AI Terminal

MODULE: AI_ANALYST
Interactive Q&A, Risk Assessment, Summarization
MODULE: DATA_EXTRACT
Excel Export, XBRL Parsing, Table Digitization
MODULE: PEER_COMP
Sector Benchmarking, Sentiment Analysis
SYSTEM ACCESS LOCKED
Authenticate / Register Log In

TACİRLER YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş.

Regulatory Filings Jan 29, 2025

9133_rns_2025-01-29_dec38dbc-eb5f-4897-8aff-eb5a6fc78b44.pdf

Regulatory Filings

Open in Viewer

Opens in native device viewer

ENDA ENERJİ HOLDİNG A.Ş.

ÇeĢme / ĠZMĠR

(Germiyan Rüzgar Enerji Santrali)

GAYRİMENKUL DEĞERLEME RAPORU

Rapor No: 2021 / 1803

1. RAPOR ÖZETĠ 4
2. RAPOR BĠLGĠLERĠ 5
3. ġĠRKET BĠLGĠLERĠ 6
4. MÜġTERĠ BĠLGĠLERĠ 6
5. DEĞERLEME RAPORUNUN TEBLĠĞĠN 1. MADDESĠNĠN 2. FIKRASI KAPSAMINDA
HAZIRLANIP HAZIRLANMADIĞI HAKKINDA AÇIKLAMA 7
6. MÜġTERĠ TALEPLERĠNĠN KAPSAMI VE VARSA GETĠRĠLEN SINIRLAMALAR 7
7. DEĞERLEME ĠġLEMĠNĠ SINIRLAYAN VE OLUMSUZ YÖNDE ETKĠLEYEN FAKTÖRLER 7
8. DEĞER TANIMI VE GEÇERLĠLĠK KOġULLARI 8
9. UYGUNLUK BEYANI VE KISITLAYICI KOġULLAR 9
10. TAġINMAZIN TAPU KAYITLARI 10
10.1. TAPU KAYITLARI 10
11. BELEDĠYE ĠNCELEMELERĠ 10
11.1. ĠMAR DURUMU 10
11.2. ĠMAR DOSYASI ĠNCELEMESĠ 10
11.3. ENCÜMEN KARARLARI, MAHKEME KARARLARI, PLAN ĠPTALLERĠ V.B. KONULAR 10
11.4. YAPI DENETĠM FĠRMASI 10
11.5. SON ÜÇ YIL ĠÇĠNDEKĠ HUKUKĠ DURUMDAN KAYNAKLANAN DEĞĠġĠM 10
12. TESĠSĠN ÇEVRE VE KONUMU 11
12.1. KONUM VE ÇEVRE BĠLGĠLERĠ 11
12.2. BÖLGE ANALĠZĠ 12
12.3. DÜNYA EKONOMĠSĠNE GENEL BAKIġ 16
12.4. TÜRKIYE'NIN MAKROEKONOMIK GÖRÜNÜMÜ 18
12.5. MEVCUT EKONOMIK KOġULLARIN, GAYRIMENKUL PIYASASININ ANALIZI, MEVCUT 22
TRENDLER VE DAYANAK VERILER 22
12.6. TÜRKIYE GAYRIMENKUL PIYASASINI BEKLEYEN FIRSAT VE TEHDITLER 24
13. DÜNYA'DA VE TÜRKĠYE'DE ENERJĠ SEKTÖRÜ 25
13.1. DÜNYADA VE TÜRKĠYE'DE ENERJĠ TALEBĠ 25
13.2. TÜRKĠYE'DE ELEKTRĠK TÜKETĠMĠ 33
13.3. ENERJĠ SANTRALLERĠNĠN ÜLKEMĠZDEKĠ DAĞILIMI 38
13.4. TÜRKĠYE'DE RÜZGAR ENERJĠSĠ 40
14. RÜZGAR ENERJĠ SANTRALLERĠ HAKKINDA KISA BĠLGĠ 45
15. YASAL ĠZĠNLER VE TESĠSĠN ÖZELLĠKLERĠ 55
16. ACIKLAMALAR
17. EN VERİMLİ KULLANIM ANALİZİ
18. TESİSİN FAYDALI ÖMRÜ HAKKINDA GÖRÜŞ
19. DEĞERLENDİRME
20. DEĞERLEME YAKLAŞIMLARI
20.1. PAZAR YAKLAŞIMI
20.2. MALIYET YAKLAŞIMI
20.3. GELIR YAKLAŞIMI
21. FİYATLANDIRMA
21.1. GELİR İNDİRGEME YAKLAŞIMI
22. ANALİZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRMESİ
22.1. FARKLI DEĞERLEME METOTLARININ VE ANALİZ SONUÇLARININ UYUMLAŞTIRILMASI
VE BU AMAÇLA İZLENEN YÖNTEMİN VE NEDENLERİNİN AÇIKLAMASI
22.2. KİRA DEĞERİ ANALİZİ VE KULLANILAN VERİLER
22.3. GAYRİMENKUL VE BUNA BAĞLI HAKLARIN HUKUKİ DURUMUNUN ANALİZİ 65
22.4. GAYRİMENKUL ÜZERİNDEKİ TAKYİDAT VE İPOTEKLER İLE İLGİLİ GÖRÜŞ 65
22.5. DEĞERLEME KONUSU GAYRİMENKULÜN, ÜZERİNDE İPOTEK VEYA GAYRİMENKULÜN
DEĞERİNİ DOĞRUDAN ETKİLEYECEK NİTELİKTE HERHANGİ BİR TAKYİDAT BULUNMASI
DURUMLARI HARİÇ, DEVREDİLEBİLMESİ KONUSUNDA BİR SINIRLAMAYA TABİ OLUP
OLMADIĞI HAKKINDA BİLGİ
22.6. BOŞ ARAZİ VE GELİŞTİRİLMİŞ PROJE DEĞERİ ANALİZİ VE KULLANILAN VERİ VE
VARSAYIMLAR İLE ULAŞILAN SONUÇLAR
22.7. MÜŞTEREK VEYA BÖLÜNMÜŞ KISIMLARIN DEĞERLEME ANALİZİ
22.8. HASILAT PAYLAŞIMI VEYA KAT KARŞILIĞI YÖNTEMİ İLE YAPILACAK PROJELERDE,
EMSAL PAY ORANLARI
22.9. ASGARİ BİLGİLERDEN RAPORDA VERİLMEYENLERİN NİÇİN YER ALMADIKLARININ
GEREKÇELERİ
22.10. YASAL GEREKLERİN YERİNE GETİRİLİP GETİRİLMEDİĞİ VE MEVZUAT UYARINCA
ALINMASI GEREKEN İZİN VE BELGELERİN TAM VE EKSİKSİZ OLARAK MEVCUT OLUP
OLMADIĞI HAKKINDA GÖRÜŞ
22.11. DEĞERLEME KONUSU ARSA VEYA ARAZİ İSE, ALIMINDAN İTİBAREN BEŞ YIL
GEÇMESİNE RAĞMEN ÜZERİNDE PROJE GELİŞTİRMESİNE YÖNELİK HERHANGİ BİR
TASARRUFTA BULUNUP BULUNULMADIĞINA DAİR BİLGİ
23. SONUÇ

1.RAPOR ÖZETĠ

DEĞERLEMEYĠ TALEP EDEN ENDA ENERJĠ HOLDĠNG A.ġ.
DEĞERLEMESĠ YAPILAN
GAYRĠMENKULÜN ADRESĠ
Germiyan Rüzgar Enerji Santrali
Reisdere Köyü, Germiyan Yalısı mevkii,
ÇeĢme / ĠZMĠR
DAYANAK SÖZLEġME 01 Aralık 2021 tarih ve 889 - 2021/060 no ile
DEĞERLEME TARĠHĠ 31 Aralık 2021
RAPOR TARĠHĠ 06 Ocak 2022
DEĞERLENEN
TAġINMAZIN TÜRÜ
Rüzgar Enerji Santrali
DEĞERLENEN
MÜLKĠYET HAKLARI
İşletme için alınmış 29.05.2008
tarihli
49 yıl sureli
Üretim lisansı bulunmaktadır.
TAPU BĠLGĠLERĠ ÖZETĠ İşletme
Maliye
Hazinesi
arazileri
içerisinde
yer
almaktadır.
ĠMAR DURUMU ÖZETĠ Bkz. İmar Durumu
RAPORUN KONUSU Bu
rapor, yukarıda
adresi
belirtilen
tesisin
pazar
değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır.
RAPORUN TÜRÜ Konu değerleme raporu, Sermaye Piyasası Kurulu
düzenlemeleri kapsamında "Değerleme Raporlarında
Bulunması Gereken Asgari Hususları" içerecek şekilde
hazırlanmıştır.
GAYRĠMENKULLER ĠÇĠN TAKDĠR OLUNAN TOPLAM DEĞER (KDV HARĠÇ)
ĠZMĠR ĠLĠ, ÇEġME ĠLÇESĠNDE YER ALAN GERMĠYAN RÜZGAR
ENERJĠ SANTRAL TESĠSĠNĠN DEĞERĠ
233.500.000,-TL
RAPORU HAZIRLAYANLAR
Sorumlu Değerleme Uzmanı
Sorumlu Değerleme Uzmanı
M. KIVANÇ KILVAN
(SPK Lisans Belge No: 400114)
Uygar TOST
(SPK Lisans Belge No: 401681)

2. RAPOR BĠLGĠLERĠ

DEĞERLEMEYĠ TALEP EDEN ENDA ENERJĠ HOLDĠNG A.ġ.
DEĞERLEMESĠ YAPILAN
GAYRĠMENKULÜN ADRESĠ
Germiyan Rüzgar Enerji Santrali
Reisdere Köyü, Germiyan Yalısı mevkii,
ÇeĢme / ĠZMĠR
MÜġTERĠ NO 889
RAPOR NO 2021/1803
DEĞERLEME TARĠHĠ 31 Aralık 2021
RAPOR TARĠHĠ 06 Ocak 2022
RAPORUN KONUSU Bu
rapor,
yukarıda
adresi
belirtilen
tesisin
pazar
değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır.
RAPORU HAZIRLAYANLAR M. Kıvanç KILVAN - Sorumlu Değerleme Uzmanı
Lisans No: 400114
Uygar TOST- Sorumlu Değerleme Uzmanı
Lisans No: 401681
RAPORA KONU
GAYRĠMENKUL ĠÇĠN
ġĠRKETĠMĠZ TARAFINDAN
YAPILAN SON ÜÇ
DEĞERLEMEYE ĠLĠġKĠN
BĠLGĠLER
Aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
RAPOR TARİHİ 27.02.2018 07.01.2020 05.02.2021
RAPOR
NUMARASI
2018/471 2019/1905 2021/084
RAPORU
HAZIRLAYANLAR
M. Kıvanç
KILVAN
(400114)
Engin
AKDENİZ
(403030)
M. Kıvanç
KILVAN
(400114)
Uygar TOST
(401681)
M. Kıvanç
KILVAN
(400114)
Uygar TOST
(401681)
TAKDİR OLUNAN
DEĞER (TL) (KDV
HARİÇ)
121.180.000 127.050.000 141.490.000

3. ġĠRKET BĠLGĠLERĠ

ġĠRKET ADI Lotus Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık A.Ş.
ġĠRKET MERKEZĠ İstanbul
ġĠRKET ADRESĠ Gömeç Sokak, No: 37 Akgün İş Merkezi Kat 3/8-
34718
Acıbadem – Kadıköy / İSTANBUL
TELEFON (0216) 545 48 66 / (0216) 545 48 67
(0216) 545 95 29 / (0216) 545 88 91
(0216) 545 28 37
FAKS (0216) 339 02 81
EPOSTA [email protected]
WEB www.lotusgd.com
KURULUġ (TESCĠL) TARĠHĠ 10 Ocak 2005
SERMAYE PĠYASASI KURUL
KAYDINA ALINIġ TARĠH VE KARAR
NO
07 Nisan 2005 – 14/462
BANKACILIK DÜZENLEME VE
DENETLEME KURUL KAYDINA
ALINIġ TARĠH VE KARAR NO
12 Mart 2009 - 3073
TĠCARET SĠCĠL NO 542757/490339
KURULUġ SERMAYESĠ 75.000,-YTL
ġĠMDĠKĠ SERMAYESĠ 1.000.000,-TL

4. MÜġTERĠ BĠLGĠLERĠ

ġĠRKET ADI Enda Enerji Holding A.Ş.
ġĠRKET MERKEZĠ İzmir
ġĠRKET ADRESĠ Şehit Nevres Bulvarı, No:10, Deren Plaza, Kat:,
Konak / İzmir
TELEFON (232) 463 98 11
KURULUġ (TESCĠL) TARĠHĠ 06.01.2010
ÖDENMĠġ SERMAYESĠ 300.000.000,-TL
FAALĠYET KONUSU Elektrik Enerjisi Üretim ve Satışı.

5. DEĞERLEME RAPORUNUN TEBLĠĞĠN 1. MADDESĠNĠN 2. FIKRASI KAPSAMINDA HAZIRLANIP HAZIRLANMADIĞI HAKKINDA AÇIKLAMA

Bu rapor, aşağıda belirtilen tebliğ ve düzenlemelere göre hazırlanmış olup, Sermaye Piyasalarında Faaliyette bulunacak Gayrimenkul Değerleme Kuruluşları Hakkında Tebliğin (III-

62.3) 1. Maddesinin 2. Fıkrası kapsamındadır.

  • Sermaye Piyasası Kurulu'nun III-62.3 sayılı "Sermaye Piyasalarında Faaliyette bulunacak Gayrimenkul Değerleme Kuruluşları Hakkında Tebliğ" ekinde yer alan "Değerleme Raporlarında Bulunması Gereken Asgari Hususular"
  • Sermaye Piyasası Kurulu'nun III-62.1 sayılı "Sermaye Piyasasında Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ"
  • Sermaye Piyasası Kurul Karar Organı'nın 22.06.2017 tarih ve 25/856 sayılı kararı ile uygun görülen Uluslar Arası Değerleme Standartları (2017)

6. MÜġTERĠ TALEPLERĠNĠN KAPSAMI VE VARSA GETĠRĠLEN SINIRLAMALAR

Bu rapor ENDA ENERJI HOLDING A.Ş.'nin talebiyle yukarıda adresi belirtilen ve şirket portföyünde yer alan gayrimenkullerin Türk Lirası cinsinden pazar değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır. Müşteri tarafından getirilmiş herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır.

7. DEĞERLEME ĠġLEMĠNĠ SINIRLAYAN VE OLUMSUZ YÖNDE ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

Herhangi bir sınırlayıcı ve olumsuz faktör bulunmamaktadır.

8. DEĞER TANIMI VE GEÇERLĠLĠK KOġULLARI

Bu rapor, müşterinin talebi üzerine adresi belirtilen gayrimenkullerin pazar değerinin tespitine yönelik olarak hazırlanmıştır.

Pazar değeri:

Bir mülkün, istekli alıcı ve istekli satıcı arasında, tarafların herhangi bir ilişkiden etkilenmeyeceği şartlar altında, hiçbir zorlama olmadan, basiretli ve konu hakkında yeterli bilgi sahibi kişiler olarak, uygun bir pazarlama sonrasında değerleme tarihinde gerçekleştirecekleri alım satım işleminde el değiştirmesi gerektiği takdir edilen tahmini tutardır.

Bu değerleme çalışmasında aşağıdaki hususların geçerliliği varsayılmaktadır.

  • Analiz edilen gayrimenkullerin türü ile ilgili olarak mevcut bir pazarın varlığı peşinen kabul edilmiştir.
  • Alıcı ve satıcı makul ve mantıklı hareket etmektedirler.
  • Taraflar gayrimenkuller ile ilgili her konuda tam bilgi sahibidirler ve kendilerine azami faydayı sağlayacak şekilde hareket etmektedirler.
  • Gayrimenkullerin satışı için makul bir süre tanınmıştır.

  • Ödeme nakit veya benzeri araçlarla peşin olarak yapılmaktadır.

  • Gayrimenkullerin alım satım işlemi sırasında gerekebilecek finansman, piyasa faiz oranları üzerinden gerçekleştirilmektedir.

9. UYGUNLUK BEYANI ve KISITLAYICI KOġULLAR

Bilgi ve inançlarımız doğrultusunda aşağıdaki hususları teyit ederiz.

  • a. Raporda yer alan görüş ve sonuçlar, sadece belirtilen varsayımlar ve koşullarla sınırlıdır. Tümü kişisel, tarafsız ve önyargısız olarak yapılmış çalışmaların sonucudur.
  • b. Şirketimizin değerleme konusunu oluşturan tesis ve mülklere ilişkin güncel veya geleceğe dönük hiçbir ilgisi yoktur. Bu işin içindeki taraflara karşı herhangi bir çıkarı ya da önyargısı bulunmamaktadır.
  • c. Verdiğimiz hizmet, herhangi bir tarafın amacı lehine sonuçlanacak bir yöne veya önceden saptanmış olan bir değere; özel koşul olarak belirlenen bir sonuca ulaşmaya ya da sonraki bir olayın oluşmasına bağlı değildir.
  • d. Şirketimiz değerlemeyi ahlâki kural ve performans standartlarına göre gerçekleştirmiştir.
  • e. Şirketimiz, ekspertiz raporu tarihinden sonra gayrimenkulde meydana gelebilecek fiziksel değişikliklerin ve ekonomide yaşanabilecek olumlu ya da olumsuz gelişmelerin raporda belirtilen fikir ve sonuçları etkilemesinden ötürü sorumluluk taşımaz.
  • f. Mülkün takdir edilen değerde değişikliliğe yol açabilecek zemin altı (radyoaktivite, kirlilik, depremsellik vb.) veya yapısal sorunları içermediği varsayılmıştır. Bu hususlar, zeminde ve binada yapılacak aletsel gözlemlemeler ve statik hesaplamaların yanı sıra uygulama projelerindeki incelemeler sonucu açıklık kazanabilecek olup uzmanlığımız dışındadır. Bu tür mühendislik ve etüt gerektiren koşullar veya bunların tespiti için hiçbir sorumluluk alınmaz.

