Environmental & Social Information • Aug 7, 2025
Environmental & Social Information
Open in ViewerOpens in native device viewer

Goodyear Lastikleri T.A.Ş. ("Şirket") 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren hesap dönemine ait TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 2 "İklimle İlgili Açıklamalar"a ve ilgili olduğu ölçüde Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler"e uygun olarak Şirket Yönetiminizce sunulan iklimle ilgili açıklamalarınız hakkında sınırlı güvence denetimini üstlenmiş bulunmaktayız.
Güvence denetimimiz, önceki dönemlere ilişkin bilgileri ve Sürdürülebilirlik Bilgileri ile ilişkilendirilen diğer bilgileri (herhangi bir resim, ses dosyası, internet sitesi bağlantıları veya yerleştirilen videolar dâhil) kapsamamaktadır.
"Güvence sonucuna dayanak olarak yaptığımız çalışmanın özeti" başlığı altında açıklanan şekilde gerçekleştirdiğimiz prosedürlere ve elde ettiğimiz kanıtlara dayanarak, Şirket'in 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren yıla ait TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu'nda yer alan İklimle İlgili Açıklamaların, tüm önemli yönleriyle Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 29 Aralık 2023 tarihli ve 32414 (M) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'na (TSRS) göre hazırlanmadığı kanaatine varmamıza sebep olan herhangi bir husus dikkatimizi çekmemiştir.
Önceki dönemlere ilişkin bilgiler ve Sürdürülebilirlik Bilgileri ile ilişkilendirilmiş diğer herhangi bir bilgi (herhangi bir resim, ses dosyası, internet sitesi bağlantıları veya yerleştirilen videolar dâhil) hakkında bir güvence sonucu açıklamamaktayız.
İklimle İlgili Açıklamalar kapsamında fiziksel ve geçiş riskleri ve fırsatlarına ilişkin açıklamalar, varsayımlara dayalı senaryolardan türetilmektedir bu senaryoların şirket özeline indirgenmesi, gerçekleşmesi beklenen hususların olasılığı, zamanlaması ve etkilerinin ölçüm hassasiyetine bağlı olacağından ilgili senaryolar önemli ölçüde belirsizlik içermektedir.

Senaryolarda kullanılan iklim, enerji ve makroekonomik projeksiyonları için özellikle vade uzadıkça yeterli veri üzerinden modelleme yapılamaması ölçüm belirsizliğini arttırmaktadır.
Sera gazı emisyonlarının hesaplanmasında kullanılan yöntemler, halihazırda bilimsel olarak gelişmekte olan yaklaşımlara dayanmaktadır. Kurumsal ölçekte ölçümleme için standartlaştırılmış yöntemlerin sınırlı olması, emisyon verilerinde belirsizliğe yol açmaktadır.
İklim politikalarının ve düzenlemelerinin gelecekte nasıl şekilleneceğinin net olmaması ve uzun vadeli iklimle ilgili hedeflerin mevcut faaliyetlerle ilişkilendirilmesinin zor olması, açıklamalarda belirsizlik doğurmaktadır.
Şirket Yönetimi aşağıdakilerden sorumludur:
• İklimle İlgili Açıklamalar'ın Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına ve ilgili sair mevzuata uygun olarak hazırlanması,
• Hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içermeyen İklimle İlgili Açıklamalar'ın hazırlanmasıyla ilgili iç kontrolün tasarlanması, uygulanması ve sürdürülmesi,
• Sürdürülebilirlik raporlamasında gerçeğe uygun sunumu sağlayan yöntemlerin seçimi ve uygulanması; tam, doğru ve tarafsız olarak sunulması gerekli açıklamalara konu verilerin gerçeğe uygun sunumu sağlayacak şekilde kullanılması ile koşullara uygun makul varsayımlar ve tahminler yapılması,
• Şirket'in TSRS uyumlu sürdürülebilirlik raporlama sürecinin gözetimi.
Aşağıdaki hususlardan sorumluyuz:
• İklimle İlgili Açıklamalar'ın hata veya hile kaynaklı önemli yanlışlıklar içerip içermediği hakkında kanaat oluşturmak üzere sınırlı güvence elde etmek için güvence çalışmasını planlamak ve yürütmek,
• Elde ettiğimiz kanıtlara ve uyguladığımız prosedürlere dayanarak sınırlı güvence sonucuna ulaşmak ve Şirket yönetimine ulaştığımız sonucu bildirmek,
• Şirket'in iç kontrolünün etkinliği hakkında bir güvence sonucu bildirmek amacıyla değil ama iç kontrol yapısını anlamak ve İklimle İlgili Açıklamalar 'ın hata ve hile kaynaklı önemli yanlışlık risklerini tanımlamak ve değerlendirmek amacıyla risk değerlendirme prosedürlerini yerine getirmek,
• İklimle İlgili Açıklamalar'ın önemli yanlışlık içerebilecek alanları belirlemek ve bu alanlara yönelik prosedürleri tasarlamak ve uygulamak.
Hile; muvazaalı işlemler, sahtekârlık, işlemlerin kasıtlı olarak kayda geçirilmemesi veya denetçiye kasten gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulması veya iç kontrolün ihlali gibi konuları içerebilmesi sebebiyle hile kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riski, hata kaynaklı önemli bir yanlışlığı tespit edememe riskinden daha yüksektir.

Yanlışlıklar hata veya hile kaynaklı olabilir. Yanlışlıkların, tek başına veya toplu olarak, İklimle İlgili Açıklamalar'ın kullanıcılarının buna istinaden alacakları ekonomik kararları etkilemesi makul ölçüde bekleniyorsa bu yanlışlıklar önemli olarak kabul edilir.
Yönetim tarafından hazırlanan İklimle İlgili Açıklamalar hakkında sınırlı güvence sonucu bildirmekle sorumlu olduğumuz için, bağımsızlığımızın tehlikeye girmemesi adına İklimle İlgili Açıklamalar'ın hazırlanma sürecine dâhil olmamıza izin verilmemektedir.
KGK tarafından yayımlanan Güvence Denetimi Standardı 3000 "Tarihi Finansal Bilgilerin Bağımsız Denetimi veya Sınırlı Bağımsız Denetimi Dışındaki Diğer Güvence Denetimleri" ve İklimle İlgili Açıklamalar 'da yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak Güvence Denetimi Standardı 3410 "Sera Gazı Beyanlarına İlişkin Güvence Denetimleri" ne uygun olarak sınırlı güvence denetimini gerçekleştirdik.
KGK tarafından yayımlanan ve dürüstlük, tarafsızlık, mesleki yeterlik ve özen, sır saklama ve mesleğe uygun davranış temel ilkeleri üzerine bina edilmiş olan "Bağımsız Denetçiler İçin Etik Kurallar"daki bağımsızlık hükümlerine ve diğer etik hükümlere uygun davranmış bulunmaktayız. Şirketimiz, "Kalite Yönetim Standartları" (KYS 1, KYS 2 ve BDS 220 (Revize)) hükümlerini uygulamakta ve bu doğrultuda etik hükümler, mesleki standartlar ve geçerli mevzuat hükümlerine uygunluk konusunda yazılı politika ve prosedürler dâhil, kapsamlı bir kalite kontrol sistemi sürdürmektedir. Çalışmalarımız, denetçiler ve uzmanlardan oluşan bağımsız ve çok disiplinli bir ekip tarafından yürütülmüştür. Verdiğimiz sınırlı güvence sonucundan tek başımıza sorumluyuz.
İklimle İlgili Açıklamalar 'da önemli yanlışlıkların ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu belirlediğimiz alanları ele almak için çalışmalarımızı planlamamız ve yerine getirmemiz gerekmektedir.
Uyguladığımız prosedürler mesleki muhakememize dayanmaktadır. İklimle İlgili Açıklamalara ilişkin sınırlı güvence denetimini yürütürken:
• Şirket'in anahtar konumdaki kıdemli personeli ile raporlama dönemine ait İklimle İlgili Açıklamalar'ın elde edilmesi için uygulamada olan süreçleri anlamak için görüşmeler yapılmıştır.
• İklimle ilgili açıklamaları değerlendirmek ve incelemek için Şirket'in iç dokümantasyonu kullanılmıştır.
• İklimle ilgili açıklamaların geçerli raporlama çerçevesine uygunluğunun değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.
• Sorgulamalar yoluyla, İklimle İlgili Açıklamalar 'ın hazırlanmasıyla ilgili Şirket'in kontrol çevresi ve bilgi sistemleri hakkında kanaat edinilmiştir. Ancak, kontrol faaliyetlerinin tasarımı değerlendirilmemiş, bunların uygulanmasıyla ilgili kanıt elde edilmemiş ve işleyiş etkinlikleri test edilmemiştir.

• Şirket'in tahmin geliştirme yöntemlerinin uygun olup olmadığı ve tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmiştir. Ancak prosedürlerimiz, tahminlerin dayandığı verilerin test edilmesini veya Şirket'in tahminlerini değerlendirmek için kendi tahminlerimizin geliştirilmesini içermemektedir.
