosil yakıt kullanan araçlardan ayrıştırmayı ve böylece sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlıyoruz.
Bunun yanı sıra, yine Kasko ürün grubumuz altında "Fiat Connect Kasko" adlı farklı bir ürün daha geliştirdik. Bu ürün ile bir yıl geçerli olan kasko poliçelerinde, daha az kullanılan araçları diğerlerinden ayırarak, müşterilerimizin daha düşük kullanım sonucunda ortaya çıkan avantajlardan faydalanmasını
Türkiye Sigorta'nın 2053 Net Sıfır Karbon hedefi, karbon emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliğine uyum sağlama amacı taşımaktadır. Bu hedef, sürdürülebilirlik yol haritası doğrultusunda belirlenmiş olup, Sera Gazı Protokolü çerçevesinde raporlanan kapsam 1, kapsam 2 ve kapsam 3 emisyonlarını içermektedir. Enerji verimliliği hedefi kapsamında ise, tüketilen toplam enerji miktarının 2030 yılına kadar %15 oranında azaltılması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, enerji tüketiminde sağlanacak azalma, sürdürülebilir operasyon süreçleri ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ile desteklenmektedir.
Belirlenen net sıfır karbon ve enerji verimliliği hedefleri, Türkiye Sigorta'nın tüm operasyonlarını kapsamaktadır. Genel müdürlük binaları başta olmak üzere, bölge müdürlükleri ve diğer iş birimleri de bu hedeflere dahil edilmiştir. Şirket içindeki tüm operasyonel süreçler ve değer zinciri kapsamında sera gazı emisyonlarının azaltılması yönünde çalışmalar yürütülmekte ve bu doğrultuda sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalarak aksiyonlar alınmaktadır.
2024 yılı için geçerli olmak üzere, Türkiye Sigorta'nın 2053 Net Sıfır Karbon hedefi uzun vadeli bir taahhüt olup enerji verimliliği hedefi 2030 yılına kadar geçerlidir. Kısa, orta ve uzun vadeli planlarla ilerleme sağlanmakta, her yıl periyodik olarak sürdürülebilirlik performansı değerlendirilmektedir. Enerji tasarrufu, karbon ayak izinin azaltılması ve yeşil enerji kullanımına geçiş bu dönem içerisinde önceliklendirilmiştir.
Hedeflerin ilerlemesinin ölçüldüğü baz dönem olarak 2022 yılı alınmıştır. 2022 yılında karbon emisyon kaynaklarının kapsamlı bir envanteri oluşturulmuş ve operasyonel süreçlerden kaynaklanan emisyonlar detaylı şekilde raporlanmıştır. 2023 yılı itibarıyla enerji tüketimi ve emisyon azaltım çalışmaları baz alınarak takip edilmeye başlanmış ve performans göstergeleri düzenli olarak gözden geçirilmektedir. Veriler 2023 yılı karşılaştırmalı olarak verilecektir.
YEK-G üretimine sahip elektrik tüketiminin yıllık bazda toplam tüketimin %60 ve üzerinde olması hedeflenmektedir. Kapsam-3 Kategori 15 Yatırımlar (finanse edilen emisyonlar) ile ilgili hesaplama kapsamının genişletilmesi hedeflenmektedir.
Türkiye Sigorta'nın belirlediği hedefler nicel ve nitel olup mutlak ve ölçülebilir kriterlere dayanmakta ve bu kriterler önceliklendirilmektedir. Net sıfır karbon hedefi, sera gazı emisyonlarının sıfırlanmasını amaçlayan mutlak bir hedeftir. Enerji verimliliği hedefi ise mutlak azaltım stratejisine dayalıdır ve tüketim miktarında ölçülebilir bir düşüş sağlanması öngörülmektedir.
Türkiye Sigorta, belirlediği 2053 Net Sıfır Karbon hedefi ile Paris İklim Anlaşması ve Türkiye'nin ulusal katkı beyanına (NDC) uyum sağlamaktadır. Hedefler, ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik standartları doğrultusunda şekillendirilmiş olup, TSRS'ye uyumlu olarak Sera Gazı Protokolü Kurumsal Standardı'na uygun olarak raporlanmaktadır. Türkiye'nin 2053 net sıfır taahhüdü kapsamında belirlenen şirket politikaları, ülke politikalarıyla paralel bir şekilde yürütülmektedir.
Hedeflerin gözden geçirilmesi, Türkiye Sigorta'nın sürdürülebilirlik komiteleri ve ilgili birimleri tarafından periyodik olarak gerçekleştirilir. Yıllık entegre raporlar, sürdürülebilirlik performans göstergeleri ve çevresel etki analizleri kapsamında değerlendirilir. Yönetim Kurulu'na bağlı olarak çalışan sürdürülebilirlik ekipleri, operasyonel süreçlerdeki ilerlemeleri izleyerek hedeflerin güncellenmesini sağlar. Gözden geçirme sürecinde, karbon azaltımı ve enerji verimliliğine yönelik alınan aksiyonların etkinliği değerlendirilir ve stratejik uyum doğrultusunda gerekli revizyonlar yapılır. Belirtilen hedefler için herhangi bir doğrulama alınmamıştır.
Hedefe ulaşma konusundaki ilerlemeyi izlemek için kullanılan metrikler:
hedefliyoruz. Yıl içerisinde daha az kullanılan araçların hem hasar riskinin daha düşük olması hem de karbon ayak izlerinin azalması nedeniyle, müşterilerimize ödedikleri primlerin bir kısmını iade etmeyi planlıyoruz.
Bu kapsamda ilk olarak Fiat markası ile iş birliği gerçekleştiriyoruz. Ürünümüz henüz yeni piyasaya sunulmuş olup, halen gelişim aşamasındadır. Ürünün gerçek performansını ölçebilmek ve gerekli geliştirmeleri yapabilmek adına biraz daha zamana ihtiyacımız bulunmaktadır.
Şirketimizin sürdürülebilir ürün portföyü ve bu portföy sayesinde katkı sağladığı sürdürülebilir kalkınma amaçları Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 72-79. sayfaları arasında yer almaktadır.
Çevre dostu sigortacılık anlayışımız doğrultusunda, Yeşil Kasko ve T-Kasko ürünlerimizle karbon ayak izini azaltmayı ve karbonsuzlaşmayı hedefliyoruz.
Bu yenilikçi sigorta çözümlerimiz, çevreye duyarlı araç sahiplerini destekleyerek doğaya olan etkimizi en aza indirmeye yardımcı oluyor.
Şirketimizin sürdürülebilir ürün portföyü ve Yeşil Kasko / T-Kasko prim üretim miktarları Türkiye Sigorta 2024 Entegre Faaliyet Raporu'nun 78. sayfasında detaylı olarak ele alınmaktadır.
Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) kriterlerine uygun yatırımlar, uzun vadeli finansal getiri ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar. ÇSY uyumlu yatırımların toplam yatırım portföyündeki oranı önemlidir.
Veri analitiği ve yapay zekâ kullanılarak iklim risklerine yönelik yenilikçi ürünler geliştirilmelidir. Bu alandaki yatırımların bütçe içindeki oranı, sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu stratejik öncelikler belirlemek için kullanılabilir.

