AGM Information • Jan 8, 2025
AGM Information
Open in ViewerOpens in native device viewer
Söz konusu gündem maddesinde toplantı başkanlığına ilişkin bir seçim düzenlenmemektedir. Şirket Esas Sözleşmesinin 13.maddesi uyarınca, genel kurul toplantılarını kimin yöneteceği düzenlenmiş olup, burada tartışmaya yer yoktur. Esas sözleşme 13.maddedeki "Genel Kurul toplantılarına hazır bulunanlardan en yaşlı Yönetim Kurulu üyesi başkanlık eder. Başkan, tutanak yazmanı ile gerek görürse oy toplama memurunu belirleyerek toplantı başkanlığını oluşturur." düzenlemesi ve T.T.K. 419/1.maddesinde yer alan; "Esas sözleşmede aksine herhangi bir düzenleme yoksa toplantıyı, genel kurul tarafından seçilen, pay sahibi sıfatını taşıması şart olmayan bir başkan yönetir." hükmünün açık olduğunu, kanunun Esas sözleşmedeki düzenlemeyi esas aldığını, keza Anonim Sirket Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmeliği m.14'ün de bu düzenlemeye yer verdiğini, dolayısıyla Esas Sözleşme m.13'de yer alan kriterlere uygun olarak Yönetim Kurulu yerine yönetim kayyımı olarak atanan kayyımlardan Hilmi Yaman Bilgin'in secim yapılmadan Toplantı Başkanı olarak kabulü gerekir. Bunun aksine getirilen her türlü öneri gerek şirket Esas sözleşmesi gerekse yasal mevzuat açısından aykırılık teşkil eder, kabul etmiyoruz.
Şirketimizin esas sözleşmesinin 7.maddesi; "Şirket'in temsili ve yönetimi Genel Kurul'un A grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından sececeği en az bes, en fazla dokuz kişiden kurulacak Yönetim Kurulu tarafından yürütülür."demektedir. Esas sözleşmeye uygun olarak gereken aday listesi verilmiştir, bu listedeki üyelerin seçilmesi gerekir.
1998 yılından beri var olan ve TTK m.360 ve 6103 sayılı Yürürlük Kanunun 28. maddesine uygun olarak ortaya çıkan müktesep bir hak niteliğindeki Şirket yönetim kuruluna seçilecek kişileri genel kurula önerme hakkı imtiyazının sahibi A grubu pay sahibi olan Turgut Işık Mahdumları San, Ve Tic. A.Ş.'dir, TTK 360/1, madde uyarınca; imtiyazın tanındığı grubun önerdiği adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur.
Keza söz konusu durumda A grubu pay sahipleri tarafından önerilen adayları seçmemek de kanunun emredici hükmüne aykırılık teşkil eder. Bu şekilde davranan pay sahiplerine karşı kanuni haklarımız saklıdır. Yönetim kuruluna aday gösterme hakkı sadece A grubu pay sahiplerine tanındığından, yönetim kurulu üyeliğine aday önerme hakkınız da bulunmamaktadır.
Şirketin 13.09.2024 tarihli seçimli genel kurulunda da yönetim kurulu secimi yapılmak istenmiş, yine bugünkü gibi Esas sözleşmeye aykırı şekilde aday göstermek üzere önerge vermeye çalışan pay sahipleri tarafından -olumsuz oy verilmek suretiyleseçimin yapılması engellenmiştir. Bahse konu pay sahipleri hem yönetim seçimi için genel kurul talebinde bulunmakta hem genel kurulda seçimi sabote ederek halka açık bir şirkete kayyım atanmasını talep etmekte, tamamen çelişkili davranmaktadır. Bu tavrin şirketin menfaatine olmadığı ortadadır.
YK üye adaylarını tamamen yeni $\mathcal{G}$ . kişiden oluşmakta, gerekli eğitim, deneyim ve donanıma sahip adaylardır ve seçilmemesi için haklı bir sebep bulunmamaktadır. Bu halde önerilen kişilerin keyfi reddi kanuna aykırılık yaratır ve suç teşkil eder. Keyfiyete dayanan olumsuz oyların geçerli sayılması mümkün değildir.
Olumlu oylarla yönetim Kurulu seçilmiştir.
Önerilen yönetim kurulu adaylarının seçilmemesi durumunda, kanuna aykırılık sebebiyle her türlü dava hakkımız saklıdır.
Rıza Kutlu Işık
Oy Toploms Memors
Tutorok
$\sim 10$
$\ddot{\phantom{a}}$
Druan Basten,
08/01/2025
Gündemin 4. Maddesine İlişkin Önerge:
Şirket esas sözleşmesinin 7'nci maddesi kapsamında Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip A grubu pay sahibi olarak ;
Gündemin 3.maddesinde belirlenen üye sayısı ve görev süresine göre şirket esas sözleşmesi hükümlerine uygun olarak 2.,yıl süre ile görev yapmak üzere verdiğimiz listedeki 9 adayın seçilmelerini öneriyoruz.
turgut işik mAhdumlari/gayrımenkul ve turizm yatırımları a.ş.
ADAY YÖNETIM KURULU ÜYELERI:
1-Alp ISIK
2-Lal ISIK
3-Ahmet Lütfi GÖKTUĞ
4-Ahmet CEVIRGEN
5-Aysel UZUN
6-Arzu ERYILMAZ
7-Prof.Dr. Ahmet SELAMOĞLU (Bağımsız)
8-Ömer Serdar KAŞIKÇILAR (Bağımsız)
9-Başar BAHADIR (Bağımsız)
KONU : Gündemin "Belirlenen Yönetim Kurulu üye sayısı ve görev süresine göre, şirket esas sözleşme hükümlerine uygun olarak Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesi" başlıklı 4. maddesine ilişkin önerimizin sunulmasıdır.
| AD - SOYAD | TC NO |
|---|---|
| 1- Fatih Aydoğan | |
| 2- Orhan Yıldırım | |
| 3- Fikret Yavuz Ertarman | |
| 4- Mehmet Selim Tunçbilek | |
| 5- Sezer Kara | |
| 6- Mehmet Sidki Demir | |
| 7- Murat Altun | |
| 8- Uğur Genç | |
| 9- İbrahim Haselçin |
Bu kapsamda yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin önerimizin oylanmasını ve önerimizin toplantı tutanağına geçirilmesini talep ediyoruz.
08.01.2025
Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi
Mohanned Clour Netali Au Frat Boysit $(\text{Im}za)$
$\mathbf{1}$
08/01/2025 tarihli genel kurulun 4. Gündem maddesine ilişkin olarak; esas sözleşmedeki yönetim kuruluna aday önermeye dair sözde imtiyaz maddesinin/ bu husustaki imtiyaz iddiasının hukuka, kanuna, sair mevzuata, ilgili mevzuatlardaki lafzen ye ruhen yerilen yetkilere, içtihatlara, anonim şirketin temel yapısıyla ilkelerine, halka açıklık mahiyetiyle halka açıklığın gerektirdiklerine ve hakkın açıkça kötüye kullanımı yasağına – dürüstlük kuralına aykırı olduğu bu nedenlerle batıl / yok hükmünde olduğu, yok hükmünde olduğundan müktesep hak olmasının da mümkün olmadığı açık şekilde ortadadır.
Söz konusu maddede; sözde imtiyaz, kanunun aradığı şekilde özellikleri olan belirli bir pay grubuna değil de şahsa hatta tek bir şahsa hem de şirkette %1 bile payı olmayan, Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.S. unvanlı şirkete tanınmıştır. Yapılan tam manasıyla art niyetli bir hukuki dizayn olup, kanunu dolanmak olduğundan hukuk düzeni tarafından korunamaz. %1 payı bile olmayan bir şahsın eş deyişle şirketin külfetlerine katılmayan, elini taşın altına koymayan bir kişinin %99 pay iradesini görmezden gelmesi, anonim şirketle ilgili hükümlerin lafzına ve ruhuna aykırı olmakla birlikte aynı zamanda hukuka ve hakkaniyete de aykırıdır. Genel kurul iradesi ve sözde imtiyaz iddiasındaki ortağa duyulan güvenin sıfırlanmış olduğu hususları gözetildiğinde; değinilen madde şirketi organsızlık durumunda kilit halde bırakmaktadır. Açıkladığım nedenlerle; yok hükmündeki maddeye dayalı imtiyaz iddiası bulunan ortak dışındaki ortaklara ait başkaca yönetim aday listesi önerilmesi halinde bu önergeler de oylanmalıdır. Kaldı ki kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için esas sözleşmedeki imtiyaz maddesi geçerli sayılsa dahi gerek yönetim seçiminin genel kurulun devredilemez yetkisi olması, gerekse de sonrasında İPSÖK' ün de yönetimi onaylayabileceği, hukukta niyet okumasına yer olmadığı hususları uyarınca da tüm önerilere yönelik mutlaka seçim ve oylama yapılmalıdır.
Ayrıca sirketin içinde bulunduğu durum gereği organsızlık krizinin çözülememesi halinde halka açıklık gözetilerek Sermaye Piyasası Kurulu'na tanınan yetki ve görev gereği kurul da bu konuda aksiyon almalıdır. Bu minyalde konuya dair Prof. Dr. Tekin MEMİS ve Prof. Dr. Burak ADIGÜZEL tarafından hazırlanan ayrı ayrı toplamda 2 adet uzman görüş yazısını sunuyor ve bu görüş yazılarının genel kurul tutanağına ek olarak alınmasını talep ediyor, yönetim kurulu aday önerisinde bulunan / bulunacak olan tüm ortakların önerilerinin oylanmasını öneriyorum. 08/01/2025
Mustafa ÖZDEMİK
Av. Mustafa Özdemir, Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi'nin1 esas sözlesmesinin 7.maddesinde yer alan yönetim kurulunun genel kurulda seçimine ilişkin aday önermeyi öngören hüküm hakkında ilgili şirketteki 2024 yılındaki genel kurularda bu madde üzerinde yasanan olaylar ve alınan genel kurul kararları gözetilerek hukuki mütalaa vermemizi talep etmiştir.
Bu hükme bağlı olarak ve şirketin somut durumu da ele alınarak genel kurulda imtiyazlı olmayan payların öneride bulunup bulunamayacağı, önergenin divan tarafından oya sunulmak zorunda olup olmadığı, 13 Eylül 2024 tarihindeki genel kurulda alınan 3.numaralı karara karşı açılan iptal davasında mahkemenin genel kurul yerine geçerek karar verip veremeyeceği, organik bağı olan kişilerin birinin davacı diğerinin davalı olmasının mümkün olup olmadığı, bu davada davanın kabul edilmesinin dürüstlük kuruluna uyup uymadığı, şirketin genel kurulundaki önerinin kabul edilmemesi ve şirkete atanan yönetim kayyımlarının sürekli olarak devam etmesi ile seçimin kilitlenmesi hususları da ele alınarak bir mütalaa hazırlanması istenilmiştir.
Av. Mustafa Özdemir tarafından tarafımıza iletilen şirket esas sözleşmesi ve önceki dönem genel kurul tutanakları ve diğer belgeler ile yine bu esas sözleşme hükmüne ilişkin sunulan 15.04.2024 tarihli bir hukuki mütalaa incelenmiş ve tamamen objektif olmak üzere görüşlerimiz hazırlanmıştır. Bu bakımdan tarafımıza iletilen esas sözleşme, bu sözleşmenin 7.maddesi ve belirtilen diğer belgeler çerçevesinde konunun bilimsel yönü ile sınırlı olarak düşünceler ortaya konulacaktır.
$\mathbf{1}$
<sup>1 Bundan sonra Işıklar Enerji A.Ş olarak anılacaktır.
Esas sözleşmesinin 7.maddesi ele alınacak olan Işıklar Enerji A.Ş'nin kurumsal web sitesi olan ttps://www.isiklarenerjiyapiholding.com.tr'de yer aldığı şekilde, şirketin bir ortağı Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketi2 olup, bu şirket toplam 3.466.724,9 paya sahiptir. Bu payın sermayedeki payı 0,64, toplam sermayeye tekabül eden imtiyazlar da dâhil oy oranı % 6,79 şeklindedir. Buna karşılık diğer paylar toplam 540.129.008,33 pay şeklinde olup bunun oy oranı % 93,21 dir. Şirkette A ve B grubu paylar şeklinde paylar bulunmaktadır. B grubu paylar genel kurulda kullanılan haklara ilişkin bir imtiyaz içermemektedir. A grubu paylar ise imtiyazlı denilebilecek paylar olup, bunlar nama yazılı nitelikte ve sadece şirketin pay sahibi olan Turgut Işık Mahdumları A.Ş'de bulunmaktadır. Bu payların toplamı, şirket esas sözleşmesine göre 2.561.724,9 adettir. A grubu paylar aynı zamanda oy kullanmada da imtiyazlıdır. Esas sözleşmenin 13. maddesine göre Genel Kurul toplantılarında her bir A Grubu hisse sahibine veya vekiline 15 (onbeş) ve her bir B Grubu hisse sahibine 1 (bir) oy hakkı vermektedir. Turgut Işık A.Ş ayrıca B grubu payların da bir kısmına sahiptir. B grubu paylar ise imtiyaz içermeyen normal pay senedi olarak şirketin diğer pay sahiplerinde bulunmaktadır. B grubu payların toplamı ise şirket esas sözleşmesine göre 541.034.008,33 adettir.
Söz konusu madde, şirketin esas sözleşmesinin 7.madddesinde yer alan ve A grubu paylara imtiyaz tanıyan bir nitelik arz etmektedir. Hükme göre, "Şirket'in temsili ve yönetimi Genel Kurul'un A grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seçeceği en az beş en fazla dokuz kişiden kurulacak Yönetim Kurulu tarafından yürütülür. Yine (A) grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seçilerek Yönetim Kurulunda görev alacak bağımsız üyelerin sayısı ve nitelikleri Sermaye Piyasası Kurulu'nun kurumsal yönetime ilişkin düzenlemelerine göre tespit edilir."
Görüldüğü üzere ilgili madde yönetim kuruluna üye seçimine ilişkin bir madde olup, aynı zamanda üye seçileceklerin genel kurula önerilmesine ilişkin bir husus da içermektedir. Bu husus, genel kurulda üye seçilecek yönetim kurulunun tümünün A grubu payların önereceği kişilerden seçilmesine ilişkindir. Ayrıca bu madde Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanuna istinaden Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılan tebliğler gereği var olan bağımsız yönetim kurulu üyesinin de A grubu payların önereceği kişiler arasında olacağı ve bu kişi olarak seçileceği yönünde bir şart da taşımaktadır.
<sup>2 Bundan sonra Turgut Işık Mahdumları A,Ş olarak anılacaktır.
1.13 Eylül 2024 tarihinde yapılan 2023 yılı olağan genel kurul toplantısında gündemin 3. maddesinin görüşülmesine geçildiğinde, esas sözleşmenin 7. maddesine istinaden Turgut Işık Mahdumları A.Ş'nin verdiği önerge ile yönetim kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip pay sahibi olarak yönetim kurulu listesi sunmuştur.
Bu listeye karşı bazı ortaklar, A grubu tarafından yönetim kuruluna aday listesine alternatif bir listelerinin bulunduğu, bu listenin de oylanması gerektiğini belirtmişlerdir.
Yönetim kurulu başkanı Rıza Kutlu Işık, TTK m.360/1 uyarınca haklı sebep olmadıkça önerilen adayların seçilmesinin zorunlu olduğunu, A grubu paylar tarafından önerilen adayları seçmemenin kanunun emredici hükümlerine aykırılık teşkil edeceğini, sadece A grubu paylar öneride bulunacağından, önerge sunma haklarının olmadığını, önerilen yönetim kurulu adayları seçilmediğinde mevcut yönetim kurulunun görevine devam edeceğini, seçilmemenin haklı sebebinin olmadığını, söz konusu imtiyazın 08.05.1998 tarih 4596 sayılı ticaret sicili gazetesinde yayımlandığını, bu hükmün müktesep hak teşkil ettiğini, buna ilişkin hukuki görüş alındığını, ileri sürmüştür.
Yönetim kuruluna ilişkin seçim oy çokluğu ile reddedilmiştir. Bundan başka genel kurul gündemlerinin diğerleri de aynı yönetim kurulu seçiminde olduğu gibi 39.970.760,378 oya karşı 204.744.584,788 oyla oy çokluğu ile reddedilmiştir.
2.12 Aralık 2024 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda gündemin 3.maddesinde şirketin bağlı şirketleriyle ilgili işlemleri bakımından özel denetçi atanması kabul edilmiştir.
Gündemin 4.maddesinde esas sözleşmenin 6,7,9,13,17.maddelerinin tadili için gerekli işlemlerin yapılması ve SPK II-23.3. sayılı tebliğe istinaden gerekli işlemlerin yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi oyalanıp kabul edilmiştir. Buna ilişkin olarak Turgut Işık Mahdumları A.Ş'nin vekili, söz konusu tadil kararlarının İPSÖK'da oylanmadıkça geçerli olmayacağı, zira pay sahiplerinin haklarını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
3
Tarafima iletilen bilgi ve belgeler çerçevesinde çözülmesi gereken hususlar şu şekildedir.
Işıklar Enerji A,Ş'nin esas sözleşmesinin 7.maddesinde yer alan yönetim kuruluna üye seçilmesinde A grubu paylara tüm adayları gösterme hakkı tanıyan maddenin hukuki niteliği ve var olan hukuki düzenlemeler çerçevesindeki durumu nedir?
Işıklar Enerji A.Ş'nin bazı paylarını temsil eden ve mütalaa talep eden Mustafa Özdemir'in söz konusu maddeyle ilgili olarak bazı hususların aydınlatılmasına yönelik sorularının bu kapsamdaki cevapları ne olacaktır?
1.Işıklar Enerji A.Ş'nin esas sözleşmesinin 7.maddesinde yer alan hüküm, biraz önce yukarıda da değindiğimiz üzere, yönetim kuruluna aday gösterme konusunda A grubu paylara imtiyaz tanıyan bir nitelik taşımaktadır3. Söz konusu hüküm, tüm yönetim kurulu adaylarının yalnızca A grubu paylar tarafından genel kurulda önerileceğini ve seçileceğini öngören bir düzenleme icermektedir.
Söz konusu yönetim kuruluna aday gösterme hakkı, TTK m.360 hükmünde düzenlenmektedir. Bu hükmü ilk fıkrasına göre, " Esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Bu amaçla, yönetim kurulu üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir. Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur. Bu şekilde tanınacak temsil edilme hakkı, halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulu üye sayısının yarısını aşamaz. Bağımsız yönetim kurulu üyelerine ilişkin düzenlemeler saklıdır."
Hükmün gerekçesine baktığımızda, "Bu madde, yönetim kurulunda temsil edilme hakkını hem paysahibi gruplarına hem azlığa hem de pay gruplarına tanımıştır. Kârda, oyda, tasfiye payında veya diğer herhangi bir malvarlığı hakkında imtiyazlı olan bir pay grubuna yönetim kurulunda temsil hakkı tanınabilir. Söz konusu hak, imtiyaz gibi her paya değil, belirli paysahipleri grupları ile belirli
<sup>3 Bu müessesenin imtiyaz olmadığı belirli pay gruplarına tanınan özel bir hak olduğu yönünde, Kendigelen Abuzer; Anonim Ortaklıkta Yönetime Katılma Haklarında İmtiyaz, İstanbul 1999, s.243-248.
pay gruplarına ve azlığa bir bütün olarak tanınmaktadır. Böylelikle bu hükümde 478 inci maddeye bir istisna getirilmiştir. Bu istisna tarihi sebeplere dayanmaktadır. Çünkü 6762 sayılı Kanunda bu tür bir istisnaya yer verilmiş olmamasına rağmen Yargıtayın otuz yılı aşkın süreden beri uygulanan verleşik içtihadı "grup imtiyazı"nın tanınması yönündedir. Teori ile bağdaştırılması güç olan bu istisna, ilkesel kararlar ve öğreti ile kendini kabul ettiren bir hukuk haline gelmiştir. Bu yolla oluşan hukuka gerekli önemin verilmesi ve bu hukukun tanınması hukuk biliminin kabul ettiği bir olgudur. Aksi vönde bir değişiklik, uygulamada büyük güçlükler yaratabilir ve tanınacak uyarlama olanak ve süreleri amacın elde edilmesine yetmeyebilirdi. Bu sebeple ikinci fıkra öngörülerek Yargıtay kararlarında yer alan ilke kanunlaştırılmıştır.
Tasarının bu hükmüyle belirli pay grupları yanında paysahibi gruplarına ve azlığa da bu olanağın tanınması hukukumuzda bir açılımdır. Bu açılım öğreti ve yargı kararlarında netlik kazanırken, pay ve paysahibi grupları ile azlık temsilcisinin niteliğinin ortaya konulması da önemli bir sorun oluşturacaktır. Böylece bugüne kadar öğretide tartışılmamış olan temsilcinin niteliği de ele alınacaktır.
Bu hükmün uygulanabilmesi için hem azlığın hem de belirli paysahipleri gruplarının belirlenebilir ve tanınabilir bir şekilde tanımlanması, yani bir anlamda diğer paysahiplerinden ayrılabilir olmaları gerekmektedir. Belirli paysahipleri grupları, meslekler ve işletme konuları gibi ölçütlerle kolaylıkla belirlenebilirler. Önemli olan, azlığın belirlenebilir olmasıdır. Bunun için, somut olayın özelliklerinin ortaya çıkarabileceği istisnalar bir yana, yüzdelerin anılması yeterli olmayabilir. Bunun yerine pay senedi numaraları ve sayıları ayırt edilebilirlilik yönünden daha iyi bir ölçüttür. Azlığın iyi tanımlanmaması imtiyazların korunmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasını güçleştirebilir.
Paysahibi grupları arasında yan sanayi mensupları, bayiler vs. yer alabilir. Temsil edilme hakkı, bazı kurul üyelerinin belirli paysahibi grupları arasından seçilmeleri veya bağlayıcı aday önerme hakkı tanınması şeklinde de öngörülebilir." demektedir.
Anlaşılacağı üzere, TTK m.360 pay grubu, pay sahibi grubu ve azınlığa şirket yönetim kurulunda esas sözleşmede öngörülmek kaydıyla temsil edilme imkânı getirmektedir.
Pay sahipleri arasındaki çıkar çatışmalarının aşılması ve azınlık pay sahiplerinin menfaatlerinin göz önünde bulundurulması amacıyla keşfedilen yönetim kurulunda temsil edilme
hakkı, Türk hukukunda Yargıtay kararları ve İsviçre hukukunun düzenlemesi (OR Art.709) ilham alınarak ilk kez TTK m.360 hükmü ile somutlaşmıştır4.
Söz konusu müessesenin cesitli amaçları olduğu söylenebilir. Bu amaçların başında azınlığa yönetim kurulunda temsil imkânı getirmek gelmekte, bunun dışında yönetimde etkinlik sağlamak ya da var olan etkinliği devam ettirmek, sermaye ihtiyacının giderilmesini sağlamak ve bazı pav sahiplerine vönetim kurulunda temsil hakkı sağlayarak sirket düzeni ve işleyişini geliştirmek de amaçlardan bazılarıdır5.
Ancak bu imtiyazın olumsuz sonuçları da vardır. Azınlığa yönetim kurulunda çoğunluğu oluşturabilme ve paya oranla oldukça yüksek sayıda temsilci ile temsil edilme imkânı sunmak, azınlığın ekonomik olarak daha az risk alıp yönetimde daha fazla güce sahip olması, belli bir aileye mensup olan pay sahiplerine tanınan bu imtiyazda gelen aile bireylerinin ehliyet ve tecrübe sahibi olmamalarının yönetim ve işleyişi bozması, şirkette yönetimin devamlı bir grubun hâkimiyeti alında bulunması pay sahiplerinin şirkete yabancılaşması ve yeni ortakların şirkete katılma isteklerini yok etmesi, azınlığa tanınan çoğunluk oluşturabilme halinde bunlar tarafından hakkın kötüye kullanılması ve yönetime katılma haklarının diğer pay sahiplerinin elinden alınmasına yol açması hep buna ilişkin sayılabilecek durumlardır6.
Müessesenin niteliği gereği esas sözleşmede öngörülebilir olması nedeniyle, esas sözleşmeye ya anonim şirketin kurulması anında ya da sonradan bir genel kuruldaki esas sözleşme değişikliği ile konulması gereklidir. Bu müessese niteliği itibariyle pay sahiplerinin kabul etmiş olduğu bir esas sözleşmede yer aldığı için, sözleşmelerin tabi olduğu hukuki düzene öncelikle tabidirler. Bu sebeple şirket esas sözleşme hükümleri kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırılık içermemelidir. Aksi hal hükümsüzlüğü doğurur7. Bunun dışında bir genel kurul kararı ile esas sözleşmeye konulmuş iseler, bu genel kurul kararı da TTK'da belirtilen genel kurul düzenine tabi olmak zorundadır. Düzene aykırılık somut kararın niteliğine göre, anonim sirket genel kurul kararının butlanını meydana getirir.
<sup>7 Bahtiyar Mehmet; Anonim Ortaklık Anasözleşmesi, İstanbul 2001 s.84.
<sup>4 Baltalı Candemir; Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunda Temsil Edilme İmtiyazı, İstanbul 2019, s.185, (Kırca İsmail); Kırca İsmail/ Celik Şehirali Feyzan/Manavgat Çağlar; Anonim Şirketler Hukuku, C.I, Ankara 2013, s.426,
<sup>5 Ölmez Fatih; Belirli Grupların Yönetim Kurulunda Temsili, İstanbul 2021, s.52-59.
$6$ Ölmez, s.59-61.
Bu çerçevede somut olayda esas sözleşmede tanınan bu imtiyazın hukuki olarak niteliğinin ele alınması lazım gelmektedir.
Işıklar Enerji A.Ş'nin 7.maddesinde yer alan yönetim kurulunda temsil edilme imtiyazı veren hüküm, temsil bakımından sadece A grubu paylara tüm yönetim kurulu üyelerini genel kurula önerme yetkisi veren bir niteliktedir. Bunun yanında A grubu paylar tüm payların %0,64'üne tekabül eden ve sadece Turgut Işık Mahdumları A.S'ye ait paylar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Turgut Işık Mahdumları A.Ş 2017 yılında kurulmuş bir şirkettir. Anlaşıldığı kadarıyla söz konusu paylar, bu şirkete devredilerek, şirket bu payların sahibi olmuştur.
TTK m.360 hükmünün metni ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmün hangi amaçla konulduğu açıktır. Buna karşın somut olaydaki söz konusu Işıklar Enerji A.Ş'nin esas sözleşmesinin 7.maddesi tamamen tam tersi bir durum yaratmış, ilgili hükmün öngördüğünün tamamen dışında azınlık bile denemeyecek bir pay sahibinin, tüm yönetim kurulunu seçme yetkisi ile çoğunluğa karşı tahakküm eder hale getirmiştir.