• Şirket'in sürdürülebilirlik raporlama süreçleriyle birlikte önemli olduğu tespit edilen risk ve fırsatların belirlenmesine ilişkin süreçler anlaşılmıştır.
Sınırlı güvence denetiminde uygulanan prosedürler, nitelik ve zamanlama açısından makul güvence denetiminden farklıdır ve kapsamı daha dardır. Sonuç olarak, sınırlı güvence denetimi sonucunda sağlanan güvence seviyesi, makul güvence denetimi yürütülmüş olsaydı elde edilecek güvence seviyesinden önemli ölçüde daha düşüktür.
Bu sınırlı güvence denetimini yürütüp sonuçlandıran Özgür ÇEKİL'dir.
Özgür ÇEKİL Sorumlu Denetçi
İstanbul, 07.08.2025
| Giriş 3 | |
|---|---|
| Rapor Hakkında 3 | |
| Goodyear Hakkında 4 | |
| Yönetişim 5 | |
| Goodyear Türkiye Sürdürülebilirlik Yönetişim Yapısı 5 | |
| Yönetim Kurulu ve Komiteler 6 | |
| Strateji 7 | |
| Risk ve Fırsatların Tanımlanması 7 | |
| İş Modeli ve Değer Zinciri Etkisi 9 | |
| Strateji ve Karar Alma 10 | |
| Finansal Planlama ve Etkiler 12 | |
| İklim Dirençliliği 13 | |
| Senaryo Analizi 13 | |
| Risk Yönetimi 15 | |
| Risk ve Fırsatların Değerlendirilme Süreci 15 | |
| Metrik ve Hedefler 16 | |
| İklimle İlgili Metrikler 16 | |
| TSRS 2'nin Sektör Bazlı Uygulanmasına İlişkin Rehber – Cilt 62 — Otomobil Parçaları 16 | |
| Sera Gazı Emisyonları 17 | |
| Kırılgan Varlıklar ve Uyumlu Varlıklar 18 | |
| İklimle İlgili Hedefler 19 | |
| Raporlama Döneminden Sonraki Olaylar 19 | |
| Ekler ve Endeks 20 | |
| Kurumsal Üyelikler ve İş Birlikleri 20 | |
| Uluslararası Katılımlar 20 |
Sürdürülebilirlik yaklaşımı kurumsal stratejisinin ayrılmaz bir parçası olan Goodyear Lastikleri T.A.Ş. ("Şirket" veya "Goodyear Türkiye"), çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) alanlarında uzun vadeli değer yaratmayı ve tüm paydaşlarına şeffaf, karşılaştırılabilir ve güvenilir bilgi sunmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda hazırlanan bu rapor; Şirket'in sürdürülebilirlikle ilişkili yönetişim yapısını, risk ve fırsat değerlendirmelerini, stratejik hedeflerini ve performans göstergelerini bütüncül bir çerçevede ortaya koymaktadır.
Goodyear, 1 Ocak – 31 Aralık 2024 faaliyet dönemine ilişkin bu raporu, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile ilgili sair mevzuat kapsamında raporda yer alan açıklamalar tam, tarafsız ve doğru olarak gerçeğe uygun şekilde hazırlamış ve sunmuştur. Raporlama dönemi 31.12.2024 tarihinde sona eren faaliyet dönemine ilişkin sunulan finansal tablolarla aynıdır. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamına İlişkin Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) Kurul Kararı uyarınca belirlenen eşik değerlerden en az ikisinin ardışık iki raporlama döneminde aşılmasıyla birlikte, Şirket için TSRS kapsamında sürdürülebilirlik raporlaması yükümlülüğü doğmuştur.
Goodyear bu ilk TSRS raporunu, TSRS 2 "İklimle İlgili Açıklamalar" ve ilgili olduğu ölçüde TSRS 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler ile diğer KGK düzenlemeleri kapsamında hazırlamıştır. Raporda sunulan bilgiler, yalnızca Şirket'in Türkiye'deki doğrudan kontrolü altındaki faaliyetleri kapsamaktadır. Raporlama sınırları, Goodyear Türkiye'nin mevcut operasyonel kapsamı ve veri toplama altyapısı esas alınarak belirlenmiştir.
Bu açıklamalar, 29 Aralık 2023 tarih ve 32414 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 1 Ocak 2024 itibarıyla başlayan yıllık raporlama dönemlerinden itibaren geçerli olan TSRS çerçevesine dayanmaktadır.
İlk raporlama dönemi olması nedeniyle, TSRS 1 "Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler" ve TSRS 2 "İklimle İlgili Açıklamalar" kapsamında tanımlanan geçiş hükümlerinden yararlanılmıştır. Uygulanan muafiyetler aşağıda yer almaktadır:
4 (Paragraf E6) Karşılaştırmalı Bilgi: İklimle İlgili açıklamalara ilişkin karşılaştırmalı bilgi sunulmamıştır.
Bunlara ek olarak, KGK'nın 27 Aralık 2023 tarihli ve 21634 sayılı TSRS Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı kapsamında TSRS'ye eklenen Geçici Madde 3 uyarınca, TSRS'yi ilk kez uygulayan işletmelerin ilk iki yıllık raporlama döneminde Kapsam 3 (dolaylı) sera gazı emisyonlarını açıklama yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu geçici düzenleme doğrultusunda, Goodyear Türkiye'nin 2024 yılına ilişkin ilk sürdürülebilirlik raporunda Kapsam 3 emisyon verilerine yer verilmemiştir.
Goodyear Lastikleri T.A.Ş., dünyanın lider lastik üreticilerinden The Goodyear Tire & Rubber Company'nin ("Goodyear Grubu", "Grup") Türkiye'deki iştiraki olarak 1961 yılında kurulmuştur. Ana şirket, 22 ülkede faaliyet gösteren 55 üretim tesisi, ABD ve Lüksemburg'da yer alan iki inovasyon merkezi ve yaklaşık 71.000 kişilik global çalışan ağıyla sektörde güçlü bir küresel varlığa sahiptir.
Türkiye operasyonları kapsamında Goodyear Lastikleri, İzmit ve Adapazarı'ndaki üretim tesislerinde, 2024 yılında ortalama 1.423 çalışanıyla Goodyear, Fulda, Sava, Debica ve Kelly markaları altında binek ve ticari lastik üretimi gerçekleştirmektedir.
Goodyear Türkiye'nin en büyük ihracatçıları arasında yer almakta olup, çeşitli endeks ve sıralamalarda önemli pozisyonlar elde etmiştir. 2024 yılı sonunda, Şirket ISO 500 listesinde üretimden satışlar bazında 136. sırada, TİM tarafından açıklanan En Büyük 1000 İhracatçı sıralamasında ise 130. sırada yer almıştır. Otomotiv sektörü özelinde Türkiye'nin en büyük 24. ihracatçısı konumunda olan Goodyear Fortune 500 Türkiye listesinde 145'inci sırada konumlanmaktadır. Sermaye yapısına ve ortaklık paylarına ilişkin detaylı bilgiler aşağıda sunulmaktadır.
| Ortağın Adı ve Türü | Ortaklık Payı (%) |
|---|---|
| Goodyear S.A. (Halka açık olmayan) | 50,75 |
| Goodyear S.A. (Halka açık) | 23,85 |
| Halka Arz | 25,40 |
| Toplam | 100,00 |
Şirketin sermayesinin %74,6'sı Lüksemburg merkezli Goodyear S.A.'ya aittir. Doğrudan ya da dolaylı olarak payların %5'inden fazlasına sahip herhangi bir gerçek kişi bulunmamaktadır.
Goodyear Türkiye faaliyetleri ana ortağı olan Goodyear Grubunun İklim Politikası ve sorumlu tedarik stratejisi dahil olmak üzere ilgili politikalarına ve Geçiş Planında belirtilen emisyon azaltım stratejisi kapsamında belirlenen hedeflere uygun biçimde gerçekleştirilmektedir. Goodyear Türkiye'nin raporlama dönemi itibarıyla iklimle ilgili risk ve fırsatların belirlenmesi ve değerlendirilmesi Goodyear Türkiye'nin de katılımıyla Goodyear Global çatısı altında gerçekleştirilmekte ve ilgili konular, sürdürülebilirlik süreçlerine dahil edilmesi için, Riskin Erken Saptanması Komitesi toplantılarında değerlendirilmektedir. Bununla beraber 2025 yılı içinde Goodyear Türkiye özelinde iklim risk ve fırsat değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.
Goodyear Türkiye, sürdürülebilirlik ve iklim konuları kapsamında sorumluluğu tanımlanacak pozisyonların yetkinliğini sürekli olarak değerlendirmeyi ve geliştirmeyi planlamaktadır. Bu doğrultuda, ilgili görevlerde bulunan çalışanların bilgi, beceri ve yetkinliklerinin güncel kalmasını sağlamak amacıyla, periyodik olarak pozisyon bazlı eğitim programlarının tanımlanması ve uygulanması hedeflenmektedir. Bu eğitimlerde sürdürülebilirlik alanında uzmanlardan destek alınacak ve yıllık olarak konu hakkında güncel gelişmeler takip edilecektir.