10. TAġINMAZIN TAPU KAYITLARI

10.1. Tapu kayıtları

Tesis, Maliye Hazinesi arazileri içerisinde yer almakta olup tapu kayıt ve takyidat incelemesi yapılmamıştır.

11. BELEDĠYE ĠNCELEMELERĠ

11.1. Ġmar Durumu

Tesis, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan 18.05.2015 tarihli imar planı sınırları içerisinde kalmaktadır. Ayrıca tesis için 15.04.2009 tarihinde "ÇED gerekli değildir" kararı alınmıştır.

11.2. Ġmar Dosyası Ġncelemesi

Tesis bünyesindeki yapı için muafiyet başvurusu yapılmıştır.

11.3. Encümen Kararları, Mahkeme Kararları, Plan Ġptalleri v.b. konular

Herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

11.4. Yapı Denetim Firması

Tesis bünyesindeki yapıların yapı ruhsatı muafiyeti için başvuru yapıldığı öğrenilmiştir.

11.5. Son Üç Yıl Ġçindeki Hukuki Durumdan Kaynaklanan DeğiĢim

11.5.1.Tapu Müdürlüğü Bilgileri

11.5.1.1. Son Üç Yıl Ġçersisinde GerçekleĢen Alım Satım Bilgileri

Herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

11.5.2. Belediye Bilgileri

11.5.2.1. Ġmar Planında Meydana Gelen DeğiĢiklikler, KamulaĢtırma ĠĢlemleri v.b. ĠĢlemler

Tesis, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan 18.05.2015 tarihli imar planı

sınırları içerisinde kalmaktadır. Ayrıca tesis için 15.04.2009 tarihinde "ÇED gerekli değildir" kararı alınmıştır.

11.5.3. Gayrimenkulün Enerji Verimlilik Sertifikası Hakkında Bilgi

Taşınmazın enerji verimlilik sertifikası bulunmamaktadır.

2021/1803

11.5.4. Ruhsat AlınmıĢ Yapılarda Yapılan DeğiĢikliklerin 3194 Sayılı Ġmar Kanunu'nun 21. Maddesi Kapsamında Yeniden Ruhsat Alınmasını Gerektirir DeğiĢiklikler Olup Olmadığı Hakkında Bilgi

Tesis bünyesindeki yapılar yapı ruhsatından muaf olduğundan herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

12. TESĠSĠN ÇEVRE VE KONUMU

12.1. Konum ve Çevre Bilgileri

Değerlemeye konu tesis, İzmir İli, Çeşme İlçesi, Reisdere Köyü, Germiyan Yalısı mevkiinde yer alan Enda Enerji Germiyan Rüzgar Enerji Santralidir.

Kutlu Aktaş Barajı'nın yakınında konumlu olan tesisin yakın çevresinde boş parseller, rüzgar enerji santralleri ve genelde yazlık mesken olarak kullanılan yapılar yer almaktadır.

Tesis, Şifne Mahalle merkezine 2 km., İzmir-Çeşme Otoyolu'na kuşuçuşu 4 km., Alaçatı sahile kuşuçuşu 2,5 km., İzmir-Çeşme Otoyolu'na ise kuşuçuşu yaklaşık 6 km. mesafededir.

Uydu görüntüleri

12.2. Bölge Analizi

İzmir İli:

İzmir, Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir. Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadası'nın Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla birlikte anılmakta olan körfezle kucaklaşır. İl toprakları, 37o 45' ve 39o 15' kuzey enlemleri ile 26o 15' ve 28o 20' doğu boylamları arasında kalır.

İlin kuzey-güney doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık olarak 200 km, doğu-batı doğrultusundaki genişliği ise 180 km.'dir. Yüzölçümü 12.012 km2 dir.

Türkiye'nin üçüncü büyük şehri olan İzmir ayni zamanda işlek bir ticaret merkezidir. İzmir'in batısında denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adini duyurmaktaydı.

İzmir ili içinde Ege Bölgesi'nin önemli akarsularından olan Gediz'in aşağı çığırı ile Küçükmenderes ve Bakırçay akış gösterir. Diğerleri sel karakterli küçük akarsulardır. Gediz Nehri, İç batı Anadolu'da Murat Dağı'ndan doğar. Toplam uzunluğu 400 km. dir. İzmir sınırı içindeki Yamanlar Dağı'ndan doğan Kemalpaşa Çayı Gediz'in en önemli kollarından biridir. Gediz, Manisa Ovası'nın batısında İzmir il sınırına ulaşır, Yamanlar Dağı ile Dumanlı Dağ arasındaki Menemen Boğazı'ndan geçerek, Foça'nın güneyinde denize dökülür.

Küçükmenderes, Bozdağlar'dan doğar. Uzunluğu 124 km.dir. Kendi ismi ile anılan çok bereketli bir ovayı sulayarak, Selçuk ilçesinin batısında denize dökülür. Küçükmenderes de bol alüvyon getirdiği için, kıyı çizgisini devamlı olarak ilerletmiş, bu yüzden ilk çağların en önemli liman kentlerinden olan Efes, bugün denizden 5-6 km içeride kalmıştır.

Bakırçay, doğuda Ömerdağ, kuzeyde Madra, güneyde Yunt Dağı'ndan gelen kollardan oluşur, 128 km uzunluğundadır. Ege Havzası'nın bir parçası olan ve büyük bölümü İzmir il sınırları içerisinde yer alan Bakırçay Havzası'nın en önemli akarsuyudur. Çandarlı Körfezi'nde denize dökülür.

Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmir'de yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçmektedir. Dağların denize dik uzanması ve ovaların İç batı Anadolu eşiğine kadar sokulması, denizel etkilerin iç kesimlere kadar yayılmasına olanak vermektedir.

İzmir'de yıllık ortalama sıcaklık, 16ºC (Bergama) ile 17ºC (Bayındır) arasında değişmektedir. İzmir'de ölçülen uç değerler göz önüne alındığında, sıcaklığın maksimum 45.1ºC (Torbalı) ile minimum -13ºC (Ödemiş) arasında değiştiği görülmektedir.

İzmir'de bağıl nem oranı sıcaklığın yüksek, bulutluluğun az olduğu yaz aylarında düşüktür. Buna karşılık nemli hava akımlarının etkisine girildiği yılın soğuk döneminde artış görülmektedir. Yıl içinde Mart ayından itibaren azalmaya başlayan değerler en düşük oranına Temmuz ayında ulaşmaktadır. Bu ayda aylık ortalama bağıl nem Bergama'da %52, İzmir kent merkezinde %50'dir. Kış mevsiminde ise aylık ortalama %70 civarındadır.

İzmir'de iklim elemanları içinde en büyük değişkenliği yağış miktarı göstermektedir. Yıllık ortalama yağış miktarı 700 mm. olmasına karşın, genel atmosfer dolaşımında görülen değişmelere bağlı olarak bazı yıllarda yağış toplamı 1000 mm'ye yaklaşmakta, bazı yıllarda ise 300 mm civarına düşmektedir. Yıl içinde yağış miktarı ekim ayının ikinci yarısından itibaren artış göstermekte ve Mayıs ayına kadar devam etmektedir. Aylık ortalama yağış miktarının en yüksek olduğu aylar Aralık, Ocak, Şubat'tır. Ortalama yağış değerlerine göre, sadece Aralık ayında düşen yağışların yıllık toplama katkısı % 20 civarındadır. Yaz aylarında aylık yağış miktarının yıllık toplam içindeki payı ise, % 2 düzeyine düşmektedir.

A Izmir iklimi ▒
Aylar Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Yıl
En yüksek sıcaklık (°C) 22.4 27.0 30.5 32.5 37.6 41.3 42.6 43.0 40.1 36.0 30.3 25.2 43.0
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C) 12.4 13.6 16.2 20.9 26.1 30.7 33.2 32.9 29.1 23.9 18.5 14.0 22.6
Ortalama sicaklik (°C) 8.7 9.5 11.6 15.8 20.8 25.5 28.0 27.6 23.6 18.7 14.1 10.4 17.9
Ortalama en düşük sıcaklık (°C) 5.7 6.2 7.6 11.1 15.4 19.8 22.4 22.3 18.6 14.5 10.7 7.5 13.5
En düşük sıcaklık (°C) $-8.2$ $-5.2$ $-3.8$ 0.6 4.3 9.5 15.4 11.5 10.0 3.6 $-2.9$ $-4.7$ $-8.2$
Ortalama yağış (mm) 132.7 102.2 76.1 45.4 31.1 9.9 1.7 2.9 13.6 43.8 92.9 143.1 695.4

İzmir ilinde en yüksek rüzgar hızları ve yönleri incelendiğinde, Güzelyalı istasyonunda, 41.2 m/sn ile güneydoğu yönüne, Seferihisar'da 32.1 m/sn ile güneydoğu, Ödemiş'te 26.7 m/sn ile kuzeydoğu, Bornova'da 25.0 m/sn ile kuzeydoğu ve Çiğli istasyonunda 31.8 m/sn ile kuzeydoğu yönüne ait olduğu görülür.

2018 yılı itibarıyla il nüfusu 4.320.519 kişidir. İlde km2 'ye 363 kişi düşmektedir. Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe 14.857 kişi ile Konak'tır. İlde yıllık nüfus artış oranı %0,95 olmuştur. Nüfus artış oranı en yüksek ve en düşük ilçeler: Karaburun (% 8,06) ve Konak (-% 1,82) olmuştur.

1 Şubat 2019 TÜİK verilerine göre 30 ilçe ve belediye, bu belediyelerde toplam 1.295 mahalle bulunmaktadır.

Kentte, tarıma dayalı sanayi kolları oldukça gelişkindir. Tekstil, konfeksiyon, gıda, içki, bira, tütün ve yem sanayi en önemli işkolları arasındadır. Bunların dışında, demir-çelik, petro kimya, otomotiv, çimento, ayakkabı, gübre, tarım makineleri ve seramik sanayi iç ve dış pazara yönelik olarak üretim yapmaktadır.

Liman kenti olmasının yanında, hammadde kaynakları, nitelikli işgücü ve ulaşım olanaklarının genişliği, sanayinin gelişmesine olanak vererek İzmir'i bölgenin ticaret merkezi konumuna getirmiş durumdadır.

Yörede, kömür, altın, bakır, kurşun, çinko, demir, antimuan, perlit, grafit, asbest, titanyum, dolomit ve mermer madenleri çıkarılıp işlenmektedir.

İzmir, İnşaat malzemeleri imalatı ve inşaat yapımı alanlarında Türkiye'nin en gelişmiş kentlerinden birisi haline gelmiştir.

Türkiye'nin en büyük ihracat limanı olan İzmir, Sanayi bakımından da Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırada gelir.

Bölge ekonomisine ayrıca hidroelektrik, termik santraller ve jeotermal enerji santralleri de önemli katkı sağlar. İzmir, üç büyükşehir içerisinde kendine yetecek elektrik enerjisini üretebilen tek şehirdir. İlde 3.992 MW kurulu güce sahip elektrik santrali bulunmaktadır.

Çeşme İlçesi:

Çeşme, İzmir ilinin batısında yer almaktadır. Doğudan Urla, kuzeyden Karaburun, batı ve güneyden Ege Denizi ile çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği 5 metredir. Yüzölçümü 260 km²'dir. Nüfusu 2014 yılı itibarıyla 39.243 kişidir. Tarihteki on iki İyon kolonisinden biridir.

İlçede 13 ilköğretim okulu, 5 ortaöğretim kurumu bulunmakta; 4.532 öğrencinin eğitim gördüğü okullarda, 247 öğretmen görev yapmaktadır. Sağlık hizmetleri 1 devlet hastanesi, 1 özel hastane, 2 sağlık ocağı, 1 sağlık evi tarafından verilmektedir. Bu kurumlarda 27 doktor, 4 sağlık memuru, 26 hemşire ve 28 ebe görev yapmaktadır. İlçede ekonomik yapıyı turizm belirlemektedir. İç ve dış turizm açısından ülkemizin sayılı merkezlerinden olan Çeşme'nin, turizmdeki öneminin önümüzdeki yıllarda çok daha artacağı öngörülebilir. Yarımadanın ilk antik yerleşim yeri olan Ildırı (Erythrai), ilçenin görülmeye değer tarihi zenginliklerinden biridir.

Pausanias'a göre, Erythrai (Ildırı), Giritliler tarafından kurulmuştur. MÖ 7. yüzyılda tiranlar tarafından yönetilen kent MÖ 560 tarihinde Lidya egemenliğine girmiştir. Kent İskender tarafından özgürlüğüne kavuşturulana dek Pers egemenliğinde kalmıştır. Oldukça güzel taş işçiliğine sahip surlarla çevrilidir. Kentte yapılan arkeolojik çalışmalarda, MÖ 7. yüzyılın 2. yarısına tarihlenen Athena Tapınağı ve Tiyatrosu açığa çıkarılmıştır.

Çeşme yöresi, 11. yüzyıl sonlarında büyük Türk denizcisi Çaka Bey ile Türk egemenliğiyle tanışmıştır. Osmanlı egemenliğine geçişi, 14. yüzyıl sonlarındadır. En çarpıcı Osmanlı eserlerinden biri burada bulunan Çeşme Kalesi'dir. Çeşme ve çevresinde yapılan kazılarda elde edilen eserler Çeşme Kalesi içindeki müzede sergilenmektedir. Kaleye ek olarak bir de kervansaray bulunmaktadır.

12.3. Dünya Ekonomisine Genel BakıĢ

Küresel Ekonomik büyüme 2018 yılında sağlam bir görüntü çizmiştir. 2018 yılı, nispeten senkronize bir eğilim izleyen büyüme trendlerinin bölgesel olarak büyük değişimler izlediği bir dönem olmuştur. 2017 yılındaki güçlü toparlanmadan sonra toplam gayrisafi yurtiçi hasılattaki büyüme hızının azaldığı ve %3,6 - %3,7 seviyesinde gerçekleştiği gözlenmiştir. Büyüme hızındaki yavaşlama, OECD ülkelerinde özellikle Avrupa bölgesi ve Japonya'da hissedilmiş olup Amerika Birleşik devletleri bu trendin dışında kalmıştır. Ancak Amerika'nın yaşadığı ekonomik büyümenin pek çok mali teşvik ile desteklenmesini de göz ardı etmemek gerekir. Gelişmekte olan ekonomilerde ise Hindistan güçlü bir toparlanma yaşamış, bu esnada Rusya ve Brezilya da nispeten daha iyi performanslar göstermiştir. Çin ekonomisi ise yavaşlama eğilimini kıramamıştır.

2019 yılının Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü 2020'nin ikinci ayından itibaren tüm Dünya'ya yayılamaya başlamış olup salgının kontrol altına alınması için alınan önlemler ekonomilerin yavaşlamasına yol açmıştır. Finansal piyasalar salgının olası olumsuz etkilerinden dolayı önemli düşüşler yaşamış olup Başta FED olmak üzere merkez bankalarının parasal genişleme sinyalleri vermesi üzerine kısmen toparlanma yaşanmış. 2019 yılında %2,9 oranında gerçekleşen global ekonomik büyümeyi 2020 yılında %3,3 daralma takip etmiştir. IMF tahminlerine göre küresel ekonominin 2021 yılında %6 oranında büyüme yakalaması beklenmektedir.

2021 yılı aşılamaların hızla yapılmaya çalışıldığı seyahat kısıtlamalarının büyük oranda kalktığı bir dönem olmuştur. Yılın son çeyreğinde gelişmiş ülkeler pandeminin etkisinden kurtulup normalleşme yönünde adımlar atarken pek çok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkede vaka sayıları artamaya devam etmektedir. Virüsün yayılmaya devam etmesi, aşılamanın beklenilen hızda yapılamaması ve virüsün geçirdiği mutasyonlar sebebiyle tam anlamıyla bir toparlanmanın ne zaman yaşanacağı konusu hala belirsizliğini korumaktadır. Bu süreçte gelişmiş ülkelerde dahil olmak üzere artan enflasyon oranlarının, pandemi kaynaklı gelişmelerden, arz-talep dengesizliklerinden, tedarik zincirlerindeki sorunlardan, artan teknolojik ürün-hizmet talebinden ve Amerika ile Çin arasındaki Ticari çekişmeden kaynaklandığı söylenebilir.