Söz konusu hüküm bu bağlamda anonim şirketler için var olan ilkelere aykırı ve TTK m.360 ile öngörülen imtiyazın temel unsurlarını aşar şekilde bir düzenleme getirmektedir. 7.maddede yer alan bu düzenleme, eşitlik (TTK m.357), gereklilik ve ölçülülük ya da diğer adıyla hakların sakınılarak kullanılması (TMK m.2) ilkelerine aykırı nitelikte tanzim edilmiştir. Her ne kadar gruplara sağlanan temsil imtiyazı bu ilkelere belli ölçüde istisna niteliğinde ise de, ölçünün aşılması söz konusu hükmü hukuka aykırı hale getirmektedir. TTK m. 360 uyarınca tanınan imtiyazın tek bir pay için dahi öngörülmesi mümkün olduğundan getirilen sınırlama ile halka açık anonim sirketlerde sermaye kadar hak ilkesinden ancak belli bir oranda vazgeçilmesine izin verilmiştir. Bu açıdan özellikle sermayeye oranla çok küçük miktarda payın sahiplerine yönetim kurulunun çoğunluğunu belirleme yetkisi tanınmasına izin yerilmemiştir8. Kaldı ki, bu tipteki bir payın sahiplerine yönetim kurulunun tamamını belirleme yetkisi tanındığından hiç söz edilemez.
<sup>8 Çolgar Toraman Emek; Halka Acık Anonim Ortaklıklarda İmtiyaz Tesisi Yoluyla Yönetim Kontrolünün Sağlanması, Batider, C. XXXVII, S. 4, 2021, s.96.
Esasen söz konusu esas sözleşme hükmü belirli bir pay grubuna haklı görülmeyecek olan özel bir menfaat sağlayan, baskı aracı olan, hâkimiyeti güvence altına alma düşüncesine dayanan ve bu nedenle eşit işlem ilkesine ve dolayısıyla da Kanunun emredici hükmüne aykırı kabul edilmelidir9.
Bu manada hükmün butlan yaptırımına tabi olduğu söylenebilecektir. Öncelikle TTK m.360 emredici bir hüküm niteliğindedir. Bu hükme dayalı bir esas sözleşme düzenlemesi yapılırsa, hükmün koyduğu kurallar dışında bir düzenleme yapılamaz. Yapılan düzenleme tüm pay sahiplerinin onayı ile bile olsa, batıl kabul edilir10. Nitekim bu konuda doktrinde bir yazarın açıklıkla değindiği üzere, aynen somut olaydaki gibi halka açık bir anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin tamamının (A) grubu pay sahiplerinin önereceği üyelerden seçilmesi gerektiğini öngören bir esas sözleşme hükmü batıldır11. Somut durumdaki A grubu paylara tüm yönetim kurulu üyelerini önerme hakkı verilmesi, pay sahiplerini eşit işleme tabi tutma hakkını ihlal etmektedir. Eşit işleme tabi tutma pay sahiplerinin vazgeçilmez hakkı olup, bunun ihlali batıl bir durum yaratmaktadır12. Söz konusu esas sözleşmenin 7.maddesinde yer alan yönetim kuruluna öneride bulunma hakkının, genel kurulun iradesini tamamen sınırlandıran mutlak bağlayıcı bir öneri hakkı olarak (schlechthin verbindliches
<sup>12 Karasu, s.38-39. Bu hususta, "...Davaya konu genel kurulda ahnan 11. numarah kararla, şirket ana sözleşmesinin "karın tespiti ve dağıtımı" başlıklı 15. maddesinin, genel kurul kararı ile safi karın %50'sine kadar bir bölümünün yönetim kurulu üyelerine dağıtılabilir şeklinde değiştirildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK'nın "Butlan" başlığını taşıyan 447, maddesi, "Genel kurulun, özellikle; a) pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır." hükmünü haizdir. Yine aynı Yasa'nın 357. maddesiyle, pay sahiplerinin eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulacağı düzenleme altına alınmıştır. Sözü edilen karar, şirket ortağının, ortaklıktan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki kâr payı alma hakkını, elde edilen kârın yönetim kurulu üyelerine örtülü olarak dağıtılması suretiyle sınırlandırmaktadır. Ayrıca, bu kararla, şirket bünyesinde aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak da görev yapan ortaklıkların elde edilen kârdan daha fazla pay alabilmesinin önü açılmakta, karar bu yönüyle, eşit işlem ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, anılan kararın örtülü kâr payı dağıtma amacı taşıyan ve eşit işlem ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, butlanına karar verilmesi gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmaması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir." Y.11.HD.08.04.2019 tarih 2018/4353 E. 2019/2685 K. sayılı ilamı.www.kanunum.com.
<sup>9 Aytuğar Bilge; Anonim Şirketlerde Oy Hakkında İmtiyaz, İstanbul 2019, s.396
<sup>10 Aytuğar, s.394
<sup>11 Karasu Rauf; Anonim Şirket Yönetim Kurulunda Belirli Grupların Temsil Edilme Hakkı, TFM 2016/1, s.38.
Vorschlagsrecht) da batıl olduğunun kabulü gerekir13. Ancak emredici hükümlere ve anonim ortaklığın temel ilkelerine aykırı olmayan bir imtiyaz butlan yaptırımına tabi olmaz14.
İkinci olarak da hüküm ilk olarak esas sözleşmede yer aldığı anda 6102 sayılı TTK ve bu kanundaki hükümler ver almasa bile, 6762 sayılı TTK döneminde, TBK m.27 hükmü cercevesinde butlan yaptırımına tabi olacak bir niteliktedir. 6103 sayılı TTK Yürürlük Kanunu m.28/2, "6762 sayılı eski Kanun zamanında ve Türk Ticaret Kanununun kabul edilmesinden en az bir yıl önce esas sözleşme hükmü ile bazı pay gruplarına tanınmış olan yönetim kurulu üyeliği için aday gösterme hakkı, Türk Ticaret Kanununun 360 inci maddesinin birinci fikrasındaki sınırı aşsa bile müktesep hak sayılır." hükmünü koymuş dahi olsa, esas sözleşmeye konulduğu tarihte dahi batıl olan bir hüküm, söz konusu kanun hükmü ile geçerli hale gelemez. Hatta bu hükmün koyduğu kuralın en azından uygulanması gerektiği bile söylenemez. Dolayısıyla 6103 sayılı Kanundaki bu hükme dayalı olarak konulan esas sözleşme hükmünün müktesep hak oluşturduğu da iddia edilemeyecektir. Çünkü esas sözleşmeye dayalı müktesep hak sahibi olan pay sahibinin rızası olmaksızın, bu hak kaldırılamazken, baştan itibaren batıl olan bu hakkın kaldırılmasına zaten gerek olmayıp, geçersiz olduğunun tespiti veterlidir.
Söz konusu esas sözleşmenin 7.maddesinin belli bir pay grubuna imtiyaz vererek değiştirildiği genel kurul kararı da batıl bir genel kurul kararıdır. Kararın TTK m.447/1 (c) hükmü cerçevesinde anonim sirketin temel yapısını bozan bir karar olarak alındığı kabul edilmelidir. Her ne kadar genel kurul kararı 6762 sayılı TTK döneminde alınmış olsa da, o dönemde de TBK m.27 anlamında genel kurul kararlarının butlan yaptırımına tabidir. İsmen belirtilmemiş bile olsa anonim şirketin temel yapısını bozan bir kararın TBK m.27 anlamında kanunun emredici hükümlerine aykırı bir nitelik arz ettiği açıktır. Zira 6102 sayılı TTK m.447'desayılan hallerin, sadece isimlendirilen TBK m.27'deki batıl kararların bir türü, özel görünümü olduğu tüm doktrin ve yargı kararlarınca kabul edilmektedir15.
Alınan kararın üzerinden 26 sene geçmiş olması da butlana yönelik bir iddianın ileri sürülemeyeceği anlamına gelmez. Butlan iddiasının uzun süre ileri sürülememiş olmasında esas olan
<sup>15 Korkut Ömer, Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının Butlanı, Adana 2012,s.85 ve 88-89, Moroğlu Erdoğan; Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, 6.Bası, İstanbul 2012, s.27.
<sup>13 Bu yönde, Kendigelen, s.220-221.
<sup>14 Bahtivar, s.200.
hakkın kötüye kullanılması kıstasıdır. Ancak somut esas sözleşme hükmü açısından, bunun butlanını ileri sürmekte hakkın kötüye kullanılmasına yönelik bir husustan da bahsedilemeyecektir. Zira somut olay bakımından hakkın kullanılmasında içerdiği menfaatten yararlanılmaması gibi bir durum olmadığı gibi, batıl olan karar hakkında halka açık anonim ortaklıktaki pay sahipleri (toplam sermayede %99,36 oranında) bakımından uzun zaman sessiz kalınması gibi bir durum da söz konusu değildir16.
Batıl bir esas sözleşme hükmünün daha baştan, yani sözleşme hükmü haline geldiği tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurmayacağı, mahkeme önünde sadece bunun tespitinin yapılmasının gerekli olmasından bellidir17. Bu nedenle bu butlan iddiası genel kurul esnasında da bir itiraz olarak ileri sürülebilir.
TTK m.340, emredici hükümler ilkesini düzenleyen hüküm olarak, şirket esas sözleşmesinin, TTK'nın anonim şirketlere ilişkin hükümlerinden ancak Kanunda buna açıkça izin verilmişse sapabileceğini belirlemiştir. TTK m.360/1 hükmü de emredici olduğu için TTK m.360'da öngörülen hükme aykırı bir biçimde yönetim kurulunda temsil hakkının verilmesinin mümkün olmadığı söylenmelidir18. Burada özellikle belirtmek gerekir ki, TTK m.360/1, tamamlayıcı esas sözleşme hükümlerinin düzenlenmesine açıkça izin veren hükümlerden birisidir19. Ancak bu izin verme, hükmün öngördüğü amaçtan ve esas sözleşmeye konulma şeklinden sapan, onun lafzen ve ruhen verdiği yetkiden daha geniş bir şekilde kullanılmasına yönelik değildir.
Contract of Contract of Contract of Contract of Contract of Contract of Contract of Contract of Contract of Co
<sup>16 Bu hususta, Korkut, s.216-219. Yargıtay'a göre..."genel kurul kararlarının butlanının ileri sürülmesi herhangi bir süreye tabi olmamakla birlikte, istemin maksatlı, gayrimeşru ve icapsız olarak geciktirilmesi, bir kararın uygulanmasına ve sonuçlarına yıllarca itirazsız rıza ve tahammül gösterilip de sonradan bunun butlanının ileri sürülmesi ve bir kimsenin kararın butlanını eskiden beri bilmesine rağmen buna menfaati icabı ses çıkarmayıp ancak hesaplayamadığı sonuçlarını gördükten sonra butlanının tespitini dava etmesi T.M.K. 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılmasıdır." Y.11 HD. 10.07.2023 tarih 2021/6061 E., 2023/4303 K. sayılı ilamı. www.kanunum.com. Somut olay bakımından da böyle bir durum hâsıl olmamıştır.
<sup>17 Kırca İsmail; Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, 3.Bası, İstanbul 2022, s.216, "...Mutlak butlanla batıl kararlar, baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik kazanma olanağı olmayan, emredici kurallara, kamu düzenine veya ahlaka ve adaba aykırı veyahut konusu olanaksız olan kararlardır. Bu tür kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler..." Y.11.HD, 06.06.2011 tarih 2009/13088 E., 2011/6845 K. sayılı ilamı, www.kanunum.com.
<sup>18 Kirca; (Kirca/Celik/Manavgat), s.433.
<sup>19 Karasu Rauf; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'na Göre Anonim Şirketlerde Emredici Hükümler İlkesi, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C.18, S.2, 2012, s.321.
a) Genel kurulda imtiyazlı olmayan payların öneride bulunup bulunamayacağı, önergenin divan tarafından oya sunulmak zorunda olup olmadığı hususunda, üstte de belirttiğimiz üzere, esas sözleşmenin 7.maddesinde yer alan hüküm batıl bir sözleşme hükmüdür. Bu nedenle, geçersiz olan imtiyaz olduğu için, genel kurulda tüm pay sahipleri yönetim kurulu üyesi seçiminde aday önerisinde bulunabilirler.
Esas sözleşme 7.maddenin geçersizliği nedeniyle, Turgut Işık Mahdumları A.Ş'nin vereceği yönetim kurulu aday önerisi, bu imtiyaz olmaksızın bir öneri niteliğinde olacak ve onun sunduğu öneri ile başka öneriler varsa birlikte genel kurulca oylanacaktır.
b) 13 Eylül 2024 tarihindeki genel kurulda alınan kararlara karşı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/789 E. açılan iptal davasında mahkemenin genel kurul yerine geçerek karar verip veremeyeceği hususunda, vereceğimiz cevap bunun mümkün olmayacağı yönündedir. Genel kurulun iptal davasında mahkemenin yapacağı sadece kanuna, esas sözleşmeye veya iyiniyet kaidelerine aykırı bir karar varsa bunu iptal etmektir. Yoksa mahkeme, genel kurul yerine geçerek ayrıca karar alamaz20. Böyle bir karar, mahkemenin var olan yetkisini aşarak karar vermesi durumunu doğurur. Zira genel kurulda söz konusu kararı almak, genel kurulun devredilmez yetkisi kapsamına girmektedir21. Kanımızca batıl olan esas sözleşme hükmü nedeniyle açılan davada iptal kararı da verilemeyecektir.
c) Organik bağı olan kişilerin birinin davacı diğerinin davalı olmasının mümkün olup olmadığı, bu davada davanın kabul edilmesinin dürüstlük kuruluna uyup uymadığı yönündeki sorular, İstanbul 8.ATM 2024/789 E. sayılı dosyada dava açanın Turgut Işık Mahdumları A.Ş davalının ise Işıklar Enerji A.Ş'ye karşı açtığı davada, davacının temsilcileri ile o dönem (yönetim kayyımı atama
<sup>21 Y.11,HD.11.01.2024 tarih 2022/3923 E. 2024/181 K. sayılı ilamı.www.kazanci.com.
<sup>20 "...Kural olarak genel kurul kararlarının iptali davalarında, kararın iptali gerektiği sonucuna varan mahkemenin iptal kararı vermekle yetinmesi, genel kurulun yerine geçerek karar vermemesi gerekir..." Y.23.HD.16.06.2014 tarih 2014/4780 E. 2014/4622 K. sayılı ilamı www.kanunum.com.
öncesi), şirket yönetim kurulu üyelerinin aynı kişilerden oluşması nedeniyledir. Söz konusu davada asli müdahil olan Av. Mustafa Özdemir'in müvekkillerinin, söz konusu davayı Işıklar Enerji A.Ş'nin kabul ettiğini bildirmişlerdir. Her iki şirketin yönetim kurullarında aynı kişilerin bulunması ve açılan genel kurul iptal davasında davalı şirketin temsilcileri tarafından kabul yönünde davaya beyanda bulunulması, tüzel kişilik temsilcisi olarak, tüzel kişiliğin arkasından gerçek kişilerin iradesinin davaya yansıtılması anlamına geleceğinden, tüzel kişilik ardında yönetim kurulu üyelerinin aynı kişilerden oluşması, hem davacı hem davalı sıfatının davada oluşması anlamına gelecektir. Dolayısıyla bu davada hem davacı hem davalı sıfatının tüzel kişilikler arkasında aynı yönetim kurulu üyelerinin iradesi olarak tecelli ettiği ve davacının batıl bir esas sözleşme hükmünün uygulanmamasına dayalı olarak kabul yönünde irade beyanında bulunduğu mahkeme tarafından göz önüne alınarak karar verilmesi gereklidir.
d) Işıklar Enerji A,Ş. genel kurulundaki esas sözleşmesinin 7.maddesindeki imtiyazda dayalı olan ve Turgut Işık Mahdumları A.Ş. tarafından verilen önerinin genel kuruldaki pay sahipleri tarafından kabul edilmemesinin, yukarıda değindiğimiz şekilde, söz konusu imtiyazın daha konulduğu anda batıl olması sebebiyle, mümkün olduğu, esas sözleşmede yer alan bu imtiyazın batıl olması nedeniyle, Işıklar Enerji A.Ş. genel kurulunda imtiyaz yok bir şekilde pay sahipleri tarafından yönetim kuruluna aday gösterilebileceği ve seçilebileceği, bu nedenle seçim bakımından kilitlenmenin yaşanmaması gerektiği kanaatindeyim.
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz şekilde;
belirleme vetkisi tanınmasına izin verilmediği, somut olaydaki gibi (%0,64) bir payın sahiplerine yönetim kurulunun tamamını belirleme yetkisinin hiç tanımayacağı,
A grubu paylara tüm yönetim kurulu üyelerini önerme hakkı verilmesinin, pay sahiplerini eşit işleme tabi tutma hakkını ihlal ettiği, eşit işleme tabi tutmanın pay sahiplerinin vazgeçilmez hakkı olduğundan, bunun ihlalinin batıl bir hükme vücut verdiği, esas sözleşmenin 7.maddesinde yer alan yönetim kuruluna öneride bulunma hakkının, genel kurulun iradesini tamamen sınırlandıran mutlak bağlayıcı bir öneri hakkı olarak düzenlendiği için butlan yaptırımına tabi olduğu,
Ayrıca TTK m.340 hükmü çerçevesinde, TTK m.360/1 hükmünün emredici olduğu, aynı zamanda hükmün esas sözleşme hükümlerinin düzenlenmesine açıkça izin veren hükümlerden birisi olduğu, ancak bu izin vermenin, hükmün öngördüğü amaçtan ve esas sözleşmeye konulma şeklinden sapan, onun lafzen ve ruhen verdiği yetkiden daha geniş bir şekilde kullanılmasına yönelik olamayacağı için. Kanunun anonim şirketlere ilişkin hükümlerinden izin verilmemiş şekilde saptığından batıl olacağı,
Butlanın niteliği gereği, daha esas sözleşme hükmünün daha sözleşmeye konulduğu andan itibaren geçersiz olduğu bu geçersizliğin her zaman ileri sürülebileceği ve genel kurulda da bunun itiraz olarak diyana karşı ileri sürülebileceği, bu ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması unsurlarını da taşımadığı,
a) Esas sözleşmenin 7.maddesinde yer alan hükmün batıl bir hüküm olduğundan, geçersiz olan bir imtiyaz nedeniyle, genel kurulda tüm pay sahiplerinin yönetim kurulu üyesi seçiminde aday önerisinde bulunabilecekleri.
b) 13 Eylül 2024 tarihindeki genel kurulda alınan kararlara karşı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/789 E. açılan iptal davasında mahkemenin genel kurul yerine geçerek karar alamayacağı, sadece açılan genel kurulun 3 maddesinin iptali davasında, kanuna, esas sözleşmeye ve jyiniyet kaidelerine aykırılık görüyorsa, iptal kararı verebileceği, ancak batıl olan esas sözlesme hükmüne istinaden iptal kararının verilemeyeceği,
13
c) İstanbul 8.ATM 2024/789 E. sayılı dosyada dava açanın Turgut Işık Mahdumları A.Ş davalının ise Işıklar Enerji A.Ş'ye karşı açtığı davada, davacının temsilcileri ile o dönem (yönetim kayyımı atama öncesi), şirket yönetim kurulu üyelerinin aynı kişilerden oluşması, davayı da bu yönetim kurulu temsilci olarak Işıklar Enerji A.Ş adına kabul etmelerinin, tüzel kişiliklerin arkasına saklanan yönetim kurulu üyelerinin iradelerinin yansıması nedeniyle, bir davada hem davacı hem davalı olunmayacağı kuralına ayrıca batıl bir esas sözleşme hükmünün uygulanmaması şeklinde verilen kararın iptali talebine istinaden, mahkemece iptal kararı verilmemesi gerektiği,
d) Işıklar Enerji A.Ş. genel kurulundaki esas sözleşmesinin 7.maddesindeki imtiyaza dayalı olan ve Turgut Işık Mahdumları A.Ş. tarafından verilen önerinin genel kuruldaki pay sahipleri tarafından kabul edilmemesinin, imtiyazın batıl olması sebebiyle, reddedilmesi gerektiği, esas sözleşmede yer alan bu imtiyazın batıl olması nedeniyle, Isıklar Enerji A.Ş. genel kurulunda imtiyaz yok bir şekilde pay sahipleri tarafından yönetim kuruluna aday gösterilebileceği ve seçilebileceği, bu nedenle seçim bakımından kilitlenmenin yaşanmaması gerektiği,
Sonuç ve kanaatine varılmıştır. Arz ederim. 03.01.2025.
START OF START Profet Burak Adıgüzel
Erciyes Upiversitesi Hukuk Fakültesi Wearet Hukuku ABD Bsk.
Uy loploms Memore Diua Bastan 14
Av. Mustafa Özdemir tarafıma müracaat ederek ISIKLAR ENERJİ VE YAPI HOLDING AŞ.deki ihtilafları, genel kurul toplantılarını ve nihayetinde 8 Ocak 2025 tarihindeki genel kurul gündemini ileterek konularla ilgili aşağıdaki başlıklarda görüşümü talep etmiştir.
Konunun imtiyazlarla ilgili olması ve esasen konu ile ilgili çok sayıda benzer olayla da karşılaştığımı öncelikle belirtmeliyim. İmtiyazlı pay konusu, halka açık ortaklıklar yanında halka açık olmayan ancak devletin ortak olduğu şirketlerde de ciddi bir sorun olduğunu ve sadece bu sorunu çözmek için Türk Ticaret Kanunu'na özel düzenlemeler getirildiğini belirtmem gerekir. Bu sorunun, halka açık bir anonim şirkette ortaya çıkması, Sermaye Piyasası Kanunu'ndaki özel koruma hükümlerinin de devreyegirmesini gerektirecektir.
Aşağıda hem sorunu hem de çözüm önerilerimi, bilimsel dayanaklarına, mahkeme kararlarına ve Kanun hükümlerine dayanarak sunuvorum.
Işıklar Enerji Yapı Holding A.Ş'nin (bundan sonra şirket olarak anılacaktır) kurumsal web sitesi olan https://www.isiklarenerjiyapiholding.com.tr ve KAP'taki bilgiler ışığında incelendiğinde şirketin pay sahipliği yapısı şu şekildedir:
| Ortağın Adı-Seyadı / Ticaret Ünvanı | Sormayedaki Payı (TL) |
Orubu | Sermayedekî Payı (۲. |
Oy Hakkı Oranı (۸) |
|---|---|---|---|---|
| TURGUT IŞIK MAHDUMLARI GAYRİMENKUL VE TURİZM YATIRIMLARI ANONİM SIRKETI |
3.466.724.9 | A+B | 0.64 | 6.79 |
| piörn | 540.129.009.33 | в | 99.36 | 93,21 |
| Toplam | 543.695.733.23 | 100.00 | 100,00 |
Işiklar Enerji ve Yapı Halding hisseleri A ve 8 olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır. A Orubu nam yazık, 8 Orubu hisseleri ise hamiline yazıldır. A grubu hisselerin yönelim kutulun aday gösterme ve ay hakkına illşkin imliyazı vardır. Şirket Yönelim Kurulu A grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seçilir. Yine A grubu hisse sohiplerinin har bir hisse için 15 oy hokki, 8 grubu hisse senetlerinin ise her biri için 1 oy hokki bulunmoktadır. BisT'de işlem gören hisse senetleri B Grubudur.
Bu ortaklık yapısı ve esas sözlesme incelendiğinde, A grubu pay sahiplerine hem şirket yönetim kurulu üyelikleri için aday gösterme imkanı hem de her bir pay için 15 oy hakkı imtiyaz sağlanmıştır. Esasen sorunun kaynağı da tam da bu noktada toplanmaktadır. Zira şirkette %1 bile paya sahip olmayan 0,64 paya sahip olanlar, şirketin bütün kaderini belirleyebilmektedirler. Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Sirketi hem A grubu (sadece %047) hem de B grubu paylarla (sadece %0,17) ortaklıkta sadece %0,64 pay sahibidirler. Yukarıdaki açıklamalardan görüleceği üzere burada Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketi, elinde bulundurduğu A grubu imtiyazlı paylarla sirketi seyk ve idare edebilmektedir. Bu ortaklık yapısındaki temel sorun ise, şirketin imtiyazlı pay yapısı ile halka arzedilmesi sonrasında ortaya çıkmıştır. Zira şirkette, paylar halka arzedilmiş ancak halka arz edilen payların oy hakkı bulunmasına rağmen, imtiyazlar sebebiyle söz konusu bu paylar hatta çoğunluğu teşkil eden bu paylar şirketin yönetiminde ve gidişatım belirleyebilmede etkisiz kılınmıştır.
Belirtelim ki, bu tür "hukuki dizayn"lar, halka açılma sırasında Sermaye Piyasası Kurulu tarafından da gözden kaçırılmış ve şirket bütün anonim şirketler hukukunun temel mantığına ve özellikle de halka açılan şirketlerde halk sektörünün korunması mantığına aykırı olarak halktan para toplayabilmiştir.
Bu sorun ve bu şekildeki son derece hatalı sirket dizaynı ise, aşağıda inceleneceği üzere anonim şirketler hukukunun en temel ilkelerinin göz ardı edilmesine sebep olmuştur.
Av. Mustafa Özdemir tarafından gönderilen 13 Eylül 2024 tarihli genel kurul tutanakları incelendiğinde—aşağıdaki—ciddi sorunların doğduğu ve çözümsüz kaldığı görülebilmektedir.
1) Toplantı başkanlığı, Esas Sözleşmedeki düzenlemeler sebebiyle yapılamamakta ve esasen taraflı bir toplandı başkanlığı oluşturulmaktadır. Esas sözleşmenin 13. maddesinde söz konusu düzenleme şu şekildedir;
"Genel Kurul toplantılarına hazır bulunanlardan en yaşlı Yönetim Kurulu üyesi başkanlık eder. Başkan, tutanak yazmanı ile gerek görürse ov toplama memurunu belirleyerek toplantı başkanlığını oluşturur".
Yukarıda bahsettiğimiz üzere "hukuki dizayn" burada da işletilmiş ve şirketin yönetiminin şirket içindeki payı %1'i bile bulmayan pay sahiplerine adeta paketlenerek hediye edilmiştir.
Nitekim 13 Evlül 2024 tarihinde yapılan genel kurulda genel kurul başkanlığı tartışılmasına rağmen Esas Sözleşmenin 13. maddesine göre hiç oylamaya dahi sunulmadan toplantı başkanı Rıza Kutlu Işık olmuştur.
2) Çoğunluk, eski yönetime ve imtiyazlı pay sahiplerine güvenin ortadan kalktığı bu nedenle başka bir kişinin toplantı başkanı olmasını önermiş olsa da bu öneri de dikkate alınmamıştır.
2
Şirketin 8 Ocak 2024 tarihinde yapılacak olan genel kurulunda da aynı sorunların ortaya çıkması tabiidir. Diğer bir deyişle şirketin hızlı bir şekilde organsızlık sebebiyle TTK.m. 530'a göre fesih yoluna girmesi tabiidir. Ancak halka açık ortaklıklarda aşağıda değineceğimiz özel bir düzenleme olan ve organsızlık halinde özel bir tedbiri düzenleyen SerPK.m. 128/k'yı da ayrıca açıklayacağız.