Goodyear Grubunun yönetişim yapısı sırasıyla; Goodyear Yönetim Kurulu (Goodyear's Board of Directors (Board)) ve Kurumsal Sorumluluk ve Uyum Komitesi (Committee on Corporate Responsibility and Compliance (CRC)), Goodyear Üst Düzey Liderlik Ekibi (Goodyear Senior Leadership Team), Better Future Yürütme Komitesi (Better Future Steering Committee), Alt Komiteleri (Better Future Subcommittees)ve Çalışma Gruplarından (Better Future Working Groups) oluşmaktadır.
Goodyear Grubu bünyesinde, Better Future girişimi kapsamında üç alt komite faaliyet göstermektedir. Bu komiteler; İklim, Döngüsellik ile İnsan ve İşgücü Hakları başlıkları altında çalışmalar yürütmektedir. Tedarik zinciri durum tespiti ve şeffaflık konusu ise tüm bu alanlarla doğrudan ilişkili olduğundan, ilgili alt komitelere entegre edilerek bütünsel bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Better Future Alt Komiteleri altında yer alan Better Future isimli çalışma grupları, Goodyear Grubu için öncelikli sürdürülebilirlik konularından sorumlu liderler ve uzmanlardan oluşturulmaktadır. Söz konusu gruplar; ilgili temalar için amaçlar ve göstergeler geliştirmek, stratejiler ve ilerlemeler hakkında raporlama yapmak ve bu alanların etkin şekilde yönetilmesi için görevlendirilmektedir. Her çalışma grubu; ilgili konunun mevcut durumunu analiz etmekten, uygun hedef ve metrikler geliştirmekten, hedef için uygun KPI ve stratejilerin belirlenmesinden sorumlu tutulmaktadır. Goodyear Grubunun her yüksek öncelikli sürdürülebilirlik konusu için ayrı bir Better Future çalışma grubu kurulmaktadır. Bu gruplar, Better Future Yürütme Komitesine bağlı çalışmaktadır. Better Future Yürütme Komitesi, her öncelikli konu için bir üst düzey liderin yer aldığı ve düzenli yönetişim güncellemelerinin gerçekleştirildiği yapıyı tanımlamaktadır.
Goodyear Türkiye, sürdürülebilirlik kapsamında Adapazarı ve İzmit fabrikalarında kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koymaktadır. Şirketin tüm faaliyetleri, Goodyear Grubunun bağlı ortaklıklarını kapsayacak şekilde verdiği hedeflerin içerisinde yer almaktadır.
Yönetim Kurulu Komiteleri, görev ve sorumluluklarını etkin biçimde yerine getirebilmek amacıyla, yılda en az dört kez olmak üzere gerekli görülen periyotlarda toplanmakta olup raporlama dönemi itibarıyla iklimle ilgili kriterler ücretlendirme politikasına dahil edilmemektedir.
Türkiye'de ise ilgili konuların sorumluluğu Goodyear Türkiye Yönetim Kurulu altında gerçekleştirilmektedir. Yönetim Kurulu altında; Kurumsal Yönetim Komitesi, Denetimden Sorumlu Komite ve Riskin Erken Saptanması Komitesi faaliyet göstermektedir. Şirketin sürdürülebilirlik uygulamaları Kurumsal Yönetim Komitesi tarafından yürütülmektedir.
Yönetim Kurulu, sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatların izlenmesi sorumluluğunu Riskin Erken Saptanması Komitesine devretmektedir. Risk ve fırsatlar her yıl Yönetim Kuruluna sunulmak üzere gözden geçirilip güncellenecektir. Yürütülen süreçlerin politika ve prosedürlere entegre edilmesi amacıyla yürütülen çalışmaların gelecek raporlama döneminde tamamlanması planlanmaktadır.
Riskin Erken Saptanması Komite üyeleri, ulusal ve uluslararası düzeyde edinilmiş çok yönlü tecrübeleriyle risk yönetimi alanında güçlü birikime sahiptir.
Komitenin üyeleri1 :
Ayshwaria Ramamoorthy, uygulamalı ekonomi alanında yüksek lisans derecesine sahip olup, finans alanında deneyime sahiptir. Petrokimya ve danışmanlık sektörlerinde edindiği mali tecrübelerin ardından 2015 yılında katıldığı mevcut görev yerinde, ülke, bölge ve küresel ölçekte artan sorumluluklar üstlenmiştir. Hâlihazırda Orta Doğu, Afrika ve Türkiye'yi kapsayan geniş bir coğrafyada finans direktörlüğü görevini yürütmekte olup; bütçe yönetimi, mali analiz, risk değerlendirme ve stratejik finansal planlama konularında derin uzmanlığa sahiptir.
Hüsniye Yılmaz, insan kaynakları alanında 40 yılı aşkın deneyime sahiptir. Kariyerine 1980'li yıllarda başlamış, çeşitli kurumlarda İK yöneticiliği yapmış ve çok uluslu şirketlerde hem yerel hem de bölgesel düzeyde önemli görevler üstlenmiştir. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde üretim, tedarik zinciri ve ticari operasyonları kapsayan insan kaynakları süreçlerinin yönetiminde derin uzmanlık sahibidir. Hâlihazırda EMEA bölgesi İK'dan sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yapmakta olup, organizasyonel yapıların geliştirilmesi, liderlik ve yetenek yönetimi, çalışan bağlılığı ve insan kaynağı risklerinin stratejik düzeyde yönetimi konularında güçlü yetkinliklere sahiptir.
Muzaffer Gülten Özseven, ekonometri alanında eğitim almış olup, finans, satış ve proje yönetimi konularında 40 yıla yakın deneyime sahiptir. Kariyerine pazarlama ve yönetim alanında başladıktan sonra, 1995 yılından itibaren uluslararası bir sağlık teknolojileri şirketinde finansal hizmetler alanında üst düzey görevler üstlenmiştir. CFO'luk, satış ve proje finansmanı başkan yardımcılığı gibi rollerin yanı
1 31.12.2024 itibarıyla.
sıra yönetim kurulu üyeliği tecrübesi de bulunmaktadır. Hâlen aynı şirkette kıdemli başkan yardımcılığı görevini sürdürmekte olup; stratejik finans yönetimi, kurumsal yönetişim ve yatırım kararlarında risk değerlendirme konularında yüksek düzeyde yetkinliğe sahiptir.
Mustafa Taylan Baykut ekonomi ve uluslararası vergi hukuku alanlarında akademik altyapıya sahip olup, 30 yılı aşkın süredir vergi danışmanlığı, mali hukuk ve denetim alanlarında faaliyet göstermektedir. Kariyeri boyunca hem uluslararası danışmanlık firmalarında hem de vergi hukuku alanında kıdemli yönetici ve ortak pozisyonlarında görev almıştır. Kurumsal vergi planlaması, denetim, uyum süreçleri ve şirketlerin mali risklerinin yönetimi konularında kapsamlı deneyime sahiptir. Ayrıca yönetim kurulu üyeliği ve bölüm liderliği tecrübeleriyle, stratejik karar alma süreçlerine katkı sağlayacak düzeyde yönetişim bilgisine sahiptir.
Goodyear Türkiye, Goodyear Grubu Şirketi olarak, küresel sürdürülebilirlik stratejisine uygun şekilde faaliyet göstermektedir. Bu çerçeve, çevresel risk ve fırsatların değerlendirilmesine yönelik beş adımdan oluşmaktadır.
Risk ve fırsat değerlendirme süreci, Goodyear Grubu metodolojisi temel alınarak yürütülmüş; Türkiye operasyonları özelinde ise bu çerçeve yerel koşullar gözetilerek 2025 yılında entegre bir analizle uyarlanmıştır.
Raporlama dönemi itibarıyla, Goodyear Türkiye bünyesindeki ilgili departmanlardan uzman görüşleri alınarak, üçüncü taraf bağımsız bir danışmanlık firmasıyla birlikte iklimle bağlantılı risk ve fırsatlar belirlenmiş, bunların göreli önemi analiz edilerek önceliklendirme süreci tamamlanmıştır. 2025 yılı itibarıyla, bu öncelikli unsurların şirketin finansal durumu, performansı ve nakit akışları üzerindeki raporlama dönemine ilişkin kısa, orta ve uzun vadeli etkileri senaryo temelli analizlerle nicel olarak değerlendirilmiş; ancak finansal etkilerin, 2024 yılı hasılatının %1,75'i (374.500.000 TL) olarak belirlenen önemliliğin altında kalması nedeniyle, iklimle bağlantılı risk ve fırsatların etkileri bu raporda nitel olarak açıklanmıştır. Çalışma sonucunda belirlenen; müşteri beklentileri ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşamama, karbon fiyatlandırma ve değişen enerji ve emtia piyasası dinamikleri, su stresi ve finansal olmayan raporlama yükümlülükleri risklerinin tümü 2024 yılı için belirlenen önemliliğin altındadır.