32 33
Türkiye Sigorta
2024 Sürdürülebilirlik Raporu
| Standart | İlgili Açıklamanın Raporda | ||
|---|---|---|---|
| Temel İçerik | Maddesi Kodu | Yer Aldığı Alan | |
| Yönetişim | 27-a | Sürdürülebilirlik Yönetişimi | |
| 27-b | |||
| 29 | |||
| 30 | |||
| 32 | |||
| 33 | |||
| Strateji | 34-a | Sürdürülebilirlik Stratejimiz | |
| 34-b | |||
| 35 a-c, 36, 37, 38 | |||
| 35-d | |||
| 44-a | |||
| Risk Yönetimi | 44-b Sürdürülebilir Risk Yönetimi | ||
| 44-c | |||
| 46 | İklimle İlgili Metrikler ve | ||
| Ölçütler ve Hedefler | 51 a-g | Hedefler |
| Standart Maddesi | İlgili Açıklamanın Raporda | ||
|---|---|---|---|
| Temel İçerik | Kodu | Yer Aldığı Alan | |
| Yönetişim | 6 a-b | ||
| 9 a-e | Sürdürülebilirlik Yönetişimi | ||
| 10 a-d | |||
| 13 a-b | |||
| Strateji | 14 a-c | ||
| 15 a-b | Sürdürülebilirlik Stratejimiz | ||
| 16 a-d | |||
| 21 a-c | |||
| İklim Dirençliliği | 22 a-b | ||
| Risk Yönetimi | 25 a-c Sürdürülebilir Risk Yönetimi | ||
| 28 a-c | İklimle İlgili Metrikler ve | ||
| 29 a-g | |||
| Metrikler ve Hedefler | 33 a-h | ||
| 34 a-d | Hedefler | ||
| 36 a-e |
Adres: Büyükdere Cad. No:110 34770 Esentepe-Şişli/İSTANBUL KEP İletişim: [email protected] Müşteri İlişkileri: [email protected] Sağlık Sigortası Öneri ve Şikayet: [email protected] Yatırımcı İlişkileri: [email protected] Telefon: +90 (850) 202 20 20
Raporlama Danışmanı & Tasarım

www.sustable.com

Building tools?
Free accounts include 100 API calls/year for testing.
Have a question? We'll get back to you promptly.