Şirkette yaşanan sorunun temelinde Esas Sözleşmenin 7 ve 13. maddelerinde yer almaktadır:
MADDE 7
Şirket'in temsili ve yönetimi Genel Kurul'un A grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seçeceği en az beş en fazla dokuz kişiden kurulacak Yönetim Kurulu tarafından yürütülür. Yine (A) grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seçilerek Yönetim Kurulunda görev alacak bağımsız üyelerin sayısı ve nitelikleri Sermaye Piyasası Kurulu'nun kurumsal yönetime ilişkin düzenlemelerine göre tespit edilir. Yönetim Kurulu'nda icrada görevli olan ve olmayan üyeler bulunur. İcrada görevli olmayan üye, yönetim kurulu üyeliği haricinde şirkette başka idari görevi bulunmayan ve şirketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olmayan kişidir. Yönetim Kurulu üyelerinin çoğu icrada görevli olmayan üyelerden oluşur.
$\overline{3}$
$\mathbf{I}$
Genel Kurul toplantilarında her bir A Grubu hisse sahibine veya vekiline 15 (onbes) ve her bir B Grubu hisse sahibine 1 (bir) oy hakkı verir.
Görüleceği üzere şirket yönetim kurulu üyelerinin tamamının aday gösterilmesi A grubu vani sirkette %047 A grubu pav sahiplerine aittir. Ancak A grubu pay sahiplerine iki avricalik tanınmıstır.
, 200 - ಸಂಕರ್ಷ ಹಾಗುವಿನ ಸಂಗೀತ ಸಂಗೀತ
Esas Sözleşmede tesis edilen bu imtiyaz, TTK.m. 360'da belirtilen grup imtiyazı niteliğinde düzenlenmeye çalışılmıştır.
Bilindiği üzere TTK.m. 360'da belirli nitelikteki pay sahiplerine yönetim kuruluna seçme veya aday gösterme hakkı tanınabileceği belirtilmiş ancak hemen akabinde ise
" Esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Bu amaçla, yönetim kurulu üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir. Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur. Bu şekilde tanınacak temsil edilme hakkı, halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulu üye sayısının yarısını aşamaz. Bağımsız yönetim kurulu üyelerine ilişkin düzenlemeler saklıdır."
Bu açıdan değerlendirildiğinde burada TTK.m. 360'a göre pay sahiplerine tanınan bir grup imtiyazının varlığından bahsedilebilir. Burada 6103 sayılı Kanun'un 28/2. fikrasındaki düzenleme de bu hükmün geçerliliğini teyit eden bir hüküm olarak görülmektedir. Ancak bu durumun daha ayrıntılı bir şekilde ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
TTK.m. 360'da düzenlenen grup imtiyazından bahsedebilmek için öncelikle burada açık bir şekilde bir grubun varlığı şaritır. Bunlar belirli nitelikleri ile bir grup oluşturan paylar olabilir.
TTK.m.360 hükmünde yönetimde temsile ilişkin imtiyazın tanınabileceği diğer bir kesim pay sahipleri, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahipleridir.
Sadece süt ürünleri ile iştigal eden bir anonim şirkette, çiftlik sahibi pay sahiplerine vönetimde temsil hakkı verilmesi hali buna örnek olarak gösterilebilir. Burada pay sahibi, payını çiftçi olmayan birine devrettiği takdirde artık esas sözleşme ile tanınan yönetimde temsile ilişkin haktan istifade edemez. TTK.m. 360 hükmünde diğer yönetimde temsil hakkı tanınabilecek olan grup ise azlıktır. Azlık, sadece 6102 sayılı Kanun'da belirlenen dar ve teknik anlamda sermayenin %10'unu ya da halka açık ortaklıklarda %5'sini oluşturan pay sahiplerini değil, aynı zamanda çoğunluk karşısındaki "özelliği olan" herhangi bir azlığı ifade etmektedir1. Bu azlığın da belirlenebilir olması önemlidir2. TTK.m. 360'da düzenlenen birbirinden ayrı iki durumun var olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bunlardan ilki, belirli pay gruplarına tanınan imtiyazdır ki, klasik anlamda grup imtiyazı olarak adlandırılır. Diğer ikisi ise özellik ve nitelikleriyle belirli pay sahipleri (yukarıdaki örnekte çiftçiler) yahut azlığa tanınan ve mahiyeti itibariyle grup hakkı olması gereken yönetimde temsildir3.
Bir kere TTK.m.360'da, 1) belirli pay gruplarına, 2) özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve 3) azlığa grup imtiyazı sağlanabilmektedir4. Pay sahibi, esas sözleşmede mensubu olduğu grup için belirtilen özelliği kaybederse, pay sahibi olmaya devam etmesine ve pay sahipliği mevkiine bağlı hakları kullanmasına rağmen, temsil edilme hakkını kaybeder. Çünkü, yönetim kurulunda temsil edilme hakkından faydalanabilmek için pay sahibinin, mensubu olduğu gruba bağlanan özellik ve niteliği taşıyor olması gerekir. Bu itibarla, pay sahibi grubu, şirket ile girilen hukuki ilişkiler sonucu özellikli hâle gelmişse, münferit pay sahibi ile şirket arasındaki hukuki ilişkinin sona ermesiyle, pay sahibi ilgili özellik ve niteliği kaybettiğinden, artık temsil edilme hakkından istifade edemez. Somutlaştırırsak, esas sözleşme ile şirketin acentelerine ya da işçilerine tanınan temsil edilme hakkından yararlanan pay sahibinin, acentelik ilişkisinin ya da iş sözleşmesinin sona ermesiyle temsil edilme hakkı da sona $\text{erer}^5$ .
Ancak belirtelim ki, bu gibi hallerde dahi hiçbir özelliği bulunmayan bir gruba ya da bir kisiye TTK.m. 360'daki imtiyazın tanınamaması gerektir6. Zira TTK.m. 360, en azından özellikleri ile belirlenebilen bir grup pay sahibinin varlığını gerektirmektedir. Oysa bu sorunu yasayan sirkette bir grup imtiyazından bahsedilemez. Gerçekten tarafıma iletilen bu olayda şirketin esas sözleşmesinin 6. maddesinde:
"Sirket'in çıkarılmış sermayesi 543.595.733,23 TL'dir. Çıkarılmış sermayeyi temsil eden pay bedellerinin tamamı ödenmiş olup her biri 1 (bir) TL itibari değerde 543.595.733,23 adet paya ayrılmış olup bu payların 2.561.724,9 adedi
<sup>1 İsmail Kırca, 6102 Sayılı Kanunda Anonim Şirket Yönetim Kurulu-Başlıca Yenilikler, EÜHFD., C. XVI, S. 3-4 (2012) s. 126.
<sup>2 Bkz. TTK.m. 360 gerekçesi.
<sup>3 Tekin Memis, Grup İmtiyazının Kabul Edildiği Bankalarda Grup İçindeki Bütün Paylar Nitelikli Pay Sayılır M17, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, Özel Sayı 2014, s. 3105-3121 (Basım Yılı; 2015) Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ'e Armağan, s. 3115.
<sup>4 Memis, s. 3116.
<sup>5 Candemir Baltalı, ANONİM ŞİRKETLERDE YÖNETİM KURULUNDA TEMSİL EDİLME İMTİYAZI. Doktora Tezi, İstanbul 2019, s. 228,
<sup>6 İsmail Kırca/Feyzan Hayal Şehirali Celik/Cağlar Manavgat, Anonim Şirketler Hukuku, C.I, Ankara 2013, s. 428.
(A) Grubu nama yazılı, 541.034.008,33 adedi (B) Grubu hamiline yazılı paylardan oluşmaktadır".
denilmektedir. ANCAK A grubu paylar, Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketi'ne aittir. A grubu, daha önceki esas sözleşme değişiklikleri ile bir kişiye geçirilmiştir! Bu durum Kanun'un dolanılmasıdır.
⇒ Şirketin esas sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere ortada bir grup da yoktur, bir kişidir! Buna karşın "belirli bir grup pay" şeklen mevcuttur.
TTK.m. 360'da düzenlenen birbirinden ayrı iki durumun var olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bunlardan ilki, belirli pay gruplarına tanınan imtiyazdır ki, klasik anlamda grup imtiyazı olarak adlandırılır. Diğer ikisi ise özellik ve nitelikleriyle belirli pay sahipleri yahut azlığa tanınan ve mahiyeti itibariyle grup hakkı olması gereken yönetimde temsildir. Kanun, bu son saydığımız iki grubu da imtiyazlı paylar olarak nitelendirmistir
Kanaatimce bu nedenle Esas Sözleşme'deki bu imtiyaz, geçersizdir ve batıldır.
Nitekim T.C. Istanbul 43. Bölge Adliye Mahkemesi'nin 04/03/2021 tarihli 2020/184 Esas ve 2021/337 nolu kararında bu türden bir imtiyaz açıkça geçersiz sayılmıştır.
"Asıl dava, imtiyazlı ortaklar kurulu kararının; birleşen dava şirket genel kurulu kararlarının iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, imtiyazlı ortaklar kurulu kararı ile mahkemece iptaline karar verilen Genel Kurulun 11-11.1-11.2-13-14-15 ve 17.maddeleri ile yine olağanüstü genel kurul gündeminin 4. Maddesi ve iptal talebinin reddine karar verilen 23. maddesinin kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, iptal sebebinin bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı/birleşen dosya davalısı ...'nin 12.01.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, gündemin 3. Maddesi ile şirket ana sözleşmesinin 3, 5, 11, 13, 14, 15, 16, 17, 23 ve 32. Maddeleri değiştirilmiş, gündemin 4. Maddesi ile de yönetim kurulu üyeleri seçilmiştir.
Sirketin 10.01.2014 tarihli olağan genel kurulunda değiştirilen ana sözleşmenin 11. Maddesi ile tüzel kişi pay sahipleri grubu ile gerçek kişi pay sahipleri grubuna ve bu gruplar tarafından elde tutulan paylara TTK'nın 360. maddesi kapsamında yönetim kurulunda temsil imtiyazı tanınmıştır. Buna göre 6 üyeden oluşacak yönetim kurulunun iki (2) üyesi şirketin gerçek kişi pay sahibi olan ..., ..., ..., ... ve ... ("Gerçek Kişi Pay Sahipleri") grubunu temsilen ... ve ... olarak veya ... ve ... tarafından önerilen kişiler arasından seçilecektir. Ayrıca Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gerçek Kişi Pay Sahipleri grubuna dahil olan ... olarak atanacaktır. Gerçek Kişi Pay Sahipleri
grubunun diğer yönetim kurulu üyesi (ve genel müdür sıfatı ile görev yapmak üzere) bu gruba dahil olan ... olarak atanacaktır. Üst yönetimin atanmasına iliskin maddeye göre de Genel Müdürün öncelikli olarak Gerçek Kişi Pay Sahiplerinin göstereceği adaylar arasından atanması esastır.
Davacı/birleşen dosya davalısı ...'nin 12.01.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantisinda değiştirilen ana sözlesmenin 11. Maddesi ile grup imtiyazı düzenlemesi kaldırılmış, isim ve unvanları zikredilmek suretiyle doğrudan kişilere yönetim kuruluna aday önerme hakkı tanınmıştır. Oysa TTK'nın 360/1. Maddesinde, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkının, yönetim kurulu üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözlesmede düzenlenerek tanınabileceği düzenlenmiştir. TTK'nın 340, Maddesinde ise, esas sözlesmenin, Kanunun anonim şirketlere ilişkin hükümlerinden ancak Kanunda buna açıkça izin verilmişse düzenlenmiştir. Esas sözleşmenin yönetim sapabileceği kurulunun belirlenmesine ilişkin maddesinde aday önerme hakkı imtiyazı kanunun öngördüğü şekilde yalnızca belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık'a verilebilecekken ismen belli şirket ortaklarına verilmiş olması kanuna açıkça aykırıdır. Her ne kadar ileri sürülen bir kısım doktrinsel görüste doğrudan ismen aday önerme yetkisi verilebileceği savunuluyor ise de, Türk Ticaret Kanununun 360 mcı maddesinin birinci fıkrasındaki sınırı assa bile müktesep hak sayılacağı kabul edilen tek düzenleme 6103 sayılı TTK'nın Yürürlük Kanunu'nun 28/2, maddesindeki 6762 sayılı eski Kanun zamanında ve Türk Ticaret Kanununun kabul edilmesinden en az bir yıl önce esas sözleşme hükmü ile bazı pay gruplarına tanınmış olan yönetim kurulu üyeliği için aday gösterme hakkına ilişkin düzenlemedir. Bunun dışında TTK'nın 360/1. Maddesindeki sınırı asan hiçbir aday gösterme hakkı bir imtiyaz olmayacağı gibi bir müktesep(akdi) hak olarak da değerlendirilemez. Bunun yanı sıra TTK'nın 357. Maddesine göre, pay sahipleri eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulmalıdır. Davacı/birlesen dosya davahsı ...'nin sadece iki gerçek kisi ortağı kalmış olup bunlar ... ve ...'dür. Bu iki ortağın sermaye pavları da esittir. Buna karşın değiştirilen 11. Madde ile ...'e yönetim kuruluna adav olma veya 1 (bir) aday önerme hakkı verilmiştir. Aynı oranda sermayeve sahip gerçek kişi ortaklar arasında eşitliği bozan bu uygulamanın haklılığını gösterir herhangi bir delile rastlanmamıştır.
Her iki halde de 11. Maddedeki değişiklik kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı olup iptali gerekir. TTK'nın 366/1. Maddesine göre, yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona yekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede, başkanın ve baskan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir. Ana sözleşmenin değiştirilen 11.1 maddesinde, yönetim kurulu başkan ve başkan vekilinin yönetim kurulu tarafından ... Ltd.'nin önerdiği adaylar arasından seçileceği düzenlenmiş olup bu düzenleme de
anılan Kanuni düzenlemeye uygun değildir. Kanunda pay sahibi de olsa ismen zikredilen bir kisinin yönetim kurulu başkan ve başkan vekilliği için aday önerebileceği ve bu adayın seçilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme yoktur. Ana sözleşme değişikliği ile kabul edilen üst yönetimin atanmasına ilişkin 11.2 maddesinde, finans müdürü, teknoloji müdürü, ve genel müdür yardımcısının ... Ltd.'nin önereceği adaylar arasından atanacağı düzenlenmiştir. TTK'nın 375/1-d maddesinde, müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Bu düzenlemeye göre yönetim kurulunun müdür atamasına ilişkin yetkisinin ... Ltd.'nin önereceği adaylar arasından atanması şeklinde sınırlandırılması mümkün değildir. Her ne kadar Sirketin 10.01.2014 tarihli olağan genel kurulunda kabul edilen benzer düzenlemeler bulunduğu ve bu sebeple 11.1 ve 11.2 maddelerinin iptalinin istenmesinin dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacağı ileri sürülebilir ise de, önceki uygulamada gerçek kişi ortaklara tanınan imtiyazın kaldırılmış olması nedeni ile değişen durum ve koşullarda yeni durumun davalı/birleşen dosya davacısı aleyhine sonuçlar doğuracak nitelikte olması sebebiyle bu maddelerin iptalinin istenmesi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmeyecektir. Bu haliyle 11.1 ve 11.2 maddelerinin de iptali gerekir. İptal istemine konu yönetim kurulunun görev süresine iliskin 13. Maddesinde, "...boşalan üyeliğe genel kurulca yeni bir seçim yapılır; bu durumda yeni üye, yine boşa çıkan yönetim kurulu üyesini aday gösteren ilgili pay sahibi tarafından önerilen adaylar arasından seçilir. Yönetim kuruluna yapılacak tüm seçimlerde ve atamalarda 11. Madde, hükümlerine tam anlamıyla uygun davranılacaktır." şeklinde bir düzenleme olup bu madde iptali gereken 11. madde ile doğrudan ilişkili olup. üyelikte boşalma halinde 11. Madde esas alınarak secim vapılacağı düzenlendiğinden bu maddenin de iptali gerekir. Her ne kadar ana sözlesme değişikliğiyle değiştirilen 14. Maddenin de mahkemece iptaline karar verilmiş ise de, bu madde dava konusu olmadığı gibi esasen önceki düzenlemeden esas itibariyle ayrılmamıştır. Ana sözleşme değişikliğine ilişkin 14. Madde dava konusu olmayip hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığından, bu maddeve iliskin mahkemece hüküm oluşturulması isabetli olmamıştır. İptal istemine konu 15, 17 ve 23. Maddeler yönetim kurulu toplantı ve karar nisapları, yönetim kurulunun temsili ve genel kurulun toplantı ve karar nisabına iliskindir. 15. Ve 17. Maddeve iliskin bilirkisi raporundaki değerlendirme de bu değişikliklerin imtiyazlı pay sahipleri grubunun haklarını etkilediği belirtilmiş ise de, bu durum imtiyazlı pay sahiplerinden ...'ün değişikliğe olumlu oy kullanması nedeni ile özel kurulun toplantı nisabı sağlanamayacak olması nedeni ile kanun gereği vapılamayacak olması nedeniyle ana sözleşme değişikliği uygulanabilir nitelikte olup, gerçek ve tüzel kişi gruplarının imtiyazlarının kaldırılması sürecinde bir usulsüzlük bulunmadığından imtiyazlı grubun hakkının etkilenmesi iptal sebebi olarak kabul edilemez. 23. Madde ise toplantı ve karar nisaplarını azaltmakla Ticaret Kanununda bunu sınırlandıran bir düzenleme birlikte Türk bulunmamaktadır. Ayrıca az önce açıklanan gerekçe ile imtiyaz hakkının zedelendiğine de dayanılamaz, Gündemin 4. Maddesinde ise yönetim kurulu, ana sözlesme değişikliği ile yeniden düzenlenen ve iptalle malül 11. Maddeye göre
$\boldsymbol{8}$
seçildiğinden gündemin 4. Maddesi uyarınca yapılan yönetim kurulu seçiminin de iptali gerekir. HMK'nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Asıl dava yönünden ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı-birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine; birleşen dava yönünden ana sözleşmenin 23. Maddesine iliskin davanın reddedilmesinde ve ana sözleşmenin 11-11.1-11.2-11,3 maddeleri ile gündemin 4. Maddesi uyarınca yönetim kurulu seçimine ilişkin kararın iptaline karar verilmesinde herhangi bir şekilde hukuka aykırılık görülmediğinden taraf vekillerinin bu kararlara yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, mahkemece ana sözleşmenin 14, 15 ve 17 maddelerine ilişkin değişiklik yönünden ise bu maddelerle getirilen düzenlemelerin imtiyazlı pay sahipleri arasındaki dengeyi bozduğundan bahisle bu maddeler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacıbirleşen dosya davalısı vekilinin istinaf başvurusunun ana sözleşmenin 14, 15 ve 17 maddelerine ilişkin değişiklik yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, veniden vargılama vapilmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle genel kurul kararının ana sözleşmenin 11-11.1-11.2-11.3-13. maddelerinin değiştirilmesine ilişkin kısımları ile ile gündemin 4. Maddesi uyarınca yönetim kurulu seçimine ilişkin kısmının iptaline, 15, 17 ve 23. maddelerine ilişkin değişiklik yönünden ise birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı/Birleşen Dosya Davacısı vekilinin asıl ve birleşen dosyaya ilişkin istinaf başvurusunun ayrı ayrı REDDINE; 2- Davacı/Birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf başvurusunun genel kurul kararının ana sözleşmenin 14, 15 ve 17. Maddelerinin değiştirilmesine ilişkin kısımları yönünden KABULÜ İLE, İstinafa konu mahkeme kararının HMK'nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Asıl davanın KABULÜNE; birleşen davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 4-Asıl dava yönünden, davalı ...'in çağrısı ile yapılan 12/01/2017 tarihli imtiyazlı gerçek kişi pay sahipleri özel kurulunda alınan kararların BUTLANLA SAKIT OLDUĞUNUN TESPİTİNE, 5-Birlesen İstanbul 4 ATM' nin 2017/350 esas sayılı dosyası yönünden, davalı ... Ş.'nin 12/01/2017 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının toplantı gündeminin 3. maddesinde görüşülen ana sözleşme tadil tasarı metnine ilişkin 11-11.1-11.2-13. maddeleri ile yine olağanüstü genel kurul gündeminin 4. maddesinin kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle İPTALİNE ...".
Yukarıda incelediğimiz üzere, TTK.m. 360'daki imtiyazlı paya ilişkin düzenleme. belirli grupların yönetimde temsili ya da aday gösterilebilmesi için getirilmiş bir düzenlemedir. Bu noktada aşağıdaki değerlendirmelerimi de sunarak "hukuki dizayn"ın ne kadar haksız olduğu ortaya çıkacaktır.
Belirtelim ki, bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştır. Ancak yukarıda bahsedilen kararda onamanın gerekçesi oldukça ilginçtir:
"Öte yandan aynı maddede, gerçek kişileri temsilen YKÜ belirleme imtiyazının da kaldırılarak, bu hakkın gerçek kişi ortaklardan münhasıran ...'e tanındığı, bu şekilde anılan ortağa imtiyazın ötesine gidilerek, şahsına yönetim hakkı tanınmakla sözleşmesel bir hak sağlandığı, böyle bir hakkın sağlanabilmesi için tüm ortakların oybirliği gerektiği halde, davalı-b.dosya davalısı ...'in karşı oyuna rağmen anılan şahıs lehine müktesep hak oluşturulmasının yoklukla malül olduğunun kabulü gerekir ise de Bölge Adliye Mahkemesi tarafından YOKLUK yerine İPTAL kararı verilmesi sonuca etkili görülmemiş ve karar sonucu itibariyle isabetli olmuştur".
(11. Hukuk Dairesi, 2021/3844 E., 2022/9063 K., 14.12.2022).
Görüleceği üzere Yargıtay, bir ya da birkaç pay sahibine verilen imtiyazın TTK.m. 360'daki grup imtiyazı olmadığını isabetle belirtmiş, İstanbul 43. BAM kararındaki iptalin esasında YOKLUK olması gerektiğini da isabetle belirtmiştir. Bu husus "... pay sahibi gruplara temsil hakkında imtiyazın tanınabilmesi için söz konusu pay sahiplerinin 'özellik ve nitelikleri itibariyle belirli' olması gerektiği..." ifadesini kullanan 11. HD tarafından önceki kararlarında da vurgulanmıştır7.
BAM ve Yargıtay'ın bu görüşü, TTK.m. 360'ın gerekçesi ile de uyumludur: "Bu hükmün uygulanabilmesi için hem azlığın hem de belirli pay sahipleri gruplarının belirlenebilir ve tanınabilir bir şekilde tanımlanması, yani bir anlamda diğer pay sahiplerinden ayrılabilir olmaları gerekmektedir". Tarafıma sorulan olayda ise A grubu paylar, sadece Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Sirketine tahsis edilerek TTK.m. 360 açıkça dolanılmıştır.
Buna karşın sadece A grubu paya bu şekilde bir imtiyaz tanınması ise mümkün olmasa gerektir. İmtiyaz maddesi açıklanan nedenle yok hükmünde olduğundan geçiş kanununa dayanılarak ne bir imtiyazlı paydan ne de kazanılmış haktan bahsedilemez.
$\Rightarrow$ Belirtelim ki, A grubu pay sahiplerine Esas Sözleşmenin 13. maddesinde tanınan oy hakkı ayrıcalığı, diğer bir deyişle 15 oy hakkı verilmesi, Türk Ticaret Kanunu açısından da geçerli bir imtiyazdır.
Tarafima sunulan bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde esas sözleşmenin 7. maddesinde yer alan düzenleme birçok bakımdan hukuka aykırıdır ve bir imtiyaz düzenlemesi olarak kabul edilemez. Bunlardan ilkini yukarıda (I) no'lu başlık altında açıkladım ama yine de kısaca değineceğim.
<sup>7 11, HD 22.6.2015 E. 2014/1935 K. 8578 (https://karararama.yargitay.gov.tr).
A) Esas Sözlesmenin 7. Maddesinde TTK.m. 360 anlamında "grup" olmadığı için ve imtiyaz da bir kişiye tanınamayacağı için batıldır.
Nitekim bu husus, yukarıda hem Bölge Adliye Mahkemesi hem de Yargıtay kararında son derece açık bir şekilde ele alınmış ve İstanbul 43. BAM'a göre iptal edilebilirlikle malül iken Yargıtav'a göre YOKLUKLA malüldür.
Anonim şirket demokrasisinin sonucu olarak "çoğunluk ilkesine" göre yönetilmektedir. Bir sermaye şirketi olan anonim şirkette daha fazla sermaye koyan ve malvarlığını riske atan sermaye sahiplerinin iradesine öncelik verilmistir. $Bu$ da sirketler hukukunda "coğunluk ilkesi" olarak adlandırılmaktadır. Ticari faaliyetler, hızlı bir karar alma mekanizmasını ve uygulamasını gerektirdiğinden, çoğunluk ilkesinden vazgeçilmesi, örneğin genel kurul kararlarının alınmasının oybirliğine bağlanması, şirket işlemlerinin kilitlenmesine yol açar. Bu nedenle hemen her hukuk sisteminde, genel kurulda karar alınması için mutlak çoğunluk yeterli görülmüş, ağırlaştırılmış toplantı ve karar yetersayısı ya da oybirliği, ancak çok özel ve ayrık durumlarda mevzu bahis olmuştur. Çoğunluk ilkesi, anonim ortaklığın idaresinin, çoğunluk pay sahibi kişi veya kişilerin tekelinde bulunmasıdır. Başka bir deyişle, yönetimin kural olarak sahip olunan sermayenin büyüklüğüne göre belirlenmesine "çoğunluk ilkesi" denmektedir. Buna göre pay sahipleri anonim ortaklıktaki haklarından, oranşallık ilkesi gereğince, sahip oldukları sermaye oranına göre faydalanabilmektedirler8.
Bu kapsamda sirketin çoğunluğunu elinde bulunduran pay sahipleri, kendi sirketlerinin kaderini tayin edebilirler. Bu arada belirtelim ki, çoğunluğun bu gücünü kötüye kullanmasına karşın da Türk Ticaret Kanunu, azlığa ve pay sahiplerine karşı koruma mekanizmalarını getirmiştir.
Inceleme konusu sirkette ise, Esas Sözleşmenin 7. maddesi ile açık bir şekilde çoğunluk ilkesi ihlal edilmiş, hatta çoğunluğun hakları Esas Sözleşmedeki 7. madde ile tamamen ortadan kaldırılmıştır.
<sup>8 Oğuz İnuegün, Anonim Ortaklıklar, İstanbul 1989, s. 4; Merih Kemal Omağ, Anonim Şirketler Hukukunda Esit İslem İlkesi, Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. 1, İstanbul.1986, 1 vd.
Sirkette 0,047'lik paya sahip olan Turgut Isik Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketi, "çoğunluğa rağmen" şirketin yönetimini tayin etmekte ve şirkette istediği gibi hareket edebilmektedir.