İklim değişikliği kaynaklı riskler fiziksel ve geçiş riskleri olmak üzere iki kategoriye ayrılarak değerlendirilmektedir. Fiziksel riskler, ani (akut) iklim olayları ile uzun dönemli (kronik) değişimlerden kaynaklanan etkileri kapsarken; geçiş riskleri düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde ortaya çıkan yasal, piyasa, çevresel, sosyal ve yönetişimsel dönüşümleri içermektedir.
Yapılan analiz kapsamında toplam 12 iklimle bağlantılı risk unsuru belirlenmiş; kısa vadede yüksek etkili bir risk öngörülmemekle birlikte, orta ve uzun vadede önemli etki potansiyeline sahip riskler önceliklendirilmiştir. Bu çerçevede, kronik fiziksel risklerden su stresi ile geçiş riskleri arasında yer alan finansal olmayan raporlama yükümlülükleri, Goodyear Türkiye açısından öncelikli iklim riskleri olarak tanımlanmıştır. Buna ek olarak, müşteri beklentilerinin karşılanamaması, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılamaması, karbon fiyatlandırması ile enerji ve emtia piyasalarındaki belirsizlikler ile su stresi, analizlerde öne çıkan diğer öncelikli riskler arasında yer almaktadır.
Risk ve fırsat değerlendirmesi sonucunda, Goodyear Türkiye için değer yaratma potansiyeli taşıyan iklimle bağlantılı stratejik fırsatlar da tespit edilmiştir. Özellikle Ar-Ge ve inovasyon yoluyla sürdürülebilir ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ile müşteri beklentilerine proaktif yanıt verilmesi, en öncelikli fırsat alanları olarak öne çıkmaktadır. Bu fırsatlar hem şirketin yenilikçilik kapasitesini güçlendirmekte hem de müşteri odaklı değer önerilerinin oluşturulmasına katkı sağlamaktadır.
İklim değişikliğiyle ilişkili risk ve fırsatların potansiyel etkilerinin değerlendirildiği zaman dilimleri, Goodyear Grubu tarafından faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde tutarlı biçimde tanımlanmakta ve stratejik karar alma süreçleriyle entegre şekilde uygulanmaktadır. Bu kapsamda Goodyear Grubu ve Goodyear Türkiye, stratejik ve finansal planlama vadeleri, küresel iklim anlaşmaları ve hedefleri ve Grup seviyesinde oluşturulan ve tüm iştirakleri kapsayan geçiş planını da göz önünde bulundurarak kısa vadeyi 0 – 1 yıl arası, orta vadeyi 1 – 5 yıl arası ve uzun vadeyi 5 yıldan uzun dönem olarak tanımlamaktadır.
| Kısa Vade | 0 – 1 Yıl |
|---|---|
| Orta Vade | 1 – 5 Yıl |
| Uzun Vade | 5 + Yıl |
Goodyear, iklimle bağlantılı risk ve fırsatların mevcut ve potansiyel etkilerini iş modeli ve değer zinciri boyunca yukarı yönlü, operasyonel ve aşağı yönlü olacak şekilde üç ana başlık altında değerlendirmiştir.
| Değer Zinciri | |||
|---|---|---|---|
| Kategori | Element | ||
| Yukarı Yönlü | Hammade Tedariği | Kauçuk (Doğal ve Sentetik) | |
| Tomsine/stefine (bitkisel yağ) | |||
| Dolgu Malzemeleri (Karbon Siyahı, Silika) | |||
| Kimyasallar (Antioksidanlar, Vulkanizasyon ajanları (örneğin sülfür), Yumuşatıcılar) |
|||
| Diğer Takviye Malzemeler (Çelik Tel, Naylon, Polyester) | |||
| Kord bezi, çelik tel | |||
| Lojistik | Hammadde taşınma ve dağıtımı | ||
| Enerji | Enerji üreticileri | ||
| İletim ve dağıtım | |||
| Emtia piyasaları | |||
| Regülatif | Düzenleyici ve denetleyici kurumlar (SPK, KGK vs.) | ||
| Finansman | Yatırımcılar ve hissedarlar | ||
| Kaynak sağlayıcılar (bankalar, MDB'ler, vb.) | |||
| Doğrudan Operasyonlar |
İzmit Fabrika | ||
| Üretim | Adapazarı Fabrika | ||
| Satış ve Pazarlama | Pazarlama | ||
| Kalite Kontrol | Nihai ürün testleri, laboratuvar analizleri | ||
| Aşağı Yönlü | Dağıtım Kanalları | Toptancı Bayi Perakendeci Bayi Araç Servisi Filo Araç Üreticileri (Orijinal Ekipman) |
|
| Son Kullanıcılar | Tüketiciler | ||
| Lojistik | Taşıma ve dağıtım | ||
| Satış Sonrası Hizmetler |
Bakım, onarım |
Bu çerçevede yapılan analizlerde, tedarik zincirinde su stresine bağlı olarak hammadde temininde aksama riski (örneğin doğal kauçuk üretiminin azalması), üretim süreçlerinde operasyonel kesinti riski (örneğin suya erişim kısıtları kaynaklı) ve Goodyear Türkiye'nin kurumsal orijinal ekipman (OE) müşterileri tarafından artan sürdürülebilir ürün talebine yanıt verilememesi gibi risklerin etkileri ortaya konmuştur.
Buna karşılık, Ar-Ge ve inovasyon yoluyla sürdürülebilir ürün geliştirme kabiliyetinin artırılması ve müşteri beklentilerine proaktif yanıt verilmesi gibi stratejik fırsatlar, aşağı yönlü değer zinciri üzerinde olumlu etki yaratma potansiyeli taşımaktadır. Tüm bu unsurlar kısa, orta ve uzun vadeli perspektifte değerlendirilmiş; özellikle su stresine karşı kırılganlığın yüksek olduğu durumlarda iş sürekliliği üzerindeki etkiler öncelikli olarak analiz edilmiştir.
TSRS 1 32(b) ve TSRS 2 13(b) kapsamında, Goodyear Türkiye'nin iklimle bağlantılı risk ve fırsatlar değerlendirmesi operasyonlar için üretim tesislerinin bulunduğu ve ana faaliyet coğrafyası olan Türkiye'yi kapsamakla beraber, ham madde tedariki kapsamında yukarı yönlü, ve müşteriler kapsamında aşağı yönlü değer zinciri de olmak üzere tüm değer zinciri ve faaliyet coğrafyaları boyunca değerlendirme gerçekleştirmiştir. Analiz kapsamında, özellikle fiziksel riskler için Türkiye üretim tesislerindeki kırılganlıklar, dayanıklılık kapasiteleri ve yatırım öncelikleri dikkate alınarak risklerin etkisi ve olasılığı detaylı biçimde değerlendirilmiştir.
Goodyear Türkiye, iklim değişikliğinden kaynaklanan fiziksel ve geçiş risklerine karşı Goodyear Grubu tarafından belirlenen kapsamlı bir stratejiyi takip etmekte, su stresi, enerji yoğunluğu ve karbon emisyonları gibi öncelikli alanlarda operasyonel ve teknolojik düzeyde çeşitli önlemler hayata geçirmektedir. Özellikle WRI Aqueduct verilerine göre yüksek ve orta-yüksek düzeyde su stresi altında bulunan Kocaeli (İzmit) ve Sakarya (Adapazarı) illerindeki üretim faaliyetlerine ilişkin olarak, her iki tesiste de alternatif su kaynaklarının kullanımı, atık su arıtımı ve geri kazanım sistemleri gibi doğrudan adaptasyon uygulamaları devreye alınmıştır. Bu önlemler, fiziksel risklerin azaltılmasının yanı sıra kaynak verimliliğinin artırılmasını da hedeflemektedir.
Geçiş risklerine yönelik olarak, ısı geri kazanımı, LED dönüşümleri, VSD uygulamaları, verimli motor ve pompa sistemleri, buhar kapanı ve hava kaçağı takip programları gibi enerji verimliliği projeleri İzmit ve Adapazarı fabrikalarında uygulanmıştır. Bu projeler kapsamında elde edilen enerji verimliliği artışı ve enerji yoğunluğundaki düşüş, sera gazı emisyonlarının da azaltımına katkıda bulunmakta ve Goodyear Türkiye'nin doğrudan ve dolaylı olarak maruz kalabileceği geçiş risklerinin etkisinin azaltılmasına katkıda bulunmaktadır. Tüm bu faaliyetler mühendislik departmanının liderliğinde yürütülmekte olup, işletme giderleri (Operational Expenditures – OPEX) ve sermaye harcamaları (Capital Expenditures – CAPEX) planlamasına dahil edilmektedir. Finansman borçlanma araçları ve öz sermayeye ek olarak geçmiş yıllarda devlet teşviklerinden yararlanılmıştır.