Ülke 2020 2021(Öngörü)
Çin 2.3 8.1
ABD -4.6 7.0
Rusya -3 4.4
Suudi Arabistan -4.1 8.1
Fransa
-8 5.8
Almanya -4.8 3.6
Ġtalya -8.9 4.9
Japonya -4.7 2.8
Meksika -8.3 6.3
Ġspanya -10.8 -6.2
Ġngiltere -9.8 7.0
Türkiye 1.8 9
Brezilya -4.1 5.3
Kanada -5.3 6.3
Güney Afrika -7 4
Nijerya -1.8 2.5
Hindistan -7.3 9.5

Bazı Ülkelerin 2020 ve 2021 yılların Büyüme Oranları

12.4. Türkiye'nin Makroekonomik Görünümü

2008 yılındaki küresel ekonomik krizden sonra Türkiye ekonomisi ciddi bir toparlanma sürecine girmiş olup 2014, 2015 yıllarında GYSH bir önceki yıla göre % 5,2 ve %6,1 seviyelerinde artmıştır. 2016 yılı, pek çok farklı etkenin de etkisiyle büyüme hızının yavaşladığı bir dönem olmuş 2017 yılında %7,5, 2018 yılında ise %2,8 lik büyüme oranları yakalanmıştır. 2019 yılında büyüme oranı 0,9 olarak gerçekleşmiştir.

2020 yılında Covid-19 salgınının olumsuz etkisiyle yılın ikinci çeyreğinde %9,9 oranında daralma kaydedilmiştir. 2020 yılı itibariyle GSYH büyüklüğüne göre Türkiye, Dünya'nın 19. Avrupa'nın 7. Büyük ekonomisidir.

2004 yılından itibaren çift haneli seviyelerin altında seyreden enflasyon oranı 2017 yılında % 11,1, 2018 yılında %16,3, 2019 yılında %15,18, 2020 yılında ise %12,8 oranında gerçekleşmiştir. 2020 yılı Ekim Tüketici Fiyat Endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %19,89 dur. TÜFE bir önceki aya göre değişim oranı %2,39 dur.

Kaynak: TÜİK

İşsizlik oranları ise son 4 yılda %11-%13 aralığında seyretmekteydi. 2021 yılı Eylül ayı itibariyle mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %11,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. İşsiz sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre 282 bin kişi azalmıştır. Tarım dışı işsizlik oranı 2,9 puanlık azalış ile %18,3 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Eylül döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2 milyon 288 bin kişi 29 milyon 652 bin kişi, istihdam oranı ise 2,8 puanlık artış ile %46,4 oldu.

Ödemeler dengesi tarafında ise 2018 yılında %75 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2019 yılında %77,2, 2020 yılında ise %86 olarak gerçekleşmiştir. 2021 yılı Eylül ayı itibariyle 12 aylık cari işlemler açığı 18.444.000.000 USD olarak gerçekleşmiştir.

KiĢi BaĢına DüĢen GSYH (USD)

2000 2010 2015 2016 2017 2018 2019 2020
GSYH ARTIŞI, 2009 Fiyatlarıyla, % 6,9 8,4 6,1 3,3 7,5 3,0 0,9 1,8
GSYH, Cari Fiyatlarla, Milyar TL 171 1.168 2.351 2.627 3.134 3.759 4.318 5.047
GSYH, Cari Fiyatlarla, Milyar \$ 273 777,5 867 869 859 797 760,4 716,9
NÜFUS, Bin Kişi 64.269 73.142 78.218 79.278 80.313 81.407 82.579 83.385
KİŞİ BAŞINA GSYH, Cari Fiyatlarla, \$ 4.249 10.629 11.085 10.964 10.696 9.793 9.208 8.597
HRACAT (GTS, F.O.B.), Milyon \$ 151,0 149,2 164,5 177,2 180,8 169,6
11İHRACAT(GTS)/GSYH,% 17,4 17,2 19,2 22,2 23,8 23,7
ITHALAT (GTS, C.I.F.), Milyon \$ 213,6 202,2 238.7 231,2 210,3 219,5
THALAT(GTS)/GSYH, % 24,6 23,3 27,8 29,0 27,6 30,6
HRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI (%,
GTS)
70,7 73,8 68,9 76,6 86,0 77,3
SEYAHAT GELİRLERİ, Milyar \$ 7,6 22,6 26,6 18,7 22,5 25,2 29,8 10,2
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR (GİRİŞ),
Milyar \$
1,0 9.1 19,3 13,8 11,0 12,8 9,3 7,7
CARI ISLEMLER DENGESI/GSYH, % $-3,6$ $-5,7$ $-3,2$ $-3,1$ $-4,7$ $-2,6$ 1,2 $-5,2$
ISGÜCÜNE KATILMA ORANI, % 46,5 51,3 52,0 52,8 53,2 53,0 49,3
İŞSİZLİK ORANI, % 11,1 10,3 10,9 10,9 11,0 13,7 13,2
STİHDAM ORANI, % 41,3 46,0 46,3 47,1 47,4 45,7 42,8
TÜFE, (On iki aylık ortalamalara göre değişim)
(%)
8,6 7.7 7,8 11,1 16.3 15,2 12,28

Dönemler Ġtibariyle Büyüme Oranları

Türkiye ekonomisi, 2021'nin ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %21,7 oranında büyümüştür. 2003-2020 döneminde Türkiye Ekonomisinde yıllık ortalama %5,2 oranında büyüme kaydedilmiştir.

Kaynak: TÜİK

Bazı Ülke-Ülke Gruplarına İlişkin Büyüme Tahminleri (%)
Dünya Avro Bölgesi ABD Brezilya Rusya Hindistan CHC Japonya
2020 $-3,1$ $-6,3$ $-3,4$ $-4,1$ $-3,0$ $-7,3$ 2,3 $-4,6$
IMF 2021 5,9 5,0 6,0 5,2 4,7 9,5 8,0 2,4
2022 4,9 4,3 5,2 1,5 2,9 8,5 5,6 3,2
2020 $-3,4$ $-6,5$ $-3,4$ $-4,4$ $-2,5$ $-7,3$ 2,3 $-4,6$
OECD 2021 5,7 5,3 6,0 5,2 2,7 9,7 8,5 2,5
2022 4,5 4,6 3,9 2,3 3,4 7,9 5,8 2,1
2019 2,5 1,3 2,2 1,4 2,0 4,0 6,0 0,0
Dünya
Bankası
2020 $-3,5$ $-6,6$ $-3,5$ $-4,1$ $-3,0$ $-7,3$ 2,3 $-4,7$
2021 5,6 4,2 6,8 4,5 3,2 8,3 8,5 2,9

2021-2022 Büyüme Tahminleri:

Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Görünüm (Ekim 2021)

Merkezi Yönetim Bütçe GerçekleĢmeleri

2021 yılı Eylül ayında merkezi yönetim bütçe gelirleri 117,9 milyar TL olarak gerçekleşirken, bütçe giderleri 141,5 milyar

Doğrudan Yabancı Yatırımlar (Milyon USD)

Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Görünüm (Ekim 2021)

12.5. Mevcut Ekonomik KoĢulların, Gayrimenkul Piyasasının Analizi, Mevcut Trendler ve Dayanak Veriler

Ülkemizde özellikle 2001 yılında yaşanan ekonomik krizle başlayan dönem, yaşanan diğer krizlere paralel olarak tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul piyasasında da önemli ölçüde bir daralmayla sonuçlanmıştır. 2001-2003 döneminde gayrimenkul fiyatlarında eskiye oranla ciddi düşüşler yaşanmış, alım satım işlemleri yok denecek kadar azalmıştır.

Sonraki yıllarda kaydedilen olumlu gelişmelerle, gayrimenkul sektörü canlanmaya başlamış; gayrimenkul ve inşaat sektöründe büyüme kaydedilmiştir. Ayrıca 2004-2005 yıllarında oluşan arz ve talep dengesindeki tutarsızlık, yüksek talep ve kısıtlı arz, fiyatları hızla yukarı çekmiştir. Bu dengesiz büyüme ve artışların sonucunda 2006 yılının sonuna doğru gayrimenkul piyasası sıkıntılı bir sürece girmiştir.

2007 yılında Türkiye için iç siyasetin ağır bastığı ve seçim ortamının ekonomiyi ve gayrimenkul sektörünü durgunlaştırdığı gözlenmiştir. 2008 yılı ilk yarısında iç siyasette yaşanan sıkıntılar, dünya piyasasındaki daralma, Amerikan Mortgage piyasasındaki olumsuz gelişmeler devam etmiştir. 2008 yılında ise dünya ekonomi piyasaları çok ciddi çalkantılar geçirmiştir. Yıkılmaz diye düşünülen birçok finansal kurum devrilmiş ve global dengeler değişmiştir.

Daha önce Türkiye'ye oldukça talepkar davranan birçok yabancı gayrimenkul yatırım fonu ve yatırım kuruluşu, faaliyetlerini bekletme aşamasında tutmaktadır. Global krizin etkilerinin devam ettiği dönemde reel sektör ve ülkemiz olumsuz etkilenmiştir.

Öte yandan 2009 yılı gayrimenkul açısından dünyada ve Türkiye'de parlak bir yıl olmamıştır. İçinde bulunduğumuz yıllar gayrimenkul projeleri açısından finansmanda seçici olunan yıllardır. Finans kurumları son dönemde yavaş yavaş gayrimenkul finansmanı açısından kaynaklarını kullandırmak için araştırmalara başlamışlardır.

2010 içerisinde ise siyasi ve ekonomik verilerin inşaat sektörü lehine gelişmesiyle gayrimenkul yatırımlarında daha çok nakit parası olan yerli yatırımcıların gayrimenkul portföyü edinmeye çalıştığı bir yıl olmuş ve az da olsa daha esnek bir yıl yaşanmıştır. Geçmiş dönem bize gayrimenkul sektöründe her dönemde ihtiyaca yönelik gayrimenkul ürünleri "erişilebilir fiyatlı" olduğu sürece satılabilmekte mesajını vermektedir. Bütün verilere bakıldığında 2010 yılındaki olumlu gelişmeler 2011 ilâ 2016 yıllarında da devam etmiştir.

2017 yılından itibaren, beşeri ve jeopolitik etkenlerin etkisi, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar ve finansman imkânlarının daralmasına ek olarak artan enerji ve iş gücü maliyetleri geliştiricilerin ödeme zorluğu yaşamasına neden olmuştur.

Ülkemizdeki ekonomik dinamikleri önemli ölçüde etkileyen ve çok sayıda yan sektöre destek olan inşaat sektöründe yaşanan bu zorluklar gayrimenkullerin fiyatlamalarında optimizasyona ve üretilen toplam ünite sayısı ile proje geliştirme hızında düşüşe yol açmıştır. Banka faiz oranlarının yükselmesi ve yatırımcıların farklı enstrümanlara yönelmesi de yatırım amaçlı gayrimenkul alımlarını azaltmıştır.

Kaynak: TÜİK, 2021 yılı verisi 9 aylıktır

2018 yılında düşük bir performans çizen inşaat sektörü 2019 yılını son çeyreği itibariyle toparlanma sürecine girmiştir. Bu hareketlenme 2020 yılının ilk 2 aylık döneminde de devam etmiştir. Ancak 2019 yılının Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan Covid-19 salgınının 2020 yılı Mart ayında ülkemizde yayılmaya başlamasıyla ekonomi olumsuz etkilenmiş ve gayrimenkul sektörü bu durgunluktan payını almıştır. Karantina süreci sonrası TCMB ve BDDK tarafından açıklanan kararlar ve destekler sektöre olumlu yansımış, konut kredisi faizlerindeki düşüş ve kampanyalar Temmuz ve Ağustos aylarında konut satışlarını rekor seviyelere ulaştırmıştır.

Ticari hareketliliğin sağlanması amacıyla piyasaya aktarılan ucuz likidite döviz kurlarında ve fiyatlar genel seviyesinde büyük artışlara yol açmış, sonrasında Merkez Bankası parasal sıkılaşma politikası uygulamaya başlarken parasal sıkılaşma kararları sonrasında bankaların likidite kaynakları kısılmış, bu da faiz oranlarında yükselişe yol açmıştır. 2021 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %3,2 oranında artan Konut Fiyat Endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak %35,5, reel olarak ise %13,3 oranında artmıştır.

İnşaat maliyetlerinin arttığı ve risk iştahının azaldığı süreçte yeni inşaat sayısı azalmış bu da konut arzında düşüşe yol açmıştır. Konut arzındaki bu düşüşe karşın Türk halkının gayrimenkule olan doğal ilgilisinin canlı kalması, döviz kurlarında yaşanan artışlar ve enflasyon oranındaki artış 2020-2021 döneminde fiyatların yükselmesine sebep olmuştur. Ayrıca yabancılara yapılan satışlar bölgesel fiyat artışlarına yol açmıştır.

12.6. Türkiye Gayrimenkul Piyasasını Bekleyen Fırsat ve Tehditler

Tehditler:

  • Covid-19 Salgınının küresel anlamda yarattığı belirsizlik,
  • Döviz kurunda yaşanan yükselişlerin maliyetler üzerinde oluşturduğu baskı,
  • Türkiye'nin mevcut durumu itibariyle jeopolitik risklere açık olması sebebiyle mevcut ve gelecekteki yatırımları yavaşlaması ve talebin azalması.

Fırsatlar:

  • Türkiye'deki gayrimenkul piyasasının uluslararası standartlarda gelen taleplere cevap verecek düzeyde olması,
  • Son dönemde gayrimenkule olan yabancı ilgisinin artıyor olması,

  • Özellikle kentsel dönüşümün hızlanmasıyla daha modern yapıların inşa ediliyor olması,

  • Genç bir nüfus yapısına sahip olmanın getirdiği doğal talebin devam etmesi.

13. DÜNYA'DA ve TÜRKĠYE'DE ENERJĠ SEKTÖRÜ

13.1. Dünyada ve Türkiye'de enerji talebi

Enerji ve enerji kaynaklarına sahip olma ihtiyacı, Sanayi Devrimi itibariyle uluslararası güç dengesini belirleyen en önemli parametrelerden biri haline gelmiş ve bu dönem itibariyle devletlerarası ilişkilerdeki etkisini artırarak devam ettirmiştir. Enerji kaynaklarına sahip olmanın bu kadar önemli olmasının sebebi, enerjinin aynı zamanda ülkelerin kalkınması, refahı ve gelişmesi için olmazsa olmaz unsurların başında gelmesinden kaynaklanmaktadır. Ekonomik kalkınma, refah ve gelişme için artık insan hayatının ayrılmaz parçası haline gelen makine, tesis ve fabrikaların çalışabilmesi ve insan hayatına katkı sunabilmesi için sürekli olarak enerjiye ihtiyaç vardır. Dünya üzerindeki enerji tüketimi, nüfus artışı, şehirleşme, sanayileşme ve teknolojinin yaygınlaşmasına paralel olarak gün geçtikçe artmaktadır. Sınırlı olan enerji kaynakları ise, enerji talebi ile ters orantılı olarak, dünya üzerinde sürekli azalmaktadır. Bununla beraber, ülkelerin nüfus artışı, iktisadi büyüme ve yüksek hayat standartlarını yakalama çabalarındaki farklılıklar, devletlerarası enerji ihtiyaç oranlarının da birbirinden farklı olmasını beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin enerji taleplerinde farklılıklar gözlemlenmektedir.

Yılllık Enerji Talepleri Göstergeleri

Yılda yaklaşık % 2 oranında artış gösteren küresel enerji ihtiyacı, gelişmekte olan ülkeler arasında olan Türkiye'de, dünya ortalama enerji ihtiyacının yaklaşık 3 - 4 katı seviyesinde, % 6 ile % 8 seviyesinde seyretmektedir. Bu rakamlar, kalkınma ve büyüme için Türkiye'nin diğer ülkelere göre daha agresif enerji politikaları takip etmesini ve kalkınmanın sürdürülebilirliği için kısa, orta ve uzun vadeli enerji yatırımlarının gerçekleştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda, enerjinin sürekli, güvenli ve asgari maliyetle temini ve üretimi; en verimli ve çevre konusundaki duyarlılıkları dikkate alacak şekilde tüketimi büyük önem taşımaktadır.

Bununla beraber, üretilen enerjinin dağıtımı ve kullanılmasında da altyapı ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması diğer gereklilikler arasında öne çıkmaktadır. Günümüzde enerji kaynakları, kaynağın yenilenebilir olup olmamasına göre sınıflandırılmaktadır. Genel olarak, yenilenemeyen enerji kaynakları ifadesiyle, kömür, petrol, doğalgaz ve nükleer enerji; yenilenebilen enerji kaynakları ifadesiyle ise, güneş, rüzgâr, dalga enerjisi, biyoenerji ve jeotermal enerji gibi kaynaklar ifade edilmektedir.

Küresel enerji tüketimi 2019 yılında %1,3 artmıştır. Büyümenin lokomotifi yenilenebilir enerji kaynakları ve doğalgaz olmuştur. Petrol, Afrika, Avrupa ve Amerika'da en çok kullanılan yakıt olurken Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Asya'da doğalgaz çok tercih edilmektedir. Asya-Pasifikte kömürün kullanımının fazla olduğu görülmektedir. 2019 da kömürün kullanımının Kuzey Amerika ve Avrupa'da tarihsel düşük seviyelere indiği görülmüştür. "Covid Yılı" olarak nitelenen 2020 yılında küresel enerji talebi % 4,5 düzeyinde, enerji kaynaklı küresel karbon salınımı ise % 6,3 düzeyinde düşmüştür. Küresel enerji tüketimindeki bu düşüş, 2. Dünya Savaşından beri en büyük düşüş olmuştur.