Bu durum imtiyazların oluşturulduğu genel kurul kararlarının anonim şirketin temel niteliğini bozduğunda hiç şüphe yoktur. Nitekim TTK.m. 391'de "anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen" yönetim kurulu kararlarının batıl olduğu hükme bağlanırken, TTK.m. 447'de de "anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan" genel kurul kararlarının batıl olduğu belirtilmistir.
Önemle vurgulayalım ki, "anonim şirketin temel yapısına aykırı olan kararların" BATIL olmasının özel bir önemi vardır. Zira butlan iddiası her zaman ileri sürülebilir ve re'sen de dikkate alınabilir.
Simdi,
Kanaatimce, yukarıdaki soruların makul bir hukukçu tarafından da olumlu cevaplanamayacaktır. Bu nedenle şirketin Esas Sözleşmesinin 7. maddesinin anonim şirketlerin temel yapısını bozan bir hüküm olması ve Kanun hükümlerinin dolanılması sebebiyle geçersiz olduğu, Yargıtay'ın yaklaşımı ile de YOK hükmünde olduğunu düşünüyorum.
C) Güvensizlik Had Safhaya Ulaşmıştır ve Güven Kaybetmiş Bir Yönetimle Devam Edilmesini Dizayn Eden Esas Sözleşme Hükmü de Şirketin Temel Yapısına Aykındır.
Anonim şirketle yönetim kurulu arasındaki ilişki bir güven ilişkisidir. Doktrindeki çeşitli görüşler söz konusu akdî ilişkinin, vekâlet, ortaklık, kendine özgü sözleşmelerle şirketler ve borçlar hukukuna ilişkin unsurları birlikte barındıran ayrı bir sözleşmeye dayandığı belirtilmektedir9. Ancak hepsinin
<sup>9 Ayrıntılı bilgi için bkz. Necla Akdağ Güney, Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, Istanbul, Vedat Kitapçılık, 2010, s. 100 vd.
temelinde güven unsuru vardır. Bu güven ilişkisinin sarşıldığı her an, genel kurulda gündem olmasa bile yönetim kurulu azledilebilir (TTK,m, 364).
Bu noktada aşağıda ayrıca açıklamalar yapacağım. Ancak belirtelim ki, 13 Eylül 2024 tarihli genel kurul toplantısında Esas Sözleşmenin 7. maddesine göre ayrıcalık hakkı kullanarak yönetimi belirleyen Turgut Isık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Sirketi'ne güven sıfırlanmıştır.
Kanaatimce, yönetim kuruluna aday gösterme hakkının düzenlendiği Esas Sözleşmenin 7. maddesinin anonim şirketin temel yapısına da uygun olmadığı bir kere daha ortaya çıkmıştır.
Öncelikle 8 Ocak 2024 tarihli genel kurulda olası senaryolardan biri, kayyım tarafından gündemin eski yönetim kurulu tarafından belirlenen şekilde oya sunulmasıdır. Bu durumda gündemde
⇒ Tarafıma yöneltilen sorulardan ilki, Yönetime aday gösterme önerisi dahil imtiyaz iddiasındaki %0.47 pay sahibi Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş. unvanlı ortağın öneri listesindeki kişilerin genel kurulca seçilme zorunluluğu var mıdır?
Bu sorunun Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilen gündem kapsamında ele alınıp değerlendirilmesi gerekir. 17 Aralık 2024 tarihinde TTSG'nde ilan edilen gündem şu sekildedir:
ISIKLAR ENERJİ VE YAPI HOLDİNG A.Ş. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Gündemi
Açılış, esas sözleşmenin 13. maddesi uyarınca niteliği belirlenmiş olan toplantı başkanı tarafından, Toplantı Başkanı dışındaki diğer yetkililerin, TTK, 419/1 ve Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik m. 14/2 hükümleri uyarınca Başkan tarafından belirlenerek Toplantı Başkanlığı'nın oluşturulması.
Toplantı tutanaklarının imzalanması hususunda Toplantı Başkanlığı'na vetki verilmesi.
Yeni dönemde görev yapacak Yönetim Kurulu üye sayısının ve görev süresinin belirlenmesi.
4, Belirlenen Yönetim Kurulu üye sayısı ve görev süresine göre, şirket esas sözlesme hükümlerine uygun olarak Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesi.
ĭ.
Bu noktada Esas Sözleşmenin 13. maddesinin artık uygulanmayacağı açıktır. Zira halihazırda bir yönetim kurulu bulunmamakta, yönetim kurulu görevleri mahkemece atanan kayyımlar tarafından yerine getirilmektedir. Bu halde kayyımlardan birisi tarafından başkanlık da oylamaya sunulmalı veya kayyımlardan biri ya da hepsi, genel kurul toplantısını sevk ve idare etmelidir. Ancak burada Esas Sözleşmenin 13. maddesi artık uygulanamayacağı için kanaatimce, başkan genel kurul tarafından seçilmelidir.
Asıl sorun ise gündemin 3. maddesinde bulunan "Yeni dönemde görev yapacak Yönetim Kurulu üye sayısının ve görev süresinin belirlenmesi" olacaktır. Şüphesiz Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş. temsilcisi, burada Esas Sözleşmenin 7. maddesine göre kendilerinin yönetime aday göstermesi gerektiğini ileri sürecektir.
Burada yukarıdaki açıklamalarım, BAM ve Yargıtay kararı gereğince TTK.m. 360'a göre geçerli bir imtiyaz kurulmadığı için ve YOK hükmünde olduğu için Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin iddiaları dikkate alınmamalıdır.
Ancak burada genel kurul toplantısı sırasında Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin yönetim kurulu üyeliklerine yapacağı öneri, bir öneridir. Buna karşın şirketin %99,36 çoğunluğunun da burada ayrıca bir öneride bulunması mümkündür.
-Esas Sözleşmenin 7. maddesindeki düzenlemenin geçerli olduğu kanaatindeyse-Toplantı başkanının bu iki öneriyi de oylamaya alması ve önce Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin önerisini onaylatması gerekir. Şayet genel kurul, Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin önerisi ile vönetim kurulu üyelerini seçerse bir sorun olmayacaktır. Buna karşın ciddi güvensizlik olusturdukları görülen Turgut Isık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.S.nin önerisinin 13 Eylül 2024 tarihli genel kurulda olduğu gibi reddedileceği açıktır.
Tekrar soruya gelecek olursak: Yönetime aday gösterme önerisi dahil imtiyaz iddiasındaki %0.47 pay sahibi Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm
14
Kanaatimce burada TTK.m. 360 hükmüne uygun bir imtiyazın varlığı kabul edilse bile yine de Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin önerisi kabul edilmeyebilir ve böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. ZİRA TTK.m. 360 hükmü açıkça şu hususu vurgulamaktadır:
"Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur".
Bu halde, genel kurul, TTK.m. 360'a göre haklı bir sebep varsa her zaman bu tür bir imtiyazın varlığı halinde dahi önerilen kişilerin seçimini reddedebilir.
Burada bir soru daha karşımıza çıkmaktadır: HAKLI NEDEN VAR MIDIR?
Kanaatimce burada aşağıda açıklayacağım üzere, şirketin hukuki dizaynını yapan %047 paya sahip Turgut Isik Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.'ye güven tamamen yitirilmiştir. Bu durum şirketin 13 Eylül 2024 tarihli genel kurulunda yer alan tutanaklardan ve verilen muhalefet şerhlerinden yazılı önergelerden açıkça anlasılabilmektedir.
Öncelikle haklı sebep mevcuttur: Bu da yönetim kurulu üyelerini aday gösterme hakkını kullanan Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.'ye ve onların gösterdiği her adaya karşı güven yitirilmiştir.
Anonim şirketin ortakları da yöneticinin kişisel menfaatlerini bir kenara bırakarak bilgi ve deneyimlerini şirket için kullanacağına inanmaktadır. Bu inanç, yönetim kurulu üyesi ile şirket arasındaki vekalet ilişkisi ve bunun dayandığı güven ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenlerle yöneticinin araştırarak ve çaba sarf ederek edindiği is firsatları da sirkete ait fırsatlar olarak değerlendirilmelidir. Bu durum yöneticinin sadakat yükümlülüğünün bölünmezliği ilkesinin10 de bir sonucudur.
TTK.m. 364 kapsamında Şirket ile yönetim kurulu üyesi arasındaki ilişkinin temeli bir vekalet/ortaklık hukuku ya da hizmet kökenli sözleşmeye dayanmaktadır ve aradaki güvenin sarsılması bu ilişkinin bitmesi için yeterli bir sebeptir. Başka bir ifade ile şirket tarafından ileri sürülen sebep haksız bile olsa; gerçek olan durum, taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğidir. Bu nedenle şirketin bir şekilde yönetim kurulu üyesini azlettiğini beyan etmesi ile aradaki ilişkinin son bulduğunu kabul etmek gerekmektedir $^{11}$ .
<sup>10 BGH, NZG 2013, s. 218.
<sup>11 Azil işlemleri de bir genel kurul kararı olduğu için iptali kabildir. Ancak burada azil işleminin iptal edilmesinin pratikte bir faydası yoktur. Bu karar iptal edilse bile şirket, bir sonraki genel kurul toplasında gündeme azle ilişkin bir madde ekleyerek yine yönetim kurulu üyesini hiçbir sebep göstermeden azledilebilir.
Belirtelim ki, güven ilişkisine dayalı sadakat yükümlülüğünün iki evrensel ilkesi olan "no conflict" ve "no profit" ilkeleri, şirket firsatına ilişkin ihtilafların çözümünde önemli bir rol oynamıştır12. Şirket ile arasında güvene dayalı bir ilişkinin bulunduğu yöneticiden beklenen davranış tarzı; "no conflict"13 ve "no profit"14 ilkeleri gereği kendi menfaatleri ile sirket menfaatleri arasında çatışma oluşturabilecek bir durumdan şiddetle kacınmasıdır.
$\Rightarrow$ Bu nedenle ince bir hukuki dizaynla %047 paya sahip Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin şirketi %99,36 paya karşın yönetmeye çalışması tam anlamı ile kötü niyetin göstergesidir ve artık burada yukarıdaki yokluk itirazlarımız saklı kalmak kaydıyla Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.S.nin gösterdiği üyelerin seçilmemesi için haklı sebep oluşmuştur. 13 Eylül 2024 tarihli genel kurul tutanakları ise bunun delilidir.
Bu nedenle genel kurul toplantısında şayet çoğunluk %047 paya sahip Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş. nin gösterdiği adayları reddederse güvensizlik tekrar tescillenmiş olacak ve %047 azlığın gösterdiği adaylar HAKLI SEBEPLERLE reddedilmis olacaktır.
Şirkette %047 paya sahip Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin şirketin çoğunluğunun taleplerini görmemezlikten gelmesi de haklarını sonuna kadar kötüye kullandıklarının bir delilidir. Zira bu halde şirketi organsız bırakmaya kadar uzayan haksız bir hak kullanımları olduğu açıktır. Bir hakkın sırf başkasına zarar verecek şekilde kullanımını ise hukuk sisteminin korumaması esastır!
<sup>14 No profit (kar amacı gütmeme) kuralı 1967 yılında Regal Ltd. v. Gulliver dayası ile somut bir sekilde ortaya çıkmış olup; yöneticilerin sorumluluğunun belirlenmesinde etkili olmaya başlamıştır. Bu davada malıkeme. hakkaniyet ilkesine dayanarak, güvene dayalı bir pozisyonu kullanarak kar elde edenlerin elde ettikleri bu kardan dolayı hesap vermekle yükümlü olduklarını, ortaya koymuştur. Bkz. Regal (Hastings) Ltd. v. Gulliver (1967) 2 AC 134, (159) (HL).
<sup>12 Stafford, Andrew/ Ritchie, Stuart, Fiduciary Duties: Directors and Employees, 2d Ed. 2015, s. 32.
<sup>13 No conflict (catismama) kuralı 1854 tarihli Aberdeen Ry. v. Blaikie Bros davasında açık bir şekilde ifade edilmiştir. Kararda, güvene dayalı bir ilişkiden kaynaklı görevde bulunan bir kimsenin, konımakla yükümlü olduğu menfaatlerle çatışan ya da çatışması muhtemel kişisel bir menfaatinin olduğu ya da olabileceği islere girmesine izin verilmemesi gerektiği, açık bir şekilde yer almıştır. Bkz. Aberdeen Ry. v. Blaikte Bros. (1854) 1 Macq. Ap. 461.
Halka açık şirkette korunan yatırımcıdır, hukuki dizayn ile şirketin yatırımcısına rağmen şirketin yönetimini elinde bulunduran ortaklar değildir. Sermaye Piyasası Kanunu'nun çıkarılmasının amacı da tamamen budur. Bu hususu kitabımızdan aynen alıntı ile açıklamak istiyorum $15$ .
"Sermaye Piyasası Kanunu'na neden ihtiyaç duyulduğu, TTK hükümleri ile neden yetinilmediği sorulabilir. Bu soruya ilişkin açıklamalarımıza geçmeden önce sermaye piyasası hukuku ile ticaret hukuku arasındaki önemli farka değinilmelidir. Gerek sermaye piyasalarının gerekse ticaret hukukunun asıl rol ve anlam yüklediği şirket türü anonim şirkettir. Ancak sermaye piyasası hukukunda şirketin temel yapısı ile ilgilenilmemekte, halka açık ortaklığa yatırım yapan yatırımcıların korunması ile ilgilenilmektedir. Bu koruma, sadece TTK'da yer alan özel hukuk kuralları ile sağlanamaz. Türk Ticaret Kanunu, özel hukukun önemli bir alanını düzenlemektedir, ancak yatırımcıların korunmasına yönelik yeterli düzenlemeleri içermemektedir. Özel hukuk kuralları eşitler arası işlemleri düzenlediği için yatırımcıları koruma işlevini tam olarak yerine getiremez. Oysa sermaye piyasası hukuku, idarenin daha üstün gücünün belirdiği bir alan olarak görülmekte ve bu üstün güç kullanılarak yatırımcılar korunmaktadır. Esasen böyle de olması gerekir. Zira yatırımcının korunması, özel hukukun eşitlikçi kurallarından ayrılmayı gerektirir. Bu çerçevede sermaye piyasası hukukunda Kurula geniş yetkiler tanınmıştır. Kurul ise özel hukukun kuralları içinde değil, tamamen idare hukukunun kuralları çerçevesinde hareket etmekte ve üstün vetkilerini kullanmaktadır".
Burada Şirkette %047 paya sahip Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin Esas Sözleşmenin 7. maddesine dayanarak şirketteki %99,36 yatırımcıya karşın istediği gibi yönetimi belirleyebilmesi mümkün değildir.
Nitekim şirkette, yönetimde ciddi bir kriz oluşmuş ve şirket organsız kalmıştır. Bu durumda uygulanması gereken bir başka düzenleme de hukuk sistemimizde mevcuttur.
Nitekim SerPK.m. 128/k hükmünün burada işletilebilmesi de mümkün olacaktır:
k) (Ek: 12/7/2013-6495/57 md.) Halka açık ortaklıkların yönetim kurullarında, yönetim kurulu üyelerinin tamamının veya bir kısmının görev süresinin dolması veya üyeliklerinin boşalması sebebiyle yönetim kurulu toplantı yeter sayısının sağlanamaması ve görev süresi dolan veya üyeliği boşalan yönetim kurulu üyelerinin yerlerine görev sürelerinin bitimini veya üyeliğin boşalmasını takip eden 30 gün içinde yeni yönetim kurulu üyelerini seçmek üzere genel kurulun toplanamaması veya genel kurulda yeter sayıda vönetim kurulu üyesinin seçilememesi durumunda, Kurul, yerlerine halka açık ortaklık genel kurulunca yeni üyeler seçilinceye veya Kurulca başka üyeler atanıncaya kadar görev yapmak üzere yönetim kurulu toplantı yeter sayısını sağlayacak asgari sayıda, Kurulun kurumsal yönetim ilkelerinde sayılan bağımsızlık kriterlerini sağlayan yönetim kurulu üyelerini resen
<sup>15 Tekin Memiş/Gökçen Turan, Sermaye Piyasası Hukuku, Ankara 2024, 7. Baskı, s. 34.
atar. Görev süresinin dolması nedeniyle boşalan halka açık ortaklık yönetim kurulu üyeliklerine Kurulca atamalar yapılıncaya kadar, görev süresi dolan yönetim kurulu üyeleri görevlerine devam eder. Kurulca yapılan resen atama sonucunda geriye kalan boş üyelikler için, kurumsal yönetim ilkelerinde sayılan bağımsızlık kriterlerini sağlayan, boş üye sayısının 3 katı kadar kişiyi halka açık ortaklığın ortaklarından aday göstermelerini talep eder. Kurul bu talebini ortakların halka açık ortaklıkta sahip olduğu pay oranlarını dikkate alarak belirler ve bu bentteki esaslara uygun olarak atama yapar. Olağan genel kurul toplantısını kanuni süresi içinde üst üste iki hesap dönemi içinde yapmayan ve yönetim kurulu üyeleri kısmen veya tamamen Kurulca yukarıdaki fıkralar uyarınca atanmış halka açık ortaklıklarda genel kurulun yetkileri YTM tarafından kullanılabilir. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Bu noktada 13 Eylül 2024 tarihinde genel kurul yapılmış ve yönetim kurulu seçilememiştir. Eğer 8 Ocak 2024 tarihinde yapılacak olan genel kurulda da şirketin organsızlığı devam edecek olursa bu halde, Sermaye Piyasası Kurulu'nun bu yetkisini kullanması gerekir.
Sonrasında artık tekrar edilen genel kurul toplantılarında ise m. 128/k'da bahsi geçen "Kurul bu talebini ortakların halka açık ortaklıkta sahip olduğu pay oranlarını dikkate alarak belirler ve bu bentteki esaslara uygun olarak atama yapar" hükmü kapsamında yetkisini kullanmalı ve SerPK.m 29/4'deki yetkisi ile birleştirmelidir.
(4) Halka açık ortaklıkların genel kurullarında gündeme bağlılık ilkesine uyulmaksızın Kurulun görüşülmesini veya ortaklara duyurulmasını istediği hususların genel kurul gündemine alınması zorunludur.
Buna göre şirketin içinde Esas Sözleşme'nin 7. maddesine dayanarak hukuki dizaynı gerçekleştirmiş olan %047 paya sahip Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.nin yönetime aday göstermesini engellemeli ve pay yapısı da dikkate almarak adayların gösterileceğine ilişkin genel kurula gündemine madde koymalı ve oylatmalıdır. Burada artık imtiyaz iddiası gözetilmeksizin seçime gidilmelidir.
Halka açık bir ortaklık olan IŞIKLAR ENERJİ VE YAPI HOLDİNG AŞ.nin bu şekildeki kargaşa ortamına bırakılmaması için Kurul'un sahip olduğu bütün yetkileri kullanması ve şirketin organsızlık sebebiyle TTK.m. 530'a göre sona ermesinin engellenmesinin bütün gereklilikleri doğmuştur. Kanaatimce Kurul, imtiyazları göz ardı ederek şirketin menfaati ve yatırımcıların korunması açısından bu yetkilere sahiptir.
Yukarıda yapmış olduğum incelemeler sonrasında;
1) Işıklar Enerji ve Yapı Holding AŞ.nin Esas Sözleşmesinin 13. maddesinde yer alan A grubu paylara tanınan oy imtiyazının geçerli olduğu,
görüş ve kanaatinde olduğumu saygılarımla bilgilerinize sunarım.
Ekler:
Prof. Dr., Tekin Memiş r
Dison Baston
Oy Teplons Menon 19
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı E. Başkanı
Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi ("Işıklar AŞ" veya "şirket" olarak anılacaktır) pay sahiplerinden Fikret Yavuz Ertarman, Muhammed Uğur, Korhan Koçer ve Asuman Öztürk vekili Av. Fırat Bayezit tarafımıza müracaatla, Işıklar AŞ esas sözleşmesi çerçevesinde pay gruplarına tanınan yönetim kurulunda temsil edilme hakkının olası bir genel kurul toplantısında kullanılması bakımından ilettiği sorulara dair görüşlerimizi bir hukuki mütalâa çerçevesinde açıklamamızı talep etmiştir.
Tarafimıza tevdi edilen bilgi ve belgeleri incelemiş ve objektif nitelikte olmak üzere aşağıdaki hukukî mütalâayı hazırlamış bulunmaktayız.
Tarafımıza iletilen bilgi ve belgelere göre; Işıklar AŞ şirketi halka açık bir şirket olup payları (A) ve (B) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Şirket esas sözleşmesinde (A) grubu paylara yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınmıştır. (A) grubu paylar şirket sermayesinin yaklaşık %0,64'ünü temsil etmektedir. Şirketin son yönetim kurulu üyeleri 26.05.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alinan karar ile 26.05.2024 tarihine kadar görev yapmak üzere seçilmiş, ancak tespit edebildiğimiz kadarıyla görev süreleri dolan üyeler yerine genel kurulca yeni üye seçimi gerçekleştirilememiştir. Akabinde İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret
Mahkemesi nezdinde görülen 2024/724 E. sayılı dosyası üzerinden görülen uyuşmazlık kapsamında, Mahkemenin 11.12.2024 tarihli kararı ile üç kişilik heyet, yeni yönetim organı tesis edilene kadar görev yapmak üzere yönetim kayyımı olarak atanmıştır. Nihayet Işıklar AŞ genel kurulunun 08.01.2025 tarihinde yönetim kurulu üye sayısının belirlenmesi ve üyelerin seçimi gündemi ile toplanması adına çağrıda bulunulmuştur.
Tarafımıza yöneltilen ve yanıtlanması istenen sorular şu şekildedir:
Işıklar AŞ genel kurul toplantısında pay gruplarının esas sözleşmeye dayanarak önerdikleri adaylar genel kurulu bağlar mı?
Işıklar AŞ genel kurulunun herhangi bir sebeple yahut sebep göstermeksizin aday önerisini reddetmesi durumunda nasıl hareket edilmelidir?
Işıklar AŞ'de pay gruplarına tanınan yönetim kurulunda temsil edilme hakkının ne şekilde kullanılacağına ilişkin esaslara geçmeden önce şirket esas sözleşmesindeki ilgili maddelerin incelenmesi ve geçerli bir temsil edilme hakkı/imtiyazı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Şirket esas sözleşmesinin 6. maddesi incelendiğinde payların (A) grubu nama yazılı ve (B) grubu hamiline yazılı olmak üzere iki gruba ayrıldığı, (A) grubunun oy hakkında ve yönetim kuruluna aday göstermede imtiyaza sahip olduğunun ifade edildiği görülmektedir.
Yönetim kurulunun yapısını düzênleyen esas sözleşmenin 7. maddesi ise şu şekildedir:
"Şirket'in temsili ve yönemi Genel Kurul'un A grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seğeceği en dz beş en fazla dokuz kişiden kurulacak
$\overline{2}$
Yönetim Kurulu tarafından yürütülür. Yine (A) grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seçilerek Yönetim Kurulunda görev alacak bağımsız üyelerin sayısı ve nitelikleri Sermaye Piyasası Kurulu'nun kurumsal yönetime iliskin düzenlemelerine göre tespit edilir."
Yukarıda alıntılanan hükümlerden anlaşıldığı üzere, Işıklar AS yönetim kurulu üyelerinin (A) grubu pay sahiplerinin göstereceği adaylar arasından seçilmesi yönünde bir esas sözlesmesel hak mevcuttur. Pay grubuna tanınan bu hak bir imtiyaz hakkıdır1, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ("TK" olarak anılacaktır) 360. maddesi yönetim kurulunda temsil edilme hakkını şu şekilde düzenlemektedir:
"(1) Esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Bu amaçla, yönetim kurulu üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir...
(2) Bu maddeye göre yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınan paylar imtiyazlı sayılır."
Somut olayda da Işıklar AŞ esas sözleşmesi ile bir pay grubuna yönetim kurulu üyelerinin seçiminde aday önerme hakkı tanınmış, böylelikle TK m. 360 düzenlemesi çerçevesinde (A) grubu paylar imtiyazlı hâle getirilmiştir. Öte yandan esas sözleşmedeki düzenlemede yönetim kurulunun kaç üyesinin (A) grubunun önereceği adaylar arasından seçileceği hususunda bir sayısal yahut oransal belirleme yapılmamış, yönetim kurulunun en az beş en fazla dokuz üyeden oluşacağı ve bu üyelerin (A) grubunun önereceği adaylar arasından seçileceği öngörülmüştür. Böylece her yönetim kurulu seçim gündeminde genel kurul tarafından yönetim kurulunun kaç kişiden oluşacağı belirlenecek, akabinde esas sözleşmedeki hükme göre üyeler (A) grubunun önereceği adaylar arasından seçilecektir2.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu döneminde temsil edilme hakkına dair görüşlere genel bir bakış için bkz.
Necta Akdağ Güney, Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2. Bası, İstanbul 2016, s. 46-48. TK döneminde açıkça düzenlenen ada Fatih Ölmez, Belirli Grupların Anonim Şirket Yönetim Kurulunda-Temsili, İstanbul 2021, s. 200 vd.; Numan Sabit Sönmez, Türk Ticaret Kanunu'na Göre Anonim Şirketlerde Pay Sahiplerinin İmtiyaz Yoluyla Yönetim Kurulunda Temsili, s. 294 vd.
<sup>2 TK m. 360 çerçevesinde halka açık ortaklıklar dışında tüm yönetim kurulu üyelerinin imtiyaz yoluyla seçilmesinin mümkün olduğu yönünde bkz. Baltalı, s. 348; Sönmez, s. 196.
Genel olarak TK ve Işıklar AŞ esas sözleşmesindeki hükümler karşısında böyle bir düzen tesis edilmiş/edilmek istenmişse de, Işıklar AŞ'nin halka açık bir şirket ve bu bağlamda halka açık şirketler için öngörülen özel düzenlemelere ve sınırlamalara tâbi olduğunu göz ardı etmemek gerekir.
TK m. 360/1'in cümlelerinde halka açık şirketlere dair esaslara yer verilmiştir. Hükme göre; "Bu şekilde tanınacak temsil edilme hakkı, halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulu üye sayısının yarısını aşamaz. Bağımsız yönetim kurulu üyelerine ilişkin düzenlemeler saklıdır.".
Kanun koyucu yukarıda alıntılanan hükümle birlikte, halka açık ortaklıklarda yönetim kurulunda temsil edilme hakkı ile seçilebilecek üye sayısı bakımından bir sınır getirmiştir3. Söz konusu düzenlemenin amacı, halka açık şirketlerde sermayenin küçük bir kısmını temsil eden payların yönetimde çoğunluk gücünü elinde tutmasına engel olmak, sermaye oranı ile yönetim kontrolü arasındaki dengenin korunmasını sağlamaktır4.