Söz konusu uygulamalar doğrultusunda, Goodyear Türkiye hem doğrudan tesis içi uygulamalar için hem de dolaylı tedarik zinciri ve enerji tedariğini kapsayan adaptasyon ve azaltım faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Yenilenebilir enerji alanında ise Goodyear Türkiye, enerji kaynaklı emisyonlarını azaltma hedefi doğrultusunda her iki fabrikası için I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası) temin etmektedir. Bu sertifikalar aracılığıyla Kapsam 2 sera gazı emisyonları piyasa bazlı yaklaşımla sıfır ("0") olarak değerlendirilmektedir. I-REC uygulaması, şirketin karbon ayak izini azaltma stratejisinin önemli bir parçası olmasının yanı sıra, Grup düzeyindeki iklim hedeflerine katkı sağlamak amacıyla da
sürdürülmektedir. Şirketin İzmit fabrikası Türkiye'de ISO 50001 Enerji Yönetim Sertifikası'nı alan ilk lastik fabrikası olmakla birlikte, Adapazarı fabrikası bu sertifikayı alan ikinci lastik fabrikası konumundadır.
Son olarak, TSRS 2 14(c) kapsamında yer alan geçmiş planlara göre ilerleme izleme süreci 2025 yılı itibarıyla başlatılacak olup, bu doğrultuda performans göstergelerinin izlenmesini mümkün kılacak veri altyapısı ve iç kontrol mekanizmalarının kurulmasına yönelik hazırlıklar sürmektedir.
| Riskin Türü | Riskin Tanımı | Riskin Etkisi |
|---|---|---|
| İklim | Su stresinin Türkiye genelinde |
Operasyonel Riskler |
| Kronik Fiziksel | 2030 ve 2050 yıllarına göre |
Kısa ve orta vadede, su stresinin |
| Yüksek ila Ekstrem seviyelerinde, | bölgesel olarak devam etmesi |
|
| bölgesel olarak Düşük ila Orta | nedeniyle Kocaeli ve Sakarya gibi |
|
| seviyelerde de kısmen |
yüksek su stresine sahip bölgelerde | |
| gözlemlenmesi beklenmektedir. | zaman zaman operasyonel kesintiler ve | |
| artan su maliyetleri görülebilir. | ||
| Tedarik Zinciri ve Lojistik Riskleri | ||
| Yerel su kullanımında yaşanabilecek | ||
| düzensizlikler, bazı tedarikçilerin üretim | ||
| kapasitesini etkileyebilir; lojistik |
||
| süreçlerde düşük düzeyli gecikmeler | ||
| yaşanabilir ancak bu durum çoğunlukla | ||
| yönetilebilir düzeyde kalır. | ||
| İklim | Enerji Kaynakları | Enerji Kaynakları |
| Geçiş Yasal/Piyasa | Birincil ve ikincil enerji arzının | Türkiye'nin elektrik üretiminde |
| karbonsuzlaşması, enerji |
yenilenebilir enerji payının artması, |
|
| karışımında (enerji üretiminin |
elektrik temelli üretim süreçlerinin |
|
| kaynaklar ve teknolojiler arasında | kaynak kompozisyonunu değiştirebilir. | |
| dağılımı) hızlı bir değişimi |
||
| gerektirecektir. | Fosil Yakıt Maliyetleri | |
| Goodyear'ın lastik üretiminde proses | ||
| Fosil Yakıt Maliyetleri | ısısı ve yardımcı enerji kullanımı |
|
| Doğal gaz ücretlerinin AB'de |
açısından bu fiyatlar doğrudan girdi | |
| değişmesi öngörülmektedir. | maliyetlerini etkileyebilir. | |
| AB ETS/CBAM | ETS | |
| Avrupa Birliği Emisyon Ticaret |
Goodyear'ın karbon yoğunluğu olan | |
| Sistemi'nde tahsisat fiyatlarının |
üretim süreçleri uzun vadede maliyet | |
| değişmesi beklenmektedir. | artışıyla karşılaşabilir. | |
| T-ETS |
| Türkiye Emisyon Ticaret |
||
|---|---|---|
| Sistemi'nde tahsisat fiyatlarının |
||
| değişmesi beklenmektedir. | ||
| İklim | Raporlama Yükümlülükleri | İtibar Riski |
| Geçiş Yasal | İklim değişikliği de dâhil olmak | Sürdürülebilirlik konularına ilişkin beyan |
| üzere çevresel ve sosyal konuların | gereksinimleri, sürdürülebilirlik |
|
| yönetişimine ve iklim eylemine |
konularına ilişkin artan farkındalık ile | |
| ilişkin paydaşların beklentileri |
birlikte artmaktadır. | |
| artmaktadır. Bu nedenle, bu |
||
| beklentileri karşılamak için uygun | Operasyonel Maliyetler | |
| adımları atmamak, taahhütleri |
Artan beyan gereksinimleri, veri |
|
| yerine getirmemek ve/veya |
gereksinimlerini ve raporlamaya ilişkin | |
| "greenwashing" yapmak, itibar |
insan kaynağı gereksinimini artırarak | |
| zedelenmesine yol açabilir. | operasyonel maliyetleri artırabilir. |
Su stresi riski, faaliyet gösterilen bazı bölgelerde yerel otoritelerin kuraklık dönemlerinde su kullanımını sınırlama veya durdurma yönünde karar alabileceği ihtimaliyle ilişkilendirilmiştir. Ancak, şirketin etkin su yönetimi uygulamaları sayesinde bu riskin mevcut dönemde finansal durum, performans ve nakit akışları üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır.
Su stresi riskinin kısa, orta ve uzun vadeli dönemlerde ortaya çıkması düşük olasılık olarak değerlendirilmekle birlikte, özellikle şiddetli kuraklık dönemlerinde su temininde yaşanabilecek zorlukların üretim süreçlerinde gecikmelere yol açma ihtimali mevcuttur. Ayrıca, alternatif su kaynaklarına erişim için ilave sermaye harcamalarının gündeme gelebileceği öngörülmektedir. Ancak bu etkilerin büyüklüğü düşük düzeyde tahmin edilmektedir.
Şirket, Adapazarı fabrikasında su tedarik kaynaklarını çeşitlendirerek olası riskleri elimine etmektedir. Mevcut durumda şebeke suyu ve kuyu suyu tedarik edilmekte ve arıtma tesisi vasıtasıyla suyun tekrardan işlem görmesi sağlanarak temiz su tüketimi azaltılmaktadır. İzmit fabrikası ise mevcut durumda su stresi riskini elimine etmek amacıyla su kaynaklarını çeşitlendirerek şebeke suyu, kuyu suyu ve gri su tedarik etmekte ayrıca tesis içerisindeki atık suların arıtılarak suyun geri kazanımı sağlanmaktadır.
Avrupa Birliği Taksonomisi, TSRS ve benzeri düzenlemeler, iklimle bağlantılı risk ve fırsatların açıklanmasını zorunlu hale getirmekte ve sürdürülebilir finans alanında şeffaflığı artırmayı hedeflemektedir. Goodyear Türkiye açısından bu düzenlemelere uyum sağlanamaması durumunda; düzenleyici yaptırımlar, yatırımcı güveninin zedelenmesi, yeşil aklama iddiaları ve dolayısıyla itibar kaybı riski söz konusudur. Ayrıca, iklim eylemi ve emisyon azaltım hedefleri konusundaki ilerlemenin şeffaf şekilde ortaya konmaması, müşteriler ve iş ortakları nezdinde güven kaybına ve pazardaki rekabet gücünün azalmasına yol açabilir. Bu tür olumsuz etkiler, dolaylı olarak gelirlerde azalma, finansmana erişimde zorluklar ve sermaye maliyetlerinde artış şeklinde finansal sonuçlar doğurabilir.
Şirket, sürdürülebilirlik raporlamasına ilişkin yükümlülükleri ve ilgili düzenlemeleri yakından takip etmekte ve TSRS ile AB Taksonomisi gibi standartlara uyumlu olacak şekilde düzenli ve şeffaf raporlamalar gerçekleştirmektedir. Şirket, sürdürülebilirlik stratejisini destekleyen Riskin Erken Saptanması Komitesi aracılığıyla iklimle ilgili metrikleri izlemekte ve raporlamada bütünlük sağlamayı hedeflemektedir. Bu kapsamda, sera gazı emisyonları ve enerji tüketimi gibi unsurlar, Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) uyumlu bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Uyumsuzluk halinde doğabilecek yasal yaptırımlar ve para cezalarına karşı kurum içi sorumluluklar tanımlanmıştır.
Goodyear Türkiye, enerji kaynaklarının karbonsuzlaşması, fosil yakıt maliyetlerindeki dalgalanmalar ve ETS gibi karbon fiyatlandırma mekanizmalarından kaynaklanan geçiş risklerine karşı adımlar atmaktadır. Şirket, üretim tesislerinde yenilenebilir enerji kullanımını artırmakta ve enerji verimliliği projeleriyle karbon yoğunluğunu azaltmaktadır. Enerji yönetimi sistemleri ile tüketim izlenmektedir. AB ETS, CBAM, Türkiye ETS gibi düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla emisyon azaltımı, veri yönetimi ve raporlama altyapısı güçlendirilmekte; ayrıca I-REC gibi uluslararası tanınırlığı olan sertifikalarla yenilenebilir enerji kullanımını belgelenmektedir.