Dünya üzerinde enerji tüketiminin kaynaklara göre dağılımına bakıldığında, tüketimin 3'te 2'sinden fazlasının kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil kaynaklardan elde edildiği görülmektedir. Türkiye'de de birincil enerji tüketiminin hemen hemen tamamı, dünya üzerinde olduğu gibi fosil kaynaklardan karşılanmaktadır. Enerji sektöründe fosil kaynaklara olan bu bağımlılık, yeterli miktarda petrol ve doğalgaz rezervi bulunmayan Türkiye için başka bir bağımlılığa, yani enerji talebinde dışa bağımlılığa sebep olmaktadır. 2021 yılı Ocak-Ekim Döneminde toplam enerji ithalatı 22,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu tutarın 5 milyar 427 milyon 439 bin dolarlık kısmını, enerji ithalatı olarak özetlenen "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" oluşturmuştur.

2021 yılı Dünya Enerji Talebi (2019 yılına göre)

Kaynak: IEA (Global Energy Review 2021)

Konu BaĢlığı Birim 2021 Eylül Dönemi 2021 Ocak-Eylül
Dönemi
Lisanslı Üretim* MWh 26.725.285 239.538.845
Lisanslı Kurulu Güç* MW 91.441 -
En Yüksek Ani Puant MW 50.550 56.304
En DüĢük Ani Puant MW 26.559 20.611
Lisanssız Kurulu Güç MW 7.348 -
Ġhtiyaç Fazlası Satın
Alınan Lisanssız Üretim MWh 1.148.389 9.629.556
Miktarı **
Brüt Lisanssız Üretim
Miktarı**
MWh 1.193.621 9.837.474
YEKDEM Üretim MWh 5.749.919 57.814.765
YEKDEM Ödeme Tutarı TL 4.793.177.082 44.140.482.735
Fiili Tüketim MWh 27.419.673 247.055.815
Faturalanan Tüketim MWh 22.422.293 189.960.197
Tüketici Sayısı Adet 46.985.329 -
Ġthalat MWh 223.836 1.301.275
Ġhracat MWh 472.570 3.087.756
Ortalama YEKDEM fiyatı TL/MWh 833,61 763,48
YEKDEM Ek Maliyeti*** TL/MWh 79,81 110,60
Ağırlıklı Ortalama PTF TL/MWh 522,394 400,095
Ağırlıklı Ortalama SMF TL/MWh 429,487 406,452

2021 Yılı Eylül Ayı Elektrik Piyasasının Genel Görünümü

2020 EYLÜL 2021 EYLÜL
KAYNAK TÜRÜ KURULU GÜÇ ORAN KURULU GÜÇ ORAN DEĞĠġĠM (%)
(MW) (%) (MW) (%)
DOĞAL GAZ 25.629,66 29,61 25.473,16 27,86 -0,61
BARAJLI HĠDROLĠK 21.877,15 25,27 23.277,54 25,46 6,40
LĠNYĠT 10.097,31 11,66 10.119,92 11,07 0,22
RÜZGÂR 8.006,21 9,25 10.094,41 11,04 26,08
ĠTHAL KÖMÜR 8.966,85 10,36 8.993,80 9,84 0,30
AKARSU 7.904,02 9,13 8.158,45 8,92 3,22
JEOTERMAL 1.514,69 1,75 1.650,17 1,80 8,94
BĠYOKÜTLE 786,63 0,91 1.408,83 1,54 79,10
TAġ KÖMÜRÜ 810,77 0,94 810,77 0,89 0,00
GÜNEġ 258,85 0,30 788,94 0,86 204,78
ASFALTĠT 405,00 0,47 405,00 0,44 0,00
FUEL OĠL 305,93 0,35 251,93 0,28 -17,65
NAFTA 4,74 0,01 4,74 0,01 0,00
LNG 1,95 0,00 1,95 0,00 0,00
MOTORĠN 1,04 0,00 1,04 0,00 0,00
TOPLAM 86.570,79 100,00 91.440,63 100,00 5,63

2021/1803

Kaynak: EPDK

Yıllar Ġtibariyle Lisanslı Kurulu Gücün Kaynak Bazında GeliĢimi

Kaynak: EPDK

2020 EYLÜL 2021 EYLÜL DEĞĠġĠM
KAYNAK TÜRÜ KURULU GÜÇ ORAN KURULU ORAN (%)
(MW) (%) GÜÇ (MW) (%)
DOĞAL GAZ 25.629,66 29,61 25.473,16 27,86 -0,61
BARAJLI HĠDROLĠK 21.877,15 25,27 23.277,54 25,46 6,40
LĠNYĠT 10.097,31 11,66 10.119,92 11,07 0,22
ĠTHAL KÖMÜR 8.006,21 9,25 10.094,41 11,04 26,08
RÜZGÂR 8.966,85 10,36 8.993,80 9,84 0,30
AKARSU 7.904,02 9,13 8.158,45 8,92 3,22
JEOTERMAL 1.514,69 1,75 1.650,17 1,80 8,94
TAġ KÖMÜRÜ 786,63 0,91 1.408,83 1,54 79,10
BĠYOKÜTLE 810,77 0,94 810,77 0,89 0,00
ASFALTĠT 258,85 0,30 788,94 0,86 204,78
FUEL OĠL 405,00 0,47 405,00 0,44 0,00
GÜNEġ 305,93 0,35 251,93 0,28 -17,65
NAFTA 4,74 0,01 4,74 0,01 0,00
LNG 1,95 0,00 1,95 0,00 0,00
MOTORĠN 1,04 0,00 1,04 0,00 0,00
TOPLAM 86.570,79 100,00 91.440,63 100,00 5,63

Eylül 2021 Sonu Ġtibariyle Lisanslı Elektrik Kurulu Gücünün Kaynak Bazında

Dağılımı ve 2020 Yılı Eylül Ayı Değeriyle KarĢılaĢtırılması (MW-%)

Eylül 2021 Sonu Ġtibariyle Lisanslı Elektrik Üretiminin Kaynak Bazında Dağılımı (%) Kaynak: EPDK

Türkiye'nin birincil enerji tüketiminin gelişimi incelendiğinde, son 30 yılda hidrolik ve kömür enerjisinin tüketiminde yatay bir seyir gerçekleştiği; petrole bağımlılığın kısmen düşürülebildiği; odun ve çöpün enerji kaynağı olarak tüketiminin ciddi seviyelerde azaldığı; doğalgaza bağımlılığın son 20 yıl içinde hızla arttığı ve rüzgâr-güneş enerjisi ile ilgili ise son yıllarda mesafe kat edilmeye başlandığı görülmektedir. Bununla beraber, son 30 yıllık zaman dilimi içinde, Türkiye'nin dışa bağımlı olan enerji kurgusunda pek fazla değişiklik bulunmadığı tespit edilmektedir. Bu bağımlılığı azaltmak için, yerli kaynakların azami ölçüde kullanılmasına; yeni enerji sahalarının tespit edilmesine; temin edilen enerjinin verimli şekilde kullanılmasını sağlayan teknolojilerin kullanılmasının teşvik edilmesine; dünya üzerinde tespit edilen yeni enerji kaynaklarının yakından takip edilmesine ve ülke potansiyelinin araştırılmasına öncelik verilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'nin en büyük ekonomik sorunlarından olan cari açığın, büyük ölçüde enerji ithalatından kaynaklanması, enerjide dışa bağımlı olan Türkiye'yi alternatif çözüm arayışlarına itmiş ve itmeye devam etmektedir. Bu amaçla takip edilmekte olan yöntemlerden bir diğeri de Türkiye'nin jeopolitik konumunun faydaya dönüştürülmesidir. Hazar Havzası ve Ortadoğu Enerji Bölgesine, son yıllarda önemli miktarda doğalgaz rezervlerinin tespit edildiği Akdeniz Havzası'nın ekleniyor olması, Türkiye'nin jeopolitik konumundan kaynaklanan enerji koridoru rolünü pekiştirmektedir.

Bu konumu Türkiye'ye hem kendi enerji arz güvenliğini sağlayacak tedarikçi çeşitlendirmesini sağlamakta, hem de uluslararası öneme sahip bir enerji koridoru haline getirmektedir. Sağladığı lojistik hizmeti ve bu sayede eriştiği kaynak çeşitliliği sayesinde, Türkiye'nin jeopolitik konumunun Türkiye'nin ödemekte olduğu yüksek enerji faturasını daha aşağı çekmesi beklenmektedir. Bakü-Tiflis Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, Nabucco Doğalgaz Boru Hattı, Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğalgaz Boru Hattı, Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı gibi stratejik projeler, yukarıda belirtilen amaca hizmet etmekte olan projelerdir.

2020-2029 Yılları Elektrik Enerjisi Talep Tahminleri

2021/1803

Kaynak: TEİAŞ

PUANT TALEP ENERJİ TALEBİ
YIL MW Artış $(\% )$ GWh Artış $(\% )$
2020 50.845 329.600
2021 53.128 4,5 344.400 4,5
2022 55.473 4,4 359.600 4,4
2023 57.972 4,5 375.800 4,5
2024 60.487 4,3 392.100 4,3
2025 62.770 3,8 406.900 3,8
2026 65.068 3,7 421.800 3,7
2027 67.352 3,5 436.600 3,5
2028 69.681 3,5 451.700 3,5
2029 72.010 3,3 466.800 3,3

13.2. Türkiye'de Elektrik Tüketimi

2019 yılında Türkiye'nin yıllık elektrik tüketimi 290.446.923,91 MW olarak hesaplanmıştır.

31.12.2019 Tüketimi

Tüketimdeki en büyük artış %18,4 ile 1976 yılında gerçekleşirken, 2009 yılında ise %2 düşüş ile en büyük düşüş yaşanmıştır. 1971 yılından günümüze elektrik tüketimi sadece 2001 ve 2009 yıllarında önceki yıla göre düşmüştür. 1971'den 2015'e ortalama alındığında tüketimin her yıl %8,0 arttığı, 2006-2015 yıllarını kapsayan son 10 yıl dikkate alındığında ise tüketimin her yıl % 5,1 arttığı görülmektedir. Son 10 yıl, her yıl için önceki 5 yılın ortalama elektrik tüketimi hesaplandığında da tüketimin her yıl ortalama yüzde 5,78 arttığı görülmektedir. Tüketim 2016 yılında %6, 2017 yılında %7,7, 2018 yılında %2,3 artmış; 2019 yılında bir önceki yıla göre %0,9 oranında azalmış, 2020 yılında ise bir önceki yıla göre %0,18 oranında artmıştır.

2021/1803

.

KİŞİ BAŞINA
PER CAPITA
NÜFUS (4) KURULU BRÜT ARZ (1) BRÜT TALEP(2) NET
TÜKETİM (3)
KURULU BRÜT BRÜT TALEP NET
YILLAR POPULATION (4) GÜÇ
INS. CAPACITY
ÜRETIM
GROSS GEN.
SUPPLY (1) GROSS
DEMAND (2)
NET CON. (3) GÜÇ
INS. CAPACITY
ÜRETİM
GROSS GEN.
ARZ
SUPPLY
GROSS
DEMAND
TÜKETİM
NET CON.
YEARS (x1000) (MW) (GWh) (GWh) (GWh) (GWh) (Watt) (kWh) (kWh) (kWh) (kWh)
1975 40348 4186,6 15622,8 15126,9 15719,0 13491.7 104 387 375 390 334
1980 44737 5118,7 23275,4 23222,7 24616,6 20398,2 114 520 519 550 456
1990 56473 16317.6 57543 53500.3 56811.7 46820.0 289 1019 947 1006 829
2000 67845 27264.1 124921.6 122051.6 128275.6 98295.7 402 1841 1799 1891 1449
2007 70586 40835.7 191558.1 181781.8 190000.2 155135,2 579 2714 2575 2692 2198
2008 71517 41817.2 198418.0 189429.1 198085.2 161947.6 585 2774 2649 2770 2264
2009 72561 44761,2 194812,9 185885.5 194079,1 156894.1 617 2685 2562 2675 2162
2010 73723 49524,1 211207,7 202272,3 210434,0 172050,6 672 2865 2744 2854 2334
2011 74724 52911.1 229395,1 218468,9 230306,3 186099,5 708 3070 2924 3082 2490
2012 75627 57059,4 239496,8 230580,4 242369,9 194923,4 754 3167 3049 3205 2577
2013 76668 64007,5 240154,0 235179.7 246356,6 198045,2 835 3132 3068 3213 2583
2014 77696 69519,8 251962,8 244706,1 257220,1 207375,1 895 3243 3150 3311 2669
2015 78741 73146,7 261783,3 253840,6 265724,4 217312,2 929 3325 3224 3375 2760
2016 79814 78497.4 274407,7 266829,5 279286,4 231203,7 984 3438 3343 3499 2897
2017 80811 85200,0 297277,5 283682,1 296702.1 249022.7 1054 3679 3510 3672 3082
2018 82004 88500,8 304801,9 289867,2 304166,9 254863,0* 1079 3717 3535 3709 3108
SEBEKE KAYBI $\overline{\phantom{000000000000000000000000000000000000$ NETWORK LOSSES Diningonity , OWN
YILLAR
YEARS
BRÜT
ÜRETİM
GROSS GEN.
ARTIS %
INCREASE
ic intitac
INTERNAL
CONSUMPTION
% NET
ÜRETIM
NET GEN.
İTHALAT
IMPORTS
SEBEKEYE
VERİLEN (1)
SUPPLIED TO
THE NETWORK (1)
İLETİM
TRANSMISSION
% DAĞITIM
DISTRIBUTION
% TOPLAM
TOTAL
% IHRACAT(2)
EXPORTS(2)
NET
TÜKETİM
NET CONS.
ARTIS %
INCREASE
2002 129399.5 5.4 5672.7 4,4 123726,8 3588.2 127315,0 3440,7 2,7 20491.2 16,1 23931,9 18,8 435,1 102948.0 * 6,1
2003 140580.5 8,6 5332,2 3,8 135248.3 1158.0 136406.3 3330.7 2,4 20722,0 15.2 24052.7 17.6 587,6 111766,0 * 8,6
2004 150698.3 7.2 5632,6 3,7 145065.7 463.5 145529,2 3422,8 2,4 19820,2 13,6 23243,0 16.0 1144.3 121141.9 * 8,4
2005 161956.2 7.5 6487.1 4.0 155469.1 635.9 156105.0 3695,3 2.4 20348,7 13,0 24044,0 15.4 1798.1 130262.9 * 7,5
2006 176299.8 8,9 6756,7 3,8 169543.1 573.2 170116.3 4543,8 2,7 19245.4 11,3 23789.2 14.0 2235,7 144091.4 * 10,6
2007 191558.1 8.7 8218,4 4,3 183339,7 864,3 184204,0 4523,0 2,5 22123,6 12,0 26646,6 14.5 2422,2 155135,2 * 7,7
2008 198418,0 3.6 8656.1 4,4 189761,9 789.4 190551.3 4388.4 2,3 23093,1 -8 12.1 27481.5 14.4 1122,2 161947.6 * 4,4
2009 194812.9 $-1,8$ 8193,6 4,2 186619.3 812,0 187431.3 3973,4 2.1 25018.0 13,3 28991,4 15,5 1545,8 156894.1 * $-3,1$
2010 211207.7 8,4 8161,6 3,9 203046,1 1143.8 204189,9 5690,5 2,8 24531,2 12,0 30221,7 14.8 1917.6 172050,6 * 9,7
2011 229395.1 8.6 11837.4 5,2 217557,7 4555.8 222113.5 4189,3 1.9 28180.1 12.7 32369.4 14.6 3644.6 186099.5 * 8,2
2012 239496.8 4,4 11789,5 4,9 227707.3 5826,7 233534.0 6024,7 2,6 29632,3 12,7 35657,0 15,3 2953.6 194923,4 * 4,7
2013 240154,0 0.3 11177,0 4,7 228977,0 7429,4 236406,4 5639,4 2,4 31495,1 13,3 37134,5 15,7 1226,7 198045,2 * 1,6
2014 251962.8 4.9 12513.9 5.0 239448.8 7953.3 247402.2 6271,2 2,5 31059.9 12,6 37331,1 15.1 2696.0 207375.1 * 4,7
2015 261783.3 3,9 11883.8 4,5 249899.5 7135.5 257035.0 5338.1 2.1 31190,2 12.1 36528.3 14.2 3194.5 217312.2 * 4,8
2016 274407,7 4.8 12471,0 4,5 261936,8 6330.3 268267,1 5607,6 2,1 30004,1 11,2 35611,7 13,3 1451.7 231203,7 * 6,4
2017 297277,5 8,3 13020,0 4,4 284257.5 2728,3 286985.8 5503.3 1,9 29156.2 10,2 34659.5 12.1 3303.7 249022.7 * 7,7
2018 304801.9 2.5 14299.7 4.7 290502.2 2476.9 292979.0 5120.3 1.7 29883.9 10.2 35004.2 11.9 3111.9 254863.0 * 2,3
Dönem Serbest Tüketici Hakkını Kullanan Tüketicilerin
Tüketim Miktarı
Serbest Tüketici Hakkını Kullanmayan
Tüketicilerin Tüketim Miktan
Profil Abone Grubu
B(-2020) 10,065,3476 6,265,289 AYDINLATMA
$E_1 + 2020$ 5295597057 929062833 DIGER
图-2020 13872099F 8724209893 MESKEN
Evi-2020 38338083439 202373672 SANAY
图-2020 248910,4335 190989.5911 TARIMSAL SULAMA
$E_1 + 2020$ 1592695.026 ANG PARTITION
81287,459
TICARETHANE