TK m. 360'ta yer alan sınırı Işıklar AŞ bakımından doğrudan uygulamak gerekirse; genel kurul tarafından üye tam sayısı 5 olarak belirlenmişse (A) grubunun 2, üye tam sayısı 6 veya 7 olarak belirlenmişse (A) grubunun 3, üye tam sayısı 8 veya 9 olarak belirlenmişse (A) grubunun 4 üyelik için aday önerme hakkı bulunması gerekir. Ancak esas sözleşmede yönetim kurulu üyelerinin tamamının (A) grubunun önereceği adaylar arasından seçileceği düzenlenmiştir. O hâlde, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'da ("YürK" olarak anılacaktır) yer alan istisna hükmüne aşağıda ayrıca değinilecek olmakla birlikte kural olarak belirtelim ki, mevcut hâli ile Işıklar AŞ esas sözleşmesinde (A) grubuna tanınan aday önerme hakkı TK m. 360 ile öngörülen sınırı aşmaktadır.
Üye tam sayısının yarıdan fazlasının seçiminde imtiyaz ihtiva eden halka açık şirketlerin esas sözleşmelerinin hukukî akıbeti konusunda kanunda bir açık düzenleme bulunmamaktadır. Daha açık bir ifadeyle kanun koyucu imtiyaz ile seçilecek azami üye sayısını belirlemişse de, sınır aşıldığında ne tür bir yaptırımla karşılaşılacağını hüküm altına almamıştır. Böyle hükümlerin geçerliliği sorunu bir kenara bırakıldığında, kanaatimizce halka açık bir şirketin esas sözleşmesinde TK m. 360'taki sınırı aşan sayıda üyelik için imtiyaz tanınmış olsa dahi bu hakkın üye sayısının yarıdan fazlası için kullanılamayacağı açıktır.
$\epsilon$
Bu konuda bkz. Baltalı, s. 354 vd.; Ölmez, s. 148 vd.; Emek Toraman Çolgar, "Halka Açık Anonim"
Ortaklıklarda İmtiyaz Tesisi Yoluyla Yönetim Kontrolümin Sağlanması", BATİDER 2021, C. 37 S. 4, s. 95 vd.
Toraman Çolgar, s. 95-96.
Tekrar Işıklar AŞ esas sözleşmesindeki hükme dönülecek olursa, YürK hükmü saklı kalmak kaydı ile kural olarak, (A) grubunun yönetim kurulu üye sayısının yarısını aşacak sayıda üyelik için aday önerme hakkını kullanamaması gerekir. Dahası eğer esas sözleşme hükmü TK m. 360'a aykırılık sebebiyle tamamen hükümsüz kabul edilirse (A) grubu aday önerme hakkından tamamen mahrum-bırakılacak, eğer kısmen hükümsüz kabul edilirse (A) grubu yalnız üye tam sayısının yarısından azı için aday önerme hakkını haiz olacaktır.
Tüm bu açıklamalar TK m. 360 ile getirilen sınırın mahiyeti ve aksi yöndeki düzenlemelerin hukukî akıbeti bakımından ana ilkeleri ve Işıklar AŞ bakımından hükmün uygulanmasının pratik sonuçlarını ortaya koymaktadır. Ancak bu hususta sonuca ulaşılırken YürK m. 28/2 hükmünün dikkate alınması zorunludur. Zira hükme göre:
$\ddot{\cdot}$
"6762 sayılı eski Kanun zamanında ve Türk Ticaret Kanununun kabul edilmesinden en az bir yıl önce esas sözleşme hükmü ile bazı pay gruplarına tanınmış olan yönetim kurulu üyeliği için aday gösterme hakkı, Türk Ticaret Kanununun 360 inci maddesinin birinci fikrasındaki sınırı aşsa bile müktesep hak sayılır."
Anılan hüküm belirli bir dönemde esas sözleşmesinde yönetim kurulunda temsil edilme hakkı bulunan ancak TK'nın yürürlüğe girmesi ile söz konusu hak kanuni sınırı aşan halka açık şirketlerin durumunu düzenlemektedir5. TK öncesinde 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ("eTK") döneminde yönetim kurulunda temsil edilme hakkı doktrin ve yargı içtihadı ile kabul edilen bir kurum olmakla birlikte kanunda bu konuda açık bir düzenleme bulunmamaktaydı. Halka açık olsun olmasın anonim şirket esas sözleşmelerinde yönetim kurulunda temsil edilme hakkı sık karşılaşılan hükümlerden birisiydi. 6762 sayılı Kanun döneminde esas sözleşmelerdeki bu türden hakların hukukî niteliği, bir imtiyaz olarak kabul edilip edilemeyeceği de tartışma konusu edilmişti. TK ile uygulamada oldukça yaygın olan bu kurum bir kanun hükmü ile düzenleme altına alındı ve hakkın niteliği imtiyaz olarak belirlendi. İlaveten halka açık ortaklıklar için de bu suretle seçilebilecek yönetim kurulu üyesinde bir üst sınır getirildi. Bunun neticesinde doğal olarak TK öncesinde bu hakkı serbestçe düzenlemis bulunan halka açık ortaklıkların esas sözleşme hükümlerinin TK'ya aykırılığı ihtimali de doğmuş oldu.
Hükmün anlamı ve uygulanma alanı ile ilgili olarak bkz. Baltalı, s. 353 vd.; Ölmez, s. 149 vd.; Toraman Çolgar, s. 97-98; Sönmez, s. 201 vd.
İste YürK bu türden bir durumu öngörerek, belirli bir zaman limiti kapsamında, TK ile getirilen sınırı aşan yönetim kurulunda temsil edilme haklarının müktesep hak sayılacağını düzenlemis oldu. Hükmün uygulanabilmesi için bir şirketin TK'nın kabulünden en az bir yıl önce, yani en geç 13.01.2010 tarihinde, esas sözleşmesinde yönetim kurulunda temsil edilme hakki bulunması, bu hakkın ilgili dönemdeki hâli ile TK'da öngörülen sınırı asması, ayrıca bu sirketin halka açık olması gerekmektedir6. 13.01.2010 tarihinden sonra esas sözleşmesine kanundaki sınırı asan oranda yönetim kurulunda temsil edilme hakkı ilave eden yahut halihazırda esas sözleşmede mevcut olan hakkın kapsamını genişleterek kanuni sınırı aşan seviyeye getiren ya da anılan tarihten sonra halka açılan ortaklıklar bakımından anılan hükmün uygulanma olasılığı bulunmamaktadır7.
Öte yandan YürK ile kanuni sınırı aşan aday önerme hakkının müktesep hak kabul edileceği ifade edilmişse de, bu hukukî sonucun ne anlama geldiği de belirsizliğini korumaktadır. Zira hükümde zikredilen müktesep hakkın konusu eski dönemde ilgili hakkın sahip olduğu hukukî nitelik ise bu durumda sınırı aşan aday önerme hakkı imtiyaz olarak TK döneminde geçerliliğini koruyacaktır. Eğer müktesep hakkın konusu aday önerme hakkının özüne işaret ediyorsa, bu durumda TK m, 360 ile hakkın niteliği açıkca imtiyaz olarak belirlenmişken YürK m, 28/2 ile ikinci bir grup yaratılmış ve hükmün kapsamına giren aday önerme hakkı imtiyaz olarak değil müktesep hak olarak nitelendirilmiş olacaktır. Bu durumda da akla 6762 sayılı Kanun döneminden kalan nispi-mutlak müktesep hak ayrımı ve tartışmaları, YürK m. 28/2 ile bunlardan hangisine işaret edildiği ve hakkın hangi koşullarda korunacağı meseleleri gelecektir. Tüm bu meselelerin değerlendirilmesi işbu mütalâanın kapsamını aşacak boyutta bir inceleme gerektireceğinden burada yalnızca YürK m. 28/2'nin getirmiş olduğu ve kanaatimizce belirsizlikler içeren bu sonuçlara işaret etmekle yetiniyoruz.
Bu bilgiler ışığında somut olaya dönülecek olursa, Işıklar AŞ'nin esas sözleşmesinde (A) grubuna tanınan yönetim kurulunda temsil edilme hakkının TK m. 360 ile öngörülen sınırı aştığı ve kural olarak bu hakkın yönetim kurulu tam sayısının yarıdan fazlası için kullanılmasının mümkün olmadığı yukarıda ifade edilmişti. Işıklar AŞ'nin YürK m. 28/2 kapsamına girip girmediğinin tespiti için şirketin kuruluş sözleşmesi ve takiben tüm esas sözleşme değişikliklerinin incelenmesi, (A) grubuna aday önerme hakkının hangi tarihte tanındığı ve şirketin hangi tarihte halka açıldığının belirlenmesi, akabinde söz konusu hakkın niteliği ye
Baltah, s. 353; Sönmez, s. 201-202.
Genel olarak bu yönde bkz. Toraman Çolgar, s. 97-98 dn. 27; Sönmez, s. 206 vd.; kapsamın genişletilmesi bakımından aksi yönde bkz. Ünal Tekinalp, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Bası, İstanbul 2015, N. 12-19; Baitah, s. 355.
niceliği bakımından değişikliğe yol açacak herhangi bir esas sözleşme değişikliğine gidilip gidilmediği ve günümüze kadar hak üzerinde hangi değişikliklerin yapıldığının ortava konulması gerekmektedir. Akabinde bu hakkın YürK m. 28/2 kapsamında girdiği tespit edilse dahi hukukî niteliğinin ne olduğunun, bir imtiyaz mı yoksa teknik anlamı ile müktesep hak olarak mı kabul edileceğinin, eğer bir müktesep haktan bahsedilecekse 6762 sayılı Kanun döneminden kalan bu türden haklar üzerinde ne sekilde tasarruf edilebileceğinin de değerlendirilmesi lazım gelir.
Biz bu mütalâada anılan değerlendirmeye girişmeyecek, tarafımıza yöneltilen sorular çerçevesinde (A) grubunun esas sözleşmede yazılı şekliyle yönetim kurulunda temsil edilme imtiyazına sahip olduğu varsayımı üzerinden hareket ederek hakkın ne sekilde kullanılabileceği ve genel kurulun nasıl hareket etmesi gerektiği meselelerini asağıda ele alacağız.
Bir önceki başlıkta arz edilen esaslar çerçevesinde (A) grubunun yönetim kurulunda temsil edilme imtiyazına sahip olduğu varsayımında, tarafımıza yöneltilen ilk sorunun yanıtlanabilmesi için (A) grubu esas sözleşmedeki hakka dayanarak yönetim kurulu üyelikleri için aday önerisinde bulunduğunda bu önerinin genel kurulu bağlayıp bağlamadığı ve genel kurulun hangi kararları alabileceği üzerinde durulması gerekmektedir.
TK m. 360/1 hükmünde aday önerisinin hukukî sonucu bakımından ana ilkeye yer verilmiş ancak ayrıntılı düzenleme yapma yoluna başvurulmamıştır. Hükme göre; "...Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur...".
Görüldüğü üzere TK genel kurulun ancak haklı sebebe dayanarak aday önerisini reddedebileceğini düzenlemiş bulunmaktadır. Bu hükmün önemi kendisini, TK m. 408/2-b uyarınca genel kurulun devredilmez yetkilerinden birisi olan yönetim kurulu üyelerinin seçiminde hareket alanının sınırlanması, diğer bir ifade ile TK m. 360'a uygun tesis edilmiş imtiyaz hakkı çerçevesinde aday önerisiyle birlikte genel kurulun üye seçimindeki serbestisinin sınırlanmasında gösterir. Zira böyle bir düzenleme mevcut bulunmasaydı genel kurul önerilen adayları seçip seçmeme konuşunda tamamen serbest hareket edebilecekken, hükümle birlikte artık genel kurulun öneriyi hukuka uygun şekilde reddetmesi için haklı sebebe dayanması gerekecektir.
$K-L_1$
Ancak bu ifadeler yönetim kurulunda temsil edilme imtiyazı bulunan durumlarda genel kurulun yönetim kurulu üyelerini seçme yetkisinin ortadan kalktığı anlamına kesinlikle gelmemektedir8. Genel kurulun karar alırken takdir serbestisi sınırlansa da nihai karar yetkisi her durumda genel kurula aittir. Diğer bir ifadeyle esas sözleşmelerde yapılacak düzenlemeler neticesinde genel kurul karar almaksızın bir gruba doğrudan yönetim kurulu üyelerini atama yetkisi verilemeyeceği gibi, genel kurul kararını tamamen bir formalite hâline getirecek ve zimnen pay grubuna atama yetkisi verecek şekilde haklı sebepler bulunsa dahi genel kurulun aday önerisini reddedemeyeceği gibi bir usulün kabul edilmesi de mümkün değildir9. Temsil edilme imtiyazı ister bulunsun ister bulunmasın herhangi bir anonim şirkette yönetim kurulu üyeleri genel kurul kararı ile seçilir. Aday önerme hakkı kullanılan bir şirkette dahi genel kurul önerilen kişileri seçmedikçe bu kişiler üyelik sıfatını kazanamayacaktır. Genel kurul öneri aksine başka kişileri üyeliğe seçtiğinde de, ilgili genel kurul kararı geçerliliğini koruduğu sürece, önerilen kişiler değil genel kurulun tayin ettiği kişiler yönetim kurulu üyesi olarak kabul edilecek, yönetim kurulunun göreylerini yerine getirecek, yetkilerini kullanacaktır.
Genel kurul tarafından aday önerisi reddedilirken bu karara dayanak teşkil edecek olan haklı a sebebin nelerden ibaret olduğu kanunda açıkça düzenlenmemiş, bu konuda herhangi bir örnek de verilmemiştir. Ancak gerek Türk gerek mehazdaki yargı içtihadı ve doktriner çalışmalar ile haklı sebep kavramının içeriği doldurulmaya gayret edilmiştir10.
Bu bağlamda her şeyden önce önerilen adayın yönetim kurulu üyelerinde aranan kanuni veya esas sözleşmesel nitelikleri taşımaması elbette red için haklı sebep oluşturacaktır. Zira TK m. 363/2 gereğince söz konusu niteliklerin mevcut bulunmaması yönetim kurulu üyeliğini kendiliğinden sona erdiren sebeplerden olduğundan, genel kurul seçim yönünde karar alsa dahi ilgili nitelikleri taşımayan kişi üyelik sıfatını zaten kazanamayacaktır.
Bunun disinda önerilen adayların mesleki vetersizliği ve/veya itibarsızlığı, sirketle ve rakiplerle ilişkileri, şirketteki eski görevleri gibi durumlar çerçevesinde aday önerisinin reddinde haklı sebep bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Bu türden haklı sebeplerin varlığı şirket menfaati gözetilerek tespit edilecektir. Dolayısıyla şirket menfaati ilgili adayın reddedilmesini gerektiriyorsa, aday önerisi haklı sebeple reddedilmiş demektir. Şirket
8 İsmail Kırca (Feyzan Hayal Şehirali Çelik/Çağlar Manavgat), Anonim Şirketler Hukuku Cilt I, Ankara 2013, s. 433; Ersin Çamoğlu, "6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda Anonim Ortaklık Yönetim
Kurulunda Belirli Grupların Temsili'(, Halil Arslanlı Bilim Arşivi (arslanlibilimarsivi.com), s. 3; Akdağ Güney, s. 53; Baltalı, s. 324-325; Sönmez, s. 292.
Ersin Çamoğlu (Reha Poroy/Unal Tekinalp), Ortaklıklar Hukuku C. I, 14. Bası, İstanbul 2019, N. 558a.
<sup>10 Haklı sebeplerin neler olabilecegrile ilgili bkz. Baltalı, s. 361 vd.; Sönmez, s. 369 vd.
menfaatinin neyi gerektirdiği ise her bir seçim kararı bakımından ilgili dönemdeki koşullar gözetilerek somut olay özelinde tespit edilecektir.
Daha da açmak gerekirse, genel kurul kendisine önerilen adayın/adayların kişisel veya mesleki yeterliliğini, tecrübesini, eğer mevcutsa şirketle daha önceki dönemlerde kurduğu ilişkisini, şirketin itibarını zedeleme potansiyeli olup olmadığını, şirkete zarar verecek doğrudan yahut dolaylı bir faaliyeti bulunup bulunmadığını, şirkete karşı daha önceki dönemlerde sorumlu tutulup tutulmadığını veya cezai bir yaptırıma uğrayıp uğramadığını yahut böyle kimselerle organik, ekonomik yahut başkaca bir ilişkiye sahip olup olmadığını, şirketin menfaatinin gerektirdiği başkaca olguları gözeterek aday önerisini haklı şekilde reddedebilecektir.
Haklı sebeplerin neler olduğu konusunda sınırlayıcı bir çerçeve çizmek mümkün ve dahası yerinde değildir. Doğal olarak herhangi bir olayda haklı sebebin var olup olmadığını önceden tespit edebilmek de çoğu durumda mümkün olmayacaktır. Zira örneğin esas sözleşmesel bir niteliğin mevcut olmaması hâlinde aday önerisinin reddi haklı sebebe dayanacaktır, buradaki haklı sebep herkes tarafından öngörülebilmektedir. Ancak örneğin önerilen adayın mesleki yetersizlik gerekçesiyle reddedilmesi durumunda reddin haklı sebebe dayanıp dayanmadığının tespiti bakımından şirketin faaliyet alanı, şirketteki diğer yönetim kurulu üyelerinin nitelikleri, benzer şirketlerdeki yöneticilerin nitelikleri, ilgili şirkette yönetim kurulu üyeliğinin gerektireceği özellikler vb. kriterler göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılması ve şirket menfaati çerçevesinde reddin haklı olup olmadığının tayin edilmesi gerekecektir. Böyle bir tespit de ancak mahkeme tarafından yapılabilir. O hâlde genel kurulca aday önerisinin reddinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığını denetleme yetkisi yalnızca mahkemelere aittir11. Pay sahiplerinin, yöneticilerin yahut herhangi bir başka kimsenin "aday önerisinin haklı sebeple reddedilmediği" gibi bir gerekçe ile genel kurulu seçime zorlama yetkisi bulunmamaktadır.
Mahkeme ise bu denetimi ancak genel kurul kararından sonra açılacak bir dava çerçevesinde yürütebilecektir. Yani genel kurulca yönetim kurulu üyeleri imtiyaza uygun yahut aykırı davranılarak seçilebilir, yönetim kurulu böylece teşekkül eder. Mahkeme ise seçim kararının hukuka uygun olup olmadığını ancak karar sonrasında açılacak bir dava ile denetleyebilir. Aday
$\mathbf{Q}$
11 Burada mahkeme genel kurul kararına karşı açılan bir iptal davasında haklı sebebin mevcut olup olmadığını inceleyecektir; bu konuda ve aday onerisinin haklı sebep olmaksızın reddinin ancak bir iptal sebebi olduğu yönünde bkz, Kırca (Şehirali Çelik/Mahavgat), s. 437; Akdağ Güney, s. 53; Baltalı, s. 368 vd., Sönmez, s. 386.
önerisi genel kurulca hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedilse dahi reddedilen aday yönetim kurulu üyeliğine seçilmemiş olacaktır. Tekraren ifade edelim ki yönetim kurulu üyelerini seçme yetkisi tamamen genel kurula aittir. Genel kurulun aday önerisini haklı yahut haksız reddetmesi, ilgili toplantıda üyeliğe seçilen kişilerin üyeliğini ve yönetim kurulunun teşekkülünü etkilemeyecektir, meğerki mahkemece alınan bir karar ile genel kurul kararı hükümsüz kılınmış olsun.
Bu bilgiler doğrultusunda tarafımıza yöneltilen ilk soruyu yanıtlayacak olursak; Işıklar AŞ genel kurulu tarafından (A) grubu pay sahiplerinin önerdiği adaylar incelenerek haklı bir sebebin bulunması durumunda öneri reddedilebilir. Üyeliğe önerilen adayların gerek kişisel özellikleri gerek mesleki tecrübeleri gerekse de şirketle önceki dönemlerde kurdukları ilişki, şirket menfaati çerçevesinde değerlendirildiğinde eğer ilgili kişi üyeliğe uygun bulunmadıysa haklı sebeple öneri geri çevrilebilecektir. Bunun yanında genel kurul aday önerisini haklı sebep olarak nitelendirilemeyecek bir gerekçeyle yahut hiçbir gerekçeye dayanmaksızın da reddedebilir ve üyeliğe başkaca kişileri seçebilir. Böyle bir ihtimalde de genel kurulun takdirine riayet edilecek ve yönetim kurulu genel kurulun uygun gördüğü kişilerden oluşacaktır. Önerinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı ise yapılacak bir yargılama neticesinde ortaya çıkabilecektir.
Bir önceki başlıkta da izah edildiği üzere, TK m. 360 kapsamında pay gruplarına yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınmış olsa dahi, nihai karar verme yetkisi genel kurula aittir. Yani genel kurul kendisine önerilen yönetim kurulu üye adaylarını takdirine göre üyeliğe seçebileceği gibi haklı gerekçe göstererek yahut hiçbir gerekçe göstermeksizin reddedebilir. Genel kurulun red kararının haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, dolayısıyla böyle bir kararın geçerli olup olmadığı daha sonraki aşamada ilgili karar mahkeme nezdinde denetlendiği esnada sonuca bağlanacak bir meseledir. Bunun dışında genel kurul aday önerisini ister haklı sebeple ister hiçbir gerekçe göstermeksizin reddetsin aday önerisinin reddi ve yönetim kurulu üyelerinin öneri dışında seçimine ilişkin karar -mahkemece geçersizlik yönünde bir karar alınmadığı sürece- geçerlidir ve hukukî sonuçlarini doğuracaktır.
Dolayısıyla Işıklar AŞ genel kurulunda da (A) grubunun önereceği adayların genel kurulu mutlak surette bağlaması ve bir adım daha gidili diğinde bu kişilerin doğrudan yönetim kurulu
üyesi sıfatını genel kurul kararı gerekmeksizin kazanması mümkün değildir. Öte yandan seçim gündemi ile toplanan genel kurulda sirketin organsız kalmaması için yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi gerektiği de açıktır. Pay gruplarına yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınmış olması bu gerçeği değiştirmeyecektir. Diğer bir ifadeyle pay gruplarının aday önerisinin reddedilmesi durumunda genel kurulun başkaca bir karar alamayacağı seklinde bir sonuca ulaşılamayacaktır. Genel kurul yönetim kurulu üyelerini seçmeye imtiyazlı paylar bulunsa da bulunmasa da yetkili ve hatta sirketin organsız kalmaması için bu konuda görevlidir.
O hâlde belirli pay grubuna tanınan aday önerme hakkının kullanılması ve pay grubunun aday önerisini genel kurula iletmesinden sonra hangi kararların alınabileceğine değinmek gerekir12. Öncelikle ilk ihtimal olarak genel kurul önerilen kişileri yönetim kurulu üyeliğine seçebilir. Bu ihtimalde eğer önerilen adayların yönetim kurulu üyeliği sıfatını kazanmasının önünde kanuni veya esas sözleşmesel bir engel bulunmamakta ise ilgili kişiler yönetim kurulu üyesi olarak görev yapacaklardır. Ancak önerilen adayların üyeliğinin önünde kanuni bir engel varsa yahut bu kişiler esas sözleşmede öngörülmüş olan üyelik koşullarını karşılamıyorlarsa bu durumda bahse konu kimselerin TK m. 360 kapsamında bir gruba tanınan hak çerçevesinde üyeliğe önerilmiş olmaları, kanuni veya esas sözleşmesel engelleri bertaraf etmeyecek, bu kişilere üyelik sıfatı kazandırmayacaktır.
Öyleyse TK m. 360'a göre usulüne uygun şekilde adaylığa önerilen kişiler eğer kanuni yeya esas sözleşmesel üyelik şartlarını taşımıyorlarsa, genel kurul bu gerekçeyi haklı sebep olarak ileri sürerek ilgili kişileri üye olarak seçmekten imtina edebilir. Genel kurulun bu yetkisini kullanmaması durumunda, yani böyle kimseleri yönetim kurulu üyeliğine seçmesi ihtimalinde de ilgili kişiler kendiliğinde üyelik sıfatını kazanamazlar. Zira TK m. 363/2 hükmü gereğince bu durumdaki üye adaylarının genel kurulca seçilseler dahi yönetim kurulu üyeliği yapmaları mümkün değildir.
Eğer önerilen adayların üyeliğinin önünde kanuni veya esas sözleşmesel bir engel bulunmamaktaysa, bu durumda genel kurulun seçim kararıyla birlikte adaylar yönetim kurulu üyeliği sıfatını kazanırlar ve yönetim kurulu böylece teşekkül etmiş olur. Bu şekilde üyeliğe seçilen kişilerin -kanuni veya esas sözleşmesel engeller dışındaki gerekçelerle- haklı sebeple reddedilmesi gerektiği yönündeki bir iddia da seçim kararının geçerliliğini veya ilgili kişilerin üyelik sıfatını etkilemeyecektir. Gerçekten de eğer kanuni veya esas sözleşmesel bir engel
12 Genel kurulun aday önerisi ile bağlı olup olmadığı, hangi gerekçelerle öneriyi reddedebileceği, red kararının hukuki sonuçları ve başvurulabilecek mukuki yollarla ifgili genel olarak bkz. Baltalı, s. 359 vd.; Ölmez, s. 231 vd.; Sönmez, s. 367 vd.
bulunmamakta ise genel kurul kendisine önerilen yönetim kurulu üyesi adaylarını secip seçmemek konusunda serbestiye sahiptir. Genel kurulun "ileri sürmesi gerektiği düşünülen bir haklı sebebi ileri sürmeden üyeliğe seçim yapması" iddia edilebilirse de, haklı sebebi ileri sürerek aday önerisini reddedip reddetmeme meselesi de genel kurulun takdirine tabi olduğundan, böyle bir iddia seçilen kişilerin üyeliğini engellemez, üyelik sıfatını sona erdirmez. Hâl böyle iken ilgili seçim kararı TK m. 360 ile öngörülen "haklı sebeple aday önerisinin reddi" kurumundan başkaca bir sebepten, örneğin nisaba aykırılık veya dürüstlük kuralına aykırılık gibi bir durumdan ötürü geçersiz hâle gelebilir. Bu türden bir geçersizliğin TK m. 360 ile doğrudan bir alakası bulunmamaktadır; genel hükümler çerçevesinde ilgili genel kurul kararı hükümsüz hâle gelmediği sürece ilgili kişiler yönetim kurulu üyeliği sıfatını kazanacak ve yönetim kurulu olarak görev yapacaklardır. "Haklı sebebin ileri sürülmemesi" durumu ise kanaatimizce tek başına bir hükümsüzlük gerekçesi olmayacak, ancak dürüstlük kuralına aykırılık gibi başkaca bir hükümsüzlük sebebinin mevcudiyetini gösteren bir olgu olarak dikkate alınabilecektir.
İlk ihtimalde genel kurulun önerilen adayları yönetim kurulu üyeliğine seçmesi ve bunun yaratacağı hukukî durum ele alınmıştır. Önem arz eden ikinci ihtimal ise genel kurulun aday önerisini reddetmesidir. Bu ihtimal de farklı açılardan devam eden paragraflarda inceleme konusu yapılacaktır.