Goodyear Türkiye, global ölçekte belirlenen bu geçiş planının kapsamında olmakla beraber bağımsız emisyon azaltım hedefi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, geçiş planı hazırlanırken Türkiye operasyonlarından kaynaklanan emisyonlar da dikkate alınmıştır. Bu doğrultuda Goodyear Türkiye, Grup seviyesinde belirlenen hedeflere yönelik yatırımlar gerçekleştirmektedir.
Goodyear Türkiye, bu hedeflerle uyumlu olarak, operasyonel dönüşüm, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji tedariği ve teknolojik inovasyon alanlarında projelerini sürdürmekte; Grup stratejisine entegre bir şekilde düşük karbonlu bir geleceğe geçişi desteklemektedir.
Öte yandan, geçmişte aşırı yağışlar sonucu yaşanan sel olayları gibi akut fiziksel risklere karşı da önlemler alınmıştır. 2015 yılında yaşanan su baskını sonrası, İzmit fabrikasının çevresindeki koruma duvarları yükseltilmiş ve bu riske karşı direnç geliştirilmiştir. Ayrıca, olası aşırı soğuk hava koşullarına karşı kritik su hatlarının izolasyonu gibi ilave önlemler planlanmaktadır.
Goodyear Türkiye, gelecekteki finansal yeterliliğini etkileyebilecek iklimle ilgili risk ve fırsatlarını fiziksel riskler ve geçiş riskleri olmak üzere iki ana başlık altında ele almaktadır. Fiziksel riskler kapsamında aşırı hava olayları, kuraklık, orman yangınları ve ortalama hava sıcaklıklarındaki artış gibi unsurlar değerlendirilmektedir. Bu riskler "Akut Fiziksel Riskler" ve "Kronik Fiziksel Riskler" olarak sınıflandırılmaktadır. Geçiş riskleri ise emisyon limitleri ve karbon fiyatlaması, raporlama yükümlülükleri, yatırımcı tercihlerinin değişmesi, teknolojik geçişin finansmanı ve müşteri taleplerindeki değişim gibi faktörleri kapsamaktadır. Bu riskler ayrıca "Politika ve Mevzuat", "Piyasa", "Teknoloji", "İtibar" ve "Yasal" riskler olarak detaylandırılmaktadır.
Goodyear Türkiye özelinde sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği bağlantılı risk ve fırsatların senaryo bazlı olarak değerlendirilmesine ilişkin ilk çalışma Goodyear Grubu ile iş birliği içerisinde 2025 yılında gerçekleştirilmiştir. Goodyear Türkiye'nin maruz kalabileceği potansiyel risk ve fırsatların etkisi, Goodyear Türkiye ve Goodyear Grubu bünyesindeki farklı birimlerin ortak çalışmasıyla belirlenmiş ve senaryo analizi çalışmaları kapsamında başta Adapazarı ve İzmit üretim tesisleri olmak üzere tüm değer zinciri boyunca değerlendirilmiştir.
Goodyear Türkiye, iklimle ilgili belirlediği risk ve fırsatları kısa (0-1 yıl), orta (1-5 yıl) ve uzun vade (5+ yıl) olarak üç zaman aralığında değerlendirmektedir. İklimle ilgili risk ve fırsat analizi Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından geliştirilen RCP 2.6 ve RCP 8.5 senaryoları ile birlikte Ortak Sosyoekonomik Patikalar (SSP) kapsamında SSP1, SSP2 ve SSP5 senaryolarını esas almaktadır. Bu senaryolar, farklı iklim değişikliği etkilerinin ve sosyoekonomik koşulların değerlendirilmesine olanak sağlayacak şekilde analiz süreçlerinde kullanılmaktadır. Senaryo analizi, fiziksel risk göstergeleri özelinde 1986 ve 2006 yılları arasındaki referans periyodu temel alarak oluşturulmuştur.
TSRS 2 22(b) kapsamında, Goodyear Türkiye'nin iklimle bağlantılı fiziksel risklere karşı dayanıklılığını değerlendirmek amacıyla iki farklı iklim senaryosu analizi gerçekleştirilmektedir. İlk olarak, düşük emisyon senaryosu (RCP2.6 / NGFS Below 2°C / IEA Net Zero Emissions) kapsamında küresel sıcaklık artışının 2°C'nin altında tutulduğu, emisyonların hızla azaltıldığı ve güçlü iklim politikalarının uygulandığı bir gelecek öngörülmektedir. Bu senaryoda geçiş riskleri (örneğin karbon fiyatlandırması ve regülasyonlar) yüksek olmakla birlikte, fiziksel risklerin (örneğin su stresi) daha sınırlı olduğu görülmektedir. Yüksek emisyon senaryosu (RCP8.5 / NGFS Current Policies / IEA Announced Pledges Scenario) kapsamında ise mevcut politikaların devam ettiği, emisyonların yüksek düzeyde seyrettiği ve fiziksel risklerin artış gösterdiği bir gelecek öngörülmektedir. Bu analizler, şirketin farklı iklim koşullarına karşı stratejik dayanıklılığını belirlemek amacıyla kullanılmaktadır.
Envanter kapsamında belirlenen risk ve fırsatlar, kısa, orta ve uzun vadelerde hem düşük hem de yüksek emisyon senaryoları için ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmede, 5x5 matris esas alınarak risklerin ve fırsatların şiddeti ve gerçekleşme olasılığı 1'den 5'e kadar derecelendirilmekte ve bu değerlerin çarpımıyla risk puanı hesaplanmaktadır. Bu yöntem, her bir risk ve fırsatın önceliklendirilmesine ve stratejik aksiyon planlarının oluşturulmasına temel teşkil etmektedir.
Goodyear Türkiye'nin faaliyet gösterdiği Kocaeli ve Sakarya illerine özgü coğrafi analizler yapılmıştır. Su stresine ilişkin bulgular, WRI Aqueduct veri tabanı aracılığıyla elde edilmiştir. RCP2.6 senaryosunda, su stresinin Türkiye genelinde 2030 ve 2050 yıllarına göre Yüksek ila Ekstrem seviyelerinde, bölgesel olarak Düşük ila Orta seviyelerde de kısmen gözlemlenmesi beklenmektedir. WRI Aqueduct verilerine göre, Goodyear'ın üretim tesislerinin bulunduğu Kocaeli ili yüksek düzeyde su stresine (%40-80) sahiptir. Sakarya ili ise genel olarak orta-yüksek (%20-40) seviyededir. Sakarya'nın Kocaeli sınırına yakın batı kesimlerinde zaman zaman daha yüksek stres seviyeleri gözlemlenmektedir.
Analiz süreci, yalnızca meteorolojik projeksiyonlara değil; aynı zamanda operasyonel etkileri doğrudan etkileyebilecek ikincil değişkenlere de odaklanmıştır. Bu çerçevede, enerji arzında karbonsuzlaşma, elektrik üretiminde yenilenebilir payının artışı, doğalgaz ve kömür maliyetleri, karbon fiyatları ve elektrikli araç piyasasındaki dönüşüm gibi iklim politikaları ve piyasa dinamikleri senaryo varsayımlarına entegre edilmiştir.
Goodyear Türkiye, risk ve fırsat ve strateji değerlendirme süreçleri kapsamında iklim değişikliği dahil sürdürülebilirlik bağlantılı riskleri takip etmektedir. Bu kapsamda, raporlama döneminde Riskin Erken Saptanması Komitesi'nin gerçekleştirdiği periyodik risk değerlendirmeleri kapsamında iklim değişikliği dahil sürdürülebilirlik bağlantılı riskler sınırlı bir kapsamda ele alınmış ve Kurumsal Yönetim Komitesi toplantı gündemleri kapsamında Goodyear Türkiye'nin ve Goodyear Grubunun sürdürülebilirlik gündemi değerlendirilmiştir.
Şirket, raporlama dönemi itibarıyla iklim değişikliği dahil sürdürülebilirlik bağlantılı risk ve fırsatları değerlendirmek üzere senaryo analizi gerçekleştirmemiştir. Bununla beraber, Goodyear Türkiye üretim tesisleri, Goodyear Grubu tarafından gerçekleştirilen senaryo analizi ve finansal etki değerlendirmeleri kapsamında bulunmakta, ve bu değerlendirme sonuçları kapsamında Goodyear Grubu bazında belirlenen iklim değişikliği dahil sürdürülebilirliğe ilişkin azaltım ve uyum stratejilerine tabi olmaktadır. Bu doğrultuda, Goodyear Grubu tarafından oluşturulan sorumlu tedarik stratejisi ve geçiş planı Goodyear Türkiye kapsamında uygulamaya alınmaktadır.2 İlgili değerlendirmelerin sonuçları ve ilgili strateji ve hedefler Goodyear Grubu tarafından gerçekleştirilen CDP beyanları dahil olmak üzere finansal olmayan beyanlar kapsamında halka açık bir şekilde açıklanmaktadır.