Eylül 2020 Dönemi Serbest Tüketici Elektrik Tüketimi

TÜRKİYE BRÜT ELEKTRİK ÜRETİMİNİN BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA GÖRE AYLIK DAĞILIMI
MONTHLY DISTRIBUTION OF TURKEY'S GROSS ELECTRICITY GENERATION BY PRIMARY ENERGY RESOURCES.
2021
Birim (Unit): GWh
OCAK SUBAT MART NISAN MAYIS HAZİRAN TEMMLZ AGUSTOS FYLÜL TKİM KASIM ARALIK TOPLAM
BANDARY FEBRUARY MARCH APRIL MAT 元次图: 沉淀 ACOUST SEPTEMBER OCTOBER MOVEMENT. DOCEMBER JUEAL
Taskimürü + İthal Kimür+Astalısı
Hard Coal + Imported Coal E.973.5 £.857.8 8.997.3 3,982.8 3,957.5 4.484.7 K.274.8 6.011.1 4.692.8 3.199.6 45.451.9
Linvit
Ligatte 3.431.9 3.094.1 3.461.2 3.487.6 3.441.4 3,895.0 3.630.9 3.782.1 3.828.7 3.683.9 35.496.9
Sin Yakidar
Liquid Fuela 28.9 15.1 24.4 26.7 18.7 29.8 36.8 16,7 29.6 31.7 282.3
Dogal Gaz +Lag
Naturi Gas -Lnr 8,332.2 6.638.3 8.149.3 5,650.9 6,949.9 9,885.5 11.023.3 12,473.9 10,505.7 10.706.1 90.709.7
Yenilenebilir + Ank
Resew and Wastes
689.9
TERMÍK \$47.8 601.0 593.3 621,688 617,892 637,822 669.6 670.3 689.7 6.109.1
THERMAL 18.322.3 16.193.3 17,337.1 13,630,8 14,959.2 15,612.6 10,897.7 13,064,4 20.024.8 18,506.6 181.089,
HIDROLIK
HYDRO 4,306.3 4,007.6 6,200.2 8.059.1 5,810.0 4.617.3 5.047.6 4.826.1 2.862.8 3.274.7 48.911,4
JEOTERMAL + RUZGAR+GUNES
GEOTHERMAL + WIND +5OLAR 4,389.8 4.224.8 4.469.2 4.329.9 4,451.7 3.783.4 5.392.7 4.894.1 5.019.6 4.764.8 48.719.9
BRÛT ÛRETÎM
GROSS GENERATION 27.018.0 24.425.4 27.997.5 26.019.4 25.260.8 26.913.2 31.038.1 32.784.6 27.918.9 26.344.8 275.720.8
DES ALIM
BAPORTS 65.6 33.8 91.3 88.8 213.5 222.1 118.4 197.0 223,8 362.6 1.663.8
DIS SATIM
EXPORTS 164.3 224.4 367.8 301.7 333.9 324.1 459.2 440.1 472.6 414.0 3.601.8
BRUT TALEP
GROSS DEMAND 26,919,4 24.284.8 27.721.3 25,806,4 25.140,4 26.811.2 30.694.3 32.541.6 27.670.2 26,293,3 273.882.8

Kaynak:TEİAŞ

.

ÖNCEKİ YILA GÖRE KARŞILAŞTIRMALI AYLIK TÜRKİYE BRÜT ELEKTRİK ÜRETİMİ
MONTHLY ELECTRICITY GENERATION OF TURKEY COMPARED WITH PREVIOUS YEAR
Birim (Unit): GWh
2020 2021
AVLAR ECAS CRETIM SRK. +
ISLETAIE HAKKI DEVIR
TOPLAM EŬAS ÚRETÍM SRK. +
ISLETME HAKKI DEVIR
TOPLAM ARTIS %
MONTH EUAS. PRODUCTION COMP +
AUTOPRODUCERS - TOOR
TOTAL STAS PRODUCTION COMP -
AUTOPRODUCERS - TOOR
TOTAL DICREASE %
OCAK
JANUARY
5.512.8 21.619.0 27.131.9 4,494,8 22.523.2 27.018.0 $-0.4$
SUBAT
FEBRUARY
4.192.9 20.817.3 25,010.2 3.175.5 21.249.9 24.425.4 $-2.3$
MART
MARCH
NISAN
4.430.1 20.324.0 24.754.1 4,659.0 23.338.5 27.997.5 13,1
APRIL
MAYIS
3.526.3 16.836.9 20.363.3 4.635,6 21.383.8 26.019.4 27,8
MAY
HAZIRAN
2.713.3 18.224.6 20.937.8 4.331.3 20.929.6 25.260.8 20,6
ARKE
TEMMUZ
2,963.8 20.574.5 23,537.4 4,543,9 22,369.3 26,913.2 14.3
JULY
AGUSTOS
4,993.4 23.657.4 28,650.8 5.293.7 25.744.3 31.038.1 83
AUGUST
IYLUL
5.983.5 23.360.1 29.343.5 5,826.2 26.958.5 32.784.6 11,7
SERTEMBER
EKIM
5.917.8 21.825.2 27.743.0 4.320.4 23,598.5 27,918.9 0,6
OCTOBER
KASIM
5,685.4 19,989.7 25.675.0 4.217.7 22.127.1 26.344.8 2,6
NOVEMBER
ARALIK
DECEMBER
TOPLAM
TOTAL
45,918.4 207.228.7 253.147.1 45.498.0 230.222.8 275.720.8 8,9

Kaynak:TEİAŞ

YILLAR İTİBARİYLE TÜRKİYE NET ELEKTRIK TÜKETİMININ SEKTÖRLERE DAĞILIMI Birim: GWh
YIL MESKEN KÖY TICARET VE
KAMU HİZ
SANAYI AYDINLATMA DİĞER % TOPLAM
2000 23.888 24.3 17.939 18.3 48.842 49.7 4.558 4.6 3.070 3.1 98.296
2001 23.557 24.3 18.432 19.0 46.989 48.4 4.888 5.0 3.203 3.3 97.070
2002 23.559 22.9 20.305 19.7 50.489 49.0 5.104 5.0 3.490 3.4 102,948
2003 25, 195 22.5 22.840 20.4 55.099 49.3 4.975 4.5 3.657 3.3 111,766
2004 27.619 22.8 25.629 21,2 59.566 49,2 4.433 3.7 3.895 3.2 121.142
2005 30.935 23,7 28.777 22.1 62.294 47.6 4.143 3.2 4.113 3,2 130.263
2006 34.466 24.1 32.186 22.5 68.027 47.5 3.950 2.8 4.441 3.1 143.070
2007 36.476 23.5 35 831 23.1 73.796 47.6 4.053 2.6 4.981 32 155,135
2008 39.584 24.4 37.737 23,3 74.850 46,2 3.970 2.5 5.806 3,6 161,948
2009 39.148 26.0 38.553 24.6 70.470 44.9 3.845 2,5 4.879 3.1 156,894
2010 41.411 24.1 41.965 24.4 79.331 46.1 3.768 2.2 5.586 3.2 172.051
2011 44.271 23.8 44.715 24.0 87,980 47,3 3.986 2.1 5.147 2.8 186,100
2012 45.375 23.3 47.512 24.4 92:302 47.4 3.885 2,0 5.850 3.0 194,923
2013 44.971 22.7 51.072 25.8 93.252 47.1 3.836 1.9 4.915 2,5 198,045
2014 46.190 22.3 54.304 26.2 97.777 47.2 3.943 1.9 5.161 2,5 207,375
2015 47.901 22.0 56.922 26.2 103.535 47.6 4.074 1,9 4.881 2.2 217.312
2016 51.204 22.1 60.668 26,2 108.298 46.8 4.229 1,8 6.805 29 231,204
2017 54.251 21.8 67.094 26,9 116,483 46.8 6.049 2.4 5.146 2,1 249.023
2018 54.591 21.1 71.927 27.9 117.712 45.6 4.725 1.8 9.278 3.6 258,232
2019 56,194 21.8 70.757 27.5 115,675 45.0 5.075 2.0 9.571 3.7 257,273

Eylül 2021 Döneminde Faturalanan Elektrik Tüketiminin Tüketici Türü Bazında Dağılımı (%)

Eylül 2021 Dönemi Faturalanan Elektrik Tüketiminin Dağıtım Bölgesi Bazında Dağılımı (MWh)

Kaynak: EPDK

13.3. Enerji Santrallerinin Ülkemizdeki Dağılımı

Türkiye'de bulunan lisanslı santrallerin kurulu gücü 92.798 MW'dır. Kurulu güç olarak en yüksek kapasiteli İzmir, en düşük kapasiteli il ise hiç üretim santrali bulunmayan Ağrı'dır. Rüzgar santralleri Ege kıyıları ile Akdeniz'in doğusu, hidroelektrik santraller Fırat-Dicle havzası ile Çoruh havzası, yerli kömür santralleri kömür madeni bulunan bölgelerde, ithal kömür santralleri kıyı şehirlerinde, doğalgaz santralleri yüksek elektrik tüketimi olan bölgelerde, ülkemizde yeni yeni kurulmaya başlayan güneş elektriği santralleri ise Türkiye'nin güney bölgelerinde yoğunlaşmıştır.

Aşağıdaki tabloda Eylül 2021 yılı itibariyle şehirlerimizdeki santrallerin toplam kurulu güçleri ve tüketimi karşılama oranları verilmiştir.

İLLER KURULU GÜC(MW) ORAN (%) ILLER KURULU GÜC (MW) ORAN (%)
İZMİR 5.403,44 5,91 SINOP 581,06 0,64
CANAKKALE 4.495,11 4,92 GAZIANTEP 545,88 0,60
KAHRAMANMARAŞ 4.407,29 4,82 ESKİŞEHİR 538,52 0,59
ADANA 3.760,69 4,11 ORDU 501,73 0,55
ZONGULDAK 3.377,11 3,69 BOLU 495,10 0,54
SANLIURFA 3.292,68 3,60 MUS 462,66 0,51
SAMSUN 3.228,94 3,53 SIRNAK 416,07 0,46
İSTANBUL 3.150,89 3,45 AFYONKARAHİSAR 403,89 0,44
BALIKESIR 3.057,79 3,34 CORUM 402,43 0,44
MANISA 2.902,84 3,17 RİZE 364,73 0,40
HATAY 2.822,44 3,09 KIRSEHIR 322,09 0,35
BURSA 2.787,17 3,05 ERZÍNCAN 320,45 0,35
SAKARYA 2.647,53 2,90 AMASYA 314,66 0,34
ELAZIĞ 2.462,57 2,69 ISPARTA 290,65 0,32
ANKARA 2.457,92 2,69 YALOVA 280,43 0,31
MUĞLA 2.283,95 2,50 ADIYAMAN 258,64 0,28
DİYARBAKIR 2.260,86 2,47 KARS 251,66 0,28
KOCAELİ 2.063,27 2,26 ARDAHAN 235,90 0,26
KIRIKKALE 1.971,17 2,16 VAN 202,57 0,22
KIRKLARELİ 1.896,69 2,07 BİLECİK 158,38 0,17
ANTALYA 1.816,70 1,99 EDIRNE 150,61 0,16
ARTVIN 1.815,57 1,99 KARABÜK 149,85 0,16
DENİZLİ 1.749,50 1,91 DÜZCE 124,91 0,14
TEKİRDAĞ 1.491,08 1,63 KASTAMONU 121,28 0,13
AYDIN 1.477,03 1,62 BURDUR 116,71 0,13
MARDIN 1.373,53 1,50 TUNCELI 106,95 0,12
BİNGÖL 1.323,34 1,45 MALATYA 102,55 0,11
KÜTAHYA 1.067,82 1,17 USAK 91,42 0,10
OSMANIYE 1.064,28 1,16 NEVŞEHİR 89,13 0,10
MERSIN 994,74 1,09 BATMAN 60,12 0,07
SİVAS 980,56 1,07 NIĞDE 58,86 0,06
GİRESUN 949,56 1,04 HAKKARİ 58,17 0,06
KONYA 934,06 1,02 YOZGAT 55,93 0,06
ERZURUM 816,80 0,89 BİTLİS 53,05 0,06
SIIRT 793.91 0,87 BARTIN 34,33 0.04
TOKAT 681,73 0,75 AKSARAY 33,51 0,04
GÜMÜSHANE 679,33 0,74 BAYBURT 29,26 0,03
KARAMAN 638,35 0,70 IGDIR 23,79 0,03
TRABZON 611,95 0,67 AĞRI 19,91 0,02
KAYSERİ 604,09 0,66 CANKIRI 18,57 0,02
Genel Toplam 91.440,63 100,00

Kaynak: EPDK

2021 Yılı Eylül Ayı Ġtibariyle Lisanslı Elektrik Kurulu Gücünün Kaynak Bazında Dağılımı (Türkiye)

Bölgelere göre kurulu güç,elektrik üretim kapasitesi ve Üretim – Tüketim Oranları aşağıda verilmiştir.

s. Bölge Kurulu Güc Yıllık Üretim Tahmini Üretim/Tüketim Oranı
1. Karadeniz Bölgesi 14.029 MW 41.426 GWh 211 %
2. Ege Bölgesi 13.299 MW 57.095 GWh 147%
з. Akdeniz Bölgesi 15.953 MW 51.303 GWh 130 %
4 Doğu Anadolu Bölgesi 5.304 MW 14.892 GWh 133 %
6. Güneydoğu Anadolu Bölgesi 7.725 MW 24.050 GWh 81 %
5. Marmara Bölgesi 20.739 MW 77.843 GWh 82%
7 Ic Anadolu Bölgesi 8.180 MW 27.723 GWh 85%

13.4. Türkiye'de Rüzgar Enerjisi

Türkiye'de rüzgâr gücü, 2005 yılında devreye giren YEK (Yenilenebilir Enerji Kanunu) ile hızlı bir gelişime girmiştir. Devletin, 2023 yılına kadar 20,000 MW (megawatt) kurulu rüzgâr gücü kapasitesine ulaşma hedefi vardır.

Türkiye'de yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7.5 m/s üzeri rüzgar hızlarına sahip alanlarda kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgar santralı kurulabileceği kabul edilmiştir. Bu kabuller ışığında 2007 yılında, orta-ölçekli sayısal hava tahmin modeli ve mikro-ölçekli rüzgar akış modeli kullanılarak üretilen rüzgar kaynak bilgilerinin verildiği Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA) hazırlanmıştır. Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli 48,000 MW olarak belirlenmiştir. Bu potansiyele karşılık gelen toplam alan Türkiye yüzölçümünün %1.30'una denk gelmektedir.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin (TÜREB) 2020 raporuna göre halihazırda Türkiye'nin toplam elektrik ihtiyacının yaklaşık % 8,50'si rüzgar enerji santrallerinden sağlanmaktadır.

Türkiye'de Rüzgar Enerjisi Santrallerinin Elektrik Üretimindeki Payı

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği-WindEurope 2019 yılı istatistiklerine göre ülkemiz yıllık kurulu güç sıralamasında Avrupa'da yedinci oldu. 2019 yılında 686 MW gücün işletmeye alınmasıyla İspanya, Almanya, Fransa, İsveç, Norveç ve Yunanistan'dan sonra en yüksek onshore rüzgar santrali kurulumu Türkiye'de gerçekleşti. 2019 yılında Türkiye elektriğin yüzde 7,40'ını, Avrupa Birliği elektriğinin yüzde 15'ini rüzgar enerjisinden sağladı.

25 Kasım 2020 tarihinde yapılan açıklamada Türkiye'de rüzgardan elektrik üretiminde günlük bazda 153 bin 35 megavatsaatle rekor kırılmıştır.

Aralık 2020 sonu itibariyle Türkiye'nin rüzgar enerjisine dayalı elektrik kurulu gücü 8.832 MW, toplam elektrik üretimi içerisindeki payı % 8,09 olup yıllara göre kurulu güç değişimi ve toplam elektrik üretimi içerisindeki payı aşağıdaki grafiklerde yer almaktadır.

Güncel veriler ile Türkiye'de bulunan 269 Rüzgar Enerji Santrallerinin toplam kurulu gücü 9.559 MW'dır. Devreye alınan bu 269 santralin bir kısmı henüz lisans kurulu gücü kadar kurulu güce erişmemiş olup inşası devam etmektedir. Bu kapsamda bir kısmı devreye alınan santrallerin de tam kapasite devreye girmesi ile 2.091 MW kapasiteli ilave rüzgar türbini devreye girmiş olacak ve kurulu güç 11.650 MW kapasiteye ulaşacaktır. Ayrıca henüz hiçbir ünitesi devreye alınmayan fakat kurulumunda ilerleme kaydedilen (yani yatan lisanslar hariç) 60 santralin lisans kapasitesi de 165 MW'dır. Bu bağlamda kısmen devreye alınan ve inşaatında ilerleme kaydedilen projelerin tümü tamamlandığında Türkiye rüzgar santrali kurulu gücünün 11.814 MW düzeyine çıkacağı görülmektedir.