Genel kurul aday önerisini haklı sebebe dayanarak reddedebilir. Bir önceki başlıkta da izah edildiği üzere, adayın kişisel veya mesleki yetersizliği, donanımsızlığı, önceki faaliyetlerindeki başarısızlıkları, sorumlulukları, karşı karşıya kaldığı hukukî veya cezai yaptırımlar, tecrübesizliği, şirketi daha önceki dönemlerde yönetmiş ve şirketi zarara uğratmış olması, şirketle rekabet içerisinde bulunması gibi gerekçeler her somut olay özelinde aday önerisinin reddi için haklı sebep teşkil edebilir. Aday önerisi haklı sebeple reddedildiğinde, genel kurulun bu red kararı hukukî denetimden geçse dahi iptal edilmeyecek ve dolayısıyla genel kurulda alınan red kararı ve bunu takiben alınan diğer kararlar geçerliliğini koruyacaktır. Ancak tekraren ifade edelim ki, ileri sürülen red gerekçelerinin haklı olup olmadığı yalnız mahkemece takdir edilebilecek, genel kurul toplantısı sırasında yahut daha sonrasında pay sahiplerinin bu kapsamdaki farklı iddiaları karar alınmasını engellemeyecek, alınan kararı geçersiz hâle getirmeyecektir.
Genel kurul aday önerisini hiçbir gerekçeye dayanmaksızın da reddedebilir. Böyle bir karar her ne kadar TK m. 360 ile getirilen (Genel kurul tarafından yönetim kurulu tiyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı
takdirde üye seçilmesi zorunludur." şeklindeki kurala aykırılık teşkil edecekse de, kendiliğinden hükümsüz bir karar değildir. Diğer bir ifadeyle genel kurulun kanuna aykırı sekilde alacağı böyle bir karar ancak o kararın TK m. 445 uyarınca iptal edilebilirliğini gündeme getirecektir. Bu türden genel kurul kararları mahkemece iptal kararı alınmadığı müddetçe geçerli ve icra edilebilir kararlardır. Diğer bir söylemle, genel kurulun hiçbir sebebe dayanmaksızın almış olduğu aday önerisinin reddine ilişkin karar, mahkemece iptal edilmedikçe hukuka uygun kabul edilir ve sonuçlarını doğurur. Böyle bir karara karşı iptal davası açıldığı durumda ise mahkeme, iptal davasının diğer koşullarının mevcut olduğu ihtimalde, TK m. 360'a göre genel kurulun aday önerisini ancak haklı bir sebebe dayanarak reddedebileceğini gözeterek ilgili kararı iptal edecektir. İşte ancak bu iptal kararı neticesinde genel kurul kararı ortadan kalmış ve hukukî gücünü yitirmiş olur.
Son bir ihtimal ise genel kurulun aday önerisini belirli gerekçeler ileri sürerek reddetmesi, ancak bu gerekçelerin haklı sebep teşkil etmemesi şeklinde gerçekleşebilir. Gerçekten de genel kurul geniş takdir yetkisi kapsamında, kendisine önerilen adayları -örneğin adayın şirketi daha önce ciddi zarara uğratmış olması gibi- haklı sebeplerle veya hiçbir gerekçe göstermeksizin reddedebileceği gibi, "ilgili adayın mesleki açıdan yetersiz olması" gibi haklı sebep teskil edip etmeyeceği muğlak olan yahut uç bir örnek vermek gerekirse "adayın göz renginin beğenilmemesi" gibi haklı sebep teşkil etmesi neredeyse imkânsız olan bir gerekçeyle de reddedebilir. Böyle durumlarda, yani genel kurulun haklı olup olmadığı belirsiz bir gerekçeye dayanarak aday önerisini reddetmesi durumunda da, aday önerisinin reddi kararı hukuken geçerliliğini koruyacaktır. Genel kurulun ileri sürdüğü gerekçenin haklı olup olmadığının belirsizlik taşıması yahut açıkça haklı olmadığının anlaşılması, genel kurul kararlarının geçerliliği bakımından bir önem arz etmeyecektir. İlgili genel kurul kararına karşı açılacak bir dava neticesinde ileri sürülen gerekçenin somut olay bağlamında o şirket için haklı bir sebep olup olmadığı mahkemece değerlendirilecektir. Genel kurulun red için dayandığı gerekçe bir haklı sebep olmasa dahi, bu türden kararlar iptali kabil genel kurul kararları arasında yer aldığından, mahkemece iptal kararı verilene kadar gerek red kararı gerek genel kurulca alınmış olması muhtemel seçim kararı geçerliliğini koruyacak, tüm hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.
Yukanda arz edilen bilgiler ışığında görülmektedir ki, genel kurulun aday önerisi bakımından almış olduğu TK m. 360'a uygun olan veya aykırılık taşıyan her türlü karar, başkaca bir sebepten batıl yahut yok hükmünde olmadığı sürece, geçerlidir. TK m. 360'a aykırılık ancak açılacak bir iptal davasında mahkeme önünde ileri sürülebilir ve ancak mahkemenin iptal kararı ile birlikte genel kurulun haksız şekilde aday önerisini reddinin hukukî
$13 \lambda 1$
sonuçları ortadan kaldırılabilir. Aksi hâlde ilgili pay grubunun genel kuruldaki itirazı, genel kurulda alınan kararlara olumsuz oy kullanması veya başkaca bir şekilde davranması, aday önerisinin reddedildiği ve yönetim kurulunun başkaca kişilerden oluşturulduğu yönündeki hukukî durumu yok etmez. Bu hukukî durum yalnız mahkeme kararı neticesinde değiştirilebilir.
Öte yandan mahkemenin genel kurulun aday önerisinin reddi ve buna bağlı diğer kararları iptal ettiği durumlarda ayrıca reddedilen adayın yönetim kurulu üyesi olarak tespitine karar verip veremeyeceği meselesi ile ayrıca tartışılması gereken ve doktrinde de fikir birliği bulunmayan bir meseledir13. İşbu mütalâada böyle bir durum söz konusu olmadığından, mahkeme hangi türden kararlar alabileceği konusu değerlendirilmeyecek, bu kısa açıklama ile yetinilecektir.
Genel kurulun aday önerisinin reddinin, başkaca bir sebepten batıl yahut yok hükmünde olmadığı sürece, iptal edilene kadar geçerli olduğu ve hukukî sonuçlarını doğuracağı izah edildiğine göre, red kararını takiben genel kurulun nasıl hareket etmesi gerektiği meselesi de ortaya konulmalıdır. Zira aday önerisi reddedildiğine göre, genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin seçimi görüşülmektedir. Önerilen adayların belirli sayıyı aşması durumunda bu kişilerin yönetim kurulu üyeliğine seçilmemesi yönetim kurulunun teşekkül etmemesine ve şirketin organsız kalmasına dahi yol açabilir. Aday önerme hakkı yönetim kurulunun oluşumuna tesir edecek nicelikte olmasa dahi, red ile birlikte yönetim kuruluna eksik sayıda üye seçilmiş ve ileride organsız kalma ihtimalinin kapısı aralanmış da olabilir. Bu nedenle belirli gruplara TK m. 360 uyarınca aday önerme hakkı tanınmış olsa dahi, önerilen adaylar reddedildiğinde genel kurulca başka kişilerin yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi mümkün ve hatta gereklidir. Dolayısıyla örneğin beş kişiden oluşan yönetim kurulunun iki üyesi için aday önerme hakkı bulunmakta ise genel kurul kendisine önerilen adayları reddettikten sonra uygun gördüğü başka iki kişiyi yönetim kurulu üyeliğine seçecektir.
İlgili grubun önerisi reddedildikten sonra aynı gruba tekrar bir öncelik tanınması gerekip gerekmediği meselesi kanunda açıkça düzenlenmemiştir. Kanaatimizce bir kere adaylarını belirleyerek genel kurula sunan imtiyazlı pay grubunun bu öneri reddedildiğinde yeni bir bağlayıcı öneri hakkına sahip olduğu ileri sürülemez. Aksi hâlde genel kurulun iradesi tamamen ilgili grubun iradesine tâbi kılınmuş olacaktır.
Bu konuda öğretideki farklı görüşler ve genel değerlendirmeler için bkz. Baltalı, s. 369 vd.; Ölmez, s. 241 vd.; $\mathbf{I}$
Daha açık ifade etmek gerekirse, imtiyazlı pay grubu bir kere aday önerisinde bulunduktan sonra artık imtiyaz kullanılmış olur. Önerilen adayların reddedilmesi durumunda ikinci bir öneri hakkı mevcut değildir. Eğer ilgili gruba böyle bir hak tanınırsa, sürekli olarak yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi mümkün olmayan kişiler üyeliğe önerilebilecek ve yönetim kurulunun seçimine süresiz bir şekilde engel olunabilecek, şirket organsız kalmaya mahkûm edilebilecektir. Böylece genel kurulun yönetim kurulu üyelerinin seçimine dair devredilmez yetkisi işlevsiz hâle getirilebilecektir. Bu nedenle kanaatimizce aday önerisi reddedilen imtiyazlı pay grubunun yeni bir aday önerme konusunda ikinci bir imtiyazı mevcut değildir.
Diğer taraftan aday önerisinin ne şekilde yapılacağı, özellikle halka açık şirketlerde yönetim kurulu adaylarının belirlenmesi ve duyurulmasına ilişkin esaslar gözetildiğinde, genel kurulda aday önerisi reddedildiğinde ilgili giubun yeniden bir aday belirleme sürecine girmesi de karar alınamaması sonucu doğuracaktır. Yalnızca pay sahiplerinin değil yatırımcılar başta olmak üzere geniş bir çevrenin de menfaati gözetilmesi gereken halka açık ortaklıklarda genel kurulu bu şekilde kararsızlığa ve şirketi organsızlığa mahkûm etmek ise ne TK m. 360'ın lafzı ne de amacı ile uyumludur. Bu nedenle aday önerisi reddedildiğinde ilgili grupça yeniden aday belirlenmesinin beklenmesi ve grup adayları seçilene kadar bu sürece devam edilmesi şirketi zarara uğratacak ve pratik açıdan tatbiki şirketi belirsizliğe hatta belki organ yokluğu nedeniyle feshe sürükleyebilecek bir usuldür. Böyle bir usulün özellikle halka açık şirketlerde kabul edilmesi mümkün değildir.
Red kararından sonra genel kurul isterse ilgili grubun önereceği yeni kişileri isterse tamamen kendi takdir edeceği üçüncü kişileri yönetim kurulu üyeliğine seçebilir. Bu ikinci aşamada imtiyazlı grubun önerisinin TK m. 360 kapsamında genel kurul üzerinde herhangi bir bağlayıcılığı da bulunmayacak, yani genel kurul ilk aday önerisi reddedildikten sonra tamamen serbest şekilde hareket edebilecektir. İlk aday önerisinin hukuka uygun olup olmadığı meselesi elbette mahkeme nezdinde ayrıca inceleme konusu yapılabilecektir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya dönecek olursak; Işıklar AŞ esas sözleşmesine göre (A) grubuna tanınan yönetim kuruluna aday önerme hakkı kullanıldıktan sonra, genel kurul bu öneriyi kabul ederek ilgili kişileri yönetim kurulu üyeliğine seçebilir. Eğer bu kişilerin üyeliğinin önünde kanuni veya esas sözleşmesel bir engel bulunmamakta ise yönetim kurulu teşekkül edecek ve görevini yerine getirmeye başlayacaktır. Bunun dışında Işıklar AŞ genel kurulunda (A) grubunun önerdiği adaylar haklı sebeple, haklı olup olmadığı tartışmaya açık olan başkaca bir gerekçeyle yahut hiçbir sebep göstermeksizin reddedilebilir.
15
Aday önerisinin reddi durumunda genel kurulun yönetim kurulu üyelerini serbestçe belirleme yetkisi mevcuttur. Aksi hâlde, geçerliliği tartışması bir kenara, esas sözleşmeye göre Işıklar AŞ yönetim kurulunun tamamı (A) grubunun önereceği adaylar arasından seçilmesi gerektiğinden, başka kişilerin üyeliğe seçilmemesi nedeniyle şirket organsız kalacaktır. Dolayısıyla (A) grubunun önerisi reddedildiğinde TK m. 408/2-b uyarınca Işıklar AŞ genel kurulu sahip olduğu yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin devredilemez yetkisini kullanabilecek ve takdirine göre istediği kişileri yönetim kurulu üyeliğine seçebilecektir. Bu ihtimalde önerinin reddi üzerine (A) grubu başkaca kişileri aday olarak önerebilirse de kanaatimizce bu yeni önerilen kişilerin TK m. 360 kapsamında genel kurulu bağladığından söz edilemez.
Yine aday önerisinin reddi bağlamında, Işıklar AŞ tarafından başkaca kişiler arasından seçilen yönetim kurulu üyeleri seçim kararı -ve açık yahut zımni şekilde verilecek görev kabul beyanı- ile üyelik sıfatını kazanacak ve görev yapmaya başlayacaktır. Aday önerisinin reddinin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı, önerilen kişiler dışındaki kimselerin yönetim kurulu üyeliğine seçim kararının iptalinin gerekip gerekmediği meselesi ise eğer pay sahiplerince bir dava açılır ise bu davada tartışma konusu yapılabilecektir. Ancak böyle bir dava iptal kararı ile sonuçlanmadığı müddetçe seçilmiş yönetim kurulu hukuka uygun şekilde yetkilerini kullanabilecek, görevlerini yerine getirebilecektir.
Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;
Şirket esas sözleşmesine göre (A) grubunun yönetim kurulunda temsil edilme $\blacktriangleright$ imtiyazına sahip olduğu,
Halka açık Işıklar AŞ'nin yönetim kurulunun yarıdan fazlasının imtiyaz yoluyla seçiminin TK m, 360 gereğince mümkün olmadığı, ancak YürK m. 28/2 gereğince bu sınırı aşan hakların da belirli şartlarda korunabildiği,
Somut olayda Işıklar AŞ esas sözleşmesindeki hükmün geçerliliğinin tespit edilebilmesi için şirket kuruluşundan bu yana tüm esas sözleşme değişikliklerinin denetlenmesi gerektiği, ancak işbu mütalâa kapsamında sorular soruların yanıtlanmasında esas sözleşmedeki hüküm geçerli kabul edildiği varsayımı ile inceleme yapıldığı,
16
Şirket esas sözleşmesine göre (A) grubu tarafından önerilen adayların genel kurulca ⋗ haklı sebeplerin bulunması halinde reddedileceği, genel kurulun şirket menfaatini gözeterek ilgili adaylar özelinde haklı sebepleri ileri sürebileceği,
Adayların yönetim kurulu üyelerinde aranan kanuni veya esas sözleşmesel nitelikleri taşımamasının, kişisel ve mesleki yetersizliklerinin, şirket itibarını zedeleyecek davranışlarının, şirketle rekabet içerisinde bulunmalarının/rakipler ile olan ilişkilerinin, şirketi daha önceki dönemlerde zarara uğratmış olmalarının, şirkete verdikleri zarar nedeniyle hukukî veya cezai yaptırımlarla karşılaşmış olmalarının, daha önce ibra edilmemiş olmalarının vb. diğer şirket menfaatini ilgilendiren meselelerin her somut olay özelinde değerlendirilmek kaydıyla haklı sebep olarak kabul edilebileceği,
Genel kurul tarafından önerilen adayların reddedilmesi durumunda haklı bir sebep bulunup bulunmadığının şirket, pay sahipleri yahut üçüncü kişiler tarafından tespit edilmesinin mümkün olmadığı, bu tespitin ancak genel kurul kararına karşı açılacak bir davada mahkemece gerçekleştirilebileceği,
Işıklar AŞ genel kurulunda üyelik için aday önerisinde bulunulması durumunda, ilk ihtimalde önerilen kişilerin üyeliğe seçilebileceği, bu durumda "haklı sebep bulunmasına rağmen ileri sürülmediği ve adayların reddedilmediği" yönündeki bir gerekçenin dürüstlük kuralı denetiminde etkili olabileceği,
İkinci ihtimalde önerilen adayların kanuni veya esas sözleşmesel nitelikleri taşımaması nedeniyle aday önerisinin reddedilebileceği, bu durumda reddin hukuka uygun olduğu, zira TK m. 363/2 gereğince üyeliği kendiliğinden sona erdirecek sebepleri bünyesinde taşıyan adayların seçiminin mümkün olmadığı,
Üçüncü ihtimalde genel kurulun bir gerekçe göstererek yahut hiçbir gerekçe göstermeksizin aday önerisini reddedebileceği, bu durumda aday önerisinin reddinin hukuka uygun olup olmadığının açılacak bir iptal davasında mahkemece inceleneceği, ancak iptal kararı alınana kadar genel kurul kararlarının geçerlilik taşımaya ve hukukî sonuç doğurmaya devam edeceği,
Pay grubunun önerdiği adayların reddedilmesi durumunda genel kurulca yönetim ∢ kurulu üyeliğine başka kimselerin seçilmesinin mümkün ve hatta şirketin organsız kalmaması için zorunlu olduğu, böyle bir ihtimalde aday önerisinin hangi gerekçe ile reddedildiği fark etmeksizin genel kurulun yönetim kurulu üyelerini serbestçe tayin edebileceği, önerisi reddedilen pay grubuna yeni bir aday önerme hakkı tanınması ve yeni adayların beklenmesinin gerekmediği ve böyle bir usulün pratik açıdan da mümkün olmadığı
17
sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilgilerinize saygıyla sunulur. 06.01.2025 PROF. DR. LGEN HUSEYI İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı E. Başkanı
Baskan, $\bigcup_{i=1}^{n} C_i$
Oy Toplomo Menure
ISIKLAR ENGEJT VE RAPI HOLDING GENEL KURWL DIVAN PALLANUTINA Günden Meddags: Madde 4 Muhalefet Serhi Oylang änerge stitentre Hiraalorinia suruyorum Esq sieleement de Meddest parajor Syrieten leurden ûplerfan sectour A proba intégrale Esas söbleeme parept B prube pay satisplerine yonetin kurulu inplemañ saginna déten terr kisitlann petroilont dup, il petro poindem modelasinde B pouble esas salecure persoi numéro dépildit. Egos sécleane hibinterne Migton Hirarla hubular ihtike komsu dup pereldandek torterinasi kötü nigetti. 08/02/2025 Brook Bayman MNAN Som
Madde 4 Muholefot Serhi
B proby pay sahiplerin, esas sizilesmenta it. maddarī perept yonetin kurulu üyelerinin segrasine ilizlen önerpe verme
haleti leisitlanmietir: Bu nectorie, B, prutou pay sahipler terafındo verfler drerpelert penel kurulda aglarraga symboas esas sortesm Pay subfolerinin önerpelerine ilizleri yapılan oylamalarda
alınon koruların kabul ve red yönündeki tüm oy doğulunların
A prubu intryazlı pay sulişteman subipleri ve B prubu
pay sahipleri için oyrı ayrı posterilmesini ist Ornepin, A prubu mitiyazh pay sahrplerinin oy briligiyle Labd oyn verdigi, B grubu pay sotiplerinin ise og follupu
ile red ayn verdigi durumlann tutaraktor net bir selilde
Brook Bayon Emmon a film
KONU : Gündemin "Belirlenen Yönetim Kurulu üye sayısı ve görev süresine göre, şirket esas sözleşme hükümlerine uygun olarak Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesi" başlıklı 4. Maddesi kapsamında, yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin A Grubu sahibi Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketi'nin sunduğu listeye ilişkin itirazlarımızın sunulması ve işbu muhalefetimizin toplanti tutanağına geçirilmesine iliskin talebimizdir.
$\ell_{\rm max}$
$\mathcal{X}^{\pm}$
1.1.08.01.2025 tarihinde saat 10:00'da Çubuklu Mah. Yakut Sok. Eryılmaz Plaza. No:3 İç Kapı No: 1 Beykoz-İstanbul adresinde gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul gündeminin 4 numaralı maddesinde "Belirlenen Yönetim Kurulu üye sayısı ve görev süresine göre, şirket esas sözleşme hükümlerine uygun olarak Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesi" hususunda A Grubu sahibi Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul Ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketi'nin sunmuş olduğu listenin yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesine ilişkin yapılan oylamada alınan karara asaleten/vekaleten toplantıya iştirak ettiğim pay sahibi için olumsuz oy kullandım ve karara aşağıdaki sebeplerle muhalefet ederiz.
1.2. Işıklar AŞ'nin 2022 ve 2023 yıllarına ait genel kurulları usulünce ve gerekli zamanlarda yapılmamıştır. 2022 yılı olağan genel kurul toplantısı alt aylık bir sürecin sonunda 17.04.2024'te tamamlanmışsa da, mevcut yönetimin hiç bir işlemi onaylanmamış, yönetim kurulu üyeleri ibra edilmemişlerdir. Şirketin yönetim kurulu üyelerinin görev süresi 26.05.2024 tarihinde dolmasına rağmen bugün dahi şirkete yönetim kurulu seçimi A grubu imtiyazlı pay sahipleri sebebiyle yapılamamıstır.
Işıklar AŞ, iyi yönetilmemekte ve zarara uğratılmıştır. Bu anlamda, Şirketin yönetim kurulu üyeleri, Şirketin görev süresi dolan yönetim kurulu üyeleri Şirketi iyi yönetememiş, gerekli özeni göstermeyerek Şirketin kârdan yoksun kalmasına ve ilerleyememesine sebebiyet vermişlerdir. Ancak müvekkilimin yatırım yapmasının amacı Şirketin kâr etmesi ve iyi yönetilmesini sağlamaktı. Müvekkilimin bu amacının gerçekleştirilmesi bir yana Şirket daima zarar uğratılmıştır. Bunun doğal sonucu olarak bütün yatırımcıların hakları da ihlal edilmiştir.
1.3. Şirketin 26.05.2024 tarihinde görev süresi dolan yönetim kurulu üyeleri (Rıza Kutlu Işık ve diğerleri)usulüne uygun olarak gerekli genel kurul toplantılarının yapılmasını sağlamamıştır. Şirketin Yönetimi adeta Şirketin görev süresi dolan yönetim kurulu üyelerinin tek eline geçmiştir. Böyle bir yönetim sisteminde de Şirketin usulüne uygun yönetilip yönetilmediğine dair bütün yatırımcıların tereddütleri bulunmaktadır.
1.4. Işıklar AŞ, iyi yönetilmemekte ve zarara uğratılmıştır. Bunun doğal sonucu olarak yatırımcıların, pay sahibi olarak hakları da ihlal edilmektedir. Şirketin görev süresi dolan yönetim kurulu üyeleri Şirketi iyi yönetememiş, gerekli özeni göstermemiş, Şirketi borçlandırmış, yükümlülüklerini ihlal ederek Şirketin zararına sebebiyet vermişlerdir.
Işıklar AŞ, kötü yönetilmektedir ancak bu kötü yönetime rağmen bir altyapıya sahip olmakla birlikte geleceği olan bir Şirkettir. Ancak eğer ki bu yönetim devam ederse Şirketin geleceği gözle görülür bir şekilde tehlike altında bırakılacaktır.
II. ÖNCELİKLE İFADE ETMEK GEREKİR K, A GRUBUNUN ÖNERDİĞİ İSİMLERİN TAMAMI BİR ÖNCEKİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ OLAN RIZA KUTLU IŞIK VE DİĞER ÜYELERİN KONTROLÜNDE OLAN, PROFESYONEL OLMAYAN KİŞİLERDİR.
A Grubu pay sahibi tarafından toplantıda sunulmuş olan yönetim kurulu adayları listesi aşağıdaki şekildedir:
Alp Işık (RIZA KUTLU IŞIK'IN OĞLU)
$\mathbf{F}{\mathrm{eff}}$ and $\mathbf{F}{\mathrm{eff}}$
Aysel Uzun (IŞIKLAR AŞ'NİN ÇALIŞANI VE RIZA KUTLU IŞIK'IN SEKRETERİ)
Arzu Eryilmaz, (IŞIKLAR AŞ'NİN VE RIZA KUTLU IŞIK'IN AVUKATI)
Ahmet Lütfi Göktuğ (IŞIKLAR AŞ'NİN ÇALIŞANI VE AYNI ZAMANDA ÇEMAŞ AŞ YK ÜYESİ)
Ahmet Çevirgen (IŞIKLAR AŞ'NİN ÇALIŞANI VE AYNI ZAMANDA ÇEMAŞ AŞ YK ÜYESİ)
Ahmet Selamoğlu (Bağımsız Üye) (RIZA KUTLU IŞIK'IN YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞI ÇEMAŞ AŞ'NİN YÖNETİM KURULU ÜYESİ)
Ömer Serdar Kaşıkçılar (RIZA KUTLU IŞIK'IN YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞI ÇEMAŞ AŞ'NİN YÖNETİM KURULU ÜYESİ)
Başar Bahadır (Bağımsız Üve)
Anlaşılabileceği üzere, yönetim kurulu adaylarına ilişkin listedeki herkes Rıza Kutlu Işık ve ona ait olan/yönetim kurulu başkanı olduğu farklı şirketlerle bağlantısı olan kişilerdir. Bu doğrultuda, imtiyazlı pay sahiplerinin asıl amacı; B grubu pay sahiplerinin menfaatlerini hiçe sayarak kendi istekleri doğrultusunda yönetim kurulunu oluşturmaktır. İşbu nedenle bu isimlerin, yönetim kuruluna seçilmesi demek, Rıza Kutlu Işık'ın yeniden seçilmesi demektir.
1.1. Işıklar AŞ tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformunda ("KAP") yer verilen, Şirketin malvarlığına ilişkin yapılan açıklama bu şirketin ortaklarını ve yatırımcılarını hayretler içerisinde bırakmaktadır. Tespit edildiği kadarıyla, KAP'a yapılan bu açıklama su sekildedir:
i.06.12.2023 (saat: 14:24:01) tarihli "Işıklar Enerji ve Yapı Holding A.Ş. ve Işıklar Holding A.Ş.'nin Işıklar Enerji ve Yapı Holding A.Ş. bünyesinde kolaylaştırılmış usulde birleşmesi hk." konulu "Birleşme İşlemlerine İlişkin Bildirim" açıklaması şu şekildedir:
Şirketimizin 06.12.2023 tarih ve 2023/21 sayılı Yönetim Kurulu Toplantısında;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nun 134 ve devamı ilgili maddeleri; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)'nun 19 ve 20'nci maddeleri ile Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn.)'nun 23'üncü maddesi ve ilgili sair hükümleri ile SPK 'nun II-23.2 sayılı Birleşme ve Bölünme Tebliği ve ilgili diğer mevzuat hükümleri dahilinde, sermayesine % 98,30 oranında iştirak etmiş olduğumuz Işıklar Holding A.Ş.' nin tüm aktif ve pasifinin bir bütün halinde Sirketimiz tarafından devir alınması suretiyle Şirketimiz bünyesinde birleşilmesine,
2-Birleşme işleminin TTK'nın 155 ve 156'ncı maddeleri ile SPK'nın II-23.2 sayılı Birleşme ve Bölünme Tebliği'nin 13'üncü maddesi kapsamında "Kolaylaştırılmış Usulde Birleşme" hükümleri dahilinde yürütülmesine,
3-Birleşmenin kolaylaştırılmış usulde birleşme yöntemiyle gerçekleştirilecek olması nedeniyle, TTK'nın 147. maddesinde yer alan yönetim kurulu raporunun hazırlanmamasına, Sermaye Piyasası Kurulu'nun II-23.2 sayılı Birleşme ve Bölünme Tebliği'nin 13/2 maddesi uyarınca bağımsız denetim raporu ile birleşme raporunun hazırlanmamasına ve uzman kuruluş görüşü alınmamasına,
4- Sermaye Piyasası Kurulu'nun II-23.3 sayılı "Önemli Nitelikteki İşlemler ve Ayrılma Hakkı Tebliği"nin 15/ç maddesi uyarınca pay sahiplerimiz açısından "Ayrılma Hakkı"nın doğmadığının tespitine.