Goodyear Türkiye'nin iklim değişikliği senaryo analizi çalışması kapsamında geçiş ve fiziksel riskler iklim senaryoları ile uyumlu olarak değerlendirilmiştir. İklim riski değerlendirmesinde kullanılan metodoloji hem nitel hem de nicel araçları içermektedir.
Riskin Erken Saptanması Komitesi, toplam dört kişi olmak üzere iki Goodyear iki bağımsız yönetim kurulu üyesinden oluşmakta olup, yılda en az dört kez toplanarak Şirket'in risk yönetim sürecine stratejik katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte Goodyear Türkiye raporlama döneminde yönetişim kısmında da bahsedildiği üzere Goodyear Grubunun yönlendirmesi dahilinde, iklim riskleri dahil sürdürülebilirlikle ilgili tespit edilen potansiyel riskleri izlemekte ve gelişmelere bağlı olarak gerekli aksiyon planlarını devreye almak üzere çalışmalar yapmaktadır. 2025 yılı itibarıyla Şirket özelinde değerlendirilen risk ve fırsatlara yönelik izleme süreçleri, risk yönetim sürecine dahil edilecektir. Komite toplantılarında, güncel sektörel gelişmelerin yanı sıra risk haritası ve aksiyon planları da değerlendirilmekte; gerektiğinde bu belgeler güncellenerek risk yönetimi süreçleri dinamik biçimde sürdürülmektedir. Alınan tüm kararlar oy çokluğuyla kabul edilmekte ve yazılı olarak Yönetim Kurulu'na iletilmektedir. Toplantı tutanakları ve kararların takibi, komite üyeleri ile şirket avukatlarının koordinasyonunda gerçekleştirilmektedir. Komite'nin görev ve çalışma esaslarına ilişkin bu düzenleme ve ileride yapılacak değişiklikler, Yönetim Kurulu kararıyla yürürlüğe girmektedir.
Riskin Erken Saptanma Komitesi'nin temel amacı, yıl boyunca Şirket'in maruz kalabileceği ve işleyişini aksatabilecek sürdürülebilirlik ve iklim riskleri de dâhil olmak üzere tüm riskleri önceden tespit etmek,
2 Goodyear Grubu tarafından oluşturulan geçiş planı tüm Goodyear Grubu tesislerini kapsamakta ve geçiş planı bünyesinde beyan edilen emisyon azaltım hedefleri konsolide olarak belirlenmektedir. Bu hedefler Goodyear Türkiye'de birebir uygulanmamaktadır. Goodyear Türkiye'nin iklim değişikliği performansına ilişkin hedeflere yönelik detaylar Metrikler ve Hedefler bölümünde paylaşılmaktadır.
bu riskleri azaltmak için gerekli önlemleri almak ve böylece Şirket'in sürdürülebilir şekilde gelişmesini sağlamaktır. Bu amaçla Komite, iç kontrol sistemleri ile risk yönetimi ve iç denetim uygulamalarını yılda en az bir kez düzenli olarak incelemekte ve sonuçlarını Yönetim Kurulu'na raporlamaktadır. İnceleme sonucunda, eksik görülen alanlarla ilgili somut iyileştirme önerileri sunmaktadır. Gerekli durumlarda Komite daha sık toplanabilmekte, gereken konularda bağımsız uzmanlar veya ilgili yöneticiler toplantıya davet edilerek görüşleri alınabilmektedir..
Risklerin düzenli takibi kapsamında, her iki ayda bir olmak üzere yılda en azaltı kez, Yönetim Kurulu ve denetçiye sunulmak üzere risk değerlendirme raporları hazırlanmakta; böylece izleme süreci dinamik ve sürdürülebilir bir yapıda yürütülmektedir. Yıl sonunda, risk yönetim sistemlerinin yıllık değerlendirmesi gerçekleştirilmektedir. Bu sistem sayesinde riskler düzenli olarak izlenmekte ve olası gelişmelere karşı ise zamanında ve etkili aksiyonlar alınarak risklerin etkisi en aza indirilmesi amaçlanmaktadır.
Komite, yürürlükteki mevzuat kapsamında kendisine verilen sorumlulukları yerine getirerek, Şirket'in risk yönetimi yapısının hem yasal uyumunu hem de sürdürülebilirliğini desteklemektedir. Mevzuat değişikliklerinden kaynaklanabilecek risklerin yönetimi kapsamında ise, 2025 yılından itibaren Türkiye'deki ve uluslararası yasal düzenlemeler yakından izlenmekte ve olası değişikliklere karşı zamanında ve uyumlu aksiyon alınabilmesini teminen EMEA Kamu İlişkileri birimiyle etkin koordinasyon sağlanmaktadır.
Goodyear Türkiye, riskleri sistematik şekilde değerlendirmek ve önceliklendirmek amacıyla risk haritası yöntemini kullanmaktadır. Bu kapsamda, riskler "olasılık" ve "etki" eksenlerinde konumlandırılmakta ve yüksek, orta, düşük seviyelerde sınıflandırılmaktadır. Değerlendirme süreci; kurum içi ve dışı gelişmelerin, düzenleyici değişikliklerin, piyasa koşullarının ve operasyonların her bir risk unsuruna maruziyetinin analizine dayanmaktadır. Önceliklendirme sırasında riskin ortaya çıkma sıklığı, etkisinin şiddeti, tetikleyici unsurlar ve bu etkinin kurumsal hedeflerle bağlantısı birlikte değerlendirilip buna göre risklerin önemlilik sırası belirlenmektedir. Bu analiz, Riskin Erken Saptanması Komitesi toplantılarında düzenli olarak güncellenmekte ve aksiyon planları ile paralel yürütülmektedir.
Şirket, Goodyear Grubu tarafından yayımlanan Kurumsal Sorumluluk Raporu'nda belirlenen hedeflerle uygun olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Goodyear Türkiye'nin faaliyetleri doğrultusunda TSRS 2'nin sektör bazlı uygulamasına ilişkin rehberlerinden Ek Cilt 62 - Otomobil Parçaları rehberine tabidir.
| Konu | Metrik | Kategori | Ölçü Birimi | Kod | Goodyear Türkiye'nin Cevabı |
|---|---|---|---|---|---|
| Enerji Yönetimi | 1 Tüketilen Toplam Enerji |
Nicel | Gigajoule (GJ), Yüzde (%) |
TR-AP-130a.1 | 1 586.778,91 2 %11 3 %12 |
| 2 Şebeke Elektriği Yüzdesi 3 Yenilenebilir Enerji Yüzdesi |
|||||
|---|---|---|---|---|---|
| Yakıt Verimliliği İçin Tasarım* |
Yakıt verimliliğini artırmak veya emisyonları azaltmak için tasarlanmış ürünlerden elde edilen hasılat |
Nicel | Sunum para birimi |
TR-AP-410a.1 | Veri paylaşılamamıştır. |
*İlgili metriğin aşırı çabaya katlanmaksızın raporlama tarihine ilişkin hesaplanması mümkün olmadığından işbu raporlama döneminde açıklama yapılamamıştır.
Faaliyetlere ilişkin metrikler ise iklimle ilgili olmadığı değerlendirildiğinden bu raporlama dönemi için paylaşılmamıştır.
Goodyear Türkiye faaliyetlerini yürüttüğü ofisler, Adapazarı ve İzmit fabrikalarında Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarını hesaplamaktadır. Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonları raporlama gereksinimlerine uygun olarak toplamakta, üçüncü bir taraf aracılığıyla doğrulamaktadır. Şirket, Türkı̇ye Sürdürülebı̇lı̇rlı̇k Raporlama Standartları (TSRS) Uygulama Kapsamına İlı̇şkı̇n Kurul Kararı - Geçici Paragraf 3 kapsamında ilk raporlama dönemine ilişkin Kapsam 3 emisyonlarını açıklamamaktadır.
Goodyear Türkiye'nin sera gazı emisyon hesaplamalarında Sera Gazı Protokolü: Kurumsal Muhasebe ve Raporlama Standardı'nı(2004) kullanmaktadır. Goodyear Türkiye'nin doğrudan sera gazı emisyonları sabit yanma kaynaklı, hareketli yanma kaynaklı ve soğutucu gazlardan kaynaklı emisyonlar olarak hesaplanmıştır. Doğrudan emisyonlar ekipmanlarda doğal gaz ve dizelin sabit yanması sonucu oluşan emisyonlar ile karayolu ve arazide kullanılan araçlarda benzin ve dizelin yanması sonucu oluşan emisyonlardan ve ayrıca soğutucu gazlardan kaynaklanan emisyonlardan oluşmaktadır. Goodyear Türkiye'nin dolaylı emisyonları ise, elektrik tüketimi ve satın alınan ısı enerjisinden kaynaklanmaktadır. Doğalgaz ve dizelin sabit yanma kaynaklarında kullanımı için ölçüm ve hesaplama verileri, bölgesel kromatografi cihazları aracılığıyla sağlanmaktadır. Benzin ve dizelin hareketli yanması ise akaryakıt tedarik faturaları ile iş araçlarının yakıt tüketim kayıtları üzerinden yapılmaktadır. Soğutucu gaz emisyon kaynakları ise SAP sistemindeki bakım modülü aracılığıyla izlenmekte ve envanter kayıt altında tutulmaktadır.