Rüzgar Enerji Santralleri Profili
Kayıtlı Santral Sayısı : 269
RES Kurulu Güc: 9.559 MWe
Kayıtlı: 9.648 MWe
Kurulu Güce Oranı: % 9.79
Yıllık Elektrik Üretimi : $\sim$ 24.000 GWh
Üretimin Tüketime Oranı: % 8,00
Lisans Durumu : 252 lisanslı, 17 lisanssız

2021/1803

Kaynak: Enerji atlası

Aşağıdaki tabloda İllere göre (ilk 30 ilin) Rüzgar Enerji Santrali verileri yer almakta olup teorik potansiyel değerleri YEGM verilerinden alınmıştır.

s. Santral Adı İl Firma Kurulu Güç
1) Soma Rüzgar Santrali Manisa Polat Enerji 288 MW
2) Karaburun Rüzgar Santrali İzmir Alto Holding 223 MW
3). Dinar Rüzgar Santrali Afyonkarahisar Güriş Holding 200 MW
4) Geycek Rüzgar Santrali Kırşehir Polat Enerji 168 MW
5). Balıkesir Rüzgar Santrali Balikesir Enerjisa Elektrik 143 MW
6). Osmaniye Gökçedağ RES Osmaniye Zorlu Enerji 135 MW
(150.6 MW)
7). Saros RES Canakkale Boylam Enerji Yatırım 133 MW
(137.997
MW)
8) Kangal Rüzgar Santrali Sivas Ece Tur Insaat 128 MW
9). Şamlı Rüzgar Santrali Balıkesir Fernas Enerji 127 MW
10) Bergama Rüzgar Santrali Izmir Bilgin Enerji 120 MW
11) Bilgin Enerji Soma Rüzgar Santrali Manisa Bilgin Enerji 120 MW
12) Evrencik RES Kırklareli RES Anatolia Holding 111 MW
(120 MW)
13) Şah Rüzgar Santrali Balıkesir Galata Wind Enerji 105 MW
14) Tatlıpınar RES Balıkesir Ağaoğlu Enerji 104 MW
(108 MW)
15) Söke Rüzgar Santrali Aydın Ulusoy Enerji 104 MW
16) Kıyıköy Rüzgar Santrali Kırklareli Aksa Enerji 99 MW
17) Ucpinar RES Canakkale Derbent Enerji Üretim 99 MW
(108.6 MW)
18) Çatalca Rüzgar Santrali Istanbul Sanko Enerji 93 MW
(100 MW)
19) Cerit Rüzgar Santrali Kahramanmaraş Pakmem Elektrik 90 MW
20) Kocatepe RES Afyonkarahisar Güriş Holding 88 MW
21) Bandırma Kurşunlu RES Balikesir Borusan EnBW Enerji 87 MW
22) Killik Rüzgar Santrali Tokat Eksim Enerji 85 MW
23) Kayseri Yahyalı Rüzgar Santrali Kayseri FC Enerji 83 MW
(92.85 MW)
24) Aksu Rüzgar Santrali Kayseri Ayen Enerji 80 MW
25) Bağlar RES Konya Sancak Enerji 79 MW
(100 MW)
26) Edincik Rüzgar Santrali Balıkesir Edincik Enerji 77 MW
27) Ziyaret (Türbe) Rüzgar Santrali Hatay Manres Elektrik 76 MW
(90.25 MW)
28) Kayadüzü Rüzgar Santrali Amasya Tokat Enerji 75 MW
29) Vize 2 Rüzgar Santrali Kırklareli Nokta Yatırım Holding 75 MW
30) Susurluk Rüzgar Santrali Balıkesir Eksim Enerji 73 MW

Kaynak: Enerjiatlası

Ġzmir Ġli rüzgar enerjisi potansiyeli kapasite faktör haritası

Kaynak: Enerji Atlası

İzmir'in elektrik santrali kurulu gücü 5.355 MWe'dir. Toplam 118 adet elektrik enerji santrali bulunan İzmir'deki elektrik santralleri yıllık yaklaşık 12.807 GW elektrik üretimi yapmaktadır.

İsletmedeki Elektrik Santralleri
Santral Adı Firma Güç
Enka Izmir Doğalgaz Santrali Enka Elektrik 1,520 MW
Habas Allağa Doğalgaz Termik Santrali Habas Enertil 1.043 MW
İzdemir Enerji Aliağa Termik Santrali Izmir Demir Celik 370 MW
Karaburun Rüzgar Santrali Alto Holding 223 MW
Petkim Petrokimya Termik Santrali. Petkim 222 MW
Bergama Rüzgar Santrali Bilgin Enerji 120 MW
TUPRAS Allağa Termik Santrali TUPRAS U2 MW
Bergres Rüzgar Santrali Dost Enerji 7G MW
Yuntdağ Rüzgar Santrali Dost Enerii 60 MW
Mazi 1 Mare Rüzgar Santrali Demirer Enerti SG MW
Mersinli RES Bomonti Elektrik 55 MW
Düzova Rüzgar Santrali Fina Enertil S2 MW
Kınık Rüzgar Santrali Ozbolat Enerti Grubu SO MW
Kirazlı Rüzgar Enerji Santrali Türkerler Holding SO MW
Tire Rüzgar Enerji Santrali Türkerler Holding SO MW
Zeytineli RES Bilgin Enerji SB MW
Sibelres RES Sibeires Elektrik Urt. 44.MW
Samurlu Rüzgar Santrali Polat Enerti 44 MW
Ödemis RES Erdem Holding Enerji Grubu 42 MW
Demircili Rüzgar Santrali Calik Enerti 4/1 MW
Petkim Rüzgar Santrali Petkim 38 MW
Seyitali Rüzgar Santrali Polat Enerti 36 MW
Kozbeyli Rüzgar Santrali Polat Enerti 35 MW
Sarpincik RES Calik Enerti 32 MW
Mordoğan Rüzgar Santrali Aven Enerti 33 MW
Fuatres RES Borusan EnBW Enerti 30 MW
Mazı Rüzgar Santrali Bilgin Enerti 30 MW
Akbas Bergama Rüzgar Santrali Akbas Holding Enerti Grubu 25 MW
Kores Kocadağ RES Dost Enerii 25 MW
Korkmaz Rüzgar Santrali Aven Enerti 24 MW
Salman Rüzgar Santrali Fina Enertil 24 MW
Orlemis RES Akin Holding 23 MW
Adares Rüzgar Santrali FC Enerti 22 MW
Akça Rüzgar Santrall Tan Elektrik Uretim 20 MW
Yahselli RES 20 MW
Bozyaka Rüzgar Enerjisi Santrali Kardemir Haddecilik ve Elektrik 20 MW
İşbirliği Enerji Doğalgaz Termik Santrali Isbirliği Enerti 19 MW
Aliaga Rüzgar Enerji Santrali Akca Enerti 19 MW
Urla RES Sancak Enerti 17.MW
Karadağ Rüzgar Santrali Boyut Grup Enerti 16 MW

14. RÜZGAR ENERJĠ SANTRALLERĠ HAKKINDA KISA BĠLGĠ

Havanın bir akışkan olduğunu hayal etmek oldukça zordur. Çünkü hava görünmez. Sıvılardan farklı olarak hava daha çabuk hareket eder ve bulunduğu ortamın her yerini kaplar. Havanın hızlı yerdeştirmesi ile içindeki parçacıkların hareketi de hızlı olur. Havanın bu özelliğini kinetik enerjiye dönüştürme işlemine Rüzgar Enerjisi adı verilir.

Aynı mantıkla su gibi sıvı maddelerin yer değiştirme özelliğini kullanarak enerji elde etmeye de hidroelektrik adı verilmektedir ve üretilen merkeze Hidroelektrik Santrali denilir. Rüzgar enerjisinden elektrik üreten merkezlere de Rüzgar Santrali denilmektedir.

Rüzgar Santralleri kurulduktan sonra pervaneler rüzgarın (havanın) hareketiyle bağlı oldukları şaftı döndürür. Uygun bir jeneratör ile de bu hareket enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülür.

Rüzgar enerjisi güneşin doğmasıyla başlar. Gece oluşan soğuk hava tabakasının yere yakın bölümleri, güneşin ışınlarıyla hemen ısınmaya başlar. Isınan hava genleşir ve yükselir. Bu anda atmosferdeki soğuk hava tabakası yere doğru iner. Sıcak ve soğuk havanın yer değiştirmesiyle de rüzgar oluşur.

Rüzgar Türbini:

En basit anlamda bir rüzgar türbini 3 bölümden oluşur.

1. Pervane Kanatları:

Rüzgar estiği zaman pervanenin kanatlarına çarparak onu döndürmeye başlar. Bu sayede rüzgar enerjisi ile kinetik (hareket) enerjisi elde edilmiş olur. Pervaneler rüzgar estiğinde aynı yönde dönecek şekilde tasarlanmışlardır.

2. ġaft:

Pervanelerin dönmesiyle ona bağlı olan şaft da dönmeye başlar. Şaftın dönmesiyle de motor içinde hareket oluşur ve motorun çıkışında elektrik enerji sağlanmış olur.

3. Jeneratör(Üreteç):

Oldukça basit bir çalışma yöntemi vardır. Elektromanyetik indüksiyon ile elektrik enerjisi üretilmiş olur. Küçük oyuncak arabalardaki elektrik motoruna benzer bir sistemdir. İçinde mıknatıslar bulunur. Bu mıknatısların ortasında da ince tellerle sarılmış bir bölüm bulunur.

Pervane şaftı döndürdüğü zaman motor içindeki bu sarım bölgesi, etrafındaki mıknatısların ortasında dönmeye başlar. Bunun sonucunda da alternatif akım (AC) oluşur.

Günümüzde kullanılan rüzgar türbinleri, tarlalarda kullanılan yel değirmenlerinden daha karmaşık bir yapıdadır. Ülkemizde yel değirmenleri pek yaygın kullanılmaz.

Modern Rüzgar Türbin Teknolojisi:

Rüzgar Türbinleri günümüzde iki farklı tasarımla karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi dikey eksen etrafında dönebilen tasarım.

Dikey eksenli türbin

VAWTs yani "Vertical Axis Wind Turbine" (Düşey Eksenli Rüzgar Türbini) olarak adlandırılır.

Düşey ekseni yere dik olacak şekilde tasarlanmıştır. Daima rüzgarın geleceği yöne göre ayarlanır. Yatay ekseninin rüzgara göre ayarlanmasına gerek yoktur. Genelde ilk hareket olarak elektrik motoruna ihtiyac duymaktadır. Türbin yardımcı tellerle ekseninden sabitlenmiştir. Deniz seviyesine yakın yerlerde daha az rüzgar aldığından cihazın verimi düşük olmaktadır. Ancak tüm gerekli donanımlar yer seviyesinde olması bir avantaj olsa da, tarım arazileri için olumsuz etkisi fazla olmaktadır.

Diğer önemli tasarım ise Yatay Eksenli Rüzgar Türbini (HAWTs) "Horizontal Axis Wind Turbine" olarak adlandırılır. Dönme ekseni yere paralel olarak tasarlanmıştır. Bir elektrik motoru yardımıyla rüzgar yönüne göre pervanenin yönü ayarlanabilir. Yapısal olarak bir elektrik motorundan farklı değildir. Verimli olarak çalışabilmesi için deniz seviyesinden yaklaşık 80 m. yüksekte olması gereklidir.

Yatay eksenli türbin

Rotor Blades (Pervane kanatları) : Rüzgar enerjisini dönme hareketine çevirmeye yarar.

Shaft (ġaft) : Dönme hareketini üreteçe iletir.

Gear Box (DiĢli Kutusu): Pervaneyle şaftın aralarındaki hızı arttırıp, üretece daha hızlı bir hareket iletilmesine yardımcı olur.

Generator (Üreteç) : Dönme hareketinden elektrik enerjisi üreten bölüm.

Breaks (Frenler) : Aşırı yüklenme ve bir sorun olduğunda pervaneyi durdurmaya yarar.

Tower (Kule) : Pervane ve motor bölümününü yerden güvenli bir yükseklikte çalışmasını sağlar.

Electrical Equipment (Elektrik Donanımı) : Üretilen elektrik enerjisini ilgili merkezlere iletilmesini sağlar.

47

Rüzgar türbini markalarının pazar payları

Üretilen Enerjinin Hesaplanması

Bir rüzgar türbininin ürettiği enerjinin hesaplanması için rüzgarın hızına ve pervane çapına ihtiyaç vardır. Çoğunlukla büyük rüzgar türbinleri saniyede 15 m. hızla dönmektedir. Teorik olarak üretilen enerjinin artması için pervane çapının artması gerekmektedir. Bu da rüzgar türbininin yüksekliğinin de artması anlamına gelir. Bu sayede daha fazla rüzgar alıp daha hızlı bir dönme hareketi sağlanır.

Pervane Boyu ve Maksimum Güç Çıkışı
Pervane Çapı (metre) Güç Çıkışı (kW)
10 25
$17^{1}$ 100
27 225
33 300
40 500
44 600
48 750
54 1000
64 1500
72 2000
80 2500

Genellikle rüzgar türbinleri saatte 33 mil hızla döndüklerinde tam kapasite olarak çalışmaktadırlar. Saatte 45 mil (20 metre / saniye) hızına çıktıklarında ise otomatik olarak sistem durmaktadır. Türbinin fazla hızlanması halinde sistemi durduracak birçok kontrol bulunmaktadır. En genel sistem fren sistemidir. Pervane 45 mil/saatte hızına ulaştığında dönme işlemini durdurur. Bundan başka diğer güvenlik elemanları da şunlardır:

Açı Kontrolü : Pervane yüksek hızlara çıktığında, üretilen enerji de çok fazla olmakta. Bu gibi durumlarda pervanelerin açılarını değiştirip daha yavaş bir dönme hareketi elde etmek için kullanılır.

Pasif YavaĢlatıcı: Genellikle pervaneler ve motor bloğu sabit bir açıyla ayarlanmışlardır. Ancak rüzgar çok hızlı estiği zamanlarda pervanenin tepe taklak olmasını engellemek için geliştirilmiş bir sistemdir. Aerodinamik olarak rüzgarın tersi yönde pervanenin açısını değiştirip hızın azaltılmasına çalışılır.

Aktif YavaĢlatıcı: Açı kontrol sistemine benzer bir sistemdir. Üretilen gücün fazla olması durumunda pervane ve motor bloğunun açısını değiştirmeye yarayan sistemdir.

Tipik büyük bir rüzgar türbini yıllık 5.2 milyon KWh elektrik enerjisi üretir. Yaklaşık 600 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilir. Günümüzde kömür ve nükleer santraller, rüzgar santrallerinden daha ucuza enerji üretebilmektedirler. Rüzgar enerjisini kullanmanın iki önemli nedeni bulunmaktadır. Rüzgar enerjisi, "Temiz" ve "Yenilenebilir" özelliktedir. Atmosfere zararlı karbon dikosit ve nitrojen gazları salınımı yoktur ve rüzgarın bitmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Rüzgar enerjisi her ülkede üretilebilir. Başka ülkelerden enerji transfer etmeye gerek duyulmaz. Ayrıca rüzgar santralleri uzak bölgelere inşa edilip, üretilen enerjinin merkezi yerlere iletilmesi daha kolaydır.

Rüzgar santrallerinin bu yararlarının yanında olumsuz yönleride de vardır. Diğer enerji santaralleri gibi her zaman yüksek verimle çalışamazlar. Çünkü rüzgar hızı değişkenlik göstermektedir. Rüzgar türbinleri şehirlere yakın bölgelerde oluşturdukları ses kirliliği sebebiyle insanlara, hayvanlara ve doğal yaşama rahatsızlık vermektedir.

Rüzgar var olduğundan beri güvenilir enerji kaynağı değildir. Rüzgar hızı düştüğünde ya da kesildiğinde geri dönüşümü olmayan enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Rüzgardan Elektrik Üretimi İstatistikleri:

2021/1803

Türkiye'de 04.08.2018 tarihinden önceki son 30 günde Rüzgardan gerçekleşen en düşük elektrik üretimi 21.448.300 kWh, en yüksek elektrik üretimi ise 110.167.220 kWh oldu. Son 30 güne ait üretim grafiği aşağıdaki gibidir. Grafik üzerindeki değerler GWh olarak verilmiştir. Türkiye'de günlük elektrik tüketimi 04.08.2018 tarihinde 0 GWh olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin (TÜREB), Ocak-Haziran dönemine ilişkin Türkiye Rüzgâr Enerjisi İstatistik Raporu'na göre rüzgâr enerjisi kurulu gücü, yılın ilk yarısında devreye alınan 1280 MW ilave kapasiteyle 10 bin 585 MW seviyesine ulaşmıştır.

Buna göre, koronavirüs salgını nedeniyle kısıtlamaların devam ettiği söz konusu dönemde rüzgâr enerjisi santralleri elektrik talebini karşılamada önemli rol oynadı.

Bu dönemde, rüzgâr enerjisi santrallerinde üretilen 13 milyon 751 bin 842 MWh elektrik, Türkiye'de yılın ilk yarısında üretilen elektriğin yüzde 9,22'sini oluşturdu.