5-Devrolan Işıklar Holding A.Ş.'nin azınlıkta kalan ortakları için Türk Ticaret Kanunu'nun 155 ve 141 inci maddelerinde zikredilen ayrılma akçesinin Işıklar Holding A.Ş.'nin eski ortağı tarafından 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2018/44E. dosya no.lu ortaklığın feshi davasında, mahkeme tarafından atanan bilirkişi tarafından hazırlanan 28.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan tutara, karar tarihine kadar avans faizi yürütülmesi suretiyle hesaplanan ve aynı zamanda 01.12.2023 tarihinde Işıklar Holding A.Ş. ortaklarından 62.597.535,58 TL bedelle satın alınan 3.758.503.383 adet Işıklar Holding A.Ş. hisselerinin satın alma birim fiyatı olan 0,01665491 TL olarak tespit edilmesine,
5- Türk Ticaret Kanunu'nun 156/2. maddesi gereğince birleşme işleminin genel kurulun onayına sunulmamasına
6-Birleşme işlemine taraf şirketlerin SPK'nun muhasebe standartlarına ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde hazırladıkları 01.01.2023-30.09.2023 ara hesap dönemine ait finansal tablolarının esas alinmasina.
7- Sermaye Piyasası Kurulu'nun II-23.2 sayılı Birleşme ve Bölünme Tebliği uyarınca duyuru metni, birleşme sözleşmesi ve Tebliğ'in öngördüğü birleşme işlemine ilişkin başvurularda gerekli diğer bilgi ve belgelerin hazırlanarak Sermaye Piyasası Kurulu'na onay için başvurulmasına karar verilmiştir."
ii. 25.12.2023 (saat: 09:49:54) tarihli "Bağlı Ortaklığımızın Çemaş Pay Satışı hk." konulu "Özel Durum Açıklaması" su sekildedir:
"Bağlı ortaklığımız Işıklar İnşaat Malzemeleri San.ve Tic. A.Ş. (Işıklar İnşaat) aktifinde bulunan 39.600.000 adet
Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.(Çemaş) hisselerinden 23.000.000 adedini 93.427.681,79 TL bedelle 22.12.2023 tarihinde BİST A.Ş.de satmıştır. Satış sonrası Işıklar İnşaat'ın Çemaş' taki iştirak orani % 2,10 'a, konsolide iştirak oranımız ise % 7,11' e düşmüştür."
iii. 29.12.2023 "Bağlı Ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş.'nin Niğbaş Paylarını Satışı hk." konulu "Özel Durum Açıklaması" şu şekildedir:
"Yönetim Kurulumuz bugün yaptığı toplantıda:
$\tilde{\mathbf{r}}$
$\mathcal{A}$
Bağlı ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş., aktifinde bulunan 15.769.022 adet Niğbaş Niğde Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Niğbaş) paylarının tamamının, RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş. tarafından hazırlanan 28.12.2023 tarihli değerleme raporunda tespit edilen 12,95 TL birim pay değerinden toplam 204.208.835 TL bedelle Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.' ye borsa dışında satılması kararını almıştır."
Işıklar Holding A.Ş. tarafından yapılan satış işlemi ile birlikte Şirketimizin konsolide finansal tablolarından çıkan Niğbaş'ın eliminasyon sonrasında 30.09.2023 tarihli konsolide finansal tablolarımızda yer alan aktif toplamının ortaklığımızın konsolide finansal tablolarındaki aktif toplamına oranı %14, Niğbaş'ın 2022 yılı sürdürülen faaliyetler dönem net kar/zararına etki eden tüm gelir kalemleri toplamının, konsolide sürdürülen faaliyetler dönem net karı/zararına etki eden tüm gelir kalemlerinin toplamına oranı % 9 olmakta ve bu nedenlerle II-23.3 Sayılı Önemli Nitelikteki İşlemler ve Ayrılma Hakkı Tebliği'nin 6. maddesinde düzenlenen önemlilik ölçütü olan % 50 oranının altına kalmaktadır. Dolayısıyla, bu işlem nedeniyle ayrılma hakkının doğmadığına karar verilmiştir.
Satış bedeli satış tarihinden itibaren 20 gün içinde tahsil edilecektir."
iv, 02.01.2024 (saat: 10:06) "Bağlı Ortaklığımızın Çemaş Pay Satışı hk" konulu "Özel Durum Açıklaması" şu sekildedir:
$\mathbf{C}=\mathbf{p}^{\top}$
$\mathcal{F}_{\mathcal{F},\mathcal{F}}$
"Bağlı ortaklığımız Işıklar İnsaat Malzemeleri San.ve Tic. A.Ş. (Işıklar İnşaat) aktifinde bulunan 16.600.000 adet Cemas Döküm Sanavi A.S. (Cemas) hisselerinden 730.000. adedini 3.241.200 TL bedelle 29.12.2023 tarihinde BİST A.Ş. 'de satmıştır. Satış sonrası Işıklar İnşaat'ın Çemaş' taki iştirak oranı % 2,01'a, konsolide iştirak oranımız ise % 7,02've düşmüştür."
v. 02.01.2024 (saat: 15:25:28) "Bağlı Ortaklığımız Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş. nin Sermaye Artırımı" konulu "Özel Durum Açıklaması" su şekildedir;
"% 100 bağlı ortaklığımız Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş. 'nin 67.500.000 TL olan ödenmiş sermayesi tamamı Maddi Duran Varlıklar Yeniden Değerleme Değer Artış Fonu'nun ilave edilmesi suretiyle 179.154.000 TL artırılarak 246.654.000 TL 'ye yükseltilmiştir.
Yapılan sermaye artırımı sermaye artırımı sonunda iştirak oranımızda değisiklik olmamış olup. Sermaye artırımı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce 29.12.2023 tarihinde tescil edilmiştir."
vi. 16.01.2024 "Işıklar Döküm Pazarlama A.Ş. ve BND Elektrik Üretim A.Ş. A grubu paylarının satın alınması hk" konulu "İlişkili Taraf İslemleri" açıklaması su sekildedir:
"Bağlı Ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş. 'nin Yönetim Kurulu bu gün yaptığı toplantıda aşağıdaki kararı almıştır.
1-Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 106.000 adet A grubu nama yazılı Işıklar Döküm Pazarlama A.S. paylarının 106.000 TL bedelle Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.' den satın alınmasına.
2-Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 1.831.053 adet A grubu nama yazılı BND Elektrik Üretim A.Ş. paylarının RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş.'nin hazırladığı 11 Aralık 2023 tarihli değerleme raporuna uygun olarak 8.129.876 TL bedelle Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'den satın alınmasına karar verildi."
vii. 17.01.2024 tarihli "Işıklar Döküm Pazarlama A.Ş. A grubu paylarının satışı hk." konulu "Finansal Duran Varlık Satışı" açıklaması şu şekildedir:
"Işıklar Döküm Pazarlama A.Ş. ve BND Elektrik Üretim A.Ş. A grubu paylarının satın alınması hk.da Dün yaptığımız ÖDA mızda duyurduğumuz, Bağlı ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş.'nin aşağıdaki Yönetim kurulu Kararında ver alan
1-Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 106.000 adet A grubu nama yazılı Işıklar Döküm Pazarlama A.Ş. paylarının 106.000 TL bedelle Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.' den satın alınmasına.
İfadesindeki alım miktarı ve tutarı sehven hatalı yazılmış olup ,doğrusu aşağıdaki gibidir.
1-Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 105.000 adet A grubu nama yazılı Işıklar Döküm Pazarlama A.S. paylarının 105.000 TL bedelle Çemaş Döküm Sanayi A.S.' den satın alınmasına"
viii. 13.02.2024 tarihli "Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş A grubu paylarının satın alınması hk." konulu "İlişkili Taraf İşlemleri" açıklaması şu şekildedir:
"Bağlı Ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş. 'nin Yönetim Kurulu bu gün yaptığı toplantıda aşağıdaki kararı almıştır.
Genel Kurul Toplantilarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 1.280.344.200 adette 12.803.442 TL nominal bedelli A grubu nama yazılı Özişik İnsaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş. paylarının, RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş.'nin hazırladığı 11 Aralık 2023 tarihli değerleme raporuna uygun olarak 30.216.123.12 TL bedelle Cemas Döküm Sanavi A.S.'den satın alınmasına, satış bedelinin Şubat 2024 sonuna kadar ödenmesine, karar verildi."
$\mathbf{r}_{\mathrm{max}}$
ix. 15.02.2024 "Bağlı ortaklığımız da sermaye artırımı hk" konulu "Özel Durum Açıklaması" şu şekildedir:
"% 100 oranında bağlı ortaklığımız Metemteks Sentetik İplik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 47.675.000 TL olan ödenmiş sermayesi ,şirketimizin iştiraki ile nakden 8.000.000 TL artırılarak 55.675.000 TL ye çıkarılmıştır.Sermaye artırım işlemi 14.02.2024 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğünce tescil edilmiştir."
x. 19.02.2024 (saat: 10:06) "Pay Satın alımları hk." konulu "Özel Durum Açıklaması" şu şekildedir:
"Bağlı Ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş. 'nin Yönetim Kurulu bu gün yaptığı toplantıda aşağıdaki kararları almıştır.
Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 1.067.500.000 adette 10.675.000 TL nominal bedelli A grubu nama yazılı Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş. paylarının, RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş.'nin hazırladığı 11 Aralık 2023 tarihli değerleme raporuna uygun olarak 25.193.000 TL bedelle Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.'den satın alınmasına, ,satış bedelinin Şubat 2024 sonuna kadar ödenmesine karar verildi.
Genel Kurul Toplantilarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 1.112.993 adet A grubu nama yazılı BND Elektrik Üretim A.Ş. paylarının RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş.'nin hazırladığı 11 Aralık 2023 tarihli değerleme raporuna uygun olarak 4.941.689 TL bedelle Niğbaş Niğde Beton Sanayi A.Ş.'den satın alınmasına, satış bedelinin Şubat 2024 sonuna kadar ödenmesine, karar verildi.
Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 500.000 adet A grubu nama yazılı BND Elektrik Üretim A.Ş. paylarının RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş.'nin hazırladığı 11 Aralık 2023 tarihli değerleme raporuna uygun olarak 2.220.000 TL bedelle Özışık Inşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş.'den satın alınmasına, satış bedelinin Şubat 2024 sonuna kadar ödenmesine karar verildi."
xi. 27.02.2024 (saat: 10:06) "şıklar Döküm Pazarlama A.Ş. A grubu paylarının satın alınması hk" konulu "İlişkili Taraf İşlemleri" açıklaması su sekildedir:
"Bağlı Ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş. 'nin Yönetim Kurulu bu gün yaptığı toplantıda aşağıdaki kararı almıştır.
1-Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 200.000 adet A grubu nama yazılı Işıklar Döküm Pazarlama A.Ş. paylarının 200.000 TL bedelle Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.' den satın alınmasına karar verilmiştir."
xii. 28,02.2024 (saat: 16:52:41) tarihli "Işıklar Holding A.Ş. A Grubu Paylarının Satışı hk." konulu "Finansal Duran Varlık Satışı" açıklaması şu şekildedir:
"Şirketimizin Yönetim Kurulu bu gün yaptığı yaptığı toplantıda aşağıdaki kararları almıştır.
1-Şirketimizin sahip olduğu 400.000.000 adet 4.000.000 TL nominal bedelli A Grubu Işıklar Holding A.Ş. Paylarından 300.000.000 adedinin Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.'ye peşin bedelle satılmasına,
2 - Pay satış fiyatının Işıklar Holding A.Ş.'nin eski ortağı tarafından 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2018/44E. dosya no.lu ortaklığın feshi davasında, mahkeme tarafından atanan bilirkişi tarafından hazırlanan 28.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan tutara, hisse devir tarihine kadar avans faizi yürütülmesi, bulunan tutara payların imtiyazlı olması nedeniyle % 30 prim farkı ilave edilerek pay başına 0,02283 TL olarak tespit edilmesine,
$\mathbf{r}$ $\sim$ $\epsilon$
3 - İşlem tutarı olan 6.849.000 TL'nin Sermaye Piyasası Kurulu'nun II-17.1 sayılı Kurumsal Yönetim Tebliği'nin 9/2 maddesinde yer alan oranların altında olması nedeniyle değerleme raporu hazırlatılmamasına, karar vermiştir."
xiii. 25/12/2023 tarihli "Bağlı Ortaklığımız CEMAŞ Pay satışı hk." konulu "Özel Durum Açıklaması" şu şekildedir:
"Bağlı ortaklığımız Işıklar İnşaat Malzemeleri San.ve Tic. A.Ş. (Işıklar İnşaat) aktifinde bulunan 39.600.000 adet Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.(Çemaş) hisselerinden 23.000.000 adedini 93.427.681,79 TL bedelle 22.12.2023 tarihinde BİST A.Ş.de satmıştır. Satış sonrası Isiklar Inşaat'ın Çemaş' taki iştirak oranı % 2,10'a , konsolide iştirak oranımız ise % 7,11'e düşmüştür. "
Görüldüğü üzere ana Şirket'in ilk Genel kurul Tarihinden sadece 2 gün önce Borsa'da pay satışı yaparak 93.427.681,79 TL nakit yaratmışlar, başka bir ifade ile bağlı ortaklık ve ilişkili taraf şirketin varlığını dışarı kaçırmak için nakit yaratma hazırlığı yapılmıştır.
xiv. 12/12/2023 tarihli "Birleşme İşlemi İçin Sermaye Piyasası Kurulu'na Başvurulması Hakkında") konulu duyuru eklerinde görüleceği üzere Birleşme İşlemi sonucunda Şirketin sermayesi sadece 2.119.366,43 TL artabilecektir. Yani 6 Aralık'ta yapılan Birleşme duyurusundan sadece 5 gün önce 62.597.535,58 TL'ye % 10,44 satın alınan şirketin 360.000.000 TL olan sermayesinin Şirkete sadece katkısı 2.119.366,43 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda % 10,44 için ödenen değer dikkate alındığında 5 gün içerisinde Şirketten yapılan Örtülü Sermaye Aktarım tutarı net olarak 60.478.169,15 TL'dir.
xv. 29/12/2024 tarihli "Bağlı Ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş'nin NİBAŞ paylarının satışı hk" konulu Kap Açıklamasında "Bağlı ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş., aktifinde bulunan 15.769.022 adet Niğbaş Niğde Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Niğbaş) paylarının tamamının, RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş. tarafından hazırlanan 28.12.2023 tarihli değerleme raporunda tespit edilen 12,95 TL birim pay değerinden toplam 204.208.835 TL bedelle Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.' ye borsa dışında satılması kararını almıştır." demişlerdir.
Bu işlem ile 28/12/2023 tarihinde Borsada 16,07 TL fiyat olan paylar için şaibeli bir değerleme raporu ile 12,95 TL fiyat ve 204.208.835 TL Toplam Tutar belirlenmiştir.
204.208.835 TL / 12,95 TL = 15.769.022 pay (değerleme raporu ile belirlenen)
15.769.022 * 16,07 = 253.408.183 TL (28/12/2023 tarihli Borsa fiyatı ile toplam değer)
253.408.183 TL- 204.208.835 TL = 49.199.348 TL düşük değer tespiti nedeni ile oluşacak zarar tutarı.
Yukarıda açıklandığı üzere Işıklar Holding AŞ paylarını 'nin % 10,44 payını Şirkete satın alarak 62.597.535,58 TL nakdi dışarı çıkarmışlar), sonra Şirket Birleşme kararı almış ve Örtülü Sermaye Aktarım tutarı net olarak 60.478.169,15 TL daha zarar ettirme girişiminde bulunmuş, daha sonra Işıklar Holding AŞ'nin Niğbaş hisselerini olduğundan 49.199.348 TL daha ucuza ilişkili tarafı Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş'ye satmaya çalışarak Örtülü Sermaye Aktarımı İşlemlerine devam etmiştir. Yukarıda açıklananlar ile Şirketin uğradığı/uğrayacağı toplam zarar ; i) 62.597.535 TL, ii) 60.478.169 TL, iii) 49.199.348 TL olmak üzere toplam 172.275.052 TL'dir.
xvi. Yine bu hususla Işıklar AŞ'nin ortağı olduğu, halka açık bir şirket olan Çemaş Döküm Sanayi AŞ'nin ilgili bir duyurusu ise su sekildedir:
ol1.04.2024 (saat: 11:15:53) tarihli "Bağlı Ortaklığımız Özışık İnşaat ve Gayrımenkul A.Ş. nin gayrımenkul satın alması hk.da" konulu "Özel Durum Açıklaması" şu şekildedir:
"Bağlı ortaklığımız Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş'nin Yönetim Kurulu 01.04.2024 tarihinde yaptığı toplantıda Ankara İli, Kalecik İlçesi, Halitcevriaslangil Mahallesinde bulunan toplam 50.710,18 m2 büyüklüğünde 12 parsel arsa niteliğindeki gayrimenkulleri, Lal Gayrimenkul Değerleme ve Müşavirlik A.Ş.tarafından hazırlanan 21.02.2024 tarihli değerleme raporunda tespit edilen değerlere uygun olarak toplam 58.575.000 TL bedelle Işıklar Enerji ve Yapı Holding A.Ş.'den peşin olarak satın alınması kararı almıştır.
Saygularımızla,"
$\sim$ $\lambda$
Görüldüğü üzere ana Işıklar AŞ'nin duran malvarlığı, yine Rıza Kutlu Işık'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Çemaş AŞ'nin, bağlı ortaklığı kullanılmak suretiyle dışarı kaçırılmıştır.
xvii. 01.04.2024 (saat: 11:11:33) tarihli "Işıklar Ambalaj Pazarlama Paylarının Kısmen Satışı Hk.da" konulu "Finansal Duran Varlık Satışı" şu şekildedir:
"Şirketimizin Yönetim Kurulu Bu gün Yaptığı Toplantıda aşağıdaki kararı almıştır.
1-Şirketimizin sahip olduğu Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 15 (onbeş) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 12.000.000 adet A Grubu nama yazılı Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş. paylarının RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş.'nin hazırladığı 04.03.2024 tarihli değerleme raporuna uygun olarak 100.080.000 TL peşin bedelle Işıklar Holding A.Ş.'ye satılmasına,
2-Yine Şirketimizin sahip olduğu Genel Kurul Toplantılarında 1 (bir) pay sahibine 10 (on) oy hakkı veren ve Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip olan 3.350.000 adet B Grubu nama yazılı Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş. paylarının RSM Turkey Kurumsal Danışmanlık A.Ş.'nin hazırladığı 04.03.2024 tarihli değerleme raporuna uygun olarak 21.339.500 TL peşin bedelle Işıklar Holding A.Ş.'ye satılmasına karar verilmiştir.
Saygılarımızla."
لتفتر بالروا
xviii. 01.04.2024 (saat:11:12:49) tarihli "Arsa Satışı Hk.da" konulu "Maddi Duran Varlık Satımıı" açıklaması șu șekildedir:
"Şirketimizin Yönetim Kurulu bu gün yaptığı Toplanıda aşağıdaki kararı almıştır.
Şirketimizin Ankara İli, Kalecik İlçesi, Halitcevriaslangil Mahallesinde bulunan aşağıdaki listede yer alan arsa niteliğindeki gayrimenkullerinin, Lal Gayrimenkul Değerleme ve Müşavirlik A.Ş.tarafından hazırlanan 21.02.2024 tarihli değerleme raporunda tespit edilen değerlere uygun olarak toplam 58.575.000 TL bedelle Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'ye peşin olarak satılmasına, karar verildi."
xvii. 24/05/2024 tarihli ve 11:41:38 saatli "Arsa Satışı Hk." konulu "Maddi Duran Varlık Satımı" açıklaması șu șekildedir:
"Şirketimizin Yönetim Kurulu bu gün yaptığı Toplantıda aşağıdaki kararı almıştır.
Şirketimizin Ankara İli, Kalecik İlçesi, Halitcevriaslangil Mahallesinde bulunan aşağıdaki listede yer alan arsa niteliğindeki gayrimenkullerinin, Lal Gayrimenkul Değerleme ve Müşavirlik A.Ş. tarafından hazırlanan 23.02.2024 tarihli değerleme raporunda tespit edilen değerlere uygun olarak toplam 54.723.000 TL bedelle Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'ye peşin olarak satılmasına, karar verildi."
1.2. Yine Işıklar AŞ'nin ortakları olan Fikret Yavuz Ertarman, Muhammed Uğur, Korhan Koçer ve Asuman Öztürk tarafından İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/724 E. numaralı dosyasında Şirkete kayyım atanması talepleri aÇılan davadan hemen sonra IŞIKLAR ENERJİ VE YAPI HOLDİNG AŞ TARAFINDAN KAP'A YAPILAN AÇIKLAMALARDAN TESPİT EDILDİĞİ ÜZERE, SİTEMATIK BİR ŞEKİLDE ŞIRKETIN MALVARLIĞI AZALTICI VE ŞIRKETIN MALVARLIĞININ RIZA KUTLU
i. 03.10.2024 (saat: 13:33:15) tarihli "Bağlı Ortaklığımız Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş.?nin Sermaye Artırımı hk.da" konulu "Özel Durum Açıklaması" açıklaması şu şekildedir:
"Bağlı ortaklığımız Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş. 246.654.000 TL olan ödenmiş sermayesini diğer bağlı ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş. 'nin katılımı ile nakden 113.000.000 TL artırarak 359.654.000 TL'ye çıkarmıştır. Yapılan sermaye artırımı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce 01.10.2024 tarihinde tescil edilmiştir.
Sermaye artırımı öncesi % 93,78 olan doğrudan pay oranımız sermaye artırımı sonrasında % 64,31, % 98,84 olan dolaylı pay oranımız ise % 99,10 olmuştur.
Kamuoyu ve yatırımcılarımızın bilgisine sunulur."
$\mathfrak{r}=\mathfrak{r}$
$\mathbf{J}$ .
Burada bahsi yapılan, Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş., Işıklar AŞ'nin ortağı olduğu bir iştirakidir. Bahsi yapılan ve Işıklar Ambalaj Pazarlama AŞ'nin ortağı olduğu Işıklar Holding AŞ (Ticaret Sicil No: 130467-0, Adres: Çubuklu Mah. Yakut Sk. Eryılmaz Plaza No:3/1 Beykoz/İstanbul) Rıza Kutulu Işık ve diğer aile üyelerinin ortağı ve yöneticisi olduğu diğer şirketidir. Burada Işıklar AŞ ile Işıklar Holding AŞ birbiriyle karıstırılmamalıdır.
Yapılan KAP açıklamasının sonucu şu şekildedir "Sermaye artırımı öncesi % 93,78 olan doğrudan pay oranımız sermaye artırımı sonrasında % 64,31... olmuştur." Görüldüğü üzere Işıklar AŞ'nin pay oranı % 93,78'den % 64,31'e düşürülmüştür. Diğer yandan, Rıza Kutlu Işık'ın diğer şirketi olan Işıklar Holding AŞ pay: ise artırılmıstır.
Diğer yandan, Işıklar Ambalaj Pazarlama AŞ'de sermaye artırımı yapılmışsa da, bu sermaye artırımına Işıklar AŞ katılmamıştır. Bunun yerine, Rıza Kutlu Işık'ın şirketi olan Işıklar Holding AŞ sermaye artırımına katılarak, bu şirketin pay sahipliği oranı artırılarak, Işıklar AŞ'nin pay sahipliği oranı azaltılmıştır. Açık bir şekilde, Işıklar AŞ'nin aleyhine yapılan bu işlem kabul edilemez olup yatırımcıların aleyhinedir.
Benzer bir ifadeyle, Işıklar AŞ'nin Işıklar Ambalaj Pazarlama AŞ'deki pay oranının % 93,78'den % 64,31'e düşürülmesi ve bunun yerine Rıza Kutlu Işık'ın şirketi olan Işıklar Holding AŞ'nin Işıklar Ambalaj Pazarlama AŞ'deki pay oranının artırılması, Işıklar AŞ'nin aleyhine bir durum olup, açık bir görevi kötüye kullanmadır. Bu hususla ilgili Savcılığa Şikayette bulunma başta olmak üzere tüm haklarımızı şimdilik saklı tutmaktayız.
ii) 04.10.2024 (saat: 09:10:37) tarihli "Pay Alımı hk.daa" konulu "Özel Durum Açıklaması" açıklaması şu şekildedir:
"Bağlı ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş. 03.10.2024 tarihinde 3,37 TL birim fiyattan 21.860.000 adet Çemaş Döküm Sanayi A.Ş. (CEMAS) payını toplam 73.668.200 TL bedelle Borsa İstanbul A.Ş. ikincil piyasadan özel işlem bildirimi ile satın almıştır.
Kamuoyu ve yatırımcılarımızın bilgisine sunulur."
Yapılan bu açıklamadan önce şu bilgilerin verilmesi gerekir. Işıklar AŞ'nin ortağı olduğu, halka açık bir şirket olan Çemaş Döküm Sanayi AŞ (VKN: 3110014877, Adres: Ankara Asfaltı 12. Km. Kırşehir) hakkında bilgi verilmelidir. Işıklar AŞ, 04.10.2024 tarihli KAP açıklamasına kadar Çemaş AŞ'nin paylarının %10.76'sının sahibiydi. Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi ile Çemaş Döküm Sanayi AŞ'nin yönetim kurulu üyeleri aynı kişilerden oluşmaktadır. Benzer bir ifadeyle, görev süreleri sona ermiş olan Işıklar AŞ'nin yönetim kurulu üyeleri aynı zamanda Çemaş AŞ'nin de yönetim kurulu üyeleridir.