Goodyear Türkiye bünyesindeki Adapazarı ve İzmit fabrikaları I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası)'nı bulundurmaktadır. Şirketin İzmit fabrikası Türkiye'de ISO 50001 Enerji Yönetim Sertifikası'nı alan ilk lastik fabrikası olmakla birlikte, Adapazarı fabrikası bu sertifikayı alan ikinci lastik fabrikası konumundadır. Şirket söz konusu sertifikalar ile, %100 yenilenebilir elektrik hedefi doğrultusunda piyasa temelli emisyonlarını sıfırlamaktadır.
Goodyear Türkiye, sera gazı emisyonlarının hesaplanmasında uluslararası geçerliliğe sahip metodolojiler ve bilimsel kaynakları esas almaktadır. Yakma kaynaklı (motorin ve doğal gaz) emisyonların hesaplanmasında, IPCC tarafından yayımlanan "2006 IPCC Guidelines for National
Greenhouse Gas Inventories, Volume 2: Energy – Chapter 2: Stationary Combustion" dokümanındaki Table 2.3: Default Emission Factors for Stationary Combustion in the Manufacturing Industries and Construction Category tablosu referans alınmaktadır.
Araç kaynaklı emisyon hesaplamaları için, IPCC'nin "2006 Guidelines for National Greenhouse Gas Inventories, Volume 2: Energy – Chapter 3: Mobile Combustion" bölümünde yer alan hesaplama yöntemleri uygulanmaktadır. Bu bağlamda:
temel alınarak hesaplamalar yapılmaktadır.
Soğutucu gaz kaynaklı emisyonlarda ise, IPCC Altıncı Değerlendirme Raporu (AR6) çerçevesinde yayımlanan Küresel Isınma Potansiyeli (GWP) katsayıları esas alınmaktadır.
Elektrik tüketimine bağlı emisyonlarda, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayımlanan güncel emisyon faktörleri kullanılmaktadır.
Goodyear Türkiye'nin doğrudan tüketmediği ancak dışarıdan tedarik ettiği ısı enerjisine bağlı sera gazı emisyonları da hesaplanmaktadır. Isı enerjisi, tedarikçi firma tarafından doğalgaz kullanılarak üretilmekte ve üretim sürecinde oluşan emisyonlar, Goodyear Türkiye'nin dolaylı emisyonları arasında değerlendirilmektedir.
| Sera Gazı Emisyonları (ton CO2e) | 2024 |
|---|---|
| Kapsam 1 | 62.257,80 |
| Kapsam 2 (Konum Temelli) | 8.028,04 |
| Kapsam 2 (Piyasa Temelli) | 4,63 |
| Toplam (Konum Temelli) | 70.285,84 |
| Toplam (Piyasa Temelli) | 62.262,43 |
Goodyear Tükiye, Kapsam 1 emisyonlarını Adapazarı ve İzmit fabrikası için 2024 yılında sırasıyla, 44.423 ve 17.035 ton CO2e olarak hesaplamıştır. Böylece toplam Kapsam 1 emisyonları 62.258 ton CO2e olarak raporlanmıştır.
Goodyear Türkiye, 2024 yılında Adapazarı'nda gerçekleştirdiği Güneş Duvarı projesiyle doğal gaz kullanımı azaltmayı hedeflemiştir. Bu hedef doğrultusunda, güneş duvarı mevcut HVAC (Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme) ünitelerine bağlanarak ısıtma ünitesinde ihtiyaç duyulan buharı %45 azaltırken, sera gazı emisyonlarını ise 39 ton CO2e azaltmıştır. İlaveten, Şirket Adapazarı fabrikasında kurulan güneş panelleri aracılığıyla 2024 yılında yaklaşık 2.005 GJ elektrik üreterek, 232 ton CO2e emisyon azaltımı gerçekleştirmiştir. İzmit fabrikasında kurulan güneş panelleriyle ise yaklaşık 2.959 GJ elektrik üretilerek 304 ton CO2e emisyon azaltımı sağlanmıştır. Böylece raporlama döneminde güneş panelleri sayesinde toplam 575 ton CO2e emisyon azaltımı gerçekleştirilmiştir.
Goodyear Türkiye, kendi özelinde iklimle ilgili hedef belirlememiştir ancak faaliyetlerini Goodyear Grubu'nun belirlemiş olduğu iklimle ilgili hedeflerle uyumlu şekilde yürütmektedir. Bu kapsamda, enerji verimliliği, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atık yönetimi ve iş sağlığı-güvenliği gibi alanlardaki performanslar düzenli olarak izlenmekte ve Grup hedeflerine katkı sağlayacak şekilde raporlanmaktadır. Grup bünyesindeki ortak sorumluluk anlayışı çerçevesinde, Goodyear Türkiye'nin sürdürülebilirlik çalışmaları, küresel sürdürülebilirlik vizyonunun yerel düzeyde hayata geçirilmesine katkı sunmaktadır.
Goodyear Grubu, SBTi ve Net Sıfır standardına uyumlu olarak, 2050 yılına kadar net sıfır Kapsam 1, 2 ve ilgili doğrudan Kapsam 3 sera gazı emisyonlarına ulaşma hedefini içeren iklim hedeflerini açıklamıştır. Goodyear Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik ayrı bir stratejisi bulunmamakla birlikte, Adapazarı ve İzmit fabrikaları Goodyear Grubunun iklim krizi stratejisine dâhil edilmektedir.
Goodyear Grubu, 2024 yılında İklim Geçiş Planı'nı yayımlamıştır. İklim Geçiş Planı çerçevesinde tüm operasyonları ve tesisleri için;
Goodyear Grubu, operasyonel çevresel performans göstergeleri arasında yer alan birim lastik üretimi başına enerji kullanımı, toplam karbon emisyonlarındaki (ton CO₂) azalma ve Üretim Kaynaklı Scrap Stratejisini (FPV) titizlikle izlemektedir.
İşbu Raporun Yönetişim bölümü altında belirtildiği üzere, Goodyear Türkiye faaliyetleri ana ortağı olan Goodyear Grubunun İklim Politikası ve sorumlu tedarik stratejisi dahil olmak üzere ilgili politikalarına ve Geçiş Planında belirtilen emisyon azaltım stratejisi kapsamında belirlenen hedeflere uygun biçimde gerçekleştirilmekte olup 2025 yılı içinde Goodyear Türkiye özelinde iklim risk ve fırsat değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Strateji bölümünde detaylandırıldığı üzere risk ve fırsat değerlendirme süreci, Goodyear Grubu metodolojisi temel alınarak yürütülmüş; yerel koşullar gözetilerek 2025 yılında entegre
bir analizle risk ve fırsat değerlendirme süreci Türkiye operasyonları özelinde uyarlanmıştır. Bununla birlikte 2025 yılı itibarıyla Şirket özelinde değerlendirilen risk ve fırsatlara yönelik izleme süreçlerinin risk yönetim sürecine dahil edileceği, raporun Risk Yönetimi bölümünde belirtilmektedir.
Goodyear, paydaşlarıyla kurduğu iş birliklerini uzun vadeli değer yaratma sürecinin temel unsurlarından biri olarak görmektedir. Ortak projeler ve programlar geliştirerek, hem sürdürülebilirlik ve inovasyon gibi ortak hedeflere ulaşmayı kolaylaştırmakta hem de taraflar arasındaki bağı güçlendirmektedir. Bu bağlamda iş birliklerini, sabit bir amaç olarak değil, sürekli gelişen bir süreç olarak ele almaktadır.
Goodyear, faaliyetlerinde tüm paydaşlarının yasal haklarını ve sözleşmelerle belirlenmiş çıkarlarını adil bir şekilde korumayı esas almaktadır. Ana ortak Goodyear Grubu, 2018 yılında yapılan önemlilik analizi doğrultusunda yıl boyunca paydaşlardan düzenli olarak geri bildirim toplamaktadır.
Goodyear Grubu, sürdürülebilirlik alanında dünya çapında etkili kuruluşlarla iş birliği yapmaktadır. Goodyear Grubu 200'den fazla büyük şirketin üye olduğu ve CEO düzeyinde temsil edildiği WBCSD (World Business Council for Sustainable Development) isimli organizasyonla beraber sürdürülebilirliğe geçişi hızlandırmak amacıyla sektörler arası projeler yürütmektedir. Goodyear da bu kapsamda, WBCSD bünyesindeki Lastik Endüstrisi Projesi (TIP) gibi çalışmalara aktif olarak katılmaktadır.
Building tools?
Free accounts include 100 API calls/year for testing.
Have a question? We'll get back to you promptly.