Toplamda 926 MW'lık 24 rüzgâr santralinin inşaat aşamasında olduğuna işaret edilen rapora göre, Türkiye'nin rüzgâr enerjisi kurulu gücü yılın ilk yarısında 1280 MW artarak toplam 10 bin 585 MW oldu.

Rüzgar Santralleri Ġle Elektrik Üretimi

2021/1803

YEKDEM'den faydalanan rüzgar kaynaklı elektrik üretim santrallerinde gerçekleşen üretimler aşağıdaki tabloda sunulmuştur. (Üretim değerleri GWh olarak verilmiştir.)

ĠĢletmedeki Rüzgar Enerji Santrallerinin Kurulum ve Üretim Bilgileri

2021/1803

Kaynak: Tureb

Kaynak: Tureb

Kaynak: Tureb

Rüzgar ile Elektrik Üretiminin Önceki Yıllara Göre ArtıĢı

Türkiye'de ilk olarak 1998 yılında başlayan rüzgar ile elektrik üretimi ilk yılını 6 milyon kilovatsaat üretim ile kapatmıştı. Sonraki yıl 21 milyon kilovatsaate çıkan üretim miktarı %250 artış göstermiş idi. Sektörün henüz emeklediği bu yıllarda hızlı büyümeler görülse de 2015'i 11,5 milyar kilovatsaat üretim ile kapatan sektör 2014'e göre üretimini %38 oranında arttırmayı başardı.

Rüzgar Üretiminin Toplam Tüketimi KarĢılama Oranı

1998 - 2021 döneminde rüzgar ile elektrik üretiminin toplam tüketimi karşılama oranı aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. 2021 yılına ait değer 04.08.2018 tarihi itibariyledir.

15. YASAL ĠZĠNLER VE TESĠSĠN ÖZELLĠKLERĠ

ÜRETĠM LĠSANSI :
29.05.2008 tarih – 1622/7 nolu (*)
YAPI KULLANIM ALANI : ~ 150 m2 (**)
TOPLAM KURULU GÜÇ :
10,8 MW (12 MW)
YILLIK ORTALAMA
TOPLAM ENERJĠ
ÜRETĠMĠ
:
37,80 GW
ENERJĠ NAKĠL HATTI
UZUNLUĞU
: 4,9
km
RÜZGAR TÜRBĠNĠ
ADEDĠ
: 6
(Beheri 2 MW)
RÜZGAR TÜRBĠN
MARKASI/MODELĠ
: ENERCON / E82-E2
HUB YÜKSEKLĠĞĠ/
ROTOR ÇAPI
: 78 m. / 82 m.
RÜZGAR SINIFI : CLASS II
SĠSTEME BAĞLANTI
NOKTASI
: ÇEŞME
HAVZA TM (OG BARA)
GERĠLĠM SEVĠYESĠ : 33 kV (477 MCM+AL XLPE
ÇİFT DEVRE)
ORTALAMA HIZ : 8,8
m/s
DĠZEL JENERATÖR :
Mevcut/50 kvA
YANGIN TESĠSATI :
Yangın söndürme sistemleri mevcut
SATIġ
KABĠLĠYETĠ
"Satılabilirlik"
:
özelliğine sahiptir.

(*) 49 yıl sürelidir.

(**) Mimari projesinden yaklaşık olarak hesaplanmıştır.

16. AÇIKLAMALAR

  • Germiyan RES projesi Çeşme İlçesi, Reisdere Köyü, Germiyan Yalısı mevkiinde yer almaktadır.
  • Bünyesinde 6 adet Enercon marka (E82-E4 model) rüzgar türbini, santral binası, depolar ve su deposu bulunmaktadır.
  • Rüzgar türbinleri arasındaki yollar stabilizedir.
  • Tesisin toplam kurulu gücü 10,8 MW (12 MW) dir.
  • Santral binası tek katlı olup yaklaşık 150 m2 kullanım alanlıdır.
  • Projesine göre hol, soyunma odası, toplantı odası, zayıf akım odası, akü odası, OG odası, kumanda odası, mutfak ve duş hacimleri mevcuttur.

17. EN VERĠMLĠ KULLANIM ANALĠZĠ

"Bir mülkün fiziki olarak mümkün, finansal olarak gerçekleştirilebilir olan, yasalarca izin verilen ve değerlemesi yapılan mülkü en yüksek değerine ulaştıran en olası kullanımdır". (UDS Madde 6.3)

"Yasalarca izin verilmeyen ve fiziki açıdan mümkün olmayan kullanım yüksek verimliliğe sahip en iyi kullanım olarak kabul edilemez. Hem yasal olarak izin verilen hem de fiziki olarak mümkün olan bir kullanım, o kullanımın mantıklı olarak niçin mümkün olduğunun değerleme uzmanı tarafından açıklanmasını gerektirebilir. Analizler, bir veya birkaç kullanım olası olduğu belirlediğinde, finansal fizibilite bakımından test edilirler. Diğer testlerle birlikte en yüksek değerle sonuçlanan kullanım en verimli ve en iyi kullanımdır. (UDS madde 6.4)

Tesisin mevcut kullanım fonksiyonunun devam etmesinin en uygun kullanım şekli olduğu düşünülmektedir.

18. TESĠSĠN FAYDALI ÖMRÜ HAKKINDA GÖRÜġ

2021/1803

Bilindiği üzere Rüzgar santrali maliyetlerinin büyük kısmını türbinler, şalt sistemi ve iletim hatları oluşturmaktadır. Her nekadar türbinler için 25 yıl mertebesinde teorik bir kullanım ömrü öngörülmekle birlikte normal şartlar altında gerekli bakım onarım faaliyetlerinin düzenli olarak yerine getirildiği sürece türbinler ve ana ekipmanları ile şalt ekipmanlarının santral lisans süresi boyunca kullanılabilir olacağı, ancak bakım-onarım maliyetlerinin 25. Yıldan itibaren artacağı kanaatindeyiz.

19. DEĞERLENDĠRME

Tesisin değerine etki eden özet faktörler:

Olumlu etkenler:

  • Enerji talebinin hızla artması,
  • Devlet (TEİAŞ) tarafından belirlenen alım fiyatları üzerinden alım garantisi bulunması,
  • Yasal izinlerin alınmış olması,
  • Bakımların periyodik olarak yapılması,
  • Kaynağının tükenmemesi,
  • Güvenilirliğinin artması,
  • Kurulumu ve işletilmesinin diğer enerji tesislerine göre daha kolay olması,
  • Rüzgar alan bir bölgede yer alması.

Olumsuz etkenler:

  • Enerji üretiminin diğer santral türlerine göre düşük olması,
  • Rüzgârın sürekliliği olmadığı için enerji üretiminin değişken olması,
  • Yatırım maliyetlerinin yüksek olması,
  • Ülkemizde nükleer santrallerin ileriki dönemde faaliyete geçmesi ile enerji arzının artmasına paralel olarak enerji fiyatlarının düşmesi ihtimalinin bulunması.

20. DEĞERLEME YAKLAġIMLARI

Değerleme yaklaşımlarının uygun ve değerlenen varlıklarının içeriği ile ilişkili olmasına dikkat edilmesi gerekir. Aşağıda tanımlanan ve açıklanan üç yaklaşım değerlemede kullanılan temel yaklaşımlardır. Bunların tümü, fiyat dengesi, fayda beklentisi veya ikame ekonomi ilkelerine dayanmaktadır. Temel değerleme yaklaşımları Pazar YaklaĢımı, Gelir YaklaĢımı ve Maliyet YaklaĢımıdır. Bu temel değerleme yaklaşımlarının her biri farklı, ayrıntılı uygulama yöntemlerini içerir.

Bir varlığa ilişkin değerleme yaklaşımlarının ve yöntemlerinin seçiminde amaç belirli durumlara en uygun yöntemin bulunmasıdır. Bir yöntemin her duruma uygun olması söz konusu değildir. Seçim sürecinde asgari olarak aşağıdakiler dikkate alınır:

(a) değerleme görevinin koşulları ve amacı ile belirlenen uygun değer esas(lar)ı ve varsayılan kullanım(lar)ı,

(b) olası değerleme yaklaşımlarının ve yöntemlerinin güçlü ve zayıf yönleri, (c) her bir yöntemin varlığın niteliği ve ilgili pazardaki katılımcılar tarafından kullanılan yaklaşımlar ve yöntemler bakımından uygunluğu,

(d) yöntem(ler)in uygulanması için gereken güvenilir bilginin mevcudiyeti.

20.1. Pazar YaklaĢımı

Pazar yaklaşımı varlığın, fiyat bilgisi elde edilebilir olan aynı veya karşılaştırılabilir (benzer) varlıklarla karşılaştırılması suretiyle gösterge niteliğindeki değerin belirlendiği yaklaşımı ifade eder.

Aşağıda yer verilen durumlarda, pazar yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmektedir:

(a) değerleme konusu varlığın değer esasına uygun bir bedelle son dönemde satılmış olması,

(b) değerleme konusu varlığın veya buna önemli ölçüde benzerlik taşıyan varlıkların aktif olarak işlem görmesi, ve/veya

(c) önemli ölçüde benzer varlıklar ile ilgili sık yapılan ve/veya güncel gözlemlenebilir işlemlerin söz konusu olması.

Yukarıda yer verilen durumlarda pazar yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmekle birlikte, söz konusu kriterlerin karşılanamadığı aşağıdaki ilave durumlarda, pazar yaklaşımı uygulanabilir ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilebilir. Pazar yaklaşımının aşağıdaki durumlarda uygulanması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin diğer yaklaşımların uygulanıp uygulanamayacağını ve pazar yaklaşımı ile belirlenen gösterge niteliğindeki değeri pekiştirmek amacıyla ağırlıklandırılıp ağırlıklıklandırılamayacağı dikkate alması gerekli görülmektedir:

(a) değerleme konusu varlığa veya buna önemli ölçüde benzer varlıklara ilişkin işlemlerin, pazardaki oynaklık ve hareketlilik dikkate almak adına, yeteri kadar güncel olmaması,

(b) değerleme konusu varlığın veya buna önemli ölçüde benzerlik taşıyan varlıkların aktif olmamakla birlikte işlem görmesi,

(c) pazar işlemlerine ilişkin bilgi elde edilebilir olmakla birlikte, karşılaştırılabilir varlıkların değerleme konusu varlıkla önemli ve/veya anlamlı farklılıklarının, dolayısıyla da sübjektif düzeltmeler gerektirme potansiyelinin bulunması,

(d) güncel işlemlere yönelik bilgilerin güvenilir olmaması (örneğin, kulaktan dolma, eksik bilgiye dayalı, sinerji alıcılı, muvazaalı, zorunlu satış içeren işlemler vb.),

(e) varlığın değerini etkileyen önemli unsurun varlığın yeniden üretim maliyeti veya gelir yaratma kabiliyetinden ziyade pazarda işlem görebileceği fiyat olması.

Birçok varlığın benzer olmayan unsurlardan oluşan yapısı, pazarda birbirinin aynı veya benzeyen varlıkları içeren işlemlere ilişkin bir kanıtın genelde bulunamayacağı anlamına gelir. Pazar yaklaşımının kullanılmadığı durumlarda dahi, diğer yaklaşımların uygulanmasında pazara dayalı girdilerin azami kullanımı gerekli görülmektedir (örneğin, etkin getiriler ve getiri oranları gibi pazara dayalı değerleme ölçütleri).

Karşılaştırılabilir pazar bilgisinin varlığın tıpatıp veya önemli ölçüde benzeriyle ilişkili olmaması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin karşılaştırılabilir varlıklar ile değerleme konusu varlık arasında niteliksel ve niceliksel benzerliklerin ve farklılıkların karşılaştırmalı bir analizini yapması gerekir. Bu karşılaştırmalı analize dayalı düzeltme yapılmasına genelde ihtiyaç

duyulacaktır. Bu düzeltmelerin makul olması ve değerlemeyi gerçekleştirenlerin düzeltmelerin gerekçeleri ile nasıl sayısallaştırıldıklarına raporlarında yer vermeleri gerekir.

Pazar yaklaşımında genellikle her biri farklı çarpanlara sahip karşılaştırılabilir varlıklardan elde edilen pazar çarpanları kullanılır. Belirlenen aralıktan uygun çarpanın seçimi niteliksel ve niceliksel faktörlerin dikkate alındığı bir değerlendirmenin yapılmasını gerektirir.

20.2. Maliyet YaklaĢımı

Maliyet yaklaşımı, bir alıcının, gereksiz külfet doğuran zaman, elverişsizlik, risk gibi etkenler söz konusu olmadıkça, belli bir varlık için, ister satın alma, isterse yapım yoluyla edinilmiş olsun, kendisine eşit faydaya sahip başka bir varlığı elde etme maliyetinden daha fazla ödeme yapmayacağı ekonomik ilkesinin uygulanmasıyla gösterge niteliğindeki değerin belirlendiği yaklaşımdır. Bu yaklaşımda, bir varlığın cari ikame maliyetinin veya yeniden üretim maliyetinin hesaplanması ve fiziksel bozulma ve diğer biçimlerde gerçekleşen tüm yıpranma paylarının düşülmesi suretiyle gösterge niteliğindeki değer belirlenmektedir.

Aşağıda yer verilen durumlarda, maliyet yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmektedir:

(a) katılımcıların değerleme konusu varlıkla önemli ölçüde aynı faydaya sahip bir varlığı yasal kısıtlamalar olmaksızın yeniden oluşturabilmesi ve varlığın, katılımcıların değerleme konusu varlığı bir an evvel kullanabilmeleri için önemli bir prim ödemeye razı olmak durumunda kalmayacakları kadar, kısa bir sürede yeniden oluşturulabilmesi,

(b) varlığın doğrudan gelir yaratmaması ve varlığın kendine özgü niteliğinin gelir yaklaşım ını veya pazar yaklaşımını olanaksız kılması, ve/veya

(c) kullanılan değer esasının temel olarak ikame değeri örneğinde olduğu gibi ikame maliyetine dayanması.

Yukarıda yer verilen durumlarda maliyet yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmekle birlikte, söz konusu kriterlerin karşılanamadığı aşağıdaki ilave durumlarda, maliyet yaklaşımı uygulanabilir ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilebilir. Maliyet yaklaşımının aşağıdaki durumlarda uygulanması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin diğer yaklaşımların uygulanıp uygulanamayacağını ve maliyet yaklaşımı ile belirlenen gösterge niteliğindeki değeri pekiştirmek amacıyla ağırlıklandırılıp ağırlıklandırılamayacağını dikkate alması gerekli görülmektedir:

(a) katılımcıların aynı faydaya sahip bir varlığı yeniden oluşturmayı düşündükleri, ancak varlığın yeniden oluşturulmasının önünde potansiyel yasal engellerin veya önemli ve/veya anlamlı bir zaman ihtiyacının bulunması,

(b) maliyet yaklaşımının diğer yaklaşımlara bir çapraz kontrol aracı olarak kullanılması (örneğin, maliyet yaklaşımının, değerlemesi işletmenin sürekliliği varsayımıyla yapılan bir işletmenin tasfiye esasında daha değerli olup olmadığının teyit edilmesi amacıyla kullanılması), ve/veya (c) varlığın, maliyet yaklaşımında kullanılan varsayımları son derece güvenilir kılacak kadar, yeni oluşturulmuş olması.

Kısmen tamamlanmış bir varlığın değeri genellikle, varlığın oluşturulmasında geçen süreye kadar katlanılan maliyetleri (ve bu maliyetlerin değere katkı yapıp yapmadığını) ve katılımcıların, varlığın, tamamlandığındaki değerinden varlığı tamamlamak için gereken maliyetler ile kâr ve riske göre yapılan uygun düzeltmeler dikkate alındıktan sonraki değerine ilişkin beklentilerini yansıtacaktır.

20.3. Gelir YaklaĢımı

Gelir yaklaşımı, gösterge niteliğindeki değerin, gelecekteki nakit akışlarının tek bir cari değere dönüştürülmesi ile belirlenmesini sağlar. Gelir yaklaşımında varlığın değeri, varlık tarafından yaratılan gelirlerin, nakit akışlarının veya maliyet tasarruflarının bugünkü değerine dayanılarak tespit edilir.

Aşağıda yer verilen durumlarda, gelir yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmektedir:

(a) varlığın gelir yaratma kabiliyetinin katılımcının gözüyle değeri etkileyen çok önemli bir unsur olması,

(b) değerleme konusu varlıkla ilgili gelecekteki gelirin miktarı ve zamanlamasına ilişkin makul tahminler mevcut olmakla birlikte, ilgili pazar emsallerinin varsa bile az sayıda olması.