04.10.2024 tarihli KAP açıklamasına göre, Işıklar AŞ, sahibi Çemaş AŞ'nin hisselerinden "3,37 TL birim fiyattan 21.860.000 adet Çemaş Döküm Sanayi A.Ş. (CEMAS) payını toplam 73.668.200 TL bedelle" Rıza Kutulu Işık'ın şirketin olan "Işıklar Holding AŞ'ye devretmiştir. Tekrar etmek gerekirse, Işıklar AŞ'nin malvarlığı olan Çemaş AŞ hisseleri, yok denecek rakamlar Rıza Kutlu Işık'ın aile şirketi olan Işıklar Holding AS ye devredilmiştir.
iii) 07.11.2024 tarihli KAP açıklaması şu şekildedir:
$\mathbf{r}$ $\sim$
$\mathcal{F}=\frac{1}{2}$
"06.11.2024 tarihinde bağlı ortaklığımız Işıklar İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. 3,19 TL birim fiyattan 14.000.000 adet Çemaş Döküm Sanayi A.Ş. (CEMAS) payını toplam 44.660.000 TL bedelle. dolaylı bağlı ortaklığımız Cimtek Cimento Teknolojisi Mühendislik A.Ş ise 3,21 TL birim fiyattan 5.420.000 adet Çemaş Döküm Sanayi A.Ş. (CEMAS) payını toplam 17.398.200 TL bedelle Borsa İstanbul A.Ş. ikincil piyasadan özel işlem bildirimi ile satın almıştır.
Bağlı ortaklığımız Işıklar Holding A.Ş. 06.11.2024 tarihinde 3,19 - 3,21 TL fiyat aralığında 19.420.000 adet Çemaş Döküm Sanayi A.Ş. (CEMAS) payını toplam 62.058.200 TL bedelle Borsa İstanbul A.Ş. ikincil piyasada özel işlem bildirimi ile satmıştır.
Kamuoyu ve yatırımcılarımızın bilgisine sunulur."
iii) Işıklar AŞ'nin son olarak da 12.11.2024 tarihli KAP açıklamasını (KAP'ta yayınlanma tarihi ve saati 12.11.2024 18:50:33 olan açıklaması.) yayınlamış, ilgili açıklamada Işıklar AŞ'nin Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.'ye ait olan paylarının, Niğbaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş, BND Elektrik Üretim Sanayi A.Ş.,Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş. Ve Çimtek Çimento Teknolojisi Mühendislik A.Ş tarafından satın alındığı kamuoyuna bildirilmiştir. Bu KAP açıklaması şu şekildedir:
"Şirketimizin aktifinde bulunan Çemaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. (CEMAS) paylarından 31.855.000 adedi 101.208.100 TL bedelle, Borsa İstanbul A.Ş. (BİST A.Ş.) ikincil piyasasında özel işlem bildirimi ile piyasada oluşan fiyat üzerinden
| Niğbaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş.' ye | 5.190.000 adet. | |
|---|---|---|
| BND Elektrik Üretim Sanayi A.Ş.'ye | 5.825.000 adet, | |
| Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'ye | 16.950.000 adet. | |
| Cimtek Cimento Teknolojisi Mühendislik A.Ş.'ye tarihinde satılmıştır. |
3.890.000 adet olmak üzere 12.11.2024 |
Satıştan sağlanacak gelirler ilgili şiketlere olan borçlarımızın kapatılması için kullanılacak olup, satış işlemi şirketimizin aşağıda yer alan 24.05.2024 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden yapılmıştır.
"Şirketimizin aktifinde bulunan 63.908.540,89 Adet Çemaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. (CEMAS) paylarının karar tarihinden itibaren 1 yıl içinde yatırım fonlarına, piyasaya ve/veya Işıklar Grubu Şirketlerine borsada oluşan fiyat üzerinden satışı konusunda Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıza Kutlu IŞIK'a yetki verilmesine karar verildi."
Kamuoyu ve yatırımcılarımızın bilgisine sunulur."
Bu doğrultuda, Işıklar AŞ'nin Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.'ye ait olan paylarının, Niğbaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş, BND Elektrik Uretim Sanayi A.Ş., Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş. Ve Çimtek Çimento Teknolojisi Mühendislik A.Ş'ye, satılması nedeniyle bu şirketlere ilişkin ilişkin birtakım açıklamaları yapmamız gerekmektedir:
Burada unvanları geçen Şirketlerin bilgileri şu şekildedir:
i) Niğbaş Niğde Beton Sanayi Ve Ticaret AŞ (Ticaret Sicil No: 609), (VKN: 6310040932), Adres: Fertek Mah. Organize Sanayi Bölgesi 8. Cadde. Dış Kapı No: 2/1 İç Kapı No:1 Merkez-Niğde
İi) BND Elektrik Üretim Anonim Şirketi (Ticaret Sicil No: 299939) (VKN: 1780699465) Adres: Gençlik Caddesi No:9 Anıttepe Çankaya/Ankara
ii) Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirket (Ticaret Sicil No: 45756) (VKN: .
940018584) Adres: Gençlik Caddesi No: 9 Tandoğan Çankaya/Ankara
iv) Çimtek Çimento Teknolojisi Mühendislik Anonim Şirketi (Ticaret Sicil No:80133 ) (VKN: Kavaklıdere Vergi Dairesi / 25700369746) Gençlik Caddesi No; 9 Isıklar Binası Tandoğan Cankava/Ankara
$\sim$ r
$\epsilon$
Işıklar AŞ'nin, görev süresi sona eren yönetim kurulu üyesi RIZA KUTULU IŞIK, buradaki dört şirketlerin vönetim kurulu üyesi ve ortağıdır.
Işıklar AŞ'nin ortağı olduğu, halka açık bir şirket olan Çemaş Döküm Sanayi AŞ (VKN: 3110014877, Adres: Ankara Asfaltı 12. Km. Kırşehir) ile Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu üyeleri aynı kişilerden oluşmaktadır. Benzer bir ifadeyle, görev süreleri sona ermiş olan Işıklar AŞ'nin yönetim kurulu üyeleri aynı zamanda Çemaş AŞ'nin de yönetim kurulu üyeleridir.
Aynı şekilde Niğbaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş, BND Elektrik Üretim Sanayi A.Ş.,Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş. Ve Çimtek Çimento Teknolojisi Mühendislik A.Ş'nin de yönetim kurulu başkanı ve ortağı Rıza Kutlu Isık'tır.
Bu doğrultuda, İşıklar AŞ'nin ait malvarlığı değerlerinden olan Çemaş A.Ş. hisselerinin Rıza Kutlu Işık'ın yönetim kurulu başkanı olduğu başka şirketlerine devredildiği ve bu doğrultuda Işıklar AŞ'nin içinin boşaltılmaya çalışıldığı ortadadır.
Aynı KAP ilanının devamında, Işıklar Holding A.Ş.'nin Çemaş Döküm Sanayi A.Ş. Paylarını satmış olduğunu açıklamıştır:
"Şirketimizin aktifinde bulunan Çemaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. (CEMAS) paylarından 31.855.000 adedi 101.208.100 TL bedelle, Borsa İstanbul A.Ş. (BİST A.Ş.) ikincil piyasasında özel işlem bildirimi ile piyasada oluşan fiyat üzerinden
| Niğbaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş.' ye | 5.190.000 adet, |
|---|---|
| BND Elektrik Üretim Sanayi A.Ş.'ye | 5.825.000 adet, |
| Özişik İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'ye | 16.950.000 adet. |
| Çimtek Çimento Teknolojisi Mühendislik A.Ş.'ye tarihinde satılmıştır. |
3.890.000 adet olmak üzere 12.11.2024 |
Malum olduğu üzere, açıklamış olduğumuz üzere, Işıklar Holding A.Ş. Rıza Kutlu Işık'ın aile şirketi konumundadır. Söz konusu şirket ile Işıklar AŞ2nin yönetim kurulu üyeleri aynı olmakla birlikte, iki şirketin de yönetim kurulu başkanı yine Rıza Kutlu Işık'tır. Rıza Kutlu Işık, Işıklar AŞ haricinde de şirketlerinin içini boşaltmaya devam etmektedir. Nitekim, daha önce de beyan etmiş olduğumuz üzere Işıklar AŞ'nin pay sahibi olduğu ÇEMAŞ A.Ş.'ye ilişkin de benzer faaliyetler yürütülmekte; ÇEMAŞ A.Ş.'nin hisseleri de Rıza Kutlu Işık'a ait başka şirketlere aktarılmaktadır. Bu noktada, Işıklar AŞ'nin görev süreleri sona eren yönetim kurulunun söz konusu şirketin paylarını değerinin çok altında devrederek şirketi zarara uğrattığı ve yatırımcıların taleplerini dikkate almadığı ortadadır.
vi) Işıklar AŞ'nin 14.11.2024 tarihli KAP açıklamasını (KAP'ta yayınlanma tarihi ve saati 14.11.2024 15:27:57 olan açıklaması.) yayınlamış, ilgili açıklamada Işıklar AŞ'nin Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.'ye ait olan paylarının, Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş tarafından satın alındığı kamuoyuna bildirilmiştir. Bu KAP açıklaması şu şekildedir:
"Şirketimizin aktifinde bulunan Çemaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. (CEMAS) paylarından 32.053.540 adedi 102.250.792,60 TL bedelle, Borsa Istanbul A.S. (BIST A.S.) ikincil piyasasında özel işlem bildirimi ile piyasada oluşan fiyat üzerinden Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.S.'ye satılmıştır.
Satıştan sağlanacak gelir ilgili şikete olan borçlarımızın kapatılması için kullanılacak olup, satış işlemi şirketimizin aşağıda yer alan 24.05.2024 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden yapılmıştır.
"Şirketimizin aktifinde bulunan 63.908.540,89 Adet Çemaş Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. (CEMAS) paylarının karar tarihinden itibaren 1 yıl içinde yatırım fonlarına, piyasaya ve/veya Işıklar Grubu Şirketlerine borsada oluşan fiyat üzerinden satışı konusunda Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıza Kutlu IŞIK'a yetki verilmesine karar verildi."
Kamuoyu ve yatırımcılarımızın bilgisine sunulur."
$\sim$ $\mu$
Bu doğrultuda, Işıklar AŞ'nin Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.'ye ait olan paylarının, Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş.'ye satılması nedeniyle bu şirketlere ilişkin ilişkin birtakım açıklamaları yapmamız gerekmektedir:
Burada Işıklar AŞ'nin paylarının satıldığı Şirketin bilgileri şu şekildedir: Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirket (Ticaret Sicil No: 45756) (VKN: 6940018584) Adres: Gençlik Caddesi No: 9 Tandoğan Çankaya/Ankara
Işıklar AŞ'nin, görev süresi sona eren yönetim kurulu üyesi RIZA KUTULU IŞIK, buradaki Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirket'inin yönetim kurulu üyesi ve ortağıdır.
Işıklar AŞ'nin ortağı olduğu, halka açık bir şirket olan Çemaş Döküm Sanayi AŞ (VKN: 3110014877, Adres: Ankara Asfaltı 12. Km. Kırşehir) ile Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu üyeleri aynı kişilerden oluşmaktadır. Benzer bir ifadeyle, görev süreleri sona ermiş olan Işıklar AŞ'nin yönetim kurulu üyeleri aynı zamanda Çemaş AŞ'nin de yönetim kurulu üyeleridir.
Aynı şekilde Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş.'nin de yönetim kurulu başkanı ve ortağı Rıza Kutlu Isik'tır.
Bu doğrultuda, Işıklar AŞ'ye ait malvarlığı değerlerinden olan Çemaş A.Ş. hisselerinin Rıza Kutlu Işık'ın yönetim kurulu başkanı olduğu Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirket'ine devredildiği ve bu doğrultuda Işıklar AŞ'nin içinin boşaltılmaya çalışıldığı ortadadır.
v) 21.11.2024 tarihli KAP açıklamasını (KAP'ta yayınlanma tarihi ve saati 21.11.2024 09:16:03 olan açıklaması.) yayınlamış, ilgili açıklamada İşıklar AŞ'nin Çemaş Döküm Sanayi A.Ş.'ye ait olan paylarının, Özışık İnşaat ve Gayrımenkul Yatırım A.Ş. tarafından satın alındığı kamuoyuna bildirilmiştir. Bu KAP açıklaması şu şekildedir:
"Bağlı ortaklığımız Işıklar İnşaat Malzemeleri San.ve Tic. A.Ş. 20.11.2024 tarihinde 3.19 TL birim fiyattan 3.980.000 adet Çemaş Döküm San.ve Tic.A.Ş. (CEMAS) payını toplam 12.696.200 TL bedelle Borsa İstanbul A.Ş. ikincil piyasada özel işlem bildirimi ile grup şirketimiz Özışık İnşaat ve Gayrımenkul A.Ş.' den satın almıştır."
2.1. KAP'a yapılan bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere, bir plan dahilinde Işıklar AŞ'nin malvarlığı devredilmiştir ve süreçten bu devirlerin yapılmaya devam edileceği de anlaşılmaktadır. Işıklar AŞ'nin finansal duran malvarlıkları hukuka aykırı yöntemlerle devredilerek malvarlığının azaltıldığı görülmektedir.
Bu şekilde Işıklar AŞ'nin devredilen malvarlıklarına biçilen değerin gerçek bir satış/devir değeri olmadığı, komik rakamlarla Işıklar AŞ'nin çok değerleri varlıklarının devredildiği görülmektedir.
2.2.1. Diğer yandan ne tesadüftür ki, Işıklar AŞ'nin bu şekilde satılan malvarlıkları Işıklar AŞ'nin yönetim kurulu başkanı olan Rıza Kutlu Işık'ın ve Rıza Kutlu Işık'ın diğer aile üyelerinin ortağı ve yöneticisi olduğu diğer şirketlere devredilmektedir. Vurgulamak gerekirse, Işıklar AŞ'nin devredilen malvarlıkları Rıza Kutlu Işık'ın (veya diğer aile üyelerinin) şirketlerine devredilmektedir.
(Bu durum, birbirini takip eden işlemlerle devredilen Işıklar AŞ'nin varlıklarının komik rakamlarla satıldığını, bu şekilde devredilen varlıkların hepsinin alıcısının Rıza Kutlu Işık'ın (veya diğer aile üyelerinin) şirketlerine yap füğun, yapılan devir işlemlerinin gerçek olmadığını ve bu sürecin hukuka aykırı olduğunu gözler önüne
sermektedir. Tüm bu işlemlerle Işıklar AŞ'nin zarara uğratıldığından, tüm bu hukuka aykırı devirlerin/satışların sonucunda, sorumlular Şirkete verdiği zararın tahsili ve önlenmesi zorunlu hale getirmektedir.
Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi'nin 25 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantı tutanağından anlaşıldığı üzere, 25.01.2024 tarihli genel kurul ertelenmiş, toplantının 08.03.2024 tarihinde yapılacağı ilan edilmiştir.
25.01.2024 tarihli genel kurulda, Işıklar AŞ'nin mevcut yönetim kurulu üyesi Sebahattin Levent Demirer, divan başkanının genel kurul tarafından seçilmesine izin vermemiş, pay sahiplerinin azınlık haklarını kullanmasına engel olmuştur.
25.01.2024 tarihli genel kurul toplantısında Şirketin 26.05.2024 tarihinde görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyeleri tarafından, Divan Başkanlığının genel kurul tarafından seçilmesine ve azınlık haklarının kullanımına izin verilmemiştir.
Aynı husus, 08.03.2024 (Bkz: 08.03.2024 tarihli genel kurul toplantı tutanağı) tarihli toplantının devamında yapılan genel kurulda da gerçekleşmiştir.
Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi'nin 17.04.2024 tarihinde yapılan 2022 yılı olağan genel kurul 2. toplantısında müvekkilimizin ve toplantıya katılan pay sahiplerinin çoğunluğunun yönetim kurulunun görev süresinin 1 ay içinde sona erecek olması sebebiyle finansal tablolar maddesiyle ilgili olan yönetim kurulu üyelerinin azli ve yeni yönetim kurulu üyelerinin eklenmesi talep edilmesine rağmen divan başkanı ve aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olan Rıza Kutlu Işık'ın hukuka aykırı tutumu sonucunda bu konu oylanmamış ve bu tutum sonucunda şirketin organsız kalmasına sebebiyet verilmiştir. Hukuka uygun taleplerimiz, divan başkanının yönetim kurulunun en yaşlı üyesi olması gerektiğine ilişkin esas sözleşme maddesiyle toplantı başkanı olarak seçilen Rıza Kutlu Işık tarafından gündeme alınmamıştır. (Bkz: Işıklar AŞ 17.04.2024 tarihli 2022 Yılı Olağan Genel Kurul 2. Toplantı Tutanağı)
17.04.2024 tarihli 2022 yılı Genel Kurulunda finansal tablolar ve buna bağlı konularla yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçilmesi maddelerinin ilgili olmaları sebebiyle gündemde madde olmamasına rağmen yönetim kurulu seçilebilecekken toplantı başkanı ve o tarihte yönetim kurulu üyesi olan Rıza Kutlu Işık tarafından Bakanlık temsilcisinin uyarısına rağmen yetkisi olmamasına rağmen toplantıda yönetim kurulu maddesini pay sahiplerinin talebine rağmen gündeme açmamıştır. Rıza Kutlu Işık'ın bu davranışları esas sözleşme uyarınca Toplantı Başkanlığının kendisinin yapmasından kaynaklanmaktadır. Son yapılan 23.07.2024 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısından da görüleceği üzere şirket artık genel kurullarında toplantı başkanlığını seçemeyecek vaziyete gelmiştir.
17.04.2024 tarihli 2022 yılı Genel Kurulunda divan başkanı ve yönetim kurulu başkanı olan Rıza Kutlu Işık, kanun ve yönetmeliğin divan başkanına tanıdığı yetki ve haklara aykırı şekilde gündemi kendisinin belirleyeceği gibi bir hukuka aykırı tutum içerisine girmiştir. Divan başkanının bu tutumunun hukuka aykırı olduğu toplantıya katılan bakanlık temsilcisi tarafından da toplantı tutanağına geçirdiği beyanıyla şu şekilde doğrulanmıştır (Bkz: Işıklar AŞ 17.04.2024 tarihli 2022 Yılı Olağan Genel Kurul 2. Toplantı Tutanağı)
Bakanlık Temsilcisi Yılmaz Akbaş söz alarak; Genel Kurul Yönetmeliğinin 25/c fıkrası; "Yönetim Kurulu Üyelerinin Görevden Alınmaları Ve Yenilerinin Seçimi Hususları, Yıl Sonu Finansal Tabloların Müzakeresi Maddesiyle İlgili Sayılır Ve Gündemde Konuya İlişkin Madde Bulunup Bulunmadığına Bakılmaksızın İstem Halinde Doğrudan Görüşülerek Karar Verilir" haziruna undu."
17.04.2024 tarihli Genel Kurul toplantısında (Bkz: Işıklar AŞ 17.04.2024 tarihli 2022 Yılı Olağan Genel Kurul 2. Toplantı Tutanağı) Divan başkanı ve yönetim kurulu başkanı Rıza Kutlu İşık genel kurul toplantısında söz olarak kanun maddesi ve yönetmelik hükmünün takdir yetkisi tanımadığı açık olmasına rağmen "kanun ve yönetmelik hükmünün uygulanmasını faydalı bulmadığını" şu şekilde açıklamıştır:
"Divan Başkanı Rıza Kutlu Işık söz alarak; şirketin yönetim kurulu üyelerinin görev süresi halen devam etmekte olup, kısa bir süre içinde dolacağından zaten ileride seçimli genel kurul yapılması planlanmaktadır. Bu genel kurulda azil yapılması halinde, yeni yönetimi alelacele seçmek sağlıklı ve kimsenin yararına olmayacaktır. Dolayısıyla işbu gündem vesilesi ile TTK m. 413/3'ün yeri ve faydası olmadığı açıktır. Aktif işleyen bir şirketi yönetimsiz bırakmak yerinde bir tercih olmaz"
17.04.2024 tarihli Genel Kurul Toplantısında Divan başkanının yukarıda yer verilen açıklamaları kendisine bu konuda takdir yetkisi tanındığı şeklinde bir yanılgının içerisinde olduğunu göstermektedir. Bu durum esas sözleşmede yer alan hüküm kapsamında toplantıyı istediği gibi yönlendirebileceğini düşünen Rıza Kutlu Işık'tan kaynaklandığından Genel Kurullarını yapamayan, denetçi seçemeyen ve organsız kalan şirketin 13.09.2024 tarihli genel kurulunun hukuka aykırı uygulamalarının önüne geçilmesi zorunluluk arz etmektedir.
$\alpha = 1$
$\frac{g}{\hbar}$
Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi'nin 23.07.2024 tarihinde olağanüstü gündemle toplanan genel kurulunda gündemin 1. maddesinde "Açılış ve Toplantı Başkanlığı'nın seçimi, toplantı tutanaklarının imzalanması hususunda Toplantı Başkanlığı'na yetki verilmesi" yer almaktadır. Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş. Tarafından verilen önerge doğrultusunda en yaşlı yönetim kurulu üyesi olarak ve esas sözleşmenin 13. Maddesi uyarınca toplantı başkanlığına Rıza Kutlu Işık'ın seçilmesi önerilmiştir. Buna karşı bir öneri olarak pay sahipleri tarafından "Toplantı Başkanı olarak Fatih Aydoğan'ın seçilmesi"ne ilişkin öneri verilmiştir. (Bkz: 23 Temmuz 2024 tarihli Olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı). Ancak talebimizin gereği yapılmamıştır.
Işıklar'ın yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri 26.05.2024 tarihinde sona ermiştir. 26.05.2024 tarihinden itibaren Rıza Kutlu Işık ve diğer yönetim kurulu üyelerinin, yönetim kuruluna ilişkin bir yetkileri kalmadığından şirket organsız kalmıştır. Pay sahipleri tarafından önerilen Fatih Aydoğan'ın da başkan adayı olarak oylanması gerektiği toplantı pay sahiplerince genel kurul toplantısında ifade edilmiştir. Ancak Rıza Kutlu Işık tarafından toplantıda çoğunluk pay sahiplerinin itirazları dinlenilmemiş ve gündemde "Toplantı Başkanlığı'nın seçilmesi" olmasına rağmen hukuka aykırı bir biçimde divan başkanlığına verilen önerge genel kurulda oylatılmamıştır. Rıza Kutlu Işık'ın yönetim kurulu olarak hiçbir yetkisi ve görevi kalmamasına ve şirket organsız olmasına rağmen Rıza Kutlu Işık kendisi ve aile üyelerinin yönettiği Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş. Tarafından verilen önerge doğrultusunda en yaşlı yönetim kurulu üyesi sıfatıyla toplantı başkanı olarak seçilmesini oylatmıştır. Rıza Kutlu Işık, esas sözleşmedeki 13. Maddeye dayanarak istediği hususları toplantı gündemine alıp istediklerini toplantı gündemine almamaktadır.
Görev süresi sona eren yönetim kurulu başkanı Rıza Kutlu Işık ve bu kişinin diğer aile üyelerinin "Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketi" üzerinden, Işıklar AŞ'deki pay oranları %0,64'tür. Görüldüğü üzere, Işıklar AŞ'deki görev süreleri dolan yönetim kurulu üyeleri 0,64'lük pay oranlarıyla bu şirketi bu zamana kadar yönetmişlerdir. Mevcut çoğunluk pay sahiplerinin, bu yönetim kurulu üyelerini istemedikleri, yeni bir yönetimi seçmek istedikleri ortadadır. Rıza Kutlu Işık ve bu kişinin diğer aile üyelerinden oluşan yönetim kurulu üyeleri, yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmemesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Bu kötü nivetli durumun sonlandırılması ve Rıza Kutlu Işık ve bu kişinin diğer aile üyelerinin olmadığı yeni bir yönetimin seçilmesi zorunluluk arz etmektedir. Bu sebeplerle, işbu gündem maddesi kapsamında, A Grubu'un önerdiği adayları kabul etmiyoruz. ŞİRKETİ PROFESYONEL OLARAK YÖNETEBILECEK KIŞILERIN YÖNETIME SEÇILMESI ZORUNLULUK ARZ ETMEKTEDIR.
kukarı#a]da detaylı bir şekilde açıklandığı üzere; şirketin kötü yönetildiği, kayyım atanması öncesi şirketin fiili olarak yönetim organını işgal eden Rıza Kutlu Işık ve diğerlerinin şirketi ilişkili taraf işlemleriyle zarara
uğrattığı, şirketten mal kaçırdığı hususlarını göz önünde bulunduran İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/724 E. numaralı dosyasında 11.12.2024 tarihinde şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar vermistir.
1-Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/2983-
$\hat{\mathbf{v}} = \hat{\mathbf{s}}_{\text{out}}$
$\frac{\epsilon}{\epsilon}$
2-Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/2984-
3- Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/5298-
4- Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/5123-
5- Beykoz Cumhuriyet Bassavcılığı 2024/9500-
6- Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/13875-
7- Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/15864 -
8- Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/16094-
Şirketin görev süresi dolan yönetim kurulu üyelerinin (Rıza Kutlu Işık ve diğerleri) şirkete verdiği zarardan fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250.000,00-TL'sinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TK") m. 553 ve devamı hükümlerine göre Işıklar EnerJi ve Yapı Holding Anonim Şirketi'ne ödenmesine yönelik İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2024/371 E. Sayılı dosyasında dava ikame edilmiştir. Bu dosyanın yargılaması devam etmektedir.
Tüm bu usulsüzlükler ve suç dahi teşkil eden fiiller göz önünde bulundurulduğunda A grubu imtiyazlı pay sahiplerinin yönetim kuruluna aday gösterdiği liste tarafımızca TK m. 360/1. fıkrada belirtilen haklı sebepler gerekçesiyle reddedilmiş olup işbu şerhin toplantı tutanağına geçirilmesi zaruri hale gelmiştir.
Alınan karara ilişkin sunduğum işbu yazılı şerhimin tutanağa işlenip ayrıca eklenmesini ve bir nüshasının alındı imzalı olarak tarafıma iadesini talep ederim. Bu kararın geçersizliği/hükümsüzlüğü için dava açma hakkımızı saklı tutuyoruz.
08.01.2025
Işıklar Enerji ve Yapı Holding Anonim Şirketi
Ortağı (Asaleten/Vekaleten)
Muhammed Ngar Velerti Au Sinat Rayo
Divon Bouten
Toplans Momm
Şirket esas sözleşmesinin 7'nci maddesi kapsamında Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip A grubu pay sahibi olarak;
Şirketin Yönetim Kurulu'nun üçü (3) bağımsız üye olmak üzere, toplam dokuz (9) üyeden oluşmasını, ve 3 (üç) yıl süre ile görev yapmalarını öneriyoruz.
Şirket esas sözleşmesinin 7'nci maddesi kapsamında Yönetim Kuruluna aday gösterme imtiyazına sahip A grubu pay sahibi olarak;
Gündemin 3.maddesinde belirlenen üye sayısı ve görev süresine göre şirket esas sözleşmesi hükümlerine uygun olarak 2 yıl süre ile görev yapmak üzere verdiğimiz listedeki 9 adayın seçilmelerini öneriyoruz.
Yönetim Kurulu Üyelerine 25.000 TL aylık brüt ücret ödenmesini öneriyoruz.
Turgut Işık Mahdumları Gayrimenkul ve Turizm Yatırımları A.Ş.
(vekaleten Rıza Kutlu Isık)
Ayse PAMUKAY
MINUM
$\frac{5000 \text{ base}}{1000}$
Building tools?
Free accounts include 100 API calls/year for testing.
Have a question? We'll get back to you promptly.