Yukarıda yer verilen durumlarda gelir yaklaşımının uygulanması ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilmesi gerekli görülmekle birlikte, söz konusu kriterlerin karşılanamadığı aşağıdaki ilave durumlarda, gelir yaklaşımı uygulanabilir ve bu yaklaşıma önemli ve/veya anlamlı ağırlık verilebilir. Gelir yaklaşımının aşağıdaki durumlarda uygulanması halinde, değerlemeyi gerçekleştirenin diğer yaklaşımların uygulanıp uygulanamayacağını ve gelir yaklaşımı ile belirlenen gösterge niteliğindeki değeri pekiştirmek amacıyla ağırlıklandırılıp ağırlıklandırılamayacağını dikkate alması gerekli görülmektedir:

(a) değerleme konusu varlığın gelir yaratma kabiliyetinin katılımcının gözüyle değeri etkileyen birçok faktörden yalnızca biri olması,

(b) değerleme konusu varlıkla ilgili gelecekteki gelirin miktarı ve zamanlamasına ilişkin önemli belirsizliklerin bulunması,

(c) değerleme konusu varlıkla ilgili bilgiye erişimsizliğin bulunması (örneğin, kontrol gücü bulunmayan bir pay sahibi geçmiş tarihli finansal tablolara ulaşabilir, ancak tahminlere/bütçelere ulaşamaz), ve/veya

(d) değerleme konusu varlığın gelir yaratmaya henüz başlamaması, ancak başlamasının planlanmış olması.

Gelir yaklaşımının temelini, yatırımcıların yatırımlarından getiri elde etmeyi beklemeleri ve bu getirinin yatırıma ilişkin algılanan risk seviyesini yansıtmasının gerekli görülmesi teşkil eder.

Genel olarak yatırımcıların sadece sistematik risk ("pazar riski" veya "çeşitlendirmeyle giderilemeyen risk" olarak da bilinir) için ek getiri elde etmeleri beklenir.

21. FĠYATLANDIRMA

Tesisin satış (pazar) değerinin tespiti, kullanımı mümkün olan yöntemlerle saptanmış olup değerleme prosesi aşağıda ayrıntılı olarak verilmiştir.

Sermaye Piyasası Kurulu'nun 01.02.2017 tarih Seri III-62.1 sayılı "Sermaye Piyasasında Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ" doğrultusunda Sermaye Piyasası Kurulu Karar Organı'nın 22.06.2017 tarih ve 25/856 sayılı kararı ile Uluslar Arası Değerleme Standartları 2017 UDS 105 Değerleme Yaklaşımları ve Yöntemleri 10.4. maddesinde; "Değerleme çalışmasında yer alan bilgiler ve şartlar dikkate alındığında, özellikle tek bir yöntemin doğruluğuna ve güvenirliğine yüksek seviyede itimat duyulduğu hallerde, değerlemeyi gerçekleştirenlerin bir varlığın değerlemesi için birden fazla değerleme yöntemi kullanılması gerekmez" yazmaktadır.

Tek bir yöntem ile güvenilir bir karar verilebilmesi için yeterli bulgu bulunduğundan tesisin Pazar değerinin tespitinde "Gelir İndirgeme Yaklaşımı" kullanılmıştır.

21.1. Gelir Ġndirgeme YaklaĢımı

Bu yaklaşımda, Doğrudan İndirgeme (Direkt Kapitalizasyon) ve Gelir İndirgeme (en önemli örneği İndirgenmiş Nakit Akımları analizidir) olarak adlandırılan iki yöntem kullanılmaktadır. Rapor konusu tesisin değer tesbitinde kira bedelinin ve kapitalizasyon oranının tesbit edilememesi sebebiyle ve sürekli gelir üreten bir işletme olması dikkate alınarak İndirgenmiş Nakit Akımları yöntemi kullanılmıştır.

Bu çalışmaya konu değerleme, bir taşınmazın mevcut durumu itibariyle olan kıymetinin tespitinden çok kendi sektörel tablosu içinde uygun bir lokasyona, ülkemizde zorlukla elde edilebilen önemli bir işletme hakkına ve makul ticari büyüklüklere sahip olan bir RES tesisinin optimize değerini ifade etmektedir. Değer tespitine ilişkin projeksiyonun verileri (kapasite, üretim miktarları, maliyetler ve satış bedelleri gibi) firmandan ve sektörden temin edilen verilerdir.

Bu yöntem, taşınmaz değerinin gayrimenkulün gelecek yıllarda üreteceği serbest nakit akımlarının bugünkü değerlerinin toplamına eşit olacağı esasına dayalı olup santralin 49 yıllık işletme hakkının rapor tarihi itibariyle kalan yaklaşık 35,5 yıllık kısmının projeksiyonunu kapsar biçimde uygulanmıştır.

Projeksiyonlardan elde edilen nakit akımları, ekonominin, sektörün ve taşınmazın taşıdığı risk seviyesine uygun bir iskonto oranı ile bugüne indirgenmekte ve tesisin bugünkü değeri hesaplanmaktadır. Bu değer taşınmazın, mevcut piyasa koşullarından bağımsız olarak finansal yöntemlerle hesaplanan (olması gereken) değeridir.

Varsayımlar:

Reel İskonto Oranı :

Reel iskonto oranı, sektörün özellikleri ve mevcut piyasa koşulları ile uzun süreli işletme hakkı bulunmasının yanı sıra Ülkemizin her geçen gün artan enerji ihtiyacı/talep fazlası ile % 7 – 7,5 mertebesindeki orta-uzun vadeli Eurobond faizleri dikkate alınarak % 9,38 olarak belirlenmiştir.

Yıllık Üretim Miktarları:

Tesisin fizibilite değerlerine göre yıllık ortalama toplam enerji üretimi 37,8 GW olup halihazırda kullanılmayan 1,2 MW lık kısım için 2027 yılında (YEKDEM kapsamından çıkılan ilk yılda) kilit açma yapılacağı öğrenilmiştir. Bu durum da dikkate alınarak geçmiş dönemdeki fiili üretim miktarları ile firmanın gelecek dönemlere ilişkin tahminlerinden hareketle 2022-2026 yılları için 36 GW, 2027 yılından itibaren ise 39 GW üretim öngörülmüştür.

Satış Gelirleri:

KWh başına satış tutarları sayfa 63'deki tabloda sunulmuş olup 2022 ila 2026 yıllarında EPDK tarafından belirlenmiş olan 0,0730 USD sabit fiyat alınmıştır. 2027 yılı ve sonrasında ise tablodaki fiyatlarla realize olacağı kabul edilmiştir.

Üretim Maliyetleri ve Yıllık Amortisman Tutarları :

Tesisin üretim maliyetlerinin, geçmiş yıllardaki fiili üretim maliyetleri ile gelecek yıllar için firma yetkilileri tarafından tahmin edilen verilerden hareketle 2022 yılı ve sonrası için yıllık 550.000 USD mertebesinde olacağı varsayılmıştır. Bu bedellere yıllık bakım-onarım masrafları da dahildir. Bilindiği üzere Rüzgar santrali maliyetlerinin büyük kısmını türbinler, şalt sistemi ve iletim hatları oluşturmaktadır. Her nekadar türbinler için 25 yıl mertebesinde teorik bir kullanım ömrü öngörülmekle birlikte normal şartlar altında gerekli bakım onarım faaliyetlerinin düzenli olarak yerine getirildiği sürece türbinler ve ana ekipmanları ile şalt ekipmanlarının santral lisans süresi boyunca kullanılabilir olacağı kanaatindeyiz. Ancak 25. yıldan itibaren bakım-onarım maliyetlerinin artacağı kabul edilmiş olup 2040 yılından itibaren sayfa 63'teki tabloda belirtildiği şekilde kademeli bir maliyet artışı öngörülmüştür. Sabit kıymetler için belirlenen amortisman miktarları sayfa 63'deki tabloda sunulmuştur.

Nakit Ödenen Vergiler:

Etkin vergi oranı 2022 yılı için % 23 (yirmiüç), 2023 ve sonrası için % 20 (yirmi) kabul edilmiştir.

Özet olarak:

Yukarıdaki varsayımlar altında, bugünden sonraki nakit giriş çıkışları ile (sayfa 63'te sunulan indirgenmiş nakit akımları tablosundan da görüleceği üzere) tesisin değeri ~ 233.500.000 TL olarak bulunmuştur.

Bu değerin, ekonomideki gelişmelere bağlı olarak satışların gerçekleşme oranlarındaki ve birim fiyatlardaki değişimlere, yanı sıra üretim miktarlarına göre artabileceği ya da azalabileceği tabiidir.

(USD)
Varsayımlar
Kurulu Güç (MW) 12
Fizibiliteye Göre Yıllık Ortalama Elektrik
Üretim Miktarı (GWh)
37,80
2022 Yılı ve Sonrası Tahmini Gider 550.000
2022 2023 2024 2025 2026 2027 2028 2029 2030 2031 2032 2033
Elektrik Satış Fiyatı (KWh/USD) 0,0730 0,0730 0,0730 0,0730 0,0730 0,0708 0,0677 0,0650 0,0628 0,0621 0,0603 0,0612
Ortalama Yıllık Üretim Miktarı (GWh) 36 36 36 36 36 39 39 39 39 39 39 39
31/12/2021 USD/TL 13,3290
Reel İskonto Oranı 9,38%
Reel İskonto Oranı 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38%
1 / İskonto Faktörü 1,05 1,14 1,25 1,37 1,50 1,64 1,79 1,96 2,14 2,34 2,56 2,80
Etkin Vergi Oranı 23% 20%
Toplam Satış Geliri 2.628.000 2.628.000 2.628.000 2.628.000 2.628.000 2.762.924 2.640.758 2.534.046 2.448.422 2.422.684 2.352.779 2.387.715
Toplam Elektrik Üretim Maliyeti 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000
İşletme Nakit Akımı 2.078.000 2.078.000 2.078.000 2.078.000 2.078.000 2.212.924 2.090.758 1.984.046 1.898.422 1.872.684 1.802.779 1.837.715
Amortisman 396.664 396.664 396.664 396.664 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587
Serbest Nakit Akımı 1.691.293 1.741.733 1.741.733 1.741.733 1.665.517 1.773.457 1.675.724 1.590.354 1.521.855 1.501.265 1.445.340 1.473.289
Serbest Nakit Akımının Bugünkü Değeri 1.616.950 1.522.374 1.391.821 1.272.464 1.112.436 1.082.951 935.519 811.720 710.146 640.463 563.727 525.350
31/12/2021 İtibarı İle Toplam Değer (USD) 17.517.113

31/12/2021 İtibarı İle Toplam Değer (TL) 233.500.000

2034 2035 2036 2037 2038 2039 2040 2041 2042 2043 2044 2045
0,0633 0,0636 0,0650 0,0660 0,0655 0,0657 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667
39 39 39 39 39 39 39 39 39 39 39 39
9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38%
3,07 3,36 3,67 4,01 4,39 4,80 5,25 5,75 6,28 6,87 7,52 8,22
2.469.849 2.480.142 2.534.117 2.573.057 2.556.169 2.563.590 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584
550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 550.000 577.500 577.500 577.500 577.500 577.500 594.000
1.919.849 1.930.142 1.984.117 2.023.057 2.006.169 2.013.590 2.025.084 2.025.084 2.025.084 2.025.084 2.025.084 2.008.584
15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587
1.538.996 1.547.231 1.590.411 1.621.563 1.608.053 1.613.989 1.623.184 1.623.184 1.623.184 1.623.184 1.623.184 1.609.984
501.719 461.147 433.367 403.964 366.245 336.073 309.003 282.504 258.278 236.129 215.879 195.761
2046 2047 2048 2049 2050 2051 2052 2053 2054 2055 2056 2057
0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667 0,0667
39 39 39 39 39 39 39 39 39 39 39 39
9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38% 9,38%
9,00 9,84 10,76 11,77 12,88 14,08 15,40 16,85 18,43 20,16 22,05 24,12
2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 2.602.584 1.301.292
594.000 594.000 605.000 605.000 605.000 616.000 616.000 616.000 632.500 632.500 632.500 316.250
2.008.584 2.008.584 1.997.584 1.997.584 1.997.584 1.986.584 1.986.584 1.986.584 1.970.084 1.970.084 1.970.084 985.042
15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587 15.587
1.609.984 1.609.984 1.601.184 1.601.184 1.601.184 1.592.384 1.592.384 1.592.384 1.579.184 1.579.184 1.579.184 791.151
178.974 163.626 148.776 136.018 124.353 113.064 103.368 94.504 85.683 78.336 71.618 32.803

22. ANALĠZ SONUÇLARININ DEĞERLENDĠRMESĠ

22.1. Farklı Değerleme Metotlarının ve Analiz Sonuçlarının UyumlaĢtırılması ve Bu Amaçla Ġzlenen Yöntemin ve Nedenlerinin Açıklaması

Tek bir yöntem ile güvenilir bir karar verilebilmesi için yeterli bulgu bulunduğundan tesisin pazar değerinin tespitinde "Gelir İndirgeme Yaklaşımı Yöntemi" kullanılmıştır. Buna göre tesisin değeri için 233.500.000,-TL kıymet takdir edilmiştir.

22.2. Kira Değeri Analizi Ve Kullanılan Veriler

Tesis için kira değeri analizi yapılmamıştır.

22.3. Gayrimenkul ve Buna Bağlı Hakların Hukuki Durumunun Analizi

Değerlemeye konu tesisin herhangi bir hukuki soru bulunmamaktadır.

22.4. Gayrimenkul Üzerindeki Takyidat ve Ġpotekler Ġle Ġlgili GörüĢ

Tesis, Maliye Hazinesi arazileri içerisinde yer almakta olup tapu kayıt ve takyidat incelemesi yapılmamıştır.

22.5. Değerleme Konusu Gayrimenkulün, Üzerinde Ġpotek veya Gayrimenkulün Değerini Doğrudan Etkileyecek Nitelikte Herhangi Bir Takyidat Bulunması Durumları Hariç, Devredilebilmesi Konusunda Bir Sınırlamaya Tabi Olup Olmadığı Hakkında Bilgi

Rapora konu taşınmazın devredilmesinde sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde herhangi bir engel bulunmadığı kanaatindeyiz.

22.6. BoĢ Arazi Ve GeliĢtirilmiĢ Proje Değeri Analizi Ve Kullanılan Veri Ve Varsayımlar Ġle UlaĢılan Sonuçlar

Değerleme, proje geliştirme niteliğinde değildir.

22.7. MüĢterek Veya BölünmüĢ Kısımların Değerleme Analizi

Taşınmazın müşterek veya bölünmüş kısmı yoktur.

22.8. Hasılat PaylaĢımı Veya Kat KarĢılığı Yöntemi Ġle Yapılacak Projelerde, Emsal Pay Oranları

Hasılat paylaşımı veya kat karşılığı yöntemi söz konusu değildir.

22.9. Asgari Bilgilerden Raporda Verilmeyenlerin Niçin Yer Almadıklarının Gerekçeleri

Asgari bilgilerden verilmeyen herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

22.10. Yasal Gereklerin Yerine Getirilip Getirilmediği Ve Mevzuat Uyarınca Alınması Gereken Ġzin Ve Belgelerin Tam Ve Eksiksiz Olarak Mevcut Olup Olmadığı Hakkında GörüĢ

Tesisin Rüzgar Elektrik Santrali olarak işletilmesi için gerekli yasal izinler alınmış durumda olup ruhsat lisans süresi 29.05.2057 tarihinde sona ermektedir.

22.11. Değerleme Konusu Arsa veya Arazi ise, Alımından Ġtibaren BeĢ Yıl Geçmesine Rağmen Üzerinde Proje GeliĢtirmesine Yönelik Herhangi Bir Tasarrufta Bulunup Bulunulmadığına Dair Bilgi

Taşınmaz arsa veya arazi niteliğinde değildir.

23. SONUÇ

Rapor içeriğinde özellikleri belirtilen Germiyan Rüzgar Enerji Santrali Tesisinin yerinde yapılan incelemelerinde konumuna, büyüklüğüne, elektrik üretim kapasitesine, mevcut makine parkına ve işletme verilerine göre değeri için,

233.500.000,-TL (İkiyüzotuzüçmilyonbeşyüzbin Türk Lirası) kıymet takdir edilmiştir.

(233.500.000,-TL ÷ 15,0867 TL/Euro (*) 15.477.000,-Euro) (233.500.000,-TL ÷ 13,3290 TL/USD (*) 17.518.000,-USD)

(*) 31.12.2021 tarihli TCMB Döviz Alış Kuru 1,-Euro = 15,0867 TL; 1,- USD = 13,3290 TL'dir. Döviz bazındaki değerler yalnızca bilgi içindir.

Tesisin KDV dahil toplam değeri 275.530.000,-TL'dir.

İşbu rapor, Enda Enerji Holding A.ġ.'nin talebi üzerine ve e-imzalı olarak düzenlenmiş olup kopyaların kullanımları halinde ortaya çıkabilecek sonuçlardan şirketimiz sorumlu değildir.

Bilgilerinize sunulur. 06 Ocak 2022

(Değerleme tarihi: 31 Aralık 2021)

Saygılarımızla,

Lotus Gayrimenkul Değerleme ve DanıĢmanlık A.ġ.

Eki:

  • Uydu görüntüleri
  • Fotoğraflar
  • Vaziyet planı-proje resimleri
  • Üretim lisansı belgesi
  • Değerleme uzmanlığı lisans belgeleri
  • Mesleki tecrübe belgeleri

M. Kıvanç KILVAN Sorumlu Değerleme Uzmanı (Lisans No: 400114)

Uygar TOST Sorumlu Değerleme Uzmanı (Lisans No: 401681)

Uydu görüntüleri

Tesisin görünümleri (ArĢiv)

Vaziyet planı ve kat planı

Üretim Lisansı

Talk to a Data Expert

Have a question? We'll get back to you promptly.